25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18 Arahk 1963 CÜMHURIYET BES EKONOMİ TÜRKJVE BAÖIRSAK İHRACATl D l l l f t OlARAK ımiTlı Sanayide Yenilikler SÜLf ÜRİK ASİT REJENERASYOND Kamu Gelirleri ve 1964 Bütçesi Biitçe Karma Komisyonu geçen cumartesi günü toplanmı? ve Geçici Httkümetin Maliye Bakanı Savın Melen'ln biitçe snnns konasması ile 1964 biitçe tasarısını görüsmeye baslamıstır. Bilindigi gibi, yenl biitçe tasarısında giderlerle gelirler arasında 900 rnilyon llra «tvannda bir (ark vardır ve bu farkın 300 milyon liralık kıımının kapatılması içln Iç Istikraz düşüntilmekte ve 634 milvon liralık kısmının da vergt reformlan ile karfilanmak iatenmektedir. Geçici hükümet, yalnız vergi projelerinin tasan haline getirilmesi konusunu yenl karnlacak hükümetln tasarru | fana bıraktıfına göre, kendisinin iç istikraz konusnnu benimsediîi anlasılıyor. Yeni kurulacak hüküraetin iç istikra* konnınndaki tatamn iıe herhalde vergi projelerini seçişteki tntuma kadar ilgi çekicl olacaktır. öyle anlasılıyor ki, tasarının T.BJH.M. ııdeki görüsmeleri boyunca Çok hararetli tartışmalar yeralaeak ve kabnl edilecek bütçenin bUnyesi, beıtı gelişme hızımızın ger . çekleşebiltne oranını, hem de bnnun yükünün, daha çok, kimler J || ' tarafından taşınacağını gösterecektir. Konn gerçekten çok önemlidir. Blz bu yazıda sözkonnıu önemi, son günlerin siyasal krizl dolayısivle ortaya çıkan bazı gerçekler hakımından ele almak ve ekonomik kannnlar ile siyasal >apı arasındaki ilgiyi Türkiyenin nznn vâdeli gelişme problemleri açısından değerlendirmek istivorm. O Her toplarada belirli ekonomik kanunlar vardır. Bo kanunların gereğine uyulmazsa toplnmnn ekonomik bünyesi tablt gelişme mahrekine oturtulamaz. Konumuz ile ilgisi bakımından katnn eelirleri ele alınırsa, Türkiyede beklenen çelişrae bızının elde edilraesi kamn gelirlerinin, diğer blr deyimle, mecburi tasarrnfların artırılmasına bağlı oldngn gerçeği ortaya çıkar. Kamu gelirinin artırılması demek vergi gelirinin optiranm bir hasıla haline getirilmesi demektir. Bn ise, bem vergi yükünün nlnsal gelir içindekl oranı, hem de yükün gelir yaratan gınıflar arasında dağıtıtmasını. ekonomik bakımdan verimli ve sosyal b»kımdan âdll bir sekilde gelişmenin finanstnanına tahsisini gerektirir. © Genel kaide olarak geri kalmıs ülkelerin, yatırım ihtiraçlarıııın finansmanı için iç kaynaklarını yetcri kadar verimli ve âdil bir şekildc harekete geçiremedikleri görülmektedir. Son yıllardaki eğilimler ayrıea belli etmektedir ki, dıs kaynak imkânları, ancak iç kaynaklar yeteri kadar gelistirilebildifci takdirde artacaktır. Amerika ve Avrnpa siyasal çevrelerinde yeralan son eğilimler bu davranısı açık bir sekilde ortaya koymaktadır. Kısaca, önce kendine yardım etmek tatemiyene kimse omuz vermek niyetinde deçildir. Demek olnyor ki, dış baskıların da etkisi ile, iç kaynaklara güvenmek yalnız, tnümkün olaıı gelişmenin elde edilebilmesi için sorunlu olmamaktadır, fistelik böyle bir davranısla daha fazla dış kaynak temln ederek gelismeyi hızlandırmak da imkân dahiline girmektedir. Ve mllletleraraaı rekabette bu knnuda önce davrananın daba fazla dıs yardım safiıyacağl anlasılmaktadır. 