Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
0SHÎFE DÖBff 8 Mart 1966 CTTMHURİYET James Bond AY FATIH! den sezen Mucahıtler, «Ne var?» demeden sılâha sarılıp, yere çokAhmet saygı dolu bir bakışla ot u l e r . Bır an gıbı kısa bır sure nu kucaklarken, «thtıyarlar dukaybettıler onun telâşıyla. şuncelermı kolajca değışttnnezler, Hasan, el yordamıyla Osmanın onu mandırmava çalışayım» dıye elmı v akalayarak, mırıldandı; duşunuyorda Yalvardı «Bağışla abı >olu goremez ol«Ununu da taşırız dedecığım, dum. başım çarptı dıreğe.» haydi gel tımnıle» Beklemedıklerı anda başlarma Sozun sonunu getıremedi A h bır felâketın geldığını sanmışlarmet, Hacıbaba çocuklardan bir dı, tumce Çocuklar olmasa, her kaçuu bağrına basarcasına kucak hangı bır saldınvı bunca bu\uk lıjarak, gençlere uzattı Bu dav şaskıntıyla karşılamayacaklardı ranışıyla: «Buradan hemen uzakHasan, suçlu olduğunu anlajalaşmalısınız» der gıbıydı rak, Osmanın elını çekerken, OsOsman kâh esneyen, kâh vızlaman onu var gucuyle yakaladı yan çocuklan gorünce Ahmede Sesını sertleştırmeğe çalışarak, yanaşarak «Elımı bırakırsan sana sılâh «Senınle yer değıştirmelıyız, dekullanmasını oğretmem, dedi; bır di; çocuklan bızını eve gotunnek isterlm Şıfaya vereceğıra en gu daha da yaramazlık yapma » Hırsızlar gıbı aştıkları koşeler zel duğun hedjyesı olacak onlar bırden sona erdı Karşıdan kocaBızım mahalle guvençlıdır değıl mı'» man, çıft katlı bır yapının sımsı kı kapalı pancurlan golgelenı>or Ahmet, «Bılinmez» dercesıne başını sallarken, Osmanın gozlerindu Ruzgarın uğultusujla salladeki he>ecanı sezdı nan pancurlar, Osmanın hejeca«Istedlğın olsun Osman, dedi, nını taşırırcasına kabartırken o sade senden bir dılegım var Bir nun elını tutan Hasan, aksılık olmazsa bırlıkte gıdecek «Tıtrıyorsun Osman amca, degençler ortalık ağarmadan Saray dı Ne v a r ! neden durdun, gâotele donsunler Orada daha çok vurlardan bırını gorduysen ver insan bulunduunamız gerekır sılahını hemen haklayayım » Sızın semtte ömer var. ÇocuklaOsman ona cevap vermeksızın rın sağlıcakla gıttıklennl bir kez arkadaşlanna yanaşarak; evvel ogrenmelıyım » «Bu caddeyı var gucumuzle koOsman onun duvgularım anlaşarak geçmelıyız, bır sokak otesı mıştı, «Çocuklan camndan çok bu>uk kaymaklıya açılır, sabahsevıyor, Allahım ona bir evlât tanberı mekık dokudu Rumlar cver» diye ıçın ıçuı dualadı Ahmet jerdekı torbadan bir a radan, dedi, Sılâhlannızı hazırlayın .sırtlarımızı sıper yaparak, vuç mermı aldıktan sonra Hacıbırbınmızın onune geçeceğız Bu babanın elıni optu, çocuklu kafışekilde çocuklar guvençte olur. leyi bir sure seyrettı ve kaxanhk En onde ben yuruyeceğım, kucasokaklara atıhverdı ğımdakı çocuğu bırınızın alması KISLM vn gerekecek» Osman ve on genç Mucahit, kuHasan, buyuklere meydan vercakladıklan çocuklarla, etraflan meden san saçh bebeğı kucaknı gozlerıjle tarayarak, kâh yuladı Onun vırlamağa başladığırujor, kâh koşuvorlardı Aralarını sezınce, elıjle ağzını kapatana onbır yaşındakı Hasanda karak, «Arkadanda ben geleceğım tılmıştı artık Ujumavan tek çoabı, dedi, gıdeceğımız evde senı cuk olduğu ıçın kendını bu>uk tıtreten bır şey olmalı, çok mebir adarn sanıjor, korkusuzluguraklandım'» nu ıspatlamak ısterce, en ondekı Osman ona cevap verecek kudyerını kımse%e kaptırmadan zıpretı bulamadı Ellennı bır hamle lajıp, durujordu Her attıkları de kaldırarak, «Koşulun» ışareadımı, ızlemek zorurfda olan Mutını verdıkten sonra yarışa çıkcahıtler, onu gozden kajbetmek ku=;kusuna duşu\orlardı, sık sık mış bır koşucu gıbı en one atıhHasana, «Yavaş ol» dı\e soz eden verdı Bahçe kapısından ıçerıye gırdık lere, Hacıbaba gıbı ellerını burnuna koyarak, «Konuşmajın, se ien zaman Hasanın kapı zılını aramakta olduğunu gorduler Ossımızı gavurlar duvar sonra» dıve man ne yaptığını bılemıyecek bır ısaretler çekerek dar koşelerden he>ecanla cebınden kuçuk mata\«anlar gıbı kaçı\ordu Sokaklar sonsuzca sessız ve ka deni nesnejı çıkanp, Hasanın avucuna koydu; «Haydı dedı, aç ranhktı Bulutların arasında goz kırpan ay olmasa, kımse burnu kapıyı. » Kapı bır itışte açıldı Ayaklanun dıbınl goremezdı Koşelere çarpmamak ıçın aralarındakı a rınm yumusacık halılara değdığı nı sezen Hasan tum nasıhatları rayı açmağa çalışıyorlar, Osman, unutmuşcasına bağırmağa başlaŞıfâ yı sağcana bulma heyecanı dı, ıçın de, Hasanın ardından koşu«Kım var evde Kım var?» nup, duruvordu Onun mcecık sesı etralı çınlaBır hajlı yol almışlardı Neretırken Mucahıtler bır itışte sokak deyse bu daracık sokaklardan kur kapısını kapattılar Osman yukatulup, caddeye çıkacaklardı Bu rıdan gelen zayıf ışığı gorür görsırada Ha^an, bırden bır zıplayış me? bır elektrık ceryanına kapıl la Osmanın a\aklanna çarDarak ran çıbı tıtremeğe başlamıştı Blgerı dondu Bu fırlaMşı hepbır Müfide Zthra ERKIN 10 raz once kuçuk Hasanı Dağırdıgı ıçın azariamağı duşunduğu halde ondan daha ustun bır sesle, «Şıfam . Şıfam neredesın 7 » dıye çınlattı ortalığı Bırkaç dakika cevap gelmedı çığlıklarına Osmanın kuşkusunu anlayan gençler onun tırmanmak ta olduğu merdıvenlere hep bırden atıldılar Merdıven sahanlığında topu açılmış bır tul vığmı gorunuyordu Sarkı bomboş bır kumas yıgmı ıdı bu Yuzlerınden, ıçlerınden kan gıdıvermıstı Fakat havır kıpırdamağa başladı tul yığını Bır çıft sıyah gozu orten ıncecık parmaklar usul usul yanaklara kavdı Tırnaklar yanaklarında yeterlı oyuklar açmış gıbı, dudaklara ındı parmak lar Bır ıslık >a\ıldı her yana hajata >erı gelmış bır ınsanın sesı gıbı zajıf ve korkulu vaşamanm anlamını bılemeyecek dek zayıf bır fısıltı. rek, masayı ışaretledı. «Gel yavrum, gel abılere de ver yıyeceklerden » Hasan bir gorev almasma sevinrmş gıbı yerinden fırlavarak gozle rını tabaklarda gezdırırken Şıfa hıçrarıklannı tutamadı «Islaksımz ıslaksımz yukanda yukarıda herşey'u Onun fısıltüannı duymamış gibı bırbırlerıne «Hemen gıtmeliVTZ» dercesıne bakındı mucahıtler. Şıfa bu an cesaretını toplavarak, basamaklara atıldı «Olecekler, hastalanıp olecekler » dıye soylenerek, duşe kalka merdıvenlerı tırmandı Bır an gıbı kısa bır surede kucagındakı ka zakları yerlere dusure dusure aşa ğıya ındı Olduğu yerden bır donuş yaparak, merdıvenlere korkulu bakışlarla bakmıyor, «Nasıl çık tım of oraya nasıl çıktm da mdın» dıve ıçın ıçın sovlenıvor, bır yandan da elındekılerı mucahıtlere uzatıyordu «Osman Osman Sağ mısm, sag Avuçlarındakı yumusacık nesne mıvız'' Sen mısın Osman7» lerı ne olduğunu anlamak ıçın el«Benım sağsın, sagız Şıfam lejen mucahıtler şımdı ıslak olof aglama kaldır başını, aç gozleduklarım farketmış gıbıvdıler Os rını korkma aç bana bak çoman bıle ^ırtında damatlık smokını ayagında yırtık rugan pacuklara bak, mucahıtlere bak buçları olduğunu sezer k komık ınan sağ olduğumuza, ınan » gorunuşune şaşmıştı Pakat bu gi «Inanamıyorum. manaraıvorum bı şevlerın ustunde duracak zaOsman» dıye hıçkırarak sımsıkı manlan voktu Kazaklann arasmkapalı tutmağa çalıştığı gozlerırü dan >ere duşen yun berelerden bi açtı Sıfa Gunlerdır çektığı acı rını Hasan kaparak başına geçigeçırchğı kabus bır anda sıjTila rınce onun yanağını okşayarak, mazdı ıçınden, fakat gorduklerı kapıja joneldıler Osman aTkagerçektı Onlara değıp gerçeklık daşlarma ıslak çamaşırlarım yere lerını anlamak ısterce once Osraa atmalarını ışaretlerker bır çırpının sakallı yanaklarında parmak da konuştu laruu gezdırdı Onun kollanndan «Beşınız, Kuçuk Kaymaklı ağzındakı Turk sıpenne dığerleri de Sarajonure gıdecek Kaymaklıda Ömer var Ona başırrıza gelerüerı anlatıp çocuklan buraya verleştırdıgınızı sovleveceksınız. Eger bır sakmca olduğunu sovlerse, bana haber getıreceksınız onları başka bır yere tevzemın evıne goturmeğe çalışacağ^m Yanm saat ıçjıde herşey >ola gırmeli, bu sessızlıgm daha fazla uzayacağmı sanmıjorum Haydi, Tann yardımcınız olsun » ^••a ••••••' Elif hanım • • • • • • • • • • • • «« • • • • • • • • ' • • • • • • • • • • • •»• • • • a • • • • • • ••• • •• • • • • • • • • • • • • • • • ••**>•«••••••••••••••• ııııııtıtuMmııııiMti**********"**"1*"' >»••••••••••••••••••••••••<••• ••••••••••• konu ve reslm: Ayhan Başoglu İLONA atılıverdı sonra, «Çocuklar vardı ha1 Mucahıtler ne dıve onlan getırmıştı burava' Evet. evet anla mıştı herseyı Yataız kendı değıl dı acı çeken, yalnız kendı değıldi yapayalnız kalan » Çocuklann uyku sersemı olduk lan besbellıydı Onlar bıle sessız lık gerektıŞuıı anlamış gıbı şaşkın ca etraflarına bakınıvor fakat ağ laşmıyorlardı Mucahıtlerde goz lerını gezdınr gezdınrez, aklını toparlamağa başladı Şıfa, bırden çocuklardan en kuçuğunü kucak ladı El yordamıyla gıtmelerı ge reken salon kapısını isaretleyerek «Yatıralım, dedı Onlan yatıra lım hemen Sızler de ıslaksımz Aman Allahım sınl sıklam olmuş sun Osman Açsmızda ah ma sanın üstunde jıyecekler olmalı Şu odada olmalı yıyecekler hajdı alın şamdanı kapı kenarından » Şıfa olduğu yerden bır adım ıİen bır adım geri atmaya korkar gıbi saşkınca önündeki salona ba kmdı Mucahıtler samdam vaka rak, çocuklan salondakı kanepelere yaördılar Sade Kuçuk Hasan yatmak Istemedi Bu loş ışıkta gozleri salonun ortasmdakl masaya takılmıştr «Bır duştevun, dıje duşunuyordu Bu kocaman pasta fıstıklı püâvlar kocaman bulgur koftelerı Aman Allahım'» Osman onun bakıslarını ızleye Mucahıtler gıder gıtmez Hasan, sonsuz bır uzgunluğe gomuldü. Kısık bır sesle «Yatıvorum» dejıp, çocukların üstuste vattığı dıvamn ucuna ılışıverdı Şıfa ne vapacagını bılmezcesıne içın içın ağ larken Osman sokak kapısını sım sıkı surguleyıp, şamdanı ufledı Evı kaplıvan sessızlık arasında Csmanın teselîi verıcı sesı ışıtıldi bır sure Sonra temposuz hıçkırıklarla karışan bu ses yukarılara doğru suzuldü Osman kansını kucaklayıp ust kata goturmeğe yel tendı Fakat yatak odalannm kapı sını sezer sezmez her ıkısı de yuzlerını bır bırıne surerek lçlerındekı sonsuz acıyı dıllendırmeden genledıler Kulaklannı kapıya, gozleruıı de çocuklara dıkerek sa hanlığuı eşığuıe çomeldıier Mutluluk, mutluluk o eşsız mutluluğu beklercesme' (Arhası var) İŞ SAATÜRİ Sayın Cıımhurbaşkanı Cemal Gürsel'in devam etmekte olan rahatsızlığı dolayısiyle Türkiye radyolan norraal programlarını yayınlayamamaktadırlar. Normal prosramlara donulunceye kadar radvo profframlanmız yayınlanmıvacaktır. ELEKTROJEN GRUPLARI SATILACAKTIR Bayındır Belediye Başkanlığından: 1 Beledıyemız santralmda mevcut ve faal \azıyette bulunan a) Jacquet Freses markalı 230 Kva takatında alternator ıle mucehhez 270 beygır gucundekı 600 D/d hster Blackstone Grubu ve mevcut jedek aksamı ıle 250 000 00 lıra muhammen bedelle b) E. M markalı 156 Kva takatında alternator ıle mücehhez 200 bevgır gucundeki 500 D/d Blackstone Grubu mevcut yedek aksamı ıle 180 000 00 Lıra muhammen bedelle c) Hans Stıll marka 82 5 Kva takatında alternator il» mucehhez 103 bevgır gucundekı 750 D/d MWM grubu mevcut yedek aksamı ıle 50 000 00 lıra muharrmen bedelle ayn ayn satılacaktır 2 Bu ıse aıt şartname 24 00 lıra bedel mukabıhnde Beledıve Saymanlığından temın edılebılır. Ve gruplar her gun santralda îşletme Mudurunun nezaretınde tetkık olunabılır. 3 Arttırma 2231966 Salı gunu raat 14 00 te Belediye Başkanlık odasında toplanacak Beledrye Encumeni taralmdan yapılacaktır. 4 Arttırma her gnıp içın ayn teklıf verilmek l u r e t ı y le kapalı zarf usulu ile yapılacaktır. 5 Geçıcı temmat mıktarları: a) MWM grubu ıçın 3 750 00 lira b) Blackstone grubu ıçın 10.250 00 lira c) Lıster Blackstone grubu ıçın 13 750 00 lira 6 Teklıflerın ıhale tarıhmde saat 12 00 ye kadar Beledıve Baskanhğma venlmış olması şarttır. 7 Postada vuku bulacak gecıkmeler nazan Itibar» alınmaz. Fe.hıra Syndıealt Inc. 196* Woıld nthu rcKTrc Bakın, giden mıidıir hic anlamazdı bundan, insan1 olur da yarenlik istemez mi canı???? Istanbul C. Savcılığmdan CSnsl Adet Muh. flat Muh. Bedel Muv. temınat Krş. Snt. LiraJcrş Lira krş. 84 68 381 060 00 18592 40 Gün ve saat Ekmek (beheri 750 gr ) 450000 22 2 1966 1100 tstanbul Ceza ve Tevkttevinin 1966 mall yüı ekmek lhtiyacının yukanda gosterilen muhammen ttyat, muhammen bedel, nrjvakkat temmatlan ile alınacak mıktar gostertlmiştır. thtıyaç, kapalı zarf usulü üe yukanda gdstenlen gun ve saatte tstanbul Cezaevi Müdıirlüğünde eksütmesl yapılacaktır Talipler bu ihtiyaca ait şartnameyı İstanbul C. Savcüığı înfaz Bürosu ile Cezaevi Mıidürlüğunde mesai gün ve saatlerınde gorülebillr. thaleye gıreceklerin teklii mektuplannı, muvakkat teminat makbuzlan İle satr evraklanm usulü şekilde tıazırlayıp Ihale saatinden bir saat evvel Komısyon Başkanlığına makbuz mukabill teslım edilmesl, aksı halde lhaleye iştırak edemezler ve postadald gecikmeler kabul edılmez. (Basuı: 9231 '436) tstirham ederün... Hayır: ' Ve daha yavas bir sesle: Rahat durmazsanız, ellerlnize kelepçeyi geçıririm. Kız, dehşetten buyümnş gözlerle Maıgret'ye baktı, sonra umitsiz, başııu önııne eğdi. Maigret: Harry'nin inmeye niyeti yok gauba? Sylvie cevap vermedi, inkâra da kaçm3dı. Onu daha evvelden tanıyor muydunuz" Guneş ıkisini de kavuruyordu. Sylvie'nin suratı terlemişti. Lmit siz umitsiz bir ilham arayıp duruyordu. nihayet: Beni dinleyıniz dedi. Dinlıvornm;.. Hayır olmadı. Yine fikrini değıştirdi. Artık susmuştu. Zalimce dudağını ısınnaya basladı: Joseph, şimdı bu anda bir yerlerde sızi bekliîor mu? Joseph mj dedinız? Bu iş bir çılgınlık \e panik haline geldi, yeter artık 1 Derken otelin merdivenlerinde avak seslerı duvuldu. Svlvie tir tır titnyor, golgeler içerısinde bu lunan koridora bakmava bir turlu cesaret edemiyordu. Yaklaşan ayak sesleri holun taşlannda çın çın ötuyordu. Camlı kapı açüıyor, sonra kapanıyor, derken bir sessizliktir kaphyor etrafı. Kondorun loşluğu içerisinde pek fark edilemhen bir kimse Harry Brown'du. Maıgret ve Sylvie çiftini eörmüştü Bir an durur gihi oldu, sonra hiç istifinı bozmadı Maigret'ye hafiften bir selâm verdi. Vücudu dimdik olduğu halde, etrafuıa hiç kıymet vermeden çekti gitti. Sylvie'nin elı hâlâ Maigrefnin avuçları içerisindeydi. Brown e pey uzaklaşmıstı sadece arkadan görünuvordu Fakat ona yetişmek şarttı. Bunun için de Svlvie'yi bırakmak gerekecekti Ekmekçi ka dının penceresı altında sahnelerin Çeviren: SEMİRAMtS en şirini oynanıyordu şimdi. Maigret yanmdaki kadına donerek. Benimle gelin, dedi. Sylvie çılgına dönmustü. Heyecanla: Ne!... Beni te\kif mi edeceksiniz? Tok canım, tevkif edeceğim falan yok Maıçret'nin derhal telefon etmesı lâzımdı. Sylvie'yi, ne pahasına olursa olsun. yanından ayırmaması gerekıvordu. Civardaki kahvelerden birine daldı. Genç kadını da beraber kabineye soktu. Bir dakika sonra müfettiş Boutigues telin öbur ucundaydı. Ve Maigret'nin talimatını dınliyordu: Derhal Provelncal otelıne koşun, Harry Brown"u bulun, ben gelmeden evrel otell terketmemesini ehemmiyetle, fakat nazikâne olarak kendisinden rica edin. Hatta gerekirse dısan çıkmasına engel olnn. Sylvie de butun bunlan dinllvordu. Korkudan çügına donmüş, eli ayağı buz olmnşta. Ne mücadeleye, ne de lsyana mecall kalmamıştı. Tekrar masaya döndüfü zaman Maigret genç kadına sordu: Ne içersiniz? Ne olursa!Maigret'nin gözü kftçflk el çan tasındaydı. Anormal bir şeylerin cereyan ettifini hisseden garson, gözünü onlardan ayırmıyonlu. Tam bu sırada bir kız çocoğn sattığı menekşeleri onlann ma sasına getinnısti. Maigret bir buket satın aldı ve onu Sylvie'ye uzattı. EUerini cebine soktu, para aradı, bulamamış olacak ki canı sıkıldı, ve.. hiç beklenmedik bir anda çantayı aldı eline: Müsaade eder misiniz?... Ufak para yok da yanımda... Maigret bu işi o kadar çabuk ve tabıî şekilde yapmıştı ki, kız ağzını açmağa vakıt bıle bulama tnıştı. Sadece parmakları çantanın sapı uzennde, bir an içın kılıtlendi kaldı, hepsı o kadar. Ku çuk satıcı uslu nslu bekliyordu Maigret ise kocaman binliklerin altından ufaklık anyordu. Terinden kalktı, ve: Hadi gıdelim artık! dedi O da sinirlenmiştı. Hem gideceği yere bir an evvel yetişmek ıçin, hem de uzerıne çevrilmış olan bu mütecessıs bakışlardan kurtulmak için acele edJvordu Jaja anacığa da bir nğrasak mı, ne dersıniz? Sylvie, kaderine boyun eğmış, uysal nysal takip ediyordu. Sokaktan geçen bteki çıftlerden bun ların farkı, yanmdaki kadının çantasını, Maigret'nin sıkı gıkı tutarak taşımasıydı. * * * Maigret Sylvie'ye yol verdl: Evvelâ slz geçin! Genç kadın bir basamak lnerek barm içerisine girdi. Dipteki cam lı kapıya doğru yürüdfi. Tul per denin arkasında bir erkek sırtı görülüyordu. Çiftin gelmesiyle bu adamın da yerinden fırlaması bir oldu. Bu adam tsveçli denizcl Yan'dı Maigret'yl tanıyınca ku laklanna kadar kıplarmreı oldu Gene mi siz 9 . Azi« dostum . Biraz dıgarı çıkıp gezmseniz, çok memnun olacağım Jaja hiç bir şey anlayamıyordu. Fakat Svhie'nin suratı bir lakım anormal şeylerin vuku bul makta olduğunu açıkça belll ediyordu. Denızclnin gitmesim o da canı yürekten istiyordu. Oğlana sordu: Yan, varm gidiyorsun, deP mi? Bümem .. diye cevap verdi. Kasketi elınde, gıtmeye yelteniyordu araa komısenn ağır bakışları altmda, o kadar bunalmıştı kı, nasıl edip de buradan çıkacağını bir turlu kestıremivordu. Gıtmcsıni bekleyen komiser de sabırsızlanıyordu, nihayet: Evet, tamam... Hadi size güle gule dedi ve gemicıye j o l vermek üzere kapıyı açtı, sonra da kapadı, haşın bir hareketle anahtarı çevtrdi ve, Sylvie'ye dönerek konuştu: Şapkanı çıkarabılirsın, Jaja korkak bir sesle sordu: Yolda mı rasüadınız birbirinize' Doğru! Birbirimize rastladık. Havada öylesine bir fırtına esiyordu ki, Jaja içki bile ikram edemiyordu, durumu ıdare maksadıyla olacak, yerdeki bir gazeteyi aldı, katladı, sonra da fınnın flzerindeki yemeğe bakmağa gitti. Maişret sakin sakin piposunn dolduruyordu. Fınna yaklaştı, bir gazete parçasını bükerek fınnın ateşinde yaktı. Sylvie masanın yanında ayakta duruyordu. Şapkasım çıkararak önüne koydu. N'ihnvet Maigret oturdu, çantayı açtı, banknotlan saymrğa bas ladı \e sonra onlan kirb bardaklann yanına dizdı: On sekiz.. On dokuz Ylrmi Yirmi bin (rank! (Devamı var) (Basın 1. 6719158/2434) TÜKENMEZ KALEMINİ ALIRKEN Azot Sanayii T.A.Ş. Genel Müdürlüğünden SKİ v e VENİ KUPONLAR MUTEBER OLUP POSTALAMAYI İHMAL ETMEYİN 2 cl KURA 30 • 6 966 üâncılık 1634 2444 Mühendis Âhnacaktır Kütahya'da Azot Tesislerımizin tevsii dolayısiyle, Merkez Teşkilâtımızda ve Kütahya'da Azot Işletmeleri Müdürluğu emnnde çalıştınlmak uzere, yeteri kadar înşaat, Tesısat ve Makına Yuksek Muhendisleri ve Mühendisleri alınacaktır. Bunlar 4/10195 sayılı kararname ve eklerine göre yevmiye ve Kütahya'da çalışacak olanlara aynca zam ve kalonferlı loiman venlecektır Istekhlerın Ankara Huni>et Mejdaru, Zı>a Gokalp Caddesı 1 Işkurhan adresıne şahsen veya yazılı olarak belfsleriyle beraber muracaatları rıca olunur. (Basm 9167 A 1624) 2435 Taşaron Aranıyor Büyük bi insaat sirketl tstanbul, Ankara ve Izmırde taahhüt ettiği büyuk bına insaatlannuı duvar, sıva karo saplama tenekecllik, mermer ahşap ve demır doğrama cam bova ve badana Marley tıpı kaplama elektrik ve teslsat Işlert İçın taşaron aramak tadur tjgüenenlerin, flrmaları hakkında genış bılgl vermek ve bel geîerinı eklemek suretiyle PK 301 ŞIŞLI ISTANBUL adresfne mektupla müracaatlan ilan olunur Hâncılık 1951 2146