26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
tKI CUMHURtYET 14 Mayıs 1961 mımmmnnıımnmntn Ankara Röportajları BİR YILDÖNÜMÜ ÖNÜMÜ Atatiirk'e ait hatıralar Yazan: Said Arif Terzloğlu ıiımıımmnııiMHmıiNiı Atatürk, çok zaman sıkıcı proto yat geçirmisti.). tşte beni orada kol kaidelerinden şikâyet eder, buldular...» bir nebze olsun, kurtulmak için ça• reler arardı. Günün birinde, Dolma bundan sonrasıtu Hüseyin A n bahçe Sarayından kaçıp pesinde şoyle nakletti : O gündenberı on halefet mensup muhafızlan, yaverleri olmadan şe«Ben hapiste iken, Topkapı Mübir yıl geçti. Bır larını kazanmaktı hirde dolaşraış ve bu arada Top zesi Müduru Saraya telefon ederek seçimle başlayıp Cumhuriyet Halk kapı Müzesıni de gezmişti. Ata'nın müzede olduğunu söylebır ıhtılâl ile kaPartisı zamanın Fakat, Ata'nın Saraydan kimseye mış, fakat o Saraya telefon ederrl ar panan ı, ll . sıyada muhim mevki' görünmeden çıkması bazı hâdisele ken Atatürk muzeyi terkettiğinden lere getirilmiş şa Şehrimız Ticaret Odasınca ter sî hayatımızın en rin çıkmasına, denızin dibinin dal nereye gittiğini anlıyamamış. Bu gıçlarla aranmasma, Karakoy'den suretle haberdar edılen Saray er tiplenen geçinme indeksinin 1960 hareketh bır devresıdır. 14 mayıs yenı lıderlerı basının hararetle hısları kendı safına almak veya Taksime kadar olan mıntakada bü kânı otomobillerle Atatürk'ü ara yılına ait ortalama rakamları ya 1950 Eeçımlerinın memleket mu desteklemesi, ahenkli bır demok sadece partisınden koparmak üzere tun nakil vasıtalarının durdurulup raaya çıkmışlar, bır kısmı Topkapı yınlanmıştır. kadderatmda bır merhale teşkıl rası ve hurriyet ıklimı yaratabıl fedakârhğa katlanabileceğını gös1948 yılı esas alınmak sartivle ettiğıne şuphe yoktur. Bu devre meğe kâfı ımkân vermemıstır. Da teren mısaller vardı. tnsanları za tetkik edilmesme sebep olmuş.. Müzesine giderken bir kısmı da Sonradan çok hoş bir şekılde neti Şişiı Çocuk Hastahanesine Sabiha 1950 de 103,8 olan indeks tedricen nın başlıca hususıyetı, hürrıyetten ha ilk günlerden ıtibaren ıktidarın yıf noktalanndan yakalayarak ıstecelcnen bu hâdısenin canlı şahitle Gökçen'in yanına gitmişler. Bu ayükselerek 1955 de 137.4 e ve 1960 ıstıbdada doğru tedrıcî bir istiha zırvesınde bir huzursuzluk bulun diği gıbı kullanmaktan revk duy rınden biri halen Cumhurbaşkan rada, celbedilen bir dalgıç ekipi, da 234,2 ye yükselmıstir leden ıbarettır Bır ılkbahar gü duğu ve hderin kendı durumunu duğu muhakkaktı. Bu istikamettelığında vazife görmektedir. nünde doğan umıtler, yıllar bırbı suratle kuvvetlendırmeğe ihtıyaç kı gayretleri az çok semere verher ihtimale karşı denızı aramış. Çapkın hırsu 9 uncıı defa Hüseyin An, 36 yıldır, gelip gerını kovaladıkça iktısadî sıkmtıla duyduğu Eezılmıştır. Meclıste ku mış ve kazandığı yerı partızanlar Şisli Çocuk Hastahanesine gidençen Cumhurbaşkanlarına hızmet ler kapıda bir araba görüp içindera, ıçtimai ahenksizlıklere. olçusuz çuk bır grup teşkıl etmekle bera arasında vaktıyle faaliyetlerı Cum har>se mahkum oldu huriyet Halk Partısine çok şe\*er etmiş, genç bir delikanlı iken gir ki şofore kımi getırdığini sormuşPolis tarafından .Çapkın hırsız» baskılara. şuursuz ihtiraslara ve ber dışanda muhalefeti desteklidiği Cumhurbaşkanlığı dairesinde lar. O da, ısmini bilmediği binni diye ısimlendmlen bir rev kaybettirenler de bulunduğu dik Saüh Dıiztaş korkunç ısraflara yerını bırakmış yen 3 küsur mılyonluk bugüne kadar nice hâdiselere ta getirdiğini, ancak beklemesini iste adlı sabıkalı dün. 9 uncu defa o tır. kütlesi bulunması. ekserı vılâyet kati çekmistı. Zamanla 1946 Demok nıklık etmiş. Bir hayli ve çok en diğıni söylemiş. Bir de Gökçen'in larak hapis cezasına çarptırılmış14 Mayıs yaklaşırken memlekette j lerde eşraf ve tüccarın C.H.P. saf ratlarının gücenerek ayrılmalarına ti teresan hâdiseler geçmiş başından. odasına çıkmışlar kı, ne görsünler tır. 3. Agır Ceza Mahkemesinde ya nasıl bir hava estıjinı hatırlamak ' larında yerlerıni muhafaza etrae1;! veya bır koşeye çekilmelerine mu Hüseyin A n Atatürk'ün Dolma Ata, Gökçen'in başucunda ayakta pılan durusmada. 3 yıl hapse mah guç değıldır Muhalefet hatiplen ve seçmenlere sıgaranın 5 kurusa kabil, Cumhuriyet Halk Partisi devrinde o tarafa mutemayil bir kum edilen Salih Düztaş'ın bu son köylerı ve kasabalan dolaşarak ındırilmesınden bahçe Sarayından sabahın erken duruyor... vergilerın kaldısaatinde kaçarak (tâbir onundur.) Atatürk, yaverleri karşısında gö mahkumiyeti de, diğerleri gibi. Af mâzınin ıstıraplannı deşiyor ve rılmasına kadar hesapsız ve hu çok kımseler nirengi mevkilerin ışgal ederek iktıdara bambaşka bır şümulüne girdiği için. ılerisi ıçın parlak vaıtler yapıyorsehirde dolaşmasını ve bu yüzden rünce, kendilerine söyle çıkısmıs: kanunun dutsuz vaitler yapılmış olması, rüz kısa bir müddet için tevkif edılisi ( Demek kı, beni Allah koruyor. düsmüştür. Ancak sanığın henüz lardı Meydanlarda, sınema s'alon gârdan nem kapabilecek bir lıdere hüviyet getirmışlerdı. ni şöyle anlatıyor : Isteseydım Ankara'ya bıle gidebı neticelenmemiş bazı dâvaları daha lannda ve kahvehanelerde 27 yıl huzur ve sukünet veremezdı. LıdeOnun kullandığı en tesirli ve zabulunduğundan, serbest bırakılma lık bır ıktidarın butun kusurları « O sabah çok erken saatlerde lirdim!)». rin başlangıçta kendinı kaptırdığı rarh metod, ınsanları menfaatlemıstır. ortaya dokuluyordu. Halkın idare hıssi reaksıyonlar, Demokrat Par rınden bağlaması ıdı. Demokrat zil çaldı. Kapıya getirilen gazete• den duyduğu memnunıyetsızlık ve tinın bılâhara tutacağı yol ve ta Parti iktidarını siyaset hayatınd leri aldım. Muayede salonundan Hüseyin Arı'nın çok kalın ve Gülseren Sadak'ın harb yıllarmda çekılen ıktisadî kıp edcceği rota üzerinde derin bır menfaatperestlığın bır sarmaşık geçip Mustafa Kemal'in yatak oda gür simsiyah kasları var. Hemen turnedeki basarısı sına (Harem) girdim. Ata, her za alnının yansını kaplıyor. «An» soy Genç Türk piyano virtüozu Gül darlık son haddıne kadar ıstısmar tesır ıcra etmıştır. Bu yuzden ik gıbı butun govdeyı sarmasından man burada yatağında gazeteleri adını ona Atatürk vermış. Hem de seren Sadak'ın bir süre önce çıkmış edilıyordu En haklı tenkıdlerden tısat sıyasetinde terazi şirazesın mesul tutmak ıcap eder. Bır siyasi okurdu. Birkaç saniye sonra Ata bir hayli azarladıktan sonra.. olduğu Balkan memleketleri tur en fâhış isnatlara kadar, o vakitki den çıkmış ve 10 yıl boyunca ikti teveccuh eseri olarak açtırılan kre türk, gırtında deve tüyü renginde O, buna dair hâtırasını çöyle «n nesinden dün gece sehrimize don hukumet aleyhine soylenen her şey dar rauhalefet munasebetlen a dılerın yükunu zamanla hafifleten ropdöşambrı olduğu halde geldi. latıyor : mesi beklenmekte idi. Hab>r aldı dınleyıcıler tarafından tasviple kar normal sâfhalardan kurtulamamış enflâsyon mekanizması ve dış ti Gazeteleri ortadaki masanın üzericaret muameleleri, memlekete. fay< Soyadı kartunu çıktığı zaman ğımıza göre Gülseren Sadak'ın Ro şılanıyordu. Yıllarca evvel kara tır. ne bıraktım. (Bana kahvaltı getir Atatürk, köşkte çahşanlarm soy manya \Te Polonyada verdi&ı kon kolda atılmış bır dayak, vergı borda kazandırmaksızın bir takım Demokrat Partı lıderının ilk kımselerı tatmıne yarayacak bır sinler!) dedi, peşinden ilâve etti: adlarını kendisi tesbit edip Ulus serlerin tıuyuk ilgiyle karşılan cuna karşı elrien çıkarılmış oküz, (Kabul salonuna getirsinler!.). Em gazetesine vermdş, nefrettirmişti. ması üzerine. piyanistimızın ayrıca Sümerbank kumaslannın karabor | gündenberı ısrarla tatbıkına çalış vasıta telâkkı olunmuştur. tığı taktiklerden biri, Meclisteki ri ahnca, derhal Sofracıbası Ibra Benım soyadım (özmen) idi. 14 Mayıs akşamı, bütün memleiki televizyon konseri ve iki resi sası, komur meselesı ve şeker fıhime koştum. Yatağından kaldırBir (tün, yâvealerden biri (Seni tal daha vermesi ısrarla teklif e vatları Serbest ov hakkını kul hezıci e tü«tünlüğüne dayanarak mu kette dört milyondan fazla seçmen a l e f dım. Söyledim ve oradan aynlıp Atdtürk çağırıyor!) dedi. Yanına İan'arak 27 Vı"İı"n"hesab'ın"ı""Bo"rmağa I grupunu devamlı ve bunal âdeta bayram yapmışlardı. O gün dilmiştir. Bunun üzerine sanatçıtutmaktı. vatandaşların çoğu, artık refah ve yatağıma girdim. gittim. Dil kuruîtayına katılan ü . mız bu kon&»rleri verdikten sonra hazırlanan bır hayli vatandaş go tıcı bir baskı altında kullandıkları r ^ l e r l e Ne kadar zaman geçti bilmiyo yelerle birlikte oturmuşlar yemek yurda dönecektir. ze çarpıyordu. Fakat halkın kararı Meclisteki şiddetli hücumlariyle hurriyetın rum, nöbetçi yaverin çağırdığını yıyorlardı. üzerinde asıl tesir yaratan faktör, hem muhalefet liderini yıprataea teminata bağlandığını sanmışlardı ğını ve hem de umumi efkârı oya Fakat şimdi gözlerini on bir yıl ge•öylediler, koştum. Sofracı Ibrahim değişiklik ihtiyacı idi Çok kızgındı... Beni görünc e eli tstanbul Festivalinde ayakta duruyor, elindeki tepsinin İle işaret edip yanına çağırdı. Bazı kayıtlara gore, 14 Mayıs se layarak zaman kazanacağını düşü riye çevırenlerin yüreklerinde bir Resim Heykel Sergisi içi de dolu. Hepsi tel&şla beni bekçımlerınde, Demokrat Partı 4 mıl nuyordu. Bu taktık ıstediği neti sızı duymamalan imkânsızdır. AyBenim bacaklaram titriyordu, tstanbul Belediyesinin düzenleliyorlarmıç... Derhal bana, Ata'yı kcrkudan Çünkü AUtürk »«de diği «tstanbul Sanat Festivali» eçr yon 242.831 rey. Cumhuriyet Halk ceyi vermemiş ve üstelik siyasi n sebeplerden dolayı.. Bu terakki nerede gördüğümü »ordular. Onlar ce; köşkte çahşan kızlara sarkın. Partısı 3.165.096 rey, Millet Partisi gerginliklerin gitgide artmasını yolunda kaybedilen zamanı, uğra aramıs, bulamamışlar. Kendilerine tıhk edenleri bu «aatlerde yanına çevesinde olmak üzere dün saat 17 240.209 rey ve bağımsızlar 267.955 mucip olmustur. Muhalefete karşı nılan iktnad! zararlan ve önlenegereken izahatı verdim. Beraberce çağırır azarlar ve kovardı. Böyle de Beyo'lu Şehir Galerisinde bir rey almışlardı. Bu rakamlar, genış tedrici surette şıddetlenen müca miyen haksızlıkları düşünen aydın Resim ve Heykel Sergisi törenle lann ıstırabıdır. Bazıları hesabına yeniden aradık. bir iey oldu, bunlardan biri siki açılmıştır. Bu sergide 69 resim ve bir çoğunluğun o tarihte iktidar dele ve her gün Meclisin yeni bir değişıkhği lehınde oy kullandığım hâdise içinde yaşaması, verimli ça da, partizan bir idarenin kazaridırBulamayınca, raıladığımız yaver yet etti zannettim. heykeltraşımız yer almış bulun göstermeğe kâfidir. Lâkin bugün olıun, diger personelden olsun, herlışma şartlarının ve faydalı bir dıSı kolay menfaatlerin hasretidir. « Sen ne yaptm?» diye bagır. objektif olarak tereddütsüzce ıfade teşriî kontrolün gerçekleşmesine kes bana aynı suali soruyordu : dı. Dizlerimin dermanı tamamen maktadır. edılebilir ki, 14 Mayısla beraber müsait olmıyan bir durum ortaya « Paıa nerede?» Bir taksi Şişhanede bir kesilmişti. O, devajnla: « Hayeskisinden çok farklı bir çığır baş çıkarmıştır. tktidarı kuvvetlendırBulamayınca. Basyaverin emri TEŞEKKUR diikkâna şrirdi van!> dedi. Atatürk, çok kızdığı ile beni yaverlik daireıinin yanınDün sabaha karşı bir taksi Şiş lamasında, seçim sıstemı de ehem mek ve muhalefeti ezmek maksaUzun zamandır çekmekte elzama n bu lafı garfeder, eğer f«zla miyetı azımsanamıyacak bir rol daki ktiçük bir odaya hapsettiler, duğum rahatnızlıfımı yaptıklan kışmıs ise (Hayvan kere h«yv«n) hanede bir dükkânın kepenklerini oynamıştır. Eğer 1950 de ekseriyet diyle seferber olan kimseler, çok başıma da bir nöbetçi koydular. mükemmel bir ameliyatt» tekırarak içeriye girmiştir. geçmeden itidal ve hukuk sınırladerdi. davi ve tekrar «ıhhate kavu«Suçum, Atatürk'ün kalktığını göŞoför Mustafa Gökçe. idaresinde usulu yerine nisbi temsil sistemi rını da tecavüz etmişlerdir. Kekeliyerek: turan Haseki Hastahanesi Cerrüp vaktinde haber vermemekti... ki 57337 plâkah taksi ile Unkapa yürurlukte olsa idi, reylerin 53 u« Suçum ne imi» Pasam, ben nından Şişhane.ye tskender cad nü kazanan Demokrat Parti tak 1950 60 devresinde, iktidar merahl ServiM Şefi Sayın, Aradan ne kadar zaman geçti bil O miyorum. Çünki üzüntümden deli bir sey yapmadım ki?» dedim. desinden çıkarken 11 sayılı Ates riben 261 ve reylerin 'o39 unu ka suliyetini taşıyan liderin çok ehem > N e olacak, Abidin beyin Demir ticarethanesinden içeri gir zanan Cumhuriyet Halk Partisi miyet verdiği diğer bir husus, muNİMET TAŞKIRAN'a olacaküm. Atatürk kayıptı. Bu muavinl Op. Dr. MUZAFrER takriben 194 mebusla Meclise gelearada, polise haber verilmlş, her soy adını almışsın!» diye yine b » . mistir. ERTEN ve Dr. RIFKI SELhangi bir ihtimale karsı dalgıç ge ştnı kaldırmadan soylendi. Biraı Kepenkleri kırarak dükkândan bilirlerdi. Ekseriyet sisteminin gaÇUK'a. »mellyat esnasında ve tirilerek denizin arastınlmasına rahatlamıştım. içeri piren taksi yolntlarından Mus lip tarafa aldığı reylere kıyasla nekshat devrinde jösterdlkleri Operatör Dr. « Aman Pasam, dedim emirle tafa Ünlü, Hüseyin Çıtbay, Muhsin çok fazla mebus çıkartmak imkâbaslanmıstı. fevkalâde yakın ve müsfik alâriniz üzerine Ulus gazetesinde özkan, Ahmet Gençoğlu ve tsmail nını sağlaması, 19501960 arasında Ata'nın dısanya çıkıp gitmeıine kay*. servis hemşire ve müstahmuvazenesini kimse ihtimal vermiyordu. Çünki maiyetinizin isimleri çıktı. Siz ver Kesen ağır surette yaralanmışlar iktidarmuhalefet deminin yardımlanna sonsuz boemuftur. dedim, dır. şükran ve minnettarlığımı arzetSarayın bütün kapılannda polisler, diniz bana bu soyadı...» Fatih Malta Fevzipaşa Cad.97 meme garetenlzin delâletlnl rlaskerler, âmirler nöbet beklemekte dedim ama terden sırıl sıklam ol 1950 seçimlerinin Demokrat Parkabul saatleri 15.30 • 18.30 tki kaatîl mahkum oldular ca ederim. idi. Ne içeriye ve ne de dışanya muştum. ö y l e diyince derhal (Ge Tel: 21 54 24 Taslıtarla'da, bundan bir müfl*eı tiye büyük çoğunluk kazandırmaAdil Blriclk habersiz kirasenin çıkması imkftn tirin bana Ulus gazetesini!) emri önce, Ali Dereli admda bir sahsı sı ve mesuliyet mevkiine geçen ni verdi. Gazeteye baktı. Abidin Sldürmekten sanık olarak dün, 3. sızdı... Ben ürüntüden kıvranırken, bir beye hitaben: Ağır Ceza Mahkemesinde yargıladen Atatürk'ün geldiğinl »öyledi( Sen haksıztın bu ifte... Ben nan, Sabri tpek 5 yıl, Muharrem TEŞEKKUR ler. Kapım açıldı. Atatürk karıım vermişim bu goyadını.) dedi. Âfet îpek ise 10 yıl ağır hapse mahkum Doçtnt Dr. edilmislerdir. da belirdi. Ve: (Senin kabahatin î n a n da orada idi. Derhal atıldı: Eşimin muzdarip olduğu hastalığuu tefhisle (safra kesesi) ne?) diye lordu. Ben, soruyu ceSAMlM MOSTAR « Bu, evrak takip ettiği ve her CHOLECYSTECTOMIE ameliyatını büyük bir muvHffakıyetle Bir yankesici yakalandı vaplandırmadan, Basyaver Celfil yere girip çıktığı için soyadım Dahillve Mutfhassm başaran çok kı\metli Niğde Devlet Hastanesı Başhekimi Dün Beyoğlunda Abanoz sokağın Bey; erken «aatlerde arkadaslanm (An) koyalım Paşam.» dedi. Oya NÜVİT TEKÜL la yaptığım bir güreş esnasmda ar kondu. Oy birliği ile kararlaştı. da bulunan genelevlerin pencereOperatör Dr. CEVDET ÇAVUŞOĞLU ' na rahatszlıpmda göstermi» clduksinden bakmakta olan Davut isimkadaşımı yaraladığımı, luçumun Bilâhare bana dönen Atatürk: lan yakın alâkalanna tesekkür ve ameliyathane personeline en derin minnet ve şükranlarımı li bir tasralının pantalon cebini bundan ibaret olduğunu söyledi. ve minnettarlıtımı sükranla bil« Sakın, bu sokucu ( A n ) d e . karıştıran sabıkalı yankesicilerden arzetmeyi bir borç bilirim. Atanın arkasmdan bir taraftan da gil. Koyacağım a n kelimesinin 13 diririm. Ünal Seçkiner suçüstü yakalanbana doğru söylememem için elle mânâsı A. Snavi Ortaç Babahat Sadi var.» Atatürk bundan mıştır. riyle isaret ediyordu. Bu cevap ü sonra, A n kelimesinin mânâlannı Moda Niğde Emniyet Müdürü Yankesicinin çaldığı para K lirazerine Ata, basım sallayıp geri saydı. îbrahim Necmi Dilmen iza dır. Ancak polisler, Seçkiner'in cedöndü, yaverlik odasında bir kahve hat verdi. binde bulunan 130 lira paranın da içtikten sonra çalısma odasına çeArı'nın uzun kaşları kıs günle kimin cebinden çaldığmı inceleTEŞEKKUR kildi. rinde motoru ile evrak dağıtırken mektedir. ölümü ile bızleri sonsuz »cı Sonra'dan Atatürk, Saraydan, çoğu zaman buz tutarmıs. O da İçinde bırakan eçım ve sevplı hiç görünmeden çıkışım yemekte bunlann uzun oluşundan şikâyet. Sabıkalı iki hırsız yakalandı habamız dâvetlilerine şöyle nakletmişti : Sabıkah hır^ızlardnn Rasim Kol 27 Mayıs gününün birinci yıldönümünü kutlama merasimiçi ama ne yapsın... Bay VARTAN MADAT'ın ile Nazif Kayakoparan dün Kızıl« Kalm kaputumu giydim. Hiç ne, Odamız ve Odamız üyesi sanayicilerin memleket sanayiini Şikâyetin e şu misâli veriyor: cenazesıne iştlrak eden. çelenk toprakta iki eve girerek hırsızlık kimseye sezdirmeden büyük kapıtemsilen iştiraki Odamızca arzu edilmektedir. • Yine bir gün nöbetçi idim. yantıktan sonra yakalanmıslardır. gdnderen, hayır müesseselerlne dan serbestçe çıktım. Beni görenÜyelerimizden tek veya toplu olarak katılmak arzusunda teberru edenlere; telgraf, teleKızılıoprakta bir gecede iki eve, ler selâm verdıler. Hepsi o kadar.. Zil çaldı. Gazeteleri koltugumun fon ve mektupla taziyede bubulunanların en geç 17 Mayıs 1961 çarşamba günü akşamına Oradan bir tramvaya bindim. Doğ altına sıkıştınp koştum. Muaye. pencere camını kırmak suretiyle lunan akraba ve dostlara s y n kadar Odamıza yazılı olarak müracaatleri önemle rica olunur. ruda Sultanahmede, oradan da de salonundan geçerken ben hepgiren hırsızlann, şehrin muhtelif ayn tesekktlre teessOrilmOz mâcilâh parkelerde kayardım. Yine semtlerinde 28 eve daha girip, binTopkapı Müzesine gittim. Kapıcı ni oldujfundan gazetenizin delâkaymıya başladım. Bir de ne g ö .lerce liralık esya ve mücevher letinl rir.i ederim. karşıladı. Müzenin açılmadığını reyim; Atatürk karşıda n gelmiyor çaldıkları da tesbit edilmistir. Eşi. Dul Bayan Arsaluz soyledi. Atatürk olduğumu, muzeMadat. evl&df Bay ve yi gezmek istediğimı bildirdim, mu? duramadım. Ben kapıyı açar Bavan Berç Martayan (Kim olursa olsun. Müze açılma ken o içerden itti. Kafama çarptı, Bayramoğlu mahallev ziyare tçileri için otobüs seferieri buMAYIS 14 ZİLKADE 29 dan içeri gırilemez!..) dedi. Saat Ben can acısı ile kafamı tutarken gun başlamıştır. 9 a kadar bekledim. Müdür geldi. Atatürk: Cumartfsi Pazar şflnleri Sair günler « Ne bu telâş, n e oluyor?» diDerhal beni içeri aldı. Müzeyi, eliB Mahalleden Kadıköydtn Nkhslleden KadikSyden YAŞAR KEMAL mi kolumu salhyarak gezdim. Ora ye sordu. «Ne bu vaziyet?» katkış kalkı» k»lkı« kslkıs 5 dan bir taksi çağırdım. Yine aynı Derhal üzerimi yokladım. Her rahathkla, Sişli Çocuk astahanesi tarafım yerli yerinde idi. Birden V. ) 4.44|12.10;i6<W|19.19]2108| 2 40 Sabah 8.00 9.00 «.00 10.00 ne, Sabıha Gokçen'ı zıyarete git uzandı, kaşlarımdan yakaladı. Sa öğle 13.30 1450 E. 9.26 4.521 8 43112 00' 1 501 7 22 tım. (O gunlerde Sabıha Gokçen lonu böylece geçtik. Meğer kaşla. Akşam 19.00 20.00 16.30 17.30 hastahanede yatıvordu. Bir ameli rım bir hayli dağınıkmış...» Çıktı Şehrimizde geçim ortalaması 14 MAYIS r 3 Dr. Feridun Ergin HEM NIALINA MIHINA Bir acı hikâye ize bugün acı bir hikâye okataeağım. Yazan, Kskişe hir'den, oğlunu kaybetmiş bir öğretmen. Bırakalım. derdini döksün de »ndan sonra konuşalım! « Öğleyın 39,5 derece hararetle yatmakta bıraktıgun oğlumu, akşam okul donüşü h a v a ı e olur buldum. Alelâcele bır çocuk doktoruna götürdüm M u a y e n e etti; reçete yazdı <re alıp eve gıtmemizi söyledi. Çocuk h a v a ı e d e n çıkmamıştı, Ben ağhyordum. O durumda eve götüremıy eceğımi, ilâçlan kehdisinın tat bık etmesinı yine ağlıyarak rıca ettım. Hiç tınmadı. Azarlar gıbı: .Götürün. Dediklerımi y a p a r s a n ı z bir şeyi kalmaz» dedi. Çıkmaktan başka çare bulam a dım. Elimi cebime saldım, on ıkı buçuk lira param var Reçe tede yazılı ilâçlar da alınacak Doktora sonra vermeyı düşündü m . Kımlik cüzdanımı çıkarıp kendisine göstererek, öğretmen olduğumu, ücretini yarın getırip vereceğimi söyledim. Suratını ekşitti. Hiç bır şey demeden kınv lık cuzdanıhıı aldı ve eekmecesi ne koydu. Ağlamağa devam ediyorrium. Ama, bu ağlayışım artık çocuğum için değildi. «öğretmenım» dediğim halde, bir doktorun bana itimad edemeyısıneydı. Eve gıttık. Aradan bır saat geçmiş olmasına rağmen çocuk havaleden çıkmamıştı. Bakkaldan telefon açtım. Gelip bir kere daha görmesi için yalvardım K endisınin gelmesine lüzum olmadıgını, gelse de önceden tarıf ettifi şeyleri yapacağmı söyleyıp telefonu kapattı Yarım saat kadar sonra da çocuk öldü. Ertesi gün cenazeyı kaldırdıfctan sonra. kimlik cüzdanımı alma\a gittim. Yolda hep ıyımser davranmaya gayret edıyor .Doklor, bu bıçimsizliğı dalgınlı kla yapmıştır. Kimbilir slmdi ne kadar üzülur ve behden ozur diler» dive dOsünüyoHum. Odasına gırıp selâm verdim. Çocuğu sordu. «öldü» dedım. «Yok canım! Boyle vakalarda ölum bınde bir olur» dedi. «İyi ya dedım, o binde bir de bize rastladı.» Gehrken neler düşünmü?, neyle karşılasmı^tım. Kahroldum kendı kendıme. Oğlum büyüyünce doktor olacağını söylerdi. Belki de bunun gibi bır doktor olacaktı. « ö l ı t g ü iyi oldu» diye günaha girdim Cumhuriyet'te «Bir doktorun hikâyesi» başlıklı fıkranızı okuyunca bu olayı tekrar hatırladım. Aradan epey zaman geçtiği halde ıçimdekı acı dinmedı. Onu dün olmuşçasına, taptaze olarak mezara kadar götürecegime eminim...» Eskişehirli iftretmenln hikâyesi yfire|imi ntlattı. Ben yazırada iyi bir doktoru anlatmiftım. O, çıkanndan baska şey dttsünmı yen kötü bir doktorun davranışinı naklediyor. Ben aksini söylemedim. elbette doktorlann iyisi ve kötüsü olacak. Nitekim hukukçuların da, mühendislerin d e , gazetecilerin de, tacirlerin de, politikaoılann ve bütün di|er m e s l e k menınplarmın da iyisl ve kötBsii var. Tani meslekleri kabahatli bnlmıyalım, demek istiyornm. Hiçbir meslek kBta adamı iyi, lyiyi kötü yapma». Hiçbir meslefln mensnpları, diğer mesleklerin «lensuplarından kBtü olamaz. Mesele insanda... Bic. insanlıfımm kaybediyornı. K8tüler. ço|nnlngB ele geçirdller. O«Bİerimi«, paradan ve şahri raenfaatten baska bir sey gSrnteneye basladı. Bu nfnrda her Seyi ayaklar altına almaktan çekinmi yornz. Cetniyetimlc heMbına çek düsündflriiefl, çok üzücfl bir netice! Cevat Fehml BAŞKCT Vltamlnll Kremtl PRETTY QUİCK taş pudrası Cildinizi kurutmadao gOzelleştirir. , KRCMLİ PRETTV OUİCK ta« padna gflteDiğtolal kora> kllde tenefflUOoa manl olmar TİtamlnU kremli Pratty Oulek tas padraaı bugOn mevent benıeri mfla tahzartara nlsbetle bambaska eMttlan i » v tlnat etaektedir. Meaela, t«rkJbtnd« eildl ratıp tutma battanna nalik ve aaeak ınuatesna gOıellik kremleriain bflnyeainde mevcut bulunan bir takım kompotisyontar yer aldığindan cildl katiyen knru hmle getirmez. VitamJnll, kremli Pr*tty Oulek taş podrası yttzOnOM ttefia bir parlaklık, kadile gibi yumussklık ve Ubfl bir gOzelHh verir. Birkaç «aniyellk tatbikatl matlerce dayanır. Vitamlnll kremli Pratty Qulck taş pndrasını deneyiniz, oldtığunuzdan da daha gOzel görOneceksiniı. HAYRİ DAVAS TEŞEKKUR { ISTAN8UL SANAYI OOASINDAN VİTAMİNLİ KREMLİ PRETTY QUICK Taş pudrası Uh Bayrantoğlu Mahallasi Otobös Seferieri I I lüks bir mOstahzandır. TASCATLASA ATAÇ KtTABEVt Ankara Cad. No. 45 ^\UHiHiıııi!iMiiMiNiııınıııııııııııııııııııiMiıııııııiHHiııuıııııııııııuııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııifiıııııııııııııııııııııııı ımımtmııııımıımıımııııııımımııımımıımı^ Arkalannda yükgelen kayalık tepelerin üst kenarları, pembe gökyüzfinfl, çok geçmeden belirecek güneşin gittikçe artan parlaklığıyla, yaldız yaldız kesiyordu. Ahmet, «Kaderim» in ysnına geldifinde, Osmanı, bir ayağı suya girmiş, sabahın serlnlifine rajfmen, kanter içinde, s koca kalası tek başına takmağa M çabalarken buldu. Hemen elind»n alırımj> dekileri basaltına fırlatarak, gi «îyi, her şeyi hazırla sen. rişti ise, batladı zavallı oğlana O bir çitt yedek bociyi de »1... yardıma. Ben sabah, doğrn kayığa geliMevsimin bn ilk ve nispeten rim, erken kaçarıı .. Suyu nserin gfinlerinde, balığın en anntma sakın...» şağı saat 9 dan evvel görünmeSonra, tekneden çıkıp yanısine pek ihtimal bulunmadığı na gelmek ister gibi bir harehalde, etrafta büyük bir fasliket yapan Osmana arkasını yet vardı. döndü Ahmet. Millet kaç rflndfir, lor tntDoğrn eve yollandı. mnstn kendini. Fazla bekliyeeek hal yaktn vm 6 Nisan çarçamba sabahı, er kimsede. Hemen hemen bfttfin teknekenden kalktı Ahmet, Zaten ler denizde, bir gün evvelki boçek s ı nyomnstu. Geceyarısına yunları eğik hallerinden eser doğru açtığı gözlerini, ortalık kalmamış, canlı, dipdiri, bnrnn at»rana kadar, bir daha uykn lannda kalaslar, dimdik alesta tntmadı. bekliyor; bir mavi, bir pemAklı hep ertesi gfinkfl kılıç be yanan ynmasacık, y a | gibi avında, yatağında boynna sağa suların üzerinde. ömitle sallasola dönmüs, küçök pencerenıvorlardı. sinde, hafifçe beliren beyazlıtı, gitşide artan bir aceleyle haIçlerinde. aceleci tavırlarla. ber veren uzaklı yakınlı, çoğu son hazırlıklarını yapan adamçatlak sesli herocları, sabırla lar, sağa sola atlıyor, efilip dinliyerek, sabahı etmişti. kalkıyor, boynna da bağınsıTarhanasını ağzı yanarak iyorlardı. çip, ekmegini vedikten sonra. Birden, sahilin öte yanından. balıkta giyecegi şeyleri. mukuvvetli hir gürültü havayı titşambayı. cekctiııi koltutunuıı retti. Sonra hem arttı, hem tizaltına sıkıgtırıp, anasından hclesip iıelpsti. sinirli bir hal lâllık alarak yola koyuldugu aldı, hu her tarafı sarıp zanzaman, etraf iyice avdınlanmıseırdatan scs. tı. Denizcilik Bankası T.A.O. Denîzyolları İşletmesinin Tertiplediği İÇ TURİSTİK seferlerinin uğrak iskeleleri AKOENİZ SEFERİ KARADENİZ SEFERİ YA7ANS YAMAN KORAY Sonra sonra .. Sıcak bir Şubat sabahı, ağzında bir dal deniz ağacı, ezilmis bir ista\rit ve bir zokayla suyun vüzüne çıkan dokuz buçuk kiloluk mercanla başlıyan eşsiz seveı, karşılıklı olarak ilerlcdi. büyüdü, selişti, her jecen gün biraz daha fazla... Birhirinin içinde eriyen kara gfclerle elâ gözleri kattı önüne, çitgide kuvvetlenen bir rüzgâr gibi. sürükledi götürdü. Gitçide kuvvetlenen bir rüzgâr gibi . Bir rüzgâr çibi .. Küzçâr . rüz ... . Birden irkildi. kendine geldi Ahmet. Fırladı kalktı ayağa. Tâ karşıda, Kapıdağın başıııa, ne zamandır yapışık duran balutlar. ansızın kopup yükselmis. ufalmıstı. Narlıköyün üslündeki o koca tepe. dumaııdan başlıgını sıvırmıs. biltttn heybetivle görünüjordu. Daljaların keskin kıvrımları Mjmusamaea haslamıstı bile . Eskisinden vorçurı, eskisinden hıkkın. sanki lâf olsun diye gelivorlardı kıvıva. Rüzgârı yüzünde çok hafif bir okşayıs gibi hlssetti gtaç adam. Kalıvordn hava. Rfizgâr kesiliyordu. Hızla, geri geri çekiliyor kaçıyordu Az sonra, bıraktığı sükun dolu boşlnktan baska bir sey yoktu ufukta. Ahmet, günetin Ekinlik adasının hemen üzerinde oldnğnnu hayretle gördü. tkindiyi geçiyordu vakit. Sabahtan beri orada öyle, yemek bile yemeden oturmuş kalmıştı. «Uyudnm mu acaba?» diye düşünerek, köye doğru yürümeğe başladı. Aklı, ertesi günkü kılıç avında, içinde gitgide artan bir »evinçle, buz fabrikasınin önflnden geçtigini farketmedl bile, bu defa. «Kaderim» in hiıasın» eelince, teknenin içinde temizlikle mesErul Osman: «Hey Ahmet Âbi! Neredeydin be kuzam?» diye seslendi. Genç adam kıyıya indi. önce havayı göslerip, eliyle «mükemmel» işsreti ayptı, sonra da. «Yarın sabah, erken, hazır ol. Gidivoruz.» diye bağırdı. «Ben burada yatacafım gene bn gece. Benzini de akşam ^>j11111j[111111111111r11r11f11M11f1111111111rTrf1111TT11T11r111111111T111111111111111r111111ııf111• 111111111111111T11r11r111111111111111111 ı ııiMiııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııııınnn,,,,,!^ Fnat Reisin 36 lık Mareşal = makinası fayrap etmişti. ~ Yirmibeş tonlak koca « K e s BEBER'TE k i n » iıotorunun sapsarı gövdesi, öyle bir oynadı yerinden, bızlanarak, yakarı sahilin knçfik bnrnuna doğrn yollandı. Peşinde, bir müddet daha, makinasının gitgide hafifllyerek tızayan kndret doln homur tnsnnu da cekip sürükliyerek Çok ucuz... bnrnu döndü, kayboldu. Çok temlz... Bir an için kafalarını kaldıPek vakında... np, bn «ilk hareket eden» tekneye bakan diğer metorlardaki adamlar, daha bByük bir ace leyle kaynaşmağa başladılar. Çok geçmeden, Bakkal Hasanla Salih Kaptanın, aynı anda işliyen motorlarının, birbiNüshası 25 Kuruş rlne karısan sesi dnynldn. DaBarld Ttrklye ha. onlar makinayı ilerl verip, Llra Kr. Ura Kr. yerlerinden kımıldamadan, limMin her tarafından birden. Senolik 75.00 150.00 bflyflk bir patırdı, bir eayırtı 8 »yllk 40.00 80.00 yfikseldi g 8 | e doğrn. 3 aylık 22.00 44.00 Basao ve Yayan önce tek tek, arkadan Bçü Cumhurlyet Matbaaeılık ve beşi bir anda, kucfiklfl büyflkGazetecilik Tilrk Anontm Şlrketl Ifl, elliden fazla motor, ealışCagaloflu Halkevl Sokak No. 3941 mağa koyuldn. Sahlbl Bayram yerine dSndfl ortaNÂZÎME NADİ lık! Yan lslerlnl flllen )da re eden Hava bir tnhaf oldn. Meaul MOdflT Macetla benzin dnm&nları. mavi beyaz, halka halka birVECDİ KIZILDEMİR birine kanşıp, denizin fistfinii Gazetemıze gönderüen evrak ve yapış yapış ince bir sisle kapyazılar nesredilsin edilmesin lade edilmez tlânlardan memıliyet lıyarak, yayıldı etrafa. kabul edilmez Sonra Salih Kaptan, sonra bakkal Hasan, Ahduk, sonra hütiin o mavi, yesil, kırmızı. ^hnn? ve llân l?lerl için. »arfın renk renk. yol vol çitgili, hov Ustune «Abone» veya «Ilân ServislJ boT, cins eins tekneier kımıldakaydının konması laıımdır dılar, yerlerinde döndüler... yol verdller. I BU GAZETE BASLN AHLAK (Arkası var) UYMAY1 TAAHHÜT BEBEK RESTAURANT M/V ORDU Ç, KALE İZMİR FETHtTE ALANYA MEBSİN ANTALYA MABMARİS BODRUM İSTANBUL M/V EGE AMASRA SİNOP GİRESUN RtZE HOPA TRABZON SAMSUN ABANA EREĞLİ İSTANBUL Spor Gençlik ve Kurban Bayramı tatillerini içine alan ilk AKDENİZ seferi 18/5/1961, ilk KARADENİZ seferi 10/6/1961 terihlerinde İSTANBUL'dan kalkacaktır. Her limanda son derece cazdp kara gezintileri, tarihî eserler, en güzel mesire yerlerinde KIR YEMEKLERİ, PLAJ EĞLENCELERİ, MÜKEMMEL ORKESTRA, BALO ve KOKTEYLLER; DANS müsabakaları gibi çeşitU eğlencelerle hâtırasını unutamıyacağınız bir tatil seyahati yapmak isterseniz yer GUNHUltlYET lerinizi acele ayırtınız. FİYATLAR: HUSUSÎ 1 ind » » Turistik : : : : : 1156 T.L. 950 » 900 » 800 » 650 » . . MÜKACAAT: 44 « l 33 22 74 34 ve tekmil Seyahat Bürolan. SAINT BENOIT FRANSIZ L1SESİ Sımflara Giriş İhzarî İmtihanları 1 Leylî ve neharî talebelerin kayıtları 31 mayıs 1961 e kad«r devam edecektir. 2 İmtihan tarihi 21 haziran 1961 olarak tesbit edilmiştJr.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear