23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFEtKf 25 Haizran 1966 UMHURÎTET islonbul ve Kanolizosyon Kanunu Ertan SUNGUR tıtanbul Belediyesi Kanalizasyon Proje Bürosu akla evierdeki kullantlmış sularla yağmur sulannı toplayan K analbasyon deyineekirll sulan temizleyıpyer•tta kanal tebekesiyle bu zamıyacağı âîikârdır. Hiç bir beledlye, vatandaşjanna bedavadan pis sularla yağmur sulannı izale eden kanallan \e onlan tasfiye edecek tesisleri yapmaya muktedir değildir. Aynı durum, içme suyu tesisleri, İX.T.T. için de söylenebilir. Sular İdaresi içme suyunu halka ikretslı rerse tdi bngtmkfi imkânlar temin edilemezdi. âvâ, yine ona meydana getiren halkıraızıa kendi kendilerine yardmüanyla halledilebilir. Buçünkü mevmat ve tâlimatnameler bunu mııınkün kılmamaktadır. Bu imkân temin edilmelldir. Me selenin odak noktasını «Kanalizasyon Kanunu» teşkil etmektedir. Kanunun Meclisten cıkartılması şarttır. Esasen bu sadece tstanbulu da ilgilendirmeraektedir. Ankara, İzmir gibi diğer büyük şehirlerimiz de aynı sartlar sltmdadır. Verflen pis sularla gfizel Izmir körfeıinin sahlllerinin fena ve rahatsız edici manzarası oradakilerin ve görenlerin mâlumndur. Diğer ülkelerin milyarlar sarfederek elde edemiyecekleri tabii güzelliklerimizi bizler kendi cebimizden ödediğimU paralanmızla çirkinleştirmeye çalı»ıyor ve üstelik de sağlığımızt tehlikeye sokuyornz, İste Hallç'ın duramu: Daha bundan 3060 sene oncesine kadar bir gezintl ve »ayfiye yeri olan eenebilnrin «Altın boynuz» diye adlandırdıklan güzelim Haliç'in yermde yeller esmektedir. Burada kurulan sanayi tesisleri; yağmur sulannın sürükledikleri camnrlar ve pli sn kanallan bugünkü ortamı yaratmısrtr. Sogutma suyunn Haliçten alan Silâhtarağa elektrik fnbrikası da aynca bundan zarar görmektedir. Yine Kurbağalıderenin yaz aylannda neşrettiül fena kokulsnn çok uzaklarmdan geçenlerl bile rahat sız ettiği herkesin mâlumudur. Bnna benzer misallerl çoğalUnak pek mümkündür. Zenjrin blr millet olmamamıza rağmen daima en pahalı ve Israflı bir şekilde lhtiyaçlanmm temln rtmemiıe sebebiyet verecek fddlde hareket etmemizi lcabetrİTcn sebepleri ortadan kaldırmaya çalısmıunız bizlerin vazifesi olmalıdır. Bu suretle her bakundan ytrminel amn medeniyetine ayak nydurmamu ve yükselmemiz mnmkiin olabillr. Yük. Mühendi» •••••>••*••• Kara Tohum topalları Şsf SŞS [îS İ::: •;•: «•pa • ••• •••> Babeuf ve Kurbağa Perşembe günü sababı sevinçli bir ses, Babeuf dâvasında sanıkların beraet ettiğini bildiriyordu. Ben de katıldım bu aevinee. Bir yıldan beri süren yargılama, 10 yıla uzanan hapis korkusu, maddl manevî üzüntüler, bitmiş görünüyordn. Ve bnndan yüı elIi yıl önce Fransada yasamış bir yazann fikirlerini Türk kitaplığına kazandırmak isteyen kişilerin suçsuz bulunmasına »eviniyorduk. Sonra düsündüm ki ne zavallı bir sevinçtir bu! Türkiyede yaşıyan insanları bu kadar zavallı sevinçlere düşürecek tnıaklan kimler haıırlamış? Babeuf dâvası deyip geçmeyin! Babeuf dâvan, Şadi Alkılıç dâvası, Âşık Ihsanî dâvası, AIİ Faik Cihan dâvası, Atillâ Bartınhoflu dâvası .. Bütün bunlar yaşadığımız Türkiyenin rengini veren, çizgilerini çeken dâvalardır. Batı kitaplıklarından baıı parçaları çevirdiğinizde yedi yıl nndana gitmeyi göze alacaksınıı. Mahkemeye verilip beraet etseniz de aylarca, yıllarca herşeyi anutup, bütün yasantıları bir kenara itip, hayat memat endişesinde kendinizi savunmaya vereceksiniz. Karşı iddialan savunan savcı vardı. O devletin maaşlı memurudur ki zaten mesleği çereği kendisini bu işe vermiştir. Ya siz? Dargelirli bir memar, öğretmen, ya da yazısıyla çizgisiyle hayatını kazanan bir fakir aydıru Besmi bır görevde toeniı dâva açılır açılmaı açığa ahnmanıı, tevkif edilmeniı işten değildir. Komünistlik ithamı dnyulor duynlmaz işinizden olmanız bir yana, kösedeki bakkaim hesabı, kasabın veresiye kesmeainl, bekliyebilirsiniı. Böyle bir ortamda Türkiyenin fikir hayatına gerçekten değerler katacak çok kisinin : Aman başım belâya çirmesin. çoluk çocuğumn süründürraiyeyim . diye kösesine çekilip susaca^ı açıktır. Çağdas medeniyete eötüren yolu baştanbaşa tehlikelerle donatmışız, yolun başına da tehlike levhasını oturtmuşuz. Mahkeme, tevkif, saç tıraşı, dosya, tahkikat, avukat, savcı, sırasında kelepçe. korkn, kâbus... Ne o* Türkiyede fikir özgüriüğü savaşı yflrüyor 196C yılında. Sonra da 150 vıl önce yazmıs bir Fransız bizim snahkemede beraet etti diye Türk aydınlan birbirlerinln boynnna sanlıp 8püsüyorlar. Her neyse... Maksadımız bu sevinci bozmak değil; biz, geçenlerde bir toplantıda anlatılan bir fıkrayı yazmak istiyoraı bugün. Babevfü çevirenlerden Prof. Sabahattin Eyüboğln, Karadenizll olduğn için herhalde bilir: Eski camanda Hopadan tstanbul'a. Istanbul'dan Hopa'ya tüv gibi takalarla «idip gelen Karadenis usaklan, pusla, harita, ftlet. malet gibi şeylere iltifat etmezlermis. Ya da babadan kalma n«talıklarına güvenip bu gibi avadanlığa tenezzül etmez, bütün denizi kıyuı kıyın geçerlenniş. Ancak büyük nehirlerin dcnize açıldıklan yerlerde dalgaya dfisüp, nehir kıyılannı deniz kıyılan sanıp içeri daldıkları da olurmus. Bunun için keskin lekfilanyla osul bulmuslar: TayfaIardan kulağı dnyar birini takanın basına oturturlarmı*. Gece vakti güzgözü çfirmez iken tayfa kulaŞım diker dinlermiş. Uzaklardan bir kurbağa sesi dnyarsa anlarmış ki nehirin tatlı snlanna daldılar. O zaman dftmeni tutana münasip emrini Terirmis: Al isçele! (al Iskele). Gtne böyle bir seferde nöbetçi gece vakti dikilmis takanın basına; kulağı kurbafa seslerinde, tâ nzaklardan gelen vtrak vıraklan radar gibi tesbit edip bafınyor: Al isçele... Bir süre sonra blr ses daha: Al isçele! Bir süre sonra bir tes daha: . Al isçele! Tfibesabab «al isçele, al isçele, al İsçele» diye yela devam etmis taka... Sabah olunca farkına varmıslar ki gemi oldogu yerde dönüp durur. Meger nğnrsuznn biri yola çıkarken takanın içine bir iki kurbala atıvermis. O kurbağaların sesine göre dümen tuttuklanndan denizin ortalık yerinde dolap beygiri gibi dSnertermiş. Su güzel Türkiyemiz medenlyet yolcnln|una eıktnıç btr gemi. Ama geminin içine atmışlar mı birkaç kurbağa... Yüz elli yıldan beri yok gâvurluktnr, yek komünizmdir diye vıraklar dururlar. Ve bu memtekettn usaklan da »ntar vvajcladıkçsv;.,, Al isçele. al isçele . dive bağınr durnrlar. Ortalık biraz ısısa, nsaklar farkına varacaklar belki .. Cmut edelim ki ısıyacik. rarra lıaJe getiren tasflye tesislerl gelmelidu. Istanbul iein turistik ve Törkiyemizln güzel sehrl olması baknnından daha büyük bir ehemmiyeti olan bu problera diğer illerimizde de çözülememiştir. Şehir ve halk sağhgıyla son dereee yakından llgfli olan kanalizasyonun bu kadar Ihmal edilmeabıdeld faktörler çesitlidlr. D Bu mevzuda tnühendisler yetiştiren üniversitembj kanalizasyona icabeden ehemmiyeti vermeraif ra dolayısiyle bn mevzua tara minâsiyle hâkim teknlk eleman yetistirilememlstir. B Tesislerra yeraltmda ohnalan göze hitab etmemeleri yanrun yapılmasmı önleyicl bir rol oynaQ BugUnkiı mevzuatm bfitün yükü beledtyelerin nrtına yüklemiş olması aynca dâvayı maddl yönden de tamamen bir çıkmaza yuvarlamıstır. nr. •••• •••• • •a* • •a* D ••3 n:: aa •••• •••• •••• ••m •••• :::: •••• Çok yö'n/ii bir sorun 1 örülüyor ki mesele teknlk, polttik, ekonomik ' ve sıhh! baknnlardan çok eephelidlr. Problemin halli bnnlann ahenkll bir sekilde kompoze edUmesine bağlıdır. Aksi halde günlük kısa vâdeli neticeye varmak istemek sehrin tam bir kanalizasyona kavusmasmı ozatacagı gibl fuzuli yere milli servetin sarfına sebebiyet verecektir. Buna ea güael misali gehrimizde insa edilmls olan muvakkat kanallan ve hâlen de inja edilmekte olan fosseptiklcri gösterebiliriz. Zira bn kanallar 1lerde tamamen Iptâl edilip yeniden insa edileceklerdbr. Fosseptikierin dnnımo ise daha fenadır ve en yakm zamanda bundan vazgeçllebilnıesl Için her türlü tedbir almmalıdır. Çüokü bn da muvakkat olan v« tstanbal estpuıdald bir şehtr içta gayri sıhh! ve çok pahalı bir çözüm tarodnr. C !••• !*•• !••• !••• A ayın Fikret Otyam'ın bu başm lık altında Anamur îlçesi Or" man içi koylerinde yaptığı röportaja ait yayınlanan yazısını büyük bir ilgi ile okudum. Orman köylülerinin durumunu bundan daha iyi yansıtacak bır yazıya rastlamak mümkün değildir. Haklkaten bugün orman içi koy lerinde yaşayan halkın durumunu ifade etmek için fecaat kelimesı bile hafif kalır. Orman köylüsünün ekin ekecek tarlası yoktur. olanı da ekseriyetle ormandan açmadır, üzerinde ekin ekmesine musaade edilmez. Fazla hayvan besleyemez, çünkü otlatacağı yer ormandır, bu da Orman Kanunu ile yasak edilmiştir. Şayet Orman Isletmesinin o mıntakada orman yolu inşa etmek, ağaçlandırma yapmak ve kesim, çekim gibi faaliyetleri yoksa köylünün de baska bir geliri yok demektir Orman köylüsüne iş sahaları açmak ancak yukanda saydığımız faaliyetlere girismelde olur. jHj BÖYLE ŞEY OLAMAZ alnız burada bir noktayı açıklamak isterim: Yazıda isletmenin köylülere arpa, yulaf ve buğday gibi hububatı ektirmediği, buna mukabil fığ ekimine musaade ettiği anlamı çıkmaktadır. Böyle şey olamaz, zira ormandan elde edilmiş her tarla, orman sayılır ve üzerinde hiç bir suretle herhangi bir ekimin ekilmesine musaade edilmez. Y GAYRİSIHHtDİR: Geçirimsiz yapüması lcap edea fosseptikleıtn yfixde doksan dokozu geçirimlidlr ve böylece pis salar sızıp giderek yeraltı sularmı kirletmekte ve sağlıgımızı tehdit etmektedir. ÇOK PAHALIDIB: Umumlyetle her binaya bir çukur insa edilmesi gerekmekte ve muhtevalannın vtdanjörlerle nakledilmesl icap etmektedir. Eğer fosseptiklerin sızdırmasız yapılması sağlanabilsey di beş klşllik bir ailenin her ay knllandıklan snlar için ödeyecekleri para, takriben «0.00 TL. olacaktı. Parayı bir tarafa bırakalım en büyük zorluğu bu fosseptik muhtevalannm zamanmda ve istenildiği anda bofa'tılması İçin lüzumlu binlerce vidanjorıin