Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
tKI «£ÜMHURÎYr?r 10 Temmuz 1961 Tıp Tarihi Kongresinden Notlar önüş Şehir 330 ton kahve daha geliyor >•" Tekel îdaresı tarafından Brezüya'dan ithal edilen 330 ton kahve 10 güne kadar limanımıza gelerek piyasaya arzedilecektir. Bu arada, Tekel Idaresinin elinde kahve azaldığından, piyasada yine kahve darhğı olacağı söylenmekteyse de, ilgililer, mevcut kahvenin, yeni parti gelinceye kadar idare edebilecek miktarda olduğunu açıklamışlardır. mıâııııııııııııııtııııııııııııııııiiiıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııiiiııııııııııırıııııiMimııııııiıııınEıııı | GÜNÜN KÖNULARI 1 ... ıııı=rfrrrrrıınrrnrrııııııınırırıııııntTnııifiıııifrnıııırrnTnıııııııııııııııııııınrrrrııııınıifiııııııııııiTn=ıııı HEM amanı bazan teatereye, bazan süngere, bazan da keızaba benzetirim. Dişlerini geçirip yer yer kemirdlfti şey vardır; üzerinden jeçlp fSzden sildifi şey vardır; doknnnp erittiğl sey vardır. En derin mânslı sözler, zamanla, mânalarındaki bflyüklüğü kaybedebilirler, dün köklü bir gerçekken, yann. bir evvelkinin tam teni mtnsys büriinebilirler. Bir grarp dergiainde gördüğüm, tam sahifelik yer tntan bir realm bana 3nce bir beyti batırlattı, sonra zamanın bu yıpratıeı ve yok edici tesirlerini düşündüm. «U&lâ o zamana talibim ben; döndiirmeŞe ömrfl olsâ kndret.» Ne kadar derin mânalı bir sözdü. Çocnklngn çoktan tarihe kanfinış, fençlik çağlannı da hayli geride bırakmış klnueler için, bn beyit, hiç münakaşasıa kabnl edilen bir gerçeği ifade edlrordu. Kftinatı blzim hatırımız için ysradılmış sanacak kadar, bu dünya yüzünde yalnız biz varnuşız gibi kendi mevcudiyetimizden başka bir şey düşünmiyecek kadar mesut geçen yılların genelerce sonra duynlan hasretini çekmekte, o mesnt yılları kaybetmiş olanlar elbette yerden göğe kadar haklıydılar. Birbirini kovahyan leneler, insanı böyle bir yeryuzfl cennetinden uzaklastırdıkça, o oennete karfi duynlan hasretle eav yır caytr yanmaktan daha tabiî ne olabllir? Yalnız, beterin beterl oldngu gibi, acının ds acııı var. Yokanda bahsettiğim o resmi gör düfümdenberi, çocnklnk çağlarıma bu hasretimin azalması bana zevkli bir şey kaybettirdi. O haıret tatlı bir hasretti. Resmi bir ciimlede hulâsa etmek lutbil. Ceıbe balleri «baaa gelmek» tlbiriyle anlatılan, babslan tntmuş zeneller gibi haykıra bajıra yerlerde yuvarlanaa; mikro fon başınd» sesi kısıluıcaya ksdar bafırdıktan sonrs, yerlere serilen; Kollarının ve bacaklarının bütün takatini tttketip bay gınlıklar geçiren; yengeç gibi eğrilip büğrülerek, solnean gibi kıvır kıvır kıvrsnarak yaptığı oumaralardan sonra kendinden geçen; cezbenin son haddine vannca üstttnfi başını parçalıyan varı münevver, yan serseri kılıklı, çılgın ve şımarık, kadınlı erkekli bir gençlik! Blr Roek'n Roll gençllfi. Sflıde eğlenen bir divane fençlik! Resntin altında, şu ottmle okannyor. «Bu gençler on aene sonra, kendileri hakkında acaba ne düşüneceklerT» Onlann ne düşüneceklerini bilmem, ama ben şunu düşündüm. Şairin, talip olduğunu söyledigi zaman, çocnklnk çağı olduğuna göre, çocukloktan tonraki devre de, dttnyaya saldıran lenci medeniyetinin tesiri altınds, gittide daha babalan tntmıış bir eençlik olacağına gSre, ben artık <o samana talip» olmaktan vazgeçtim. Hamdl VAROGLU Yazan: Ord. Prof. Kâzım Ismail Gürkan 6 «lpokrat geçiti» kongre programı özelliği olan bu güzel mfizede An» na serpiştirilimiş olan gösteriler dolu; yazısı, çinisi, sedefi, silâhı, arasmda şüphe yok ki en mânah, kostümü ile karşınızdadır. Yüzyılen güzel, en yerinde olanı idi. larca Küçük Asyada. Trakyada, Tarihî bir seremoni halinde göz Morada, Adalarda beraber yaşalerimizin önünde canlanan bu sah mış iki milletin birbirine her bane hepimize baflayıcı, dinlendin kımdan ne kadar girift olabilecc ci, çalışmaya hız verici etkisini ğinin ispatı işte buradadır. Anadoyaptı. Vapura girdiğimizden pek lunun göbeğinde Türkçeden başka az sonra herkes seansın a^ılması bir dil öğrenmeden yalnız bir din ayrılığı ile yaşıyan insanların büiçin can atıyordu. Art.k her akşam bir seans yapa tün örf ve âdetleri müşterek... O rak, Patmos, Delos, Myconos ada kadar müşterek ki Atina ile Pire larına gündüzleri uğrayıp tari arasmda mahalleler kurmuş olan hi eserleri görerek Pire'ye dönü bu insanlardan biri «Hicranı elem açtı yine kalbime yâre» diye başyonız. lıyan şarkıyı yanık yaynık söyleRodos'u baslangıç tutup aşağı dikten sonra bana lejandını da andan yukarı çıkarsamz Oniki ada latjyordu... ların hepıi bunlar değil, bu grupun dışında kalanlar da var. FaSağhk, Milll Eğitim Bakanlariykat ODİara uğramıya ne lüzum, • ne de imkan vard;. Buralardaki le Atina Belediye reiıi kongre azaklâsik ve Helenıstık eserleri (mü ıını ziyafetlerini büyük ikrara ve ze ve harabe) gündüz gözüyle gör nezaket bolluğu ile verdil'er. Fadük ve geceleri seanslar yaptık. kat açık söylemeliyim ki bu konUğramadığımız adaların araların grenin kapanışmda unutamıyacadan ftdeta sıyrıla, süzüle bir çok ğım sahne, Akropol'da bize göstedar geçitler, boğazlar, körfezler rilen (Ses Işık) la yapılmış piyesgeçjp dolasa dolaşa ancak son ge tir. FransızJann adına (Son et ce karalardan açılarak Pire yolu Lormiere) takarak bir müddettenberi üzerinde çahstıklan tiyatro nu tuttuk. şeklinde bir piyes, Akropol'un teVapurdaki a«anslarda Belçik.a, pesinde fahneye kondu: Yunan, Alcnan, Amerikan delegeTepe, dört bir tarafından renkli lerinin dikkatle dinlenen tebliğleri arasında faal Fransız delegesi ısıklarla aydınlatıhyor ve muaydurmadan bir takrire imza toplu yen yerlere yerleştirilmiş olan, göyordu: son gece renkli bir filim rünmiyen artistlerin (tabii teyp!) ile hakikaten çok yeni bir teknik hoparlörlerle çoğaltılan ıcsleri pigöstermiş olan Amerikalı Roth yesi oynuyor. (Atina vebası ve Ay mann bu takrir ile kendisine ya tina yangını) nı böylece nefia bir pılan azizliği öğreninc* oturduğu Fransızca ile oynayıp sehre hediverden Okey diye saslendi: benim ye eden Fransızlar, yine ön plana de inua koyduğum takrirde Pe geçmenin yolunu bulmus oldular! ker, Co* adasında bir lpokrat müZaman zaman azalan, çoğalan, aesl teşkilinl ve ona ilk he rengi değisen, sönen îfiklann aldiy» olarak Amerikalının ko ttnda tepede lki mabed, müze, leksiyonunun alınıp yerleştirilme Parthrnon bambaşka manzarah sini teklif «diyordu. Alkış tüksnir gölögeler verdiler, tepenin dört tagibi olurken takrir sahlbi benim rafından inen yamaçlar bu sütunAnadoludaki lpokrat söılerinl sı lan, duvarlan Dionysoı tiyatrosuralıyan haşiye tezhiplerine de is na, Odeon'a öylesine bağladı ki tekli olonea ikincl Okey d« blsdcn Atina yanmadı, âdeta tarihteki çıktı! canlılığı ile biz onu ancak ve ilk Böylac* «Cos, lpokrat mflacai v« defa görmüs olduk. Medeniyet «vfondasyonu» kunılmuf oldu. ham değil, hakikat!... S ON Atütadaki dördüncü v« başinci oturumlarda lki Rus, dört Yunanlı, dBrt Îtalyan, bir Suriyeli, iki Fransız, yepyeni konularla kürsüV E F A T ye geldikleri gibi altıncı senas» ta da yine üç Îtalyan, bir Alman, Ksvapçıbası merhum Sabit Beyln kardeşi, Salme Sabit bir Macar, bir Rumen, bir lranlı... Akoglu, Dz. Ütgm. merhum Bizans ve Iskenderiye Tıp Necdet Sabit ve Dz. Talebesi mekteplerinin bağlantılannı dil, merhum Nusret Sahifin halainanıs bakımlanndan pek güzel lan, Melekper Akuç'un ffirfimaydınlatan tebliğler yaptılar. Bir ccsi, cennetmekân Sultan Mehseansa da Türk delegesi başkanlık met Heçat Han Harretlerinin etti. Yedinci, sekizincl, dokuzuncu Baznedan SaHhatı nisnvandan ve onuncu seanslarda yine çeşitli NEVFER AKUÇ milletlerden otuz kadar tebliğ din8 Temmuz cumarteti geeeai lendi ve cidden seviyell tartışmaHakkın rahmetlne kavusmualarla menuun zevkine vanldı. tur. Cenazeai bugün 5ğle haBu seanslarda Istanbuldan iki, mazından sonra KandlIU CaAnkaradan bir meslekdaşm ismi miinden kaldmlarak KandiUİ aile mezarlığına tevdi edilenafile okundu.. Ne yazıkl gelebilcektlr. T»nn ralunet ve mağfise idiler bu kongrede bir yerine retınl esirgemesin. dört Türk sesi çıkacaktıl. Cumhuriyet 1741 Anayasayı Çiğneme Suçu Karşısında Mebusların Sorumsuzluğu prensipi 4. Açıkça Anaya M ,naya sa nizamına aykı I rı olan kannnlar, 1 ınlar. •sitsen (erçek, mi i nasiyle kannn yılamazlar. Ben vaxgeçtim Yazan Tekel İdaresi, bir kahve darlığının bahis konusu olamıyacağmı açıkladı «> • ' Bir otobüs bırakıldığı yerden çalındı Dün gece Çanakkale 80024 numaralı otobüs Sultanahmette bırakıldığı yerden çahnmıştır. Bu suretle uzun bir müddetten beri devam etmekte olan otomobil hırsızlıklanna, otobüs hırsızliğı vakası da ilâve olmuştur. llgili karakola müracaat eden otobüs sahibi, bir gün evvel bıraktığı otobüsünü ertesi sabah yerinde bulamadığım, otobüsün eski sahibi ile ihtilâflı bulunduğunu ifade etmiştir Yasama meclislerinin kanun yapma yetkisi, ancak Anayasadaki çerçeve içinde mevcuttur. Millet kendisine ait olan yasama yetkısını milletvekillerine kayıtsıı ve şartsız değil, ancak bir takım tart ve kayıtlarla devretmistir. Bu sınırlar, anayasanın prensiplerinde ve usuJlerinde ifadesıni bulmaktadır. Şu halde, Anayasanın çerçevesinı kasden aşarak, «Anayasaya taban tabana zıt bir takım fiil ve tedbirleri kanun kisvesine büründürmek istiyen milletvekilleri», bu hareketleri ile milletin kendilerıne veraıi; olduğu yasama yetkisini a^mış olurlar. Yetkinin açıkça dışına çıktıkları zaman ise, milletvekillerınln faaliyetleri, gerçek mânasiyle yasama faaliyeti sa.'ılmaraak gerekir. Binaenaleyh milletvekillerine Anayasaya uygun olarak yasama görevlerini gereğı gibi yerine getirmeleri maksadiyle tanınımş olan bir sorumsuzluk da, bu gibi hallerde artık uygulanamaz. Milletvekıllerinın yetkilerinin, ancak Anayasadakı sınırlar içinde bahis konuau olabileceği gerçeğini de, bizzat Alı Fuat Basgil'den yapacağımız nakılle teyit edelioı ki, bu gerçeğin, onun tarafından bile her zaman inkâr edilemiyecek mabiyette olduğu (yani «jikârlıgı) meydana çıksın: «Millet meclisi, milli hâkimiyet prensipinin mantığı ile de baglıdır: Bilindiği ftibı, Millet MeclUi, bir vtkil heyettir. Kullandıgı sa lâhiyetler kendisinin degil, müvek kil mevkiınde bulunan halkındır. Türkiye Anayasasınm 4 üncü mad desi bu hususta açıktır. Halk, daha doğrusu seçmenler heyeti, millet meclisi âzasını seçerken, bu heyete kendi hak ve cnenfaatleri aleyhine hareket etme salâhiyeti vermek için, ya deli veya ahmak olmalıdır. Fakat bütün bir memleket halkına böyle bir serefsizlik isnat edilemez. Binaenaleyh millet meclisi kanun yapar ve karar verirken, salâhiyetlerinin bir vekâletten ibaret olduğunu daima hatıılamaya; tıpkı bir vekilin müvekkilini düşünmesi gibi düjünmeye ve kendisini taikınhja kaptırmanıaya, varlığının hikmeti ve mantığı icabı olarak, mecburdurj (Esas Teşkilât Hukuku, 1960 Istanbul 3. 47*47»), Anayasaya aykırı kanunların ka nun sayılamıyacâğını, bizzat muhalefet yıllannin Menderesi dahi belirtmişti: «Keyfî idarelerine mea net teşkil etsin diye, vatandaş hak ve hürriyetlerine ve inıanhk haysiyetine aykırı düsen anayasaya aykırı ve bu itibarla kanun dısı sayılmak ve mer'iyetten düşürülmek icabeden kanunların hâlâ mevcut olduğunu da kim inkâr edebllir? İşte bütün bu toplantıla •L Muammer Aksoy rın ve koskoca bir milletin harekete gelmesinin asıl mânası da, bu gibi kanun dışı kanunları, cnübarek ayağı ile tekrr.elemeğe milletin azmetmiş olduğudur» (Menderes 13.4.1948. Aydjn Yeni Pazar Bucağı). «Kanun dışı kanun» diye vasıflandırılan ve «milletin mübarek ayağı ile tekmelenmeğe müstahak görülen sözde kanunları», yani sadece kılıkları kanun olan gayri meşru tertipleri kuvveden fiile çıkarmak maksadiyle verilmiş oylar için, elbette ki, gerçek kanunları gereği gibi yapmak acnaciyle tanınan bir sorumsuzluk uygulanamaz. 5. Kadcrın pek acı bir iıtihzası (yahut hukuk prensiplerinin ve hakikatin intikamı): Vaktiyle sorumsuzluk müessescsini biç bir suç bakımından tanımıyan «hukukçıılar», şimdi ona vatan ihanetlne kadar teşmil etmc gayreti içlndedirler. D.P iktidarımn. 1953 ve hele 1954 tcn sonra diktatörlük rejimine doğru adım adım nasıl ilerlediğini, 27 Mayıs 1960 dan önce yayınlanmış düzineterle yazıcnızda belirtmeğe çalışmıştık. tjte diktatörlüğe götüren bu tedbirler ve ter tipler zincirinin halkalanndan biri de, millstvekilinin sorumsuzluÖu müessesesini baltalamak olmuştu. Anayasanın hiç bir tereddüt ve şüpheye yer bırakmıyacak kadar açık olan bükmü, belli bir milletvekilınden intikam alabilmek için yalnız sorumsuzluk cnüessesesinin gayesini hiçe sayarak değil, aynı zamanda hukuk mefhumları ile alay edercesine hiyleH yorumlara başvurmak suretiyle, fiilen ortadan kaldırılmıştı. Suç sayıtonıyan fiiller bakımından cezai sorumluluk sanki bahis konıı su olabilirmiş gibi, «sorumsuıluk, ancak suç teşkil etmiyen fiiller için bahis konusudur» (!) demekten bile çekinnıiyerek, hukuk tarihinde eşıne aı rastgelinecek bir hiyleden neden ucnulmustu. Siyasi tarihinin en hazin bir bâdisesidir ki, böylasine bir hiylei şeriyeyi, iktidar partisinin hemen bütün mil letvekilleri alkışlandı. Bir tanesi bile, buna iıyan etmek doğruluk ve bssiretini gös. termedi. l»te o zaman, gerek seri halinde yayınladığımız inceleme ve makalelerde, gerek Bölükbaşmın dâvası boyunca verdiğimiz lâyihalarda, «bugün Böiükbafinı vuran bu hiylenin, yann başka başlan vuracağmu tekrar tekrar ifade etmiştik. Daha bir çok tarafsız kalemin ikazlan da. küçük hesaplar peşinde koşan muhterisleri, hukuk prenıipleri önünde duraklatamadı. Tarilı kaç defa ispat et.Tiiştir ki, devlet hayatının şaşmaz esaslarına (yani hukuk prensiplerine) sırt çevirenler. bu günahı daima pek pahalı ödemlşlerdlr. Ve bazan kader. en acı intikamı, «o şahısları kendiltrinin vaktiyle pervasızca çiğnedikleri prensiplere dört elle sanlacak duruma düşürmek (can kurtaran simıdi haline gelen bu prensiplerin, insanı güldürecek ka dar garip ve aşırı bir müdafiiligini yaptırmak suretiyle» almaktadır. Vaktiyle, «millet kürsüsünde «srfedilen sözler, hakarekt mahiyeti arzederse, sorumsuzluk bahis konusu olamaz» diyebilen ve böylesine yüz Vızartıcı bir raporu savnnan bazı ki$iler, şimdi de «sorumsuzluk müessesesi öyle müthi<s bir kudrete sahiptir W. milletvekilinin davranışı. açıkça vatan ihantti suçunu teşkil etse bile, onu kurtarır» demçktedirler. Ve bövle bir tezin. «demokrasi ve hukuk devleti gibi yüksek varlıkları korılmanin zarurî bir sonucu oHugu» nu ve sadece «gerçekleri ve huknku, objektif olarak dile aetirmek» ('.) gayesl güttüfiünü i^ıiia etmeğe bile yeltenebilmektedirler. Bu «hukukcular», dün fiilen ortadan kaldırdıkları 17 nci maddenin uvRulanma a^anını, hiç bir yerde görülmemiş ölçüde eenişletme gavretiyle bugün bülbül kesilmlsl»rd:r. İşte bizl hukukcu oîarak en çok renrlde eden nokta, hukukla bu derece alay edilmesi; hele bunun, hukuk diploması ta•îiyan insanlar tarahndan yapılcna sıdır. Bit ise, o zaman da, sfmdt de, hep aynı görüşü savunduk. O da, sorumsuzluk müessesesinin, ancak ve ancak gayesi gözönünde bulundurularak uygulanacagı ve bu sebeple de, «söz suçlarının» maddenin şümulü içine girecegi: buna karsılık vatana ihanet (Anayasayı ilga) fiilinin, sorumsuzluk müesseseti ile asTa bir llgisi bulunmadığıdır. (Gelecek yarımızda bu konudakl Prof. Ali Fuat BasgU'in görüşlerl üzerinde duracağız.) Yoldan geçme meselesinden 7 kişi kavga etti Ha.köy'de dün «yoldan sen geçeceksin ben geçeceğim» münakaşjısı sonunda 7 kişi kavgaya tutuşmuş ve üç kişi bıçakla yaralanmıştır. Hâdise şu şekilde olmuştur: Dün saat 17 sıralarında Rizeli Kenan, Sait Bayraktur, Süleyman Demircan ve Sultan Demircan, Ibrahim öksüz, Kaya Çilesiz, ötdemir Çilesiz adlı şahıslur Hasköy caddesinde yoldan geçme mesel';sinden aralarında çıkan münakasa sonundu. yekdiğerlerini dövüp bunlardan Kenan bıçakla Kaya'yı kasığından, özdemir ile Said'J kabulanndacı hafifçe yaralayıp firar etmiş, yarahlann tedavisi yaptınlmış; olayı mütaakıp firar eden sanıkların arunmasına ve tahkikata başlanmıştır. I Askerlik Bahisleri ııııııııııııııııı ııııımı I Amerika roketlerini çabuk hazırlıyacak Yazan: Amirat Afif Büyüktuğrul ıı proje icabıdır. Münferit anbarlar yerin ycdi metre altında olup blr metre kalınlığındaki ıırh beton ile örtülü olacaktır. Bunun gibi roket atma kumanda merkezi de yerin altında ve 118 santimetre kalınlığındaki zırh beton Ue örtülü bulunacak ve atom infilâkının meydana getirdiği mflsademe dalgalarmı yok edecek kudrette olacaktır. Bütün bu terüpler Santimetre kareye vaki olacak 21 kilo tazyike tahammül edeeok kaablHyettedir. Canaveral burnunda ilk «Minuteman» roketlerini» teerübeleri başlacnak üzeredir, 55 roketi kullanmak için icabeden personel adedi 500 dür. Halbuki sadece 9 Atlas rokeüni 600 kiıi kullanmaktadır. Minuteman roketlorinin bir sene evvel hazir olması, Kuslara naıaran üstünlük sagladığı için Amerikan umı^mi efkarını pek mem. nun etmiştir. Amerikan hava kuvvetlerinin harb için ihtiyaç gösterdigi «Minuteman» roket adedi 1500 2000 dir. Bu program kuvveden fiile çıkarıldığı zaman hasmın kudreti ne olursa olsun, bütün hedeflerin bir anda dövülmesi mfloıkün olaeaktır. Yapılan tahminlere gör« 1962 senesi sonunda hazırlanaeak roketler şunlardır: 3 «Minuteman» tilotiUaı: 165 roket, İS «Atlas» filotilası: 117 roket, 14 «Titan» filotilası: 126 roket, 9 «Polaris» yüklü denizaltı gemlsi; 144 roket. Bu silâhlara stratejik sahada «B 47», «B 52» ye «B 58» bombardıman tayyareleriyle (Amerikan hava kuvvetleri stratejik bombardıman kumandanhğının) gemi tav yarelerinin taşıyacakları atom kudretleri de ilâve edilmelidir. (Amerikan Hava oaecmuasından) (*) Avrapadan v«ya Amerikadan Rvsyaya aiılaeak kabiliyetteki sllâhlar. Amerikan hava kuvvetleri, «Minuteman» kıt'alararası roketleri'. nin (•) temmuz 1962 de kullamlmağa baslanacağını ilân eimiştir. Buna göre ismi geçen roketler Savunma nezaretinin neşretmis olduğu beyaz kitaptaki kayıtlara nazaran bir sene evvel hizmete girmiş olacaktır. 1962 senesi bütçe tasarısını hazırlarken Amerikan hava kuvvetleri roket programma veranij olduğu ehemmiyeti bilhassa tebarüz ettirmiş ve asgarî olarak 800 milyon dolar (10^ milyar Türk lirası) istemiştir. «Minuteman» kıt'alararası roketleri, gerek askerî harelçât, gerekse istihsal ekonomisi bakımından en mükemmel blr roket addedilmektedir. Malutn olduğu üzere bu roketlerin kudreti bir Megatondur. Yani hali hazırda tecrübe edilmekte olan kardeş roket «Titar» dan az kudrettedir. Çünkii Titan'm tahmin edilen kudreti 5 Megatondur. Buna mukabil «Minutecnan» ın atılması anına kadar sarfedilen para 400.000 dolar olduğu halde Titan'm parası bundan on miıli fazladır. «Minuteman» ı kullanmak 1 çin icabeden uzman personel adedi de «Titan» ı kullanacaklardan daha çok azdır. Böylelikle «Minuteman» dan daha fazla miktarda imal etmeğe imkân hasıl olacak ve böylelikle hasmın, onlann baskınından kurtulmak için düjar olacağı sıkmtıya karşılık, Amerikalılar daha fazla miktarda defi bocnbardıman etmeğe imkan bulacaklardır. Şlmdiye kadar yapılan tecrübeler bu iki roketin, müşterek kullanılması takdirinde alınacak neticenin çok büyük olacağı merkezindedir. «Tita/ı» roketleri azamî tahrip kudretiyle mühim merkezleri yok ederken; «Minuteman» da azamt miktarda hedefi imha edecektir. Bu arada hava kuvvetleri •Titan» roketlerini de daha basit bir hale getirmeğe çalısmaktadır Amerikan hava kuvvetleri «Minuteman» rampalan üzerinde de çalışmaktadır. Canaveral burnunda raodem bir rampa teerübe halinde bulunmaktadır. Bunun bu ay içinde tecrübe edilmiş olması lâzımdır. Bu arada roketleri saklıyacak anbarların yapılmasına da büyük gayret sartedilmektedir. 80 X 330 kilometre karelik büyük bir sahada yapılacak olan bu anbarlar 150 roket istiap edecektir. Ambar ların 1 mayıs 1962 de hazır otaıa Havalann ısmması hırsızların ' îşine yaradı Atinada Milll kütüphane, Arkeoloji müzesi, Bizans eserleri müzesi, Delphes gezintisi.. hep ayn ayrı istifade lağhyan, türlü bakımlardan görgüyü artıran ziyaretlerdir. Bunlann üstünde bir de Benaki müzesi var ki bu şehirde bir iki gün kalabilmiş olan her Türkün bu müzeye bir zaman ayırmış olması temenniye değer. Zira; eski Yunanı Akropol'da ve eski se hirde, istiklâl ile başlıyan Yunanistanı Kolokotroni'nin heykelinde hatırlar ve bulursamz, beraber yaşadığımız Yunanlıyı da Benaki müzesmde tamrsmız. Bir şahsın fedakirhk ve gayretiyle meydana gelmis olmak gibi bir Bay V E F A T HANBİ MUSABİNİ nin vefat ettigini ve cenaze merasiml yannkl 11 Temmuz 1961 salı günü saat 11 de Beyoğlu Sent Antuan kllUesinde icra olunacak ve cenazesi Feriköy Lâtln Katolik alle mezarlıgında defnedileceginl teessürle biidlrlrler. Oğlu: Antuan Musabini ve eçi Tonınu: Oskar Musabini Cenaze Işleri Servial BECÎDYAN Tel: 44 12 29 48 09 98 Cıımhurtyet 1744 Havalurın ısmması ile birlikte hırsızlık olaylan da artmıştır. Bilhassa bu aylarda havalann çok sıcak olması yüzünden s»rinlemek için pencerelerin açık bırakılması sonucu hırsızlar koljyca evlere girebilmektedirler. Nitekim dün polise Beykoz, Kadıköy, Eminönü ve Beşiktaş'ta vuku bulmuş dört hırsızhk olayı intikal etmiştir. Beykoz'daki olayda Fevzipaşa cad desi 46/3 udresli evden bir Isparta halısı, Kadıköy, Erenköy Çamlı sokaktaki 7 numarah evde oturan Irfan Aras'ın odada uııh bulunan pantalonun cebinden 1630 lirası ile bir adet çakmağı. Cağaloğlundu oturan bir kız öğrencinin 30 lirası ve Beşiktaş, Teşvikiye caddesinde oturan bir kadının da 10 bin liralık gümüş takımı çahnmıştır. Polis sanıklann arunmasına ve tahkikata başlamıştır. V E F A T Manliatura tâcirlerinden Hacı Fahri Efendt kardeıl Hacı AVNt KİĞILI rahmetl rahmana kavusmuştur. Cenaze»! 10.7.1961 paurtecl günii Boatancı'dakl «vinden saat 10 da alınarak Eyüp Sultanda öğle namazını mütaakıp makberl mahsusuna defnedilecektir. Allah rahmet eyletin. Çelenk göndertlmemesl rica olunur. Türk Ktilttir Derneğinin sergisi SCHERİPROCTPOMAT SCHERİNG piyasaya arzı bildirilir. Schering A. G. Berlin lisansı ile Istanbulda BİRLEŞİK ALMAN ILAÇ FABRÎKALAR1 Türk Ltd. Şti. nrie imâl edilmiştir Tevzt ve propaganda: Kimya ve Ecza Maddelerl Ltd. Şti. Istanbul P. K. 760 Tel: 27 49 60 7251/1733 Saytn Ooktorlara basur merheminin Denizcilik Bankası Şehir Hatları vapurlarındun «Paşabahçe», dün sabah Fenerbahçe açıklarında bir * sandaldan imdat istiyen iki çoğuğu kurturmıştır. Kürekleri kırıldıgından akıntı tesiri ile açılan sandalda bulunan 15 yaşlanjıdaki Sermet Acarlu, Jak Purovental adındaki çocuklar ailelerine tenslim edilmişlerdir. «Paşabahçe» 2 çocuğu boğulmaktan kurtardı virli muhtelif renkl\ ve easiz dişçi ünitlerimiz, Röntgenlerimiz gelmiş olup mağazanuzda te$hir edilmektedir. Hem üstünlükle, hem de fiyatlarımızda rekabet k»,bul etmez bu modellerimizi görünüz veya kataloğ ve yazalı teklif isteyinix Lüzumu halinde tediyede de kolaylık mümkündür. OENEL SANATİ TEÇHİZATI A. O. İL 7256a732 Galata, Bankalar caddesi 75/77 Güzel Sanatlar Akademisi Yüksek Resim Bölümünd'în bu sene mezun olanlurın seçilmiş eserleCumhuriyet 173» rini teşhir etmek üzere, Türk Kül tür Dernefi tstanbul Şubesi tarafından bir sergi hazırlanmıstır. Çarsamba günü açılaejk olan SAYIN DİŞÇİ DOKTORLARINA İLÂN^l sergide 9 ressamın •serleri teşhir Fennin en son terakkiyatına göre imâl edilmiş her bir tipi edilmektedir. birer hârika mükemmeliyetınde olan en son model yüksek deAÎLESİ M E V L İ T Merhume refiham SAYIN DOKTOR VE ECZAClLARA Cildin bütün mantar hastalıklarına ve egzamaya karşı en mütekâmil terkip ruhuna ıthaf olunmak uaere 12 Temmuz 1961 çarçamba günü ikindi namazını mUtaakıp Şişli Camilnde Mevlidi Şerif okunacagından arxu eden akraba ve dostlanmızın tesrtieıini rica ederim. Esi: I^eriın Aktar Cumhurtyet 1T40 HALİME AKTAR'ın Temmuz 10 Muharrem 26 V. ] 4.371 12.19116.19 j 19.42 i 21.421 2.21 E. 1 8.55!4.38! 8.36'12.OO! 2.00! 6.39 1MHlılnı|il lî İ J II^DOPATE 1 % 5 Undecylenique acide ve % 20 Undecylenate de zinc yağsız «avağ içinde piyasaya arzedilmistir. Gettnos İlâe Sanayil Lmt. Şti. Cerrahpaşa İSTANBUL Tel: 22J9^77 ( T 3 3 , 704/1737) CUMHURİYET NUshası 25 Kuruş Sencılk « aylık 40.00 Türkly» Harid Ura Kr. Ur« Kr. 75.08 150.00 M.00 ^uıımmıuııııuuımiMiıııııuııııniMiıııuuııııııııııumııııııııııııııııı =AŞK ve MACERA RO31AN1: 10 mmıımımıııiMiımııiHimım.mııııımmıım Saraya (elince, o, ba dek»r kırmaktan kendini alamadı. •rtaunda, knm ekmek kırıntıMisafirler, yeni bir tezat karIariyle kanşık mükellef bir fuında kalmışlar, yeni bir şaşpasta kadar aykın düşmektedir. kınhğa Dğramıslardı. Mftrdar Üç ayn millete mensmp, biribi sekaklardan, harap evlerden, rini kıskanan üç mimar tarapaçayralara börilJÜ ««emklarfından yapılmış bu bma, çeşitdan, dükkânlar dolusn sinekten li üsluplariyle, bir Rus salatası sonra, bir eeanet bahçesine girgibidir. Sağ kanadı Buckinjham sarayını andınr; erta kısmı, mlşlerdi. bir Versailles taklididir; Mİ kaG«l alabiUiğine u ı n a n bir nadı da Romadaki Farnese sabahçede idiler. Hünerli bahçırayının kötü bir taslağı. vanların elioden çıkmtş olduğu besbelli, eeşit çesit çiçekU aüs Fakat altesin tebaası, b*ra^ HAMDİ VAROGLU 19 bn bahcenin dip tarafındaki y» yine de hayrandırlar. Hünalmiye oınmanı, rüıgârda, yekümdarın öıel mmhaiulan •vardır. şil yelpazeler gibi sallanan dal lan başlan sarıklı iki zencinin, Oğleyin kızgın kayaların üsellerinde kosksca yatağanlarla lariyle sanki ı«guyı sfipüıüyor tünde ynmurta pişirsenlz pinöbet bekledikleri cümle kapıdn. şer; geceleri de iki yorganm sına, korka korka yanaşırlar. altında çeneleriniz takırdar. fakat aaıl şajılaeak şey, bahTezadlar diyan olan El Seçedeki küçük sun'î göldi. AEl Shebah, irili ufaklı, biribah şehrinde, Farnese sarayı lev alev yanan çölfln yıpratıcı birine hiç benzemea binaiarla taklidi bu binanın elli metre sıcağından sonra, şifalı serinlidolu bir yerdir. Daracık peneeilerisinde bir benzin satış yeri & ile eaaa ean kattvn ta g«i reli, dört köşe, beyaz evlerin ile, bn Buckingham sarayı karlön aatiunda, lot&aler yöıiyoryajunda bir betoo hançar, ona sısında, bir Arnavndun ranhaldn. bitisik bir camı görârsönaz. Eu lebici diikkânını eörürsünüz. az üç katlı han gibi binalarda, Ha»»n, bu şahaoe dekon (isBEŞİCt BÖLÜHI mazisi fakir, istikbali daha da tererek Fabienne'e sordn: Prensin Cadillac arahau, El bnl ntk bu yoksol öikeyi idare Gazel, değij ml? Shebah'ın eirintili çıkıntılı dar vazifesiyle mflkellef hükömet Gtoel ne kelime, Prens, sokaklanndan geçip sarayın memurları çalısır. fçinde tamah efsunln gibi blr şey... Minyatür muhteşem kapısı öntine vardıŞı edilecek hiç bir şey bulunmıbir eeanet bahçesi! zaman. Hasan, Fabienne'e, sayan bu yetmiş beş bin kişilik rayın topografyasını izah etti: Bo*msjına sSyJeyin, banu şehrin, oralara uğravaıı tek tük Sağda ve ortada çSfdüfü beklfmiyordnnaı. degil mi? yabancı için cazip görânebüeniiz kısımlar, jmoam olan sul Kativeu! cek iki mevzuu vardır. Minyatanın, yani ktal naihhün şjksı »ir bir Çin sedliai aodıran i|Preos, Mae Ntille'e dondö: na arttrr. Sarayın orta Kisnıını ri büSrö snrıı Ue, hüknmdar Bir tektüin var. Akşaın isgal eden harem «lairesi anunsaravı. Mahtenrl bir düşmadur. oSn kaoat bana avnhıuş yemeğini « f t n t o birlikte benın tamahını eelbedebilecek tek nim daireatde yiyelink. tbYamnı. tır. Yani, atnea ite vegen, avaı varlıjı yakın bir vahadaki 'V Sonra, Matmazel Del Or*y u damın altında fakat avrt ayrı rae suyıtndan ibaret olan bu hareme »ötarör, odasını giisiekısımlarda yaşarız. $ehrh> etraiına, $in«diki hükhBi ririrtı. Ksyalarinı herbaldc •»* Bu ıs.sız ve spjil başkente tedarın atalarındaa birinln çeya ta«ıeuşlardır. Sonra yi«ıe lince baval sukutnna uğravan virttifi bu s.ar«ıı hikmctine de gelirim, İHİerimui k»nasar«ı. Fabienne, araba eüaale kap«oi)akıl erraeı. dan içeri giıince, bayretle h^y(Arkası var) 22.00 44.00 Basan ve Yayan Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazetecilik Türk Anontm Şlrketl Cagaloglu Halkevl Sokak No. 3941 Sahibi 3 aylık NAZİME NAOİ HAREMDE v^Mzan: MAtTRtCE DEKOBRA Yan tslemu fiilen idare «dtm Meral Mndttr Gazetemlze con<leı>ilen evrak ve yazılar ncsredilain edibnesin iade edilmez. Ilânlardan mesullyet kabul edilmez * Abenc ve Han işleri İçin, larfın üttüne «Abone» veya «llân Servisl» kaydmın koranası lâzımdır. BU GAZETE BASEN AHLAK YASASINA ÜYMAY1 TAAHHÜT ETMÎŞTtR. ŞAHİN PERESE Türkiye coğrafya kongresi Türk Coğ"rafya Kurumunun Altmcı Kongresi yann saat 10 da îstanbul Üniversitesi Coğrafya Enstitüsünde çalışmalarına başlıyacak tır. 15 temmuz tarihine kadar devam edecek olan kongrede, memleketimizin muhteîif coğrafi konuları ele almacaktır. AMERİKALI = = ^ ^ ^ = = = = E E = = ^ = E = S E E 3 = = = E E = = = Perhize girmiş Hint fakiri kadar zayıf bir adam olan Hicazh şoför, güzergâhı gayet iyi biliyor, kumlar fazla sflr'ate mâni olduğu için, etamahili, saaUe otaz, etuz beş kilometre sür'atle sürüyordu. Gfin kavuşurken bedevi çadırları kurulu bir yerde konakladılar. Gece orada geçirildi, ertesi gün şafakla beraber tekrar yola çıkıldı. Giineşin ilk ısıklariyle beraber kızısmağa başlıyan nçsnz bucaksız çöl, en gin bir sessizliğe gömülfi idi. Bir sa ıt yol aldıktan sonra, dört köşesine kerpiçten dört kırmızı kule yükselen eski bir kalenin yanmdan eeçtîler. Saat onbirde kafile tekrar durdu. Hiztnetkârlar çaduı kwr dalar. Kamyanetteki buz doiabmdan çıkanian AmeTİkan kon serveletiyle karın dovurulda. Arabalar bir kere daha >ola düzüldü. Cadiltac yine önde gi diyf>fdn. Prens vanında oturan Fakiennci ovalamak irin ra# y«aan dütmesini eevirdi. Rady« Arapça »arkılar yayınhyor da. Prens parmağını doğn tarahna doğra azatarak izabat verdi: Şn gdrdfiğünfiz istikamette, ç»k ıtıaklarda, Arabistanın en ıssız, en hücra bglgesi olan bir çöl vardır. Bu çöl sizin memleketinizden daha büyüktar. Orada kıyamet günfinü akla getiren manzaralar, sörunüş volkanlar, kaos devrinden kalma gibi sahalar görülü. Bu cehennem manzarah yere, bir kaç âışiliz geyyahından başka hiç giden olmamıştır. Fabienne, Hasan'ın sözlerini nrpererek dinliyordu. Zaten içi rahat değildi. Etrfın manzarası yüreğini haşyetle doldaruvorda. Araba bozulua varı yolda kahnıyalım diye için içın Allaha dua etaaekle meşgvldü. tHUtaııuun ulkesi, Suudi Arabistaaıo başkeuti o lan geseybatıdaki Riyad ile, kmevdeki Kuvcy» ve çüneytjutadaKi Bahreyu arastnda bir faalgedir. Kuıldenizden ziyade Basra kSrteaiııe yakiMhr. Azami çorak, küllük bir topragı SAYIN HALKIMIZA Kalite ve desen üstiinliiğü ile Avrupa mallan seviyesine erişen Erkek Kumaşları mâmullerimizin, muhtelif şekilde taklit edilerek YENİ TEKSTİL KUMAŞLARI diye satıldıgı vâki şikâyetlerden anlaşılmaktadır. Bundan böyle mallarımıza rağbet eden sayın müşterileritnizin ve halkıımzın yandaki marka şekline ve jazılarına bilhassa dikkat etmelerini riea ederia. (T.B,B, 712/1733)