22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAHİFE tKt 4 Ekim 1flfi6 CUMHURİYET YENİ BİR DERS Ylll kullar ve okuma çağında çocuğu bulunan ber ev, şu günlerde yenl bir ders yılına başlamanın heyecanı içinde.. Bu heyecanı mutla, nmutla olduğu kadar, kor kuy'.a, üzüntüyle, çaresizlikle yaşıyanların da bulunduğunu; hattâ çoğunluğun korku, üzüntü, çaresizlik içinde olduğunu bilmek huzursuz ediynr insanı.. Yeni bir ders yılına, her öğretmenin, her öğrencinin, her ana • babanın tam bir güvenle, tam bir gönül rahatıyia girdikleri mutlu bir iilke kalmadı artık dünyada.. «Eğitim sorunları», «gençlik sonmları», bütün dünyanın «sorun»u halinde bu gün.. Ama Türkiye'nin sorunlan daha da birçok.. Daha da. başka memleketlerin çoktan çözümlediği çeşitten sorunlar. Yâni bugiin bizim karşısında. çaresizlik duyduğumuz meseleler, başka uluslar için artık «sorun» olmaktan çıkmış konulardır... Bizim için ayrıca acı olan yön budur. O için. o zamaııın hükumetince ortaya çıkarümayışındandır. Bunları ve bunlara benzer nicelerini, millî eğitim şuralannda hazırlanmış raporları, bep sini, bepsini inceleyelim; göreeeğiz ki, bütün raporlann dile getirdiği sorunlar ve yapılan tavsiyeler, bugünkü sorun ve tavsiyelerin aşağı • yukan aynıdır. Yıllar boyu sorunlanmız artmıştır ama, hiç biri çözümlenmiş değildir. Oysa bunlardan çoğu, örneğin, bugün ele almak istediğimiz «Kitap meselesi», devletle halkın beraber çalısarak kolayca çözumleyeceği sorunlardandır. ısmeî KUR Sonperde TARTISMA ayın Ecvet Güresin «Son Perde» başlıklı makalesinde Kıbrıs'ta Enosis'in gerçekleşmek üzere olduğunu belirtmekte, son pazarlıklarm üzerinde durmaktadır. Bu konuda bizim de söyliyeceklerimiz var. Şöyle ki : Kıbrıs'm kaybedilmesi örnekleri tarihimizde pek çok olan dış politika başarısızlıklarımızın sonuncusudur. Gerçekten de sonuncusu olması en büyük temennimizdir. Zira her nedense tarih boyunca toprak kazançlarımız nice kahramanlıklar pahasına ve kan dökülerek elde edildiği halde, kayıplarımız çok defa politik hatalar sebebiyle olmuştur. Bu bizim tarihten ders almadığımızı ve dış politikamızın iyi yönetilmediğini gösterir. Kıbrıs nüfusunun ve toprağmm yarıdan çoğu 50 ^yıl önce bizde olduğu halde, bu avantajı korumak ve geliştirmek aklımıza gelmemiş, Kıbrıs'ın bir gün bizim olabileceğini düşünmemişiz. Oysa Yunanlılar bizim yapamadığımızı becermis, tedricen nüfus üstünlüğünü beş misline çıkarmışlar ve sistemli bir çalısma ile Enosise doğru emin adımlarla yürümüşlerdir. Gayrımillî politika hizmetiileri Sanayı Bakanı Mehmet Tnrgut'un Ankarada toplanan milyoner temsiicilerine çektiği söylevin anlamı. dün bizim gazetede yayınlanan «Gizli Rapor» la çok daha iyi biçimde ortaya çıktı. Bıldıfiniz gibi, Mehmet Tnrgnt başkentte kapitalist milyonerlerine t«rihî bir nntuk atmış ve şunlan söylemişti : « Sizin olanın sizde kalması, ve sizin olana torunlanmzın «ahip çıkması için mücadele etmelisiniz!» Siyasi tarihimizde mostrası sağdan soldan ve önden arkadan böylesine vitrine çıkmış bir lâfa zor raslanır. Tiirk milletinin gelecek kuşaklarını düşünecek yerde zenginlerin torunlannı düşunen bir Bakan. Törk milletinin hizmetine girecek yerde milyonerlerin hizmetine giren bir Bakandır. Söylenen sbz ise bir kara çerçeve ile duvara çakılmalı ve Atatürk milliyetçiliğinin ve Atatürk halkçılıgının gelecekteki güzel Türkiyesinde yeni kuşaklara : îşte Tfirkiyeyl bir zamanlar böyle politikacılar yönetmişti... diye gösterilmelidir. Cnmhnriyet'io dünkü sayısında yayınlanan gizli rapor, dnrnmn bir kat daha belirtecek birtakım rakamları çözler önüne sermektedir. Bir kere «Gizli Rapor» dediğimiz nedir? cGizli Rapor» Türkiyedeki millî gelir dağılımını inceliyen rapordnr. Açlıktan ve yoksnllnktan sürflnen insanlarla. işkembesine milyon dayanmıyan insanlann yanyana yaşadıkları bir ülkedir Türkiye. Bn gerçegi rakam rakam ortaya döken nzmanların raporn kilit altına alınıyor; «Aman duyulmasın, okunmasın. halka açıklanmasm» deniyor. Plânlama Teşkilâtının başındaki Orhan Çapçı isimli kişi, Türkiyedeki Millî Gelir Dağılımı raporuno halktan gizlemek için çekmeceye kilitliyor. 1963 yılında tanm sayımı, köy anketi. devlet personel «ayımı. sanay; sayımı gibi savımlar yapılmıstır. Bn işler. şn yoksnl miiletin katlandığı masraflarla yürütiilmiistür. Sonra Tlânlama Teşkilâtının genç nzmanları aylarca çalısarak sayımları değerlendirmislerdir. Bu ıızmaıılara da paralar ödenmistir. Ama ortaya çıkan sonmlar komprador politikacılannın isine eclmemistir. Bnnnn üzerine Bay Orhan Çapcı. söziim ona açık reiimde ve sBzüm ona demokrasi düzeninde millî gelir dağılımını milletin gözünden saklamava calısmıstır. Bu raporda Türkiyedeki millî gelir dagılımının adaletslzliji rakam rakam gözönündrdir. Türkiyede millî gelir dajılısı, Holânda. Dnnimarka. tsrael. tneiltere. Scvlân. Portoriko. Amerika. Japonva. Kanada. ttalva'nın bundan onbes yıl finceki gelir dafılımından daha da kiitü. daha da haksızdır. Türkivede nüfusnn vüzde 4'ü millî telırin vüzde 28'inJ almaktadır. Gerive kalan nüfusun yüzde flfi'«ı ise millî çelirin yüzde 12* sini paylasmaktadir. En az gelirli ailplerin millî gelirden aldıklan pav yüzde 4.5't«r. En çok çelirli bir avnç aile. millî gelirin ynıde 57'sinj paylasraaktadırlar. Simdi hu an eerçek karsısında hir milliyetçl nasıl davranır? Bir milliyetç). millet içindeki bn aşırı adaletsizliSi düzeltmek ister. Bir millet için ntanc verici hu adaletsizligin oldağa gibi yürümesini Isteyen kisi ise millî gelirin yüzde otuznna paylaşan bir avnç milronerin temsilcilerini Ankara'ya toplar : « Sizin olanın sizde kalması, ve sizin olana torunlannızın sahin çıkmajı için mücariele edinız» diye öSüt verir. Bn demektir ki. millî selirl haksız vere yntanlar. hem bn dnrumu sürdürmek, hem dr torunlarına hu adalptsizligi olduğu gibi rmanet etmek için milletin voksul rogunluJtıvla mücadele etmelidirler Burada ortaya bir haska soru çıkmaktadır : Millî gelirin aslan payını alan bir avuç insanın yatırıraa ayırdıkları pav nedir? tste Türkiyenin kalkınma dâvası bu sorn içindedir. Apartmana, tefeciliğe. faizcilige, sefahate. lükse. îsviçre bankalanna yatırılan paraların sahiplerine bu gayrimilli davranışın besabı sorulmadıkça kalkınmaya imkân yoktur. Komprador hizmetlisi politikacılar bn hesabı soracak yerde : « Sizin olanların sizde kalması. sizin olana torunlannızın sahip çıkması ıçin mücadele edin! .• diye öfcüt vermektedirler. Türk milletinin gelecek kuşaklarını deŞil. milyoncrlerin torunlannı düsüncn bir sivasi iktidarın milliyetçilikle en küçük bir ilgisi roktnr. Onlar. kaderlerini kökü dışarda bir düzene baglamış, ve gayrimilli politikaya angaje olmuş çevrelerin temsilcisidirler. S uers kitapları li gelir miktannın 19 kat artarak 220 dolârdan 4250 dolâra vükseleceğini ifade ediyorlar. Sayın Profesöre soruyoruz: Bu devre içinde kalkınmış milletlerin fert başma düşen millî gelir kat sayıları kaç misli artacak ve aradaki kat sayı oranı kaça yükselecek? Bir yetkilı der ki kelerin önemli kişileri «eğitim» üstünc konuştular. Bu arada bizim Millî Eğitim Bakanlığı'nın yetkili bir memuru da «Türkiyede Eğitim Sorunlan» adını taşıyan bir konferans verdi. Sayın yetkili, Türk MiUî Eğitiminin sornnlannı aşağı yukarı şöyle sıralıyordu: • Eğitim kurumlanmız yayılış ve çalışışları bakımından, şehir • köy ve coğrafi bölgeler yönünden büyük farklılıklar göstermektedir Mecburi öğretim çağuıda olup da ilk öğretimden faydalanamıyan kitlelerin < i den "!o51 V2 e kadar dağılışı bu farklılıklar için kaba bir gös tereçtir. • İlk öğretim çağındaki nüfusun c/o2O si 19651966 ders yılında okullara alınamamıştır. Batı memleketlerine göre yüksek öğretimde 'bl9, ilk öğretimde «İ29, orta öğretimde ° W / 7 geride bulunmaktayız. • Okullarımızda devamsızlık ve öğrenci zayiatı hâlen en ciddi bir sorundur. Orta öğretimin birinci devresindeki öğrencilerin <!'o40 ından fazlası sınıfta kalmaktadır. • Öğretim binalarımn, ders kitaplarının, öğretim araçlarırun kifayetsizliği sorunlarımızın en önemlilerindendir. • Orta öğretim için en az 1600 asil öğretmene ihtiyaç vardır. Milyonlarca liraya mal olduğu halde, öğretmen temin edilemediği için açılmaları geciken yüksek okullarımız bulunmaktadır. • Öğretim metodlarımız, ilk, orta ve yüksek öğretim okullarımızda hâlâ ansiklopedik bilgileri ve detayları ezbere bilmeyl zorlamaktadır. ayın konuşmacının açık (tönüllülükle Snümüze serdiği sorunlara, söz konusu etmediği, möfredat programlarındaki aksaklıklan, Milli Eği tim Bakanlığının daimi istikrarsızlığını, öğretmen lerin içinde bulunduklan büyük huzursnzluğu. öğ renci velilerinin fakirliğini ve çocuk konusundaki bilgisizliğini de eklersek, eğtim babında bir hayli acınacak durumda olduğumuz bir kez daha •gözlerimizin önüne serilmiş olur. Istelik, burada sıralanan sorunların hiç biri, /43 cumburiyet yılınuı çftzumliyemiyeeeği irilikte, zorlukta sorunlar değildir.. Bu sorunların hiç biri natom çağı» nın getirdiği sorunlar da değildir. Bunlardan bugün hâlâ «sorun» diye söz edilmesi. sadece Milli Eğitim Bakanlığının çok uzun süredir içinde bulunduğu şaşkınlıktan ötüriidür. Uzun yıllardan beri. hep Milli Eğitim Bakanlığının isteği ve masrafıyle, sık sık komisyonlar kurulur, seminerler diizenlenir, sâralar toplanır. Müfredat proğramlan, eğitim sistemlerl, ders kitapları ve benzer «sorun»lar üzerine giinlerce konuşulur, sahifelerle raporlar hazırlanıp Milli Eğitim Bakanlığına sunulur. . Sonra?.. Sonra Milli Eğitim Bakanlığının tutumunda en ufak bir değişiklik görmek mümkün olmaz. Katılmış olduğum için çok yakından bildiğim bir «yaz çalışması» hatırhyorum.. Öğretmen, idareci, müfettiş ve tâlim • terbiye üyelerinin bazıların dan kurulu 27 kişilik bir grup, komisyonlara da ayrılarak bütün bir yaz çalışmış: yeterli denebilecek bir rapor sunmustu Millî Eğitim Bakanlığına.. Bir de «Türkiye Eğitim Millî Komisyonu» adı verilen, yerli • yabancı 15 kadar kişiden kurulu bir grupun, Türkiyeyi ve hemen hemen bütün dünyayı dolaşarak hazırladıklan çok pabalı ve meşhur rapor var dır. Bu raporun şöhreti, içinde. milli eğitimle ilgiU çok tarafsız da olsa • bazı tenkitler bulunduğu beş güıı sürdükten sonra geçenlerde sona O aeren «Ekonomik ve Sosyal 'Etüdler Konferansı Heyeti»nin düzenlediği seminerde, birçok ül ers kitaplarından, öğretmenler de, öğrenciler de, veliler de sikâyetçidirler. Kitaplann kâğıtları da, baskılan da berbattır. Tümünde değil ama, çoğunda, anlatılan konulan üçbeş okuyuşta kavramak, o konuyla ilk defa karsüasan çocuğun değil; bu devrelerden geçmiş büyüklerin bile kolay knlay başaramıyacağı bir iştir. Arkalarındaki fiat gösterir rakamlar, bizimki gibi, halkjnın yüzde seksen beşi orta halli bile olmayan memleketler Için, çok büyük sayılardır.. Üstelik bu yıl, kâğıda yapılan zam yüzünden okul kitaplarının, def terlerinin fiyatlanndaki artış, pek çok çocuğu. kitapsız kalma teblikesiyle başbaşa bırakmıtır. Her öğrencinin eve, kitap, defter ve diğer araçlar listesiyle döndüğü şu günlerde, bu listelere eli titremeden, yüreği çarpmadan göz gez direbilecek babayiğit ailenin sayısı pek azdır.. Bu yüzden öğreneiler, evde «Param yok, alamam..» diye direnen anababalarla, okulda, «Hâlâ mı kitaplannız tamamlanmadı?..» diye kaşlannı çatan öğretmen arasında şaşırmış haldedir. Anababa hak lıdır.. Öğretmen de haklıdır.. Ama bu iki «haklı» arasında ezilen de yaşama, okuma, mutlu olma hakkına herkesten fazla sahip ounası gereken çocuktur, gençtir. D PARANIN SATIN ALMA GÜCÜ aramn alış kudretinde devamlı olarak meydana gelen düşmeyi hesaba katmadan yapılan bu kısa mukayese dahi, henüz kalkınma devresinde bulunan memleketimiz için oo3 kalkınma hızının aslâ kâfi olamıyacağını göstermiyor mu?. Kalkınmış memleketlerden birinin iktisadi sömürgesi olmamak için ne yapmamız gerektiğini vakit geçirmeden düşünüp acele tedbir almalıyız. Sonra istesek de gidişin önüne geçemeyiz. P Okullarımızda yapıldığı gibi, sınıfta 35 çocuğu «fakir» ilân edip, yıl ortasına doğru onlara kitap vermek gayet sakat ve olumsuz etkileri çok sürekli olabilecek davranışlardır. Bundan kaçmmak gerekir. Kitap sorununun para yönünü duşünmeyen, ya da çözümleyen öğrencileri daha da acıkb bir ki tap meselesi beklemektedir: Öğretmenin verdiji dersleri kitaptan hazırlamak zorluğu.. Eğitimle ilBili herkesin yakındığı, büyük sorunlarunızdan biri olan «başarısızlıkuın en büyük ncclenlerinden hiri de bu. anlaşılması zor ders kitaplarıdır. Öğrencilerin başarısızlığından birinci derecede sorumlu olan M. E. Bakanlığı yetkilileri. her yıl biraz daha yükselen «başansız öğrenci» sayısı karşısında abnacak tedbirin, «bu yıla mahsus» kaydiyle her yıl ikinci bir bütünleme sınavı düzenlemekten ibaret oimadığını elbette bilirler Bu, Rerçekten büyük bir eğitim olayı olan başarısızbğın nedenleri üstünde elbette durmuşlar ve bu nedenlerden birinin de kitap meselesi olduğunu elbette anlamışlardır. Kitap Isini çözümlemek M.E. Bakanlığının hem vazifesidir. hem de olanakları içindedir. Derg kitaplannı. yetkili komisyonlara hazıriattırabilir. Sonra da gene kendi sorumluluğu altında cöz zevkine. RÖZ sağlığına uygun ve dayanıklı kâğıtlar üstüne bastırabilir. Batı Trakya'nın Türk nüfusunun nasıl azaldığını, Türklerin yaşama ve eğitim şartlarını teessürle öğreniyoruz. Istanbul'un zengin ve müreffeh Rumlan yanında, Batı Trakya'nın fakir ve geri bırakılmış Türkleri... Bu neden böyledir? Derinlemesine gerçekleri arastırmak lüzumunu duymamışız. Kayıtsızlığımız. geniş kalbliliğimiz. karşılıksız sadakatimiz devam ettiği sürece Kıbrıs başarısi7İığını yenileri takip edecektir. tçinde bulunduğumuz ittifaklar çerçevesinde milli çıkarlarımıza sahip çıkmayı öğrenmeliyiz. unanistan, üzüntü ile belirtmek isteriz ki, Türk dostu olmadığını ve olmıyacağını açıkça ortaya koymuştur. Bu ihtirash devletin topraklarımız üzerindeki iştahlı isteklerinin sırası ile îmroz, Bozcaada ve tstanbul, hattâ Batı Anadolu'da devam edeceğinden şüphe etmiyoruz. Fener Rum Patrikhanesinin Vatikan gibi müstakil bir devlet olma talepleriyle bir zayıf günümüzde karşılaşırsak saşmamalıyız. ^ ^ Sayın Profesör Dikmen, Fransa'da 1788 1958 arasındaki kalkınma hızının 'M 1,5 arası olduğunu belirtiyorlar, (bir Fransız iktisatçısına atfen). Bu devre zarfında bizde kaçtı acaba kalkınma hızı? cak. Adı geçen plân teferruata inerek iktisadi hayatın her bölümündeki gelışme miktarUrını da tesbit ediyor. u plâna göre 1986 da lüzumlu olan elektriğm tamamına yakını atom enerjisinden elde edilecek, bütün şehirler hava veya yeraltı gazma kavuşacaklar (şehirlerin gaz şebekeleri tamamlanacak). Plân. sosyolojık gelişmeyi de şayanı hayret şekilde programlaştırarak, nüfusun büyük kısmının köyden şehre aktarılmasını öngörüyor. Bugün 'İ40 olan şehir nüfusu 1986 da "b80'e çıkacak, bunun için şehirlerin sahaları 3,6 defa büyüyecek, bütün Japon evlerinde istisna?ız birer mutfak. tııvalet (her ailenin ";ahsına ait) banyo ve kalorifer bulunacak, daıre sahası 8ö m2 ulacak, evlerin •,'(i50 sı yanmıyan malzemeden yapılacak ve "«25 ı de çok katlı veya göktırmaiayan olacak. Bu zaman zarfında ıhtiyacı karşılamak için 27 milyon ev ve daire yapılacak. B 20 SENE SONRAKİ JAPONYA ktisadi gelişmeyi istikbale göre tam plânlayabilmek bir kabiliyet işidir. Japonlar harb sonrası bu işi fevkalâde başarmışlardır. Sınai müesseseler istihsal miktarları ve her türlü gelişmelerini bir sene evvelden şayanı hayret bir katiyetle belirtebiliyorlar tlgili resmi makamlar da Japon dış ticaret bilânçosunu çok evvelden kati bir şekilde tesbit edebiliyorlar. Çok kısa bir süre evvel Resmi Japon (iktisadi) Plânlama Dairesi, yirmi senelik gelişmeyi öngören bir iktisadi kalkınma plânı yapmıştır. Bu plâna göre 1986 yılında Japon nüfusu 116 milyon olacak. Şimdi şahıs başına 2946 îsviçre Frangı (684 dolâr) olan milli gelir 20 sene sonra 8640 Frank'a (2009 dolâra) yükselecek. Bu devrede Japonya'da şahıs başına düşen milli gelir miktarı. yaklasık olarak^ 3 defa (3, kat) arta İ 1986 da yapılması önpörülen 7500 km. yeni ilâve ile yol şebekesi de tamamlanacak. her Japon ailesinin istisnasız birer hususi otomobili olacak. Bütün bunlar gösteriyor ki. Japonlar istikbali iyi hesaplıyabiliyorlar. Av. tsmail Hakkı NtDRALl Fribourg îsviçre TEŞEKKÜR Eşim Sema'nın doğumunda kıymetli yardımlarını esirgemeyen tstanbul Hastanesi Nisaive Mütehassısı Sayın Dr. HULKİYE TURGAY'a ve Doğumdan önce tedavi ve büyük ilgi gösteren Nisaiye Mütehassjsı Y Oğlum Ahmet Keçecioğlu" nun sıhhati ile yakından ilgilenen Çocuk Hastahkîarı Mütehassısı Sayın Dr. ŞERİF KARSAK'a Kitap fonu ğrencileri, ailelerin bütçesinde büyük gedikler açmadan ders kitaplarına sahip lolmak görevi, birçok ülkelerde, okula verilmiştir. Yani, birçok memleketlerde çocuğu okula giden aileler için, «kitap satın alma masrafı» diye bir şey yoktur. Ders yılı başında o sınıfta okuyacaklan ders kitapları öğrencilere dağıblır; ders vüı sonunda kitaplar toplanır. İngiltere. Amerika ve diğerlerinde bu görevi Devlet yapar. Fakat devlet bütçesi yeterli olmıyan memleketimizde halkın yardımıyla bir «Kitap Fonu» kurmak ve bunu sürdürmek hiç de zir bir is olmıyacaktır. M.E. Bakanlığı bu kararı ahrsa, ilk kitap fonunu korumak için pek çok insanın, gönüllü olarak çalışmak isteyeceği muhakkaktır. Ayrıca her okul, öğrenci velilerinden, bir defaya mahsus olmak üzere, verebilecekleri kadar bir para almakla da bu çabaya katılabilir. Böylece, hiç değilse kitap sorununun çözümlenmiş olması, öğrencileri de anababalan da bir hayli ferahlatacak; onları. ders yılı başlangıçlarını da, sonlarını da büyük kuşkular, büyük kaygularla beklemek eziyetindcn bir hayli kurtaracaktır. sasen, okul'un aile ile, hükumetlerin halkla el, iş, yürek birliği yapmaları, yıllardır «büyük sorun» olmağa devam eden birçok konulan yumuşatabüir, çözümliyebilir kanısındayız. Sayın Dr. AKDEMİR ÇADIRCIOĞLU'na Doğum sırasında büyük hizmetleri geçen Ebe . Semiha Kılıçh İle bötiJn hasf»f(e peYsonelifle teşekkör erfefim ; Bir kere daha belirtelim Td, ?u tedbirleri almak ftttfvtt • Enosisin, karsıhksıı gerceklesmesi balinde NATO'nun güeydoğu kanadının çökebilecefl ihtarının Amerika'y» yapılması.. 0 Fener Rum Patrikhaneslnin sınır dışına çıkanlması... Biz Yuanistan'da daha rahat dinî ve siyasi faaliyet göstereceklerine kaniiz. • Yerli Rumların. Enosisin gerçeklestirilmesi halinde der hal Batı Trakya Türkleriyle mübadcle edilmesi. • Bulgaristan. Yuçoslavya ve Arnavutlnk ile ikili antlaşmalar yollarının incelenmesi .. Dr. Türker GÖKTÜRK Türkiye'nin En Büyük Aylık Fikir Dergisi Dofan KEÇECtOGLD SOL I E N I İ K İ YAYINLARI K İ T A B I N I * S U N A B Cumfcurıyet 11597 ÖLÜM Trabzon'un eskl ailelerinden müteveffa Osman Bey ve Enise Hanımın oğulları, Memnune Şatıroğlu'nun eşl, Nejat. Murat Şatıroğlu, Enise Kalaycıoğlu'nun babaları. merhum Fitnat Nemlioğlu ile Hüseyin Satıroğlu. Atı Tunçelli (Satıroğlu). Fatma Gören'in ağabeyleri. Özcan Kalaycıoğlu, Hilonet ve Cevahir'in kayın. pederleri. Şerafettin Nemlioğlu ve Ahmet Gören'ln kaTinb^raderleri Hakkın rahmetine ^ Cenazesi 4.10.1966 salı günü ögle namazını müteaklp ŞişlJ Camiin. den kaldırılarak ebedl iatirahatgâhına tevdl edilecektir. AİLESİ Cumhuriyet 11379 BARIS DÜNYASI Ekim sayısında «Artık Ihtilâl Olamaz mı?» konulu Açık Oturumu mutlaka okuyunuz.. P. K. 478 1 s t a n b u 1 Cumhuriyet 11594 FELSEFENIN SEFALETI Yazan: KARL F. MARX ^ ÖNSÖZ ENGELS HURREM SATIROĞLU E K L E R : 1 Marx'tan Annenkov'a Mektup, 2 Marx'ın Serbest Ticaret Ustüne Konuşması, 3 Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkj'dan Bir Parça, 4 Manc'tan J. B. Schweitzer'e mektup. 10 Lira PAMtlKBAKK Umum Müdürluk bınasında Beyoğlu 1 inci Noteri huzurunda 2 Ekim 1966 günü yapılan yılın DÖRDtNCÜ İKRAMİTE KEŞİDESİ'nde v ADANA Şubemizden 8054 sa^ılı hesap »ahibi A H M E T D O Ğ R A M A C I Kalkınma hızımız kâfimıdir? ayın Prof. Dr. M. Orhan Dikmen, %3 kalkınma hızının azımsanmaması gerektiğini, bu hızı mürekkep faiz hesabına göre hesaplarsak, fert başına düşen 220 dolâr milli gelirimizin, 10 •ene sonunda 295 dolâr, 20 ten« •onunda 400 dolâra yükseleceğinl belirtiyorlar. Biz Sayın Profesörle aym kanaatte değiliz. Bunun için Japonya'nın 20 sene sonraki durumuyla bizim durumumuzu, durumun açıkça görülmesi için mukayese edip (26 Ağustos 1966 tarihli, Weltwoche = Dünya Haftası isimli haftalık bir Isviçre gazetesinde Japonya'nın 20 sene sonraki iktisadi gelişmesini yansıtan kısa bir yazıyı da tercüme ederek yazımıza ekliyeceğiz) ve kısaca bu konuya dair fikirlerimizi açıkhyacağız. Felsefenin Başlangıç llkeleri GEORGES POLlTZER Politzer'in Paris İşçi Üniversitesinde verdiği derslerden meydana getirilmiş olan ve diyalektik materyalizmi en kolay ve en sade bir tarzda anlatan ünlü eseri Principes Elementaires de Philosophie'nin 1963 tarihli en son baskısından yapılan çevirisi. Kitabın meydana gelişini izah eden Le G o a s'ın Önsözü, kitabın hususiyetini veren okuma ve denetleme sorulan ile, Felsefe Sözlüğü niteliğinde olan genis Alfabetik indeks. 7.5 Lir» Bü HAFTA İSMET PA5AYLA l u T I L 27 Mayıs 1960 • 27 Ehırn 1961 oevresı S METİK' TOKER 100.000 lira CEYHAN Şubemizden 15152 sayılı hesap sahibi G A Nî SÜNG Ü TARSUS Şubemizden 5956 sayılı hesap sahibi HAKK1 K Ö R O Ğ L U SOL Gureel İle İnönii 29 M»yu güjıü Basbajcanlıkta Hk «Jef» karjı karjıya geldiler. Orada ne konnştular? * 27 Ma.vu jünü bit kurmay albay «thtllil Komitesi> aduu İnonüye geldi. Bu albay klmdi, getirdltl taltmat nejdl? ir Albay Türkej 27 Mayıs gimü İnftnünün elini nlçln 6pWT İr D.P/nin kapatılmasında ild p n p rol oynadı: Bir kısım M.B.K. üyeleri İle bir kısım C.H.P. kodamaniar. Bunlar kimlerdi? ir İstanbul Valisi General Tulga bir akşam Maltepeye, tnSnttye geldi ve cıtesi gün Eminsularm emekllye aynlacakUnnı haber verdi. O gece İnnnü Ankarada klml «radı ve ne dedi? ir 147'lerin İnönıiye miiracaatlan ve e (ttnler tnBnünttn etrafını saran 147 düşmanları. * GUmel Tanseli Amerikaya nasıl ttytn etö, Tantel nanl ilk darbeyl yaptı? *• 1361 vaıında Tttrktyeye hâktan OUB U I knrrct vardı. Bn, neydi? * 14'Ier olayından bir kaç hafla önce Munffer Öıdajt tnönttnfln erindeydi ve bit şikâyet söylüyordu. O rün ne konujuldu? A înönü M.B.K.'dan klmleri tanıdı, klmlerle jahsen rörö{tü, kimlerle teması oldu? ir Bayan Menderes eşinin idaın hükmünün infaztndan bir gtin ev\el Bayan tnöniiye yeldi ve Bayan İnönil tmıet Pa«ayı ağlayarak İM def» bir yere gönderdl. NereyeT •k Mendores. Zorlo ve PoUUun ktmin kedn emriyle uıldllarT iı Y A Y I N L A R I A N K A R A Cumhuriyet 11598 Sanayi Caddesi, Demir İşhanı, 52 S.OOO'er lira Bu akşanıdan TARSUS Şubemizden 15260 sayılı hesap sahibi İZMİR Şubemizden 60296 sayılı hesap sahibi YAĞCAMİt Şubemizden 90004 sayılı hesap sahibi ANAFARTALAR Şubemizden 60177 sayılı hesap sahibi KONYA Şubemizden 2168 sayılı hesap sahibi ANKARA Şubemizden 1995 sayılı hesap sahibi KOZAN Şubemizden 2793 sayılı hesap sahibi CEYHAN Şubemizden 1 sayılı hesap sahibi İZMİR Şubemizden 1998 sayılı hesap sahibi BEŞİKTAŞ Şubemizden 1402 sayılı hesap sahibi PANGALTI Şubemizden 50037 sayılı hesap sahibi TARSUS Şubemizden 2519 sayılı hesap sahibi ADANA Şubemizden 10420 sayılı hesap sahibi ANKARA Şubemizden 387 sayılı hesap sahibi CEYHAN Şubemizden 40146 sayılı hesap sahibi ADANA Şubemizden 8054 sayılı hesap sahibi ANKARA Şubemizden 310 sayılı hesap sahibi GALATA Şubemizden 13776 sayılı hesap sahibi CEYHAN Şubemizden 9 sayılı hesap sahibi TARSUS Şubemizden 5476 sayılı hesap sahibi YENI MELEK itibaren JAPONYA ÖRNEĞİ u yıl Japonya'da şahıs basına düşen millî gelir miktarı 684 dolâr, bizdeyse 220 dolâr kabul edildiğine göre, 684 : 220 = 3,1 kat fazla düşüyor Japonya'da, bizdekinin. Sayın Profesör Dikmen'in hegabına göre bizde fert basına düşen millî gelir miktan 400 dolâr olduğu zaman Japonya'da (8640 îsviçre frankı)2009 dolâr olacaktır. 2009 : 400 • 5,02 aradaki kat • »ayı ise 3,1 den 5.02 ye yükselecektir. Sayuı Profesörün ifadesine göre 50 sene sonra bizde sahu başına düşen milH gelir miktsn 4,4 kat sayısı artarken, iki milli gelir arasındaki oran belki 10 dan fazla. 100 sene sonraysa belki de 25 30 a yükselecektir. Bütün kalkınmış ülkelerdeki kalkınma hızı aşağı yukarı aynı olduğuna göre, bütün ileri memleketlerle aramızdaki mesafe zamanla daha da açılacaktır. Sayın Profesöre göre bu bu ilerleme midirT Ssyın Profesör Dikmen 100 »eIM H D I I f«rt ba#ın* düfeeak mil SİNEMASI Abonmanlann ilk filmi B MERHABA ÇARLt (GOODBY CHARLİE) RENKLİ SİNEMASKOP Filmini gösterecektir. DEBBİE REYNOLDS TONY CURTİS Reklâmcılik (3877) 11601 500'er lira Ayrıca 850 talihli 100 er lira para ikramiyesi kazanmışlardır. tkramive kazananlara keyfiyet mektupla bildirilmi» olnp, talihlileri gösterir listeler Şubelerimizde müşterilerimizin emirlerlne Smâdedir. PAMVKBANK talihli müsterilerini tebrik eder, 196S yılının son kesidesınde bol şanslar diler. L Yozgat 6 ıncı j . Er Eğt. Alayı Satınalma Komisyon Başkanlıgından: 8u Hafta A K İ S ' in 642. sayısını bekleyinlz Cumhuriyet 11593 PAMVKBANK Tasfiye Halinde TÜRKİYE KREDİ BANKASI A. Ş. Dflnku nüshamızda çıkan ilânMı sehven tdare MecUsi satıaı y«pıp yapmamakta muhtardır. ibaresi konmamiştır. Tashih olunur. U604 Asağıdaki yiyecek maddeleri kapalı zarfla satmahnacaktır. Eksiltme 19 Ekim 1966 çarşamba çünü saat 11 de Yozgat Jandarma Satınalma Komis\Ton binasında yapılacaktır. Teklif mekrupları ihale saatinden 1 saat evveline kadar kabuJ edilir. Şartname ANKARA TSTANBUL YOZGAT Jandarma Satınalma Başkanlıklarında her gün mesa! saatlerinde görülebilir. CİNSİ »IİKTARl KİLO 15 Ton 4 Ton TAHMİNÎ FİAT1 L. Krs. GEÇİCİ TEMİN ATI Idare Meclisînden: • L. Krs. Maktrna Şehriye 3 70 3037 50 3 70 810 00 (Basıs 20558 A. 12416/11575
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear