Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
pencere Sehir I Haşim Paşa Masalı Sabahleyin \apurda bir kanapeye ilişip gazetemi açtım. Bir köşede çerçeveli bir yazı : Nazik günlere giriyoruz! Hayırdır inşallah, niçin? Hem aslını ararsanız bizim günlerimiz oldum olası naziktir. Günlerimiz naziktir de biz nazik değilizdir. Tersine işte . diye düşünürken, sağımdaki zat kendi Mğındakine : ' Bakalım neler olacak? dedi. >e ne olacak? Bilmiyor musun? Bnjön aeılıyor. Yapma! Yapması, mapması yok! Açılıyor. Hay Allah ne çabuk geçti günler yahu! Kafamız dinlenmişti biraz .. Kendi kendime : Ayıptır... diye raırıldandım. başkalarının konuşmlarına kulak kabartmak ayıptır. Sen gazeteni okuî Okudam : Kısa snren bir sükunet devresindeu sonra tekrar heyecanlı, istikrarsız ve fırtınalı günlere ginnek üzereyiz. Bu günlerde bütün diş gıcırdatıeıların dişlerini daba çok gıcırdatmaları, kapı tıkırdatıcılann ise kapıları daha çok tıkırdatmalarını bekliyebılirsiniz. Muhakkak olan sudur ki, kapılannm kapalı olduğu günlerde memlekette esen ferahlık havasının . Sağımdaki yolcu : Heriflerde iz'an yok ki... dedi, ödüm kopnyor.. Onun sağmdaki : Keşke birkaç ay daha sonra açılsa\dı . Ba adamlar da amma yüksek sesle konuşuyorlar. Ben sabahleyin aşafı yukarı bütün gazeteleri alırım Bir başkasını açtım. Başmakalenin adı : Açılırken .. Ve arkasından : Bagün tatilin son günüdür. ttiraf edelim ki yüreğimiz titriyerek kendi kendimize sornyoruz: «Acaba ne olacak?* Acaba hnsnmet, rezalet, bozgun kuvvetleri emmellerine nail olarak duruma bâkim olaeaklar mı? Acaba müspet işler görülmesinin önüne geçebilecekler mi? Bunların topuna birden batırlatırız ki... Vapnr yanastı. Kalktım. Baktım ki Babıâliden bir dost.. endiseli : Biliyor mnsnn bagün açılıyor... dedi. Yaaa!.. Peki ne olacak? Bilmem ki birader? Bu adamlara gü\en olmuyer ki... Yürüdük. Matbaaya geldim. öteki gazeteleri de açtım. Aşagı ynkarı hepsinde synı şey... Sanki sözbirliği etmişler gibi : Aman... Aman... açılıyor. Dikkat edelim. Fırtına başlıyor. Sükunet devresi geçti. Tansiyon yükseleeek. Açılıyor, açılacak, açılmasa... Biraz daha kapalı kalsa .. diye sözünü açtığımız nedir? Parlâmento. Bir acayip, bir tuhaf insanlarız ki sormayın. Bir zamanlar kapatılacak diye yüreğimiz atıyordu, şimdi açılacak diye yüreğimiz atıyor Bir zamanlar dagıtılacak diye ödümüz kopuyvrdu, şimdi toplanacak diye ödümüz kopnyor. Parlâmento rejimine samimiyetle inanmı» ekâbirin, parlâmentonnn açılması yüzünden düştükleri kaygıyı anlamak pek ıor .. Bırakalım efendim, politikacılarımızı şöyle biraz girsinler birbirlerine . Kimbilir tatilde nasıl hazırlanmışlardır. Zaten «Barikai hakikat, müsademei efkârdan çıkar» mış... Ama Süleyman Nazif de : «Kabakların müsademesinden kabak çekirdekleri çıkar» demis. Olsun . Bnnnn bile kabak çekirdeğini sevenlere faydası vardır. Ama derler ki : Efendim, Meclis kapalı.iken nüküraet daha müspet işlere vönelmek Imkanını buluyormuş da .. Milletvekilleri büknmeti meşgul ediyorlarmış da . Masal . Mektepleri kapayıp maarifi idare etmeye kalkışan Haşim Pasanın masalı... Parlâmento rejimlerinde memleketi idare edenler kabineler değil Meelislerdir. Meclise güvenmeyip hükümete güvenmek iddiasında bir büyük mantıksızlık görmüyor musunuz? f GÜNÜN KONULARI | iiiı|ıııifiıııııııııımıııııııııımıııııııııııııııııııııııımıııııııııııııııııııııııııııııııııııiMiııııııııiMiııııııİıııı Terkos göıünün kapasitesi 50 milyon metre küp artırıldı vive.ini yukseltecek regülâtbrun in^ası tamamlanmıştır. Önümuz Zif aî Vetgi Meseîesi V e r g i reformu İktisadi ve sosyal ' ^ ^ ^ ^ ^ ^ Yazan: *^"^"^»* j dolayısiyle karçızaruretlerin redI mıza çıkan en mudedılmesi pahasıhim mese 1 e na ve temayülde ziraatin bir vasıtaisrar edilmesini sız vergiye tâbi kabul edemediğim tutulması ile ilgilidir. Ziraatin tahririnin huzursuzlut yaratacağı için, donüm başına vergilendirmeekonomimizdeki ehemmiyeti mâ nı ileri sürmekted^rler. nin «ilkel» olduğu gerekçesine dalumdur. Müstakbel iktisadî inkiZiraatin götürü olara'< ve dönüm yanılarak kabul edılmeyişini anhşafımızda ziraat ehemmiyetini mu ba?ına vergilendırilmesinı savu yamıyorum. Birçok memlekette ve bu arada Japonya ile Italyada zinanlann gerekçeleri şunlardır: Zifraatın bünyesi, seneük câri sa rai kazançlar Gelir Vergisi sisteseltmek, çiftçi ve kövlünün iştıra tıjlar ile senelik câri tnasrafUnn minden çok farklı bir tarzda ve göfiücünü genişletmek .ktısadı kalmuhasebesini güçlc^îiımektedir. türü bir şekilde vergilendiriliyor. bir tek seney* , „ kınmanın kaçınılmaz şartıdır. Ih Esasen ziraatte, „„ .„„ ^mj* ait Bu memleketlerın vergi sistemi bi... v> zimkinden her halde geri değildır. racatımızın artırılması ve böylece [ olan câri ma*af ile tesırleri b:r Ziraatı götürü bır şekilde vergilentediye muvazenesinin düzeltilmesi ı kaç sene devam eden ydtınm ma» dirmenin ilkel oldugunu ve gelir arasında hutJııdu çizmek vergisinin bütününu bozacağını ileç o k büyük ölçıide ziraatin inkişa | rafları Olacak şey mi bu? 1 A.P. Lideri Gümüşpala, Bursada «30 milyon, ittifak halinde nmumi af istiyor» demiş Bir kere nüfusumuz 3* milyon defil, oldugunu kabul etsek bile 3a milyona snal sorup cevap almak kolay değil, kolay desek yine de bunların tamamı umumi affı istiyemez. Çünkfi iıtemiş olsa bu af tabii bngüne kadar çoktan çıkmış bulunur ve A.P. Liderine söyliyecek föz kalmazdı. OLACAK ŞET Mî BlT? î Üstat Fahrettin Kerim Gökay Ankarada T.T.P. il başkanlan kongresinde: «Piyasa fe rahlamıştır, dolar karaborsa fiyatından düşmektedir. Bu T.T.P. nin büyük muvaffakıyetidir. Demokrasimizde ne üzülme, ne büzülme olacak, genişleme olacaktır, Siyasi tarihimiz demokrasinin hakiki knmcasn olarak T.T.P. yi yazacaktır» diye nutnk çekmiş. Bizim bildiğimiz, üstadın haf'ias.1, herkesçe teslim edilen zekâsı kadar knvvetlidir. tddia ettiği şeyler hakikat bile olsa, bnnları yapan iktidarda C.H.P. nin 12, T.T.P. nin *, C.K.M.P. nin 4 Bakanı bolandufnnn anntamaz. OLACAK ŞET MÎ BL? 3 Bir T.T.P. milletvekili Van hava alanında BasınTayın Bakanlıfının iki yüksek mühendisini tekme ve tokatla dövmüş. Sebep, bu radyo mühendislerinin milletvekilinin toprak damlı evini knrulacak Van radyosuna merkez binası diye kiralamaya razı olmamaları imiş. Bir kere bir adam iki adamı nasıl döver? SonraVan milletvekili, böyle nüfnznndan istifade ederek evini devlete zorla kiralamaya kalkmaktan daha hafif tnçlar yüzünden Kayseride yatan bir çok eski milletvekili balandufana bilmez, düşünmez olnr mı? OLACAK ŞET Mt BV? 4 tstanbulda, Narlıkapıda sabıkalı hırsızlardan biri kendisini yakalamak istiyen iki gece bekçiiini dövmüş ve tabancalarını almış. Bn ne yaman hırsız demiyelim de bunlar ne korkak, ne çelimıiz, tabanca teslim etmenin mânannı bilmiyen ne ahmak gece bekçileri, Istanbul halkının canını ve malını bunlara mı emsnet ediyornz, diye soralım. OLACAK ŞET Mt BU? Bir gazetenin tek günlük nühasında okudngnmuz ba haberler sevgili Türkiyemizin her sahada olmıyacak şeylcrin olduğn pek garip bir memleket haline geldifini göstermiyor mu? Cevat Fefami BAŞKUT Osman Okyar deki günlerde yeni tesisin geçici kabulü Imar ve Iskân Bakanlığı ile Devlet Su Işleri Umum Mudürlüğünden gelecek bir heyet ma girecek ve sehrimizde su sı ^ kıntısı kısmen halledılmış olacak tır. „.,.„ Diğer selmiştir. Böylelikle deniz sevıyesinden 4.5 metre irtifaa çıkan gol eskisine nazaran 50 milyon metrekup fazla su alabilecek bir duru lan regülâtor sayesinde Terkos g^mgij inkişafı lan regülâtor sayesinde engellemiyerek, i i 2 t u k golündeki su seviyesi 2 metre yuk bılâkis mümkünse süratlendırecek t a r z d a nat fına bağhdır. Bu sektötrün vergi tarafından yapılacaktır. Bir yıllık geçici kabulü mutea lendirilmesinde dikkatli davr*nBir yıllık g ç dredıfcölü ve çç f i i i i k l jji çiftçinin psikoloji y p kip tesis Sula Idaresine devredı m a j cj Sular I d i lecektir. 4.5 milyon liraya mal o s l r l e u y g u n bir vergileadirmeye il li al o .e]<et e tmek me:burije t i n d e y j z zjraatın o l d u g u m ü t t f i k t i r ç i f t ç i vergilendirılmesinin lü hususu üzerinde her mayan çiftçiler tafafından japılödiyecek mış gibi gösterebilecekler, hem V e r g i v i d a h j b u n u k a b u raflannı tesbit etmek lizere de/ter tutmaları çok güçtiir Ayrıca. ziraatin Gelir Vegisine tâbı tutul j ması kaçakçılığa sebebiyet verek i cek ve bu da verginin h^sılvtını düşürecektir. Vergiye tâbi çiftçıler, hem satışlarını gizliyebilecek ler veya bunları vergiye tâbi olmasraflarım yüfeselterek verglden kaçabileceklerdir: Zirai masrafları, bilhassa amele masradarını kontrol etmek fevkalâde zor dur. imkânsız gibidir. Çiftçılerin ri surenler bu fıili mısaller üzerinde durmalıdırlar. Otokontrolün getireceği faydalar mevzuuna gelelim: Esasında otokontrol Gelir Vergisi sisteminın çok faydalı bir müessesesi olmakla beraber, bunun faydası ancak çeşitli gelirlerin çok büyük ölçüde vergi şümulüne girdiği takdirde görülür. Zirai gelirin ancak >'t5 inin veya hattâ 'M0 unun vergilendirilebildiği bir sistemde oto kontrolun getireceği fayda cuzî olur, sistem lehinde kuvvetli bir delil teşkil edemiyecek kadar cüzi olur. Arazi tahririnin bazı mukavemet lere sebebiyet vermesi ve politik mahzurlar taşıması muhtemeldir. Fakat nasılsa arazi tahrırıne gitmek zarureti vardır. Gelir vergisine tâbi olacak veya bundan muaf tutulacak işletmelerin tâyininde başlıca kıstas işlenen arazinin büvuklüğü olacağına göre, şu veya bu şekilde zirai işletmelerin elindeki arazinin tesbitine ihtiyaç olacaktır. Mukavemetleri azaltabilecek dığer bir husus da, yapılmak istenen işin basıt ve ikna edici bir şekilde vatandaşa anlatılmasıdır. Netice, Gelir Vergısinin ziraate tatbıki için Ueri sürülen gerekçelerın pek sağlam olmadıkları kanaatine varılıyor. Buna mukabıl, dönum başına vergilendirme usulü j çin ileri sürülen sebepler kuvvetlıdir. Buradaki başlıca guçluk çeşitli bolgelerdeki topraklara ve aynı bolge dahıhnde farklı toprakara bir vergi değcri biçilmesi meselesidır. Kaldor'un teklif ettigi deŞerlendırme sistemi her bölgedekı oplam zirai geliri esas alan ve ışetme büyukluğü ile toprak kaliteerine gore değışen bır sistemdır. Adalet ve iktısadıhk bakımlarından yerinde olmakla beraber tatbıki hayli zordur. Çiftçi Birliklerı ise, belki daha fazla haksızlıklara sebebiyet verecek fakat tatbikı daha kolay kaba bir değerlendirme şeklı üzerinde duruyorlar. Bu sonuncu şeklin ziraate yükledıği vergı yukü Kaldor'un teklifinden çok daha hafıf olduğu da duşunulerek başlangıçta, boyle kaba bir sısteme başvurmak uygun olur duşuncesindeyim. Q]an ,er ] e t taraftan Terkos Gölünün kuzey tarafınd.n akan kumlann önlenmesi için Orman Basmüdürluğü tarafından 200 bın fidan ekılmiştir. mektedirler. Mesele vergilendir. rne »ekh uzer.ndedır Burada ık, bellı başh goru, ortaya ç.km.ştır: Bırmcı i goruş daha ziyade • Maliyecilert ve Vefgi Reformu Ko | Ziraatte tatbik edılecek dönüm misyonu tarafından savunulmak başına sabit bir verginin ziral v e Bir sarhoş t r a m v a y diye polİS ta olup, zirai gelirlerin Gelir Ver rim uzerinde müspet tesirler yapa* çerçevesi içinde vergılendıfrıl cağı da ileri sürülüyor. Çiftçi, doşeklindedir. lkinci görüs ise num başına sabit bir vergi ile karjıpıne Mehmet Kol adında bır sarhoş, zıVaî gelirlerin Gelir Vergisinin dl şılaştığı zaman bunun yükünü tedun Istiklâl Caddesinden geçen, .sında oırakılarak, dönüm gibi sâ lâfi etmeğe çalışacak ve yetiştiriKomiser Muavini Saadettin Soybit bir sata gör e ve götürü bir len mahsulleri veya kullanılan zisu'nun ıdalresindeki 00312 plâkalı şekilde vcrgilendirilmesidir. Bu rai usulleri değiştirerek, dönüm polis arabasını tramvay zannedebaşına verimi yukseltmege çalışarek bınmek istemiştir. caktır. Vergi, bu şekilde ziraî vemanlard? söhreti Türkiyert; de nmin yükselmesine sebep olan unson Mehmet Kol, karşıdan gelmekte yayılan lngiliz iktisatçısı Kaldor, surlardan biri halıne gelecektir. olan otomobili eliyle durdurmuş, f .„. I MEVLİDİ ŞERİF PARKE CİLÂSI •M DCPA TATBİK «OIUMCKLe «ENELIKCZ CİUA OKKOİNİ PeMMKNECU.0,1» S« . KAMAKÖV TKl. 4 4 M 4 O GLİTSA Aziz kaTdeşimiz se\gill kızımız REFtK RODOS AMAL'ın OOTADAN KAUOIR1R. Reklâmcılık 3743; 11293 DİKKAT * Çok iyi durumda satılık: 1960 OPEL RECORD Müracaat Tel: 48 41 00 Cumhuriyet 11208 vakitslz ölümlerinln yıldönümü olan (4 Eylül 19S«) ve (7 Eylül 1958) tarihlerinl birlestiren (6 Eylül 1962) tarihll perşembe günü. cbcdl lstırabımızın ktıtsal sahiıesini çevirirken mukaddes ruhlarına ithafen Teşvikiye Camli B&şlmamı Hafız Hüseyln Küçük tarafından ve güzide hafızlarımızın iştlraklyle Hatmt Şerif duası ve Mevllt okunacağından kendilerini «evenlenn lkindi nam&zını mutaakıp Suadlye Camil Şertfine teşrlfleri rica olunur. Ağ«bevl ve Babası Anne»l Fethi Amal Vedla Amal Cumhuriyet 1121» NAZAN • . » ^ t . SATIL1K OTOMATİK DOKUMA TEZGÂHLARI »• . 1959 senesinden beri çalışmakta olan textima, 125 cm. tatak enınde, 178 devırli, bataryah, çerçevelerı alttar müteharrik, 5 çerçeveye kadar, düz köper, saten vesait örgüleri dokuyacak eksantrıkli mekanik atkı yoklayıcısı ve çözgü otomatikli, yüksek randıman ıçın hususi tertibatlı dokuma tezgâhları kornpl» olarak satılıktır. Satılacak tezgâhlar, çalışmakta olup müşteri tarafından seçi*ek ahnacaktır. Müracaat: Cumar'e«i, paz&r hâriç, oğleye kadar, Sultanhamanıı Katırcıoğlu Han (Giırün Han) No: 312. . Reklâmcılık: 3745 • 11233 catı devam etmektedır. gereVtiği ileri sürülen Kalm a s l Dün Amerikaya 26 ton pencere d o t . ü e Türkiyenin çütçilerinl Son olarak, ziraatin vergilendiril camı ve 8 ton züccaciye se\kedıl , temsil eden belli başlı birlikler mesınden beklenen vergi vâridatı arasında vergilendirme usulü hak meseîesi vardır. Maliyenin tasarımiştir. kında prensip mutabakatı vardır. sından beklenen yıllık azami viriYıldırun bir çocuğu I öbür safta bulunanlar ise Maliye dat 100 milyon liradır. Bu miktarın öldürdii ile bazı politik şahsiyetler dahi elde edilemiyeceğini söyliyenEvvelki gun Çatalcanın Halaslı ler vardır. Çiftçi Birliklerinin do<lir. Koyüne yağan siddetli yajmur sı nüm başına vergi tekliflerinden urasmda yıldırım düşmüş ve 4 yaş | Asagıdaki satırlarda, tarafların, mulan senelik hasılat 300 400 millarında bir çocuk yanarak ölmüş görüslefrini savunmak üzere, baş yon lira arasındadır. Kaldor rapotür. • \ vurdukları başlıca delil ve gerek rundaki esaslar kabul edildiği takFeyzullah Sayarın evini de ağır ç,e)eri kısaca hülâsa etmeye çaiı dirde yıllık vergi viridatı 1 milyar hasafa uğratafı yıldırım, kızı Ay tacağım. Müteakiben mevzu üze liraya yükselecektir. Gorulduğu şeyi öldürmüş ve aynı femt sakin rinde şahsî düsüncelerimi «ade ü z e r e y e k u n v e r g i h a s ı l a t l b a k l . lerinden 11 yaşındaki Falma Çe j ederefc yazıya son vereceğim. mından çeşitli teklifler arasında tinobanın da bacaklarının ysnma1 Evvelâ Maliyecilefin ilert sür pek büyük farklar vardır. Bunlar sına sebebiyet vermiştir. , dükleri mucip sebepleri gözden g» arasında en düşük vâridatı temın eden Gelir Vergisi dahilinde vergıBir assubayla arkadaşı I çirelim. denizdc boğuldu | Ziral gellrlerin Gelir Vergisi da lendirmedir. Yukarıdaki satırlarda ziraî gelırEyübün Çiftalan köyü cıvarın hilinde vergilenditilm«si için iledaki Ergene Çiftliğine, uilesi ile rl sürülen ilk sebep, arazi esasına lerin vergilendirilmesi mevzuunda birlikte giden 125 inci Jandarma dayanan vergjlerin ilkel ve eski mevcut iki başlıca tezin gerekçeleEt Eğitim Alayı Assubaylarından mis olduklandır. Gelir Vefgisi i^e rini hülâsa etmeğe çalıştık. KarşıTahir Dinçer ile arkadaşı Celâl *n mütekâmil vergi şekli clup lıklı olarak bu düşüncelerin muTüzün, denize girmişler ve yüz Türkiyede 1950 den beri tatbik hasebesi yapıldığı takdirde, vardıme bilmedikleri için boğu;muş edilmektedir. Ziraatten alınacak ğımız netice nedır? Burada, verginin tesirleri, umumilıği, adaletı, verginin modetn vergi tekniğine kolaylığı ve nihayet yekun vârilardır. uygun olması dojru olur. Bir cinayet tesadüfen datı gibi çeşitli kıstasları düşuneSaniyen, maliyeciler ziral gelir rek bir kanaate varmak ıcabediyor. önlendi lerin Gelir Vergisi dahilinıie verKuzguncukta oturan Mehmet gilendirilmesi sayesinde vergi ka Şunu hemen ıfade etmek ısterım ki benım felsefem, bızde çok defa K,7ilAkbalkan, kifracısı Hüsnü K171Ive bilhassa aydınlar arasında goçim ile evlerımn bahçesinde içki «akçıhğ.nı engelliyen otokontro ruldüğü gibi, her mevzuda en muiçerlerken »rhosluk yüzünden mü I ü n kuvyetlendırilecegıııı »oyle kemmel ve en modern hal tarzınm nakaşa etmişlerdir. | mektedırler. şoyle kı zltaıt sekto Bu arada ev sahibi Mehmet, eli rünün bir kısmı sanayiye yaptığı kabul edılmesi ve tatbik edılmesı istikametinde değüdir. Bazan en ne geçirdiği 71 santimlifc eski sün satışların kıymetini yıllık bevsn iyi, en mutekâmıl oian şekıl kötu namelerde göstermek zorunda kaeü ile Hüsnünün üzerine yiütüsektörünün neticeler tevlit edebilir. Bir hai müş, ancak kendini koruyan Hüs lacağından,. sanayl ham madde alımlatı ve dolayısiy tarzınm bir dığerine nazaran daha nünün elleri kesilmi=;tir. le faaliyet hacmi hakkında müs ilkel olması yuzunden, sırf bu setakil bir kaynaktan munzam tilgi beple bu hal tarzınm reddedilmesı gerektiğıni kabul edemiyorum. Eylul 4 Rcbiülâhır 5 edinilebilecektir. Bu bilgi rayesın Vergi bahsinde, Maliye ve Vergı de vergi kaçakçıhgı azaltılaeak Reformu Komisyonunda temayuB V tır c lün, herhangi bir teklifi ilkel olduB 0 n Nihayet, zirai kazançların Gelir ğu için reddetmek ve en mütekâVergisine tâbi tutulmasım savu mil görünen hal tarzını benimse4.40 V. ] 6.27; 13 1 3 16 5C 19 38 21.13 nanlar, dönüm hasına vergi alma mek olduğu anlaşıhyor. lcabında nın siyasi güçlükleri üzerinde dur memleket realitelerinin ve diğer E 9.00 110 471 533 1 9 15 12 00 1.35 makta, bunun icab«ttıreceği arazi Ziraat vergisi sadece çok ufak bir zümre tarafından ödenen bir vergı olmaması ıcabettiği de soylenmektedır. Şayet Maliye Bakanlıjının son teklıfi kabul edilirse, mükellef sayısı 30 40.000 civarında kalacak, yani ziraatle meşgul < 1 c lükle aşağıya indiîrmışlerse ' ' v e raporlarla hükünrte ve si" sı tahminen 3 milyon işletmenin ansarhoş elini cebine atarak çıkar. e v d i e t m i s , V r ı l i r Bırlîk. t U e r e cak yuzde biri vergılendirilmiş odığı para ile tramvay bıletı i l m u , e r i n t e k W , e r i i l e K a l d o r : u n t l . k . lacaktır. Halbuki 100 donumden ıstemıştır. I ] i ( ] e r i . , » . a s m d a f t r k l a r m e v r u t ol fazla araziye sahip olan bütun işPolisler. sarhoşu ayıl'tıktan son., . . . ..... .. . . letmelerin vergilendirilmesi makul ra evine 1götütmüşlerdır. . . •, , makla beraber ziraatin goturu bır dur ve hattâ verginin umumıligi j şekilde ve donum başına vergılen bakımmdan zaruridir. Bu ölçu kaAmerikaya cam ihracatı I dirilmesi esasında çiftçiler ile Kal bul edıldıği takdirde vergiye tâbi devam ediyor 1 O dofr birle?me halindedir. Böylece, Tıcaret Odası Neşriyat Mudurlü bazılarınca sosyalistlik ile itham zirai işletmelerin nıspetı ol6 ya ğünden aldığımız bilgiye gore, A e dilen ve bu yuzden görüşlerinin yükseleeek, dığer bır deyişle vermerıkaya cam ve züccaciye ihra Türkiyede nazarı itibara ahnma giyi ödiyen mükellef sayısı 450.000 ilâ 500.000 cıvarına çıkacaktır. polisler de bir şıkâyetı oldugunu ^"'JV. Çiftçi Birliklezannederek arabayı durdurmuslar ^ Birlikleri, d:r. Sarhoş hıç bır sey soyleme.Uecegi i ! e n d i i k a t i katiyyi't ke.«pet den otomobıhn çamurluklarmı b» . tiği 1960 yılından itibaren fanlıye sıp üzerine çıkmış ve tavan 1 * geçmişler v e vergilendirme çek oturmuştur. Polisler Mehmedi güç . Jf a TeşkiİH ı ve Tür AZMi TIGRAK AKÜ PLÂK FABRİKAS1 Plâklarımız Sülyensiz; Saf Kurşun toziyledir. Fiat: Miisbet, menfî 250 kurujtur. Adres: Aksaray, Küçük Lânga, Pervane Dede So. No. 8 İstanbul. Tel: 21 40 35 Cumhuriyet 11207 Karpit Satışı Başladı Elektrometallurji Sanayü A.Ş. Antalya Ferrokrom ve Karpit Fabrikası karpit satışına başlamıştır. Fabrikada teslim karpitin ambalâjlı brüt bir tonunun satış fiyatı gider vergisi hariç 1350 liradır. Bir tondan aşağı satış yapılmamaktadır. (Basm 14971/11231) LEYLA KANER ile TUNAŞAR LRAS M^anlandılar Hllton 4 Eylül »«2 Cumhuriyet 11209 BEKLENEN MUAZZAM ESER Resimli, Haritalı • Mufassal OSMANLI T A R tH I Beşinci Cild Çıktı Ücüncü Ahmed devrınden lkinci Mahnıud'ıın sonuna kadarki vak'aları İçine almaktadır. Altı yüz sayfada beş yüz resim ve harita. renkli ilâve vardır. Mükemmel clldlidlr. 1 • 5. cildlerin hepsl de nefis cildli olarak herbiri kırkar liradır. ödemeli yollanır. Satıg İSKİT Yerlerj YAYINEVI a = «CUMHUMİYET» in EDEBÎ TEFRİKASL 24 demir Gök ba l'zun kirpikleri yanaklarını gölgelemişti. Terli, domur domur yüzü pespembeydi. Dudakları nar çiçefi kırmızılıfında, ateş billurundaydı. Recep gözünü ondan ayıramıyordu. Oldum olası Recep, tâ çoeukluktan bu yana onun yüzüne hep durmadan hayran bak mıştı, Şimdi, geçen seferki gibi onun yine konuşmasını bekli>ordu. Konuşmasına da deli oluyordu. Bekledi, bekledi, Hüsne başını kaldırıp bir söz etmedi. Recep ne söyliyeceğini bilmijordu. Bir söz söylemeli, çok güzel bir söz bulup söylemeli ama, ne söylemeli, nasıl söylemeli? En sonunda, yüreği daralarak, çocnkça bir kekeleyişle: «iyi oldu... KöylU hep... Bu vıl pamuktan sonra .. Seni alır Çnkurovaya . Hüsne büyük bir mutluluk içinde gülümsiyerek gözlerini ateşten ayırmıyordn. «Çukurova köyden daha iyi. Bu kış kıyamette çidilmez ki .. tstersen, güzün pamnğa gittiğimizde, köye geri dönmeyiz. Ben traktörcülük bellerim. Traktörcüye çok para veriyorlar orada. Ben azıcık bilirim zaten. Hamit nsta dedi ki, ben, dedi, seni iki yılda traktörcü eder çıkarım. Bn kışta kıyamette yola düşülür de gibidir mi ki? Kurtlar bile inlerinden başlarını dışanya çıkaramıyorlar. öyle defil mi? Belki de yolda buyar ölürüz. Bu kıs kıyamette, şu koskoea Toros dağı aşılır da sag salim Çukura varılır mı?. Hele bir yaz bahar ayları gelsin de görelim.» Hüsne, gözleri kora kesmiş ateşte, dndaklarında bir mutlulufnn çülümsemesi, tatlı tatlı, yumşacık, sanki yokmuş gibi susuyor. Recep kalktı, o da gülümsüyordu. Tandaki yığılı odanlardan en knrnlarını seçti, ocağa attı. Odunlar bir hoş, acı, ıslak koktu. Ifine geldi yerine otordu. Oturdnktan sonra kalktı geldi, Hüsneyi kulaklarının altından öptfi. Hüsnenin içi ılık ılık kabardı. Delice bir coşknnlağa doğru nçnyordo. Bir büyfl gittikçe onu sarıyor, büyüyordu. Ilık, mntlnlnk doln bir cennete boynna kayıyordu. Recep gülerek: «Sabahleyin Adil gelecek, arkasında elli candarma. Ev ev köyü gezecek. Bir çöp bnlamıyacak. Sonra da arkasına baka baka, şaşırmıs, deli olmnş dönüp gidecek.' Ondan sonra da . tsterse gelecek yıl veresiye vermesin. Başka dnkkâneı mı yok? Köylü nasıl sakladı ber seyini, değil mi? Bizim saklayaeak hiç bir şeyimiz yoktn. Ben saklayaeak bir şey aradım, bir iğne bile de k ı n n , kaıık atmışlann rnn yoluna. Dünya çayır çimen, dünya çiçeğe kesmiş.» pırıltısı... Hüsnenin elini tnttn. Hüsne «Gelinee, köyü Vah hkars gözüntt ateşten ayırmadan »na Talaklılar vah, diyeeek. Siıe döndü. Recep onun yüzünün katabadan devsirme yapıp da tüm mntlnlnfa kestiğini gördü, sevindi. Eli iyiee sıktı. Sıeaeık öyle gelıeydim. Bir kSy fakir el, avnennda ona doğru aktı yfi•Ior, olnr ama ba kadar da •reğine girdi. lar ma? Borcanoın i»teme|e «Taz, bahar ayları hele bir gelsin,» dedi. utandım sizden, diyeeek.» Hüsne, bir dnş içinde kenuşor «Geleneği mi bozdannz, vabulamadım saklayaeak. Bir zo gibi: rın beznn. Helil olsnn. Bir köy ruma gitti ki. . Toksullnk şim«Hele yaz, bahar ayları bir diye kadar bana bSyle koymabn kadar fıkara, evlerl ba kagelsin, bir gelsin,» dedi. Sesinmıştı. Baktım ki, aradım ki, A de dayanılmaz, Snüne geçilmez dar bomboş olanca, dfğil gedilden saklayaeak hiç bir şeyim bir istek vardı. lenegi, dinini bile b«zar, diyok. Sabahın horozları ötüşmeye yecek.» «Biz de bu kış Çukurovadan başladı. Hüsne ayağa kalktı. «Ifte Adil, bfiyle diyeeek.» dönmiyeceğiz. Traktöreü olacaGözleri yerdeydi. Kirpiklerinin fım. Tatak, yorgan alacafım. «Bir de ne diyeeek? Toplanm gölgesi yanağına düşüyordu. Bir de aynalı sandık alacağım. Elele tntap, kapıdan dışarıya başıms kadersiz, kı»metsiı köy Bir de radyo alacafım. Bir de.. çıktılar. 181er, toplanın da hep birlikte O köylerin Adil Efendisi. bir «Hele yaz. bahar ayları bir derdinize bir çare bnlalım. Bu gün olnr köyü basar da, bizim gelsin, bir gelsin,» de saklayaeak malımız olnr. ö y lalıra, diyeeek.» Ayrıldılar. le de£il mi?» «tnsMi yfireli ba! Adil E S O konuştukça Hüsnenin yüfendinin yareğinin yerinf'e tas Güneşli, aydınlık bir sabahzündeki mntlalnk artıyordn. oUa eritir. Eritir de deler getı. G8k dnpdnraydn, lekeslz. En Bunu gören> Recep de boynna çer.» knçttk bir yel fuıltuı da yokkonuşnyordu. Köylüler köynn «r'asında tn. Bozkırın uçsuz bucaksıc Altı aydınlık, ılık, dupdorn bir sare bekle$ip ktnaştaktan karları ipileşiyordu. GUriiHübir çay. Uln çınarların altından, •onra, güneye, köynn dışına. lü bir ışık seli akıyor derdin ak, pırıl pınl çakıl taşlarının bozkırın üstünden. kasaba yolnna doğrn >Bneldi üstflnden akıyor ve ba çayın Köylüler, köynn ortasına, ev içine girmiş Hüsne. Bu akan, ler. Tolnn yeri bile belli delerin önüne, oraya buraya Saydınlık mntlnlngnn içinde erigildi, kar örtmfiştü. bek öbek toplanmışlardı. Sös yor. Dereden aşajıdan çıkacak konnları Adil ftfendiydi. Hep «Çukurovad» büyük bahçeler yvleayn bekliyorlardı. ondan konaşnyorlardı. Ha gelvar. San portakallı. Büyük, nMeyremce, bovnunn nzatmı«. di, ha gelecekti. Az sonra AIn bahçeler. Bir eece bahçelere bir bekleyi» kesilmışti. Bir tadil Efendinin köye gireceğine kaçarız. öyle değil mi?» Hüsnenin terli yüzü pespemöylesine inanmışlardı ki... Bir sın astüne oturmu>!, nçmağa be. Gözleri harlayan ateşte. Dntanesi bir haber mi getirmişti? hazırlanan bir kartalın halledaklarında eksilmiyen bir güAdil Efendi falanca gün fa rine benziyordu h»H"i. lümseme. lanca saat çeliyornm, diye aTaşbaşoğln "a bekliyordu. « Belki güzü, pamuk zamadam mı göndermişti? Yok. ABn oynnun sonnnnn neye vanını bekletneyiz. Yaz, bahar ayma geleceğine inanıyorlar, hep ları, hıdırellez günü gelir gelracağını merak edyordn. eelince nasıl davranacağı üsmez, elele verir, düşeriz Çukutüne söz ediyorlardı. Gözlerin(Arkası var = ^ E = Posta Kutusu 18 İstanbul = = = E Ş E E = = E = = ^ = ^ = E = = E = E = = ş = = = E = ^ ^ = = = GÜVCN YAYINEVI Cagaloğlu Yokuşu İstanbul Altıncı v« ton cildi de baskıya verîlmektedir. Üâncilık 6280/11216 ALTIN FİYATLARI Cumhuriyet Retat Hamıt Gulden Inglliz Külçe 3.9.1962 93809400 13750.13800 1045010500 96009700 1170011800 14001405 IİKİŞSİZveDİKİ$Ü CUMHURIYET Nüshası 25 Kuruş Senelik « «yhk S ayhk Tdrklye Hıriel Lira Kr. Lira Kr. 75.00 150.00 40.00 80.00 22.00 44.00 Basan ve Yayan Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Ttir* Anonlm Sirketi Cagaloğlu Halkevl Sokak No. 3941 Sahibi Yaza ışlerıni fülen idare eden Mesul Müdür • Gazetemıze gonderılen yazılaı konulsun, konulmaaın iade edilmez. tlinlardan mesuliyet kabul olunznaz. * Abone ve llân Jşlert İçin, zarfın Ostüne «Abone» veya tllln Servisis kaydınm koıunası lazu&dır. •k BU GA2ETE BAS1N AHLÂK YASAJIKA UYMAY1 TAAHHÜT ETMlŞTtR. i Ç o r a p Ia r t NÂZİME NADİ VECDİ K1ZILDEMİR giyimde zerafet yaratır İlâncüık 6290/112^9 Mımullerimizi Kan»a madzalarındın ve büytik tuhıfıytcilerden ısrarla arayınız