Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
İKI CUMHURÎYET mtnHnımııııııınııııııın 27 Temmuı 1961 I DÜŞÜNCELER | Kırılan oyuncak Vazan: Şavket Rado Onbeş senedir demokrasiye çah fiyoruz ama sökemedik demokraglnin ne oldufunu. Onu heprmrz seviyoruz. Seviyoruz ya, «Ben sa na hayran, sen eama tırmanl» ka bilinden, kendi kendfmize otarmu şuz demokrasiyi bir şeye benzet meğe, ona bır takım kaideler uy. durmaya, mânâlar kazandırmaya heves ediyoruz. Üstelik hepimiz de demokrasinin kendi anladığımız gibi birşey olmannı istiyo. ruz. Demokrasi bahsinde politikacı lanmızın söyle basit bir anlayışa kadar dayandıklan muhakkak: Demokrasi ne ile oluyor? Seçimle mi? Demek seçimi kazanan iktida ra geçiyor? öyle ise, iktidara geçen, kalabalıktan istediğini yap. mak müsaadesini almış demektir. ö y l e ise: Ey mağluplar! Siz çeki lin bir kenara! Memlekete hizmet etmek vazifesi bizim omuzlarımıza verildi. Halk bizi secmekle «i» tediğinizi yapın!» demiş bulunuyor. Biz de istediğimizi yapıyo. rn». Azhkta kalanın söylediklerini dınleraeğe mecbur değiliz. Ne den değiliz? Zira çoğunluk beyea mlş olsaydı onlan iktidara getirirdi. Madem kı bizi getirdi... tjte demokrasi ile ve demokrat lıkla en ufak bir al&kası olraayan bu aon derece batit anlayış, de. mokrasinin alfabesi olan serbest geçimin hakiki mânâsını kavrayamamak, onbeş cenedir kurmaya çalıştığımız demokrasiyi temelin. den sarsıp yıkılmasına sebep olmoctur. Ondan sonra, ellSTtte ve. rflmiş oyuncağın kıymetini bilmiyerek yerden yeTe çarpmış ve so nunda darmadağın etmiş çocaklar gibi, elimizden tutan iyi niyetli inaanların neıareti altında bir *enedir onu yeniden içler bir hale getlrmek Icln uğraşıp dunıyoruz. Camus: «Demokrat dediğimiz in san nihayet rakibinin haklı olaMlecefini kabul eden adamdır. Onu serbestçe konuşturur ve sdy. lediklert üzerinde duıünmekten kaçmmaz. Partilerin ve rnsanlann, kendilerinı, başkalarının ağzım ka payacak kadar haklı gördükleri yerde demokrasi yoktur.» Bizim demokrasrmiz d e işte bu basit hakikati kavrayamamak yü zünde n böyle olmuş değil midir? • Yine ne diyor, «iyi insan, iyi po litikacı» adh kitabmda Wi!helm Foerster: «Gerçek politikacı, kısmi menfa atleri, bütünün menfaatlerine göre ayarlamasını bilen ve bu sa. hada gerçekten verimli olarak dü şünen, konuşan ve ıcraatta bulunan kimseye denir. Şüphesiz poli tikacı, biribirine zıt menfaatlerin ve kanaatlertn çarpışmasında inan dığı hakikatleri bütün kuvvetiyle savunacaktır. Fakat buna muvazi olarak kendi icraatını ve kendisi. ne muhalif olanm hukuknnu daima bir vıcdan muhasebesiyle göz önünde tutacaktır. Mutlak hakkm ve vazifenin aftr baıtıgını duydn ğu yerde karşı tarafın müşküleri. ni ve lavundugu kıymetleri mert çe tanıyacak ve bunlan telâfi et meye çalışacaktır. Hiç bir zaman: «Vae Victis Veyl mağluplara!» demiyecektir. Zira yenileni koruma dıgı ve onun yenilme şartlarım ha fifletmediği takdirde kurtuluş imkânı olmayan ve her şeyi tahrip e den gurur hastalıgına tutulur. Ken di ihtiranlarınin kurbanı olur. Alicenaphkla ve hâlis niyetle hak ve adalet yolunda yürümı*!iği takdir. de, «avundugu haklı kıymetler dahi gözden düjer, maskara olur.» Nitekim bizde de netice. böyle olmuş degil midir? G Ü N Ü N K O N U L A R I HEM Yine sahte doîarlar meselesi ünib Bnrada okndoğum Istanbul gazetelerinden Bern'de basıma gelenlerin bankalarımızi ve diğer alâkahları nyarmakta, aynı zamanda harekete geçirmekte âmil olduçunu memnuniyetle 5ğrendim. Her şeyden evvel şunu söylemeliyim ki bankalanmızın Tflrk vatandaşında uyandırmış bnlunduklan güven duygusunnn her türlü şaibeden u«ak tutulması hepimizin hedefidir. Bn itibarla ilk mektubBmun ifadesindeki acılığın yarım asıılık hayatında kendi memleketinde dahi karakol nedir görmemiş bir insanın gnrbet diyarlannda kalpasan diye sorguya çekilmesinin uyandırdıgı teessör kadar bn hassasiyete de verilmesi yerinde olur. Bo başlangıçtan sonra simdi maksada reçeyim: Bir kısım bankacıUrımııin sahte dolarUn haktkilerinden ayırt etmenin ilk bakışta pek guç olduğundan bahsettiklerini okudnm. Ben bn fikirde defilim. Memleketimden aynhrken Denizcilik Bankasından satin almış olduğum dolarları muhtelif memleketlerde mnhtelif bankalara, hudut noktalarında veya tren is tasyonlanndaki Change bürolarına bozdnrdum. Elbette buralardaki memnrlann hepslnin sahte doîarlar konnsanda derin tetkikler yapmış birer büyük mütehassıs oldnklannı kabul etmek müşkfildür. Biraz dikkat dâvayı halletmeye kâfi gelir kanaatindeyhn. Ben bile bir Türk bankasından sahte dolar alamıyacagıma inanmasaydım da elimdeki paralara dikkat etmis balnnsaydım elbette o aahte 5 dolan satmaya kalkışmıyacaktım. Aradaki farklar o kadar bari» di. Para bozdurdnğum bütün banka memurları verdigim dolarlara dikkat etmekle beraber bnnnn için hiç de vakit kaybetmediler. Sayılan bir deste paradan bir banknotun üstüne bir başka banknot düşünceye kadar gişede açıkta dnrdufu müddet ona gBzden geçirmeye faılasiyle kâfi geliyordn. Ban banka memnrlan bn dikkatl dahi eBstermlyorlar, yalnız saydıklan her banknotu avuçlarında • burusturduktan sonra gişe üstüne koymakla iktifa ediyorlardı. Çflnkü haklkl banknotlan bnrnştnrnrken hissedilen sertlik ve mnkavemet, sahtelerinde yoktu. fsviçredeki mfltehassıslar bana sahtekarlann bu kftğıdı taklide hiç bir 1aman muvaffak olamadıklarını sSylediler. Hul&aa tahte dolarları hakikilerinden ayırt etmenin hiç de aıun boyla tetkiklere ihti yaç göstermedigini tekrar kaydedeyim. Maamafih bn konuda gösterilen endişelerl alâkalı banka memnrlan için bir kac günliik bir kurs açmakla da gidermek kabildir. HattS sahte ve hakikî doîarlar arasındaki müteaddit farklar o kadar acıktır kt bunlan banka memnrlarımıza Sğretmek bir gfin degil. bir saat meselesidir, diyebilirim. Mcselevi fzSm etmek doğm olmaz. Taztmı bitirirken dikkatimi çeken bir nokta fizerinde daha dnrmak mecburiyetindeyim. Denizcilik Bankasının Sayın l mum Mfidflrtt başıma gelen hâdiseden bahsederken «Cevat Fehmi Bey bn sahte 5 dolarlığı ejer Bankamızdan almış İse...» tarzında bir ifade knllanmış. Bnnnn beni tereddfide düşürdüçflnü snrada itiraf etmeliyim. Acaba Bern'de sürmeye kalkıştıgım sahte 5 dolarlık banknot, Denizcilik Bankasından aldıklanmdan değil de, kendi imal ettiklerimden biri mi idl, diye hâla dfisunfiyorum. Şaka bertaraf, Sayın Omnm Müdür Beyefendinin «Cnmhnriyet» in 35 senelik meslek hayatı olan Neşriyat Müdürflnü konnşnrken ve yazarken asgarî kendileri kadar mesulivet hissi dnyan bir insan farzetmeleri lâzımdır. Aksini kendilerine hiç bir şekilde yakıştıramara. Bn ifadenin çazetecl arkadaşlar tarafından yanlış saptedilmiş oldnğuna hâlâ inanmak istiyorum. Cevat Fehmi BAŞKUT • Eğer demokraaiyi oyuncaga, ace mi politfkaeılan d a onuala oyna maya heves eden çocuklara benzetmekte bir hat« yoksa, şunu he. nen söylemek lazımdır ki, bu oyuncak, mahallenin seçilmif ço. eukları kendi aralannda oynasınlar, onu istedikleri gibi kurcala. srnlsr, isteTİerse asıl mahtyetlni değiştirip başka şekle soksunlar ve geride kalan çocuklan a*la oynnlara kanştırmasmlar, hatta o yuncağa el dahi sürdürmesinler * y e verümiş değildir. Mahallenin bütün çocukları orronla oyna yacak ve bilhame oaa »ahip çıka mıyanlar oyunu oynarken «Dikkat et. kıraeakmn!» diye bağırdıklan zaman elebışılar bu thUnn hangi endişeden dogdujucu merak etme yf bilecek kadar aklı başında kim seler olacaktır. Çünkü oyuncağı emaneten elinde tutanın onu bozmağa hakkı yoktur. Bu oyunea. ğm sağlam olarak miltnrfan edilmesi ve daima daha İyi ialer bir halde elden ele devredümesi »art tır. Oyuncağı elinde tutanlar onu hırpalamaya kalkarlarsa atekiler «Ver onu bana! Sen bozacaksın!» demek hakkını kazanırlar. Bu se. se kulak verilmezse çekişmanin başlaması zarurl olur. Oyuncağı kurtarmağa çalısanların aayıu gün den güne artar ve iş inada binerse ionunda oyuncak bizde oldugu gibi ortasından ikiye bölünü verir. • Halbuki demokrasi bülnen blf şeydir. Onu icadetmeye, ona bir takım mânâlar yakıştırmaya lü zum yoktur. Yalnız kaidelere riayet etmek zarureti vardır. Kaide ler de mâlum. Ne diyor Albert t i \ '. v f müeyyidelenne malik olmasıdır. yolun seçilmesi elbette ki bir zaAncak böyle Bu umumî kaidenin hudutlan içi ruretin iladesidir. ne belediye nizamları da girmek bir t<»dbir sür git devam edemez. Biz ötedenberi bu kabil tedbirlere Şehremınınde oturan Fehmi Sa. tedir. Biz bu yazımızda belediye nı muarız olmuş, bir zaman biraz raç, 10 gün önce evinden çıkmış ve zamlarının müeyyideleri üzerinde da popüler olmak sevdasiyle çar bir daha geri dönmemiştir. şı pasar dolaşan, hattS ötede beri Esrarlı bir şekilde kaybolan Feh durmak istiyoruz de domates satan bır belediye reimi Saraç'a ait bir zarf, 2 gün önce Bizde belediye ışlerînin müeyyiHilton Otelinin arkasında bulun. deleri daha ziyade iktisadîdir. Pa sine de, bu işlerin bır (belediye mustur. Zarfın içinden altı «ayfa r a cezası, ticaretgâh kapatma gibi. reisi) seviyesinde ı= ol^ıadığını, marifetin reisın makammda oturhk bir mektup ile, kaybolan jahsa Belediye, bu müevvidelerinı bir duğu halds belediye işlerine tıpait nüfus cüzdanı çıkmıştır. (murakabe teskilâtı) vasıtasiyle kı çarşı pazarda dolaştığı zamanFehmi Saraç, mektubunun birin tatbik etmekte, daha do ru^u etües=iriyeti verümekl a r d e k i m ci kısmtnda Yogoslavyadan göç cneye çalışmaktadır Murakabe teş te bulunduğunu beirtmiştik. ettiğini söyliyerek şahsı hakkında kılâtın.n va'ifesi i^e. normal halBugun de aynı kanaatteviz. geniş bilgi vermektedir. îkincı kıs lerin üstünde olarak su hussularmında da isi hakkında izahat ve. dan dolayı daha da rorlasmakta Bugün de yeni tedbirin kendi zaruret hudutlarını ve devresini ren Fehmi Saraç, mektubunun so dırasmamasını ve belediyenin mutlanunda da, intihar edeceğini bildir 1) Belediye nizamlanDin bugü ka eğıtim gormus bu mevzu çok mektedir. ne kadar olan Kev«.elcliiîinın Mt. muhimdir ve ılerıde üzerinde du35 yaşlarındaki Fehmi Saraç'ın bikotrılarda dogurduğu rphavet, racağız karnı tok. sırtı pek, ehliintihar mı ettiği yoksa bir cinaye2) Belodiye nizaml^nnın aynı | yetli bir murakabe teşkilâtı kurte mi kurban gittiği araştınlmak, gevşeküifınin murakabe 'dilenier j ması lâzım geldığı kanaatıni muta olup tahkikata bu yönden de. de dogurduğu ba?:boçlık, hafaza etmekteyiz. Çünkü fctanbu vam edilmektedir. 3) Süratle büyüyen ve çok çeşit lun gittikçe artan, çesitlenen ve Son S gfln lçinde de t Uai lenen hizmet mfktır ve nevileri tabıî zorlaşan hizmetlerinın mu'.kayboldn nin m*ırakabesi ictrı helrdiyenin lak surette böyle bir murakabe ile Son üç gün içinde sehrimizde, 8 her seyden evvel malî ve maddî ancak düzenli bir yola gireceğine samimî olarak inanıyoruz. kisi kaybolmuştur. Kaybolanlann imkânlara maük bulunmacnası Halbuki bir Is havihnda, hele Mevzuun istikbale muzaf kısmıdördünü, yaşlan 3 ilâ 12 arannda çocuklar, diğerlerini ise, yaşlılar birdeki i? hay?tında murakabenin nı böylece belirttikten sonra kısa rolö en az lcr a kacJ^r mühimdir. zamanda «lınmasını ve fayda sağlateşkil etmektedir. ka memleketlerde kademeli yacağını mümkün ve zaruri görKaybolanlann arasında, Besik. şekilde yani murakıhın 4a mu dügümüz hussuları da aşağıda sıtaş Tığbebek sokak 29 numaralı rakabe»! sibi mevcut olan kon ralamak isteriz: evde oturan Iskender Dalgalıdeniz trol sistemi bizde teessüs edemeEvvelâ şöyle bir muta ile konuadında bir akıl hastası da bulun. difîi içindir ki bizde i c a ıjıuraka ya girelim: maktadır. besi. daima en aşagı »»vivelerde Bir şehir herkesten evvel o şehir Evlerinden çıkıp bir daha da ve küçük çaptaki ellerde kalmaksâkinlerinin, hemşehrilerindir. Bir geri dönmiyen bu sahıslann bu. ta, bu bakımdan da müessiriyetini şehirlinin de bunu mutlaka idrak lunması için, bütün polis karakol kaybetmektedir. etmesi; sehrine aynen yuvasına, lan durumdan haberdar edilmiş. Bütün bu izahlarımızdan anlasıl evine gösterdiği dikkat ve alftkatir. dığı üzere belediye ıslerimizde yı göstermesi gerektiğini zihnine, murakabe mevzuu bugün nevima şuuruna yerleştirmesi lâzımdır. TEŞEKKÜR kapaklı ve madenî çöp kabı bir çıkmaz içindedir. Yeni BelediY. MUh. ye Reisimız de yukarıdanberi bebulundurmıyanlar ALt PERTEV HOROZ lirttigimiz hu«usları takdir etmiş cezalandınlıyor un ölümü dolay«lyle acımızı DOĞUM Belediye Zâbıtası ekipleri seh. olacak ki «ıurakabe ışlerini bir za paylasan arkadajlann»., çelenk ç İ AYŞE FİLİZLER (Tan) mandır Belediyenin en kuvvetli (önderen »ahıs ve mueMeselere \ rin temiz tutulması ve sinek üre başlarından kurulu bir heyete yape ile ayn büyük acı . ayn *yn trfekkOre büyük acı ". mesine sebep olan agzı açık çöp mız mani oiduğundan g gaıeteni f kaplannın kullanılmaması için tırmaktadır. Bu, Belediye için bir Op. Dr. i dUi zin deUietlnl rlca edertz. kontrollarına aralıksız devam et. yandan kuvvet, öbür yanda n da HÜSEYİN FÖJZLER Y»tan arttadnşlan bi r zaaf teşkil erter. Kuvvet, mumektedir. Cumhtirivet 2498 ogullarının doğumunu dost ve rakabe isinde sağlanan ciddiyet ve Dün zâbıta ekiplerince Beyoğ. müessiriyette zaaf ise başların kol akrabalarına müjdelerler. lunda 190 ev ve müessese kontrol ve bacak işi görmesinde, baçlann 5 İ ™ . T . i ™ l . . K l i n * 28/7/961^ edilerek kapaklı çöp kabı bulun sokağa düşmesindedir. Böyle bir MEVLIT durmayan 25 kişi hakkında ceza zabtı tanzim olunmuş, 8 kişiden Suriye «fTafından Şüreyylf peşüı para cezaıı ahnmıçtır. zade Murtafı Nuri Efendi m«rhumun kerlmesi, Konya tttinaf Temizlik teşkil âtmda Ccza Reisi rahmetli Bedlrhanl yeni unvanlar Tahlr Bey reftkajn. Faika Yazman, Fahrünnisa Akgün, Fitnat Belediye Encümenı Temizlik îs Haydari, Hayrünnisa öztermiyeleri Müdürlüğü kadrolarında is ci. Cemal Kutay, Kenan Kutay. tihdam olunanlara çavus ve onba. Abdl Kutajr'ın »evfiH annelerl, Melataat. MOzeyypn, Oontl^ Ku , şı rütbelerinin verilmeaini mahzur lu gürerek «erekli karan almif. tayiarm vt« M. ŞevM Tazman.' tır. Bundan böyle Temizlik Mü' Suphl Akgtln, Hasan Sıddık Haydari, Haydar öztermiyecıdürlüğü teşkilâtında vazifeli ça. nln Itıyroetli lcayınvılldeleri, Na vuşlar cPostabaşı» onbaşılar da zire Şamil Çınar HammefendıAmelebaşı» ünvanı altında vazi. nin kard«şl. Ubeyt Şamll Çınarfe göreceklerdir. ın teyzesi, Çınar ailesinln yenTicaret Odası bir Seyyar gesi. salihatı nisvandan: İL 757S/2514 Sergi tertip edecek SÜREYYA TAHÎR nin ebediyete intikalinin kırkıncı gOnO dolayısiyle, yannki 28 temmuz cuma günü ikindl namazım mütaakıp, KadıkCy O«managa camiinde mevlidi (erlf kıraat ettirileeektlr. Dofrt, ahbap ve arzu buyuran dln kardeşlerimizin lutfen bulunmalan rlca olunur. Aflmi Cumhurıyct 2470 Bir gbçmen esrarengiz şekilde kayboldu Kanunu kanun yapan, evevlâ bir ihtiyaca cevap vermesi, aonra da örf ve âdete uyması ve nihayet tatbik Belediye nizamları M ^ ^ * ^ » * Yazan : i»«^»^«* Suat Aray Böyle bir suur, bizde memleketln en münevver halkının topladığı tstanbul hemşehrüerinde dahi doğ muş değildir. Halbuki bu inancın hemşeri anlayışında yerleşmesi belediye işlerinin ifasında çok kolaylıklar sağlar. Bu kolaylıklardan başta şehrı temiz tutmak olmak üzere. bizzat kendi hareketlerimizde goatereceğimız dikkat ve alâka ile bılhassa şehir işlerinin (murakabe) smde sağlayacağımız fayda pek muhimdir. Böyle bir murakabe vazıfesını üzerimize aldığımız zaman belediyenin murakabedeki en zayıf tarafı olan kadro imkânsızlığını telâfi etmiş ve belediyemıze buyük bır (fahrİ murakıp) kadrosu kazandırmış olacağız. Bizim senelerce evvel belirttigimız bu hususun artık bütün belediye hizmetı sahalarında tatbik yerine konması lâzım ve bunlardan âzamî verım alınması da aşağıda belirteceğımiz hususlarm belediyece tahakkuku ile ancak kabildir kanaatindeyiz. 1 Belediye, halkın (yahut fahrî murakıpların) bu yoldaki müracaatlerı için her semtte muayyen telefon numaraları tah«is etmeli, ralara vâki olacak talepleri gerekiyorsa ve polıste olduğu üzerebır yıldırım ekipi vasıtasiyle derhal veya en kısa zamanda tahkik ve intaç etmelidir. Bu telefon numaraları sık sık radyo vasıtasiyle halka duyurulmalı, halkın dikkat ve alâkast ihmal edilmemelidir. 2 Belediye. şikâyet veya ihbar konusunun takip ve intaç olunduğunu şikâyet veya ihbar sahibine cevaben telefonla veya yazılı olarak mutlaka bildirmelidir. Bu alâka bılhassa ve çok muhimdir. Ve (fahri murakıbın) rolünü daima stim üzerinde tutmaya yarar, şevk ve hevesini artınr. 3 Gerektiginde alınan tedbirler muayyen zamanlarda halka radyo ve gazetelerle ilân edilmelidir. Bu kabil radyo konuşmaları herhalde Belediye mecmuası reklftmlarından daha faydalıdır. 4 Belediye halktan istediği ve istiyeceği yardımları da yine ehliyetli ve liyakatli konuşmalarla halka iblâg etmelidir. Hemşehri tarafından yapılan ikaz ve şikâyetlerin takip ve talıkiki memleketimizde Ankaradabundan çok yıllar evvel tecrübe edilmiş ve muvaffakıyet vermi* bir yoldur. Bu yolun Istanbulda da aİınması herhalde iyi sonuçlar verecektir. AKDENİZ 4 TURIZM 48 57 07 ANKARADA. ATASARAYI N ŞAHANE Teneke geldi Geçen hafta zarfında gümrükle r e 437 ton teneke gelmiştir. llgililer piyasadaki gtoklann mü him miktarda olduğunu söylemek tedirler. Fİat 210.260 kuruş arası dır. TITVA 44 78 38 memlekçt 7/ lıman ISTANBUL TURİZM KONTUAR TURIZM DOKTOROĞLU £77 GLOBTUR ANTAS MORİS GEZİSİ Fındık rekoltesi BelHbash memleketlerin bu »e. neki fındık rekolteleri 77 bin ton olarak tahmin edilmektedir. Türkiye 45 bin ton ile başta gel mektedir. Ikinci olarak 20 bin tonla îtalya ve nihayet 7 bin tonla tspanya ü çüncü gelmektedir. TURİNG BALİN JZMİROE ANTAS Reklâmcıhk (1178/2511) KUTAY Hanımefendî lctanbul Ticaret Odası, ihracatı. mızı artırmak maksadiyle 1962 se nesi yaz aylarında bir seyyar aer gi tertip etmek için tesebbüse geç miftir. Bu maksatja Denizyolarından te min edilecek bir gemide ihraç raal larımız ve sanayi mimullerimiz teshir edilecektir. Gemi bütün Ak deniz limanlarına uğrayacaktır. Anadolu Çimentoları T.A.Ş. İ ÇİMENTO FABRİKASI MÜDİIBLÜĞÜNDKN: Fabrikamız santralma 3 üncü bir hat ilâvesi dolayısiyle telefon numaralanmız değiçtirürniştir. 28 temmuz 1961 Cuma günü sabahmdan iübaren kullarulabılecek yeni telefon numaralanmızı sayın müşterilerimizia ve ilgililerin bilgilerine arzederiz. YENİ TELEFON NLTVIARALARIM1Z 53 43 M 53 43 9t 53 43 92 NOT: Dünkü ilânda telefon numaraları sehven 55 ile başlıyarak çıkmıştır. Düzeltiriz: Reklâmcıhk 1160 2487 Bclediyede imar işleri CUMHURÎYET Nüshası 25 Kurus Senellk 6 aylık 3 aylık Türkiy* U r a Kr 75.00 40.00 32.00 Hartd U r a Kt 150.00 80.00 44.00 Türkiye Ziraî Donalım Kurumıı Genel Müdürlüğünden: Kurumumuz merkezi ile İstanbul, Izmir ve Adana Bölge Müdürlüklerimizde mevcut teknik ve ticar! şartnamelerimiz esasları dahilinde 10.000 ton Granüle Süperfosfat mübayaa edilecektir. Teklifte bulunmak isteyen Firmalann şartnamelerimiz esas. larına uygun olarak hazırlıyacakları tekliflerini ayrıca 10 nüs ha proforma faturalariyle birlikte en geç 15/8/1961 günü akşa. mma kadar Ankara'da Genel Müdürlüğümüzde bulundurmala. rı ilân olunur. (Basın 3728, 12422 )/2S07 Türk îran Dostluk Cemiyeti Reisliğinden: P a "rtesi «a«fl Sigortalan binuındaki (Ce^ tesekkül etmedigi u l / 1 9 6 1 p m M r t e W A ^î " ? ü "ü «y"> yer ve saatte yapüacaktır. AZalarım,zm teşrifleri ehemmiyetle rica olunur O Ü N D î M : Belediye Başkanhğı, vatandaşla rın İmar Müdürlüğünden istekle. rmin türatle »onuçlandınlması i. çin gerekli kararlan almaktadır. Bütü n ilgililere muhtelif sebep lerle bugüne kadar ikmâl edilme miş dosyaların 20 gün içinde so. nuçlandırılması bildirilmiştir. öte yandan Imar Müdürlügün. den yapılacak şikâyetler içi n de Beledive Sarayı giris holüne iki adet şikâyet kutusu konulmuştur. ALMANYAYA SEYAHAT EDECEKLER Radyo, Pikap, Teyp. Buzdolabı, Foto, Çamaşır, Mutbak, Troş Makinalan v.s. ile elektrikle işler her türlU cihazları o/o 10 ile o/o 45 arasında tenzilâtla Firmamızdan temin edebilirler. Basan ve Yayan Cumhurlyet Matbaacılık ve Gazetecilık Türk Anontm Şirketl Ülu Balkpvl Snkak No 3941 sahibi NÂZEVtE NADİ Yazj işlerin) H IPD ıdar* «deo tşlerinl (lılfn ıdarc Meeul MUdüı Gaaetemlze ı;oxi(iert]en «vraJı yazılaı nesredılsin edilmesin lade edilmrı tlâniardan mesuliyet kabul Abone v« Uân ıslen ıçın. sartın üstüne «Abone» veya «llân Servisl» kaydının konması lâzımdır BU GAZETt BAS1N AHLAK VASASINA UYMAVl TAAHHÜT ETMİSTİR 1 Yılhk faaliyet raporunun okunması; 2 Vezne ve muraiıp raporunun okunmaıı; S Yeni yıl bütçesi; 4 İdare Heyetınin ibrası; 5 Yeni îdare Heyeti ve murakıp M S E 6 Haysıyet Divanı seçimi; 7 Teklif ve temenniler. (Reklâmcıhk 1167)/2502 Temmuz 27 Sefer 14 VECDİ KIZILDEMIR T. C. Emekli Sandığı Umum Müdürlüğünden: Sandıgımız Seksiyon re înşaat Kontrol Şefliklerinde çalıstınlmak üzere branşlannda yetiş miş en az 5 yıl meslekl tecrübe sahibi Înşaat Yüksek Mühendisi veya Yüksek Mimar, Tesisat Mütehassısı olarak istıhdam edilmek üzere (aynı şartları haiz) Yüksek Mühendis veya Mühendis ahnacaktır. Bunlara durumlarına göre yevmiye verilecektir. Askerlik hizmetini yapmış tâliplerin Ankara'da Umum Müdürlüğümüz Personel Müdürlüğüne müracaatlan rica olunur. (Basm 325S A. 12143/2486) 51|12.20 16.17|19J1 21.24 2.46 E. ] 9.20! 4 49' g 4p'12 00' 7.15 V ••B <«««««l • • •««««• ^Hl ««««• aiB Dflklüm viiıüme pflklüm yüzüme bakıvor. Oooo! Fabicnne! divordn. Ben de gözlerime mfimkttn olduğn kadar ciddî bir mâna vererek ona baktım. Tamara... Tamara . nas;l yaptınız. bu işî? diye söylendim. tşte o zaman çok acayip bir S«y oldn, Jimmy, gfileceğıniz bir şey. Karşımda, beni kırbart a n geçirecek kadar öfkeli bir eadalos bnlacBğım verde, çorba»mı devirmiş bir bebek gibi şaşkın ve utangae. yüzüme bakakalan bir kadınla karşıla^tım. Tamara benden, afbya aflıya özür diliyordu. Az daha, •revşlyeeek, attıfım tokattan do layı bu sefer de ben ondan özür dileyecektim. Sonra düşündüm, vazgeçtim, böyle hareket ederscm bütün nüfurnmu kaybederdim. Dnrnm klftsiktl: Naibin, bütün şımankhklarma göz ynmduğu bn inatçı «dalık, haremde herkesin itirasnı boynn eğdiği bn peçeli aaker, asIında bir mezahlstti. Mezahistliğini kendisi bilmiyordn. Hiç kimseden itirazla karfilaşmıyor du. Hic bir kadın ona emir ver memişti. Terbiyesiz blr küçük kız gibi şamar yediği halde bile buna bir tahakküm saymıyordu. Öyle sanıyorum ki benden yediği bir çift tokat ona, biç bilmediği blr zevk vermişti. Onnn için, ötür dilemeğe kalkarsam, kendi laferimi ken dim baltalamış olacaktım. Son. ra eüretimi ne kadar artırdım biliyor mnsunnz? Ayağa kalktım, sert bir öğretmen gibi riddî kendisine şunları föylcdim: Tamara, beni mfithis hayal EVRİM EXPORT ihson Evrim MUnchen • 1S Schwanthaler Str 69 Tel 53 16 12 53 36 42 Z • • ••• HM • • ••••«' Reklârr.cıhk (107b) 2499 = ^MimııııııııııiHiımıiHimıııııiNiımımımNmMiııımıııiHim ş A Ş K Ve M A C E R A ROMAN1; 27 ıınıınıııı ıımııııııııııiMiıııııiMiıııııııııııııııııııı^ •akntt.n» n»rat«.n.. r.*nt>» snktıtnna agrattınız... Galiba blr daha yflıünüıü gSrmiyeceçim. Zenci cariyetıiz Nola'ya söyleyin, beni hareme götürsün. Blr daha gelip gelmiyecegimi Ayse siıe sSyler... AHaha ısmarladık, Tamara. Zenci ku önöme düştü, oda dan çıktım. Kapıyı kapamadan evvel dBndfim, sedire göçmfis gibi otnran şişman odalıgı tepe den tırnaga «üzdflm, onnn işi tebilecefi gibi yüksek sesle: Yatık, dedim, çünktt »ize bir parca sempati duymağa baş lıyordum. Böyle diyerek, bnrnnna f' ni) bir koku çarpmış bir diişes gurtırirle, başım dik, odadan çıktım. Şimdi Jimmy, benim bu aksileome yolnna •apmakla alacağım neticeden dolayı sakın endişe etmeyin. Size derhal teminat vereyim. Bugün öğleden sonra Ayşe beni görmeğe geldi. Minimini bir fare yemis kedi gibi yflzü gülüyordn. «Fabienne, hakkım varmış, dedi. övtitlerimi dinlediğiniz için kazançlı çıktınız. Bn sabah saat on sularında, Tamara'nın cariyesi nefes nefese evime geldi. Hanımının derhal beni gSrmek istedigini söyledi. Saraya koştum. kadıncağızı perişan bir halde hnldum. Bana: Ayşe, Ayşe, dedi bu gece gözürne nyku girmedi. Fabien ne kalbsiz bir kız... Ona sevgimi göstermek için kendisini öp mek istedim. Benden iğrenir gibi yaptı... Korknnç bir şe> bu. Ayşe, ıstırabım büyük .. Bu Fransız kızı benden kaçtıkca eza dnynyorum. Kendimi ona sevdirmeği ne kadar istiyornm bilsen... • (Arkasi var) HAREMDE Ben de siıe bundan bahsedecektim. Bilirsiniz ki bana ver diginiz vazifeye d6rt elle aanldım, kendimi canla başla bnna verdim. Sizin Bayan Marnf sayesinde, Reşld'in göedeıine en iyi şartlarla takdim edildim. Tahmin ediyomm, Tamara'yı tanırsınız. Mac Neill, kollannı havaya kaldırdı: Ben mi? Naibin haremine girmek mi? Ellerim arkama bag lı, knma çömelip kellemin keıllmesini mi istiyorsnnnz? Bn Tamara nasıl şey? Kapkara saçlı, davnl gibi iri memeli, çok gfizel gözlfl, ga yet ynmnşak, haeıyağı kokan ciltli bir falcı tasavvnr edin. Onbeş sene evvel eşsiz bir güzelmiş. Ama yedigl bol şekerlemeler ve hareketsiılik yüzün den sişmanlamıs. İlk gün beni çok dostça kamıladı. Naibin yeğeninin yeni sözdesi nasıl şey diye marak ettiŞi halinden bel Iiydi. Tamara benden çok hoslanmış olacak ki, daha samimî olalım diye beni vine getirmesini Ayşeye emretti. O jön beni daha bararetli karşıladı. Ay şe'ye sormuştum «lltifatlarına bir emir kulu gibi mi mnkabele edeyim?» Ayşe; «Sakın ha! dedi. Ben Tamara'yı bilirim. Mnkavemetten zevk alır. Kendisinden daba otoriter görünün, kszançid çıkarsınıs.» öyle hareket etmek birat tehllkeli olmaz mıydı? Elbette Jimmy, am» düsündüm ki Ayşe size yüade yüz bağhdır. Bana, fiyasko ile bitecek yanlış bir yol tavsiye etmez. Onnn için, Tamara ile ikinoi defa olarak geçirdiğim bir saat canuuı larfında, biraz çekingen, biraz nzak dnrdum Bn halimden her halde gocunmaş olacak, çünkü Ayıe beni üçfincü defa olarak onun dairesine tekrar götürdüğü zaman baktım, daha itibardayıtn. Ben bu kadar fazla iltifattan anlamamış gtirundttm. Çıplak oıııu zuma eli degdiği caman yavitsca geriliyor, bu tarakta befim olmadığmı anlatmak istiyor dum. Perşembe günii Ayse be ni orava yine götürdü. Tama ra'nın benden vazgeçmedifii an Uşılıyordn. Artık her$eyi göze almanın zamamvdı. Ayşenin AMERİKALI n H H n m HAMU1 VAKOCLU durmadan bana verdiği öğütleri hatırlıyordum. Daha bir gün evvel ?6yle demişti: «Haddini bildirirseniz, ona her istediğini zi yaptırabilirsinizj. Ben de o fün, dediğim gfbi, herçeyi göze almafa karar verdim. Tamara. her zamanki gibi manevralarına basladı. Ben de hep anlamamazlıktan geliyordum. Birdenbire bana doern eğildi. sanldı. bir erkek gibi ilânı aşk ederels dndaklarımdan öpmck istedi. Elektrik çarpmış gibi yerimden sıçradım. Ne yaptım. bilir misiniz? Isırdınız mı? Taptığı hareket bana en büyük hakaretmiş gibi «Ooo! dive bağırarak bir tokat attını Bir mfiddet, acaba fazla ile ri mi gittim, diye düsündüm Belki tehlikeyi fazla g6ze almıştım, belki Tamara beni baSıra çajıra. Ilasan'ın haremine kovacaktı. Belki de bütün harem kadınlarını toplavıp bana me>dan dayağı attıracaktı. Fakat ovle bir »ey oldu ki hayret ler içinde kaldim. Tamara yanımdan çekilmiş, cezaya çarp. tırılan bir çocuk gibi, süklüm BEA Avrupanın Önder Havayolu ESSİZ MANZARA.SAHANE DENİZ VE PLÂJ • DİNLENDİRİCİ İKIİM : İ BAYRAMOGLU SAHİL MAHALLESİNDE aradığınız huzuru bulacaksınız. Yol, Su, Elektrik vc Modern Tesislcri yapılmış Arsalar. 45 Bin lira pcsin, 3 scnc Vadcli Salıslar başlamıstır. ARSALARI GORMEK ıcın OTOBUS KADIKOYDEN : Cuınartesı. Paıar 9 ve 14.30. Oığer gıioler 10 da. İBA, 465 İstiklĞl Cad., Hidivyal Haa, Kat 4, Tel. 44 34 32 (Reklâmcıhk 917/2500) lunıııuuııııniHMiııııımnıııııııııııııifiııııııııııııııııııııııııiMiı^