16 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DORT JUMHUKIYJET 8 Temmuz 1962 Ankara'dan Niyazı Dağaşan yauyor : Geçenlerde, bit ış münasebetıyle Afyon'dan Uşak'a gitmem gerekıyordu. 9.05 trenıne bindım. Bu katarın çoğu yuk vagonu, bır tanesı de yolcu vagonu ıdı Bu vol 130 kılooıetredır. Yolculuğumuz sırasında ne karsidan gelen bır tren bekledık, ne de istasyonlarda yuk alıp verdık. Bır âııza olrnadığını da oğrendik. Buna rağmen bu 130 kılometreiık yolu ancak 7 saatte aldık. Ortalama saatte 19 kilometre eder. Üstelık fıyat da otobuslerin iki muli. Bu şartlar altında Demiryolları Işlçtmesi. hâlâ istediği jolcu ve yüku bulabileceğır.ı sacı Bu ne sür'ot!. HAFT E = = = ~ E E E z: 5 E E = = E E E E E E = E = E E E E E E = = E E = = yorsa şaşarım doğrusu!. Cevaburuz : Tuccar mallaruıın artık uçakla taşındığı jet uçakları devrınde, yük treni de olsa, saatte 19 kilometre hızla gidış, gerçekten de utauç verici bir olaydır. Devlet Demiryolları tdaresi günun (hız) aniamına ayak uydurmasını, beceremezse. ister istemez ta<;ııye olmaya mahkum dur. Bakımsız bir şehir : Edirne Edirne'den Ahmet L'çkan yazıyor : 45 ay önce semtimizde lâğım ya pılması munasebetiyle bozulan yolun kaldırımları. bütün rica ve istirhamlarımıza rağmen hâlâ yapılmadı. Malul bir insan olmam dolavısıyle sokağa çıkamaz bir hale geldim. Evımde mahsnr bir halde oturuyorum. Halbuki yapılacak vol nihayet 80 <*) metreden ibarettir. Cevabımız : Edirne'nin bakımsızhğmdan, vol suzluğundan, susuzluğundan devam Iı «ikâyetler aîmaktayır. Guya asfalt olarak yapılan. fakat bir çarnur deryasından farksız olan Abacılarbaşı caddesi. bu caddenin halka çektirdifi ıstırap, bu sehrin bakımsızlığının en güzel bir örneğidir. Oysa ki, sınır dısından, hem de bakımlı Avrupa sehirlerinden eelen volcuların ilk uğradıkları Türk sehri olması bakımından, tarihî Edirnemizin her bakımdan örnek bir fehir görümin tasıması lâzımdır. Edirne Belerii'f"=:'nn önenı le dıkkatini çekeriz. B U L MA C A 1 2 3 4 î s 3 4 5 6 7 8 9 »OLDAV SAĞA: 1 Doktorlukta adı kobay clan hayvan (mürekkep kelime). 2 «Güzel yazı yazma bllıminln kuralların* uygun mulfet» karşılıgı iki kelime. 3 «Yardımeıya sahip bu. lmunadıgı halde» manasına iki kellrne. 4 Bır h^rfın okunusu. içinde timMh bulunan akar sulardan. blr Eoru ed&tı. :. Yok elme hareketlerlnden. bazılanna gore gelene «pa?am» gidene de böyle demek gerek. tlr. 8 Bir edat, çocuk yemeğl 7 «Düzintden ikl ekslk sayıda herkesin kendl ellyle yazılmış adı» karçılığı iki kelime, sevgill Mehmetciğin ordu. dakl rütbesl. 8 Tersı «KUrtler» mâ nasına gelen blr eski terlmdir. 9 Sevüenlere karşı gösterilir, futbolda kaleye çekillr. YCKABIO4.N AŞAĞIYA: 1 «Içinde bedavaya oturulabllec«k memurlaot mahsıu hücre» mânasıoa İki kelime. 2 Borcunu odlyen (lld kelime). 3 Hayvan gıda»ı. «ctlzl mlktarda verme» karşılığı İkl kelime. 4 Birinin veya blr «eyin Ustüne yaslanıp dayanmamak 5 Tersl clcol kola dUnyaya gelen çift çocuk durumucda dogmuş» o^an. lardandır. çevrl. • ? 3« »c ; Unce yer yuvarlağmız belirtr. 6 Çatla. yıp iclndekl hava dışanya çıkmak. 7 Blr dag hayvanı, bır çeşjt agzın yansı. benzer ve. Ounku bulmacaniD ya hay»t arkadaşı. 8 Gün*ekl) d«m. 9 Bir kumaşın boyunun aksi olan kısmı. Bulgarlstan bağımüizlığa kavufmadan once bu lsmi tasıyan ve üsmanlı devletlne baglı bulunan bır prensll'ıt İdı. m J Ffln •M 1 1 5 6 7 8 9 1 1 11 I U Ada vapuru yolculanıun şikâyeti Büyükads'dan Alâettin Sonsoy yazıyvr : Akşamları Büyükada iskelesınde vapurdan çıkarken, yolu tıkayan karşılayıcı veya seyircıler yüzünden dakıkalarca vapurdan çıkamıyoruz. Eskiden, Kaymakam Nevzat Bey zamanında, ıskeleden çıkıs yolunda polisler durur, halkı s'raya dizer, bu sabırsız karşılayıcıların yolu kapamPİarına engel olurlardı Karşılayıcılar bunu kendılifiinden akıi edemediklerine göre, Ado Kay makamının jşe kançarak, zab.ta ma rıfetiyle akşam vapurlannda yolu açmasını rica ederiz. Mektuplaşmak istiyorum Lefkoşe'drn Gökscl Eren yazıyor: Uzun zamandan berı anavatanda ki kardeşlerımle mektuplaşmak ısteğındeyım.. Benın'.'.e mektuplaşmak ıstıyenlerın aşağıdakı adresıme yazmalarım rica eder:m . Cöksel Eren Erenköy (Koççioa) Lefkoşe Kıbrıs BAY OSCAR: dam bir yere girince herkese catar mı?. Canım size nazı geçer de ondan . Evet ama insanm bir saati bir saatine uymaz.. Bakalım be nım keyfim yerinde mi? Keyifsiz misiniz. geçmi* ol sun, neaiz var? Siz doktor mıuunuz Beyefendi? Konsolos saşaladı : Uayır. belki bir tavsiyede bııİBDaJBİlirim. diye sormtiftam. Buyurun, taviiienizi diali > orum.. Bana kalırsa siz biraz sinirlisiniz bugün.. Ha şumı bileydiniz.. O halde size mönaka$a>a çirmemeBİzi tavsiye ederim. Ben münakaşaya girmedim.. Bu bana lâf attı.. Ben de ceıap veriyorum. Konsolos Beyeiendi, affedersiniz, bu terbiye çok lüzumlu bir seydir.. Pa AUah için! Ulan deminden çaya bile terbiye verirler. beri mevhane radvosu gibi sns Paça terbiyesiz midir? tuğun >ok!. Uavır Beyefendi, neye ki Ben terbiyesiz miyim'.. terbiye verirlerse onun ya tadı Ne terbiyelisin, ne terbiye = Bırak beni kanjtırma!. ce>oktnr, ya kokas» vardır. Xa sizsin! Sen bossun boş! E vabını verdi. Çiinkü Nuri, Ahbir eksiği Bir yumnrta yarun Aldırma be agabey! Ben E raedin öfkeli oldofnna sezmişti. limon. kusurunu brter. îenir böyle\im işte! Ne olursun kız= Ahmet yan gözle Kahraiye >utulur hale getirir. ma! S baktı. s i ı terbiyeii bir zatsınız!. E Rahmi . Kızarun.. Kjzmanıa da kim Teşekkür ederim. Size kar E Agabey be>enemedin mi? se>i karıstırmam. M hürrnetsizlik ettıgimi anlatE diyecek oldu Ama bizi de ha^lıyorson! mak istiyorsunnz. Haklısınız E Ahmet de : «çi>» jey ha^lanır.. AnlaBeyefendi! Demek ki ben terE Nereni beğeneyim be! Kah biyeli olursam tahammttl ededın mı? E *eye gelirsin, cemaate toptan bileceksiniz.. Bunu Rahmi>e an Hepsi ha$lanır mı? E bir merhaba! dersin! Sonra her latamadım ben: Ilepsi de başlanır. E kese selâmını almadı diye si Bunda hakliMiıu Ahmet Hı>ar da lıaslanır mı \ E tcm edersin! Beyefendi ama Hilmi Bey o ka ağabe>! E Ben kitera dar afır bir harekette bulun Sen hıjar mısııı?. = Ouur! Kesme lâfımı! Se Ne diyeyim bilmem ki . Nu madı. E lâm vermeden evvel lâf etmeri ben hıyar tnnım?. Buluomadım vaUabi! İki sini öğren! Biri konuçurken lâ Ben zerze\attan anlamam gözüB kor olsnn ki bnluomafı kesilmez. Hıyar olsam ne olur sanki.. dım. Ben senin Abmet Bakınız Bejefendü İki goBağırdı Torşunu vaparlar.. anladııı zam kör olsun djvor Bu hoş Sus be! Patlama:. mı?.. Al payını da otur.. bir şey mi?. Ne münasebet, de Amj afabey sen bana Konsolos bev Rahminin bu de ğil mi?.. Hepimiz kusur ede Ben sana lâf soylüyorum. rece hırpalanmasına razı olma riz Onu kabul ettin mi. is biSen dinle bir kere. Sonra yudı murtlayacaksan >uraortla! ter. Ahmet Bejefendi! Hilmi Agabey Rahmi kalktı, Ahmede yakBey biraderimijin saflığına \e Ben senİD ağabejin değilaştı riniz . lim!. diyince Rahmi de şafak Ver elini öpeyim ağabe> !. attı Konsolos Be>efendi ! Saf Sen benim büyügümsiin! Ku»u Naaaptım agabey! lık. aptallığııı terbiyelicesidir. ruma bakma!. Bugön biraz ke Hâlâ agabey diyor be! Bunun neresi sall. Seytana kü ^ ifli idim.. Sakalaşajım dedim.. (bağırarak) değilim yahu! lâbını ters gijdirir isterse. Senin de kotü ginSnmöş.. »1 Peki agabey kızma! O kadar mı kurnazdır. madı Ulan sen adamı öldüriir Onu ben bilirira.. Siz da Bırak elimı! Ben papas de sun! diye eliyle masaya bir \ur ba yenı taaıdııuz.. ğilim!. du Çay fincanı hop diye ye Evet ya!. Münakasanın Amma >aptın agabey'.. Ben rinden sıçradı. devrildi ¥u\ar mevzuu ııedir?. imam efendinin de elini öpelanırken Rahmi tuttn. Terbiye meselesi beyefenrim. mı. pas Eczacı beyiıı de.. Onlar pa Az kalsın gol oluyordu. di! Siz konsolossnnuz! Bir a Bak, bak, bak!. Şu saf denllllllllltllllllllllllUHIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIUdifiniz çocuğa bakın Konsolos EBey!. t*e kimleri karıstırıyor.. E Konsolos gülmeye başladı.. E Ahmet Beyeierıdi! Bugün Ezatı âliniz çok aUngansınız! Hil = mi Bey sizin elinizi öpecek.. ö Eziir dUeyecek.. Bu bir hiisnü Eniyettir. Tâni bonne inteation. Eefendim?. E Rahmi . Vallahi öyltsim Ne olarEsun agabey.. Öpücaaam. Namus Esuzum öpmedea şuradaıı sura>a diye i$i $akaya vurmak istedi. Saoa şimdi bir penaltı çakarını. Nereden geldiğini bilmezsin! Peki ağa.. Ne diyeceğinıi $a«ırdun vallahi. (ağlamaklı olarak) Ben naaaptım.. Siz söyleyin yahul. Nuri : Baktın yeniçeri, dön geri!. Sen bu Iâfı duymadın mı!. Ahmet devam etti Tok, öyle defil Nuri! Yeniçerilik, eskiçerilik defil bu!. Terbiye meselesi.. Ben bnna ter biyeyi öğretemedim KanoşmaM ögretemedim.. Herseyin bir âdabı var. Uluorta koauşulmaz.. Banun burası t&tanbnl knuuD.. Adama ot söktürürler Sökerim ağabe> !. Ne derseu yaparun.. Sen bana kuma! Bana kızlır mı ağabe>.. Ben bir fıkara çocugum.. Şarada ağ zım var dilim yokl. E Nuri de Aman Ehmet.. \er opsün Ebe!. Mefa«up yavukli gibUiıı Ebe!. Bırak öpsün!. Ve Ahmedin E elini aldılar. Rahmi de optiı . EBa*ıua ke>du. Rahmi E Oldu mu a|abe> ! Kusuru ma bakma'.. Sen ne günti sinır Eleneceksen bana ismar et! Beu Ekendimi toplarım . Olmaz mı a Elabe>? Siz de sahit olun. Kon Esolos Bey '. = Peki Hilmi Bev !. Olalım E.trlık bu mevzuu bırakalım.. Eda ciddî se\ler göriiselim.. DcE f i l mi Ahmet Bey. S Olur Beyefendi! Siz bavuErun.. biz siıin kadar ciddi ola O gfin Raluni'niıı keyfi yerinde idi. Galiba işi iyi gitmifti; cebinde birkaç parası vardı Kahveye geldiği zaman faerkesle şakalaşmak istiyen bir yaramaz çocuk hali vardı. Aksilik olacak ya ! Vatandas \hmet Efendinin de o gün hiç neşesi yoktn. Bir kere ha\alarııı oynaklığından üşütmuş, kırıklığı vardı. Sonra da gece uvumamışU. Üstelik de gelir^en bir tamşla tnünakaşa etmi.ş, öfkelenmişti. lUbmi Abmedi kahvede bul iu. Katıveye girerk«ı Mertutba : de4i. Recep aldj selâmuu.. ötekiler ya duymadılar, \a aldırmadılar.. Rahmi Vafau : Selâm ba ! Para\ la pulla değil, beda\a : Alan yok mu? dedi. Nnri • Eleyküm selâm Refami bey! de «l' . Konsolos Bey : Bonjur Hilmi Bey!. dedi Eczacı Bey de : Öyle olsuıı Rahmi! dedi Ahmet ağzını açmadı.. Rahminin böyük kuaıru insanlann iyi \e kötu zamanlarını fark etmedeo onlara takılması idi. Afamedi böyle görtince : Alnnet Ağabeytm bogiin sessiz filim! Ha? Ke dersin Nuri?. Kahvede kriz! Yaza«: BurhM FELEJC mayız.. Ne kadar oUa Haciciye cHik var değil mi Beyefendi!. Nnri Bey de eiddi konuşur.. Ne oUa tasaronluk var.. Ec Ben tekaödiim, Ahmet bey! Baoa vMâfe vermeyuı!.. Nuri . Ehmet.. Sen de bugün ısır gan gibi*in bey! Deydiğinj dala >orsun? Ahmet eliyle masaya bir v«rdu . Ben ısırganım!. Canı isteyen göriişsiin. istemiyen görüşmesin!. Recep, al şn çay parasını .. diyerek ayağa kalkarken, oturdugu sandalyenin ayaklan ayrılıverince Ahmet masanın altına kayıverdi.. Rahmi hemen seyirtti.. Agabey! bir yerin acıdı mı? Recep be!. Nedir ba iskem lelerin hali.. Ahmedin altına kaydığı masa jı kaldırdüar.. Adam ayaga kalktı.. Rahmi üstiinü başını süpürürken, hafif hafif gülüm süyordu. Rahmi tordu : Bir yerin acıdı mı agabe} :. Çok fena bu isktmleier ağabey! Ben çok korktnm.. tnsan bir >erini vurur allah mah faza sonra . Ahmet başuıı salladı : tyi oldu, iyi oldu. Neden agabey!. Keekin sirke kabına zarar.. Oturduğu iüutmieyi «e^eauyea herif âleme akıl öğretmeye, ter biye veraaeye kalfcarsa böyle olur Ben gidiyorum.. Nereye agabey?. Ytmişte bir i#im var.. Çok i\i oliıı.. Heriflen kavga edeceUtün. Şimdi sükiuet g e l ü . Allah iasanı terbiye etmek istediği zaman kahve masasının allına sokar . Rahmi gözierini açarak : Çok dofra «tylüyorson ağabey!. Ben de bir kere böyle.. Derken Ahmet veda edip çıktı Koasolos Bey, göcİBğünâ dii zeltti.. Nuri, defteri kapayıp ce bine koydu. Rahraı de : Bak bu lâiı nnutma Recep! AUah iosanı terbiye etmek Utediği zaman kahve masasının altıııa sokar .. Nuri Ters ssylediu! Altıııı kahve masasuıa.. Öyle defil Ben ak*am Ahmet Ağabe>ime sorarım. Tâfli >a altında iskemleyi kırar. diyecekti ama Recebe acıdı Sağlaa bir iskem le olavdı da bak derken arka sına dofru yaslandıfı iskemle sırtüstü devriliverdi NBri Şimdi auladın mı? Allah ne yapar?. Rahmi katasının arka tarafını , «Stuturarak: . İskemle değil ki bunlar tu , zak. tuzak!. Belediye fönt ce | za keser Recep . seu oturmasioı bilmezsen. ojlum marokenli koltuk olsa dü şersiıı!. Arkaua ne yaslanıyorsun oyle Bak. sandalyenin ar ka ayağı çarpıldı Aman Recep be! Hep tapon bu bkemleler.. Ahmet Ağa bevimin altındaki de kırıldı işte!.. Oğlum, Eczacı Beyin, Kon j koLos Beyiıı saudal> elerine bir sey o U s mu?. Sen otarmasuu ; bilmez&en iskemle naaa#un?. Rahmi. kafasına biraz su dök tii. Ba^ıaı iki taraia çevirdi.. Belinj oğdu Recep iordu : Bir jerinc bir sey oldu mu?. Tok. bir sevim >ok Azıcık, kafamın arkası şisti.. diyerek ogu?turmaya de\am etti. Recep acıdı : cok hırpalandın Bugün Rahmi Bey! Sana bir çay ikram edeyim! diyerek kah\e ocağına gitti. Avcılığa başlarken Yazan : Niyazi Ahmet Banoğlu Bir gün vatanımıza milyonlarca döviz getirecek olan av sporunujı hâlâ iptidaî bir halde bulunmasından dolayı bugüne kadar zaman zamaa bn dertlerimizden ve bazan da av sporunun insan ruiunda ve vü cudunda yara4tıgı geli«melerden babsettik. Sırası gelinee ve lüzum bâsıl «laaca bonlariaa yioe bahsetmek üzere, ba yazunızdaD itiharen, henüz ellerine av silâhı almanuş meraklılara « avcı olma bilgileri » vermeye calışacağız. AV TEZKERSİ NASIL ALENIR? Av tezkeresi almak için en büyük mülkiye âmirine bir ustida ile müracaat edilir. Silâh kailanma yaşını almış olmak, bir »abıkau olmamak tabüdir. Tapılacak tahkikaUan soura müracaat eden Avctlar Cemiye tine dâhil ise 14 lira, defü Ue 15 lira öder ve av tezkeresini alır. Bundan sonra av silâhı seçme işi gelir. SEÇİLECEK AV SİLAHI Avcılığa başlıyanlar 12 ve 16 kalibre silâfalardan birini seçeceklerdir. Kalibre, bir libre kurşunun meselâ 12 miuavi par çay a aynlması veya 16 vc 29 parçaya aynlması ile bu parça ların kutuıiarı hesabiyle tâyin edilıaiştir. Bu hesapla yapılan tüfekler, îngiliz ve Fransız kalibrelerinin ayn, ayrı olması dolayısiyle av malzemelerinin kullanılmasında avcıları büyük güçlüklere uğratnus, bunu önlemek için 1Ş10 1911 yıllarında bütün milletlerin ijtirakiyle >apılan toplantıda av tüfekleri kalibreleri aşağıdaki esasLar dairesinde tespit edilmifti : pette arttırmış »lur. Valnız meselâ 12 kalibre 33 metreden s«ııra dahi hüzme sağladığı bal de 16 kalibrenin tesiri azajraı^ olur. Şu var ki, saniyede tahmınen 375 m. hızı olan saçraanın rüzgânn tesiriyle hedete varmada hatâlar olabilir. Kalın saçmalania ba, nispeten aıalır, ouun içiudir ki örctek ve kaz avtarında daima kalın saçma kullanılır. Yâni avcılar saçmanın hızını arttırmış olmak için barut raiktarını arttırırlar. Avcılık balistiği üstadı Dr. Bonunier, bunon BtaJuurlaruu .sojle hulâsa eder : 1 Avcının emniyetini tehlike ye düşürür. 2 Tüfeğin roekanJHnasını bo zar. 3 Geri teper. 4 Saçma tanelerinin şeklini defiştirir. 5 Saçma tanelerini birbirine yapifUrır. 6 Saçraaların çsk dagılmafeina sebep olur. Avcılığa ilk başhyanların ıptidaî bilgi olarak bilmeleri lâzım gelen bu hakikatler, avcılar tarafmdan tecrübe ile kendi ateslerine uydurulur. Talnız tnfek satın alırken ilk dikkat edileoek en mühim nokta, kendi bayn ve cüssesine göre bir tüfek seçmeleridir. Bunan ehemmiyeti böyüktür. Rahat ateş edebilmek için bu çarttır. TELAFİSİ GÜÇ BİR İİATAYA DCŞMİYELİM Mer'i Avcılık Kanunumuzun yetersiz oldugucu yazmıstık. Teni hazırlanan kara avcılığı kanun tasarısı, şimdi Basın Yayın ve Tnrizm Vekâleti kadrosundan ayrılmış oldugunu duy 4 Kalibre namlunun iç kutru 23 m/m 75 10 • » » 21 m/m 2 » ]• 13 » » 19 m/m 7 • » » 16 m/m 8 ıc 20 > » » 15 m/m 6 > 1> 24 » » 14 m/m 7 X 1• 28 » » 14 m/m. Kalibre, bir tufefin atacagı dugumoz Salâhattin Çoruh tasaçmanın da az veya çokluğurafmdan bize gönderilmisti. Şu nu ifade ettiginden noraaal av nu açıkça ifade edelim ki pek silâhlarını en fazla saçmayı 12 iptidaî ve memleketimiz sartlariyle asla kabili telif değildir. kalibre ihtiva edeceginden yeBinbir derdi tam başıboznklnk ni avrılara bu silâhı tavsiye etiçinde kalmış bulunan avcılığımek yerinde olur. Çünkü 12 mızın inkişafı ve her yıl on kalibre 36 gram, 16 kalibre 25 binierce avcı turistin memleke gram saçma atar. Bu saçma timize gelip avlanmasmı istifazlası su sekilde izafa edilir : yorsak, Av Kanunumuz müteHer av tufeğinin gaçmaları mu hassıslann fikir ve mütalâalaayyen mesafede dağılır. 12 karı alındıktan sonra ve dünya av librenin saçacagı saçma Ue 16 kanunları inceden inceye tetkalibrenin sacacağı saçma aynı kik edilerek hazırlanmahdır, sahaya dağılır, fakat fazla «açaksi takdirde telâki edilmez za manın huzmtsi isabeti o nisrarlara uğramış olacağız. Haberi Amerikan havacılığı feza projesi teknik direktörü verdi : 1S80 Mlına kadar Ay'da sehlrler kurulmus olacak. Muntazam «Dfinya Ay» seferleri ile de kaUnmıyacak. Bir <söraürgeleşaıi$> Ay meydana çıkacak. Ve Ay fabrikalaruıda bam madde, feza gemileri için >akıt haline getirilecek. Tjzmanların çoktan beri yapmaya çalıştıkları şeyi nihayet Avuctralj a yapmaya muvaffak oldu : Toz tereyağı. Bu yağm bildiğımizden buyuk bır farkı var: Sıcaktan erimiyor. Ozellıkle Tropıklerde çok ıse yanyacak. Beşinci kıt'ada da 7aten yazlar çok sıcaktır. Dünya kurulahberi kaç milyar insan gelip geçmiş, sanırsınız?.. Bir Amerikan bilgininin yaptığı hesaplara bakılırsa tam 77 milyar. Nevv York'ta orman yangınlarına karşı güdumlu plânör kullanılıyor. Bu plânorier alçaktan uçarak atesın ustüne sondurucü maddeler serpiyorlar. • PBOF. NtMBUS'un Maceral a n : • rıllllllllllllliHIIMMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIinilllllllllllllllllllllllllllllllr: JANEİN KIZI 199 Radyodâf Bugün 7 27 Açılış ve pogram 7.30 Tatıl sabahı 8.00 Haberler 8 15 Sabah şarkıları 8.30 Plâk dolabından 9.00 Operet melodileri 9.15 Yedi keman 9.30 Türk musıkısi dınleyici istekleri 10.00 Çocukların köşesi 10 30 Dinleyicilerle başbasa 11 00 Sanat olayları 11.10 Yurdun *e^i 11.30 Haftanın melodıleri 12J00 Şarkılar (Nesrin Sıpahi) 12.20 Siz ve müzik 13JÜ0 Saz eserleri 13.15 Haberler 13.30 Reklâmlar geçidı UM Beraber şarkılar 14 30 lluîıt Kiper Orkestrası 14 45 Turküler 15 00 A Zamboğlu Gıtar Kuartetı 15 15 Oyun havaları 15.30 Hafif muzik 16J» Gençhk saati 16.15 Fılim melodılerı 16.30 Şarkılar ve saz eserierı 17 00 Karışık şarkılar ve dans muzığı 17.30 Turkuler 17.45 Çeşitli müzık 18.00 Caz müziği 18.15 Radyo Fasıl Topluluğu 18.45 Haberler 19.00 Heklâmlar geçidı 19.40 Koro konserı 20 00 Şarkılar (Tacettın Uygun) 20 15 Kahramanlar saati 20.30 Erol Buyukburç ve Şerıf Yuzbaşıoğlu Kentetı 20.45 Şundan bundan (Eşref Sefik) 21.00 Şarkılar (Mulkıye Ecevıt) 2120 Spor haberlerı 21.30 Yaz ruzgarı 22.00 Reklâmlar geçidi 22.30 Şarkılar CGulseren Güveniıı 22 50 Hafıf muzık 23.00 Haberler 23.15 Tatil sona ereı ken 23.55 Program 24 00 Ka panıs tSTAKBUL İL RAD¥OSU 17 58 Progıam 13.00 Dans^ davet 18 30 Operalardan sah neler 19.00 Jackıe Gleason Or kestrati 19.30 Yemek muzığı 20.00 Muzık 20 15 Flâklaı arasında 20.45 Nat King Colt 22.00 Konserto 21 25 Somen co Savıno ve Frank B d rber Orkestralan 22J00 Senfonık muzık 23.10 Çeşith muzık 24.00 Kapanı^. ISTANBUL JV9S Re>imlı Kcman: 24fi MüL'tJN K1 Z Cizen: FVES SAYOL Çeviren Mazhar RUN1 7 C Açılış ve gunun program7 ları 7.30 Haberler 7.45 Neşelı türküler ve oyun havaları 8.15 Melodıler 8.45 Pazar neşesj 9.15 Isteğınize gore 10 15 Bızı dınler midniz? 10.2 5 Çesıtlı muzik 10 45 Çocukların pazar koşesi 11.00 Münir Nurettin Selçuk ve Korosu 11 30 Edirne'den Ardahan'a 12.00 Haftanın plâkları 12.25 Kutuk ıiânlar 12.30 Yurttan sesler 13.00 Haberler 13.15 Kuçuk konser 13.45 Gonul Akm'dan şarkılar 14.15 Rekiâm programları 15.00 Hafıf muzık 15.30 Mustafa Sağyaşar' dan şarkılar 16.00 Klâsik Batı muziği dinleyıci istekleri 17.00 Saz eserlerı 17.15 Dans müziği 17.45 Incesaz'dan Suzınak Faslı 18.15 Spor sayfası 18.25 Kuçük ilânlar 18.30 Reklâm programları 19.00 Haberler 19.15 Sevım Erdi'den şarkılar 19.35 Çeşitli müzık 19.55 Kuçuk dınieyicılere masal 2ÛJU0 Guneri Tecer'den şark.lar 20^5 Kuçuk ilânlar 20.30 Çeşitli muzık 21.00 Turızm bılgi yanşması 21.45 Tülün Korman'dan şarkılar 22.00 VeOdt Gursel'den şarkılar 22.15 Sevılen melodıler 22.45 Haberler 23.00 Gece konseri 23 35 Geç yatanlar için muzık 23.57 Pazartesi'nın programları 24.00 Geç yatanlar ıçın muzı£ın devamı 06.30 Kapanıs ANKABA tL RADTOSC 17^7 Açılış ve programlar 1 . O Solıstler ve orkestralar qc8O ;ıdi 18.30 Melodiler 18 43 Tno Los Panehos 19JO0 Yemek muziği 19 30 Sohstler ve me,odiler 20J» Bu akşamın konseri 21 00 Müzık kokteylı 22DÜ Operalardan kısımlar 23.00 Kapanı AJVKAKA Bir ilâç sigara yapıldı: Sigara aefes yollanna en çok etki yapabilen, işleyebilen bir vâsıtadır. Bu dişüııceden faareket eden ilim adamları nikotinsiz bir sigara icat ettiler, nikotinin yerine mikropları öldfiren bir madde koyuyorlar, dumanı nefes yolları hastalıklarında bütün bilinen ilâçlar tngiltere'de çocuk felci müessese dan daha cifak. • si ağır felçlilere günliik haystı koBugünedek yalnız atom delaylastıran bir makine icat etti. Dudaklanndan başka hicbir yerlenualtılannda kullanılan bır rini oynatamıyan hastalar yeni ketertip bundan böyle günlük sif sayesinde yazı, telefon, radyo hayatta da kullanılacak. Bunaakiaelerini kullanabilivorlar. harla işliyen bir tahta fıltre Çünkü bu alet çeşitli araçları sokapalı yerlerin havasını temızlukla idareyi saçlıyor. Bir tüpe üfliyeoek, her turlü tozu, mıkleyince hava yerini değiştiriyor; robu, kokuyu suzecek. bir ışıklı ibreyi oynatıyor. tbre is• tenilen noktaya çelince hasta üfPlâjlar kalabalıklaşıp da sulemeyi bırakıyor. Bir elektrik akıaltımn zevkini çıkarabilecekmı bashyor « zaman da makine işsiniz Banun için Romadaki liyor. Luccioli firması bir plâj denizaltısı yaptı; basınçlı odasında iki kişi alıp suyon hem altıııDunyanın en zarif kadını Viconda hem üstünde dolaşabiliyor. tes Rıbels modanın bayraktarlığını yan ynzü tatsızlaştı mı, suvun bırakmamağa ahdetmışe benziyor. Hızı su yüzönde altı mil ka. Son verdığı kokteyli ihtişamlı bır dar, su altında yarıya iniyor. «ımparatonçe topuzu» ile açtı. Göz• leri de saçları kadar son moda idı, «Vitaminlerden sakınınız..». Ru unlu makyaıcı Alexander ile guzelşasırtıcı öfüdü «Ohio» da bir hekiııı hk uzmanı Harriet Hubard A^yer'm yaymladı. Dr. Morriee'nin iddiası1963 kısı için yarattıkları «Meksına göre, fazla vitanjin verilen çokalı gozu> nü yapmıştı. cukların saçları dökâlüyor. Son SÜnlerde. kendisi böyle üç ağır \aka görmüş. Fransa'da çok ilgi çeken bir edebi ola; geçti: On ondört yaşları arasındaki küçük kızlardan kurulI. tmin rıdanoglu mus bir jüri. bir büyük \azann, Vauthier'in «Ya\ru Karaca» adlı kitabına edebiyat mükâfatım verdiler. (Tabii bir çocuk kitabı bu). SAIM LOKMAN Jiirinin genel sekreteri on yaşla'Seşikta; Dcjğjbank y a n 12't rında çok cici bir kızdı, mavi gözEv: ^ 8 ^ 7 73 Tel ^ 8 43 95 lerinin reııginde mavi bir tuvalet İlancıiık: 5130/8621 SUNNETÇİ ftenszdlik Bankasından Imtîhanla Müfettiş Muavini Almacak Musabaka ımtıhanı ile a^ağıda helırtıldıgı uzere, 950 lira maaşlı Mufettıç Muavınlıklerıne îuzumu kadar eleman alınacaktır 6 ağustes 1962 gununden ıtıbai'en İstanbul Ünıversıtesı Malr e Enstıtusunde yapılmaya ba^lanacak u!an yazılı ve sozlü •>ına'. lara gırmek ıçın. 1 Hukuk, İktisat Sıyasal Bılgıler Fakultesınden, Tıcari Ilımler Akademisinder,, Yüksek Denızcılık Okulundan veya M E B nca kabul edılen aynı evsaftaki Lır >abancı okuldan mezun olmak, 2 En son 30 temmuz 1962 guniıne ksdar müıacaat etmek Idzımdır. Saır şekil ve sartlaıa ait bilgıler Bankamız Teftı* Kuıulu Burosundan tenıın edılebılır (Basın: 11051) 8593 TBZÜ bembeyaz kesilen Rouvenat Fraııçois'e yaklasarak: Bana bakın, dedi. Nafile ayak diremeybı. Hepsi boş. Buradan gidin. Pekâlâ. Bn isı yann düsünfîrüm. Yarııı değil şimdi, bu aksam gideceksiııiz. Bu ne acele Mösyö Rou v enat. Insan birine \«l evrince kendisine b>r bafta ıüblet de ve Evet öyledir Ama sekiz günlük hakkını ^erip derhal kapı dışarı etraek de müm kündür. Size gelıncc saten iki aviık avaııs almıssınız. Binaenaleyh alacaklı değil borçlusunuz.» François dudaklarını ısırdı. Galiba biraz acele etmişti. Çıftligi terkederse projelerini nasıl tatbik edecekti? Su Rouvenat"yj \ek edecek olan kazayı nasıl tertıp edecekti? François Uâhjaja fena Jeııa baktı: «Ben bizitı gibi aylıklı biriyle müııakasa edecek değilim, dedi. Bpranın efendisi Hellicr'dir Bu adam da akrabamdır. Ne zaman ister sem o zaman giderim.» Bu esnada kapı arka dan yavas'a açıldı \e Mellier'nin elı Inarois'nın omuzuna indi: ya temck benimle konuşmak istiyarsun ha? Ha»di bakalım konuşalım (Arkasi vdrj
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear