25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Pencere tKt 13 Ocak 1963 llllEllllIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIMIIIMIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIMMIMinillllllllEmi 1 Yârbana bir eğlence! Sehrin trafiğini düzenlemek için Belediyeye 150 bin lira verildi DÜŞÜNCELER Devlet elinden yayınlanmış rakamlara göre Akdeniı Bölgesinde arazinin yüzde ellisi, toprak sataiplerinin yiizde üçü elindedir. Doğu Anadolava geçiniz, yüzde bir bile değil, binde dokuz oranında toprak sahibi, işlenen toprakların yüzde yirmisini elirıde futuyor. Ege'de binde yedinin elindeki arazi, yüzde on ikiye Dİaşıyor. Türkiye bir yanda çok küçiik ve bir yanda çok büyük parçalı topraklardan meydana gelraiş dağınık düzen bir toprak raülkiyetinin ilkel üretiminde boğulmaktadır. Uzmanlar ekilebilir toprakların Iıudutlarını 16.4 milyon hektar diye hesaplamışlardır. Bugün ise ekilen topraklar 24 milyon bektarın sınırlarma dayanmıştır. Emek, şans, enîlâsyon Dr. Feridun Ergin HEM Geriliğimiz ölcüldü: 100 sene atı âleminin en büyük gazetelerinden (New Tork Herald Tribune) nin ceza kanunumnzdaki 141 ve 142 nci maddelerin tatbikatı hakkında yaptıgı çok acı tenkidleri Dr. Ismet Giritli'nin dünkü yazıgında her halde okumuşsunuzdnr. Gazeteye göre bugün memleketimizde 141 ve 142 nei maddeIere dayanılarak takibat konusu olan yaıılar meselâ Ingilterede bundan ancak 100 ytl önce bövle bir âkıbetle karsılaşabilirlerdi. Tine aynı gazeteye göre bu bakımdan Türkiyenin diğer Avrupa memleketlerine nazaran hâlâ en aşaît yüz yıl geride olduğu akla gelmektedir. N e w î o r k Herald Tribune, daha sonra, «orumlulara uygulanmakta olan 141 ve 142 nci maddelerin MUMOIİni halyasının faşist kanunlarından alındığı ve bugünkü Türk Anayasasını sarih şekilde ihlfil etti?i kanaatini llerl sürmektedir. 1961 Anayasasına karsı oldukları ve arzu edilirse losyal adaleti istiyen berhangi bir yazıyı mahküm edebilecekleri şüptae götürmiyen bu maddelerden Türk basınının, Türk aydınının sikfiyeti yeni değildir. Şimdi bunların tatbikatı ile durumdan dış & lem de haberdar olmakta ve memlektimizl demokrasi dünyasında küçük düşürücü ağır tenkidler, gazete sabifelerinde yer almaya başlamış bulunmaktadır. Durum bu halde iken Ismet Giritli'nin Türk umumi efkârını Batı gazetelerinin tenkidlerinden haberdar ettiği gün, basınımızda C.H.P. Genel Sekreter Yardımcısı Emin Faktüt'ün bir basın toplantısındaki sözlerl de yayınlanmış bulunuyor. Sayın politikacı: C.H.P. ırkçılıga, fafizme ve komünizme karşıdır. Onun için C.H.P. 141 ve 143 nci maddelerle ilgili herhangi bir çalışjnanın içinde defildir, demektcdir. Emin Pakıüt eger böyle konuştu ise ve eğer sayın zat blzim anladığımız gibi (141 ve 142 nci maddelerl değiştirmek istemiyoruz) demeye getiriyorsa b ' r şeyden Bnce rejimimizin bugün içinde bulunduğu çıkması en parlak bir şekilde tasvir etmiş oluyor, demektir. Fasizmi ve komttnizmi hangi detnokrat memleket ister! Biz hoş görmeyiz de Amerika göz yumar mı, Ingiltere müsamalıa gösterir mi? Ama onlar komünizmden ve faşizmden sakınmaU üzere tedbir alırlarken demokrasi rejiminin esaslarını zedelememeye de dikkat ederler. Bizde ise bu pek mühim nokta asla göz önünde tutulmaz. İşte bugünkü dâvanın esası bizim bu zavallı, her türlü düşünceden mahrum davranışımıza dayanmaktadır. Iktidarda en büyük sorumluluğu yüklenmis bir büyük partinin bellibaşlı şahsiyetlerinden biri: Komünizme, faşizme karşı büyük demokrasilerde alınmış tedbirleri taklit edeceğiz. 141 ve 142 nci maddeleri fikir bürriyetini kökünden baltalayıcı mahiyetten çıkaracak, aynı zamanda daha sarih, daha anlasılır! hale getireceğiz! drmez de gazetelerin yazdığı şekilde konuşursa biçarc demokrasimizin yalnız halinden değil, istikbalinden de tamanıen ümit kesmek lâzımdır, diye düşünüyoruz. Beraberce yemek yerlerken sofraya üsüşen haserata pek sinirlenen Arnavut, arkadasının alnına bir sinek konduğunu görünce tabancasına asılarak ateş etmiş. Sinek ölmüs ama arkadası da o anda cansız yere serilmiş. Adamın sâkin ve memnun bir tavırla söylcdiçi söz meşhurdur. Bir sizden, bir bizden more! Bu hikâyedeki sineğin yerine komünizmi, ölen adamın yerine demokrasiyi koyun, hiç bir sey değişmiyecektir. Komünizm ve faşizm tehlikesini atlatma bedelini demokrasiyi kurban ederek ödüyoruz. Ey demokrasi ehli Müslümanlar, buyurun cenaze namazına! Cevat Fehmi BAŞKLT Türkiyede istatistik denilen şeye pek güven olamıyacağı ileri sürülebilir. Ama bu, durumu degiştirmez. Üç asagı, beş yukan, duramnmuzun belki de elimizdeki imkânlarla derlenmiş istastistik bilgilerinden çok daha kötü oldnğanu da iddia edebiliriz. Yıllardan beri her giin orman yakılıp tarla açılmakta, meralann köküne kibrit suyu ekilmekte, Anadolu erozyondan çölleşmektedir. Gittikçe genişletilen ekilebilir arazinin tümü, artan nüfusa dovuramadıgından büyük sehirlerin çevresi gecekondu ordugâhlan ile çevrilmiştir. Türkiyenin başkenti Ankarada insanların yüzde 45 i gecekonduda yaşamaktadırlar. Atatürk'ün ideali, kalenin eteklerindeki harap ve eskl Ankara yerine bir modern başkrnt knrmaktı. Bütün idealleri gibi bnnu da perişan etmişiz. Ve şimdi üç Ankarayı üç Türkiye gibi seyretmek mürakiindür : Padişahhk Ankarası... Atatürkün Ankarası... Demokrasi Ankarası... Iste bu Ankarada ... işte bu bereketsizleşmiş topraklardan göçenlerin kurduğu yeni Ankarada, bir Bakan çıkar, ormanların en büyük düşmanı kfçilere kaside okur . İşte bu Ankarada arazi vergisine ait en küçük bir teklif, daha Parlâmentoya gelemeden, Meclis komisyonlarında oy avcısı politikacılar tarafından işlernez hale getirilir... Halbuki gene devietin resmî istatistiklerine göre, tarım kesimindeki net gelirin toplamı, millî gelirin yüzde 42,5 ndor. Yani neredeyse yarısına yakın bir kısmı . tşte bn kesimde yaşıyan ensesi kalın ağa sınıfı devlete vergi ödemez. Çünkü politikacı bunların bizmetindedir. Çünkü politikacınııı velinimeti, efendisi bunlardır. Bn toprak ağalarımn yüzde 10 u, gene re§mi rakamlara göre, tarım kesimindeki bütün gelirin yüzde 52 sini elde ederler. İşte Türkiyede bu yüzde 10 toprak kodamanını yirmi yıldan beri vergiye bağlamak kabil olmamıştır. En nüfuılu devrinde bile Adnan Menderes, hürriyetleri kısıcı bütün kannn maddelerini Meclis Grupundan kolaylıkla geçirttiği halde, nfacık bir arazi vergisi teklifinde aynı grnpun karşısında perişan ve ağlamaklı bale düşmüştür. İşte, toprak ve vergi refonnlarını istiyenleri komünistlikle itham edenler bn geri düzenin politikadaki ve basındaki nşaklandır. Bu nşaklar, kogkoca ilim adamı Kaldor'o bile toprak »abiplerinin sadece yüzde 15 ini vergiye bağlamak tçin rapor hazırladı diye komünistlikle itham etmişlerdir. Arazi vergisi çıkmıyaoak, toprak reformn nyntnlaeak, grev hakkı islemez hale getirilecek, yobaz okullarına göz ynraulacak, keçilere kasideler okunacak, din istismarcılıgı yapılacak, meralekette okuma yazraa bilmiyenlerin sayısı artacak, vergilerde fakir tabaka kazıklanacak, Anayasaya aykırı kannnlar işletileeek, doçentlerin eline kelepçe vurulacak... ondan sonra al gülüm, ver gülüm dedikodn havanında kirli snları dövmekle iktidardaki güıılerimizi gün etmeğe bakacağız... Nedir bunun adı? Demokrasi! Demokrasi mi? önce bütün Batı deraokrasilerinde yayınlanmasın» izin verilen büyük ilim ve fikir eserlerinin tercüme edilmesine bu memlekette de imkân verelim. Ondan genra otorup demokrasiden konuşuruz. ACI Merhum Tireli Müderris Ekmekçizade Hacı Ismail Efendi ve merhume Nadire Hanımın ogulları, Nezafet Birgili'nin kıymetli eşi, Emine özdemir, Yüksek Mühendis Sezer Birgili ve Osman Birgili'nin babaları, sevgili Feride Kurttekin'in kardeşi. Aylâ Birgili ve Doç. Dr. Çoşkun özdemir'in kayınpederi, Murat Birgili ve özgür özdemir'in dedesi, Maliye Bakaniığı eski Gelirler Umum Müdür Muavini, tsfanbul Barosu Avukatlarından M. SÜKRÜ BİRGİLİ çok. kısa süren hastalığım mütaakıp 11/1/1963 günü vefat etmiştir. Cenazesi, 13 Ocak bugünkü Pazar günü öğle namazını mütaakıp Aksaray Valide Camiinden alınıp Edirnekapı Şehitliğinde aile kabristanındaki ebedi istirahatgâhına tevdi edilecektir. AİLESİ (tlâncıhk: 9423/613) OTO LASTİĞİ ALINACAK Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü Satınalma Komisyonu B aşkanlığından: 1 Enstitümüz ihtiyacı için, muhtelif eb'atta (1430) adet oto iç ve dış lâstiği satın ahnacaktır. 2 Lâstiklerin cins ve eb'adını gösteren liste ile fenni şartname Ankara'da. Enstitümüzün Satınalma Servisinden. Istanbul'da Tophane, tskele Caddesi No. 14 16 daki îrtibat Büromuzdan bedelsiz olarak ahnabilir. 3 Isteklilerin, kapalı teklif mektuplarını en geç 23/Ocak/ 1963 Çarşamba günü saat 17 ye kadar Istanbul Büromuza veya Ankara'da Enstitünün Satınalma Servisine vermiş olmalan lâzıradır. 4 Postada vaki gecikmeler ve telgrafla yapılacak müracaatlar kabul edilmez. 5 Enstitü, ihaleyi yapıp yapmamakta, kısmen veya diledığini yapmakta serbesttir. (Basın: 485 A. 276/593) Parlâmento kürsüEmek ve ehliyeYazan: sünde talih oyuntin göz dolduracak larının millt ahkazançlar yaratalâkı bozduğunu ilemadığı ve iktisadi ri sürerek Fransagüven sağlıyamadl da piyangonun kalğı ortamlarda, insanlar talih oyunlarına daha fazia müştür. M. de Boulogne, bir sihir dırılmasını temin etmiştir. önem verirler. Pij'angonun diğer baz şöhretine sahip olan bu genç Iktisatçıların talih oyunlarına aTrafik düzenini sağlamak için kazanç kaynaklanna kıyasla ger Venedikliden «Harb O&ulunu kur lâkaları Bonlogne veya Driverny giçahşmalar devam etmektedir. Bu çekten cazip bir tarafı vardır. Bi mak» üzere 20 milyon franklık bir bi devlet maliyesine varidat kaycümleden olarak Vilâyet, şehrin letinize isabet edecek büyücek bir varidat kaynağı bulmasını istemis nağı hazırlamaya çahşmış şahıslatrafik hizmetlerine harcanmak ü ikramiye, sizi bütün bir hocalık, tir. Casanova, vergilere zam yap rınkinden daha eskidir. Daniel Berzere Belediyeye 150 bin lira yar memurluk veya yazarhk kariyeri maksızın 100 milyon lira getirebi nonlli, 1738 de talih oyunları teodımda bulunmuştur. nin sağlıyamıyacağı bir satınalma lecek bir fikri olduğunu söylemiş risini incelerken para kıymetindeki eksilişin tesirleri üzerinde durmuşBelediye Trafik Şubesi bu para gücüne kavuşturabilir. Hem de ver tir. tur. O vakittenberi ilim adamiarı nın 70 bin lirası ile yer çizgileri gisi ve zahmeti oimıyan bir kazanZeki bir iöam olan M. de Bonlog borsa muamelelerinde ve sokak aiçin îngiltere'den plâstik malzeme ca.. Bilhassa enflâsyon konjonktüithal etmiştir. önümüzdeki ay için ründe, devietin piyangodan gittik ne, Venedikli macerapereste kafa damı piyango ve kumarda talihin sındaki fikri kolayca keşfedeceğini kaprislerini hesaplamaya imkân de gelecek malzeme ile şehirdeki çe kabaran bir varidat elde etmesi ve ertesi akşam açıklayacağını bil verebilecek yolları araştırmışlartekmil y»r işaretleri plâstikle kap kabildir. dirmiştir. Me.şhur Fransız maliye dır. lanacaktır. Yardımın 40 bin lirası Millî Piyango Idaresinin ayiık cilerinden Bonlogne, Dnverny ve Zamanımızda, devietin piyango ile trafik levhaları yaptırılacak, çekiliş biletlerini 20 liradan 50 li Calsabigi, ertesi akşam tekrar ge tertiplemesi, şöyle bir gerekçe ile 40 bin lira ile de Saraçhane ve raya yükselttiğini dün tesadüfen len Casanova'ya bir piyango proje savunulmaktadır: Eminönü meydanlarındaki ışıklı öğrendim. Istikrarlı şartlarla geli j si göstermişlerdir. Insan psikoloji«Bir çok insanlar, kumara dayatrafik işaretleri yenilenecektir. şen memleketlerde, zaruri karaksini çok iyi bilen ve pratik bulus nılmaz zaaf beslemektedirler. İnter taşımıyan masraflardaki artışa lariyle daima hayranlık uyandıran sanlar kendilerini bu zaaftan kurPark yapan arabalara fertlerin oldukça tesirli tepkiler Casanova, bu projeyi ıslah etmiş taramıyacaklanna göre, hazinenin fiş takılacak gösterdikleri malumdur. İktisadi faydalanması ve halka cazip görünebilecek bir talih oyunlarından Otoparkların düzenlenmesine baş hayatın enflâsyon sathı mailine sü hüviyete sokmuştur. Reklâmla pi hiç olmazsa memleket hayrına işözelliği ise, ler yapılmasını kolaylaştırır.» lanmıştır. Belediye önümüzdeki rüklendiği çağların Enflâsyonist yango satışlarının artırılması da, günlerde işaretli park yerleri için tam aksi yöndedir. Son haftalarda, memleketimizde Casanova'nın keşfettiği bir usuldür. fişler çıkaracaktır. Üzerinde nu baskı arttığı ve iktisadi güven sarFransada, piyango sisteminin tu iki fıkir çarpışıyordu. Bazı kirasesıldığı ölçüde, havadan kazanmak mara ve tarih yeri bulunan fişler, ler, enflâsyon temayüllerinin kuvçoğalması, tunması bir kumarbazın ve bir vetleneceğine inanmış görünüyorakaryakıt ve park yerlerinde satı ihtiyacını duyanların nıüddet sonra kaldınlması, yine bir lacaktı/. Park yerlerind?, taşıtla piyango ve kumara rağbeti bir lardı. Diğerleri ise, bilâkis istikbaşka kumarbazın eseridtr. rına fiş yapıştırmıyan şoförlere hayli artırır. rarlı gelişme çağına gireceğimi^i Bu ikinci şahıs, Talleyrand'dır. müjdeliyorlardı. Millî Piyango tda para cezası verilecektir. Aylık tranşlarda tam bilet fiatının bir çırpıda 'îolSO yükseltilmesi, 1754 1838 arasında yaşıyan Talley resinin tam bu sırada paranın marTürkçe konuştular diye Maliye Bakanlığının iktisadi kon rand, ihtilâl. direktuvar, konsüllük, jinal değerinde bir azalış olacağına dayak yemişler ıjonktürü nasıl gördüğünü anlama imparatorluk ve restorasyon gibi delâlet eden bir previzyonla bilet Rum olan annelerini ziyaretleri ya fırsat verecek bir k,arar örneği sarsıntılı rejim değişiklikleri esna fıatını yükseltmesi, cidden mânısırasında Türkçe konuştukları için teşkil etmektedir. sında, devlet adamlarının kafaları dardır. ev sahibi Yorgi Fotinoş tarafından Söz bu noktaya gelmişken, milli birbiri ardına uçurulurken bir si Ekonominin seyrini gösteren bir dövüldüklerini iddia eden 2 genç i piyango sisteminin tarihçesi ve se yasi cambaz maharetiyle en yüksek çok faktörler vardır. Talih oyunkız dün Adliyey. başvurmuşlardır. ) bebiyet verdiği bazı tartışmalar ü mevkileri muhafaza etmiştir. Hu larına yatırılan paranın çoğalması; enflâsyon temayüllerinin kuvvetBirinci Sulh Ceza Mahkemesin | zerinde kısaca durayım: susi hayatında kumardan akıl durlendiğine, spekülâsyon arzusunun de bakılan duruşmada ev sahibi 17251798 yılları arasında yaşa duracak kadar kazanan Talleyrand, mahmuzlandığına ve emek mahsuYorgi Fotinoş, kızları iddia olunmış Casanova adında Venedikli bir lü kazançlara kayıtsızlığın artmak dufhı gibi dövmediğini ifade etmiş maceraperest vardır. Bu adam kuistidadında olduğuna psikolojik bir ve 3 aydır evinde oturan kızların mar oynayarak, casusluk yaparak, karine teşkil etmektedir. annesi Teopist Öncüden bütün ki mühim şahsiyeflere sokularak, kaTEŞEKKÜR Casanova, bugünkü gençliğe saderacıların şikâyetçi olduğunu söyleAUemizin bü\üğü ce bir maceraperestin adını ve bir miştir. Dövüldüklerini iddia eden dınları büyüleyerek ve kalemini şarkımn melodisini hatırlatır. FaMELEK ATİYE Gülsen ile Birsen Taşkın Türkçe kullanarak hayatını kazanmıştır. kat bu ad, iktisatçılar ve maliyecikonuştukları için dövüldüklerini «Düşman Kardeşler» adlı piyesi, ENARUN'un ler için de bir mâna taşımaktadır. idida etmişlerdir. Mahkeme her Dresden tiyatrosunda büyük alâka vefatı nıünasebctlyle acımızı iki tarafın birbirlerine hakaret et uyandırmıştır. Frederic II., Papa paylaşan vc cenaze meraslnılne Benedict XIV., Georçe III, Büyük bizzat lştiıak eden veya tclefon. tiği hükmüne vararak 2 kız kardeKaterina ve Marquise de Pompatclgrafia taziyede bulunan çeşi 166, Yorgi Fotinoşu da 333 lira dour gibi şahsiyetlerin alâkasını lenk gfindercn bütün akraba para cezasına mahkum etmiştir. çekmeye muvaffak olmuştur. \] vc riostlarımiza en derin çükranlanmızı eunanz. Nüshası 25 Kuruş Savcı ve Avukat birbirlerine Casanova, 1757 de Venedik hapisAllesi Tilrktye Harlc! hanesinden kaçarak Parise gelince, hakaret ettiler Lira Kr. Lira Kr. Dün îkinci Asliye Ceza Mahke Fransanın mali işlerini idare edenCumhuriyet 598 mesinde bakılan bir duruşma sıra lerden M. de Boulogne ile görüşSenellk 75.00 150.00 sında bir avukst ile savcı birbir6 aylık 40.00 80.00 lerine hakaret etmişlerdir. 3 aylık 22.00 44.00 Basan ve Yayan Îkinci Asliye Ceza Mahkemesi Savcısı Şiar Yalçm Avukat AbdürCumh'jriyet Matbaacılık ve Gazeteeliik Türk Anonim Slrketl rahman Şerefler'in tevsii tahkikat Cağslcğlu Halkevt Sokak No. 3941 talebini reddetmiştir. Savcı Şiar Yalçın red sebebinde avukatın yaSahibi lancı şahit bulmak için böyl» bir NAZİME NADİ tajepte bulunduğunu .ifade etmiş* tir. Bu yüzden çıkan münakaşa Yazı lşlerlni fiilen ldare eden sırasında taraflar birbirlerine haMesul Müdür karet etmişlerdir. Savcı, avukatı VECDİ KIZ1LDEMİR Baroya, avukat da Savcıyı, Adliye * Vekiline şikâyet ed=ceğini söylemistir. ANKARA B C K O S Ü : Atatürk Bulvarı Yener Ap.Yenlşehir Sinemacılar zam istiyorlar Telefon: 12 95 44. 12 C 20, 9 Sinemacılar, sinema bileti kara12 09 66, 17 57 35 borsacılığımn önlenmesi için bilet ücretlerinin artırılması ile ilgili DOGU İLLERİ MERKEZ tekliflerinin biran önce yürürlüğe BÜROSU: j girmesini istemektedirler. BelediInönü Caddesi Işmen Han Dlyarbatar j ye, lüks sinema bilet ücreti için Telefon: 1061 j istenilen beş lirayı yüksek bulmuş• tur. Bilindiği üzere sinemacılar, GC.NEi t!.I.ERİ MERKEZ birinci sınıf sinemalara 4, ikinci sıBÜKOSU : nıflara da 3 lirahk tarifenin uyguKilçuksaat Mcydanı Edime Baıu lanmasını istemişlerdi. Adana Telefon: 4550 Sendikalar birleşiyor * Türkfş Konfederasyonu, memGazetemlze gönderllen yazılsr koleketimizde mevcut 400 sendikayı nulsun, knnulmasın iade edilmez. 20 sendika altında topiamak için tiânlardan mesuliyet kabul olunmaz bir komisyon kurmuştur. * Sendikacı v« tarafsızların teşkil Abone ve llân lşlert İçin, zarfın ettiği 15 kİRİlik komisyon, 21 ocaküstüne «Abonç» veya «tlân Serviıi» ta Ankara'da çalışmalarına başlıkaydının konması lâzımdır. yacaktır. * Babasının evini taşa tuttu BU GAZETE BASIN AHLAK Beşiktaş Setüstü caddesi 29 nuYASASINA UYMAYI TAAHHÜT ETMlŞTtR. marada oturan Şakir Sarar, bir süre önce oğlu Osmanı evden kovmııştur. Osman önceki geve evin önüne gelmiş ve evi taşlamağa başGOOD/r'ÇEAR lamıştır. Bütün evin camlarını indiren 18 yaşındaki Osman kaçarken polis tarafından yakalanmıştır. Ellerinden yaralanan Şakir oğlundan şikâyetçi olduğunu ve cezalandırılmasını istemistir. C0MHURİYET SAYIN DOKTOK ve ECZACILARA •ALMANYA,, dan hususı surette getirtilen bir formiil ile ; dormen ; tiyatrosvLJ HOVOPYRIME 3 5 gr. FORMÜı Ağrı kesıci ve antiromatizmal 1,40 gr. 3.5O gr. O.875 gr. 1.75 gr. 35.OO gr. g HAVER İLAÇ F HAVER İLAÇ FABRİKASI . (Reklâmcılık: 174/579) Nİcotinate de benzyte Salicyiate de ethyle Camphre Chioroförme Excippient q. s. p 360 krş ı: ÇOK AGİ BİR KAYIP Müesseselerimiz Hukuk Müşa\Txlerinden, değerli arkadaşunız faziletli insan Avukat ŞUKRU BİRGİLİ çok kısa süren bir hastalığı mütaakıp aramızdan ebediyen ayrılıp bizleri büyük acılara garketmiştir. Cenazesi 13 ocak 1963 tarihine müsadif bugünkü pazar günü öğle namazını mütaakıp Aksaray Valide Camiinden alınıp Edirnekapı Şehitliğinde aile kabristanındaki ebedî istirahatgâhına tevdi edilecektir. MEHMET KAVALA MÜESSESELERİ İlâncüık: 9444/612 SEVGİLİME GÖZ KULAK OL (Komedi Üç Perde) İyi bir yatınm güvenli bir istikbal hanrlar.,. OCAK 13 SABAN 17 c ğ L « U C c ar 4 a o O < V. E. 50. Bateş 14/606 tı. Tam elini uzatacafı sırada kapıdan ihtiyar uşağın girdiğini gördü. Bu adam da her an, her yerde beliriveriyordu. Sara bu insanla gölge arası sevimsiz mahluka güç zaptettiği bir hısla baktı. Adam ifrat bir nezaketle hafifçe eğilerek: Bir emriniz mi var? diye sordu. Hayır teşekkür ederim. Dolaşıyorum biraz, arkadaşım uyu yor.. Etrafta da o kadar çok görülecek güzel şey varki.. Adamın gözlerinde bir memnuniyet tebessümü belirdi. Evet demincek de söylemiş tiniz. dedi.. Evet siz de ekserisini Haluk Beyin babasının gittiği memleketlerden getirdiğini söylemiştiniz. Galiba yanında çok bulundunuz. Çok.. Kendimi bildiğimden beyefendinin vefatına kadar ekseri yanında idim. Nasıl ekseri? E.. Beyefendinin ömrünün mühim bir kısmı Avrupada geç tiğine göre.. Sizi beraber almaz mıydı? Sefirlikle gittiği zamanlar alırdı. Mısırda, Fransada, Ispaıı yada scfirlik yaptı. Çok mu zençindi? Saranın sesinde gizlenmek istediîi bir merak, âdeta balecan vardı. (Arkası var) Ti, §. ne Ortak olunuz. ] 8.2313.23 15.43)18.02(19.391 6.35 1 2.21 7.11 9.47|12.00| 1.37(12.33 = CUMHÜKİYET'in göğsüne kadar indirdi. Çok geçmeden tekrar daldı. Tine rüya görüyordu herhalde. Yavaş yavaş biri yaklaşıyordu. Sıcak bir nefes yüzünde dolasıyordu. Sonra nefes kadar hafif bir temas hissetti dudaklarında. Başını cevirmek, kaçmak, bu iliklerine kadar işliyen sıcak puseden kurtulmak istiyordu. Hayır bn uçuverecekmiş gibi hafifçe temas eden dudakBüsbütün büzüldü yatağın buz kesesini yana attı... Şimdi ti. Böyle çekici, böyle sıcak, lara dudaklarını bütün kuvveti içinde. Hiç kendiııi bu kadar daha rahattı, yavaş yavaş ısınıböyle veren ve istiyen bir ba ile yapıştırmak istiyordu. Fakat yalnız, bu kadar biçare hissetyordu. Gariptir ancak biraz rakış. en ufak bir hareket yapamıyormemişti. Evinde olmayı ne ka hatladıktan sonra en evvel düTamamivle ısınmıştı artık. Isdu. Hiç bir zaman rüyada onu dar isterdi. Orada belki büsbüşünmesi lâzım t;elen şeyi düsün temediği halde gözleri de tamakimse öpmemişti. Ve rüyada ötün yalnızdı. Etrafında kimsedü. «Safinin o antikacı dükkâmiyle kapamyordn. Çok geç pülmerıin hakikatten bu kadar ler yoktu. Bu yalnıtlığa sebep nında ne işi vardı? Tabii Şanımeden zaman zaman ağırlaşıp, daha tatlı olacağım tahmin etbiraz da kendisi idi. Derdiııi, üdan için gitmişti, fakat bunu hafifleyen, karışık rüyalarla domemişti. Kalbi de böyle çarpzüntflsünü kendi kasına taşımak nereden öğrenmişti? Sarayı mı lu bir uykuya daldı. «Erenköymamıştı. Boğulacaktı, kıpırdadı, istiyen insanlardandı. Dertleşgörmüştü? » r e d e saklanıyordeki yazhk köskün bahçesinde cildini okşayan tatlı sıcaklık da meden hoslanmazdı. Onca kendu? Ortalarda dolaşıyordu, bu idi. Salıncakta sallanıyordu. Ha kayboldu. Içine garip bir acı dine hâkim bir insan ancak neçok (ehlikeli idi. valandıkça başı dallara çarpıçöktü .. Artık biç bir zaman, şesini, eğlenceyi başkaları ile yor, sızlıyordu. Birden dalların Bu kötü dUşüncelere ragmen ömrünün geriye kalan hiç bir paylaşabilirdi. Bunun için etraarasından Safinin yüzü görünvücudü gevşiyordu. Verdikleri ânında bu zevki, bu helecanı fıııın boşalmasına hiç saşmamısdü. Ona hiç bakmadığı gibi kızilâcın tesiri idi bu muhakkak. hissedemiyecekti... Bu bir rüya tı. Sadc evi ona kalmıştı. Her gın, küskün bir bakışla bakıyorGözleri yarı kapanmıştı bile. idi bitmişti. köşesinde bir hâtıra olan sıcak du. Xeye kızıyor, ne hakkı var İşte o zaman Haluk Beyin gözAlnında soğuk bir ağırlık hisdost evi. Her köşesini kendi ediye düşündü uykusunda. Salerini görür gibi eldu. Ne vardı setti, içini çekti ve tekrar derin liyle siislcdiçi, duvarlanna bile lıncak havalandı, Safiden uzakbu gözlerde onu bu kadar şabir uykuya daldı. alıstıeı evini şu anda nasıl arılaştı. Sonra tekrar dallara yakşırtan. Ömrü boyunca kim bilir yordu. Kendi yatağında olsa laştı. Bu selcr başka bir vüz ne kadar göz görmüştü. Evvelâ * ** böyle üşümezdi mnhakkak. Elvardı aynı yerde. Gülümsüyoranası, babası, velhasıl kaybettiSara Semranın odasından dıleri ile omuzlarını yokladı. Üsdu çekik gözleri. Bu gözler onu ği bütün yakmlan. Sevgi, şefkat şarı çıkınca biraz şaşkın şaşkın tüne çok b#l geleu kalın ipekçağınyordu. Gitmivecekti. Kaçdolu bakışlar. Sonra kocası, sevetrafına bakarak ortada kaldı... liden bir <*ket givdirmişlerdi. gili, dost, rahat gözler. Ve ku mak istedi, sıkı bir kolan vurup Kimseler görünmüyordu. AklınHalük Bevin pijamasının ceketi uzaklasmak... Bacaklan bükülziııleri, arkadaşlan. yabancılar. da hep Hikmete telefon etmek. idi herhalde. tstündcki örtüyü miiyordu. kuvveti yoktu, kaçasempati, takdir, hattâ hayranvardı. Kö^ke girdiğindenberi boğazına kadar çekti. Hayır. ısımıyordu. Bütün gayreti boşa lık. bazan da kıskançlık dolu gördügü telefonlardan biri işte namıvordu. Başının. »ğnsı ise gidiyordu. Ter 4çinde uyandı. hakışlar. Ama böylesi, böyle bir şu karşıki masanın üstünde dubafiflemişti. Birdeıı basındaki Boğazına kadar çektiçi örtüyü bakış hiç bir zaman görmemişruyordu. Acele masaya yaklaş Tefrikası: 35 hahat için GARANTİ BANKASI Şuheterine müraoaat edinSz (Bateş: 12/604) ^jimınııııııııımııııııımmıııııııııııımmmımıııııımııımmııı.t IIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIİIIIMMIUMIIIIIIIIMIIIIIIIIMMIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIV^
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear