Catalog

| pencere Beyaz İsa Çok meşhnr bir Güney Amerika »arkısı diyor klı «Beyaz ressam, sen \ep beyax meleklerin resmini çizlyorsun... Nıçın? Sıyahlardan hiç melek çıkmaz mı?» Diin, Araerikanın Georgia eyaletindeki iki lencl kilisesinin be\azlar elijle jakıldığını oknyunca bu sözleri hatırladım. Beyazlar, «Beyaz lsa»nın evini yakmıslardı. Yerjuzündeki üç biiyük dinin pe> gamberleri de, melekleri de bejazdır gerçekten .. N'edense karaderililer bn işlere pek karışmamıslar. Ama daha sonraları ve şimdi, beyazlar, bir yandan zencilerin kıliselerıni jakarken bir yandan da zencileri kiliseye davet etmekten geri durmnyorlar. Yeryüzüne kollarını uzatmıs koskoca bir misjonerlik teskilâtı yıllar jılı sömürgecilikle elele \ererek sıjah îsevîlerin sayısını artırmağa çalışmıştır. Çünkü sijah insana bir tokat vnran beyaz insan, arkasından şu inancı telkin ediyordu: Bir janafına tokat yediğin zsman, öteki yanafını nıatacaksın. Çünku îsa böyle buiurdu. Ve boyun eğdiler uzun zaman zenciler bu sözlere . Inandılar mı? önemi yok. Ku\\ete bojun eğdiler. Birer sijah İsa oldular. Ercumcnd Bebzad'ın şiirijle: Afrıkah îsa tam Isadır Kın gutmez affeder unutur Sabrı sonsuzdur. Hoş gormeli fenalığı Bo\le buyurmuş Beyaz Tann Sefalet onun cılvesı Lütfu ınayeti hedıyesi Bu çılenın mukâfatını Kara Bdcekler Ahrette gorecekler. Gerçekten, tsâ'nın ve Isâ torunlarının siyahiara bir mutluluk götürebildiklerini iddia etmek çok zordur. Izun MİIsnn insafsız sdmürçeciliğinden sonra nedir elınde kalan zencilerin? tşte su dort tnısra : Bız ehramın tabanıyız Sız ustte bız aitta Yaşamak sızın olsun Meleklerle bir katta. • * «K2 CUM'^TUYET: 1962 I3G2ISGZ nıı=fiı ıınıııııııııiiHiı ıııııııııııııııııııııııııııııııımmıııııııııiHiıııııınıımıtniNiımınmEıııı | Tarihî Bahisler | YUNUS NADİ armağam MAKALE YARISMASI ııııİııııııııııııuıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııımıııııııııııııııınııifimııiHiımnHmmınİıııı Belediye oduncuların tehdidine karşı tedbirler aldı Cumhurıyet devrinin realıst dış sıyaset esaslan Ataturk tarafından çizılmıştı. Yurtta sulh, cıhanda sulh Cumhuriyet devrinde dışişlerimiz r ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ Yazan: ^ " ^ ^ » ^ ^ Haluk Y. Şehsuvaroğlu Istanbul MahrukatçJar Derreğının uduna zam yapılrradıgı takdırde şehrın bu kıs \akacaKsız kalacağı şeklınde yaptıj,ı tehdıde kar şılık, Belediye jetıuiılerı, ıhtıyacı kar^ılıyacak kadar odut> ve koır.uruıı ellerınde mevcut bulunduğu nu bıldırmektedırıer. Odunun, yerınde malıyet fıatlarının bildırılmesı ıçın yazılan > azıya Sakarja ve Tekırdag Belediy*.erınden cevap Dek cnr.ekt? olan Inthtıbul Beledıjesı, mevcut 5j f O tou ton mangal komuıu ile o bın O ;ti'. odunun Istanbul halkına, bu kış >eteceğıni ve a\ rjca 2u b:n çekı ocunun da yedek olarak nıuhaLozan Muahedesının ımzasından ib,zb edıldığıni açık amı^lardır. ve Cumhurıyetın ılânından sonra da Turkıyenın dış sıjasetı uzerinde yorulmadan mesgul olmuş, zaman zaman bazı çetın meselelerın hal şeklinı kendısı ılerı surmuştur. cumlesıyle formule edılen bu dış sıyaset Millî Mucadelenın başında mustevlılere karşı Sovyet Rusya ile sıkı bır ı^bırlığı kurmak suretryle başlamış, Lozan Anlaşmasmdan sonra da garb demokrasılerıne yakınlaşma hareketlerıyle gelışmıstı. İkinci Dunva Harbinde tâkıp edılen yol şuphe jok kı Ataturk'un çızdığı ve ışaret ettığı salım yoldu. Ataturk, Turkı\e\ı dış tehhkelerden uzak ve hu^ur içınde tutacak bır siyasetin esaslarını hazırlaraıs bulunuvordu. Kendısı Lozan sulh muzakereleriyle pek yakından alâkadar olmuş ve en buhranlı devırlerınde murahhas heyetine isabetlı dırektıfler ' vermiştı. Dünkfi (»zeteler, lencilere ait iki kiIUenln y»kıldı|ını yaııyerlardı. Niçin yakmışlardı beyazlar bn kiliseleri? Din beyazların dini .. Peygamber beyazların peygamberi... Melekler bile beyazlann. Niçin yakmışlardı bnnları? Şüphesiz ki zenci düşmanı bir takım kisilerin bu davranısIarı bir suursnzluk sonucudur. Ama bazan suursuzca vapılmıs isler, hâdiselerin gerçek yüılerini aydınlatmakta pek faydalı olabilir. Kiliseleri yakan vahşi beyazlar zencilerin dna etmesine bile tahammül edemiyenlerdir. Ve aslına bakarsanız zenci kilisesini yakmak, zencileri kiliseye davet etmekten daba olumla bir is . Çflnkü bn beyazlar zencilere diyorlar ki: Sizin dna etmiye bile hakkınız yok... Gerçekten de yok. Köle fibi görülüp, esir gibi borlananlann «Allahs Şükür» diye diz çökmelerinden daha aeı bir şey var mıdır? İkinci Dünya Harbının son jılSon gunlerde Sırkecı Halkalı larmdan bırinde bır akşam rahtrenlerıne çocuklar tarafından sık metlı Refık Şevket înce'nın bır hâsık taş ve çuruk meyve atıldığı £o tırnsını dınlemıştım. Kendısı Izrulmektedır. mırde Ataturk'un de bulunduğu ' Yaz dolayısıyle açık duran pen bir ak<;am >emeğıne dâvetlı ımış. cerelerden ıçeri atılan mevvalar, O yemekte Ataturk zamanın Dışışyolcuları korkutmakta ve ust baş lerı Bakanını ışaret ederek Turkılarını berbat etmektedn 3ılhassa yenın dış işlerını bu zat değıl, ben Menekşe, Kazlıçeşme Zeytın ıdare edıyorum, demış. , burnu arası bu olaylar daha fazAtatuık. Lozan Anlaşmasının , ladır. Turk Boğazları hakkındakı ağır | Durumu gözonunde lutan D.D.Y., hukumlerını dcğiştirmek için de Emnıyet Müdürluğune ve Vılâyet musaıt zamanı sabırla beklemiş ve 1 Jandarma Kumandanlığıni mura nıhayet 1936 da Montro anlaşma• caat etmiştır. Idar» , yrıca, bu siyle Rusya ve tngıltereyi de tatbolgelere ekıpler çıkararak bu o min eder mahıyette bulunan hıilaylaıa sebep olanları takıp ede kümlerin mer'ıyete gırmesıne mu, cektır. vaffak olmustu Sirkeci Halkalı trenleri taşlanıyor Dunva Harbme Turkiyeyi sokmıyacağmı so> lemıstı. Ataturk Balkan Bırlığı ile, eskı Osmanlı Imparatorluğunun kuvvetını tazelemck ı«tı\or, tecavuzî hıç bır emeli olmnan bu BırliKİe Baikanların ve Turkijenın mudafaasıııı sağlamak ıstıyordu. Turkıvenın dış sıyasetmde en çetin devrenın lkıncı Dunya Harbı yılları olduğunda şuphe yoktur. Turkı\e bu harbde garb demokrasılerıjle bazı anla'îmalar ımzalamakla beraber eskı dostu Sovj et Rusyayı gucendırmekten de çekınmış ve bu anlaşmalara Sovyet dostluğunu koruyucu bır madde de kovmuştu O sıralarda Dışışleri Bakanımız Moskovaya gıtmıs, Almanya ile te> dafuî bır anlasma zemını uzerinde gorusmelere gıri";en u u v j c ı iiU3M>| Sovyet Rusya, 5UİUOUH.1111. g ı ı n t ı ı , , , , , Dı«ışlerı Bakanım.za gereKİ. alâ Bunlerınden bınnde rahmetlı Alb kav, gostermemiş, daha İ O nra da , *>' Safjeddm Dagada . e beraber ' Kars. Aıdahan ve B o h z l . r uzerın i R " u f Orbay'ı Bahçel.evlerdekı ev, Boğazlar ,.«r,nKars, ! vınde zivaret etmıstık. Rauf Bey dekı Rus ı=*ek]erı ortava çıkmıştı. , , , , , , A» » ı . j .• • , Eavet kat ı bır hsanla, Turk mılletını bu Dunya Harbı cehennemın' Ataturk un dı? «ıvasetını ' J. „ , , fakıyetle ve basıretle yürutenmuvaf ı *" Îsmet den uzak tutacaklarını soylemişti înonü, dunya «artlarının karısıklıDış «iyasetımizdeki daha sonrakı ğı içınde her taraftan esen turlu tesıılerı vumusatmış ve eskı do^t ink'saflar Amerıka ile olan do'tluk lukları devam ettırmek kıyasetını mıınascbctlerı ve Turkıyenın NATO'\a katılışıdır. gostermişti. İkinci Dunva Harbi yıllarında ' Ataturk'un hayatında Hatay üMuttefıkler Turkıvenın bu harbe | zenndeki Turk haklarınm tanınkatılmasını da temennı etmışler, | ması, daha <;onra da Kıbrıs meseAdanada Turk devlet adamlarıyle lesınin muslıhane bır hal tarzma Ingıliz Başvekili arasında yapılan bağlanması da, dış siyasetimızın goıusmelerde bu harbe katılmanın muvaffak eserleri arasındadır. şartları goruşulmuştu. Kahıreye gelen Bırleşık Amerıka llllllllllllllllllllll llllllllllllllllllllll Cumhurbaskanı ile, Ingıltere Başvekılı ve Dışışleri Bakanı goruşv ] mek üzere Türkiy* Cumhurbaşkanını dâvet etmişler. îsmet înönu Kahire'de bir emrıvâki karşısmda kalmaktan çekmmiş ve Mareşal Fevzi Çakmak'ın tavsiyesiyle evvelâ bu hususu temınat altına alan bır telgraf çekilmıştl. îsmet Inonu verilen teminata rağmen Kahırede Ingiliz heyeti tarafından harbe girmek teklifi ile karşılaşmış, fakat Birleşik Amerıka Cumhurbaşkanının tavassutu havayı yumuşatmıştı. Ankaraya dö nuşünde Cumhurbaşkanının yaptığı hukumet toplantı«mda bu top)antı>a katılan iki zat, muknı sebeplerle Turkiyenın harbe gıremıyecegıni ızah etmışlerdı. Bu suretle nıhai karara muessir olanlar Mareşal Fevzı Çakmak'la o sırada Turkıyçnın Londra Buyukelçısı Rauf Orbay olmuştu. Yine o sıralarda Ankaraya gelen Ingıhz Dısışlerı Bakanmın ziyaret Sosyalizm'den yan<f #•• Yazan: M. Nejat Tunaoğlu Bir toplum için sosyalizmin mi, Bizim ana dâvamız toprak diyoksa lıberalızmın mı daha luzum vamızdır. Kalkınmamız bu yoldan lu ve faydalı olacağı hususunda olaçaktır. Endüstri, korkunç gelıbir karara varabılmek için, once, şımi neticesinde, geri kalmış ulkebu iki duzenin gerçek anlamları lerin kalkınmasmdaki önemini kayuzerinde durmak gerekır. betmiştır. Bizim için endustrıyel Lıberalızm, dığenne nazaran da gelışım anlajışı, ancak kendi ihtıha çoğunlukla bılmdiğı gıbı, dev yacımızın ust sınırına kadar yurulet'in ekonomık alanda, ferdî teşeb tulmelıdir. Bu seviyenin sağlanma buse daha fazla saha bırakması ve sının da korkulduğu kadar güç olserbestlık tanıması prensipıdir. madığını gdrmuş bulunuyoruz. BuBu sıstemın savunucuları, devlet £un, şeker uretiminın, ıhtiyacımıelındeki işletmelerin, ışleticılerinin zın ustune çıkmamasına yoneltılrekabet heyecanmdan yoksun bu mış gayretler ıçındeyız. Halbukı lunmaları sebebıyle, randıman sağ boş ve verımsiz topraklarla, perılamaktan uzak kaldığı, gelışeraedı şan çoğunluğumuz bırbirine bakıp ğı \ e vuksek malıyetlerle halka durmaktadırlar. Bu problemın çogerektığı kadar faydalı olamadığı zulmesı, radıkal birtakım hamlelegıbı, temellere dayanmaktadırlar. re mutlaka ıhtıyaç gostermektedır. Sosyalızm gerçek yuzu ile daha Sadece bu konunun önemı, so^yaaz tanınmaktadır. Insanların soyut lızme toplu olarak evet dememız hurrıyet kavgası yaptıkları devır ıçın yeter bır sebeptir. Amerıka lerın hemen arkasından, toplum o Bırleşık Devletleri halkının 0c6 sı, larak \asamanin tabıi bır netıcesı tarım uretımı ile, nufusun dığer olarak, sosjahzm ate^ı alevlenmış co94 unü ve dunja halkının da bır ve bu duzenin mucadelesı basla kısmını besliyebılmektedır. Bu ılemıstır. Ortaçağm totahter zihnıye rı ve kulturlu zumrenın verımıdır. tını jıkarak, hurrıyetlerını kaza Amerıkan endustrısı boyle bır zenan ınsanlar bır muddet sonra, el mine dayanmasaydı, rahat ve emın de ettıklerınm, kendılerıne soyut adımlarla gelışemezdi. Endustrıyel bazı kavramlardan ba'ska bır şey gelışımde Amerıkayı geçmış bulugetırmedığını acı ile gormuşlerdır. nan bır dığer ulke, tarım konusunu Sıyası bakımdan kazanılan hurri halledememış olmanın sancılarını yet, ınsan hayatını ekonomık yo çekmektedır. Israel'ın çolde tarım nunden de tanzım edemeyınce, de yapabılmesı, gınştığı fuze denemeğerını kaybetmeğe mahkum olmuş lennden çok daha onemlıdır ve tur. asıl yaratıcı ve yaşatıcı çabası olFertler, kendılerını, toplum için muştur. de, başka çeşıt kole olmaktan kurAğır ve sabıt bir eğimde gelıstaracak bır ışık aramaya koyulmuşlardır. Bu aranış, gajesıni kendı me hareketı butun ulkelerde kcnıcadı olan sosyalizmin metotların dini gostermektedır. Fakat, dâvasıda bulmuş ve bu yoldakı mucade nın ne olduğunu oğrenen kutleler, lc^ını mııhtelıf şekıllerde olarak bu tempoyu benımsıvememektedır. Bu kutlelerı te^vık ve tahrık etmezamanımıza kadar yurutmuştur. Sosyalizmin şekıllenmesı, toplu lıyız. Onları teşkılatlandırmalı, bır mu teşkıl eden fertlerın karakter milli iş gucu halıne getırmeiıyız. netıcejı lıberalerıne, kultur sevıyelerıne ve içın Çoğunluğumuzla de bulundukları çağın getırdığı ıh hzmden beklıyecek bır sos>al ve tıyaçlara gore olmuş ve netıcede kulturel sevıyeye sahıp olamadıgıdegışık şekıllerde uygulanmıştır. mız ıçın, sosyalızme bır kere daha Her ıkı duzenin basarı>a ulasma topluca evet demek zorundaMZ. Kalkınmanın sonunda donuşum ları ıse, fertlerin kultur sevıyelerı ile yakın ılgısını hıçbır zaman kay b'îklenebılır. betmemıştır. Fakat, başlarken, hızlı ve azımli O halde, netıceye ulaşmak ıçın, olmak zorundayız. Lıbere edılmevı yıne toplumun yapısını araştırmak beklıyen ve edılmedıgı ıçın bır zorundayız. | turlu geli'emıyen hangı ış koluOrtaçağda, fertlerı bağlıyarak muz vardır? Ana dâvamız olan toptoplum halıne getıren unsur daha rak, tarım ve bu alanın msanı olzıyade mânevı ınançlardı. Yenı çamas'ı gereken 20 000 000 koylumu7e gın açtığı ufuklar ve ınsanm duşunce yapısında meydana getırdığı lıberalızm ne getirecektır? Fabrıdeğısıklıkler eskı duzenı altust et ka ışletmecılığinde ve endustrıvel mıştır. Ekonomık şartlar hızla on faahyetlerde rekabet unsuru dolaplâna geçmeye başlamış ve zama yısiyle, liberalızmin bneminı sanımızda ıse en onemli konu halıne vunanların yanındayız. Kakat, mılletçe, ana dâvamızın toprak, tarım gelmiştir. Bızım memleketimizın manzara ve eğitim dâvaları olmadığını ılerı sı şudur : suruyorlarsa, onlarla aynı duşunKultur seviyesi çok aşağılarda cede değıhz. Kolay fakat geçici olan bır çoğunluk, dâvasının ne ol kazanç peııınde toprağından oynaduğunu bılmemekte, bazı soyut tılarak. şehrin kapılarına kadar kavramlar peşınde kolayhkla su ğetirilen' JcoyfÛrrunhy1ürekler''WıSı ruklenebı.lme.kte, onun tek sahası durumuna, sanayileşme yolunria olan toprak ıle ilgisi, yıne onun za son senelerde atılan adımlarm, bir vallı ihtiyacına gore kendiliğınden fayda sağlamadığı gerçeğıyle karşı dengelenmektedır. Var olmakla, karşıyayız. aşamak arasındakı farkı, çağdaş Onun dertli olduğu yere, köyüanlayışa gore değerlendırememektedır. Fakat, ekonomık perışanhğı ne biz gitm^H dâvasını orada halle onu yıne de bır şeyler yapmaya çalışmalıydık. Her şeyi eksik olan zorlamakta, bu yoldan luzumlu en bir toplum, sosyalizm metotlanyle kuvvetlı etkıyı almaktadır. Bu kı ele alınmalıdır. Bız, boş ve verımmıldanış, Avrupa mılletlerınin, sos siz topraklanmızla, buyük bir çoyalızm hareketlerını yarattıkları ğunluk teskil eden köylumüzü ele almak ve kalkınmayı bu yönde zamanki kımıldanışlarıdır. Bugun, yakından tanıdığımız çok aramak zorundayız. LiberaUzmin fayda «ağlaması için muayyen kultur seviyesine ve iş anlayışına ulaşmış bir insan çoğunluğuna sahip değiliz. Sosyalizm bugune kadar bosuna zaman ve emek harcamıs ulkelerın kalkmması için luzumlu en çabuk metottur. Bunyemize ve ihtiyaçlarımıza uvgun olarak düşuneceğimiz akılcı bir duzenin, sosyalizm'in prensipleri ile cihazlandırılmasında, dâvalanmızın kurtarıcı ışığını gormekteyız. Fertten başhyarak, topluma yonelen bir duzen yerine, toplumdan başlıyarak ferde yonelen bir duzen olduğu için de sosyalızmden yanayız. Toplum olarak ele •ahnmadıkça, ferdin dâvalarının çozumlenebileceğıne inanmıyoruz. 22 TEŞEKKÜR Ankara'd» bir traflk kazasında kavbottıglmlz sevgıli varlu ğımız Kıskanç karısım bıçakla kovalarken sinir buhranı geçirdi Kendisini kıskanan karısını bı çakifr kovalıyan 55 yaşlarında Nurı Çevık, sokakta sınir krızı geçırmı.ı ve Gureba hastah.'iıesins ya tırılmıştır. Evvelki gece, saat 23 sıraların da, ratıhte, Tekın sokağında oturan Nurı Çevık, sarhos vazıyette evıne gelmış ve kıskançlık vuzundfn eşı Hanıfe ile mumkaşn\M baş lam.ştır. Bır ara, bıçak'a kan«ı nı tehdit eden Nuri, Hanıfenın sokağa çıkıp kaçması üzerıne peşi ne c'uşmuş, fakat ou ararîa sınır buhranı geçirerek yere yuvarlan! mıştır. Bunun uzerine Nuri, kom şuları tarafından hastahaneye go türulmuştür. T.C. Ziraat Bankası Genel Müdürlüğünden: îkınci Dunya Harbi yıllarında Ataturk'un yakın bır arkadaşından Ataturk'un dış meseleler hakkındakı goruşlerını oğrenmek ıstemış ve bılhassa o sıralarda Ataturk sağ olsaydı bu harbe gırerdık sozlerının sıhhat derecesını sormuşturm. Ataturk'un arkadaşı tâkip edılen siyasetin Ataturk'un ışaret ettığı sıyaset olduğunu belırtmış, Buyuk Önder'in Turkıjeye bır buyuk devletın yukunu çcktırmekten daıma içtınap ettığını, sağ jlsaydı lkıncı İSMET BİNGÖL'ün cenazp torenınc Ankara, Istanbul, Yalov» ve clvanndan katılmak lutfunda bulunan ve büyuk acımızı paylaşan dost ve akrabalarımıza sonsuz mlnnet ve wçiık. ranlanmızı sunarız. Blngol alleM »dlna Alâeddın Bıngol (Rcklâmcıhk .1344 115371 Türkiyede Köy Enstitüleri Yazan: FAY KIRBY Bu konuda yapılmış en geniş bilimsel inceleme. 15 LİRA Müfettiş Muavini Alınacaktır 1 Bankamız Teftiş Heyetine Hukuk, İktısat, Sıyasal Bilgiler Fakülteleriyle İktisadî ve Ticarî İlimler Akademısi (Yuksek İktisat ve Ticaret Okulu) ndan veya bunların Millî Eğitim Bakanlığınca tasdik edilmiş yabancı memleketlerdeki muadillerinden mezun olanlar arasından sınavla lüzumu kadar Müfettiş Muavini alınacaktır. • J*»*»»»*"'» &i*m2 Yazılı sınavlar Ankara'da Genel Mj^Jurlükte^.İl^nbuJ , (Galata) ve Izmir Şubelerimiz binalarmda 19, 20, 21 Kasım 1962 tariyerinde öğleden evvel ve sonra yapılacaktır. 3 Birincl maddede yazılı Fakülte ve Akademi mezunlarmdan sınava katılmak isteyenler, sınava girebilme şartlariyle, yollamaları gereken beleeleri, sınav konularını, Müfettişliğe yükseltilenlerin yabancı memleketlere meslekî tetkik için gönderilmeleri hususundaki kayıtları ve dığer luzumlu malumatı muhtevi broşürlerimizi Ankara'da Teftiş Heyeti Başkanlığı servisi ile Istanbul (Galata) ve Izmir Şubelerimizden tedarık ve bu komılarda fazla malumat için doğrudan doğruya Başkanlığa müracaat edebilirler. 4 Isteklilerin 5 kasım 1962 tarihinde Ankara'da buluna , cak şekilde Bankamız Teitiş Heyeti Başkanlığına, mezun olduğu Fakülte veya Akademinin adını ve mahallıni, mezuniyet yılım, numarasını, halen bir işte çalışmakta ise muessescnin ve bulunduğu yerin adını, sınavlara nerede sirebüeceklerini ve adreslerini açıklayan pulsuz bir mektup veya telgraila müracaat etmeleri lâzımdır. (Basın 15171 A. 9639/11581) ÎSTANBUL 4 ÜNCü ÎCRA MEMURLUGUNDAN: 962/4689 Bir borçtan dolayı mahcuz olup satılmasına karar verilen 2500 lira muhammen kıymetinde testere makinası, ve 1500 lıra rnuhammen kıymetinde bıley zımpara makinası ve 1500 lira kıymetinde kaynak makinası ve 1500 lıra kıymetinde makkap tezgâhı, bulunduğu 4. Levent Oto Sanayii Sitesi D 48 No. lu yerde 14/9/962 cuma günü saat 16 dan 17 ye kadar bırmci; artırma muhammen kıymetin % 75 şini bulmadığı takdırde 18 9 962 sah günü aynı yer ve aynı saatte ikinci açık artırrr.a '.suretıyle en çok pey sürene peşin para ile satılacağı ilân olunur. (Basm 15444/11580) İMECE YAYINLARI P K. 373 ANKARA | Belediye yeni biitçesini 2 Juatjuda düzenleniyor ^^i'ej)! yjl;. bütçesıni hazırlamakta "oîan îstaîıbul Beledıyesı, butçeyı adi ve fevkalâde olarak 2 kısımda du?f nlemektedır. Adı butçe içınde no:mal Beledi ıslerir göruleceğinı belırt»n ılgıl;leı, fevkalâde bütçe çevre^ind? sehrin zaruri ihtıyaçlarının kar şılanacağını ifade etnıektektedte dırler. Bu cumleden olmak üzere 1963 yılı içınde şehrın temızlıgının daha iyi yapılabilmesı ıçın sokakları supurüp yıkayan otomatık makıneler ve yenı çop kamyonları alınacak, itfaıye ve dığer teşkılâtlar takvıye edılecektır Bu hı/metle rın gorulebılme^ı ıçın Beledıyece hazırlanmakta olan ve Beledıyeye yılda 300 mılvon hra gelır temın edecek, yeni Gelir Vergılerı Kanununun kanunlasmasının elzem olduğu yetkililerce belirtılmektedır. Diğer taraftan yaz aylarında bir mesele halıne gelen Kurbağalıderenin kurutulmasınm, 25 mılyon liraya mal olacağı te«nit edildığinden. bu ıs 1962 1963 butçe sine dahıl edılmemıstir. ıııımııııııııııııııııııııııııııııııııııııı Cumhuriyet 11566 CUMHURIYET Nüshası 25 Kuruş Senehk 6 aylık 3 ayhk Turkiye Harlcl Lıra Kr. U r a Kr Bu erkekte'baştan çıkartıcı'bircazibe var. Faal bir iş adamı olsun sosyete adamı olsun, her erkeğın traftan «onra kullanacağı Eylul 12 Rebiülâhır 13 •5 V E. C AQUA VELVA losvonu erkeklığe yakışır bır koku ıhtıva eden bır losyondur. Sadece bır losyon değıl traşın tahrışatını ve hararetını berLaraf eden yenı bır bulujtur. ^ . ^ • I ^ H . ICE BLUE 9 17İ12 0O ec >* 4 50 1 6 36|13.1 3,16 44 19 25 21 58 111.08i 5 44 1 331 9 24 İlâncılık: 6156'11576 75 00 150 00 40 00 80 00 22 00 44 00 Basan ve Yayan Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecılık Türk Anonlm S i f k e t i Cagaloğlu Halkpvl Sokak No. 3941 gehşmış veya az gehşmıs ulkelerm Sahıbl herhangi bırısınde dahı, sosyalizNAZİME NADİ min veya lıberahzmın, kıtaplardaYazı ışlennı Eıılen ıdare eden kı soyut anlamlarıyle tatbik edıldıMesul Mıldür ğıni gormek mumkun değıldır. Daıma, toplumun yapısına uygun bır renk bulunmuştur. Ingıltere'dekı, Isveç'teki sosyalızm, ınsan tabıatınde mevcut hurAtaturk Bulvarı Yener Ap Yenlsehir rıyet ve serbestlık duygusuna zaTelefon: 12 95 44. 12 0» 20. rar vermedıği gıbı Amerıka Birle12 09 66, 17 57 35 şık Devletlerının lıberalızmı de, DOĞU İLLERİ BÜROSU: son zamanlarda çekılen sancılarm Înonü Caddesı Işmen Han Dıyarbakır sonucu olarak, bazı devlet mudaheTelefon: 1061 lelerıne maruz kalabılmektedır. Gazptemıze gonderllen yazılat ko Bıraz ondan, biraz bundan kennulsun, konulmasın lade edılmez tlânlardan mesulıyet kabul olunmaz diliğınden kopacak parçalarla gehşmenın sonunda her iki duzenin, Abone ve İlân ıslerl içln, zartın hattâ butun duzenlerın, bırbirine Ustüne «Abone» veya «ilân Servısıi yaklasabıleceklerı yargısını duşuncelerımızın mıhveri japmalıyız. kaydıniD knnması lâîimdır. * unku, hepsı ıçın de tek konu inBU GAZETi. BASIN AHLAK sandır. YASA'INA UYMAYI TAAHHÜT ETMÎSTtR. KAYHAN SAĞLAMER ANKARA BÜROSU: = «CUMHURİYET» in EDEBI TEFRİKASb 32 pierdepıir KEMAÛ YASAR Gökbakîr üuvmamasının hıç bır mümkünü yok. O köylere ai'la rını ö>lesine kurmustnr ki, but rada sabahleyin bir ;anlumbaça tıslasa. orada o. ösleve \armadan du>ar. Haberi coktan daha dun, gün ^avusınîdan almıstır le de voli dıismu>tur Kendı Uendine bı'.e \a lan sn>ledıs>nın farkında değildi O\le mi acaba? öfleve kadar, gülerek sc\inerck beklediler. Tam öçle5 in, se\ınç çığlıkları kopararak kasaba voluna doğru dokül duler Sonra baktılar ki, »e çe len var ne çiden. Nevdi, hangı haberdi onları bövle kasaba voluna kostnran? Ellerı bos dö nünce sevinçleri azaldı, ama umutları kesilmedi. Bir de ikindı vakti, «geliyor» di>e bir söz duyup irkildiler. Gene bos çıktı. Ama aksam olup gün kavuşuncaya kadar umutları kesilmedi. Karanlık kavusuncadır ki.. tste o zaman olan oldu, umutları kesildi. Elleri bögürlerinde kalmıs, yorgan argın ev Ierine da£ıldılar. Hiç Uimseden çıt çıkmıvordu. Tutnp hep sini teker teker kessen bir dam la kanları akmayacaktı. Knrumus kalmıslardı. Mnhtar öfkeden kndnrayor, ellerini beline dayamıs, evin bir ncundan öbür ucuna, >ılgı rı gidip geliyordu. Küçük ka rısı ocafın bir kösesine sinmıs, Çukuro\a döniisü doğurduju çocugnnn pışpışlıyordu. Dısarda fırtına baslamıs. bozkırın üs tünden çelen boran nlnyordu. Donmus karın çıtırtıları büyüyor, dünya sarsılıyordn. ıMuhtar bovuna: «Bu olmadı iste, bu olmadı Adıl,» divordu. «Her seyin i>i de, iste bıınu iyi yapmadın Adil Efendimiz. Kö\lü milletijle hiç bir zaman oynanmaz. Burıu böylece bilesin arkadaşım. Sen çok rezil. asa^ılann asajısı bir adanısın biraderim. Sen köylüme işkence ediyorsun. Benim de üstiime gelme ve de canımı sıkma Adil Efendi. Sim di köjlüyü nasıl korknttumsa, saldımsa yüreklerine alaca kor knyu. yarın da kalkar senin râ mına bütün borçlarını lıaçıslarım. Adil Efendi can biraderim. Ba^ıslarım da sen avncunn ve de avncnyun içini valar sın. Ben gelenek melenek bilmem. öyle isler takmam, riğidim. O kadar da eşek bir u ratık değilim. Ben öyle geleneklerle köylüyü kanılırırım. Ve de Çnknrovaya «jiderken bos köye iki bekci dikprim. Se nin de bfze hiç bir rararın doknnamaı »slanım. Ve de senin borcunu ınkâr ederım. Köv lü Adil Efendiden bir zırnık bi le almadı derim. Ben inkârı ba sınca, sen de hangi Hs büyükse başını orava vurabilirsin. Ve de biç bir tastan sana bır imdat gelemez. Ve de iidcr, hun dan sonra da Kırlan^uoğlundan. can bir dusmanından alıs veriş ederim. Sen bana komisyon olaraktan yüzde bir veriyorsun, Kırlangıçgil vüzdc üç verir. Ve de bunu benden istedi. Senin bnndan habereijin oldu mu, yüz gözlü, hin Uulak Iı Adil?» Sanki Adil Efendi kar«iisındaydı, ona konusujordu. Acaba karsısında olsa böjle açık açık konuşabilir mivdi? «Amma velâkin, seninle yen mis ycmeğimiz, içilmis snvumuz var. Amma Velâkin sen bugünkü isi çok kötü etrin. Gel memekle yüreğimde, köj lünün yüreğinde onulmaz varalar açtın. Barı >arın sabah gel. Açtığın yaralar kapanmaz ama gene de bir sey. Sana bir di.\eceğim var kardasım. Sen beni bilirsin. Ben Kırlantrıçoğluna yalnız bizim köyü gotürmem, arkama takarım on bes krivü, kırk kövü ve altmıs kö^ün tü münü, öyle giderim ona. Satıa Steberiyi sakladılar div» Kiın haber olastırdı? Sonra da çı kardılar diye gene çütclcc h» lı çıkacaksın. Hem de mahvoberi kim nlaştırdı? Hemen gcllacaksın. Köylü her şeyi kabnl sin diye, sana, hemen bugüııeder de kendisiyle oynamayı den tezi yok gelsin de isirıi gör kabul etmez. Şimdiye kadar ba sün diye, kim haber ulastırna çok işler, kötülüklcr yapdı? Karsındaki adamnı sözü ii tın, sana hiç bir sebepten kız sözii. esek sözü dejil. tnsanın madım. Simdi sana kızıvorum. hatırı yoksa yanında, kırk yılBabamın kanlısma öfkelenir gi lık dostluğun da mı hatırı \ok? bi ofkelenivorum. Simdi seni Bana bir cevap \ersenc Adıl. öldürebilirim. Düşün ki, arkaKoskoca bir muhtarın sözleridasım, bir diisün ki bir kövlü ni, su Toros kö> lükl<>rinın biıi milletı, zavallı yaratıklar ki, cik Muhtannın sözlerıni, sen gelmis seni beklerler. KurbanböAIe demez misin, \e de sözlar gibi... Hanı kurbanlık kolerini bövle kulak ardına bir >unların sırtlarını bo\arlar, köpek sözü gibi nasıl atarboAnuzlarına kırmızı ipler ba* sın? Benim sozlerimi kulak arlarlar, ondan sonra da keserdına atamazsın. Ne rtersem o ler. tste bugün bu köyü milolacak. Toksa zararlı, hem çok lcti bövle kurmanlık kovnnlar zararlı çıkarsın. Kaha afacın gibi süslenip püslenip seni bek gürlemesi dalı iledir. Bir adaledi. Ellerinde ne var, ne >ok mın yanı ydresi olmavınc3 0 se\inerek, dügün bayram, sana adam ne vapabilir ki? ^.eııin, benim gibi dostların nlmazsa, vereceklerdi. Aç kalıp öleceksen tek basına ne vapahilirsin Ierdi, ama gene seviniyorlardı, ki? Hakçası, sen olmasan bigeleceksin dive. Dünja "lünva zim de halımiz duman va... Ma oldu olalı böylesi nerede gölın varsa da, dün\a kadar parülmüştür? Nankör Adil, ekran olsa da ne favda! Bu olavmeksiz Adil, söyle, nerede gödan sonra senin ocağına bir in rülmüstür? Kötü Adil, savgıcir ağacı dikmek bovnnna asısız Adil, bir dünya kadar malı bir borç olsun. Şimdi^ e Kalın var. N'ereden aldın bn mal dar çok kızacak isler vaptm, Iarı? Hiç kimse bilmez, ben de kızmadım. Sana bu vıl kö^e mi bilmem bu kadar serveti gelme, dedim. Köylünün hali nasıl japtıfını? Alınterivle oduman, dedim. Gelirim, de lur mu. Adil? Simdi sana \akdin. Gelecek >ıl olsun da borcasını sövlejim mi Adil? Cucunu öyle al, dedim. Sana >alkurova>a her vıl o dayanılmaz vardım. Bu MI çeür de o kö>sarı sıcaga, çalısmava inen, 0lüvü tepeden tırnaşa so>aTim, rada çahsmaktan öltn biten, kı dedin. Peki, gel de sov, dPdim. rılan altmıs kö\ün tüm emefci Ama çabuk sel. K i ' l ı i ' ü u^ansende birikir. Bilmez misin budırmadan. deli etmrden eel, nu sen, Adil? Sen bunu vapma dedim. Gelmedin. Kö^ü malımalıvdın. Kövlünün bu sevinc nı, canını sakladı, gene celmeli hali. diifün bavramla sovuldin. Simdi kö^lü malını çıkarma£a gidisi aclıga gidisi.. Çok dı, çene ^elmi^ors^n. vür*?ime dokundu, Adıl. Bende yurek var. Ben kövlümü se «Bak, san a bir sevler si^le\erim. (Arka«> MT yim kardas, hu işten sen zarar IHTER1AH0HAL SANAYİ KUVVETİ Masrafınızı AZALTIR Kazancınızı ÇOÖALTIR BTD8 INTERNATIONAl Paletli Dizel Traktörleri (Bulldozer bıçağı iledir) lâstik Tekerlekli HOUGh Yükleyici Traktörleri İzmir Fuarında Teşhir Edilmektedir Murtcaat TÜRK İNTER MAKİNELERİ A. Ş. •»«lullr H.n. G.l.t. ^.K. 734 T.lt. İ 9 Î I İ » Ttlj., TİM »K • littnbul »NKARA.TalefOn 53 83 91 ADANA . T«l«ton • 21 85 «ttiımımıııııııııııııımmııımıııııııım ıııııııııııııııııuıııııııııı luıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııın ııııııııımmıııııııı ıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııuıııı^ Reülâmcılık 3728 11583