Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMflUKİİtT 18 Oeak 196< SAHİFE BEŞ İki ölüm olayı şıipheli göriildtt Kadıköy, Sahrayicedit, lmamramiz eokak 7/1 numaralı evde oturan 17 yaşında Haşmet Koca, dun, banyoda ölü bulunmuştur. îddiaya göre, yaktığı gaz soba•ından »ehirlenerek ölen gencin cesedi muhaiaza altına alınmış ve olay füpheli görüldüğündtn, «oruşturmaya başlanmıştır. öte yandan, Üsküdarda 73 yaşındaki bir sahsın, üçüncü kat balkonundan düşerek ölmesi de, Savcıhkça çüpheli görülmüştür. Çınili Çifteçınar caddesi 54 numaralı evde oturan Vartan Mi»akoğlunun balkondan nanl dfiftü*ü araştırılmaktadır. Türkiyede telefon aboneleri sayısı 241.800 ü buldtı Kuruiacak olan felekomünikasyon tesisleri ile ilgili ihaleler neticelendirilmek üzere Saşkınlıklanndan polisln eline dflşen acemi otomobil hırsııları Şehirde ve Yurtta Adana Valisi öztekin memurlara veda ediyor Adana Merkez Valiliğine atanan Adananın muvaffak valisi Mukadder öztekin, dün sabah • tan itibaren resmî dairelerdeki mudur ve memurlarla vedalaşmaya başlamıştır. Her gittiği dajrede müdür ve memurların ağlamasiyle karjılaşan öztekin, ayrılısı dolayısiyle öğretmenlerden başka hiç bir tejekkülün yemeğini kabul «tmemiftir. öztekin bu arada sadece basın mensuplan ile bu akşam oruç bozacaktır. İhi otomobil ftırsızı heyecantanmca yakayı ele verdiler Ararn Saygın'a ait «34DK845» plâkalı arabayı çalan iki hırsız genç, dün gece, Okmeydanında tesadüfen suçüstü yakalanmıştır. Çaldıklan arabayla üç gün gezen Yaşar Taş ve Mehmet Erdoğan, bilhare korkarak, arabayı Okmeydamnda terketmlşlerdlr. Ancak, bir gün sonra tekrar arabayı görmek istiyen bu ikl saruk, Okmeydanına gitmişlerdir. Bu arada arabaya binen ikl hırsız, arabayı tam çalıştıracaklan sırada, karşılarında polis ekipini görerek şaşırmışlardır. Tesadüfen olay yerinden geçmekte olan polis ekipi, iki şahsm heyecanlı ha linden şüphelenerek duruma.mü dahale edince, arabanm kaçınldığını anlamıştır. Yakalanan aAdans Şehrimiz Cezaevınraba hırsızları nezaret altına ade lon Af Kanunundan faydalalınrraş ve haklarında gerekll sonacak durumd» çeşitli rütbelernışturmaya başlanmıştır. de 17 kişi bulunmaktadır. Tasarı kanunlaştığı takdirde, bunlar OCAK 18 RAMAZANİĞ" dan bir kısmı derhal tahliye edilecek, bir kısmının cezası indirilmıj olacaktır. Shell Şirketinin yeni Genel Müdürü On bir yıldanberi Türkiyedekl Shell Şirketinln Genel MUdürlüğünü yapmakta o'.an Mr. J. A. Livingstone yaş hBddlnl doldurduğundan 15 Ocak 1966 tarihinde emekliye aynlmış bulunmaktadır. Mr. Llvlngstone'un yerine tâyin edilen Mr. J. M. Raisman ayıu tarihte bu görevi devir almıştır. Mr. J. M. Raisman. Ingilterenin linlü Oxford Üniversitesinden me zun olup, Brezilya, Panama v» Holândadakl Shell Şirketlerinde piyasa, organlzasyon, arama ve istihsal sahalarında çeşitli vazifelerde bulunmuştur. Kendlsl Türkiyeye gelmeden önce Türkçe yi öğrenmek içln ders almaya başlamıştır. Adanada 17 21 Mayısçı son aftan faydalanacak Ankaıa, (a.a.) Otomatik telefon santrallan kapasitesinin daha çabuk ve az döviz sarfı ile arttırılabilmesi için yurt içinde kuruiacak telekomınikasyon sanayü ile ilgili ihale neticelendirilmek üzeredir. Bu arada, evvelce ithali kararlaştırılan Manuel telefon santrallannın, az bir döviz sarfı ile getirtilecek bazı cihazlarla Istanbul'da ki P.T.T. fabrikasında imâlinin mümkün olduğu anlaşılmış ve Manüel santrallann imâline baslanmışür. Halen telefon aboneleri 198 bini otomatik olmak üzere, 751 maADANA Şehrimizda günlük halde 241 bin 800'e ulaşmıştır. olarak j'ayınlanan ve A.P. yi tuŞehirlerarası konuşmaya açık tan «Vatandaş Gazetesi» nin matP.T.T. isyerleri sayısı 1046'ya yük baasında (Basmİş) Sendikası ta selmiş, ayrıca konuşmaların darafından ilân edilen grev dün saha çabuk ve kaliteli olması için bahtan itibaren başlamıştır. gerek teknik teçhizatın takviyesi , Basınîş Sendikası, matbaada gerek personelin eğitimi konulaçalışan 11 basın teknisyenl için rında ilerlemeler kaydedilmiştir. toplu sözleşme pazarhğmda zam Her yıl yatırım ve iş programistemiş, ancak Vatandaş Gazetesi larına göre inşa edilen şehirlerasahibi Mahmut Karabucak ile an rası telgraf telefon hatlarına ve laşmaya varamamışlardır. kuranportör tesislerine ilâveten Son olarak aracılann tekliflerl servise verilen 89 yerdeki radyode iki tarafça reddedüince gazelink tesisleri, şehirler ve Millettenin teknisyenleri greve başlalerarası telefon trafiğinde büyük mışlardır. Greve, Türkiye Gazete artışlar sağlanmasında başlıca âciler Sendikasımn aynı müessese mil olmuj konular arasındadır. de bulunan fikir işçilert katılma maktadırlar. Grev gözcüleri, gazetenin bulundugu sokakta dövizler de asmışlardır. Bir Türk tâcirinin evinde Ramazan misafirliği BİR GAZETEDE GREV BAŞLADI Bir emeklilik talebi yankı ııyandırdı tskenderun (özer öztep bildiriyor) Hatayın Anavatana 1 1 hakından önce, Fransız yönetimi zamanında «İskenderun Sancağı Maarif Müdürlügü» görevinde bu lunan eski D.P. Hatay milletvekili Dr. Mithat Kuseyri, Millî Eğitim Bakanlıgmdan, Fransız 1daresindeki hizmetlerinin karşılıgı olarak emekli maaşı talep etmiştir. Ankarada Milll Egitim Bakanlğında gerekli teması yapatıktan sonra müspet sonuç alan ve Hataya gelerek Antak,ya 2. Noterliğinde Fransız idaresindeki hizmetlerine ait vesikaların suretinl çıkaran Dr. Kuseyri'nin bu talebi, Hatayda geniş akisler yaratmıştır. Geçen asnn ilk yansmda Beşikta* sırtlanndan Çırağan Sarayının görünüşü Yetkililer, tasan kanunlaşmadan bir ?ey söyliyemiyeeeklerini bildirmişlerdir. 1 7 21 12.25114.54 J7.09118.45I5J8 I »ııiıııııuuuııııııifMmiıınıııııııııııııiııııııııiMiıııııııııııııııııııııııııııııı Personel dairesince memurlar her yıl, tarilı, cografya ve yurtbllgilerinden imtihana tabi tutularak muvaffakiyet derecelerine göre terfl ettirüeceğinl öğrendik. Bu şekilde lmtihan uygulaması mantıksızdır. Memur görevli bulunduğu dairesindeki uhdesine tevdi edilen sorunlanndan lmtihan edilmelldir. Memurlarıtı imtihanı | Devletin parası v * İ böyle mi tasarruf | edilir? = = E E E E E E E E ^ ş E E E = E E = E E = E E E = E E = E E •ş = E E S S Devletin Artırma Eksiltme diye bir kanunu vardır. Gayesi gaHba bazı alışverişlerde rekabet temin ederek daha ucuza mal temin etmektir. Fakat tatbikat hiç de öyle olmuyor. Yahut küçük işlerde tatbik edilmek istenirse böyle oluyor. İlçemiz Sağlık merkezine 3000 liraya temin edilen 3250 Ura değerindeki buzdolabının ödeme emrini, dolabın pazarlık suretiyle alındığı gerekçesiyle kaymakam bey imzalamıyor ve gazeteye gerekll ilân yapılıyor, talip çıkmayınca bir ikinci Uân da yapıhyor ve satıcmın insafı sayesinde yine ayni fiyata buzdolabı alınıyor ama ilâna ödenen para tam 1600 lira, yani buzdolabı 11yatının yansı kadan... Şimdi de gıda maddeleri için böyle ilânlar gözüküyor gazetede. Bir kasabadaki bu müessese etini ve sebzesini âdeta rica ile ve pazarlık suretiyle ancak temin edebiliyor, thale ilânları boşuna masraf olmaktan öteye gidemez. Bu gerçeü ilgüilerin bilmesi gerek. Şimdi bu ilanlar için de, aynca belki 20003000 lira ödenecek ve zaten yetmiyen bastane tahsisatı kuşa dönecek. Buna bir çare bulmak da yine ilgililere düşen bir vazife olsa gerek. Yoksa hakikaten devletin pa rasına yazık oluyor. Ahmet Darvas Sakarya mahaUesl Ayvalık «•••••••••••••••••••••••••••••••a •••••••••••••••••••••••••••••••••} İş aksaklıklarının nedenlerini ve memurda lstenilen randımanın yetersizliğl araştınlırsa ötedenberi memur atanmalanndaki imtihan usullerinln meslek dışı, lüzumsuz suallerin tevcihlnden ilerl gelmektedir. Bu sebeplerle: Devlet dairelerinde ve bllhassa devlet teşekküllerinde sorumsuz, bağımsız, lüzumsuz ve hem de çok dolgun ucretlerle istihdam edilen memurlar vardır. Tüm memurlar vazife gördükleri sorunfellıklarından imtihana tâbi tutulduklan takdirde kendiliklerinden tensikata ugramış olacaklardır. Bu zaman da hatır, gönül, torpil olmamış olacaktır. Bunlar arasında bir de katma bütçeden okur, yazar olmayan, âmirlerine yaltaklık yaptnak suretiyle yıllardır maaş alan memurlar vardır. Bu gibilertn ayırt edilmesi de ancak bu şekil yapıla cak imtihanlarda (mümeyyizinde bulundunılması suretiyle) mümkun olacaktır. Şu hususlan da zikretmeden geçemlyeceğim; 20 nci asnn muasır medeniyetler seviyesine ulaşmış Türklyemlzde yeni uygulanacak olan personel kanununca kategoriler yapüarak devlet dairelerinde çalışan memurlar en aşağı tabaka zümresine ayırt edü mek istenmektedir. Halbuki devlet dairelerinin en ağır yükü hor göriUmek istenilen memurun omuzlannda olduğu gibi sorumlulukları da onlar taşımaktadır. Hususî kanunlarla hayat seviyeleri değiştirilmek istenilen zümre kadar diger memurlar da âmme hizmeti görür ve mes'uliyet taşır. Onlar da bu vatanın evlâdı olup, onlar da müreffeh bir hayat seviyesine erişmek isterler, sıfat tefriki yapümak suretiyle devlet memurunu isterse çalışsın mecburiyetl düşünülmemesi icap eder kanısındayım. Hiçbir memur tarih, cografya, yurtbilgilerinden yoksun değildir, onlan da evvelemirde müreffeh bir hayat seviyesine getirmek ve ondan sonra da dünyanın kün yesini sormak gerekir. Halil Ertopçu Orman Dâva takip memuru Neden elimizden tulmuyorlar? | BİR CEVAP Lise tahsiliml üç yıl önce tamamlamış bir gencim. Çevremde üstün kültürümle haklı bir yerim vardır. Altı yaşımdan berl okurum. Oldukça geniş, büyük bir kültüphanem vardır. Bünyem de oldukça sağlamdır. Sporun her dalmda faaliyet gösterdlm. Kayaktan tsveç jimnastlğine kadar. Pakat bir gözden yoksun oluşum, benim vatandaş olarak butün normal haklarımı ortadan kaldınyor. tki yaşımda, bir ihmal, sağ gözümü benden ayırdı. Tamamen görmez bir haldedir şimdi. Gerçekten mükemmel şart larım olduğu halde gözümün sakatlığı beni bir meslek sahibi olmaktan alıkoymaktadır. Bunun başıma geleceğini önceden bilemediğim için, terzi, berber veya benzeri bir sanatı da elde edemedim. Sadece okulum Üniversite giriş imtihanlarmda başan gös terip Hukuk, Siyasal BUgüerde okumaya hak kazandım. Bu sefer de maddî imkânsızlık yakama yapıştı. Kısa yoldan, devlet eliyle bir meslek sahibi olayım dedım. Bir gözümün kör oluşuna karşüık devlet, kapüarını yüzüme kapamıştı. ögretmen olamam, polis, subay, normal bir memur olamam. Devletin açtığı ş mesleki kurslara katüamam. Pe = ki netice? Ben de insanım. Ye E meye, içmeye ihtijacım var. Bun = lar para kazanmayla olur. înşaat = larda işçüik bile vermedüer ba ş na. îlgililere soruyorum: Neden = elimizden tutmuyorlar? Bu du = rum insanlan ölüme götürecek = kadar acıdır. Neden bütün hakla E nmızı elimizden almışlar? Hür = metlerimle. = (İsim mahfuz) E I Camide çıkan yangın Marmara Bblgesı Memur ve Hizmetlıler Sendikası Başkanlığı Karasu Şubesi Temsilcisi Cevat Karabulut ! 9 Ocak 1966 tarihli Curahuriyet Gazetesindeki Hayrettin Uysal'a yazılan yazınızı okudum. Şahsını hedef tutan yazınızda vazifenin kutsiyetinden bahsederek, vazifesinin yalnız öğretmenleri korumak olmadığını beyan ederek suçluyorsunuz. Bu hususta bir şey söylemeğe luzum görmüyorum. Ben yalnız mektubunuzun ikinci maddesi üzerinde duracağım. Bizim ders bittikten sonra bir dakika fazla çahşmadığımızı beyan ediyorsunuz. Size soruyorum: Okula giden çocuğunuz var mı ve meşgul oluyor musunuz? Eğer zerre kadar ilginiz olsa bu sözü sarf etmezsiniz. Şu netice anlaşıhyor ki; size göre çocuk madde olarak varlık, fakat mânevi ve ruhî kıymeti haiz olmıyan bir canlıdır. Aslmda çocuk fabrika imali gibi birbirine benzeyen bir madde değil, herbiri ayrı meziyet ve hazine taşıyan bir ruhtur. Belki adını da bilmediğin ilim olan psikoloji kitaplannı okursanız bir sendika başkanı olarak bilginizle kültürünüz de artar. öğretmen olarak bizim çahşmadığımızı nereden biliyorsunuz? Gece benimle beraber her bir tanesine verilmek üzere fişler mi yazdınız? Onların çeşitli derslerle ilgili yazılı ifadelerini beraber mi okuduk? Gece, yann ne öğretsem diye çeşitli kitaplar karıştırarak plâm beraber mi yaptık? Yalmayak, sırtı açık, önlüksüz, kalemsiz, çantasız gelen öğrenciye hal çaresi ararken gece uyku uyumayan öğretmenleri mi gördünüz... Sayın Başkan, son olarak şunu söyliyeceğim: Biz ruhla uğraşıyoruz. Geçim sıkmtısı yüzünden kalb kırarsak ömre bedel olur. Paşabahçe Cam Fabrikasında yeniden yapılmaz. Siz yılda 3 ay çahşıp 9 ay yatan teşkilâtı benden iyi bilirsiniz. Onlara söyleyin, bize değil. i Çağlayan îlkokulu öğretmeni j Güngör ŞENER | , Çay Afyon Boluda hırsıılık olayları artıyor \ İ Bolu'da aylardan beri hırsızlık : hâdiseleri devam ediyor. Faillert : bir türlü ele geçmiyor. Bizim : büdiğimiz son dört ay içinde 15 • kadar ev ve dükkân soyulmuş \ tur. En son şehrin ana caddesi | üzerinde bulunan ve her zaman i içinde elektrik yanan ve içerisi • gece tamamen görünen dükkâ '• mm 67 kaöim gecesi arka kapı : dan giren hırsızlar tarafmdan çe • lik masa ve dolaplanm kınlarak : para ve eşya olarak 10.000 lira : dan fazla mahm çalınmıştır. Ara i dan iki ay geçtiği halde henüz : hiçbir ip ucu ele geçirilememiştir. Malımızın, canımızın bekçisi olan Emniyet Teşkilâtı bu hırsızlık şebekesini niçin yakalayamaz? Büyük yerlerden özel detektifler mi getirellm? Mahallelerde halkın hırsızlık korkusuna uyumadığı ve mahalle sakinlerinin geceleri nöbet bekledikleri bir vakıadır. Hükumetin ve ilgililerin şiddetle nazarı dikkatine arzederim. A. Saip Zorlu Hürriyet caddesi No. 21/B Bolu düm. Bu da şöyle oldu: Biz Istanbula çıkar çıkmaz, hemen kendimi, saygı değer bir Türk tUccanna tanıttırdım. Kendisine, haremini ziyaret etmek dile*inde bulunduğumu bildiren bir mektup yazdım. Derhal istediğimi memnunlukla karşıladığma dair psk nazikâne bir cevap verdi. Tanıdığım bir Rum madam, su asılıydı. İyi cins bir ağaçtan zırlıkları önceden o kadar istek benimle birlikte gitmeyi ve bana yapılmış bir rahlenin üstünde de, ve o kadar dikkatle yapılmıştı ki, tercümanlık etmejT teklif etti. 1 büyük bir Kur'an, bürümcük bir bir dakika bile kaybolmadı. Bir kimiz Istanbul tarafına geçtik. A örtü ile örtülü duruyordu. Oda halayık, yemeğin hazır olduğunu raba geçmesine hiç elverişll ol nm orta yerinde büyük bir man haber verdiği zaman, arkasından mıyan bir kaç dik ve dar yokuş gal vardı. Bu büyük bakır kap, hepimiz küçükçe bir odaya geçtırmandıktan sonra, (Süleymani otuz santim kadar yükseklikteyid. tik. Burada, pek masaya benzeye semti olacak) bizi bekledikle Aynı malzemeden yapılmış ve al temediğim bir şey hazırlanmıştı. ri konağın geniş avlusundan içeri tında uç tekerleği bulunan tepsi Oda tam bir kare şeklindeydi. girdik. Buradan, hareme yahut gibi bir şeyin (mangal altı) üze Orta yere de bir seccade yayümış da kadınlar dairesine giden ge rinde duruyordu. İçi, tanduırdaki tı. Bunun üstüne Konulan, altmış niş merdivenleri çıktık. Bunlann kül yerine, mangal kömürü ate santim kadar yükseklikteki bir bitiminde, aşağı yukan doksan şiyle doluydu. ayagın üzerine büyük, yuvarlak metrakre tutan bir hol (soîa) var bir tepsi oturtulmuştu. Başka hiç Türklerde aile dı. Bunun her iki tarafmda da bir bir eşya yoktu. Tepsinin kenarkaç oda bulunuyordu. Bunlarm ile, baba, anne, oğul, gelin, lan, hafifçe yukan kıvnktı. Orkapılarına, renkli yün ipllkleriykız, damat bir de onlardan tasına, içi un çorbası dolu bir le dokunmuş siyah kumaş perdeyaşça daha genç mânevi oğul kâse konulmuştu. Bu kâsenin etler asılmıştı. İki kapınm arasm dan ibaretti. Kadmlar, tandınn rafına, dilinml? peynir, ançüez,« da, çok büyük bir boy aynası göhavyar ve çeşit çeşit reçeller doADANA Osmaniyenin Ak , ze çarpıyordu. Bu aynanm bir ta üstundeki yorganlan tâ burunla lu küçük porselen tabaklar dizil i ? " nna kadar çekip, mmderlerin ü mişti. Bunlann aralarma da tahyar köyünün, toprak kayması yürafmdan, harem dairesinin esas oturuyorlardı. ta kaşıklarla, pembe ve beyaz zünden yerinin değiştirilmesi kısmına giden uzun bir koridor zerine yaslanmış Sinenut bileti karaborsacılıgı son icap ettiği ilgililerce açıklanmıgdan geçiliyordu. İki siyah hala Bizi karşüamak için bu örtüleri şerbet kâseleri konulmuştu. Bu (ünlerde çok artraıştır. Şehrin tır. yık, bizi oraya götürdü. Aile fert bir tarafa çekip doğrulduklan za kâselerin içindeki gül kokusu, et bttyflk ginemalarında bu işi bir lerinden olan erkeklerle doktor man, ilk gözüme çarpan şey, e rafa yayılıyordu. Tepsinin kalan Belirtildiğine göre, bu köyde ticsret haline getirenler bilhassa dan başka hiç bir erkek Türk ha vin kızmın güzelliği oldu. Lâci yerlerine, küçük parçalara böliin 15 evin tehlikeli bir hal alması, dikkati çekmektedir. Belediye rem dairesine girmedigi için, vert gözlü, kumral saçu bu genç müş iyi kabarmış ekmekle, sert, köyde heyecan yaratmış ve bueklplerinin devamlı kontrolleri «biz» dedigim zaman, şüphesiz kadın, hayalimde yaşattığun Türk kalın ve hiç de hoşuma gitmıyen raya Toprak Iskân Müdürlüğü sonunda dün Beyoğlu Fitaş, Satipinden bambaşkaydı. Annenin bir hamurdan yapılmış ramazan tarafından teknik bir heyet gönr»y ve Beyant Mannara sineki Mrs Ue kendimi kastedi titiz bir kadm olduğunu ilk ba ekmeği (ramazan pidesi olacak) derilmiştır. Köyün değiştirilmeyorum. malannda bilet ticareti yapan kışta anladım. Sonradan bu fik konulmuştu. Bu pidenin üzerine, si gerektiğine dair alınan rapor, rimi değiştirecek bir vesile de ol yumurta akı sürülmüş ve çörekaraborsacılar yakalanmıştır. Tandır nedir? Imar ve tskân Bakanlığına gönmadı. Gelinin gözleri iri, parlak otu serpilmişti. Bunlar da kiiResimde, karaborsacılardan biri izi götürdükleri salon, geniş, ve karaydı. Bütün Türk kadınlan, çık parçalara bölünmüştü. derilmiştir. görülmektedir. ılık bir yerdi ve kıymetli ha sık sık hamama gittikleri için Ularla döşeliydi. Üç tarafında tenleri pek yumuşaktır. Onun teDâvetsiz misafirler da sedirler uzanıyordu. Bunlar, ni de kadife gibi yumuşak olduaşağı yukan yerden otuz santim ğu halde, yüzü pek güzel değildi. ofrada pek kalabalıktık. Aileyüksekliğindeydiler. Üzerlerinde Bu sık yıkanmalar, bir yandan da nin çocuklarını büyüten dakırmızı çuha ürtüler vardı. Öte saçlara zarar veriyor. Çünkü saçdı, bir yıl önce karısiyle biryandan, duvara yaslı, yahut da be lar yumuşadıkça, kuvvetini kay likte vebaya tutularak ölen oğlun lirli aralıklarla sedirlerin üzeri bediyor, seyrekleşiyor. Bu yüzyetim çocuğu, dâvetsiz olarak ne serpiştirilen yastıklar, sırma den onlar da takma buklelere kendi kendine iftara gelen bir ve renkli ipek ipliklerle işlenmiş başvurmak zorunda kalıyorlar. kaç komşu, Üsküdardan iki güti. Sedirin bir ucunda tandır du Bunları, başlanna hiç yakışmıya zel hanım, ölü evinden gelen ve ruyordu. Avrupada gördüğüm cak şekilde bağladıklan işlemeli bir günlük dul olan pek basit bir hiç bir şeye benzemiyen bu eş kreplerin altına bol bol sıkıştıra ahbap. Bu hammın kocası, bir yayı anlatmadah geçemiyeceğim: rak, elmas veya zümrüt gibi en gün önce, sabahleyin ölmüş, ikin Tandır, tahta bir çerçeve veya çok sevdikleri ziynet igneleriyle di vakti gömülmüş, galiba ertesi kasnaktır ve üzeri iki yorganla iliştirirler. Ayaklanna bir şey giy sabah da unutulmuştu. Çünkü Kasımpaşa, Hacıhüsrev mahallesinde ev sahibine kızan 25 yaşınörtülüdür' Gereği halinde, bun memişlerdi. Ara sıra, ancak ayak son derece üzgün olan bu dul kada bir kiracı, evi kundaklıyarak yakmak istemiştir. Ev sahibi olan 23 larm da üzerine küçük ve iyi cins parmaklarmı örtecek kadar kü dm, bazı kıymetli şallariyle bir yaşmdaki Mehmet Altıntop'un polıse yaptığı şikâyet üzerine yakalanan ipekten bir üçüncü yorgan daha çük terlikler giyiyorlardı. Hepsi, takım elmaslarını ve evlenmeden sanık Mehmet İrfan, «Bana iftikonur. Yükseklik ve genişlik ba ince kordelâ saçlaklarla süslü bü evvel kendisinin olan bazı önemra ediyorlar. Beni dövdüler, sonkımından orta büyüklükte bir riimcük gömlekler ve desenli pa siz eşyalarmı, merhumun akrara da iftira ettiler» demiştir. kahvaltı masası kadar olan kas muk kumaştan yapılmış geniş ve balanndan korumak içln evin erIddiaya göre Mehmet İrfan, nağın içinde, içi sıcak mangal kö topuklanna kadar uzun şalvarlar kegine akıl damşmak ve onun yar Mehmet Altıntop'un oturduğu ah şap evin tuvalet kısmının tavan mürü külü olan bakır bir kap giymişlerdi. En üste giydikleri dımını istemek için gelmışti. Paarasına koyduğu kâğıt parçalarıvardır. Tandırın sedire değmiyen fistan yahut da uzun etekli elbi kat gelirken de ellerine yüzükler, nı tutuşturarak yangm çıkarmışiki tarafmda, yerde sedirin yük selerini yerlere sürüyerek, o kü hotozuna mücevherler takmayı sekliğinde yastıklar yığüıdır. Bun çük terliklerle ranatça yürüyor ve üzerine pembe bir yelekle gök tır. Yangın, kısa zamanda yetişen ANKARA, (a.a.) Yenimahallar, mertebe yönünden aile için lardı. Üste giydikleri elbiseleri, mavisi bir şalvar giymeyi de ihitfaiye tarafından henüz başlangıç leye bağlı Yuva köyü camiinde de, sedirde oturmak yetkisi ol çok açık renk, desenli pamuklu mal etmemişti. halinde iken söndürülmüştür. dün akşam teravih namazı kılınır mıyan kimselerin oturmasına kumaştandı. Meselâ evin kızmın Yemek işi başlar başlamaz, ya ken kadınlar kısmındaki gaz lâm mahsustur. Odanın üst tarafında elbisesi, mavi zemin üzerine sa ni her birimiz bir minder alarak, basının devrilmesi ile çıkan yanki çift camlı pencerelerde, sık ka n desenli idi ve pembe yeşil sa kucağımızda kocaman ve ağır sa gın, camide panik yaratmıştır. fesler vardı. Ait uçta da, üstü ke çaklarla süslenmişti. Dikişsiz o çaklı peşkirlerle vemek sinisinin Yangın sonunda bir vatandaş amerli bir hücrede, içi su dolu bir lan bu uzun etekli elbiseler, kal etrafmda yere çömeldiğimiz zayağmdan yaralanmış, 40 bin lira desti ile, cam bir tabak içinde çalara toplanarak kaşmir bir şal man, oda siyah. beyaz, kahve ren Nazilli Kuyucak ilçesınin civarmda da hasar meydana gelüstü kapalı bir kâse duruyordu. la sarılıyorlar. Kışm bu kıyafet, gi dokuz yaşla elli yaş arasmda Feslek köyünde, yedikleri nıa miştir. Bu hücrenin iki tarafma gerilen içi kürk kaplı dar bir yelekle ta cariye ve halayıklarla doldu. karnadan zehirlenen Hatice KaçYangınm duyulmasmdan sonra iplerin üzerinde, ağır işlemeli ve rnamlamyor. Bunun rengi de çokmaz adındaki çocuk derhal ölIçişleri Bakanı, İmar ve İskân klaptan saçaklı bir çok el havlu lukla açık yeşil, yahut da pem Hepsi aynı îabaktan rnüş, Hasan ve Asiye Da* ile Bakanı, Ankara Valisi, Emniyet iraz önce sözünü ettiğim ebedir. Hatice Yücekan tedavi altına aGenel Müdürü, Ankara Emniyet vin hanım efendisinin, sık sık lmmıştrı. Müdürü ve diğer ilgüiler olay ye«Buyurunuz efendim! Hoş Rahat ve bolluk rine giderek geç vakitlere kadar geldiniz! Buyurunuz!» diyerek tetkiklerde bulunmuşlardır. oğrusunu söylemek gerekirse hiç durmadan insanı yemeye teşbu kadınlar, sabahları erken vik eden sözleri karşısında, büYangm sonunda köyün tek iba kalkarak biraz olsun faydalı çük tabaklardaki yıyeceklerden det yeri olan cami kullanılamıişlerle meşgul olmaları dışmda, (iftarlıklar) idare ile yıyebildiğim yacak hale gelmiştir. Yangın sıbüyük bir bolluk içinde hiç yo kadar yedikten sonra, pirüıçle ka rasmda ayağından yaralanan Meh rulmadan rahatça yasarlar Bü rısık pişmış balık geldi. Bunun met Akdoğan adındaki vatandaş harekete tün vakitleri, giyinmek, taktıkla gelmesiyle, kaşıklann hastahaneye kaldırılarak tedavi n mücevherlerm yerlennı değiş geçmesi bir cldu. Hepsi birlikte altına alınmıştır. tirmekle gecer. Kışm yaptıklan aynı tabağa daldı. Etle tavuk elle iş, sadece tandır yorganlarının al yendi. Herkes istediğ; parçadan a tında soğuğa karşı sığınmaktır. lıyordu. Sofradaki'enn bir kaçı, Yazları da divanların üzerindeki bir kısım eti ellerîyle ayırarak, yastıkiara gömülerek vakit geçi ikram olsun dıye bana uzatıyorrirler. Genel olarak, bu böyle ol lardı. Halbuki ben, bu ikramdan makla beraber, çalışma âdetleri hiç de memnun değıldjm. Balık, yavaş yavaş hareme kadar gir et, tavuk, hamur işi ve kaymak miştir. Dış çevredeki değişiklık olmak üzere. hiç birbirine uySAKARYA Genişova bucaler. kadınlann meşguliyetleri ve ma2 şekilde (Tatlının arkasından ğma bağlı Ardıçdibi köyünde önzihniyetleri üzerinde etkisini gös tuziu, muhaUebi veya sütlâçtan ceki gece işlenen bir cinayette 18 termeye başlamıştır. Ve soylu sonra yahni) arks arkava geldi. yaşında yeni evli bir kadm uyTürk kadmına atfedilen tembel En son gelen pilâ'la yemek sokudaki kocasımn başını balta ile na erdi. Bu yemeklenn hepsınden lik, artık zorunlu bir özellık ol bîrer oarça tstmak zonıııda kaluçurmak suretiyle öldürmüştür. maktan çıkmıştır. dım. Çünkü Türk SronukseveriiAkşamdan aralannda hiç bir Ramazan olduğu için bize ne ğinin karşısında böyle davranmünakaşa olmıyan kan koca, kahve, ne de şeker ikram edildi. mak eerekiyordu. uykuya yatmışlar, ancak genç ka Şerbet vermek istedilerse de, ondın, saat 02 sıralarında uyanıp odunluktan baltayı almış ve uyulara uyarak oruçlu olduğumuz YARIN Polis ve muhabbet tellâllan arasmda Taksimde, heyecanlı bir kovamakta olan kocası Mehmet Uzun için içmedik ve saat altı buçuklama olmuştur. Meydandaki bu koşuşmaya halk da katılmıştır 3oOsmanhlar yaşamak un başma olanca kuvveti ile vur ta, müezzin minareden ezan okuğaz otellerine kadm gönderdikleri scylenen 8 kişi vakalanmış ve muştur. Kocasıru kıskançlık seyup iftar vaktini ilân edinceye ka i?in yerler, yemek için nezaret altına alınmışlardır. Polisin gayet jakından tamdığı bu kibebiyle öldüren Melıha Uzun, dar, orucumuzu bozmadık. Ezan yaşamazlar şiler Emniyet Müdürlüğünde: «Bizim resmimizi çekmeyin. Sonra kaçmışsa da yakalanarak tevkif sesi duyulur duyulmaz hemen evimize gidemeyiz. Utanıyoruz» demişlerdir. edümlstlr. herkes harekete geçti. İftar ha I stanbul'a ramazanda yâni oruç tutulan bir ayda geldiğimizi söylemiştim. Buraya gelince, benim ilk merak ettiğün şey, bir Türk ailesinin evinde bir ra|mazan gecesi geçirmek oldu. Bir avrupa'lı için bu zor ve çoğu zaman imkânsız olan bu işte, kolayük gör1 Bir köyün yeri değistirili^or A Faaliyete devam Ev sahibine kızan hiddetli kiracı evi kundaklamak istedi panıge oldu B S Makarnadan zehirlendiler B D 18 yaşmdaki kadın kocasımn başını balta ile uçurdu UTANIYORLARMIŞ ı