0 Dünya ekonomi siyasetlndeki bo gerçekler karşısında blı nc yapıyornz? Toplnmun ekonomik bünyesini geliştirmekten sorumlu olan siyasal yapımıı, faalkımızın gelisme arzusu ve imkanları ile çelişme durumuna düseeek davranıslar içiııde buluımyor. Toplnmun üst yapısı ile temel yapı arasındaki çelismelerin ne sekilde yeralmakta oldngu Sayın tnönii'nün 13 aralik larihli gazetemizde yayınlanan açıklaması ile anlamlı bir biçün alıvor. Siyasal bünyemiz içinde radikal gelişme problemlerimizin nasıl coyntuldngnnn» simdl daha iyi degerlendirebiliyornz. Bo analizler ısıgmda 1964 bütçe tasarısının gelir bölümünü deierlendirirsek, yeni kurulacak hükiimetin de verei gelirinin artırılması için gerekli köklü reformlar yerine kısa vâdeli tedbirler iizerinde dnrmak loranlnfnnda kalacağı sonnenna varılacaktır. Vergi dısı bırakılmıs gelirler bulnndnkça da, iç ve dıs borçlarımmn baskııına ragmen, lıtikraz alternatifleri dahi dü»ünülebilecektlr. Ve çok raümkündür ki, vergi yükünün dagıtımı ilkesl de «adından dahi bahsetmeksizin bir çareye baglanmtf olacaktır.» '• * • * • • « •• •• • Ortok Pazar ın tarım siyaseti liberalleşiyor Hububat fiyatlarının orta bir seviyede ayarlanması teklifi istihsal hacmine tesir edecek Brüksel (Radyo) Avrupa Ekonomik TopluluSu Komisyonu, geçtığımız kasım ayı baslarında, Tarım politıkasının liberalleştirilmeıi yolunda çok önemli iki karar aldı: Komisyon bir taraftan Bakanîar Kon seyine Ortak Pazar hububat fiyatlarının orta bir seviyede ayarlanmasını teklif etti, diğer taraftan ise Kennedy Plânının GATT (Genel Gumruk ve Ticaret Anlaşmaları) dabilindeki tanm müzakereleri için önemli tavsiyelerde bulun du. Ortak Pazara dahil altı memleketin hükümet temsücilerinden kurulu olan Bakanlar Konseyi, bu teklif ve tavsiyeler hakkındaki kararlannı önümüzdeki günler içeriiinde verecektir. Ortak Pazar, bütün tanm po litikasmı du sınırlardaki rüsum ve vergi lere göre düzenlediginden, hububat fiyatlan önemli bir rol oynamaktadır. Bu riisum ve vergıler, hububatta, Ortak Pazar dahilindeki fiyatlarla dünya piyasası fiyatlan arasındaki farklara core ölçüldügünaen. topluluğun iç pıyasa fiyatlan düşuk olduğu nispette bu vergiler de alçalmaktadır. Sınırda buğday üzerinden alınan rüsum ve verçilerle, me«elS domur eti, yumurta ve kiimes havvanlarından alınan vergıler arasır.da »ıkı bir rabıta mevcuttur. Bu sebeple. hububst üzerindekı vergilerin indirılmesi neticesinde. dıger tanm ürünleriyle mâmulleri üzerindeki vergiler de inecektir nu ile uznaanlarının kanaatme göre, istihsalın lüzumundan fazla arttırılmatı teh lıkesı, Ortak Pazar hububat fi yatlarınin artan bir leviyede ayarlanması luretıyle önlenebilir. Komisyon, bu »uretle, eimdıye kadar Avrupa Ekonomik Toplulugu tarafından her yıl ıthâl olunan 10 milyon ton miktarındaki hububatın, lleride de ithal edilebilecegi kanaatındadır. Bağırsak ihracatında kaçakçılık Geri kalmıa ülkeler gelenekstl ürünlerini ihraç ederken çeçitli güçlüklerle karşılaşırlar. Bazı ihraç malları ise dış pazarlarda müsait bir konjonktür içinde nisbî olarak satıs güçlüğü çekmez. Bağırsak ticaretini bunlar araıında sayabiliriz. Gerçekte tyükte hafif pahada ağır» bir mal olan bağırsak Türkiyeye 1952 yılında 7.6 milyon T.L. (takriben 2,7 milyon dolar) değerinde döviz sağlamıştır. Fakat yukarıdaki grafikte açık olarak görüldüğü üzere Türkiyenin yaptığı ihracat, bu yıldan 1958 ydına kadar devamlı ve büyük ölçüde azalmıştır. Rivayetler doğru i«e enflâsyon yılları ile paralel olan bu dönem içinde resml kayıtlara geçen ihracatm birkaç misli değe önlenemez mi ? rinde bazı jahısLara kaçak ihracat da yapıl mıştır. Meselâ 1952 1956 dönemini kavnyan 4 yılda ihracatm 6,2 milyon T.L. (2,2 milyon dolar) veya yüzde 65 oranında azalması ilgi çekici değil midir? Ekonomimizde enflâsyoncu eğilimlerin tartışıldığı bugünlerde birçoklarımmn küçümsediği «yükte hafif, pahada ağır» bu nevi mallar iizerinde gereken tedbirleri clddiyetie alabilirsek bundan kısa vâde içinde ticaret bilânçomuz fayda görecektır. Gümriik kapüarında yapılan kontrolları; is yerlerinin tesbiti, düzenlenmesi ve kon. ... ., , . , . .... . ... , . trolu ile bırlestıremedıgırmz. dıger bir deyımle, esas kaynağa inemediğimiz takdirde kacakçıhğın onune geçmek de güç olacaktır. ••••••»••••••••••»••••••••••••••••••••••••••••»••••••••»••»»»•»•••• t Avusturya menşeh bır fırmanm (O. Ruthner, 6 Salmgasse, Vıyana 3) beyanından anlasıldığına göre, demir çelık ve dıger bazı metallerın temizlenmesı içm sanayıdc çok genış ölçüde istihlâk edilen sulfürık asıt'ın bir defa kullamldıktan sonra tekrar işe yarar hale getirilmesi, yani ekonomik şekilcie re.ienere edılebilmesi kabıl olmaktadır. Fırma tarafından gelıştırılen yeni re.ıenerasyon metodunun bilhassa kuçuk tesisler için çok; • | elverişli olduğu soylenilmektedir # ' Kullanılmıs sulfurik asıt bileşiJ ">i önce soğutularak ıçindeki de• m i r >ulfat knstahze edilmekte, • d a h a 5 o n r a n o t r h a l e getirilmektebUeşİr • ' f", B" n.6tTal\ze ?. flektr°; ' i ı litık bir hucreden geçırıhrken saf J d e m i r v e l ü l f ü r i k a s i t birbirinden T tamamen aynlmakta. ayrılmıyan kısım kalırsa aynı işlem tekrarlanmaktadır i Fransanın tutumu Çesitli hububat fiyatlannd» n bir tek fiyata geçis ki bunun ton basına 106 dolâr ol ması bekleniyor çetin bir in tibak ameliyesine ihtiyaç göj termektedir. Bazı üye memleketlerde (Fran»a, Belçika ve Holtnda'da) ekmeklik buğday ve hububat maroulleri pahalılajacak, buna karsılık ttalya, Federal Almanya ve Lüksem burg'da ucuzlayacaktır. Neticede birçok çiftçilerin geliri azalacaktır. Bu sebeple, Szel Ortait Pazar fonundan finanse edilecek genis ölçüdeki bazı ayarlama tedbirlerlne basvur mak gerekecektlr. Ortak Pazar tarafından alı nan bu önemli kararlar, şimdi ye kadar Birleşik Amerika ve Büyük Britanya ile yapılmıs olan temas ve müzakerelerden elde edilen kanaat ve tasavvurlara uymaktadır. Bu müzakerelerden elde edilen netlcelere göre, flyatlann bir an Snee 81çülü bir »eviyede tesbiti, dünva piyasalannın sağlam bır sekilde gelismesi yolunda kati hir rol ornayacaktır. Ortak Pazar Komisvo nu merkezinin bulundutu Brüksel'de, tek bir fiyata geçisin doguraeagı çetin ekonomik lntibak problemlerine ragmen (örneğin tarıra »iyaseti üzerinde 31 arahk tarihine kadar anlasmaya vanlaraa dıftı takdlrde Fransanın çekll me ültimatomu gibi) 0ye mem leket hükümetleri arannda bunun yeni slyaıl felismelere de vesile teşkil etmesı mümkündür. Bankacılığımmn geleceği ıı Halen Amerıkada ağır hizmet araçlarında ve buyuk kamyonlarda kullanılan dış lâstıkler delindıği veya patladığı takdirde dondurul Lastik Tamiri O Yüzde 12 faiz farkı © Bankalann kredi 0 Bankalar, mevduat na rağmen bankaların kâ faiz haddini yükseltmele toplama yanşı ile mevjTire and Rubber co. Akron ıe n neden yeterli değil? ri ihtimal dahilinde mi? duat hacmlni etkiler mi? Yazan: Prof. Dr. Zeyyat Hatiboğlu Turkiyedeki bankalann bazı belirli vasıfiarı vardır. Meselâ bankalardan kredi alan is adsm ları ödedilkerı faızlerin çok yük sek bulunduğundan daima şıkâyetçidir. 1; adamları şlkâyet etmekte haklıdır Zira, bankalar ortalaraa bır hesapla o ol5 18 nispetinde iaiz alırlar ve normal kazanç imkânları bu yük«ek faizlerı ödemeye muhakkak ki kâH degıldir. Bankacılara lorarsanız faiz hadlerinin yüksek olmadığını soyler. Bankacılar da hakhdır; tira, ellerinde ikı kuvvetlı delil vardır. Ev\'elâ *'olS 16 tutan (aiz hadleri karşısında bankalann karçılıvamıyarafiı kadar yük sek bir kredi talebi isteğı mevcuttur. Faiz hadleri yuksek olsaydı bankalar ellerindekı paraları borç vermekte zorluk çekerlerdı. Halbukı durum tamamen aksınedır. tkıncı delil sudur: Bankalar O'ol5 16 ile kredi verdıklerı halde ya hıç kâr edememekte veya çok cüz'l k&rlar ynpmaktadır. Faiz hadleri biraz daha ındirilir«e bütün ban kalar zarar eder ve bankacılık sistemi çöker. Bu delil bankalarin verdiklerı fai?.ler gozönüne ahnınca çok dikkat çekicidir. Bankalar mevduata B i3 4 faiz ödediği halde, »ol5 16 ile borç vermekte ve verilen ile alınan faiz arasmda esine az ra'tlanan •'«12 bir fark bulunmasına raftmen kâr etmemektedlr. Acaba bu hâdisenin sebebı nedır? Adım başına bir banka subesi açıldığını, banka reklâmlarının fazlalığını, bankalarca ıkramıye olarak dagıtılan milyonlan, banka şubelerinın lüksünü gören herkes, banka faizleri yuksek olduğu halde bankalann neden kâr etmedığini banka masraflarındaki asırı yükseklik ile izah eder. Fakat meseleye biraz yakından bakılmca durumun bu kadar basit olmadığı ortaya çıkar. Banka masrafları şüphesiz yük sektir; fakat mesele bankalann neden bu derecede yüksek masraflarla çalışmak mecburıyetinde kalmasıdır. Ayrıca faiz hadlerindeki yüksekliği yalnız banka masraflarındaki yükseklik ile izah etmek de mümkün değildir ÇAL1ŞMA HAYAT1MIZ Sendika Grev, Toplu Sözleşme, Sosyal Güvenlik Kalhmmamn beşeri cephesi: Ekonomik kalkınma ve iş gücü Yazan : Dr. Nusret Ekin tsefleflnfln mnhtellf fakf Sosyal, iktısadl veya ııyasi noktaı'tiyle coğrafi. kültürel veya iiyasi Agustos Afcustos MEVDUAT tnrlere göre dagılışının mil nazardan olsun herhangı bır ül' sartlardan doğan bir çok mılli 1962 1963 : letlerarası mnkayeaeler ya|kenin en dıkkate de»er karakte tarklar mevcuttur. Ancak aşıMevduat toplamı 8 697 9 435 pılmasında ortaya çıkardıgı ristiklerinden birisi de şüphesız kâr olan nokta şudur kı ekonoMevduat yanşı güçlükler. hOf«iyle, ifgttlecir grupunun nisbi önemidır. Ge mik gelışmenın meslekteki mevki Resmî mevduat 1 706 1 763 Son 15 yıl içinde bankalar aragflcünün «meslekteki mev[nel olarak gelişmiş endustriyel e dağılısı üzerine tesiri, esas olarak Ticarî mevduat 1 706 1 721 ıında husule gelen yarısma, banki» itibariyle tanlillerinde. konomilerde bu grup, asağı yu1 üniversal bir karakter taşır ve ik Ortak Pazarda (GALLUP) an Tasarruf mevduatı 5 285 5 951 kaları bu noktaya getirmiştir. Faiz hadleri daha da asıkât Oir hal al karı işgücünün be ; te dordünü. di1 tisadl kalkınma kendisi ile birlik bir anketi Vâdeli tasarruf mev. Yarışmanın ilk 35 «enesinde baa 1 215 1 243 maktadır. Grapıarla ilgili ğer bir ifade ile % 60 ile 70 ara te gittikçe büyüyen bir erir zümBrökael (SEP) Avrupa TopluŞu halde evvelâ banka maskalar arası yarısma hıç süphe luklarından üçunün teşebbüsü üzeVadesiz tasarruf mev. tahlıller, geni$ Slçfidr her sındaki nisbetini teşki! etmekte reyi de getlrecektir. 4 070 4 708 rafları ile ilgili olmıyan hangi yok kı, halkımızı bankalara mev rine hazırlanan ve Avrupa'daki uülkenin kültOrel ve mfie^ae dir. Hattâ bu nisbet Ingılterede Beşeri eephe sebeplerin yuksek banka faizleduat yatırmağa ahştırmıs ve ban muml efkânn düşüncelerinı teıbit » gelışme rinin vücuda gelmesinde sevi bünyesimn tpmri altın V 92,5 a kadar çıkmaktadır HalI Kaldı ki, bu dinamik âmil Bankalann toplam mevduat hesaplannda T3JI miİTon Hralık kalara gelen mevduat hakikaten da kalmaktadır. Ayn: ta buki, diger vandan, Afrika ve As vetiresi bir vandan isgücü içinde olduğunu araştıralım. En ehemr programın ıl« artıs vardır. Bunun 666 milyon liraaı tasarrnf mevduatındaki ço|slartmıştır. Fakat şımdi mesele ardevamlı miyetli sebep şüphesız bankalamanda mutaların toplan. va ülkelerinde bu grup, dikkati î ecirlerin nisbl önetnini gerçeklestirilmış madan ileri gelmektedir. Vâdesiz tasarruf mevdnahnın 638 mllyoTi tık halkın daha fazla mevduat ması ve bu konuda kul çekecek derecede düsük nisbetler bir sekilde arttırırken. dıger yan rın çok yuksek rezervlerle çabulunuyor. Avrupa Ekonomik Top liralık artış kaydermesi; banka ikramiyelerinin özel küçük t«$aryapmaya »eşvikı ile laııılan tasnifler ışgücünün jöstermektedir Bu ülkelerde ge dan ecirler grupu da kendi bün lışmasıdır. Bankalar >as, cinsiyet vçya iMısadi nel olarak ecir grupu, çalısan nümadıkça mevduat da artmıyacak olarak ağustos ayları arasinda toplam mevduatın yüzde 8,4 tasarruf sektnrler viinündeıı hflütııt fusun beste biri ile üçte biri ara ta ve «maaslılar» gittikçe ehemmi rı mevduatı n "'«20 «inı munzam t.r. Buna rağmen bankalanmu , e m b u r g > d a , ş e h i r v e k ö y I e r d e a . mevduatmın ise yüzde 12,6 oranmda genistaligi anlasıhnalttadır. süne nazaran. çok diha az sınıia degişen bir kısmını meyda yet kazanmaktadır. Hususıvle iş karşıhk ismiyle Merkez Bankabu hakıkatten habera» b u l u n u ı j a y M h a l k m h e r u b a k a i m , m e n . inkişaf etmis dunımdadır. na geMrmektedir. Hattâ Japonya gücünün <isçi> ve «müstahdem» sına yatırır ve bundan çok cüz'ı ÎŞEÜCÜ dagılışının •mesl'"**ekı. gibi nisbeten «anayileşmis bir ül kompozisyonu, «müstahdemler» le faiz alır Banka kasalarında ve yora benzemekte ve 15 sen er. m p . ^ k j ş i y e A v r u p a , n m W r l e f . (Milyon T.L.) vel basladıkları yarıja devam et m e g j yolundaki hareketler hakkın PARA ARZI mevkı» ıtıbariyle tahlili, ekonomik j kede dahi ecirlerin •• 40 a ulaşa hine süratle değişmektedir. / Merkez Bankalannda bulundure mektedirler. Fakat gerek borç d a n e düşündükleri sonılmuş ve geiısmenın sosyal neticelerını s> madıgı tesbit edilmiştir. HususivAğustos Ağustos Bütün demagojik iddialann dı duklan paralar mevduatın /ol5 i alan, iş adamları bakımından,] , u n e t i c e alınmıştır. Soruya cevap dınlatıcı mahıyettedir. Bu manada le memleketitniz de dahil olmak sında, memleketim<z işgücünün sa civanndadır v e bu paralar hiç 1962 1963 gerek bankalar bakımından ta v e r enlerin büyük çoğunlugu, Avyım neticelerine göre ortaya çı gelir getirmez. Bankalar arası öele alındığı takdirde, bir memle, üzere, bu Ikinci kategoridelri ülke Banknot ve ufaklık para 4 285 4 789 hammülü imkânsız bir durum rupanın birleçmesi fikrini benimse kette ışgücünün «meslekteki mev ler az gelismis ekonomilerin 8zel kan bu bariz karakteri, ekonomi' demeler Merkez Bankası aracıhortaya çıkmıştır. Bankadan aldı miş bulunuyor. Bu sekilde düşflVadesiz mevduat 1 768 1 730 banka kı» itibariyle »u veya bu seküde liklerini tasımaktadıriar öte ta mizin iptidai ve bütün sanayileş Şı ile yapıldığı cihetle ğı parayı spekülatif isler haricin nenlerin nisbeti Hollanda, AlmanToplam kaynaklarının '«5 i civarındaki 6 053 6 519 dağıhşı, o ülkenin ıktlsadi gelis raftan ecirlerin düçük nisbetleri me gayretlerimize rağmen. hâlâ de kullanmıyan bir is adamı için ya. Belçika, Fransa re ttalya'da me seviyesinin tâyini hususunia vanında, bu memleketlerde. Isve hâkim zira! bünyetini açıkça or bir kısmı bankacılık sistemi için yüzde İS 16 faiz haddi çok yük jyüzde 60 ilâ 80 dir. Avrupa'nm bir! tamamen kaybolmaktadır. Bançok kıymetlı ve oldukça objektıf renlerin ve kendi hesabına çalısan taya koymaktadır. Tabiatiyle mem bır kriter teşkil eiTnektedir 'arın. bilhassa, vardımcı aile efra leketimlzin sosyal ve siyast mese ka bilânçolarında dijer aktifler düsürülmelidir. Aksi takdirde | u^Vçol Yzdın 'AhnTnyrHonart', raJık bir fazlahk vardır. Artıs tedavüle sürülen banknot ve ufaklık düşük ~ Bugün ekseri memleketlerde TÜ d'nın çok daha vüksek nisbetler leleri, ecir zümrenin bu kredıler spekülatif, kaptı kaçtı l d a > T e î t a I y a . d a y ü z d e 4 B e l ç i k B para miktanndan Heri gelmektedir. Kaydi para olarak Merkez BannUpetinden büyük ölçüde müteesfus savımları, «meslekteki mevki» *pjki' et>iV!eri eörülmektedir. Bu sahalara gitmeğe devam edecek ) v e L ü k s e m b u r g . d a y ü l d e " 5 > F r a n . kası bültenlerinde gösterilen bankalardaki vâdesiz ticarî mevdtıat Bu sahife ile ilgili olarak itibariyle Bırleşmış Milletlenn sruplar nisbi olarak Afrlka ve As »ir olmaktadır. tır. Bunun memleket ekonomısi s a ' d a j g e y { j z d e 8 U« Merkez Bankasındaki vâde«iı »»rbest mevdnatta. geçen yıhn gönderilecek mektup, yazı, Umumiyetle iktisadl kalkınma tavsıve ettigi e=as kategonlere uv vada, ifsücünün Oçte tM«Hnden bakımından ne derecede zararl, A n k e t e c e v a v e r e n l e r i n b l r Ağustosuna göre; 38 milyon Iiralık blr azalma vardır. Belirtilen dodergi, kitap ve brosürler için düşecek şekıHe yapılmakta beç*e dördüne kadar eeniş bir kıs meseleleri münakasa edildiği zabulundugunu söylemege dahi lü ğ u A v r u p a B i r l i ğ i . n , b i r , G ü v e n J içinde toplam para arzınm yüzde 7,6 oranmda arttığı anlaşıladres: «Ekonomi Sabifesi man, geli;menin bu besert eephesi dıı Bu gruplar ijverenler, kendi mını kap^amaktadırlar. Servisi» Cnmhuriyet Gaıetadır. Para arzındaki ihmal edümektedir Halbuki ekcmakt njır ve hesabına Ç'J'sanibi. is aKendi hesabına calişanlann Di ğ er tar.ftan bankalar, bu i bu'BirHk ^ve'stnde, ihuîTffann or j »*«P™ • ™ d f Ü d *«*> *™»mimi«d. tedavül hacminin «etesi, Cagaloglu, tstanbnl. nomik gelismenin en atlktr tesirnijlediğini gö«termektedir. ı«n ar (ecirler) ve ücıptsiz aile tasfiyesi günkü tempo devam ettirilirse, | tadan kalkarak dünya banjının F''adidır. Diger f* ıdarı .meslek Umıımiv»t!p az geli=mis ekono'leri ve neticeleri, isgücünün bünyann ya faizlerin yükseltilmesi gerçekleseceğı kanaatını izhar et . . trkı mevki» itibartyl' yapılmiş ou müerde müsahede edilen ecir gru, yesinde gnrülmektedir. ni istiyecekler, veyahut zararlara | mektedirler. Bu arada, kendi içe |Ş ÇeVf6İ6M DBKİIVOr 2 ^a««.«* d^rtlü tasnif, i ş v t e n l e n ve ken pundaki bu düşüklük esas olarak \ •tnm......m .r.ı tahammül edemiverek birer i risine kapanmış milletlenn bundan dı ıam ve hesaoına çal.sanlan t ekonominin zirai karakterinden kiser kapılannı kapayıp faaliyet' böyle mevcudiyetlerini idame etti1 çı e a,tr Dİr gruD ol^ırak «tstıh .doğmaktadır Endüstri ve s«hir lerini tatil edeceklerdır. . remiyecekleri fikri de ileri sürüd«,r ec'fr.ler», ectrlert ve ücretsiı hayatı. büvük bir hızla vardımcı Sözün kısası bugünkü bankacı lürken, cevapların birinde de »övlşverenler hesabına aile efranını ihtıva eden diğer bh aile efradını ve kendi lıjımız na iş hayatına ve na de le denilmektedir «Bugün artık grup olarak «istihdam edilenler» çalısanlan tasfive etmektedir. Kal kendilerine yararlı bir durumda hiç kimse, kendi çorbasını bizzat ve kendi şeklınde tekrar tasnif edil»bılir dı ki bugünün gelismiş ekonomlpisirecek durumda değildir» hesabına Ücretsiz Dünyadam oütün f»il nüfusun en lerinin tarıhi trendleri tetkik eMemleketler Sene çalışanlar aile efradı Ecirler buvük kısmı bu tk'n'î' kategoriy* dildigi zaman. ekonomik çelişmedahil bulunmaktaıiır. Avrca «e nin süratine paralel olarak ecir 16 temmuz 1962 gunü Basbaka20,9 Gerekçesınde de belırtlldıgl mbı 42,1 1947 37.0 Mısır cir» ler grupunu da, bir yandan grupunda hızlı bir artışı tesbit etnin baskanlığında özel sektör tem «yürürlükte olan kanunumuzun bu 11,8 46,3 1950 41,9 Meksika «ücretliler» diğer vandan «maaslı mek de mümkündür. Nitekim uYork'ta Cenevre'de İS i silcilerinin de katıldığı Bakanlaı konudaki bazı hükümlen. mahı>et 21,3 27,0 1951 51,7 Hindistan lar» olarak daha detaylı bir tasnl ztın devrelerl kavnyan sağlam lsf DOİar Olarak) Vİçre Franfn Kurulu toplantııında vanlan ka38,6 35,5 Batı 1954 25,9 ie tâbi tutmak da mümkündür. tatistiklerin mevcut olduğu Japonya .rai.\ '•ra göre. 28 temmuz 1962 tarihin leri icabı çeşitlı ve şümullü suıistı 16,2 0,4 Biz bu yazımızda özellikle ekono' Avrupa memleketlerinde, bu nis1951 83,4 Pakistan den ltibaren Adalet Bakanlığmda, mallere yol açmıstır.» Holânda (100 Florin) 28,000 00 121.00 ; ; ; ..... mik gelişme sevıyesi ile, erir ziim bî inkişaf açıkça görülmektedir 48,1 B Is çevrelerı 1963 yılını hıtınnpk 22,1 1948 29,8 ve özel sektörün tem Filipinler B. Almanya (100 D. Mark) 25,250 resinın ısgiicü ıçindeki nisb! fine, Meselâ tsviçrede, ecir grupu 1888 107,50 109,50 silcilerinin iştirakı ile fcra ve îf üzere buhınmamı?.a raîmen çe*ıtıı 13,3 54,6 1955 27,3 Türkiye îsviçre (100 ts. Frangı) mi arasmriakı münasebetler üze in yüzde 57 «inden, V "10 nin vüzde 23.300 ' lâs Kanun tasansı üzerinde çahç ve sumullü suıstinıallere vol acan rinde durmRk ıstivoruz. 73 ine yükse'mlştir Avnı umuml Fransa (100 Fr. Frangı) 86 50 • 89>00 m a ! a r a başlanmıs ve 31 temmuz bır kanunun süratle deîiâtırılmesı 77,3 20,600 3,2 1951 19,5 Kanada Şasırtıcı nisbetler trend, degişen nisbetler dahilinde, ttalya (100 Liret) 82,2 0,162 1950 1,9 0,68 0,70 1962 tarihıne kadar devam eden bu 1 kadar lcıl ıhtıvaç olmariıSı fikrın15,9 A. B. D. Aşağıdakı TalDonun tetkikinde diğer memleketlerde de tesbit ededirler. Gerekçesınde Belçika (100 B. Frangı) 71,4 2,050 1947 6,4 8,50 8,70 çahsmalar sonunda tasarıda gere ihtiyaca cevao vereceâı dahi hangı 22,2 ken değismeler yapılmıstır. açıkça be her ne kadar bazı şaşırtıcı nis1 dilmpktedir Fransada bu nisbet tngiltere (1 Sterling) 66,3 2,825 1954 1,95 1215 20,6 13,1 Fransa Bakanîar Kurulu tarafından 31. lırtilen bır tasarının nerien henuî petlere rastlanmakta i^e rie (me 1851 in "'» 55 inden, 1954 ün ''•> 6S A.B.D. (1 Dolar) 70.8 1950 4,29 4.33 agustos. 1962 tarihınde Türkıve Bü goruşulmeve bsşlanmadıcını vo14,8 14,4 selâ, Pakistantskı vardımcı aile ıne. Kanadada T!31 in "> 66 sından, ı Almanya Türkiye (1 T.L.) efradı nısbetı. ^Tı?ırriakı ecirler 1951 in • 77 sine yükselmistir ' • 76,8 1950 0,32 0,42 vük Millet Merlisine sevki karar | rumlamak çok guç olmakta ve e19,3 3,9 tsveç 0,095 52 laştırılan söz konusu tasarı. 6. ey konomik. mali ve hııkuki zorunnisbeti v.s. c m i butünü itibariyle, Şüphesız iktıssdi mkı?af her ülkeTOrk Liratmın New York'tski 1 Dnlar = 10 92.5 1E51 7,2 ı '. değeri d 0,3 İnçiltere lül. 1962 tarihınde Basbakan tara ' 'ııklar karşısında tasarının bır an S «rlstlr trvlçre'de de T L nın degerlndı» bir tablo ekonomik gelişme seviyesini de aynı model uygun olarak tney <• .msmıçtır Tnt*m»t'opal Lab>.r Revlew Vol LXXIV No 2, S. 199 S ı «'de Estı«l?rda 1 tsvıçre Franfi ts 2.325 T.L ve alıtlarda 1 Isvıçre Fran fından Millet Meclui BaskanllİJna ı once kanunİ3«na;ı tememıı edıigösterme bakımndan b^ çok 5 dana gelmiyeceîl gibl. bu gelişme • • • • • • • • • • • • • • • • uı ıııı» • • • • • • • • • • • • • • • • ia ! • • • • • • • fı = 3,C3 T.L. Uzenndetı muan.ele gdrmektedlr. •••••• < sunulmuştur. I mektedlr. nemli ipusları ıhtiva etmektedir,1 nin hızı da .leğişik olabilir. Tabia U.S.A. firması tarafından geîistiriimistir. Poiyurethane dem len bir maddeden yapılan vidalaı 25 cm. kadar uzunlukta olabllmektedir. Buzla dondurulmuş olan ka , uçuk vida, tamir edilecek lâstikteki deliğe yerleştirildikten sonr» ( ısmt verilen ve hiç gelir temin başları kesilmekte ve kendiliğınetmiyen paralar bankalann kay den eriyerek lâstığe yapısmakta naklarınin "»10 20 ti arasın dır. dadır. Bankalann iştırâklerıne tahsis ettıklen paralar, e?ham tahvilât cu?danları o'e3 4 g'bi çok düşuk gelir temın etmektedır. Goruluyor kı bankalar kaynaklarının yarısından ya hiç gelir temin etmemekte veya çok GfcLİR DAGILIM1 Mılü dusuk gelirler temın etmektedir. gelırin cmek, sermaye, topŞu halde bankalaı ödedikleri rak (doğa) ve teşebbiis gıbı faiz ve saır masraflarını karsılıüretim faktörleri veya. üc • yabilmek için isteı istemez kredi retliler, kapltalistler, toprak faızlerinı yükteltmek zorunda sabipleri ve mütesebbısler kalacaklardır. gibi bu faktörleri kontrol eBanka masraflarına gelince denler arasındaki bölünüsübunlar, memleketimizin bir husu ne FONÇŞİYONEL GELİR siyeti sebebiyle çok yuksek bir DAGIL1SB, BunUno. pijlaseviyeye çıkmi'tır Nitekıro mem. nna da sıMHJMv ücret, ^BHc," leketimizde çok kullanma adetı rant ve kâr denır. Gelirin yaygın olmadıfı cihetle bankatoplum ıçindeki kışiler ara lardaki mevduat, mevcut para sındaki dağılımına, yanı Kİmiktarları ile yakinen ilgilldır. ŞİSEL GELtR DAGIUMI • Bankalar ne kadar gayret edeTna i«e, daha çok, istıdatlar, fırsatlar, kurumsal hareketse etsin, mem'ekettekl mecrnu lilik ve coğrafl bölgelere mevduatı para mıktannin muay bachlık gıbl ekonomik olmıyen mislinin üstüne çıkaramazyan faktorler etki yapmaktalar. Bankaların sube açması. rek dır. lâm yapması, ikramıye dagıtması mevduatın anckk bir ban•• • kadan digerine gitmesinı temin SKRMATE PtTASASl eder. Fakat bu şube açma, reközel tesebbusü ve özel aermalâm yapma, ikramiye dagıtma yeyi esas alan karma ekor.omiyarışına bütün bankalar gireceği lerde tasarruflann sermaye cihetle neticede hıç biri karanafonlan teşkil ederek yatırımla mıyarak bir taraftan topyekun ra ydnelmesinı sağlıyan kurulmevduat artmıyacak, diğer taraf lar, araçlar ve yöntemlerın tütan banka masrafiarı çok yükmünü kavrıyan bir terimdir. selecektir. O n i o Sağlam fiyat Fakat hububat için «sa£lam» fıyat tesbitinın önemli başka bir fonksıyonu vardırki, o da "ftoplulutt .dahiımde'ki hububat «y>s«*»Hp <acm}Tfejtu^un vâde lı bır şekılde tesir etmesidır. Fiyat yüksek olduğu nispette. istihsal dp yüksek olacaktır. Zıra o ?aman hububat, düsük fıyatlarda hiç bir kâr bırakrrııyan arazide de ekilecektir. Ortak Pazar Komisvo I A y ın Ekon o mi k G öster g eleri BANKALARDA (Mllyon T.L.) ! Meslekteki mevki itibariyle isgücu \ Icra Iflâs Kanunn gerçeklesmedi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear