25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
NALINA pencere Sehir DÜŞÜNCELER HPM MIHINA I Kabahat kimde ? =haber eri Bilim mi, politiko mı? Liderler başka türlü konuşuyor, milletvekilleri başka türlü! 2 yeni Hâl 11 A&ustos 1962 ıııı=ııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııımıiHiııııııiiiiHiıııııııunııııııııııııııııııııı=ıııı Çok lyl tanıdıgınız, çok kodaman, çok billr, çok tecrübeli. çok nüfuzlu bir poltttkacımn agzmdan. tKÎ CUMHURÎYET Kabahat kimde biliyor musunuz? Kabahat hep o 27 Mayısçılarda. 27 Mayısçılar derken kimi kasdettiğimi erbabı billr. Şimdi daha fazla söyletmeyin insanı. Bu 27 Mayısçılar bütün işleri karıştırdılar. Eğer onlar olmasa şimdi partilerimiz de, politikacılarımız da al gülüm ver şüliim hürriyetçilik ve demokrasicilik oyntyacakIardı. Ne giizel. . Basın hürriyetidir, insan hakkıdır. ispat hakkıdır, Ismail Hakkıdır, Ibrahim Hakkıdır, Refiktir, Celâldir, tsmettir, Adnandır, Osmandır... Bir kürsüden ötekine, öteki kürsüden berikinc, al çtilüm ver gtilUm yürüyecekti bn is Güi gibi de sçeçinip gidecektik. Ama ah o 27 Mayısçılar. Ah o 27 Mayıs. O 27 Mayıs yok mu? Işçilerin gölünü açan o, gazeteeüerin gözttnfi açan da o, aydınların gözünii açan da o .. Sosyalizmdir. sosyal adalettir, sosyal çüvenliktir, sosyal devlettir Bolşevik lâflanna halk arasında bilet kesen de o. Bu memleket basımnd» sos hecesi, yalnıı Snr dısında beygir kesip sosis yapanlann zabıta haberlerinde geçerken, 27 Mayıstan sonra baktık boooop siyasl sütunlara atlamıs. Her haberin içinde bir sos. Sanki 27 Mayıstan önceki bütün susssslar sosss olmuş. Vergi reformu yapmağa kalkıyorsnn, Hani sosyal adalet? diyorlar. Toprak dâvasına el atıvorsun, Hani sosy»l adalet? dlyorlar. Eğitim diyorsun. Hani sosyal adalet? diyorlar. Hay Allah kabretsin! Kim öğretti, ne çabnk 5|rettl bn heriflere sosyal «daleti yahu? Çıldırmış birtakım adamlar Şu işçiler var ya . Bildiğimiz işçiler... Koskoca Bakanları masa basına çagırıp, sorguy» »uale çekiyorlar : Hani sosyal adalet? diyorlar. îşçi takımı bu yahu! Düne kadar vurursun ensesine, alıraın lokmasını. Dünkü emirkuluna ne oldu birdenbire böyle? Vekil vükeU arasında kollarını sallıya sallıya geziyorlar. Sen kimsin? diye sordun mu : lyi bak da tanı, ben işçi temsilcisiyim . diye cevap veriyorlar kttstmh küstah. Hayırdır inşallab rüya mı? Bunca ytllık öksüz ögretmenler toplanıp ileri geri konuşuyorlar. Beyannameler yayınhyorUr. Ne büyük kaldı, ne küçük... Bak, su kıltk kıyafet maskarası çöpçü bile grev yapmağa kalkısıp : Ben bakkımı isterim... diye bagırıvor. Sen kimsin ulan eli sttpürgeli! Bu memlekette scnin bakkın ne? Çöpçünün hakkı mı olurmuş? Hak dediğin yüksek, lazüttli, ulvi, dokunulmaz, erişilmez mefhumdan senin ne haberin ola? Bn milletin yüksek haklarım ancak ve ancak göbekli, kıravatlı, kıranta beyefendiler kalkıp kürsüden usulünce erkânınc» ifadei kelftm ederler. Ya şu memur dedigin bunca yılın boynu büküklerlne ne olmus birdenbire? Neredeyse bu memlekete bizmeti kendilerine şiar edinmis birtakım seçkin ıevatı mubteremeye posU koyacaklar. Geçenlerde koskoca bir polltik sabsiyet, bir daireye gt Ben bu milletin vekiliyim, syaga kalk'... diye buyurmnş, ama memur olacak saygısız : Ben siıe ayaga kalkmak mecburlyetinde degillm... demesin mi? Allan sizi inandırsın gazeteler aynen böyle yaııyordu. Hetn su memur olacak nabekfirlara bakın. Bre önüne ardına bakmazİar! Bir de sendika mı kuracakmıasınız? Dunyanın sonn mu geldi? Ah, 27 Mayısçılar, bir seycikler demem size! Ama yaptıgmızı gördünüz tnü? Ah tecrflbesiı çocuklar! Hikmeti hükUmet ne demektir bilmedi|iniz için işleri karıştırdınız. Bunca yıllık cemiyetin şirazesini bozdunuz. Bu millete yttz vermete gelir mi? Sonra adamın basına çıkarlar. Bakın simdi neredeyse ellndeki Türkiye Cumhuriyeti nüfus kâiıdına bakıp kendini bir sey »annedea her vatandaş : Ben de hakkınıı isterim... diyeceU. fyi ama bit her nüfus kâğidııu protokola sokarsak bu isin içinden nasıl çıkanz? Ah 27 Mayısçılar ah... Bir şeyelkler demem size. rip : M E V L İ T Kıymetli büyüğümüz, ithalâtçı, merhum iyi uygularsa o parti b»şa geçmeiı» îstanbul Belediyesı Merkez Mey diyerek Büyük Millet Meclisi'ni ve ve Sebze Hâlinin yükünü hafif ancak plânın iyi uygulanıp uyga letmek, Bakırköy ve Boğazdaki es lanmadığını denetilyen bit kurul nafa kolayhk sağlamak üzere Ye durumuna getirmek, boylece de nikapı ve Besıktasta 2 Hâl açmaya dcmokraçi diyerek halkın aldatılıp , kaTar vermiştir. Bu hususta der oyalanmasını önlemek istiyenler jhal hazırlıklara başlanmış bulun var. Bu istegin altında yatan inanç. maktadır. Yeni Hâller sehrin muh belli ki, bilim inancıdır. Bilirn telif semtlerindeki fiat farklarmı adamları toplanacaklar, yurdun da ortadan kaldıracak, iktisadi kon d"rtlerini onlardan iyi kim bilir, trollard» buyuk faydalar sağla^a yurdun dertlerine onlardan iyi kim çare bulabilir, hesap kitap, bir caktu. plân vapccaklar, verecekler hükü. «a»mete bu plânı, artık öyle e^kisi «Adana» bir seferinde 700 bin gibi fivasetçilik yok, çünkü bir »iyasetçi bilimden anlamaz, ona dü liralık haSılat yaptı Hayfa Barselon seferini yapan şen ancak bu plânı öğrenmek ve «Adana» yolcu gemisi dün 200 yol onun uygulanışına göz kulak olcı v? 700 bin lira hasılatla limanı maktır. hangı parti bu isi iyi vamıza dönmüştür. «Adana» ayrıea parsa. demek bilimin buyruklart39ö ton ithal mah da getırmistir. na hangi parti daha bağlı kalırsa yonetim onun eline verilecektir. Gel!>n mallar arasınrta navlon ipü£i. otomobil 1?*tiği ve çeşitli yetyi ama, g»rçekte bu, bilimi en dek parça buUiHmaktadır. ivi kavrıyan partinin boyuna basta demektir. Bir ülkenin yöBekçinin tabancasını zorla kalmaM okul yerine konamıyacağı netimi. alnıak istediler için, bilime aykırı partılerle uzun Erenköy mıntnkaM eeoe bekçilf bovlu uîrasmıya, bir süre onların rinden Hamdi Karak.slamn silöhı gerçeğe ayVon sözlerle halkı aldatıi! zorla almak isiıven 2 sahıs dCn malanna gor yummaya. bilimin saat 01 sıralar:nrU ooli» ekipleri volunu onlara da öğretm»k irin U'ratından yskalanm s»ıi. didinin durmaya vakit yoktur çünKaak\«.l» Ereı.köv sokr.klsrında kü. K'sacası, bir yand» bilim dud»vrıye gererken Diken Orak ile rurken, «lyaset'm gereği ortadan Erdem Akokcıl t>t?kçınin bellnde kaikar, kalkması lâzımdır. Bu bakı beylik taban.sısmı zorla almak kımdan, bilime inananların. siyasî lstemislerdir. Uâdi<e nrmhaüınden partileri lüzumsuz görmeleri, anpeçen polis ekipleri b»k<;ivi müte lasılır bir şevdlr. cavizlerin ehnd»n güçiükle kurBizde bilim sevgisinin, bilim tar mslardır. inancının buncası kolay kolay bulunur mu d«meyin, vardır o sevgi Taksilerin arka camlanna bizde de. Bizim kövlümüz. halkımız eşya konması yasak bil«ive. bileine çok saygı gösterir, Bazı taksi ve dolmuslnrin arka giderek kitap okuyan adamt kencamlanna kavanoz, ağır biblolal" dinden başka bir yaratık dive bav e akvaryum gibi eşya koydukîaıı kar. Gerçi kimi zaman o bakısın görülmektedir. Bu eşya an! bir içine «lay da karısır ya... Ben bir fren esnasında yolcuların ıtafasına evden başka bir »ve tasımyordum, çarpmakta, kaza anında .se k:ıılt> esyamın içinde bir kaç büytik sanrak kazadan ileri gelen zararı »ıt dık kitap olduğunu goren kamyon tıımaktadır. Belediye arkadan ge şoförü, «Beyim, bu kitapUrm heplen araba şofötlerinin de dıkka sini okudun mu sen?» diye sorHu, tini azaltıcı bu gibi halleri yasak snnrs da vardımcısına dönüp, «Gör etmişür Bu karara göre dolmus dün mü. sen okumadm da ne olve taksiler arka camları onüııe tüs dun bak;» diye »laysı aldı, artık onu mu, beni mi. belli deSil. Divede olsa hiçbif esy» kovmysıcaklarceğim. basımıza bizim işlerimizi en dır. iyi bilenlerin geçmesini kim isteİ. E. T. T. araçlariyle 13 günde nıez? Onlar da elbet, bilgin, uzrran olacaktır. Böyle 7.058.599 yolcu seyahat etti olunca kişilerdir politikacımn geda artık Temmuz ayının ilit yarısında oto regi kalmıyacaktır. Bundan dofru, büslerle 5.290.609, tramvaylsrla 0«l bin 159, troleybüslerle 827.704 ve tunelle 279,128 olmak üzere t.E.T.T. araçlariyle 7,058,599 yolcu seyahat etmiştir. Günlük ortalama seyahat «EVGÎ ÖLÇEB eden yolcu sayısı 470,573 tür. îdailrenin 15 günlük taşıt h;»silatı 1 mil VT. İZZCT BERKBL yon 737 bin 586 lirayı bulmuş, bu Fvıendller 10 S.19«î " Anknra devrede günde 354 otobüs, 44 tramvay, 51 troleybüs çalışturılmıştır. binası yapılacak Bu partılerle işlerin yürümiyecegini düşünenler arasında, «Efendim bir plân yapmali, m ^*m^*** Yazan: * * " * ^ * ^ ^ Melih Cevdet Anday onu ' hıngl parti Ticaret Sarayımn temeli atıldı tstanbul Ticaret Odasının Emınbnündeki 2240 metrekarelik sahasında inşa edilecek Ticaret Sarayımn temel takviye töreni yapılmıştır. Törende tstanbul Senatör ve Mil letvekilleri, Ticaret ve Sanayi Odaları ve Borsa temsilcileri, Basın mensupları hazır bulunmuşlardır. Bu münasebetle Oda Başkanı Behçet Osmanağaoğlu bir konuşma yapmış ve inşa edilecek Ticaret Sarayımn zaruretine işaret ederek temele ilk harcı koymuştur HAMDİ T U N Ç E R ' i n Reklâmcılık: 3399 10125 bundan anlaşılır bir yargı daha kolay kolay gösteril'smez. Gel gör ki, politika bir türlü qrtadan kalkmıyor, politikacılar yönetiroi kimseciklere bırakmıyorlar... Öte yanda bilim adamları, eskisi gibi, kendi dallarında bilgilerini artırmağa çalışıyor ve politikacı istedıkçe ona da bilgi yetistirmiye uğraşıyorlar: giderek istendığinde, uzun yıllar uygulanacak dört başlı kalkınma plânlar yapıyorlar, ama o plânların uygalann<.8sına ksnsamıyorlar. Bundan ötürü crıları politikcının buyrugu altında saymak pek de yanlıs olmaz. Kımdir bu politikacı peki? Bir köy ağasının gözüne girmek sanatım bilir, ya da partisuıitı genel merkezinden belli bir bölgeye aday olarak atanmavı basarır, halkın oyunu elde çtme ustahğından yararlanan, ancak bunları basardıkça kendi mesleğinde, demek politikada sivrilen, iyi nlyetli ya da değil. bilgili ya da degil, bir adam. Ama bu adam, partisi için kesin olarak yararhdır. Gel gör ki, onun, partisi için yararlı olması, yurt için de yararlı olduğunu göstermez her zaman. Çünkü bir partiye oy toplamasını bilmek, sadece bu bilgi, yurt için doğrudan doğruya yararlı değildir, partisine bakar, başa geçince yurt için yararlı birtakım plânları uygulıyacak olan parti için oy toplamak, dolayısiyle yurda yararlı bir iş görmek demektir. ama bunu bilen de artık o partinin oy toplama islerinde değil, başında bulunur. Kısacast, politîka, ister istemez bilimden bağım8iz bir uğraş olarak lmdi, bilimsel bir plânı savunkarşımıza dıkiliyor. Sevseniz de, sevmeseniz de böyle oluyor. Nedlr makla görevli olması gereken poöyle ise bu uğraşı gerekli kılan ne litikacılar, gerçekte bilime aykırı denlerî bir dünyayı yürütmek istiyenler arasından çıkar, ya da onların buy Bir partinin başmdakıler arasm ruğunda oluTsa, o yerde bilimin da bilim adamları da bulunabilir; dedikleri yasayışa geçirilemez. ama parti başında bulundukları sürece onların görevleri artık bilim Çünkü bu örnekte, kavga alanını üzerinde çalısmak olmadığı gibi, sadece bilime aykırı bir dünyayı bilimin dediklerini yonetimde uy yurütmek istiyenler doldurmuş degulamak da değildir çoğu zaman. mektir. Orada bilim adamı ezilir, Başta soylediğim gibi, bir yerde sesini, gucünü duyuramaz, bu yüzhükümetler, bilimin dediğini uygu den de kabuğuna çekilir, artık bilamak olanağına kavuştular mı, o limm kavgasını yapacak bir dosrada artık baska partilere lüzum tu olmadığı gibi. kendi de bu işe kalmaz. Demek başta olan bilim a kalkamaz, Boylece yurdun yönetidamının da, bilimin dediklerini mi, oy toplamasını bilen particinin uygulamaktan başka bir görevi o eline bırakılmış olur. Bu durumda lacaktır. Jşte bu başka görev, po plândan umut kesmek gerekir. litika görevidir ve bir ülkede biOnun için. bir ulkede hem çok } lime ne denli saygı gbsterilirse gösterilsin, orada politika gene de ba parti olsun, hem de bu partiler biğımsızlığını koruyor, giderek bi limin dediğini yapsınlar, birbirlerini ancak bu yönden denetlesinimin üstüne de çıkıyor. ler duşüncepi, uygulanabilir bir Doğrusu bilimi sevenler, ondan düsünce değild.r. Eüimden yararbaşkasıoa inanrnıyanlar için, bu lanma^mutlaka politik bir dayrav rada politika ister istemez çirkin mşı gerektirmektedir. ' leşiveriyor. Gerçekte hep boyle önümüzdeki günlerde, Yüksek çirkin, bilim karşısındaki yeri hep böyle olumsuz olan bir sey midir Plânlama Dairesinin hazırladığı on politika? Şoyle diyenler var: Bi beş yıllık plânın, politika alanında lime aykırı politikaların karşısına, ne kavgalara yol açtığını göreceyine ancak politika ile çıkıp bilimi ğız. Bundan da, bugünkü koşullar r savunabiliriz. Çünkü çeşitli ina içinde, bilime inanmanın } etmiyeceği, politikanın nasıl ve niçin genışların kavga alamdır politika. rektiği gerçeğini anhyacağız. Bu bakımdan, «her işin bir politikası vardır», «Po htikadan kaçmıl ma?.» gibi sozlerin gerçek anlamı, toplumda her düşünüşün, her inanışm bir kavgası olduğu, bu kavgadan kaçınılamıyacağıdır. Böyle düşunerek, bihmle politika arasındaki ilişkiler konusunda bir çıkar yol bulabıliriz belki kendimize.. Şöyle kı, yurt üstüne bilim yolu ile en gerekli bilgilerı edinmiş olan b*ıim adamı, bu bilgüerıne dayanarak, yurdun ilerlemesmi sağlayacak bir plân yapsa, bu plânın uygulanması kararına toplumu nasıl >atıracaktır? Çünkü kestirmek guç degüdir ki, böyle bir, bir takım kişileri ister istemez darıltacaktır. Onlar dunyanın değışmetmi istetniyenlerdır. lmdi oyle ise bir bilim adamı, sadece bilim adamı olarak kalmamalı, politikacı da olmalı; baska türlü söylemek gerekirse, inandığı bilimin kavgasını da yapmali. Ama bu kavga, çogu zaman, bir kişinin, iki kişinin, üç kişinin tek başlarma basarabilecekleri bir kavga da değildir. bir örgüt, teşkilât gereklidir bunun için, ki o da ayrı ve başlı başına bir iştir, yardımcı bir iş gibi görulemez, gösterilemez. îşte bu yüzden ötürü de, bilim adamlannın politikacıları ortaya çıkacaktır diyebilirız, bilimin kavgasını yapacak olanlardır bunlar. Kime karşı" Eılim» aykırı bir dünyayı yürütmek ıstiyenlere karşı. Çünkü onlar da yalnız kutsal kitaplara değil, biİime dayandıklannı da söylerler. Boylece bilimin, politika alanına duşen kavgasında, bakarsınız, bilim adamları, «Biz hiç bir yandan değilız, siz ıstediğinizi seçin..» deyivermişlerdir. \ AP Genel Başkaıu Sayın Gümüşpala, Orta ve Knıey Dogn Anadoluda bir geziye çıktu Her gittiği yerde a n » , kısa konuşmalar yapıyor. Evvelki gün Saşebrinde balka bir arada kardesçe yaşamayı tavsiye ettikten sonr» cöylediti fo guıel lözlere bakın Tek sayemlz vatandaftn kalbinde yer tvtmaktır. Sizden kuvvet alırsak Meclifteki vazifemizi daha iyi yaparız. AP. lideri, AnadoUnun sıcaktan kavmldağu günlerde böylesine zanmetli bir yolculuğun büyflk yorfunlafuna katlaturken tabiî AP. Milletvekilleri de bos dnrmamaktadırlar. Gfimüspalanın bir iki cüm,e«lnl yakarıy» naklettifinılz s&zlerini >ayan gazeteler aynı nüshalarınd» Aydm AP. Milletvekili Reşat özarda ile yine Aydın AP. Senatörü Fikret Turangil ve arkadaşlarııun Gemlik'in sayfiye yeri olan Kuçükkumla köyünde iskele guinosuna gittiklerini, orada içki masası başında Cumhurbaşkanı, Basbakan, Ordu, eski HBK. fiyeleri ve CBP. ye küfür etmiye başladıkUrt kin halkın hücumana maru» kaldıklannı ve Savcılıkça hakUnnd» takibata baalandığını yaımaktadırlar. İki gün evvelki gazetelerde de tzmit AP. Milletvekili Sürey. ya Sofuoğlunun vanında işini takip ettiği balktan biri olduğu halde Millî EJitim MüdürlügUne giderek Muavlnler odasına girdtgi ve orada hfidiıe çıkardifi blldirilmiştl. Verilen malftmata göre Sofuoğlu daha kapının eşiğinde iken Ba? yardımcı Halil Tuncer'e hltaben «Karsında bir AP. Milletvekili var, ayağa kalk ve selimla!» diye leslenmlş, anusnnnn yerlne getirilmediğini görünce büyük bir asabiyet içinde ileri geri bagınmya başlamıştı. Neticede bu zat hakkınd» da Savcılıga müracaat edilmifti. Anadolu yolculu|unu biliriz; gazeteleri intiıamlı sekilde taklp etmek pek gttç, hattâ bir çok yerlerde Imkftntudır. Bn irokânsızlıja şimdi sayın Gümüşpala htsabına memnnn oldufumunt saklamıyacagız. Taslı lider eter bizim gibi gazetelerde kendi soyledikleri ile AP. Milletvekillerinin yaptıklarım yanyana görmüs olsaydı sözlerini millete inandırmak için beyhude çabaladığını anlıyacak, harcadıgı gayretlere yanacaktı. Sayın GUmüspalaya ve diğer bütün parti liderlerine propaganda gezilerine başlamadan önce kendi partiierine mensup Mil letvekillerini toplıyarak hiç olmazsa bu gezi boyunca tek dnrraalannı istemeleri partilerinin menlaatleri bakımından israrla tavsiye olunur. Hele sayın liderler bu toplantılarda pek sayın milletvekillerine dokunulmazlık müessesesinin millet haklarım müdafaada hıçbir endise ve engel ile karsılaşmamaları için konuldugunu, yoksa alelâde bir millet ferdi iken cesaret etmek ne kelime, akıllarından dahi geçirmedikleri kabadayıhklan yapmada kendilerine bir kalkan vazifesi görmesi için düşünülmediğini anlatırlar ve onları bu hususta ikna ederlerse daha da büyük sevaba girerler. Bu tip milletvekillerinin bir parti için vatandaşın kalbini değil, düpedüz nefretini kazanmada rol oynıyacagı düşünülmeli, alkış tutan üç buçnk tarafUnn millet demek olmadığı anlaşılmalıdır. Böyle konuşuyoruz ya, sayın liderlerin bu yolda gayret barcıyacaklannı, hele bilhassa gayretlerinin semere verecegini ümit dahi edemiyoruz... Maaleset... Maaleset... Cevat Fehmi BAŞKLT Makinisl Aranıyor J THE SHELL COMPANY of TURKEY Limited t 1 Sanat Enstitüsü mezunu. 2 En az beş senelik ve tercihan tamirhane ustabasısı olarak tecrübeli bulunan 3 Amerikan ve Avrupa otomobil ve kamyonlarından ve Di J zel motorlarından anlıyan mak^nist arann3akta.4fi".ı,,f Tâliplerin Taksim Doğu Palas'ta personel şefÜğıne müraca f atları rica «lunttr. • • ~ •' i : *•* Reklâmcaüt 3430/10139 aziz ruhuna ithaf edilmek üzere ebediyete intikalinin kırkıncı gününe rastlıyan (yannki) 12 Ağustos 1962 Paıar günü ikindi namazıru müteakıp Teşvikiye camiinde maruf mevlidhan Hafız Kâni Karaca, duahan Hafa Yahya Eskisehirli; Çarşılı Hafız Hüseyin Tolon ve tevjih grupunun iştirakiyle okunacak Mevlidi Şerife onu sevenlerin ve din kardeşlerinin teşrifleri rica olunur. TUNÇER AİLESİ Reklâmcılık 3448/10152 MEVLİT Çok genç yasındakl öltlmü llc blzleri sonsuz ve unutulmaz acılara garked«r. blncık oğlum ve karde?imiz. 1952 Denlz Harb Okulu mezunu Golrtik geml?ı Kumandanı Güvert* Yürba?ı«ı \cfatının 40 ıncı gününe rattltyan 2 agutto» 1962 pazar gunü Kanhca Camiinde öğle namazını mütaakıp memleketimlzın en VıymetU ehU Kur'an ve Mevllthanlarından Duahan Hacı Hafız Nuıret Yeçllçay, Hafız Zeki Altın, Hafız revzl Mısır. Hafız AH Gülses. Hafız Ibrahim Çanakka\e\i. Rafvz Aztz BahrlyeU ve Fatihli Kardeşler tarafından okunacak olan kur'anı Kertm ve Mevlidi Şerife arzu edfn do»t ve si'.&h arkadaçlannın te^rifıeri rlca olunur. Annesl ve Kardeçlert Cumhuriyet 10127 CUMHURİYET Nüsbası 25 Kuruş Türkly» Harlct Lira Kr. U r a Kr. Senelik 8 aylık 3 aylık 75 00 40.00 22.00 Basan ve Yayan 150.C0 (0.00 44.00 Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Gene! Miidürlügünden I lnei Grup Malzemenin einsl 1 Karyola 2 Sandalye 3 a) Tek kisilik dolap b) Çift kişilik » 4 Okuma masası 5 Madeni çop kutusu Adet 400 100 150 120 180 Mnh. B. Lr. 120 70 250 400 200 40 Tntarı Lr. 48 000 28 000 25 00fl 60 000 24 000 7 200 192 200 t 400 BURHAN EREL'in r SARA ESKENAZI ve ort Halefi ESTER PARDO El işi olarak işlenmiş en son model kadın çamaşırları, sofra takımları, yatak çarşafları salonlanmızda bulabilirsiniz. Fransız mah korseler 45* T.L. Istiklâl caddesı 198/3 Galatasaray, Beyoğlu Tel: 44 26 69 Uâncıhk: 5828/10130 Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazeteclllk Türk Anonim Cagaloglu Balkevl Sokak No. 3941 Sahibl Ağustos 11 Rebiülevvel 10 NÂZİME NADİ Vazı tslerinl fiilen tdare eden Mesul MUdOr I inci Grup muvakkat teminatı (10850) TL. dır. II nei Grup Muh. B. Malzemenin einsi Adet Lr. Yastık » » Yastık yüzü dikişi Yatak > > Nevresim » Keten perde dikişi bir buçuk kanat Ray (Takribi) Tutan Lr. 36 000 3 200 400 800 1 600 1 750 4 000 47 750 V. ] 6 03 13.lg 17.11 20.\4 21.58 E. ] 9 4 3 504 3.56 12 00 1 44; 4 05 i 53 ^^IltlllIIIIIIIIIltlltllllllllllllllllllIllllllllltlllllllllllIIIHflltllflllllltllllllllIIIIIIIİIIIIIIIIIIIIIIIIIlllllIlllIIIflIIIIIIIfllltllllllllllllllllllllllllllltlIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIlllllllltlltlllllIllllMIIIIIir/^ = «CUMHUKÎYET» ın Kdebl l'etrikası 70 Gecenın UcunoaKi şık ortalarda. Bir kadın gibi nazik, yumusaktı sırasında. Her yaptığı ^eye bir incelik katmadan duramazdı. Tumusaklı|ının, çocuk eörünüsününün arkasında penceleri açık, yay gibi eerjin, celik gibi kuvveüi hınçlı, tntkulu bekliven bir baska adam oidufunu anlamak için vakından tanımak »erekirdi onu. Şım3rık, kendini beğenmis bir toouk. kötii eıtilimleTe kapılrı><i vsrı kadın. yarı erkek bir oslan! Bir cok tanıdıklarınm vakın?annın sozünde bövle birivrti Cihansir. Açabevsi için lıilr!.. O jenc vürekte cör»klpnmis zehirli kıskantlıU vılan'ndan kimsenin haberi voktu. Halhuki hu yılan, cok zaman nvanmıs. kımıldamıs. bas kaldırmısiı »İ7İiden. GÜ7elliei vüzünden kadınlann sımarttıgı favdasız. trmbel bir jıtjm! Kâ/ım Isık bövle söriirdü Cihansiri. Snen da kolavca üstünp atıverirdi Nermin hanımın. Onun vetistirmesivdi oa;lan. Her i'stediSini vaptnıs. sımartmıs. çocuju olmadüh ioin bii'iin seveisini rihansirin ÇPV resinde tnplamıstı. Hrrl;e«in üzeriniî titrediti bir eüTellüv, kof bir güzeilik hem de!. Annesi dc övlc'. En çok Cihansiri sevm'zmivdi annr^i! OSlanı veti«.tirmek vola (retirmek, o t^mhet bası ezmek istediği zamanlar vazıhanesine. eve, Nermin hanıma koşan, ralvaran. ynmnsa'sn aeındıran annesi dfEter bn iki akılsız kadın elmasa!.. Kardesini bana böyle çekistitirirdi, onlarl» beraber oldufuna. onlar kadar belki de daha çok Cihançirin doknnaklı ^üzellisi, dflnyayı umnrsamıyan avarelilji, o gizil tatlı sevimliliti ile büyülendi&ini gizlemek irin Zübeyde hammefendiye, Nermin banıma suçu yüklerdi knrııazca. Gerçekte bütün vakınları, ahbapları ayn ayrı vönlerden tutkundnlar biraz o|Iana. Serra! « Ejer bu oğlan olmasa kinıse «elmez villa Isığa diye, anlatırd). Eskiden Nini bövle deiHldi Kırpıcığım. Neseli kadındı, e^Ienceliydi. Cihançir de malum! Ne dâvetler olurdu hurada bilsen! Şimdi Nini hasts. tatsızlastı iste böyle. Herkes Cilıang'ire, onnn siirlerine. sarkılarına. sakalarına gelivor. Kâzım ÎMfın evine dâvet edilmis olmanın, biılerle ahhaplık etmenin faydaları da var tahii... Bunlann bir coçu ertesi sün baskaiarına öç'inmek, Cihançir'in tnhaflıklarını anlatmak, bizi cekistirmek için çelirler bnrava.» Kulünlerde, snrada. bnrada cördiijiimüz o çok kibar. hos insanları. bizierin Ankarada «Kavmak takım» diyip eülüstüsfimVız bir toplnm varlıklaTinın, cösterislerinin (töz alıcı kılıflarından sıyınp vavas yavas tanıtmıra basiıyordn bana. Süzan hanımın basırıIIIIIIIIIIIIIIKII konuşur bunlar, genç bunlsr! Para pul, keyif yerinde!» diye, çiçeklerine do|rn başını sallardı Ahmet ağa. Serra sesini alçaltırdı bahçıvan duymasın diye. « Vallahi öyle!» diye, veminleri basardı arka arkaya«Vallahi erkek düskünüdür o Maeideeigim! Kadınlardan hoşlanmaz pek. Sen aldırma SüCKLAL Yazan: zan hanımla olanlara. Eskiden danberi Cihaneir'le düşüp kalk yüzflne bakmazdt kadımn. Kotığını, Nedime hanımın o pek cası öleli ümitleniyor, elde edekclli felli kendini beyenmis korim evlenirim zengin olurnm, cavının Cihargir'e bir garip afabryimle a?ık atarım sevdabaktıgını, Nermin hanıma gizli sında Kadınlara sırnasmaya den morfin yeüstiren tamnmış başladı mı işin içinde iş vardır eczaeının kim oldagnnu (ereni muhakkak. Çıkan olmadıkça yordum. Zübeyde hanımetendi flört etmez kadınlarla. Bak arnin tstanbul'un bilinen kumar kadaslık eder ama! Hem de sebazlanndan olduğunu da o söy vimlidir kâfir. Ya, anlıyer mulemisti bana. sun simdl, katalavis'..» Teyzesi bütün büyük kalüpBeni saşırtmaktan boslanırdı. lerde üyeydi. Evinde tertiple Karşımda iki büklüm katıhrcadiği pokerlerde binlerce lira sma giilüsünü görttr gibi oludöndüğünü biliyormuydum ben? yornm. Nerden lıilecektim! Kâzım ağa« Kardeşlerin en îyisi gene beysi bile habersizdi bundan. Ahmettir, yazık ki • da bndaYalnız bir keresinde isler değılanın biri'.» sir crbi olmuştu. Zübeyde haHemen o anda hatırlamışça nımefendi bir vılbası bakarada sına telâşlanırdı yalandan. büyük para kaybetmis, hütün « Ah affedersin Kirpiciğim, elmaslarını rehine koymak zoher zaman unutnyorum «ğlanın runda kalmışlı. senin nişanlın o l d « t u n n ' * Orada, rıhtımın üterinde, güSıcak, gür bir erkek tesl yükneste taslara oturmnstuk. Gök selirdi arkamızda: yüzü masmaviydi tizerimizde. « Kızlar, kızlar! Ne yapıyor Denizde yüzenler vardı. Sesler, sunuz orada bakalım?» gülüsmeler. geliyordu uzaklarSevinçle donerdi yüzümüı Kâ dan. Giyimliydik. Serra kırmızı zım Işıfa. daracık pantolonu, ipek bluzu Merdivenleri mutln, kayguiçinde genç, esmer bir toreasuz yavaş yavaş inen adama ba dor'a benziyordu. Saglık akıkardım. Her seterinde aynı şey yordu her yanından, gençti, geçerdi içimden Benim adagüzeldi. Tnkardan parmaklıklamım, benim sevdiğim adam! Be rın dibinde ateş çiçeklerinin nim kaderim, mutİDİngum!. diplerini eşeleyip onaran ve Sarı gözlerinin tatlı gülüsü zaman zaman bize bakıp beğenparhyor gözlerimin içinde. Yemişçesine, hoslanmışcasına çiilen Ahmet a | a ne düsünürdü? ni traslı güneşte kızarmıs güÇok muttu oldnfumuzu belki lea yüziinü görityor«m »n»n. de! O parlak gökyüzünün alItır, çam kanşıgı kolonyasını tında mutsuzluk olur mnydu! buram buram saçarak yaklasır, 9a beyln kardes kııı ne gfllerdi hasır koltvklardan birine atarSyle Utlı? «Hep tatlı seylerden dı kendini. <^i ıı ı • 111111111111111111111111111 ıı 111111 ııııııııııııııııııı ııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı ıııııııııııııııııııiNiıııııımmuıııınmnuuur.ıuı^' Serranın çıglı|ı çınhyor ku= laklarımda : E « Vallahi siz günden güne = gençleşlyor, gnıelleşiyorsunuz = Kâzım Agabey!. Ne var bdyle, ^ âşık mısınız nedir yoksa?. S Afır afır cigarasını çıkarıyor E Kâzım Isık. Paketi uzatıyor ikiE mize. Serranın kabkahasının = sakladıgr knşkuyv, alayı anla = mamısçasına tatlı tatlı gfllerek = ciearalanmızı yakıyor!. Ş Çok zaman üçfimüz bitip tü E kenmiyen gevezeliklerle karan E lık basıncıya kadar uzattıjrımız E olurda rıhtım safasını. Şakir ge E lip, karısını arayıncaya, alıp gö S türüneeye kadar! Serra'dan ker =; kumnz yokta nedense. Onon E herseyl İ>ildi|i, gene de bizimE 1e beraber oldugu duygusu da E ha baMsnçıçta içime yerlesmis E ti. Kara gözleri, pervasızlığı. ha ~ yatı hiçe sayan kaygusuzlu|ıı E hoşuma gidiyordu. KaranhklaZ rımın karşısında yıldız gibi par ~ lıyordu. Bağsızdı, kendi için ya E sıyordu, dünya nimetierini ku = çük avtıçlannsn içinde tatnyor ^ du ve bunun farkında değildi. = Ona benzemek için çabaladıtı = mı da hatırlıyenım. Kâzım Isı. H Jın diyişiyle: «tnee, güzel, ne E şeli, üstelik pek slrin bir salon E kadını..> Benim hlçbir zaman o E lamıyaeagtm bir kislydi o. E Birbirine benziyen o tatsız ka E Iabahğın içinde, oradan »raya E kayıp duran küçük psrlak bir S ısıktı. Hiç olmazsa e nkıntınE nı, avutma ngnnına kendini = hareamakta eldutuna bilirardu. = Sonr» kendini korumakta nsE taydı. Ynmnşamak, gevşemek, E kendini bırakmaktan nefret e E derdi. Ne kadar beş, faydasiı E olnrsa elsun çevresl ile bitmez E = tükenmet btr tntosraa halinde vasamak zorandaydı. Bfltön o S eördfiklerim içinde kaTgasını zevkle, incelikle, üstelik perva5 sızca başarabilenlerin geliyerda. f Arks« Gazetemtze gonöerılen yazılaı konulsun. konulmasın iade edilmex. tlânlardan mesuliypt kabul olunmaz. •k Abone ve 11in lflerl için, zarfın üstüne tAbone» veya «tlân Sezvisl» kaydıniD konması l&zımdır. BU GAZETE BASIN AHLAK VASA5INA UYMAY1 TAAHHÜT ETMİ3TÎR. !'•••«•••••«••«••«•••••••••••••••••••••••• VECDİ KIZILDEMtR * Yatak dikişi pamuğu ile 400 »400 800 800 800 250 Adet 400 Met. 90 8 50 1 00 2 00 7 00 1000 II nci Grup muvakkat teminatı (3600) TL. d\r. 1 Yukarda iki grup halinde cins, miktar ve muhammen bedelleri yazılı malzemelerin eksıltmesı kapah zarf usulu ile 17/8/1962 Cuma gunü saat 16 da Ankara: Tuna Caddesı 25,6 d» Genel Müdürlük Satvnalma Komisyonunda yapılacaktır. 2 Şartname Ankara'da Genel Müdürlük Malzeme Sube sinden ve Istanbul'da Yurtlar Müdurluğunden temın edılebıin 3 tsteklilerin kapalı teklif mektuplarını ihale saatınden bir saat evvel teminat makbuzu ve 1962 yılına aıt Ticaret Sıcıl Belgeleri ile Komisyona müracaatları rica olunur. Postada herhangi bir gecikme nazarı itibare alınmaz. 4 Kurum ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir ve 2480 ^ yılı Kanuna tâbi değildir. (Basın 13385A. 8464 10123) | | | ! > i CUMHURtYET Baçlık (Maktu) 150 TL. 234 tlncü sahlfeler (santlml) 30 TU 56 ncı «ahiieleı (santiml) 25 TU Nlîan. Nikih, Evlenme, Dotum (maktu) Ii TL.. ölüm, Mevllt, Te?ekkar (5 sstntime kadar maktu) 90 TL. Kayıp (10 kellmeye ka dar (maktu) 10 TL. İLÂN TARİFESÎ YATIRMA 1 i KIS1YEİ1 r APARÎIMAH1OAIRESI 6001K1S1YE a 6 0 O l 1KRAMIYE Ağustos 16 ilâncılık 558110133
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear