23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
fKf CUMHURİYET 4 Ağustos 1964 IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIL ıııı=ııııııııııııııııııııııııııınıııııııııııııtıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiMiıııııı=ıııı Temel hak ve özgürlükler «Ne demişti «Toplum Sözleşmesi» nde Jean Jacques Rousseau tnsanoğlu doğuştan özgürdur, oysa nereye baksanız zmcire vurulduğunu görürsünüz. Kimi kiminin efendısı sanır kendinı, ama böyle sanması kölesinden daha köle olmasına engel değildir Nasıl olmuş bu değişiklik, bilmiyorum Ama tneşru sayılabilir mi? tşte bu sorunun karşıhğını vermeğe çalışacağım.» îukandaki satırlan Hukuk Fakültesinde Doçent Dr. llban Akın'ın son kitabından aldım. Adı: Temel Hak ve özgürlükler, 150 sayfahk bir küçük eser. Bu köşede, elestirmesi değil, ancak tanıtılmssı nygundnr. Ben de öyle yapacağım. Rousseau'nun karşılıfını vermeğe çaiıştıgı «kölelik ve özgürIfik sorunu» insanoğlunu çağlar boyunca düşündürmüştür. Nasıl olmns da birbirlerine kölelik etmişler insanlar?.. Ve daha da ediyorlar Yirminei îüzyılda? Eger temel hak ve özçürlüklerin (hiirriyetlerin) açık, belli, kesin sınırları kolayca çizilebilseydi, onlara daha çabuk kavusabilirdi insan... Ancak tarih süresince bn konnda ortaya atılan karşıt fikirler bnlnndnğn gibi; varsayımlarla toplum gerçeklerinin çatışmasından doğan dnrnmlar, temel hak ve özgürlükler bakımından talihsiz ülkeler yaratmıştır. Çfinkii özgürlükler de bel ü bir duruma ve belli bir zatnana göre değişiklikle yornmlanacak nesnelerdir. Soynt haklann bazı az gelişmis ülkelerin ger çekleri karşısında anlamsızlaşması bundan Nitekim, varlıkli kisinin özgürlüğü ile, yoksol kişinin özgürlüğü birbirinin karsı sındadır ve biribiriyle çalışma durnmnndadır. Zaman ve yer bakımından bo defişkenlik içindekj özgürlük kavramının değisnrezliğini nasıl olup da yakalıyabileceğiz? Ve nasıl bütün insanlarla bütün toplnmlann birlestikleri bir özgürlük kavramını bilim gücüyle kesinleştireceğiz? tlhan Akın bn çok zor işi kâçük kitabında ana çizgileriyle bafsrmağa çalışıyor. Özgürlük düşüncesinin tarihini. büyük bir anlatım gücü içinde oknyncaya snnmakta Bn anlatışın üslubu, yaıarın kişiliğine özgu pek güzel bir Türkçe durulugundadır HDkak dilinin alışılmış kalıplan dışında konuşmak, benim diyen her babayiğitin harcı değildir. Çünkü yalnız dile degril. konuya ve kavramlara da aynı gücle bâkitn olmak gerek. tlhan Akın'da önce bn güveni görüyoraz. Ve sayfafarı çevirdikçe başlangıçta soynt çerçeveden dısarı tssamıyan temel hak ve özgürlüklerin, zamanla ayaklarını top rağa nasıl bastıklannı okuyornz. Dofal baklan ortaya atan ve savunan düsünürlere karşıdnran pozitivistler. pek haklı olarak. toplura dışındaki doğal hak ve hürriyet kavramının metafizik bir kökten ötede dayanagı olmadığını söylüyorlar. Bn kayıp. siyasi bakımdan tehlikeler yaratmıyor mn? Gerçekten yaratıyor. «Hak ancak toplnm içinde doğabilece gine göre, insan hakları doğustan gelme değil. toplumca tanınan haklardır.» Şn halde toplumdaki siyasi otoritenin ölçülerine. her ne olnrsa olsnn boynn egtneyi daba başlangıçtan kabnllenmek çerekiyor. Bütün bn fikirler, özgürlüğün tartısılması bitmemis tnesele lerini getirmektedir. Pozitivizm ile idealizmin yeterli bir sente ııne alasmak, kendi toplnmamnz bakımından hak ve hürriyetle rin davanaklarını en saglam ölçüler içinde çözümlemek demek tir Bn çözümlemeyi kolaylastıran toplnmcn görüse de önemle ver venniş t. Akın... Türkiyenin içinde bulnndugu tarihi kesim, tlhan Akın'ın ki tabını toplnm dâvalarına definen aktüel bir eser baline getinni& tir. Hürriyet denilen nesneyi valnız notnk atmak ve oy topla mak icin diline dolayan politikacılarımuın, önce özgürlüğii (hür riyeti) tanımalan gerekivor. Oysa ço*unun bu çüzel kavramla teserrüf etmediklerini çok iyi bilivoruz. tlhan Akın'ın kitabı. li se kültürü almıslann açıkca anlıvahilecekleri bir eserdir. Ve özçürlüklerle hakları bulntlardan Türkiye topraklanna indirmek istiyenlere anahtar ödevi görebilecek yönde yazılmıstır. | İKTİSADÎ KONULAR | | MALÎ KONULAR ^^^^^^^"^TTnnTTTTnTTTTîTnTTTnTTTıiT^^^^^^^^^^ | llllElllllllltrrrfllllllllllllllirilllllllllllllllllllllllllllHIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIlillıl Adalarda Evletıdirnte Nemurluğu kuruluyor Adalar flçesinde oturaniarın devamlı istekleri nihayet Belediye Meclisi tarafından kabu) olunmuş ve ilçede bir Evlendirme Memurluğu ihdas edilmiştir. İlçe sakinleri bundan böyle evlenme işleri için Kadıköy veya Kartal'a gidip gelmekten kurtulacaklardır. Içişleri Bakanlığına gönderilen yeni kadro tasdik edildikten sonra memurluk faaliyete geçecektir. Fasarruf llııııııliin bakhıııda yeni İktısad) icalkın mamıza. gereken hızı verebilmek içın yatırırrüan arttırmak mecbu riyetinde Gelir Vergisi Kanununda yapı.an son değişiklikler Yazan: Fehamettin ERVARDAR pey akçesı olarak I kullanan, borç al mada karşılık gös' teren veya başka ödemelerdel kullanılabılen bir (Serbest Hesap Uzmanı) t'zun bir süreden beri yasama organında kanunlaşması münakaşa ve müzakere konusu edilen «Reform kanunlan» adıyle anılan bir serî kanun son hafta içinde Resmî Gazete ile yayınlanmaya ve kanunlaşmaya baslamıştır. Biz bunlardan. önem ve şumül derecesine binaen Gelir Vergisi kanununda bazı değişiklikleri ön^ören 4%4 sayılı kananla yapılan tadilleri ve geririlen veni hükümleri kısaca gözden çecirmek istiyornz. 8. Temmuz 1964 tarihinde yayınlanarak: bir kısım hükümleri 1/V19&1. diğer kısmı 1/3/1964 tarihinde yürürlüğe konulan yani hey'eti omumiyesiyle makable şâmil mükellefiyetler tesis eden 484 sayılı kanunun getirdi| i desişiklikler. teferruata girişmeksizin aşağıda açıklanmıştır. 1 ZİRAÎ KAZANÇLAB SAHASINDAKİ TADİLLEB: Bilindiği çibi. gelir vergisi kanunumuz prensip olarak ziraî kazançlan vergi $umulüne aldıği halde diğer hükümleriyle •Küçük Çiftd muaflığı» adı altuıda ba mükellefiyetl daraltmakta ve büyük işletmelere inhisar ettirmektedir «tşletme büyüklüğü ve «Satıs ölcüsü» gibi t kıstas ile tayin edilen mezkur muaflıkta bu kerre önemli daraltmalar yapılmış ve zikrolunan iki ölçüden tşletme büıüklüğünü tayin eden fArazî sahası: tarla yiiz ölcüsü. ağaç sayısı, büyük ve küçük baş hayvan sayısı gibi) ölçülerde •'• 40 a kadar varaıı. satış miktannda ise •'• 20 •'• 23 nisbetinde daraltma ile daha küçük isletmeleri mükellefiyete almıştır Diğer taraftan 10.000 liraya kadar kazançlar için kabil edilen 5.000. TL. lıkvergi istisnası, 2J0«. liraya indirilmiştir. 2 KÜÇÜK SA.V'AT VE TİCAKET FRBABI İÇİN GÖTÜRÜ UStLLTSI TAHDİDİ: Kanuntın tayin ettiği Genel ve Özel şartları haiz bulunan bir kısım ticaret ve san'at erbabının dcfter turmaksızm götürii nsulde gelir vergisi ödediği malumdur Bu defa götürü usule tabi olmanın özel şartlannı tayin eden (Alım. satım miktarlan, elde edilen gayrısafî hasılat ücret gibi) miktarlarda topyekun '• îö oranında bir daraltma ile daha f*azla sayıda küçük sanat ve ticaret erbabı gerçek usule alınmış ve defter tutma mecburiyetine girmîştir. Bu hükümlerde 1/1/964 tarilıinden meri olduğuna nazaran bu yüzden götürüîük haklarını kaybedecek bir kısım mükellcfin derhâl defter tutmaya başlaması gerekecektir. 3 MEŞIUR. MÜSTAHDEM VE tŞÇtLERİN ÜCRETI.ERİNUE BİRLEŞTİRİL>TEI,ER: 193 sayılı kanunla müstakil ödemeler halinde ele alınıp ayrt ayrı vergi cetveline göre vergilendirilen ücretlerin 1'3/1964 tarihinden itibaren «aynı isveren tarafından, aynı hizmet için ödenmesi kaydiyle birleştirilmesi yani, bir ay İçinde (Maas: ücret, prira, ikramiye. yüzdelik ilh gibi) her ne nam ile olursa olsun yapılacak ödemeler toplamı flzerinden vergi cervellerine göre vergilendirilecektir. Muhtelif yerlerden alınan ücretlerde bir birleştirme düşünülmemiş, sadece, aynı işverenden yapılabilecek tediyeler ele altnmıştır. Aynea Hâkim ve Memurlara çeşitli kanunlarla tanınan Makam ve Temsil odenekleri ba birleştirmeden, penionel kanunun tatbikatına kadar, istisna edilmiştir. 4 KAZANÇ VE MESLEK SAHİPLERİ IÇtN TEFERRUATLJ GİDER BEYANI: Gerçek usulde kazançlannı beyan etmeye mecbur Zirai, sınaî ve ticari kazanç sahipleriyle Serbest Meslek Erbabı için yılhk beyannamelerde hemen, hemen bütün yaşayis giderlerinin hesap ve beyanı mükellefiyeti konulmuşrur. Filhakika, bu nevj mükellefler (bilumum kiralanm. yol masrafı dahil sayfiye giderlerini, özel vasıtalannın. kullandıklan özel hizmetkârlarımn yıllık genel giderlerini, her nevi, tahsil ve eğitim giderlerini. e e çim. ısınma. aydınlatma, telefon masraflannı hatta demek ve kurumlara ödedikleri aidatlarını) hülâsa bütün yaşayış çiderlerini. yıllık kesin veya takribî ru» tarlan ile tesbit ve beyan mec» buriyetine çirmiştir Bu mechnriyet. ihtiyari toplam haddîni asan irad sahipleri için de aynen uygulanaraktır. Bu hükümler mükellefieri birnevi özel haystlan icin muha«ebe tutmaya mecbuT kılacaktır. Ancak. memleketimizin çelenek» leri. itiyadlanmız. halen teşebbüslerde dahi muhasebenin nnksan tatbikatı. hatırlanırsa bahs« konu yeniliklerin idareyî ve miikellefleri hayli zorlayacaği kolayca ortaya çıkacaktır. 5 ORTALAMA KÂR HADLERİNtN KONTROL VASITASI OLAKAK KM.I.ANajHASINDA GELlSME: Şimdiye kadar satıslannın enaz *ı 50 si perakende olanlara uygulanaD Ortalama kâr haddi mukayesesi. bu kerre «perakendeciliğin» yeni bir tarifi ve kısmen veya tamamen perakende sa tanlara. imalâtçılara Jeşmili. evvelce eğlence ve istirahal veri işletenlere de uygulanırken ba sefer Taşrnıa işleri yapanlam da şâmil kılınması ile •ortalama kâr haddi» mukayesesi oldukça «enişlemiştir. Ayrıca. mezkur mükellefler için adıgeçen mukayeseye nazaran düşüklüğü beyan» namede yazılı açıklama. 6 ay içinde Komisyon önünde izahat verme zorunluğn konulmuşrur. 6 MÜKELLEFLERCE BEYAN OLUNAN GEl.tR VE KURl'MLAR VERGİ IVftKTARLARlNIN AÇIKLANMAS1 VE İLÂÎfl: 8/7/1964 tarihli Resrai Gazete ile yayınlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Vergi usfil kanunu tadilâtına göre (4S3 sayılı kanun) Bilumum selir vergisi mükelleflerinin beyan edecekleri Yıllık vergi miktarları; Bağlı olduklan vergi dairelerinde, resmi gazete veya bir kitapta, bağlı olduklan meslekî tesküâtta yayinlanacak ve ilân olunacaktır. NETİCE: Yeni kannn ve değişiklikle bir tarafdan mSkellefiyet şumul ve sahası genişletilirken, diğer taraftan mevcut mükellefiyetler» de munzam mecburiyetler ihdaj olunmuştur. Bu tedbirlerden beklenilen, şüphesiz. devletin malî kaynaklnrını ı>el istîrmek ve vergi hasılâtını arttırmaktır Ancak. bn hedefe «ılasılabilcnesi için: A Memleket gerçek lerine uyan adil bir vergi mevzuatına B Mer'i kanun, nizamlann memleket sathında tara ve genel uygulanması Ç Kendi idarî bünyesini ve mükellefiyel sahasını oilerek konrrol ve murakabe edilmesine, D Vergi aygulamalanndan doğacah ihtilâflan sür5atli ve âdil bir şekilde giderecek iyi işleyen bir mali kazaya ihtiyaç bulunduğu aşikârdır. Bunlardan berhangi biri veva bir kaçmın noksanlığı halinde sadece me\zuat sahasında netice aramak. bugünün iktisadi ve mali hayatında en mühim çaynkanuni rekabet unsurn olan vergi adaletsizliğini arttırmak, yani vergiyi ödeyeni zorlamak, ödemeyeni ba$ı boş bırakmak gibi bir sonuca olasmaktan ibaret kalmaktadır. Mevcut malî teşkilâtımızm tşleyiş tarzı murakabe usul. şekil ve vus'atı ile malî kazamızın her derecesiyle mahmul haline gereken önem verilmedikçe. mükellefiyet sahasında her yeni lalebin sadece iyi niyet ve ahlâklı, yani memlekete en faideli mükellef zümresini biraz daha ezmekten ileri gidemeyeceği kanaatındaytz. ** Yazan: îlgililerin, yaz başında verdikleri teminata rağmen Anadolu yakasmın bazı semtlerinde su sıkmtısı çekilmektedir Sıkınb daha ziyade yüksek semtlerde kendisini bissettirmekte, Bağdal Caddesi tarafiannda, şehir suyu ile bahçe sulanması yüzünden tazyik azaldığından bu semt lere su çıkmamaktadır. Bu arada Sular tdaresi görevlileri de muhtelif semtlerin suyunu gecenin muayyen saatlerinde kesmektedir Anadolu yakasında su sıkmtısı çekiliyor Istanbul Operasmın yaz faaliyeti 8 Ağustos gecesi Açıkhava Tiyatrosunda başlayacak SeviJ Berberi operası ile sona erecektir Opera, 8, 13, 14, 15 ve 16 Ağustos geceleri temsil edılecektir. Opera yöneticileri temsjller sona erer ermez kış sezonu çalışmalarma başlanacağını açıklamışlardır Opera temsilleri sona eriyor Belediye Zabıta yönetmeliğinde bazı değisiklikler yapılmış ve bazı hareketler Belediye suçlan çerçevesi içine alınmıştır Buna göre eşya ve malzeme nakii sırasında yollar kirletilmeyecek, yolda bozulan vasıtalarda krikokullanılması gerektiğinde knko ile asfalt yol arasına tahta takoz konacak. yol kenarındaki inşaatlarda, harçlar yoilara sıçratılmayacak ve harç tahta bix doşeme üzerinde hazırlanacaktır Bu arada inşaatların temel lerinden çıkan suların yoilara boşaltılması da yasaklanmıştır. Yasaklara aykırı hareketi görülenler Belediye Zabıtası tarafından cezalandınlacaklardır. Belediye Zabıtası yönetmeliği tekrar değiştirildi duğumuz berkesçe bilinmekte ve bu husus milli biı dâva hüvıyeiini kazanrmş bulunmaktadır Yatı rımlan çoğaltmak ıçin tasarrufa ihtiyaç vardır Tasarrut, geliriııi ıstıhlâk maksadı ile kullanılmayan kıstnıdır lasarruf eden bir kım se, tasarrufuna eşit bir satznalma gücünü ve bunu karşılayan tniUi istihsali şu veya bu maksada yöneltme imkânlannı 'lazırlar. Tasar rufun yöneldlğ. başlıca »edef yarı rımdır Tasarrul eden bir kımse, bir batünü teşkil eden ika cepheli hizmPt te bulunur Gelirimn tamamını :r tihlâke ayırmamakla milli istüısal gücünün yatınro malı istihsaline yönelmesıni sağlar tkincisi tasar ruf ettigi parayj ya bizzat yatın ma tabsis etmek veya yatınm va pan diğer şahıslann kullannıasuıa imkân verr. ek suretiyle gere'di oakdî satınalma gücünü hazırlar Bu gerçegi gören ve milli tasar rufu yetersiz julan hükümet «ta sarruf bonosu» müessesesinl feur muştur Bövlece fert ve özel roü esseselerin serbest iradeleri 'e yapmadıklan tasarruiu, cebri ola rafc yaptırmak lüzumu hissedilmiş tir «Tasarruf bonosu» müessesesi tâ başından itibaren muhalefeMe karşılasmışkurulmasından bir süre sonra spekülâtörler için Ka zançlı bir aınetâ* telâkki ediler^k °.'o 75 e varan büyük iskontolarla halktan satın alınmıstır Son günlerde TasanuJ Donolan nakkında venı bır tasar hazırlan dığı Ticaret Bakanı tarafından ail dirilmıştır Tasarrul bonolan hak kında hazırlanan veni kanun tasa rısmın iki yönü ile ekonomimiz ıçin hajırlı olacafına ıe bir ceprte si ile arzulanmıyan tesirler yara tacağına işaret edebiliriz Bunlardan birincisı fsarrut b o nolannın alınıp satılmasının i n lenmesine daır hükümdür Bono «şahsa muharren! olduğu müddit çe bir bedel karşılıgında başkaıa rına satılamaz Bununla devlet : tibarının zedelenmesi önlendiği gı L Prof. Dr. Ahmet Kılıçbay bi, «tasarrul bonosu» müessesesı ni kurmakla güdülen gerçek mak sadın tehakkukuna da hizmet edıl tnış olacaktır Zira bir ferf 100 li ralık tasarnıf bonosunu 30 lirava satıp bunu ıstihlâb maksadı Ue harcarsa gerçek rasarrut 100 lira değü 70 lıra olur Bundan başka «tasarruf boncsu tacirleri» alış ve rişten elde edecekleri büyük ka zançla istihlâklannı arttırabüırler Neticede tasarruf bonosu umulan milli tasarruf artısını sağlayamaz Tasarının ikinci önemlı cephesı tasarruf bonolan ile kamu iktısa dî teşekküllen ıe istirak etmsK yani onlann ortağı olmak ım kânının sağlanmasıdır. Böy lece oono sahıpleri. nevı kendine has bir sermaye oı yasasına girip kamu yatı nmlarının finansmanına îştirak edebıleceklerdir Hor:o sahıoleri nin (,u^unluğu ile h'j yolu seç melerı nalıiıde d?v»tin iç ror cn ı't faiz yüKii hafıfler Zira. bon • sahibı aTik friiz ne^.l kamu 15.letmesir.den "trnettü aiabi l.tı ktır \ onı tasannırı ozel ?irketlere ve mütaahhitlere tanıdığı imkân l^r «tasarruf bonoMi •rıue'!=ese;inin» nedef, rr.aksai ve ruhjna aykırıdır Fasarruf bonosu al r,ıp satümadığı, herh<snj.T t i r ödemedo kullanıjnıadıâı nnbette g t r çek *a«arruf t: '.>ını saÇlar !lu kurrct halk ve aıü^sseselenn ge lır.Fiının bır kısmını alarak onl ı r ı hnno ve.mejtie mij! ; ta^oi ruf Vf yatırımı artırma yolui'di ılî, ;<dımı atmış olur Roylere s a i lanan meblâğların E,erçek tasar nıf ve vatırım arttşına vo) aç nııti ıcm hüküm*1 tara'ınılar vj tıur,i maksadı i)c kul'anılması gorpklidir Aksı hflde halü yeniif hükümet ıstıh.ÖK etmış oıuı Öte yanda özel müesseseler ellerindeki tasarruf bonolarına sağlanan ckieme imkânlan tasarruf bonosunun milli tasarrufu arttırıcı tesirini zailletir Elindekı tasarruf bonosunun ihalelerde teminat ve şirket bu islere, yatırmaya mecbur kaldığa parayı elden çıkaramadığı için ıstihlâk harcamalarını azaltmayabiiir. Özel şirketler ve mütaahhitler T lindeki tasarruf bonolannı bazı ödemelerde kullamlma imkânJannın sağlanması üç yönden millî ekonomimiz ıçin zararlı tesir yara tabilir. Bunlardan bırincisi tasarruf bonolarının gerçek milli tasarruf ar j tışı üzerindeki etkisini zayıflatmak olacaktır Çünkü, özel şirketler ta sarruf bonosu ıçin ödedikleri paraya karşılık başka cinsten ödeme gücü elde edeceklerdir. Tasarruf bonosu adj verılen bu yeni ödeme aracmın kuljanma sahası sınırlı olsa bile millî tasarrufta umulan artışı önleyeceği şüphesizdir tkinci zararlı tesiri. ekonomimiz uzun yıllardan beri zahmet ve kah rmı çektıği enflâsyonu canlandırma tehlikesıdir Hükümet, kullanma imkân lan genışletilmiş bir bonojTi öze) teşebbüslere satmakıa onlardan para almakta ve karşılı ğında yan para rolüne sahip bir ö deme aracı vermektedir Böylece tassrruf bonosu kullanma imkân ıa rına göre enflâsyonist bir tesire sahip bulunacaktır Bu oir nevi para emisyonudur Tasarruf bonosu adını taşıyan bu yan satın ajma gücü istihlâk imkânlannı çoğalttığı nisbette hedefinden uzaklaşıp. istihlâkten kaçınma yerine ona yönelme yollannj açacaktır Tasarruf bonolannın ödemelerde kullanılmas) imkânlarıru sağlamak hedefini gıiden yeni tasan gelır dğılısı üzerinde de arzulanmayan etkiye sahip olacaktır Çünkü •tasarruf bonolarına» sağlanan ödeme imkânlanndan yalnız şirketler | ve mütaahhitler faydalanacakli' j dır. Tasarruf bonosunun teminat VP pey akçesi larak kullanan $ır ket ve müesseseler milli tasarruf kampanyasında paylanna düşeni j yapmak külfetinden kısmen kurtulacaklardır Öte yanda tasarruf bonolarını bu maksatla kullanma hakkına sahip olmayan halkın esasen dar olan ödeme imkânları biraz daha kısılacaktır Böylece yeni tasarı dar gelirlilerın istihlâk imkânjannı daraltan. buna karşılık şirket ve mütaahhitlere yeni imkânlar tanıyan hükümleri ile milli tasarruf kampanyasında yüklerin dagılımmda adaletsızliğe yol açmış olacaktır «Tasarruf bonosu müessesesınin» millî tasarrufta umulan artışı sağlamasma irrrfcân vermek adaletsızliğe yol açmamak ve enflâsvonist tesirinı önlemek için şirketlerin ve mütaahhitlerin ei terindeki bonolara varı para hüviyetini veren hükmün kanunda yer almaması temenni edilir »•£< ACI KAYIP Kızılay Pendik Gençlik Kampında kütüphane 29 Temmuz 1964 te Zürıh't^ kaybettiğimiz biricik varlığımız BEDİA EHDEH'în cenazesi 5 Ağustos 1964 çarşamba günü Firüzağadaki evinden alınarak öğle namazını müteakıp Şişli camiinden, Merkezefendi kabristarunda merkadi mahsusuna defnedilecektir. AİLESİ Cumhurivet 8935 Kızılay'ın her yıl Pendık'te açtığı gençlik kampında bu yıl da tl Halk Kütuphanesı Müdurlüğü'nün teşebbüsü ile bir kütüphane tesis edilmiştir. öğrencilerin boş zaman. larmı okumayla değerlendirmeleri amacını güden bu kütüphane ıçin Kızılay Genel Müdürlüğü bir oda tahsıs etmiştır AKBANK KARABÜK ŞÜBESİ gününden itibaren 6 Aaustos 1964 Perşembe ParçaJı bulutlu Marmara ve Batı Karadeniz bölgeleri öğle saatlerinden itibaren, Ege bölgesinin doğn kesimleri ile Orta Anadolu bölgesi i öğleden sonra, Ooğu Karadeniz bölgesi gece, parçalı bulutlu ve • arasıra sağanak vagıslı, diğer bölgeler az bulutlu ve açık geçe j cek, hava sıcaklıkları Akdeniz, , Dofn ve Güneydogu Anadolu böl | gelerinde degişmiyecek, diğer bölgelerde tedricen azalacak, rüzgârlar genel olarak kuzey yönlerden hafif. Marmara ve Batı Karadenizde orta kuvvette eseeektir. HİZMETİNİZDEOİR. Hesap açtıranlar arasında Sayın Ooktor ve Eczacılara PERTRANOUIL PEDIATRIK SUPOZITUAR JZepetıt 200 mgx5 Supozituar 330 Kuruş Bol mıktarda piyasaya arzedilmiştir. Jjcpeüt y2mua<*Ü(jâ{; Sanauii Gümüşsuyu Cad. No. 96/2 Taksim • ist. Tel ; 4464 (4 Reklâmcılık Yeni Müstahzar ^ SELMA NEBİOĞLTJ Ue ADN'AN KIRDAR Nlşanlandılar 2.81964 İstantral HUSUSİ ÇEKİLİŞ Ayrıca Cumburtyet 8951 ACl BİR ÖLÜM Umumî çekilişlerde kazanma şansı Kıymetii blrlclk varlığıınız, bu yıl Ankara Ma»rlf Kolejlnl bitlren kızımız AYŞEN GERÇEKER'i Ağustos 4 RebiülevveT2a" lklD.il «> 11 o c ü V. ] 5.57 13.20 17.14 20 22 22 09 3 55 E. j 9.341 4.57 8 51112.00 147 7.32 I *> J ^ 1 k dun sabaha karşı bir beyln kanaması sonunda kaybettllc. Kıymetii varlıjımızı öğle namazmdan sonra Adıyaman alle kabnstanlığına terdl eyledllc. Mevlâ rahmet eyllye. Adıyaman Valisl Bagıp Gerçeker ve Eşl Reklâmcılık ÇUMHURrYETin refrikası: 22668940 9 Cumhurlyet 8955 2756/8939 Bir acı şarkı Yazan: A. J. Cronin 28 BİR ACI ŞARKI BİR ACI ŞARKI 29 30 Piyano getiren iki hamal, birer şiling almışlar, şapkalannı başlanna giymiş. gidiyorlardı, taşlıkta kalakalmışlardı. Annem çaldığı parçayi bitirince, benim gibi onlar da içten gelme bir coşkunlukla alkışlamaya başladılar. Annem, scvinçle gülüyordo ama. başıru da iki yana sallıyordu. *Yo, Laurie, müthiş hamiaşmışım. Ama, çok sürmez, yeniden gelir.» İşte annemin bu sözleri de çocukluğumun Uk yıllarını zorlaştıran, tedirgin eden, bir türlü cözemediğim bilmecelere bir yenisini daha ekliyordu. Anlatsın diye annemi sıkşıtırdım ama, o yalnız gülümsedi. kaçamak bir karşılıkla geçiştirdi. Öyleyken, gene de annemi bu yeni eğlencesinden htçbir şey alıkoymuyordu. Babamın çalgıyla falan pek başı hoş değildi; piyanoyu da, hoş karşılıyordu ama, öyle pek büyük değer verdiği yoktu. Anneme piyano almayı ogüne kadar geciktirınesi de babamı artık anlamaya başladunsa bir bakınıa da bundandı. Ona göre, çalgı demek iyi bir mızıkanın yüksek perdeden gümbürtüsüydü; bu zevkini yerine getirmek için de o pek ünlü «Samanlık Kızlan» nin pembe Edison Bell gramofon merdanelerinden birkaç tanesini dolduran bir takımını edinmisti. Ama. annem için, hele o lânetleme edllmiş durnmumuzda. bu güzelim Bluthner marka piyano hem bir avunma oluyordu, hem de çalmasını ilerIetmeye yanyordu. Her gün öğleden sonra, o günkü ev işlerini bitirip. her şeyi pırılpınl edip, yerli yerine yerleştirince, kendine bir çekidüzen veriyor, «çalışma» ya oturuyordu. Çalarken, notanın zorca bir yerini çıkarabilmek için, uzanırdı. çünkü doğuştan gözlerl uzaktan pek iyi görmezdi. Sonra, alnına diişen, ortası dalgalı kestane rengi yumuşacık saçlarnu eliylc yana doğra atar, yeniden çalmaya baslardı. Okuldan eve geldiğunde, çoğunlukla hele hava yağmurluysa mutlaka. usulca ön odaya geçer, pencerenin önüne oturur. anemin piyano çalışını dinlerdim. Çok geçmedeu. en hoşuma giden parçalaruı adlannı öğrendim: Chopin'in «Mi bemol Polonez» t Liszt'in «Macar Rapsodisi», Schubert'in «Müzik Dakikalan»; en sevdiğim de Beethoven'in •Fa minör Sonata» sı. Bunda belki aduıın da payı vardı. Beni tatlı bir üzgünlüğe en çok bu parca sürüklerdL Gözümün önüne bir düş gelirdi: Gökte ay panlparıl parlarken, ben başnnı alıp tızak, cok nzak ülkelere doğra gidiyomm . Sonra birdenbire kendime gelir. hemen mutfağa koşup çaydanlığı ateşe koyar, çay için ekmek kızartırdım. Pek mutlu bir kış çeçirdik o yıl. O küçücük teknemiz, pupa yelken, kendini rüzgâra kaptırmış, tek başına çıktığı yolculukta, dalgalann üzerinden zıplaya zıplaya, gidiyordu. Babam zengin oluyordu. Okutda bir sınıf yukan çıkmtşhm. Miss Grant'tan aynldığıma üzülüyordum ama, yeni öğretmenimden de hoşlanmaya başladığımı sevinçle kanşık bir şaşkınlıkla görüyordum. Maggie'nin pek haksızca alay ettiği İğne iyi bir adamdı. Onun o birdenbire kızıp parlamalan kötü yaradılışlı oluşundan değil, daha çok sinirli oluşnndan ileri geliyordu. Papaz olamamıştı belkl ama, öğretmenlikte üstüne yoktu. Elbette bir köy ö'ğretmeninden daha çok okumuştu: her şeyi öyle çekici bir biçimde ortaya koyuşu vardı ki! Şaşılacak şey, o da benimle ilgilenmeye başlamış gibiydi. Ya köyde ikimizin de aşağı bir durıımda bulunduğumuzu anlayıp bundan buruk bir tat duymuştu, ya da, hiç açıkça belli etmiyordu ama, bir dalı ateşten çekip yanmaktan kurtarır gibi, beni adam etmeyi umuyordu. Öyle de olsa, böyle de olsa, kimsenin sevmediği, yüzüoe bak BAY OSCAR: Çevircı: VaMet CihekİM BİR ACI ŞARKI PROF. NİMBDS'UP. MACERALARJ: madığı bu ufacık adamdan lâyık olduğumdan çok iyilik görüyordum. O aylar ne de çabuk geçti! Baharın yaklastığımn farkında bile değiidim, bir gün babam hastalandı. Kendi deyişiyle •ciğerleri soğıık almaya pek elverişli» idi. Öyleyken. gene de. Irlandahlığı tutar, İskoçlann >mayıs çıkmadan elbise çıkarma» sözüne kulak asmazdı 8unun sonucu olarak, bir mart günü ağır bir soğuk algınlığma yakalandı Neyse ki demirci dükkânının önündeki akcaağaç tomurcuklanıp kendimizi birdenbire nisanın yeşil günlermde bulduğumuz sırada babam da hastalığı yenmişti. Tatlı bir batı rüzgân esiyordu, kanrıtlannda dunımumuzun günden güne daha iyiye gittiği müjdesini eetiriyordu Amcamın oğlu Terence de bundan dolayı raı gelmişti acaba? Bizi pek seyrek arardı; onun için gelişi de hep ku«kuyla karşılaııırdı. Terence onaltı yaşında bir cocuktu ama. daha küçük vaşından beri Tanrı ona oyle bir burun vermişti ki en ufak bir para kokusunu şıp diye alıverirdi. Terence kimseye metelik verraiyen. uzun bacalilı. pek seyrek raslanacak kadar yakışıklı bir delikaıılıydı: Carroll'lara ozgu olan çekicilikten payına düşenden daha çoğunu almıştı. Lochbridge'de otururlardı: hize topu topu yirmi kilometre kadar uzaktaydı ama. ben orasını hiç TÖnnemiştinı. Babası Lonırmd ^lağaraları» gibi tuhaf biı adı olan bir yerin sahibiydi. Su «mağaralar» sözündeu verııllı kovuklarmdan başka bir anlam çıkaramıyordum ama. Terry'nin pek gıpta ettiğini o yüksek durumunun neden Heri çeldiğini biliyordum: Dublin'deki o pek ünlü Rockcliff College'de yatılı okuyordu Simdi Paskalya tatilindeydı Bahçe kapısının önünde pırılpın! yepyeni Rudge Whitwortb marka bir bisikJetle geldi dur(Arkası var) NAZİME NAOİ * ECVET GÜRESİN * Genel Vayın MüdurO Safilb] Cumhuriyet Savısı 25 Kura$ TOrfetye Hartd Ltn Ki Ura Ki. 6 truii S «ylık 75.00 «0.00 22.00 150.00 80.00 44.00 ANKAKA AtatOrk Bulvan Telefon: 13 99 44. U 09 20 13 09 «a, 17 57 35 * OOGU tLLKKI B f R d S D : Fatih Pafla Maballest S<^taug»^ld) Sokajı No a Dlyarbakıj relefon lOfil GtİNK* tLLKKl BflROSU Kuçüksaai Meydanı edlrnr Hanı ADANA relefon: «5S0 * Bu gazfte BASIN AHLAK TASAS1NA uymayı taahhüi etmlştlt Yaa tşlertrJ Bilen ıdara eden Sorumlu MudOr: Gazetemtzr gOnderUen ymztlat koaulsun. konulmasıo tado edllmes. * tlânJartian mesuilyet fcabuJ olunmaz Abone ve llân islert tçln zarön Ortüne cAbono veya «llân ServUlj bayduıın bnnması lazımdıt VECÜİ KIZILDEMlR * Baaao ve Yayan CUBdHtTBlYen MatbaacıUb ve GazetecUlk T. A. Ş. Cagalngio Halfcevt Sokab No S941
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear