Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Dencere ÎKÎ 1 Hukuk Devleti Sehir Tankerle çarpışan kömiir yüklü motor baltı CÜMHURtTET 30 Temmuz 1962 1 GÜNÜN KONULARI 1 iııı=ııııııııııııııııııııııııııııııııııııımuıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııuııııııı=ıııı YUNUS NADİ armağam s Ismet Paşa daha geçenlerde : « Yiirürlükteki kanunlar uyçulanacaktır» dedl. Aklı başında kimseler bir Başbakanın ağzından böyle bir IÖI işittikleri için saşırdıkiarını yazdılar. Faşam .. dedilcr, «yürürlükteki kanunlar uygulanacaktır» demek, yürürlükteki kanunlar uygulanmıyor demektir. Bir Başbakanın ağzıudan bu ne hazin itiraf. Gcrçekten Israet Paşamn bu sözü eski Başbakanlardan Refik Saydam'ın : « A'dan Z'ye kadar her şey bozuktur ..» hikmeti glbi, siyasi sözlüğfimüzde unntalmıyacak bir yer tutacakhr. Aslında biz ortak kabinenin Başbakanını bu konuda tenkid etmek istemiyornz. Çfinkü söylediği söz bir gerçeği belirtmektedir. Türkiyede yürürlükteki kanunlar düıı uygulanmıyordu, bugün de nygulanmıyor. Meseleyi daha geniş bir siyaset felsefesi açısınâan ele alırsak, şöyle bir izah tarzına da varmak mümkün: Türkiye bir süreden beri devrimler ve devrimlere karşıt hareketler içinde yuvarlanmaktadır. Henüz hukuk devletini knramamıştır. Bnnun için iktidarı ele geçiren devrime karşıt knvvetler kendi çıkarlarına uyguıı kanun tnaddelerinden faydalanmak, ötekileri rafa kaldırmak yolnnu tutmuslardır. Gerici çevrelerin iktidarda oldnğa yıllar, Atatürk devrimlerini halk katlarında çerçekleştirecek kanunlar bir köseye itilmiştir .. Bonların yanı sıra gerici çevrelerin iktidarda kalmalarını sağhyacak menfaat dağıtımlarını engelliyen bütün kannnlar da bir köşeye itilmistir. Ve kanunlar tatbik edilmediği için yobaz okulları alıp yürümüştör. Kanunlar tatbik edilmediti için eski yazı alıp yürümiistur. Kanunlar tatbik edilmediği için fikir alanı baltalanmıstır. Kananlar tatbik edilmediği için din ve devlet işleri birbirine yeniden karışmışhr. Kanunlar tatbik edilmediği için ormanlar harap edümiştir. Kanunlar tatbik edilmediği için erozyon alıp yürümüştür. Kanunlar tatbik edilmediği için çarşaf alıp yürümüştür. Kanunlar tatbik edilmediği için gecekondueuluk alıp yürümüştür. ' Kanunlar tatbik edilmediği için eşkiya dağları aarmıştır. Kanunlar tatbik edilmediği için taşra agalan astığı astık kestiği kestik teşkilâtımn ferman dinlemez zorbası olmuslardır. Demokrasi kanunsuzluk demek değildir. Oemokrasi, seçtnenlerin desteğini sağhyacağım diye, bir kısım kanunları r»fa kaldırmak biç değildir. Hukuk devleti fikri, demokrasinin içinde de, dışında da olabilir. Bir iktidann var olan kannnlar düzenine bağlı kalması hukuk devleti düzenini yaratır. Tek partili iktidarlariyle hukuk devleti fikrini gerçekleştirmiş milletler vardır. Ve bizim gibi çok partili rejitn içinde hakak devleti fikrini gerçekleştirememis milletler vardır. Türkiyede bngün dünden değişmiş bir sey yok. Türkiye gene yürürlükteki kanunların nygulanması dâvası ile karşı karşıya... Hukuk devleti knrmak, seçim yapıp memleket varlı|rını koruyan kanunları seçraenleritı arzularına peşkeş çekmektetı çok ayrı bir dâvadır. Reform getirecek kanunları hazırlamayı bir yana bırakımz, yürürlükteki kanunları bile »y kaybedecegim korkusundan uygulayamıyan iktidarlar, ne demokrasi dâvasını yürütebilirler, ne de hukuk devleti dâvasını... İ asgarî on dönüm arsa aramyor. Çap, su, havagazı ve elektrik !i durumlan ile fiatın PX. 196 Aksaray adresine ARSA rümuzu ile yazılması rica olunur. Mutavassıt kabul edilmez. Tayfun Beklâm Reklâmcüık 32739607 yüksek leviyede Yazan: Memduha Nigâr DİK'ER lizikçüer arasmda yapılaeak ve memleketimizin ön Sosyalizm, burjuva sisteminin plândaki lizik âAtatürk devrimleri, 1908 Meşrulimleri bu toplan tabii bir normudur: Sermayenin tiyet devriminin sağladığı sosyal gelişme gösterdiği, yatırım gücü tıya iştirak edeceklerdir. kazandığı ve kâra geçtigi toplum degişmeyle yetinmiştir. Bu değişItiraf etmeliyim ki Nato'nun ilim larda, kendiliğinden bir tepki ola menin karakteri «çerçiköy ekonove kültür sahasında çeşitli faaliyet rak, demokratik dengeyi sağlar. misinden, çarşıpazar (kasaba) elerde bulunduğunu ve bu faaliyet Belii bir dönemden sonra Türkiye konomisine sıçrayıştır. Sömürge eDün sabaha kar.şı saat 0.30 sıralerin bu kadar geniş bir sahaya ya de sosyalizm teklifleri. geftiş yan konomisinden, yans6mürge ekolarında Anadoiukavağı Feneri o yıldığını bilmiyordum. Bunu öğ kılar uyandıran bir fikir hareketi nomisıne sıçrayış, bütün sıçramanünde bir deniz kazası olmuştur. renmek çok zevkli bir lürpriz ol olarak belirdi; ve sosyalizm aşa larda olduğu gibi başlangıçta muMobıl Oil Şirketine ait «Yarımdu. Bu ittifakın alelâde bir askerî ğıdan yukarı değıl, yukandan a hafazakâr bir durum göstermiş, ca» tankeri Anadolukavağı Feneri ittifak olmadığı, başka gayelere de şağ: bir ihtiyaca karşılık verdi. devletçilik de statükoyu muhafaönlennde seyrederken Zonguldakhiztr.et ettiği askerlik haricindekı Mutlu azınlığm yani tan 85 ton komur yukliyerek gelaydmların za endişesi ile «muhafazakrâlaşabu nevi faaliyetlere verilen ehemmekte olan «Sangül» motoru ile zorladığı bir teklif oldu. Biraz aj rak» ne kendi iabiatine uyrouş, ne miyetten anlaşılıyor. çarpışmıştır. celeye getirıldi, başka idealler gij de sermayenin gelişimine müsaaMüsademe sıra= nda «Sarıgül» Iktisat sahasına gelınce, Nato bu bi.. de etmiştir. Bu durumdan yararlamotoru ağır hasara uğarmış ve su tün üyelerinın iktisadi durumlan Toplum ekonomik ve sosyal ya nanlar da tek parti bürokrasisinin alarak batmağa başlamıştır. Tanile yakından meşgul olmaktadır. E pısı bilimsel bir incelemeye tâbi bn kademesinde olan ithalât komis ker personeh, komur yıiklu motosas mevzu, askeri masraflar ile iktı tutulursa, bizde henüz modern an voncuları olmuştur. Dikkat edilirrun rnürettebatını kurtarmış ve sadi potansiyel arasında bir denge lamda kapitalizmin teşekkül et se tek parti devrinin varhklı kişiiçeriye alnuştır. Olaya ilgilüer takurrr.ak, askeri masraflar yükunün leri ithalât'i'.larla, ham madde rafından el konularak kazada haniktisadi ilerlemeye mâni olmama mediği kendiliğinden anlaşılır. Ka ihracatçılarıdır. pitalizmin organiaşmasını (taazzugı vasıtanın suçu olduğu yönünun pını sağlamaktır. Üyelerin savun Bugün, Türkiye kalkmmasının araştırılmasma başlanılmıştır. ma bütçeleri üzerinde her sene du vuunu) veya devletçilikten gereği Bütün dünyaya yayılmif bulu rulmaktadır, bu bütçeler ile her kadar yararlanmamızı önliyen iki sosyalizmle sağlanabileceği inanKazayı hasar almadan atlatan ne dereceye kadar doğru idi? Nacında olanlann dikkate almadığı, «Yanmca» tankeri Trabzon ve Sam to sadece Sovyet Rusyaya saldır nan. hukümranhk haklarını sımstkt memlekeUn iktisadi potansiyeh tarihsel neden görüyoruz: a) Atatürk devrimlerinin devlet goTmezlikten geldiği gerçek busun hmanlarına 1,500 ton motorın mayı hedef kabul eden bir meka muhafaza etmek ıstiyen ve nihayet i mılli geiiri) arasında irtibat kurudur. Yani sosyalizmi zorunlu kılan ve gaz goturmekte idi. nızmadan ibaret miydi? Tekerleme bazı mevzularda kesin görüş fark larak mukayeseler yapılmaktadır. ç; ekonoraisi: b) Gene Atatürk devrimlerinin sosyal ve ekonomik ortamm yokler ile zihinlerde verlestirrr.ek ;s ları ile ayrılan devletler arasında Şunu kaydetmek icabeder ki. Natenen bu iptidai görüşün doğru ola siyasi koordinasyon ternin etmek to Te^kilâtı, askeri masraflar hari kökiü bir sosyal değışmeji sağiı luğu. Ve sosyalizm bu koşullar.alo tında, ister istemez. tarihî gelişmıyacağını sezmekle beraber, Na kolay olmıyacaktır. Hariciye Ve cınde, üye devletlere doğrudan doğ yamayışı. 1923 ten sonra ekonomik bir sis me vetiresinin değil, ihtilâlci bir to'nun faaliyetini ve mahiyetini u kiüerinden veya onların daımi mıi ruya iktisadi yardım yapacak şezaktan değerlendirmek ve sarih messillerınden terekküp eden Nato kilde teçhiz edilmış değildir. Sa tem olarak uygulama alanında i sıçramanm felsefesi ile beslenmek kanaatlere varmak güç oluyordu. Konseyi, Nato'nun en yüksek orga vunma gücünü artıran enfrastrük leri sürülen devletçilik, tek parti zorunda kalıyor. Kırk yıldanberi Ziyaret ve temaslar neticesinde nı olup siyasi sevkü idare yetkisini tür masraiları bütün üyeler tara bürokrasisinin önde gelenleri ara sosyalizmin bir ideal olarak balk bırçok cihetler aydınlanmıştır. Bu haizdir. Kuruluşa göre 16 devletin fından kabul edilen bir muşterek sında büyük çapta ithalât komüs kitîelerine mal olamayışmın nenunla beraber Nato'nun gayelerım her biri bu Konseyde eşit hakları finansmana göre yapıhyor. Türki yonundan kâr sağlıyanlann mani deni ihtilâl korkusudur. Eyilimiı ve faaliyetlerinı devamlı olarak haizdır ve kararlar ittıfakla alın ye ve Yunanistan gibi nispeten fa veiâsı olınuş, yarı sömürge eko miz sermayecilikten yana olmaSağlık ve Sosyal Yardıra Bakamalıdır. Bu hal tarzı demokrasiye kir olan memleketierin bu fon'a nomısinin kaçınılmaz bürokrat zen makla birlikte, ihtilâlci bir sos'yatemaslan sırasında Tabipler Oda > ve halkoyunu uyarmakta fayda en uygun olanıdır ve dolayısıyle iştirak hisseleri çok cuzi olup, sar gin sınıfının doğmasını sağhyarak, lizmin gösterdiği tehlike karşısın sında yaptığı toplantıda. doktorla1 v a r ( j , P küçük devletler bu şekli savunmak fiyattan elde ettiklerı menfaatler esas gayesinden uzaklaşmıştır.; da ister istemez önce buriuvazırın resmi görevleri dışında özel | tadırlar. Buna mukabıl, Fransa. büyüktür. Doğrudan doğruya ikti Devletçilik bu şekliyle ne kendine j nm organiaşmasını sağlıyacak muayenelerde sarfettikleri zamal Z»varetm en şayanı dıkkat kısmı üç büyüklerden müteşekkil bir dı I sadi yardım yapabilen bir teşkilât ne de burjuvazinin temel unsuru ı liberalizmin Türkiye kalkınmasınnm hekim gücünün kaybolmasma • General Norstadın konuşması ol rektuar'ın kurulmasını ve dünya olmamakla beraber, Nato'nun ikti olan modern anlamda setmayeye da en olumlu yol olduğuna inante yol .çtıımı belirterek y.p.c, b l r |I İ"; ^ ° ^ a d L ^ k vukufia tahlilduru çapında siyası sevkü idarenin bu saden nispeten geri kalmış üye dev yâr olmuştur. Zenginler türemiş, yoruz. Liberalist sistem. sakıncamu buyük bir » ves.ya S . edelormülün bulunmasını istemiftir. I rek Batı ıttjfakının kuvvetli taraf organa bırakılmasını teklif etmiş letlerin durumu ile, 1961 senesınde bağımsızlığı, ama sermaye organlasmamıştır. ları yanında, milli Çeşıth hastahanelerm doktorla, , , „ .. e tır. Bu Fransız teklifi kabul edii alınan bir Konsey kararı ile ilgi Yani .burjuvazi» teşekkül etme demokrasiyi ve Misakı Milli bün o k t a l a r l n a i ç a r e t et. rı, «Maaşlarımız 3 5 bin lira ara( . T a r l h memekle beraber, Nato Konseymin lendıği malümdur. Türkiye ve Yutünlüğünü garanti altına alroakla, sında olursa muayenehanelerimizi | *»• boyunca, sulh esnasmda bugünkü şekli ile siyasi sevkü ida nanistanın iktisadi durumlarını miştir. Nedense sosyalizm gibi ser b u k a d a r d v l e t l blr et Ir en tetkik etmek üzere üç kişiden mü maye birikiminden de devamlı o gelecekteki sosyalist gelişmelere kapatınz. fikrini ileri sürraüşler, « .«»>"». « . | genış ıttıfakların gorulmedığını ube reyi ve koordînasyonu sağlamak rekkep bir hususi komisyon kurul larak ürkülmüştür. Yarı sömür de rahat ve aydınlık gelişme oladilT bakımından tamamen müessir olirtti S u l h muş ve bu komisyon tetkiklerini ge ekonomisinin tipik fikir yapı nakları sağlıyor. Azizoğlu, hekimlerSn ögleden! } ' »manında bu devlet duğu söylenemez. tamamhyarak 1962 mayısında Atı' • • \ *ı • • v. » u «.ı.^io lerın ü bir r ıarayai ^gelmesımn maksag c l e n i b l e ş t i r ç r e k h a r b i n Sosyal mevzular arasında enfor nada toplanan Vekiller Konseyine sonrakı vakıtlenm hastahanelerde , /, „.;„,,.;„; K i : , . c ( i „,, ^ . . ^ ^ masyon faaliyeti, basın ile tenıas, raporunu sunmuştur. Bu raporda. ö n l e m e k geçirmemelerinin, hasta vatandaş1 N a t 0 m e . ilmi ara^tırmaları teşvik ve kültür Türkiye ve Yunanistan'a. beş yıllık !arın kap.dan döndürülmesine sei bep olduğunu söylemiştir. Sağlık den en büyüğune kadar, butun üve Sosyal Yardım Bakanı, bu gibi kamzması dahılınde, en küçugün sahasında işbirliği vardır. Bu mev plânları çerçevesinde, dış kaynaklar temın edecek beynelmüel konsuiistimallerin önüne geçilerek ye devletler eşit haklara aahip bu zularda Nato'nun kesıf bir faalıyet sorsiyumlann teşkilı tavsiye edilistedikleri konuları te bulunduğunu görduk. Enforrr.asdoktor gücünün değerlendirilroesi lunuyor ve mişti. Konsey, bu raporu kabul eişinin ön plâna a'.ır.acağını bildir müzakere masasına getirebiliyor yon Daiıesi toplantüar ve geziler derek, üye devletlere bu yolda halardı. General Norstad, 1949 dan tertip ediyor, ayda bir Nato'yu ilmıştir. Yıkanınca ç«km«y«n . Vefatl ile bizleri büyuk acıya garkeden kıymetli büyüğümüz çeşıtli mevzulara ait reket edılmesini tavsiye etmıştır. bugune kadar Nato'nun müdafaa gilendiren Halk eğitimi çahşmaları başa gücünde vuku bulan büyuk inkı yazıları ihtiva eden bir broşur ya Boylece Nato'nun, iktisadi yardım POPÜN şafa işaret ederek, Nato'nun bu ymlıyor. Basın Servisi bütün dün konusunda, siyasi cepheden vazıyet rılı oluyor almış olması hıç de küçümsenmiİstanbul Mılli Eğıtim Müdürlü devre içinde vazıfesıni ba$armış ya basınını takip edıyor. Gençlik yecek bir hâdise olmuştur. ğu, 1961 62 eğitim yılında ^ halk, dduğunu ve Avrupadaki muhte Burosunun faaliyetleri de çok takeğı*Lİmini gerçekleştirme çalışma• m e ı taarruzları onlediğini kaydet dıre şayandır. Nato bolgesi memle40 ıncı gününe tesadüf eden. 3171962 Salı günü ikindi namalarında iyi sonuçîar almıştır. j \ı. Konuşmasının sonunda, Anka ketlerinde gençhk seminerleri terzını müteakıp Şişli Camiinde Mevlidi Şerif kıraet edilecektir. Açılan 89S kurstan 21 bin 458 va1 r a y ı Son ziyareti ve Ismet Inönü tip ediliyor, Nato'nun gayeleri ve Bütün yakınlarının teşriflerini rica ederiz. «tiketi il« muvacehesindeki tanda; faydalanmıştır. | ile konuşmaları hakkındaki intıba dünya durumu münakasa ediliyor. Ayrıca toplum eğitimi ile ilgili i larını nakletti. Norstad'ın konuş problemler Nüshası 25 Kuıuş GÜÇSAL AİLESİ GAftANTİÜDİR toplantı'.ar yapılmış. 280 köye 56' ması hepimız üzerinde fevkalâde Gençlik Bürosunda bir Türk mesTurkly» Haricl bin '31â?1*fcp gönd«;H*iî. ve eğinnuspet tesır bıraktı. Siyasi. psiko lektaşıraız^ Yavuz Karabzbek'ın Lira Kr. Ura Kr. RekJâmcılık 32729608 tim yıh boyunca 280 eğitici ve oğ'lojık ve askeri faktörle» ölçmeğe herkesçe takdir edilen çalışmasını retici film gösterilmiştir. muktedir, ne istediiıni gayet iyi izlemek" bizİer" için aynca bir seSenelik 75.00 150 00 40 00 8C 00 Ev sahibi ile münakasa ettik1 bilen bir kum.ndan olduğu inti vinç vesilesi oldu. Nihayet ilim sa 6 aylık v ^ . .•••••;; baım bırakıyordu. Nato Baskuman hasında işbirliğine de önem veril 3 aylık 22 00 44.00 t e n sonra çocugunu duşurdu d a n h g m c Baıan ve Vay»n mektedir. Bilhassa müspet ilimler Şişlide Meşrutiyet caddesınde 2 2 | k a y l p t ı r Cumhuriyet Matbaacılık ve lahasında isbirliğine ehemmiyet savılı evde oturan Hales ÇomakU ı ' . .. . verildiği anlaşıhyor. Bu meyanda GazetecillV TOrk Anonün S ismir.de ^ r uıu. saynı c 29 yas.anndakı , N a t 0 . n u n jik g a yesı şuphesız teh tertip edilen toplantıların biri, bu Cagaloğlu Halkevi Sokak No. 3941 AKÜ PLÂK FABRİK.4SI e yanındak. ev,n likede bulunan devletleri bir ara yaz Istanbulda Robert Kolejde, Sahibi ı, y Plâkiarunız Sülyensiz; Saf Kurşun toziyledir. I bı, kadın bi Hasan Büyukengel arasında ka ya getirerek bunlarm müdafaa güFiat: Müsbet, menfl 250 kurustur. NÂZİME NADİ nal açma meselesinden münakasa cünü artırmak idi. Fakat tâ baştan Adres:: Aksarây Küçük Lânga. Pervane Y»zı iflenci fiilen ıdare euen beri Nato ittifakının sadece askeri çıkmıştır. 0 Mesul Müdür Dede So. No. 8 İstanbul. Tel: 21 40 35 Münakasa sırasında Hasan ta bir ittifak şekhnde kalamıyacağı REKİN rafından itilerek yere düşürülen kabul edilmisti. Anlasmanın ikinci 7ECDİ KIZILDEMİR İle Cumhuriyet 9620 Çomaklı, olaydan 2 saat sonra san maddesinde uye devletlerin rcuşteKEMAL ONAT * cılanmış ve kaldırıldığı Haseki rek kıymetîere bağlı kalacakları Nijanlandılar naıetemlze »ör.acriien yaıılar koHastahanesinde 2 aylık çocugunu kaydedilmiş, Nato sahasında sosyal Maitepe 2S.7.İ962 nulsun, konulmaEin iade edilmez. düşünnüştür. Her 2 olaydan dola ve iktisadi şartların ahenkleştirilUl llânlardan ır.eeulıyct kabul olunmar mesine çahşılacağı temin edilmisti. yı Hasan hakkında soruşturma a* et Doğrusu, askerî mevzulardan ziyaAbone ve Uân ıslert lctn. lartırı çılmıştır. de, bizim gazeteciler heyetini ilgiCumhurly*t »«54 Ostüne tAbone» veya «llân Servi»b 25 öğrenci Avrupada tetkik lendiren mevzular bu sonuncularkaydımn konması laıırr.dır. Topkapı veya Levent'te ana cadde üstünde, fabrika için Temmuzun ilk • ^ ^ ^ ^ * Yazan: * ^ ^ ^ haftasında altı uyeden müteşekkil bir Türk gazeteci heyeti NATO Teşkilâtını ziyaret ettî. Bu grupa dahil olanlardan biri dı. Burada Nato hakikaten çok çeolarak Nato hakkındaki umumi ın tin meseleler ile karşılaşmaktadır. tibalarımı aşağıdaki satırlarda nak Bunlar arasında siyasi koordinasletmek istiyorum. Dort gün suren yon ve sevkü idare sahasmdaki meziyaret esnasmda Nato'nun sıyasi seleler vardır. Nato mensubu devve askeri erkânı ile temaslar yap letleri ve onîarın vatandaş larını roak ve bu arada istifa etmiş olan birbirlerine yaklaştırmak, birbirleGeneral Norstad'ı dinlemek ve ona rini daha iyi tanımalarını sağlamak sualler tevcih etmek imkânını bul gibi meseleler vardır, nihayet Nato duk. Eu ziyaret bizim için çok fay bölgesinde iktisadi ve sosyal şartdah ve öğretıci oldu. Nato Teşkilâ ların ahenkleştirilmesi, fakir kıtmın gayeleri ve mahiyeti hakkm sımlara yardım edilerek gelir farkda aydınlatılmış olduk. Itiraf ede larının azaltılması gibi meseleler yim ki ziyaretten evvel, Nato'nun vardır. Nato'nun esas kuruluşu Avbirçok cihetleri ve hattâ umumi rupada rnüessır bir müdafaa sisteveçhesi benim brrer raeçhul mi nıeycana getirmek gayesine muteşkil ediyordu. Sovyet propagan teveccih olması keyfiyeti. çok çedası Nato'yu her an taarruza geç şitli ve müşkül olan siyasi, sosyal mek üzere bulunan bir harb ma ve iktisadi meselelere el atmasıı.ı kınesi olarak takdım etmektedir. güçleştiren bir faktör oldufu muBoylece aşıimak ıstenen isnatlar hakkaktır. NATO'yü ziyâfet Niçin * MAKALE YARISMASI Liberalizm? Osman Okyar Hekim gücünün değerlendirilmesi ön plâna alınacak M E Y L İ D AHMET KEMAL GÜÇSAL'IN CUMHURİYET AZMI TIGRAK 1 ARSA ARANIYOR UCUZLUK PAZARI Bilumum Altınyıldız mamullerini, tayyörlük, mantoluk, paltoluk, her nevi kadın ve erkek kumaşlarının yeni desenlerini satışa arzetmiştir. Satış yeri: Sultanhamam Hamdi Bej Geçidi No 30 v« 37 İstanbul Ûâncüık 55399399 Dun 25 kişilik bir grup, Türkiye Milli Talebe Federasyonu Turizm Müdürlügünün tertiplemi? olduğu Avrupa tetkik gezisine çıkmıstır. 32 gün devam edecek olan gezi süresince Avusturya, Batı Almanya. Isviçre, Fransa ve ttalya'da tctkikler yapılacaktır. gezisine çıktı TEMMUZ 30 SAFER 28 V Merhum Miralay Maxh«r Eeyin ve îr.nyet Tokgözlü'nün evlâtları. Kaptan Enver Tangör'ün kıymetli eşL Cevat, Cevdet ve Ahmet Anu? Tokgözlü. Fahire Serim. Hayrünnlsa Ece'nln kardeslert. Muzalfer ve Ömür Çağlar'ın aziz anneleri. Muazzez ve Lâle Çağlar'ın kayınvaltdeleri. Şeyda. Nilüfcr. Veyda. Kilgün ve Babür Çağlar'ın baba «nne. leri. Ceylân Ice'nln tayzesl. Nevin ve ömer Besneli İle Cevz». Faruk Caner. Dr Nejat ve Sern» Tokgozlünün hala!?n. Eczacı Şerif Oran'ın yengesl. bütün al\e;\iu çok kıymetli ve sevglll varlığı Alsancalc Sıhhat Evl ve Şiçli ömür KHnlği tahibeii Belçlkad» inl bir rahatsızlığı mütaakıp vefat etttğinl büyuk teessürlertmizle dost ve akrabaları na e»efle duyururuı. Cenazest 30.7.1962 pazartesi günü ÇisH Camilnden öfle namazını reütaakıp «Unarak Edlrnekapı Selıitliğlne nakil ve tevdi edilecektir. Merhumeye Ulu Tanrıdan mağflret ve kederîi aileslne «abıriar dilerlz. Reklâmcılık: ... 9605 V EF AT BU GAZETE BASIN AHLAK YASASIKA UYMAYI TAAHEÜT ETMÎŞTİR. * • 1 i Ş | İ S • S • S • ! | S : CUMHURİYET İLÂN TARİFESİ Baslık (Maktu) 150 TL. 234 Uncü sahlfeler (lantlml) 30 TL. 56 ncı •ahifeler (ssntiml) 2S TL. Nl?an. Nikih, Evlenme. Doğutn (maktu) TS TL. ölüm. Mevllt, Tesekk'Jr (5 «antime kadar m*ktu) 90 TL. Kayıp (10 kellmeye ka d»r (maktu) 10 TL. TERSTİL PABRİKAMNA AlTTUl. n n v 1 a m a FERHUNDE TANGÖR'ün j 1 İ.46 .17 ÜSKÜDAR TÜRK KlZ KOLEJI İLK ORTA LİSE 1 YATILI GÜNDÜZCÜ A } 5.52|13J0 17.16 20.28122.18 9.22: 4.51. 8.47 12.00 1.50 Henüz kayıtlarım yerdlemiyenlerin yerlerine öğrenci «J ™^ V tadır. Kayıtlar bajUınifUr. Tdf: 36 29 S O M n c d ı k » J ^ ^ $ = ..CUMHURİYET» in Edebî Tefrikası: 58" l'azan: PERlDE CELÂL Bahçeye bakan kfiçük bir balkonnm vardı. Kapısını açtıra deniî, Adalar. ince yağmurun arkasında nıorarnuş silik gÖ7Ümiı alciı. Gorünüşe diyeeek yoktu. Aşafida ıslak kırmızı yolları. eski güzcl ağaçları ile bahçe. yaçmur altında tatlı seslerle taısırdayıp «âulduyordu hatiflen. Saçlarım ıslanıp yüzüme yapişıverdi, damlalar »criıı seriıı aktı >anaklarıma. Sonra odada teİFfon çaldı. Nafia hanımın sesini tanıdım hemen. Kadın, bir yorsunluk kahvesi içip içmiyecegimi, dolaplarda yeteri kadar askı bulup bulmadıgımı soruyordu. Nafia hanımın evin içinde ne kadar oııemli durumu olduğunu sonradan Serra'dan ö | rendim. Nermin hanımın bas sırdaşıydı. Yengesi alıstıjı o pis «yuşturucu şeyi arayıp a|lamava. yataşına girip yalaneı sancılarla kıvranmaya basladıSi zaman. Beyoğlunun kötft sokaklarnıda dört dönüp hanımıııa nıorfin ara>ıp bnlaıı bu Nafia hanımdı. Nermin hanımın yesil arabasını kullanan benim pek terbiyeli bulduğum vaslı şoför de Nafia hanımın ağabeysiydi. c Yengemin sayesinde ikisi zengin oldular, adamın takside iki arabası var, Leventte kat bile almışlar..» diye, anlatırdı lâ Isıga büsbütün yerleştiğim Serra. Nafia hsnımı sevmezdi. zaman anladım. Yukardakiler Böyle seyimsiz birini sabah ak çekişe dursun, aşagıdakiler de sam nasıl karşısında tntabildikendi küçük ülkelerinde kavğine şasardı yencesinin. Gene galarını yürütüyorlardı. tngande yüzüne çülerdi Nafia hanılar birbirleıini aldatıyor, armın. DMinden korkardı onnn kadan konnşuyor, alay ediyer, galiba. Saysılı bir gttlüsün, ba fakat bütün bunlar sasılacak kışın, sırasında ne kadar terbir incelikle, ölçüyle yapıhyor biyesiz olabileceğini bu Nafia du. Vuracaksın. öldürmeyecekhanımda gördüm ben. sin! Yasalan buydu aşağı ynkan. Ben de onlara aygnn bir Nermiıı hanımın odasıtia onmsaıir sayılırdım. Oraya yadan baska hiç bir hiımetçinîn lanlar, gizli nmntlarla geliyortrirmedifini hatırlıyornm. Zadum. En kötüleri sene bendim valh kadının içne yerleri ile içlerinde. Benim de ödiyecedolu kollarım. hacaklannı maSlira hesaplar var hayatımds. sa.j yapan, saçlarmı yıkayan. Ne kadar silkinip. knrtnlmak elbiselerini hazırlayan. evin iistesera, bir tarafımdan tutukçinde Cihangirden Ynsuf efenluyum. rahat dftilim, hiç radive. usaktan soföre kadar her hat de$ilim!. kesin ne yapıp ettiğini anlatıp, hanımına yetistiren de oydn. O gün Çiftehavuzlarda, o %t Kâzım Işık Nafia banımdan hoş niş, jrüzel odada denize, bahce lanmadığını belli ederdi açıkye. vafmnra karsı bunları diica. Bazen de «Bizim evin Lawşünüyordum. Yüreiim sevdayrence'Ü» diye alay ederdi yüzü la ağırdı. Cizliden kocasın» el ne karşı. Kadının hepimizi kaatlıfcım kadına acımam. ondan pı aralarından eözledi£i, Uoıınutanmam gerekirken sadece kıs sulanları dinledi.fi doğru muy kamvordum Nermin nanımı. du bilmivorum. Usak, hizmetAsajıda KJtzım Işıkla beraber çi kim varsa birbirine kattifi vattıkları bir oda, bir yatak «1sövlenirdı. Zenein evlerinde duğunn düşünüyordnm. Be.raz yalnız efendilerin defil, nsakdoknntılmaz süzelliJti ile bir ların da matsuz. karısık. birıs.k eibi parlıyordn hayali jözbirini yiviri bir didişme içinde lerimin önünde. Içimi acıtıyoryaşadıklannı daha sonra. Vildu, öfke veriyordo güzelli|i. 1 i = Hiç bir zaman onun gibi inee, o törlü ölçülü hoş bir kadın olamıyacaJrımı düşünüyordum. Bütün köşk, bnlnndv|nnı ods, küçük bir ormanı andıran bah çe ve akşamın içinde gövdeleri kalınlasıp kararmıya başlayan ulu a|açlar, hepsi beni kor kntHTordu. Balkonun önünde nı«n zaman kalmıs olacalım. Denizin rengi değişiyor, adalar yaklasıyor ya|rourtın ince sisli perdesi kalkıyordu. Gökyüzü ora sından barasından mavi mavi açılmaya başlamıştı. Büyük be yaz bulntlar adaların üıerine doğru uçuyordu. «Hiç olmazsa hava açıvor!.» diye sevindijimi hatırhyorum. Sonra balkona çıktım, eğildim parmaklıklardan. Dnnyayı kncsklamak istiyordum. Ne olursa olsun onn seviyordum. Yalnız bunu düsSnecektim. Hiç olmazsa daha bir kaç hafta, her sey l»atıncaya kadar!.. Dünyanın en yüksek tepesine tırmanmış biri gibi yüreîim çarpıyordu. Bahçeye, ağaçlara, rıhtıma başım dönerek bakıyordum. Ner min hanımın kfiçük kotrası uzakta. dubaya baflı sallanıyor du hafiften. Gözlerim bosuna ilk günü beraber bindiğintiz kırmızı Chris • Craft'ı aradı. Rıhtımda demir koltnklar. yaç murda yıkanmış parlıyorlardı. Aşaitı iutn merdivenin kenarın daki ortancalar ben görmiycli açmış, masmavi çiçek vermislerdi. Terasın mermer merdivenlerini genç bahçıvanlardan biri yıkayıp siliyor, Ahmet ağa çiçeklerin arasında dolasıp orayı burayı yoklayordu. Garip karma karışık duyfn)ar Içindeydim. Deniıin bahçenin üze rine yayılan sessiıliii, duyfBlandırıcı güzellifi hiç bir şeye benzemez gibi geliyordn içime. Bir şeyleri korumak, kurtarmak istiyordurn. Yüre|ira söz dinlemiyordu. Ona yakın olmanın verdi |i sarhoşluktan kurtaramıyordum kendimi, Par maklıklara yaslanmıs, uzaklaşsam, gitsem, habersiz, kaçsam bnralardan: diye, söyleniy«r. dum. Ah bunu yapabilsem! diyordum. Yapamıyacağımı biliyordum. Içimi fairşCyler kıpır kıpır oynatıyordn. Damarlanmdaki kan tatlılaşıp şurop gibi akıyor, sıcak sıcak dolanıjordo her yanımı. Ne yapılır buna karsı? Gitmek, kaçmak isterken biraz sonra beraber olacağımuı, gözlerime bakaca|ını, beni sevdiğini, istediğini dü»ünerek gerilip canlanıyor, aiaçlara, gökyüzüne, topraga gülüyordum. Sevilip sevmekten başka birşey yoktu aklımda açıkcası, kasıydı. Otuznnu geçmiş bir kadına yakısmıyaeak kadar genç isi oldagunu simdi daha iyi kavrıyorum. Fakat o yaz öylesine tazeydimkü. Her şey tomurcuk halindeydi bende. Sevdalıydım, filizlerim dal budak sarkıyordu her yanımdan.. Giyinme odaıında hasır sapkayı basıma koyup uzun «ac.larımı aallaya sallaya kendi kendime bir giizel dans ettifimi, şapkanın altında parlıyan gözlerirai, kızarmıs dadaklarıraı pek beğendiğimi, şişmanlamaya ve yüzümün solgunlujunu allıkla kapamaya karar verdiğimi de hatırhyorum. Güzelleştyim, beni sevsin, sevsin, bensiz olamasın'. Bütün isteçim buydu!. « Ahmedi Mehmedi bana vııçelir kıxım!» Aynanın karşısında böyle söyleniyordum kendi kendime. Neden sonra, evin içinde gürültüler başladığı zaman hasır sapkayı yaUEin üıerine savurup attım. elimi saçlarımın üzerinden şöyle bir geçirdim. UznnBalkondan çekildikten sonra ca baktım aynaya. Hiçbir zaman bir zaman kararsız dolanıp durne Nermin hanım, ne de Serra dum odanın içinde. Sonra ç»ngibi hoş, ince bir kadın olamıtamı açtım, buruşmuş bir elbiyacağımı tasayla kabullendim se çıkanp giydim. Ya|mur, topbir kere daha. Biraz bohem, birak, çam kokularına karışan raz fakir, biraz savruk genç kız Tuberosa'ların a|ır kokularını raliinü sonuna kadar oynamakiçime çekerek, «işte onun, onlatan başka çarem yoktu. Hem rın dünyası!» diye, düşünüyormademki o beni olduğum gibi dum. Başka bir yerde, başka kabullenmis, seviyordu! bir ilemde oldnğumu nnutamılnsanların sevdalandıkları zayordum. Korku, sevinç birbiriman sevdiklerinin kusurlarına. ne karışıyordu yüregimde.. Fabeceriksizliklerine, hattâ çirkinkir eşyalarıma, eski çamaşırlaliklerine öylesine kapıhp, sonrıma, aynalarda soluk. çelimsiz radan aynı şeylerin karşısında aksime bakıp utanıyordnm kennefretle irkilmeleri ne kadar dimden. garip! O zamanlar benim kısO yaz pek özenerek ve kenkançlı|ımı, tutkunlujumu, sedimce çok para vererek aldığım vismeye düskünlüjtüL"ti de sebir şapkam vardı. Hiç unutmam verdi sanıyorum. Sonradan büo şapkayı! Geniş kenarlı, p*mtün btınlardan nefret etti. Benbe çiçekli hasır bir günes şap de sevdiği ne varsa dökülüp dagıldı tözündp. Eski hesaplan karıştırmaktan başka bir şey bilmiyen, kıskanç, akılsız, huysuz bir kadın oluverdim onun için. . lkimiz karşılıkh ayrı «yunlır mı oynuyorduk birbirimize? Gerçtk tstefimiz kısa süreli yatak sevdası mıydı yoksa? « Ben sende neler neler bulacagınu sanmıştım! Halboki sen!..» Zaman saman taldırdık, yaralandık bn »öılerle karşılıkh. Savanmaya çalıstık duygulanmın. Sevdanın yalnız bir yatak isi olmadıjına inanıyorduk ikimiz de.. Ama ben başlangıçta onnnla yatmaktan, sevişmekten başka bir şey düşünmüj'ordum. O kadar sevdigim birinin canıma yakın, etime yakın olmasını istemekte utanılacak ne var? L'zun zaman kapı önlerinde kalmış kimsesiz bir kedi yavrusun» benzetiyorum kendimi. Onun sıcak avnçlannın altına başımı uzatmaktan aldığim tat anlatılmıyacak kadar büvüktü. Yalnızlığın, erkeksizliğin, sevdasız kupkuru yaşaroanın ne olduğunu iyi bilirdim. tlk gençliğiradenberi inanmamak, aldanmamak, yutulmamak için yapmıstım kavgamı. tlk defa kabuğumu kırıp basımı uzatıvordum dışarı. Şakası yoktu bu işin benim için. Karşımdakinin fücnnü, aklmı tartıya vurdukça, onu üstün eördükçe scvdamla beraber korkum artıyordu. Sayfi duyuyordum çizliden ona. Beni elimden yakalamış yolunu saşırıp kaybolmuş küçük bir çocuğu güder gibi götürüyordu. Böylesine riidülmek deli ederdi beni. Ama ona kızamıyordura, hoşlanıyordum üstellk. tlk defa erkek . boyun . gucüne .,.. e|iyordnm. Davranışlarımdaki, söylenişlerimdeki eski atılganlıgım bHe yumuşuyordu yavaştan. O zamana kadar «dişi» lâlını edenlere kııar, köpürürdüm. Kadın demek yalnız yapıca erkekten farkh olan bir yaratık demekti kafamda. îşde gücde düşüneede, ülküde hiç de ayırmazdım öbür cinsten kendimi. Şimdi ise, dişiliğe dofru kayıyordura. Nereye kaydıtımı, nereye sürüklendiğimi bilmeden değişiyordum kötüce.. Aynada sevdayla dolu, bakısları" korkulu. yanık bir hayal bakıyordu bana. Beğenmedim kendimi hiç. Güzel evinin çerçevesi içinde görünce o da befenmezse, sevmekten geçerse! diye, düşündüm. Birazdan Nermin hanımı, Serrayı, Cihangiri gÖTecektim. Ahmetle karşılıkh yemek yiyecektik akşam. Herkesin önünde Ahmedin boynuna sarılmam, nişanlı rolümü sürüp götürmem gerekecekti. Ama önemli değildi bunlar. Onun beni bejenmesi, sevtnesiydi önemli! Odamdan çıkınca yumuşak hahlarda korkulu yürüdüm. Kimseler yoktu ortalarda. Merdivenlcri yavaş yavaş indim. İkinci katta duraladım biraz. Etrafımda kapılar vardı. Aralık bir kapıya kaydı gözüm. Yatak odası olmahydı. Içerisi görülüyordu arahktan. Büyük beyaz İâke bir karyola ve toplanmış pembe ipekli bir örtilnün yataUtan sarkan ucunu ince tül perdeler gözümü aldı. Nermin hanımın odası olup olmadıgını düşflnürken ayak sesleri yaklaştı. Yakalaııdım olduğum yerde. Cihangir durmuş, güzel beyaz dişlerini gostererek gülüyordu karsımda. > mıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııuııııııuııııııuıııııııımnı^