23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6AHÎFE DÖRT î Mart 19G6 CUMHURÎTET «•••«•••••••••«• •••••••••«•••••a •••••••••••••••a James Bond •••••»••••••••••••a >••••••••••• «•••••••••••• ,kolt Sankı ondan aynlamıyordum Ortahk kararınca, depodan ustu örtulu bır araba çıktı Arabayı ıkı sıvıl Rum kullamvordu Motosıkletle çekılen erzak arabalarına benzıyordu, bu Üstunde kalın, tente bır ortu vardı Belkı de polıs yıyeceklenydı anuna, ıçınıe tuhaf bır kuşku geldı Evat, tuhaf bır ses duydum; «Peşınden git, peşınden gıt» daje Bısıklete atladım, takıldun arkalarma Saatlerce gıtak Her an geri don mek istedığım halde donemedım Oysa, kannu sinemaya goturmeye soz vermış, büet alnuştım. Araba, Vasilyada durdu Henfler bağıra, çağıra Turklere kufur ederek aptallıklanjle alay ederek, oğunmeye başladılar Boylece, zeytın a ğaçlany'e çevrıh bır tarlaya gırdıler Ne tuhaitı kı tarla çakıl taş lanyle doluydu Çakıl taşlan ora ya sonradan taşınmıs olacak, çun kıl oradakı yer yapımı yumuşak, kırnıızı topraktır Duygularım daha da ayaklannuş tı Bısıkletı nereye fırlattığımı bile bılmıyorum Ağacnn bırine sanlıp gızlendım Arabayı kolayca tarlaya soktular Örtulerm altından hasırlar çıktı Kureklıyerek, çakıl taşlannı hemen etrafa yaydılar Taşlann altından yumuşak, kırmızı toprak ışıl ışıl gorundu Gece sonsuzca parlaktı ağaçlar olmasa mehtap ayna gıbı benı ortaya çıkanp, on lara gosterecektı Herifın bın Yannl dığen, Yorgo diye seslenlyorlardı, bırbırlerine Toprağı kazdılar Anlaşılan, çukurlar onceden hazırlanmıştı Hasırlardan ıkısını el çabukluğuyla arabadan alıp, topraga vaydılar Tentenm altından paçavralara sa nlmış olan sılâhların ucu pırıl pı rıl parladı Ikı uç taşı\arak çukura dol durmaja koyuldular Eoğrume bır kurşun saplanmış gıbı acıdan boğulujordum Bağır mamak ıçın agzımı ellerımle kapadım ve olduğum yere çöktüm  deta yok oldum Sılahlan gomduler Üstlenni ha sırla kapadılar sonra toprağı, en sonra da çakü taşlannı kureklıye rek orttuler Şarkılar soylıyerek «Yarına nobet oburleruun» deyıp, defoldular Onlar gıder gıtmez aptallaştım kıçıma bır şey batmaktajdı He j ecanımdan nereye oturduğumun farkında değılmışım' Meğer, kocaman sıvrı bır taşın lıstune çdmelıp kalmışım Yerımden zıplayıp, toprağa yapıştım Hızla şehre dbnıip, gördük îerımı ılgüılere soylemeyı duşün dum Fakat, bırden, bır kaç hafta onceyı hatırladun, banş olmuştu Yıküan dükkânlann kepenkleri kara cuppelıler gıbı henuz sokak ortalanndan toplanmamıştı Tel orguler, Lıdra caddeslyle benırn dukkan arasmda hançer gıbi durmaktaydı Yonetıcıler yorgun du, Turkıye hükumeti bir çok dıplomatık konuşmalardan sonra «Zurıch ve Londra» anlaşmalarını ımzalarmş, Eumların cırtlak seslerını susturmuştu Dıplomatlar, mılletler, ruhlar yorgundu Gör duklenmı açıklamak tumunU avak landmp, derlendırebılırdi Üste lık benım avcı tufeğı, senln taban cayla kucak kucağa yeni kurulan (Kıbns Cumhunyetı) devletmın deposunda uyumaktaydı tçımde boğarcasına kabaran bır dujgu terslıgı vardı Can havliyle doğruldu Gozüm yanıbaşımdakı kocaman sıvrı taşa ılışti Kıçımrn acısı birden kayboldu, onu var gücumle kucakladım Fıtık mıtık duşunmeden, ıkıla kakıla tarlaya taşıdun Gozumun mıknatısladığı noktaya gomdüm Hasırlarla sanlı sılahlann tam ortasına Belkı de sevgüi tufecığıme yaptıgım bır anıt olacak, kutsal bır nesneye ko nulan bır mezar taşı Tann bir daha o tüfeklere can pahasına sa rılmayı nasıp etmesın' Lâkın ak lım bu gece hep o tasta O sıvri taşta Evet sen bana koltuk gos terdın, ben taş gordum Ne saçma duygulanm var değıl mi? Bırbi rınden apayrı şejlerı koltuk ve taşı kanştıracak dek anlamsız Pa kat bu gece boyleyım ışte Haydi aşağıya ınelta, anlattıklanm aramızda kalacak sırlardan olmalı; Vasılyanın zeytinlık boyundakl ça kıllı tarla ve oradakl sivrl taşı ak hndan çıkanna » ortada neler döndugunü ogrenmek ıstemışlerdı Fakat hıç bınnın ak lına Ahmedın canını sıkan cınsten bir şey gelmemıştı. Ömer kendıni çarçabuk toparlı varak içki masasına yaklaşmış, ya kaladığı şarap şışesınden «Ne oluyorsunuz7» dıye soruşturan ar kadaşlannın kadehlennı (cevap ye nne) doldurmuştu Boşalan bır kaç kadehten sonra Ahmet bıle neşelenerek, kuruntudan sıynlma ya başlamıştı Salonun boşalmış, suslü puslu kadınlann da uzaklaş mış olması, Ahmedın çekıngen hu yunu biraz rahatlatmıştı Ömenn bır kbşeve sıkıştırdığı Osmana cıddî cıddı bır şeyler anlattığım gorunce bu tatsızlığa kendı sebep olduğunu dtişunerek aralanna so kulmuş neşeyle soylenmişti «Hay dı Ömer, yerlı yenne koylu koyu ne Saat on ıkiye (gece yansma) gelıyor Damadı gelme bırak da gıdelım Su son vudumu onlann mutluluğuna içebılınz » ömer, tırtuıa gibi sokağa atüdıktan sonra Osman ve dığer genç ler tıtreşmekte olan genç kızlan yatıstırmağa çabalamışlardı Evin hızmetçılerı bağnşa bağnşa salona gınnce gerık sınirler yatıştmlmaz haie gelmiştı Sılâh sesleri «Tahtakale» semtınden gelmekteydı Beş yıl öncekı Rum saldınlarmın başladığı bolgejdı burası Rumlann yanısıra bırçok Türk aılesı yaşardı orada Zürih ve Londra anlaşmalarından sonra pek çoğu evlenni bırakarak Turklerin çoğıınluk olduğu yerlere taşınmıslardı Yıne de orada yaşama sorunluğunda kalanlar vardı. Rum saldınlarmda zarara uğramakla beraber vakti halı yennde olma5 anlar e^lerını bırakıp başkaca bır \ere goçememısti Şu an, tümunun kulağı kapıda kalbi çarpmtıdaîdı Kapıdan bır habercinın gırmesını belkeşmekteydıler Osman içındeki kuşkuyu yenerek, arkadaşlannı evde beklejemıyeceğını sezmıştı Şıfyı kucaklavıp ust kata goturmüs özlem dolu gozlerıni onun titrek bakıslannda gezdırdıkten sonra* «Kocanı kadınlar arasmda titreşır gormekten hoşlanacağmı sanmam Şımdı duvağını çıkanp, senı kucaklayamadığ için onu bağışlamalısın İçinde sonsuz bir baskı var Bende gıdeceğım Silfih seslennın nedenıni oğrenmek istiyomm Izın vereceksınız değil ml sevgüım'5!) demışti Üstundeki damatlık elbısesi, ayagmdakı rugan pabuçlan bıle çıkartmıya ara bulamamıştı Osman Gecesıni karartan tüm hayalıni altüst eden sılâh seslennin an lamını kanı içıne akarcasına sezer ken hem koşuyor, hem de ömerin anlattıklannı duşunüyordu D U şünceleri korkunç bir hayli korkunçtu Birkaç günden beri sokaklarda rastladığı Rumlann yüzundeki alaycı bakış bır azraılin «canını almaya gelıyorum» demesl gıbi açıklanıyordu şımdi Türk mahallelenne pek sık gtrmeyen Rumlar kaç günden ben oralarda mekık dokumağa başlamışlardı, EOKA uderlerinden «DAKOS» un heykelmi uçuran bombanm sorumlusunu aramakta, bu nedenle her yanda dolaşmaktaj dılar Osman kafasındaki ve içındeki kuruntulardan sıynlmağa kendl kendını yatıştırmağa uğraşıyor; «Evhamlıyım smırlij'im bu gece. hıçbır şey olmadı taşallah» diye soylenerek dar koşelerden atlıyordu. (Devamı var) I Y FATİHİ 1 /CAtzArol Ge.ı*mam t £^?/AA*/^ BGIGE. m 1 a::::::: N I I T I İ S 1 J S : ::::::: ••••••«•••• HB13 T i f f a n y J o n e s iiiS!!!H^ TIFFAMY JONES •••••••• • • • • Elif hamm Bu çagnva s londa kalan sekız kışı kahkahalarla katılmıştı &et son yudum1 Dudaklanndaki tatlı burktıntuyu yutamamıştı hiç bi rı, korkunç bır ses Bır sılah se sı Hepsının ellerındekı ka dehi yerlere firlatırcasına onlan sendeletmıştl Bırbirlerinin yüzüne «Ne oluyor'» dıye batananlar arasından Ahmet «Kimse dışan çıkmasın Ben gidıyorum sıze ne olduğunu dö nüp bildireceğım söz verlnm» dı ye bağırarak sokağa atılmıştı Bu an Ömer, sıcacık bır elm korku ve heyecanla parmaklanna değdığıni sezmıştı, Akıle iri elâ gozlenru cevap beklercesıne ona dikerek, vambaşına sokulmuştu Bu candan yakınlık ömer için hayatm en mutlu olayıydı, gerçek, Akilenın mağrur bakışlan, çekın ömer pazulannı şişırip gözleri gen davranışlan yok olmuştu bır nı büyuk bır güvenle oynatmıştı denbıre Ne yazık ki, Ömer kıya Ahmedın arkasmı okşarken yan sıya sevdıği ve yaklaşma atılgan makta olan sıgarasını nefesledığı lığı bulamadığı bu cıcı kızın jakın nı unutarak, çakmağıyla tekrar lığından yararlanacak halde değıl yakmış, ikısi de dusünceH ve ku dr Ahmedin arkası sıra birkaç el runtulu, salona girmişlerdi sılâh sesi daha duyulunca onun ellerini iterek, Şifâvı yatıstırmağa Ahmet, dujgulannın bır kadeh uğraşan Osmana sokulmuştu Bu içki ıçtıkten sonra ayaklandığını mutlu geceyi onlara zehir etme soylemışti, ömere Oysa, koca mek için, Osmanın koluna gire gun süresınce ne yapacagmı bü rek onu salondan uzaklaştırmıştı mez gıbi sokak sokak dolaşıp dur Arkasından kosuşan arkadaşlan muştu O kadar kı Osmana dü na içerdeki kadınlan işaretleye ğun hedıyesi almayı bıle akıl ede memıştı Aslında fakır bır kbylü rek «Sız orada kalın kadınlar ev hamlı olurlar korkulacak bir şey çocuguydu ama arkadaşlanna heyok birazdan Ahmetle yanınıza dıye almak için para bırıktirmıştı Fakat değıl hedıye almak, ye doneceğız» demiş Osmanın kulağında, «Ayakta ol dostum uykuya mek yemeyı bıle unutmustu gün dalma. Ortada birseyler döndügüboyunca nıl sanıyorum Gâvurlar azdı gali Onlann dalgınca salona girişinl ba?» diye fısıldamıştı. diğer arkadaşlan da izlemişler. İŞ SAATLERİ Sayın Cumhurbaşkanı, Cemal Gürsel'in devam etmekte olan rahatsızhğı dolayısiyle Türkiye radyolan normal prog^amlannı yayınlayamamaktadırlar. Normal programlara dönülünceye. kadar radyo prognramlanmız yayınlanmıyacaktu*. UNUTHAY1NIZ Milyonerlik kendiliginden degil, Bundan çüzel seçilmiş bir hediye hatırfamıyornm, «cesaret »imi ne gfüzel ifade ettiniz L4F1 gekilişi için alacağmız bir MI11İ PİYANGO biletiyle ayağınıza gelecektir (Basın. 9036) 2165 Azot Sanayii T. A. Ş. Genel MüdüHüşiindeıı • Miihendis Ahıtacakür Bır sual, Bav Brown. Ba ğajlarınııdan anladıfıma gore Harry Brown. Geçen çarşamba günü sız neredevdınız? Bu sualın cevabını verınceye kadar, genç adam, oda>ı, ıkı defs olarak uznnlamasına katetÇeviren: SEMIRAMtS ti... çnncusüne cevap alabıldı: Ez.M îşım var, hayırlı ak?am Tesekkur ederim! Ne tahmın etmek ıstıvorsuBrown biraz boznldu. Ve ko vet, bıtışıkte.. noz? lar, madam. B«n hıç bır sev tahmın et mısere sordu: Hepsı bn ka Pekâlâ! Çok rica ederim, Konnşan herhalde ihtiyardı. lutfen Bayan Jaja'ya söyleyınız, mek ıstemıvornm, sadece nere • dar mı? Evet, bn kadar. Teşekfcnr cenaze merasımı yann sabab Şımdi de mahakkak haberi kıdeyduuz dı\e sornvorum. saat yedıde. Evet... O anlar... ederim. zına iletmek için koşuyordn. Ve Bn o kadar muhım mı' Odada biraz jürfimeğe başla sonra da ikı kadın ne yapacakYıne telefon çalıyordn, fakat Belki muhım, belkı değıl . dı. Pencereden baktı. Beş ynz Glasco'vu beklıvordum, genç adam açmaya yeltenmedı beyaz lannı, ne edeceklerini munakaMarsılyada. Bu gemı bazım vün Maıgret'nıa kapna doğrn gıdısı metre otede Brown"un ne bakıyordn, sankı ba gıdıse vıllâsı gorünüyordo. tkı pence şaya koynlnyorlardır. lerle vuklu idı. Şımdı AmsterHotel Baeon'nn fuler yflzlfl, dam'dadır. Araa dokacıların ınanmıyormuş gıbı... Cmıtsız resınde ışık vardı. Hayır ken • grevlerı dola\ısıvle bır turlu yu bır halde masanın fizerinden bır dıne güvenemiyordn, nyknya ih tatlı dilli hanım pstronn içen zarf aldı, ve Maıgret'ye azata tıyacı vardı. kunu bosaltamıvor.. firmişti bn «ırada. Komısere Onlann telefonlan var, de sorda: Bonillabalsse hoçunn Sız babanızı gormedinız mi? rak: ğıl mı? Hayır, görmedım. Bnnn da polisin çahşmala za fitti naiT Onu b'lhasga »izln Bır snal daha, sonnnrn sual rına mukabıl hazırlamıştım, de Evet, komiser bey, isterse için yaptım. Çünkü biliyordnm olacak bn. Babanıza aıdatını dı. nız anvayım. kı kim verırdı? \ e bn. aıdat ne ka Maıgret korıdora çıkmıştı. Bı Zavallı kuçük hızmetçl kız, Bouillabaisse miT Maigret dardı? raz sonra o muhtesem merdı basındakı beyaz bonesıyle oda hâtıralarını yokladı Sonra ter Ben verırdım! Her av bes venierden fnıvordu. Arkasında ıçerısınde koşnsan bir sıçana bıyelı bır tebessümle cevap verbin frank™ Bütun bunlan ga unıformalı uşak olduğa halde benzıyorda. di: H», evet» Nefîstl^. Harf. zetelere mi anlatacaksınız? holden geçtı. Komıser bey, hanımlardan kaydı. Makine hâlâ yazma>a devam Saat dokuz olmnştn. Hotel bırı telefonda. Halbnki Maigret ba yemeği ediyordu. Satır başlarındaki zı Bacon'un yemek odasında yal Maışret makıneyı aldı' A lin sesı, makınenın kendıne mah nız basına jemeğını yıyor, bır lo'... Ben komıser.^ Evet sızı hatırlamıyordu bıle. Boutığnes•ug olan gurultusu dnvuluvor taraftan da telefon rehberını görmeğe gelemedım. Cenaze me 'ler, otobusler, garajlar. bepsi dn. Derken Maıeret avağa kalk karıstırnordu Cannes'dan üst rasımı \arın sabah saat vedıde . kafasında hercüraerç içinde İdı. tı, şapkasını aldı (Arkası var) \a«ı1". Ha\ır, bu ak?am ol • uste üç numara ııtedı. Yalnız u Kutahja'da Azot Tesıslerımızm tevsu dolayısiyle, Merkez Teskılâtımızda ve Kutahya'da Azot Işletmeleri Mudürlugu emnnde çalıştırılmak uzere, yeteri kadar Insaat, Tesısat ve Makına Yuksek Muhendısleri ve Müh.endısleri abnacaktır Bunlar 4/10195 sayılı karamame ve eklerine gore yermıye ve Kutahya'da çalışacak olankra aynca zam ve kmlonferlı loıman venlecektır İsteklılenn Ankara Hurrıyet Meydanı, Zıya Gökalp Caddesı 1. Işkurhan adresıne şahsen veya yazolı olarak belgelenyle beraber müracaatlan nca olunur. (Basın 9167 A 1624) 2167 • • • • • • • • • El ve Balık Kurumu'nun Güvenerek yiyebileceğiniz nefis ve hazırlanması kolay şarküteri mamulleridir • EVINIZDE YOLCULUKTA PİKNIKLERDE KONSERVE ETLERI SUCUKLARI SOSISLERI SALAMLARI Türk Hava Yolları Anonim Ortahhğt 1 10 adet Bagaj arabası, Jcapah zarfla tekkf alma usulü ile, teknık resımlenne gore ımâl ettırilecektır. 2 Muhammen bedel 25 000,00 TL. geçıcd teminat 1250, TL. dır. 3 Sartname ve resımler, mesal gün ve saatlan dahılınde, Istanbul Gumuşsuyu Cad. No: 96 da THY. Levazım Mudurluğunde görulebılır. 4 Teklıf mektuplannın, îartnamede yazılı belgelerle brlıkte 4, mart 1966 saat 15 e kadar Levazım Mudurlüğune tevdı edılmesj lâzımdır. Komısvon ıhaley» yapıp yapmamakta veya dilediğuıl tercıh etmekte serbestfır (Basın 8944/2İ55) • • ET ve BALIK KURUMU GENEL MUDURLUGÜ (Basın t»56 A 1448> . 2164 ••••••••••••»»••• L  İV DSf Arastırma Daıresı Başkanlığmın 5 Fizik Yuksek Muhendısine ıhtıyacı vardır Askerlığını yapmlş alan ısteklılerin, aşağıdaki adrese muracaat etmelerı nca olunur. ADRES: DSİ Araştırma Daıresı BaşkanlıÇı ANKARA (Basın 9173 A 1642) 2166
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear