Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAHİFE DÖRT CUMHURİTET 26 Kasım 1966 Y1K1US1N ENKAZ1 ALT1NDA TÜRKLER EZILECEK1 21 Rnmelide Bnlgaristan, Sırbistan, Avastnry» • Macaristan, Karadag ve Yunanistan ile çevrilmistik. Halbuki bn devletlere bağlı aynı ırktan aıınlıklar, bn kıt'a üzerinde yasıyorlardı. Bütün bunlar, Rnmeli ülketniıden bi rer parça toprak daha kopararak o devletlerle birlesraekte ravret gosteriyorlar, acele ediyorlardı. Osmanlı Imparatorlnğunun, sadakatine dayandıgı ve güvendifi tek unsur, Türklerdi. Bnnlar da devleti ayakta tntabilmek için sayısız harblere girmişler ve insanca büyük kayıblara uğramıslardı. Rahatça ziraat yapamadıklan için de fakir düsmüslerdi. Servet, diğer milletlerin elinde idi. Türk olmıyan roüslüman halka da ki bunların çogunluğunu Arablar teskil edi yordu düşman devletlfr müslüman olarak ırk ve ayırma ruhnna aşılıyorlardı. Dış duruma gelince: Büyük devletler, Osmanlı lmparatorlnğunu pay • laşma£a çoktan karar vermişlerdi. Flânlannı tatbik için kendileri için en müsait zamanı bekliyorlardı. Bannn tatbikatında yine ezilecek ve haklanndan mahrnm edilecekler, Türkler olacaklardı. Meşrutiyetin flâmndan sonra karşı karşıya kalacaği bunca önetnl! meseleler hakkında İttihat ve Terakki Genel Merkezinde mut lak bir kayıtsızlık hüküm süriiyordu. Halbuki rejira değişikliğinde ve ihtilil sonrasmda kararlı, programlı ve kuvvetli liderleri olmazsa, bu rejim değişikliği sonucu, vs anarsiye veya istibdada gicak bir konferansta müliyet çoğunluğu prensipine dayanılarak Osmanlı Rumeli kıtasınm Doğu ve Batı Trakradan başka kısımlan yukarıda adları geçen devletlere bırakılacaktı. Arnavutluk bağunsız olacak, Bosna Hersek Sır bistanla Avusturya • Macaristan arasında âdilâne bir surette taksim edilecekti. Anadolu sahillerine yakın olan adalar yeni Türkiye devletinde kalacak; diğerleri Yunanistana verilecekti. Güney hudutlanmız Hatay, Halep ve Mu sul vüâyetlerini içine alacak, diğerleri Araplara terkedilecekti. Anadolunun doğu ve doğu kuzeyinde bir değişiklik olmıyacaktı. Teni Türkiye içinde kalacak oEDİRNE lan Rum, Bulgar ve Sırp azınlıkdilmls olacaktı. Sultan İklncl Ablip perişan olmak mı, yokss ço lan dışanda kalan Türklerle mü dühamid, Meşrutiyetçilere her şeğunluğu Türk olan milİJ bir sınıbadele edilecekti. yi veniden kurulmava ve düzeltil ra çekilerek burasmı mı savunEğer Mesnıtiyetten sonra, Musmeye mubtaç bir tmparatorluk mak daha doğru ve hayırlı olatafa Kemalin ileri sürdüğfi bu podevredecekti. cak? Ben, selâmetin ikinci fikrin Iitika takip edilmis olsaydı, sotatbik edilmesinde görüyorum. Mustafa Kemal, Osmanlı Impanuç Türklerin lehinde geüsecek ratorluğunun yıküacağuıı da ve Mustafa Kemalin bu sözlerinve yalnız büyük devletlerin değil, bu yıküışın enkazı altında TürkleBalkanlar ittifakı da bozulacak, den çıkan mâna şu idi: Osmanlı rin rcileceğini de seziyor ve mflYunanistan sıkı bir surette yeni Imparatorluğunun tasfiyesi işi, teessir oluyordu. Diyordu ki: Türkiye ile anlaşmak zorunda ka Türkün aleyhinde olarak düşman larunıza bırakılmamabdır. Bir ih lacaktı. Sonra milyonlarca Türk, Nüfusun yansı Türk olmıyan karlı Balkan dağlarında şehit oltilâl sonunda işbasına gelecejH an ve halbuki genis bir saha işgal emıyacak, Arabistan çöHerinde den devletin bütön ağırlığı ve lasılan Meşrutiyetçilerin kuracakumlara gömülmivecekti. ğı idare, cesur bir kararla bir tasmüdafaası Türkün omuzlanna Mustafa Kemal: fiye işinl kendisi yapmabdır. Se yükletilmis, Hıristiyan »»ıniiiriın Biliyorum, diyordu. îleriyi lâmet yolu budur. ise, yalnız kendi çıkarlannı sağlagörmek istemiyenler, tmparatormakla kalmıyorlar.komsu ve aynı Peld, bu tasfiye lsinl nasıl vapluktan toprak fedakârlığı yapılırktaki devleUerle birleşmek lçin malıydı? Mustafa Kemal şöyle masını hos karşılanuyacaklar, fırsat kaçırmak istemiyorlar. Gedüsünüyordu: hattâ bizi ihanetle itham edecekriye kalan Türkler ve Araplar, ayRumellde Doğu ve Batı Trakya ler olacaktır. Biz buna rağmen, rı ayrı devletlerin sömürgeleri habizde kalacak, Edirnenin kuzey görüşlerimizin Meşrutiyet sonrası llne getirilecek, Tfirkten başka hudutlan Bulgaristan aleyhine düiçin bir projrram haline getirilolan unsurlar, düsman devletlezeltilecek. Arnavutluk, Avusturmesini sağlamalı ve onu gerek rinin tarafınj tutacaklar. Şu halya • Macaristan, Sırbistan, BulMekezi TJmumîde ve gerekse arde devlet gövdesinin çökmesiyle garistan ve Yunanistan Osmanlı kadaşlar arasında şiddetle müda» hasıl olacak enkazın altında ezibaşkanlığmda İstanbulda toplanafaa etmeliyiz. Mustafa Kemal, o sabah, trenle Karaferiye'den Selânik'e döndü. MUSTAFA HEHÂ1 İl£ DAİRE KOMŞDSU O1MUŞTÜK Selânik'te sarf edilen müşterek gayretler Mustafa Kemalin Karaferiye'yi zi>aretinden bir iki ay sonra Se lânikteki 'i üncü süvari tfimeni Kurmay Başkanlığına tâyin edildim. Kumandanım, Mesrutiyetten sonra Süvari Genel Müfettişi olan Giritli Ismail Paşa idi. Meşrutiyet taraftarı, bilçili ve centilmen bir askerdi. Türkiyede modern binicilik ilminin kurucuların dan biri sayılıyordu. Mülhaklarım süvari mümtaz vüzbaşısı Haydar (Kurmay Albaylıktan ve Ceneral Konsolosluktan emekli), süvari vüzbaşısı Cemil (Birinci Dünya Savaşında süvari tugayı ku mandanlığında bulunarak basarı SELA.NIK < 23456789 Dişi Bond MODESTY BLAISE D.EE, İLE DİVE BıE AOACI LAtJ V b o >%^TA uıpc CT'O^Ü OHLJM Lf=>lCJK w ğınıza çarpan ses budur, suçlu bir memuru yerinden atma işi. 7 Herkesin ağzında dönüp dolaşan ve hazır cevapların dilinde esprisi kuvvetlenen söz. 8 Orta yerdeki kısımda. 9 Cehennemde vazifeli korkunç yüzlü ve vücutlu yaratıklardan. Tl KARIDAN AŞAGIYA: / rpkd PEıcı. ÖVLE L1 CLSUM. i 1 AM Dt LJ 4ILLİ flp ^ I• . V i lı » L A \ { i • k Taf^ '^sssssssl 1 Bazı hayvanlar gibi iki ard ayağiyle birlikte tekmeyuran (iki söz). 2 «Kocası vatan vazifsini görmekte» karşılığı iki söz. 3 Hiç bır şeyı umursamaz huyda, bırini herhangi bir işte uyarma hareketi. 4 Bır zaman parçasıSOLDAN SAGA: nın tersi, karma bir edat. 5 1 İstanbulda yapılan futbol karşılaşmasmda FenerbahHerhangi bir şeyi keserek iç kı»çeye uç sıfır yenilen Bulgar tamını dışarı cıkaran; Tanrı. kımı. 2 «Buyuk çaptaki bacak Komutanların e ucu» mânasına iki soz. 3 Av ±2X456789 riştikleri en rupanın kuzeyindeki bir ulkenın buyük riitb«kıyı kısımlarını kaplayan denınm sahibi. 7 zin adı, Guzel Sanat, bır takı. Eski savas si4 Buna sahıp olmayan yemek lâhlarından, ka ijtaha ile yenmez, tersi «bütun pı ve pencerekuvvetinle karşı koy ve dayan'» lerde bulunan anlamına bir emirdir. 6 Notatertibattan. 8 lardaki durak noktası, alçaklık Trsi «küçük> ve haince yapılan işlere vaktiy Vünkfl balmacanıo mânasına gelir. le böyle denilirdi (Osmanlıca)/ ' halledilmij fekU 9 «Katı hal& Bir kuyunun içine seslendiğide iken sıcakta su hajine geldiniz zaman tekrar dbnüp kulaler» mânasına bir çekim. lar kazanmıs olan Cemil Pasa merhum) idi. Mustaf» Kemal ile artık daire komşusu olmuştuk. O Müşiriyet Dairesinin kurmay heyetinde, bcn de aynı dairenin süvari tümen ku mandanlığı kısmında idim. Çoğu pünlerimiz beraber geçivordu. Ge nel Merkez toplantılarına katılıyor, akşamları, sonradan Hürriyet Meydanı adını alan meydandaki gazinolarda beraberce içivor, konuşuyorduk. Pirlepeli Aü Fethi de bizimle beraberdL Başlıca ko numuzu, ihtilâl öncesi ve sonrası tatbik edilecek program teşkil ediyordu. Merbezde pek ügi görmiyen fikirlerimizi burada daha açık ve daha şiddetli olarak savu nabiliyorduk. Genç subaylann ço ğunluğu bu pazinolara çıkıyorlar, türlü memleket meseleleri üzerin de konuşuyorlardı. Yeni yeni arkadaslar ediniyorduk. Mustafa Kemal, fikirlerini bu arkadasJara telkin etmek için büyük pıyretier sarfediyorda. Bu toplantılann, bizim için çok Snemi vardı. Meselâ: Füin yuzbasıyı nereden tamyorsunuz? Diye sorduklan zaman tereddflt etmeden: Ya Ollmpos palastan, ya Kristalden veya Yoniya'dan. Cevabını veriyorduk. Bu, uznn zamanlar dilimize ftdets bir pelesenk olmuştu. Bunu en çok teknrlıyan Ali Fethi idi. Burada ufak bir hâtıramı nakletmek isterim. Atatfirk'ün Shunünden sonra Idi. tkimiz de kabinede üye buIunuyorduk. Fethi Okyar Adalet, ben de Bayındırlık Bakanı idim. İstanbulda çıkan bir dergi Fethi ile yaptığı bir mülâkatı yayınlamıstı. Gazetecinin: AUtürkie Selânikte nasıl t* nıstınız? Sorusuna şu cevabı vermiştl: Dostlufumuz gaziııolarda bas ladı. O da ben de genç zabittik. O tarihlerde 3 üncü ordu zabitleri arasında içU Içmiyen yok gibi idi. Gazinolarda toplanırdık. Bol bol boknusar, memleket meselelerinl sörüşürdük. Mustafa Ke malin, yüksek meziyetlerinl, ffltrî seviyesini sezmek iınkânUnnı orada buldum. Bir kabine içthnamdan sonrm kendisini bir kenara çektim. Fethi Bey, dedim, si» Atatürkü daha önceden tammıyor muydunuz? Öyle şey olur mu? Nasü tonımam? Müşterek okul arkadaşımız, Selânikte geçirdiğimiz o genç zabitliğimizin heyecanb ve samimi günlerini hatırüyordum. Galiba dalgınlığıma geldi Ağznndan öyle çıkmıs, sonra ben de farkına vardım. Daha doğnısu Refik Bey ikaz etti. Refik Bey, dediği bizim Oyeoi olduğumuz kabinenin reisl, yanl Başvekil Refik Saydam'dı. Evet, nerede kabnı^tık? Genel Merkezde, ügi ile karşılanmıyan fikirlerimizi Olimpos meydanındaki gazinolarda daha kuvvetle sa vunma imkânı bulabiliyor, genç subaylara aşılamaya çalışıyorduk. İttihat Genel Merkezinde bir gün. Mustafa Kemal, ihtilâl sonrası fikirlerini açıkça izah etmek imkânmı buldu. Biz de kendisini destekledik. Çünkü ona ve onun ileri sürdüğfi fikirlere tnantyorduk. Fakat Merkezi ümumidekl çoğunlnk, ihtilâl sonrası hakkmdaki Mustafa Kemalin konusman nı bir aynlık akşamı gibi tel&kld etti. Bundan dolayı da daha sonralan bizi Genel Merkeze dâvet etmez oldutar. Bunu, Mustafa Ke malin t'sküp merkezine ve benim de Manastıra Merkezi Ummnl rehberi tâyin edilişimizden anlamıstık. Rahmi Bey, bir fün bana: Mustaf» Kemal çokflerl« • * diyor. Demekten çekinmemisti. Bb, her seye rağmen doğru bildijimB yolda yürüdük. YARIN Niçin Bir Mustafa Kemal Çıkmasm? IKTÎBAS VE TERCÜME EDtLMEZ tSTANBUL 6S3 Acılı» «30 Türküler geçidl 6.43 Komı«ma 7.00 Köye hıberler 7.05 Sabah mclodUerl 7.30 Haberler 7.45 İstanbulda bu«ıln 7 . » Studyo G'd«n 7.55 Küçük Uanl»r 8.00 Hafif mOzlk 8.20 Sabah garkıları 8.40 Piyano aoloları 9 00 Sorunlarımır 9 15 Armonlze edilmij folklorlk dan» miıziği 9.30 Çocuk bahçeal 9.45 MüılkJl çocuk oyunlan 10.00 Müzik kutusu 10.15 Bozkır rüzgârı 10.25 Cenüle Cevher Çlçekten türküler 10.40 Arkası yarın 1100 Kısa haberler 11.05 Sabah konseri 11.45 Radyo armoni mu. zikası 12.00 Bu hafta dlnllyeceklerinlz 12.10 KUçük Ilânlar 12.15 Oyun havalan 12.30 Ikl Türk Sanat müziği »olistl 13.00 Haberler 13.20 Stfldyo G'den 13.30 Reklam programları 15.00 Gençük saati 15 15 Cumartesi konserl 15.40 Muzaffer Birtan'dan (arkılar 18.00 Maç yayını 16.45 Radyo daru orkestraları 17.15 Kısa haberler 17.20 Ytırtun wsi 17.50 Reklâm profrramları 19.00 Raberler 19 40 Stüdyo G'den 19.55 Küçük 6 23 Açıh» 6 30 Günaydın 7.00 Köye haberler 7.05 Seylra Deran'dan tarkılar 7.30 Haberler 7.45 Sabah müzlgl 8.00 Ankar»'da bugün 8.05 Her telden 8.40 Küçuk Uftnlar 8.45 Bedla Akartürk'ten türküler 9.00 Sorunlarımız 9 20 Sabah konseri 9.35 Kısa haberler 9.40 Arkan yann 10.00 Sarkılar 10.20 ÇejitU sololar 10.50 Bugün İçin seçtiklerinüz 11.15 Çocuk bahçesi 11.30 Konser saatl 12.15 Kıbrıa »aati 13.23 Küçük ilanlar 12.30 Mustafa Erses ve Türkân Ktskinden »arkılar 13.00 Haberler 13.20 Kayıp mektupları 13.25 Kadınlar topluluju 13.55 Haftanın programı 14.00 Cocuk bahçesl 14.15 Reklimlar 15.15 Kısa haberler 15.20 Hasan Sözeri'dan türküler 15J5 GençUk saatl 15.50 Turhao Toper'den (arkılar 16.10 Dllek Kutusu 16.55 Kısa haberler 17.00 Çocuk saaü 17.40 Cocuk korosa 17.50 RekUmlar 1».OO Ilânlar 20 00 Gonül Akkor'dan «arkılar 20.15 Sizln seçtUüeriniz 20 55 24 saatin olaylan 21.00 ÎM oyun . İH konuk 21J0 Türk halk müziği özel programı 22.00 Reklam progTamları 22.45 Haberler 23.00 Gençlerl» bajbaja 34.00 Kapanıı. tSTANBtJL İL RADYO9D 11.55 Açıh» 12.00 Slzta İçin 12.30 Ögle konserl 13.00 Tatil rae. lodilerl 13.30 Konçerto saatl 14.00 Fruuızca «arkılar 14.15 Vasler ve polkalar 14^0 Caz dünyası 15.00 KUeük konser 15 30 Gençler İçin 16 00 Cumartesi konseri 17.00 Çay saati 17.30 Karışık sololar 18.00 İyl akşamlar 18.30 Sonat saatt 19.00 Asy» Tayın BlrUğl Etnlk müzik festivall 19.30 Aksam koraerl 20.15 Gençlerin «evdlkleri 21.00 Şan sololan 21.30 Her ülkeden balk »arkılan 22.00 Hafif müzik 22.15 Gece konseri 23.00 Caz topluluklan 23.30 Sevilen melodiler 24.00 Diskotekten »eçmeler 00.30 Hafif müzik 1.00 Kapanıı. Haberler 19.40 Küçük nânlar 19.43 Krkekler toplulugundan türkü. ler 20.00 üykudan önca 20 05 Günerl Tecer'den tarkılar 20.25 Müıik dünyası 21.00 34 «aatin olaylan 21.05 Ayın aanat olaylan 21.45 Sarkılar 22.05 T3.M.M. saati 22.25 İtalyadan müztk 22.45 Haberler 23.00 Sizln seçtOderiniı 33.45 Gee* yarısına dojru 24.00 Kapazus. ANKAM *L KAOTO0U 11J8 Açıhs 12.00 Ikl erkeatra 12.30 Ögle konseri 13.00 Çesrtli müzik 14.00 Sonat saaü 14.30 Patricla Carll söylüyor 15.00 Konser saati 18.00 Dans muzlgl 17.00 Cumartesi konserl 18.00 Hafif melodiler 18.30 Senfonik müzik 19^0 Haftanın topluluğu 2.00 Müzikseverlerle basbasa 21.00 Haftanın plaklan 22.00 Eric Dolphy caz bejlisl 22.30 Gece konseri 23.00 Diskotegknlzden Kcmeler 34.00 Gece ve müzik 1,00 RAKAMLI BULMACA a ao a Mntt mnmnnır »nlh^Itlm» •••• ANKARA NASIL HALLEDtLECEK? Yukandaki rakamlı bulmacada «adeee 6 tane anahtar (ipucu) ve S tane sonuç vardır. Boş olan 12 karenin içine 1 den 9 a kadar uygun birer rakam koyarak ve toplama, çarpma, çıkartma, bolme işaretlerine dikkat ederek soldan sağa ve yukandan aşağıya bulmacada gösterilen sonuçları bulunuz. Biraz vaktinizi alır amma boş vaktinizi hoşça geçirmiş olursunuz. ELEMAN ARANIYOR ^ " veresim: AYHAN BAŞOĞLU KIZIL KULE tşletme İktisadı, Maüye Muhasebe, p y ikmal Tedarik stok kontrol alanlarında bilgisi olan yüksek tahsil yapmış ve iyi İngilizce bilen elemanlar aranmaktadır. Adres : Farabi Sokak No: 7, Çankay» Ankara Tel : 17 81 73 (Baan 23523 A. 15117/13775) Rıza'nm yüreğınde bir sevınç yeli esti. Hamdı bey de bağlar kurtulmuş gibi sevındi. • Kadastro mevzuatını tararız, lçtihatları buluruz. Hemen bir dâvâ açarız..» «Yalnız bu Tozak köyü tas ağır memleket. Ücreti biraz insat lı alacaksın Ruhi beycığım.» «Kolay ederız hocam. Hatırınız var...« «Ne alırsın?» • Altmış hane, 120 dönüm bağ, iki yıldır da üzum verıycr Kocam bir 10.000 e yapanz bunu. 5.000 i peşın, 5.000 i de dâva müs bet sonuçlanmca. Tamamı 10.000 hocam. Bu da hatırınız ıçln, emm olun. Başkası olsa 15.000...» «Yapma yavu Ruhi bey!..» «Boyle hocam. Mesai istiyen bir mesele. Zordan çıkacas...» cPeki sağ ol. Bır düşünelim. Komşulara danışalım..» Çıktılar. Karınları kazıniyordu. Nerdeyse öğle olacaktı. Kale dibi'ne doğru yürüduler. «Karnımızı doyurahm da aklı mız başımıza gelsin.» dedi Ham di bey. tSonra çıkar biraz daha sağ sol yapanz.» Hamdi beyin oğullan kızları odalarda bir tartışma yapıyorlar dı. Kımi sipordan söz ediyordu, 84 kaplunıhağalar fakir bavlviırt kimi sinamadan. Avusturya'daki maçı pisi pisine vermiştik. B.B. nin filmleri, C.C. nin filmlerinden daha çekiciydi. c(Eşşeğin dölleri!..)» dedi Ham di bev içinden. Bağırdı: cGelin buraya, gelin bakayım!..» Birer birer geldiler. Kocaman delikanhlardı. Büyükleri. Ankara Gazi Lisesinde okuyormuş. Onun küçüğü kasabanın ortaoku lunda. Bir kızı Orta l'de, bir kızı da ilkokul son sınıftaymıs. Rıza'ya hos geldin dedüer, elini sıktılar. «Gazeteler maçtan maşka ne ya zıyor? anlatın.» dedi Hamdi bey. Sonra radyonun dünkü, iki gün önceki haberlerinı sordu. Sıkıştırdı. Çok bocaladılar. Bir de maçlardan sordu, o zaman da binbirlerine söz düşürmediler. «Gidin odanıza!» dedi Hamdi bey, «Okullar, ana babalar boşa uğraşıyor. Sokak, gazete, Bİnema çocukları daha çok eğitiyor. Bun lar da tıpkı benzerleri gibi birer yandan lürme olacaklar, gö receksin Rıza..» Yemeği yedikten sonra Rızm biraz açıldı Hamdi beyin hanımına. «Yaaa... dedi Hamdi beyin hanımı. «Epey oluyor, bir yaşlı adam geldi gitti. Geçen gün de muhtarla üyeler Hamdi'yi 8ordular. Yüreklerim parçalandı. O ne anlayıssızlık öyle! tnsan bu nu gâvura yapmaz. Hazinenin ge liri bununla mı dolacakmıs? Avukatları da toprak doyursun. hele bu koca kaia Ruhil • Yakasını silkti. • Allah düşürmesin..» Kadın daha konuşacaktı. Ham di bey Rıza'yı alıp çıktı. Hüsamettin beyin parmağın «Elimizi yüzümüze alıp yargıç Hüsamettin beye gidelim. Pek da iri taşlı bir yüzük. Yüzüğünü konuşmaz ama beni sever. Bir önündeki masanm camına vuruyordu ara sıra. Bazan dalarak, yüzümüzü kızdıralım hele..» Hükümet konağına vardılar. bazan dikkat kesilerek hikâyeyi Taş yapı serindi. Mahkeme kapı dinliyordu. Hamdi bey bay.ı yer sının önünde kimseler yoktu. lerini Rıza'ya bırakıyordu hikâ Bazı köylüler başkâtip'in oda yenin. Bir saate yakın anlattılar. sına girip çıkıyorlardı. Para ya Hüsamettin bey birkaç «igara tırıyorlardı. Tutulmuş tabanca yaktı arada. larını geri ahyorlardı. (Arkan var) Hüsamettin bey odasındaydı. Tutanakçı tbrahim'l oturtmus, karar yazdınyordu. «Gel hoca gel.» dedi. «Zaten sıcaktan çahsamıyordum, Şuraya bir vatilâtör alıa diye kaç sefer yazdık. Ses çıkmadı yukandan. Şu tere bak.. «Beyaz men dilini çıkanp boynunu, basını sildi. «Hadi sen git.» dedi îbrahim'e. «Bize çay söyle. Sonra ben çağırınca gelirsin..» Ibrahim çıktı. «Bizim biraz resml. biraz yarı resmî bir derdimiz var Hüsamettin beyciğim. Bir danısmak istiyoruz. Dini bütün meyhaneci yok ortalıkta. En uygun zatını bulduk. Bes dakikacık dinleyiver bizi. Bu arkadaş Tozak köyünün eğitmeni. UluyoPun safında altmıs evli bir köy, evet..»