Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET 24 Haziran 1966 SAHtFE BEŞ ADANA Şehrimizde bulunan Ankara Hukuk FakUltesl Dekanı Prof. Kudret Ayiter, «Adanada mutlaka bir üniversite kurulacaktır. Bu ferçek. gerek unlversiteler mnhliinde ve gerekse Bakanlıkça beniro senmiştir» demıştır. Bu konuda çalışan komisyon yakmda gerekli müspet kararı vereceğinden emin bulunduğunu söyliyen Ayiter çöyla devam ettniştir: «Kurulacak finiversitelerde, hiç bir sekilde derleme öğretim üyeleri çalıstınLmıyacaktır. Tam anlamı ile akademik kariyerden geç miş üniversite öğretim üyelerinin yeni kunılacak üniversitelerde gö rev almaları uypun görülmüştfir. Şehriniz, bir üniversitenin kurnlmaaı için bütün şartları haizdir. Türk .Tekniker Talebe Birliği Bakanhk çevrelerinden isittiğüniBaşkanı Oğuz îpek ile M.T.T. ze göre, önürnüzdeki bfitçe yılınBirliği Genel Başkanı Rasım da Adana üniversitesi için hanrCinisli dün müşterek olarak yap Iık fonu tahsis edilecek, öğretime tıklan basın toplantısmda, «Şade muhtemelen 1968 ders yüında yet teknikerlerin istedikleri hak başlanabüecektir.» lar verilmezse 22 lldekl İS bin Tekniker öğrendsi Ankaraya giderek Milli Egitim Bakanlığı ve T3.B.M. Snfinde ıflresiı olarak otnrma grevine başlıyacaktır» demiştir. Adana Üniversilesi 1968 yılında açılocak Teknikerler • «Otnrma grevi» yapacaklar • Bu arada Milll Eğitim Bakanlığı Meslekt ve Teknik Eğitim Musteşan Melih Koçerın teknik öğretime hizmetten ve teknikerlerı tatminden çok uzak bir ta•arı hazırladığını ileri suren Baş kanlar özetle şunlan söylemişlerdır: «Bakanlar knraltuıa sevk edilen yeni U n n y » tumüyle itiran m n vardır. Şöyle ki bize verdikleri tekniıyen ünvaaını öxel karslara < ay devam eden hert kes knllanmakta ve bir diploma almaktadır. Sonra layın mfiste8ar boykotumuznn tecviz edilemiyecefini söylüyor, biz teevtı edilsin diye gayret »»rfttmivornı. Neticeyl alana kadar kesinlikle mücadele edecegiz.» Eski muharipler günü hutlanıyor Dönya Eski Muharipler günü Dünya Eski Muharipler Birliğine bağlı 55 memlekette olduğu gıbi yurdumuzda da yarın törenlerle kutlanacaktır. Bu münasebetle Eski Muharip ler Derneği Istanbul Şubesi tarafından çeşitlı yerlerde torenler tertip edilmiştir. Aynca aynı gün Tarabyadaki Alman Büyükelçiliğinde Büyük Türk doı tu Feld Mareşal Colmar Friher Von Der Goltz Paşanın 50. 6lüm yıldonümu dolayısıyle asker! bir anma tSreni düzenlenmiştr. Siliflce Kız Enstitüsü, kdyden sonra şebirdc de basarılı bir defile tertiplemişlerdir. İl merkezlerinden daha başanlı eserler meydana getiren Silifkeli genç kızlann özeüikle gelinlik ve plâj elbiseleri dikkati çekmiştir. Silifkeli srenç kalar, profesyonel mankenler kadar defîlede başanlı olmuşlardır. Fotoğrafta defilede toşhir olunan bir plâj kıyafeti ve bir gelinlik gorülmektedir. SİLİFKEDE DEFİLE Galata Gümrük Muhafaza ekipleri Venedik ve Karadeniz lımanları arasında çalışan gemıler ile kaçak eşya getiren sebekeleri tesbıt edsrek dun malları satm alanlarİA birlıkte suçüstü yakalarnıştır. Venedikten Istanbula geldikten sonra gümruk kontrolundan çıkan Marmara gemısi mürettebatından Mehmet Polatkan, kaçak mallarını Trabzon limamnda dahill eşya olarak dışan çıkarmış ve tekrar sandıklıyarak Trabzondan yukleniyormuş gibi gemıye yüklemiştir. Gemlnin îstanbula dönüşunde mallan hırdavat tiıccan İsak Dikelioğluna satarken gümrük detektifleri tarafından suçüstü yakalanmışnr. Bundan başka gemlnin büfecisi Sezer Guç lü de aynı yolla kaçak olarak getirdiği mallan Hariolos Keşişoğluna satarken suçüstü yakalanımş tır. Yakalanan mallanrj tahmınl kıymeti 50 bin liradır. Içlerlnde çok miktarda kristal avize camı, otomatik kapı kilidi, mıknatıslı buzdolabı kihtleri ve kadın giyim eşyalan bulunmaktadır. Ayrıca dün seferden dönen Ege gemisüıde de 25 bin liralık kostümlük erkek ve kadın kumaşı İle oyuncak tabanca yakalanmıstır. Külliyetli miktarda kaçak eşya yakalandı ORTAGA OLAYLARINDAKİ GERÇEK Röportaj Alâeddin BiLGi II ABLUKA ALTINDA SON GECE Geçtiğimiz hafta bugün, Ortaca bucağına bağlı Fevziye köylüleri, korku ve kuşkn dolu son günlerini yaşamakta idi... Nitekim son gece kendileriyle köyde yaptığmırz k o nuşmada, caçlıktan, erzaksızlıktan» nzım ozadıya dert yanmıslardı... Besimde, dertlerini anlatan, köylüler görülüyor. (Fotognf: A. BİLGİ) «Pamnk semineri»nde önemli bir tebliğ Radyopikap ve iskambü kâğıdı «Pamuklu sanayiinde kaçakçılığı Avrupa'da ön plana geçmemiz mümkündür» Kartal ile Pendik arasında insa edilmis olan «Dr. Erdim Turistik Tesisleri» hizmete açilmıştır. Ankaralı doktorlardan Fahri Erdim'in Inşa ettirdiği lesisler, 52 motel odası ile her türlü konforn havi olup, turistik alanda mtthim bir ihtiyacı kargılavabllecek kapasitededir. Fotoğrafta yeni açılan motel görülmektedit. Bir Turistik Tesis açıldı ADANA, (Ozer öztep büdiriyor) Adana Ticaret Borsasırun tertiplediği «Pamnk semineri» nin ikinci gününde en önemli tebliği Tarsus ÇukuTOva Sanayii îşletmesi teksül yüksek mühendisl M. Turan Kural vermiş, ve başta Ingütere olduğu halde tspanya, Fransa Belçika ve Almanyanın pa muklu sanayiınl daralttıklarını, bundan istifade edebildığimiz tak dirde Avrupada ortaya çıkan boşluğu doldurabıleceğimizi açıklamıştır. Turan Kural bu konuda şöyle demiştir: «Avrupada yükselen hayat standardı muvacehesinde pamuklu sa nayü, gerek işçiyi gerekse işveren mütesebbisl tatmin etmemekte ve dolayısiyle sanavl flilen gerilemektedir. Ortaya çıkan bosluk dlğpr memleketlnin pamuklu sanaviclleri tarafından doldurulacaktır. all polis ekipleri dün sabah Almanyadan gelip Ipsala sınır kapısmdan geçtikten sonra kamyonet ve otomobillerin deki kaçak eşyayı Istanbulda sa^ mak istiyen üç Iranlı ile olaylara adı karısan İM TOrkU nezaret altına almıştır. Birincl olay, Feridun Dadaşzade, Rıza Sadiki ve Mehmet Kaynağm yakalanması ile sonuçlanmıştır. 30 bin deste iskambil kâğıdı getiren Iranlı kaçakçılann iskambil kflğıtlarını Sagmalcılar Bal sokaktaki Mehmet Kaynağa ait depoya indirdikleri tesbit o lunmuştur İkinci olay da yine aynı sabah Topkapı dışında cereyan etmiştir. Rezazadeh Manoutchr'in otomobiU Ue getirdiği 400 radyo, 3 pikap ve çesitli eşyayı Mlthatpaşa Çiftlifi yakınlannda Dursun Avcıya teslim ederken iki sanık da yakalanmıstır. M Fevziye köyü tıalkı, "Devamlı muhasara altındayız,, diyordu n u f u s I u l a r 5 H a 2 İ r a n T A Z 0 U 0 Feyzıye köyüne, Kızüyurt k ö y ü n d e n geçilır. İki köyü birbırıne 1,5 metrelik köprü bağgecesi patlak veren olaylar da, balyoz ve kazmalarla parçalanan koprü, biz geçtiğimizde odunla onanlmıştı... Yeşil Feyzıye koyunden henuz bu köpruden, geçen olmamıştı. Dışan hıç çıkmıyorlardı Abluka altmda olduklan söylenmışti bizlere... Oysa, böyle bir ablukaya rastlamadık. Kızılyurt koylüleri, böyle bir ablukayı gülümsemeyle karsılıyorlardı. Fakat, Feyziye köyune girdikten sonra, hava başkalaştı. Köy kahvesinde, köyün muhtan başta olmak üzere tüm ileri gelenleri etrafımızı sardı. Tek tek dınledık kendılerıru... ö n c e «göl» tâbir ettıkleri batakhktan Iddialarına göre, Nazmi Yavuz, bataklık hariç, 250300 donümlük Feyziye'ye aıt bir tarlayı da, keşıf yaptırdığı heyet vasıtasıyle, batakhğa dahil etmış. Kanunt yollardan hep Nazmi Yavuzla 3 4 yıl uğraşıp durmuşlar. 3 yıl once, Rıza Aslan, ilgililere arkadaşlarıyle müracaatte bulunmuş. Yenıden heyet gelmiş, keşif yapılmıs, fakat haksız olduklan kanaatma varılmıs. Bunun üzerine tazyık yapmaya başlamışlar... Ama, Nazmi Yavuz, 6 kişiyi fedai olarak tutmuş, hattâ Feyzıye'lılerın bır «keçisini» bu kışiler yemış! Akşamları mavzer bıle atmış bu kisıler. Boylece, onlar da, mukabelede bulunmuşlar!. ^^IM^"basladılar anlatmava: " ' l ıf "EEii g '" J " U "" L L • >f ' f % İ I iki fabrikada toplu sözleşme aörüşmeleri Mensucat Santral ve Aksu Fabrikaları, yapılmakta olan toplu sözleszneler sırasında, temel konuSBM*lBzerînde' arilasmar" ya vanldığı halde, ücretler ve sosyal haklar yönünden uzlasmaya vanlamamıştır. Isverenler ve Teksif Sendikası, anlaşmazlığı bır uzlaşma kuruluna gotürülmüşlerdir Kurul çalışmalarına b^s]amıştır. Avantajıorımz «î<rtt TBrtc sanayiclsi içm büyük ftnkân buradadir. TUrkiyedcJd pamuklu sanayiinin ham madde, enerji ve ucuz isçilik gibi doğal üstiinlükleri vardır. Yıldan yüa artmakta olan pamuk ürünümüze Türk emeği, bilçisl ve Anadoln enerjisinl katmak sureüyle ihraç deRerinl yfikseltmek ve döviı gelirtmizi aıUırmak mümkündür. İKTİSADÎ ABLUKA.. | Yalçın Eren bey ve onun |gibi düşünenlere açıklama En ion 4 haziran 19©8 tarıhındeki Cumhurlyet gazetesinin aynı köşesinde benim yazım ile beraber çıkan yazınızı okudum. Daha evvelki yazınızı da oku mustum. Hislerinizle hareket ettiğiniz ve ard duşuncelerinizın tesıri altında kaldığmız besbelli. Ben, sımdi size şahıs olarak ve sızin gibi ve daha başka bugunkü gerçekleri bilmiyenler için bu açıklamayı yapmaktayım. Her ne olursa olsun ortada bir haksızlık vardır. Bu haksızhğı belki bılıp de bilmemezlikten g e lenler var. Ne olursa olsun, ben burada durumu izah edeceğım. (f) Lıse mezunları ayrı ayrı smıflarda askerlık yapmaktadır. Jandarraa hariç, diğer sımflarda askerlık yapanların polı» kur'ası çekme hakları yoktur. (5) Jandarmada bulunanlar da ancak yüzde elli nısbetmde ve kur'a ile polıs olmaktalar. tmtıhanla olması en ıyı usul değıl raıdır? Zıra, hseyı iftiharla bıtıren ile 6 yılda bıtırenler a yırt edilmeden şansa bırakıh yor. (5) Önceden polıs clma nisbetı yüzdeyuz iken sonra bu durum J. Gn. K. lığı ve Emniyet Gn. Müdurluğü arasında imzalanan bir protokolla yuzde elli nısbetıne mmıştır Boylece kanun '341342 sayılı) hükümsüz bıra kılmıştır. Oysa Emnıyetm polı =e ihtiyacı vardır Basına yapı lan açıklamalarda bu belirtili yor. (Z) Maddi bakımdan, polis olarak kur'a çeken 627 lıra maaş alırken aynı tahsılh dığer kışı ancak 10 lıra er maaşı almaktadır. Aynca çavuş kursuna gönderılerek 4 ayda orada eğitim yapar. Buna karsıhk hıçbır faal mevkide bulucdurulmamakta dır. (6) Lise, orta dereceli okullann en ustiinü sayıhrken yine bu durum çığnenmektedır. Muadıli adlandınlan öğretmen okulu mezunları 4 aylık eğıtimi müteakıp askerlik görevlerinı Yedek Subay öğretmen olarak yapmaktadır. Maddl bakımdan, biri lıse me?unudur. 10 lira er maaşı alır. Dığen muadili okul mezunu olarak öğretmen maası alır. Millî Eğitim Bakanlığı lise mezunlarına üvey evlât gözü ile bakmaktadır. M. S. B. lığı lse, bu erleri diğerlerinden ayıran hiç bir isaret ve belirti vermemıstır. (6) Her gün seçim meydanlarında, radyolarda talihsiz A nadolu halkınm "a 60 gıbi büyük bir kısmımn okuma yazma bilmediği dünyaya dujrurulur. Her köye okul, her köye öğretmen slogam g e c i r n ' s r d e n »onra âdeta unutulur. Anadolunun bağrın dan kopup gelmiş vazife aşkı ile dolu Atatürkçü gençliğı, lise mezunlarını kadirşinas Türk milleti elbet bir gun anlıyaeek ve bunları eğitim seferberliğinin akıncıları dıye tarıh kaydedecektır. 20 bin cıvarında oğretmensiz ve okulıuz olan koylerımize yine bu civardaki lise mezunlan ile neden eğitim ordusu kurulmaz ve Türk vatandaşı aydınlık ufuklaıa kavuşturulmaz. (7) Muhalefet ıktidardayken muhalefeti, muhalefette ıken iktıdarı kotuler, iş basa düsünce ana meselelerden daima kaçılır. g) Yüksek okulların kon tenjanı mahduttur. Çok lise mezunu buraya gııemez. Gırenler ve okuyanlar mahdut kışilerin çocuklarıdır. (?) Eksenmız ıakrü zaruret içerisinde ve binbır çeşit fedakârlıklar ile okuduk. Aılelerımıze, bızden yardım beklıyen bu zavallı kışılere 23 yasında iken bile yuk oluyoruz. Halbuysa, 18 yaşından sonra ruştünü kazanan kimseye bakmaya mecbur değıldır ana baba. Oysa onlar vicdanî bır sıkmtı içerisinde feda karca bu yardımlarına devam edıyorlar. @ Personel Kanunu esaslarına gore bile hareket edilse er olarak lise mezunu bareminden ıstıfade etmemız gerekır. <Jî) Lise mezunu erler için askerliği kısaltmak gibi bir durumda düşunülmemıstır. Cahıl erler arasında erıtılmekten baska bir ıse yaratılmıyorlar. Bu erlerle modern bır ordu kuru labilir. Zaten sayın îsmet tnonü de bu hususta bir beyanat vermisti. Fakat bu soz kendi iktidarı zamanında fiiliyat bula madan unutuldu. »ıııııııııımııımıımııııııııııımıtııııııııııııııımıııııııııııııııııııııııııııııııı Iğ sayısı 2,5 milyona çıkmalıdır Pamuklu sanayilmiz için yeni bir hedef tesbiti lüzumunda ve ıhracst için daha müsait mevzuata değinen tekstıl mühendisi şöyle devam etmiştir: «Halen 968 640 iğ ve 19.858 tezsâhtan müteşekkü 65 bin insan ça lıştıran pamuklu sanayiimia yılda 125 bin ton iplik ve 675 milyon metre bez uretecek kapasitededir. İğ sayısı 2,5 milyona ve tez gâh sayısı 50 bine çıkanlmalıdır. Bunun için gereken maddî ve mâ nevi faktörler memleketlmizde ha !en mevcuttur.» Vefat ve Teşekkür Merhum Cevdet Paşa torunu, merhuın Suv. Miralayı Şerafettin Beyln kızı, merhum Dr. Huseyın Sabrl Beyın gelinı, merhum Lev. Alb Şehabettin Edige'nin esl, merhum Mensucat Muh. Orhan Edlge'nln, Hayrünnısa Akgun'un. Kimya Yük Muh. Fahrinnisa Ataergin'in, MaHne Ydk. Muh. Altan Bosselman'ın sevgUı anneleri, merhum Mensucat Muh. Celâlettin Edige'nin. Hayrıye Edıge'nm yengelcri, Ferıde Edige'nin. E. Alb. Ethem Akgun'un, Gungor Ataergin'ln, Dr. Kımyager Wılhelm Bosselman'ın kayınvalideleri, Oiuz Edıgc, Fatoş Bereket'in yengelerl Teoman Akgun, Tanju ve Tulug Edlge'nin büyükannelerl İslâm dininde mezhep yoktur... | | Gunden gune kızısan Sunnl • n Alevî munakaşaları konusunda herkes bır şeyler soyluyor ve = yazıyor. Konu ile «En yakından = ılgılı» durumda bulunan Dı\a = net Islerı Başkanhğı hıç bir a = çıklama yapmamakla çok büyük = bır sorumluluğun altına girmek ş te olduğunu anlamazlıktan gel ^ memelıdır. ~ Durum endışe verıcıdır! Vet kısız ve yetersiz kışiler, «mezhep S kavgası» ısmı verdikleri bu yı = kıcı akımı, bilerek (veya bılmi s yerek) koruklemektedırler Bu Ş gıdışın sonu hıç de iyı değıldır! j= Şımdi, biz de, Dıyan»t hleri r: Baskanlığma, bazı hususları a = çıkhyalım: ~ 1 İslâm dınınde ceşıt çeşit 5 mezhep ve tarıkat olmadığı, ^ Kur'anı Kenmın tetkıkınden, = anlaşılmaktadır. 2 Dının gerçek anlamı v« ga E = yesı: «Butün insanların bır ara ç da, dostça ve kardeşçe yaşama = lan» dır. Bunun için dını, hıç = bır bolume, doktrın, ekol v.s. = kısımlara ayırmak mumkun de ğildir. Dınin yolu, hedefi, gaye = sı ve araçları birdır, bırliktir, = dırlıktır. ^ Kapıcı devam kursları ediyor FATMA TELÂT EDİGE 27 NUan 966 tarıhlnde vefat etmiştir. Bizzat cenazeye istirak eden, celenk gonderen, mektup, telgraf ve telefonla acımıza istirak eden dostlarımıza tesekkurumüzü gazetenlzin tavassutunu rica ederiz KIZLARI Cumhurlyet 7241 eyzıye köylüleri, bu arada içinde bulunduklan durumu da anlatıyorlardı. Her an, karşı tarafın baskm yapacağından korkuyorlardı... Günlerdir, köy sınırından dışan çıkamadıklarını soyluyorlardı. Bu yüzden «untnz» kalmışlardı... 6 Hazıranda Muğla Valısine ve Içışlerı Bakanına telgraf çektırmışler. Koy adına muhtar tarafından çekılen telgrafta «Devamlı mnhasara altındayız. Devamlı silSb atılmaktadır. Hariçle ilgimlz kesildi. Acele durnrannmzun tetkikini rica ederiı.» demişler. Ertesi gün Valı, Jandarma Albayı ve Yarbayı ile birlikte gelmiş, korkulacak bir şey olmadığım kendilerine söylemışse de, buna inanmamışlar!. Geceleri elde silâh bekleyıp durmuşlar .. Olaylar sırasında tevkif edilenlerle ırtıbat dahı kuramamışlar... Yatak dahi gonderememışler... Cezaevine ya takları, koye gonderilen bir askerî arabayla ancak yollayabilmisler. F VALI VE KUMANDANLAB Acı, borok bir bâhra gibi simdilik maztve gömülen Ortaca olaylannda, Mnğla Vaîisi ve Jandarma kumandanları çok uykusuz geceler geçirdiler... Resimde, olaylardan hemen sonra, toplanan köy liderlerine öğüt veren Vali Basa (ortada) ve jandarma knmandanlan (törülüyor. köylülerden aldığı söz, köprünün ikinci defa tahrip edilmesine engel olamamıştıl. Fakat buna rağmen, orada ya•ayanlar birbirine düşman iki kampa nasıl ayrılabilmisti?. Bu zemin nasıl hazırlanmıstıT. HAVA YUMUŞUYOR.. Kapıîş Sendıkası, kapıcı yetistirme kurslannı, başan ile de vam ettirmektedir 1580 sayılı Beledıye Kanunu gözönüne alınarak, sendıkalı ve sendikasız bütun kapıcıların Asansor, Kalorifer, elektrik, Sağhk, temizlik, itfaive, sivil savun ma ve umuml me«!İekler konusunda yetişHrilme<!İ için çalısılmaktadır Onbeş gün süreli Kapıcı vetistirde kurslanna srfrebilmek ıçın Sendıkaya veya Belediyeye basvurmak eerekmektedır. DÜZELTME Kabataş Llsesi önünde trafik kazasmda yaralanan Hicran Şenyurfun önceki gün hastahanede öldüğüne dair çıkan habenmız, başka bir trafik kazası sırasında yaralanan ve ölen kimsenln adı ile karıştınlmıştır. Halen Ök Yar dım Hastahaneslnde yatmakta o lan ortaokul oğrencısi Hicran Şenyurfun sıhhl durumunun düzelmekte olduğu ÜEililerin verdik len bılgiden anlaşılmıştır. Feyziye'lilerde korku ve kuşku, biz ordayken mevcuttu. Ama onların en önemli meseleleri, buğdayları değirmene gotürmektı .. Zira. açlık başlamıştı... Ortaca'ya, köprü tahrip edildiğinden inememışlerdi. Fakat bir gün önce, Jandarma Komutanma mü racaat ederek, istedikleri bir müfreze erin nezareti altında, köprüyü geçilebilir hale koymuslardı... Bize, «Artık, ne olursa olsun, Ortaca'ya ineceğiz. Bugdayı değirmene Kötürecefiz..» dıyorlardı . TAHTACI YÖRÜK ' ÇATIŞMASI VARDI >unu behrtmek gerek ki, köp(rünün yakılması, her iki taraf : üzerinde beklenmedik tesir gösterdi... Bu olumlu bir tesirdi .. 12 gündenberi genlı sınırler gevşedi!. Ve, Ortaca'nin «Cuma Pazarına» Feyziyeliler en ufak bır olayla karşılaşmadan mdi... Buğdaylar, değirmene gotürüldü, Romorklann geçmesi için köprüye atılan kalaslar, iki tarafın yeniden kaynaşması için bir bağ oldu!. Ortaca'da, kapalı dükkânlar açıldı. Hayat yeniden canlanmış, Ortaca özlediği günlere dönmüş bulundu'. * * * NEDENLER: fişte, bunun nedenlerini araşI tırdığımızda, karşımıza bazı çıkarcı çevrelerin Ortaca'da oynamak istedikleri oyun çıkmıstır. Bu çıkarcı çevreler, «tefeeiler» dir. Bunlan, «inanç lstismarcılan» izlemektedir. Aynca «Kişisel çıkarlan da rol oynamıştır I TEFECİLER: Tahtacı Yorük çatısmasının, bir Alevilik Sünnilik çatısmau haline gelmesinden menfaat uman tefeciler, sömüremedikleri Alevilere karşı, Sünnileri kSrüklemişlerdir. Sünnilerden daha a» toprak sahibı bulunmalarına rağ men, aralannda çok iyi bir sekildeorganize olduklan için, iktisaden bu bölgede Aleviler üstün durumdadır. Bu da, iki taraf arasında bir ekonomik düzensizlik yaratmıştır. Susam ve pamuk ekiminden büyük para kazanan Sünni köylunün çoğunluğu. tefecilerin «fall tnzafına» düştükten sonra kurtulamarnıs, onların ıftira dolu tahriklerine kapılmıstır. 6 arıp gelecek ama, Ortaca'daki olaylarda taraflardan hep «Tshtacılar» veya «Yörükler» dıye bahsedıliyordu .. Alevılere o bolgede genellikle Tahtacı deniyordu. Ormanlık bölgede vaktiyle kerestecilikle uğraşmış olmalanndan ötürü bu isimle anıldıklan ileri sürülüyordu. Buna karşılık Sünnilere ise, karşı ta» raftan, «Yörükler» dıyerek soz ediliyordu „ Haziran 24 Rebiülevvel 5 e o FAKAT KÖPRÜ YAKILDI!. akat, ertesi gün, Fevziye'lilerın geçışlerım gormeye gıttığimızde, köprü benzın dokülerek yakılmıstı . Yakanlar kımlerdı? Bu o gun için meçhuldu Jandarm? Komu'anımn knn^u İ I F V. 1 4JTİ12.1SI 1S.16'19.44I21.4S| 3 09 1 843] 4 3 2 | 832 r 12 00| 2 04| 6 25 Baslangıçta durum böyleyken, ortaya «Alevî», «Sünnî» lâflan atılmıştı... Denebılir ki, patlak veren olaylarla birlikte taraflar da Alevi veya Sünnî olduklarını öğrenmis oluyorlardı!?. Nıtekim, gezilerımız sırasında «Aleviiiğin veya Sünniiiğin» ger çek anlamını bilenler «hiç» denecek kadar azdı' Çoğunluk bu kelımelenn anlamını bizden toruyorlardı! H İNANÇ SÖMÜRÜCÜLERt: Yukarıdakı kesın gerçeklere = rağmen, İslâm dmınde bırden s fazla mezhep ve tarikat bulun = duğunu Kur'anı Kerimdeki e = saslara göre izah ve ispat ede = bılır misiniz 7 Butun problemle Haller böyle ıken bu şerefli rın düğum noktası budur. tayız. Bu vazifeden kaçan na M. Bahaeddin ONURSAL E vatan vazifesini severek yapmaktstanbul = mussuzdur Hattâ vatan hainıdir. Fakat hıç kimse mutazarnr olmak istemez. Meydanda olan bu haksızlığa ne «aman son verilirse, o zaman sosyal adaletten bahsedilir ve ben düsüncelerinize katıhnm. Yoksa fakülîç Levent çocukları maalesef ço ~ teden terkeden bır kisıye ilkokul mezunu veya 9 1 0 sene tah cuk bahçesinden mahrum bulun E maktadırlar. 1. Leventte bulunan S sıl yapan kimseler ağız dolusu çocuk bahçesine çocuklan götür = kufürlerl» söven komutan mermek aileler için çok zor olmakta tebeslnde buîunursa elbetteki dır. = fikir çatışrnalan ve dalgalanmalç Levent, çocuklannı neseye lan olacaktır. Hak verilmez., alıkavuşturmak için tstanbul Bele Şjj nır. tşte bütün bunlann netice diye Başkanı Sayın Hâşim tşcan = si hakkımızı almak arzusundan dan lç Levent çocuklan İçin lç Le dır. Sayın astsubayım dikkatinı vent arasındaki otobüs yolunun ke ^ zi çekerim. Hükumetten de bu narlannda münasfp bîr yerde bir nun bir hal çaresme bağlanma çocuk bahçesi tesis ettirmesini say ~ sını a n ederim. gı ile rica ederim. ~ DÜŞKÜNLER EVİ tHTtY\RLAR1 M4HSÜS CEMtYETl HAYRlYE Cemiyetımız Umum! Heyetinin, asağıda yazılı hususatı muzakere ve karara bağlamak üzere 29 haziran 1966 tarıhine müsadif çarşamba günü ssat 16.00 da Harbiyede Orduevi karşısında kâin 359 NTo. lı Cemiyet binasına senelik âdi toplantısı yapılacağmı, o gün nisap hâsıl olmadığı takdırde top lantımn 6 temmuz 1966 Unhine müsadif çarşamba günü «aat 16 00 da aynı gündem için ve aynı mahalde ikinci defa toplanacağmı bildirıriz. Toplantı gündemi: 1> Umumî kâtip raporun'in okunması 2) Veznedar raporunun okun tnası 3i Murakıp raporunun okun ması 4> Idare Heyetinin zimmetinin ibrası 5) Bagkanın beyanatı 6) Oilekler. (llaneılık: 4248) . 7234 lnsanları bırbınne düşman eden çıkarcı çevrelerden bir diğeri de «inanç sömürücüleri» olmuştur. Bunlar da, Tahtacıların Alevî olduğunu yayarak, dint jönden emellerine ulaşmaya çahşmışlardır İnanç sömürücüleri, «Ortaca*nın bir Alevî Beledlye Baskanının kıydığı nikShın geçer li olmadığım, Alevinin kestiği kasaphk hayvanın eti yenmiyeceğini, dinsis olduklannı«» sınsı bir şekilde yaymışlardır. Iddiaya göre, bucaktaki bir Alevî kasap bu yüzden dükkânını kapatmıştır VE DİĞER NEDENLER: ukanda özetlenen iki önemli nedenin yanısıra, iki taraf arasmda geçmis ufak tefek çatışmalar, şahsî kavgalar; Alevilerın külturel ve sosyal alanda Sünnilerden daha aktif rol oynamaları; dernek, cemiyet v.b. gibi kuruluşlann yönetimini ellerinde tutmalanndan doğan kıskançlıklar, parti çekişmeleri, zamanla birikerek son olaylara önemli bi rer neden olmuştur. Bu arada, Ortaca ve çevTesinin karakteristik özelliğini dikkate almıyan ilgililerin, baslangıçta olayları küçümsemeleri, «vaziyeti idareye» kalkısmalan da bu olaylan ters yönden etkilemıstir. Günlerce kamu oyunun, basının, Hükumet ve Devlet yöneticilerinin üzüntüyle ızlediği «Ortaca» olaylannın gerçek şeklî ve nedenleri kısaca bunlar olmuştur. SON Y Çocuk bahçesi istiyorlar = | Hflseyln ALTINOGLU Lise menınu Yozgat lç Levent Sulfln Sok. No: 84 £ Ata Çorakçı = BÜTÜN HAYÂLLER SUYA DÜŞTÜ' Akşam Fevzijeliler bize «Ne olursa olsnn değirmene yann ineceğfa...» demişlerdi... Fakat köprü yAılmca, bütün hayâller suya düsrü... Besimde, yanan köprü, Kızılyurtlularla konusan Fevziyeliler gorülüyor. (Fotoğraf: A. BİLGİ) FıiııuıııııııııııUHiııinıııiMiHiıııııııııııııuııııııııııııııımııııııiMiııııııııııımnııııııııııııııııııııuııııııııııııııın