22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
r İKİ CUMHURÎYET I9G2ISGZ 25 Eylul 1962 >encere Ş e h i r = Akhmızın erdiği yere. nıfına yükletildi. Bu. özel sektörü^^•^^^* Yazan: * » ^ ^ ^ ^ Mılli geliıden dev müzün, döviz tahpâyı alanlardan dHi tpHV>iriQrinHpr bir şey isten lisanslardan, füli Yazan: Neclâ Polat medi. Sosyoloğinhısaııaruan uul larımız, ileride bu pay almış, milli Kördüğüm olmuş problemleri mişiz; gıriştiğimiz işte başarısızlıgelirin mühim kısmını, umumi ık m ez. Vatandaşlara daha geniş saha mesele üzerinde muhakkak ki a v i ğımı/ın üzüntüsüne kapılıp gücütisadiyatımızda faydalı âmü ol i da çalışma imkânları sağlıyacak, bir dikkatle duracaklardır. Imti mizin çözüm noktasında Atatürk müzü yitirmemek ve umutsuzluğa maktan çıkartarak kendılerine çe ' gelirin mahdut ellerde değil, sosyal yazlı ve füli inhisar sahipleri, bu görünüyor. Çar Nikolay'ın •Hasta düşmemek için «tevekkül olun» na; Son 24 saat içinde şehriırmde virtmış kısmıdır. I adaletle dağılmasına yarıyacak ih vaziyet üzerine sermayedar olma Adamı» nı ayağa kaldıran, kapitü sihatinde bulunmuş, sanki verdiği lâsyonlaria dış borçları yüklenmiş ' cereyan eden 5 yaralama olayınİktisadiyatımızın na«ıl yarlış yön racat maddelerini arttırmağa teş nın kendilerine yükledıği milli me İmparalorluğun yıkıntısı üzerine aklı kullanamıyan tedbirsiz kulunu : dan üçünün faili firar etmiştir. lere çevrilmiş ve nasıl sakat pren V ıkle de açığı kapatacak döviz te suliyeti idrake çalışacaklaınn^ ekda kollarmışçasına el bağlayıp oi Beyoğlunda Doğratıacı Şa'dr so sipler üzerine kurulmuş olduğu i n edilir. mek, iş yalvaran, sefaletten, ce yepyenı Türkiyeyi kuran Atatürk., m Acaba diyorum, Atatürk sağ olsay turmuşuz. '• kağında oturan şoför Ihsan Mal nu daha kolaylıkla izah etmek iSırası gelmişken ilâve edeyim: haletten bîzar milletin büyük ço1 Böyle bir toplumu uyaracak, südin, bir m ü d d e t t e n b e n beraber çin evvelâ işittiklerimden bir kaç Bir memleketin sağlam iktisat bün ğunluğu, karşısında kimbilir kaç dı, yolsuzluğun alkışlandığı, nurcuların minareden adam avladığı, rükliyecek, ileri götürecek devrim| yaşadığı Dilâra Yüzyıl ile müna maddi vaka zikredeyim: • yesi için dahili ticaret, yani vatan defa amorti ettikleri müesseseleriırkçıların cirıt oynadığı, yıkıcı ci Atatürk yoluna girmeliyiz. ' kaşa etmiştir. Bir ara Dilâra evi 1930 da satın alınan bir mensucat öaşlar arasındaki mübadele hacmi nin kârlarmdan yapacakları yeni kliklerin köşebaşlarını tuttuğu, 55 Atatürk'ün yolu neydi? Dış yarI terkederek Dolapdere caddesinde fabrikasının üç ortağından birisi ni de genişletmeğe ehemmiyet ve yatırımlar için vergi alınmaması, bini okuma yazma bilmiyen 60 bin gürültüsüzce i 196 sayıh evde oturan Duran Öz yirmi sene evvel öldü. 20 milyon rilmemiştir. Bugün medeni mem yani devlet parasınm da kendile din adamının kılavuzluk ettiği ve dımsız, şamatasız, j yoldaş'ın evine gitmiştir. Buna si bıraktı. Bir kaç sene evvel gözle leketlerden herhangi birinin b ü rine kâr getirecek sermayelerine ulusal net gelirin bugünkü fiatlar yapılan demir yolları, yabancılarkarşılıksız ilâvesini bipervâ iste dan satın alınan ışletmeler, Kırıknirlenen İhsan, taşla evin camla rınj hayata kapıyan ikinci ortak tün hudutları kapansa dahi vatanla adam başına yılda 950 lira düştümekten çekinmediler. kale, Alpullu ve Karabükteki gibi I rını kırmış ve kendisine tr.üJaha 65 milyon bıraktı. Uçüncü ortağa daşlar arasındaki çok geniş mübağü bu ülkede «bırakınız yapsınlar, Füli inhisara ve füli imtiyazla bırakınız geçsinler» der miydi? Bu örnek fabrikalar, iyi işliyen devi le etmek istiyen Ouran'ı bıçakla da uzun ömürler dileriz. Normal dele hacmi ile refahlanndan pek ra dayanan özel sektörün, fâhiş gün bizim için bu demektir ki letçiüğin başarılı eserleridır. I yaraladıktan sonra fîrar etmiştir. sanayileşen memleketlerde bu ser çok sev kavbetmezler. Yalnız şu var ki, pedorşâhilik Yemmahalle tren ı.<t=ısycjnu bü vet üç kuşakta bile zor kazanılır.! Bu döviz çıkma^ına sözde mâni kârları, vatandaşın iştirâ kuvveti «Bırakınız yaksınlar, bırakınız yıküzerine kurulan sistemin yerine fesinde çahşan Ismet Ürçüplü. a Buralarda normal kâr yüzde al olan sanayi, ıptidai maddelerini yi ni azaltıyor, vatandaş arasında mü smlar.» hukuk devleti kurmayı göze alan, badele hacmini daraltıyor, ıstih hşveriş yüzünden çıkan bir mü tıdır. Yüzde on on beş kâr fevka ne dışarıdan getirmektedir. Dahili ve harici bedhahlar. gaf' Bunların elde ettikleri kârlar şöy sali kısıyor. Küçük tasarrufların harf devrimi ile lâisizmi gerçeknakaşada gazete müvezzii İbrahim İade telâkki edi'ir. let ve dalâlette olanlar, müstevlibirleşmesiyle meydana çıkabilecek ler, Çerkez Ethemler, Şeyh Siit leştiren. kadın haklannın tanınmaîptidaî maddelerini dışarıdan ge I e «ralanabiHr: Başar'ı peynir bıçağı ile yaraUdıkmaddelerle m a m u l sermayeye iş imkânı bırakmıyor. sını sağlayan Atatürk, bunları batan sonra kaçmıştır. tirerek. burada yalnız paketliyen ] ler ve Kubilây kaatili yobazlarla " araşındakı gumruk jesrnı Jar*^ Büyük sanayiin normal teessüsü uğraşan; eşkiya yatağı haline gel şarırken hem yasama, hem icra orSabaha karşı Mehmet Kas;tpo«iu ve bizde ecza ve deva fabrikaları nakliye ücretleri, sigorta prim ne yardım edecek ufak, orta saganlarının başkanıydı; bütün kuvismindekı şahsı da henüz anlışıla namını almış, hakikatte atölyeler miş memlekette vatandaşın elini nayiin vüeut bulmasına yol ver kolunu sallayarak gezmesini diıip vetleri elinde tutuyordu. «Eski kögöre, l f i i . mıyan bir sebepten dolayı Fethi sermayelerini, denildiğine ye yeni âdet» istemiyen bir toplu2 tthalât tüccarlarının kârla miyor. linle sağlayan Atatürk, acaba, kenadlı şahıs Beyoğlunda Bursa soka iki senede amorti etmişlerdir. BunBütün iktisadî teşebbüslerimizin diliğinden kurulacak bir düzeni (!) mu kandırma yanşına çıkan parğında yaralariıktan sonra ortaJan lar. doğru ise. halkın sıhhatinden ' rı. tiler yoktu; tek çıkar yol vardı, toplanmış kârlardır. 3 Evvelce ithal edilen mamul tek hedefi (zengin) yaratma değil bekler miydi?. kaybolmuştur. o da pozitif ilimlerle memleketi lerin memleketlerinde ameleye ve (umumi refahı) yükseltme olmak Yıllardır kapımız doğuya, penoe kalkındırmak. Geçen on sene zarfmda ahnmış. , Diğer iki yaralama olaymın faıln e n ü c r e t l e , ücretle. m e mleketimizde ve memleketimizde ve geıektir remiz batıya açık. Ciğerlerimize leri yakalanmış, yara'.ılar tedavi bırçok şılepler, Amerıkadan, yar r j , e n ü c r e t a r a s ı r , d a k i mühim fark. Bugün ne olacak? Geleceğini sağDevlet ekonomisiyle özel teşeb kadar ıjliyen Arap kültüründen altına ahnmıştır. ciım fashndan gönderılen eşyaları o m emleket s u r e t l e garip yakamızı ve püsküllü belâdan ba lamak için o85 i okuma yazma bilbir iki seferde taşıyarak satın a s Bu mevsim 1200 ton şeftali hndıkları fıyatları hemen çıkarmış ; afr a .[ı n]d a k i v e r g i , içtimaî sigorta büsün hududu çizilirken, Devlet, şımızı kurtarmak için çabalayafî miyen bir toplumun bilgisizliğinbir kıstasa başvuruluyor. aT c an ihraç ettik larmış. özel sektörün yapamıyacağı işlerle Atatürk, şapka devrimi yapacajı den, gelenek ve göreneğinden fay5 Kira. satın alma farkları. Bursa Tıcaret ve Sanayi Odasımeşgul olacakmış. Hayır, devletin sırada Mecliste kükrüyordu: «Bu dalanarak kişisel çıkarlarını düşüDışarıdan gelen elektrik ampul6 Kalıte farkları. nın müstahsile önayak olması ne leri, iki sene kuilanılırken, füli iş hududu yoktur. Özel teşebbü yolda gerekirse bir kaç baş kesi nen; bu yolda memleketin tabiî Îşte döviz inhisan ile elde edi sün hududu ise, liberal ekonomide lecektir.» Niçin? Memleket için; kaynakları ile seleflerinden devrdayanan bu sanayiin ticesinde bu sene dış piyasalara inhisara bile hakikaten tam mânasiyle ser kızgın güneş altında uyuşan, se aldıkları altınları tüketen, üstelik evimizdeki ampullerini iki ayda len muazzam kârlar bunlardır. 1200 ton şeftali ihraç ediliıiftır. Bu sanayi sektörümüz, bu kârlarLondra «Meyva gazetesine» sef bir, muntazam fasılalarla yapılan la da yetinmemiştir. (Teşviki Sana best rekabetin işliyebileceâi saha rapla ağzı sulanan, bir hurma ile hesapsız harcamaları sonunda mem dır. Halbuki bugünkü ekonomide yetinen kaderci Arabın kılığından leketi, torunlarımızın bile ödeyeufak zamlara da katlanark değiş talilerimiz için verilen reklâmlar yi) Kanununun yürürlükte olduğu rekabet, artık serbest olmaktan sıyrılıp başımızı batıya çevirmek miyeceği borç altına sokan bir d e v tirmekteyiz. mallarımızın sürümünü bir hayli müddet zarfında toplum hesabına rin yükünü nasıl kaldıracağız? Son günlerde anlatılmış bir me ve zararına bir milyara varan yar çıkmıştır. Ve özel sektör, fiat, ka ve böylece hayat seviyemizi yükarttırmıştır. Bu yıl Îngiltere, Eatı lite, ücretlerde, sosyal adalet bakı seltmek için. Devrimlerin üzerinden bunca yıl Almanya ve Holândaya İ200 ton seleyi de buraya kaydetmeden ge dım görmüştür. rrnndan devletin daimî kontrolü Milyonları çaldığı, körpe çocuk geçtiği halde, millet kürsüsünden şeftali sevkedümiş ve fiyatlar 3 li çemiyeceğim: Italyan sermayedar1947 denberi kurulan sanayi mü altında bulunacaktır. ları veya sermayedarı, Fransız şan esseseleri de bugün topluma, devları kurşuna dizdirdiği, dünyanın «Siz isterseniz hilâfeti bile getirırradan aşağı düşm?mıştir. tiyelerine (gemi yapan müessese Irte varhklarınm en az üçte ikiiini gözüönünde ve adalet huzurunda siniz» diye gericilere çanak tutanllgililer, gelecek yıl ihıacatm * * * ler) elli bin tonluk bir tankcr sipa borçludurlar. Şöyle ki: cabit olanların tüm affınm gerekti ları bc^üyenler hâlâ vardır. daha fazla olaca*ını bildirmekte riş etmiş. Petrol nakliye fiatlarının O halde bugün ne olacak?. Bu ya^ılardan demagojjk mari ğini söyliyen ağalar ve paşaların 2,80 resmî itıbarî kur üzerinden dirler. düşmesi üzerine, Italyan'lar, Fran devletten ahnmış dövizlerle getir fetler çıkarmaya hazırlananlora da vicdanı. 150 kuruş zimmetine geçiKuvvetler aynlığı prensipine daSağır ve Diisizler bir koope şız şantıyelerınden, bu tankerin, hilmiş ve el'an istihlâk edilmemiş bir çift sözüm var! ren küçük bir memurun aylarca yanan demokrasimizde, bir yanda .DOKTOR V E F AT mahkumiyeti karşısında bilgisizliğin karanlığında yanıltılratif kurdular kabılse, muhtemel zaran da üzerle I b ü t u n m a l l a r fabrikalar, kullanıl Memleket iktisadiyatında kanaa hapse MAHİR CANBAKAN , , •, ı Samsun tüccarlarından merTürkiye SağırDilsiz Dernekleri nne alacaklarını soylıyerek başka m l ş .l n ? a a t timiz, mevcut hiç bir müesseseyi sızlamaz, üstelik sosyal adaletten mış bir toplumun temsilcileri oy Birinci Sı.nıf ma zeme en \e . hum Salim Taylan'ın eşl. Tarık Federasyonu istihlâk Kooperatifi larına satılması yollannın aranma . . . . , yıkmamak, bunlar arasında büâkis bahsederlerse, böyle bir toplumda kaygısı ile bölge politikası güder. Iç Hastalıkları Mütehassısı «m r.ca etmiş. Müşteri bulunmuş turlu çalışma vas.talar. buçun de adaletli bir muvazene tesis etmek kendiliğinden kurulacak düzen (!) «millî irade» sözünün tılsımına Taylar.'m, Bisan Ergüven'ln, kurulmuştur. Kooperatif tüzüğüR ADHES: Babıâli Ankara Cad. Hale Berkand'ın. Fernıh T a r . • ıi"i" ».ı. kıymetındedırler. " lüzumudur. Görmemişlikle işe baş den hayır gelmiyeceği, ancak dü güvenirken, öte yanda ekonomimizi y f nün 5. maddesine göre kooperati v e ^ a r ^ s ı ; satılrn;,:Yem ^ h ; p , e r i , No. 50. Vilâyet durağı lan'ın 2nnelerl. Jale Şftkar'ın bir rafıneri şirketiyle yaptıkları, dolafrların bugunku hakıki rayıcı lıyan sermayedarlar ve sermaye zenbazların faydalanacagı ve mem çıkmazdan kurtarabilmek için rasTelefon: 22 70 91 fin müddeti «99 yıl» dır. teyzesi. Falka Altınel'in ablası, i l e b i r d o l a r l i ç m v erdıklerı 28 .C bile ihtiyarladıkçadır ki, haşerilik leket çıkarının bir yana itileceği j'onalizasyona önem vermek zorunKooperatif gerek SağırDilsiz beş senelik bir mukavele ile bu Seniye Taylan. Ekrem Ergüven, luğunda olan hükümet, acaba iti tankeri, bir buçuk senede amorti arasındaki fark toplumun ve dcv ten, insafsızlıktan vazgeçerek sâ gün gibi belli. Vedat Berkand, Canip Şakar'ın Derneklerinin rehaoilitasyon nıtr12161 Cumhuriyet letin malıdır. Bunların biran ev«Liberalizm» diye diye iş başına madına muhtaç olduğu yasama orkayınvalldeleri, Orhan Taylan, kezlerinde yapılan ayakkabı ve I edebileceklermis. tröstlerini, fiilî, vel takdir edilerek tahakkuk ede kin, ağırbaşlı, akıllı ve kanaatkâr Ithalât, ihracat gelen D.P. en sonunda defteri dü ganına mı yoksa ilmin sesine mi Ferhan Taylan, Hande Taylan. olacaktır. [' mobilyeleri. gerekse başka Inope inhisar sanayiini kanatları altına i c e k borçların ya nakden verülürken devletçilikle övünmedi kulak verecek?. Bir yanda ilmin Ayşe Berkand'ın büyükannelerl Tek bir kalıpta, tek bir sistemir» mi?. ratiflerle müştereken satın sldığı, alan Türk sermayedarları da ken sesi, öte ysnda halkın sesi... Akord olavak hazi hisse senedi ya HASİBE TAYLAN istikbalde hâkim olacağı kehane istihsal ettiği istihlâk maddelerini dilerini, bu»çetrefilli iş âleminde, neye iade ettirilmesi, hukuk ve Liberalizmi nasıl kabul edelim edemediğimiz bu iki sesi âhenkortaklarına ve bütün müstehlikle kazançlanna bakarak dâhi sanma adalet kaidesinin en tabiî icabıdır. tinde bulunanların yanıldığını tah ki, attığımız her ileri adımda sanki leştirecek Atatürk'ü düşünüyorum. vcfat etmiştir. Cenazesl bugün 25 Eylül 962 öğle nanıazmı milre intikal ettirecektir. ğa kadar akli selimi kaybetmişler. Bu döviz ihracına sözde meydan smin ediyorum. Hayat gibi ikti Tanrının kurduğu düzeni bozacakDisiplinli bir rejime muhtacız. a t Pozisyon 91.01 îaakıp Tesvikiye Camiinden kal** karısık ve bir çok cepheli mışız gibi bir direnme ile karşılatleride yeni yeni rehabilitasyon Sayın Hilmi Özgen'in kitabında, vermiyen müteşebbislerin topladık I Koalisyon hükümetlerinin yaradınlarak Feriköy kabrlsianındadir. Tarihin muhtelif devrelerinde şıyor; bir günah kompleksi içinde Lisansları olanların merkezleri açılmak suretiyle sa ıthal ve ihracatçılar hakkında, lan servetin topluma ne fayda tekl ebedî lstirahatgâhına tevdl hlışında, kendisini harekete getimuhtelif memleketlerde, muhtelif üretici ve yaratıcı olamıyoruz. 22 07 62 j ! ğır ve dilsizlerin emeklerinin de çok ibretli tafsilât ve rakamlar min, ettiğini de araşuralım: edüocektir. ren güç ve üyeleri arasında dayaHarbden evvel Rusya, çok mü sistemler yanyana yaşamışlardır. Tanrı, sinirlerimize kapılıp teh nışroa olmadığına göre, itimad oyu ğerlendirilmesi cihetine gidiiecek vardır. Telefona müracaatları Ailesi Bütün iş, bunlar arasında ekseri him miktarda hububat ihraç ederlikeli bir adım atmamamız için vermemek gibi bir silâha sahip tir. *** di. Bu ihracatı temin eden prens yetin refahı için adaletli, ahenkli «sabredin» demiş, vurdum duymaz yasama organım feshetme yetkisi Prizde unutulan ütii yangına Sanayiimizin bu kötü yoldaki in ler, geniş arazilerinde bir nevi e bir muvazene tesis etmektir. İlâncılık 666412164 olmuşuz; açık gözlülüğün huzur bulunan icra organı, disiplinli bir Cumhurlyet 12182 kişafı, bir döviz umacıhğınin orta sirleri çalıştırır, ellerine geçen pasebep oldu suzlujundan bizi sakınmak için rcjimi nasıl yürütecek?. Îşte prob* * * Terzi dükkânında prizde nnutu ya çıkarılmasından doğmuştur. Bu ralarla. Montekarlo'da, Pariste ma«kanaat edin» buyurmuş, daha iyiyi umacı dövizle satın aldığımız eş likâneler alır. Bol bol hediyeler Yukarıda bıraktığımız hususi ve güzeli isteme yeteneğini yitir lemlerimizin düğüm noktası buralan ütüden yangın çıkmıştır. da. Çözebilenler beri gelsin. yayı, memlekette imâl etmek pren sokağm siptir. Bu basit ve ilmî kıymetten dağıtır, ve bütün hayallerinin ica sektörü, kim kontrol edecek; bu muvazene ve ahenği kim temin e da 8 sayılı Şevket Belençoğluna mahrum prensibin gelişmeye çalı dı. zevklerini tatmin ederlerdi. decektir.? Devlet. Devlet adamlaait terzi dükkânında kalfa olarak san bir memlekette, normal inkişa Bu döviz tasarruflariTidan top!u rı. Bizde, hangi devlet teşkilâtı •Û, çahşan 1 yaşlarındaki Ahmet U fı nasıl geciktirebileceği, bülün ik mun istifadesi, memlekette bırakı9 diyeceksiniz? Haklı. Devlet teffkilâ çar. gece ütüyü prizde unuttuktan tisadi ve sosyal neticeleri hesap e lan amele ücretleri, küçük ve bütı da, hususi, resmî bütün müesseyük inşaatın dahili masraflarıdır. sonra dükkânı kapayıp gitmiştir. dilmemiştir. selerimiz de. rahmetli Refik Say Bunların yekunu, verilmiyen güm• Ütünün kızışması üzerine sabah Iktisatta (Conts comparatifs) rük resimlerinin yarısını bile kar dam'in dediği gibi; A dan Z ye | yangın çıkmışsa da olay mıhalli diye, çok mühim ve çok münaka kadar ıslaha muhtaçtır. . SANAYİ LİMİTED ŞİRKETİ j ne yetişen itfaiye bir miktar ku şalara da sebep olmuş bir bahis şılamaz. Asıl devlet teşkilâtı bile bugün 27 Mayıstan sonra sosyal ve ik I maş ve dikümek üzere hazırlan vardır. Sosyal ve iktisadi bünyeye Po«ta ad.: IstanbulŞlşl! P.K. 272Tei. 47 76 62 47 76 63 Tslg: Rochelstanbul göre, yatırımların ithalâtı karşılıya tisadi meselelerimiz, bütün çıplak hakikî, ciddi kontroldan mahrummış elbise yandıktan sonra sirayedur. Bize, bunun için fedakâr, top! tini önlemiştir. Yangına sebebiyet bilecek ihracat mallarından hangi} lığı ile ortaya atılmağa başlandı. lum manfaati karşısında kendisini Sayın Doktor ve Eczacılara lerinde daha faydalı ve rantabl | O vakitki Maliye Vekilinin vergi | veren Ahmet Uçar hakkında soruş olacağı ayrı ayrı ve mukaj'eseli ı kaçakçıları hnkkındaki beyanatına ve yakınlarını unutacak, hamle turma açılmıştır. ve hesap edilir. rağmen, 1962 de vergi yüzde 15 nis lerden ürkmiyen, kavranışlı, Gazocağından zehirlendi Ithalât, ihracat açığı yalnız dö betinde geçimin iki ucunu bir ara lerden devlet adamları lâzımdir. Üsküdarda Selâmiali mahallesin viz çıkarmamak gayretiyle önlen ya getiremiyen yalnız memurlar sı Millî Mücadelede olduğu gıbı, de Şecaat sokağında oturan Ahgirişilen millî iktisat savaşında da met Erkan isminde 62 yaşlanndabir fedakârlık devrini açacak haki şahıs, saat 22 sıralarında bankıki devlet adamları istiyoruz. Irak ihtildli hakkında şimdiyt yoya aldığı gaz ocağından ,:»hirDevlet adamlarımn, özel sektörlenmiş ve koma halinde hastıhare muhtelif kanatlarında nasıl kadar yapılan en büyük ifşaat : Çiğneme tableti 500 mg. 10 adet neve kaldırılmıştır. manfaatlendirildiklerine kendile ci 39. Hizmet l'ılı Efervesan tablet 1 g. 10 adet nin, nasıl âlet edildiklerini CumOkula devam edemiyen öğrencilere mahsus, h e r gün öğleye huriyefin 18 eylül tarihli nüsha Evlul 27 Rebiülâhır 28 ve şimdi de kadar 9 ay süreli İNGİLİZCE deısleri sında temas etmiştim. 3 a Ayrıca akşamları, İNGİLİZCE FRANSIZCA ALMANCA Ampul ( 2 sm ) 500 mg. 3 adet Bu mevzua girilince, gayriihti MUHASEBE ve SPOR dersleri için kayıtlara devam edilmekyarî Roma kahramanlarından Cu > şeklinde piyasaya arzedilıniştir. C < rius Dentatos hakkında okuduklatedir. rımı hatırlıyorum. Üç defa konAlemdar Cad. 23 Sultanahmet. Tel: 22 17 37 6.49 15.06 1629 19.03 20.34 5.06 sül olmuş, üç dört harbin muE. ]11.43 S.Olı 9.25İ12.OO 1.34|1QQ1 zaffer kumandanlığiyle Romada 7a . Üâncılık 669412168 İlancıhk 668312170 ferleri iki defa tes'it edilmiş, kanaati ve hayatında tevazuu ile tanır.mış büyük kahraman, tahta kap içinde sebze yemeğini yer «Delidir.» dedi. «Deliler çok Vurguna daha çok yaklaşaECUMUURİYET in EDEBÎ TEFRİKASL45 ken, Samanit delegelerınin sulh yalan «öylerler. Gömleksiz »omadı. Vurgunun bir bakışı onu yapması için. kendisine getirdikyu bn daglarda adam koymaolduğu yere çiviledi. \eti altm vazolara ve kıymetii mış, doğramıştır. Bundan dolaVurgun başladı: hediyelere bakarak: «Ben, altına yıdır ki Gömleksizden çok kor«Kar altında kaldüar.» dedi. • Kıral II. Faysal, Prens Abdülilâh ve malik olmaktansa. altın sahiplerikarlar. Yalan, yalan, yalan... «Sevdalılar dondular.» Sonra ne kumanda etmeği tercih ederim» Nuri Said nastl öldürüldü? Gömleksiz döndü: «Sen de bu Deliler hep yalan söylerler.» cevabmı vermiş. Oradan kaçan Vurgun, doğru köydensin. bu köyün itisin,» Köstüoğlunun evine daldı : diye bağırdı. Bunu, böylece ba Îşte bu kıratta adamlara, şimdi • Kasım iktidara nasıl geldi? «Kar altında kaldılar.» dedi. biz. Romahlardan fazla muhtacız. ğırarak birkaç kere gene söy«Sevdalılar bnydular. Köstüoğledi. Sonra usul usul, alaylı içe luyu da derseniz, bir sümüklü, işleyen bir sesle sözünü sür• Barzani ne yapmak istiyor? On yaşındaki oğlunu çağırdı: olur. Varolasın, sağolasın oğbu uzun boynuzları okşamağa dürdü: «Gömleksiz soyu, it so bir uyuşuk adamdır. Bu dünya«Oğium,» dedi, durdu düşünlum. Adilin kanını içebilseydik başladı. Gömleksizoğlu daha da yaşaması fazladır. Hem de yu. En aşafılık. paiavracı bir fazla dayanamamış, mağaralardü. sakalını okşadı. «Bu dünyaGömleksiz şanı $ökyüzünfi tueşek kafadır. Üstüne giydiği bir soy. lti eşeği, k>*ı uşagı, gcndan öküzünü ahp gelmisti. Sak da Gömleksiz soyu kim?» tardı.» Nüshası 25 Kuruş gömleği, ayağına diktiği bir ci yaşlısı hepsi palavraeı. SöIrak ihtililinin Döny» matbuatma aksatmtfniş talamadan sonra, bu öküz köye Oflan hemen atıldı, kurulÇocuk, sözü babasının ağzınTürkiye Harici çarığı kırk yıl giyer de gene tszümona Gömleksiz diye neden gelen ilk hayvandı. raflarını, ihtilâl zamanı Bağdatta TOrk basın atamuş gibi: dan aldı Lira Kr. Lira Kr. kitmez. Herkesin iti beş on yıl demişler bu soya? Sözümona «Büyük ülkelerin kıralı \ ar. «Ama velâkin Gömleksiz soGömleksiz kapının yarığınyasar. Köstüoğlunnn iti kırk yıl ş*si olao va her iki tarafın lidarlarini çok yakından Gömleksiz ağası hep gömlegini 75.00 250.00 Senelik Perilerin cinlerin kıralı var. ya yaşh kimselere el süremez.» dan gene dışarıya baktı. Baktı fakir fıkaraya verirmiş de ken yaşar. Hiç kıpırdamaz, elini bi40.00 80.00 6 ayhk tanımış buiunan, KOrt masalasinin bBtOn içyOzöne Dağların da bilumum kıralı Babası: ki ne görsün, o deminki karardi gömleksiz gezermiş. Tıl on le kaldırmaz bir it soyndnr. 22.00 44.00 3 ayhk var. Gömleksiz soyu da bilu«Katiyen el süremez,» diye tı eve doğru yaklaşıp daror. vikff NACİ SEREZ Köstü soyu «yosok. Uyuşnk, uiki ay gömleksiz geıermiş, Hep Basan ve Yay»n Bir an içinden geçirdi. Periler mum dağlar üstüne baş kıralpekiştirdi. yaşnk, nyvşıık... Lapacıdan da si yalan! öylesine fıkaraymış Cumhuriyet Matbaacıhk ve ne demişlerdi? Vnrgun Ahmet, dır, Ben de Gömleksiz ocağının Çocuk: uyuşnk. Sevdalılar kaçtılar, kar ki. bir ömür sırtına giyeeek Gazetecilik Türk Anonim Sirketi son büyük ağacırım. Bilumnm «Ohhoo!» diye öğtindü. «O A demişlerdi, var git de Gömiekaltında kaldılar!» gömlek alamamış da Gömleksiz Cağaloğlu Halkevl Sokak No. 3941 size misafir ol, o büyük bir soydağlar üstüne hükmüm çeçer. dilin yaşı daha küçük olsardı, demişler. Sipahi soyuymuş! Bu Perşembe gününden itibaren Sahibi Bundan sonra kapısından içednr. Hem de insan soyunun öFakirin dostu. ağanın düşmanıGömleksiz soyu onn gökyüzünsoyun hiç bir vakit atı oimadı riye rüzgâr gibi daldığı ev, Lavüneüdür. NÂZİME NADİ yım. Gömleksiz soyu zenginden de parçalardı.» ki, sipahi olsun. Yalancı! Gömpacı Halilin eviydi. Lapacı daalmış fakire vermiştir. Gömlek Gömleksizoğln başını bir o Yazı işlerini fiilen idare edeD Vurgun Ahmet daha kapıva leksiz soyu, gömleksiz, korkak ha eşiklikteki kuyunnn üstünü Mesul Mildür siz ocağı tâ gider de Köroğluyana bir bu yana çevirip: gelmeden Gömleksiz kapıyı açbir it soyu. Kellelerden kale ayıklıyordu. Cimbızla alır gibi nun koçyiğidi Oemircioğluna «Aaah,» dedi, «büyük bir fırtı: yapmak şöyle dursun, GömlekVECDİ KIZILDEMİR dayatır. Demircioglu ki, dört satı kaçırdı Gömleksiz soyu. «Buyur kardeş.» diye bafırdı. sizin korkak soyu bir tek ka toprağı iki parmagiyle alıp ya* na koyuyordu. TJMİ usul. nalı iki parmağı arasında ezeKim koymuş bn olmaz olası ya «Soylu Gömleksizin evine boş rınca bile öldürmemiştir. Daha Vurgun : ANKARA BÜROSU: mecmua&ında anlatıyor rekten kırmıştır. Bu Adil Efen sayı, hangi Gömleksiz koygeldin. Soylu sipahinin evine da iyı etmişler ya. kellelerden «Sevdalılar kaçtılar, ksr alAtatürk Bulvarı Yener Ap.Yenlşehir hoş geldin. Seni bana misafir kale yapan »oy batsın. Bunnnla dinin yaşaması kanun harici. mnş?» tında bnydular,» dedi, sonra da Telefon: 12 95 44. 12 09 20, diye peri milleti gönderiyor. öğünen yalancı adamın dili kuyasa dışıdır. Amma velâkin Çocuk: 12 09 66, 17 57 35 Lapacının başında durdu, onun Yoksa sen kimsenin evine mirusun, gözü görmez olup, sürünGömleksiz soyu onun kızılca «Snss.» dedi. «Gömleksiz soagır halini seyrettl. safir olmazsın. Seni bana gönsün. Şu çocuğn kandırma. Senin kanını ala topragın sırtına döyu ne istediğini bilir. Sus, baDOĞU İLLERİ BÜROSU: derenler safolsnnlar, varolsungibi değil, adam gibi olsun. Se«Kolay gelsin,» dedi. Sonra da kemez. Çünkü Gömleksiz soyu ba, günaha firme. Gömleksiz tnönü Caddesi Işmen Han Diyarbakır lar. Başım üütünde, gözüm üsnin o yalancı, pis sipahi soynna, kızdı, alnının ortasına, «tuuu» yaşı çeçkinlere kıyamaz. Gijmsoyu neylerse güzel eyler. Niş Telefon: 1061 tünde yerin var. Hoş gelip safıkara Gömleksiz soyuna bir diye kocaman bir tükrük attı. leksiz yasasını bozdun mu gö lemişse. gfizel işlemişj» Gazetemlze gönderilen yazılar ko4500 kilo kaşar peyniri kapalı zarf usulü ile satın alınafalar getirdin.» şey demiyorum. Baş yalancı!» Lapacı ona şaşkınlıkla bakazüıı kör olur. hem de uğursuzBaba: nulsun, konulmasın iade edilmez. kaldı. Gözünü ona dikmiş, bir caktır. Muhammen bedeli 38250 lira olup geçici teminatı 2868 llânlardan mesuliyet kabul olunmaz. luklar gelir başına.» «Neylerse güzel eyler,» dedi. Vurgun bu sözlere kulak asArkasını döndü : türlü ondan alamıyordu. lira 75 kuruştur. İhalesi 8 ekim 1962 pazartesi günü saat 11 de Gömleksizoglu oğlunu elingözlerini kapının yarığına damadı. Geldi, kapıdan üç adım «Sevdalılar kaçtılar, kar alVnrgun bu boş bakışlardan den rutup hızla kendine çekti. içerde durdu. Hilim hilim ü.itüKomisyonda yapılacaktır. Evsaf ve şartnamesi Ankara, Istanbul yadı. Abone ve llân ışlerl lçin, r.arfm tında kaldılar,» dedi, koşmağa başı kara batmıştı. tiksindi, hemen fırladı : Üstüne «Abone» veya «llân Serviıi» «Varol oglum,» dedi. Hiç bir Çocnk biliyordu ki artık susLevazun Âmirlikleri ile Komisyonumuzda görülebilir. Teklif başladı, hemencecik de gözden kaydımn konması lâzımdir. vakit. bilesin ki, göl yerinden ması çerekti. O da ökflzfin yaGömleksizoğlu ona yaklaştı: «Sevdalılar kaçtılar, kar al mektuplarının ihale saatinden bir saat evvel Komisyona veıradı. Boran esiyordu. Göz aç* su eksik olnıaz. Hem de bilesin nına gitti. öküz yatmıştı. Up«Gelsene kardeş, otur.sana, bu tırmıyordu. tında öldüler!» rilmesi ilân olunur. BU GAZETE BAS1N AHLAK ki, eskiden de kurt eniği kurt uznn boynuzları vardı. Çocuk yursana,» dedt. (Devamı var) C Gömleksiz, oğluna döndü : (1570 Basın 1598012156) VASA 1KA UYMAY1 TAAHHÜT '^İMlllIlMIM I l l l l l l l l l l l f IIIIIIlIIMIIIllf IIMff M l l l l I I I I I I I I I I I I f l l l l l l l M I I f Mlf IMIIIIMIITlllIIIMIIIf IIIIM IIIIIMIIIIlllIlIMIIllMIIIIIIMMIIIIIMIIIMMf fMfli f 11111 • 11 f M 1 1 1 1 1 1 M 1 1 1 1 1 1 1 1 1 M 1 1 1 U 1 1 1 1 1 V ^ " ETMİŞTİR, Atatürk devrinde, içeride ve dışarıda devletin birinci derecede sorumlu mevkilerinde vazife görmüş bir eski Bakan ile sohbet ediyordnk çeçen gün. MiIIetler Cemiyetine girişimizi şöyle anlattı : Atatürk bizim müracaat etmemizi değil de, davet edilmemizi istiyordu. Bu tercihi gerçekleştirilmiştir. Yirmi iki devletin yaptığı bir teklifle L'mumi Heyetten, Yeni Türkiye Cumhuriyetinin MiIIetler Cemiyetine davet edilmesi kararı alınmıştır. îşte Atatürk Türkiyesinin, Cemiyeti Akvama girişı böyle oldu.. Bu hâtıra. düşüncemizi Kuzey Atlantik Paktı camiasına giriş günlerimize götürdü. Bir de o halimizi andık : Kore Harbine katılmışız. Bir yandan Türk askeri gözünü kırpmadan düşman saflarına giriyor. Ama öte yandan dost bildiğimiz saflara bir türlü giremiyoruz. Ve en sonunda : Bizi de alın, bizi de alın diye zorhya zorlıya NATO'nun kapılarını lutfen açtırabildik. Aradaki farka bakınız. Sebeplerini bir yana bırakalım. Ama Türkiyenin bilhassa düşük devirde milletlerarası münasebetleri bir âlemdi. Şimdi dışarıda bulunan bir hariciyecimizden de şu hikâyeyi dinlemiştim : îngilterenin Süveyşe dayandığı sıralar... Mesele, Birleşmiş Milletlerde konuşulacak. Amerikanın bite tavn Süveyş hareketinin aleyhinde îngiltere taraftar bulmak için çabalıyor. Bizim o zamanki Başbakan malum... Xe yapılmış, ne edilmişse bazı kimseler Başbakanın ağzından girip burnundan çıkmışlar... Ve New York'ta bulunan temsilcimize Süveyş hareketi lehinde davranılması için tepeden inme bir talimat telgrafı gelmiş... Ne yapsın bizim temsilci, almış elıne telgrafı, evirmiş çevirmiş, hazmedilecek çibi değil. Meidenî cesaret sahibi bir adammış ki sonunda şöyle bir karara varmış : Bu telgraf hiç alınmamış gibi telâkki edilecek. Nitekim öyle hareket etmiş... Ondan sonra da hiçbir yerden: Yahu. sen şu talimata neden aykırı davrandın? diye bir ses çıkmamış.. Bu hâdise inanılmaz gibi görünüyor ama, biz görgü şahidinden dinledik. Ve inandık Çünkü en büyük şaşkınlıkların ve yanlıslıkların en ağza alınmaz, en esrarlı ve en önemli sanılan meselelerde vukua geldiğine de inanınz. Şimdi önümüzde bir Ortak Pazar bikâyesi var. Ba Ortak Pazar meselesinde bizim kendi şartlarımızı bir iyice inceleme miz eerekiyor. Zaten adamlar bizi almaya pek hevesli değitler ya... Biz de kendimize göre şapkamızı önümüze koyup bir dtisünelim. Ve çok temenni olunur, bunn da bnndan evvelkiler fiıerinde lâf edilmez bir millî mesele yapmıyalım. Çünkü bizim memlekette bn çeşitten hâdigeler hep şöyle bir l&kırdı bnlutunun karışıklığında kim vurdnya jtetirilir : Tüksek menfaatler... Konuşulması bile caiz olmıyan ÇOK, çok yüksek menfaatler... Ve ekseriya bu menfaatler o kadar yüksek olur ki, basit vatandaşların aklı oralara erişemez. Bunun için yüksek menfaatleri basit vatandaşların akıllarının erdifi yerlere kadar indirip konuşmakta daima fayda vardır. Zaten demokrasi dediğimiz şey biraz da bu değil mi? =haberferf Nazenin Sektör Beş yaralcmö olayından uçunun fatlı firar etti Cemal Hüsnü Taray DÜŞÜNCELER ÜŞÜ MAKALE YARISMÂSI 26 ONCE DISIPLIN Kota 246 ROCHE MÜSTAHZARLARI Saf Vitamin C MECMUASINDA BU HAFTA : "REDOXON'ROCHE Ameriksn Erkek Dershanesi Irak İhtilâli Nasıl Oldu? ]ter demir Gök CUMHURİYET Hayat Erzincan As. Sat. Al. Kom. dan:
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear