29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHtFEDÖRT 24 Şubat 1966 CUMHURtYET «••• AY FÂTSHİ 101 <«.*>Î^^:,uTeu K PERIDE CELÂL Güler Işığın öyle' birdenbire ne leriyle Venediğm ışıklarmı gosgördüğü sakallıyı, Parıse Opera teriyorlardı. Garson Alı, elınde reden çıktığını sordu kendı kendınlemeye gidenı, dışlan oğlanı kâğıtlar, koşar adımlarla geçıp Bana bakmasını, baktığı zaman es dine Nunye hanım Hem çevresi Yuzüme hakıyorlar, çok garıp ba kisi gibi gülmesini isüyorum.. Ko gitti. O bile aldırmamıstı. Oğlakıyorlar hem de! Gülümseme yeniden sanlıyor, kalabalık basnın selâm verm'eyişini garıpsekular sürüyordu her yanına. Uyan ye çabaladı Selâm verdı oğlan tırıyor, bir sürü yabancı göz aç di Nuriye Hanım. Her zaman mıştır belki de! Beni bekler! Kırlara. Onları ellerıyle itip dar ko bir merakla yıyordu yüzünü. çülen yüzü bozgun, kederliydi tayın karanhkta, yastığın üzerine ridorda kendine yol açarak kaç Rica ederım! diye kekeledi. biraz da.. bana mı öyle geliyor'' yapışmış traşlı, sarı yüzünü silmek rr.ak geldi aklına Bir an önce yaNe oluyor, nedır bu!.. istercesine elinı geçiriyordu göz diye, sordu kendi kendine A • zann kamarasına koşup yanına Anlamıyordu! Hiç bir şey anlalmgan mı oluyorum bu yastan lerinin üzerınden. Kapıdan gısığınmak istiyordu Yolculuğun mıyordu! sonra 1 H^m ne önemi vardı? Bir rer girmez anlamalıydı. Bir daha sonuna kadar çıkmayacağım ora Geçeyim bırakınü dedi, yasiirü yabancı, geçici insan.. ama yanından aynlmıyacağını, her onları uzun zaman unutamıyaca dan, kimse görmeyecek vüzümü. vaşça. ş«eyi göze aldığmı! Eleştirmecı geliyordu aklına. Kızıyordu öy • ğını biliyordu. Hayatımın en ö kimse bakamavacak bana bu şaş Doktora baktı. Kolunu kurtarkın, avıplavıcı gözlerle1 Ondan mak ıçın çekti kendini Ihtıyar nemli drinemınde tamdığım inle birine önem verdiği için. Onu ötesi kolaydı Bu pis, suçlu duy sıktca yapışmıştı bırakmıyordu. sanlar! Içi, karmakarısıktı. Ö daha başlangıçta sevmemiştim! gulardan ondan başka kimse kurRezalet bu adamın yaptığı! diye, nündeki bir kaç saatin daha dn Merakh ve kıskanç olduğunu hetaramaz beni! Ayrıldı yaslandıgı sarsınhlı, çaprasık olacağını bidüşündü Nuriye hanım Çekilin, men anladim. Haksız olduğunu liyordu. Hele Nihatla karşılaştı!< davanaktan Sert. düsman gözler çekiiin gideyım yoluma 1 diye. ba bile bile galdınyordu kıza. îşlarında! Gulmeye, korkusu ' ile le baktı oğlanlara lerime burnunu sokuyor, hayatığırmak istıvordu Güler Isık şimalay etmeye çabalıyordu Yann ma kanşmaya kalkıyor, budala Lütfen, dedi Geçebilir mi dı omuz başındaydı öfkeyle babaşka bir gün olacak benim için ya bak *enj Gerçekte kurtarağınyordu kalabalığa yim? Yarın bütün bu insanlan unutamıyordu onun etkisinden kendi Dağılm çocuklar, dağılm n t Arkadan veni eelen biri, cağım! lyi bilirdi o bu türlü yolni bir türlü. Çokça önem ver Yahu mıhlanıp kaldınız, vü olur, oyun'mu var burada! culuklan. îsin sonu geldiginde. dim, karşıma alıp konuştum! Suç Cengizı de gördü Nurıye hanım. rü>=enize be! diye, bağırdı büyük üman göründüğünde vol benim aslında. Kurtarmaya ça öndekiler çekiüp yol açtılar. Mimar gözlerindekı acıyla kanboyunca sürüp giden do^tluk bahyordu kendini Güler Isıktan. şık dost, anlayışh bakışa şaşıp Dışlan oğlan, lar