25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
pencere I İşçiyle dertleşme Geçenlerde sendikacı işçilerimiı geldiler. Otmrdnk, konuştnk. Bttı sualler »ordular. Aklımmn erdifince ve beraberce çözümlemeye çalıştık. Runlar genç ve aydın insanlardı. Gerçek aydın bem de... 1? ile ve iş'de bilenmis mantıklan, ayaklannı saglam sağlam yere basan fikirleri vardı. İşçilerimiı nyanmaga baslamışlardır. Vc açık söyliyelim : Bu uyanış, simdiye kadar bizde aydın gcçinen sııııftan çok başka törlü olmaktadır. Bir kültör fantezisi içinde değil, hayalın içinde yağrularak ve dünya meselelerini kendi durumlarının teralisinde ölçüp biçmek imkânına kavusarak nyanmaga başiamışlardır. Ancak şimdilik bn noktaya erişenlerin ço£n)ugi gftre aı kaldıfını da söylemeliyiz. Bo başlangıçtan sgnra, bir Adana işçisinden gelen mektnptan söz açmak istitorum. Pek içten ve pek güzel bir mektup bn! Işçi arkadaş diyor ki : « ( ) Size bir şey soracağım; sarnımıyetınize güvendığim için! Yirmı yıüık işçiyim, on senedir de tertemiz katkısız Eendikacıyım. Şimdi üçümüz vanz: Sız, ben, Allah... On yıldn grev, grev... diye çırpınır dururuz. Niyetımız, her şeyin üstünde «vatan» parolası. îyi, kötü, tatmınkâr veya değil .. Bunları iyı hale sokmağa azimliyız. Hepımiz sendikacıyız, ama bız hakika ten samimiyim komunist olamayız. Komünizmi bilirim. Tahsı lim lise ve Doğu Berlınde 19 ay bulundum. Peki... Çok sevdiğımiz ve hakikaten sosyal eğiiımli bir Ba kanımız var. Şu ortamda bize bir politikacının yapabileceğinin çok üstünde şeyler yaptı. Şimdı bızler düşünüyoruz: tki türlü sendikacılıktan hangisini tercih edelim? Bir anarsist olan, bir de uzlaştıncı olanı var bu ışin... Anarşıst olursak kütle cahi), za rar büyük olur. Müzakereci olursak, işlerimiz kırk senelik komisyonlarda uyur... Ağanın ekmeğıne bal sürülür. Kitle gerilmiştir. Ya patlar heder olur .. Ya soner. fener olur. Sizler cemiyetin klâvuzusunuz. Kervan misali değil, jet misali... Bize bir iki satır lutfeder mısinız. Hemen söyliyeyim: Vatantmız canımızdan üstün. ölürüz, ölülerimizin üstüne yabancıyı bastırmayız. Ama fikrimize ışık tutun. Yalvanyoruz. Sizı çok sevtyoruz. Hürmetler..» Işçi arkadaş : Sanıimî olalım... Şurad» fienmâı vsnz: Siz, ben, Allah diyor. Bunaya bir dördöncüyn, ... okuyueuyB da katıp konnşma yı tercib eltik biz. . Böyle bir açtk eturum, dsba da gtizl olnr. önce sunu söyliyelim ki, Adanalı işçinin bn tereddüdü yalnız kendisinde, yalnrz sendikacılarda yoklar. Bugün laplam ba yatının her kesiminde aynı endiseler yürürlüktedir. Bir adım ileri atsam, belki istemediğim bir »eye aebep olamm... Bir adım geri aisam, belki de vazifemi ibmal ederim... diye düşün ba bam düsün! Bnna göre, biz isi şöyle çSıümlemege çalışaiım : Anarşisı olntzfc ellıette iyi bir |ey defil. Bu türlü müeadelenin kimin işine yaaıyacagı zaten önceden bilinen bir hikâye defildir. Bilinmiyen ııfnklara yatırım yapmayı da benim aklım almaz. Aynca falısaolar demek, eogunluk demektir. Çalışanlar kendi teşfcilâtlannı lanrup knvvetlendirdikleri u n t n , siyasi iktidar onlann dfleklerî dışına çıkamaı. Ama bnrada da Adanalı işeinin bflyük bir nnunlsuılutu var : MSizakereci olnrmk, işlerimiz kırk senelik kominyonlarda oynr . Ağanın ekmeğine bal tflrültir... diye düsünüyor. Bn um»t»nzluk nereden doğnyor» Dogr9nu isterseniz, iscı daysnışmat, işçüerin haklarını aîmak için »ürdürdüklrri mncadele içinde yu^rulnr. Bizde ise i « i naklan isçilerin sfireli mfı eadelesi soaunda alınmış gayılaraaı. tşte b» bir zaaftır. Bngün elde ettiğirrtiz Sendikalar Kannnn, Grev Kanonn, 27 Mayıs thtilâlinin Anl.yasaya perçinlediği emrivakiden dogmaktadır. Bu entrivakiyi e»ı olnmlu biçimde yürurlfiğe koyraakta büyük çeref payı da Çalışma Bakanı Bülent Ecevit'e düsüyor. Şu halde Batı dernokrasüerinin tam tersine bir gidişle asagıdan yukarı defil, ynkarıdan aşagı bir zorlama ile ba noktaya olaştık. Artık, «muzakerelerin uzamasi «onunda içlerin kırk yıl koraisyonlarda nynmaması ve aganın ekmegine bal »ürülmemesi» de işçileriırtîzin marifetlerine ve mücadelrlerine kalıyor. Ve müeadelenin dozn, böylece kendiligindcn ortaya çıkıyor : tşi ne anarşiye götürmtk .. ama ne de uyutmak... Sendlkaeılarımıı omazlarına, geleceğin Türkiyesinde büyük §ommlnlnk ynklenroişlerdir. Bn sorümlnlnfn kaldırabileeek bir nyamsı, hızla bfitün arkadaşlanna yayroak zornndadırlar. Hem ilk iş, »u böIQk pörçük senddkalan birleştirmek. Ve »endikaeılı^ı iktidar çevrelerine karşı daha özıpir, ama işçi çevrelerine karşı daha disiplinli blr dvrana sokmak... Bilmem bfitnn bn sdzlerime kırpnltk dnymadan nak rerebileeek midirlerT tKJ îCUIMHURfTET 4 Haziran 196S ııııııııııııııııınııııınıııın DÜŞÜNCELER Bir Yıldönümü Tt« »•«» 1 4 * 1 » ••"•• •>• İRTİHAL Rize ejraiından merhum Hânüt Hamdi Kazancı'mn kızı merhıım Ahmet Dervişoğlu'nun eji, merhum İbrahim Hakkı Kazancj'nın ve tüccardan Ahmet Kazancı'nın kardeşi, Diyarbakır Sağlık Müdürü Dr. İsmail Hakkı Deriş ve Yiiksek Mühendıs İbrahım Dursun Deriş'in anneleri. Yükse! ve P»rihan Deriş in kayınvalideleri tüccardan Hâmit Kazancı, Metin. Tekin, Engin Kazancı'nın halaları • Aradan uznn ve dargm seneGeçenlcrde İstanBen edeblyattakl Hâjjim'l deFakat Kadri CeYazan; ! bul'dan bir ahbağil, içimdeki Hâşim'i anıyorum. ler «eçti. Bir gün ikimizin müşnani, bunu bübım cCumhuriyet» yük bir feragatle Yokss bilirim ki, ediplerin e terek dostları bir barış toplanyapmakta, om in Okurlarla Başleftirnesi gereken «Göl Saatle tısı tertiplemek istediler. Niharü boyunca yahbaşa sütununda çıri» şairinin edebî kisiligine dil yet Ressam Nurnllah Berk'in evinde, bir masa başında karsının olduğu gibi kal kan bir yazıyı nzatmak haddim değil. 30 sene olmuş. Gözlerimiı nem laştınldık. Mecliste Hâşim, ben, göndermişti. Bu yazıda gazete | zel köyünde komur dağlarını seyr masını ıstemektedir. li, tepemizde «pür hayal leylek Çallı, Namık tsmail, Mesnt ( eŞimdi boyle muhafazasına çalıokuyucusu haklı olarak Boğaziçi' ederek gelip geçiyor. Temenni edeşılan bir kaç eski yah daha hatırler» onu Eyfib'e sömdük. 4 Ha mil, Peyami Sala ve ev sahibi nin gittikçe çirkinleştirilen man lim ki bizden sonrakiler burasını Nurullah vardı. Bir ara (.skır zarasından şikâyet ediyordu. eski asırlardaki halinde görsünle*. hyorum. Bunlar Kuzguncukta Fet İ ziran 1933. keyif olmuştnk galiba . Nasıl hi Paşa yalısı, Çengelköyünde Sa. • Bu yazı bana, uzak bir diyarda Yapılan inceleme neticesinde Boğaziçi kıyılarında apartman O gün, bugün ono her anısımdullah Paşa yalısı, Anadoluhisa f da içimde pttikçe afdalaşan, oldu bilmiyorum. Hiç yoktan o, S fosseptiklerın yağmur suyu kanal blr defa daha büyük bir hasretle yaptırmak hevesinden vazgeçsek benim benzimin sarılıgından, Yıkılan ne iyi olurdu. Ve yine geçenlerde rında Zarif Mustafa Paşa yahsıdır. • yaşlandıkça acılıgı artan bir his ben onun yüzündeki Bajdat (ı! lanna bağlandığı tesbit edürniştir. Boğaziçmi düşündürdü. Kandiüide Abutların yalısı, KonBir şebeke tarafindan kanunsuz o yalıların yerine çirkin beton apart Istanbul'dan gelen bir mektupta: ] cehenneminin gayyasında buln banından başlayarak mntad kavlarak baglanan fosseptiklerin sö manlar kuruluyor, kıyılafrı büyük I Beylerbeyinde Hasip Paşa yalısı tun yalısı, İsmail Paşa ve Kıbnsll Z mm kendimi. ölümiinün arka galanmıza avdet ediverdik. Nekülmesine önümiizdeki günlerde kömür ve akaryakıt depoları İle !nm yıkılıp yerine bir apartman Mehmet Paşa yalıları da bunlar a ! sından yazı. sevgi ve hayranlık dense onun yüzündeki bn çıb.m i yapılacağından söz ediliyordu. Te rasındadır. başlanacaktır. Bu arada fosseptik doldurduk. 5 gösterileri yanında benim de şu Iekesine karşı fazla bir hassasilerini bilerek yağmur suyu kanalBe? asırdır Istanbullularm zevk davi edildiğim hastahanede bu ha Bütün bu eski yalıların yerine abaşiıfı taşıyan bir yazım vardı: yeti vardı. Bunu bile hile dapartmanlar yapıldığını düşünün, lanna bağlatanlar hakkında ko ie dolaştıkları büyük çayırlaTı | berle büsbütün hasta olmaktan «Onu ben öldfirdnm». marına basmak ve sonra kendibu sefer tas gibi, göz göz binalar vuşturma açılacaktır. Aynca «e parselleyip mahalleler haline ge korktum. Çocukluğumda işlenmiş bir ci sinde bir Satir profili oldu*uttu »ahiplerine herhalde bir hayll paceleri faaliyet göstererek bağlantl tirdik. Beylerbeyi çayırında galiHasip "Paşa yalısı, Istanbul me ra getirir, fakat eski Boğaziçi menayetin pismanlı|ına benzer bir sövleyecek kadar da ileri ityı yapan sebekenin rte aranmasma ba bir kulüp binası yapılmıs. Bü deniyetinin. sivil mimarimizin en deniyeti, ortadan silinip gider. şey kabarır içimde ve kafamı bir mek. Bir türlü affedemiyorum başlanmıştır. yükdere, Baltalimanı çayırları ga güzel örneklerinden biridir. Hasip mâbedin dnvarlarına çarpa çar kendimi. Biraz sonra ortalık kaBeş yüz senedir bu kıyılarda haPaşanın vefalı torunu Hâmi Bey, kikaten çok ince bir medeniyet kur pa parçalamak ister gibi onan rıstı ve garip bir hâdise oldu n Bilhassa Kadıköy bölgesinde bağ rip bıter semt olmuş. fstanbul'un imar mesuliyetini ölünceye kadat büyük fedakârlık muş ve zevkle yaşamışız. Şimdi bü hatırasına bas vururum. Ne ya aksam. Hâsim. Namık ve Çallı lanan fosseptikler, denize akarak zık ki, bu hissin tahlilini yap dargin ve tehditkâr meclisi \e halk «aSlıfiını tehlikeye sokmak yüklenenler, eski Istanbulu unut larla. dede yadigârı yalıyı itina ile tün hâtıraları dağıtıp yok etmekte mak, onu anlatmafa çalışmak, evi terkettiler. Kalanlar. durııtadır Nitekim dün yağmur kana muşa benziyorlar Fetihten «onra, muhafaza etti. En büyük arzusu acaba ne fayda vardır. İtalyanların bu binanm devlet elinde bir muze I Venedik'e gö?terdikleri itinâyı biz benim cılız kelimelerin zincirine mun bir nesil farkından ileri grl lı ile fosseptiğini denize akıtan IS Haliçin dolmama için sırtlar, ruluklar haline getirilmiş ve böy haline getırilmesi idi. Hâmi Bey ' niçin bağlı kalemimin harcı değil . Boğaziçine göstermiyoruz. diği kanaatine vardtlar ve derfeî<=i yakalanmıştır lece topraklatın kayması önlen bu hareketi ile medeniyet tarihi Niçın Venedik bir turist şehridir. Hâşim hoeamdı. O zaman yara hal eskilere karsı harp açma.mişti. Halbukı biz bütün o aırtla mize, mimarimize büyük bir hiz Boğaziçi, kömür, akaryakıt depomaz ve sımarık bir mektep çocu karar verdiler. lşte o andan itiBir ay içinde 4612 metrekare n gecekondularla yeni semtler ha mette bulunmuştur. Vârislerinin ları ve beton apartmanlarla bir fn olan ben, ona sayısız haksız baren artık o meşhur nesil kavline getirip Halicin muhafazasın ihtiyaçlatı, dertleri olabilir, fakat garip diyardır. yol onarıldı lıklar, sayısız hırçınhklar yap gaları baslamış bulnnuyordu. bir satma, bir yıkma hareketine Boğaziçinin elimizde kalan sayıYolların onarımı devam etmek dan vazgeçtik. tımdı. Onan azâbı gönlümdc, seHâşim ölünce, ben kendimi Bir eski Istanbul valisi ile ko geçmeden evvel devlete müracaat lı yalılarını devlet muhafaza ettedir. Ana caddelerdeki bozuk kınelerce bir torto halinde pıhtı bütün bu hâdiselerin kışkırtıcımek çârelerini bulmalı ve bu yalısımlar tamamen onarılmıştır. Şid» nuşurken devfınde yapılan ımar etmek isabetli bir harekettir. laştı ve e her defasında krkremsi sı sayarak tesellisiz bir matem Öyle ümit ediyoruz ki eski eser lar hoyrat, çok defa da muhtaç eldetli kışın tesirı ile bozulan Bo hareketlerinden sö. açılmıştı. Vali bir meyve ısırmıs gibi yüzünü içine çcimüldiim. Bütün patavatğaz yolunun da onarılmasına ilri hakikaten ihtisasa saygı gösteren lerin kurucusu olan Milli Eğitim lerde hebâ olup gıtmemelidir. bnruşturarak güeenirdi bana. sızlıklarımın ezasını duyra.ivı gün önce oaşlanmıştır. Yolun ba bir zattı Bıitün îyi icraatını birer Bakanlığı bu yalıya sahip çıkacakSon elli senedir, tstanbulu fena Bugün bildijtim kadar estetigi. basladım ve ölüsünün arkai'ikımını Karayolları üzerine almıs birer sayıp döktü. ben de, hepsi tır. Yıkılması, yeiıne apartman halde tahrip ettik. Artık elde kaGüzel Sanatlar Akademisi'nde dan samimi hir itiraf halinde ne ijtirâk ettim Fakat. dedim. Ku yapılması bahis konusu olamaz. lanları muhafaza etmek ferasetini tır. ondan ötrendim. Buna karşı sük «Onu hen öldürdüm» diye havruçeşmeyi ne hâle fietırdiniz, biz Fakat bizdeki Eski Eserler Kanu göstermeliyiz. Öte yandan Fen Işleri Müdürlüran borcnmu ödeyeee^im yerde, kıran yazıyı yazdım, ğü, asfalt yolları bakım ve onarım o muvakkat depoların bir gün kal nu sadece yıkma diye emir verdaima alaycı ve haylaz bir çodırılacağı ümidi içinde idik. Hülbu mekte, sahiplerinin ihtiyaçlarını Hâşim büyük sanatkârdı. «B'<tesküâtı tarafından geçtiğimiz ay enk olarak çıktım karşısına. Me yük sana.kârları öldürecek <.j. içinde Beyoğ!u. Eminönü. Sarıyer, ki siz onian betondan devamh te gözönünde tutmamaktadır. Hasip nim her muzipli^imde o, Batan lâh henüz icat edilmemiştir». Bakırköy ve Fatih ilçelerinde 4612 sisler haline soktunuz. Vali, o te Paşa yalısı bir Boğaziçi müzesi Ay'ın kenarına yazdıfı satırlar Nerede kaldı sislerin de muvakkat oldugunu. şe olmaya en elverişli binamızdır. Açocnklugumnn metrekare açfalt yol onarıltnıştır. daki gibi «Bir vmrulmnş ilâhı an mantar tabancasiyle olmezli'i'i hir plânında Kuruçeşmenin bah lâkalılann bu konu ile meşgul olIstanbul bölgesinde 5700 metrekadmyordu». sırrına ulaşmış koca Hâsim'i yere parke 1131 metrekare adî kal Çeli evlerle güzel bir semt olarak malafrım Ründengüne kaybolup gi* re sermek. Demek ıstırabını hîdırım, 1160 metrekare de beton yol yeft almış bıılundu*unu söyl^di. den bir medeniyetin son eserlerini Bizim ömrümüz Boğaziçinin bu gü muhafaza etmelerinı dileriz. Hâşim derdi ki, «Büyük adam lâ duyacak kadar ona inanmıs vapılmıştır. lar yağhboya tablolara benzer ve çocuk kalmışım. Bugün Boğaziçinde ancak bırkaç İstanbııl piyasasında sermaye İki nıetre derinlikte boğuidu eski vali kalmı.tır. Onlar da sahıp ler .Onlara yakından defil, nOna senelerce ünutamadıfrı \e let Caraveile Uçaklarının zaktan bakmalıdır». yatırımları arttı Veliefendi Hipodromunda. etrafı leririn hakikaten buyük fedakârmuhtelif vesilelerle tekrarladıher hafta Nehirleri ateşleyen, sulan ya tım bir muziplieimiz daha varNisan ayında îstanbul piyasasın telle çevrili 2 metre derinliğindp ııklarıyle ayakta durmaktadır. kuta döndnren. karanfilleri sev dır. Hâşim o zaman açılan resim da sermaye hareketleri bir evvel ki havuza vıkanmak üzere giren Vpmkoyünde Mahmut Nedım Pamuntazaman sefer yaptığını cililerin dudaklarında alevleyen sergileri için trnkid makalelcri ki aya göre daha verimli olmu? 19 yaşında tmdat Yılmaz adlı hir ?a yshsı. paşanın kızı Samiye BilHâşim. bir hayal âleminin ufuk yazıyordu. Bunlardan birinde: isçi. yÜ7me bilmediğinden bogul han ile oğlu profesör Nebil Bilhatur. lannda leylekleriyle uçarak rü «Ressam ön plânı biraz daha Ticaret Odasından alınan bilgiye muçtıır. Dün itfaive tarafından ku nın büyük gayretleri ve sevçtlerıyyasını rördütu cennetlerin ha knvvetlendirmiş ve arka plânı göre. 1963 nisan ayında Jstanbul yudan çıîcarılan gencin cesedi mu ie yıkıFmaktan kurtulmu.ştur. Favuzlarında yıkandı. Mi» gihi Li bir parça daha silik yapmıs olpiyasasında kollektif komanditli hafaza altına alınmı?. olayla ilgili kat öyîe zannediyoruz ki, aile. bu rizm ve Sembnlizm kokan bir savdı eser pek mükemmel olayalıyı rp«tore ettirmck imkânların Her Salı Istanbuldaıı hareket mited ve anonim olmak iizere 56 tahkikata haslanmıştır. şairdir. din mahrumdur. Samiye Bilhanın. 8.5ü de olup malıalli saat ile şirke» kurulmak üzere tescilini yap eaktı» gibi kesin bir bükme var yalı hakkında hakikaten nefis in Belgrad'a varış geııe 8.50 dir. tırarak faaliyete geçmiştir «Kimsesiz. tehi ve ebedî yol mıştı. Ona, hakikaten resimden çilİ7ce bir eseri de vardır. Bu şirketlere vatınlan sernıayeisabetli larda» benim kadar kendisine anladığını, tenkidinde T F Ş F K K D R nin tutarı, 12 milyon lirayı bul Boğaziçinin eski ve tipik bir ya NOT: lirlyrad tankıyle Istanbulyakın dostlarının ve sevenleri olduğunu ve ressamın tahlo\u 1 muştur. Sevglll annem Hacer GüçlUlısı d?, Kanlıcada Sadrazam Saffet dan Zürilı'e yiılvnlcr 30 Gıinlük nin ihanetine uğramış ve kah onun istedit şekilde tashib ettiniln tehllkell ve l'tıhıplı olan fini söyledik, sergiye dâvet etPaş.nın yalısıdır. Bu nefis bina Husıısi Tcıızıljtlan faıjdalanırlar Aynı devre içinde 132 ferdî firrolmus bir insandır. Ben ııasıl tikti. Bir gün sergiye geldiftinhakkında bir tngiiiz mımar, birkaç t raa jşe baçlamak üzere Ticaret O »ya^ın'n ameliyatınl hünerli elozülmeyeyim? İPriyle muvaffakıyetle yapan ve Izahat için Seyahat A c e n t e n i z e de resmin karşısına geçerek sene evvel bir kuçük eser de yayın j dasına müracaat etmiştir. evrie ırtinü Rtinilne bizzat panOnun şiirindeki afdalı dilin «Hah işte şimdi hârikulâde ollamı;..:. | «•ya Bürolarımıza muracaat Mlıniz j »umanlarına kadnr me^ful olan Seyyar satınlar cezalandırıden bugünkü nesil ne anlar? Bil muş» dedi. Halbuki »anatkâr Ssyın ODeratör Sıırgeon 187T de Istanbul konferans muİSTANBUL: mem ama, kendisi «Sıkı bir def tablosuna dokunmamıştı bile. lacak rahhaslarına bu yalıda bir ziyafet Cunıhuriyet Ciid. (!, Tel.: 47 41 05 Dr. Fcridıın Kulakoğlu'na ne ormanının ortasma bırakılan Belediye Başkan Yardımcısı * verilmıçti. Saffet ve Kadri PasaYoz«»t Dovlet Hastnesi Dokbal dolu fağfur kavanoz gibi Kadri flkay, sehrin muhtelif ( p rt • nı tor ve, iıem.lrrtorjne. gösterriiklann torunuJCadri Ce*fi.rie^zev. Bagdafa >ittifirri zaman, Wilerînde kontrollarda, bir çok sey l"rt bdvilk yakınlık ve »I4kalacesıyle beraber bu yalıyı muhafaza gizli. her göze görülmez» diyor. sim'in çocukluk günlerini yasa. nnctan dolsyı candan, «tTfcraniayar salıcılann ellerinde esnaf kar icm'böyük gayretleı'sarfetmtktej •/; İZMİR: • • 'nmı sunarım. "Hükikateri «b kavan## srtre di{i Diele sahilferine indim."Hânesi olrriadan başkaiarından alriık dır. Kış gunleri, bu büyük binadaj meyen ve etrafında uçusan an •im'in renklerine boyanmış DicYolbedesten ti7, Tel. 22 47 OĞUZ GOÇLÜ ları sehze ve meyveleri fahis fiattitrıyerek. fakat zevkle otururlar. | ların gümüş kanat seslerini» duy le'nin büyülü akşammda onun larl» sattıklannı cadde ve «okak Yalıyı eski hali ile, eşyasiyle mu j mayanlar, zaten şiirden bir şey hatıralariyle başbaşs kaldım. aralannda rievamlı bagırarak ozelCumhurlyet 8674 hafaza etmek güç bir meseledir. anlamazlar. Bu sihirli baldan tat Hüznüm, yaklaşan geceden evlikle sabahın crken saatlerinde hal mayanlar için, valnız Hâşim'in vel kararmış, kirpiklerim ıslankı rahat«ız ettikîerıni ghrerek. bıın şiirleri defil, bütün «anat eser mıştı. ların önlenmesi için Beledive Za bıtası Merkez Teskilâtından bir j leri de dilsiı veya kekemedir. «Durgun »uya baktım ve dedim V EFA T mntorlu ekipi vazıfelendirmıstir. ' «Melâli anlamayan nesle âşin» ah ölebilsem Kulübümüz kurucu âzaJarmdan ve eski Reis Vckilledeğiliz.» Mâdem kl yok aglayacak m^vrinden kıymetli arkadaşımız • Haziran 4 Muharrem 12 time kimsem.» Akademide ve sonraki hayatıBüyük Hâşim. arkasından, Smızda ona öyle haksızlıklar yap lümünde kendini sornmln ve E Jt m 5 tıjımı hatırlıyomm ki, burada KUÇIU «aran bir Elif Naci'nin tc s c a 31 mayıs 1963 tarihinde İsviçrede Le Locle şehrinde vec trkrarından bile utanç dnyuyo bn kadar dövüneceğini nereden fat cttiğini tcpssiirlerirrizie bildıririz. rum. bilecekti? E ] 3.53 4.o7 8.37ı12 00 2.00 ROTARY KILÜBÜ İDARE IIEYETİ Faal 4265 8U73 Fosseptikleri su kanallorına bağlayantar ceza görecek Boğaziçinin güzelliği HaJuk Y. Şehsuvaroğlu Şair Ahmet Haşim Yazan: Elif NACİ llllllllllllllll llllllllllllllll BELGRAO'a SVVISSAIR Biliyor Musunuz İ i PAUL ZİEGLER'in KÂMİLE DER! 3/6/963 pazartesi günü Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 4/6'963 salı günü (Bugün) öğle namazını mütaakıp Teşvikiye Camiinden kalduılacaktır. Allah rahmet eylesin. Kısmet: 0067 8676 V I ^ 2fl 13 12 17 13 20..Tİ' 3 10 Hâncılık: 2S2«)'8S70 : Çok MEVL1T OOKTOR VE ECZACILARA ile HACI AYŞE çok «t yılı kardeşimiz HEMORROİD TEDAVİSİNDE SATILIK SAHANE İKİ ARSA Boğaziçi Yeniköy Sait Halirn Paşa sokağında deniz manzaralı, biri 1031, diğeri 1228ra2.yanyana iki arsa ayn ayn veya ikisi birden satılıktır. Müracaat: 22 42 90. Cumhuriyet 8660 PREDNfCETirtlE ANTIHENORRDİDÂIRE POMAT 15 gr. lık kanill ihtiva eden tOplerde 440 krş. PİYASAYA ARZEDİLMİŞTİR ERB4 aziz ruhlaını tâziz maksadı ile tehirden dolayı bu kere ve*atlarınuı 52 nci gününe müsadif 6 haziran 196;1 perşembe günü öğle namazını mütaakıp ŞİŞLİ CAMİİ ŞERİFİN'de memleketimizin tanınmış hafızlarının ve NİŞA.NCA TEVŞIH grubunun iştiraki ile okunacak Mevlidi Nebeviye merhume ve merhumu seven akrabalar, yakın dost, meslekdaş ve tanıdıklarla arzu eden ihvanı dinin buyurmaları rica olunur. MUSTAFA SOIVTONCU 5H riTİN SOMUNCU İlâncılık: 2822/8607 (PrednisolonKloramfenikolFenilefrinLidokain ihtiva eder.) BAY Heklâmcılık 2737, «6*3 OSCAR: = .CU!MHÎTRİYI..inTerikası: 35 KANLI TOPRAKLAll azan: UKHAN KKMAL dan sonra benim en yakın arkadaşım değil misin? Birlikte işler çevirmiyecek miyizî Snssss! Niyeî Kadının anlıyamadıtı bir ev lerden sonra odaya geldiler. Katri yesil gözlü kocasınin sarpıda durduklanm .gene bir cehoş gibi konuşmalarına kızaca kismcnin oldnfunu anlıyordu. ğına baya&ı sevinmişti. SevinITykuya vuruvordu kendini. Toraesinin sebebi iki yandan gepal'ın sest kısıktı ihliyatlıvdı: liyordn. Biri. Topal'la birlikte Yahu uynyor be Mustafa. olnşu, ötekı sarhoslu&u. Sarhos ünah be knrdesim.. luğunu seziyordu. konuşmala Hayır. illâki birer kahve rından. Sarhos olmasa karısı içeceiHz Gec sedire otur, ben hakkında böylesine alıp tuta kahveleri pisirevim. Geç be! mazdı. O. kadar ki. Topal'a bi Topal Içeri girdi. caresiz va le takılmıstı: « Yoksa karıdan tağın yanından nsul usul gecmı korkuyorsun?» ti, sedire llisti. Kantarcı mutfa Ama simdi bunan üzerindc Ja eeçmis olaeaktı Ço* gfin durmanın sırası degildi. Topal ler kapısının nniinden gelip ge geimişti eve. Kocaman elli, kı çerken iri ve«il gSzleri. hafifçe «a ama sailam adam Kara jroı eülümsevîsivle karsılastıgı a leriyle insana alev alev lıakarı fesli kadın avak nctındaki yer bakısıyta hafifçe srülrjsfıvle ak vata&mda vatıvordu. f.1ini uzatlından geçenleri «ezdiren bn a sn doUımahîîirHî rlnkıın^a mıvd' damt eve getirdiîindrn dolavr aeaha,? Bıı fırsat h * zamRn el" *r aferirtdi hnca«ına! f c p f r mjvHi'' f^pfin!vpf *»*Mn? <*n Yahu. Nuri bey.. ne var çe v e t İvi hiTm><>.inP 1I3|;I1TU. n** kineeek be karrlesirn? Sen bnn oranahitîvor, ne fle okunab'Honu, dokunı ya, geçeıide size gitmisti hani, snlatmakla bitiremiyor. En çok da bnz dolabını. Gel! Birer kahve içeriz, sonra gidersin! > Dc^ıldı, valnız değıldi, bıri vartlı yanında, konnşuyorJardı. ruhatına çittı. Kim olabilirdi? tj.ı. dostu. ahbabı yoktu. Herkesle atısır. hırlaşır, geceleri de uyku içinde gündüzki hırlaısn.tlannı tekrarlardı. üışardakı iri iri konuşmalara kulak veröi: Vazgeç Mustâfendi, nyunıustur şimdı. ( vandırmıyalım. Vakit çok Reç nldn! «Allah cezasını veresie»nin sesi: Uyansın valıu. aldırroa. Ne çıkar? Senin gibi candan bir arkadas icin uvansa ne çıkar? Alt (arafı karı. nvansın. Gel! Valla çok eeç oldn, bırak îidevim! Yoksa karıdan mı korknvorsnn? Ben mi? Ben sen mivim Mnstafa? Benim karıdan korktngumu ne biliyorsnn? Görünen köy kılavaz igtemez aslanım... Boşver yahu, Karıdan da korkulur mu? Bırak sen simdi rı ifik, fıldişi diıi aydınlattı. Topal'ın eli geç kalmışçasına nzandı, dize hafifçe doknndu. Çekti. Az »onra gene, gonra biç çekmemeeesine. Elini koyd«jh> yerin altında ganki kalp, y» da nabıs vardı ds atıyordn. Bir süre böyleee kaldı kocaman el. Sonrs elin psrmakları açıldı. Diıi tnttu, sıktı. Kadında hiçbir »ykırı davranı» •Imadı. Tam teni. Memnnn fibiydi diz, okşsnmsktan. El anladı bunn. dizden aşajhr» kaydı. Son» dalenlere karşı koyamıyacaktı. Eha afafılara. daha tonrs b»ldı lini ozatıp dokunmak, ses çıkmazsa okşamak, gene ses çık rın en kalın yerini tvtta, k»vvetle «ktı. mazsa sıkmak, sanlıp öpmek. mıncıklamak... Motfak kapısından karmnlık koridernn dnvanna varan isBir duvar ötedeki mntfakta pirtolofvn oynaş»n ışıklan. cakılan kibritin »esi. Sıkılsn baeak alabildiğince . mıncıklamakla da kalmamemnnnda, aldırmıyordn. Hatyıp, yanına nzanıvermek! Ne ta bir ara hazla titredi, belki yapardı kadın aeaba? Bağırır mıydı? Basırmıyacaiını sanı de Topal'a Syle geldi. Her yanı titriyor, yanıyorda. Gövdesinin yordn ama. yanına irenin kim oldn^unn anlarsa. Birden, ny her yanında kalpler, nabızlar.. hep«i de alabildifinee atıyar, akn arasında bunn anlıyabilir tıyorlardı. miydi? Anlamasa bile, yabanrı sanacau dei1di ya! Pek pek Topal iki elirle kavradı iki kocası beller « s çıkarmazdı. haca£ı. Sıktı. Artık kadının hâlâ oyomakta olabilecefine inan Elini «am uzatmıstı ki. kadın mıvordn. Eller. koeaman, yageni" dönrlii. Bıı >sefer sırtiistü rjmaı eller, VÜT bulmaş fırve brvaz örtvi bö'ihiıtSn aeıldı. sJHan tatlı tatlı favdalanan Rar"U';ır vaırana uzanırıısiı. f «lıl. rahat. rrken hiri «'il.ildi. çapkın eller... (Arka*ı var1 P^nceredeıı \«ran bir parşa sa^ yordu. Oysa dokunabilir, kadını uyandırır, hiç olmazsa yattıfı odaya kadar geldigini.. düşüncelerinin zineiri kopveıdi birden. Kadın gene bir yandan bir yana dönerken çıplak baeagıoı dışarı tmı»tı. Oda alaea karanlıktı. Peneereden hafifçe vnran «an ışık. sokak elektrifinin hafif »an ışı^ında baeak fîl dişinden dökülmüşçesine, aslu usla yatıyordu. Ne yapmalıydı şimdi? Kalbi »ökülüreesine çarpmafa başlamıştı. Ne yap malıydı evet? tçinden taşıp ge PROF. NİMBUS'UN MACERALARL Satübl NAZİME NADİ Umuml Ne«rlyat MOdürü Cumhuriyet Nüshası 25 Kuruş Türklye Harlcl Llra Kr. Lira Kt Scnellk » aylık 3 aylık 7S.0O 40.00 22.00 >'HZI Hlertnı fıılen ldare eden Mesul Müdür ECVET GÜREStN * Ua<'t«rnıze gönderılen yazılar k o . aıılsun. knnulmasın t&de edllmez. VECDİ KIZILDEMİB * 150.00 80.00 44.00 * ve Yayan tlânlardan moullyet kahul olun• maz * CUMHUHYET Matbaacılık ve ı\b<mr vr llân ışltrl Içln. zarftn Cazetecılıli r A S. Cagnlnglu Bu gazete, BASIN AHLÂK YA f!«tiine «Ahnnp» VPVH ',!lân Servlsl» Hi!kP\i Snli = k N > "941 < SASl'na uvmayı taahhüt etmiştiı ka.vriının knnmaıı ISzımrtıı AıVKARA BÜHOSb : Atatürk Bulvarı, Yeneı Ap YENİŞEHÎR Telefon : 12 95 44, 12 09 20, 12 09 65, 17 57 35 * DOGU tLLKKİ KritllStı : tnönü Caddesl tçmen Han DİYABBAKIR Telefon : lühl * G Ü N E Î ÎLLERİ B . R O S U : Küçükfaat Meydanı Edirne Hanı ADANA . Telefon : 4550
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear