22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
penc ere tKİ CUMHUKÎ7KT İS Anfak IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIlllIllL im | DÜŞÜNCELER 1 Kongo Mektupları ııııııınıııııınııııuımııiii J Yönümüz neresi? Damgasız terazi ve hileli gramlarla satış yapılıyor ııııİıııııımfiHiıınıııııııııııııııiHHiııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııımuıııııııııııııııııınııııııııııı|ıııı Dr. Feridun Ergin'in geçen günkü başyansı şu eümle ile başlıyordu : « 27 Mayıs înkılâbı ile Fransız îhtılâli arasındaki tek benzerlık nokta=ı, her ikısinın de ilk günlerde hurriyet ve demokrasi fikirlerınden ilham almalarıdır.» Sayın Erşrin'i bu teşbisinde haklı sayabiliriz. lki devrim arasındaki belki de tek benzeyiş noktası budur. Fakat yalnız ilk günlerinde değil, hâlâ, 27 Mayıs thtilâlinin anlamını Fransız thtilâlinin gerçekleştjrdiği kavramlar çerçevesinde açıklamağa çalışanlar pek çoktar. Ve bu türlü izahın temellerine dayanarak fikir yürütenlerin en başında bugünkü parlâmentoya hâkim siyasi lidcrlcrin bulunduğu, verdikleri sayısız demeçierden anlaşılmaktadır. Bir fıkranın çerçevesi içinde bir ibtilâlin so^val ve iktigadi anlamını enine boyuna ölçmek imkânsızlığına girişmeyi düşünmüyoruz. Bununla beraber 1789 dan beri devam eden ihtililler zincirinin yeryüzünün çehresinf ne kadar değiştirdiği ve kitaplıklardaki kavramlara neler kattığı düşUnülecek olursa, 27 Mayıs lhtilâlini hâlâ Fransız lbtilâlinin bak ve hurriyet anlayışı içinde ele almanın ne biiyiik yanlış olduğa kendiliğinden ortaya çıkar. 27 Mayıs hareketinin hurriyet ve demokrasi fikrinden doğan büyük itici kuv\eti elbette inkâr edileraez. Burada önemli olan hürriyetlere \e demokrasiye verilecek anlamın ne olduğu veya ne olması gerektiğidir. Çünkü yakıı\ tarihinde Tirminci Yüzyılın en dikkati çekici ihtilâllerinden birini yaşıvan Türkiye gibi bir ülkede Fransız thtilâline benzer bir ıhtilâli tekrar yaşamak, insanlık düşüncesine katılan bütün yeni fikirleri reddederek en az iki yüz yıl geriye dönmek demektir. Bir başka deyişle, Atatürk ibtilâlinden kırk yıl sonra 1789 lbtilâlinin bak ve hurriyet kavramına dayanarak yapılmış bir devrim, tarih kitabının sajısız sayfaları içinde gülünç bir yer kaplamaktan öteye gidemez. öyleyse hemen burada .ve 27 Mayıs,lbtilâlinin demokratik çerçevesi içinde, Sayın Ergin'in belirttiği «birbirine zıt temayülleri» hatırlamak gcrekiyor. 27 Mayısın getirdigi zıt görüşler içinde ihtilâlin sos<. al karakterine daha çok önem vwen reformcu grupların biiyt., varlıklarını unutmıyalım. Bu gruplar ki adına topluca zinde kuvvetler denmektedir • ihtilâlden sonraki hazırlık devresinde bütün ağırlıklarını ortaya koydukları için Ikinci Cumhuriyetin Anayasasında sosyal adalet \e sosyal taaklar fikrine umulmadık iflçülerde yer vermek mümkün olmuştur. Eğer Pek Sayın tsmet Inönü'ye, pek sayın C.H.P. ne ve gene Pek Sayın Alican ile öteki partilere kalsaydık bu kelimelerin Anayasaya girmesi bir yana, belki şu sütunlarda söylentnesi bile simdi suç olacaktı. Şu halde kcndimizi aldatmaya ve oyalamağa hiç çalışmıyalıra. Yeryüzünde yüzünü geriye çevirmiş bir ihtilâl olayını biz pek hatırlamıyoruz. 27 Mayıs lbtilâlinin de yüzü Fransız Ibtilâline dönük değil, Atatürk ibtilâlinin de daha öteaindeki hedeflere doğrudur. Biz demokratik hayatımızın işleyişini bu yönde bir yola sokamazsak, açıkça söyîjyelim, yeni ibtilâllere zemin hazırlamaktan başka bir is başarmış olmayız. 1961 den beri siyasi hayatımızın buhranları 27 Mayıs'ın getirdiği fikirlerin yavaş yavaş tasfiye edilmesi gayretlerinden dogmaktadır. Bu fikirlcr gelip eeçici bir süre için tasfiye edilse bile daha şiddeüi bir patlama ile gelecfk yıllarda bem de çok partili düzen dısında yiirürlüğe girmesi ihtimalleri yüzde doksan dokuzdur. Türkiyede 1950 60 arasında bilhassa palazlanan muhafazakâr kuvvetlerin bu kesiıı gerçeği anlamaları demokratik düzenin devam edebilmeai.için tenvl şartlardan biridir. Düşünce ayrılıkları bir yana Çocuğunun terbiyeli bir insan olma sını istemiyen bir baba yoktur sanırım. Bu düşunce ile ve uygar ülke Nedir bu yamyamlık hikâyeleri Yazan: Hıfzı takım yeni eya göstetilen tepkileri incelemek... Olayın bir yığın politik ve sosyal nedeni var. Ama ortalık kapkaranlık. Maniema olayları bu kadarla da bıtmiyor. Bazı söylentilere göre aynı derme çatma birlikler Kinkaybolmuştu. Gazeteler yamyam du'dan sonta dsha güneye geçip larm havacıları yediklerini yazdı Kasongo yakınlarında bir manaslar. Havacılatm yok edıldiği yer tırı basmışlar. Orada da, elliye yaşimdiki Maniema eyaletının baş km misyon oğrencisinin gözleri onunde yirmi papazı kesip parçakenti Kindu kasabası idi. lamışlar. Olay ancak on beş gün Bu iş nasıl oldu? Maniemalılar sonra manastırdan kaçıp Bukavu Italyanları gerçekten parçaladılar ya gelebilen bi!r öğrencinin ağzınmı, yedıler mi, belli değil. Ortada dan duyulmuş. Papazlarm kesilbir takım soylentiler var, ama diği gerçek ama kimler kesmış doğru dufrüst bir bilgi yok. papazları, neden, belli değil. Olayı şoyle anlatıyorlar: Geçen İşte bu korkunç olaylara ortam yıl Kongo'da iç meselelerin en olan Maniema'dayım şimdi. Kind11 gergın olduğu bir dönemde on iki şirin bir Afrika kasabası. BelçiItalyan havacısı bir Birleşmiş Mil kalılardan kalma oteller, villalaf, letler uçağı ile Kindu'ya gelmis büyük mağazalar uzanıyor ana ve hava alanı yakınlarında, Bir cadde boyunca. K>ızlar. kadınlar leşmış Mılleüet personelinin kal gülerek selâm veriyorlar size: dığı bir eve yerleşmişler. O sıra Yambo da Kındu'da bir takım derme çat Yambo sana ma, yerli birhkleri varmış. BunYollarda çocuklar, okuldan dölar Italyanları Belçikah komondo nen eli çanteh oğtrencılerle karşılat sanmışlar Belçıkalıların yenı laşıyorsunuz. Onlar da: den M'aniema'yı işgal etmeye kalk Bonjour Monsieur, diyorlar. tıkları soylentısi yayılmış ortahKasabadan ayrıhp dışarıdaki ğa. Bir süre sonra yerli askerler yerli mahallesine gidiyorum. Araltalyanların kaldığı eve gelerek da iki kilometrelik topfrak bir yol havacıları kendi karaTgâhlarına var. Palmiyeler ve çeşit çeşit trogotureceklerini soylemısler.' O sı pik ağaçları gölgeliyor yolu. Kerada Kindu'da Malezyalı askerler narda kamışlarla çevrili kerpiç evvarmış. Onlar yerlilerle afada bir ler sıralanmış. Çatdaklarin altıngerginlik çıksın istememişler. Kar. dan çıkan çocuklar peşimden kosı koymamışlar yerlı askerlere. suşuyorlar. İnce bir su akıyor yoYerlıler de alıp goturmusler Ital lun bir yamndan. Çırıl çıplak zrnyanları. ci çocukları suda oyun oynuyorOlayın bundan sonrası çok ka lar. İşte Kindu çatşısı. Yerleıde ranlık. Bazılarına göre yerlı askerler ftalyanları hapisaneye gö muzlar, öbek öbek kırmızı bıbertürmüşler, bazılairına gore de bır ler, domatesler, şeker kamışları. bağlamış eve. Havacıların hemen orada. Sırtlatına çocuklarını sorgusuz sualsiz kurşuna dizildik kadınlar pazardan öteberi alıyorlar. Sessiz, bir pazar. Burada mı leri anlaşılıyor. havacıların kollarım, bacaklarını Çeşitli dedikodular çıkartılmış gotmüşler? Bu durgun. güleç yüzbunun üztrine. Bir kofrku kaplalu insanlar rr.ı yâpmışlar bu işi? mış ortalığı. Bazı kimseler Kinduİşte yerli mahallesinin ,'ortasında lulartn havacıları kesip ciğerlerıLumumba sitesi, geniş bir alan, ni, kalplerini yediklerini anlatsosyal yardım merkezi. mahkeme, mışlar. Havacılajın kollafrını baişçi sendikaları birliği, okul bilr raklarını pazar yerinde görenlerçardağın altında yemek yeyen inde olmuş güya. Inanamıyorsunuz sanlar... bu söylentilere. Ortada bir gerYerli mahallesinde benden başka çek vafr: yok edilmiş havacılar. beyaz yok. Sokak sokak dolaşıyoManiema olayı Afrika serüven rum. Elîmde makinem, resimler filimlerındeki kazanlı, tamtamlı çekiyorum. Herkes durarak poz yamyamlık olaylarına benzemiyor veriyor. Teşekkur bile ediyorlar hiç. Doğru, bir zamanlar çeşitli resimlerini aldığım içıp. Kimseınanışların etkisiyle Kongo'da in' de en ufak bır düşmanca bakıj san eti yeyen kabıleler varmış, a gofremiyorsunuz. ma kanibalizm' tariht katışmış Ufak bir taşra kasabası. Herçoktan. Bunların örneklerini şim kes kendi içinde güçünde. Bunlar dı ancak eski mahkeme dosyala mı yamyam denen insanlar? rında görebiliyorsıınuz. Fakat daYa onlar ne duşıinüyorlar binm ha geçen yuz yılg kadar en ilkel için? Onlara £ore de yamyam bizşartlar içinde yaşayan toplumlarda leriz. Savaşlalrda Belçıka orduMinpolitik ve ekonomik olaylar kor da olen Kongolular için turkuler kunç gosterılere yol açıyor bir soyleniyor hâlâ: denbire. Kolay değil uygarlıgın «Çocuklan biz yetiştiriyoruz» ilk basamaklarında bulunan bir «Beyazlar yiyor çocukları...» toplumda bağımsırlıksavaşının Yamyamhklat: çeşit çeşit 'dühgerginligi ve çırpınısları içinrie yada. Kongo'da bir Yazan: Melih Cevdet Anday • yatkın olmıyanlar Demokratik yaşam duzenme alışise. ıster istemez, insanlardan ve mıyanlar, bu düzenin gereklerini oiayîardan uzak durmağı yeğliyor bilmiyenler, birtakım aykırılıklarlar. Bu durumda, çocuklarının ter da bulunabilirler, bunlSrı olağar^ bıveli birer insan olmalarını iste gdrmek de belki doğrudur, ama yamek. babaların kolay kolay elinden j salar hareketsiz kalamaz, yasâlar gehr mı?. llle terbiyeli olsun diye hareketsiz kalırsa, olağan görülen bir çocuğu gülünç etmıye hakkımız doğru, yerinde görülmüş olur. Bunvar mıdır? daTı da en çok yasalar zarar görur. Başbakan, kendi partisinin bır Demek aıle ve okul, çocuğa, bir yandan terbıyeli olmak oğudünu kuruitayında, kendi partisinin bırverirken. toplum öte yandan bu ' takım uyeleri |çm, «Kurultay baO oğudun ışe yaramadığını gosteren sanlar» de\ımmı kullanmıştı. duşunceler ve deneyler vermekte «Kurultay basanlar» ın bütün yap Affedersiniz «ma, nıçın ağzinı dir. Imdi aileler ve oğretmenler de, tıkları, yanılmıyorsam, Kurultaya Belediye, vatandaşların terazi zı bozuyorsunuz? bu duruma uyarak, öğütlerini de erken gelmekti, o kadar. Bugünse ve gramlardan şiiphelendikleri öyle ise hayvan oğlu hayvan ğiştirme yolunu tutarlarsa şaşma bununla ölçületniyecek ağırhkta takdirde Belediye Zabıtasına bıl sın. suçlar birbiri arkasır.a ı^lenmektemalı. dırmelerini istemektedif. Ben sızinle böyle konuşmuyoSonuç ne oluyor? Öğrencilerın dır. Düşünceye düşünce ile karşı rırm, rica ederım... ağzı, haytaların, sersenlerin ağzına komak ilkesi yerle bır edilmiştir. Rıca etmesen ne olur ulan! benzıyor gittıkçe, bir topluma ör Bunun nedeni nedir? Belediye hastahanelerinde Ulan demenız doğru mu? Diyorlar ki. bunun nedeni bılpıeğıtilmişlerı tedavi görenlerin sayısı Doğru değılse ne yapacaksın nek olması ğereken eğitılmemıslerden ayırdetmek guç «izlıktır, eksık bılgıdir. dahası bılyâni? artıyor gının yerinı. somuruculern isine Ve>böyle'diyerek elıyle o tanıdı lestıkçe guçlesiyor; .giderek bilim ı yarıvan'aldatıcı duvgusal davra, . , , , , . Belediye hastahanelerinde teda ğımı omuzundan ıtmış. se , s.yasal a anlarda bır kabada | » ; a l m a s l d l r . A m a b u n u n vı görenlerin sayısı her geçen gun I Terbiyeli konuşmak ve terbiye yıhk akımı ahp yuruyor. «Bizim ' artmaktadır. Belediye Sağhk Mu li davranmanın, her yerde, her za mahalleden bir daha geç de göre resi ne? Imece dergisinde yayınlanan eSdurluğune bağh hastahanelerde j man. herkese karsı ise yarar olma yım» sözü ile, «Ben bu memleketki bir yazısına rahmetli Adnan Akasım ayında 3 920 hasta yatırıl; dığını gostermesı bakımından ılgi te bu lafları söyletmem» sozü aradıvar, bir Ingiliz yazarından aldımış, 30.550 hasta da ayakta tedavi çekici bir olaydır diye anlattım. sında nitelik baliımından bir ayı ğı şu <=özlerle bashyor : edilmiştit. Gerçekte de terbiyelüik, bızım top rım yoktur. «... Terbıyeciler artık karar verDemek dü«ünce alanımızda da, Aynı süre içinde Sağhk Merkez lumumuzda çoğu zaman kisiyi guiunç etmektedır. Bir arkadaşımın duşunmenin, tartışmanın, siyasal mislerdır kı. eksık bılginin zararılerinde 24.304, Dispanjerlerde 7.355. Yedek Subay Okulunda ıken basın yaîamın gerektırdıği insanca ve na karM gelecek en mues^ır ilaç Belediye Ba;.hekimhklerınde 7.90T dan geçmış: Yemeklerde yemekha uygarca kurallara boş vermek eği daha fazla bılgidir.» Doğru ama, hasta muayeneden geçirijmistır. bilginin yayılmasına, aldatıcı duyneye geç kalıyor ve her seferinde öte yandan Belediye Bashekim ilk gelenlenn butun yemeklerı pay limi güclenmektedır. Bu koşullar gusal davranışların yerini alacağı, içinde, terbiyeli olsun .diye yetış her türlü kaba kuvveti yeneceği likleri tafrafından 5,150 tifo, 3.060 ettıklerinı gorup aç acına gerı dotirdiği çocuğunun gülünç durumla güne değin, aklın, bilginin, gerÇek çiçek, 2.878 de karma ası tatbik e nuyormus... Bir gun, iki gün böyle ra duştüğunu goren baba örneği^J dılmiştir. geçince, dayanamarmş, yukarı şı açık rejimde demokratik siyasal yurtseverlığe dayanan' pekyurekli tutumların, yalnızlıktan, küçümkâyet etmLş. Aldığı cevap şu : yaşam düzenini de etkıliyecek ve senmekten, alaya ahnmaktan" ötüKuru yemiş piyasası bir zamanlar gün gormuş devlet rü gözden düşmesi tehlikesi de var Sen de biraz açıkgöz ol og'lum! hararetlendi Bu orneklere bakmca, terbiyeli adamlarımızın yana yana yakındık dır. Sıtmayı kokünden kazımanın Yılbaşının yaklaşması dolayısiy ! davranmamanın, bızim toplumu ları «kaba kuvvet» toplumumuza yolu.'durgun suları, bataklıkları le ihracat piyasasında fazla hara| muzda mutluluk getirmediğıni söy egemen olacaktır. Sız, diyelim, kurutmaktır, ama bu zahmetli ve let yoktur. Buna mukabıl, iç piyai lemek gerekıyor. Açıkgoz olmak «Toplumsal adalet» ten söz açtınız uzun sureli iş başarılıncaya kadar sada kuru meyva satışları gunden j tan, giderek yırtıcı, kırıcı olmak mı, bıri çıkıp : da, sıtmahlara kinin verilerek sagune artmaktadır. Şehrimiz tacırı tan başka çare yoktur. Doğuşları Ulan ben o sozü söyletmem, vaş sürdürülür. Bugün madem oleri, istih?al bolgelerınden devamh ı ya da yetışmelerı gereği açıkgözlükutma. aydınlatma işi, uzun süreli diyecek. surette mal getirtmektedirler. bir iş olarak ortada durup duruyor, Ticareı Borsasında Gire^un menöyle ise, devletın yapacağı ilk ve seli fındık 11,50 liradan muamele! kestirme iş, kanun gücünü egemen gormektedir. I kılarak kanun karşısında eşitlik ve Geçen hafta içinde Ingiltere ve kanun içinde özgürlük haklannı Polor.yaya 50 ton iç fındık sevke İZMİR METALÜRJİ FABRİKASI T. â. 9. ve yükumlerini sallantısızca uygudılmiştır. I lamak, hani o pek düşkün olduğuhtanbut Münhasır Bayil muz sozcükle söylemek gerekirse 7 günde limammızdan 4.628 «bünye» yi eğitmektir. Bırçok satıcıların damgasız te rilen çocuğun ise. elbette mutlu olrazi ve hileli gramlafla satış yap ması, toplumdan savgı görmesi getıklart tesbit edilmiştır. Bu ba rekir. Bir tanıdığım bir gün bana, kımdan kontrollar artınlmış ve «Terbiyeli davranmaktan hiç zarar 19 esnaf yakalanmıştır. gelm«z,, terbiyeli davranmakla terBeledıye Başkan Yardımcısı bjyesizler bile yola getirilir» deKadri llkay, bu konuda Belediye mişti. Sonradan duydum, bir gün Zabıta Teşkilâtına gonderdıği ge otobüste yaplışlıkla birınin ayağınelgede, son gunletde çoğalan bu na basmış : Affedersiniz, demiş. gıbı esnafla şiddetli mücadele Öteki : edılmesıni, hileli yola sapan esna Ne affı be! diye karsıhk verfın karnelerınin iptâl olunmasını miş. Hayvan gibi yürümesen e! bildirmiştir. lerin terbiye ölçüsune gore yetişti ge, yırtıcılığa En »cısı da, bü letler kuruldu. Bunlardan bilri de tun bu gidişin «de Maniema. Swahili dilinde «niema» mokrasi deneme et demekmiş. Yani Maniema «et sinin kaçınılmaz yiyenler ülkesi» anlamına geliyor. sancıları» diye adHatırliyor musunuz, geçen yıl lan dı rıl ma sı dır. Kongo'da on iki Italyan havacısı METAŞ %^^».^»^^%^.%.»^.».^^/^.%^^^^.^^.^.~ ••» * . hmanımızkıymeti 4 İmtihanla alınacak. Askerlik yaprmş ve en az bu vazifeyi \ milyon 628 bin lirayı bulmuştur. deruhte etmiş, olması şarttır. Müracaat: Bakırköy Yenimahaüe > Bu meyanda 830 bin liralık ;aEMAYETAŞ Fabrıkası. i pağı, 630 bin lirahk fındık sevkedilmiştir. İlâncılık: 8740/17157 Aynca harice yaprak tütün, tiftif, balık, seccade, deri, bajjırsak, keçi defrisi, kuzu derisi, keçi kılı. mercimek, kolonya ve rakı da ihraç edılmiştir. •• » ' » » • . . * ÜGRET TAHAKKUK MEMURU Son bir hafta içinde }dan yapılan ihracatın milyon liralık ihracat yapıldı KOÇTAŞ TİCARET A.Ş. müsait fiatlarla satışlarına başlamıştır. İNCE YUVARLAK DEMİR ve FİLMAŞİN Adrts SjlıU, F«rm«n«eiltr Cıd 90Tel.: 1917 62 (Demir Şubısi) Düşünce ayrılıkları bir yana, ortak ilkelerimui ortak olarak uyguhjalım, onlara saydıralım. TANİR USTALARI ARANIYOR Faal 8069/17153 ÇOLPAN ROL8AL İle ALİ KOLSAL Evlendller 14.12.18» tstanbul 17166 Ekipin vazife başında bulunmadığı görüldü Şehrin temiz tutulması ile ilgili kontrollara dün de devam edılmiş tir. Yapılan kontrollarda, Beynğlu ilçesinde gece temizliğine ayrılan ekipin görevi başında bulunmadığı görülmüştüt. Ekipe ilk ihtar verilmiş, tekrarı halinde görevlerinden çıkarılacakları bildirilmiştir. 1 Dizel motorlu karnyonların motor tamircisi, 2 Diferansiyel ve vites kutusu tamir ve montajcısı, 3 Muhtelif tip pompa ve enjektör tamiratı ile iştigal ermiş ve tercihan BOSCH pompa ve enjektör ayar tezgâhlarında ihtisas yapmış ustalar aranmaktadır. Bu b.ranşlarda çok iyi ihtisas yapmış ve tecrübe sahibi olmuş yaşı 35 i geçmemiş, Sanat Okulu Motor Bölümünden merun ve bir ecnebî lisan bilenler tercih olunur. Taliplerin, istedikleri ücreti, el yazılariyle yazacakları bir dilekçede bildirmek suretiyle referanslariyle birlikte 20.12962 gününe kadar ARCELİK almak Cumhurljet CÜMHURİYET Nüshası 25 Kuruş Senellk « ayltk 3 ayhk Turklve Harlcl Llra Kr. Lira Kr. 75.00 150.00 40.00 80.00 22 00 44.00 Basan ve Ys.van Cumhuriyet Matbaacılık ve Gs>.et»cı;ik Türk Annmm Çlrketl C«ğ»loğlu Halkevl Sokak No. 3941 Sahlbl Şilenin elektrtk dâvası halledildi (7ROMANLAR (/ t s E R L E R MEHMET KAVALA ve Ort. Kom. Şti. îstanbul Manifatura ve Kumaşçılar Çarşı Kurma Kooperatif Şirketinden: Şile ilçesinin ezeli dertlerinden olan elektrik işi hal yoluna girmiştır. Vilâyetin bu iş için tahsis ettıği 300 bin liranın 250 bin lirası ile GALATA, Nesli Han adresine müracaatlan. 225 beygir gücünde bir motor getirtilmiş ve montajına başlanmışİlâncıhk: 8676/17162 tır. llgililer bundan bbyle ilçede elektrik derdinin bahis konusu o i lamıyacağını ifade etmişlerdir. , Yan lşlerlni fulen 1dare eden Mesul Mudür NAZİME NADİ * KAYHAN SAĞLAMER * ANKARA B Ü R O S Ü : Atatürk Bulvan Yener Ap.Yenlîehlr Telefon: 12 95 44. 12 09 20. 12 09 66, 17 57 35 • DOCll İLI.ERİ BÜROSÜ : ı indnu Cactdesi î?m.en Han Diyaıbakıt Teleion: 1061 * , GtNEY tll.ERİ MERKEZ BÜROSÜ : Küçük«a»t Meyd?nı Edime Hanı Adans Telefon: 4550 * Gazetemlze göndertlen yazüar komılsun, knnulmasm iade edilmez. îlânlardan meeukyet kabul olunmaz. Abone ve İlân lçlerl için. zarfın üftüne «Abone» vey» etlân kaydının konması lâzımdır. lskelede asıh bulundu Şehzadebaşı Camıının avlusunda tâmir için kurulu bulunan iske lede dün sabah bir gencin kendinı astığı gorülmüstur. Goğsunde eskiden kalma jilet yaraları bulunan gencin saoaha kar«ı intıhar ettiği tahmin olunmaktadır. Adı, henuz kesin olarak tesbit olunamıyan gencin c«sedi Morga kaldırılmıştır. Polis olaym tahkikine başlamıştır. Kooperatifimizin Atatürk Bulvan üzerindeki çarşı inşaatında döşeme ve duvar kaplamaları için aşağıda evsaf ve takribi rmktarları bıldirilen tabıî taşlara ihtiyaç vardır. Doşeme ve duvarlarda iktisadî bir tabiî taj kaplaması temin edebilmek gayesiyle evsafa uygun taşları bulunanların hiç bir taahhudu tazammun etmemek üzere Sirkeci, Açirefendi caddesi Kısmct Han, No: 11 deki Kooperatif Merkezine nümuneleri fiat ve tesLm edebılme müddetleriyle bildirmeleri ilân olunur. DÖSEME KAPLAMALARI: Miktarı Ebadı Kalınlık Evsaf KiTAPLARI en iyi alışverişi yapmaktır Arçellk Buzdolibt M Çtmaştr Mtkinası Gtnel SatıcıUn KADINLIK SIRLARI Bu kit*p bOtün dünyadı mllyan\»rt* ktdın tartfmdın kapifildı. Çunkü bu t$er, ktdmların cinıiyetc v« cvliliğ» d<ir butun torulırın* cevap vermektedir. (192 sayfa 5 Lıraı (Takrıben) 50.000, m2 (Takrıben Eni : 1445 Boyu: 60100 34 9.000, m2 DLVAR KAPLAMALARI: Enı : 25 2 3 Bo>u: 60135 Tabii taş (somakıler hariç satıh deliksiz renk:Açîk bej, gri gibi aşınmaya muka vim Renk: Çok açık bej veya beyaz satıhlar delıkli olabilir. İlâncılık: 8722,17173 ARALIK 15 RECEP 18 Z a • £3 O c < 9.43 12.00 V. E. ] 8 Ifi 13 09 15 29 17.41 19 20 I 2.36 7.2S I >• M BEKO TİCARET A.Ş. Utlklal Cad» No. 349. Eeyajlo Teltfon: «9 36 00 BURLA BfRADERLER ve Şsı. Hezaren Cad.. No. 6163, Gatata Telefon U 47 20 6.26 1.39 12.46 BU GAZETE BASIN AHLAK YASASINA UYMAYI TAAHHÜT Faal 8074/17152 ETMİŞTİR. J KUMSALDAKİ EV Genç ktı batmı yatlıia kevar keymaz, kerkunun görünmlyen bir duvar gibi clrafında yuk»«ldiginc hissetti. Biri, annesini elduğu gibi onu da öldurmtyt (alifiyordu. 1160 sa>fa 2.S Lıra> = CUMHURİYET'in Tefrikası: 6 yana doğru bakan yüzünün a y rılışı, gijlümseyişi, saçlanmn kıvrımları enfes... îmza silinmişti, pek hafif izler kalmıştı ama uğrasınca okudum. Düşündüğüm gibi idi. Böyle bir şey ucuza ahnamazdı Mineyi sıkıstırdım fakat tabiî gene inkâr etti yalan söyledi. nı olan adamı. Heykelli giimüş şamdanı olanı mı? Kim bu adam? Bilmiyorum. tsmini rismini bilmiyorum ama muhakkak ki, zenein ve âşık. Kime âsık.? Kime olacak karına.. Onnn İçin mi kavga ettiniı? Evet onnn için.. Zaten şüp heleniyordnm.. Fazla masraf ediyordu. Benim verdiğimden çok fazla.. Bilirsin ben pek böy le şeylerden anlamam ama pek şık giyiniyor, üstelik eve de boyuna yeni bir şeyler alıyordu. Kumarda para kazandım divor. Vcuz elden düşürdüm diyor. Boyuna bir geyler nydu ruyordu. Dogrusuntt istersen ben de yntuyordum. Fakat gün düz heykele gelince is degisti. Birden çöziim açıldı. Samdanın yanında sanki birini tutmak is ter gibi elini uratan çok genç hir oğlan \ardı . Enfes bir isçilik göze çarpıyordu. Hafifçe Ne dedi.: Bir eskiciden almış, adam her halde kıymetini bilmiyormuş>. Dükkânın adresini de ^er di gittim, kapalı idi, Adam bir hafta on gün evvel ölmüş, ne yapacağımı gaşırdım. Mine ile bir hafta kavga ettim.. Sonra düsündüm taşındım, gene yuttum, yuttum ama pek hazmedemeâim. Onbeş gün sonra pır lanta yüzüğtt görünce is patlak verdi. İşte o günkü kavga, o büyük kavga da kopta~ Bir de pırlanta yüzük mtt çıktı ortaya.? Evet nohuttan iri, pırıl pı rıl bembeyaz bir pırlanta .. Tuvalet masasının gözünde kntuların arkasında gizlenmiş, orada duruyordu. Zaten çok savruktu. Ama ben de o gün eve vaktinden çok evvel dün. düm. Kırıklığım vardı, içim ça lışmak istememişti, her zamanki gibi Anahtarımla iokak kapısını açıp girdim ıçeri. Her haMe ayak sesimi duyunca acele yüzüğü parmağından çıkardı. Tuvalet masasının gözürıe tki numaranın hizmetçı ka dını? Alay mı ediyorsun. Yetmiş lik canından bezmis, dünya ile a'.âkasını kesmiş bir biçare. Hem karınla ne alâkası olabilir. İki numara ile en ufak bir ahbaplığımız bile yoktu. Küçttk kız dedikleri? Zavalh, biraz bakımsız, cl lız bir çocuk. Kapıcılar? Otuz senelik kapıcı. Nâmuslu kendi halinde bir adam. Kansı da öyle, bem neden yapsınlar hırsızhk filân yok ki. Doğrusu.. Öyle ise Sara.? Olamaz.. Olması lâzım, madem başUa giren çıkan yok.. Bana bu işi ancak bir erkek yapar gibi geliyor. Yazdık larına göre çok iyi nişan alııımış. Sara bir gün beni tabanca temizlerken görmüstü de ödü patlamıştı. ömründe bir silâha elini sürmediğini söylemişti. Belki yalan söyledi.. Zannetmem, hem neden yapsın? Daba o gün telefonla can cijer konuşoyorlardı.. Sonra nasıl girdi vurdn ve kapıcının kansı onn kapının önünde buldu. Olabilir.. Kapıcının kansı on dakika kadar sonra çıkmış yukarı. Demek Sarada anabtar vardı girdi kadını vnrdu, yavaş ça çıktı. Tekrar kapıyı çalmaya basladı. Aklım pek almıyor. Olamaz değil belki, am» pek güç.. Düşün, merak içinde oltn kapıcı kadın sorar mv? Yukarı çıktıgını görünce her halde ku lağını dört açmıştı. Belki de merdiven başına gelmis vuUarı yı dinliyordu. tjznn bir müddet dediklerine bakma. Kim bilir aradan ne kadar bir zaman geçti. Kaç dakika kapıcı kadın dayanamadı, yukarı fırladı.. Olmuyor. B*nce adamı ara mak lâzım. Hangi adamı.? Su heykelli çümuş şamda sakladı. Belki unuttu, belki her zaman sakladığı yere koya cak, vakit bulamadı. Çünkü ben doğru yatak odasına girdi m ve bir müddet yatağın üstüne uzandım dinlendim. O. gi yinmişti, bir şeyler almak ürere sokafa çıkacaktı. Beni jörünce vaz geçti, Odadan ayrılmak istemiyordu galiba, kapıcı kadını çağırdı onu, bir ara çıkmaya mecbur oldu odadan. Heykel yaparken tımağım zedelenmişti, beni rahatsız ediyordu. Yalnız kalınca aklıma jeldi, kalktım makası aramaya başladım. Dedim ya savrnk tu, Her zaman her seyi yerinde bulmak mümkün olmazdı. İşte makası ararken yüzüğü buldum. EvveU ş'aşıfâım, aeaba yalancı mı diye baktım.. Ha yır sahici idi. Hem de iertemlz pırıl pırıl bir taş. Artık yutma ya imkân yokhı. Küçük dükkâ nına öteden beriden buldugu eski öteberiyi doldaran bir ihtiyar, belki bir gümüs heykelin kıymetini tiyin edemeı ama, hangi kuyumcu pırlantadan anlamaz. Bunun için kuyumcu olraaya bile lüzum yok tur ya.. Demek bunun için kavga ettiniz? Evet bonnn içın. Bunun için adam zengin diyordun? Evet, zengin olmasa idi her hedivesine küçük bir ser » I vet feda edemezdi değil mi? Bu macera iki g*nç insan Böyle bir tamdığumı var 3 arasında başladı. Harriet'le mıydı? = Carto birbirlerinc âsık elup askı imkânsu bir hal* gt Hayır.. Zaten pek ax kim E tirdılcr. (160 sayfa 3 Lıra) se iTe görüşüyordnk, daha doğ ^ rusn ben.. Onun ahbapların. = dan hoşlanmıyordum. Senden Ş£ RÜZGÂRLI ŞAT.O sonra eski ahbaglarımdan da = kaçmaya başladım. Za^n bir ' E Genı; ku buradan, bu İnsan. kaç sanatkâr arkadastan baska E lardan derhal kaçmshydı. Ama kimse de beni aramadı. Onlar E kerkudan daha kuvvttli bir da bazan atölyeme uğrarlardı. = hit onu buraya, sateya bağlıyerdu ı32Q sayfa S Lıra. Mine, Sara ile gezerdi. Her = gün kulübe giderlerdi. ~ Hangi kulübe, E Biitün kilapçılarda bulıınur Botanik Club diye bir yer, =: başlangıçlarda bir iki kere git E tim, hoşlanmadım. E Neden hoşlanmadm? V E Bilirsin, zaten öyle yerler = den hoslanmam. S Orası büsbütün linirime doE kundu. Züppelerle doln, aeayip E bir yer. E Bateş 326,17168 Demek karın her gfin Sara = ile oraya giderdi. j ^ öyle zannediyornm. Ben E çahsırken onlar gezerlerdi. E Sen atölyede akşam geç = vakitlere kadar çalısmazdın ki? = O eskidendi... Hem sonra :£ is almak, is vermek, ötekiyle E berikiyle çörüsmek.. Ekseri eE ve şteç dönü^o^dum. Dönüp de E İstatıstık Kürsüsünc asistan ahhacaktır. İstekhlerin bilim ve onu evde bulamaMiıca pek »iE nirlenmezdim. Biraz uzanır. Ş yabancı dil imtıhamna tâbi tutulacaklarından tâlip bulunduklan kursü dinlcnir bir şeyler okurdum. ~ ve bildikleri yabancı dili belirten bir dilekçe ile 28 aralık 1962 cuma gunune kadar Dekanhğa müracaat etmeleri. MİLANO MACERASI İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekanlığından: iııımııııııııııımııııııııııııııııım^ (Arkası var) E (Basın 21749,17190)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear