23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
JEMHURİYET 15 Şubat 1966 SAHİFE ÜÇ Nkrumob, Hanoi ve Çine gidiyor KAHİRE (AP) ahıre"nın gunluk Al Ahram gazetesı Başkan Nâsır ile Gana ReisicumhuT'i Nkrumah'jı Kahıre'de Vıetnam anlaşmazlığının harb lahasmdan konferans masasma yonetılmesını temin edecek çareler hakkmda goruşmeler japacoğmı bıldırnmştır. Nkruraah, Mısır'dan sonra Rangoon, Pekın, Hanoi ve Moskovaya da gıdecek, Vietnam buhranının ba rışçı yollardan halli için yapılan çalışmalara yardım maksadiyle ça ba gosterecektir. AJANSLAR * RADYOLAR • ÖZEL MUHABİRLERİMİZ TÜRKİYE A DÎŞ BASHDDA Bir Tarih yaşıyorur ilmem bu bir avantaj mıdır; yoksa âfet midir? Türk milleti, helo su son bir buçuk, iki asırda her gün bir tarih yapra, ğı bir tarih faslı yaşar, durur. Baska milletlerden mısal g ç tirmiyelim; belki isabetlı o l maz; ama gördüğümuz, ışıttığımiz kadarı bizim su son 60 senemiz kadar mühim bir tarih fashnı yaşamıs millet pek azdır. îşin acisı odur ki, bütün tarih fasıllarımız gibi >aşadığımız b u kitabı yazamıyoruz. Yazanlarımız pek az. Acaba hâdiselerden uzaklasalım da daha objektif olalım diye mi? Bilmiyorum doğrusu! Tarih yazmasak da yasıyoruı ya! Bir takım müşahedeler yapabiliriz: Meselâ: Milletler ekseri kendi kanını çok döktürnıüs liderleri sever. Ama kârlı, ama zararlı.. Su Fransızlara bakınız.. Napoleon derler de bir daha demezler . Halbukı on sene daha kalsaydı Fransa «Kansızlık = anemie» den ölecekti. Dereler gibi Alman kanı d ö küldüğü zaman Hitler'in hayranları onu «insanüstü» ne ç ı karmamıslar mıydı? Müteveffa «Stalin» kadar Ru» kanı dökmüs kim vardır? Olümünden sonra tasfiye edilmek istenmesine rağmen hâlâ Ruslar ona «kiıeük baba» derler. Bize » l i n c e ; Yavuz gibi, hattâ Kanuııî gibi, Dördüncü M u rad gibi çok kanlı harbler v e r miş,. ve tabiî çok kan dökülmesine sebep olmuş padişahları hep severiz. Hele Dördüncü Murad, eğer 29 yasında ölmeseydi, bilmem Türk nüfusunun ne kadarı sağ kalırdı.. Tarihi araştırırsanıı bunun, böyle olduğunu görürsünüz. Milletler, dedelerinin hacamat edilmesinden hoşlanıyorlar. Ama tarihte hiç harbetmemiş, kan dökmesini önlemiş olanları bilmem hatırlıyorlar mı?~ Türkiye tarihinde e n ax harb olan devre, 1922 den bu yana geçmiş olan «Cumhuriyet» devridir. Bu devirde İkinci Cihan Harbi gibi bütün dünyayı içine almıs en büyük bir âfet zuhura gelmistir. Türkiye gibi jeopolitik me\kii itibarivle bu harbe girmeje mahkum sayılan bir memleketin bu badireden kurtulusu bir mucizedir. Bu mucizeyi yapan da tnönudür. En vakın arkadaslanna kadar herkes kendisini harbe sokmava zorlamıştır, müsait zamanlarda.. ama o, Almanlarla seklî bir katı mfinasebetten baska hiçbir ş e y yapmamıştır. Ve çok şükür bizi harbe sokmamıstır. Gelgele lim kimse, bundan memnun değildir. tnsanlar kaçınılmış felâketlerden kurtulmuş olmanın saadetini takdir edemiyorlar. Halbuki tarihte hem de yakın tarihte no misaller var: Meselâ şu tttihadcıların on senelik devri.. siyasî cinayetlerle başlamış, Trablus Harbi, Balkan Harbi, nihayet Birinci Dünya Harbi ve Osmanlı Imparatorluğunun yıkılmasiyle bitmis, milyonlarla memleket evlâdı ölmüş, milyonlarla kilometre toprak ve servet kayhedilmiş, ama Ittihadcılar, hep vataııperver, kahraman olarak anılagelmıştir. Belki kahramanIarı vardı.. ama neyleyelim k i ; akılsız kahramanlık, milletleri mabve kadar sürüklemiştir. Hitler işin başında bir kahraman değil miydi?. Napoleon da öyle değil miydi?... Ne oldu? Memleketlerini mahvettiler.. Kısacası; insanlar, kaçınılmış felâketlerden kurtulmuş olmanın saadetini ve bunu sağlıyanların hizmetini takdir edemiyorlar. Bu ış, samldığı kadar kolay değildir. Hattâ bir harbe girmemek, girmekten daha güçtür. Bütün kusurlarına rağmen, tkinci Abdülhamid de harbden mümkün olduğu kadar kaçınmak ıstemış, fakat maalesef siyasî zillete düşmüştü. Geçelim ve Türkiye tarihinde bütün Cumhuriyet devrinin bugüne kadar süresi olan 43 senesi harbolmadan geçmiş olmasına şükredelitn.. *** Tarihimizde birkaç «Selim» vardır. Birinci Selim; Yavuzdur. Saltanatı kısa sürdü. Dehşetli bir adamdı. Yavuz adı ondan galattır. Ve bu ünvan, ona sanırım düşmanlan tarafından yakıstmlmıştır. Ordu, politika ve Gttrsel merikanın ünlü gazetelerınden «New York Tımes», 13 subat tarihli sayısında, Cumhurbaskanımız Cemal Gürselle ilgili bir yaB yayınlamıştır. 27 Mayıs Devriminden sonra Gürseli ziyaret ederek, bir konuşma yapan ünlü yazar Sulzberger, bu yazısında, dünyanın, gittikçe askerler tarafından yönetilmekte oldugnna isaret etmekte v e «Washıngton Hastanesınde bulunan Gurselin verdıği ders üzermde, ibretle durulmalıdır» demektedir. Gurselin 1960 yılında, iktidara Kuvvetleri politika alanından hagelişine de değinen yazar, «O, kikaten uzaklastırılmıştır.» normal ve sivil, demokratik bir hükumeti isbasına getirmeyi, baş DE GAULLE VE fBrevi bilmiştir» demektedır. BERGSON Askerlerin işbaşma geçmesi koYazar burada Gürselle, De nusunda yazar, Afrıkadan örGaulle'ü karşılaştırmaktadır : nekler vermekte ve az gelişmiş «Gürsel, Türk Ordusunn, De ülkelerde, askerlerden önderlık Gaulle'ün Fransız ordusunu poistemek eğilimine işaret ederek, litikadan çıkardığı kadar müesşöyle devam etmektedır : sir bir sekilde politikadan çıkar«Fakat Gurselin sembolü oldnmıstır. tki general başkan arağn Türk tecriibesi, bunun aksi sında, bir baska paralel daha mev bir örnek olarak gösterilebilir. cuttur. Her ikisi de Fransız filoTabiatiyle Türkiye az gelişmiş zofu Henry Bergson'un çok tesiolmakla beraber, veni özgürlükri altında kalmıslardır. Bn babalerini kazanmış, Üçüncü Dünya sı bir profesör olan ve entellekülkeleriyle karsılaştınlamaz. Türtüeli bol bir ülkede, De Gaulle kiye, mükemmel bir tarihî geçiçin mâknl olâbilir. Fakat bir misi olan, eski bir millettir. Türk profesyonel subayının sunTürk Ordusn daima önemli bir ian söylemesi hayret verici idi : rol oynamıs, ancak siyasi nüfnz icra etmek zornnda kaldığı vakit (Hürriyeti ayrılmaz bir parça kabnl ettiği için, Bergson, benim de, daima liberal bir istikamete siyasi düsünce seklimin temeliyönelmistlr. dir. O, hayatın tekâmülünün anBn, 19. yüzyılda da böyle olcak bir bürriyet atmosferi içinmustur Atatürk tarafından lide mümkün olabileceğini söyler. derliği yapılan, birinci inkılâp Bergson'a gSre, hürriyetten geda böyleydi.» len ve hürriyet içinde gelisen bir DEMOKKATİK SİSTEM hayat, yaratıcı olâbilir. Bu, beYazar daha »onra, 27 Mayıs nim düsüncelerimin esasıdır.)» Devriminı takiben Gürsel ile yapYazar daha sonra, bu duşüncetığı görüşmeye değinerek ?unler karşısında, kendi ulkesinde l a n yazmaktadır: «Açık başlı ve asker politikacılann nasıl karsıiri yapılı bir v insandı. Yakınlarlandığını anlatmakta v e söyle da bir paralizi geçirmişti ve tademektedir : mamiyle iyileşememişti. Gürsel «Amerikalılar hürriyetin önde daha o zamarrlarda, öncelikle debnlnnmasıns kökten inandıklan mokrasiyi tekrar yerine getirve profesyonel askerliğe karsı mek kaygısındaydı. Bana şnnladoğnstan inançsız oldukları için, n söylemisti: (Orduyu politika bir subayın politikada olması fikdışma çıkarmıs bulunuyoruz. rini bile sevmezler. Dahilî harbKesın emirlerle orduyu tecrıt etten beri en büyük askerî mücatik. Bu geçici devrede, tamamiydelelerimizin devam ettifi bir ale bitaraf bir baş olarak, demoksırda, yalnız iki asker cumhnrratik bir sistemın kuruluşuna baskanı seçilebilmistir. Gittikçe hizmet ediyorum.) artan sayıda ülke askerler taraAskerî komite kendisini isbasıfından idare edildiği halde biz, na getirmisti. Komite mensuplayabancı ülkelerde profesyonel n artık orduva dönemezdi. Cesubavlara itimat etmeyiz.» mal Gürsel ba konuyu da söyle aydınlatmışfl: (Bunlar çok derın ÜÇÜNCÜ DÜNYA bir sekilde politikaya girmışler«New Tork Times» ın ünlü başdir. Orduya dönmelerini imkânyazarı, bu düşuncenın Turkıve sız kılacağız. Buna karşıhk yeni için de doğru olup olamıyacagıAnayasa kendilerine Senatoda na değmmektedır. Yazar Sulzyer verecektir. Amacımız, gerberger yazısını bitirirken bu çek demokrasiyi hâkim kılmak konuda da şunları açıklamaktave havatımızı bu demokratik yodır : la göre düzenlemektir. Sizi te«Ancak itiraf etmeliyiz ki, bamin ederim ki, Türkiye parlâzı ülkelerde en vatanperver, en menter demokrasiye sandığınızdürüst ve ebliyetli elemanlar ordan daha kısa bir zamanda dödndan gelir. Fakat bnnlann Türnecektir. Tam anlamiyle bans kiyede olduğu gibi kıymetlerini ve sivil demokrasisi olacak, bu bnlması da, çok nadir olan bir düzende ordunun tek rolü, milşeydir. Gürsel göstermiştir ki, letini korumak olacaktır.)» hürriyete inanan bir subay, ikAmerikalı yazar, «Gürsel bn tidar tarafandan ifsat edilmeksisfizfinü tnttn ve hür seçimler siszin de iktidan alabilir. Ve bu iktemini, tekrar geri getirdi» detidarı demokratik sistem yaramekte ve soyle devam etmektenna terk edebilir. dir : Amerika Üçüncü Dünyaya kar«Askerî politikacılann ordn sı tavırlarını formüle ederken, lçine isimlerini karıstırmalarına difer milletle'rin gelecekleri hakmâni oldn. Teni bir buluşla bunkında hüküm verirken, askerî lann Senato içinde yerlerini alpolitikacılara karsı, mevcut pemalarını sagladı. Fakat gerçek şin hükümlerin yüzünden körleş sndnr ki, neticede Türk Silâhlı memelidir.» K Süvercinler ve Şahmler ietnam uyuşmazlığında savas taraftarlarına «Şahinler», barısçılara da «Güvercinler» deniliyor. Başkan Johnson'ın iki yönlü bir denge politikası izlediği, hem Şahinleri, hem de Guvercinleri memnun etmeğe ç a lıştıgı görülüyor. Meselâ bir taraftan 31 gunluk aradan sonra Kuzey Vietnamın yeniden bombalanmasını emrederken, öte yandan B. M. Gü venlik Konseyinin kapısını çahyor. Bir taraftan Amerikayı, bir taraftan uluslararası polıs hallne getinnek hevesıni taşımadığını, öte yandan da kıt'a Asyasırun balta girmemi? ormanlarında bile olsa, zulme müsamaha gösteremiyeceğini açıklıyor. Başkan Yardımcısı Humpreynin. son bir ay içinde ikinci defa Uzakdoğu turuna gönderilmeli bile, Johnson'ın yukarıda sözünü ettiğimiz politikasını yansıtmaktadır. Humphrey. Uzakdoğu turunun Uk durağı Saygona, Güvercinleri tatmin amacıyla gönderilmiştir. Başkan Tardımcısı, Güney Vietnama akıtılmakta olan A merikan iktisadî yardımının iki misline çıkarılarak yoksulluk, cehalet ve hastalıSa karsı m ü cadelemin hızlandırılması pro gramının uygulanması çabalarına nezaret etmistir. Uzakdoğu turunun Sayçondan sonraki safhasında da, Hump hrey'nin, Amerikanın savaş gayretlerini takviyesi, dolayısiyle Şahinleri tatmin ve memnun etmesi öngörülmüstür. Seyahati nin Tayland, Laos, Avustralya, Yeni Zelanda, Güney Kore, Hindistan ve Pakistanı kapsavan ikınci safhasında Humphrev. bir önceki jazımızda belirttiğimiz çibi, müttefikler safında çarpısan bajrakların adedini arttırmaça çalışacaktır. 40 Kadar «Hür Dünya» ülkesi şu \e>a bu sekilde Güney Viet I namdaki savasa katılmıstır. | Humphrey'nin Tayland ve La . ostan, Hindistan v e Pakistanda | yapması beklendiğinden aksine, . Güney Vietnama asker gönder | mesinf istemesi ihtimali zayıftır. Zira Tajland, hava alanla I rını Amerikan uçaklarının isti | fadesine sunarak perde gerisindcn veteri kadar katkıda bulun I maktadır. | Üstelik ordusunu, komünist sızmaları veya saldırısına karşı sı I nırlarında sürekli «Hazırol» du | rumunda bekletmektedir. Laos ta Güney Vietnam çibi böiün I mustur. Amerika, ülkesindeki | komünist unsurlarla savasmak ta olan Laosun da hava alanla I rından \ ararlanmaktadır. Hin | distan ile Pakistan, asker gondermeyi reddetseler bile, bir cesit katkıda bulunmaları için baskı altında tntulacaklardır. Güney Kore, Avustralva ve Yeni Zelanda, Guney Vietnamda Amerikadan sonra muharip birlikler bulunduran >ahancı ülkelerdir. Bu üç ülkenin, Humphrey'nin mevcut muharip birliklerinin dar kadrosuııu genisletmeleri talebiyle karsılasa • cakları süphesiz gibidir. Johnson'ın denge politikasının iki yonünün yekdiferini tamamlayıp bir bütün mevdana geti rip eetiremedigi, yoksa birinin öbürünii iptal ederek sıfıra m. müncer olduğu, ilginç bir tar tısma konusudur. Ama Amerikanın Vietnamdaki hedefleri hakkında bir kararsızlık havası \arattığı muhakkaktır. I Kayhan SAGLAMER | Al Ahram'ln bildirdiğine göre iki lider. tarafsız ülkelerin müdahalesini gerektirecek safhadan ' bu yana Vietnamda kaydedilen ge lişmeleri, tarafsız ülkelerin buhranın bu safhasında nelcr yapabileccklerini ve B. Amerika ile Ku zey Vietnam arasuıda direkt bir temas kurma imkânlarım görüşecektir. 6oltwater: "Sovaş A.B.D. in küçök düşmekten korur,, S WASHİNGTON, (AP) abık Senatör v e eski Cnmhuriyetçi Başkan adayı Barry Goldvvater, komünist Kuzey Vietnam'ı konferans masasına oturtabilmek için Amerikanın kendini «kuçuk dusurecek» ban ş taarruzlannda bnlunmamasını, bilâkis azimli oldufunu göstermcsini istemektedir. DOMİNİK BUHRANI Üniversite Talebe Birliğine hükumetin yapmakta olduğu yardımın kesilmesini büyük bir kızgınlıkla karşılayan Santo Domingo'ln üniversite öğrencilerinden 800 kadarı parlâmento binası önünde polislerle çarpışmıslardır. ugrenciler, kendilerini dağıtmak için yaklasmakta olan polislere taslar ve aopalarla hücum etmisler, polisler de öğrencilerin flzerine ateş açmıslardır. Hâdiselerden hemen sonra çekilen resimde, yerde yatan yaralı bir öğrenci v e kadınlara yoldan çekilmeleri için işaret eden finiversrteliler görülüyor. Amerikan Yayın Şırketinin bir radyo televizyon programında konuşan Goldwater şunlan söylemiştir : «Komünistleri konferans masasma yalvarmak suretiyle veya baska temsilciler ve başka liderler vasıtasiyle oturtmaya çalısmanın bizim işimiz olduğunu sanmıyorum. Onlara taarruz etme azminde olduğumuzu ve taarrnz edeceğimizi gösterirsek ve buna ikna edebilirsek ancak o vakit Hanoi Hükumetini konferans masasına oturtabiliriz. Dünyanın en büyük de\letinin bir bakıma kendini bu kadar düşürmesini eörmek cidden teessüre şayandır.» Bosh Dominik halkını greve çağırdı Santo Domingo, ( a j . ) ominik eski Başkanı Juan Bosch radyo ile yayımlanan bir konuşmasında Dominik halkını, genel greve devama teşvık etmıştır. Eski Başkan, bu greve dâvetın amacının hukumetl devırmek değıl, fakat sıvıl ıktıdara saygı gostenlmesını v e bazı askeri şahısların yol açtığı karışıklıklara son verılmesını sağlamak oldugunu behrttikten sonra, «Askerler itaat etmezse ne istikrar ne de iktisadî gelisme sağlanamaz.» demıştir. öte yandan, Amenkahlar arası kuvvete bağlı Amerıkalı bir Çavuş Santo Domingo'daki bir sokakta görev başında ıken atılan bir kurşunla Cumartesi aksamı ağır yaralanmıştır. Bu olaydan sonra Amerikalılar arası kuvvet mensuplan araştırmalar yapmışlar v e altı yerde cem'an 3000 mermi ele geçırmişlerdir. Gandi Humphreyden yardım lalep edecek D Ik'lrilıii'ılii HiND EKONOMiSiNiN DURUMU ÇOK KÖTÜ D Humphrey dün Laos'o gitti BANGKOK (Tayland), (AP) Amerika Başkan Yardımcıı sı Hubert H. Humphrey, Tayland'lı liderlere, Amerikanın Güneydoğu Asyada komünizme karşı takındıfı tavırda azimli olduğuna dair teminat verdikten v e kısa bir ziyarette bulunduktan sonra dün nçakla Laos'a gitmiştir. Humphrey'ın seyahati altıbuçuk saat surecektır. Baskan Yardımcısının akşam uzerı Bangkok'a donmesı ve bugun Pakıstana gıtmesı beklenmektedır. Vıentıame'e hareket etmeden evvel Bangkok'un yuzer çarşısını dolaşan Humphrey Amenkalı ılgılılerle gazetecılerden borçlanarak bazı hâtıra esyaları almı«tır. llgililer, Humphrev'in aynen müteveffa Başkan Kennedy gibi çok zaman yanına para almadığını söjlemişlerdir. B Amenkahlar ara§ı kuvvetin irtıbat subayı Albay Davıt Burnet'ın açıkladığına gore, Amerıkalılar arası kuvvete mensup devrıyelere başkentın yırmı yennde makınelı tufekle ateş açıl mıştır. Albay dığer ıkı Amerıkalı askerın de oldurulduğu volundakı haberlerı yalanlamış ve en şıddeth ateş teatısının cereyan ettığı ve ıkı askerın olnurulduğunun ıddıa edıldığı mahalleyı Amerıkalılar arası üuvvettın kordon altına aldığmı belırtmıştır. ATEŞ Dolar re Sent tedavülde.. I Avustralya Sterlini terketti I |A SİDNEY (A.P.) vustralya, dunden itibaren sterlin esasmı terketmis ve para birimi olarak dolar ve sent kullanmağa baslamıstır. Bu değışikli|in simdilık büvük bir zorluk yaratmadığı anlasılmaktadır. Uç yıl suren plânlama ve çalışmalardan sonra sterhn ejasının değıştırılmesıyle şımdı sterhn kullanan yalnız ıkı buyuk ve muhım tıcari ulk» kalmıstır. Bunlar, Ingıltere i l e Yeni Z e landadır. Yenı Zelanda para bırıminı, önumuzdekı yıl dolara tahvıl etmeyı tasarlamakta, Ingıltere de avnı seyı duşunmektedır. Tedavüle 300 milyon Avus • tralya doları değerinde yeni para çıkanlmıstır. Avustralya dolan, para ku rundakı durum dolayısiyle, A merıkan dolarından bıraz daha kıymetlidir. Bir Amerikan doJarının değeri 90 Avustralya sentıdır. YENt DELHt, (B.a.) n hafta Hint Başbakanı Bayan Indra Gandi ile Amerikan Başkan Yarduncısı Hubert Humphrey arasında cereyan edecek görüşmelerde Hindistanm tehlikedeki ekonomik durumu flzerinde biLhassa durulacaktır. Bayan Gandi'nin, Pakistanla girlşılen savaşm başında kesılen ekonomik yardımın en kısa zamanda başJamasmı istıyeceği tah mın edılmektedır. Bu mesele Bayan Gandi'nin Mart ayında Washıngton'a yapacağı zıyaretı sırasm da goruşulecektı, fakat Hint Baş bakanı, Başkan Johnson'a bir mektup yazarak Hmt ekonomisinin o zamana kadar beklıyemiyeceğıni belırtmiştır. Humphıet çar şamba günü Yeni Delhiye gelecek ve uç gün kalacaktır. Hindistanm döviz azhğmdan do ğan ekonomik sıkıntüan yaygın kurakhk yüzünden daha da artBrüksel (a.a.) mıştır. Bu, çok miktarda gıda elçika'nın son 20 yıldan beri maddesi ithalâtına yol açmış, ba içinde bulunduğu en büyük si rajlardaki su seviyesinin düşmeyasi karısıklığı hâl için Kıral si hidroelektrik enerjisinin azalBaudouin'in eski Sosyalist Başbamasına srbep olmnştur. kanlanndan Achille Van Acker'i KAYASİTE DÜŞÜK seçeceğl tahmin edilmektedir. Mü Bir çok sanayi tesisi kapanmak savirliğe getirileceği umulan Van tehlıkesi ile karsı karşıyadır. BaAcker, Temsilciler Meclisi Başkazı tesisler °« 50 kapasıte ile çanıdır. lışmaktadır. Bu sebep yedek parlyi haber alan kaynaklar Kıralm ça yetersizliğidir. perşembe günü kabinenin dağılma Hmdistanda imalât azalmakta, sı üzerıne Acker'den siyası durufıyatlar yükselmekte, işsızhk artmu gözden geçırmesını ıstıyebılemaktadır. Dövız reservleri ise en ceğinı söylemektedırler. Bırçok dusuk durumundadır. kımse de kurulacak koalisyon'un Mart sonuna kadar Hindistan başına getirileceğini ileri sürmek yabancı ülkelerden, Dünya Banka tedır. Fransızca ve Holândaca ko <undan, Milletlerarası Para Fonun nuşan halk arasıltdakı ayrıhğı on dan aldığı borçlan kapatmak ilemek için en iyı çarenm koalısçin aşağı yukan 3 milyar Türk lijon hükumeti kurulması olduğu rası ödemek zorundadır. İçinde duşunulmektedir. bulunduğu ekonomik buhranı atSiyasi çevrelere gore, zahiri selatabilmek için Hindistan Dünya bebi sağlık sigortası konusu olan Bankasından ve Milletlerarası Pahukumet buhranının asıl scyebi ra Fonundan tekrar yardım alSosyalist Hristiyan olan eski Başmak için uçraşmaktadır. bakan Harmel'in iki rakip tarafın PLÂN TEHLİKEDE rian barış içinde beraberce yaşaDış yardımın emnıyete alınmaını sağiıyamamasıdiT. mış olması bu yıl başlıyacak dor en Acher B Ispanyado şimdi de bir A.D.D. lcaylıolclu Madrid (la.a.) * çinde sekiz kişi bulunan bir Amerikan nakliye uçağının kayıp ilân edilmesinden sonra, Sierra Nevada dağlarmın karadan ve havadan taranmasma baslanmıştır. C124 Globemaster tipindeki uçak önceki gece Seville yakınlanndaki Moron Amerikan Ispanyol üssünden hareket ettikten sonra beklenen saatte Cartagena'daki Javier hava alanına inmeyince, endışeye düşen yetkili makamJar ge ni^ çapta bir arama faaliyetine girismeye karar vermişlerdir. Kayıp uçak, bütün gün devam •den aramalara rağmen bulunama mıstır. Uçakta kayıp hidrojen bom basında kullanılacak bazı teknik tletler ile iki otobüı bulunmaktaydı. 125 kuruşa Ûcuı inşaat Demiri ancak Yüksek Plânlamanın kabul ve tasvip ettiği : duncu beş yılhk plânm tatbıkmi geri bırakmaktadır. Elde edeceklerı kârı dışan çıkarmama korkusu bazı dış yatırım yapmak istiyenlerı yeni Malıye Bakanmm sıyasetmı açıklıyacağı ay sonuna kadar yatırnn yapmaktan alıkoymaktadır Bayan Gandi dün akşam Parlâmento uyelerine, ulkenin ekonomik bakımdan guç bir durumla karşı karşıya oldugunu soylemiştır • WASHİNGTON «The Washington Star» gazetesine göre, Başkan Johnson, Amerika'nın eski Saygon Büyükelçisi General Maxwell Taylor'o merkez istihbarat teskilâtınm (C.Î.A.) ba şına getirmeyi tasarlamaktadır. • ROMA Eski Başbakan Aldo Moro, kendı Hnstiyan Demokrat Partısı ıçindeki hıziplerra arasını bulmaya çalışırken, dorduncü haftasına giren hukumet buhranının çözümü için ortada hıç bir belirti yoktur. Milll Eğıtım Bakanlığınca öğretmenlere, öçrencilere, velilere tavsıye edılen yol eösterici ve mesleğe yöneltici kitap: ÎLKOKULDAN ÜNİVERSİTE YE REHBER Bütun kıtapçılardan arayınız. Genel dağıtım: BATEŞ • ÎST. KÜTSALISYAN Avdınlar!.. Öğretmenlerî.. Ögrenciler!.. Okuyacağımz, Kütüphanenizde bulunacak aîtı.ciltlik Kurtulus Savaşımızın Modern Epopesi Kutsal İsyan yayınlandı... Kurtuluşumuzun saklı kalmıs taraflariyle gerçek hikâyesi... GENEL DAĞITIM : May Yayınları, Cağaloğlu, Atasaray 109 İstanbul F ı acı I 5 Lıradır Cumhuriyet 1630 Olümünden sonra tbni Kemal şu nazmı yazmıştır: 1710 K 1000 K 9 yuvarlak demır yerine Özel nervürtU «Az zaman içre çok iş etmiş idi Sâyesi olmuş idi âlemgîr Şemsi asrıdi, asr'da şemsin, Zıllı memdud olur, zamanı kaiir.» Yanl asnn güneşi idi, asır da (burada ikindi mânasına gelir) güneşin zamanı kısa, gölgesi uznndur. Bu bitti. tkincisi S a n 8ultan Selim™ buna sarhoş Sultan Selim de derler. Birincinin torunudur. Dedesinin v e babasının yanında sönük bir adamdı. Anası, Rus ashndan Hürrem Sultandır. Karısı da bir Yahudi odalık olan Nurbânu Sultandır. Yumusak bir adamdı. Müzife meraklı idi. Zamanında devleti gerçi Sokollu idare etmistir. Kıbn s adası da zamanında fethedilmiştir. Sokollu b a sefere taraftar değildi. Şimdi geliyor Üçünctt S e l i m . devrimci, medenî, asil rnhln bir adamdı. Lâkin talihsizdi. Bildiğinft gibi Alemdar vak'ası münasebetiyle zorbalar şehit ettilerTarihimizde «Selim» ler bu kadar. mı?.. Hayır sevgili okuyucular! Bir de aklı selim var. tsterseniz buna akıllı «Selim» deyiniz. Tarihte o pek kısa zamanlar «hüküm» sürmüştür. Ama pek kısa.. v e hep değisik ısimler altında.. onun için tarihte onun adını bulamazsınız, Saticce aklınızda tutunuz: Akıllı Selım. Yalnız bir kusuru vardır: Çok çekingendir. B. FELEK 9 I Çirimokos, AHna tehditlere boyun eğemez» dedi ATÎNA, unan Dışişleri Bakanı Çirimo kos, Türkiye istediği takdirde Kıbrıs meselesine banşçı bir hal yolu bulunabileceğini, fakat savaş tehditleri yüzünden Yunanistanm Kıbnsa ihanet edemiyeceğini ileri sürmüştür. Çırimıkos bu sozleri Dışişleri Bakanı İhsan Sabri ÇağlayangU'ln 7 Şubat günü Türkiye Senatosunda yaptığı konuşmayı yorumlarken söylemiştir. Çağlayangil, Kıbrıs dolayısiyle Yıınanistan ile Türkiye arasmda savaş ihtimalınden bahsetmiştir. Çırimikos dün gece, «Tkrkiye, savaş yahut İstanbuldaki Rumlann imha edümeleri tehditleri karşısında Yunanistanm Kıbrıs üzerindeki milli amaçlarına ihanet edeceğine inanıyorsa, yamlıyor» demiştir. %4Q / MÜHİM NOT . Y KULLANMAKLA * SAĞLANIR " Torçelih TASARRUFLU Sanayi Limited Şirketi ReklâmcUık (659) 1632 Beton çelıği IIIb TORÇELİK, Sanayi Bakanlığınca tescil ve ilân edilen 9934993610241 numaralı Avrupa Holding Şirketınin patentlerıne istinaden ımal olunmaktadrr. TORÇELİK 0 ŞAM Resmî bir kaynaktan öğrenildiğine göre, Surıye Dışişleri Bakanı Şam'dakı Amerikan Büyukelçilığıne bir pro testo notası göndermıştır. Bu no tada Amerikanın Israele yenı sıl&hlar göndermesi protesto eaıl •ıektedir. Büro : Tersane Cad. Kipman Han, Kat : 3 istanbul Tel. : 44 01 49 Fabrika : Kartal Yakacık yolu Taşocakları mevkiı ' 53 44 5]Ankara : İstanbul Cad. No. 17 10 60 13 HareUeı larıhı L,üks Kamara (Yemeklı) 4 500. Oidiş Saat Konlorlu tek yatakh » J.7U0. tstanbul : 18.3.966 11 0ü Konforlu 2 • 3 » » 3.100. îzmır 12.00 Turıstık A. » 2500^ 19.3 966 Iskenderun 15.00 Turıstik B. 21J566 2 100^ Dnnüs: Yatakh Mevkl (Yemeksız) 1500 Cıdde 12.4.966 24 00 Gidiş dönüş olan ücretlere dış harcamalar, dl Yembo 13 4 966 17.00 ğer v^rgiler v e ayak bastı parası dahildır. tskenderun 17.4.966 12.00 * 13.00 tzmır 19.4566 : 20.4 966 11.00 Utanbul'a Muracaat Denizyolları ve butun seyanat Acentelerı... tstanbul Telefon Îzmır Telefon Ankara l e l e l o n 27 11 54 44 02 07 22 674 11 54 81 27 28 28 27 11 60/39 N o t : Ücretler, tstanbul, tzmır ve Iskenderundan aynıdır... (Basm Denizcilik Bankasının Denizyolları TRABZON YOLCU VAPURU İLE GİDİMİZ HAC SEFERINE
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear