25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
tKÎ ıııııııınınımıııııııınnııı CUMHUBİYET 29 Mart 1962 I Kaybettiğimiz Millî Değerler ııınııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııılııııııııııııııııııiiiııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııEıııı Hiisrev Gerede Yazan: General Pertev Demirhan Geçen sene (Salâbattin Adil). ler'in bize karşı bilfiil harbe girPaşayı kaybetmiştik. Şimdi de mesini önlediler. Hitler, (Hüsrev (Hüsrev Gerede) dünyaya veda et Gerede) harb ortasmda Beriinden ti. Bu ölüm beni çok sarstı. Dün geri çağınhrken onu kendi husuaksam radyodan bu acı haberi ög sî vagonu ile tâ hududa kadar gön renince fevkalâde müteessir ol derdi ki ou hiç Kİmseye bahşedildum. Çünkü (Salâhattin Adil) memiş imtiyaz idi, Nasıl vaktivle gibi (Hüsrev Gerede) dahi bu va merhum kayinpederi (Galip Ketanın pek kıymetli evlâtlarından mali) Bey bu devlete siyaset âlebiri idi. Enver Paçanın ve (Orge minde değerli hizmetlerde bulun, ilk taksitinin ödeG e l j r V ergisi neral Fahrettin Altay) ın sınıfın duysa (Hüsrev Gerede) de sefır cumartesi günü saat 13 dan olan (Salâhattin Adil) Pa bulunduğu bütün memleketlerde erecektir. şaya vaktivle Erkânı Harbiye son | kendini «evdirerek ve saydırarak ı Verci dairelerinde izdiham hayli sınıfında bir sene ders okutmuş! devlete büyük hizmetlerde bulun artmıştır tum. Bu sırada Makedonya Bulgar| du. Defterdarlık bazı vergi dailreleri hudut mıntakasına ait yaptırdığım Merhum fGalip Kemâlı) Bey ni takvive maksadiyle merkezden bir harb oyununda (Salâhattin Balkatı Harbinden evvel Yunani?. memur eöndermiştir. Adil) Paşaya Bulgar ordusu baş tnnın Türkiye ile uzlasmasına o kumandanhlını vermiştim. O za kadar çalıştığı hald» bir türlü Harbiye 132G mezunları mandanberi kendisinı pek sevmiş fikrtni kabul ettirememişti, eeer bugün Orduevindc tim. (Salâhattin Adil) tstiklâl o n u dinleselerdi o zaman Yunanistoolanıyor Harbindeki zaferimuden sonra ts!tan kuvvetle rauhtcmeldir ki, Baltanbul Kumandanlığma petirildi kan ittifakına girmiyecek. bu sa52 yıl önce Istanbul Harbiyesinve bu vazifeyi çok güzel ifa efti. ycde belki Balkan Harbi d çık. den mezun olanlar (1326 lılar) Istanbulda misafir saydığı ecnebi nııyacaktn çıksa bile denizlerde bugün saat 15 de Harbıyedekı Orkıtaları kumandan ve zabitlerine biz hokim kalacagırr.ız için koca duevinde yıldönümlerini kutlayaBeykoz parkında çüzel bir garden Rumeli el'mizden çıkmanv.R ola caklardır parti verdi. Ecnebi askerlerinın ıaktı. Ne yazık ki (Hüsrev 52 yıl önce mezun olan ve dört lstanbulu terketmpleri vesile.'iyle harbin harb geçiren 1326 lılar, 459 kişi yp son bilvük Dolmabahçe meydannda vapıları ikinci devresinden itibaren OIÜTIÜ mezun nlmuçlardır Buçün hayatmerasimi çok güzel idare etti. Hâ n» kadar artı!{ hiç bir vazife v e t a 32 si kalmıştır. F,n yaülılan. 76 lâ gözümün önündedir. O sün în rilmedi. yaşmriaki Avni Gündüz'dür giliz kumandanı Gen^ral HarringEski Muhatiplerin 52 nri mezu(Hüsrev Gerede) 27 Mayıs Inlu. ton, Fransız Kumandanı Geneıal Ir'ıbımızdtın sonra yeni Büyük Mil niyet •vlıdönümlerinde büyük bir Charpy ve Italyan Kumandanı Ge let Meclisimizde meselâ ınükem törenin vapılacağı haber verilmek neral Monbelli ile beraber Türk mel bir senatör olabilirdi. (Hüsrev tedir. Kumandanı olarak Salâhattin A Gered«i senelerce ugraşıp meyda Kîel Ürn'versitesine mensup dil Paşa da vardı. O gün Salâhat na getirdüi Japonyaya ait cok mü 30 kîsilik bir heyet greldi tin Adil Pasa ecnebi kumandan la kemmel ve istifadeli büyük eseriKiel Üniversitesi Cografya En<;rına karsı hakikaten bir ev sahibi ni basılmak üzere maruf bir mü. i titügü Profesörlerinden Dr. H. nin misafirlere karşı olan vaziyetinde bulundu ve ufak bir geçit esseseye verdiği v» az zamanda Schlenger'in başkanlıŞında 30 fcisi resminden sonra onlan uğurladı. basılacp.ğına vaat •aldıŞı halde bu lik bir ilim heyeti Kuzey AnadoEvvelee Istanbula düşman olarak eser kaç senedenberi hâlâ basılma lu ve Ege Bölgesinde bir gezi yaAlmnnv?.ya pacaktır. girmiş olan bu askerler o gün dost dı. (Hiisrev Gerede) ait diger bir muhteşem eser daha 1 agustosta başlıyacak olan geolarak vatınımızı terkettiler. hazırlamıstı. tabit o da hâtâ basıl ziye Ticafret Lisesi Müdürü Ruhi Şimdi kaybettiğimiz çok sevdi madı. O. bu güzel eserlerinin nesTurfan mihmandarlık yapacaktır. ğim (Hüsrev Gerede) yi ise ev rediltîiğini göremîden üful ett?. velâ 1909 senesi sonbaharında bize gitti. (Hüsrev Geıede) çok na. Umıımî te'e'nnu kumbarası ile birlikte çaldı gelmiş olan w(Von der Goltz) Pa muslu, çok faziMli. ahİBVp?n ve Dclapdere'de. Bülbül Mahallesanın idaresiade Edirne Mıntaka iktidaren mükemmel yetişmiş, kaumuma sında yapılan kolordu manevrasın rakter »uhibi centilmen bir insan siide Vişne Sokagında da tanıdım ve takdir ettim. O za dı Sahsî serveti yoktu. Zaten eser mah.«us telefon, kumbarasıyla birmanlar tfcinci Ordu Erkânı Har lerinin şimdîye ksriar nssredil'me Hkt» meçhul bir şahıs tara'md.in biyesinde olan yüzbası Hüsrev be mesi de bu yüzdendir. (Hüsrev sö'<ü1eıek götüHilmüştür. Polis meçhul hırsızın hüviyetvıi yi bizim müdiri harekât karar Gerd;") kahraman op1u Faruk'u gâhımıza ben alnnştım. Bu vata kaybettikten sonra büyük bir elem t»Fblte calışmaktadır. mn asla unutatnıyaeağı çok değer ve istırsp duymus v bunu asla Doktor muayenehanesinde e li merhum Naci ESdeniz ve cid unutamamıştı. Bi< top meTnisinin k m geçirerk öldü den mümtaz olan merhum erkânı apsnsız patlamasiyle top bapında Kocamustafapaşa'da bir doktoharb Mümtaz bey de bizim karar şohii olan Faruk hakikaten unu. Bâhta idiler. (Hüsrev Gerede) ma tulmıycsk penç bir subaydı. (Hüsı run muayenehanesinde 16 yaşlanevra esnasında vazifiesini çok gü rev Gerede) nin çok muhterem re rında bir genç kız kriz geçirerek zel ifa etti. (Hüsrev Gerede) ls fikası hanımefendiy» candan tazi ölmüştüfr Çanakkaleden şehrimize tedavi tikiai mücahedesinde pek çok ya ye ve teessürlerimi sunarken kenrarhklar gösterdi, bir arahk bü disine ve fimdi sa? kalan yegâne için petirilen 16 yaşlannda Mfryük tehlikeler atlattı, az daha ha evlâdı Doktor Selçuk Beyef»ndiye y°m Çpylak isimli kız, Kocamustafapaşa Caddesinde Doktor 1 Ş. yatını kaybediyordu. S'hhat ve âfiyet içinde uzun ömür nıt. muayenehanesinde beklerVen ler ve muvaffakıyetler temenni Zaferden sonra askerlik meslesir.jr tuhranı geçirmiş ve kalb l.ri ederim. (Hüsrev Gerede) nin a?i/ ğini bıraktı, hariciyeye geçti, SofziıHtn ölmüştü^. Ceset Cerrah^ıaya Sefiri oldu. Ondan sonra başka hâtırası hayatımın ?onnna kadnr şa Hestahanesine kaldırılank scsefirliklerde bulundu. Tahranda haf'.zamda ve kalbimin en derin jrujtuımaya başlanmıştır. Sefir iken devletiznizin şeref ve keşesinde yaşıyacıktır. Bu vatan Kalp 10 lira süren biri haysiyetini yükseltecek bir suret kolay kolay bir (Hiisrev Gerede) yakalandı te davrandı. Tokyoda sefir iken, tieha yetistiremez. Türk milleti ve Caddesinrie bir vatanperver ve f tstiklâl •vaktiyle Japon suîarmda müthis Türk ordusu bu bir fırtma yüzünden parçalanarak fedakâr cvlâdını asla unutmarr.a. bayiine, içtiği ayran bedeli olarak kalp madenl 10 liralık veren, 18 batan Ertuğrul harb gemiıniz için lıdır ve unutmıyacaktır da!... yaşlaiındaki Hasan Düz, ihbar üze Japonlar tarafından yapılmış olan General Pertev Demlrhan rine yakalanmıştır. bir lbideyi ihya etti. Japon hüPolis, Hasan'ın kalp parayı nekümetinin yeniden alâkasını uyan reden temin ettiğini arastırmakta dırdı, âbideye yeni bir şekil verj dır. dirdi, o andan itibaren Japon hüTEŞEKKÜR İEmisyonda 159 milyon liralık kümetinin iştirakiyle orada her Ant vefatiyle aramızdan ebesene bir merasim yapılmasını teeksilme kaydedildî diyen aynlan min etti. Son büyük harbin ilk Merkez Bankası tarafından yaYüksfk Miihfndis devresinde Berlinde sefir iken ken yınlanan bültene göre geçen hafta ŞERAFETTİN KÖSTEM disini o zamanlar ortalığa dehşet içindeki tedavüldeki pa»a miktarı in cenaze merasimlne l^tirak saçan ve kimseyi dinlemiyen (A4,965.025,977 liradır. eden. eve kadar gelen, telgraf. dolf Hitler) e saydırdı. Bir tarafBir evvelki haftaya nazaran emektup ve telcfonla acımızı tan Ankarada o zamankf Cumhurmisyon 159 müyon lira eksilmişp3vja?an akraba. dost ve mesbaskanı Muhterem (Ismet înönü) lektaslanna. Inşaat Mühendistir. lpri Odasına. son dakikaya kave unutulmaz merhum Mareşal 700 lirasını çaldırdı dar göstcrdlkleri alâkadan do(Fevzi Çakmak) ve bir de AlBakırköyde. Gazeteciler sitesinlayı Dr. Leman ve Ninat Asramanyanın Ankara Sefiri (Von Pade oturan, Celâl Ergezer'in cela ayn ayn teşckkürü borç blpen) Türkiyenin Almanlara karsı rlz. binde bulunan 7 yüz lira parasıbilfii] harbe karışmamasmı temin nı, Sirkeci otobüs duragında yan Köstem, Ablral, Baçoğlu. etmeğe uğraşırlarken Berlinde kesicilik suretiyle çaldıgı iddia Kalaycıoğlu aileleri (Hüsrev Gerede) ve pek zeki ve edilen 24 yaşlanndaki ökkeş Tuy kıymetli refikası hanımefendi de gun, yekalanarak hakkında kovuş îlâncılık: 28343772 kendi şahsiyetlerinin tesiriyle Hitturma açılmıstır. MIIIMHIIIIIUİIİIIIM.IIIIIIII | GÜNCN KONULARI i HEM NALINA MIHINA Geiir Vergisinin ilk taksit ödeme miidddi cumartesi giinü sona eriyor SAMAN Çoçuk güvenliği konusunda, yurdumuzu kaplıyan kop koyu, kapkaranlık duman perdesi altından yıne bir alev yükseldi. Durum yıllar yılı böylece sürüp gider. Zaman zaman parlıyan bu alev, aydınlattığı toplum diliminde üstüste, korkunç bir sefaletin pençesinde kıvranan balıt sız çocuk yığınlarını sorumlulara işaret eser Fakat karanhklar jçınde birden aydınlanan yüzlerdeki gözler kamaşır, bir şeyler göremezler ve kopkoyu, kapkaranlık duman perdesi yine iner ufuklara. «İki buçuk aydanberi Araştırma ve Plânlaraa Bürosunun. üniversitenin bir kolu ile suçların önlenmesi yolunda çalışmalar yaptığını» (1) açıklıyan İstanbul Emniyet Müdürü Sayın Necdet Uğur'un demeci de böyle bir alev gibi karanlıkları yarmıştır. Ancak, acaba ilgilileri ve sorumlulan uyarmış mıdır? Yıllardır sürüp giden ve bugün dahi, sanki inadına imiş gibi direnen aldırmazlık ve nemelâzım cılık, böyie bir umuda yol açmaktan çok uzaktır. Bu goruşü bir karamsarhk saymak doğru olmaz. Esasen demecin kendisi de bir umud kırıcılığını beraberinde getirmiştir. İstanbul Emniyet Müdürlüğü, çocuk güvenliği konusunda bir Araştırma ve Plânlama Bürosu kurmuştur. Bu büro, iki buçuk aydanberi, evet yalnız iki buçuk aydanberi calışmaktadır. Oysa, böyle bir çalışma, 1934 yıhndanberi bütün Emniyet Müdürlerinin vazifesidir. Çünkü, «Polis, yardım istiyenlerle yardıma muhtaç olan çocuk, alil ve âcizlere muavenet> (2) edecektir. Yani. istese de istemese de «yardıma muhtaç olan çocuk> un 28 yıldır beklediği yardımı, İstanbul Em niyeti, iki buçuk aydır düşünmeğe başlamıştır. Bunun gibi ve saman alevi misali teşebbüsleri bir düşünelım: 1959 yılının 26 nisanında Serseri vc Mazannai Su' Eşhas hakkındaki kanunu çıkaranlar, en başta çocuk güvenliğini düşünmüşlerdir. Bugün dahi yürürlükte bulunan bu kanunun gereği gibi uygulanması. tçişleri Bakanı rahmetli Münir Hüs rev Göle zamanında ve tam 36 yıl sonra, valiliklere emredilmişti (3). Darüleytamlar'ın kurucusu Kastamonu milletvekili rahmetli Ismail Mahir Efendi Hoca'nın 1913 yılında gerçekleşen çabaları, ço ALEVİ Umuda kapılmak. Evet bunun anlamında bir gü. venmerlik de var, N«den bu güvenmezlik? Bu, Em Üç tanınmış dosttan üç mektup ~ \ \ ün üç tanınmış dostumdan her biri bir memleket veya 11 şehir meselesini ileri sttrerek umnmi efkâr ile alâkahiaJ/ n ikaz etmek veya sadece aydınlatmak istiyen flç mektnp aldım. Bunları bir arada neşrediyornm. Osman K. AKOL Vehbi Koç, Belediye Reisine hitap ediyor.. Tanınmış is adamımıs Vebbf Koç benlm vasıtamla yeni Belediye Reisimize hitap ediyor. Kendisini dinliyelim. «Istanbulda oturuyorsunuz. Otomobiliniz var. tstanbul yollarınin halini de görüyorsunuz. Yollar fena yapıldıklarından dolayı 1 2 sensde bozulmakta. boîulan kısimlar yapılmadığı için de asfatlarda açılan delikler her gün biraz daha büyüyüp artmakta ve caddeler perişan hale gelmiş bulunmaktadır. Bu hal böyle devam ederse. vesaiti nakliye her geçen gün biraz daîa hırpalanacak, fazla lasttk aşınmasın» sebebiyet verilecek ve benzin «arfiyatı artacaktır. Bugün 100 iira masrafia tamiri mümkün olan asfalt deliği, yarın 1000 liraya kapattırılamıyacaktır. Halihazır durumda asfalt bozukluklarının tamiri için büyük paraya ihtiyaç yoktur. Alâkadarlar duruma âcilen müdahale etmezlerse. ileride çok büyük masraflarla karşılaşmalan kaçınıîmaz bir akibettir, Bozulan yollar kabulü kat'ileri yapılmamışsa ilgili müteahhitlere, kabulleri yapılmısea Belediyt teıkilatına tatnir ettirilmelitiir Bir insanın kan damarlarının muntazam çalışması nasıl hayatî önemi haizse, bir şehrin kan daman mesabesinde olan yollarının da iyi tutulması o derece faydalı ve mühimdir. tstaiıbulda yaşıyan bir vatanda» olarak, bu meselenin hallinde alâka ve yardımınızı rica ediyorum.» Şehrin bir çok asfalt yolları nin bugün hakikaten acmacak durumda olduklarını kinı inkâr edebilir? Yolların yapıldıklarından bn kadar kısa bir mttddet sonra bn hale gelmeleri, üzerinde darnlacak Bnemll bir konndur. Bir taraftan bu konu ile nS raşırken difer iaraftan tamir işine derhal başlamalıyız. Vehbi Koç'un görüş ve düşüncelerini tamamen yerinde buluyoruz. cuk güvenliğini katma bütçeli bir niyet Müdürünün demecinde görügenel müdürlüğe bağlamıştı. Bu lüyor. Çalışmalar. neden iki buçuk gün hayatta ve yüksek mevkilerde aydır başlamış ve neden ikiî İşte bulunan binlerce değerli vatandaş, sorumlulugu bulunan Korunmaya o müesseselerin kurtardığı çocuk Muhtaç Çocukları Koruma Birliği lar arasından yetişmiştir. Bugünkü ve bu yoldan Millî Eğitim ve Sağçocuk güvenliği teşkilâtı, Darüley lık ve Sosyal Yardım Müdürlükletamlar Müdüriyeti Umumiyesi za ri neye alınmamış çalışmalara? Ûa manındaki durumdan çok, hem de hası var. Korunmaya muhtaç ço pek çok geridedir. cuklar hakkındaki 6972 sayılı kaZamanın Hatay milletvekili Tay nunun 22. maddesinin 2. fıkrasına fuı Sökmen'in 1944 yılında C.H.P. göre, durumla Adalet Bakanlığı Meclis Grupuna verdiği soru öner doğrudan doğruya ilgilidir. Peki, gesi üzerine, bu Grupça hazırlanan bu çalışmalara Savcı neye katılma ve Kastamonu milletvekili rahmet mıştır? Aynı kanunun 12 ve 30. li Dr. Fahri Ecevit'in kaleminden maddeleri bu işle Tarım, Çalışma, çıkan o güzelim rapordan sonra (4) Ekonomi, ve Ticaret tçişleri, Mildâva, tekrar gün ışığma çıkmıştır. li Savunma, Içletmeler ve Sanayi Dört yıllık bir gecıkme ile, 1949 da Bakanhklarını da ilpilendirmiştir. çıkarüan ve 1957 de 6972 sayı ile Nerede bu Bakanhkların delege | değiştirilen 5387 sayılı Korunmaya leri?. Muhtaç Çocuklar Hakkındaki KaSonra, ylne bu kanunun 30 mad nun ile mesele, devlet taraündan desinin Ç fıkrası aracılığıyla işbir eie alınmıştır. Bu kanunlara daya liği yapıîması gerekli dernekierin nılarak kurulan Korunmaya Muh delegeleri, bu iki buçuk aylık ça. taç Çocukları Koruma Birliklen hşmalara niçin alınmamışlardır? de dâvaya, mahalli teşkilâtı ortak Bunlardan, söz gelişi, Çocuk Dost etmışlerdir. Ne var ki, anlayısh bir ları Derneğinden sayın Nimet Semerkez teskilâtının, bunca uyarmalen. Çocuk Zekâsını Koruma Der lara karşıt kurulmaması, bu yüzneğinden Dr. P.«k. Fatma Münire den de birliklerin menfaat kombinezonlarma kurban olmaktan kur Esen, bu topfraklar üstünde en estarılamaması, çocuk güvenliğini ki ve en başarıh hayır teşküâtı olan Türkiye Çocuk Esirgeme Ku bugünkü çıkmaza sokmujtur. rumu tstanbul Şubesi Başkanı Ah Mümtaz Tarhan'ın İstanbul Va met Demir çalışmalara çağmlmaliliği sırasında mesele, genış çap lıydılar. ta ele alınmış, bir hayli iyi işlere Bir emniyet müdüjünün suçlulu gırişilmiş, dolgunca bir fon da ku gu önl«m yolundaki her türlü rulmustur. Yazık ki, Valinin çok gayretleri alkışlanmaya deger. He yadırganan gösterişçi davranışlan le çocuk suçluluğu ile, çocuğu ko ve zamanın şartları yüzünden ha ruma birliklerinin çalımalariyle, reket, başladığı yerden bir arpa yavfularımızı, gözlerimizin önünboyu otede kalakalmıstır. de ve parasını da bize ödeterek Bütün bunlar kısa ömürlü ol suçluluğa iten çocuk yayınlariyle muş ve saman alevi niteliğini aşa ilgilenmesini minnetle karşılamak mamıştır. Fakat bu panaroma, şu gerekir. Ne var ki, çocuk güvenli nu gösterir ki, dâva <ilk defa ola* ği problemi, çok yönlü, ağır bir rak ele alınmış ve yapılması gere dâvadılr. İstanbul kabadayılariyle ken işler hakkında bilgi verilmiş» bâşedebilmek için vur emri bekle(5) değildir. Ve «suça yönelmiş ço diği anlaşılan Emniyet Müdürlütuklarla, korunmaya muhtaç ço ğünün, tek başına bu çok yönlü cuklar konusunda alârm çalan» ilk dâvayı ele alması ve yürütmesi idareci «tstanbul Emniyet Müdürü mümkün değildir. >.eedet Uğur» (1) olmamışhr. Bu Diyelim ki Vali, «îlde teşkilâtı sözlerimle sayın Emniyet Müdürünün atılışını yermek istemiyorum. veya görevli memunı bulunmayan Tam tersine, onun bu davranışı işlerin yürütülmesinl, bu işlerin karşısır.da derin bir minnet duy Böfrülmesi ile yakın ilgisi bulunan veya duğumu ve güzel bir umuda ka her hangi bir idare, sube daire başkanından isteyebilir. Bu pıldığımı kaydetmek iıterim. suretle verilen işlerin yapılması mecburidir.» (6) Hükmüne dayanaâak ve MilH Egitim ve Sağlık ve Sosyal Yardım Müdürlükleriyle, bizzat kendi sorumluluğundakl Korunmaya Muhtaç Çocukları Ko ruma Birliğinl haklı olarak yok saydı da, bu işi Emniyet Müdürlü güne vefdi. O takdirde ikili değil de çok taraflı blr çalışma gerekir di. Bu olmayınca sayın Necdet Uğur'un çabasını, btitün İyi niyetine karşıt, bir saman alevi saymak ve büyük umuda kapılmam.ık karamsarlık olmaz. tstanbul Emniyet Müdürürün bftüinda böylesine geniş blr ynnkı uyandıran güzel demecinin bir ta lıhsizliği de, Başbakanlığln değıl, ilîili Bakanlıkların da değil, Genel Müdürlerin ve Valilerin dari, Eçıklanen korkunç gerçes karçısmdR en küçük bir tepki gösterme meleridir. Çok acı, son derecede acı bu!... On binleice Türk çocuğunun göz göre göre uçuruma yuvarlanmakta olmasının böylesine duygu suzlukla karşılanması gerçeğini, bayağının aşağısı bir serseri komi tecinin mmareye bomba koyması olayı üzerine memleketler ölçüsünde koparılan fırtına ile bir ksr sılaştınnız lutfen. Yıkılan bir mi nare, dah a güzel yapılabihfr. Ama çamura itilen bir çocuğu değii, bin çocuğu da değil, on binden fazla çocuğu topluma ve kendilerine na sıl geri verebilirsinizV... 1) Emniyet Mtidürü korunmaya muhtaç çocuklat konusunda tehlike çanını çaldı Cumhuriyet 14.3.1962 2) 4.7.1934 gün ve 2559 «ayılı po lis, vazife ve salâhiyet kanunu M: 1. T: 2. 3) tçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü 16.12.1947 gün ve 72742 sayılı genelge 4) Kimsesiz, bakımsız, yokıul ve aylak çocuklar konugunu lnceleyen CHP Meclis Grupu Komi». yonu raporu 25.5.1945 5) Yannın sabıkalılan başı boş geziyofrlar Dünya 14.3.1962 6) 10.6.1949 gün ve 5442 sayılı ll ldaresi Kanunu M: 9, F: f. **• Zeki Coşkun'un, Şehir Operasına dair açıklaması Şehir Tivatrolarının eıkl Müdürü, tanınmif Cotkun diyor ki: idareel Zeki «Bugünkü Cumhurlyet gazetesinde, Ş«hir Operasının bir ilânını gördüm. Hayretler içinde kaîdım. Bu reklâmda, Şehir Operasında (Madam Butterfly) operasının temsil edileceği ve eseri Aydın Gün'ün sahneye koyacağı yazılı idi. Dlyeceksiniz ki; bunda hayret edilecek ne var? Izah edeyim: Aydın Gün'ün malum istifasından sonra, bu değerli sanatkâr ve rejisör aleyhinde, anlaşılmaz bir kin ve düşmanhk tezahürü de başladı. Artık tiyatro içinde ve dışında Aydın Gün isminden korkularak bahsediliyordu. Afişlerden ismi silindi. Onun sahneye koyduğu eserler, yeni dekor ve mizansenlerle ve baska nam altında temsil olundu. Opera gecelerinde halkın Aydın Gün Iehinde yapmıs olduğu sevgi tezahüratı, bir tertip eseri addedildi. Arşiv için sahne içinde asıh bulunan ve Aydın Gün'ün ismi yazılı bulunan afişler bir mesele halini aldı, yerlerinden koparılarak parçalandı. Dış kapılarda bulunan bazı afişler de Aydın Gün'ün ismi bulunduğu için. ihtarlara maruz kalındl. Bütün bu hâdiseler, rr.üfettişler tarafından tahkik ve takip olundu. Bu kötü ve haksız zihniyetle aylarca mücadele ettik. Tiyatro tarihimiz için bir leke olan bu zihniyet karşısında, ikinci defa tiyatrodan aynldım. Bunları belki duydunuz, belki de haberiniz yoktur. Fakat dostlarımın, sevdiklerimin yanlış hüküm ve tefsirlerde bulunmamaları için, bu tarihi hakikati açıklıyorum. Haber aldığımıza göre, son zamanlarda çok fena duruma düşen Operaya, Muhsin Ertuğrul d ostumuz el koymujtur. Buna çok sevindim. Bence daha isabetli bir karar olamazdı. Eğer Operayı yaşatmak Istiyorlarsa. kurt^cusu ve onu yoktan var eden Aydın Gün'ün de mutlaka Opera Başrejisörlüğüne getirilmesi sarttır, diyorum.» Kıymetli lanatkftr Aydın Gfln'ün Şehir Operasından ayrılıs şartları, bn arada Istifasınm tstanbnl Belediye Reisligi makamında sebep oldnfu a«ırı infial blr çoğnmaznn malumndur. Zeki Coskun'on bahsettiti sert ve kaba tezahflrler bo infiali sesen daha ait kademedeki memurların marifeti olsa gerek. Ma•îesef ba ntvi olaylar biıde ne ilk, ne 6e yalnız flyatro sahasına münhasırdır. *•* Dr. Süreyya Atamal, otobüs ile Avrupaya gidecek vatandaşlan ikaz ediyor.. Tanınmış bevliye mütehassn lanmııdan Dr. Süreyya Atamal, Köln'dekl kongreye Istlrak için Almanyaya gitmeye ve esi ile çocnfnnn yanına alarak bn yolculngu otobüs ile yapmaya karar vermt». Vermls ama yola çıkar çıkmaz pişman olmns ve nihayet yarı yolda bir kısım yol calar gibi otobüsten inip trene birrroeye mecbnr kalmış Yolda akla gelen ve gelmiyen vesilelerle yolculardan mnnzam para istemekten tutun da kaloriferleri boznk otobüste donma teb likesi geçirmeye kadar başlarına gelmedik kalmamış. Gece gundilı yol alan otobüsün tek «oförünö uyanık tutmak için radyoyn sonnna kadar açmak gibi dayanılmaz bir eziyetl de 6nemle kaydetmek lâzım. Doktor netice olarak «Vatandaşlan ikaz ediyornm, böyle bir ydlculuga karar vermeden Snce seyaahtl tertip eden mfiessese hakkında iyi tahkikat yapsınlar» diyor ki ikacı benee çok yerinde. Cevat Fehml BAŞKUT 4OO.OOO LİRALIK ÇEKİLİŞE KATILMAK İÇİN ACELE EOİNİZ ; SON PARA KABUL TARİHİ : 7 NİSAN t»62 VAOELİ HER 1OO, VAOESİZ HER 20O LİRAYA AYRI BİR KURA NUMARASI CSMAN MART 29 ŞEVVAL 22 AKIN TEKSTİL istanbul V a V. '3 İAC c •5 c jr 12,19 M < E 5. İ 520.03 I 4.04 FORUM « n ı ı «•"•• ••#•«!«» t««»«ı «»»•• ««.«•• m,<.nt Şekliyle Cumhuriyet 3792 15.51 1 8 , 3 0 1 NİSANDA ÇIKIYOR !!.!<)' 5.491 9.21 i 12.00 l."::i 9.33 = CUMHURİYET'in Tcfrikası: 85 ;• = = E ~ = E E = E E ^ = E E E E = ~ E E E = ZZ E E E E E ^ ~ E E = «tnsan her şeyl ögrenir darda kahnca, üzüntüye düşüncc. Üziintüden de bende tümen tümen. Al bir tane daha allahaşkına.» David acı acı gülümscdi : «Almıyayım. Son günlerde öğrendim ki bcn boğazıma fazla düşkünmüsüm.» Frida pek şakacı bir halle : «Saçmalanıa 1» dedi. «Hele şimdi çok yemelisin ki daha da kuvvetlenesin. Oralarda kimbilir ne uydurma şeyler yiyeceksindir.» «üylesi bana daha iyi gelir. Gençliğimde ynlaf çorbası çok içtim.» Frida. karşısıııdakini hoş görür gibi bir tavırla gülümsedi: «Evet, gençliğinde, aziz dos tnm. Ta şimdi?» Bnnun üzerine, aralarında kısa bir sessizlik oldu. Frida henüz bo.şalmamış odaya göz gezdiriyordu. Bakışları Mademe Melo ile çocuğnnu gösteren o güzel kurtı lıoya resme takıldı. «Hatırlıyor musun hani bir gün baha Vuillard'ın tablosnnu göstermiştin? Daha dün çibi. Ama, bu kısa zaman içinde o kadar çok şeyler oldu ki! Söz ver bana: Son dakikaya kadar resimleri duvardan kaldırmıyacaksın. Sık sık söyledin bana onlarsız yaşıyamıyacağını, hele hiçbir zaman satamıyacağını.» Aklına bir şey gelmiş gibiydi, Bir dnraladı, gözlerini başka yana çevirdi. Sonra David e baktı, en sonsnda, kendini tutamıyarak haykırdı : «Evi aatmasan olmaz mı? Şey olsrak... e.. bir dinlenme yeri olarak saklasan belki bir gün lâzım olnr. Senin hesabına korkuyornm, dostnm. Şn zavallı VVillie'yi mahveden o sıcak ülkeler hastalıklarından birlne senin de yakalanmanı hiç istemem. Sonra, ne de çok hastalık saydı!. Sıtma, uyku hastalığı, cürzam, daha neler! Zavallıcık bunların yansına kendisi yakalanmif gibi hasta gdrünüyor... Ama, dediğim gibi, aen o korknnç bastalıklardan birine yakalanırsan, hiç olmazsa, bnrası gibi, havası iyi bir yere gelir, iyi olnr, eski halini bulursun.» David ona çöyle bir baktı : önce, kaşlannı çatarak, dnraksıyarak; sonra, diişünur gibi . Evet, bu hiç aklına gelmemişti. tlk bakışta, bn düşünce pek akla vakın görttnüyordn. Evini niye böyle alelacele satacaktı sanki? Para bakımından zerre kadar ihtiyacı yoktn. Ayrıca, aradan vakit geçers*, evler gittikçe pahalandıŞına göre, ileride daha iyi bir fiyata satardı. Evet ama... Hayır, hayır.. Böy le yaparsa isi savsaklamış, pamnk ipiifine bağlamış olnrdu.. Tehlikeli bir şeydi bn her zaman için. Temelli gidiyorda o, bir daha dönmiyecekti ki.. Kesin kararını vermiş gibi başını iki yana salladı : «Hayır. Her şeyi kesip atmak istlyornm...» «Evet, hakkın var. Her seyi apaçık görüyorsun, kendini hiç düşünmüyorsun. Böyle bir teklifte bnlnnmakla hata ettim, kabul etmiyeceglni bilmeliydira. Ama, ben yalnız seni düsflnüyornm da ondan. Tanrı biliyor ya, sen oraya gittikten sonra ben bir an rabat edemiyeceğim.» «Ama, niye, Frida? Orası pek o kadar korkunç bir yer degil.» «Ah, dostum, sen cesursun, kuvvetlisin diye, ben de mi umarsamıyacağım! Ne eibi tehlikeler içinde yaşıyacağını sen benden iyi biliyorsun ya. Dün gece, başları baltavla kesilen o zavaiiı Isveçli aileyi düşündüm de. sabaha kadar nyuyamadım. Onun gibi yıllarca çalışmış bir adamın âkıbeti böyle korkunç bir ölüm olursa, senin gibi yeni gidcn biriniıı başına kimbilir neler gelir!» David ona sinirli sinirli, biraz da sert sert baktı. «Allahaşkına, Frida, büyütme bu işi:» «Büyütmüyorum, yalnız sabaha kadar uyUumn kaçıran dii şünceleriml söylüyornm sana. Bütün korktngum bu kadarla kalsaydı kendimi gene mesnt sayardım. Ama, hastalıkların yanında ormanlardaki yırtıcı hayvanlar, kızgın güneş, sel gibi yafmarlar, hepsinden daha kötüsii, Kongo'daki şn karışıklıklar da var. Archie Stench'in dediğine göre, daha yeni başhyormuş, yayılacakmış.. Sen de çok yakınsın. Ama, ne aptallık ediyornm da bildiğin şeyleri anlatıyonım sana!» Frida birden ayağa fırladı: «Çalışalım... Çalışalım ki gelecefi bir an bile düşünmiyelim. Kütüphanenin üst raflarında birkaç kitap var, ben yetişemiyornm. Ben çay takımlannı kaldırdıktan sonra sen gelir bana onlan uzatıverirsin. Ondan sonra, ben hemen giderim.» David kütüphanede ağır ağır dolaşıyordu. Kaşlannı çatmıs, biraz canı sıkılmı? gibiydi. Frida'ya değildi kızgmlığı; çünkü, onun iyiliğini candan diliyen biri varsa o da bu kadındı; yalnız, gerçegi bu biçira ortaya serivermesi canını sıkmıştı. İVasıl bir işe giriştiğini kendisi bilmiyor mnvdu sanki? Mânasızlık. Frida'nın dediği kitapların çoğu Paragon resim serisinin o büyük bov özel ciltleriydi. David gözlerini onlardan yana çevirmişti ama, bir şty gördüğü yoktu. Sonunda, hafifçe bir silkinerek. kendine geldi, bodrama sidip el merdivcnini getirmekten vazgeçti, onun yerlne, ocağın önünde duran yuvarlak yüksek iskemleyi getirdi, üzerine çıkıp uzandı. o kalın kapaklı. nıadenî atkılı, ajır ciltleri, birer birer, altta, daha kolay erişilir bir rafa aktarmaya basladı. Hemen hemen bitirmişti, Frida geldi, durup onu seyretti. Üst rafın bir ncnnda en son üç kitap kalmıştı. David, acele ile, yanlamasına uzandı, kitabın üçüne birden el attı. Ama, nzanırken dengesini kaybetti. Kitaplar, başının üsttinde, elierinin arasında, iskemleden arkaya doğm atlamak zorunda kaldı. Büyük bir sarsıntıyla da olsa, yere gene sağsalim kondn. Frida: «Aferin!» dedi. «Güzel knrtuldun.» David, dndaklannın arasından: «Evet...» dedi. «Yalnız, sırtım burkuldu sanıyorum.» «Pek hızlı indin yere. Otnr dinlenj» David usalca iskemlenin üzerine oturdn, eli bnrkulan yerde, Frida'nın kitaplan sarıp sarmalayışım seyre koyuldu. Frida işini bitirince: «Şimdi daha iyisin ya?» diye sordu. «Pek değilim ama, bir şey defil, geçer!» «Geçmezse bir çaresine bak. Bn gece için aspirin al, Arturo'ya oğdur. Ağrı merhemin var mı?» «llâç dolabında var sanıyorum.» Frida, başınt bir yana eğmiş, ona, acır gibi, öyle, bakıyordu. «Seni bırakmak istemezdim ama... Neyse, unutma: Banyodaıı sonra merhem süreceksin, aspirin alacaksın. Yo, yo.. kalkııııı. Ben kfiıdim giderim. E, yarın kaçta geliyorum, On iyi mi » David, elinden geldiği kadar az kıııııldamaya çalışarak, basıyla, «iyi» der gibi yaptı. Fri da gittikten .sonra da. dakika iarca orada öyle oturdu; par magıyla, korka korka, sırtuıı yoklnyordu. Bir şey olmatnış gibiydi. Kalktı, biraz ürkek ür kek dolaşmaya basladı. 'Arkası var) SATILIK AKORDEOK Fontanella 4 les, 37 tuş, 96 baı. Tel: 22 90 63 Cumhuriyet 3795 İlâncüık: 2794/3784 KURŞUN MADENİ ALIYORUZ Yüksek evsafta tercih edilmektedir. Müracaat: Mutlu Akümülâtör Fabrikası KARTAL CUMHURİYET Nüshası 25 Kuruş Türklye Harlcl Lira Kr. Lira Kr. 75.00 150.00 40.00 80.00 22.00 44.00 Baıan ve Yayan Cumhuriyet Matbaacıllk ve Gazetecllilc Türk Anonim Slrketl Cağaloğlu Halkevl Snksk No. 3941 Sahibi Yaa işlerini fiilen ıdare eden Mesul Müdüı Senellk fl aylık 3 aylık r İSTANBUL SANAYİ ODftSINOAÜ f t ^ 5590 saydı Odalar Kanunu mucibince mart ayı sonuna kadar ödenmiyen yıllık aidatın T 50 fazlasiyle tediyesi gerekmeko tedir. Âzamızın zamlı tahsile meydan buakmamak üzere aidatını mart ayı sonuna kadar ödemeleri rica oluntır. İlâncılık: 2849/3303 £ NÂZtME NADİ \ f v ^ııııııımımııımııııııımıııııımıımmuıııııııııııiHiııııııııımııııııımımıııııııım Gazetemize gönacr;1cn yazılar konulsun, konulmasın iade edilmez. tlânlardan mpsuliyet kaoul olunmaz * Abone ve Uân ışlerl <ç'n. zarfın üstüne «Abones veya «llân Servisia k.<vrl!nın knnması lâzımdır. * BU GAZETk. BASIN AHLA.K y.'VSAhlNA UYMAY1 TAAHHÜT ETMlŞTtH. VECDİ KIZILDEMİR • (Basın 3480/3787) Pantalonluk r ö r L I N Piyasada Yüksek kalite^AKlH TEKSTİL tlâııcüık: 2685,3781 Elbiselik ve A A f ) | ı |k| • . .
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear