Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3 Kasım 1966 CDMHUB&CT SAHİFE BEŞ Altın ve üü gümüş modası İstanbulda Neclâ SEYHUN Tepeden tırnağa altın ve gümüş • suyuna batmış bir kadın!.. 2000 yılınuı kadını... Cüretkâr, cazip ve yeniî.. Altm küpler, altın elbise, altın çoraplar, altm pabuçlar, kısacık etekler... Ama defile önce uzun, upuzun etekler]e başladı. Selma Güneri açtı defıleyi. Sırtında «Diorissimo» adını taşıyan yeşil, sıyah, beyaz kareli bir palto, ayakta yeşil botlar, saçlar omuzlarında... Muallâ'nm gozde yılduı, gözde mankeni... Dior'un Rus modasmdan mülhem bu kaput tarzı modeli, beldc palaska biçirai bir kemerle sıkıhyor. Etek dizkapağından bir kanş asağıda!.. Sonra gene Dior'dan bir palto, sonra Yves SaintLaurent'dan bir tayyor, Cardin'den bir robmanto... Modeller ve modeller... Ünlü terzilerin en orijinal kıyafetlerinden bir kokteyl... Renkli, çarpıcı, başdondurücü!.. Estergon Kalesi su lınsı durak... Yılmaz CETİNER • ki yüz vıllık çmar ağacının I sltında oturan Rus askeri, elleri arasında tnttnğn akordiyondan tatlı nağmeler çıkartıyor... Karşısında, daha doğrnsn hemen dizleri dibinde otnran dilber Macar kızı ise, başını onun dizlerine dayamıs sanki başka âlemlerde yolcnluk yapıyordu!.. îrili ufakh ağaçların arasında hep askerler vardı... Öğretmenlerin nezaretinde, ilkokul çocukları kale duvarları ve merdivenlerin üzermde cambaz maharetiyle dolasırken, bir yandan da öpüşen çiftlere gizlice bakmaktan kendilerini alamıyorlardı... Esterçon'da .. Estergon kalesindeydim Tamir edilen duvarların üzerinden, Tuna'nın karsı sahiline bakınca Çekoslovakya ovalan bütün zenginligiyle görülüyordu .. İki yakayı birlestiren muazzam bir demir köpriinün yansı, son Dünya Savası sırasında yıkılmış ve nedense halâ onanlmanustı! V iliselerin ve diğer eski binaların yüksekliği Tuna Nehri kenarında yemyeşil ve ağaçlann bol olduğu kısım, Veziriâzam Lala Mehmet P^şanın 1605 yılmda ordugâhını kurduğu ve etrafındakilere: Estergon yine bizim olacak diy kükrediği yerdi... Bu tarihî kale ilk olarak 1543 yılmda Kanunî Sultan Süleyman tarafından Osmanlı hudutları içine alınmıştı. Budinden sonra, kuzey istikametinde ileıüiyen Türk ordulan Estergon önlerine geldiği zaman burası mamür bir şehir halinde idi... Bakınız C»lâlzade Mustafa Çelebi o günkü Estergon'u nasıl anlatıyor: «Bn kale Tuna nehri kenarında idi. Bunun bir iç hisarı olduİrn sribî, etrafında da bir çok yüksek kiliseler dahi vardır. Bu kiliselerin inşasında yüksok bir mimarî kndreti göıe çarpar. Camlan hep yaldularla süslenmi? ve cemin kısmı mermerle döşenmişti. üst kalenin yan yüksekçe olmasından dolayı, oranın su ihtiyacı Tuna üzerine kurulan sn dolaplan vasıtasiyle temin edilmistij ŞU BİZİM RUMELI CANLI RENKLER Selma Güneri, PeriHan. Nebahat Çehre, Tülin Okan ve Aylâ Aksoy'un takdim ettıkleri bu karma koleksiyon Paris modasının renklerini taşıyor. Neşeli, canlı, parlak... Ateş kırmızıları, portakal sarıları, pembeler, maviler, morlar... Kış, gri ve siyahın