Belediyt tarafmdan teminl bir problem olaraktı. Nakliye ile birlikte bn kadar vâsıt&nın bakıra ve ifletme masıaflarmın da hallyle vatandaştan tahsil edilmesi gayet tabildir. Btttfin bnnlara ilâveten bir de inşaatı için ödenen paralar düşünülecek olursa fosseptiklerin ne kadar gayrl iktisadl ve gayrisıhbl bir hal şekli olduğu ortaya çıkar. Bu esasında bir hal sekll de değildir. Zlra ortaya bir de pis suUnn ne sekllde, nerelere dökttlebileceği sorosn çıkıyor. Bn tstanbul için büyük bir problem olmajnakla beraber yme de düsünülmeğe değer bir husnstnr. stanbulun bugün takriben % 6070 i fosseptiklerden Istlfade etmektedir. Geriye kaUnlar ise mevcnt kanal ve kaçak olarak yapılan kan kanallara bağlıdır. Bunlarla toplanan pis sular ve kısmn de yağmur sulan, ya açıkta derelerde akmakta veya denlze verllerek plâjlarıraızı klrletmektedirler. Bu, gerek tnristik ve gerekse halk sağlığı bakımından mahzurludur. Tazın sulan kuruyan derelerde ve vadilerde akan pis snlar ise buralann gecekondufarla iskân edilmiş olmaları dolaytsiyle eok daha teblikeli bir durum yaratmaktadır. Zaman caman tifo salguılannm sebeplerinl ortadan kaldırmak, ancak ve ancak buralarda akan pis sulartn ka. nalize edlbneslyle mümkündür. Aksi halde daha nzun seneler, halkunızı böyle bir ortamda yasatma71 sebebiyrt vermemiz dolayısiyle ölen vatandaslarıBamn vebaü bizlerin üzerinde kalacaktır. Sonuç ukarda izah ettiğimlı hnsuslann temin edllebilmesi için sunlar gercekleştirilmelidir. D Kanaiizasyon kanuna çıkartılmalıdır. İstanbul bövle blr kanunu hazırlamıj ve Ankaraya göndermi} olmasına rağmen tahmlnlmize göre politik mülâhazalarla bu kanun simdiye kadar icabeden alâkayı g<irememi$tir Hakikatlere gözlerimizl kapatmak, hal kımızı ve belediyeyl mevznat yüzünden müskül durumda bırakarak milyonlarca Uranın sarfına sebebiyet vermek doğnı olmaz. Daha önee de söylediğhniz gibi gerek tstanbul ve gerekse biitün difer şehirlerimiz için kanaltzasyon Ğâvasının yegâne hal çaresi bu kanundur. Bu olrnadan sehtrlerimizin kanalizasyon teslslerine kavuiman mümkün olamıyacaktır. Q Bir Kanalizasyon Genel Müdürlüğü kurulmalıdır: Dâva İstanbul için çap ve maddî bakımdan o kadar biiyüktür ki, bu Isf beledtyelerin kendi bünyelerme baglı blr müdürlükle halletmeleri imkântıtdır. Genel Müdiirlfik. Beledlye Reisine bağlı ve rp<«takil bütçel! olmalıdır. E l Di| yardım alınmalıdır. Böyle bir yardım alınan kredlnin gert ödeme imkânının garanti edilmesiyle mümkün olabilir. Bu garanti İse «Kanalizasyon Kanunu.ndan ba^ka bir sey değildir. Kanunun rOrürluğe girmesiyle, mal sahlplerinden almacak kanal ve tasfiye tesisi lstirak paylan ve tesislerden hrttta. de edenlerden almacak devamlı kullanma ürretlerinde her hangt blr kâr bahis konusu olmadığından, hu kredinin falzsiz veya çok düşük faizll olması sarttır. Aksi halde ödeme imkânlan zorlasır ve kredinin faizini halka ödetmek gibi bir durum ortaya çıkar. Esasen böylt blr krediye. kanunun çıkarılmasmdan aonra, inşaata baslayabilmek için ana kapital olarak ihtiyaç olaraktır. Şehrimizin kanalizsyon nâzım proKierintn haznlanmış olması bu şekilde blr tatblk.itta büyük faydalar sağlıyacaktır. Q Devlet yardım etmelidir. Yatnız bu ynrdım borç «eklinde olmamalıdır. Zira geri ödemesi imkân«ız veya balkımu İçin külfetli olacaktır. a Bu mevzuda mütehassıs teknlk eleman yetistirilraeli, etua ve arastınna lâboraruvarlan kurulmahdır. En büyük temennhniz «Kanalizasyon Kannnunun» bir an evvel yürürlüğe glrmesi ve bu suretle butün şehirlerimizln kanalizasyona kavastumlmasının temin olnnmasıdır. •••• :::: öyle anlaşılıyor ki, Karaçukur, Sandana ve Demirören köylülerinin elinde bulunan tarlalar ormandan açmadır. Onun için işletme bu tarlalara ekin ekilmesine mâni olmakta, ekenlere de suç zaptı tutmaktadır. Esasen orman toprağı ziraate elverişli bir toprak değildir. Açma suretiyle ormandan elde edılen araziler çok kere fazla meyilli olduklanndan kısa zamanda yağmur sulan ile besleyici topraklarını kaybederler ve geride verim siz bir toprak kalır. Bu da arpa, buğday, yulaf gibi hububatı olgunlastıracak derece kuvvetli bir toprak değildir. Kanaatime göre. gıda bakımından daha az istekli olan fiğ bu yüzden ekilmektedir. kadar sefalet ve işsiılikle elele oldugu yere baska memleketlerde az rsıtlanır. Ne var ki bütün bu gerçekler halk oyunu sunnlurken onların iradesiyle başa geçmislerimiı orman köylülerimizin derdine ilâç olabilme cesaretini gösterememektedirler. Ara sıra verilen önergeler, yapılan kanun tekliflerinin yetersizliği şöyle dnrsun ffirültü, dövüs arasından diğer meseleler gibi soda sabun misali eriyip gitmektedir. Ger;i bn nfak çıkışlar kanunlaşsa bu dâvayı halledeceğinl pek lannetmiyornz. Zira büyük düğüm büyük emekle çöıülür. Bu sebeple, orman içi kSylerimizin kalkındırılması dâvası büyük işlere girişmekle halledilir. Gönül arza ederdi ki soyadını büyfik bir ormandan alan Sayın Sadi Koças'ın ve Sayın llharal Ertenin memleketimiıin varolma dâvasiyle ileill orman ve içindeki köylü davasını daha esaslı ve plânlı bir şekilde halledilmesl koerdine bir bakanlık olarak orman bakanlıfının kurulması teklifinde bulunmalannı. ugün Anamur*un Karaçakur'unda fing yeniyorsa başka bir gün de diğer köylerde baska cararlı tohnmlar yenecek. Sebep olarak da fazla ntifns artışını, fazla tabrip yüzünden ormanuı yok olup münbit yerlerin sel basarak çoraklasmasım söyleyebiliriz. O zaman kör eden tohum, süpürge tohumnna mnhtaç olnnacaktır. Aynca, issizliği önlemek, boşa giden ulusal gücü değerlendirmek için orman reformuna hız vermek. orman ürünlerinin daba faıla lstihsalini sağlamak, kontrpl&k, kereste, kâğıt, sunt ipek fabrikalan açarak yeni iş yeri teminine gitmek lâzımdır. Orman yollarını sflratle inşa edip vlasırn imkânlan arastırılmah, bunlann yanında tâli işler düzene sokulmalıdır. Tavukçuluk, ancılık, ipek böcekçiHğl v * Yine tekrar ediyoruz: Bunlar vapılırsa ne kara tohum topalıns. ne de ak tohnm kötürümüne tesadüf ederiz.» Neden bn doruma düşmüştüı Anadolu? Kimler bu duruma getirmiştir onn? Bu soruların cevabını vermekte kimse güçlük çekmez lannederim. Bunun tek sorumlusu sahte aydınlar ve sahte politikacılardır. Bunlar yıllardır Anadoluyu uyutmuşlar, yalnız bırakmışlardır. Sefaletin, yoksuüuğun kahredici pençesinde inleyen Anadolu insanının içinden çıkıp gelmislerdir ama, ereklerine kavusunca ona yüz çevirmişlerdir. Onlar için yabaneı bir diyar olmuştnr artık orası. Kendi kaderlyle basbasa bırakılmışlardır. Ondan daima istemişler, fakat vermeye gelince kulaklanna parauk tıkamışlardır. Ora insanının oylariyle iktidar koltnfuna oturan yağmaeı. bashetsiı »iyasiler; kislsel çıkarlannı yurt çıkarlanndan yeğ tuttuklanndan uyanmasmı ictememlslerdlr Anadolu insanının... Bunu yaparken yabancıyla, ağanyla, tefeci tüeeariyle isbirliğinde bulunmuslardır. B DURUM BUGÜN D E AYNlDlR nrum buçün de aynıdır, Bu aklın sahipleri ve bnnun öncülüfünü yapan A.P. iktidan bn yurt parçannın geriligini okşayarak onu daha nice yıllar ayutma isteğindedirler... Ben burada, iktidara bn davranışma son vermesi için yollar gösterecek degilim. Çünkü bütün ileri ci, zlnde knvvetler onlara her çfln çıkar yollan gSstermekte, fakat onlar bu dostça ikazlara kaba knvvetle, azgın iftlralarla karsılık vermekte. kevfî davranışına devam etmektedir. Ancak bizim burada hatırlatacafıınız tek sey; Anadolu insanının artık bilinçlenmekle, dostnnn düşmanını tanımakta oldüjndnr. Bn uyanıs Anadoln'yu, vıllardır gereksinmesini dnydufa oknla. suya. yola. hastaneye, rahat konutlara, is verlerine. bir kelimevle avıcarlıîm emrettiji mutla bir toplum diîTMiine nlaştıraeaktır. Bn gflnler çok n7aklarda de»•Idir. CitnkH Atatiirkcn yorUeverier hnlk Irinden «elin. ha!k« I la miirüdcle etmek D NEDEN BU DURUMA DÜŞMÜŞTÜR ANADOLU t NE YAPMALI erımsizleşen toprağı gubre ile de verimli hale getirmek müm kün değildir. Zira yağmur sulan ile bu besın de akıp gidecektır. Bundan dolayı orman köylüsü yeni tarlalar elde etmek için daima ormanda arazi temin etmeye çalışır. Bu da mevcut tarlasını ormana doğru genişletmek veya doğrudan doğruya ormanın bır parçasmı keserek yahut yakarak tarla hahne getirmek şeklinde olur. Hayat mücacielesınin ve geçım endişesınin bu duruma ıttıği orman köylusü, gerek tarla açma yüzünden ve gerekse ormanda hayvan otlatması sebebiyle mer'i Orman Kanununa muhalıf hareket ettığinden hakkında zabıt tutulur, mahkemeye verilir Mahkemeye gitmek fakir koylü ıçın büyük bir külfet ve ıstıraptır. Hem paradan ve hem de zamandan olur, bu yüzden köylü mahkemeye verilmekten son derece müstekidir. O halde orman içinde yaşayan köylüleri ne yapmalı gibi bir soru akla geliyor. J? nce bu köylerin yerinde kal•I kınıp kalkınamıyacakları et™ railı bir şekilde etüd edümehdir. Yerinde kalkınamıyacak olanlar 10 veya 20 yılhk plânlarla daha müsait yerlerde iskân edılmehdırler. Bununla beraber ormanlann sınırlanması işı de bir an evvel tamamlanmalıdır. Zira orman toprağının belirtilmediği yerlerde ormana tecavüzler daha çok olmaktadır. Diğer taraftan orman köylülenne iş sahaları açılmahdır. Bu suretle bir kaç kuruşa sahip olacak köylü ormana zarar verecek hareketlere tevessül etmeyecektir. Bugün tarla açmak, hayvan otlatmak, orman kaçakçüığı yapmak gibi ormana vâki tecavüzler, hep orman köylüsünün fakirliğinden ileri gelmektedir. Bunlara iş sahalan açmak, radikal tedbirlerden önce ormanı kurtaracak yegâne çaredir. Orman köylüsü geçim sıkıntısı içerisinde bulunduğu müddetçe daima ormana zararlı olmaktan kurtulamıyacaktır. Bahattîn BAYRAKTAROCLTJ Yük. Orman Mühendisi V Tartışmacı Şamil llter ise bu konuda özetle sımları yazmaktadw: •• * • • • • > «) Tartışm» bölümttne gAndcrf«Savın Fikret Otyam «Kara Tolen jmzıların mumkunac dmkhum Topalları» adlı röporta.jıvls tilo edilmesini. ZSi keUmeyl «îmamasmı ve yaıarlar» defil. Anadolu gerçeklerini dile getircarfın üzeriııe cTartısmaı mis oldu yine. rumnzıı vazılarak Vazı tslcriAslında, o yazılarda anlatılan «• ooatalanmaınnı rlea ederta yalnız Anamur deÇildi. Tüm Anadolu Idi gözler »nüne serilen. •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••a İstanbulumnzun lâyık oldağn kanaliıasyon tesislerine kavuşturnlması sarttır. Dâvanın halll Için gelekli tedbitler bir an evvel almmadıği takdirde sehir ve halkımız bandan zararlı çıkacaktır. Zira İstanbul her geçen gün daha da inkişaf etmektedir. tnsaat hareketlerine paralel olarak yapılan kanallann ilerde istenilen sekle tashflıi büyük kâlfetlerle mümkün olacaktır. Burada kabahati Belediyeye de yüklemek dofm olraaz Rugünkü fankânlarla dttnyanm hangi yerta« gidUinc gidilsin neticenin pek (azla farklı ol Çok îazla su ara> ıp bu'.amıyanlara fırsat Yakacığın mtrkerinde. suların en kesat agustos aylarındaki verimıne gore gunde (200) iki yüz ton civarında su aknan hârika menba tuyu 11* bltislglnde üç dairelı. konforlu iki ev evlprin değerine ıbtivaç »ebebivle sahibın den satılık. Fabrikalarm ihtiyacını kar şılamak. çeşınc yaparak halka hlzmet etrrek istiyenlere kaçırılmaz lırsat ADRES: VF.ZİRÇEÇME TAŞAN MENBA SIYU YAKACIK. Cumhunyet 7282 KELEPiR SATIŞ • • •• • • • • • • • • • • • • • • • • » • » • • » • • • • • • • • • • • • • • • • •• • Y E T VAY1NLAR1 : SITK1 YIRCALI B A T I ' Y A K A L K A N T R E N • • Gunümüzün iç ve dış ekonomik. sosyal polıtik sorunlannın izlenim ve anılan. Fiatır 10 TL. S I TK I YT'RC A L I Yeşilköy'de Lüks Daireler NARLl KAHVEDE DELİ DİVÂNE Şiirler Kader Sokağında Darağacı Dul Kalan Köy Başını Alıp Giden Dünya Fıatı: 5 TL. Dağıtım: Ankara YETYayınİan zaferMeydanı No. 133 Kat 3/13 • Tel: 17 70 88 tstanbul RekTur Nuruosmanıve Emek Han Tel 27 21 58 • İ :ı::tR::::t::::::::::::::::::::::nnn::nn::::::::" ::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::!:::!::::•!•::• • • • • • • » • • • • • • • • • • •HAS: • • • • • • • • • • • • » • • • • • • • » •1693/7279 »• • Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Seyir ve Hidrografi Dairesi Baskankğından bildirilmistir. DENtZClLERE VE HAVACILARA M SAT1U BÎLDİRt 5 ilâ 12 temmuz 1966 tarihlerinde 09.00 ile 17.00 saatleri arasmda aşağıdaki noktalan birlestiren saha Içinde seyretme, demirleme, avlanma ve bu sahanın 6000 metreye kadar olan yüksekliği can ve mal emniyeti bakımından tehlikelidir. EGE DENÎZt SAROS KÖRFEZİ 1 nci nokta : E. 4878 No. lu Gelibolu fenerinden 337 derece ve 5 9 mil mesafedeki enlemi 40 derece 30 dakika Kuzey, boylamı 26 derece 38 dakika Doğu olan nokta. 2 ncl nokta : Enlemi 40 derece 35 dakika Kuzey Boylamı 26 derece 36 dakika Doğu 1 ncü nokta : Enlemi 40 derece 37 dakika Kuzey Boylamı 26 derece 44 dakika Doğu 4 ncü nokta : Enlemi 40 derece 32 dakika Kuzey Boylamı 26 derece 46 dakika Doğu. DENtZClLERE VE HAVACILARA ÖNEMLE DUÎURULUR. (Basm 15890/7298) SEKRETER ARANIYOR İYİ ALMANCA VE İNGİÜZCE BİLEN BAYAN SEKRETER ARANMAKTADIR GAZ • • • • • • • Manolya ve ÇIUD agaçlan genı^ bai«^ içinde L saJon ve bes yatak odası (152 M2) Parke ve Marley döseme Kalorifer ve sıcak su Renkli fayans. formikalı dolaplar ve Separasyonlaı Emsaline nazaran müsait fiatlar. Çok itinalı seçilmiş malzeme ile yapılmıjtır. Y Mimar SELÇTJK AKBLXUT Mfiracaat: YEŞİLKÖS İRFAKİYE SO. No: U Telefon : Alisan Demir İnşaat İjleri 73 88 »1 > : İnşaat : 73 88 91 > : Büro : 44 17 79 (15.00 den sonra) Cumhunyet 7283 Oğlumuz Aldoru bir yaşııu gırdi. Dostlara duyururuz. AYNim ve ÖZHAN ULUTAM 25 haziran 1M6 Berkeley Callfornia ÂLETLERİ A.Ş. üâncılık: .... 7303 Cumhurlyet 73OS Müracaat: Cumhunyet Caddesi No. 179/4 Harbiye Telefon: 48 29 63 TESEKKÜR KıvmetH aile büyufürnuz 23.6.1966 Persembe günii Yedikuledeki evinde Hakktn rahmetine kavusmuş olup, cenazeıi Yedlkule kabriıtanına defne dilnüstir. Acımıza istirak eden ve cenaze merasbnlne icabet buyuranlara ayrı »3T1 tesek kür eünemîze imkan bulunmadığmdan sayın gazetenizm tavassutunu rica ederiz. AİLESt Cumhurlyet 7S07 İSMAİL ERTOK Malaxgirt Nurettinli Yattlt Bölge İlhohulu Müdürtüğünden C 1NSt Ekmek bedel) Mnbuıı Lin kr. (600 gr.) 58800 44.850 00 Adet Miktmn thale gftntt 8a*ö Geçlcl teminat 15.00 de S363 75 TL. 11/7/1966 12/7/1966 • » 3563 50 SadeTOnebaö vaftlar 5100 kf. 47.500 00 13/7/1966 » > 2887 50 MuhteUl et 6000 » 38 500 00 14/7/1966 • > 4924 75 Kuru yiyecels (28 ttalem) 73 495 U) 1 Yukanda yaalı tnaddeler kap«lı «arfla lhale oiurtfc&lctır 2 Şartnameler her gün mesai »aatleri içinde Malaagirt Malraüdürlügünde ve Okul Müdürlüğünde görülebilir. 3 Taliplerin 2490 sayılı kanunun gerektlrdiği belge ve teminat makbuzlan ile usultae uygun teklit mektuplarmı üıale saatiaden bir saat öncesine kadar Satmalma Komisyonuna MalaBgirt Malmüdürlüğü Daireainde vennelert şartör. • Postad. vkld gecikmeler kabu, edUme». DİĞER TARTIŞMALAR # Aynı konuda Orman Fakültesi öğrencisi Mustafa Karagül den ve Şamil llter'den mektup almıs bulunuyoruz. «Sayın Fikret Otyam'ın Anamnr"un orman koylerinde yaptığı röportajı içim bvrknla burkula okudnm. Taıann böyle bir konuyu islemesine hem sevindik bem üzüldük. Çfinkfi kSylerimizin »cıklı dnrumunu blr kere daba f5ı önune serdiği ve periunlıjhn, sefillifin bn derece Slâsına bir kere daha şahit oldn^umuz için» diye yazısma baslayan tartışmacı Mustafa Karagül, şöyle devam etmektedir: «Şnrası bir «rçektir kl genel nSfnxumozıln an milvonnnn teskll eden orouuı kfiylerimUin bn izmir Göğüs Hastalıkları Hastanesi Boştabibliğinden Hastanemiz çamaşırhane ve diğer binalarında yapılacak 106.712. lira kesif bedelli inşaata ait onanm işleri kapalı zarf eksiltmesi suretile yaptınlacaktır. Geçicı temınatı 6585 lira 60 kuruş olan bu işin kapalı zarf eksiltmesi 15 temmuz 1966 cuma günü saat 10.30 da tzmır'de hastane binasında yapılacaktır. Bu ise ait şartnameler tzmır'de hastane idaresi ile, Bayındırlık Müdürlüğünde görülebıleceği gibi talep vukuunda posta ile harice de föndenlebihr. Talipler eksiltme gününden engeç 3 gün evveline kadar Izmır Bayındırlık Müdürlüfüne müracaat ederek, evvelce bu ışın teknık öneminde bir işi basarı ile ikmil ettıklerine ve kesin kabulünü yaptırdıkiarına dair bir yeterlik belgesi alacaklardır. tstekhlerın kanunun tarifi dairesinde hazırlayacakları tekhf mektuplarmı (içerisine teminat. yeterlik belgesi ve halen Ticaret Odasında kayıtlı bulunduklarına dair vesikaiannı da koyarak) eksiltmenin yapılacağı saatten engeç bir saat evveline kadar Komisyona vermelen lüzumu ilân olunur. (Basm t. 260215427/7300) llâncıük: 4257/7289
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear