Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHtFE tKt 10 Haziran 1966 CUMHURİYET YABAHCILARIH OYUNLARI T ürkiye sömürge değildir, ıSmürge olamaı, ve sömürge olmamak için en ümitsiı, en karanhk ve en yoksnl devirde çocuklarının kanını skıtmış, kurtulns savaşı vermiştir. Fakat Türkiye bugün bir çeşit sahipsizdir. Milli menfaatlerini, milli varlığinı titizlikle kornyabilecek, siyasl kadrolardan, siyasi iktidarIardan yoksundur. Bannn İçin iç politikanın kınrlığından kişisel eıkarlann ve ihtiraslann yarattığı ortamdan faydalanan yabancı ve yerll •ömürücüler balkı ve Devleti soymakta, sefilleştirmektedir. Küçük hesaplara, seçim oyunlarına şekli demokrasiye ve günlfik olayları kovalamaya dayanan bugünkü sistem, Devlet ve Hükumet idareDiiz, köklii meseleleri görmeye ve çözümlemeye Imkân da vermemektedir. 13 Mayıs 1966 giinkü gazetelerde Basbakan bnnnn tipik bir örneğini vermişti: (Ne ıstıyorlar? Hürriyet mî, her taraf kıtap dolu... Kanunlar mı zorlanmış? Kimse sürgüne mi gönderilmiştır? Türkiye müsteraleke değildir...) Bu bulanık ve hiç bir şeyin cevabı olmıyan sözler üzerinde çok dikkatle durmak gerekir. Belli kalıplar ve köhnemiş fikir ve taktiklerle maksatlı olarak milletl oyalamak her meseleyi tera yüıünden alarak, büyük lâflar etmekle hlç bir çöıüm yoln bulunamaı. ZONGULDAK MtrjUETVEKÎLÎ nefini verince Türkiyenin nasıl sahipsiz olduğunn, ve blıim »iyasî iktidarlann nelerle meşgul oldnğnnn, neleri görmek ve bilmek istemediğini, daha kolay snlamış olacağız. Amerikan Hükumeti Türkiyedeki NATO'ya bağlı knrnmlanna özel tesisler yaptırmaktadır. Türk parası karşılıgı verilen mallann bedellerinden, bnrada biriken paralsnn yüzde yirmisi bnna tahsiı edilmiıtir. Fakat insaatı bir Amerikan firmasına verilmiştir. Bn şirket, Türkiyedeki Amerikan kurumlarının müteahhididir ve NATO ile hiç bir ilgisi yoktur. Bu şirket, Italyan, tngiliz, Alman, tngiiiz oyruklu kisileri meranr ve teknisyen olarak kullanıyor. Bizim vatandaşlanmız da kendi memieketinde issiı ve aç kalıyor, ya da iş bulmak için yabancı diyarlara gitmek zorunluğunu dnyuyorlar. Mesele bunnnla da bitmiyor, bu yabancı sirkct himayesine aldığı ve bol para verdigi diger yabancılan, bir NATO elemanıymış gibi kullanmaktan çekinmiyor. Oysa anlaşmanın hükümlerine göre imtiyazlar, askeri ve sivil Amerikan şahıslann» tanınmıştır. ATO ile ilgisi olmıyan bn yabaneılar (APO) Amerikan posta servisi İçin anlasmaya konnlan imtiyazlan sniistimal ederek gümrük kaçakçılığı yapıyorlar. Dışandan lstedikleri malzemeyi getiriyor, bnrada hem kullanıyor, hem de satıyorlar. Bn şirkette ealısan difer yabaneılar Amerikan (PX) inden resmî Amerikan kişileri gibi faydalandınlmaktadır. Türkiyeden hiç bir sey satın almıyorlar. Bn şirket tamamen Devlet kontrolünden uzaktır. Vergi durumlan şüphelidlr. Bnrada tedarik edilmesi mümkün olan insaat malzemesini de Amerikadan getirmektedirler. Gümrüksüz getirilen bn malzemenin bir kısmı knllaıulıyor, bir kısmı da kaçak olarak satıIıyor. Difer yandan bnrada çalışan yabaneılar Türk kannnlannı tamamen hiçe sayarak Devlet Kontrolünden nzak, dolmakaleme varıncaya kadar bir çok seyi yurda sokmaktadırlar. Yaptınlmakta olan tesislerin, inşaatı bittifci halde bakımları bahane edilerek bu şirket aynı elemanlarla Türkiyede totulmaktadır. Oysa bunların bakımları Türk müteahhitlert, ya da ekipleri tarafından yapılabilir. Ülkenin nasıl sahipsiz oldugunu, halkın nelerle aldatıldıgını bn örnegin ana çizgileri ile görmüş bnlnnnyoruz. na BİR GEZİDEN NOTLAR Kenan ESENGiN Doğu Avrupa memleketlerinin karşılaştıkları problem Prof. Dr. Osman OKYAR oğu Avrupada akademik muhıtlerde ve hattâ kısmen basmda, iktısadi sistemde yapılması gereken değişmeler bugün hararetle tartışılan mevzulardan bıridır. Varşova ve Prag'daki ikametimiz esnasmda, bazı ür.iversiteleri ve bu arada tktisat Fakulteleriyle Yüksek Iktisat Okullarını ziyaret ettik. Plânlama Teskılâtıııdan uzmanlarla temas ettık hocalar ve plâncılarla konusma ve tartısma Imkânlannı elde ettık. Bu konuşmalar, genellıkle, açık ve samiraî sekilde cereyan etti ve çok faydah oldu. Konusma ve tartışmaların ağırlık merkezini, plânlama usullerinde ve iktisadi sisternde gerçekleştirilmesi düşünülen reformlar teşkil ediyordu. D Idari sahipsizlik D emir perdede de, diktatörlerin ülkelerinde de vitrinler kitaplarla dolndur. Hürriyeti yok etraek, insanları sürgüne göndermeye de, bn ciyasî iktidarın gücü yetmez. Gücü yetse bir an geri dnrmıyacağım besledifi niyetlerle açığa vurmuştur. Türkiye'yi zaman ıtman kafalarında canlanan müstemleke haline sokmaya ise kimse eüret edemez. Miralay Sadık rolünde olmak istiyenler, onnn hüsranına her zaman uğrayacaklardır. Bizira üzerinde durdugumnz Türkiyenin idarî sabipsizlifidir, yabancılara Türk Milleti ve Türk Devleti soydurulmaktadır, bunun tek bir örneğini vereceğiz, (görmek ıstemıyenler kadar kör yoktur) derler, yine SADİ'nin dediği gibi (Bilmiyen, ve bilmediğıni, bılmıyenler delidir...) Bütün bnnlann tersine eğer yapılan kötülüklere bilerek göz yumuluyor, kolaylık gösteriliyorsa bunun içinde hıyanet aramak gerekir. Bilindiği gibi Türkiyenin bağlı olduğu bir NATO Anlaşması vardır, bnnnn belli maksadı, amacı ve bu amaca ulaşmak için karsılıklı taahhütleri vardır. Bn temel anlaşmanın isleyebilmesi için de Amerika ile Türkiye arasında yapılan ikili anlaşmalar vardır. Bunnnla iki devlet harsılıklı olarak NATO'nun resmî asker ve sivil kişilerine ve knrnmlanna bir takım kolaylıklar sağlamak ve imtiyazlar vermeyl düsünmüşler, taahhüt etmislerdir. Bn »nlaşmalarda verilen imtiyazların ve magoniyetlerin, bir kısmı agırdır, tatbikat alanında da tâvizler, hosgörürlükler ve kötüye kullanmalarla devletin varlıgını hiçe sayıcı ve milleti sömürücü bir hal almıştır. nnlar bir yana, rnevoat imtiyaz *»»ıınıııı; • olan haklar NATO Srgütüne baglı olmıyan Bzel kişilere ve Amerikalı olmıyan yabancılara da ayru şekilde tatbik edilmektedir. Bnnnn 6r • ••I Doğu Avrupa memleketlerinin bugün karşılaştıkları başhca prob lem, tkinci Dünya Harbinden sonra kabul ettiklerı. daha doğrusu kabul etmeğe zorlandıklan, aşırı merkezıyetçi plânlama sistemini terkederek tedricen ademı merkeziyetçiliğe doğru gitmektır. Akademik muhitlerde ve ba7i resml çevrelerde tartışılan kona, merkeziyetçilık (santralizasy«n) ve ademi merkeziyetçilik (desantralizasyon) konusudur. thm adamlariyle plâncıların büyük ekseriyeti. maziden miras kalai santralizasyonun mahzurları üzerinde ittifak ediyor ve bunu değıştirmen:n luzumunda israr edıyorlar. Aralanndan bazıları. santralizasyonun mazide faydalı etkileri olduçunu fakat bunu t?dil etmenın ramanı selmis cldıığunu sövlüvorlar ile ham maddelerin cins vc miktarları, istihdam edılecek emelc gucü yukarıdan tâyın edüiyor, yatırıra programı. mamullerin satıs fiyatlan, işçilere ödenecek ücretler aynı sekilde tesbit ediliyordu. Her tesebbüs her şeyden önce merkezden tâyin edilen bir fızıkî istıhsal hedefinı gerçeklestirmeye çahsıyor, bu hedef aşıldığı takdirde, fabrika müdurü ve personel prim alıyorlardı. Tanzim edilen bes yıllık kalkınma plânlan, tesebbüsler i> merkez arasında bır (emir kuraanda) zincirinin mevcudiyetıne dayanıyordu. Plânların hedefi, kalite ve mal cinsi üzerinde pek durulmadan, daha ziyade istihsali artırmak idi. Sovyet modelinde olduğu gibi. istihsal malları çanayiine (agır »anayi, demirçellk, makina ve enerji) ör.celık veriliyordu. Plânda yatınm hacminin artırılması öngörüluyor ve buna parale! olarak. ülkede yatırım malları sanayiinin tesısi isteniyordu. Sovyet plânlama modeline uyarak. bütün Do^u Avrupa memleketleri, benzer plân hedefleriyle benzer plânlama usulle.'inı kabul etmislerdi. Doğu Avrupa memleketlerinin şartları, Sovyet Rusyanın şartlarma benzemektedır. Onların iç pıyasaları, Sovyet Rusyanınki gibi buyük değıldir, kaynaklan Rusyanınki gibi çeşitli ve bol değildir. Onlar için dış ticaret daima önemli clmu^tur ve halen bu onera gıttıkçe artmaktadır Bu farklara rağmen, Doğu Avrupa u'.keleri için tanzım ed:len plânlarn hedefleri hep a\nı istikametlerde te?bit edilmış, nğ\T sanayıe, üıetım malları sanayııne priorite tanınmı<:, her ülkede ekonomik otarsı (iktisadi istiklâl) sağ;anmak istenmıştır. Güçiüklerın ıkı sebeb ugun bu memleketlerde me;dana gelen güçlüklerin ıkı esas sebebı vardır: Birincisi; aşırı merkeziyetçiliğın bünyesınde esasen mundemıç olan ve bu yolu tutan her memlekette belırmesi mukadder olan güçlükler ve aksamalardır İktisadi kalkınmanın ve hayat seviyesının yükselmesı netıcesinde bu güçlükler ve aksamalar şimdi satha çıkmış \e raukadder olan tepkiler başgöstermıştir tkincisi de; bütün bu ekonomılerde plân hedeflennın Sovyet modelindekine çok benzer sekilde tesbit edılmesınden lbarettir. Esasında, bu memleketlerin sartları Rusyanınkine muvazi olarak, tsm iktisadi istiklâl (kendı kendıne yeterlik) heriefinin t'isbıtine müsait değildir Plânlı ekonomı nizamı. d;ş bağlantılann ve dış ticaretin lüzum ve önemiri kâfı derecede nazarı itibare aimamıslardır. B B T süre için başarıiı erıye donulerek geçırüen tecrübelere bakıldığı zaman, aşir: merkeziyetçi plânlama usulünün, bazı sartlar altmda ve muayyen muddetler içm, başarıh neticeler vermiş olması mümkündur. Böyle bir tecrübe için musait olan sartlar. ekonomıde ziraat sektorünün çok afır basmaM. âtıl ışgücü bulunması, endüstrının az gelişmiş bulunması, mevcut endustriler ve tesebbüslerın birbirleri arasındakı iliskilerın basit ve mahdut olmaları, müsteh lık tercihlerinın büyük önem arzetmemesı gıbı şartlardı. Bu şartların ağır bajması ve münasıp bır siyasi sıstemın (tek parti diktatörlüjtu) mevcudıyeti altında, asırı santralizasyon, bazı ülkelerde. bır müddet için, b»şarı1960 arasında Polonya tecrübesi bunun bır mısalinı teskıl eder. Buna mukabil, tkinci Dün;,a Harbinden sonra, Çekoslovakvanın iktisadi bünvesi ve sinai gelişme durumu, Polonyaya nazaran çok farkh ve ondan ıleri vazijette idi. O tarihte Çekoslovak ekonomisine merkeziyetçi plânlamanın tatbik edilmesi, ekonomıyi sert bir kalıp içine sokmus, nefes almasına ve gereken istikametlerde inkişaf etmesme mânı olmustur. Haddı zatında ne Polonyanın ne Çekoslovakyanın, ne de diğer 6 Sonuç miis ve plfinlanmıstır. Şimdiye kadar Amerikan Hükumeti Türkiyeden çeşitli kumm ve branştan (iki bine yakın) Türk personelini birer süre Amerikaya göndermis ve bunlardan kendilerine yatkın olanlarını, dönüşlerinde çeşitli kilit noktalanna getirmek imkânını bulmuslardır. Onlan desteklemektedirler. 17. yüzyılın eizvit papazı zihni>eti ile, suçlarının hesabını öbür dünyada vereceğim diven hır vi\a«iî iktidar rnevent «lur ve yinninci yözyrfda rninefçBtrffna RIH?! ffftkli tepkfİflCTİfH'meı ise ynrt topraklannı kana boyayarak güçlükle elde ettiğimiz bütün haklarımızı yitirmek bir gün mnkadderdir. una benzer »ayısız örnekler verilebilinir. B Bnnlan kolayca yapmak önceden düsünül Deaistiri'mek istenen merkeziyetçi sısıemin ana hatıarı neierdır ? eğiştırılmek istenen merkezı|>etçı sı.temın ana hatları ne\+*+*i* ı HM >m Wto.«ayda^ lar sağlamıstır? ,Diğer taraftan. bugün çok ağır basan mahzurları nelerdir? Doğu Avrupada cereyan eden tartışmayı anlıyabılmek için, kısaca bu noktalara temas etmek lâzımd.r Ikinci Dunya Harbinden sonra, Doğu Avrupaya komünist rejiminın empoze edılmesıyle beraber, bu ülkelerde özel mülkiyete son verılmış ve asağıda temas edeceğıra biriki istısna hariç, zirai, sınaî ve ticari tesebbüsler devletlestırılmişti. Polonya harıç, diğer ülkelerde, ziraat gen:ş ölçüde devletleştırildı ve koihoz uyelerınin ozel mulkıvetine bırakılan ufak parçalar müstesna, zıraî istihsal devler çıftlikleriyle kolhozlara terkedıldı Bdylece, eskıden tesebbüs sahıplen tarafından fıyat mekanızması ve kâr gayesme göre yürütülen teşebbüslerın iktisadi faalıyetinı yenı ölçülere göre tanzim etmek meselesı ortaya çıktı. Meseleyı halletmek için Sovyet modeünden ilham alındı ve o zamana kadar desantralize kararlara göre cereyan eden teşebbuslerın faaliyetini tek bir merkezden idare etmek yoluna gıdildı Merkezde buyük bır plânlama teşkılâtı ihdas edildî ve buna bağlı olarak, sektör veya bölge se^iyelerinde başka organızasyonlar kuruldu. Her ne kadar tesebbüs idarecılerının düsunce veya teklifleri zaman zaman soruluyordu ise de, teşebbüslerin faaliyeti, esas itibariyle, merkezden idare edıliyor ve plânlanıyordu. u tatbikat dahilinde aşağı yukarı her şey merkezden tesbit ediliyordu, istihsal miktarı, istihsalde kullanılacak malzeme B ::: Doğu Avrupa memleketlerinin iktisadi sistemlerinde reform lü7umıı yukardakı sebeplerden ılerı gelmektedir. Fakat yirmi senedır tatbik edilmis olan merkezî plânlama usulünü terketmek ve eknnomiye nefes aldırmak hiç de ko!av olmıyacaktır Yırmı seneden berı her şeyin yukarıdan tanzim edildıği ekonomide iktisadi munasebetler altust olmuş, bırçok dengesizhkler meydana gei' mış. bilhassa fiyatlar ve dovız kurları iktisadi realiteden tamamen uzaklastırılmıstır. Şimdi. bütnn bunların tamir ve tashih edilmesi ve gerçeklere ddnülmesi icabetmektedir. Isın azameti. Doçu Avrupada en hararetli reform taraftarlarını korkutacak kadar bii%'üktıir V E F A T Bankamız Personel Müdurü Kıymetli arkadasunu MEVLIT Yargıtay Ikinci Başkanlığından Emekli, kıymetli aile büyüğümüz Mithat flrıdor vefat etmiştir. Cenazesi 10 haziran cuma günü (Bugün) oğle namazım mütaakıp Şişli Camıınden ahnarak Zincirlikuyu'daki aile kabristamna defnedilecektir. Kederli ailesine ve Bankamız camiasına bassağlığı dileriz. İSTANBUL BANKASI TA.Ş. UMUM 1VIÜDÜRLÜĞÜ Reklâmcılık 2444 '6710 HAFIZ MEHMET GÖNENLİ'nin YARİN: Millî gelirlerin artışında bir yavaşlama ve duraklama Şairi Âzam Abdülhak Hâmit beyin cenaze töreninl batırlıyorum. O zaman çocuktum ben. Şişli Halâskârgazi Caddesinden geçen çelenkli bandolu büyük kalabalık, şairin «azaraetini çocnk kafamda dramatik bir biçimde füclendiriyordn. Bu inancım, Nurullab Ataç çıkıp da Hâmit'in gerçek kışılı|ını ortaya koyana dek sürdü. . Şimdi masamın üstünde Prof Tayyıb Gökbılgın'ın «Mıllı Mucadele Başlarken» isimli deferli kitabı dnnıyor. Orada «Abdülhak Hâmit beye verilen odenek mesele=ı» ni okurken bu konuda bır daha düsünceye daldım. 23 Tesrinievvel 1335te Harbiye Nezaretı Meclisi Vükelâ'ya bir mesele setiriyor. Harbiye Srtülü 6deneginden Abdülhak Hâmit e 124.600 kurus verilmiş. Mütarekeden sonra usnlsüz ödeneklerin kesilmesi istendijinden. konu ele alınıyor. Abdülbak Hâmit'e sorulduğunda, şair şu açıklamavı yapıyor : Harbiye Nezaretinden 100.000 kurus «yadigârı Harb» isimli eseri için, 24.600 kurns da edebî eserler yazmak yolundaki hizmetlerinden dolayı kendisine ömür boyunca bir mesken tahsis edilmesi kararla.stırıldığından, verilmistir. Sairi Âzam, kararın sürdürülmesini de ayrıca istemiştir. Şimdi duşünnnüz: Tıl 1335, demek 1919. Aylardan Tesrinievvel. demek Ekim. Atatürb Mayısta Samsun'a çıkmış. Sıvas Kongresi KÜnltri.. Düşman, vatan topraklannda. ttilâf devletleri tstanbnlda. Fakir Anadolu, Millî Knrtnlnş Ordnsnnu kurmaya dogrn giderken Abdülhak Hâmit beyefendi Harbiye örtülü ödene|inden evinin masraflarını ödetmekte ısrarlıdır. Kitap okumanın ne faydalı bir şey oldugunu gün geçtikçe daha iyi anlıvorum. Talnız yeni oknduğnmnz kitaplan degil, eskiden okudnğumuz kitaplan yeniden okumak, yeni gerçeklere varmak için bir yol. Olayları ve düşünceleri yeniden yornmlamak, bir sistem içine oturtmak, ve bir kültürün bütünlügn Içinde deferlendirmek Sdevinin bütün Türk aydınlarına yeni bastan düstüğü görülüyor. Burada kasdettığım kiiltür. halk yaranna bir kültürdür. Ne yazık ki. Türkiyede Türk halkı adına kültür çalısmalan çok zayıf kalmıstır. Dünya olaylarına ve tarihin akısına ço^unlukla çağdas medeniyet açuından defil, emperyalist Batı düşüncesinin fözlüfünden bakıvoruz. Tarihî kisileri de bn açıdan de^erlendiriyornz. Bnçünlerde Batı basınını bir olav önemle ilgilendiriyor. Churchill'in özel doktoru Lord Moran hâtıralarını yayınladı. Gazetelere geçti|i kadariyle öfrendifime göre Lord Moran, Churchill'in 1953' ten baslıyarak bunadıSını açıklamıstır. Churchill'in bn hali halktan saklanmış, daha iki yıl hükumetin basında kalmıstır. Lord Moran'ın 800 sayfayı asan kitabının Türkiye için önemli yanları var mıdır, bilmiyornm. Ancak Churchill'in klsiüfini Türk aydınlarının artık «Churchıll Amca» propaçandasının ötesinde değerlendirmesi zamanı d» çelmistir. Cnlü Onassis, bnnamış ChnrchiH'i vatına bindirerek dolaştınrken elbette bir düşüncesi vardı. Ege Adalarından sonra İstanbnla eeldiler, Onassis'in özel otomobiline binip Ayasofya'yı ziyaret ettiler. «Kıbrıs Türktür» diye meydan mevdan mitine yapan balkımız tarafından snnnuzca alkışlandılar. Halkın kabahati yoktu. Çünkii Churcbill'in Türk varlıği açuından çrrçek kişiliti halkımıza tanıtıltnamıstı. Churchill'in ölümünde Çetin Altan arkadaşım bir fıkra yazmış : Churchill büyük bir emperyalistti .. diye eski tngiliz Başbakanına hakettiji deferi vermisti. Kıyamet koptn, ve Churchill'in avnkatlı^ını yapmava kalktı çoğu yazanmız. Oysa Churchill kendi vatanı için ne kadar faydalı isler vapmıssa Türkiye için o kadar amansız bir düsman olmu^tur. Çanakkale savaslannda insanlık dısı metotlara basvurarak Türklere karsı zehirli gaz kullanılmasını istemistir. Harb Kabinesi bn isteîe karsı koyunca : Türkler Avrupa ve Hıristiyan dünyasından sayılmadıkları için onlara karsı zehirli pa7 kullanılmasmda sakınca yoktur... diye direnmistir Milli Mücadelede Churchill gene bütün varlıgıyla Türk Istiklâlinin karşısındadır. lkinci Dunya Savannda Türkiyeyl kanlı savasın içine itmek için ısrarla çalışmıs, tsmet Paşa bn isteklerin hepsine «Hayır. cevabı vermiştir. Geçenlerde sözünü bir daha ettitim Andre Fontaine'in bir kitahında ise Rnslann Bofazlardaki talepleri konusunda Churchill'in rolü şöyle anlatıhyor : « 1944 Ekimınde Churchill, Moskovayı ziyaret ettiğı zaman Balkanlardaki nüfuz paylaşmasını gösteren ünlü anlaşma kararlaştırıldı. Sovyetler Boğazlar rejıminın değıştirilmesınden ilk defa konuştular. Basbakan (Churchill), Türkiyenin kendi çıkarları yonündeki bekleyişınden memnun değildi prensipte Ruslarla uyuştu Bir ay sonra 19 Mart 1945'te Türk Sovyet 1925 Anlasmasının geçerlı olmadığını açıkladı » Göriilüvor ki, Şovyeller, Anglosaksonlar ile uyuşmay» vardıktan sonra 1925 »nf»smasını yenilemetDİşlerdir. Ve Bofazlardaki fls talepleri bundan lonradır. Churchill Amea'nın demek bnrada da bir parmağı var. Türk lydını. halk yaranna kültur açısından nzak ve yakın tarihin olaylannı ve sahsiyetlerini degerlendirmek «eferberligine «irmelidir. Okndnfnnn anlamıyan, olayları bir kültür düzeni içinde yerli yerine istif edemiyen çafdas medeniyetin değil emperyalist Batınm de|er yarfilanna körükörüne yamanan tatlı su aydınlarından Türk halkının çektnediği kalmamntır. Düşüneede ve kültürde bafımsızlıfa kavuşamıyan toplum, siyasi ve iktisadi bağımsızlığa da kavnşamaz. Hâmit'ten Churchill'e kadar "I vefatının birinci yılına tesadüf eden, 11.6.1966 cumartesi gunü. ikindl namazım müteakip Hacı Bayram Camiinde Mevlidı Şerıf okutturulacaktır. Bütün akraba. dost ve din kardeşIerİTniz davetlidir. E;i ve Evlâtları Cumhuriyet 6706 YDrDkall koyunda ucuı bir y « tafili. MUr: YUrUkıli Kamelya sok. No. 15 Tel: 51 64 94 ftDA MOTEL KftMPtNG Reklâmcılık 2432tibyy *ts«ie4 Pasayi» V) îtt» 7 Haziran 1966 tarihli Milliyetten 7>laj Çazino Sterco cMuzı TEŞEKKÜR Rektura tumör ameliyatımı buyiık bir ba$arı i!e yapan Tıp Fakültesi 1. Cerrah! Kliniğl profesorlerinden Sayın Prof. Dr. SERMET AKGÜNe DURUM H AFTALIK DERGİ Son haftaların en çok satan kitabı İlıtiluller ve Hiirlıi'liT liirilıi IhtUâller ve Darbeler Tarihi. reslmli, büyük, ansiklopedlk bir eserdir. Bu eserde sırasıyla butün önemli ihtilâller ve darbel?r bulunmaktadır (Esenn hazırlanmasında ozellikle faydalanılan <Les Coups DEtat Hukumet Darbeleri U. R. S. S. ü. S. A ve The Turkish Revolution 1960» adlı kitapların telif hakları ONK Copyright ajansından satın alınnııştır). 1. Ciltte yer slan önemli bölümler şunlardır: Pzlstrat, Daryüs, Spartaküs, Katiliana, Sezar, Neron, Etlyen Marsel. Medicıler. Şeyh Bedreddin. Yenıçeri Darbeleri, Kral Darbeleri. Amerikan Ihtılâlı, Fransız thtilâli, 1830. 1848. 1871 ihtilâlîeri. Boulanger, Husya'da, Guney Amerika'da. Çin'de ihtilâller ve darbeler . 1. Cllt, 432 sayfa, plâstik cıltli, 15 Lıra Genel Da|ıtım: BATFŞ Bavilik Teskilâtı. Cağaloğlu. IsUnbui (Reklâmcılık • 2433) 6698 KIRALIK ŞARAP FABRİKASI Manisada kurulu bir milyon litre kapasiteli faal haldeki Şarap Fabrikamız kıraya verilecektir. Taliplilerin, İzmir TARİŞ Genel Müdürlüğüne 30.6.1Ö66 tarihine kadar müracaatları rica olunur. Başasistan Dr. Kâzım Ergul'e. Narkozitor Dr. Bekir Mutlu'ya, hastahanede kaldığım muddctçe yakın ilgilerini esirgemiyen 1. Cerrahî Kliniği Direktörü Sayın Profesör Dr. HILMİ AKIN'a. Sayın Doçent Dr. Ferruh Uzer'e, Asistanlar Dr. Zeki Demlror», Dr. Kenan Guven, Dr. Bahattin Korucu, Dr. Nusret Tosun ve Mujgân, Melıha. Ayşe hemşirelere alenen teşekkürü bır borç bilirim. TEVFİK BÖKE B.T. Gen. Mudürluk Müşavirl Cumhuriyet 6707 SAYIS! Bayan DAKTİLO ÇIKTI Cumhurivet 6684 Alınacaktır B Kolej mezunu iyi tngilizce biimesi, daktiloda seri ve temiz yazması şarttır. Almacca bilen tercih edilir Posta Kutusu 68 Şişli. İlâncdık: 3948/6701 İlâncıhk: 3940/6703 Iğdır Belediye Başkanlığından 1. 2490 sayılı Kanunun 31 inci maddesi gereğince kapah zarf usulü ile üçüncü blok Hâl inşaatı eksiltmeye çıkarılmıştır. 2. Eksiltm» 21 Haziran 1966 salı günü »aat 14.00 te Encümen huzurunda yapılacaktır. 3. Tahminl keşif bedeli 121515,75 hra olup geçici temınatı 9825,78 liradır. 4. lstekliler bu işe aıt eksiltme dosyasmı her gün mesai saatleri dahilinde Fen îsleri Müdürlüğünde görülebilir. 5. îhaleye iştirak edilebilmesi için 1966 yılına ait Ticaret Odası vesikası keşif bedeli kadar is y»tıklarına dair belge ve karnelerini bağlıyarak yeterlik belgesi almaları 6. Hazırlanacak »arflan ihalesinden bir saat evvel Başkanlığa vermıs olacaklardır. Telle müracaat ve postada gecikrrpler ksbı:l oluntnaz ( B « « n : 1İM1) «T(M İstanbul Teknik Üniversitesi Elekfrîk Fakülfesi Dekanlığmdan: Fakültemiz Teîekomünıkajyon teknlşi kürsüsü lâboratuvarı ihtiyacı için tahminen 78.000. TL. lık kıymetinde dört kalem âlet pazarlıkla satinalınacaktır. Âletlerin cinsi, miktarı ve şartnamesi Dekanlıkta görülebilir. Pazarlık 21'6/1966 salı günü saat 14.00 de İ.T.Ü. Saymanlık Müdürlüğünde yapılacaktır. Pazarhğa girmek isteyenlerin geçici teminat olan 5850 lirayı Üniversitemiz veznesine yatırnş olmaları lâzımdır. (Basın 14667/6695) yaz mevsiminde de öğle tatili yapmadan sayın müşterilerinin hizmetindedir Makina satış işlerinde istihdam edilmek üzere: İngilizce bilir, askerlikle ilişiği bulunmayan, teknik bilgiye sahip bir eleman aranmaktadır. Müracaat: Her gün 14 17,30 arası şahsen ATLAS COPCO TİCARET VE SANAYİ T.A.Ş. Halâskârgazi Caddesi 284. ŞişU İs'anbui TEKNİK ELEMAN ARANIYOR L