30 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHÜRtYET JJHIIII •lllllllillltllllM II111 rl 111111111*11 f IT11! 111111111 • || llll|l|||lllltllt > 'lllllllllllllllllllllimilllllllllllllllllll£ 26 Temnras 1964 1 Sil 51:fe1i 1:1.1 i ÜtüB [ Telgraftara Maradan hiç cevap yi'lıııiyıırılıı Kararında ona hak verdim, başarılar diledim. El sıkıştık, ayrıldık. Peyamiyi daha sonraki hayatında yakından izlediğimi söyliyemiyecegim. Bir süre Tasvirde yazdı. Dı» politikada koyu bir Nazi taraflısı, iç t»lltikada da durum elverdikçe şiddetii bir muhajif kesilmişti. Tasvirden aynldıktan sonra daha önemsız gazetelere geçti. Arada bir buluş tu^umuz zamanlar Cumhuriyefi bırakmış olmanın pışmanüğım «Gazetenin hayatiyeti intisarı bir iki defa açıkça belirttiğini Ue kaintdir. Mttvahkat tatill iki hatırlıyorum. Almanyanın yenileay* yaklaşan Cumhuriyetin bu i bileceğine inanmak istemiyordu. tibarla kayb» Usavrur buyuramı O »ıralarda ispirtizmaya merak yacafinız kadar çok büyük oldu. sardı. Seanslara katıhyor, ruhlaVirmi yıllıfc emeğin her gün bi rı sorguya çekiyor, onlardan maraz «iataa eridiğini (örmek pek neviyatını destekleyici cevaplar derin âz»p ve ı»tırap kaynağıdır. alıyordu. Ytizde yüz duyKulannın İstMtbul kurtıtluşuru yıldönü etkisi altında yaşıyan her insan mü olan 6 iHrteşrinde çıkmakltği gibi mucizeye inanır olmuştu. Bu n u u müsaadci •evletlerini bil itibarla Hitler'in yıkılışı onu da ha»sa ve snnstM s»ygılarımla ta çökertti Bir ara sus pus oldu. Konudan uzaklaştıgım için 5 r tirham ederira.» Kavgadan o kadar hoşlanan bu zür dilerim. Sırası geldl diye yu E Ne' bu Mlgrafa. ne daha önce hırçın arkadaş, yazılarında hava karıki düşunceleri şuracığa kay E Savaş dediverdim Yoksa kendi özel kilere, ne d# daha sonrakilere dan sudan söz açıyordu. Ankaradan hiç bir cevap gelmi biter bitmez, Stalin'in Müttefik durumumu bir kahramanlık say E köşesinden geçir E yordu. Matbaa halhı arasında lerce el üstunde tutulmasına gü mayı aklımın yavaş yavaş bir umutsuzluk ha venen Tan gazetesi, bir kısım ya miş degilim. Hükümetimizin sa E vası esmeye bâçJamıştı. Bu sart zarlan yıpratmak amacı ile bü vas dışı kalma politıkasım des : memleket hesabına E lar altında muesssse daha ne cuma geçti. Koleksiyonlan karı? teklerken kadar dayanabilirdi? Herkes ken tırıyor, eski yazılardan örnekler doğruluğuna inandığım bir kaç E di başının derdine düsmüştü. alarak beni de. Peyamiyi de politika yazısı yazmıştım. Bu yüz ~ Kımi arkadaşlar başka gazeteter Hitler emrtnde kalem oynatmış den babamın başına dert açaca E etmiyordum. Etse E de iş bularak Curahuriyet'ten ay kişiler olarak jöstermeye çalışı gımı tahmin nldılar. Dış politika yazanmız yordu. Kavgalardan pek zevk al idim ne yapardım? aradan bunca r Muharrem Feyzi Tojay bunlar mıyan ben Tan'a gerekli cevabı yıl geçtikten sonra bu konuda = halde, bizim kavgacı simdi artık ne desem boş olur. E dan biri idi. BabıAJı yokuşunda verdifim uzun hizmet yılları geçiren Mu Peyami hiç oralı oimuyordu. Bir Cumhuriyet'in kapalı bulundu : harrem Feyzinin Cumhurivet 'i gün, susmasının nedenini gizllce ğu süre içinde bana en yakın il E Nüremberg bıralcmasını biz doğrusu bir ne kulağıma fısıldadı: gönderilmekıen giyi Akşam Başyazan Necmettin E vi kurtuluş saydık. Bir kaç ya mahkemesuıe Sadak gösterdi. Dostlugumuzu : bancı dii bilen bu yaşlı arkadas, korkuyormuş! gevşetmek şöyle dursun, beni da ; n« yazık ki Türkçeden yana bir Bu cevabı duyduğum zaman ha çok aradı. oyalamaya çalıştı, E hayli zayıftı. Yazıianru düaeltirekâbinn bulunduğu kalabalık ; | ken çok güçlük çekerdik. Dış po hayretler içinde agzım bir kanş yerlerde benimle beraber görün z açık kaldı. Eski arkadaşım ya litika yazarı sıfatıyle bir kusuru mekten çekinmedi. Ne demek is E daha vardı Muharrem Feyzinin. bir suçluluk kompleksi içinde idi, tediğimi en iyi o anlamıştı. E Kazaniı Türkierindendi ve 1917 ya da aklını oynatıyordu. tkinci r Herkes Almanyaya çatıyor E Bolsevik devriminin ilk anlann ihtimali daha ku% vetli bulduğum da galiba bir kaç ay kadar mem için düpedüz acıdım Peyamiye. du. Sen ortaya bir antites atmak E baştan sona la hükümetin harb dışı. durumu = leketinde Milli Eğitim Bakanlığı MİIüyetçi yazar, E yaprruş. Lenin duruma hftkim o harb dışı kalan Türkiye Cumhu nu desteklemek istedin! Dedi. Ne zaman istersem Afe E lunea Türkiyeye sıjınmıştı. Bu riyetinin bağımsız bir devlet olyüzden körü körüne bir Rus dü?y dugundan, burada işlenmiş bir sam'a yazabileceğimi. kendi sü z manı ve gönüllü bir Japon hay suç varsa, sanıklarm ancak Türk tununun bana açık olduğunu söy : yargılanabilece liyerek de gönlümü aldı. E ranı idi. Objektif olamıyordu ya raahkemelerinde habersiz görünüyordu. zılarınd» bir türlü. Dünya duru ginden Hürriyet kahramanı HUseyin Z mu ne yönde gelişiyor, devletimf BununlAA.beraber, bir kaç ay sus Cahit Yalçın ije, bir. oeaatet il S zin politikası, gazetcnin tuturou mak suretiyle kendini unutturdu jjisl olsun gostermedl. Düşünce E teTcraf"sâhneye oıeürlüğü uğruna bir öraür bir Ş nedir pek düşünmez, fırsatını ve yt$£$'y&va$ buldu mu Rus>gvı kötüleyici, Ja çıkarak bitmez tükenmez trans cadığmı iddia eden üstad, ken E ponyayı ö\ücü yazıianru gazetc ferler arasında politika yapmaya disininkine zıt düşüncelerden ci E ye sokuşturmaya kalkardı. Bu i başiadı. Muhalıf gazetelerde çalı turü susturuhnuş olmamı hiç u Z tibsrla Vazıişleri Müdürüne sun şırken C.H.P. ye çatıyordu. Ulus'a mursamıyor, monolog halinde Z dufu müsveddeleri sadece gra geçince D.P. ye yüklendi. Daha hücumlarına devam ediyordu. E sonra, D.P. gazetelerinde Adnan mer açısıntlan degll tahlillerin Hüseyin Cahit Stuart MillinE gerçeğe uygunluğu bakımından Menderes'in savunucusu oldu. 27 «Hürriyet» adlı eserini dilimize E da incelemek gerekirdi. Kaç ke Mayıs devriminde, pek kısa süçevirmiş. ama en doğru iladesini E re Muharrem Feyzinin kalemin ren bir bocalama safhası, onun galiba Voltairede bulan hürriyet Z den çıkan yazı ile Cumhuriyef'e kendine yeni bir politika yönıi anlayışına pek yaklasamamıştı. ; yaymlanan yazının birbirine z\t bulmasma yetmişti. Bu «efer, bir düşünceler taşıdığını görmüşüm kısım Yirmiyedi Mayısçılan si Kısaca şöyle diyordu Voltaire: E Düşüncelerinizden nefret e s dür. Bunlara hiç itiraz etmeme per alarak, ırkçı, gerici, sözde diyorum Buna ragmen düşünce E sine şaşardım. Okumaz mı idi? komünizme karşı, gerçekte Ata Okurdu da aldırmaz mı idi? An türk ve devrim dü^manı bir yol lerinizi savunabilmeniz hürriyeti E uğruna canımı fedaya hazırım! tuttu. lıyamadım gitti. Bizim yirminci yüzyıl Meşruti E Bununla beraber, Peyami, ya yet ilericilerimu, onsekizinci yüz Z radılıştan üstün yetenekleri olan yıl Fransız ilericilerinden daha E bir yazardı. Dramı, bizim toplum şreri idiler. Zaten öyle olmasa, E küçük ölçüde bir Cumhuriyetin başlangıç yılların E Son olarak Peyami Safa bizi dramımızın oıraktı, Tasvir'e feçti. Onun hem kopyası sayılabilir. Biçimini bula da devrimlere karşı duracak yer E ı;ıknııyan Cumhuriyet'ten aylıgını mamış bir sosyal ve ekonomik de bunlar dörtelle Atatürk'e sa E muntazam aldıgını, hem de tak ortamda, düşundüğümüz gibi ko nlmazlar mı tdi? Voltaire'ln sa E ma bir adla her gün Tasvire pa nuşmak, düşündüğümüz gibi yaz vundugu hürriyet, kıralın, soylu = raü yazılar yazdıgını biliyor, fa mak çok kez bir kahramanlık yeri lann, kilisenin ve onlara körü E kat ses çıkarmıyordum. Meslek ne geçer de sadece yöneticilere, ya körüne uyan bilgisiz kalabalığın E da çıkar dağıtıcılara ayak uydur degil, aklın, düsüncenln egemen E ahlakına sığmıyan davranışı onu da rahatsız etmiş olacak ki bir mak fikir adamlan için telc ge liğini hedef tutuyordu. E jün mahzun bir çehre üe odama çim yolu billnirse. Bayıf lcarak Azınlıkta da olsam bana söz E girdi. Sesine dokunakh bir ton terli kimi degerlerin kendi kenZ savunıp harea hakkı vereceksiniz! vererek karannı açıkladı: Cum dilerini havaya malarma şa^mamalıdır. Böyle (Arkaıı var) Z huriyet kapanalı üç ay olmustu. yüzümden başına iş açıidıgnn Mssetttrerek beni üzmek, hevesimi kıruıak istaıniyordu. Gazetenin kapalı kaldıgı UZUD süre boyunca. bır kerecüc olsun «Oğlum biraz daha dikkatli yazamaz mı idln?» gibilerden bir îfnâda bile bulunmadı. Dostlaım yardımından umudunu kesinee de dogruca «iktidar» a başvurmaya fcarar verdi. tçlşlerı BaJumna, Başbakana, hattâ Müli Şefe teigraflar çekiyor, CumiMiriyeCin bir an önce açTİmasına izio fffrilmesmı sajlamak ugruna çırpımyordn. Bu telgraüardan birinin müsveddesini na<iiisa saklamışım. Babam öldükten yıllarea sonra, bir giin notalarımı karıştırırfcen Mozarf'ın kuvartetleri arssında buldum. Bir hâtıra olarak buraya alıyorum o telgralın metnini: Ne zaman açüacağı da bilinmlyordu. Oysa, kendisi bir aile babası İdi. Geçlndirmek zorunda bulundugu tnsanlar vardı. Cumhuriyefe daha fazla yük olmak da istemedigi ıçin ay ba^ında bizimle ügısinl kesecekti. Bu hal dostluğumuzun devamına engel olmamalı idi? bir ortamda karakter yönünden : güçlü deferler, bir iki kımıldasa = lar da, sonunda bir köşeye itil = meye, aç susuz, unutulmaya mah Z kumdurlar. Baudelaire'in dediği E gibi: = Maint Joyau dort enseveli z Dans les tenebres et l'oubli . Bien loin des pioihes et des Z sondes E Mainte fleur epanche i regret ş Son parfum doup corame un Z secret E Dans les solitudes profondes Z Ama topluraun kurtuluşu bir E ortam degişikligine bağlı kaldı E ğı sürece bu degişiklığı kim ba = zırlıyacak? Yine güçlü değerler E defcü mi? Açlığı, susuzluğu, bir E köşede unutulmayı, hattA ölümü jjj göze aiacaksınız. Düşünmıyeceksi E niz «arkadan gelen var mı?» di E ye. Kemikleriniz çürüyecek. ü E zun yülar birbirini kovalıyacak. ~ Divanızda haklı iseniz arkanız E dan «izi izliyenler elbette çıka = caktır. Degişiklik özlemi toplum E bilincüıe islediği zaman da nasıl E olsa topragı kazanlar, yaban ot E lannı temizllyenler bulunacaktır. : Sadaktan, Yalçın'a { Yine Peyami PARİSİN KIRALI mı merak sarJın? Yok hani kaldnamazsın dediniz de.. ben kaldınnm.. vaktiyle biz idman ettik... Ahmet agaber! Ha devince kaldırabilir misin? Kaldırınm dedik ya! Ağabey kızma ama kaldıramazsın! Kaldınrsam.. Nuri: Sazan. tan Fleming Kaldıramazsan? Yüz lira veririm.. var mısınız? Nuri: Kabul.. çıkar yfiz Urayı.. Sen de çıkar... Nuri cebinden iki ellilik çıkanr... Rahmi: 14 „ < Ahmet afabey! Bırak delili ' Jarhes Boüd'un içi onlara karşı bir fi.. yüz liran yanacak vallaa? sevgi ve öıenUyle burkuidu. Oniar Ahmet goılerini açarak: gibi olabilmek boyie tabiî, sakin Sen sus be! Para benim de ve sade bir hayat sürebilmek... gU mi? Gözleri çoğundan daha uzun boy Kızma agabey! Ben fena biı lu ve güzel olan bir kıza takıldı. Bu sey demedim. Yüz Uran gideceı kız rıhtımdaki üç yabancıya ve sudedim. larda sal'.anan polis motörüne hiç Gitsin.. ve bir yüzlük k&ğıt bakmadan çevik, ahenkli adımlarla da Ahmet çıkarır.. masanın üstü ilerlemekteydi. Kıyıdaki pırıl, pırıl ne koyar. Eliyle üstüne vurarak: siyah çakıl taşları üzerinde koşarak Buyurunl Kime vereceğiz? kendini bekliyen yaşh bir kadma Konsolosa verelim.. namuslu doğru gitti. Kadın onun yarıdan faz la çıplak olan kıvrak, nârin vücuadamdır? Konsolos Bey, gazeteden başı dunu elindeki pestemalla sardı. nı kaldırır: Bunun Kisi Suzuki olduğunu Ja Bir şey mi emrettüıiz Nuri mes Bond çoktan tahmin etmişti. beyefendi! Kisi'nin annesi olan yaşh kadın. Yok. estafurullab... Emret şehirlilere doğru geüp saygıyla eğil mek bizim haddimiz değil.. yal di ve Japonca bir şeyler söyledi. nız Ehmetle bahse girdük! 250 Tercümanlığı Kaplan Tanaka yapkilo kaldıracak.. Kaldıramazsa ü: 100 lira o kaybedecek, kaldınrsa «Kisi Suzuki'nin annesi ile babası ben kaybedeceğim. Paralan size sana hoşgeldin dıyorlar ve fakirhapırakacagız.. nelerinde kalmak şerefini onlara bah Aman Ahmet beyefendi! Siı şetüğin için sana minnettar oldukia Herkül müsünüz? Olur mu böyle rını söylüyorlar. Seni kırallar gibi ağırlamak istedikleri halde yoksul»ey? Olur Konsolos Bey! Siz kaluklan yüzünden serefine lâyxk bir yaşayıs tarzı sağlıyamıyacakları için savet çektneyin! jimdiden özür diliyorlar. Pekâli bu yüz lira Ahmet «Kisi'nin annesi diyor ki gerçi ken beyin.. bu ild eUilik de Nuri beyin.. baiamz.. cüzdanıma koyu^ dileri Batı âdetlerini pek bilmlyorlarmıs ama, kızları iyi. Ingilizc» bil yorum.. konkur ne zaman? diği için sana yardımcı olmaya çalı Ahmet: şacakmıs. Bu arada senden bir ricalan da var. Şimdiye kadar kızının kayığuıda kürek çeken yaşh baba maalesef romatizmaları depreştiji iG*orf« Ohnet'ln romanınçin yatıyormus. Kisi için kürek çedan lktibaı edllmlştlr. kebilirsen sana ebediyyen minnettar kalacaklarmi5.> Bond, «Asıl ben,» diye cevap verdi. «Suzukisan'm evinde basunı ko yacak bir yer bulabildiğim için minnettarun. Mütevazi yasıyan bir insan olduğum için onlara pek fazla zahraet vermiyeceğimi umuyorum. Japon geleneklerini sevdiğun için de bu evde çok mesut olacağundan emi nim. Sandalda kürek çekmek o kadar önemsiz bir sey ki üzerinde duru !maz! Başka her hangi bir hususta kendilerine yardım etmeme izin verirlerse bana dünyalan bahşetmiş olurlar. !• Ahmet kahvenin önündeki göl(ellkte metıdille terini siliyordu. Gene bugün cehennem! dedi. Otuı mu, otuz bes mi? Rahmi: Nedir o otuz beş agabey? Derece. sıcajdık.. Sıcak mr? Farketmiyor musun? Şimdt... Vallahi ben rahatun! Nuri: Nuri lâfa kanştı: Hile mi gidece£tz? Sana sıcak ne yapsın? Çiroz Yok be yahu! Rahmi gidip cihi adama sıcak dukanır mı?.. Bak bana, kuryu^umdan ter < şuradan bir hamal arkalığı getit recek.. kiü! Rahmi: Sen küpıün Nuri ağabey! Ağabey.. Zekeriyadan mı a> Sıayorsun! lacağım» Ben semiz adam nuyun? Evet! Selâm söyle versin ar Kaç Idlosun? Olsam olsam 75.. haydi bile kaügı.. çabucak getir! Nasıl getireyim ağabey? medin seksen! Ya sen nesun? Vur sırtına getir! Ben 58 kiloyum.. diin ecza O kadar da değil ağabey! hanede Urttıltr. Ben elimde getiruim.. Ahmet: Nasıl istersen getir.. Fena değil.. sıska adamlar Peki ağabey.. ama yükü neçok yaşar.. Afabey. Sen durdufun yer rede bulacağız? Sen arkalığı getir.. yükü bul de terliyorsun! Ben sabahleyin Halde idim. Bizim Sülümanı gör ması kolay.. meye gittimdi.. Rahmi gitti On daklka son Kim o Sülüman? ra bir hamal arkahgıyla geldi. Kantarcudur.. orada.. ağabey, orada bir tbo diye hamal Ahmet ceketini çıkarmı? g5mvar.. üç yfiz kiloluk şeyi kaldı leğinuı koUarım sıvamıstı. rıyor.. Nuri: İyi sıvandın ama yük nere Nedir o 300 Idloluk sey? de ? Küfe... Ha zerzevat küfesi.. 300 ge Acele etme yahu? Şimdi onu da bulacağız.. ver şu arkalıliyor mu? 6i» Geliyormuş . Ahmet arkalığı omuzladı.. sil Zannetmenıolsun olsun kerek arkasına oturttu.. 150. bilemedin 200 kilo çeker. Az mı ağabey! Bir adam kal Tamam! Şimdi söyle bakayım.. Nuri kaç kilosun sen? dırabilir mi? Sen kaldıramazsın! 75 den fazlayım... Sen kaldırır mısın ağabey? 78 diyelim mi?.. Ben mi? Belki kaldırınm. Diyelüm.. Nuri de lifa karıştı: Rahmi kaç kilosun? Oynama Ehmet belüm açı Ağabey ben 58 kiloyum.. ne lıyor.. olacak? Ahmet rahatlıkla: Recep.. sen kaç kilosun? 2U0 kilo kaldırınm.. 250 Ahmet bey.. ben camiin öde kaldırınm. nündeki paralı kantarda tartıl Laflan olduktan sonra... dım, evvelki gün.. 66 kilo fel Kaldırınm, kaldırınm.. dim... Nasıl kaldınrsın . Ne etti.. ver şu gazeteyi... Basbayafı senin İbo nasıl 7» Nuri, 58 Rahmi, 86 da Recep.. kaldırdıysa öyle kaldırınm. ne eder: 88, 16, altı daha.. üçüNuri: Ehmet şimdi de hamallığa nüz edersiniz.. 202 kilo. 200 diye Haydi f Bir Uişi! Yazan: Burhan FELEK lim... Yeter mi? Rahmi: Yeter ağabey! Nuri: Yok iltimas etme! Biz 250 üstüne mutabı!' kaldık. Bir kişi daha ister o zaman. Rahmi: Hadi bi Idşi.. hadi bi kişi... diye alay ederken Ahmet: Konsolos Bey siz ne kadarsınız? Monşer Ahmet Beyefendi! Ben hayatunda asia Idmseye yük olmadım. Rica ederim.. beni kanştırmayın! Rica ederim Konsolos Bey! Bu yük meselesi değil.. spor meselesi.. kaç kilosunuz? Zannederim 72 kilo kadar geliyorum... 70 de sizi <ıayalım.. eder 273.. yeter mi Nuri? Yetmeaine yeter ama sen bizi nasıl kaldıracaksın? Şimdi görürsün.. Recep şu içerideki geniş tahta masayı getirsene! Recep masayı getirir... Rahmi, birleştir şu masayı arkalığa Lsturuplu yerleştir.. dingildemesin . Yok be yahu! Ayaklar aşağı Hah... Biraz sırtıma do^nı al... Tamam. Şimdi önce Konsolos Bey.. buyurun.. Aman monşer.. düserim dive korkarım... Rahmi: Eşekten düşen sakatlanırmış.. attan düşen sakatlanmazmış... Ahmet »iilerek: Esek teper de oncian. Ben tepmem, merak etmeyin... Peykenin üstüne çıkmıs olan Konsolos Bey masaya oturdu... Abmet ayaklarını yarım metre kadar birbirinden açmış. iağlaraca duruyordu.. Ayaklannızı yandan sarkıtın hab şöyle... Nuri! Sen de sol tarafa Konsolos Bey gibi otur Savaş vavaş. Oeveye biner gibi yahu!.. Paramlan degil mi?.. Ne o, şimdiden ümit kestin galiba!.. Yok be! Sana aeıyornm.. Şimdi ikiniz 150 kilo.. oldu mu?. Daha 100 kilo lâzım... Recep geç arka tarafa da otnr.. Ayaklannı arkadan sarkıt! Düserim Ahmet bey Tok be knznm.. Nnriye tutan.. yavaş . Oldn mn?.. Öldu... Nnri.. kaç etti?. Yetişmez kardeşim.. mızıkIanma!. 150 kilo biı çekeriz. Konsolos Çabuk olun Nuri bey!. Altımızdaki zat Ahmet beyefendidir. Unutmayın! Ben unutmam Konsoios bey!. Cebindeki 200 liranın yarısı benimdir. Hesapta yanılırsam viiz lira gider Ahmet bagırarak.. Çabuk hesaplayın be!. Bizim de canımız var .. Batırma Ehmet hesap fşi ba!. Recep sen ne kadarstın?. 66 Nnri bey.. 66 mı?. 150 daha eder 215 Daha isteriz 250 ye varmava 35 kilo Ahmet. Rahmi, sen de ensemden syaklarını sarkıt! Ağabey ayıp oimaz mı?» Bin ulan.. nazlanma!. Alesta ağabey! Hop!... Rahmi de Abmedin ensesine gelen yere yerleşti. Abmet §ordu. Ne etti?.. Konsolos. Monşer Ahmet b e y . 250 kl(oyu seçtik herhalde? Nuri: Geçtik mi? Rahmi: Nuri ağabey!. Senin de birdenbire hesabın zayıfladı Dördümüz 384 eder... Nuri: 274 eder, iltima* etme!. Rahmi. 274 de etse 250 kilo doldu.. Konsolat bey 100 lüğü Ahmet ağabeyime vereceksiniz. Tabii. tabiî .Artık inelim monşer. Benim insanlık nislerımi rencide ediyor. Nuri. Yok öyle değil!. Be* adıro yürüyecek... Abmet. Ulan insafsız herif!. Yürüyeceğim.. beş adım. Yanm saattir sırtımdasınız^ Hâlâ mı inanmadın! Ve Ahmet yavaş yavaş.. besapIı adımlarla altı adım yürndü Bir adım da caba! Hadi. tnin voksa sılkprim.. diye bagır dı.. Rahmi ile Recep. hemen atladılar. Konsoloı Aman Monşer.. ben dfişerim.. Yok. telâslanmavın!. Nuri tnt Konsolo» Bevin elinden.. Şo pevkeve indir.. Knnsolns ındi Nuri hâlâ nturuvor kı. Ahmet vana silkilîverdi. F.ter Rrcep totmasa idi.. yıi züknvıın düsecekti.. Masayı da indirdiler. Rilet buraya kadar! diven Ahmet. Oooh!. diyerek otardu.. Rahmi Agabev! arkalığı çıkar. diye hatırlattı Ahmel rncndrlle alnının ve ensesınin terini silerken Konsolo* Bey Rnvurun Ahmet Bevefendi! Alnını?ın terivle kazandınız. diye *M liravı verdl.. Nnri de. Sen aktarhfı hırak hamal ol hamal! dive çatmak intivordu. c BOND İNSAN HAYATTA İKİDEFI YAŞA8 tevıren. Nihal Kızın küçücük eli buz gibiydi... dosarken. Bana ujur gel^ıtınız ınşallah. Bizim ıjımu kolay dtğil[dj[r. Bugün sanıım açıktı, m dolar ' kaıtndım. Ama bü kırk yıld» bir olur.. • Ben dolir hesabmdan anlamam! 10 Sterlin diyelim.» llllllllllllll Kisi Sezuhi llllllll Bilmece «Ingılızlerle Amerıkalılar bırbırlerıne benzemezler mi? Ben onların aynı parayı kullandıklarını *anırdım.» • Bırbırlerıne benzerler ama tamamen ayrıdırlarl» Kız gene güldü: «Siz Japon olmalıymışsınız! Bılmecelı konusjmakta çok ustasınız zlra... Haydı. [iskeledekı mumtaz dostlannızla vedalaşın da eve gıdelirn artık Bizim evimız köyün öbür ucunda.» | Ando ile Tanaka sözüm ona kendi aralarınds konuşmakla beraber jgızlıden gizlıye James Bond'la Kısi'yı «üzmekteydiler Kisi'nin annesi de Japon kadınlanna yaraşır mütevazı bir ifadeyle kenarda duruyordu. Ama o çekık görlertnın keskin bakışlariyle, ne yabancının ne de kızının yüzündeki hiçbir ıfadeyî kaçırmadıgı belliydl I James Bond. Japon usulüne gö, re onun önünde tekrar ıgildikten Uonra Kaplan Tanaka ile Ando'nun iyanına ciitı Herşeyi söyliyebilirsin 4O 26 Ternmuz 1925 tarihli Cumhuriyet'ten 1 Vavaş sesle, «Bana bak, Tana!ka,» dedi. «Zamanı gelince bu ınIsanların yardımina ihtiyacım olabılır. Onlara açılabilir mıyim? Daha ziyade kızı kastedıyorum. Aklı başında bir kız.» < Kaplan Tanaka, «Bu hususu «ana bırakayım artık,» diye cevap verdi. «Kıza tamamen güvenip her şeyi söyliyebileceğini «anıyorum. Hollywood'da yıldız olacağına hu:ek selâmiamanıza hacet yok,» dedi. yapmanız gerekirdL <£en «Siz Japon an'anelerine kayıtsız sart misafir etüğiniz için de teşekkürler. rada bir istiridye avcısı olmayı ettiğiniz teşekküre siz hayran olabilirsiniz. Ama benim tn^aallah bir mahzuru yoktur ya?> •'ercih eden kız herhalde karak'er bazı beğenmediğim âdetlerimiz varKisi gülerek, «Bizce hiçbir mah v e kişilik sahibi bir kız olsa gedır. Meselâ herkesin önünde yerlezuru yok,» diye cevap verdi. «Ama rektir...» re kadar eğilmek. Baskasının benim belki sizce mahzuru olabılır. Zıra James Bond, «Orası muhakkak.» jönümde eğilmesine izin vermediğim bizim eve gelen mısafirlerin dedi. gibi ben de hiç kimsenin önünde as patates soyabilmeleri şarttır.» «Fakat unutma. satoya gıd«=rk»n James Bond bunları tam Japonla la eğilmem. «Elini genç adama doğJames Bond kızın tabiiligine ba gene Japon maden amelesı kısılıra yarajır resmî bir edayla söyledik ru uzatı. «Benim adım Suzuki. Ku; . îine bürünereksın. Yakalanriıjın ten sonra Kisi'nin anasuıı iğilerek roya hos geldiniz.. yılmıştı. .'aman sa^ır ve riı!»ız numarası yaselâmladı. Mamafih kadma pek fazla ' Kızın küçücük eli buz «ibiydi. Ja s a 'Patates soymak hususunda ıhtıs l m v 'ardır,» diye cevap verdi. pacaksın Tamam mı?» ssygı göstermenin belki de şüpheyle mes Bond, «Tamam Tanaka » karşılanacağını düşünerek ölçülü e«Benim yüzümden buralarda oyala " Kürek çekmesini de iyi bilirim YARIN: fNSAN HAVATTA ğildi. Sonra kıza doğru döndü. Kisi nıp üşüdünüz» dedi. «Halbuki bir a n , S a b a n l a n n e zaman çıkıyoruz?» tKİ DEFA YASAR. Suzuki nefeyle gülerek. «Beni iğile evvel evinize gidip sıcak banyonuzu »Beşbuçuk sulannda. Yanı qün Asla Mr. King dün Suriyeye gitti Ankarauan Adarı^ya gelen Amerika Âysn âzâsıııdan Mı King; dün Halep yolu ile Suriyeye hareket etmiştir Türkleı aleyhindekı fikirleri ve neşriyatı ile tanınan Mr. King; hareketinden or.ce kendisiyle konuşan gazetecilere şunları soylemiştir: « Me."nleketinizi pek zengin buldum. Lâyikiyle çalışırsanı? çok zençin bir millet olursunuz. İstikbaliniri pek parlak görüyorum. Gerçi Anadoluda az kaldım; lâkin bu kısa güre içindeki ikametfmden çok memnun kaldım. Bana Turkiye sevahatimin tehlikeli olduğunu söylemijlerdi. Halbuki hiçbir yerec zorluk s;ekme<lim. Çok büyük devlet adamlarınız var.. » RADYO • RADTO• RABYO • RÂDYO • RADYO • RAOYO I STANBUL 7.30 Açılıj . Kısa haberler Oyun havaları .45 Hafif müzlk 8.00 Haberler 8.15 Salon orkestraları 8.30 Tatll sabahı melodlleri 9.00 Türkü ve şarkılar 9.20 Kısa haberler 9.30 Pazar «afagl 9.45 Şanll iayfalar 10 00 Türk müzlğl dlnleyiei lıteklerl 10.30 Haflf Batı müziil dinle.vtci lstcklerl 11.00 Pazar skeçl 11.30 Yaı rüzgân 12.00 Sizlrt İçin 12.30 Yurdun leıl kadınUr korosu 13.00 Haherler 13.10 Şarkılar 13.30 Reklâmlar geçldl 14.30 Dans müzigl 14.45 Türküler 15.00 Plâk dolabından 15 30 Fasıl topluluğu 16 00 Orkestra rehberi 16.45 Türküler 17.00 Yaz ve fpnr 17.30 Amatörler «aatl 17.57 Kıta llânlar 18.00 Küçük konsır 13.30 $arkılar 18.57 1 ı 1 ^ , Uânlar 1U.00 Reklâmlar ge yın cilnleyıcllcr 7.30 i"atil ^aba lar l.Hi Kuvuk Uanıaı çjdi 20.00 Haberler . Gunlük hınm şarkıl»n 8.00 Haberler Reklâm programları l»00 Tarln olaylar 20.30 Beraber şar 8.10 Hava durumu 8.15 Pazar dönüşü 19 25 Spor sayfası kılar 21.00 Eşref Şeflğln eohbeti sabahı lçln müzlk 8.45 Şarkılar 19.35 Küçük konser 20.00 Haber 21.15 Şerlf YUzbaçıoğlu orkes dan bir demet 9.15 Kadın ve ler 20.25 Hava durumu 20.30 trası 21.40 Şarkılar 22.00 Rek tatll 9.30 îsteklertnlz mlkrofon Şarkılar 20 50 Uykudan once lâmlar geçldl 22.30 Radyo pro da 10.00 Atll karınca 10.15 20.55 Küçük Uânlar 21 00 Kısa menad orkestrası 22.45 Haber Isteğlnlze göre 10.45 Bizi dln haberler 21.02 Kıbns lçln! ler 22.55 ^ a melodllerl 23.00 ler mUlnlz? 10.55 Haftamn »kecl 21.40 Şarkılar ve türküler 2215 11İ25 Pazar koneerl 12 00 Kısa Gece konneri 23.30 Çesitll müzlk haberler 12.02 Dlskotegimlzden Müztk dünyası 22.45 Haberleı 24.00 Kııa haberler Kapantf. peçmeler 12.25 Küçük llinlar 22.55 Solistlrr. oıkestralar ve ISTANBUl. fL RADYOID 12.30 Yurttan sesler pazar programı melodller 24 00 Kapanış 17.58 Açılış 1S.00 Dansa çagrı 18.30 Caz rlünyasmdan 19.00 13.00 Haberler 13.10 Hava duANKARA II RADVOSU Melodller ülkesinde gezl 19.30 rumu 13.15 Eyfel'den müzik Akşam tnüzlği 20.00 Pl.iklar 13.40 Şarkılar 14.00 Ern] Pekcan lfi.57 Açılış 17.00 Dan» müzyfl arasınria 2030 Haflf müzlk caz topiuluğu 14.1S Reklânı prog21.00 Gere konserl 23 00 Çeçltli ramlan 15.00 Cumhurba«kanlı^ı 13.00 Senfonlk konwr 18.4?ı armonl muzlkası 15 25 Şarkılar Cffltll haflf müzlk 1» 00 Haftamüzlk 24 00 Kapanıs. O 15.45 Dllek kutuıu 1645 Spor nın «ollstl 19 Ö Karma melodiBir lenfnni 21 00 ve muzlk 17.30 Kı«a haberler ler 20 00 ANKARA 17,15 Şarkllar 17.35 Orhan Seze Mozaylk 22.00 Dan« müzigi n*r danıı orkestrası 17.50 Şarkı 2300 Kaparr* ••27 Açıll? 6.30 Günayriın sa Aktör Şadi Bey geliyor Üç senedenberi Anadoluda temailler vererek tiyatroyu en ücrâ köşelere kadar yayan kıymeüi sanatkar Şâdi Beyin İstanbulda Üsküdar ve Kadıköy semtlerinde temıillsr vereceği memnunlukla haber alınmiftır. Şâdi Bey; aynca Taksim bahçesinde de muhtelif temsiller verecektir. Bu vesile ıle İstanbul halkı, üç yıldır özlemini ç*kti&i kıymetli sanatkâra tekrar kavusmuş olacaktır. Aktör Şîdi Bey Mr King «Kürdistan veüahdi» yakalandı Bcrlinde «Kürdistan velİEhdi» ünvanı ile yaşıyan meşhur doiandıricı Zeıdeşene; bir bankanın gişesinde sahte bir 1000 dolarlık çek ile yakalanmıştır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear