25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
pencere İKİ llllEllllîlllllllllllllllinillllllllllllllllllllMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIlEllll 1 | DÜŞÜNCELER | YUNUS NADI armağam 55 ııııEıııııııııııııııııııııııııııınıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııBııı MAKALE YARIŞMASI önemli sejdir ip. Derler ki Hazreti ömer bile : De%eni once bağla, sonra Tanrıja emanet et diye 5ğflt \erınıs. ISe lâzım deveyi bağlamak ıçin? tp. tste ipin onemi birden ortava çıkıjor. Hem >alnız hav\anlan baglamak îfin mi gereklidir ip? Ne munasebet! İnsanlar baska insanları gorunur gorunmez iplerle ojlesine bağlamıslardır ki, bunların ^anında Hazreti ömerin devesi âdeta bağımsız kalır. Arasıra kodamanlar dinlersiniz. Birinden söz açarken, jiıksek vuksek : Haa3. o çocuk mu! Bana pek bağlıdır dije lâf etmenin hazzında eri'ler. \ e gerçekten de bunların huzurunda birtakım insanlar iki kattır : Bejefendı, sıze ne ,kadar bağlı olduğumn arzetmeğe geldimNiçin >e nasıl bağlanırlar bu insanlar bu insanlara? Elbette çıkarlarının iplerıjle Buna rağmen her turlu bağlantımn iplerini koparmıs kisiler de vardır aramızda. Bunlar da ipsizlerdir : Kim ipler su iki günluk fâni lıajatı!.. diye bir ömürlük çilelerine der\is edasiyle kafa tutanlardır. Ama ne \azık ki çok surmez bu felsefe Onlar hayatlarını iplemezken, bakar^ımz hajat onları iplejhermiş. Bu ipler bazan ajaklarına dolasmıs Bazan ellerini kollarını bağlamıs Bunun için busbutun ipsiz olmak da pek akıl kârı değildir. Galiba en ivîsi ıph olmak. \ e kendi ipinin sahibi olmak. Çünkü ıp mulkhetinın de sartları \ar. Nedir bu sartlar : Bir : tpin ucunu kacırmıyacaksınız. tki : tpin ucunu baskalanna kaptırmıjacaksınız. tpin ucunu karırdınız mı tutmak çok zordıır. İpin ucunu baskalarının elıne \erdıniz mi kurtarmak çok zordur. Bazı kımseler, kendı ipleri kendilerine jetmijormus gibi, baskalarının iplerıne goz dikerler. Bunlar ekseriya büyük ihtirasların sahibi kisilerdır. Sonlan da çoğunlukla i>i olmaz. Biz bıle kısacık ömrümüzde neler cördıik. Cumlenin ipini kendi ellerinde sananlar, bır tek ipin ucunda bitirdiler havatlarını Bir kuklacının sonunda \e darağacında kukla gibi sallanmasından dokunaklı nc \ardır? tp, ınsanın havatında bazan bir körduğum olup vumak jumak karsısına çıkıjor, bazan bir serıt olup karsısında gerilijor. Marilyn Monroe işte bu ikincisınden bır ipin kurbanı olmuştu. ölümünden az önce bu aüzel kadın : Hajat ne kadar tuhaf, demisti, insan t»m ipi göğuslediği anda bakıyorsunuz ki yarıs tekrar baslamıs. Gerçekten yervuzü sanki miharlarca kuUarda kosusan miljarlarca kisinin jarıs alanı tnsanoğlunu göbeğinden anasının karnına bağlıvan ip, bu kulvarlar bo\undaki scrapların bitisine gerilen ip olmus öjlesine ki, onn her defasında göğuslüyorsunuz \e önunüzde bir jeni kuUar gorünujor. Havdi bakalım yeni bir bitişın ipini goğüslemete doğru Nefesiniz \ettigi kadar surecek jarıs bu. Nefesinizın durduğu jerde ıse, artık ne ip \ardır, ne de siz . 1962 nın sonu geldı. Yıllar, çok çabuk geçıyor. Aüe buyuklennın 1878 Rus harbnle baslaian hatıralarını zevkle dınledıgım çocuk luk gunlerım, bazan gozlenmde canlanır Fikir hürriyeti uğruna hapsedılmıs veya surulmuş jazarBeledıye sarajını çevrehyen Sa ların hazın ıstırabını, ıstıbdada raçhane meydanındaki boş arsala karsı gençhğın verdığı he>ecanla mucadeleye atılmış Tıbbıyelılerın rın tanzımme başlanmıştır. Boş maceralarım, bır kaç kuruşluK yerler, çım ve ağaçla donatılacakmenfaat kazanmak gayretıyle ocaktır. Bu arada halkm dınlenebilmelar sondürmuş hafıjelerın ve jursı ıçın bankoların konulması düşü nalcıların marıfetlenni, hukumetnulmektedır. lerın ıdaresızlıklerıyle sebebiyet verdıklerı facıaları, dış kredı teVatandaş malzeme temin maslarınm hakıki mahıjetını ve devlet malıyesınm ezeh problemederse Belediye yolları lennı onların ağzından tekrar tekonarıyor ıar duymustum Babamın l^tıklal Beledıje, ehnde \eten kadar ta Harbı ıle başlayan ve Ataturk devşıt olmadığından yolları onarama rını kapsıyan tecrubelerı de, menımaktadır. Bazı vatandaşlar, Bele leketın sayısız dertlerını hafızama dıyeye gerekh malzemeyı verecek ışlemıstı Ben de on \edı yıllık bıı lerını bıldırerek, \olların onarıl fıkır ve sıyaset dâvasının yorgunluğunu belkı bır gun duvma\a masını ıstemışlerdır. Bu şekılde muracaatların sayısı başhyacağım. Çunku bu sabah tak80 ı bulmuştur. Belediye. yolun o \ım\n son yapraklarından bırını narım parasını >atıran 40 ısteğı \e koparırken, ne^ıller bo\unca umıd ve rıne getırmeğe bajlamıştır. Bu ıs hevecanla \urutulmuş davalartekler karsılandıktan sonra dığer da pek az mesafe kazanılmıs olduyolların yapılmasma başlanacak ğunu duşunmekten kendımı alamadım Reıımler değısnor, sahıstır. lar değı^ıyor, sehırlerm manzara5;! Dört semt kabadayısı değısıyor, partı adları değışıyor, yakalandı fakat konusu bır turlu değışmıven Oncekı gece saat 24 sıralarında tnsanlık Komedisinde a\nı roller Unkapanı, Tekırdağ ı«kelesınde de\ am edı\or duran kamjonların motor sulannı Konusu bır turlu değışmıyen değı^tırmek istıjen Şevket Yucel lnsanlık Komedisinde, 1962 yılı aile Yaşar Çaltaş, dort bıçakh şah caba pnese karakteıler. \ahut kasın tecavuzune uğramıstır. Mufeca raktersızlıkler ve dekorlar bakıvızler dığer bır grupun gelmesı u mından nasıl bır yenilık getırmışzerıne kaçmışlardır. Olaydan son tır' ra taksıve bmıp durumu polıse Stendhal'm bır romanına ad olabıldıren taşra şoforlen mutecaviz rak koyduğu «Kırmmı ve Siyah» lerın eşkâhnı de vermıslerdır E kehmelerı, 1962 de hıssi tepkılerı kıpler sabaha karşı Unkapanı ve on plâna çıkaıtan sı\asi ve ıçtımaî Kuçukpazar semtınde haraç almak ahenksızlıklere bır sembol teskıl ve kabadavılıkla geçınen Mu>;ta edebılır fa Kaplanoğlu, Atıllâ Kaplanoğlu, Psıkolojıde «.kırmızı» ıhtırası ve Mustafa Katırcı ve Osman Gur «siyah» kın \e taassubu canlandıso\'u \ akalamışlardır. ran renklerdır. 1960 jılına doğru, memleket umurr.i efkârı, bırı ıktı Saraçhane meydanı tanzim ediliyor «Kırmızı ve Siycdı» Yazan: Dr. Feridun Ergin darı ve dığerı muhaleletı de'teKİıyen ıkı bloka bolunmustu îktıdarı muhafazaya çalısanlar ıle duşurmek ıstıyenler, ıkı bu>uk cephe halınde kıyasıya çarpışıyorlardı. 27 Mayıs ıhtılah, bu cephelerden bırını yıktı. Inkılâp hareketi ıle seçımlerı ayıran bır buçuk yıl zarfında, o vakte kadar tarafsız gorunen bır çok kımselerle daha once demokrasıyı mudafaaya çahsanlar, kesıf bır faahyete gırı^tıler. Daha once du\ulmamış ve gorulmemıs ıhtıras çanları, ortalıkta alabıldıgıne aksı sada mandırmaja ba«ladı. Hak ve hurrıyetlerın mudalaası lçm hıç bır maddi ve mânevı sıkmtna ve zahmete katlanmamıs sımalar, yenı doğan gunlenn sıyaset sahnesınde kahraman rollerine çıkmak fırsatını aradılar Bır kısım insanlar, ınkılâp rejımının de%amlı bır ıktıdar karakterıne buruneccğını duşunerek >ollarına ıstıkamet çızdıler Dığerlerı ıse, ılk J hedeflerını deçıstırmedıler. Talıh ı ruzgarınm bu ıkı bu\uk cereyandan bırıne \eya dığerıne doğru esme«ı, sessız \ e\ a dedıkodulu trans ferlere >ol açtı Sağıç me\kıınden solaçık mevkııne ka\an veya se>ırcı trıbunlerınden kale ağzına kadar geleıek golluk ps<, bekh1 en çünün adamlarına rastlandı Shaset kulıslerınde şohret \e ıtıbar sahıplerme aç kurt gıbı saldıranlar oldu. Seçımlerın vâdettığı yenı şartlar, parlak ve ısıtıcı bır umıd getırmekten uzak kaldı. 1962, sıyaset hajatında ne umıdlerın sondugu ve ne de umumı gıdışın vatanseverlerı tatmın edebıldığı bır devredır Inkılâp hareketının yarattığı ıkı bu\uk cereyan, <:ımdı bır çok kısımlara bolunmuş vazıyettedır. Ihtıraslar, yıne her zamankı gıbı alevhdır. Fakat tatmın edılmemış ıhtıras alevlerının kızıllığı yanında, yer yer kınlerın boğucu du i manları da fıskırmaktadır. Muhtem lıf maksatlarla «sı\asi toto» oynamış ve kaybetmış kımseler, kazananlara hınç beslemıslerdır Iktısadi kalkınmamn. otorıter bır rejımle gerçeklesmesını dılejenler, basarısızhklarından doğan ha\al kırıklığını kendılerı gıbı duşunmıyenlere hucumla tamıre çahsmıslardır Seçım sansına sahıp olmıyan ve memlekete hızmet kabılıyetmden mahrum bulunan bır grup, etrafa zehır akıtan polemıklerle kendısıne deşarj mahrecı aramıştıı Bır vakıtler demokrası ı mucadelesınde medenî cesaret orI neğı vermıs sahsnetler bıle tahI rıklere aidanmıstar, kıskançlığa kapılmışlar ve eskı sılâh arkadaslarına karsı «nevzuhur» hurrıyetlerı tercıh etmışlerdır 1962, Kırmızı ıle Sijahın, ıhtıras alevlerıyle duman karası hıslerın bırbırıne karıştığı bır vıldır Koyu taassup ıle dın dusmanhğının, ozel teşebbus taraftarlarıyle ale'yhtarlarının. hurrıyetlere ınananlarla fır^atçıların boğustukları bır fahnede de, >erıne gore gulunt, vahut ıbret verıcı hadıseler cere jan etmıştır. Ihtıras alevlerı hıç bır muessesevı \akıp kul etmemekle beraber muteaddıt kım^elerın otesınde beriMnde alev \aniKları ve duman ı^ının sıjahhğı ı/ bırakmi'îtır 1%2 nın peıdeM kapanmak u?credır Fakat Balzac ın lnsanlık Kotnedisi dedığı bu%uk konu. 1963 sahnesınde kurulacak yenı dekorlarla oynanmaj a devam edecektır Hayır: Ne Sosyalizm ve ne de Liberalizm Yazan: KADRİ KAPLAN «Tabiî Senatör» lamaz. Sosjalızm derken burokra sının ağır, hantal ve paslı ışlemez lıSıne kışıyı devlete kusturen res mi sıfatlı bır yonetım, baskı ve vurgunculuğuna; lıberahzm derken serbestlık \e hürrıyet duzenı teranelelrinın parlak renkh perdesı arkasında bır suru parazıtler ve yığınlarla aç ve sefıller yaratıl masına sebep olabılırız. Sı>ası, sosyal ve kulturel alanlarda olduğu gıbı ekonomık alanlarda da kişi toplum devlet dengesının ibre^ı gerçekler yonunu gostermehdır. Ekonomımızın temelı; devletm sıstematık \e ras yonel duze^leyıcı tedbıjrlen, hıma yesı, teşvıkı ve kontrolu altında. kışının jaratıcılık kabıhjetıne ça basına ve varlığı ıçın Allah verCisı olan mucadele. azım ve ıfadesıne ınanan bir felsefi duşunceje dayatılmalıdır. Ancak bu joüa; kâr motlü {scr best pıyasa makanızması) hizmet Evet o gunler içın Turkiye'ye (plân) var olma (milletin gele has bır sıstemın. bugun butun ceğı) unsurlanndan kurulu kaıma dunvanın dıkkatını çekmekte olan duzen formulu en sıhhatlı bır şee«rçek bır \ol olduğunu gormekle ıftıhar etmelı ve heyecan du> kılde çozulebıhr. Mıllı gelırden devletın, toplumalıyız. Biraz da bızden olanUniun \e kısımn payını ajıramıyan rın ve ozellıkle bujuk Turk'un mutlak varlıklar derınhğıne nu ve bu ayırmada gerçek dengejı fuz eden eoruşlennden \ararlana bulamıyan duşunce ve davranısrak gesçeklenn ardmdakı hakıkat lar, hak ve hufrnyetlerıne, mılli lerı arastırahm. Uygarlık etıketı şuur ve \ıcdanına sahıp kışıler; nı kımseje \ermejen âlemın gor u\gar, mutlu ve dısıplınlı topduğu ve karanhk koşelerınden lum; bujuk mıllet: guçlu devlet sun ışığına çıkmak i&teyen mıllet ıdeahnı hudutlar dışında sej retleıe tavsıy e ettığı, fakat mağrur mek acı v e utancından kurtulamaz edasını kıirıp da bır turlu (bu da lar. tstedığımız tek şey, mılli şuur Turklermdır) dıyemedığı jolurnuzu n yolcusu ve bılımsel japıcısı ve vıcdandan ve ısınan kannlarrian ılham alacak olan Turk zekâ olalım. sının. Tutk azım ve îradesının ceh Kışının yaratıcılık kabıhyetıne, lın karanhklarını yırtıp, ahlak kısısel çabaya ve kışının hayatını buhranlarım asarak, uyiarlık yode\am ettırme v e gelıştırme mu lunda hızla ılerlemesıd'ır. cadele. azım ve ıradesıne dayatılîllâ bır (ızm) ıstıyorsajj o da ma\an duzenler zavıflıktnn kurtu (bızım) olsun Türkije'nin tatbik ettiği devletçilik sistemi 19 uncu asırdan beri sosyalizm nazarijelerinin ileri surdükleri fıkirlerdrn alınarak tercüme edilmıs bir sistem değildir. Bu Turkiyenın ibtiyaçlarından doğmuş, Türkiyeje bas bir sistemdır. De\letçiliğin bizce mânftsı sudur; Fertlerin, hususi ttşcbbüslerıni ve şahsi faaliyetlerini esas tutmak; fakat büyük bır milletin \e geniş bir mem leketin butun ihtijaçlarını ve çok şejlerin japılmadığını gozonunde tutarak memleket ıktisadijatmı devletm eüne almak Bizim takıp ettiğimız yol gorUldüjtu gibi Liberalizmden de baska bir •istemdır. K. ATATÜRK AYFER ERSAN ile İnsaat Y Muh. ZİYA ERGEN Nişanlandılar İstanbul 29.12 1962 Cumhurl^et 17966 Kınalıada ağaçlandırılıyor Kınahadayı Kalkındırma Derne§ı, Kavmakamhk ve Orman Bolge Şeflığının yardımları ıle dığer adalara nazaran çıplak durumda olan ada>ı ağaçlandırmak ıçın aldiğı kararı tatbık mevkııne kovmus \e bu gunlerde 1000 ağacın dı kılmesıne başlanmıstır 7/8 sene evvel dtkümış, fakat b,akımsızhktan /gehşememış ağaçlar da bakıma ahnmıştır. Avnca çok ucuz bedelle çahıslara da satılmak uzere ağaç temın edılmıstır Kalkındırma Derneği, Kınahadavı guzellestırmek içın çahsmaktarlir \ \Y\HR ıle MEHMET DEDEOĞHJ Nışanlandılar 29 12 1962 İNR\ KENT OYUNCULARI Dr. Işte size YENİ YlLIN bir sürprizi TÜRKİYE'DE İLK DEFA SCHOLL RAHATLIĞ1 • ÇEŞİTLERİNİ AYAKBAKIMI* VARİS ÇORABI Cumhurlyet 17»50 II MARY... MARY Komedı uç perde > Bıletler satışa arzedılmiştir. 7 Ocak 1963 pazartesı 21.15 den ıtıbaren Sırkecı Yeni Postahane Cad. No. 3 Tel: ZT 16 36 adresinde satışa başlamıştır. Reklâmcılık: 5455'17932 Şol Medikal Koll. Şti. Klâkson yasağına uymıyanlar cezalandırılıyor, . Son gunfefde araçların " klâkSön vasağına ujmadıkları gorulmektedır. Bu durumu gozonunde tutan Trafık Mudurlugu, kontrollarını hızlandırmı^tır. Olağanustu bır du rum olmadıkça klâkson >asağına uvmıyan şoforler, peşin para cezasına çarptırılacaklardır Dun > apılan kontrolda 40 şoforun bu yasağa uymadıkları tesbıt edılmış, pe• ı para cezası verılmıstır. = n Yazan: Jeanker S Koyan Yıldız Kenter Turkçesi: Asude Zejbekoğlu Dekor: Do|an Aksel OYS\y\ShAR: Y. KENTER, M. KENTER, Ş. GÜNGÖR, K. YİCE, G. KAMU , İngılt«e'de kâin Dr. Schoil fırmasının mamullenle MİGROS VAJ (îlâncıhk 9057/17955) Bilumum cerrahî âîet • Sihhi Malierrfe ve' I^riFumeri satışı ıle ıştıgal edecek CUMHURIYET Nüshası 25 Kuruş Türklye Harlcî Lira Kr. Lira Kr. 75 00 150 00 «00 80.00 22 00 44 00 Basan ve Yavan Cumhurıyet Matbaacılık ve Gazetecılık Türk Anonım Şlrketl Cag»loğlu Halkevl Sokalc No. 3941 Sahibi Senellk 6 a>lık 3 aylık NALINLAR SON Not: Dormen Tıyatrosu: Şol Medikal Koll. Şti'nin Sırkeci Yeni Postahane Cad. No: 3 te 31.12.1962 Pazartesi günkü açılısına sayın dost ve müşterılemmn şeref vermelermı rica ederız. • Dr. Şerafettin ve Ort. Tic. Ltd. Şti. İr Eczacı Tahsin Sokmen Reklâmcılık 5455/17933 HAFTA SEVGİLİME GÖZKULAK OL Bateş 343/17972 Kiracılarını kacırmak istiyen ev sahibi 2.000.000 (îlâncılık: 9109/17971) ı.ı.vı;r.v#ui:T%«f.«iM«ja. (Reklamcıhk: 5202,17931) Fatıh, Fındıkzade Tevfık Fıkret «okak 5 numaralı apartımanın sahıbı Dr. Hılmı Anrçetın, kıracıları nı çıkarmak ıçın çeşıtlı çarelere başvurduğu ve bu arada hâmıle bir kadının da fenahk geçırıp hav NAZİME NADİ tahaneve goturulmesıne sebep ol* duğu ıddıası ıle hakkmda takıbaYazı lçlerini fulen ıdare eden ta geçilmiştir. Mesul Müdür Kıracılann birleşıp Takdır KoVECDİ KIZILDEMİR mısjonu çağırmalarından sonra ha * rekete geçen doktor, ıddıava gore ANKARA BCHOSVJ ; once apartımanın suyunu kesmış Ataturk Bulvarı Yener Ap Yenlsehlr ve evde oturanları susuz bırakmış Telefon: 12 93 44, 12 00 20, tır. Fakat kıracılann suyu komşu12 09 66, 17 57 35 larla cıvar çeşmelerden temın etDOGL İLLERt MERKEZ meleri uzerine, gecelerı komurluBÜROSU. ğe ınıp ev halkını korkutmak uze Inonü Caddcsı l%men Han Dıyarbakır re bazı çarelere başvurduğu ŞehTelefan: 1061 remını karakoluna şıkâyet edılmişGtNl.t t I t Kt MERKEZ l tır Doktor hakkmda zabıt tutulmus UTiumı hukumlere gore tutulan za bıt Ad'neve gonderılmıstır £1, m MİLYAR Mevduatı bir milyarı asan banka: W ÇOCUK ÇEŞİTLERİ A N A P A DEMEKTİR A N A P A TÜNELDE TELEFON 44 63 79 î ARALIK 30 ŞABAN 3 \\\ V E 1 8 24 1.115 15 36 1 ^ 49 19 23 ] 2 3 6 723 9 43ı 12 00 6 34 ',"^1246 1 Küçuksaat Mejdanı Edırne Hanı Adana Telefon: 4550 • ' Gazetpmlze gonderllcn yazılar konulsun, knnulmasın iade edılmez. tlânlardan mesulıyet kabul olunmaz • Abone ve llân lşlerl İçın, lariın Ustüne «Abone» veya «îlân Servısıs kavdının konması lâıımdır. BU GAZETE BASIN AH YASASINA UYMAY1 TAAHHÜT ETMlSTtR. BÜROSU : Yapı ve Kredi Bankası Bu başarıyı müşterilerinin ilgisine ve güvenine borçlu olan banka: (Reklamcıhk: 5436/17940) YAPI ve KREDİ BANKASI ^MIlllllllllIIIlIIIllllllllllIIIIIIIlIIIIIIliIlllllllllllllIllllllllIIIIflIIIIIIlIlllllllIllllltlIlllllIIIIlIlllIIIIIIIIIIIIllllllIffllllllIIIIIIIIIIlIIIIIIIlltlIlIIIIIIlllllll ' % = CÜMHURİYET'in Tefrikası: 2 1 YİIAN ELMA KADIN Canın ne isterse onn düsun. Ben bildigimi söyledim. Yine de sorsalar ajnı seyi söylerim.. Adam birden bütün hırsı geçmis gibi gülmeye basladı. Belki de iji edersin.. Demek Mine seni de atlatıyordu?. Tuhaf.. (Sonra tekrar kadına süphe ile baktı) Bana karşı olan hissini sana söylememiş mi> di İki ay evvel bana her şe>i söyledi.. tçini bosalttı ve çekti gitti. Sara biraz şaşalamı? gibiydi. Ce\ap vermeden adama bakıyordu. O, tekrar guldü. Bu ö>le soğuk bir gülüştü ki, Semranın içi dondu, basını çevirdi ve aynı zamanda adamın : Hadi beni arkadasınla tanıstırsana.. Mine öldü artık.. î a snanlarla mesçul olalım. Dediğini duydu. S.ıra lâka^t bir ta\ırla onları «Hikmet be^, Lâle hanım» dbe birbırlerine tanıştırdı, Adam hirer \iskı daha ısmarladı.. Hiçbir şey olmamıs gıbı den Semra, Hikmet be>în kendinden pek hoslandığını anladı. Hikmet bey birden bileğindeki saate bakarak : Yedi buçuk, dedi. Beni mazur görun. Gitmem lâzım.. Bu akşam sövle bir usramıştım. Fakat yarın aksam serbestim. Muhakkak sizi görmek isterim, ne isterseniz yapanz. Sara yan gdzle Semraya bakarak : Peki, dedi, ajnı saatlerde burada bulusuruz. Olur mu Lâle? Semra genis bir nefes aldı. Adam buluşma teklifini yapınca ıçini bir korku kaplamıstı. Saranın da beraber olacağını dusunmek ona biraz cesaret verdi. Yoksa kendini hıslerine bıraksa, \arlıiının butun ku\\eti, bütün hızı ile oradan kaçardı.. Hayır bu iki aca\ ıp kisivi bırakamazdı. Bunlarda ıs \ardı. Büıuk bır ıhtimalle Mine\i bu ıkısinden biri oldurmustü.. Birbırlerının gozunun ıçıne baka hiL5 T îjlaiı ^n\ Imnrhrdl Vl». ja Mine bunları atlatmıstı. Muhakkak olan bir sej' \arsa, adam Mineye çok kızgındı. Bütün gayretini toplıyarak : Olabilir, dedi, zannedersem Aarın gelebilirım.. : • ) '. • ; M Saranın hırsı da adamınkinden pek geri kalmıyor gibiydi. Sesi büsbütun boğnklasmıstı : Neden ujdurayım? dedi. Neden inkâr ediyorsun. ölümünden bir gun evveline kadar muntazam sana şeli>ordu. Yanlısın var.. Bana gelmiyordu.. tki ay ev\el ayrıldık.. Bana, sana gittiğini söylü•\ordu. Kocasına karsı vaziyeti beraber idare edhorduk, eskisi gibi.. Her sey olduğu gibi devam ediyordu. Asıl sen nerden bu ayrılma masahnı uydoruyorsun anlıyamıyorum. Adamın >üzü büsbütun solmus, âdeta beıaza çalan açık pis bir gri olmustu. Kadına ma\i gozlerinden fıskıran âdeta zehirli bır nefretle uzun uzun baktı. Ve kelimelerin ustune basa basa sovlcndi: Senin bir maksadın >ar?. A\rıldığımızı bılmene imkân jok.. Polise o\le soylemek işine geldı. Bır maksadın \ar.. Sara bıkmıs gıbı omuzlarııu Hikmet bejin gozleri parladı: ; Bra\o! Dive bağırdı. Sızi j pısman etmijeceğim.. ! Garsonu çağırdı. butun hesapları ödedi. Kadınlann ellerini < operek cekilip gitti. Sara onun arkasıııdan uzun uzun bakarak, «yılan» diye sd>lendi. Sonra kendı kendine konusur, sorar gibi devam etti : «N'eden jalan sojlujor?. îalnız Mınenin hissini bilijorum derken jalan söylemijordu.. Acayip..» Birden Semraja bakmaja basladı. Gözlerinde tecessus vardı. Biraz alaycı : Çok güzelsiniz Lâle hanım dedi. Sade Mineden arta kalan bir adamla uğrasmak biraz güçtür. Madem sızı ben tanıstırdım, biraz izahat \ereyim. Hikmet beyin babası çok zengindir. Oğluna bol para \erir. Ama iste o kadar.. Bu gorduğünüz enavi de bol bol harcar. Fakat daha ileri gidemez. Yanı istifadenız olmaz demek istemiyorum. Buna karsılık sefih bir adamdır. Dikkatle Semrava bakmakta de\am edijordu, Uiraz telâşla ılâve ettı. w MüşterHerinin ilgi ve güvenine karşı sorumlulugunu ve ödevlerini bilen banka: YAPI ve KREDİ BANKASI • i m* M YENİ YILi KIYMETLİ MÜŞTERİLERİNE HÜRMETLE KUTLAR M İ (6 •a c (Arkası var) i!
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear