Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHtFE İKİ 12 Nisan 1966 CUMHURİYET SUNAY ÜIERİNE GERÇEKIER Prof. Bahri SAVCI ürkiye Devleti fonsıu bir Cumhuriyettir. Onun, şimdiye kadar, dört Baskaaı gelip geçti. Bunların ilkleri arasında «l&ik halkçı hürriyetçi demofcratik cumhuriyet rejiml» nin kuruculuğunu, koruyuculuğunu yapanlar oldu. Tarihin yaprakları arasından, Türk ulusu, onlan şükranla uıar. Bunların arasından bazılan da rejimin kuruen ve konıyucularının gelişme rayı üzertne oturttukları bu «lâik halkçı • hürriyetçi • demokratik cumhuriyet» i gelişme çizgisinin ötesine atmıştır. Böylece de. Türk ulusuna fedakârlıklar, acılar, kırgınlıklar yüklemiştir. Türk milleti de, gene tarihin sayfaları arasından, ona, küskünlük, güceniklik Içinde bakmaktadır. •: • •I •• • • ••• • ••• *••• • ••• T lunma yanında; tamamiyle hukuksal bir bfliac temeli üzerine dayalı bir anayasa düzeni lçindedir de İşte bu hukuk devleti anayasa düzeni, onu, bir «nötr güç» olmaya zorlar. Sayın Sunay üzerindekı ikinci gerçek buradadır: Bir hukuksal yetkUer dengesi kurmuş olan Anayasamızın kendilerini, bir nötr iktidar olmaya zorlaması. Evet, Anayasamızın hukuksal yapısı, öncü ve zinde kuvvetler kadrosundan gelmesine; bundan ötürü de Atatürkün «lâik halkçı • hürriyetçi • demokrasi» sini, «bir sosyal hürriyet ortamı» haline getirme görevi ile yükumlü bulunmasına rağmen, Sayın Sunayı, bir nötr güç, nötr kuvvet, nötr yetki ve merci durumuna sokmaktadır. ayın Baha Arıkanın «Mızrap çocuk» adlı yazılaruu okudum İrticam sahnede tekrar hortladığı şu günlerde böyle iğrenç bir olayı kamu oyuna aksettirmiş olması bakımından yazı çok ehemmiyetli olup üzerinde hassasiyetle durulmağa değer. Hatırlanacağı iıze re; «Bir baba nikâhsız birleşmeden doğan Mızrap isimli çocuğunu duçar olduğu sıkıntıdan kurtulduğu mülahazasma istinaden Allah yoluna kurban edeceği inancı ile boğazlayarak öldürüyor. Mahkeme ön ce taammüden adam öldürmckten babayı idama mahküm ediyor. Sonra sanığın bu cinayeti Allah yoluna kurban edeceği inancı ile iş.Ieyişini hafifletici sebep kabul edc rek müebbed ağır hapse çeviriyor. Yargıtay ceza dairesi de hükmün onanmasına karar veriyor.» S iiH •••• Nihayet tarih içinde kalan son Devlet Başkanımız, rayından çıkmış bir rejimi, hem doğal rayı tizerine, hem de, bu rayın ülkeyi götürmesi gereken doğal gelişim yönü içine oturtma çabası içinde kahır çekmiştir. Bu kahır, onun hayatını, bir raum gibi de eritmektedir. Türk ulusu, tarihin sayfalan içinden, onu, sevgi ile, minnet ile anacaktır. Hayat boyunca, kuşaklar birbirini izlerken, rejimi kurtarma yolundan uğradığı kahırlar yüzünden kurban giden bu Devlet Başkanına duyulacak minnetin değerini daha iyi anlıyacaktır. Çünkü gittikçe daha iyi anlaşılacaktır ki, Mustafa Kemalin «lâik halkçı • hürriyetçi demokratik cumhuriyet» inin yasama yolları, ancak 27 Mayısın ve onun Anayasasının getirdiği «sosyal hürriyet ortamı» İçinde bulunabilecektir. Ve tarih içinde kalan bu son Başkanın devresidir ki bu ortamı yaratmıştır. llerici ocağa bağlılık ürk ulusu, simdi de, Devlet Başkanlarından bir yenisi ile, tarihinin güçlüklerle dolu bir dehlizine girmektedir. Onunla, çetin bir kaderin güçluklerini bir kendi kendl ie savaş güçlüğünü yenmeye hazırlanmaktadır: Hem de «halka dayalı bir devlet» varsayımı daha doğrusu efsanesi altında uyutulmuşluk İçinde bunatarak... T Türk ulusu bunu nasıl yapacak diye korkulmasın. Yeni Başkan Sunay, kendi süresi içindeki oluşmalan, «lâik halkçı • htirriyetçi demokratik Mustafa Kemal Cumhuriyeti» ni, «ekonomik ve sosyal kalkınmalı bir Cumhuriyet» olmaya doğru nasıl yöneltecek diye korkulmasın, bir dönmezlik yolu üzerinde, bir buçuk yüz yüdır yurümekten gelen bir rüç Ue, ilericilik bilinci kazanmış bir kadrodan gelen bir Başkan ile, ona ışık tutacak bir Anayasa altında, Türk ulusu, bu dehlizi geçmenln yolunu elbette bulacaktır. Gerçekten Türk ordusu, on sekizinci yüzyıün başlanndanberi, bazı öncü Osmanh sadnâzamlannın ve padişahlarının gayreti Ue ileri çaglann unsuru, faktörü olma yoluna girmiştir. Bu ordu, önce. statükocu ve hattâ gerici din ulemasuun desteği ve müttefiki idi. Fakat Osmanhlarm hayatında, ilk uyanan kadro da o olmuştur. 1826 da yeniçeriliğin kesin olarak tasfiyesinden sonra ise, bütün ülkeyi çağdaş müspet billm uygarlığına ulaşma yolunda yöneten temel kadro olmuştur. Sunay, böyle bir kadronun en yeni temsilcisi sıfatı Ue, kendisini, statükocu ve gerici çevrelerden ke*»ln olarak' ayırrria bliincinaetf başkasnn benhn"ftjememe mevklmdedir. Onun,* Türk ulosuna katkısı, böyle bir yerdeki böyle bir bilinçten gelecektir. O, artık, bu kadroya bir rütbe zinclri Ue bağlı değUdir. Bir rütbe zinciri Ue onun basında degildir. Fakat, «Atatürk devTimleri» Ue «Atatürk devrimlerini, ileri sanayileşmenln gerektirdiği reformculuk içinde geliştirme eğiliml» ni benimsemiş bir tlerici ocafa mensupluk bagı Ue, bu kadro Ue bağhtntüıdır. Devlet Başkanı Sayın Sunay, öncü ve zinde kuvvetlerin en ağırbaşlı fakat en ağır potan«iyeUi kadrosu Ue, böyle bir büesmişlik içinde kalma mevkiindedir. İşte bu husus, Devlet Başkanhğında olan yeni değişikliğin ortaya çıkardığı bir ilk gerçektir. unun arkasından, hemen bir ikinci gerçek daha ortaya çıkmıştır: Sayın Sunay, geldiği kadronun fikri ve bUhassa moral gelenekleri Ue bağlanma gerçeği içinde bu •aaa Bu, bir Ikili durum meydana getirir. Bu ikili durumun bir çelişme çıkmazı içinde bir tereddül yaratmasını önlemek gerekir. Bunun için de nötr güç, nötr iktidar terimine, hem Sayın Sunaym ?el diği kadronun geleneklerine uygun; hem de Anayasamızın hukuksal yapısının gereklerine uygun bir anlarn vermek zorundayız. Toksa, Sayın Sunayı, bir seçim çoğunluğunun eUnde yalnıı bırak mış oluruz. Kendilerinin doldurdukları yüce makamı, yüce katı bir seçim çoğunluğunun irrasyonel dUeklerini gerçekleştirme ameliyelerinin bir »racı haline getirmiş oluruz. Bu gerçekleştirme ameliyelerinin fizürî bir işlemden ibaret bir safhasını yapan ve bundan ötesini yapmaya gücü yetmiypn, seçim çoğunluğunun bir tâbii yerine indirmiş oluItıı • ••• ruz. Oysa ki ne Anayasamızın hukuksal yapısı, ne • »•• aaaa • III de 1966 ötesi Türkiyesinin politik gerçekleri, Dev . • aaa • III • aaa let Başkanımı bir sayı çoğunluğunun üstüne koy• ••• aaaa • III madığı gibi bUhassa altına koymaya da elverişli • ••• • aaa değildir. Hukuksal gerçek Ue politik gerçek. Dev • ••• lııı • aaa let Başkanımızı, her şeyin sahibi yapmamak noktasında olduğundan fazla, hiç bir gücün tâbii verine indirmemek noktasında hassastır. O halde bu «Nötr güç» olma neyi deyimlendırmektedir? Bizce şunu deyimlendirir: Parlâmento ve hükümet tasarruflarına normal hukuksal akışlarmı verirken Anayasanın yeni ve Uerici çereklerinin de gerçekleşmesine hizmet etmek. yardım •aaa etmek... Bu; muhalefeti ve iktidanyla birUkte, eaaaa • aaa •••• sas siyasal kuvvetlerin hâlâ ortada ve genel ola•aaa • aaa •aaa rak da hâlâ sağda bulunduğu bir ortamda, fürk :::: mUletinin kendi geleceğini serbestçe düşünmesi, araştırması, bulması için gerekU «Hürriyet» aUımını bu siyasal kuvvetlere karşı savunmaktır. Onlann, Türk mUletinin kendi kaderini araştırırken bulacağı «sosyal muhtevah akımları» ezmesini önlemektir. Bunun sonucu olarak, bazı siyasal kuvvetlerin siyasal oportünizm gereği olarak gericiliğe verme istidadı gösterecekleri muhtemel tâvizlerin karşısma dikilmiştir. Hâdisede idam hükmünün müebbed ağır hapse tahvilini gerektiren hafifletici sebebi 20 nci asır insanının ne zihnıyeti ve ne de vicdanı ile benimseyebilmesi bir hayli müşkül görülmektedir. Olaym bu yüzürü sayın Baha Arıkan Ceza Kanunumuzun ilgili maddeleri muvacehesinde izah etmiş ve nedenleri ile açıklamıştır. Bizce müp hem kalan ve ifade etmeğe çalışacağımız husus mahkemenin, sanığın bu inançla hareket ederek cıniyeti işlediği kanaatına nasıl vardığıdır. Mahkeme gayenin bu inanç olduğunu hangi delillere istinaden tesbit etmiş ve nasıl bir mütalâa benimsemiş tir. İNANÇA BAĞLAYAMAYIZ izim kanaat'.mıza göre; sanık mahkeme huzurunda bu fiili «Bir hâdiseyi atlatırsa çocuğunu Allah yoluna kurban edeceği şekluideki inancı» ile işlediğini beyan etse, aklî muvazenesinin sağlam olduğu da tıp raporu ile sâbit olduğuna göre ikrannda samimi olmadığı da düşünülebilir. O zaman öldürme fikrinin sanığın kafasında çocuğun doğumu ile belirmiş olabileceği ihtimaline de yer vermek ve bu fıkre daha çok iübar etmek lâzım gelir. Bu tip kimseleri telkin yoluyla hareket ettiren bir •danışma» merkezleri vardır. O merkez sanığa bu telkini öyle empoze etmiştir ki sanık, bütün gerekçesiyle tatmin olmuş olacağından bu cinayeti tamamiyle bir giz B İşte Sayın Başkan Sunay üzerinde ortada bulunan ikinci gerçek de budur. Bunun, bütün memleketçe bUinmesi gerekir ki, böyle bir gelenek kadrosundan gelen bir Başkan olarak Sayın Sunay bir yandan parlâmento ve hükümet tasarruüanna normal hukuksal akışını verirken, öte yandan «hürriyet» in ve Atatürk1961 Anayasası çizgisinin gerektirdiği «sosyal muhtevah akım» ın korunmasını da yaparken ortaya çıkacak durum karBisında şaşırılmasın. O, bir nötr güç, nötr merci olarak hükümet ve parlâmento tasarruflarına normal akısım verniek kadar hatJİ; ondan faslâ Anayasamrr TBrfc mttfe'tlne' kendîıfl hürriyet Tçinde arama ve bulma hakkını da, nihayet hafifçe orta ve genellikle sağda olan mevcut siyasal kuvretlere karşı da korumak xonındadır. ja Üçüncü gerçek 4 şte bu noktada Sunay üzerindeki üçüncü ger•* çek ortaya çıkıyor: Mevcut siyasal kuvvetlerin ötesinde, kendisi gibi bir nötr nitelik içinde bulunan ve bu sıfatla, bütün siyasal kuvvetlerin parlâmento hükümet muhalefet eylem ve islemlerini izleyen ve nihayet bizzat Devlet Başkanının yukanda özetlenen görevini görüş üslubunu inceliyen serbest fikir mihraklarından Sayın Sunaya gelecek eleştiri desteklerine sempati dolu bir anlayışla baküması... Ve hattâ bu eleştiri desteklerinin teşvik edilmesi. !>•• !••• B • ••••••lllflllllllHflllllllllltllllllM • ••••••••••IIIIIIMIItUllllllllllllllllı IflllllltlllllMllllllllllllltlllllllı • • • • • •I • • • • • II •••llltlllll yahut bir yakinına bahsetmı; olsaydı bahsettiği kişiler en taş yürekli, en kara vicdanh kimseler de olsalar sanığa mâni olmağa çalışırlar, yahut da ilgililere haber verirlerdi. Böyle bir ihbar vâki olmaması hasebiyle mahkemenin du\rumu tenvir maksadıyle bilgisine müracaat edeceği her hangi bir kim senin daha doğrusu bir şahidin mevcudiyetinden söz etmeğe de im kân yoktur. Demek ki sanığın cinayeti işleyişindeki niyetini bu «inanç»a bağlayamayız. Oysa, acaba bu Mızrap çocuk sanığın nikâhIı çocuğu olsaydı yine aynı şekilde hareket eder miydi? Öyle tahmın ediyoruz ki, bu sorunun mantıkta en çok hissesi bulunan cevabı nikâhh çocuğu olsa bu şekilde hareket etmezdi dir. Sayın Ooktor ve Eczacılara SONUÇ etice olarak sanığın harekeünde «inanç» değil «kasıt» olsa ge rek. Yâni bu cinayet, doğrudan doğruya nikâhsız birleşmeden oldu diye bir yavrunun öldürülme si gayesine mâtuf gibimize geliyor. Nitekim son 20 gün içerisinde Konyanm bir köyünde karı kocanın birleşerek nikâhsız çocuklarını boğ duklannı, Erzurum Oitunun Yolboyu ilçesinde babanın nikâhsız kı zmı benzinle yaktığmı gazetelerden okuduk. Görülüyor ki yaramız içlerimizi sızlatacak kadar büyüktür. Daha da büyümesine meydan vermeden yarayı hemen sarmamız ve gelişmek istidadında olan mikroplannı yok etmemiz şarttır. Tanrıya kurban etmek vaadiyle çocuğunu boğazlayan bir canavarın bu inancını hafifletici sebep sayar ve kellesini ipten kurtanrsak farkında olmadan geri zihniyete prim vermiş oluruz. Böyle bir zihniyetin rahatça bağdaş kurup otur duğu dimağı taşıyan gövdenin hemen izalesi, hem cinayet için elzem hem de âmme vicdanmı tatmin etmek bakımından bir insanlık vazife sidir. Aksi halde bu karar, buna benzer olaylara ışık tutar ve bu ha fifleticl sebep bu ruhu taşıyan insanların kellelermi ipten kurtarma lan için parolalan olur. O zaman da daha blrçok zavallı mızrapların hak yoluna kurban diye koyun gibi boğazlandıklanna şahit oluruz. M Yaşlılığın 5 problemi için YENl İLÂÇ NEOBİON (HORMON + VİTAMİN + MİNERAL + ENZİM + AMİNO ASİT) Pjyasay.i verilmiştir. Smğhk Hizmctinde İUm 25 Kapsül : 6.10 Kr. 100 Kapsül: 19.20 Kr. Yeni Ajans: 2755 3885 Türkiye İs Banlcası ve Bank of Amertca tarafından intralan AMERİKAN TÜRK DIŞ TİCARET Gülderen SÖĞÜTLÜ MARAŞ. '' BANKASI YILIN İLK ÇEKÎLîŞiNDE Personel kanunu ve ögreîmenlik '(Personel Kanunu v* Öğretmen ler» baılığı altında sayın Hüse yin öıtürk'ün yazılsnnı ckudum. Sayın Hüseyin Öztürk; llkönce şunu tebarüz etmek isterim ki; öğretmenliğin önemini ve bu mesleğin kendine has özelliğini inkâr et memekteyim. Bununla beraber (Öğretmenleri bir devlet metnuru kategorisl İçinde düşüntnüslerdir) sözünüze deyinmek istiyorum. Saym Hüseyin Öztürk; Öğretmen leri tüm devlet memurlarmdan ayrı (üstün) adeta bir zadegân sınıfı gibi görmenin hatalı ve diğer devlet memuriyetlerini hakir görmek mânâsmı da içine alan bu deyimin yadırgandığını belirtmeliyim. Zir«; milletine hizmet «den her va APARTMAN 25.000 DAİRESİ ayrıta cazip para ikramlyeleri oON ^PAKA YATIRMA TARİHİ îstanbul: Cumhuriyet Cad. 207 Harbiye 3 U NİSAN > FENER YOLUNDA 1 kişiye LİRA ,, tzrafr.' Cmnhuriyet BuKdf 'ı8 Halk adına sahneye konan hokkabazlıklardan biri yeniden afişe çıktı: İktisadi Devlet Tesekküllerine halk ortak edilecekmiş. Mendere» devrinden beri İktisadi Devlet Teşekküllerinin halka satılacagl söylenir durur. Nasıl yapılacak bu iş? Devlet teşekküllerinin hisse senetleri piyasaya sürulecek ve halk para verip bunlan gatın alacak.. Batman Iskenderun arası petrol borusu hattı ile ilgili kuruluşun yüzde 49'una halkın ortak edilecegi ve öteki rafineriler için aynı yola gidileceğini TPAO'nın yeni Müdürü açıklamıştır. Bu kösede öteden beri 49+51 = 100 formülü ile kurulan şirketlerm ne dolaplar içinde olduğunu uzun uzun anlatraışızdır. Türkiyedeki petrol kurumlarını, «halka satmak» adı altında mutln azınlığa ve mutlu azınlığı destekliyen yabancı serraayenln eline vermek için çırpınanlann oyunlannı iyice bellemek gerekir. Türkiyede halk adına nice yalan söylenmiştir; en büyük yalannın olsun» derler.. Bu sebeple aryük de olsa milletçe yapılması 10lardan biri de devlet teşekküllerinin halk» satılacağını söylemektık okullarda lüzumsuz, kafa şışizumlu ve elzem olan bir âmme hiz tir. Arkadaşımız hmail Cemin bu konuda güzel bir incelemesi dün metinin ifasına münhasırdır. Her ren dersler yerine, yeni kusaklara gazetemizde yayınlandı. Biz bugün «halk» kavramını biraz kurmemur. kendi sahasında Türk miliktisadî doktrinler basit, onların an calamak istiyoruz. Çünkfi çogu kişi halk ve millet gibi kavramlan letine hizmet etmektedir. Sizler öğ layacağı tarzda anlatılmahdır. O za alışkanhkla bilir bilme» kullanır. üstünde düşünmek zorunu duyretmen olarak yurd çocuklarmın ye man, sık sık adı duyulup ne olduğu maz. tişmelerine, Türk mUletinin külrübilinmiyen korkunç ve mevhum Millet ve halk dedigimiz zaman neyi anlatmak İstiyoruz? Bir rüne hizmet etmekle görevinizi ifa bir varlık zannedilen, sağ, sol, faTürk milleti vardır, bir de Türk halkı vardır. Demek ki iki ayrı ediyorsunuz, bir köy sağlık mcmu şizm, sosyalizm kavramları da açık kavram! Halk kelimesiyle murat olunan fakir çofunluktnr. Kişiru, bir köy ebesi de sizin kadar lığa aydınlığa kavuşur, biz de bu zade geçinenler, zenginler, okumus vazmıslar. üst tabakadan meşakkatlara göğüs gererek. evini karanhktan kurtuluruz. olanlar, halktan ayrı bir azınlıktırlar. Bunun içindir ki, bazı V.\&\terkedip giinlerce köyde, kentte va Altan ÖZKALE lerin ikide bir : zifelerini ifa etmek icin çalışarak A.İ.T.I. Akademısi hizmet ediyor. bunları da milletin Ben halkı severım... diye ortaya çıkısları bir erdemi ifade ANKARA sağlığı için çalışan. aynı zamanda etmez; kendisini halktan ayrı gören imtiyazlıların halka tepeden gittUderi köylerde örnek olarak bakmasını ifade eder. Halkı gerçekten sevenler, halk ile millet halkm medenı sevijesinin yükselkavramları arasındaki ayrılıtı yok etmeye çalışanlardır. Halk mesine hizmet eden takdire lâyık millet, ve millet de halk olduğu zaman At?türk'ün halkçıhk ilkesı memuTİar olarak gövmektev hn. Bir gerçekleşecek ve Türk toplumu yirminci yüzyıla yakışır bir niteorman muhafaza memuru, mesai lije kavuşacaktır. Atatürk'ün dilediçi «îmtıvazsız, sınıfsız millet saati belirsiz evine gelme saati ve olmak> ülküsünün yürürlüğe girmesi için Türk milletinin yaşayıhattâ günü dahi meçhul, ormanda, sındaki bütün imtiyazları ve sınıf farklanm eritmek, ve halkı milkırda, bayırda her türlü tehlikelelet kavramı içindeki fakir çogunluk olmaktan kurtarmak gerekir. ayın Prof. Dr. Feridun Ergin're göğüs gererek çalışmaktadır. Buin «89. madde» başlıkh yazısı; na mukabil en kıdemlisinin aldığı Şimdi bu durumda : başta, Anayasamızın kapsadığı ücret ise 600 lirayı bulmaz. Çocuk Devlet tesekkülleri halka satılacaktır... demek ne demektir? bir madde olması bakımından ve zammı yok, hastalık izni kısa, sene Devlet teşekküllerinin hisse senetlerini halktan kimler satm aladaha sonra, kendi kendisinin incelik izni ancak 15 gün. Bu vatandaşcakmış? Geçimini zorlukla sağlıyan memurlar mı? Yarıaç yaşıyan lemesi ve açıklaması yönünden ol ta kendi sahasında milletine hizmet öjretmenler mi? Çoluk çocuğunu zorlukla okutan subaylar mı? dukça önemlidır. Sayın Profesörün amacı ile çalışmakta ve bir âmme Tenceresi avda bir et yüzü görmiyen isçiler mi? ilim karıyerinde (mesleğinde) bügörevini ifade etmektedir. Bunlar Ve yoksa yılda ortalama 900 lira geliri olan ardı yamalı, yalın yük bir kıymet olduğunu kabul etda işte bir devlet memurudur. ayak bası kabak köylüler mi? mekle beraber; açıklayıcı. faydalı ve bilhassa günümüz Meclis çalışŞu milletin yirmi milyonunu alfabesiz bırakan kişiler kalktnısAYNI FİKİRDE malarını ilgilendirici niteliğinde lar devlet tesekkülleri halka satılacak diyorlar. Anadolu köylüleri olan 89. madde adlı yazısı üzerinde demek binlerce lira verip şirketlerin hisse senetlerini toplıyacakDEĞİLİM durmak isterim. Şöyle ki: lar, sonra da ortak olduklan kurumlann yönetim toplantılanna ayın Hüseyin öztürk: Öğretmen Sayın Prof.. 1924 Anayasasından katılmak için yol masraflarını göze alacaklar. lerimizin; her memuriyetind.e kenda bahisle (1955196» yıllan araGerçekte kompradorların hizmetindeki politikacılann niyetleri dileri gibi milletine hizmet etmeksında muhalefetin Meclis çalışmaaçıktır: Devlet teşekküllerinin hisse senetlerini halkın dışındaki te olduklarmı, bunun aksini düşünlarını güçleştiren şartlar. eski Anaimtiyazlı gruplara peşkeş çekmek, ve devlet teşekküllerini bfisbümedikleri kanısmdayım. Maalesef yasanın kusurlarından değil, içtütün kompradorların hizmetinde kultanmak. sizinle bu hususta aynı fikirde dezüktekl boşluklardan ve seçim kağil im. Aynı zamanda birçok öğretNitekim Erefli Demir Çelik tesekkiilii ortadadır. Çanakkale nununun karakterinden İleri gelimenlerimizin daha fazla maaşlı yer Seramik Fabrikası ortadadır. Ve daha nice bu biçimde teşekkül yordu) demektedir. Büyük Millet bulduklarında oraya geçmek için ortadadır. Millî petrol kurumlarını ve bu arada Batman tskenMeclisine gönderdiğimiz üyeler, mesleklerinden ayrıldıklarını ifade eğer daha kaliteli, kültürlü ve üldenın boru hattı kurulusunu, halka satmak paravanası altında ediyorsunuz ki, öğretmene mületçe kücü. millet temsilcilerinden orgakomnradorlara peskes çekmenin sakıncaları ise çok daha büyüktür. gösterilen önemin kavranmadığı, nize edilseydi, içtüzük boşluklan Kınkkale Silâh Fabrikası milli cüvenlik bakımından nasıl bir >ukarıda örnek oiarak gösterdiğim ne olursa olsun, çalışmalar memleönem ifade ediyorsa, petrol rafinerileri ve petrol boru hattı tesismemurların durumu ile mukayese ket hesabına her halde daha olumleri de avnı anlamı tasır. Bunların hisse senetlerini sermaye piyalu sonuçlar verirdi. edildiği takdirde daha açık olarak sasında satısa çıkarmak yabaneılarm veya yabancılarla kader biranhyacağmızdan eminim. Sayın yazar, (halkın çoğunlukla 'ilrine rirmis yerli kompradorlann nüfuzuna terketmek demektir. oy vereceği bir partinin mutlak ve Meslekte en çok yorulan ve en Hisse «enetleri piyasasmda çevrilen oyunlar sonsuzdur. Ahmetin keyfi hâkimiyet kurmasına antidoçok çalışan llkokul öğretmenleri ol veya Mehmetin sahip göründügü hisse senetleri. Morrison'ların te olarak korporatizm modelini anduğu hal • . öğretmenlerin sınıflan veya Browne1ann eli. altında bulunacaktır. dıracak bir rejim telkin edilmek dırıldıklarını. bunların arasında ma Böylece halktan ayrı bir mutlu azınlıkl» yabancı kapitalistler. istenmiştir.) ifadesiyle yeni Anayaaş göstergelerinuı ilkokui öğretmen ellerini tam olarak Türkiye petrolierinin geiecegine koyacaklardır. sanın da (Mart Temmuz 1961 Analerine daha düşük tutulduğundan yasasının) düzenlenmesine değinAdalet Partisi iktidan yabancı petrol kurumlarını millileştirmek yakınmaktasınız. Öğretmenlerin damektedir. yoluna zaten gitmiyecekti, ama millî petrol kurumlarını da yabanha fazla maaş almalarını gönülden cılann eline vermek gayreti içinde görünüyor. Türk kamu «yu, isteriz, ama 23 sene fazla tahsil BİRAZ KAPALI görerek orta okul öğreüneni olan bu konuda dikkatli olmak bir zâtın göstergesinin ilkokul nlatış biraz kapalıdır; zira koröğretmeninkinden farklı olması bir poratif devlet sistemi veya korfrajjlf™ tezahürtl olması gerek. Buporatizm 'denildiğinde, Dbnu ÜÇ; niV{ayet tabii g«rmenizin en saml ayrı açıdan.ojütalâa etmalt mümj mi Ifadeniz olması icap etmez ml kundür: idi?. O Demokrasilerdeki korporatif devlet slsteminde, zümre çıkarları NETİCE bahis konusudur ve bu menfaatlar çatısmasının ağır basması veya yüÖğretmenlerin tüm devlet mezeyde kalması oldukça önemlidir. murlarmdan farklı ayrı bir persoÜlkemizdeki yönetimin şeklen de nel kanununa alınması fikrinizi ya olsa demokrasi olduğunu kabul etdırgamaktayım. Bu durumda ögret tiğimize göre; acaba sayın yazar, menlerin tahsil durumlan, hizmetkorparatizm modelinden bunu mu lerinin özeiliği nisbetinde, emsali izhar etmek istiyor?. memurlardan maaş göstergelerinin O Korporatizm, kemal (mükemfarklı olduğuna, öğretmene verilen mellik, olgunluk, erginlik) anlaHÜSNİYE AKTAR, EMİN AKTAR VE ŞADİ DİLEK'İN TOönemin değerini ifade etmesi bakımiyle; iş üretim, hizmet, ve özel RUNLARI, TÜLİN VE SAM1H AKTAR'IN BİRİCİK VE mından memnuniyet duyuyoruz, teşebbüsler gibi konularda ve örK1YMETLİ YAVRULARI; OZMEN AKTAR'IN. KOÇ, MERama Turk milletınin yükselmesi gütlerde kendi kendilerini yönetme MERCİ, ÇUBUKÇU VE KÜTÜKÇÜ AÎLELERINÎN KÜÇÜCÜK uğrunda bütün vatandaşlarm ve yi veya yönetici biçimde teşkilâtYEĞENLERİ özellikle bütün devlet memurlarılamayı kapsar. mızın biraz da feragatla görevlerini O Korparatizmde bir de, bu say ıfaya Türk mületinin ihtiyacı oldudığımız hizmet alanlannın (işçi, ğunu, her devlet memurunda kendi patron. iş hizmet, üretim ve hususahasında bir âmme hizmeti gördüsi işletmelerin) fi'ilen Devlet tara ğünü sayın Hüseyin Öztürk'e hatır fından denetim altına alınması key latmak isterim. fiyeti vardır. Ve hattâ bunlardan başka; ekono Canip YILMAZ mi bilim dalında ve iktisadi faali MUESSÎF BİR KAZA NETİCESİ HAKKIN RAHMETİNE Küre yetlerde gene korparatizm deyimi KAVUŞMUŞTUR. CENAZESİ BUGÜN (12 NİSAN SALI) kullanılmakta ve, aynı meslek saÖGLE NAMAZIN1 MÜTAAKIP ŞIŞLİ CAMİÎNDEN KALhiplerinin ve üreticilerinin bir araDIRBLARAK ZİNCİRLİKUYU AİLE KABRİSTANINA DEFya toplanıp birlikte kurmalan anNEDİLECEKTİR. lamma gelmektedir. Sayın Prof. Feridun Ergin yazısında; çoğunluğa dayanan bir iktidarın keyfî davranışlanna hassag (Niçin karanlık?» isimli yazısı ten çare ve tedbir olarak Korpoile sayın llhan Selçuk, gerçekMANAJANS: 505 3890 ratizm tnodeli sözleri ile acaba bu leri apaçık ortaya sermekteüç ve hattâ dört düzenden hangisi dir. Ancak yazar, bilirkişi olan proni kasdetmektedir? fesörlerin bile biribirleri ile çaü nayasanın tanzimini «nlaürken şan mütalâalarda bulunduğunu besayın Profesörün şu açıklamalirterek «profesörlerimiztn cataştığı sı da dikkati çekmektedir. Yaalanlarda yargıçlar karar vermek zar diyor ki: (neticede MUH Biılik zorondadular» diyor, diyor ama, ve Kontenjan gruplarınm siyasi rol bu yargıçlan yetiştiren profesörler lerini daratmayı hedef tutan kısa çatışıyorlarsa ve yazı da söz konuvâdell bir görüş galebe çalmış, güsu edilen değerli bir yargıç bile neven oyu kullanma yetkisi yalnu yin komünizm propagandası oldu1. 249895.19 lira kesif bedelli Altınay Gençlik KulüMillet Meclisine tanınmıştır.) O zağunu, neyin olmadığuıı bilemiyorbfi lokali ve gürej talonu inşaab kapalı zarf usuliyle iharaanki çalısmalarda (27 Mayıstan sa, genç, tecrübesiz yargıçlar nasıl leye vazedilerek ihaleri 21/4/1966 Perşembe j ü n ü taat sonraki Kurucu Meclis zamanmda) ilim adamlarmm çatıştığı alanda 15.00 de bölge binasında icra edilecektİT. bahsedilen tutum, kısa vâdeli bir karar vermek durumunda kalırlar, görüş müydü, yoksa isabetli miydi, bunu açıklamıyor. Kaldı ki Türki2 Bu ise ait şartname ve fennl evrak mesai saatbu husus bir yana; diyorum ki. yede sosyalizm, kapitalizm, komüleri dahilinde, bölgeml» saha Te tesisler eervisinde g ö kısa vâdeli görüşler memleketimiznizm gibi konularda fikirlerin ayrülebilir. de yahnz bir devreye mhisar etmiş dınlık obnadığmı, çünkü üniversite 3. İhaley* istirmk edeceklerin 1966 yılı Tfcaret Odadeğildir. îster Osmanhlar devrinmezunlarmda bile bu mefhumlarm de, ister Cumhuriyet Türkiyesinde karanlık kaldığını, bu konuda suç ı u u kayıth olduğuna dair vesikayı hârail bulunduklan olsun, devleti yönetenlerin ve milsayılan şeyin ne oîduğunun bilinve ihale günfinden tatil günleri hariç (3) gün evvel bölge let temsilcisi olarak; Meclislerin, mediğini de (Haklı olarak) yazar müdürlüğün« müracaat ederek yeterlik belgesi vesikası kısa vâdeli görüşleri İleri gürüşlere kendisi de söylüyor. almaları şarttir. ekseriya hâkim ohnu» ve sonuç ola 4. Teminat akçesi 13744.76 lira olup ihale saatinden rak da bu nevi olumsuz davranışlar BİZ DE KURTULURUZ bizi az gelişmişlikten kurtaramunıg bir saat evvel Muhasebe servisine yatınlması şarttır. üsman bilinmeden, onun zayıf tu. 5. Bölgemiz 2490 «ayılı Kanuna tâbi olmadığmdan ve kuvvetli tarafları bilinmeihaleyi vapıp yapmam&kta serbesttir. YERİNDE KARŞILARIM den, gerekli tedbirler alınmadan onunla nasıl savaşılır? ensoru ki; Mecliste memleket sorunlan ile ilgili genel görüşBazı kavramlar tabu ounaktan çı (Basın 10799) 3880 meler, tahkikat talepleri, kanun kanlmalı, halka ne olduklan öğretasanlan v j , hakkmda, mebuslatilmeli ve onlarla körü körüne derm açıklama, görüşme ve müzakeğil akıllıca savasıhnalıdur. Zira «ca re isteklerinin yazı ile bildirilmehil dostun olacağına akıllı düsmaleridir. İşte Anayasamızın 89. maddesi Parlâmento faaliyetlerinde bu gensorularla ve gündeme alınmala rı ile ilgilidir. Sayın Prof. B. M. M. çahşmalannın aksatılmaması için çareler aramış ve iki çözüm yolu Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu taraiından Garp Ltobulmuş, bunlan bize sâlık vermişyitleri İsletmesi Müessesesi Müdürlüğü ihtiyacı İçin mağnetit tir. Etüdünü takdirle karsılarken; kınnakta kullarulmak üzere bir adet konkasör (kıncı) satm bu hususta da kendi düşünce ve alınacalrtır. görüşünü belirtmek isterim. Memle Şartnameler Ankarada T.K.Î. Kurumu Genel MüdUrlüğünketlmizin en önemli sosyal, kültüden, İstanbulda T.K.İ. Satmalma MUdürlüğü 1. n d Baro han rel, ekonomsal, ve siyasal ana dâkat 2 Beyğolu, İstanbul adresinden temin edilebilir. valan ihmal edilip de; tâlî dereTeklif mektuplarının en geç 5/5/1966 tarihine rastlıyan cede gelen konular Meclisçe ön plâ perşembe günü saat 18.00 e kadar TJC.İ. Kurumu Genel Müna almırsa; parlâmento çahşmaladürlüğünde bulundurulması lâzımdır. nnın engellenmek istenmesini yeKurumumuz kıncıyı alıp almamakta veya dllediğinl alrinde ve tabiî karşılamak lâzunmakta »erbesttlr. dır. (Basın: 10568 • A. 2975 3878) M IT:rap çocuk ••••• •••••' Halka satacaklarmış Seksen dokuzııncu madde S A V EF AT MURAT AKTAR Niçin karanlık A Beden Terbiyesi İstanbul Bölgesi Başkanlığından: D S Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu Genel Müdürliiğü tUnalık U60 Dr. Rafi BENSAN Antakya • HaUy