hâkim olduğu karanhk yüzunü kaybediyor 196667 sezonunda. Bu karma koleksiyonda bunu apaçık görmek kabil ÇİVİ YILI Yılın özelliği çiviler Muallâ'nm defile•inde bol bol kullanılmıs. Bu modanm yaratıcısı Yves SaintLaurent'dan nefis modeller var. Üstu altm çivilerle süslü kahverengi spor deri tayyörler, mor siyah fante7İ elbiselerin üzerinde pırıl pınl çiviler. Son derece sade kıyafetlerin tek susü bu. Ama gerçekten enteresan ve göz alıcı. Hayko bu modaya uygun, üstü çivili orijinal iskarpinler yapmış. Defilenin bir özelliği de manto, tayyor ve gündüz elbiseleri ile giyilen altın ve gümuş lâme pabuçlar. Biriki Dior paltosunun dısında etekler kısa. Ama öyle mübalâğalı Feraud tarzı etekler değil bunlar. Diz kapaklarının biraz üstünde, giyilebilir, kıvrak şeyler. Mantolarda asker yakalar, çift sıra dikişler, martengaller var. Martengaller yüksek konmuş. Bazı mantoların yırtmaçları tırtta martengale kadar uzanıyor. Tayyor ve mantolarda vizoa yakalar kıyafetlere zengm ve sıcak bir görunüs katıyor. Mantolarda düşük kemerler, apoletler, dore düğmeler de yeni moda mevsimi Tülün Okan dore dokunuşlu kolsnz sade bir elbise ve spor bir manto takdim ediyor nin özelliklerinden. Elbiseler hemen daima kolsuz ve yakasi7. Gece kıyafetlerinde sırtta zaman zaman iri fiyonglarla süslü orijinal dekolteler var. Sonra Dior'un taşlı düğmelerle tutturulmuş enteresan «reglan dekolteleri» uzun kollarda dirsekten aşağı açılan yırtmaçlar... Sonra, işleme. isleme ve isleme... Gece elbiselerinde bir isleme saltanatı var. Yol yol, etek kenarında band halinde, dekolte yaka çevresinde, kol kenarında işlemeler. Yakut serpme veya baştan aşagı şıkır şıkır.. Rengârenk pullar, taslar, boncuklar... Nebahat Çehre dikislerle süslü pratik sade bir manto ile ve Estergon kalesinin bemen yanıbaşmda sonradan bu küçük kilise yapılmıştı. 9 ağustos 1543 de şehrin teslim muamelesi tamamlanınca Padişah Estergonu gezdi ve sonra cami haline getirilen büyük kilisede cuma namazını kıldı... müstü... Zığetvar Beylerbeyi Tiryaki Hasan Paşa hemen arkadan yardıma yetişmişti ama, Estergon kalesi Avusturyalılann eline geçmişti... una kıyılanmn bu muhtesem kalesi 10 yıl Avusturyalıların hâkimiyeti altında yaşadı... Ma caristanm Osmanlı himayesinde ol masına rağmen Estergon Avusturyalılarm elindeydi. Yapılan müzakereler hiç bir tesir göstermiyordu... Nihayet devrin hükümdan 1. Ahmet, Veziriâzam Lala Mehmet Paşayı Estergon kalesini ele geçırflJeye meaföf" etti. • • 3tT AğusfftsÎ9B de Osmanlı ordusu ile Estergon kapısına dayanan Lala Mehmet Paşa karşısında Macarları, Avusturyalılan ve nihayet bütün Hırısüyan kuvvetlerini bulmuştu... Estergonun karşısında Ciğerdelen ve Aziz To mas kaleleri vardı ki bunlar erzak ve silâh deposuydu. Veziriâzam; Bosna Beylerbeyi Hüsrev Bey ile Budin Beylerbeyi Mustafa Paşayı bu iki kaleyt her ne pahasına olursa olsun ele geçirmekle vazifelendirmişti. Ve sonra kendisi de yalınkılıç savaşa katılıp askerle beraber en ön saflarda kahramanca dövüşmüştü .. Bundan sonra; 1605 don 1683 e kadar Estergon yine Osmanlı hakimiyeüne girdi... Ve TürklüğünU ondan sonrald asırlaıda da unutturmadı... ir zamanlar Osmanlı askerlerinin nöbet bekledigi kuleler.. 7 kırala saray olan kalenin içindeki geniş odalar, salonlar hep si onanlmış, ziyaretçilere açılmıs tı.. Hele mehtapta, akasya kokulan arasında pırıl pırıl yanan Tunaya, Estergondan bakınca müthiş bir manzarayla karşılaşıyorsunuz. Nehir burada duru, dupduruydu. >«V4açlar, çioekler ve 4 « bütün yeştHikhr ayn bir güzellileiı ve bir duygulu hava veriyordu Estergondaki Tunaya!Ve insan gayri ihtiyarl asırlardır dilden düşmiyen meşhur türküvü hatırlıyordu: Esterfon kalesi sn bası durak. Kemirir gönlümü bir sinsi fırak Gönül var peşinde, var ondan ırak Akma! Tuna akma! Ben hlr dertlhim Yar peşinden koşar kara bahtlıvım. İÇİLECEK ve MODELLER Defilenin spikeri Erkan Yolaç. Ates alı nefis bir mantoyu «îçilecek manto» diye takdim etti. Modelin adı: «Campari». Sonra bir başka «hızlı» model: «Jaguar>. Siyah uzun kollu, üstü çivilerle suslü bir elbise. Pembe lâme brokardan ceketinin yakası vizonlu bir takım da Jacques Brel'in ünlü şarkısmm adını taşıyor: «Beni terketme...» Ama davetlileri en çok hayale sürükleyen beyaz satenden bir gece elbisesi oldu. «Aşkmuzın ilk günleri..». Beli kırmızı beyaz taşlarla, boncuklarla, pullarla işli. Üstunde yakası ve kol kapakları vizondan kısa bir ceket. Davetlileri bu kadar saran modelin guzelliği miydi, yoksa ismi mi? Bilinmez. . ,. j.,1. , s j, Bana, alkışlara, iç çekislere, hayranlık kadar hâtıralar da karıştı gibi geldi. JI ııııııımıııımıııınıııım<ı<ıııımımııı ııımıııııımımımııınıııııııııııııımıımmıııımımııııımıitt p o m y l r f jRtlüriTId3. D. Bakır Z. Gökalp Lisesinde okuyan kardeşimin lise pansiyonuna bu sene tekrar kaydınm yapılması için 6 eylulde pederimin lise müdürlüğüne verdiği dilekçe kabul edilmiş ve pansiyon için sıra numarası da verilmişti. Ancak pan siyon parasmın kayıt müddetinin sona ermesinden sonra alınacağı ayrıca bildirilmişti. Pederim. oyuna gelmekten endlse ettiğinden 14 eylulde parayı telgraf havalesi ile lise müdürlüğüne üç aylık ilk devre taksitinin tamamını yollamış ve para liseye yetişmişti. Okulların açılması üzerine liseye giden kardeşim, yerini başkasının işgâl ettiğini görünce lise müdürüne durumu anlatmıştır. Lise müdü rü, yerin dolduğunu, bu liseye yal nız D. Bakır ve kazalarından gelenlerin okuyabileceklerini. civar il talebelerinin bu lisede okuyamı yacaklarını, bu hususta Bakanlık emrinin bulunduğunu, pansiyona ise önce memur ve öğretmen çocuk larmm almdığını söylemiştir. Böy lesine acaip bir sahneye yedi sene evvel ben de Iskenderun Lisesinde karşılaşmıştım. Z. Gökalp Lisesi Müdürünün bu hareketi ile kardeşimin yerine tor pilli birisinin müracaatı üzerine açıkta kalmasın diye pederimle yap tığı akti tnuameleyi tek tarafiı ve Maarif Vekiline soruyorum keyfi olarak ihlal etmis, kardeşimin dışanda perişan bir halde kal masına sebebiyet vermiştir. Kardeşimin kim ve nereli olduğunu lise müdürünün hışmına uğramaması için maalesef açıklayamı yacağım. Lise müdürü. yalanlarını örtbas etmek için tekzip cihetine kalkışmasın ve her erkek gibi yap tığı kabahati erkekçe itiraf etmeli ve baskasma da bu çeşit muamelelerde bulunmamalıdır. Şimdi Maarif Vekiline soruyorum: 1 D. Bakır Z. Gökalp Lisesinde yalnız D. Bakır'hlar okuyabile cek, diğer ülerden olanlar okuyamıyacaktır şeklinde bir emirlerinız mevcut mudur? 2 Lise pansiyonuna öğretmen ve memur çocuklannuıtercihenalınacaklarına dair bir tâmiminiz var mıdır? 3 Daha önceki yıllarda aynı pansiyonda kalan ve pansiyon disiplinini ihlâl etmiyen bir talebeyl aldatarak pansiyona yerine torpıllî birisini alan böylesine bir tnüdüre ne demeli?. Imza mahfuz Gumhuriyet Gazetesip Yazı İşleri Müdiirlü| ğüne İslanbul | Gazetenizin 1810966 günlü ü nüshasında Cumhuriyet'e Mek ^ tuplar sütununda «Ataköy III. ~ kısım lâğım suları plâja akıtıl £ maktadır» başlıklı yazının haki •; kate uymadığını belirtm'k iste = riz. Ataköy III. mahalle ve Ataköy 5 dahilindeki bütün iskân ünitele Ş rinin pis suları ile yağmur sula = rı, memleketimizde yegâne mev; cut tasfiye tesisinde temizlendık ^ ten sonra bertaraf edilmektedir. S Tasfiye tesisleri, ulusîararası S bir konkurla ilmi esaslara göre Ş hazırlanmış projeye müsteniden Ş insa edilmis oîup, Türkiv^de ilk S defa kurulmus ve muvaffak ol S mus bir tesistir. Ş III. cü mahallenin pis sulan = nın dereye veya baska bir açık ~ mahalle verilmesi mevzuubahis 5 olmayıp, belediyenin tasvibi ile = tasfive tesislerine bağlanmış S tır. Bu durumda adı geçen dere ^ nin Ataköyde Bankamızca insa Ş ettirilen mahalle kanalizasvonla ^ rı il» pislendiği varit değildir. 3 Ancak. mahallelerimiz haricin Ş deki durumdan da bir maluma • ZZ tımız bulunmamaktadır. 3 Bilgi almmasmı rica ederiz TÜRKtTE EMtAK KREDÎ 5 BANKASI A.O. = Genel Müdürlü|ü = ADANA. (a.a.) Adana Ticaret ve Sanayi Odasından. Adana mençeli pamuğun. Brüksel Anvers ve Gand piyasalarında, bir düşme kay deHildiği açıklanmıştır. Öfrenildiğine göre. 17 ekim 1966 larihindeki piyasa durumunda, CifAnvers \eya Gand kilo fiatı 31,81 Belçika frangı olan Çukurova men seli pamuk. 24 ekim 1966 tarihinde 26.K7 franga kadar düşmüştür. Öte yandan, Meksika Matamaros Birleşik Amerika pamuk fiatlarmda ise. bir yükselme göze çarp maktadır. Bu fiatlann geçici olduğu ve kı sa zamanda piyasanm istikrara ka vusacağı Brüksel Ticaret Müşavir liğinden Adana Ticaret Sanayi Oda sına gelen bir yazıda belirtilmek tedir. DlT D > diişme kaydedildi stergon, tam 48 yıl Osmanlılarm elinde kaldı. 4 ağustos 1595 yılmda adına Türküler söylenen bu kale Avustnryalılann ellne geçti... Gaflete dıişen kumandanlar yüzünden... Avusturya ordulan miitemadiyen şehre hücum ediyor, buraya tekrar hâkim olmayı bir prestij meselesi sayıyorlardı. Kale kumandanı KoraS^m PasB.zâde Mehmet Paşa •feoftadrnir askerdi. Aynı zamanda [ nun kat'î muhasarast 29 tem idaresizdi de!.. 4 gün arka arkaya muz 1543 yılında başladı... devam eden çarpısmalar sırasında, Ve çok şiddetli geçen savaş sı cesaretlenmek için içkl içen paşa, rasında, muhtelif milletlere men sarhoş olmuş ve aünın üzerinde kusup seçme askerlerin savunduğu sarak, bir yandan da emirler verkale, once müthiş bir sekilde meye başlanuştı. Halbuki çok nâzik bombardıman edildi... Sonra bu top bir durum vardı ortada... atesine Tunadaki Osmanlı donan Hemen yürüsünler:.. ması da katıldı. Fakat her şeye rağ Paşa böyle söylüyordu ama, yümen Estergon kalesi düşmüyor ve rümenin zaraanı gelmemişti henüz .. Türkler büyük zayiat veriyorlar Nitekim bu emri alan askerler pedı... rişan vaziyette düşman karşısında Muhasaranın ilk günlerinden iö ezilmişler, kaçmaktan başka çare baren kendilerine yapılan teslim ol bulamamışlardı. ma teklifini reddeden müdafiler bir Koca Sinan Paşazâde Mehmet Pa çok yerleri yıkılan surlardan artık şa da neticede Budine geri gitmiş, hayır kalmadığını görünce Sultan bir kısım askeri kalede bırakıp ken Süleymandan .Amam dilediler... dı canmı kurtarma derdine düş E T B YARIN: EĞER KALESİ... Kirkor'un mırasını kim alacak? ehrimiz 5. A|ır Ceza Mshkemesinde olan «Bes nıilyon liralık tereke volsuzlu^ı» dâvâsıyle ılgilı olarak ş;.7etemize bir açıklama eönderen Hrıpsima'nın avukatı, Kirkor Artinyan'ın karısı gibi eözüken Areksinın. gerçekte başka bir Kirkorun kansı oldugunu itidia etmektedir. Avukatın bu konudakı ıddıası sudur: «1950 yılında bekâr ölen mil yoner Kirkor Artinyanın vanın da hizmetçi olarak çahşan ve 1916 yılında Kirkor Lingovan ısimli bir sahısla Knmkapı Erme ni Kilisesinde evlenmis bulunan Areksi isimli kadın. bizmetçısi olduğu Kirkor Artinyanın serve tine sahip olabilmek için. Kilisenin nikâh kavdını bâzi papaı larla anlasmak ve kocasımn îsira benzerlitinden istifade etmek sn retiyle tahrif ettirmistir. Ş ffttZ€te ÇreV yüzünden kapanıyor İZMİR DP devrinde basın camiasmda en serefli mücadeleyi ya pan 27 Mayıs devriminden sonra da toplu sözleşme düzeninin kurul masında neşriyatı ile büyük çaba gösteren Demokrat îzmir Gazetesi beden ve kol işçilerinin giriştiği grev yüzünden kapanma tehlikesi ile karşı karşıya gelmiştir. Gazetenin sahibi fikir işçilerine gazeteyi kapayacağını dün bildirmiş, ihbar ve kıdem tazminatlannm da verilecegini söylemiştir. Ga zetede gdrevli fikir işçileri önceki gün ve dün kol ve beden işçileri temsilcileriyle görüşme yaparak grevcileri işveren ile anlaştırma yolu aramışlar, fakat yaptıkları arabulucululrta muvaffak olamamışla'''ır. BOZBEYLİ «ANAYASA DİYOR Kİ,. FOTOĞRAF SERGİSİNİ GEZDİ Millet Medisı Başkanı Ferruh Bozbeyli, arkadaşımız Fikret Otyam'ın Doğuş galerisinde açtığı «Anyasa diyor ki» fotoğraf sergısini gezmiş ve sanatçıyı kutlamıştu. Altl a nnda Anayasa ınaddeleri yazılı fotoğraflan tek tek inceliyen Bozbeyli, özelHkle, Medis Genel Kurul salonunu pek az milletvekilleriyle gösteren ve altında Anayasanın 67. maddesi: «Millet Meclisi genel oyla seçilen dört yüz elli milletvekilinden kuruludur» yazısı bulunan fotoğrafa uzun süre bakmış, Otyam'a «Sizi bir kere daha kutlarım» demiştir. Millet Meclisi Başkanı Ferruh Bozbeyli, sergiden ayrüırken deftere şunları yaznugtır: «Mutlu Türkiye idealine gönül verenler, Sayın Otyam'ın sergisini behemahal görmelidirler. Anayasamızın tatbikatı, şüphesiz bunlar değildir, ama Anayasamızın dedikleri arasında yapamadıklarımız da, bu serşide gösterilenlerden daha çoktur.» Sergi; gördügü Ugi üzerine 8 Kasım akşamına kadar tızatılmıştır. Sayın Süleyman DemireFe = Lions Kulübü = Mason mu? E ™ ^ ^ ^ ~ E: Ei ^ ^ Aksaray trafiğî j Gazetenizin 5.10.1966 tarihli • = nüshasında çıkan «Aksaray tra j fiği ferahlar» başlıklı yazı, ilgi • zj E liler tarafından incelenmistir. • • 3 Horhor caddesinin Vatan cad | ş desine bağlantısı tetkik edildi • \ Ş j= ğinde. mezkur caddenin Vatan i IT caddesine bağlantısı, şehircilik j E trafiğl yönünden mahzurlu gö | 5 rülmüs olup, 150.000 metre ile : =; ride Sofular caddesinin Vatan | Ş caddesine bağlantı kavsağı bu i jŞ lunmaktadır. ] Horhor caddesınden gelen va | = sıtalar, Simitçı Şakır sokağını i E takiben Sofular fcavşagından Va; 5 tan caddesine çıkmaktadırlar.» • S BasınTayın ve Turirrn : Müdürü : rıllllllllllllllllllllllimilIIIIIIIIMIIllllllllllHlllllllllllllllllllllllllllllllimillllllllllllllllllllllllllllllllllillllllillf. ^Ben Hseyi bitirmiş, fakat şu ana kadar hiç bir üniversiteye girememiş binlerce öğrenciden bir tanesiyim. Durumu benim gibi o!an birçok arkadaşımlda aynı düşüncelere sahibiz. Bütün suçumuz istediğiKonya Müftüsü Tahır Büyük miz bir dalda yüksek eğitim yapkörükçü ılımızde büyük çapta mak ve devlete, millete faydalı ol bir polemik açtı Konva Beledi mak. Ama bizim sahit> olduğumuz ye Başkanı Ahmet Hilmı Nalça puanla tercih ettiSimiz üniversitecı tarafından Konva Torrenee sa lere girmemiz imkânsızmış. Oysa lonlannda açılan Lions Kulübü bu puanlarımız tercih dı?ı birçok durumda da nün bir mason tesekkülü oldu yeri tutmaktadır. Bu cevap ise şu: ilgililerin bize verdiği ğunu çeşıtlı gazetelerde ilân e Tereih dışı hiç bir üniversiteye pudip duruyor. Oysa bu kulübün anm tutsa dahi dilekçe verip girRotary Kulübü gibi insanhk sev mek usuiü kalkmıştır. gisıni işleyen ve msanlar arasınBütün vaziyet bundan ibaret 1daki dayanışmayı kuvvetlendi ken. sizin gazetelere vermis olduren bir kuruluş Olduğu anlasıl ğumuz beyanatlar ise bizleri sevin maktadır. Hal böyleyken Diya dirdi. «Hic bir lise mezunu açıkta net Isleri Kanun ve tüzüklerini kalmıyacaktır. Her üniversitenin ıhlâl ile kendi dini görevini aşa ak^am bölümü açılacaktır.. v.ı. rak Konya'da halkı tahrik etAma şu âna kadar bu sözlerl ger mek suretiyle şahsi nüfuz sağ çekleyici hiç bir çahşmanm yapıllama çabasma düşmüştür. Bu mamış olmasi bizim gibilerin ümit gün çesitli nedenlerle birçok lerini gittikçe kırmaktadır. Üaiveryurttaşa «Komünist» ve «Mason» sitelerin bir kısmı öğrenime «çıldamgasını vurarak özellikle A mıs. diğerleri ise 1 kasımda açılanadoluda ülkücü insanları yıp caktır. Beyanat vermek oldukça ratmaya çalışanların bu hare kolay olmasına rağmen bunu gerketleriyle ne gibi bir sonuç sağ çekleştirmekte o nisbette zordur. lamak istedikleri bizce meçhulİ5te bu duruma bir çözüm volu dür. bulacağınızı tahmin ediyoruz JlKonya Müftüsünün bu olum gililerle temasa geçip kısa zamansuz tutumu şehrimizde büyük bir da iyi haberler ulaştıracağımızdan eminiz. üzüntü vesilesi olmuştur. Üniversiteye giremiyenler Tnrhan OKÇTJGtL adına: Bülent öğretmpn Konva ELÂZIG Şehrimizde Y.S E. Müdürlüğünde çahşan personelin bir kısmı iki aydır maaşlannı alamamışlardır. Maaşlarını alamıyan memurlann maddi durumları güç leşmiş, borçlu olduklan esnafa karsı müşkül durumda kalmışlardır. Maaş ve çocuk zammı alamadılar ANKARA, (a.a.) İçişleri Bakam Dr. Faruk Sükan, illerdeki plân uygulaması, koordinasyon isleri ve diğer önemli konularda, valiler taraiından Bakanlıklara yazılan ve acele cevaplandınlması KASIM 3 • RECEP 20 gereken yazılar ile takibi icap eden işler için îçişleri Bakanlığında merkezde kurulan «Valiler Bürosu» nun çalışmalan hakkında bir genelge yayınlamıştır. İçişleri Bakanı Dr. Sükan'ın o li diğer konularda valilerce O a valıliklere gönderdiği genelge takdir olunacak işler hakçnyledir : kında, ilgili Bakanlıklar veV. 6.31|11.57|n.45|7.03|18.36| 4.53 >a tüzel kisiliği haiz genel lllerden plân uygulaması, E. 1.26| 6.53J g.ÎOIV.OOI 1.33J11.47 müdürlüklere yazılan ve çakoordinasyon işleri ve önembuk bitirilmesine lüzum görülen yazılann izlenip sonuçlandınlması amaciyle, Bakanlıkta özel bir «Valiler Bürosu» knralmnstnr. Biiçi edinilmesini, kurulan Merkez reşkılâtmda çalıstınlmak üzere tüzumu Kadar büronun basarı sağlaması için tnşaat ve Makine Yüksek Mütıendisi veya MUhendisleri alıizlenmesine lürnm ve ihtiyaç nacaktır. sörülen islerle yazılann setstekülerln Genel Müdürlügümüze miiracaatlan rlca cilmesinin takdirinde vali arolunur. kadaslarımm dikkat ve îtina ET ve BAUK KURDl>nj Genel Müdürlügü çöstermelerini ve gereginin (Basın 22394 A. 14180/12857) bu volda yapılmasını rics ederim. İçişleri Bakanlığında Valiler Bürosu kuruldu Memlcket Dısmda Parası Olanlara Müjde : Tam bu emniyet ve gizlilik çerçevesi içinde en iyi işletme imkânları. Mütemmim malumat için: Murat Salahor Investmentberater, 221 Frankfnrt/M. Almanya. Heddernheimerstr. 1 « Cumhuriyet 12877 TOKAT DEFTERDARLIĞIISDAJS Topraksu Araştırma İstasyon Müdürlüğünde mevcut 0,73/44 vasıflı 36 ton sert buğday beher kilosu 85 kuruştan tutan 30600 lira muhammen bedel üzerinden kapab zarf usulü Ue satışa çıkanlmışör. Dıale 9/11/1966 çarşamba günü saat 15,30 da Defterdarlıkta lera olunacaktır Muvakkat teminatı 2295 lira olup nakliyesi alıcıya aittiı Taliplerin 2490 sayılı kanunun 32 nci maddesine uygun şekilde hazırlayacaklan teîdif mektuplannı en geç ihale saatinden bir saat evveline k?daı Komisyona vermelerı şarttır Buğday nümunesi ile şsrtname her gün Millî Einlâk Şefliğinde görülebilir. Telle müracaatlar ve postada gecikmeler nazara alınmaz (Basın 22037 A. 13900/12858) Mühendis Alınacaktır