çözülüp bozuluverirdı birden Evet, îzmirde şöyle bir yaklaş • Vay canına' dedi, vay canı kaldı Bunlar birlik olmuslar. bir bire.. hem de npdoni bilinme ma oldu aramızda.. Beraber d o oyun oynuyorlar gene! Ne oluna! den. Hamalpesinde, çıkış telâlaşırken atlı arabada.. sonra o yor, nedir bu kalabalık bu telâşT Nuriye hanım onun gece güver sına düstükleri için çoâu bpikı lokantada! Gülüyordu kamaradiye, sormak ıstiyordu Doktorla de' Gümrfik. pasaport dertleri tede balonlarla dan« pden «arhoş nın ortasında durup. Güldüğü iGüler Işığın ortasında bir kaç abaşladığında i'olcu'ar baclannın çin kızıyordu, kıza da, kendine ögrenci olduğunu anladı Arkadaş derdine bakmava kosarlardı O dım attı sıkışmış Yürümüyordu, de. Onun bir yabancı oiduğunu larını iteleyerek uzaklsşırken yük muz silkivordu Nurive Hanım unutmamalıyım, bir düşman belhafiften ıtihyordu ılerıye doğru. sek sesle, O kendisinin hançi Hmanda deki de.. Yoksa bilmiyor mu' dive. mı Kaptan Gengiz. yok olmuşlardı or mir atacaŞını hile hilmivordu tadan Toplanan yolcular uzaklarıldandıgını duydu Kamaradan çıkmaktan. Sahir daha, aidırmıvordu da.. Tries şıyordu. dağılıyordu yeniden Çocuklardan bin. eğilip birşey Kırtayın yanına gıtmekten baş • teye belki, oradan Vivsınava. O !er söyledi omuzuna dogru onun. Ne oluyor bunlaral ded) Nuka yapacak i> kalmadığını anla ne isterse nereye isterse! Kalbi Adımlannı sıklastırıp telâşla u riye hanım. dığı zaman korku doluverdi i çarpıyordu ezici, ganp bir duvçine. Oradan oraya gidip gele zaklastırdıiar hep^i koridorun uGüler Işık eğildl omuzunun ueuyla. Içi çöker gibi oluvordu rek dolaşmaya koyuldu. Perde cuna dogru Ne o telâsların. ne de zerinden doktora doğru: Korkmak yok, şeri dönm<?k vok leri kapıyor, dolapları açıp basözlerin nedenini, anlamını anla Bilivorsunuz. Sahir Kırtay artık' kıyor, çantası elinde, çantasını mamıstı Nurive hanım Kalbi sı hanımpfendınin çok eskı bir do»anyordu şaşkınljğlından. Vapukışmıs, saşkın vüriidü Daha bir tudur! Bir zaman püve>tpde karanlık run düdüğu, uzun uzun ötmeye k=ıç adım atmadan veni bir kalaSesi titriyordu Kizın Nuriy» deni?», ısıklara, yafmura bakabaşladığında uyanır gibi oldu balıfm saldırısına ııîravm kprdı haflım onun np kadar sararmış ol rak durdu övle Çantasını bfîtirbirdenbire. Geldik belki de. Çık ni vana rtogru attı tekrarrian Ye duğunu o zaman gördü Kurummıstı göS'îüne Bir acıva kar'i malıyım, onun yanına gitmLhni gelenlerin ara'inda tamdıfiı )u, katı maskesi dbşmüştv yüzün yim bir an önce. kovmak istercesine vüzü çeril5'oktu hiç Yeni gelenlerin vüzle den Keder doluydu güzel kara miş, dudaklarını ısırıvordu YaHayatımın en önemli ânını yarinrieki sa^kınlıgı knrkuvu görün gözlerı Kolunu omuzuna atıvertıştıracaktı içindeki bu kötü çar »ıyorum, buradan çıktığımda her ce kaia kaüı koridorun ortasındi bırdfnbire Nuriye hanımm. şey değişmiş olacak benim için! pmtıvı, onun yanına eitmeden ön da Çicnenmektpn ürken birinin S'm«ıkı tuttu övle Durdular üçüKalbi deli gibi çarpıyordu. Bittı, ce. Kararlı. korkusu? olması eetelâşıvla söylendi de oldukları yerde gidiyorum! Kulak verdi dışan reVivordu. Tçeri pirdigimde «îşte Affedersiniz ama böyle koKoridorun san lâmbasından 6seslere Koridorda koşuşmalar Keldim, seninle kalmava » dedisarsanız ezebilirsiniz birini 1 Dalü bir ışık dökülüvordu üzerlerivardı. Limana girmenin telâşı, Sim zaman ! Titriyordu i%'icene ha nhtıma vanasmava çok var. li ne Doktorun sand'Jhndan da vaş sarsıntısı başlamıştı yolcularda Şaskın bir gülüşle parlıyordu mana veni eirdik 1 lı o!du£unu düşündü Nuriv» habelli. gözleri. nım. Terler alnındaki kırısıklıkArkadan kalm bir ses vükseüVapur yeniden, kısa aralarla Büvük, kapkara acente motörü fiinn ^râsnrtan «myordu Her za verdi• düdük öttürmeye basladığı zayaklaşmış, geminin karnına do£man olduğu yerden kendini ko Yol açın bevler. havdi gecin. man gü!tn soluk mavi gö?lerinde ru fokulup vapışıvermişti Merparırcasına atıldı ileri doğru Nubi" pprio OL.sluk »ardı şımdi E'din ısinİ7e' Koridorda hırikmeriye Hanım. Kapıyı ardma ka • divenin inmeve başladıSını c i r vin rica ederim' Rizde anlsrıs, Evei çok ıvi ahbabdılar. bili dusü 7aman tpîâslandı Nurive hs dar açıp ath kendini dısarı, ko«avsı vokmu vahıı' vorijiTı' rîeriı vavaşça nım. Kosar adımlarla eirdi içerı ridorlara. Doktorun «esinı tanıdı Nurive Afferiersini» anlamıvorum! Sahir Kırtav'ın kamarasına ei hanım Çok ki7tnısa benzivordu Yukarda toparladı kendini hedive. sertleniverdi Nuriye hamen. Yavaş adımlarla güverteye den alt koridorların merdivenie adam KalabahSı iteleyip sürüyor nım Sıynlıp kurtardı onların eyöneldi. Nerede olduklannı, rıhrini inerken çarpıntısına. titre du öne dogru kendine vo) açmak linden kendini tıma yanasıp yanaşmadıklarını mesine, solu^unu tıkavan koku için. Onun kırmızı terli vüzüne, Ne oluyor! diye, bagırdı Seanlamak istiyordu yazarın yanına ya küfredivordu hafiften SevEİli öfke saçan gözlerine baka kaldı sinde öfkeden çok korku vardı. inmeden önce. sine ilk defa giden taze bir genc Nurive hanım Ve birdenbire aniar gibi oldu Bü Rüzgâr sert esiyordu dışanda. kız sanki! Benim gibi vaşını bathtivarın öfkesinden ürkmüsce tün vücudu titremeye başladı. Yagmur, sağanak halini almıstı. şını almış bir kadm' Gene de basine koşup kaçanlar çoktu kala Ağzı kapkara. açık kaldı bir an. Karanlık bastığından elektrikler şı dönüyordu, kalbi delice çar labalıkta Bir kaç ki$i, merakh Sonra yutkundu, toparlandı yanıvordu her yanda. Bov boy pıyordu işte'.. Habes ütücünün 5bir ovunu sevre hazırlanır gibi, Çok mu hasta? dedi. vavaşça. gemileri, kentin ısıklarını görnünden eeçecegini, kadının alav kenara çekilip birbirlerine sotleri atılmak, koşmak tstercesi dü. Limana giriyordu vapur. Balı bakışını düsününce avaklan kuldular Doktorun omuzunun ge ne koridorun uruna doSru bakıtaklıkler baslamıştı. Denizden çı dolasır gibi oldu. Güçlükle topar nsinde kaptanın çatkın. kararmış yordu. ama avaklarında vürüvekan tümseklerin üzerinde isaret lanıp yüriidii. vüzünü gordü Nurive hanım Dur cek derman kalmamıstı Hafiften lâmbalan parlıyordu Motörler, , Koridorlar kalabalıktl, kamaraşun, hatta suçlavıcı gözlerle ba sallandı oldugu verde Arkasma vapurlar ço*alıv»rmişti her yanların çoğunun açıktı kapıları. t kıyordu adam » vfl?üi»e thtiyar da. Yağmurun altında Venedigin vaslandı b'ttkin ttcüiritîen başka • çerde telâşlı kıpırdanışlar sezili doktor vaklasıp. koluna giriver kimse yoktu koridorda şimjii. ışıkları, puslu ve uzaktı. yordu Karşıdan gelen yolculara di ahbabca övlesme şaşırdı ki Yukan çıkalım anlatırım de Yağmura, rüzgâra aldırmadan geçiti bırakmak için kenara çeKolunu kurtarmavı akıl edemedi dı Doktor. yolcuların çoğu baş yanda topkildi Nuriye hanım Arkasını tah Nuriye hanım. Yanı başında tanılanmtşlar, ge*enin içinde vakla Ondan saklamaym! dedi Güta tutunağa dayayıp bekledi Ge dık bir ses, san kenti seyrediyorlardı. Geçen ler Işık. lenler.yavaşlar gibi olmuşlardı o Demedim mi ben sizel diye terin kendisini tanımazmıscası Ne var saklar.acak, ne olmuş, nu görünce. Yaklaştıklarında, dıır na, baktıklan gözüne çarptı Nuri söylendi Haberi yok, bilmiyor de ne var!.. dular önünde Başını kaldınp hay ye Hanımın. Ingilizlerin davramedim mil (Arkan var) retle baktı onlara Nurive hanım. nısları, eskisi gibi yakındı. öîçlerinden bir kaçını tanıyordu. nünden geçerken gülerek selâm Mimar Cengızin yanında sık sık verdiler. îGeldik!» gibilerden el Yaiim: Nimbüs •••••••••••«•••••••••••*••* ••••••••••••*«••••»••••«•• ••••••••••••••••••%•••••• üiiiiiiiiiiiüiiTıffcıny ••••••••••••••••••••••••••••»••••«•«a •••••••••«•••••••••«•••••••••••••«•a* rs:::::::::::::: ::::::::::::::::: J 1 ° ByıojbrüşU\e^ AYSE İLE A ü lıntetv büuiri Sayın Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel'in devam etmekte olaıı rahatsızhğı dolayısiyle Türkiye radyolan normal programlarını yayınlayamamaktadırlar. Normal programlara dönülünceye kadar radyo programlanmız yayınlannuyacaktır. Ouink KALEMlNIZiN ÖMRÜNO UZATIR İlâncılık: 1333/1958 İS SAATLERi 18 rv JANSYAN Maigret, Gamsızlar Bar'ından çıktığı vakit artık akşamın pembeleşen bir saatiydi zaman. Batan güneşin nemli havası yakiaşmakta olan gecenin serinligiyle dağılmaktaydı. Maigret bnra dan, sanki kötü bir yerden çıkıyonnuş gibi, elleri cebinde, şapkası gözlerine kadar indirilmiş olarak çıktı. Fakat nedense, beş on adımdan sonra tekrar geri dönmek, biraz evvel terkettiği atmosferin gerçekliğini yeniden duymak arzusa geldi içinden. Bar oracıktaydı, iki binanm arasına sıkışmış. Dar cephesi, kötü boyası ve tabelâsının sarı renkteki harfleriyle. Camın arkasında bir çiçek saksısı, ve yanında nyuyan bir kedi. Jaja nyuklamış olmalı bile, dükkânın arka tarafında, dakikaları sayan çalar saatin yanıbaşında. Sokagın ucunda yeniden normal bayata kavuşuyordn insan: Dfikkânlar, rabıtalı kıyafette insanlar, otolar, bir belediye çavnşa. Sağda Croisette, aksamın bn saatinde, Cannes müteşebbis iendikasının liiks mermnalarda yayınladığı reklâm resimlerine benziyordu, tıpkı. Her taraf tatlı bir sükftn içeGeorj« SİMENON 1 LÂN Çeviren: SEMİRAMÎS risindeydi... Insanlar telâşsız telâşsız yürüyorlar... Otolar gürültüsüıce akıp gidiyor, motörleri yokmnş gibi... Hele liman daki sn yatlar, açık renkli yatlar.» Maigret öylesine yorçnn ve bitkindi k i ; fakat yine de Antibes'e dönmek istemiyordn. Gidiyor, geliyor, hiç bir gayesi olmadan... Dnrnyor, gebebini bilmedrn. Gelisi güzel istikametlere tekrar gidiyor ve tekrar geIiyordu... Sanki varlığınm asıl şuurlu tarafı Jaja'nın ininde kalmıştı. Üzerindo yenllmemiş yemekler bnlnnan masado, 6|leyin, Sylvie'nin çıplak göffisleri karşısında kibar Isveçlinln yemek yedigi masada.. Demek tam on yıl, William Brown, ayda bir kaç gün ol mak üzere bnraya gelmiş, ve, bir kaç kadeta içtikten sonra a^lamaya başlıyan, sonra da sandalyesinin üzerinde nynya kalan Jaja'nın yanınd», ncak bir tenbellik ve rehavet havan alkoliıe bile değUdir. İşte... İniçerisinde yaşarmıı. san oruz yıl çeşit çeşit alkol iç Aman Allahım! Bnldum~. tikten sonra, dil, çeşnisinl bu a a mubarekte bulur nihayet. Jansyan! Durum tam bu idi! Kötülüğü, Maigret, bir çeyrek saattenberi, farkında olmadan aradıgı hainliği filân olmıyan bir yerl şeyi nihayet bnlnvermisti! Gam Öyle bir bar kl içeri girer girmez sızlar Ban'ndan çıktağındanbı» hemen mutfağa çekiliyor, orada ri o yere bir tarll ve bir ad da Jaja'nın lâubali gamimlyetl bulabilmek için kafasını knrca tcsanı buynr ediyor! layjp dnrnyordo. O yerl, şu » t O, yemeği hazırlarken siz bir ta hî pittoresk edasından sıyırarak, raftan içkinizi Içebilirsiniz! Yanonnn sadece ruhnnn alıkoymak dakl kasaptan eti, gidip kendmls istiyordn. Ve elhak, nibayet de «labllirsinlt Ve ylne bu dekor bülmnştn! Bir gün aperatif ik içerisinde, yan çıplak, ve gözleram ettiği bir arkadasının bir ri mahmur Sylvie asafi Inlyor, cümlesi gelivermlşti hatınna bir oradakller onu alnından öpüyor, den. hattâ kimse onnn «ayrf tföğslerta» dönttp bakmıyot bile. Içtigin nedir, kuznmT Bnrası çok temiz bir yer de de Bir Jansyan... Bn yeni moda da neyin ne ğil, ne de çok aydmlık bir yer. Hattâ, buradakiler çok konussiymis böyle? Yok canım, moda fllân de mazlar. Konuşmalar da, tıpkı inğil! Nedir, biliyor rausun? Ayya sanlar gibi, hiç bir kanaat taşışm ba$vuracaği en son çaredir. mıyan konularda sürüklenip gibu. Jansiyanın ne olduğunu bilir der... (Arkajı vsr) •in elbct, »cıdır, değil mi? Hattâ TÜRKİYE DEMİR VE ÇELİK İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜGÜNDEN KARABÜK Genel Müdürlüğumüzc» kapalı teklif almmak suretiyle, 150.000 adet adi inşaat tuğlası, 40.000 adet delikli pres tuğla va 50.000 adet Marsilya klremidi, satınalınacakür. Bu işe ait »artname: 1 İstanbulda Okçumusa eaddesi Şair Eşref sokak No. 7 Beyaz Han kat 12 deki Mumessilliğimizden, 2 Aukarada Ziya Gökalp eaddesi Yıldız Hanfcs',1 deki Mümessiliğimizden, S Karabük'te Genel Müdürlöğömö» Mal*em« Ikmal Müdürlüğünden, bedelsiz olarak almabilir. İsteklilerin şartnamemlz esaslan dahllinde hanrlıyacaklan kapalı teklif mektuplanru muvakkat teminatlariyle birlikte en geç 7/3/1966 pazartesi günü saat 18.00 • kadar Gene] Müdürlüğümüzde bulundurmalan fartür. Po«tada vâki gecikmeler nazan itibare alınrflaz. Genel Müdürlüğümüz artırma, eksiltme ve ihale kanunvına tâbi olmayıp malı alıp almamakta veya dilediğinden almakta tamamen serbesttir (Basın 8982/1947) Patronlann gözleri enselerinde olmalıydı, derdin hakkın varmış. İmar v» İakân Bakanlığı, Yapı Malzemesi araşürma lâboratuvan ve mesken deneme istasyonlan proie yarışması sonuçlannuş ve aşağıdaki Derece ve Mansiyoıılar tesbit edilrnistir; L d derece. İüıami Ural Sami Anolay Çetin üral 1 d (Y. Mimar) > > » > > > > > » > » > » • • derece. Şazimet Arolat Neşet Arolat Cengiz Bektaş 3. cü derece. Oral VuraJ 1 Mansiyon Yümaz Sanh Ydmaz Tunçer Güner Acar Bilge Kıray Gültekin Karlıdağ Avhan Çulan Alpaslan Tiğen Erol Fuıdıkoğlu İnci Fındıkoğlu 2. Mansiyon •ı Minsiyon (Basın 8964 A. 1488/1948)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear