24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
IKI Ingiltere'de yakalanan son Rus casus şebekesinin içyüzü CÜMHURÎYET 21 Mavıs 1961 £11111111111 ııııııııııı: 3 olmuştum. Varşova'dan gözden düşmüş bir halde gerı gönderildiğim zaman bile taiihim benı terketmedi. Sivil servisten hariç bırakılacak yer Vasiliye Dozhdalev Londra'daki de başka bir göreve yerleştirilIstanbul Belediyesı tarafından Rus Elçiligi ikinci kâtibidir. Fakat dim: Yenı vazifem, Ingiliz deniz hazırlanan Hürriyet Meydanı prohakikî vazifesi Rusya namına ajan altı müdafaasının belkemiğı olan jesinin ilk kısmının ihalesi yapıltoplamak ve tngiltere'deki Rus caPortlant Denızalt; Silâhları mües mıştır. Meydanın onarılmasına hasus sebekesini idare etmektir. Casesesinde ıdi. Bu suretle ağır ce ziran ayının 15 inde başlanacağı susluk yapmaya sevkedilen tngilizze mahkemesıne de yaklaşıyor ifade edilmektedir. leri bir bir tanıyan Dozhdalev, andum. ları her an baskı altında tutraasını Meydanın onarılması içın bu seda çok iyi bilmektedir. Para, içki, *** ne bütçeye 5 milyon lira konmuşkadın ve kumara laafı olan her Londra'da telefon nu.narasını tur. Plân üzerınde yeni yapılacak Ingiliz memnrunu derhal mimlr çevirirken kalbim nede olsa biraz dükkânlar kiraya verildikten sonyjp takibe başlıvan Ruslar netirede fazla atıyordu. ra: alınacak peşın kira bedelleri bu şahıglardan istifade yolunu bulYabancı şiveli bir »es bana ce ile dükkânlar ınşa edılecektir. Bu mnşlardır. vap verdi: «Ben Taudeusz. işi hususta Beledıyeye şimriiden talip1951 Tilında tngiltere'nin Varşovap verdi: «Ben Taudeusz. ne is liler müracaata baslamışlardır. va Konsoloslujtında çalışan eski tiyorsunuz?..» Meydana dikilecek olan anıtın Deniz Başgedikllsi Hougton çok Arzu.n Var$ov a karaborsasına yerı henüz tesbit edılmemiştir. Bıı enteresan bir sekilde tnzajta düşü ilâç kaçıran Lehli şebekenin tn anıtın pano ^eklinde mı, yoksa rülmüştür. Bn hâdisede kadınlar gilteredeki lideriyle teması temin heykel şeklinde mı olacağı ve yeri en mfihim rolii oynamıştır. Houg etmekti. proje müsabakasının neticesine ba^ ton'nn Varsova'da tanıdıgı ilk kaI Iı bulunmaktadır Bu liderin ismi de Taudeusz'du dının Ismt Katrina'dır.. Macera.vı Ona ismimı verdiğim zaman Hougion'un kaleminden okuraaya Taudeusz: «Mistçr Houghton mu? devam edelim. Mükemmel Mister Houghton dedi. Varjovada dostunuz Katrina U. B. bütün bu h&diseleri en beni arıyacağınızı söylemişti. Çok ufak teferruatlarına kadar bili geçmeden buluşmalıyız. YapacağıB111ndı£ı gibi î.=tanbul Belediyeyordu. Komünist ajanının esaslı mız bir hayli ijler var.» si işportacıları sehir dışına çıkarbir casusta aradıgı baslıca vasıfSon derece memnun oldum. Bu mayı kararlaştırmış ve bu kararılardan biri de bedbaht bir evlilik şeçmişti llkönce hayatıdır. Bu durumda olan bir temasın bana yeni bir inki?af, ye nın tatbikına kımse daitna bol parası bulunan ni bir kazanç menbaı saglıyacağı yeni Belrdiye Zabıtası Talimatname.ei yürürlüğe girmedisinden ka»evimli arkadaşının sözlerini ve nı umuyordum. Halbuki bütün bunlar beni va rar yeterli şekilde taîbik cdilemetelkinlerini dinliyecek bir ruh hatana ihanet suçiyle Old Bail»y miş; mütaakıben de kararın tatbiieti içinde b"ulunuyor demektir. ag:r cezasına götürecek yolda ye kı ancak bir hafta sürmüştür. Varsova'da on bes ay oturdukni yeni merhaleler teşkil ediyorYeniden bu kampanyaya hız vetan sonra njhayet bu isin »onu geldu. rilmesi için hazırlıklara baslanmıçdl. Uç senelik vazifemin ortalanHer i» küçükten başlar: ihanet tır. Buna sebep şon günlerde ispor ria doğru memlekete gönderildim. de öyle. tacılann tamamen kaldırımları dol Tabiî elçilikte bu mesele hakkın1952 senesinin güç jartlan için durduğu ve yaya trafiği işlemez da anlayıs ve nezaketle hareket eaylarında hale getirdiği mealinde yapılan şirfiyorlardı. Güya kanm yabancı de bulunduğum o ilk memleketlerdekî yasayısa alısamı Taudeusz'a ve karaborsa şebekesı kâyetlerdir. Bilhassa Büyük Postahane önü, Sultanhamam, Sirkeci yormus, ben de işi ağır buluyor ne fena halde ihtiyacım vardı. Evvelce de söyledigim gibi De civarında toplanan işportacılar vamusum... Hakikartte lçkiye pek faz la düskünlüğüm ve karaborsada niz Ataşeliginde kâtip olarak gö tanda.şları fazlası ile rahatsız etfazla muamele grcdüğüm i ç i n dü rev gördüğüm Varşoya Elçiliğin mekte ve yolda vürümelerine dahi den memlekete ters yüzü gönde mâni olmaktadır. pedüz koğuknuştum. rilmiştim. Bayram ertesi bu duruma bir Ama bu yüzden canım pek sıElçilik erkânı karım Peggy ile son verileceği ilgililer tarafından kılmış değildi. Varsova'da bir hay ifade edilmistir li para yapmıstım: dört bin Ingi çoğu zaman herkesin duyacagı ?ekavgalarım Gloucestcr Dük ve Düşes'inin liz liram vardı ve bunları Londra kilde cereyan eden ya naklettirmeğe muvaffak olmus dan. ikide bir sarhoş oluşumdan ziyaretleri ilgimden tum. Açlılctan ölmek teklikesiyle ve karaborsa ile olan Altes Gloucester Dük ve Düşeş i bıkmışlardı. karşı karsıya elmadığam muhakdün de îstanbul'daki gezilerine deBelki de bize pek dost olmıyan kaktı. vam etmişlerdir. bu yabancı basşehirde mevcudiZaten meaılekete döndüğüm z«Kıraliyet yatı Brıtannia'dan saat bakımlardan 10 da motorla ayrılan misafirler, man her ieyin yolun» gireceğine yetim elçiliği bazı düşürüyordu. Kısacası sırasiyle Sultanahmet Camiini, Arie inanıyordum. Bu hususta be endişeye nim talihim daima açık olmuştu. bende n emin değillerdi. yasofya Müzesini. Topkapı Sarayı Buraya kadar olanlar yetmıyor Müzesini ziyaret etmişlerdir. Dük Harbden »onra bahriyeyi terkettigim zaman, Gosport'ta üslenmis aıuş gibi bir de Katrina isimli çar ve Düşeş, Ayasofya'yı ziyaretleri bulunan kıyı gemisi St. George' pıcı bir Polonyalı kadınla müna sırasında kısa bir müddet Ayasofda kâtip olarak derhal is bulmu» «ebet peyda etmiştim. ya Müzesi Müdürünün evinde teTürk Ingiliz l tum. Bugün artık onun Leh Gizli polis vakkuf etmiş ve Bu vazifeden ehliyetsizllk yü teçkilâtı tarafından bana musallat Dostluk Cemiyeti Yönetim Kurulu îünden bir haftahk Ihbarla çıka edilmi? olduğunu biliyorum. De üyelerlyîe tanışmışlardır. rılmıstım. Buna rağmen Portlant dim ya: bu kadının i?i beni yumuUlaştırma Bakanı Orhan tersanesinde is tutmaga muvaffak şatmak, her kalıba girebilecek şek Mersinli Viyanaya gitti le sokmaktı. Onda n sonra Kızıl Ö L Ü M Avusturya Ulaştırma Bakanının casus olmam kolaylasacaktt. Ulaştırma Bakanı Merhum Halil Telci hareml. IbraBirden cnemlekete geri gönde dâvetlisi olan bir him Halil Telcl ve Rabla Aksel'in an. rilmem belki de plânlarını alt üst Orhan Mersinli. beraberinde nelerl. Abdl Aknel ve Melek Telci edebilirdi. Fakat Katrina işini bi heyetle dün sabah saat 10 da uçaknin kayınvalideleri. Y. Mühendis Halen bir kadındı. Öyle kolay ko la îstanbul'dan transit geçerek Vilit Aksel ve Şermin Erduman'ın btlyana'ya gitmiştir. yükannelerl. Doktor Halil Erduman lay âciz kalacaklardan değildi. Orhan Mersinli, 27 mayıs cuve E»er Aknel'ln büyllk kayınvaliPolonyadan ayrılmamm arifesinde bütün karaborsa dostlarımı martesi günü Viyana'da toplanacak AYŞE ÎBRAHİM TELCÎ bir araya getire n bir veda partisi «Avrupa Ulaştırma Bakanları Kon Hakkin rahmetine kavusmuçtur. Ce verildi. Karım bu partiye davetli feransı» na da katılacaktır. nazesi 21 Mayıs 1961 pazsr günü öğ değildi. Beledıyeye 2.5 milyon liralık 1> namazını mütaakıp Teşvikiye ca< Iste o pajtide Katrina bana ?unbir yardım daha yapıldı miinden kaldınlarak Feriköy «ile ları jöyledi: «MemJekete döndükahriManına defnedllecektir. Hükümet. Istanbul Belediyesine Çclenk gonderilmemesi rlca olunur. Jtün zaman burada kazandığın ka2.5 milyon liralık bir yardım daha AlleM dar para elde edemiyeceksin. Fayapmıştır. Bu para yarından itibakat benim aklıma bir sey geldi. ren istimlâk alacagı olanlara dağıDöner dönmez dostum Taudeusz'a telefon et. O sana yardım eder.» tılacaktır. Özdilek sehrimizde îste şimdi, dostu Taudeusı beni P A N S İY tekrar karaborsa çevresine iade Devlet Bakanı ve Başbakan YarM 0 D A etmeği teklif ediyordu. dımcısı Fahri özdilek tstanbul'a Bayram lçin sabah . öğle, akEarls' Court'ta bir meyhanede gelmiştir. Fahri özdilek, Gloucessam yemeği dahil 30 lira. ter Dük ve Düşeş'i tarafından bu bulusmayı kararlastırdık. TauMektep Sok. No. 6 gece Kıraliyet yatmda Türk resml deusz az fakat öz konustu. Tel: 36 16 72 (Arkası var) şahsiyetleri serefine verilecek olan zivafette hazır bulunacaktır. Hürıiyet Londrada peşimi bırakmadılar! Meydamıtın tanziaiıte Bundan evelki başlanıyor kısımların hulasâsı l a z a n : H. Hougrhton 11M M111 tl M [ HI (11 Çeviren: M. Kunt MII1|7T Nasıl Sovyet Casusu | olduk, neler yaptık? I GÜNÜN KONULARI mı=ıııııııııııııııııııııııııııi(iııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııınııiııiMiıııııııııııııııııııııııııııın=ıııı HEM Bursada 200, İstanbulda 575 u ayın 9 nncu günfl Ta« Meyva ve Sebze Komiiyoncuları Cemiyeti, Liman lokantasınd» bir bMin toplantısı yaptı. Toplantıda komiıy oncalar bn y u Istanbnl halkına geçen senelere kıyMla yüzde altmış daha nenıa meyva ve ıebxe temin edecekleri hnsosunda föz vcrdller. Bu, madalyanın bir tarafıdır. Şimdi süratle diğer yOzünü çevirelim. «Cumburiyet» muhabirlerinden öğrrndlğimlıe gBre dün domates toptan Antalyada 300, tzmirde 225, Adanada 320, Bursada 200 kuruşa idi. Buna yalnız perakendeci kârını ve nakliyeyi değil, akla gelen ve gelmiyen bütün masrafları ekleseniz İstanbulda dünkU domates fiyatı olan 575 kurusu doldnramazsınıı. Biber dün Antalyada 450, lımirde 475, Bnrsada 300 kuruıa idi, tstanbulda bu mal hâlâ M liradır. ) Bursada çilek dün 100 kurnstan başlıyordu. tıtanbulda banun bir misline Bursa çilefi bnlabilir mislnlz? Yani sözün kısası Istanbul meyv» ve «ebze komisyononlan söz veriyorlar, halk ise eskisl gibi par» veriyor ve her şey olduiu gibi devam edip gidlyor. Hayat pahalı, hayat pahalı diyoruz, Bursada Î00 knnıaa alınan domates, bağırsanız duynlacak kadar bir mesafe katettikten sotıra tstanbula gelir. 575 kuruşa satılır ve buna kimse ses çıkarmazsa hayatın ucuzlamasını beklemek jülünç olmaz mı? tıin daha derinine inmlyoruz. Domateı Mndıjh »çılıp Irilerin ayiklanarak 7,5 lira fiyatla ayrıca »atılması pbl man»v ve sebzeci hiylelerini bir kenar» bırakıyonız. Sadeee yukanda verdiğimiz misal dahi bu pek eski dâvaya yeni, ceırî bir hal çaresi bulmamız lâıım geldifinl anlatmaya yetmiyor mu? Büyük iktisad! meselelerim izin ballini »onraya bırakahm. biz evvelâ şu 200 ü el çabuklu|nyla 575 yapan 3 S kişinin b«kkından gelcrek ispatı ehliyet edelim. Bunu yapamadıktan sonra gerisine kim kulak verir? Cevat Fehml BAŞKUT j j j ı , Türkiye'de otomobil sanayii kurulabilir mi? Bu sual, şimdi aktualitenin ön plânında yer almaktadır. İşportacılarla ilgili yeni kararlar alınıyor Herkesin üzerınde alâka ile durmağa başladığı otomobil sanayiinin diger memleketlerde nasıl dojduğunu ve hangi şartlar altında geliştiğini kısaca gözden geçirmek faideli olacaktır. İlk otomobil. 1770 yıhnda Fransız mühendisi Cugnot tarafından yapılnnış, fakat buharla işliyen bu araba iyı netice vermemiştir. Ingilizler, XIX. Asır başlangıcında, saatte 7 ilâ 8 kilometre gidebilen mütaaddit modeller hazırlamışlardır. Ogle, 1831 de sürati 56 kilometreye yükselebilen ve 16 dereceye kadar yokusları düzlükte aldığı hızla aşabilen 12 kışilik bir otomobil imaline muvaffak olmuştur. Nihayet 1890 da. Panhard Levasseur adında bir Fransız firması, benzinle işlıyen karbüratörlü arabaları piyasaya çıkarmıştır. Otomobil imal edebilmek güç değıldir. Tekerlekler üzerinde iyi kötü yurüyebilecek bir vasıta ortaya çıkarmak için sermaye, teknik bilgi ve işçiliğin bir araya gelmesi kâfidir. PanhardLevasseur veya Amedee Hollee arabalarının atelye lerde oldukça iptidai tesislerle imal edildikleri malumdur. Fakat bu arabalar, büyük halk kütlesinin satın alamıyacağı kadar pahalıya mal olmakta idi. Otomobil sanayiinc seri halinde imalatı sokan, rasyonalizasyon prensıplerini tatbik eden ve fiyatları halkın kesesine uyacak kadar ucuzlatarl ilk iş ada Otomobil sanayii E r J Yazan Dr. Feridun Ergin dır. Bunların hep sinde, istihsalin sürümünü kolaylaştıracak kadar geniş bir iç piyasa mevcuttur. Bu mı, Ford'dur. Henry Ford'un açtığı çığır istihsalin bırdenbire artmasını temin etmiş ve 1909 1925 arasmda imal ettiği otomobil sayısı 1 ) " milyonu bulmuştur. İkinci Cihan Harbinden sonra. otomobil ganayh yeni bir ink.lâp daha geçirmiş ve •otoma^yon» denilen istihsal tekniğinin geniş ölçüde tatbikına başlanmıştır. Otomobil sanayii, istihsal arttığı nispette maliyet masraflarından tasarruf imkânlarının genişlediüi bir sektördür. Ucuza kaliteli mal çıkartabilmek, her şeyden önce, imalat hacminin yüksek bir seviyede ayarlanmasına baglıdır. Ford ve Chevrolet müesseseleri, istihsal miktarı ile fıyat arasmdaki münasebetler hakkında, canh birer mieal teşkil etmektedir. Prof. Ludwig ! Erhard'ın da bir vesile ile belirttiği gibi, zamanımızda 100.000 den aşağı imalat yapacak bir yeni otomobil fabrikasının hakikaten verimli çalışabilmesi güçtür. lmalâtı birkaç binden ibaret olan küçük bir fabrika, ancak satış fiyatını yüksek tutmak veya kaliteyi düşürmek suretiyle halkın zararına yaşıyabilir. Bugün otomobil sanayiine sahip olan memleketlerin sayısı İB dur. Dünyanın yılhk otomobil, otobüs ve kamyon imalâtı 11 13 milyon arasında dalgalanmaktadır. İstihsal yarışında, her sene piyasaya çıkardığı 5 ilâ 8 milyon vasıta ile Amerika başta gelmektedir. Alman ya, Ingiltere ve Fransa 1 milyonu aşan ve Italya yarım milyona yaklaşan istihsalleriyle otomobil sanayiinde başarı kazanmış ülkeler arasındadırlar. Japonya, son zaman larda otomobil sanayiini geliştirmiş ve imalâtını 200 bine çıkarmıştır. Kanada ve Avustralya'da da, istihsal bir hayli artmış durumdadır. Rasyonel ve rantabl bir otomobil sanayii kurmuş olan memleketlerin müsterek bir hususiveti var M E V L IT ı'lıodiycto intikalinin kırkıncı günll münasebetiyle 21 Mayıs 1961 (bugünkü) pazar günü öğle namazını mtltaakıp Şi«ll camil Şerlflnde Mevlldl Şerif kıraat olunac.iğından sayın akraba ve clostlanmızla bütün ihvanı dinin teşriflerini rica ederiz. Ailesl EMİNE DİNÇKÖK'üıı Kıynu'tli büyügüıııüz Bayram tatilinizi iyi geçirmek için derhal SUPER THCRMOS FEİGETTİ *... A L I N I Z f»^ (ÇANTA ŞEKLİNDE) Piyasaya mahdut miktarda sunulmuçtur. Satış Yeri: OTOLÂSTİK Taksim Meydanı Otobüs Duraği. T«l: 48 34 84 na mukabil Belçika. İsvıçre veya Lüksemburg gibi sermaye kaynakları zengin ve sanayileri ileri ülkeler, yerli otomobil yapmağa teşebbüs etmemişlerdir. Çünkü otomobil sayısının 439 bin olduğu Belçika'da veya 353 bin olduğu Danimarka'da, dahili sürüm piyasası büyük bir sanayiin istihsalini massedebılecek genişlikte addedilmemektedır. Malî ve teknik bakımlar dan müsait şartlara sahip bulunmakla beraber, bu memleketler montaj atelyeleri kurmakla iktifa etmişlerdir. Dünya otomobil sanayii tetkik olunduğu vakit, bir paradoksla karşılaşılmaması imkânslîdır. Bir tarafta Belçika, Isviçre veya Lüksemburg gibi ileri sanayi memleketleri yerli otomobil imalini faideli bulmamaktadırlar. Diğer tarafta ise, sınai bakımdan henüz yeni gelişmekte olan Yugoslavya her yıl 4 bin, Macaristan 5 bin, Roman ya 11 bin, Polonya 25 bin, îspanya 40 bin ve Brezilya 61 bin motorlu kara nakil vasıtası imal etmektedirler. Bu paradoksun ızahı güç değildir. Serbest piyasa ve rekabet şart larının hâkim olduğu ileri ve zengin memleketlerde, sürüm sahasının kifayetsiziiği dikkate alınarak yerli otomobil sanayii kurulmaması, bir iktisadi hesap neticesidir. Buna mukabil, düşük rantabilite şartlarına ragmen behemahal otomobil yapmağı lüzumlu sayan memleketlerde ise, iktisadi hayatın devlet eliyle tanzim olunduğu görülmektedir. Döviz sıkıntısı çeken bu memleketlerde, dışarıdan kâfi ithalât yapılamadığı için rasyonel olmıyan, pahalıya istihsal yapan ve kaliteden fedakârlık cihetine giden sanayi kollannın yaçıyabilmesi mümkündür. Hattâ oralarda, bu tip sanayi, döviz portföyünün fakirliği ve iş hacminin darlığı dolayısiyle, bazan bir zaruret teşkil etmektedir. Serbest otomobil ithalini temin edemiyen liderler, yerli imalatı prestij kazandırabilecek bir başarı addetmektedirl^r. Türkiyede, yerli otomobil tanayiinin doğmasını sağlıyacak teknik jartları hazırlamak elbet mümkün dür. Fakat meselenin iktisadi cephesi hakkında yayınlanmış bir etüt henüz mevcut değildir. Nasıl bir iktisadi hesap yapıidığı da meç hulümüzdür. Niçin montaj değil de, yerli sanayi? Yerli otomobil sanayii kurmağı tercih ettigimiz takdirde, hangi noktalarda kârlı çıkar veya zarara uğrıyabiliriz? Biri motor sanayiini ve digeri traktör sanayiini kurmagı hedef tutan iki neticesiz tesebbüsten sonra, üçüncü adımı atacağımız vakit, prob lemin bir defa da iktisadi yönden tahlilini istemek ve beklemek hakkımızdır. REVL'E SPECIALE YILDIZI BU6EGE 22jîO<& /STANBUL VADYOSUNDA Türkiye Kızılay Derneği Genel Müdürlüğünden: (Muhtelif Cins Malzeme Satılacaktırt Aşağıda cinsleri bildirilen muhtelif kalem esya ktrçılarında gösterilen tarihlerde açık artırma lle satılacaktır. Tâlipler satışla ilgili şartnameyi görmek ve mütemmim malumat için Ankara'da Kızılay Genel Müdürlüğü Ticaret Müdürlüğüne ve Etimesğut Merkez Depo Müdürlüğüne, İstanbulda Kızılay Istanbul Müdürlüğüne müracaat edebilirler. Mezkur malzeme pazardan mâada her gün mesat »aatlerinde EtimesŞut Merkez Depc Müdürlüğünde görülebilir. SATIŞ GÜNLERt: 1 30/5/1961 salı: a) b) c) Dikiş makineleri (Muhtelif Kalay ve nişadır, tnşaat malzemesi (çivi, cam, boya, vernik v.s.) Çivi ve cam için kapalı teklif de kabul edilir. Giyim ve ev efyası (çeşitll), Kumaşlar, bezler ve parça kumaşlar, marka «yaklı ve kollu) Austro Türk Tülün Anonim Şirkefinden Beşiktaş, Hayrettin İskelesi 11 numarada kurulu işyerimizde 5 Haziran 1961 pazartesi gününden itibaren tütün imalâtına baslanacağından ve bu tarihte bir salon imalâta açılacağından eski işçilerimirin kayıtlarım yenilemek üzere müracaatleri *************************** lüzumu ilân olunur. 2 2/6/1961 cumı: •) b) M E V L t T Kıymetli e»im ve kızımız MEHLtKA BABAN'ın vefatının kırkıncı gününe mUnadif 22 5 1961 pazartetl (Untl ikindi namazını mütaakıp Şlçli camiinde okutturulacak mevlide merhumeyi «even akraba ve dostların teşriflerini rlca ederiz, £»l ve alle«i 3 6/6/1961 salı: a) Muhtelif cins ve boyda halı ve kllim, b) Yün, pamuk, keten, iplik, tiloş v.s. e«,ya, 4 9/6/1961 cuma: a) b) Demirci malzemesi (muhtelif cins) Çeşitli demir ve maden malzeme ve hurdaları ile motor hurdaları, motorlu (25451) SANBORN VISOCARDIETTE V* HU zu R VISETTE 1 MEVLİDİ ŞERİF 5 13/6/1961 sah: a) Muhtelif cins kamyon, kamyonet ve çejitli vasıU. o Nt ELEICTROKARDİOGRAF ve Sevgili annemiz nıüteveffa Ha dlye Hanımefendlnln birlcik kızı, sevgili kardesimiz ve e?im. METABOUZMA TRASE BOl KÂĞITLARIMIZ Her Cins ve Takatte Plân Kopya Makineleri (Ozalit Makineleri) Satışa arz edilmistir. Müracaat: ADMEL KOM. STİ. Meclisi Mebusan Cad. İşçi Sigortalar Hanı Tophane Telefon: 49 10 08 MAYIS 21 ZİLHİCCE 6 Vat M!KTA»D* stp«*işLC*tNizi e U ü i. * u 1 1 V 1 = M ° 1E 1 ! j n n Dr. FARUK KOMİLİ • ü E s « e s e s » A V»LI KONAÖI CAD HARBtTI . «TANBUl aramızdnn ayrılışının beşinci »e. nesine tesadüf eden 22 51961 pazartesi gtlnü Kadıköy Osmanağa camiinde öğle namazından sonra azlz ruhuna lthaf «dilmek Uzere Kur'anı Kerlm ve Mevlidi Şerif okunaeaktır. Dost, akraba ve din kardeslerimizl davet ederlt. Kardeslerl ve eşl BİLGE ELÂM YAMANTÜRK'ün Devlet Orman Işletmesi Karadeniz Ereğli Müdürlüğünden: 1 Işletuıemizin Bendere bölgesi Bendere serisi 10, 23, 40 ve 41 numaralı bölmelerinden 1870 ME. kayın tomruk ve 85 M3 kayın m a d e n direğinin istihsal ve tomruklardan 1000 M3. ünün vasaîî 96 Klm. mesafede bulunan Düzce kereste fabrikasına. 870 M3 kavın tomruğunun vasatî 21 Klm mesafedeki Alaplı sahil ı«tif yerıne H' . ı M3, kaym maden direğinin ise vasatî 10 Klm. mesafedeki Dagknv ara istif yerine nakli isi, 2 Yine lşletmemizi n Bendere bölgesi Bendere seri?] 11 12. 24, 42, 43. 56 ve 57 nuoıaralı bölmelerinden 2565 M3 kayın trınıruk 145 M3. kayın maden direğinin istihsal ve bu tomruklaı dan 1000 M3. ünün vasatî 96 Klm. mesafedeki Düzce kereüte f»bnka«ına, 1565 M3. kontrplâkhk kayın tomruğunun vasati 21 Klm mesaffdeki Alapl; sahil içtif yerine. 145 M3. kayın maden direğıtiın i^e vasatî 10 Klm. mesafede bulunan Dağköy istif yerine nakil ışi 15 çün müddetle açık eksiltmeye çık anlmıştır. 3 Eksiltme 5/6/961 pazartesi günü saat 14 de Karadenu K reğli Orman îşletme Müdürlüğii binasmda toplanacak komısvun huzurunda yapılacaktır. Birinci maddede yazılı emvalden beher M3. kayın tomruk istihsali 7.50 Düzce fabrikasına nakli 87, 50, Alaplı sahil istif yerine nakli 60.00 lira olup. Düzce kereste fabrikasına istihsalle nakledilecek emvalin beher M3. cem'an 95.00 Alaplı «ahil istif yerine nakîedilecek emvalin ise depoda istif isi 2.50 iira olmak üzere cem'an 70.00 liradır. Yine birinci maddede yazılı maden direğınin istihsal isi 9.00 Dağköy istif yerine nakli 48.50 ve depoda istif işi de 2.5 lira olup cem'an 60.00 liradır. 4 tkinci maddede vazılı emvalden Düzce kereste fabrikasına istihsalle nakledilecek kaym tomruğunun beher M3. istihsali 7.50. nakliyatı 92.50 lira olup cem'an 100.00 lira, Alaplı sahil istit verine nakledilecek emvalin istihsali 7.50. Alaplıya nakli 65.00 ve depoda istif işi 2,50 lira olup cem'an 75.00 Hra ve Dağköy istif yerine naklediîecek maden direğinin istihsali 9.00, nakli 51.50 ve depodaki istif isi 2.50 lira ki cem'an 63.00 liradır. 5 Bu işe EÜ birinci parti teminatı 9.300 lira ve ikinci parti teminatı 12580.50 lira olup bu temin atların ihale saatine kadar $artname okunmak şartiyle işletme veznesine yatırılması !V/*mdır. 6 Bu işe ait sartnameler Orman Umum MüdürlüŞü. Bolu Orman Başmüdürlüğü. I.'üzce. Akçakoca, Devrek, Ayancık. Kastamonu, Ünye, Ordu, Adapazarı. Bolu Işletmeleri ile tşletmemi?de mes ai saatleri içinde görülebilir. 7 Isteklilerin belirli gün ve saatte muvakkat teminatlan 11 a birlikte mezkur komisyona müracaatları ilân olunur. f24742) V. 1 V37I12.1016.08 19.25 E. 1 9.12 4.45 21.18] 2.30 8.43 12.00' 1,54 7.05 Band\rmada Turizm Sahasında înkişaflar Hükümetimizin turizm dâvasında gösterdiği hassasiyete memleketi mizdeki hususi şahıs ve firmalar da iştirak etmektedir. Bu meyanda bütün konforu havi lüks bir otel bu yaz sezonuna açılmak üzere hafirhklarını tamamlamıstır. Ayrıca öztur ismi ile kurulan turizm bü rosu da pek yakında faaliyete geçecektir. Bu büronun Marmara böl gesinin en güzel ve tarihî yerlerine tertip ettiği turistik ve grup gezintilerinin orijinalliğiyle pek çok rağbet bulacağını tahmin edivoruz. ^iMiıııııııııııııııııııııııııuııııııııııııiMiıiMiııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııınıı ııınııııı ııııınıı m ı 1111 f 11111111111 r 111 • f 1111 11111111 r 11111111111 • ı r 11 r 111 r/>> flzerine örttüler, kıç üstü ile bas fistünün arasına, çadır (ibi. Ahmet, makina İle oturajın aramna, a n b t n kıvnldı, basaltında her zaman hazır duran eski iki yorgandan birini alıp sarınarak, yattı. damadan öyle sırtüıtii, hep ayni vaziyette yatmaktan uyusmns ı a ; kolunu uzatarak, küçük bir pencere gibi sflrdü açtı. basüitünün kapagını. Gecenin lerin havssı çarptı yflzüne. Hemen bordalannda bitişik, heynlâ gibi yükselen bir teknenin, t«m finünde yanan Itmbaıiyle, gHzleri kamastı. Çoktan kalkmıs, brandkyı aralayıp fiıtflne çıkmıı Abmedin seıi; yandaki dev teknenin hftIâ boşta isleyen maklne«inin dflzensiz patpatıyla, küpeıtesinden tarkmıı adamlırı n bafırıımslarına kariiiyorda. «Ne olayorm be yaha?> diye ftdets haykınyordn Ahnıet. «Oece de mi r»hat yok artık? GSrmflyor m ı n n n ı k o e a k«yıfıT...» «tneilerin mi dokflldü ulan?» diye btgirıyorlardı, Steki tekneden. «Ne gelip demirledin tam rıhtımın BnOoe? Kayaya mı bindireeektlk y»nl? Doknndnysak blraı, ne oldn kayıfıns?...> «Tahn, fener de astık. Ay da var. O3rmiiyor m n n n n ı önünnzii? Bn saatte de {elirler mi be? Oece yarısı daha...» «Tapmunu mu aldın do nizin? Her saat gelinir. Tâ Silivrj Snlerinden eelivornz ii« teleme sen de... Zaten tek balılı EÖfemedik bütün çün Çek tekneyi kenara. Blz ılc ıtirecPğiz araya. Osmanın gözleri alıştı, yava« yavas. (Arkası var) YAMAN KORAY «Vani gitmeyin, burada yatın demiyoruz ama... biliyoruz bırakmazsımz tekneyi aşağıda... Gemj geçer dalga gelir... çarpar kavalara diye. Yoksa yerimiz. vata£ımız çok. Ganimet! Kalsavdınız çok iyi olurdn «Fazla bile kaldık.» dedi Ahmet. «Saijolun. Kalamayız çece. Havdi Osman, kımılda bakalım.. Kapınııı önüne, hep beraber çıktılar. Marmara sırtlarından. Kalemi'nin dik tepelerinin arkasından. hir köşesi bileyi taşına tutulmuş gibi hafifçe düzlenmiş. oııdördiinü yeni çeçmiş ama kocaman, pembcbeyaz bir ay çıUmıs. Ilayırsız adanın karanlık vamnçlariylc. karşı kıyılar arasında. suların üstünde, genı*. 'sıl ışıl bir köprü kuruyorciu. S:mki bu aydınlık y o 1 . deniziıı sathıııa vapı$ık dcgildi de. onun cpey üzerinden ortalara dosru kıvrılıp yüksflcrek secıvor: sular altta. karanlık derin hir cııkıır. bir hoşluk gihi kalıvordu. Ahmet. adanın hütün sivri taslarının dis diş, tek tek belli oldufunn. bütün köçüklö büyüklü varıkların, orakların îölşeli bir agız, ama bembeyaı dndaklarla aralandıgını... nfak vaeonun az ilerde nzanan tek hattının bağlantılarının bile raha«ça seçildiflni gördüfünden bekçilerin uzattığı lâmbayı almadı vanına. «AfflM yarın buralardan ayrılmayın, esa» balık bn ta • rafta:» diye son bir tenbib geçen adamlara «Eyvallah!» dediler. V7edâ ettiler. Kesik kenarlarındaki mermer kmntıları, ay ifıjjında pnl pul parlıvan taş parçalarını ezerek. a | ı r ağır inmeğe başladılar, o ince kıvrım kıvrım yoldan... önlerinden bir tavşan fırladı. Kaçarken, kuyruğunun bembeyaz toplayışları tâ nzaktan brl Iı oluvordu. Osman vanlıs bir adıı.ıla. dar yolun kenarındakı büyük bir tası oynatıp yuvarladı agagı Tasııı, tnhaf kesik tıkırtılarla kayalara oarpa car pa inerek. « b 1 u nı diye siddctle açılan ve sonradan gelen toz toprak yığınından ibaret nzun, hasırtılt kuyruğu da. ayni doymazlıkla « 1 ü p ü r 1 fi p 0 r » yntan denize yn 63 varlanısı, aoayip yankılar yaptı etrafta. Çok ilerde, karşı kıyılardan, kus ma, bayvan mı olduğu belirsiz, şikâyct dolu bir çığlık aksetti. Tandaki kayaların kovuğnndan, gece kanatlı iri bir kuş fırladı, ağır bir nçnşla uzaklaştı, suların karanlık çukurnnda eridi! Kıyıva vaklaştıkça, yukardan pırıl pırıl, tek tek gördükleri Trakya taraflarının ışıklan solnklaştı, azaldı; denizin üstünü kaplıyan hafif sis perdesinin ardında kırmızımtırak, ölgün bir leke halini aldı. Tekirdagın ışıkları ise, indikleri tepenin arkasında ka'.arak, tamamen kayboldn. Baş ipini gene çeri alm. kala*ı kavaların önüne, rıhiıma dayayarak, çirdiler içeri. Ipi orada, betona eömülii demir halkaya baâUmiKtı Ahmet. Arkadan demir halatnıı biraz çekip serincc, kayık açıldı kıyıdan. iki bastan. baîlı. kalak.ildı orta verdp. Küçük feneri yakıp, astiîar direâe, kirtıse çelip çarp masm diye. Yer yer delik. yamalı eski brandayı, bovdan boya ambarın Üstfindekj brandtuıın, tam sol gözü hizasına jelen yırtığından epey yükjelmls »yın, ışıl ısıl bir parmagı dalıyerda İçeri. Osman basaltına, arka» üıtü sürünerek, her zaman o l d a | u gibi, zorlakls girdi. Başı çatalin bölmesine degince, «daha fazla girecefim» diye sırtını acıtarak kıvranmaktan vazgeçti. Dizlerinden aşafısı dışardaydı ama, güvertenin basladıgı yere kadar gelen brandanın altında kalıyordo. Saf yanınd», dertop olmnş yorganı, gfiçlttkle kımıldatablldiği elleriyle, gelisi güzel çekip üıerine yerleştirirken, hesapıız bir hareketle ka' fasını azıcık kaldırınca, bnrnunu hemen iki üç parmak ynkardaki başüstünün tahta kapağma, hem de şiddetle vurdu. Tüzünün ortasında, bu hafif sızıvla uyudu Osman; çok uzaklardan. artık tek tük geçen üpmilerin dalgalariyle sallanarak... L vkusu. gitgide yaklaşan kuv vetli bir motor sesi, bağırışmalarla hafiflcdf. Tekneye «küt diye bir şey çarpıp. onUrı iyicc sarsınta da tamamen uyandı. Hızla başını kaldırdı. gene vurdu burnunu yukarı. tahta kapağa! Aldırmadı. Hiç kımıl CUMHURÎYET Nüshası 25 Kunış Tflrklyc Lira Kr 75.00 40.00 13.00 Baıan T* Yayuı Cumhuriyet Mattıaacılık ve Gaıetecillk Türk Anonim Şlrketl Cagaloğlu Halkevl Sokak No. 3J41 Sabibi Scnallk • ajrlık 3 aylık NAZÎME NADİ Yan Iflerlnl flilen İdare eden Metul MOdUt VECDt KIZILDEMİR Gaıetemiîe gonderilen evrak ve yazılar neşredilsin edllmesin İade edilmez flAnlardan me»uliyet knbul vdllmn Abnne v» İlân ıçlerl içm. zarfır I UstUne «Alıcınp» v ^ a «İlân Servisl» ; kaydının knnmaıı lâzımdır i Bü GAZBTE BASI^ T A KAZOYA Lasteks mayolarını görmeden mayo almayınız ^iıııııııııııııııııııııııııı;ımımmıııımummımıımmmmmımiHHmııımımııımmmııııııii AHLAK A E H Ü ııııııııııııııııııtıııııııııı ıııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııı UIU
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear