Catalog

CUTVT1TURTTET 12 Temrauz 1964 ıııı=ıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiiıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııınııııııııııııııı=iiıı f DÜŞÜNCE LER | Nasıl baskı yapıyorlar? Kuzey Yunanistan Bakanlıgı Yazan: C. Ali SALKlM maktan çekinmemlştlr... Tunan Kablnesinde, Batı Trak Hükumet kuvvetleri tarafından ya Türkleri üzerlndekl basla pogerekçe gösterilmeksizin, basn Utikasızu düzenlemekle görevll köylerin halkı meşe agaçlanna bir Bakanlık bulunmaktadır. «Genel vall» niteliğindeki bu Ba başaşağı ayaklarından asümışlar ve geliftgüzel dayağa tâbl tntnl kanlığm adı «Kuzey Y'unanistan muşlardır. Yunan basını, herhalBakanlıgı» dır. Bugün Türkiye'de de Otman yeri, Ayvacık, KITKböyle blr Bakanlık bulunmadıgı köy, Tıkızlı ve Kurdasanlı gibi gibi, bu işleri yürütmekle görevli herhangi bir Geneivali de yok köylerde cereyan eden bu olayları kolaylıkla hatırlajacaktır... tur... Bir cnm.1 gecesl Mustafa OVA' Bakanlık, Batı Trakra'dakl nin Güney mahallesinde bazı kaTürklerin sosyal yaşayışlannı ve dın ve çocukların uyurkep bogat iktlsadl düzenlerini denetlemek landıklannı, uyku •ersemliği iamacıyla kurulmustur. Calısmaçüıde eUeri havada bekleşen kaları ise bir denetlemeden öte, todın ve çocukların makineli tüfe^ taliter rejimlerden mülhem bir lerle Urandıklannı, bugün yayça baskı rejüni şeklinde karşunıza ra koparan Tunan yetküfleri uçıkmakta ve Turkler üzerindeld nutamazlar... uzun vftdell baskı politikasını Yunan Ordusu mensuplan is« hazırlamakta ve uygulamaktadır. kendi birlikleri ile komünistlere karşı çarpışan Türk soyundan Gümülcine senrlnde «Siyasl ts askerleri «Karsuındakilere kı.vasıya ateç ediyorşun. Onlan koler Bfirosu» aduıda bir büro varmünist oldupu için değU Yunandır. BUroda, Tunan Glzli Polia lı olduğu için öldürüyorsun» diTeşküâtuıın polisleıi çalı«maktayerek o sıraia Yunan subaylan dır. Burada, özellikle Türk azmtarafından şebit edildiklerini de lığını Ugilendiren isler yürütülhatırlayacaklardır... mektedir... Büro son zamanlarda Rodos adasında da çalısmaIarına başlamıştır. Yunanistan'da bulnnan Türklere uygulanan «PoIis rejimi» nin ana hatlan bu bü Yunanistan'ın Batı Trakya ve ro tarafından hazırlanmakta re Ada Türklerini eritme, sindirmc uygulama işleri ise bölgesel mapolitikası, uzun vâdeli metodlar kamlarca yapılmaktadır. Siyasl ile bütün devlet kurumlarını kap İşler Bürosu ayrıca bu uygulasayan olgun bir koordtnasyon ile mayı da denetlemekle yükümlübaşanya ulaşmış ve bura halkıdür. nın değimi ile «Bundan 3340 vı) Askerî yasak bölge önce altını şinikle ölçen müreffeh insanlar diyarı, bir iktisadî Gümülcine ve İskece şehirleribaskı, insanlık ve adalet dışı ted nin hemen kuzeyinde Rodop bağ ları bölgesinde 18 bine yakın ' birlerle yoksul ve perişan hale» gelmiştir. Türk yaşamaktadır. BulunduklaLozan Andlaşması sırasında ii rı bölge «Askerî yasak bölge» ibin kisUik Yunan nüfusu and. lân edildiğinden, dışanya çıkış laşma hükümlerine aykın olarak ve girişleri çok güç olmakta ve yapılan ve Tür': Hükumetinf de ova Türkleri ile ilişkilerine ise kabul ettirilen bir kararla 250 hiç göz yumulmamaktadır. Bu, bine yükseltümek suretiyle bu Pomak Türkleri, böylece bir teceritme hareketi büyük bir güc rit kantpı içinde yaşamaya mankazanmıştır. kurn edilmişlerdir. . Türk sosyal bünyesinl yıpratlsinin gereği olarak bölge dışıma, Batı Trakya Türklügünü ruh na çıkmak durumunda olan ki«uz Idtle haline getirme hedefhıe şilere dahi son zamanlarda ?eulaşabilmek için 40 yılı bulan sü rekli izin verilmemiştir. örnegin, rekli çabalar, yeterü hale gelmt~ «İskece Gençler Birligi» Baskanı diğinden, bu çabalara polis baskt söz konusu dağlık bölgeye gitsının yanı sıra pek çok alana can mek zornnda olduğu halde Yulı örnekleri bulunan baskılarla nan makamlanndan bu izni aladevam edilmektedir. mamaktadır . Faşist idaresi zamanında dahi, Bu tecritin yanuıra, Tunan seçimle kurnlan Rodos ve lstanmakamlarının, giriştlkleri devam kö> Türk cemaatlerinin Yönetiın lı ve slstematlk propaganda ile Kurullan adalann Yunan Idare«Bölge sakinlerinin Türk oUnadık sine geçmesinden sonra tüm olalan, Bulgar ya da Rnm müslürak Tunan valiginin keyflne bıra manlan olduklan» seklindeld tel kılmıştı. Görev basındaki Türk kin son zamanlarda daha da UeCemaati Yönetim Kunılu 1936 >i ri gitmiştir . Yunanlılar özel olında vapüan ve zamanın ttallarak hazırladıklan «Pomak alyan vaHliğinin 18 ekim 1936 tafabe kjtaplarını» buradaki okulrihli ve 260 savüı kararnimesiylarda zorla okutmak gibi bir le gerçekleştirilen seçimlerle kugayretkeşliğe de girismislerdir. rulmujtur. O tarihten bu yana Bölgedekl sayısız jandarma ve ortaya çıkan tek değişikllk ise polis karakoUanndan başka te1948 yıhnda isTIfa eden tdare rör havasını daim! şekilde deHeyeti başkanımn rerine üyeler» vamlı tntmak amacıyla, çete «aden Haeı tmant Zİde Saadettin vaşlan zamanından kalma. «T.E. Sami'nin başkan olmasıdır. Bu A.» adı verilen mills teşkilâtı bü deçişikllgin yapüabilmesi de »syük faallyet göstermektedir.. keri idarenin iznine bağlı kalTürkler belirli devrtlerde Yunan mıştır. subaylannın nezareti altında taRodos ve Istanköy, Efkaf Ida lim ve atış için kışlalara davet relerl tse tamamen Tunan valiedilmekte ve «T.Ejl.» ya hizmet sinin istejfine göre vönetilmekte için geceleri nöbet tutmak zove tâyinle de Tunan makamlarunda ka.maktadırlar. rınca vapılmaktadır. Evkaf mallannın tasfiyesi ya da Tunan yöneticileri ve zenginlerine ucuz arazi ve emlâk sağlama amacı «Türklerin yasatılamryacagı» tbn tivinlerde rol ovnamakta ve nancını ve Türk düşmanlığını da tâyin edilen kisller de Tnnan po Ima ön planda tutan otorite: Yu lisinin adamı olan ve onlann enanisUn'daki iç iayan hareketimirlerine nygnn olarak calişan nin sorumluluğunu Batı Trakya kişilerden «ecilmektedlrler. Türklerine vükleyince, polisi ile TARIN: TUNAN HÜKÜa&keri ile, milisi ile, Jandarma ve köy konıcusu ile buradaki METLERÎNtN AZINLIK POsoydaşlarımızın üzerine çullanLtTtKALARI Tumu mm •* ııııiııııııııııııııifiıııııııııııitıınıııııımHiıııııııııııiHiıifmııııııııııııımıııııııııııııııııııııııııııııııııİıııı önce üç numara tıraş. Sonra hMnsm. Sonr» erin ktiçflk hanımıniB egkileri. Bonra : Kız &sagı, kı« ynkan... Kıı b»tıs blr an fetir, kıı kapıya bsk, kız bolafigı yıka, kı» beyin terlfklerlni getlr, kıı küçük lunımın çorabını nereye kordnn, ku göılüklerimi buUmadım, kıı fcahve yap. kıı bakkala git, kıı hanımın llâcını getir, kıı köpeğin mamasını bazırla, ku çocuk altını kirletmiş değistir, kıı komşuya tor bak»!ım akIinu (idebilfr raiyiı, ku tabtalsn sil, ku «ırtıra» çık d» bir Çİftne b»kayıra beni, kız «n boynumu bir uvsana. kıı çoenk »glıyor bak bakayım, kıı manav gelmiş, ku çocngn oyala, kıı gene, yemegi yakmıssın, kız beyin tıraş «uynnn ısıt, kıı agzın oynayor gene ne zıkkımlanıyorsnn .. Ku şaşkın, kız beeeriksiz, ku aptal, kı» kabiliyetıiz, k« lrti. datfiz, kız danyadan habersiz, kız gtfrgtttuz, kız bndalanın tekl... Ve sikâyet, şikâyet, sikâyet : Bunlar adam olmaz ki, eline ne alırsa kırar, okula gönderdik döndü, Sstelik eli ozun, ev emanet edilmez... Ku, kendisine yakıştırılan bütün kötülüklere bak kazanmaraışsa, ya\as \avas kazanmağa çalısır. Maderakl 8yle diyorlar, bari öyle olayım duygusu. ödevlerinin ne bası, ne lonu, ne taati, n« de niteligi belli oldnğnndan, yavaş yavaş, çalışır görünüp çalışmamaga baslar. Çünkü belirli bir süre lçinde çalışıp lonra ta(il yapmaga hak kazanamamıstır biçbir zaman... Zaten kenditi* nin içinde olmadıgı ve biçbir zaman olamıyacafı bir dünyanın dnnnadan bırpalanan esiridir. Çevreıinl laran sefkatsizlikten bıncını almak Için, başlar küçük küçük hımırlıklara girismeye... Bir zaman sonra bn hınzırlıklar, pasif direnme tabiatı haline gelir. Bakkalın eırafıyla oynasıp, nıanavla kırıştınp, evin büyugünü küçügünü birbirine katmak zevki de olmasa yaşamaya deger mi dünya?.. O zaten akılsız, tembel, oknyamamış, güıel degil, ellni kolnnn nereye koyacağım bile bllmez. Bütün bn kmnrlannı ber an yüzüne çarpan Insanların dflnyannda, içl dngütn dttgüm, ruhn doknz bofma yaşamafa devam eder. Naııl geldi elimize efenditn, başında avnç avuç bit, karnı utmadan blr davnl, snrat sapsan! Şlmdl bak yanagından kan damlıyaeak. Ama bnnlar kadir bilmeıler kl! Sıran geldn, belftl sfit emmiş birini bulnp evlendireceğiz, ama gBzfl de dışarda, ellnde artist mecmtıalan... Aynaya da bakıp kıntmıyor m«, lnsan şaşar vallahi . Nlçln bakmann kız aynaya?.. O kendiıini toplama lıpat etmek kaygısına dü«mü«ttir. Bir gnn evden kaeıp, blr çadır tlyatr*rannn sefil sahneslnde yflzfi gözü palyaço fibl boyalı çatlak tesiyle şarkı gSyleyip göbek atarsa : Toh, namnssuz kan! Köyden gelen baban kızının namnsrazlafVDS Bgrenlr, konn komın ögrenir, er haikı : Ne yapalım ellmizden gelenl yaptık, ama adam olmadı! der.. Hem de gerçekten fizfilerek ve kızm niçln kactığına şaşarak. lıuanlann nanl da gSzIeri kapah, nanl da dflşflndflkleri yanIu... Nasıl da kendl rahatlarına uygnn adetleri benlmsemekte v« meşrnlaştırmakta birblrleriyle yan» ederler Insaneıklar . Beslemelere, erlfttlıklara yer vermlyen bir dflzene girebllmek, uygarhk çabaraızm ihtiran olmalı .. Tlnnl mllyon k»yl8 vatandaşımın elll bin kSynnden kızlar ya evlâtlık, ya besleme, ya orta malı, ya da gSbekçl olarak mı şehre çıkmalıT Hflrriyet... hftrriyet .. dlyomı. Talan hflrriyetl! K5yden çık. mif, okvmaf yaamf T« toplnmda yer almış crkek e««iıgiı blllyoram. birkaç (ane de kıc «Sitcrsrk va! Bir ImkSn rardı.. Daraeık bir Imkln . Ama bir lmkân t K8y Enstitflleri! Bir etki K5y Enttitfllü 8|retınen, akıaçh : Bis Uylerden gelin lstemeğe gider tibl kı» eoeagn Istemeje giderdlk, baban da kızı »yle emanet ederdi... diye anlatıyor. «Bnstitnlerde kıtlarla erkekler oynaftyor» dlye ortalıgı birbirlne kattı yobaılar, ama şehre verillp evin küçük beyiyle »ynaşmaBi klmtenln gSrfne batmar köylü kızının... O alııılmif, « gelenek, o gSrenek . BSylesine gelenefin de gSrenegin de tfimfi yerin dlblne battın! AÇIK TEŞEKKÜR Kşiza, bakMUMtz, kajnnpoderim, memleketimizin v e Tarsus'un tanınmış is adamı FABRÎKATÖR Elim ziyaı dolayısiyle gerek telgraf, telefon, mektupla; gerekse evimize kadar bizzat gelerek buyuk acımızı paylaşan, taziyette bulunan akraba, dott ve müesseselere en derin şükran ve teşekItflrlerimlzin lbllğına sayın gazetenizln tavassutunu rica ederiz. Eşi, evlâtları, damadı (Cumhuriyet 7926) HAYRETTİN BARUTCU'NÜN : :: t | j Ord. Prof. Dr. Ekrem Şerif Eğeli MuayeDehaattini Otmmnbey HaUtktrgazi Cad. No. 191 Trak Apartmamna nakletraiftir. Telefon : 48 69 88 (Cumhuriyet . 7925) Neden bu memleketin valisi, kaymakamı, polis müdürii, •miwteşan... Cumhulıtnnbul Emnıyet Müdürlüjün riyet valisi veya den yedi ay Içinde 33070 kiji pııa mustesarı değildir de sadece savport altnı? ve çeşitli sebeplerle cısı, Cumhuriyet Savcısıdır. yurt dı$ına çıkmıçltrdır. Haziran Bu nedenin birisi tarihi r« diayı içinde pasaport »Ima rekoru ğeri de fiili olmak üzere iki sekırılmış ve bu rakam bir ay içinbebi vardır. de 6942 ye çıkmıstır. Bskı Roma'da her alacakh borçDiğer aylarda pasaport » l a n l ı n n lusunu, her dâvacı dâvalısını bizmiktarı söyle tesbit olunmu^tur. zat hakim önüne götürmek tnecMayıs 5736, Nisan 5255, Mart 5409, buriyetinde idi Sonra baktılar Şubat 3735, Ocak 3554, Aralık 2477. kı, fertler bu zoriı kullanmalrta tlgililer önümüzdeki aylarda bu güçlük çekiyorlar, o zaman al»rakamın daha da artacağı kanaatin k a h l a n htkim önüne götürmek de oldulclarını belirtmijlerdir. isini devlet üzerina aldı. Ancak • bu devirde dahi her divanın bir Klâkson çalan şoförler davacısı olmaıı l l z ı m gellyordu. Çünkü hakikatı artyan, karar vetakip ediliyor Klâkson çalan ve otobüı durak ren, himaye eden adalet kendiligeçmesine imlarında yolcu indirip bindiren ıo ginden harekete k i n olmıyan bir kuvvettir. O kaförler Belediye Zabıtaıı ekipleri tarafından cezalandınlmaktadır. dar ki, hikimin önünde bir cinaDünkü kontrollar sırasında 13 şo yet islenıe dahi hlkim kendiliğınden bu ise el koyamaz. Ancak (ore ceza kesilmıştir. Bu arada arabalarına pikap ko bu kaıde bir çok üzüntülü halleyan şoförler de takip edilmekte ve re meydan vermekteydi. Meıel» öldürülüyor, yasağa uymıyan soförlerin pikap yolda bir adam maktulün yakın bir akrabası buları sökülmektedir. lunup dâva etmediği müddetçe Konservatuar orkestrası ceset yerde ve kaatil de ortada konserler verecek kalıyordu. Darulbedai ile birlikta kurulmu? Fransa'da feodal mahkeme usubulunan İstanbul Belediyesi Konservatuarının da Tıyatronun 50. yıl lünde her dâvacı bizzat dâvasınddnümü programına katılmam için da bulunmak mecburiyetinde tdi. ilgililer teşebbüse geçmMflerdir. Yalnız krallar (kral vekili v e v s Mutabakata varıldığı takdırde, Kon kral muddeıumumısi) denılen servatuar Orkestrası tarafından ti kımseler tarafından temsil oluyatronun tatil olduğu pazartesi nabilirdı. 1302 senesinde Güzel günleri Rumeli Hisannda halka Filip bir emırntme ile kral savkonserler verilecektır. cılanmn aynı zamanda bütün ciAkşamları saat 21 de başhyacak nayet dâvalarımn muhbiri ve olan terasillerı îstanbulluların ta dtvacıaı olmaUrını emretti. Billkip edebilmeleri için Belediye ile hare Fransa'da Cumhuriyet ilân temasa geçen organızasyon komiteolununca kral savcılanmn adı da si, fehrin her bir tarafına tenısil cumhuriyet savcılan oldu. sonunda gerekli vasıtayı sağlamışür. Bilindiğı gibi ceza muhakemeleri usulü kanunumuz Alman KaBekçi hırsızı yakalamak nunundan iktibas edılmiştir. Aliçin 6 el ateş etti Cıhangırdekı Plaza oteli önünde man Ceza Muhakemeleri Usulü duran ve bir Fransız turistin» ait Kanununda tmparatorluk savcısı olan otomobı) onceki gece sabaha veya Cumhuriyet savcısı tâbıri karşı soyulmak istenmiştir. Georges yoktur. Sadece savcı tibiri varMlchel'e ait bulunan otomobilin ca dır. Ne kanunu tercüme ve iktlmını kıran meçhul bir şahıs araba bas eden birinci ve ikincı komisda bulunan eşyaları çıkarmıs ve yon raporlarında ve ne de adliye sokağın tenha bir yerine yığmıj vekâleti raporu ile dahiliye ve tır. Hırsız daha sonr» 5086 Lübnan adliye encümenleri mazbatalannplâkalı bir otomobille gelerek esda, cumhuriyet savcısı tâbirinin yalan götürmek istemiftir. Ancak durumu goren bekçi otombildeki neden kullamldığı hakkında bir meçhul şahsı durdutmak için so sarahat mevcut değildir. Her halkağın köşesıni tutmuf fakat hırsız de bundan evvelki kanun Franarabadan atlayıp kaçmı^tır. Bekçi sadan alındığına göre eski tesiri bunun üzerine tabancasını çekmi| devam etmıştir. Rapor ve mazbave havaya 6 el atej etmijse dc hır talarda «Türldye Cumhuriyeti sız lilftb kullanılmasına ragmtn Kanunlannın tatbiki» vazifesinin kacmıstır. . . . • ,.• herkesden evvel Cumhuriyet Hırsızlık için çalındıgı Uhmin S»vc»İ4«n» verilmiş bir vazife ofunan Lübnan plakalı otomobilin olduğu tasrih edlldikten sonra kime ait olduğu henüz tesbit olu adliye encümeni mazbatasında namamıştır. «... kanunun en bariz vasıflanndan biri hukuku t m m e divısı açılması hususunda Cumhuriyet savcılarına geniş takdır hakkı verilmetidir. Adalet Bakanlığının etnri olmasa dahi bir suçun islendiğinl her ne sekilde olursa olsun öğrenen savcılar hazırlık tahkıkatı denilen sorusturmayı icra ve hasıl edecekleri kanaate göre Doğu Karadeniz Bölgeılnln d o | u kesimleri çok bnlntln mev kamu dâvasını açarlar> demekle ziî sağnak yağışlı, difer bölgeler bu müesseseye verilen önem oraz bulntlu ve açık geçeeek, hava taya konulmuştur. sıcaklıkları bütün bölgelerde Cumhuriyetimizin ilânından bu biraz artacaktır. Rfizgfirlar büyana 40 küsur sene geçmiı olmatün bölgelerde knzey ve dogn yönlerden hafif ve yer yer orta knvvette esecektir. Şimdiye kadar 33 bin kişi pasaport aldı Cumhuriyet Savcısı Yazan: BAHA AKEL (Avukat) sına rağmen hal* Cumhuriyeti ve Inkılâplan korumak için yeni yeni kanunlar yapıyorsak, bunun mânası ya kanunlar nobsandır veyahutta tatbikat tam değildir. Atatürk, şapka, harf lnkılaplannı v« din reformunu yaparken o zaman mevcut kanundaki cezalar bugünlründen fazla değildı. Hem de umumi serait bugünkü kadar müsait buluomuyordu. Bu gün aynı kanunlar inkılâplan ve Cumhuriyeti koruyamıyorıa bunun sebepleri üzerine eğilmemiz lâzımdır. Bizce kanun yıpmak bir toplumu idare etmek için yes ter bir tedbir değildir. Kanunu iyi tatbik etmek, bir kanun yapmaktan çok daha mühimdir. Kanuna sevgi ve saygı beslemek fikri, memurun ve halkın zihnine iyice yerlestirilmedikçe, iyi kanun yapmanın hiç blr faydası yoktur. Türkiye Cumhurıyetinde halen yurürlükte olan kanunlara bir göz atarsak durumu daha açık anlarız. Saltanat v e Mesrutivet Kanunlarından ayrı olarak sadece 1 Cumhuriyet devrinde 7480 adet kanun yapmısız 2. Cumhuriyetten b u v vana da 466 kanun çikarmışız. Bu adede, nizamnameler, kararnameler, koordinasyon kararlan ve tebliğler dahil değildir. Simdi elimizi vicdanımıza koyup düşünelim. Değil aydınlar, değil kanun yapıcıları, hattâ kanunla uğraşmağı meslek edinmi» kişilerden kaçı bu mevzuatı t«m mânası i l e bilmektedirler? runun Mvabını hemen vermektense «trafa biraz bakmamız daha dogru olur. Ejer Cumhuriyetten bu yana 40 küsur sene geç mesine rağmen h l l l Cumhuriyet ve devrimlert korutnak için kanun y a p m ı k ihtiyacım hissediyor isek, kanunlanmızın tam mânası ile tatbik olunduğunu nasıl lddia edebillriz. Kanaatımızca bu konuda fizerinde hassasiyetle duracağımız iki önemli mesele vardır: Birincisi, Cumhuriyet Savcılanmn «delillerin takdiri tnahkemeye a i t t i n gerekçesl ile kendilerine intikâl eden o l ı y l a n n çoğunluğu için he. men dSva açmilarıdır. Bunun netlcesinde, şeref ve haysiyetler zedelenmekte v e mahkemeler «lüzumundan fazla dosya i l e mesuul edildiklerinden» her olaya gereken dikkat ve ıtinayı gösterememektedirler. îkincisi bazı Cumhurivet Savcılarının, kendilerine şikâyet ve ihbar olmadı diye, toplumu ilgilendiren suçlarda re'sen harekete eeçmemeleri veva harekete geçmekte geç kalmalarıdır Buna mi! fal olarak. gerici akımlan gösterebiliriz. Savcılar, dairelerinde sikâvet bekleyecekleri yerde. toplum hareketlerini izlevip kanunların hassasivetle tatbikine göz ve kulak oİMİar bugün bıinyemi1 zi tehdit eden hir çok kötü akım Siyasî İşler Bürosu Hayat hakkı olmıyan Türkler lar daha bajlangıcmda 5n!enmiş olur ve yeni yeni kanun vapmak lüzumu hissedilmez. Adaletin Devlet eliyle dağıtılmasına baslandıSından bu vana ilcl zıt sistem daima çatışma halindedir. BiIşte Cumhuriyet Savcılannın rinci sistemde, adaletin halka zugörevi burada baslamaktadır. lüm edecegi veya kanunların iyi Cumhuriyet Kanunlarının tam tatbik olunmıyacafh endisesi ile mânası i l e tatbikinde, halka v e hükümetlerin adaletl kontrol almemura kanun saygı ve sevgisi tına almayı kl bu takdirde adalenin aşılanmasında herkesden zitin istiklâli kaybolmaktadır. yade savcılar vazifeli ve sorumîkincisi adliyenin tamamen müsj ludurlar. Cumhuriyet savcısı cetakil bırakılması halinde Devlet! tniyete zarar veren suçluyu, l c t p ederse, 100.000 kişi arasında ara Kanunlannın iyi tatbik olunmıyacağı ve adliyenin halka zulüm yıp bulacaktır. edeceği endisesi. Çatışma halinde Suçlu, Giyomtel'in oğlunun ba. bulunan bu iki fikrin uzUstırma şındaki elmaya benzer. Eltna, «yanı suçlu» ok ile vurulacak, noktasını bulmak hükumet etme çocuk «yani cemiyet» bundan za • an'atmı, devlet ve millet olmak rar gdrmıyecektir. Acaba Cum vasfını teskil eder. Yeni anayasahuriyet Saveılarımızın hepıi tam mız adaletin bağımsız olma pren. mânası ile bu görevi yerine ge sibini 8n planda kabul etmistlr tiriyorlar mı? Biltniyoruz, bu so ve bu uygulamamn basansında Cumhuriyet Saveılannın tutumlarr büyük rol ffyn»y«c«1ttır. M E V L tT BmekH TufKeneral Yağışlı ve rüzgârlı geçecek nUn vefatının kırkıncı gününe rastlıyan 12 Temmuz 1964 pazar güntt ög\e namazını mü taakıp Kadıkây Uımanaga Camllnde Mevllt olcunacaktır. Silfth arkadatlannın ve tanıyanlann tesrtfler) rlca olunur. Hemslreal ADALET PULATSÜ (Cumhuriyet . 7917) ENVER PULATSÜ ACI BİR KAYIP £«kl Utasbul MUhürdan mer hum Sel&hattln Kanıçelebl İle merhum Hacer Kanıçelebl'nln oglu, Mevhübe Kanıçelebl'nln blrlclk kıymet. 11 e«l, Tekel Müdürlügünden Emekll Nlzımettin Kanıçelebl'nln kardeşi, Mlll! MUdafaa Vekaletl Saglık Dalresl Baskanı General Rlkmet Şahlnin h»!»ladeül. Dlş Tablbi Şadlye GUveldlrenln dayızadesl. Yapı Kredl Bankası Ankara Yıldınmbeyazıt Şubesi MUdürü Yılm«z Ülgür, Serbest Slgorta Ekıperl özcan Ülgür'un babaları Akıl ve Slnlr Haetalıklan Hastane«l Dahlllye MUtehasıın lyl lnsan Meşe ağaçlannda sallandınlanlar Temmuz 12 Rebiülevvel 2 o 0 jç ! M s M KOCTUĞ DENİ IŞLETMESI SS MEVLIDI ŞERIF Ailemizin çok kıymetli ve fazıletli büyüğü, lmanlı, aydın Türk kadını ve anası J 3.20 63» Her eve girebilen V. 1 5 37 13.19 '17.19 20.41 [22.40 E. 8 55 4 38 8 37112 00 1 58' M/S M l G L A 25 Temmuz 1964 15 Ağustos 1964 tarihleri arasında Rotterdam, Hambnrg, Bremen, Londra, Anvers limanlanndan Turkıyeye yuk alacaktır. Dr. KAMERETTİN KANIÇELEBt Londrada geçlrml* olduğu ameHyat netlced Hakkın rahmetlne kavufmu;tur. Cenazesl 11.7.1964 günü Londradan getlrtllerek 13.T. 1964 pazrtesl gtlnU »gle namazını mütaıkıp Alnaray Vallde Camllnden alınarak SlUvrlkapı Kozlu mevktindekt alle kabrlstanında ebcdt lstlrahatgihına tevdl «dllecelctlr. C E M İ L E S A H İ R S I L A N f<Q| CEVZA KAYATtRK İle TURHAN AYTLX (Gazetecl) N'Hanlandılar İNTİZAM BANKALAR CADDESI, BOZKURTHAN KAT 5 GALATA TEUFOr4 44 76 63 49 56 70 TflGRAF: KOÇTUĞİSTANBUl Hanımefendmin ebediyet Slemıne göçüşünün ve topraga venlişınin birinci yıldönümüne raslayan 13 Temmuz 1964 Pazartesl günü, Rahmetli ile aıle topluluğumuzdan daha önce Hak'kın rahmetine kavuşmuş olanlarm ruhlannı tâziz için, tstanbul ErenkSy tstasyonu yanında Zihni Paşa Camiinde öğle namazından sonra Mevlidi Şerif okutulacaktır. Rahmetliyi v e diğer rahmetlileri yâd v e şâd etmek istiyenler belirtilen zamanda Zihni Paşa Camiinde bulunabilirler. Necmeddin Sahir Sılan, Çoenklan ve Torunlan ( C u m h u n y e t TO18) (Gay«: Tl/7808) Cumhuriyet 7927 CUMHi'KİYET'tn (Reklamcıhk: 2500/7923) refrikaa: 8 Cumhuriyat 7914 Kuşlar 22 KUŞLAR KUŞLAR 23 24 «Kuşlar damlann tepelerine, penoerelerln çıkmtılanna, bacalara öbek öbek toplanıyorlardı. Bunların arasında karatavnktan ardıçknşuna, bildiğimiz serçeye kadar her çeşit knş vardı; ayrıca, baskentten pekâlâ bekleneceği sürülerle güvercin, sığırcık da, Londra ırmatından hiç eksik olmıyan o karabaş martı da bulunuyordu. Görünüf öyle alısılmadık bir «eydi ki, birçok dörtyolağzında gidisgelif tıkanmış, dükkânlarda. dairelerde isler dnrmuştu; caddeler, vayakaldırımları, durmuş, kuşları seyreden abaliyle doluydu.» Radyo bundan sonra çesitll karısıklıklan anlattı, kuşların bu tedirginliklerinin sognktan, açlıktan ileri geldifi sanısı üzerinde gene <)ordu, herkese gene o tavsiyelerde bulnndu. Haberleri oknyanın sesi yumnsak, tatlıydı. Nat'a öyle geldi kı bele bn adam bütün olup bitenleri pek eğlenceli bir şey gibi söylüyordu. Onun gibi daba başkaları, binlerce kişi daha \ardı belki, karanlıkta bir sürü Uusla botuşmanın ne drmek olduğnnn bilralyordu. Bu geee Londra'da eglenceler, toplantılar olacaktı, tıpkı «eçim gecelerinde olduğu gibi. Abali, ellerinde içkiler, ayakta dikilecekler, iiçip içip sarhos olarak baykıracaklar, kabkahalar atacaklardı: « Gel, gel, kuslara bak!» Nat radyovu kapattı. Kalktı, mutfak pencereleriyle ngraımaya koyuldn. Karım, çocnk eteklerinde, dnrmnş, ona bakıyordu. . Ne o, burnnın pencerelenne de mı kepenk yapıyorsun?» diye sordu. «Ama, sonra ben saat Uçte ısık yakmak aorunda kalacağım. Aaafı kata kepenk istemez bencc.» Nat: «No'olur, n'olmaı» dedl. «Son pişmanIık fayda vertnez. tri olnnına bırakmam b e n ^ Karısı: «Ne yapmalılar, biltyor mnsnn?» d«di. «Ordnyn çagirmalı, knsları vnrdurmalı. Çok geçmez, bepsi ürküp kacarj» Nat: «Bir denesinler bakalım» dedi. «Naııl yapabilirler bnnu?» Karı«ı: «Rıhtım lşçlleri grev yapınoa nbtıma ordnyn yollnyorlar ya» dedi. «Askerler geliyorlar, gemilerı bo$altıyorlar.> « Evet» dedi Nat. «Londra'nın nfifnın sekiz milyon, belki daha çok. Bütün o koea ko» ea yapılan, apartmanlan, evleri dfişnn. Her damdan koşlara ateş edeeek kadar aaker bnl«nnr n o dersin?» « Bilmem ama, bir ş e j yapmalı. Bir a«7 yapmalılar.» Nat içinden: «Şu anda onlar da dnmron gfizden geçiriyorlardır ama» diyordn, «Londra İçin daha başka büyük şebirler için yapmayı kararlaştıracakları şeylerin oralardan yedlyüz kilometre nzaktaki bura halkına bnnnn ne faydası olaeak! Herkes kendi bafinın çareslne bakmalı.» « Tlyeeek durnmumnz nasıl?» dlye lordm. « A ! Nat, sordnğnn şeye bak!» « Her neyse, sen söyle h e l e : Dolapta nelerin var?» « Yarın alışveri; gttnflmüz, biliyorsnn. Pismemiş şeyleri pek bulundnrmam, boznlnyor. Kasap yarın değil, öbür gün geleeek. Araa, ben yarın pazara indijjimde bir şeyler alır getiririm.» Nat kansını telâşa vermek istemıyordn ama, içinden: «Olur a' >arın belki de şehre inemez» divordu. BAT OSCAR: KUŞLAR PROF. NtMBUSIJN MACERALARI: Xemek dolabına, kansının konserve kntvlarını koydntn camlı dolaba gidip kendisi baktı. Iki günluk yiyeeek vardı. Talnız, ekmek az kalnuştı. < Ekmekçiden ne haber?» « O da yarın geleeek.» Nat baktı": Kansının nnn vardı, Ekmekçl gelmezse bn nndan bir somnn bol bol blr somun çıkardı. « Eski günler ne iyiymiı» dedi. «Kadınlar haftada iki kere ekmek yaparlarmış, sardalya tuzlarlarmıs, gerekirse, bir knşaimad» bütün aileye yeteeek kadar yiyeeek bnlnnarmns evde.» Karısı: «Kntn sardalyaaını deaedim ço* eoklara, begenmedller» dedi. Nat mntfak peneerelerine tahta çakma işini bitirdi. Sonra şamdanlara baktı. Şamdanlarda da mnralar pek kısalmıştı. Kansının erteci gün almayı dttyündügü şeylerden blri de bn olsa gerekti. Ama, simdilik yapılaoak bir şey yoktn. Bn gece erkenden yatarlardı. Yani, eğer... Kalktı, arka kapıdan dışarı çıktı, bahçede darup aşağıya, denize dogru baktı. Bütün gün hiç güneş çıkmamıştı. Şimdi d«, daha saat ancak Uçken, ortalık kararır gibi olmuştn; gökyüzü asık, agır ,tnz gibi renksizdi. Nat'ın kulafına o slnsi denizin kayalan tokrnaklayışı geliyordn. Yoldan aşagı dojru yüriidü, kumsalın y a n yoluna kadar gitti. Sonra durdn. Uradan edrüvordu: Deniz vükselmisti. Knşluk \aktı gdrünürde olan kayalan simdi sular kaplamısü. (Arkası var) NAZtMENADİ * ECVET GÜRESÎN * OmoM Taytn MOöOrO SahlH CumhuriYet Sayısı 25 Kuru» TMt rnrıay» Barlcl Ura Kt. Ura Kı. ScnOUt n «TUk ' «rltk UOJK MJM Taaı tılertnl flllen Idar» adcn Sorumlu MOdflrı G ı n t n m n (Onderllen yazılar konulsun. konulmaam lada •dllme» * Danlardao meaullyat kabul olunm u . Abon* v» Uan tşlen tcln carb o Orrün» «Abona ny» ctUn kaydınm kenman ltzuncüı. VECDİ KIZILDEMİR * Baaan ve Sayan CUMHURİYET Matbaacilık *• Oax«t«elltk I . A. 9. Balkevi Sokak No. J941 ANR.AKA KU > Atatark ttulv&n r«ı«ı Ap. YENİŞBHİ» Tıdetonı 11 83 «4, 12 09 20 u K M. n n u * DOOü tLLKKl BriKOStı ı Fatlh Paaa Mahallml Spft»lleıçltlJ Sokktı No. S CMyarbakıı TeJafonı 10« * OONBT tLLKKl HfİKItMD s Ktlçuktaat Meydanı Mlmp Hanı ADANA IVlefnn: 4564 * Bu gazeta. BASIN AHLAK VASASINA uymayı taahhüt etmlştlr.