Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
OÖBT ateş laçarlar? moloji (böcekler ilmi) eskiden beri bu •oıuya cevap arar. Şimdiye kadar, «çiftlesme mevsimi es çagırmak için» denirdi ama yetefr bir cevap değildi bu. Akla hemen bir başka »oruyu ge tiryordu. «Peki ama es çağırmak İçin ates yakraak da neden?» Bu sorunun cevabı, Moskova'daki son Biyoşimi KongTesinde nihayet aydınlandı. John Hopkinj Üniversitesinden 2 Amerikalı uzman, Dr. William Mac Elroy'la Dr. Howard Seliger bu konuda 15 yıia ve mil yonlarca ateşböceğine mal pçıkladılar: ^Şüphesiz, bu »»y mizî^gören, yaşıyan »Bta» dediler, Kıcoğraft . fei»y a' bijşinlerittesin J«larık^»uni înanıyoflar. Dtfnya bundsn 5 milyar önce meydana geldiği zaman atmosfer yoktur. FiT.ik bilginleri de oksiüenin, 3 milyar yıl önce. kozmik ışınlardan ve elektrik desarjlarıu dan meydana geldiğini iddia edıyorlar. Havat ise oksiienden önce götiinmüştür. Oksijen ortaya çıkınca o sırada yaşamakta olan canhlar bir bocalamış olsalar gerek. Bu saygısız oksiienin elinden nasıl kurtulacasız riiye. Nasıl kurtu lacaklardı? Tabii ki onu yakarak. Bu organik yanışın sonucu, işte, ışık oldu. Yeryüzü kimbilir o devilrde ne denli güzeldi. Havada. ormanlarda. suların yüzünde nekadar can lı varsa ışıl ışıl ışıldıyordu dü şününüz. tlstünden binler ve binlerce yıl geçince canhlar oksijeni yakacaklarına organizmaiaPrın da biriktirmevi ögrendiler. Ama vine de onu yakmaktan vaz geçmeyenier de kaldı: Ateşböcekleri. » Yâni. küçücük ateşböcekleri. hâlâ tarih öncesi ataları gi bi a'p.şlerini yakıp dutuvor'.ar. \' « Marf 1962 A ttffcfecfcUrl Garip fakat gerçek Eskışehir'den Salâhattin K.ışiojlu idarelerde çauşan memur ve hiz metlıleıe bir ayda verilen pratika Bır kaç " gün önce, gazetelerde. ücreti iş gücüne göre degi.şmekteeğretme» uçretieiiiun «on lira» ya dır. Ama, her gün ve gece göreçıkacaJi'lvir.'akkjr/S^ bır yazı oku ve âmade olan bu meıkez ve idare c rr., sevindirfMSttiin'anH arkadas leıde doktorlara, mauhasebe mu i t«*ne<ü ve veznedarlara ayda 4S şer; kâtıfee 35, hizmetlileıe 26 »er liıa verilmektedir. Bunun ne k a dar 'gülünç bir miktar olduğunu anlatıaağa, bilmem lüzum var mıdır?,Çocuk zammı da aynı durum.dajSaeğü «midir? > • 1*89 danb'eri veril»ekte olan çoŞbğudakî «pktor cuk zammı, 1»44 yılin'danberi (10> "•dlar altînda ne çok lira olarak devam etmektedir. Buimkânlar sağlandı. Miılî JLğıtim giin 10 Hranın nevi ifade ttiğini. Müessesesi, bır çok istu.ılarla çö yine takdirlerinize bırakıyor. bu kerken, kalan öğretmenîer. karam konunun da ele alınmasını rica esar ve küskün, rnukadder, akıbetle dıyoiiim. rıni et Yılan hikâyesi Bunları hiliyor musunuz T«rih menin aonucu Sağırlara telefon Aynlma sebepleri Derleyen: Nüzhet Baba rırıdırmak ışı eğer kışın yıyeceklerıne eklenecek o bıkaz nı şastadan ucuza çıkıyorsa neyse. ama daha pahah oluyorsa karınlarını kışa gore doyurup açıkta bırakmak daha akıl kâ rt sayılıyor. mı oldu yok. Prıze takınca her iş tamam. Hem sefct kumaşları biçerken parmak acısı da hissetmiyorsunuz. Fıyatı da eh ven. Sekiz dolar Yarın bakarsınız, üç, beş dolara iner! î Otomatik baş fırçası. Bı) bilhassa kadınlar için, aynanın karşısına geçip 1520 daki , ka uğtaşmaktansa, bütün is { tam üç dakikada sona eriyormuş Hattâ temizlemesi kolay , olsun diye fırçanın kılları da takma imi?. İstediğiniz zaman çıkarıp temizliyor, yahut yenisini takıyormuşsunuz. Sanki bunlar yetmiyormus gi bi otomatik konserve kutusu V ve yine elektrikh otomatik : kursun kalem açacaklaftı da ; icat edilmis. Bakalım daha ne • ' ler evi&e, «vs(iıgjLndıaA *ikâyetçi kadını hâkim hojatıfr. 8 Kocası parasız bir adam değüdir. Bunun için de çalışmaya ihtiyacı yoktur. Fakat karısının peşini ev işierini gö rürlcen bir türiü buakmamıktad*. Şikayetçi kadının, fazla ^rahatsız oldugundan dolayı hâktan boşanmasına hükmeder. 9 Bahk tutarken iğn«»»r« yem t a m ı y ı kocası t«r»fıcdan zorlanan kadın, hcmm »o (jnma lsararı ahr. 10 Miaaürlere ikram «Unc yi ıhmâl ed«Hi kocanmOsm «akayetçi leathaa da yiae » < n ı hâkfct verün Çocuklar ve miras $ MrkSf geiib ncseyli ooemk) 4e»ordalır. Ba nünsıebctiyte bagünkft yuımda (ç*caklar>ı eV« »I»Bir aileyt ni»pet edtl»r»k bunlar nesebi sahih Ye nesebi gavri sabih diye ayrılırlar. Bir de akdi nesep vardır, yani evlâtlık. Bunları anlatalım. Sahih netepli çoonk, «vlilik irinde dofan çoenktnr. Demek oluyor ki evlilikten hemen SODI» do#*a bile çocuğun nesebi safelbrflr. Ve baba çocugu doguran anamn kocasıdır. Şu da olabilir: Çocuk evlilik dısırıda doğmuştur. An a baba ise sonra evlenmişlerdir. Yeya cocuk evlenmenin levalinden 3dO gün sonra doğmaştur. Bu son 2 halde de çocufcun nesebi sahihdir. Nesebi sabih olmayan çocuk ise, evliltk dışında dogan çocuktar. Geçen y»ıımı*da «Bir kimse nin diğer bir kimıeyi evlad edinebilmesi için sahih nesep Ii fiirua yâni evlâda vey» toruna sahip olmaması terekir» demiştik. Görölüvor ki evlid edinmek isteyen kimsenin evlilik içinde doğan veya evlen mek suretiyle v.s. nesebi ta«hih edilmiş bnlanan çocnfcu veya torunu bulunmamalıdır. Ana . baba, gayrı sahih nescpli çocuklarmın nesebiı<i birbirlrriyle evlenmek suretiy le tashih edebilirler. Fakat evlenmek istemiyorlarsa ne olacak, ne yapabileeeklerdir? Ana için mesele yok, nesebi sahih olmayan çocnk Mten ona nispet edilir. Onun »oy adını taşır ve normal mirasçı11 dır. Baba ise böyle bir çocu*u evlâd edinmek suretiyle ona bu hakları verebilir. MÎRAS HUKVKV BAKIMINDAN NESEP MESELESt Nesebi gayri sahih çocuğun miras hakkı nesebi sahih olanınkinin yansıdır. Bir misâlle izah edelim: A adlı bir erkegin X adlı nesebi î » y n sahih, S ve T adlı nesebi sahih 3 çocağu olup, başka mirasçısı yoktur. öldü günde 50.000 lira miras bırakır. Bu halde miras şöyle pay laşılacaktır. X gayrı sahih nesepli oldnğundan diğerlerine naıaran yarı hisse alacaktır. Böyle mi ras i e taksim edilerelt X=l/5 yani 100.000 lira S=2 5 yani 200.000 lira T=2/5 yani 3M.0O0 lira alacaklardır. Sunu da ilâve edelim ki, aahib nesepli olmayan çoeuk saltih H M I H Jtct H« yarı kiau tvlır. haUc tam hlsse aht. 9m tniftiH* eanlandiMİHM: A Mtr, f«ride kansı K re nesebi smhih olmayan çoeKfn X i bırakır. Bu halde taksim X ne sebi sahih imiş gibi yapılaeaktır. Yani K terekenin 1/4 miilkiyetini ve X terekenin 3/4 i alacaktır. AWA BAKI»HNDAN MESELESİ NISET Emek<lilerin, şehir vasıtalarındaTi tenzilâth olaıak &•' istifcadeleri •• Lâlolıden etnekli bir merour yaı. B r kaç ay yonce, J3eı«\:v» Mıclisj, tmeklı n»emuri;>' a se.'iir ıçi vasıtalarmda vüzde b tenzılâtla O leyahatieımi sağlıyan bir karar al mıştı. Öğrendi^imize göre, ilgıli Bakanlık, bffi katarı reddetmiş. İhtiyaç içinde kıvjtanan emekliierm. binlerce bedavacı arasanda, hiç r!egilse yarı ücıvtle seyahat etmeleıi için Belediyenin göst»rdi£ı t.n!a yışı, Bakanhğm gbsberememesine bir türlü akhmız erm.ie.di. B ULM A C A 12 3 4 5 6 ? 8 9 a\damV tan ıenede\kaç t«n »u Tİyan e4ur? ÇoğumHf böyle ince he»aplara pek aldVış etmeyiz. Fa kat istatistik merak'ı'arı bunu da oturup hesaba vurmuşlar ve şu neticeye vafrmı^ar: Bütün sene damlayan bir musluk t u yılda tam iki buçuk Jon tu kaybedilırmış. Bunu oku^unca aklım başımdan gidiyordu. Çünkü bizim evlerin çoğunda mutlak bir iki musluk şıp şıp damlar durur. Ve biz buna pek Evlilik dışında dofan cocuk anaya nispet edilir. onnn IOV adını alır ve normal mirasçısı olur demiştik. Binaenaleyh ana bakımından nesep farkı bahis konusu degildir. Misâl verelim. K adlı kadın ölür. Geridr gayrı sahih nesepli çocağa X i. sahib neseDİi S ve T yi bırakır. Burada miras taksimi babada olduârn çibi eereyan etmez. Miras doprndan doşruya S e taksim edilir ve çocuklar eşit hisse alırlar. EVLATLlGlN D Nesebi sahih cocuğun durumu gibidir. Söyle: A ölür. geride gayri sahib nesepli çocuj^u X i. sahih nesepli S vi ve evüthçı T yi bı rakır. Miras yukandaki esaslara %örr şöyle taksim edileeektir. X terekenin 1 4 ini alaeak. S = 2 5 ve T= 2'5 ini. «Evlilikten sonra doSan rorujun babası. çoccfu do^nran kadının kocasıdır» demiştik. Burada kanan bir sahih nesep karinesi kabul etmektedir. Yani asıl olan çocuîun sahih nesepli olmasıdır. Bu hükiim çocnkların ve dnlayısiyle toplumun lehinde i«e de baba bakımından afcır bir hükümdur. Bn sebeple kanan bn hökmü kovarken babayı korn yan bir diger hüküm de ilâve etmistir. Ancak kanunun ?ayesi her şeyden evvel eoeufcun menfaatlerinl korumak ol dugundan. babaya neseb) red imkanını miiddetle kayıtlı ola rak tanımıstır. tlerde bn tneseleyi daha etratlıca ele alıTIT. Otomatik tıraş makinesinden sonra! Eloğlu durmuyor. Hemen her gun yeni bir icat peşinde koşuyoff ve başart da elde edıyor. Utomatik traş makınasından sonra sırayla şunlar da yeni ıcatlar arasında : IOLDAN SAGA: 1 S* yıllık ıımın pai(»aı ııkl kelime). 2 «Küşat edılemez» karşıhğı bir fiil. 3 Çevrilince «nazik olmıyan kimee» karşılıgı iki kelime IstsnbnTdan bir oltommnz Tax: belirir A Bir r»nk. dalkavuklar Hani deve dıkeni, ozaktan dahı efendilennderı arta kalanı bu kap insana, ellemeden, batsyormuç gibi içerısinde yalariar. 5 Bir deniz bir his veriyor. Beyatzjt Meydanı naklıye vasıtası. 6 Tavuklann kanını içmegi ia edinmiş hayvan, bir da öyle bir şey ojdu. Mevdanın. edat. 7 «Valide bulmaya çalışmak» felâkete uğramadan önceki halini mânasına iki kelime. 8 Tersi «Buhatırlayınca, insanm boğazmda â nama hali» denıektir bir Rumell türdeta bir sey düğümBenijTcr. Burası küsüne gore «iyen takdir ettikten evvelce şehrin en güzel meydan sonra aba da bunun degerinde gölarından biri iken. sonra. «adece rülebilir 9 Bir cin» toprak (Jeolobir yo! oldu. Şitndi de duvarlar ji terimi». YltKARlDAN AŞAÛIYA: arası gibi bir sey... Yanlış hesabın i «Gırilmesi memnu alan ve matlaka Bağdattan dönmesi) lâzım. ibölge» karşılıgı iki kelime. i ~ «AleYapüan bu işlerin hemen durdu |ni olarak yardım toplama isi» marularak yenidem bir alenîjmüsa nasına iki kelime. 3 Eaki harfler zamanında yazı kurutmak için kullabaka yapılması. gerekiyor. nılan madde, terti ««avas araba«ı» CEVABIMIZ: [dır. 4 Çevrilince eskilerin ite da• Delinin biri kuyuya bir'tas a Janmaktansa onu dolanmayı tercih tar, bin akıllı bunu çıkanatnazr ettikleri belirir, zaman ölçme araçdiyen bir ata stfeü var. Beyazıt larından 5 Çingenelerin yapıp : a B sattıkları ı^çogul). Meydanı da buna benzedi. Delinin 6 Yardım Istibiri geldi, meydanı berbat eöti, bin venlerin bastıklaakıllı kişi ona bir tiirlü bir biçim rı feryatlardan. veremiyor. Hiç değifse ona eski bir çeçit Hind hü halini verelim. BöyUece oraıu ye j kümdarı. 7 Çifniden meydan hüviyetini kazan, çilere çok lüzumlü araç, tersi inşamı; oljr. \ at levazımındandır. 8 ÇevTİHnSivri sayıV.ar Dünka bulmaeanıo ce arkeologların Samsun'dan Mnstafa Sezgtin y a ı : »lledilmiş srkll yaptıkları belirir. Hudut ve Kıyı Sağl|K Genel Mü olağanüftü bilgin ve zeki kim»e. 9 ] ' durlüğü Teşkilâtında.. merkez ve Uzuvlarından biri eksik Beyazıt: meydanı * ne oVacak? ' Bir incelemenin garip sonıı Bu insanlar bu kaıakifta •oğuktan açlık kadar korkarız. Dağbaşında istediğiniz kadar karnınız tok olsun açıkta kalmayı göze alabüir misiniz? Iskoçya'da, Ayr'de, Hanmak Araştırma Enstitüsü bu işin. meselâ koyunlatr, inekler için hiç de böyle olmadığını meydana çıkardı. Soğuk kış gunlerinde koyunların yiyeceğine biraz nırasta kattınız mı korku yok artık. lyi beslenen koyun . 20 (santigrad) dereceye dayanıyor. Kendi yağ deposuna hiç ilişmiyor. Inek daha da dayanıkh. Çünkü hem koyundan çok yiyor, hem de metabolizması daha iyi. Kışın en soğuk günleri müstesnâ yedıgi ile ısınabiliyot. Kendi yağını harcamıyor. Korunmaya da ihtiyacı yok. Bütün bunlardan oldukça garip bir sonuca varıldı: Hayvanları ba Boşanma sebepleri 1 Şikagolu bir kadını, yakaladığı büyük bir balığı kaçırdığı için kocası denize iter fakat sonra kuftarır. Kadının şikâyeti üzerine hâkim derhal boşanma kararı verir. 2 Kocasının evde sıgara içmesini önliyebilen kadın mah kemeye müracaatla «Şimdi de tütün çiğniyor!» diye şikâyet eder ve kocasından boşanır. 3 Bu sefer, bir koca hâkimın huzuruna çıkarak, karısının inad olsun diye sevdiği yemekleri pişirmediğıni iddia eder. Hâkim de boğazına düşkün bir adam olduğu için tereddüt etmeden kadının boş düşmesine karar verir. 4 Kediden hoşlanmayan bifc koca. bir gün bıkarak kediyi yakaiadığı gibi karısının üzerine atar. Hâkim hemen boşamalarına hükmeder. 5 Bir Londra'lı kadın, kocası, sokağa çıkamasın diye paltosunun düğmelerini kesmek itiyadına kendini kaptırmıştır. Şiklyet üzerine hiıkim, derhal aytılma kararı verir. « Parasını hep yarış motörleri almak suretiyle israf ettikten başka, birinin olsun »dını karısına izafe etmedigin den şikayetçi kadının bir nel«ede boşanmasına hükmeden hâkim. Londta halkı tarafından( daha doğrusu Londralı kadınlaf tarafından) Senenin Adamı ilân edilir. 7 Vak'a Londra'da eereyan etmiştir. Kocasının güzel ve yarı çıplak kadın resimlerine merakı ve bunlardan 15 aidırıs etmeyiz. Buna bır de sokaklarda kış yaz patlak. boıu ls.idan fışkıran suları da ilâve edecek olursak yazları çektigi mız su sıkıntısımn (hele Kadıkoy semtinde) aebepleri anlaşılır gibi oluyor. •Daralaya dam laya göl olur» atalar sozü meğer ne kadar doğru imiş! 1 Otomatik diş fırçası. Fakat zannetmeyin ki bütün aile aynı lırçayla dişlerini ovuyor. Herkes yine kendi fırçasına sa hıp. Makıneyi pfrıze sokarken dış fırçamzı da diğer ucuna yerleştiriyor ve bbylece hiç yo rulmadan, tam sağlık kitaplarında târıf edıldiği gibi bir aşa gı, bir yukan; dişlerinizi bem beyaz, telrtemız oiuncaya kadar yorulmadan fırçalıyorsunuz. Elektrik fırçası yirmi dolara satılıyor. Şimdihk o kadar muşteri varmış ki henüz ihtaç edemiyorlarmış, fakat emınim yakında bizlere de nasip olur. 2 Elektrikle işleyen makan Artık düz mü kestım, eğri Bir adam ne kadar para yutabilir? Bu mesele lngılterede Durham kasabasında meydana çıkmıştır. Hastahaneye gettnlip mıdesı boşaltüan bir adamın BAY OSCAR: önemli bir mesele de sndur: Anababa nisanlıdırlar yâni birbirleriyle evlenmeyi kar sılıklı olarak vaadetmi.sJerdir. Fakat evlenmeden evvel ana babadan biri ölür. Bn halde mttfterek rocııV/an varsa onnn darumu ne olacaktır? Verileeek en tıbiî eevap bn çocajnn nesehirtin fayri sabih oldofndur. Fakat kanun burada da cocuk lehine bir httktm koymus, hayatta kalan ana veya babaya veya reşitse çaeafa, ana babanın nişanlı oldnklanm ispat c4mek «nretiyle nesebi tashih etmek imktntm vermistir. iddia üzerine 36« yarım peni, 26 altı peni, 17 üç peni, 11 peni ve 4 silin yuttuğu anlasılmıstır. Hepsi 424 parçadan ibaret bu paraların yekunu bef dolak^ı geçmemektedir. PROF. NİMBÜS'ün, MACERALARI uın Yazarken, kal«miruzt t*mlzt*r. »o.j (mm.'in.t 70• in *n% İUncıhk 227Î/28S4 1IYATRO: Ber gece saat 11 d« 1X1 «AATTK OL»ONLA« l. Pazar 1530. ıaır (Unler l s d« lCtMİZDIKİ AfLAN. Sal) günlP1) tPtnsil ynktur TCPBBAŞl TİYATROSU: ATLARLA VtLLJİS. P*rf«nb« • CttmllteH hariç. Her gün saat 21 de. OPERADA: CO8İ FAN TUTTE Persemb* v« CıuaartMİ « 4« FATİH TİYATROSU: Her gece saat Jl d t « ComartMd, Pazar aaat 13.30 da SAHtl DEKt KANAPE PHSUDA Pwart«si gttnlerl t*mü yoktur. Tel: 22 01 71. RAD1KOY TİYATRO8O: Heı gece »1 da •• Cumartasl • Pual » 15.30 da YESİL KIRBAĞA Perşembe fUnlCTİ tcmall yoktur. USKCDAR BÖI.ÜMÜ: Her gün ıaat II de v« CumartMI • Faut 1530 da MOR DEFTER pazar gtlnleri »aat 11 d» çartu»ba (Unleri saat 14.30 da MLYONLUK YEĞBN «Çocuk Tiyatroau) cuzna fünlerl tem»li yoktur. İSTANBUI. TİYATROSU Pazartesl hariç herfce* 21.1} tc, Çaraamba Cumartesi • Pazar İS te CİCİ BKY. Yalnız Pazartesi («c«l«rt 21.15 te Salı hariç hergün B da KAPANAN DOSYA. SİTK TİYATROSU: GÖNÜL AVCISI H«r akıaro •«•t II.İS U Çarşamha. Cuınartesi Pazar tnatine 18 de. KT1(TK SAHNE: Pazarteal. Salı Çarsamba ŞAİRİN MIKTUPLAIU Pprstmbe. Cuma. Cumartesi, Fazar OTÜKCAKÇI DÜKKAKI Matinpler Salı. Cuma, Cumartesi. Pazar 17 de. RENT OVÜNCULAR1 (Karaca Tiyatro) 44 M M. S8.1.18«l den ıtiharen Suvare 21.15 BÜYÜK 8EBASTİYAJTLAR. Matir» 18 00 APTAI K1Z. Pazartesi oyun yoktur OPERA Aksaray: TEVHÎT BİI.G1. KONGRB BĞLKNÎTOR Gazanfer özcan. AMAN tDARE ET; pazarteai, ialı. çarsamba »uvare 21.15 matine 16.15. Tel:: 21 57 22 BULVAR TÎYATRO8IJ: Pazartesi hariç her fec« 21.15 U BASA ÇİÇEK YOLLAMA Çarşamba Cumarteıi, Pazar matine 16.15 de. AZAK TtYATROSU (Beyazıt): Muammer Karaca SENATÜR. He» «ksam 21.15. Matineler çarsamba, cumartesi, pazar 1S.15 te Tel: 22 «2 4» • ••IIIIIIMIIIMIUI Resrmli Roman: 127 M EL ' UN K 1Z Çizen: YVES SAYOL Çeviren: Mazhar KUNT Ronvenat devamla: Maksadını açıklamaktan hiç de çekinmiyorsnn... Sen ve baban Mellier'nın servetine jöz dikraişgiııiz. Ben bannn çoktandır farkına varmıştım Senin buraya gelıoen zaten mânalı idi. O\ Ie ya Lncile nasıl olsa ölmüştü. Artık çittlik sizindi. Talnıı ortada Blanchc vardı .. Canım ben size Blancbe'ı sevdigimi 'öylüyorum neden anlamak istemiyorsunuz'.' Ciddî mi söylüyorsonuz? Çok tahaf do£rusu: hesabınız mükemmel. Öyle ya belki iMellier nesi var nesi yok kıza bırakır Sen de ona aldıktan sonra mesele kalmaz Haydi itiraf et, babanın hesabı bu de?il mi? Siz kendi işinize bakın. Bizi miras ian tnahrum ettirmeğe cesaret edemezsiniz ya. Yok canım! Tereddüt edeceğimi mi sanıyorsunuz? Merak etme, Blancbe'ın sana varmasını ö'nliyeceğim Hiç nafile nğraşmayın Mellirr nin beş parası si/e kısmet olmıyacak. Göriirüz ama sizin ce kendinize söre besaplarınız yok mu?(Arkası var) cu idi ki, mâbedi görmek için ka «Bu sefer çok daha iyi, defü CUMHURİYET'in Tefrikası: 37 raya çıkan yolcular döndükten mi?> dedi. «Kıralın baslarını kes sonra erkenden kamaralarına çetırdiği bütün düşmanları dısarıda, sağda duruyor. Orada daha önce kilmişlerdi. Doyle'lar, köşedeki bir dikkatimi hiç çekmiyen güzcl bir masada, Pennington ve Race ile kale var. Keşke Dr. Bessner, burbriç oynuyorlardı. Bunlairdan başda olsaydı; bunun ne olduğunu ka salondaki tek şahıs Hercule soylerdi banı> Poirot idi. O da kapının yanındaki Ferguson asık bir »uratla, «Şu ulak bir masaya oturmuş, uykukoca budalaya nasıl tahammül etÇevirenler: Mete Engin Gani Yener dan düşen başını ikide birde esrse tiğini düşündükçe aklımı kaçıra yerek kaldırıyordu. cağım geliyor,» dedi. Miss Van Schuyler. yantnda Cor kaladı. «Ama o, şimdiye kadar rastladı di. «Bilmiyormusun ki hem de A «Vapurdaki en levimli in«an ıen nelia ile Miss Robson olduğu halJım erkeklerin en kıbarı!» merikah olacakıın nerkes hür sin.» dedi. «Bunu hatırlamanı is de bir kıraliçe ihtişamiyle yatma<Kart ba? belası.> ya giderken. Poirot'nun iskemleterim.» • Boyle konuşmamahsınız, ama > ve esit doğar?» Cornelia sâkın. bir jckiide. ama Cornelia memnuniyetten kızara sinin yanında duraladı. Poirot. ağzı Gen; adam birden onu kulundan rak, seyir salonuna girdi. Miss Gargantuanınki gibi açılarak çsyakaladı. Tam mâbedın kapısın kesinlikle, «Hiç de degil,» dedi. «Kızcağızımı, bu ıizin anayatanı Van Schuyler, Dr. Bessner ile ko nerken. nezaketle ayağa fıSrladı dan mehtaba çıkmak iizereydıler zın bir parçası!» nuşuyotdu . Doktorun asil hasta<Ne diye göbekli ıhtiyarlarla kaMiss Van Schuyler, «Sizı ancak Cornelia, «Kuzin Marîe. poüti rartıyorsun haj'atını aonra lıuy larından bahsettikleri, tam onlara şimdi tam'yabildim. Mösyö Poirot» kacıların centilmen olmadıklarını suz bir kocakarının da seni azarlagöre bir konuşmaydı. dedi. «Eski dostum. Rufus Van Alsoylüyor.» dedi. «Üsteiık insanlar raasına, tehdit etmesine neden göz Cornelia bir suç işlemiş gibi, ', din» sizden çok bahsetti bana. Ele, hiç de eşit değildir. Mantıkî değil yumuyorsun?» bu. Ben, basit görıinüşlü olduğu «Ümid ederim ki çok geç kalma I aldığınız vak'aları bir gün mutla <Ama, Mr. Terguson!» ka anlatmanızı isterim.» mu biliyorum, bu yüzden bazı za dım, Kuzin Marie,» dedi. «Sende hiç ruh yok m>ı? En a»a manlar bir aşağılık duygusu da Poirot, uykudan gözlerini kırpış Yaşlı leydi, saatine bakarak ğı o kocakarı kadar iyi olduğunu geldi bana, ama artık aıtettim bu tersledi: «Pek acele de etmiş sa tırarak. mübalâgalı bir şekilde re bilmiyor musun?» duyguyıı. Mis Doyle gibi güzel yılmazsın, şekerim. Sonra şu be verans yaptı. Miss Van Schuyler Cornelia »amımî bir inançlı, «A doğmuş olmak isterdim, ama doğ nim kadiıe atkımı ne yaptın?» ; de nâzik, ama lütfedercesine bir ma ben onun kadar iyi değilim mamışım, ne yapayım, ürülmekte baş eğmesiyle geçti. Cornelia etrafına bakındı. ki!> dedi fayda yok zannederim.» Poirot bir defa daha esnedı V"«Bir bakayım mı. belki kama«Sen onun kadar zengin değil i kudan ötürü kendinde bır ağırlık Ferguson, derin bir nelretle, radadır, Kuzin Marie?» sin; bunu söylemek istiyorsun.» «Mrs. Doyle!» dedi. «tbreti âlem i«Kamarada olmadığını biliyo hıssediyc*, gözlerini zor açıyordu. «Hayır, onu değil. Kuzin Marie, çin kurşuna dizilmesi lâzım böyle rum! Yemekten sonr burda, ya , Kendi oyunlarına dalmış olan briç a çok, çok kültıirlü bir insandır, kadınların.» nımdaydı, başka hiç bir yejre de i çilere, sonra da kendini bir kitahem.ı üzerinde j ba vermiş olan genç Fanthorp'a Cornelia, ona merakla ve hay koymadım. îskemlenin «Kültürlüymüş!» genç adam kı retle baktı. baktı. Bunların dışında. salon bom ; duruyordu.» zın kolunu hızla itti, bırakrı. .Bu Cornelia boş yere etrafı arad'.. boştu. Nazik bir tavııia, «Herhalde silâf benim âsabımı bozuyor.» Açılır kHuanır kapıdan güverte «Hiç bir yerde göıemedim. Kuzin mideniz bozuk.» dedi. «Bende Cornelia ona dehşetle baktı. ye çıktı. Az daha kairşıdan hızlı zin Marie.» ı,ok iyi bir pepsin var.» Genç adam, «Benimle konuşma «Saçma!» dedi, Miss Van Schuy hızlı gelen Jacqueline de BelSenı istemezdi, değil mi?» diye sor çok iyi bir pepsin var.» Bir kere Kuzin Marie almıştı. Siz de dene ler. «Her tarafa bak.. Bunu tıp<ı fort'la çarpTşacaklardı. du. mek ister misiniz?» • bir köpeğe emreder gibi söylemıs • Pardon, Matmazel.» Cornelia kızaıdı. şaşaladı. Ja"cuslinp de Bellefort. «UykuMr. Feıguson, «Münasebetsiz!» ti. «Keden? Çünkü sosyal bakımdan Cornelia da bır kopek gibi iiaat lu görünüyöisıınuz. Mösyö Poirot.» onun dengi değilim diye düşünü dedi. Arkasını döndü ve çekilıp gittı. etti. Civardaki bir masada otu idedi. yor! Pöh! Sen olsan kızmaz mısın?» Cornelia gemiye gitmek için yolu j ran Mr. Fanthorp kalkıp om van Poirot sam:mi bir şekilde kabul Cornelıa teredıiutie. .Her seye na devam etti. Tam iskeleden çı ! dım etti. Ama atkt buiunamadı. O etti. • (Arkası var) böyle kızmasanıı ne iyi olur,» de karken. Fefgu.son onu tekrar ya gün hava o kadar sıcak ve boğıı NiL GiNAYETi