23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHÜRtTET 22 Şnbat 18M 8AHİFE ÜÇ AJANSLAR * RADYOLAR • ÖZEL MUHABİRLERİMİZ Vietnam ve diğer sorunlar ele alınacak VVilson Moskova,Nkrumah Pekin yolunda LONDRA, (a^. Radyolar) Vietnam ve diğer önde gelen dünya sorunlarını görüşmek üzere tngiltere Başbakam Harold Wilson dün Moskova'ya hareket etmiştir; aynı konulan ele alacak olan Gana Cumhurbaskanı Kwame Nkrumah ise bu gün Pekin ve Hanoi'ye müteveccihen yola çıkacaktır. Wılson, yedi yıldan beri, Moskova'yı zıyaret eden ilk tngıliz Başbakam olacaktır. Hükumet kaynaklarına gore, kendısi, bu dunya sorunlan üzerinde Sovyetlerle bir gdrüş birlığme vanlabıleceği konusunda ümitvar değıldir. Ay'dan sonra Mars WASHİNGTON, <aj».) illl Havacılik v Uzay Dairesınin (NASA) Temsüciler Meclısıne sunduğu rapora gore, «Ay'dan sonra Mars ve Venüs'e gidilmesi» ele alınacaktır. 1970 yüında Ay'a inme başarüdıktan sonra düşünülen lddialı projelerden üki 1980 yılına dogıiı Mars gezegenıne pilotlu bir uzay aracı lndırmekie ilgilidır. Bundan daha önce ve Ay'a ayak basümasından sonra ise, 1972 yılında dünya çevresine bir uzay istasyonu göndermek, 1914 yılında Ay'da bir istasyon kurmak ve 1980 i takip edecek üç yü içinde Mars ve Venüs'ün ötesioe pilotln Moskova (a a.) uçuşlar tortiplemek NASA'nın, ass Ajansının bir haberıne halen bir fikirden ileri gidemigöre, uzaya gönderilen Sovyen projeleri arasmdadır. Ay'ı yet kozmonotlarının sinirlı • Ugilendiren projeler ise şöyle ölik derecesini ölçmekte bir zetleniyor: Ay'ın yiızeyınde Ud «korkuolçer» kullanılmaktadır. hafta sürecek bir inceleme geziAdım bizzat kozmonotların si, Ay'ın çevresinde 28 gün sürekoydnğu bn «korku olçer» o cek bir yörünge uçuşu. kadar hassas bir cihazdır kı, iki NASA, burüann yanında dünya ile ikiyi çarpması istencn bir çevresine de, hava şartlarının tah kimsenin o ândaki sinirlilik demininde ve yayım işlerinde kulrecesini bile kaydedebilmekte lanılacak daiml istasyonlar göndir. dermeyi tasarlamaktadır. Din hakkında düşiinceler nümde bir büyük A t . las var. Dünyada dinlerin dağılışını gb'ste • ren sahifesinde îslâtB" lık yeşil zemin üzerinde Ay'latla, hırıstiyanlık renk renk küçük haçlarla budistlik ve diğer Asya dinleri başka sekillerlo gösterilmiş... Yalnız çöl ve insansız yerler bos. Rusya baştan basa ortodoks, Çin Tao ve Konfuçyiis dininde, ama üzerlerindo birer renkli yıldız var. O da komünistlik alâmeti. Çünkü komünistlik, dine karsıdır. Böyle olunca, o memleketlerdeki din hareketleri ayn bir vasıl alıyor. Simdi burada konnşmak istedıçım şey, dinlerin manıyetı değildir. Gorünüyor ki, oldum olası, dünya halkı bir din joln tutturmuş, gıder.. dinler tarihi, insanhk tarihi içinde pek büyük bir yer tutan çok ibret verici bir fasıldır. Doğruyu söylemek lâzım gelirse, Islâm âleminde, baska dinlere karsı olan alâka büyük çapta «red ve inkâr» dan ileri gitmemis, bütün dinleri tetkik eden âlimler pek çıkmamıştır. Bilhassa Türk Islâm bilginleri bu bahse iltifat etmemislerdir. Garibi odur ki, arasıra bu bahsi kurcalayanlar olmuştur. Kanunî devrinde, vani Halifeligin en kuvvetli zamanında «Ka»bız» adında birisi, Islâmlığı tamamen ınkâr edip camıde Mesihiliği yaymağa çalışmış. Bir müddet bunu serbestçe yapmış, sonra hem de «Divan» da padisahın huznrunda ve mnhtelif celselerde kazaskerlerle geçen çetin münakasa ve imtihanlardan sonra dâvasını «ilmen» i s pat edememesi; (akat gene de fikrinde ısrar eylemesi üzerine kendinin de kabul ettiği bir fetvâ ile asıl dini olan tslâmiyeti inkâr etmesi yüzünden idam edijmistir. Demek isterim ki; tarihimirde böyle din münakasaları ol • masına mukabil, ötedenberi bizim lslâm cemiyetimiz, diğer dinler hakkında malumat edinmeye lüzum gdrmemistir. Hal buki din, pek büyük bir sosval harekettir ki, bilmetnezlikten gelmek, bugunkü «ilmî düsünce» âlemi için kabul edilebilir bir ihmal değildir. Bizim umumî olan bugünkü dinler bahsindeki bilgisizliğimi • zin en yakın ve canlı delilini daha on, on bes sene evvel bu memlekette cereyan etmiş olan «Bahai» lik dâvasında gördük. 27 Mayıs ibtilâlinden bir müddet evvel bazı «Bahaî» lerin bir toplantısı dolayısiyle tevkif edilmeleriyle baslaraıs olan dâva münasebetiyle zamanın Diyanet îşleri «Bahai» lik için «hayvanlık» .tâbirini kullanmış ve bunnn bâtıl bir tarikat oldufa hakkında rapor vermişti. Bilindiği gibi lslâm «tarikat» leri yasak olduğundan, adamlan nıahkemeye verdiler. Halbuki Bahaîlik, hırıstiyanlık, musevilik, budistlik gibi tamamen ayn bir dindir. Buna şüphe de yoktu. Mahkeme «Bahaî» leri beraet ettirdi. Lâkin Temyiz, beraet kararını bozdu ve adamlar sonunda mahkum oldular, ancak, galiba, ihtilâlde çıkan bir aftan istifade ederek kurtuldular.. Simdi din bahsinde ilmî halimiz bn! Biz bu mevzuları nedense «tekin» saymıyor ve ilisemi yoruz. Bu yüzden dinler ve bilhassa lslâmiyet, aslâ esaslı bir sekilde kimsece malum olmadı gından her dinde olduğu gibi biz. de de «şekil ve zevabir» tarafı alıp yürüyor. Ötedenberi izalesine uğraşılan binbir «burâfe» dinin yerine geçiyor. Ve kişinin tekâmülü ve cemiyetin huzuru yönlerinden maalesef çok zararlı oluyor. fürkiyede «tslâm dini» biç bir zaman taarruza maruz kalamaz ve kalmamıstır; fakat maalesef, tarib sahiddir ki, en hasis sahsî ve siyasî çekişmelere âlet edi • Ieşelmiştir. Gene tslâm tarihi gösterir ki; tslâm dinini Türklcr müdaiaa etmeseydi, sadece bir Arab dininden ibaret kalabilirdi. Bızinı geçmisimizde, nıaddi ve manevî mes'uliyetlerini müdrik büvük Türk âlimlerı yetışmıstir. Padisahları zulümden, memleketı fena idareden, halkı «dalâlet» ten kurtarmak için kimseden korkmadan fetvâlar \ ermıslerdir. Bunlar, o zamanın Anaya'a hükümlcri idı. Sonra ne o ulema kalmış, ne o ilmî ve meden"< cesaret! Gitgide, diu gibi ulvı ve ilâhî bir cevher, türlü entrıkalara âlet olmustur. Her a\ağa kalkan «seriatle dâvamız vardır» diye konusmus \e daıma şer'in hilâfına gitmıstır. Bunları nedeıı vazarım?.. Sunun için vazarım. Hâlâ Türkijemn havasında bır «din» endişesi koklanıvor. Kimisi din clden gidijor, diye. kimı^ı «taassup» üstelivor dıje. Bunların hakıkatı nedir?.. t)nu kestıremedim.. ama su muhakkaktır kı; din elden gitmez.. her din tazyik edildikte çelısır.. Turki^»de kimse, ^inin kalkmasını istemez ama, yobazlığın önlenme • sini ıster; v'unku tarıhte hunnn zararlan çorulmustur «Taassub» un kabarmasına gelınce: tsldmın en bas kaıdesı dinde zorlama olmamaUtır Kımse ıbadete ıcbar edıleme/ Bır müslümanın, ötekıne kâtır de mesi dahi günahtır. Yanı din tehlikede ımıs de onu kurtarmak ıçın çabalar çorunenler samimî iseler. gaflet ıçındedırler; değilseler söz gdtıirmez bn hataya düşmektedırler. Ne ber sev dındır; ne dın her şevdir. Bu onuıı ulvıvetı icabıdır. Fakat din bır ahlâk düzeltme yoludur. Su muhak kaktır ki, kimın ımanı sahıh. kiminki gayrisahh ve kımin AUah nezdinde makhııl oldıı funu kımse tâvın edemez. Çünkü, bu münasebet, Allahla kul arasmdadır; kimse karısamaz. Kimse. dındarım dıje baskasına tahakküm edemez ;* ederse gü • naha girer. Kımse de dindardır diye taor görüleraez: çok ayıp i I B. FELEK I Kennedy Saygonda koalisyon istedi Fikri Johnson idaresi soğuk karşıladı IWASHİNGTON (a.a. A.P.) I" Kısaca..| M • SAN FRANSISCO l tkinci Dünya Savasmda Amerikanın Pasifik filosuna komuta ederek Japonyayı teslim olmay» zorhyan beş yıldızlı Amintl Cherter Nimitı Buena Yarba adasındaki evinde ölmüstür. Gelecek persembe günü 81 yasına basmaya hazırlanan Amiral, o cak ayı başlannda bir kalb krizi geçirmiş ve o vakittenberi dnrumu ciddiyetini muhafaz» etmişti. • WASHtNGTON Beynelmılel Kalkmma Ajansı (AID) Batı Pakistanda tabü gaz nakli kolaylıklarınm genişletilmesi için Karaçi hukumetıne 2,700,000 dolar tutarında bir kredi açmıştır. KORKU OLÇER 1954ün Puris'i, I i'nın Washinglon'ı ohnson İdaresi, New York'un Demokrat Senatörü Robert Kennedy'nin barış müzakerelerinde Vietkong'un da temsil edilmesl ve savaBuna rağmen Wılson, Kosigın' şın sona ermesinden sonra Saygonda kurulacak koalisyon hükumetiin nukleer sılâhların, bu sılâhlane komünistlerin de alınması teklifini soğuk karşılamıştır. | r a sahıp olmayan ulkelere karşı Dışisleri Bakan Yardımcısı Ball ve Başkan Johnson'ın güvenlik mese jfcjk^t înCC'MIM I kullanılrrfayacağı konusunda te leleri danışmam Eundy, teklifi, komünistlerin bütün Güney Vietnamda İVVU l l l l l I mınat verılmesı yolundakı tek idareyi ele geçirmelerine yol acacak bir adım kabul ettiklerini söylemişhfini daha yakından inceleyeceklerdir. tir. Başkan Yardımcısı Humphrey de, zenlediği bir basın toplantısmda, Aynı kaynaklara gore, BaşbaYeni Zelândanın baskenti Welling teklifi, «tavuk kümesine sansar kan Wılson, Rusyayı Nato Orton'dan Filipinlerin baskenti Madâvet etmek», «İtfaiye Dalresinde merikada, Vietnam sorutak nukleer gucü kurulması inillaya hareket gtmeden once dübir kundakçıya yer vermek» olaçin hazırlanan plânların, bu sırak nitelemiş, «Vietnam için, bir miktar da arseniği ihtiva eden bit recete yazmak gerekir» demiştir. nu üzerinde, Başkan j,lalilalI1I, u u vlll l l a i l l l a u a u bir kamu oyu tartışması açılmış I lâhların ne Batı hususunda ıkna >ol açmıyacağı Almanya'ya Buna mukabil, Kennedy'nin tek Johnson'ın önlemeye gübulunuyor. Basın, radyo ve telelifi, nüfuzlu Demokrat Senatör serfedecekcünün yetmediği sınırlı I için başka gayretler yayılma de yeni ulkelere vizyonlarda, mitingler, açık otuMorse, Fullbright ve Javitts tara Vıyana (a.a.) tır rumlar ve Kongre komisyonlarınfından desteklenmiştir. udapeştedeki batılı diplomaCenevre Konferansına katılmış da, iki üç nokta, Amerikanm Gü tik kaynaklara göre, bazı tüBir diğer Demokrat senatör Syolan tngiltere Silâhsızlanma Baney Vietnamdan derhal ve kayıtketim malları, bu arada yi mington ise, Kuzey Vietnam bomkanı Lord Charlfont, VVilson'un sız şartsız çekilmesi ile savaşm yecek fiatlarındaki artışlar, Mabardımanlarmda hedef seçerken bu konudakj gayretlerine yarKızıl Çin şehirlerinin bombardıcaristanda huzursuzluğa sebep Amerikan Sılâhlı Kuvvetlerine da dımcı olacaktır. manını da kapsıyacak biçimde ge olmaktaysa da, ülkede bir siya ha büyuk bir serbesti tanınmasını liştirilmesi arasında çeşitli fikirNkrumah istemiştir. Symington, bir raposî anlasmazlık belirtisi görül ler ileri sürülüyor. runda, elektrik santrallerinin, dok memektedir. öte yandan Kuzey Vietnam DıHararetli tartışmalardan Ame . şışlerı Bakanlığı Nkrumah'ın ların ve yakıt depolarınm da bom Aynı kaynaklar, Budapeşte rikanın Güneydoğu Asyadaki has I Hanoı'yi zıyaret edeceğını doğbalanmasma izin verilmesini iste de, kutle halınde yeni tutuklamı komünistlerden sonra en faz ' rulamakla beraber, ne Akra, ne malara dair soylentileri yalan miştir. Senatör, «Kızıl Çinin muh la haz alanın Cumhuriyetçi Parti I Pekin ve ne de Hanoı'de, Nkrutemel tepkileri o kadar fazla dülamışlardır. olduğu şüphesizdir. Çünkü tartış | mah'ın bu başkentlerı hangı ta şunülüyor ki, bu yiızden karar al 22 ekim • 5 subat arasında tumalarda birbirine giren iktidarma yeteneğimizin kaybolup kaytuklanan 15 kisiden sonra, son daki Demokratlardır ve 1966 Ka I nhlerde zıyaret edeceğı ve zıya on beş gün içinde hiçbir siyasî bolmayacağı endişe konusu oluyor.» retının esas amacının ne olduğu sımmda da Amerikada Kongre | şekünde konuşmuştur. tutuklama yapılmamıştır. hususunda hıç bır açıklama yaseçimleri yapılacaktır. Demokrat pılmamıştır lararası uyuşmazlık aynı tempoNkrumah'ın bugün Akra'dan da süriîp gittiği takdirde, Cumayrılacağı, Başbakanın pazartehurriyetçiler kolay bir zafer kazasi günü Kahire'de beklendiğine nabileceklerini ummaktadırlar. Cumhuriyetçi Partinin Vietnam dair geçen hafta yapılan bir asorunu karşısındaki taktiği şöyle çıklamadan anlasılmaktadır. Hin özetlenebilir: Mümkün olduğu distan'daki Gana Yüksek Komikadar az konuşmak. tavsiyede buseri de Baskanın Salı gecesini lunmak ve Kongrede Johnson iBirmanya'nın baskenti Rangun'daresinin politikasmı destekleda geçireceğini bildirmistir. mek Nükleer silâhlar J T A Mocaristan'da gıda fiatları arttı Tarsis Sovyet vatandaşlığmdatı atıldı ravda» gazetesinin dünkü sayısında, en arka sayfada yer alan 38 kelimelik bir habere göre, komünizmden duydnğn hosnutsnzlagn ifadeden kaçınmıyan Sovyet yazan Valeri Tarsis «bir Sovyet vatandaşma yakışmıyan hareketlerınden dolayı Sovyet vatandaşlığın dan çıkarılmıştır.» Bu karar, Tarsıs'ın Sovyetler Bırlığındekı komunızmı, «polis faşizmi» dıye nıtelemesınden 11 gun sonra ahnmıştır. Tarsis, 6 şubatta, Batılı çevreleri hayrete düşüren bir şekilde, tngiltere'nin Leicester Üniversitesinde B P MOSKOVA (a.a.) konferans vermek için Sovyetler Birliginden ayrılma müsaadesi almıştı. O vakitler, Tarsis'in ya Batıya sığınacagı, ya da Sovyetler Birliğine dö'nmesine müsaade edilmiyeceği sanılıyordu. Sovyet kanunları, Sovyet Yuksek Şurasına, bır şahsı muhakemesiz vatandaşhktan çıkarma yetkısi vermektedir. Ancak bu kanun, 1917 Bolşevık thtilâlinden beri ender hallerde kullanılmıştır. Bu bakımdan Tarsis hakkın da alınan karar olafanustıi bır nıtelik kazanmaktadır. Tarsis'in «Mavî Şise» ve «Yedinci Kogus» adındakı ıkı eserı Sovyet aleyhtarı edebıyat tarıhının en canlı ıkı orneğı kabul edılmektedir. Tarsıs, eserlerınden bir kısmını gızlıce Batıya kaçjrmış, bır kısmını da posta ile açıkça Batılı ulkelere gonderıp bastırtmıştı. Batılı gazetecılerle yaptığı basın toplantılarında, rejıme karşı ıfadeler kullanmaktan çekinmiyordu. Tarsis «Mavi Şişe» yi yazdıktan sonra bır akıl hastanesinde yatırılmıştı. Johnson politikasının DemokHanoı'de yayımlanan bır bıldırat muhalifleri genellikle, biri ride, Nkrumah'ın, Cumhurbaşka Vietnam sorununun askeri, diğenı Ho Şı Mınh'ın davetlısı olarak ri de siyasî veçhesiyle ilgili iki «Yakın bir gelecekte» Kuzey Vigöriişe sanlmışlardır. etnam'ı zıyaret edeeeğı belırtılAskeri: tkinci Dünya Savaşında Normandiya çıkarmasmda 28. ha . mıştir. Bildıride başka hıç bir va tümeninin komutanı olan ve I bılgı verilmeyişi dıkkati çekmektedır. Amerikanın bir ara Paris Büyükelçiliğini yapan emekli KorgenePekın'den gelen haberlere go ral James Gavin tarafından ortare ise, Nkrumah Hanoi'ye gıtya atümıştır ve «Adacıklar» nazameden önce Çin Başkentınde ıriyesi adım abnıştır. Aydın aske I kı veya uç gun kalacaktır Anre göre, AmerikMi birlikleri sıta I cak bu hususta da ne Pekin'de bir şekilde savunulan bir kaç kj ne de Akra'da bır açıklama yayı üssüne çekümelidirler. Böyle I pılmış değildir. likle Güney Vietnam toprakların | da Amerikan askerlerinin bannacağı muhkem «adacıklar» mey I dana getirilmelidir. | Johnson'ın «Adacıklar» nazariye sine itibar etmemesi, savaşın ya I yılmasından yana olduğunun de I lilidir. Oysa muhalifleri, bugünkü kademeli yayümanın, Amerikayı j eninde sonunda felâkete, Kızıl I Çin ile Asyada, kazanılması im . kânsız bir piyade savaşma sü I rüklemekte olduğuna inanmakta I Karaşi (a.a. Radyolar) dırlar. . « akistan Dışisleri Bakanı ButSiyasî: Mütefevva Başkan Ken j U to, «Çinin emperyalist etnelnedy'nin kardeşinin kafasının ü I • lerinin Hint yarımadası i • rünüdür. Gerçekçiliği ile ün ya çin bir tehlike teskil ettiğinı Papan New York'un Demokrat Se kistanın idrak ettiğine» dair Anatörü Robert Kennedy, Vietnam nvsrıka Başkan yardımcısı Humda barışın bedeli olarak Saygonphrey'mn Pakistanh lıderlere daki bir koalisyon hükümetine atfen verdığı bir demecı dun komünistlerin de katılmasını tek şıddetle reddetmıstır. lif etmiştir. Johnson idaresinüı . «Pakistan, Çinin Hint yarırn soğuk karşüadığı fikri Başkan | adasını tehdit etmediği inancınYardımcısı Hubert Humphrey, dadır. Bu görüsümüz önce de «tavuk kümesine sansar sokmak» I böyle idi, şimdi de böyledir» olarak nitelemiştir. ( demıştır. Ashnda Kennedy'nin teklifi, Viet Butto, Humphrey'mn geçen nam sorununu dönüp dolaşıp sap I hafta Pakıstanı zıyaretınin >bu landığı çıkmazdan kurtarabilecek | goruşte bır değışıkhk meydana telif edici bir yoldur. Değindiğigetırmedığını ozellıkle belırtmışmiz çıkmaz, Güney Vietnam hal I tır. kının temsüciliği meselesidir. A | Dısışlerı Bakanı, daha sonra, merikaya göre, Güney Vietnam Humphrey'mn Amerıkan yardıhalkmın yegâne ve gerçek temsil I mı ile Pakistan Çin ıhşkılerı cisi Saygon hükümetidir. Komü I arasında bır bağlantı kurması unlstlerin nazarında da yegâne ve . zerınde de durarak, Pakıstanm gerçek temsilci Vietkong'un siya I «milli çıkarlanna uygun düsen si kolu, Ulusal Kurtuluş Cephesi I bir dış politikayı tesbit ederken dir. Halbuki tek başına ne o, ne . bağımsızhgı üzerinde hiç bir sıde öbürüdür, iki.sidir. I nırlamrt\ı kabul edemiyeceğini» Her şey, Amerikanın millî bir | soylemıstır Vietnam politikası olmadığını gös . • CEZAYtR Cezayirli huteriyor. Johnson önlemeye kalkı I kukçulann bir aydanberi de • şacak yerde. bir senteze varılma • \am etmekte olan seminerinin sını, dolayısiyle bir millî politikapanış toplantısında konusan kanın doğmasını sağlıyacak kaBaşbakan Huari Bumedyen, hâmu oyu tartışmasını tesvik etmelen görev basında bulunan Franlidir. Washington'a bugün hâkim • sız vargıçlarının yerini Ceza olan hava, 1954 Parisinin siyasî j yirlilerin alacağını söylemis, anatmosfer şartlarını pek andırmak ' cak bu değisikliğin derhal yütadır. Fransanın eski Başbakan I rürlüğe drmiveceğini isaret etlarından MendesFrance'm dediği | mistir. eibi, «Kuzey Vietnamlılar, 1954 te Fransızlara karsı savaşan Vietminh'in savaşı Dien Bien Fudan ziyade Pariste kazandığını unutmamışlardır. Simdi de Vietkongun aynı başarıyı Washington'da tekrarlıyacağını ummaktadırlar.» Yakın gelecek MERKEZI. ANKARA Telgraf Adresr TAB GENEL MUDURLUK ^~ 4 MlLYAR. Bntto'ya göre Kızıl Çin bir tehlike teşkil etmiyor 4 * * 3 MlLYAR 3,5 Mll YAB * / 2,5 MlLYAR . ++ ' 2 MlLYAR 1.5 MİLYAR 1 MlLYAR • 0.5 MİLYAR 1959 1960 1961 1962 1963 1964 1965 UMUMİ MEVDUAT TASARRUF MEVDUATI (Devamh olarak hızla artan bir teueccühün grafiği) Bankamızın tasarruf mevduatı geçen yıla nazaran 712 milyon liralık bir yükselişle Türk Bankacılık Tarihinde ilk defa 3 milyar lirayı aşmış, umumî mevduatı ise, bir yılda 8 6 4 milyon lira ile en yüksek miktarda artışı kaydederek 4 milyar liranın üstüne çıkmış.bulunuyor. Millî ekonomimiz yönünden iftiharla kaydı gereken ve Türkiye ÎŞ Bankasının kudret ve itibarını bir defa daha ortaya kbyan bu büyük netice, hiç şüphe yok ki, emsalsiz bir teveccühün ifadesidir. Türkiye ÎŞ Bankası, başlıca dayanağı olan ve daima daha iyi hizmet etmeyi borç bildiği kadirşinas.halkımıza şükranlannı arzeder. SaygJİanmızla, Kavhan SAĞLAMER Kayıp aîomdan ümit kesiidi Palomaıes (İpanja) (a.a j ayıp bır hıdrojen bombasır.ın aranma^ına dun de Palomares açıklarında devam îdüırken, Ameııkan makamlarının arama harekâtını hıç ol mazsa bır sure ıçın durdurmaya karar vereceklerı haber alın • mıştır. Madrıtte, ıvı haber alan bır kaynak, bombanın bulunmasından Amerikanın umıdı kesmek uzere olduğunu soylemıstır. Ancak, bu tahmme rağmen, kara ve denızde jurutulen çalışmaiara dun de, butun gun devam edılmıştır. Karadakı çalışmalara yuzlerce havacı, denızdekı aramaya da en az 12 savaj fiemısı katılmaktadır. FULLY FASHİONED, PERFECT RAGLAN K TÜRKİYE İŞ BANKASI A.Ş. Genel Müdürlük GÛMLEKLERI Üâncıük 153» IBW Z: Akçalı B. Yazıcı Yaoı Ajuu 1377 1*77
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear