25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE DÖRT CUMHÜRtTET 9 Kasnn 1966 Aptestsiz namaza durdum günahlarımı affet Yarabbi! flTUTÜRK mıştım. Babam beni asker yapmak niyetinde değildi. Büyük kardeşim Mehmet Ali Kuleli Askeri Lisesine devam ediyordu. Ailemiz asker ocağına döndü. Bari sen sivil bayata atıl. Derdi. Babam 4 üncü ürduda Kurmay Başkanı idi. Fakat Saray tarafmdan mimlendiği için rütbesi bir türiü albaylıktan vukarıya çıkamamıştı. Galiba biraz da bundan dolayı beni as ker yapmak istemiyordn. Istanbulda Moda'daki Fransız Lisesine göndermege karar verdi. Erzincandan ayrılırken nasihatla bnlundu. Haşarılık yapmayacak, derslerime çalışacaktım. Ay rıca, büyük annemin sözünden dışarıya çıkraayacaktım. Büyük annem Ayşe Hanım, şehit Mü şir (Mareşal) Mehmet Ali Pasanın zevcesi idi. Bu muhterem kadın, kocasının şehit düşmüş olmasına rağmen ailenin bütün erkeklerini subay olarak görmek isterdi. Askerlik, şanlı ve seretli bir meslektir. Derdi. Babamın elini öperkcn, bilmem nasıl oldu, bir çocukluk ettitn. Agzımdan gayriihtîyari: Babacıgım, siz askerliği «evmi>or musunuz? Sorusu çıkı\erdi. Babamın yüzü bembeyaz oldu ve başını sür'atle başka tarafa doğru çevirdi. Belli ki yUzüme bakmak İstemiyordn. Döndügü zaman giizlerinin yaşlı olduğunu gördüm. Bilmiyerek, istemiyerek onu canevinden vurmustum. Anlıyordum ki, bütün kahırlanna ragmen o da bu mübarek askerlik meslegine âşıktı. Çok yıllar sonra, Ankara Millî Hükfimetinin Bayındırlık Bakanı iken bu olayı Mnstafa Kemal Paşaya da anlatmış: Fnat demişti, beni bir çocnk gibi aglattı. çıktım. Istidayı enistemle beraber hazırladık. Dofrnca Harb Okuluna geldik. Beni yakmdan ta nıyan Mektep Nazırı Ali Rıza Pasayı gördüm. Babam vaktiyle kendisini Kuleliye yazdırdığı ve bn suretle askeriy^e intisap ettiği için ailemize karsı saygısı vardı. Ailenizin bütün erkeklerl asker. elbet sen de asker olacaksın. Diyerek evrakımı hemen muameîeye koydu. Beni imtihan edecek olan beyetin başkanı Kurmay Albay Halepli Zeki Beye gönderdi. Bu zat, bilâbare Ordu Kumandanlığına ve Orgeneralliğe kadar yükselmiş olan meşhur Zeki Pasadır. Odasın» gittik. tmtihanlara derhal girip giremiyeceğimi sordn. Müi» bet cevap verdim, memnun oldu. Dedi ki: Endise edecek bir şey yok, Senden önce Galatasarayını ikmal etmis olan Muhtar ve Aziz Efendiler imtihana girdiler ve muvaffak oldular. Insaüab ten de olursun. Zeki Beyin bahsettiği Mnhtar! bilâhare çok yakından tanıdım. 31 Mart irtica olayı üzerine tatanbula gelen Hareket Ordnsunda bulunuyordu ve rütbesi Kurmay Binbası idi. Âsilerin kur şunn ile şehit oldu. Aziz'e gelince; Birinei Dünya Savaşında Arap Birlisini kurmak yolundaki faaliyetleriyle tanınan meşhur Mısırlı Aziz'dir. Son 7amanlara kadar Nâsır'ın akıl hocası ve Mısırın Moskova Büyükelçisi idi. Mayısın sonlanna dogrn baslayan imtihanlar, haziran ortalannda bitti. Başan kazandım ve 1899 yılı haziran ayinın sonlanna tesadüf eden bir Cuma günü Harbiyeli elbisesini giyerek okulnn Dahiliye Müdürtt Kalafat namiyle marnf Albav îbrahim Beyin huzuruna çıktım. Hâtıralarımın başında da yazdıgım gibi daha ilk gün mes'nt bir tesadüf beni Mnstafa Kemal Atatürk'le tanıştırdı ve bagdaştırdı. w Bu mübarek mesleği seviyordum leyin hamamda yıkanabilmek ve yahut aptest alabilmek için rnusluk başlarında saatleree sıra beklemek aornnda kalıyorlardı. Camide: Aptestsiz namaza durdnm, günahlarımı affet, Tarabbi! Diye dna eden talebe efendileri çok gördum. Bunun günahı elbette onlann olamazdı. Akşam yoklama boralan çal* maya başlamıştı. Ağabeyim bfo> den ayrıldı. Biz de havuz basındaki yerimizi aldık. Mnstafa Kemal Efendi, yine bazı şeyler sorn yordu. Yeni bir mübahaseye dalmıştık. Hazrr ol kumandasını bu yiizden isitemedim. tşitemediğiın için de enseme bir tokat yedim. Kendimi derhal topladım. Yoklamada üç defa: Padişahun çok yasa! Diye bağırdıktan sonra sınıflar sıra». fle camie gittiler. Mnstafa Kemal, o kalabalıkta elimden tnttu, mahcup bir eda ile: AifedersinJz, dedi. Daha 5nce söylemeyi unuttum. Hanrol kumandasında konuşmak kati su rette yasaktır. Fakat sana o tokadı ruran dahiliye kolağası kabaca hareket etti. İlk defa olduğu için seni ikaz edebilirdi. Üzülmeyiniz, ziyaıu yok. Cevabını verdim. Dahiliye kolağası Mustafa Efendi iri yarı bir subaydı. Mustafa Kemal, bu subayın ayı lâkabı ile anıldığını söy ledi. Sonra Selânik Mülkiye Rüstiyesinde Kaymak Hafız diye anılan öğretmenden nasıl dayak ye> diğini yana yakıla anlattı. Fakat dedi, kendisini çoktan affettim. Mülkiye Rüştiyesinden aynlmamda onun bu kaba ve insafsnc hareketi baslıcs rol oynamıştrr. Aziz ve Mübarek Askerlik mesleği Harb Oknlnndaki birinei t ü nüm, böylece gelip seçti. Kolaçası Ayı Mustafa Efendinin biraz, biraz degil oldukça siddetli tokadına rağmen memnun ve mes'uUum. Tat borasa ile soyunup yatafa girdigim zaman huznr içinde idim. Çünkü askerliği, bu aziz ve mübarek meslegi seviyor, çok seviyordnm. Hâtıralarımın diğer kısımlan na geçmeden önce, Harb Okn • lnna nasıl girdigimi kısaca hikâye etmek isterim. Bunlar, be nitn için tazeliçini hâlâ muhafaza eder. Bugün Ordnevi olan ve yollann açılması ile eski şeklini kaybeden Harbiye binasının önflnden geçerken aynı heyecam belki daha kuvvetle hissederim. Bazı cumartesi gflnleri saat on üçe doğru Şişli'deki otnrduğum apartımandan çıkarak Harbiyeye yürürüm. Sancak çekme törenini seyrederdim. Vzaktan selâma durnmm. O civarda oturanlar bu aksaçlı eski askeri tanırlar. 1*93 tarihinde Erzincanda Askerî Rüştiye tahsilimi tamamla GENERAL NACt ELDENİZ mesl olmnştn. O zamanki Harb Oknlanun mevcudu iki bini asıyordu. Bana makabil mektepte ancak yedi sekis su musluğu vardı. Talebelerin ve hattâ subayların hepsinin aptest alabilmesi zaman bakımından irakân•ızdı. Dahiliye sobaylan, talebeleri bilerek aptestsiz namaza götünnege raan olmaşlardı. Aneak kendilerine bir bakımdan hak vermek de lâzımdı. Çünkfi istisnaaız olarak her gün beş vakit cemaatle namaz kılmak için Padişahın iradesi vardı. Bu iradeye kimse karşı gelemezdi. Ben bütün bnnlan bir kaç Benim okula rirdifim bn ilk gün sonra öfrendim. Bazı taşgün, en ziyade dikkat nazarunı ralı mutaassıp arkadaslarımız, çeken şey, talebelerin aptestsiz derslerinden ve gece uyknların ve âdeta zorla namaza götürül dan fedakârhk yaparak sabah İSMAtL FAZIL PAŞA Abdestsiz namaz ALİ FETH BEY (OKYAR) Diçi Bond TAZM'td İLE CiUSAN üi AMA eie TMOS'A Garth MEKTU0U 12763 YIUK1 dim. Bn okuln 1899 da bitirdim. Babama derhal bir mektup yazdım. Fransız mektebine gitmeme ragmen askerliğe olan aşkımın azalmadıgını, eğer müsaade ederse, Harb Okulunun giriş imtihanlanna katılacagımı bildirdim. Fakat gelen cevapta eski karannın de|işmedi|ini teesürle öğrendim.Hayatımda ilk ve son defa olarak babamı dinlememeğe karar verdim. Asker olacaktım. Başka bir mesleği düşün mek bile istemiyordum. Nihayet Erzincan*dan Istanbul'a gel • enistemle beraber Tophane Miidim. Tophane Müşirinin yâveri şiri Zeki Pasanın Nişantaşıııdaolan teyzemin kocası Binbaşı ki konagnna gittik. Fakat buzuTevflk Beyin yardımı ile Sen runa ben yalnız çıktım. Orta Jozef Fransız Lisesine kaydedilboyln ve dolgunca bir zattı, arznmu kendisine söyledim. Baban, asker olmana müsaade ediyor mu? Diye sordn. Hayır, esasen bunun için kibar insanlarına o vakit böye Ider buznrunuza çıkmak zorunda kallerdl (çoğul). 9 Deprem sonucu dım. sarsılıp yarılan, Afrikada bağımsız Cevabını verdim. Zeki Paşa bir ülke. yabancı dil bilir, malfimatlı bir askerdi. Tabancı mekteplerde YUKARIDAN AŞAĞTYA: 1 «Aynntılariyle anlatılması tabsilini tamamlamıs olanların Harbiyeye ginneleri için yalnız zor» mânasına ik! söz. 2 Geliri kolaylık göstermekle kalmıyor, azaltn kimse taraflndan sıkılması tesvik ediyordn. Allah razı olgereken. bir yere seçilmek lstlyenln çoğunlukla toplaması gereken. 3 sun, aynı iyiligi benden de esirTersi «duşük kaliteli» dlr, vücudu gemedi. SINIF muzun et ve sinir kısmı. 4 Uzun Peki oğlnm, sen merak etca bir zaman parçası, doktorların ARKADAŞLARI me, ben babam iknaa çalışırım. ha«taları bayıltmak için kullandıkları Sen şimdi bir istida yaz, üst tamaddelerden. 5 Bir sıfat takısının tersi. cevrilince bir erkek adı bellrir. rafına kansma. İKTtBAS VB Pasanın huzumndan sevincle TERCÜME EDtLEMEZ H 3 4 3 6 7 8 9 B Bay** a<J«SOLDAN SAĞA: mı kıt ülkelerde \ Düny» dördüncüsü Ru« futbol insan onJan butakımı ile Moskova'da yaptığımız nunla arasa yine karşılasmad» onlarl bu tonuçl» yenbulamaz. Ruzey dik. 2 KUçük şpkllde zarar ve zl. Vietnam bu markadan uçaklar yana uğratma hareketinl yapan. 3 kullanıyor. 7 Yardım lsteme bağırtılarından, HitTersl çingeneleler zamamnda Almanyada iktidarda İSTANBUL lerin oynatarak olan partlnin adı. t Bir harfin 6.25 Açıhs « 3 0 GOnaydın reklâm 13.40 Radife Erten'derı okunusu, bir emir. her görevlinin Dünkü bnlmacanın para kazandıklarıdır, bir memle6.31 Türkuler geçldl 6.45 Konuş farkılar 14.00 Mikrofonda gençllk yapmak zonında bulunduğu. 5 Se halledOmlş fckll kette böyleleri çogalırsa düıen bozuma 6.50 Türküler geçidl 7 00 ciye ve k»rakter, Asyada bir göl. • 14.55 Kısa haberler 15.00 KaKöye haberler 7.0S Sabah melodicBir yerden ba?ka yere küçük bir lur, nota. 8 «BLrmi kepazeye çevipanış. ren» mânasına iki söz. 9 Yugo»leri 7.30 Haberler 7.45 İstanpencere aç!» «nlamına bir emir, para 16 55 Açıhs 17.00 Fehmi Ege buJda bugün 7J0 Stüdyo G'den yerine elden ele dolaşan değerU mek lavya'da bir sehir, lftiracıların suc. orkestrası 17.20 Yurdun «esl tup. 7 Hüstahsılln yaptıjı i», bir nızların yüzlerine sünnek lstedlk 7.55 Küçük ilânlar 8.00 Bu 17.50 Reklâm programları 19.00 edat. 8 Eski devrin çok nazik ve leri. «abah sizinie 8.01 Hafîf müzik Haberler 19 40 Stüdyo G'den Harb Okuluna giriş 789 RAKAMLI ay UIÇ OLMAZSA KUUANMAUVIZ BULMACA Tıffany Jones TIFFANY JONES 8.20 Muzaffer Birtan'dan jarkılar 8.40 Viyolonsel sololan 9.00 Biz bize 9.01 Sorunlarımız 9 1 5 Küçük orkestra 9.30 Cocuk bahçesi 9.45 Çocuk ansiklopedisi 9.50 Kardes okullar 10.00 Bizden size 10.01 Müzik kutusu 10.15 Ev kadını ile röporta] 10.25 Ev kadınının Türk müriğlnden istekleri 10 40 Arkası yarın 11.00 Kısa haberler 1105 Müzik knsağı 11.06 Sabah konseri 11.40 Çigan melodileri 12.00 Orhan Avsar orkestrası 12.15 Muallâ Mukadder'den şarkılar 12.30 İnci Çayırlı'dan şarkılar 12 43 Aziz Şensesten türküler 13.00 Haberler 13.20 Stüdyo G'den 13 30 Blr 19.55 Küçük Ilânlar 20.00 Mirac Kandill dolayısiyie Mevlit 21.30 Saz eserleri 21.35 Türk musikisi korosu 22.00 Reklâm programlan 22.45 Haberler 23 00 Radyo yaylılar tooluluğu 23^0 Oda müziği 24.00 Kapanıs. tST\NBUL İL RADYOSÜ 16.55 Açılış 17.00 Sizin Için 17 30 Küçük konser 18.00 tyi ak5amTar 18 30 Senfonik müzik 19 00 Çesitli melodiler 19 30 Aksam konsert 2015 Gençlerle bera. ber 21.00 Opera dünvası 21.45 Hafif müzik 22.00 Gece konserl 2100 Caz müziği 23.30 ÇesitH müzik 24.00 IHskotekten seçmeler 00 30 Hafif müzik ı.oo Kapanıs. A N K A R A 6 23 Açılıs 6 30 Günaydın 7.00 Koye haberler 7.05 Karışık çarkılar 7.30 Haberler 7 45 Hafif müzik 8 00 Ankara'da bugün 8 05 Her telden 8.40 Kıiçük ilânlar 8 45 Yıldız Ayhan'dan türküler 9 00 Sorunlarımız 9 20 Sabah konseri 9 35 Kısa haberler 9.40 Arkası yarm 10.00 Egitim radyosu 11.15 Çoçuk bahçesi 11.30 Konser saati 12.15 Kıbrıs eaati 12 25 Küçük İlânlar 12.30 Sarkılar v e oyun havalan 13.00 Haberler 13.20 Plâklar arasında 13 30 Reklâmlar 14 00 Çocuk bahçesi 14.15 Nurettin Dadaloğludan türküler 14.30 GUler Göksel. den şarkılar 14J0 Hafif müzik 15.00 Kısa haberler 15 03 Eğitim radyosu 15.55 Kısa haberler 16.00 Mikrofonda gençlık 1655 Kuçük ilânlar 17.00 Yurttan sesler 17.30 Mustafa Seğyasar'dan sarkılar 17.50 Reklâmlar 19.00 Haberler 19 40 Küçük ilânlar 19.45 Mi'nzzez Türüng'den türktiler 20.00 üvkudan »nce 20 05 Ziya Takkenften şarkılar 2055 24 saatin olayları 20 30 Mirac Kandili dolayısivle Mevlit 22 00 Saz eserleri 22.15 T.BMM. saati 22.35 Hafif müzik 22 45 Haberler 23 00 Konser salonundan 23.45 Gece yansına dogru 24 00 Kapanıs ANKARA İL RADYOSU 16.55 Açıhs " 0 0 SevUen vokal'iz melodiler 17 30 Piyano sololan 18.00 Hafif melodiler 18.30 Pivano sololan 19^0 Günün meîodilerl 20.00 Akşam konseri 21 00 Son haftaların eetrrdikleri 22 00 Gece konseri 22 30 ttalvadan müzik 23 00 Dünyanın dort bucağından 23.30 Gece yarısına doğru 24 00 Gece ve müzik 1.00 Kapanıs. NASIL BALLEütLECEK? Takandakl rakamh oalmseada adec* • tane aoabtaı (IpocoJ »• • tao* «ODIK rardıı B«l »lao U kareodı Içlne I deo t • kadar ayenD blreı rakam kovarak *e toplama carpcna çıkartma bölmc («aretleıiD* dlkkai ederek «otdan <ata »e mkandao asağıya bnlmacada gostertleo sonnçlan bulnnoa. Btraa »akttnbO alo imms bn» raktlnlrt hrne» cvdrmis nlormnnı ILANEN TEBLIGAT İLANEN TEBLIGAT 28.5.1962 tarihli 97112 sayılı DM. 1.145,96 lık döviz tahsis mektubuna ait ithalât hesabını 15 gün içinde kapatmanız ihtar olunur. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası A.Ş. İstanbul Kambiyo Şubesl (Basm: 22866) 13091 MallCOÇOğlU | konu ve resim: ^YHAN B Ş Ğ U | I KIZIL KULE AO L 19.2.1966 tarihli 94449 sayılı $. 2.513 lık döviz tahsis mektubuna ait ithalât hesabım 15 gün içinde kapatmanız ihtar olunur. Türkiye Cumhuriyet Merke» Bankası A.Ş. Istanbul Kambiyo Şnbesi (Basm: 22866) 13087 SEÎMRAN ALPASLAN HABİB ALİOĞLU 67 cÇabuk çabuk çabuk...» Yamak tutup tutup çekiyordu inecek olanları. Yine en arkaya Kır Abbas kaldı. Babashlar yardım ettiler. Oyleyken yamağın uzattığı kuzu tekerleğin altında tuz buz oluyordu az daha.. «Şu çüferler bir evdirirler ki!> dedi Kır Abbas. «Uçacak itoğlu itler!..» Babaslılar basıp gittiler. Tozun dumanm içinde torbasını sırtma taktı, şapkasını diizeltti, değneğini kuzusunu aldı, beklemenin önünde bir sandalyede güneşleyen Bekir ağaya bir selâm verdi, kasabaya doğru yürüdü. Yolun iki yanmda iğdeler koku yordu. Bahçelerde kirazlar, dutlar olmuştu. Güneş yükseliyordu. Kuzu ipini tartıyordu, meliyordu. Geniş yataklı çayın üstünden geçti Kır Abbas. Eski taş köprü her gün biraz daha aş/ımyordu. Askerlik şubesinin önünden yürüdü. Şubenin önünde bes on asker, saz çalan bir arkadaşlannm başma halkalanmışlardı. Sazdaki hava üzgündü, ağıda benziyordu. Yine bütün dükkânlar, bütün kahveler açıktı. Karakolun önünde yins baf|«dikli bir masa sandalye çıkartmı;, bacak bacak üstünde çay içiyordu. «(Tuh! Gördün mü şimdi? Kaldık mı ayazda? Hey gidi cahal Kır Abbas! Abbas Karta!'.) Birden adımlarını açtı Başındaki fötürü düzeltti Değneğını da ha sert vurdu yere: «(Asacaklar mı beni?1» dedi. «fHaa? Bavâ açar kapılarmı giderim kendım! fakir bavkurt Hangi kapıya varmak gereğtrse Hükumet konağmda ba? açık daa.»> sora sora bulunım Yüzümün alımemurlar, ya oturuyorlar, ya da Hamdi Beyin evi, eski yerınde nı mı alacaklar, haa?..)> masadan masaya gidip geliyorlar durup duruyordu. Kolaylıkla buldı. c (78.000 mâmir köy tuzmatla du. Kapımn tokmağını dövdü Barmda an gibi çalışıyor, anasını sa şındaki fötürü düzeltip bir daha Hükümet konağı bir taş yapı. tayım! Aralarında camgöz Omar dövdü. Merdivenleri an kovanı gıbı tşlibey, daha kimbilir kimler var!...)» yor «(Köylerde insan kalmamıs. «Geüyoruuum. geliyorum!.^ Cezaevinin duvarlannda iki sün Hamdi beyin karısı merdivenleri taşınmış anasını «atayım1 Kadasgü, iki tüfek.... tro oralara da uğramış heralda!> küpür küpür indi. Güldü Güçlükle bir yol bulup soBir berber, aynanın önünde bir Koca kapı açıldı. esnafın sakalını sabunluyordu cBuyur. ne istedin?» dedi kadın kuldu içeri Bir tenekeci bütün yaptıklannı Kır Abbas'a. Bir kapımn önünde beli tabankapıya, pencereye asmıştı. «Bir şey istemedim! Hamdi be calı. kışhk giysiler içinde bir ianÇarşı bir sessizlik içindeydi. yi göreceğim.» darma dikeliyordu. Yaklaştı: Köylüler, kasabalılar, ağır «dım«Kaymakamın kapısı hangısı oğ«Hamdi yok! Ankara'ya gıtti. larla girip çıkıyorlar, ortalarda ge Yarm gelecek.» Kapıyı da kapattı. lum?> ziniyorlardı. GSrünürlerde hıç Bir yanı yıkılmıştı. Elsiz ayak«Burası amca.> dedi iandarma. kadın yoktu. Çekilip alınmıslar sız kalmiîtı. Acaba şimdi köyün «Kaymakam yok yalnız. "''al.riratdı. yolunu tutsa da hemen. yarm yi çı bakıyor yerine.» ne mi gelseydi? Yanına Rıza'yı fi • Nere gitti oğlum kaymakam? •Esselâaâm...» dedi. Et göbek, kitabı kapadı, yüksek lân da alıp.« An» para harcayıp Ankara'ya mı?» buraya kadar gelmişti. Hiçbir yeçe bir yere koydu: •Pmarbaşı'na sürüldü, ços olucVâ'aleynââ!..» dedi, selâmı al re başvurmadan, kimseye sorma yor...» dan döner giderse harcadığı paradı. Bir şey anlamamıştı... «Bir kuzum var satıiık, efendi.» ya günah olurdu... •Çoktandır tahriratçı bakıyor ye«Kaea veriyorsun?» dedi «t göGeldiği yollardan çarsıya doğru rine. Ne söyleyeceksen ona söyiebek, kuzuya bakmadan. yürüdü. Değneğini tajlara vura sen olur.» «Olup olacagı bir kuru, bak vura wwln}n yanma (Arkan kaplumbağalar
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear