25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DÖKf •»(•••••••••••> •••• • • • HiHllHlHmHinıınnıMHIlMlllıınııı CUMJH U kîi • ••••••••••••lıııtMlııııııllıııı. ıııııııııııımıı ıııllllını nıııı 22 Mart 1962 Topkopı Sarayındaki eşyalor çöriimekten kurtanlıyor Asırlarca Topkapı Sarayı mahzenlerinde çürümeye terkedilen. 35 40 yıl önce de buralardan çıkarılarak depolara yerleştirilen ve hâlâ ortaçağ sistemi ile muhafaza edilmekte olan kıymetli eser ve eşya, bu yıl alınan modern tedbirlerle rutubetten ve dolayısiyle çürümekten kurtarılmıs olaca"ktır. Topkapı Sarayı Müzesi eski Müdürü Haluk Şehsuvaroğlu' nun bir yazısında, rutubet derecesi pek yüksek olan depolarda en nadide eserlerimizin çürüyüp gitmekte olduğunu ve asri depolar tesisi için yapılan gayretlerin bir fayda vermediğini bildirmesi üzerine kendileriyle konustuğumuz ilgililer, bu konudaki çalışmalar hakkmda su açıklamayı yapmışlardır : < Ortaçağ sistemi ile muhafaza edilmekte olan •syanın inşa edilen modern depolar» nakli bu ay içerisinde tamamlanmış olacaktır. Ayrıca, alüminyumdan yapılmıs ve hareket »debiltn raflara sahip modarn depolarda, havanın rutubet dtrecagini giderebilmek için slikagal adlı bir kimyevi madd< kullanılacaktır. Sözü edilen kimyevt mad Dünya yüzündeki bütün insanlar icin merhametsizce çalan tehlike çanı Bitkilerin evi: Saksıla Yazan: Mevlut Baysal «Bahçe Miman» ytik»ekligi d«, ağıı kntr e?ittir. Bn hSle t»re: AgiJ pı 10 s. olan btr gaksının kntrn 5 ı . yük§ekll|t d* j 10 s. demektlr. 810 «., boyunda, tohnmı yftişmi? küçük yavm fidel beşiklik vazifesl gören ve I can ismini alan 5 ı . çapıı mfnnacık gakgılardan so sırasıyla: Afıı çapı, 10 s timlik (orta «oba) . 13 1 (iri soba) . 15 lik (Şebboylı 1« lik (kına) . 24 lük (kaı fil) . 40 lik (varel) diye is Ier alan saksılar relir. Bn çaplardan sonra a n taşıma zorlnfu ve kırılma ' likesine karşı, saksı yerine, İYİ BİR SAKSININ ril ve fıçılar kullanıhr. ÖZELLİKLERt hnnların içine, cam, palmi Kırmızı tuila çamurundan gihi fidanlarla, mevsimin yapılmıs hafif. kenarları ince, satısa arzolnnmak üzere; i biçimi zârif, ince gözenekli tünde meyvası ile limon (mesamat) olması, saksı delik yemiş fidanları beslenir. lerinin iyi »çılmıs olması ara Bu fıçılar, çıralı ç»m. gf nılan niteliklerdendir. zen ve kestane ağacından y Çok arık renkli saksılar az «ırılır. Kestane, lor çürüyı pismiş o'acalclarından, ıslanırı dayanıklı bir ağaç oldugnnd ca hamnrlaşıp dağılır. Tanık daha çok aranılır. Fıçı olst renkli, çüzel pişmiş yeni ı s k . varil olsun, diplerini çür sılsrı, 34 saat suda tutup iyimekten kurtarmak üzere a ce doyurduktan sonra knllan lanna, üçgen seklinde 3 ta malıdır. Bövle yapılmazsa, tnjfla yerleştlrilerek, tabanl toprajın neminl Rürekli olarının kuru kalması ve ha\ rak emrn, sinsi birer hımız lanmam saflanır. olurlar. Yavru fideler, ynkarda a Eski saksıları kullanmadan ettifim çibi evvelâ fincaı Snce. içini dışını tel fırca ile alımr. Burada köklenfp kn fırcalayıp küf, mantar ve yosun vetlenince. sırasıyla büyük «: pibi parazltlerden temizlemek sılara göçürülür. Sanata yı Ij/ınıdır. bancı kimselerin sandıfeı fU Saksıları yağlı boya ile boyakiiriik fidanlar, hüyük ka mak, giizeneklerin sıvanıp, tılarda hiivümek *8yle dursn kanmasını, temiz havanın içe; bilâkis dnraklar. Sebeplerin fazla suyun dışa sızmasını eıı. (telince: 1 Saksı kensrla treller. ile köklrr arasındakl topra Sayet toprak saksılar, (fözütahakası; köklerin ısınmasır niize çirkin geliyorsa bunları engel olur. Isınamıyan koklı renkli ve zârif «cachepot» kaş polara yerleştirip, rahata ka büyüyemez, kökler börümı yince tabiatiyle fidan da bı vusabilirsiniz. yüvemez. 2 Genli iaksıdal Bununla beraber, »on xa bol çıda, suyun yardımly) manlarda Avrupada revaçta köklerln ayafına glder, besln olan ve zabilit denilen bir ha lerln »yajfın» kadar gtlmt murdaıı yapılan, kâfıt kadar karşmnda: kdkler (embell hafif ve fakat dayanıklı «ak»ir, zahmet edip büyflmez. B sılar, kaşpo kullanmaya hacet suretle kBklerî uynsan ve t bırakmıvacak kadar zâriftir. lismeyen ffdanlar »erpllip b ^:içek sever bir kimaenin, ona yüvemez. Küçük saksıd» ls« ait özellikler içinde, yakından yakındakl besinleri tükene taıııması lâzım geleıı onforlar ve bn snretle beılnden yokgn daıı biri de saksıdır. kalan k5k!er; ievkl «abi! 1 1 Bitkiier; güzelliklerinden, uzaktakl fidaları arsyıp bnl çiçek ve meyvalarından favmak üıere nzansrak çoğa: dalanmak, her zanian istenimak zornnda kalırlar. fşte b len yerlere lasınmak; loğuk, suretle bflyutülen bitkl k8k sıcak vc riizgârlardan; kıgaca leri, içinde bulnndnjn kabı mevsim deği.şmflerinden kotam olarak doldnrnp, kapla runmak: rrken çiçek ve yemi» madıkça daha büyük «akgıy alınmak gibi gebepler yüztinalıntnazlar. Bn hal. fldanın RI] den saksılarda büvütülür. hatli bUyflınealnden belll ol Bazı »armasıklar ve bazı ordııîn kadar; moayene İle dı kideler (ibi «Epiphyto «plfit anlaşılır. Şöyle k i : 1 2 jrüı lerin (zarsrlı ve parazlt t l m ı sulanmadan toprafi ma'ktıl yarak; ba^ka bir bitkinin fig bir hadde kadar knrntnlan tal tüııde, konuk olarak yasayaa) sı; ters çevrilip kenarlan, tıkdmnda kalan bemen bütün tıkt!k diye «ert bir vere vt bitkiier, bu kurala «âbidir. rnlnnea. toprak kalıp halindı Saksıların büyüklüjü; taşıçıkar. Kfiklerln, toprak kalı. dıklan fidanların boynna bobını «rfizelce sardıği sSrfllnn snııa göre dejişir. l'munıl bir ce, bir b«T daha bövük gak. kaide olarak «akıının dip kot •ıya alnıma zamanı selml? de rv, afız kntrnnan yarısına; mektlr. Tablatın renkll ve engin knajında; keyifle, hevesle, hür e gerbest yaşayan güzel, cici yaratıkUrı; birer . biret kopa rıp tutarak, kendi dar çevre«iııe töçüren; kafes, saksı, akvaryum veya bir hücreye sokan insan; onları gevdilinden koradu|unu lavnns» da, bn bir bahanedir. Bn «»vallı yaratıklar; iararıp solsr, flfan eder, kıvranır inler. Fakat, bunn kim dinler. Insanofla sevmiştir bir kerre.. Kornyacaktır! Işte bitkilerin, amür l«n bnvunca yaşamak »orunda kaldıkîarı yerin fsmidir Temmuz ayında Moskovada yüzden fazla ülkenin ilim adamları toplanarak, bu derde çare arayacaklar Rnhdan 25 yıl 5nce 1937 de yıldönümüdür. Kuruluşundan Amerika Birieşik Devietlebu yana milyonlarca dolârlık rinde kanser tenhini konnlan harcama yapılan bu kurumu. her 100 hastadan 75 inin fil Fogarty «insanJığın tekâmüh: diifü ve jeriye kalan 25 inin yolunda bir işaret taşı» olarak kurtarılabildi£i bir çerçekti. mütalâa ettiğini belirtmiştır. Buırünse. çeyrek yUzyıIlık Halk eğitimi bir arastirma devresindeıı 1937 yılı ayrıca kansere karşı ıonra kansere karsı açılaıı Amerikan Kanser Cemiyeti tatavaşta. kurtarılabilen insaıı ıafından yurt ölçüsünde açılan sayısı 25 ten 33 e yükselebilmücadele kampanyasının da miştir. başlangıç tarıhidir. Bu kampanGeçenlerde Amerikan Konya, kanserle mücadeleyi gerek gresi üyelerinden John E. Fo milli ve gerekse uluslararası garty, «Bu. kansere karşı yapıalanda halka indirmiş ve kanlan mücadelede çok cüzi bir te serle savaşın bir halk ejjıtimı , kâmül gibi görünmekte ise de, unsuru haline gelmesini temin ^ her yıl kanser hastalığına tutuetmistir. lanların sayısı hesaba katıidıcı Minnesota Senatorü Huberı takdirde hiç de küçümsenemiHumprey, Amerikan Senatosur.yecek bir ilerlemedir.» demişda 8 mart günü yaptığı konuş(ir. Fogarty, bunun insanın demada Foaarty'nin tasarısının S J ğeri açısmdan bakıldıgı zaman, natoda derhal tasdik edilmesı daha da büyük bir anlam kaza.serektiğine işaret etmiş ve Fonacağını ffade etmiştir. garty'nin kaııun teklifinin gayr sini şöyle İJzetlemiştir : Kanser mücadelesinde «Kanser mücadelesinde ilerleArkadaşlan taıafından «in19«2 yılı, «Kanıserle mücadele me yılı proje.«i. halka ilmin şimsan sağlığının büyük savaşçısı» yılı» olarak kabul edildi. İlim di kanserle mücadelede vardığı olarak adlandırılan Fogai'ty, otoriteleri, bu mücadelede nıutnuktanın nerede olduğunu gösTemsilciler Meclisınde daha birlaka başarı sa^lıvacaklarını terecektir. Bunun bir başka kaç giin önce tasdik edilerek belirljyorlar. faydası da, halkı. açılan mücageçmi? bulunan bir tasarımn delenin kendi sağlı£ı yönünden teklifçisi bulunmaktadır. 1962 başka ülkelcrdeki kanser araşde 7arurı bir mücadele olduguyılının «kanser mücadelesinde tırıcılarının ne gibi ileriemeler na ikna konu.tundaki gayretleri ilerleme yıh» olarak kabul ediikaydettiğini ögrenmek imkânışiddetlendirecektir. Bütün bun nı bulacaklardır. Bu yüzden mesini derpiş eden bu tasarı ayların hepsinın üstünde bu ta.«abıından kısa bir süre önce CencH bir bakımrlan daha mânaiırı kansere karsı ilmin açık ve nevrede bir Kanser Merkezi teşdır. Zira 1962 yılı Amerikan eske«in zaferini sağlıyacaktır.» kil edilnıiştir. Bu merkezin iyi ki Cumhurbaşkanı Franklin D. Tehlike çanları l«1emesi Mo.skovada toplanacak Roosevelfin 25 ağustos 1937 de Kanser felâketırıin telılike olnn Sekizinci Uluslararafi Kanyürürlüğe koyduğu Milli Kanser Kongre.«inin başlıca gayeser Enstitüsü Kanununun da 25. çanlarının bütün milletler için merhametsizce çalmakta oldusidir» riemi«tir. ••lllllllllllllliMllıııılııııiıuınını,),,ğunu belirten Senatör HumpYılda 35 milyon dolar rey, kanser hastalığının her üç Senatür konuşmasında şu toAmerikan ailesinden ikisini korruyu sormuştur: «Peki, ama, kunç sekilde tehdit ettiğini söybütün bunların masraflarını lemiştir. Humprey, «kanser, kim yüklenecek?». Senatör sözkurbanlannı bir fark gıizetmelerine devamla, «Şimdiki duden merhametsizce seçer» derumda biz milli kanser arastırmiştir. Senatör ayrıca Rusyada malarımıza bağlı olarak çahşan her yıl 250 binden fazla hastabirçok uluslararası ekipin masnın kanseıden oldüğünü belirtraflarını karsılamaktayız ki, bu mistir. da yılda 35 milyon dolâr tutmaktadır. Amerikan Kanser Ce8 inci kongre miyeti 105 yabancı memleketin Senatür Humprey konuşmakanser araştırıcılariyle temas = sır.da, bu yılın temmuzunda halindedir. Kansere karşı ulusyüzden fazla ülkenin temsilcilararası bir üstünlük sağhytn lerinin Moskovada yapılacak Amerikan Kanser Cemiyeti, yabir toplantıya katılacaklarını bancı ülkelerdeki doktorlara ve süylemiştir. Bu, Sekizinci Ulusbilim adamlarına çeşitli dergilararası Kanser Kongresi olaler, resimler ve kanserle mücaktır. 1958 yılında Londrada cadelede varılan merhaleyi beyapılan 7 nci Uluslararası Kanlirten tıbbi eserler gündermekser Kongresinden sonra dünyatedir. Milü Kanser Enstitüsü mn en büyük kanser uznıanlan de Lacy Zaburin Anlaşması ne gibi ileriemeler kaydedildigereğince birçok tıp adamının ğini açıklıyacakları bu kor.feransta iyi koordine edilmiş U jabancı ülkelere gidip araştırma ve tetkiklerde bulunmasım luslararası Kanser Araştırmalasağhyacak msli yardımı yaprı Pros;ramının nasıl bir başarı maktadır.» demistir. sagladığını tesbit edeceklerdir. Humprey, «Bu uiuslararası plâFRED J. Zl:SY nın ışığı altında bilim adamları dan yazıyar denin ithaü yapılmı», mal gütnrüğe gelmistir. Bunun dışında îsviçre'den ithtl «dilecek ol»n ve buz dolabı sistemi ile çahsan iki eihaz sayeslnde, depoların rutubetlnl düsük ve gabit halde tutmak mütnkün olabilecektir.» Topkapı Sarayı Müzeıi Müdürü Hayrullah ör«, «Çflrüyen e•er Ve eıyı var mıdır?» sekllndeki «orumuıu, «Biz bunu tesbit edem«yit» cümlesl ile c«v»p lıyarak, izahatına »öyle devam etmistir. « S6z konuıu eşya vflzlerce sene bu sekilde muhafaza edlle gelmiftir. Eşya bohçalı olarsk durmaktadır. Saray hazinesinin altındaki mahrenlerde 300 400 yıl muhafaza «dilen eserler, sarayın müze halln» getirllmcfi ile buralardan çıkanltrak elden feçirilr İ Î Mm B c«r«mü d a ol b d a ucu e S 'örüi e MaJızenlerdeıı 3540 yıl iiuce çıkarılan esyalar. resimde görüldüfü gimüstür Meselâ Fatlh Sultan b ' t a s n ' f *dilmi$ ve torbalara. bohçalara konmııstu. Fakat bu muhadevrİB» ait yazma kitaplarla, taı» nsulü de, bir Ortaçağ sistemi olmaktan ilerl gidemiyordu. Hâlen bayraklar bunlar araaındadjr.» Topkapı Sarayında tesis edilmekte olan alüminyumdan mamul modern Z. NBBtOÖLÜ raflar ve depolar, çürümeye yüz tntan esyaları kurtaracaktır. Anıerika Birlejik Devletlerinde kanser teshJti konan 104 haıtadan 33 U kurtanlabllmektedir. 25 yıl önce bu nispet 25 di. İlim adamları, lâboratuarlara kapanarak bu nispeti yükseltmeye ralışmaktadırlar. ilerleme yılı Varılan ııokta • BAY OSCAB: ; ıııııııııııııııı ıııııuıııııııııııı, ıııımmmnn.Mienııı PROF. NtMBÜS'ün MACERALAKI: VEM g U I TİYATKO: Her gece gaat 21 de GÖÇ Cumarte.1, Pazar d e S A A T T«l OLSDVLAR S.ll tems OFBR\UA: I,A TRAvtATA Ptr^ml FATIH TİVATKOSU: Her s ec< «aat 21 ve Cumart«l 11 < • • v. Cum«rt«rl, JANE'İN KÎZI 103 Gümrük Memurları Yaıdımlasma Cemiyeti Ankara Valiliğinin 15/12/1961 günlü ve 820 sayılı yazıları ile çekilişi 3 Eylul 1962 tarihine tâlik edilip. tehir keyfiyeti de 15 aralık 1961 tarihinde Ankara Radyosunda ay rıca ilân edilen ve bir daha tehir edilmiyecek olan (buz dola pları, çamaşır makineleri, radyo lar, dikiş makineleri ve çeşitli nadide eşyanın bulunduğu, Ce; miyetimize ait büyük eşya piyangosu, biletlerinin satışına Cemiyetimiz Şube Müdürlük ve ajanlıklarında beher bilet 250 kuruş üzerinden devam edilm ektedir. 250 kuruş gibi cüz'i bir para ile buz dolabı vesair eşyaya malik olmak şansını denemek üzere bir bilet almanız menfaatiniz iktizasındandır. (Basın 3937A. 2158/3471) ILAN • A KADIKÖY TİVATROSU: H « Kece 11 d* v . Cumarte«ıl . P « M , 15.30 da ATI.ARLA FİLLKR Persembe günlerl tenurll yoktur. t'SKÜDAR BÖLÜMÜ: Her »Un »aat 21 de r a Cumarteal . Pazaı 15.30 da MOR DEFTER patar fünleri g a , t u de çars»mb« gunlert taat 14.30 da MLYONLUK YEĞBN «Çocuk Tiyatrosu) cuma »ünlerl tem»11 yoktur. İSTANBUL TİYATBOID Paıart«l harlç hergeee 21.19 te, Çar»am. ba Cumortesi . Pazar 15 te CİCİ BEY. Yalnıx Pazartesl gecelen 21.15 tu Salı harlç hergfln 8 da PİÇ KURUSU 8ITB TtYATROSU: GÖNÜL AVCISI Her akBam u a t M 18 U Çırsamba, Cumarteıl. Pazar matlne 18 de. KÜÇCK SAHNE: Pazartesl, Sall Çarsamba ÇAIHÎS MEKTÜPLAR1 Persembe. Cuma. Cumartesl. Parar OTÜNCAKC1 D C K K A N I Matineler Salı. Cuma. Cumartesl. Pazar 17 de KEVT OYUNCULAR1 (K.raca Tiyatro) 44 K 66. 29.1.19M den ltıbaren Suvare 21.15 BÜYÜK 8EBASTİYAÎİI.AR. Matlne 18 00 APTAl KIZ. Parartesi oyun yoktur. OPERA Aksaray: Her gece 21,15 t« Oaıanfer özcsn AMAV JDARB ET: matine 16.15. Te:l 21 57 22. " BULVAR TİYATHOSU: Pazartesl hariç her geee 21.15 te BANA ÇİÇEK YOI.LAMA Çarşamba Cumartesi, Pazar matine 16 15 de AZAK TÎYATROSU (Beyazıt): Muammer Karaca SENATÜR Heı skçam 21.15. Matineler çarşamba. cumartegi. pazar 1(5.15 te Te] 22 F2 4« ıııııııııııııııııııııııııı ııııııl ı ıı ı ıııımııııııııııııııı ımımıımıııııııııııııııııııııı ıııııııııııııııııın Buna, b u noktaya dikkat ediniz • [ herkesin kendisinden nefret ettiğini, korktuğunu etrafındaki herkes | sanki ona düşmanmış gibi bir em ı niyetsizlik hissettiğini söylemiçti.» Simon, «JaCkie'yi vapurda gürün ce adamakıllı kızmıştı; ben de öyle,» dedi. Resimli Roman: 141 MEL'UN K I Z Çizen: YVES SAYOL Çeviren : Mazhar KUNT Peki ama bn kız şimdi nerede? Otıa kim bakıyor? Kııı rengin kimseler ev lât edindi. Merak etmeyin, onun hiçbir şeyt ihtiyacı vok. Her arznsn derhal yapılıyor. Hem o. şimdi kibar bir matmazel oldu. Ne ise hiç olrnazsa betbaht Genevievenin, ruhu böylece şâd olmuş oluyor. Kızı sefalet çekmiyecek. Dilenci tam gideceği gırada durakladı: Renand, bu so/Ier üzerine uzun uzuıı düşündü, sonra: «Kvet, o kızın mesut ol Kızın ismini biliyor musunuz? Bil ması lâzım. dedi. Köylü kadın da! «Zaten mez olur muyum: Blanche.. Adamcagız kızcağız huna lâviktir, dedi, çünkü o bir sendeledi: Aman Yarabbi... Vaktiyle bir onun da ismi Blanche melek gibi hem iyi, hem güzeldir.» Bu söz kızımı kaybettim ler üzerine Renaud avağa kalkarak kadı idi... Ne ise, artık çideyim...» Dilenci, şapnın elini sıklı ve şunları söyledi: «Rena kasını başına geçirdi. Kadın: Bana bakın. ud'nun kızı hakkmda bu söyledikleriniz dedi. Bana. isminizi söylemediniz tsmim Mardiche... Anlaşıldı... beni bahtiyar etti.» ı (Arkası var) cağız bakahm. Hizmetçiyi geti: lim buraya.» Louise Bourget, tıpkı Poirot'ft bir gün dikkatini çeken o can Lâtin esmere benziyordu. Ama şimdi o canhlıktan eser k mamıştı. Ağlayıp duruyordu. Ç. korkmuş gibi idi. Maamafih j • Doğrudur. Ancak bu. onun sözzünde iki adamın onun hakkm lerini izaha yetmez. Düşmanlarla çevirenler: Mete Krgm Uani Y.ener hiç de iyi düşür.celere sahip olır çevrili olduğunu söylerken, az çok sına imkâr. vermiyen, şeytani Y mübalâğa ediyordu. Ama yine de birinin oğiu vapurda buiunuyor Simon. ifade vardı. birden fazla insanı kasdediyordu.» du. Linnet'in «seni tanımadıkları Poirot, «Albay Race ile bütün «Louise Bourget siz misiniz?» Simon, «Bu noktada hakh olabi I halde senden nefret etmeleri ne yolcuları sorguya çekmemiz lâ«Evet, Mösyö.» lirsiniz,» diye tasdik etti. «Zanne | fena» dediğini hatırhyorum.» zım,» diye cevap verdi. «Hepsinin Madam Doyle'u canh olarak s derim bunu izah edebilecegim. OPoirot düşünceli bir tarzda. «E| anlatacaklannı dinlemeden farazi i defa ne zaman gördünüz?» nu kızdıran, yolcu listesinde gör vet» dedi. «Bu onun bana söyle [ yeler yürütmek akıl kârı değil. «Dün gçce, Mösyö. Soyuhma düğü bir isim oldu.» diklerini izah edebilir. Hayatında j sonra, ortada hizmetçi var. Evvelâ na yardım etmek için kamaras «Yolcu listesindeki bir isim mi? ilk defa servetinin ona sağladığı onunla bir konuşmamız lâzım. Bu da beklerim.» rahathktan çok, bu servetin ağır işi burada yapmamız daha iyi oN'edir bu isim?» • Saat kaçtı o sırada?» «Vallahi bana pek bir şey söylığını omuzlarında hisıediyordu. lur. Mösyö Doyle'un burada bulu«Kat'i olarak söyliyemiyeceSi lemedi. Zaten onu dikkatle dinle Bu adamın adından bahîetmedifi nuşu bize faydalı olabilir.» Mösyö, ama onbiri geçe olma memiştim. Kafam Jacqueline me ne tamamiyle emin misiniz Mösyö Simon, «Kvet,» dedi, «İyi bir fiMadamı soyup yatağına yatırdı kir.» Doyle?» selesiyle meşguldü. Hatırladığıma ve ayrıldım.» «Hizmetçi uzun zamandanberi göre Linnet iş hususunda bazı kim Simon Daşını esefle salladı. «Bütün bunlar ne kadar sürdü seleri atlattığmdan bahsetti ve aile «Cidden pek dikkat etmedira. Sa mi Madam Doyle'un yanında bu• On dakika, Mösyö. Madam yt sine karşı kin besliyen birisini gör dece, «Ah, bu devirde kimsenin, j lunuyordu?» gundu. Dışarı çıkarken ışığı sö «Sadece bir kaç aydanberi.» menin kendisini sinirlendirdiğini babasına ne olduğuna aldırdığı Poirot, «Sadece bir kaç ay ha!» dürmemi söyledi.» söyledi. Doğrusu, ailesinin tarihi[yok; hayat buna önem verilmiye«Peki oradan çıktıktan sonra ı hakkmda fazla bir bilgim yok, ama cek kadar hızlı geçiyor» dedi, veya diye tekrarladı. yaptınız?» «Yoksa onun mu?» anladığıma göre Linnet'in annesi buna benzer bir şey söyledi.» «Aşağıda, »üvertedrki kendi k bir milyonerin kızıymış. Vaktiyle Bessner, tatsız bir tavırla, «Ha. «Madamın kıymetli mücevherlemarama gittim, Mösyo.» babasının aîelâde bir serveti var benim de bir tahminim var,» de , ri var mıydı?» mış, evlendikten sonra borsada mı. ! di. «Vapurda gerçekten de kederli j Simon, «Incileri vardı,» dedi. Bir «Bize yardımı dokunabilecek b ne deniyorsa işte orada oynamağa ! bir delikanh var.» : keresinde bana bunların kırk, elli şey gördünüz veya duydunuz mu «Nasıl görüp, duyabilirim, Me başlamış. Tabii bu işlerden bir çok Poirot. «Ferguson'u mu kastedi ' bin sterlin ettiğini söylemişti.» Bir , ürperti geçirdi. «Yarabbim, yoksa yö?» kimseler de darbe yemiş. Biliyor yorsunuz?» diye sordu. • Bunu si? söyleyecek«.iniz Ma «Evet. Bir iki kere Mr. Doyle'un bu Allahın belâsı inciler için mi?» sunuz, haydan gelen huya gider. Poirot. «Sebep hır.^ızhk olabijir» m«zcl. biz d?Si!» diye Herkiiî Pc lfte, anladığıma göre vaktiyle Lin aleyhinde konuştu. Ben kendim | dedi. «Maâmafıh bütün bunlara rot cevap verdi. npt'in baba?mdan mühimce bir duydum.» darbe yemiş ve ondan nefret eden «Nasıl »nlıyabiliriz?» diye sordu ı inanmak güç... Her neyse, anlıya (Devamı vaı CUMHURtYET'İN NiL CiNAYETi yazg.nl 4GATHA CH%İSTİ€ Tefrikası: 51
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear