Catalog

O01T U»sımli Kı>nıan: 90 CUMHURÎYET B A N K f c K İ N M İ L Y O N L A R 1 W Haziran 1961 Çizen: FVES SAYOL Çeviren: Mazhar KUNT SAKIZ ClFTLtĞÎ Y4Z4/V; SİHAL KARAMAĞKAU IA.BITA ROMAM Saat iiçıi vtırunra Engenie birden: «Anne, öedi Lncien'in henüz gelmemiş olması şarip deşil gil mi* Her zaman saat ikide gelir.» Mndanı I>nreau cesarctini toplıvarak; «Kızım, dedi bıından böyle Ijiıcicn şelmivecek kendisindtn ziv^retlerine son vermesini istedim. Ne diyorsmı anne hunu neden yaptm? Bn delikanlının çelmeğe devam etmesini senin için tehlikeli buldam. Ona bağianabilirdin...» Eagenie annesjrıe ümitsizlikle baktı ve: «Lucien'i se\iyorum, o da beni sevivor, dedi. Birbirimizi ilk gorüşte sevdik . tlk dakikadtn itıbaren .» Madam Lureau sarardı: «Eujenie yavrnm dedi. belki de spvdieini sanıvorsiüi. fakat o kadar çencsin ki buntı sen de bilemezsin.» Hayır anne Lueien'i sevivorum ve hizi »yırnıaça teşebbüs ettifin takdirde beni felâkete atmış olursun...» Bünteuiğimiz Jachie Çahştığı «Herald Tribune» gazetesinin müdürü ona, röportaja giderken: «Kennedy'nin geleceği parlak görünüyor ama, yanılıp hayale kapılayım demeyiniz; diye hatırlatmıştı, hem size göre, yaşh sayılır. Hem de Kennedy'yi evIiHğe götürecek kız, daha anasından doğnıadı.» Fotoğrafları dünyay» yaMİan, adı dilden dile, hayran hayran dolaşan bir genç kadın var, bugün. Viyanadaki meshur buluşmada halk Kruçef'i, Kennedy'yi değil onu çağırıyordu, Jackie, Jaekie! diye. Ve Baskan Kennedy Paristeki ilk basın toplantısında şöyle diyordu onun için: «Kendini takdime liizum görmüyorıjm. Ben Bayan Kenedy'ye Parise kadar refakat ederim.» Kimdir Jackie? Incecik »iluetinin, dillere dest»n zarifliğinin «rkasınd» gizlenen «gerçek hikâye»si nedir? Bunu anlamak için Kennedy'lerin Beyar. Sarsyda sofralarından hiç eksik olmıyan bir adaıtıı tammanız gerek önce. Charle» Barttlet acında bn gazeteci bu. Vaktiyle Jackie ile John Kenneıly'yi tanıştıran ve herkesi şaşırtan bir evlilişin te melini atan »dam. O zamanlar genç ıcnatör Kennedy neşesi ve bekâr kalmaktaki inadı ile ün salmtştı. Evlen mek aklının kenarından bile geçmiyordu. Jackie de öyle. Bir aile pansiyonunda kalıyordu. Arkadaşlanndan birine yazdığı mektupta şöyle rierl yanıyordu: • Beni alacak adamı bulamıyacağım. Korkanm bir gün bu pansiyona «House mother> olmıyayım. (House mother, aklı başında yaşh kızlardır. Aile pansiyonlarında kalan kız öğrencilere hem arkadas, hem sırdaş olurlar.) Jackie modern terbiye ile büyütülmüştü. K«nrii başına seyahatler etmişti. Bir kaç ılil biliyordu. En büyük zevki resim yapmak, ata binmekti. Bir de hayatını yazar olarak kazanmak tül vasında idi. Eş dost onu «Herald Tributıe» j;a ratesi müdürüne tavsiye ettiler. Müdur Fr?m. Waldrop, karşısınd» oturmuş alttan yukarı endişe ile kendisine bakan kızı »üzüyordu. Güzelce bir kızdı. Tatlı çocuksu gözleri vardı. Yüze cıkarılabilirdi. Sahiden mi gazeteci olmıya nıyetlisiniz? Yoksa koca bulana kadar gazeteciyim diye boy mu göstereceksinir? Jackie pancar gibi kızardı: Hayır, dedi usulca, sahiden gazeteci olaca" iım. 1952 yılında anketçt olarak eazeteciliee iştp böyle başladı. tşi, günde 10 kişiye sorular sorup cevaplarını eğlenceii bir stille yazmaktı. Fotograflannı da çekecekti. Hayatından memnundu. O sırada seçimler oluyordu. Bir pün direktör cnvı Kongreye, milleti'ekilleri ve senatörl«;rle kcnusmaya gönderdi. Takat herzamanki gibi bu işi de hafif larafından alacaktı. Genç kız tam kapıdan çıkarken müdür çevirdi: Şu sizin ahbap genç senatörü de unytnıazMnır tabii, dedi. Yalnız aklınız başınırda olsun, hgyale kapılayım demeyintz. Kennedy'nin geleceği parlak görünüyor ama hem iize göre yaşlı sayılır, hem de onu evlilige götürecek kız anasından daha doğmamıştır. Lâf olsun diye söylemiyordu bunu. Jackie ile Kennedy'nin daha önce tanıştıklarını biliyordu. Genç kiî anketine başladı. Nixon'la Kennedy'yi iki kapıcı ile birlikte sorguya çekti. Senatörlere: «Kapıcılann bu kadar yakınında iken no duydukları» nı, kapıcılara; «Senatörlerin bu kadar yakınında ne duj'dukları» nı sordu. Bu röportaj evliliğin yolunu açtı. Hikâye çok daha önce baslamıştı. Çok hoştu? Kerınedy seçim kampanyafinda kadmlar tarafından çok sevi!mi?ti. Jacki^ de onlardandı. Gazeteci Charles Barttlet iki'tinin de dostu idi. Onları tanıştırmayı akhna koymuştu. Jackie'ye boyuna genç senatörü övüp duruyordu ama kız: «Bütün gün politikadan baska SÖÜ etmiyen adamı istemem» diyordu. Bir gün Charles ikisini de evine davet etti. Sofrada hep genç senatör ko nuşuyordu ama valnız politika üstüne degil türlü konuda. Sustuğu zamanlar da göz ucu ile •Tackie'ye bakıyordu. Genç kız bu baki!=l?ra ka rtehinin üstünden cevap veriyor. sanki «Sen sahiHen de sempatikmişsin» diyordu. tlk kıvılcım o akşam tutuşmuştu. Jackie sonradsn hunu bir arkadaşına şöyle anlatıyordu: «Korktum âdeta, fakat yapabileceğim bir şey yoktu. Jhon hayatıma pirmisti bile. Charîes'le Kennedy onu o akşam evine kadar eotürdüler. Aynlmadan önce 5enatör bir araba BMintisi tekli! etti. Fakat olmadı. Jackie daha kapıyı sçar acma? Barttlet'in köpegi arka kanaperfe büzülmüş bir adamın üstüne saldırmıştı. Jackie gazeteci iken Genç kızın yola gelmez hayranlarından biri idi bu. Jackie'nin arabasını görünce, umııtsuz bir umutla içerde gizlenmişti. Kennedy bunu görünce donmuş gibi durmuş, sonra acele bir selâmla uzaklaşmıştı. Aralannda her şey bitmişti. Ikisi de uzun seyahatlere çıktılar. Direktörün o röportajı istediği güne kadar böylece sürüp gitmişti. Röportaj bir tılsım oldu araları düzeldi. Hemen de nişanlandılar. Müdürün kehaneti boşa gitTiiş, evlenmez adam evlenir olmuştu. Bunu iki tnrafın ailelerinden başka duyan olmadı. Çünkü, genç senatör «Inatçı bekâr> ününü bozmak istemiyordu. Zaten başka nişanhlara da benzemiyordu. Çiçek yerine kitap gönderiyordu. Slektup diye de Bermuda'dan bir tek kartpostal yollamıştı: «Yazık ki burada değilsin.» diyordu, o kadar. Çok az geziyorlardı beraber. Kennedy geüo niîanhsını araba ile evinden alıyor, göl kıyısma uzanıyorlardı hemen. Bu eizlilik canlarına yetince evlendiler. Nikâhta 600 dâvetli vardı. farkie beyaz taftadan bir gelinlik giymişti. Kennedy ona bir pırlanta bilezik hediye etti. Şahitler de birer şemsiye. O akşam hürriyetini neden feda ettiğini şöyle anlatıyordu meraklılara: «DayanabildiiHm kadar dayandım. Ama ?onunda pes demek zorunda kaldım. Jackie m»v!eğlnde ilerliyordu. Politika hayatımda bir tehlike olmıya başlamıstı! Daha güç duruma düşmemek için evlendlm!» Jackie cevabı yapıştırmıştı: «Asıl ben acıklı dunımda idim. Düşününüz, sevgilller her gün mektup alırlar. Bana o topu topu bir cümlecik gönderdi.» Ügküdar Amerikan Kız Li sesinde Ingilizce ve DaktiİT bilen bir SEKRFTERE ÎHTtTAÇ vardır. Taliplerin. cumartesi, pazaı hariç hergün saat 1415 arası okula müracaat etmeleıi. Çumhuriyet945 YABANCI SERMAYE TEMİNİ Her türlü hususî maden işletmeleri ve yerli sanayi işletmeleri müteşebbislcrine yabancı sermaye temini. ithalât. ihracat, knmisyon ve mümessillik işleri... TEVFİK YILGÖR. ITAGEN İ/W. HOCHSTRASSE 110 BATl ALMANYA Cumhurivet 951 91 Başına kakmıyorum, senfjen Bir bakıma alkol tedavi yerine geçti. Istanbuia geldi geleli sinir sebep soruyorum. Burada karşıma çıktığın gün leri her an gergindi. Alkolle gevaçıkhyasedi. Gevşedi de mi bu hale gel bana gerçek mesleğini di? îçinde nasıl bir yıkılış oldu da mazdın, değil mi? «Ben de bu 6abu hale geldi? Neden böyle ken hada çalışıyorum. Omuz omuza çy di kabuğuna çekildi? Bu lorula lışalım. casusların köküne kibrı' Benn cevabını vennekten o nasıl â suyu ekelim.» diyemezdin!. ni Ismail Karaya sinsi sinsi taki cizse bu romanın yazarı da âciz. Vakit akşam üstüydü. Bir za bettirdin. Saaıan altından su yümandan beri kapının israrla çahn rüttün. Memlekete ayak bastıgımdıfını duymuyordu. Evine kapan dan beri peşime bir gölge takıp dığı günden beri bütün zil sesle barda tesadüfenmiş gibi karşıma rine kulaklan tıkalıyd;. Yine Ok çıktın. Bir eniştedir ortaya attın tayla Zehra mi? Birinden biri mi? Amirierini, 0 mevhum enişte psravanası arkasında gizledin. Bu Madam Lnrean içini çektl: «Göriiyorom ki Olamaz. Çünkü yine böyle bir sar tün dostluğun yalan üzerine kuEuçeııie ayni zamanda hiingür hünçür hoşluk buhranında Oktayla Zehasana her şeyi söylemek lâzım. Beni dinle Eugemağa basladı. Annesi: «Kızım yalvarırım böyle rulmuş senin... Beni âlet gibi kul nie, Lucieıı insana korku ve nefret veren bir yı evinden koğmuştu. azlama diyor, Eugenie'yi kollarına alıyordu. «Bilandın. aileye mensup. Babası mütbiş bir cani ımiş. Kız iivorsun ki hütün bnnları senin iyiliğin için yaNe deoıişti onlara? Hatırlamağa Oktay, onu dinlerken gülmemek kardeşi de şimdi hapiste, yakında cinayetten mu çalıştı. pıyorum.» Peki aııne sana elbette itaat edecegayretindeydi. Arkadaşının voîka hakcrac edilecek. Bu söylediklerin doŞrn nra? Eim, fakat şunu da bil ki ne olursa olsuıı Luei« Ikinızi de defterden sildim. baı»ağını lâubalice alıp dikere'ı. Elbette. Çok yazık Zavallı Lucien nna ne en'i hir hir zaman unutmıyacağım, onu daima scKimseyi görmek istemiyorum. Bı cevap verdi; kadar acıyorum. Biitün bunlar beni onu sevmekveceğim » (Arkası var) ten alıkoyamaz. Bilâkis onu şimdi daha çok se rakın beni kendı halime. Gidin... yasamak vivorum » (Arkası vıtr) Benim kendi hayatımı hakkım değil mi?» B Ü I M A C S Ve salon kapısını yüzlerine çarp ^Miııımmmııııııııııtuınnıııi!^ mış, vatak odasına geçerek kilit2 3 4 5 6 7 * ') lenmişti. ™ ı Evet, 0 günden beri Halilin kulaklan zil seslerine tıkah. Telefon! Kapı! vız... Ama bu kapı ne zamandan beri böyle israrla çalınıyor?... Adacn... Kim geldiyse defolsun... E Suculann sululuğu = Galiba gelen defoldu... mu, dersin?... O da ne ya?... Bir kapı açıl Bı<:ırn Esentepedekı Gazc ~ dı, kapandı... Ha, demek ki kapı^ teciler sıtesinde kiracı olarak •; cı kadınmış. Ama onda anahtar K oturan aklı başında efendi ^ Erzincandan Niyazi Ergin Gök lım dedık, yol üzerinde bulunan var. Ama o zil çalmaz. Kimdi zil ^ den bir komşumuz var Geçen » iki çeşmesinden de bir dirhrm su çalan? 3 gün konuşuyorduk. Mahalle ~ çe yazıyor: Hekimhar.ın Deveci köyünde De tkmıyan bu köyde kendırr.izi K?r ^ mızden memnunluğunu aç.k ™ Bardaktaki yarım votkayı dikti. Gazinolardrin S ça belirtti: 3 mırSpsen adı altında tanınmış bir bfia'dj zanntttik. Kim gelmişse gelmiş... Isterse msden, 1936 da M.A.T. tarafından şişe suyu t"min edem^seydik naü apartmanı soysunlar... O na ne? o, Sdl.UAN SAGA: ^ Havası güzel, dedi, yaz 3 bulunmuş, 1938 de harilası yopıl mİT! kimbilir nıce olurdu. Hayret | işte böyle... 1 Mpmieketlmlzi her yıl 6ir.sk = selınce bahceler ve etraf da ZZ ettik. bu köye giden turistler ne j movsime dogru istilâ teşebbüsü gn*~ yeşiliendi. Muhit te.niz.. Şöy ~ m.ş. 1950 ve kadar, aralıksız keşif ynparlar, nereden su tedarik eder1 îçki bardağını dudaklarına ye toren ve büyük kümeler haltmlf E le baikona iskemle atıp din E • ve iptidai sondailara devam edil ler' Ya. ceşme başlannda, kova niden entürmüştü ki odada Okta dolasan hayvan cin&î, 2 Din UĞE lenmek insana ferahlık veri E ; mi.ştir. 1955 te Krupp firmssımn 1 ırla hrkle?°n zavallı köylüler ne yın sesini duydu. runda yapılan savaşta can verme i^ı 100 Trıilyon ton ihtiyat maden cev (iki kelime). 3 «Pek mükemırf > E yor. E yar.arlar" Ee artık sen halt ediyorsun, fnru» karşılıgı üç kelime. 4 Tfrı heri bülunan yere KHrabük ayaZZ Pass.ıciuki bakkal, kasiıp E rında bir fabrika yapahileceji tekCBVAK1MI/: ! Torpil! Bu ne be kaç gündür? «Polonyalı» demnktir. 5 Hazrpti E zerzavatçı gibi esnaf da münv E lifi üzerine fennî sondajlarn 6 yerMemleketımizde (turistik) tabij Halil duruma uygun bir küfür AH «O nerede nlursa oleun mutlak^ E kün olduğu kadar iyice oıal E de birden ha^lanmıştır. 1959 so ri. fiyatlarını kenrlilerı tâyin edetı, j aradı, bulamadığı için cevap ver arayınız!» demiştir, bir takı. fi Küçük kıtadaki kitaplar (çog\:'.\ E satmaya ve fiyatça in?afh dav nunda 65. l!)60 sonunda 100 küsur her türlü fiyat kontroh'i dışmda medi. 7 Melunca is yapmayı huy edııı ranmaya çahşıyorlar. H05 ikı ZZ milyon ton maden cevheri tesbit kalan, halkın yanından bile geçeOktay koltuğun az ötesinde du miş kimse, lnsan onu yaptığim it i 'Z. senedir seyyar esnaf da sık ~ edilmi?tir. Halen sondajlara de miyece*i Femtler veya müesseseraf defa affedUir. 8 ~ sık kapılarımızin önünden ge E vam edilmektedir. Hal böyle iken ler anlamtna ç°lir. Buralarda a^ıl ran alçak jekemleyi çekti, oturdu. Tersiederse çok m&nasınadır, cçocuk» «apansız» Günahımız nedir bilsek... E çiyor. «Migros» pek fakirleş E bir firma, bu madeni. el değme olanı suyun hem de en pahah karçılıgı bir eski terim. 9 tSayısı E mi.ş olmakla beraber bazı ih Ş miş bir saha gibi müracaat edip bir şeki)d e para ile satılmasıdır. diye söze başladı. çok olmıyan harap ve yıkık ycr» Halbuki günahının ne olduğunu, mânasına iki kelime. E tiyaçlarımızı da o saglıyor ~ takip etti. Arama ruhsatı almadan. Suyundan bedava favdalanılan çeş t YUKARIDAN AŞAĞIYA: anlamına aykı.' Haülin kpndisini neden affedemeŞ Hattâ bir aydır, Londranın E kanunun 2 bin tondan fazlasi ha meler. (turistik) 1 Büyük kasaba halkmdan. 2 rıd'r. i diğini pekâlâ biliyordu. Sorusuna ~ iki /atlı otobüslerini andıran E zineye intikal edecegi yolunriaki l «Geveze valide» karşılıgı iki keiicevap alamadı, devam E dev bir kamyonla memba su E sarah.ntine raftmen. 50 bin ton ma j Uzatmah iandarnıa er, ı yine Be kardeşim, gücümüzünetti: me. 3 «Sakinlerinin »ayısı fazla E 'an satıcısı da geliyor. Va den elde edip tonunu 35 liradan yet değil» mânasına iki kelime. 4 Bir E kia siîfmizde bir «Taksim su ~ ihraç etarıiştir 1959 yılında bir ko . onbaşı ve çavuşlar oyla j tiği kadar sana mücadelende yar cins toprak, ter?i «isim» demektir. yu» çeşmesi var ama, eskile layını bulup ruhsat alan şirket, ! dım ettik. Sen bizi istemedin, biz 5 Suçlulara tatbik nlunan en a?ır E rın «tebdili âbs ü hava» pren E ayr. bir yer imiş eibi bu sahayı ! rını kullanabilecek ıni? j yine tebelleş olduk. Beraberce ke! ceza, Trakya'daki bir ka»abamız:ı yansı. 6 ÇevE sipine uyarak biraz da •Ta'j m almıştır. Bu hai, 2804 sayılı kanu : Esme'den uzatmalı bir jandarma leyi koltuğa aldık. Sonunda her rilince bfr *mir E deleru suyu içelim, dedık. tlk E nun 8 inci maddesine aykmdır. Cavıısu vazıyor: iş oldu bitti. casusları yakalattık. olur. «abahleyın E aldığ'rnız damacananm üstün E 298 numarslı, seçimlerin temel Babanın suçsuz olduğu anlaşıldı. 3.5 milyar liralık bu servetin {Tünefin dogmak X de «Taçdelen» diye kocaman = ziyan olmaması için Sanayi Ba hükiimleri ve seçmen kütükleri Muhakemesinin yeniden görülmeUzere olduğu v<E bir etiket vardı. Fakat kur = kanlığma müracaat ettim. 1500 yıl hakkındaki kanunun 7 nci maddekit. 7 Bir Alsine karar verildi. Onun felâkete ~ şun mühürde yalnız firmanın ~ fince işletilmiş olan bu madenin sin« çöre «ilâh man bestecisi, €'ialtında bulunan uğramasına sebep olanlar cezalarıkek çocuk dadm E adı ve altında «memba sula E haüni anlattım. Bir cevap alama "rler, onbHşılar ve kıta cavusları 8 Barsaklar E rı kelimeleri.. Aldığımız ikin E riım. M.T.A. nin ar?ivinde resim (her ne sebeple olursa olsun izinli nı bulacaklar. Yani dedim ya, her (eski usul çogul:, E ci damacanada ise kâğıt E ler mevcuttur. Buranın topoğraf bulunanlar da bu hükme tâbidir) iş oldu bitti. Sen bize dirsek çeDunKU bulmacamn bir cins bitki !p ~ kalkmış ve cnühürde yalnız ~ yasını alan Rıza Sesgör hayatta sarahati açıkça yazılmış olduğuna virdin. Halil, yan yaa onu süzüyordu: halİPdilmlş »ekli liğinden dokur.~ • ( ) memba suları» ibare s dır göre uzatınnh jandarma er, onbamuç bez. 9 «MUkemmel kendini E si kalmış. Arka tarafında da ZZ Şimdi de başıma kakmağa zapt ve ldare etme kuvveti» mânaşı ve çavuşun oy kullanıp kullanCEVABIM1Z. E Eelediye «kelimesi. Belediye E Fina iki kelime. hususunda tereddüt geldin! dedi. Sanayi Bakanlığmın durucnu a mıyacakları 3 miz, memba sulan işinde çok E çıklıyacagım umuyoruz. etmektedirlpr. Durumun açıklan titiz davranmakta oldu*unu ^ mri^ını rica ederiz. Turistik müesseseier ~ zaman zaman belirtti Ne o X CEVAB1MIZ: : j E lur. kurşun mühürü biraz E tstanbul'dan Hüdai Nariner yaKafalarda uyanan bu ve buna j E büyültse ve üzerine 0 sııyun E zıyor: benzer 51'jphelerin daijıtılması için,' E hangi cins olduğunu kaydet E Medhü s»nası dillerde destan Seçim Knnununun. radyolarda u! s E c Yoksa bu müphem işaret 3 olaı turistik Kılyos'a, geçen pa zun uzun, hattâ örnekler verile j Üniversitemız Mühendislik Fakültesl inşaat, elektrik, kimy», = le adam, tahlil raporu ile = zar günü, çoluk çocuk gidelim, rek, anlatılmasmın faydalı olaca1 maden ve makine mühendisliği bölümlerine aşağıda karşıların~ aksi de ispat edilse yine ya ~ demzinden. kumundan faydalanada yazılı konularda ders vermek üzere öğretim üyeleri alınaE kasını kurtarır. E caktır. = Ben, der, bunları lâalettâ = tsteklilerde aranan nitelikler şunlardır: ~ yin «memba suyu» diye satı z: 1 Üniversıte mezunu olmaklere sahip olduklannı gösterir E yorum. Taşdelen, Karakulak, E pratik mühendislik tecrübesine sahip bulunmak. E Kayışdağı şeklinde bir id E 2 Ders verebilecek kadar ingilizce bilmek, E diam yok ki'. ANKARA ISTANBUL 3 Askerlik hizmetini bitirmiş bulunmak. = R. E 6.57 Açılış ve günün programİsteklilerın yukarıdaki nitelik ve meslefi ile ilgili konularda 7.27 Açılış ve program 7.30 Iarı 7.00 şarkılar belgelerir Personel Müdürlüğünden alıp dolduracakları müra%ııııııımıııııııımıııııııııııım^ İki marş 7.35 Sabah plâkları 7.15 TürkülerBeraber Haberler 7.30 caat formlanna ekliyerek en geç 10 temmuz 1961 pazartesi günü 8.00 Haberler 8.15 Saz esersaat 17 ye kadar Rektörlüğe göndermeleri rica olunur. leri 8.30 Solodan orkestraya 7.45 Bugün 7.55 Her sabah bir marş 8.00 îtalyan melodileri NOT: 1) Doktora yapmış olanlar ile öğretim tecrübeleri, 9.00 Kapanış. araştırma ve yayımı bulunanlar tercih edilirler. 11.57 Açılış ve program 12.00 8.30 Sanatkârlar geçidi 9.00 Sabah müziği 9.30 Müzeyyen 2) Postada vâki gecikmeieı nazara alınmaz. İki marş 12.05 Şarkılar (Se Yıldızdoğan'dan şarkılar 9.45 3) Müracaatlar: Müdafaa caddesi No. 24 Ankara adresine vım Tanürek) 12.30 Öğle me Türküler 10.00 Kapanış. yapılacaktır. lodileri 13.00 Şarkılar (Tülun 11.57 Açılış ve programlar İnşaat yüksek mühendisi (Yapı statiği) Yakar) 13.15 Haberler 13.30 12.00 Eydie Gorme'den şarkılar İnşaat veya makina yüksek mühendisi (teknik resim) Yurttan sesler 14.00 Haftamn 12.15 Sizin için 12.20 Ziya înşaat Y. Mühendisi (Yol ve hava meydanları) oda müziği konseri 14.30 Ka Taşkent'ten şarkılar 12.45 Haînşaat Y. Mühendisi (Topoğrafya, teknik resim) dın saati 14.40 Aldemaro Ro berler 13.00 Hafif müzik İnşaat Y. Mühendisi (Yol ve hava meydanları) mero Orkestrasi 15.00 Kapa 13.10 Türk basınından özetler Kimya Y. Mühendisi (Inorganik kimya) 13.15 Öğle konseri 13.45 Turnış. (Kimyasal prosesler) han Karabulut'tan türküler İleri memleketler darda kalan (Gaz, sıvı ve katı yakıtlar) 16.57 Açılış ve program 17.01) 14.00 Morton Gould Orkestrası hastaların yardımına koşmak için (Unit operasyon) Diskotekten mikrofona 17.20 14.30 Nermin Demirçay'dan kurdukları sayısız teşkilâtla yetin(Kimya termodinamiği) Okul spor saati 17.30 Radyo şarkılar 15.00 Kapanış. meye aslâ razı olamazlar. Her yıl, (Sinai stoichiometri) Erkekler Fasıl Heyeti 18^00 her ay, her gün hastaya bir an 16.57 Açılış ve programlar Elektrik Y. Mühendisi (Zayıl akım) Küçük Orkestra 18^0 Şarkı 17.00 Nesrin Sipahi'den şarkılar önce koşmak için, yeni bir şey icat ) ( lar (Rıza Rit) 18.45 Haberler 17.30 June Çhristy ve Marty edilir. Örneğin, Batı Almanyanın ( » • ) Frankfurt şehrinde son günlerde 19.00 Çeşitli stüdyolardan Robbins 18.00 Ahmet Sezgin' (Elektronik) sağlık teşkilâtı şu kararı verdi : 19.30 Olaylar ve yankıları den türküler 18.15 Sizin için (Kuvvetli akım) Tıpkı «radyo taksi» sistemine 19.00 Haberler 19.15 Yaşa19.40 Anayasayı aydınlatıyoruz benzer bir «radyo teleferik» he 19.50 Hafif müzik 20.00 Yas dığımız günler 19.30 Olaylar ve yankıları 19.45 Şarkılar kim çağırma sistemi kurulacak. sıada saati 21.00 Radyo Tiyat 20.00 Yassıada taati 21.00 Din Makina Y. Mühendisi (Atölye tezgâh) Şehrin bütün büyük merkezlerine rosu 22.00 Çeşitli stüdyolar ve ahlâk saati 21.15 Türk mü(Tennodinamik) yayılacak. dan 22.30 Piyano soloları ziği özel progrtmı 22.10 Deva(Makina kinematiği) 22.45 Hafif îtalyan şarkılan mı yarın aksam 2230 Haber(Otomotiv) • 23.00 Haberler 23.15 Dans ve ler 22.45 Piyano soloları Nükleer veya makine yük sek mühendisi, İngiliz âlim, Hintli oldu caz müziği 23.55 Program 23.15 Şarkılar 23.45 Melodiler Maden yüksek mühendisi 1 24.00 Kapanış. Cumhuriyet 946 Dünyaca tanınmış büyük ingiliz 24.00 Kapamı. âlimi «Haldane» Hint tâbüyetine girmiş ve bu ikinci vatanmın bütün geleneklerini benimsemiştir. KA\ OSCAR: Bugünlerde, Hindin o meşhur tüniği içinde Avrupa'yı dolaşan bilgin, Hindistan'm dinini değil fakat bütün âdetlerini benimsediğinî, böylece aradığı sükuna kavuştuğunu söylemiş ve şunlan ilâve etmiştir: «Hele entari ile dolaşmak o kadar rahat ki, pantalon çekilmez şeydi.» OKUYUCULARLA 1 Sanayi Bakanlrının dikkatine Ortadoğu Teknik Üniversitesi Rektörlüğünden: YOIBOGÜNKUPROGRA, Hastoiarı kurtarmak için lllllllllllllllllll P ATTİ 289 ANLIYAMW[Z0ÎJM BİR TÜBLü... \ \ I PROF. NlMBÜS'ün MACERALARI: Bruddersfîelde Dönus 8İZİM ZEKİ uÜZEL PJUtAT ÜZIA/IIZ BV£ OuNÛVÛ/?,