29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHÎFEDÖRT 16 Temmuz 1966 CUMHÜRİYET Yazan: JAMA1KA YAH3UIA8H4OICBAB JBEr OI&MES eOM£> P6KSJJ u B J e ö&LMEZ. S •an» sınım ııııı mm 78 George Sand ona şaşkın sajkın baktı, Daima kavga çıkarmaya hazır o kabadayı Fölicien Mallefiüe kan görmekten korkuyordu demek' Yoksa yalnız kendi kanını gormekten mi korkuyordu? George Sand acır gibi bir tavırla: «Duyan da ölüm halinde kan kaybediyoreun faınır!» dedi. «Belki de öyleyim, ne biliyorsun! Öyle olsam bile aldırmazsın ki sen'» «Usta bir kıhçcısın sen, anladık ama, limdıye kadar kaç kere düello ettin?» Felicien, suratmı asarak doğruyu söyledi: «Hiç. Yalnız, kocaru bir çırpıda yere serdım.» George Sand kılıçlan piyanonun üzerıne koydu. Sen şimdi çekilip gitsen daha iyi edersin.» Felicien kalktı, üzerini silkü, çekilip gitti... kuzu gibi. Hücâyenin arkan hiç beklenmedık olduğu kadar eğlenceliydi 4e: Liszt'in George Sand'a anlattığma göre, Fölicien gitmiş yatmış, hekım çağırmış. O ufacık yaranın kanaması dmmi? ama, kan zehirlenmesınden korkuyormu}. O güzelim sakalının bir kısmını tıraş etmisler, hardal lâpası koymuşlar. Arka arkaya lürgün ilâcı içip durmuş, sırtıma da yakı yapıştınn diye tutturmuj. Şimdi hâlâ yataktaymif, korkudan tirtır titriyormuş. George Sand Lisrt'e, ondan dol«yı da çarnaçar Marie d'Agoult'ya Allaha ısmarladık demeye gitmişti. Marie'nin dili durmaz, dost düşman deroeden herkesi iğoelerdi, son iğneli sözünü de fırlattı: «F^licien'cik en büyük acıyı benliğinın incinmesinden çekiyor.. XVIII Aylardan kasımdı ama, hava Paris'teki yaz başları gibi üıkb. Chopin, kendi kendine: «Palma oennet gibi bir yer!» diyordu. George Sand çocuklarla alışverışe gitmişti, Chopin güneşe uzanH115, onu bekliyordu. Güneg içinde yüzen bahçeye şöyle çepecevre bir baktı. Yaban halinde bırakılmış, biçim verilmemiş, bakunsız bir bayçeydi; arkada palmiyeler, çamlar, portakal, limon, nar ağaçlan vardı, bulutsuz gökyüzü de çini mavisiydi. Bütün bu manzara ona öyle hayal gibi geliyordu ki varlığma inanamıyordu. Hiçbir ressam, ne kadar usta olursa olsun, bunu bez üzerine aktaramazdı. Annesine mektup yazmak, insaru kendinden geçiren bu cenneti anlatmak istiyordu ama, daha önceden karar vermişti, ailesi onu gene Paris'te bilsın istiyordu. Yazarsa, ancak çalışmalarını anlatacak, mektubu da Paris'teki bir arkadaşına yollayıp Varşova'ya oradan gönderecekti. Kendi kendine, kaşlarını çatarak: «Kendime olduğu kadar George'a da leke gelmesin istiyorum» diyordu. Memnun memnun iç çekti. Yalnız bir eksiği vardı: Değerli piyanosu. Onsuz istediği gibi çahşarnazdj ki. «Chopin!» George Sand geliyordu, arkasından da çocuklar. Et, ekmek, sebze dolu sepetier ellerinde, gülüşüyorlardı. George Sand, pek neselî bir tavırla: «tşte simdi hepimize yemek pişirebilirim» dedi. Balıkla sarmısak yemekten kurtulacağız artık.» Chopin gık dememisti ama, George Sand biliyordu ki çocukcağız Mallorca'lılann bu değişmez yemeklerinden çoktan bıkmiîtı, balığın pişirildiği yağın kokusundan da sık sık gönlü bulanıyordu. Yalnız, Palma'ya geldiklerinden beri, uç haftadır, sağiık durumu hayh duzelmiftL Yanaklan hafıfçe pembeleşmiş, öksürüğü aşağıyukarı hiç kaLmanusa, biraz toplamıştı bile. «Benim piyanoyu sordun rau?» «Sordum, daha gelraemiş. Gelir gelmez gümrükçüler bildirecekler bize.» George Sand öne düştü, evden içeri girdiler. Palma'da otel falah olmadığı için, az bir eşya ile döşeli iki oda tutmuşlardı. Chopin'le Maurice birinde ya tıyordu, George S a n d i a Solange da otekinde. Gerçekte, pansiyondu burası, hava güzel olmasaydı pek de rahat edemiyeceklerdi. Kerevet üzerine kurulu yataklar, pek sertti, hasır kaplı sandalyeler dmgildiyordu. talanca «Rüzgârh Ev» demekmis. Chopin alaylı alaylı: «Yanl uçacak mıyız?» diye sordu. Senyor Gomez, parmaklan jrü zük dolu bir adamdı, bu konuyu kapatmak istiyormuş gibi, omuz silkti. «Yılın kimi günlerinde biraı rüzgâr eserse hiç saşmamah.» ••••••••••••§•••••••••••••••••••••••••••••• ( • • • • ••• !•••• ««Me.«BBBB«BaaaaaaaaBea»a«««»aBaaaaaaaaaaaaaaa.aaaaaaaa ••••••#••••••••• a a • a a » a > | * « a a a * a a a a * a ı a a a a a a a a a a a a a a ( a a a a MIinHlf lllflfl nMnllllt Mll i George Sand Mallorca'lı o, insana kuşkulu kuşkulu bakan, pa zarlığı pek seven dükkânların dan bir iki eşya daha alınca oldukça rahathğa kavuşup yerleştiler. Şaşüacak ş e y : Pencerelerin camsız oluşu onlan hiç de ta salandırmıyordu. Palma'daki ev lerin birçoğu bu biçimdi. Demek ki havalar hep böyle ılık gideMaurice pek acı acı söylencek, pek öyle rüzgâr falan esmimişti ama, Chopin hiç. Bir ara yecek, diye düşündüler. daydılar ya, bu yeterdi ona. Şu George Sand hemen çahşmaya mübarek Akdeniz güneşinin alkoyuldu. Bir yandan da «Piyano tında hayat ne şairaneydi! Maurice, çıkısır gibi: «Bu ka daha çok gecikmese» diye <!ua ediyordu, çünkü Chopin'in buna dar çok şey niye aldm, anne?» gittikçe üzüldüğü belliydi. diye sordu. «Biliyorsun mutfafı butün bütün mezler.» senin emrine ver H!n!İİİİİİ!İİİ!iJjJiniİİH George Sand'm gozleri sevinç le kıvılkıvıl oynuyordu. «Haberin yok, oğlum, bir kösk buldum ben en sonunda.» Bunları soylerken oğlundan çok Chopin'e bakıyordu. «Hoşuna gi der, değil mi?» Chopin: «Köşk!» diye haykırdı. Bir ev hayatı yasamamn zev kıni düşünüyordu. «Aman, ne guzel olur!» George Sand bir eşek arabası tuttu. O gün öğleden sonra tasındılar. Köşk bır yamacın eteğindeydi, arkasında zümrüt yeşili dağlar yükseliyordu. Ispanyol Arap tarzı kanşığı, eski bir yapıy dı, üzerini sarmaşıklar sarmıstı. Sahibi, Senyor Gomez de oradaydı, onlan karsıladı. O »nlattı: Köşkün »dı «Son Vent» ka Bir gece, o küçük tahtaboşta oturmuş, denizdeki balıkçı kayık larının oynaşan fenerlennı seyrediyorlardı, iri iri yağmur damlalan düşmeye başladı. Hemen içeri girdiler. Bilmiyorlardı ki Palma'ya tam yağmurlu günlerin başlamak üzere olduğu bir nrada gelmişlerdi. Sakarya Satınalma Komisyon Başkanlığından: 1017 agır bakım fabrikas ihtiyacı için 20 kalem oto malzemed kapah rarf usulü ile satın almacaktır. Tahmini tutan Î8055 lira olup geçici teminatı 2855 liradır. thalesi 29 temmuz 1966 günü saat 11.00 dir. Şartnameler Istanbul, Ankara Lv. Âmirlikleri ile Komisyonda görülebılir. Zarflar ihale saatinden bir saat evveline kadar verümelidir. (Basrn 998 16612/8283) O gece bardaktan boşanırcasına bir yağmur yağdı, soğuk bir rüzgâr ağaçların arasında uğuldadı, köşkü kamçıladı durdu. Ev de ocak falan yoktu; yalnız için de odun yakılan mangallar vardı, dumanından, birkaç gun son ra, Chopin boğulur gibi olmaya başladı. Bundan ne kadar rahatsız olduğunu başlangıçta belli etmemeye çahstı ama, çok geçmeden açıkça görüldü ki öksürii ğü yeniden başlamıştı, hem d< eskisinden daha kötü. (Arkası vsr) "*İI WSFÎLE AL1 İstanbul Telefon Başmüdüriüğünden Operatris konu ve resim: Ayhan Başoğlu Alınacaktır İLONA Başmüdürlüğümüz şehirler arasında çalıştırılmak uzere Operatris alınacaktır. Asağıdaki nitelikleri taîiyanlann nüfus cüzdanı aslı veya örneği, diploma aslı veya örneği, iki adet vesikahk fotoğrafla birlikte Başmüdürlüğüraüz Persone! Âmirliğme müracaatlan ilân olunur. 1 En az ortaokul mezunu olmak, 2 18 yaşından küçük 30 yaşmdan büyük olmamaJc, 3 26/7/1966 salı günü Mat 14.30 da yapılaeak « navda başarı elde etmek, 4 Lisan bilenler tercih olunur. (Basın 16896/8286) Amasya Bdyındırlık Müdürlüğünden: 1 205.790,99 Ura keşil bedelli Amasya Gökhöyük Çiftliği Tarnr Âletleri ve Eğiüm Merkezi Lojman tnşaab kapah zarf usulü ile eksiltmeye çıkanlmıstır. 2 Geçici teminatı (11539,55) lira olup ihaleden evvel yatınlması lâzrmdır. 3 İhale 25 temmuz 1966 pazartesi günü saat 15.00 de Amasya Bayındırhk Müdürlüğü odasında toplanacak Komisyon buzurunda yapılacaktır 4 İhaleye lştirak edecek müteanhitlerin en geç 22/7/1966 cuma günü saat 17.00 ye kadar Valilik kanalı Ue verecekleri dilekçelerine en az isin ke»if bedeU k»dar (C) grupundan müteahhitlik karnesi veya bu işe benzer bir işi bir defada yaptıklaruia dair is biürme belgesini ekliyerek Vilâyet vesika komisyonundan yeterlik belgesl »1raalan ve 1966 Ticaret Odası vesikaJannı ibraz etmeleri şarttır. 5 İsteklilerin 2490 sayılı kanunun 32 nci maddesinde yazüı tarifat dairesinde hszırlayacaklan kapaiı zarflarıru ihale günü saat 14,00 de kadar makbuz mukabilinde komisyon başkanlığına vermi* olmalan mecburl olup postada vâki gecikmeler nazara alınmaz» 6 Bu işe ait keşif, şartname, plân ve proje mesa! saatleri içinde Baymdırlık Müdürlüğünde eörülebilir (Basın 16428/8280) ..l.r, ,.,« Ne bulursanız götürün dedimse.. 123456789 karjılığı Dir soz vt Dir eaal 8 Nota, «yabancı ısmi> anlamına iki soz. • Herkesi her zaman paylama huyuna sahip kişi, sevgilılerinden ayrı kalanlann yürekten çektıklerı. AŞAĞIYA: 1 Saçiari dökülüp cascavlak olmus baja böyle de denüir (iki soz). 2 Çanakkale çevresinde bir kasabamız, Karadenız kıyısı halkımıza yanlıs olarak verilmiş ad. 3 Rutubet çeken (iki soz). 4 «Ayıların konutlarmın bulunduğu saha» mânasına iki soz. 5 Çevrilınce komada bulunan Tabıi Senatorü 68 Gelecek sefer Blaise'i de ge Üı. Drum gülerek cevap veriyordu. Niçin onu istiyorsun? Ben kâfi derecede yetmiyor muynm iki nize de. Evet ama her defasında olmaz. Biz iki hişiyiz sen ise tek. Böyle devam ederse yakında dövüşe veda etmen gerekir Drnm. 14 Drum aceleyle eve dönerken çok mesuttu. Son dovüşünde güzelliği ni kaybeden yüzünun, kadınlann kendisine karşı duydukları hayran lığı eksiltmediğini ispat etmişti işte. Fakat bu iki kızla geçirdiği aşk gecelerinin o tatlı yorgunluk ve rahathğın eksikliğiydi bu. Genç adam birdenbire her rürlü ıstırabı m, sevineinl paylaştığı bu genç ka dma karşı içinde büyük bir şefkat ve aşk duydu. Üstelik Calinda ona hiç kimsenin verenıediği bir oğlan hediye etmişti. Drum genç kadının parmaklarınm saçlarında gezindiğinl, kalbinin goğsünde attığını ve kulağına tatlı sesiyle aşk cümlecikleri fısıldadığını duyar gibi oldu. Adnnları gayri ihtiyari sıklaşmıştı. Bir an evvel onu kollan ara sına alıp geçen günlerin üzünriısu nü unutturmak istiyordu. Calinda hayatta güvenebileceği tek insandı. Drum'un. Genç adam artık ko juyordu. Eve vardığmda servis ka pısı kilitli degildi. Karanlıkta oda tma giren Drum hemen soyunarak yata&uıa doğnı ilerledi. Calinda'yı orada bulacağuıdan emin bir t SIYAH ASK halde elleriyle yorgana dokundu. Fakat yatak bomboftu. Genç adam kızın hâlâ kendisine dargm olduğunu ve yandaki odada yattığmı düşünerek o tarafa doğru yöneldi. Gozleri karanlığa alışıp yatağa iyice yaklaşınca yastıkların iizerinde iki kafa gören genç adam şid detli bir yeisle ürpermijti. Hakikat bütün dehşetiyle ortadaydı. Calinda Blaise'Ie yatmıştı. Demek kendisi kızlarla beraberken Calinda en iyi arkadaşıyla aldatmı$tı onu. İcindeki isyan gittikçe büyüyordu. En sevdiği iki insan nasıl yapraışlardı bu işi. Nlhayet dayanamıyarak yumruklarını yorgana indirme ye başladı. Nereye, klme vurdnğunu bilmiyordu bile. Kadın ve erkek çığlıklan blrbirine kanşmaU taydı. Nihayet Blaise yaUktan sıç rayarak kalkmıg ve Dnımn iterek mutfağa yönelmijti. Drum bnündeki masaya tutunnp kalkarken eline bir bıçağın süründüğünü his sederek onu yakalayıverdi. Shndi elinde karanlıkta parhyan bir bıcak oldnğu halde Blaise'e doğru atılmiftı. Zenci hem geri geri gidiyor, hem de yalvarıyordu. senin kadmımı çalmasına müsaade edemem. Bu nrada Calinda Drum'un bacaklanna sanlarak yalvarmaya başlamıştı. Durum bu onun kabahati değil. Blaise i ben lorladım bu işe. Genç adam blrkaç dakika evvel delicesine bir heyecanla koftuğu kadını hırsla itmişti. Bırak benl köpek. Şu ahlâksı zın içini bitirdikten lonra seni de öldüreceğim. O en iyi »rkadaşım, sen de en güvendiğim kadmımdm. Ikiniz de güvenimi fcnaya kullan manm cezasını çekeceksin. Ya sen! Bu gece nereye gittiğinl v* kimlerle yarh|mı bllmlyor muynm sanki? Her halde senden daha ahlâk(ı ve iyidirler. Senden ve Blaise'den tabii. Yazan : KYLE ONSTOTT SELMA ÖGE1 seni tekrar kazanmak lçin yaptı bn iji. Bu ıırada Blaise Drumun büsbfi tun vahşileşen bakışlanndan bir şeyler sezinliyerek sofaya doğru atılmıstı. Şafağin ilk ışıklan etra fı birazeık aydınlattığı lçin elinde bıçakla onu kovalıyan Drnm. Blaise'in duvarda asılı duran keskin orağı kaptığını gördfi. Zenci hâlâ yalvarıyordu. Ne olur yıklajma bana Drum! Kendlmi korumara için bur>ın faydalanmam lâzım gelecek. Halbuki hiç istemiyorum bunu. Yalvanrım anla beni. Kadınım çalarak sana fenalık yapmak istememistim. İstanbul Vilâyeti Daimi Encümeninden 1 İstanbul Eminönü Kazası dahilinde Te\fik Kut îlkokulu tâmiratının 20.000 lira keşfi çevresinde yaptınmıası. îlk teminatı 1.500 liradır. 2 Fatih'de Hobyarh Ahmetpaşa tlkokulu çeşitli tâmiratının 20.000 lira keşfi çevresinde yaptırüması. İlk teminatı 1.SO0 liradır. " Beyoğlu Güzelce Kasımpaja Îlkokulu tâmiratınm 20.000 lira keşfi dahilinde yapünlması. îlk teminatı 1^00 liradır. 4 Şişü Çeliktepe Mete Han tlkokulu ihata duvarı insaatıam 19.998,32 lira keşfi çevresinde yaptırüması. ilk teminatı, 1500 liradır. 5 Sarıyerde Pertevnihal Îlkokulu tamiratının 17.679,19 lira keffi dahilinde yaptırılması. İlk teminatı L326 liradır. 6 Kadıköyde Gazi Mustafa Kemal Pasa İlkokulu tâmimtınm 17.016,35 lira keşfi dairesinde yaptırılması. İlk teminatı 1.277 liradır. 7 Üsküdar'da Çekme Köyü eski okulunun 16.952,59 lira keşfi veçhile tâmiri. İlk teminatı 1.272 liradır. 8 Levend'de Şehit Kublay Îlkokulu tâmiratının 16.939,31 lira keşfi veçhile yaptınlması. İlk teminatı 1.271 liradır. 9 Üsküdarda bulunan Sokullu Mehmet Paşa Îlkokulu tâmiratının 15.986,46 lira keşfi dairesinde tâmiri. İlk teminatı 1.199 liradır. 10 Üsküdarda Paşakapısı eski ilkokulunda Kaza tlk Oğretim Müdürlüğünün bulunduğu kısımda gerekli tfimiratın 15.798,53 lira kesfi çevresinde yaptırılması. îlk teminatı 1185 liradır. Keşif bedelleri ile ilk teminatlan yukarıda yazılı işler 2/Ağustos/1966 salı günü saat 15 de Istanbulda Ankara Caddesindeki Vilâyet binasında toplanan Daimi Encümende ayrı ayn açık eksiltme suretiyle tâlibine ihale edilecektir Şartnameleri İstanbul Baymdırlık Müdürlüğünden ahnacaktır. Isteklilerin ük teminat makbuz veya mektubu, 1966 yılı Ticaret Odası vesikası ve avrıca şartnamelerinde yazılı kayıtlara göre alınmıs yeterlik belgeleri ile birlikte ihale günü saat 15 de Daimi Encümende bulunmalan lâzımdır. (Basm 16830/8268) SOLDAN 8AÖA: 1 Bu yıl kadın pantalonlar mo dan böyle oldu (İki söz). 2 Açıklı olaylar» böyle de denilebilir, füç lsleri onunl» «u tafimaya benzstirlcr. I Guzel Sanat grupunun bir bölümu. i «Şöhretin dünyayı tutsun!» anlamına iki sözlü bir emlr, hem clmri hem hırslı klşilerdekl duygulardan. 5 Çağlayanlar (çoğul). 6 «Vaüde ve kerime» mânasına iki söz. 7 •Saçlarımla lusUrınj «ruındakl yüz parçarn» '.U3456Z89 ™ 6 l d l N o r : l|8|c|Kts|o|.i|LjE|gJ m a J şidi, bır sanat takısı. 7 «Morumoruna» sozlerinden önce gelen bir terira (iki soz ve iki edat). Oanfci) •almacanu 8 «Kendine doğ nalledilfnb « K c H ru getirmez» kar şılığı bir çekim, bir edat 9 Bir renk, Güzel Sanat, civi. RAKAMLI BULMACA Fakat genç adam çılgın bir haldeydl. Elinde bıçakla gittikçe ller liyerek Blaise'i duvara sıkıştırmak taydı. Ve bir anda fırlattığı bıçak. Blaise'i tttçlama dlyorum. Hiç arkadajının etine göraülüverdi. istemediği halde onu zorla ben kan Drum, Oh! Hayır!... dırdım. Maksadım bir ders vennek Seni parça parça doğruyacağım ti sana. Başka bir adama gtttlğini nâmussuz! görünce belki beni yeniden sever Blaise'in orağı tutan eli yanına sin diye düşiinmüştüm. dıismüş ve omuznndan akan kan Drnm tekrar Blalte döndti. lar yerleri boyamaya başlamıştı. Madem ki istemiyordun, ne Hâlâ vahşi gözlerle kendisinl se> Ne olur Drum. dövüjme benim diye yaptm bnnn? reden Drnm'a bakarak bir kere dale. Dö\üjmek iitemiyornm. Affet Drum. Çok rom içmif ha yalvardı. Senle dövüjecek degüim. Sa tira. Calinda da çınlçıplak yanıma dece öldüreceğim seni. Hiç kim yatinca dayanamadun. Ama e da (Arkan var) OflnkH hnlmaranın natledilmls (elcU HA1XEDILKCKK? Vukarıdnkı rakamb bulmaeada sadece 4 tane anahtar (ıpucu) ve K tane sonuç vardır. Boş olan 12 karenın Içine 1 den 9*a kadar aygun birer rakam koyarak ve toplama. çarpma cıkarlma bnime ışaretlerine dikkai ederek foldao n i a ve jnıkandaB asatiy» balmarada (österilen •onnçlan buiunuz Biraz vaktinizi alıt «mmı boj vakrinin hosça feçirmls olorsunuz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear