26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ÎKİ CTJMHUKİYET ZS Nisan 1961 (28 Nisan) ın sebepleri 5 teşekkiil Üniversite gençlerini casns takip eder gibi gözetliyordu Yazan: Zija Nebioğfu ı Milleiçe başardığımız 27 Mayıs devriminin elbette nedenleri vardır. Bu nedenleri bi'lmak, sag duyu sahipleri için güç .değildir. Devrimcilere düşen görew, bu nedenleri bilmek istemiyenlere ve bilmiyenlere her fırsatta tekrarlamaktır. 28 nisan olaylanntn yıldönumünde bu nedenlerin üzermde dur makta fayda vardır. Devrim hâreketimizin hazırlanmasjnda ve yapılmasında 28 Nisan OLaylarınm rolü büyüktür. Şu halde; 28 Nisan Olaylannı hazırlıyan sebepler üzerinde durmakla nedenlere yeteri kadar cevap vermek mümkiindür. 28 Nisan Olayları ünrveraitede Üniversitelilerin «Hürriyıet, hürriyet> diye haykınnalan Ueı başlamı» ve bildiğimiz safhaları îjeçirmişti. Acaba üniversitelilerin •'.hürriyet, hürriyet» diye bağırmalsırının **• bebi ne idi? Herhalde diitjflk lktidann son devirlerinde ortaya çıkan Tahkikat Komisyonu »e ona verilen yetkiler, Üniv«r»it« olaylannın yegâne aebebi olamacdı. Hrr aotyal olay gibi Üı«iv«r«ite hadisclerinin de birden faala ıebepleri vardı. Bu sehepleri bulabilmek için dückatimizi düşük iktidar derrinin ünlverıitesine v« •üniver»it« gençliğis* çevirmek gerekir. O devirde üniversft* gangligınin içttiainde buhınduğu socyolofik TC pıikolojik şartlar neydiT NBLBK AWLATACA<kBW Bu yasn s*rimixd« Osiracaita geaeligioan daimi kontrolünC? mümkua kılmak ve dlktatoryay* gidis« karşı, ontm haraketlerini baskı ıltmda baluadurmak fjmyeıiyîe dü|ük iktidaısn kuniuju toakilâtı, çalıstna şaklioi T« <«mçnğe vajıtalı veym vaosaau olank yapılan baskılan; oo yıBık tetkik v« tahlillerüniaa 1 T yzlına kadar tttanbul M7 Emniyet MOdfirl'üğü 1. Şubede, 1900 yılısa kad«r BaşvaUlet D.P. Gençllk Büros» îrthbamt 8erri•inde çalıemıs Vr Emnlyet mensubunun bllgilertTii katarak ya lıştırılan haftahklı ajanlar, 5 Milli Emniyet mensupları ve Millî Emniyete ithal edilen üniver•ite öğretim üyelen. NASIL ÇALIŞIRLABDI ? Emniyet Mtidürlüğüne baglı 1. Şube Üniversite Masası memnrları : Düşük iktidar zamanında polıtik endişelerle Istanbul Üniversitesi içıne sokulan memur sayısı normalin üstünde idi. Her gün 1. Şube Üniversite Masasına mensup 10 na yakın memur saat 9 da Üniversiteye gelir, saat 17 ye kadar vazifede kalırdı. Bunlar, Emaiyet 1. Şube Müdürlüğü il« taatte bır irtibat temin eder ve düşük iktidarın gayrı hukuki karar ve ıcraâtını memleket menfaatleri yönünden tenkid edenleri ve fikirlerini bildirirlerdi. Bu malumat, sabık Başvekilin belirttiği gibi, görünüşte Üniversite talebesi, hakikatte ise talebelikle ilgisi olmıyan yası 35 e varmış memurlar tarafından, fikir münakaşası yapan küçük topluluklara girilerek ve koyu muhalıf görünmek guretiyle ahnırdı. Bu sekilde alınan ve laati laatine tele Şehfr HEM laberleri 28 Nisandan 27 Mayıs'a Turistlere E ıtıüşkülât Yaxan: Doç. Dr. İsmet Ciritli IIIIİIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIlllllllllllllllıııııııııııılıııııııııllllllIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIâlll GÜNÜN KONULARI Cetecek yıllara doğru çıkarılıyor Baharla beraber memleketımize ve bilhassa »ehrimıze turist akını başlamıştır. Bu cümleden olarak Yunanistan yolu ile şehrimize otobüsle gelen turistiere Kapıkule hudut mevkiindeki gümrüklerde çok müşkülit çıkarıldığı ve buralarda saatlerce bekletildikleri ve hattâ bunlardan bazılan bu zor gümrük muameleleri karşısmda memleketi.nize girmekten vazgeçerek geri döndükleri; turist seyahat acentaları tarafmdan ilgili makamlara bildirilmiştir Yapılan bu bildiride müşkülâ tı gümrükcülerden çok müfettişlerin çıkardığı da zikredilmektedir. «Tuttagumaz tarafın büyükiüğü karşısında, her halde, karakter gflcfi onutulmamalıdır. Seçim kürsülerinde kas çatmalarla, tehditlerle çösterilen gücten söz etmiyornm. Beyazlığın ve öz snynnun rücö ile bütün deniz rfizçârlarına karsı koyan çücten bahsediyornm.» A. Camns 1. 28 nisan 1960 ta Hürriyet Meydanında düşük iktidann silâhlı uşaklarına korkusuzca göğüslerini açan Türk gençleri, bu memlekette hürrıyet için ölecek ve ölmeğe hazır insanlann mevcut olduğunu, bir kere daha, ispat etmislerdir. Gerçekten hukuk. adalet, ahlâk ve âmme menfaati fikrini temsil etmesi ve âmme haklarını koruması gereken siyasi iktidar, memleketimizde, aylardan hattâ senelerden beri bu mahiyetini kaybetmis, sahsi nüfuz ve ihtiraslarla zümre menfaatini temsil eden maddi bir kuvvet haline gelmiş. her seyden evvel hukuka bağlı sosyal bir kuvvet olması lâzım gelen devlet kudreti, bu ihtiras ve nüfuzun tahakkuk vasıtası haline getirilmistir. Bunun içindir ki, siyasi kudret, asıl devlet kudretı olan ordusu, adliyesı, baroları ve vazifesine bağlılık göstermek istıyen memurlan, üniversiteleri, umumi efkârın temsilcisi olan basın ve diğer sosyal müessese ve kuvvetleri ile her türlü mânevi bağlantısını kaybederek, devletin öz ye ana müesseselerine ve Türkiye'nm dünya milletler camiasında mânevi bir devlet Üsküdar Tiyatrosu cumartesi gecesi açıhyor olarak lftyık olduğu yeri muhafaza etmesi bakımından olağanüstü değer ve önemde olan Atatürk devrimlerine karşı düsman durumuna düşmüştu. Böyle bir durum karşısında kalan Türk gençlerinin tutumlarının ne olabileceği sorusunun cevabını Atatürk'ün su sözleri içinde bulmak mümkündür : cTürk genci inkılâp.ların, rejımın sahibi ve bekçisidir. Bunlann lüzumuna, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Rejimi ve inkılâpları benimsemiştir. Bunları zayıf düşürecek bir kıpırtı, bir hareket duydu mu, bu milletin ordusu vardır, polisi vardır, jandarması vardır, adliyesi vardır demlyecektir. Hemen müdahale edecek, elle, taşla, sopa ve silâhla, nesi varsa onunla, kendi eserini koruyacaktır.» tşte Türk gençliği, bardağı taşıran son damla olarak 15 milletvekilinden kurulan Meclis Tahkikat Komisyonuna Anayasa dısı ve Anayasa düzenimizi altüst eden olağanüstü yetkiler veren kanunun kabulü üzerine, ertesi günü, bunu yapmıstır. II. 28 nısanda üinitsiz bir sekilde başlayıp 27 Mayısta tamamlanan bu Hürriyet Savaşı, adeta sosyal bir kanun halinde, mücadelenin başlangıçta daima bans ve hürriyetseverler aleyhine geliştiği, fakat sonunda mutlaka müstebit veya müstebitlerin yere serilmesi ile bittiğini veya biteceğini göstermek suretiyle, gelecek kuşaklara ümit ve cesaret veren B. Constant'm görüşünü, bir kere daha, doğrulamıştır. Gerçekten modern liberalizmin belli başlı kurucularından biri olan ve bütün hayatını hürriyetleri saglama ve kurma mücadelesine vakfe den Benjamin Constant'a (1767 1830) göre: Her devirde keyfi idarenin vasıta. metot ve şekilleri aynı idi. Değişen şey sadece zaman ve mekândı. Milletlerin hayat tarzları değistikçe, idealTeri yükseldikçe, fikir gelişımi ilerledikçe istibdat ve haksızhk köklerinin tutunabilecegi bir toprak kalmıyacaktır. «Kötü Rejimin Tesirleri» adlı ve Robespierre'in kanlı istibdadı ile b«xi Uk«titt fÖT^nbği T M o d a büytik, küçfik iaaaa toptololâanıu kotıtrol' ederlerdi. Bu cnJann tabll vazifeltrindsadl. D6f*k Heödann da 2a bini tflan gancfe bincstd* bulunduğu üırfversit» toplolujunu kor.trol etmesi kadar nonnad bir f«y olamazdı. C*»ki bu gtbi toplvluklar içeri«io« kötö ıviyetli kimsclerv girebilir »• menleket »leytıinde propagaoda sabfmaJanada buluııa billrdi. Fafart dhyttk Jîrtidar Mmanında ttnlverıite g*Dfl!gi iç«rlsine anl g*T«ri bu Dflfök ikttdann lktİMKİİ. mait •• hukuki olmaktaa uxak karar r« ieraatuıı akademik yönden de olsa hangi öğretim üyeai v«ya h&ngf ögrenci tenkid »diyorduT Bunlar kimlerdi? Tenkidleri yapanlar hep aynı aaiuılar mıydı? Bunlann gayeleri neydlî öğr«tim üyesi ve, ögrencisl ünivemite tçerisinde veya dısansında kıaac* akla gelebilecek her yerde yaJondan t«k*p edilmeli ve rarti »«»ttne rapor ••rilmeliydi. . Normal kotıtrol, gaye v« hodutlarmı asarak Abdülbamit derrinfa jurnalcılığını geride bırakan bu sistemin yürütülmesi elbette kolay değildi. Onun içindir ki, TttiHa^ni yapan tefkilâtın yanı ııra ycnitari kuruldu. Mevcut diğer teşkilittan istifade edildi. Bunları beş grup içinde toplamak mümkündür : 1 Emniyet Müdürlüğüne bağlı 1. Şube Üniversite Masası metnurlan, 2 Mahallî karaJcollarda görevli resmi ve sivil polıs memurlan, bekçiler. Beledıye Zabıta memurlan, 3 Mahalli D.P. ocak, bucak, ilçe, il mensurJan ile D.P. gençlik kolları mensuşDİarı, D.P. tempatizanı ögretim üyeleri, 4 ÜniversiteMler arasından her turlü meniaat temini yolu ile ça Üsküdarda Belediye tarafından inşj olunan Sehir Tiyatrolan Üsküdar bölümü, cumartesi günü saat 21 de perdelerini açarak, uzun zamandan beri muhitlerinde tiyatro hasreti çeken Üsküdarlılann hizmetine girecektir. Açıhs gecesi tiyatroda Abdülhak Hâmid'in, Selâaıi Izzet Sedes'in sahne için hazırladığı «Safonla bildirilen malumat ertesi bır ve Sebat» adlı eseri temsil ogünü Emniyet Müdürlüğü tarafın lunacaktır dan saat 1310 • 8J0 arası Genel MüPazar günü ise gündüz saat 15.30 dürlüğe bildirilirdi. Genel Müdür da Musahipzade Celâl'i «Sekna» n liik, her taraltan bu sekilde topla adlı eseri oynanacaktır. narak değerlendirilen bilgiyi AdÜsküdar Tiyatrosu cumartesi ve nan Menderes'in sağ kolu, zamanın pazar günleri saat 15.30 da, diğer Oeatapo Şefi müntehir Namık Ge günler ise saat 18 de gündüz temdik'e ulastınrdı. silleri verecektir Tiyatro 370 kiöteyandan 1. Şube memurlan siliktir bru şekilde vazifelerini yapadururAmeirkan buğdayını Tiirk ken, müfrit D.P. li üniversitelüer gemileri nakledecek taralından kontrol edilir, raporla{nn sıhhat derecesi 1. Şubeye bildiToprak Mahsuüerı Ofisinin Airilirdi. Ba7an Üniversite Masası merikadan mübayaa ettiği 150 bin İmemurlarının D.P. li üniversiteli ton buğdayın nakli için Türk arJerle telefonda karsılastıklan o matörleriyle bir anlasma yapıldı^ r d u . tsin en enteresan tarafı, te gı bildirilmektedir "lefondaki muhatabm kendi hakkınBalık ihracatı daki şikâyetini memurun kendisinin dinlemesiydı. Geçen hafta içinde limanımız1. Şube Üniversite Masası memur dan muhtelif memleketlere 178 lannın Tazifesi sadece üniversitede bin lira degerinde taze ve tuzlu bulunmak değildi. Üniversitelilerin balık ihraç ediimistir. yıptıkları partiler, çaylar, piknikBu miktann 146,537 lirası Ruler, kongreler ve hattâ gittikleri manya ve îtalyaya sevkedilen tatiyatro, sinema, maç, plij ve kal ze balık ve 32.094 lirası da Yunadıklan yurtlarda da onlan yakın nistan ve Maltaya ihraç edilen dan takip etmekti. Bu şekildeki ta tuzlu balık partilerini teskil etkip için yasları 30 u geçmiş üni cnektedir. versite talebesi hüviyetinde kadın tlâç ithai ediliyor ve kız memurlardan da istifade edilirdi. Bu topluluklarda ileri geri 6 lnci kotadan sıpariş edilmls konusanlar ismen tesbit edilirdi. olan ilâçlann ithalâtı devam etDaha sonra bu hareketleri sık sık mektedir. görülenlerin hususiyetlerinin tesbi6 ncı kotadan Sağlık Bakanl^ı tine baslanırdı. Bu gibiler kimin emrine ve.rilmis olan 2.5 milyon nesi, kimin lesi idiler? Ayda ne dolarlık tahsisle de, henüz meftıkadar bir gelirleri vardı? Nerde leketimizde imal edilcniyen ve ityatar nerde yemek yerlerdi? îçki hallerinde zaruret olan ilâçlar gey«, kadına, kumara iptilft derecele tirtilecektir. ri neydi? Haftada kaç defa sinemaOtelciler zam istiyorlar ya, maça, tiyatroya, eğlenceye giŞehrimiz otelcileri îstanbul Bederlerdi. Kğlence günleri haftanın hangi günleri idi. Arkadaslan kim lediyesi lktisat Müdürlüğüne müracaat ederek zam talebinde bulerdiî.. lunmuslardır. îktisat Müdürü, bu îste böylece demokratik rejimin isteği tetkik ettikten sonra hiç bir var olduğu iddia edildiği devirde, surette zam yap.lmasına. taraftar üniversite gençliği memleket meseolm'>dıSiTiı n'va^pte bildirmijtir. leleri hakkındaki fikirlerinden dolayı sanki bir casus gibi takip ediNİSAN 28 ZİLKADE 13 lirdi. Gözünü budaktan sakmmıyan gençler, takip edildiklerini bile bile fikirlerini söylemekten geri kalmaz ve münakaşadan çekinmezler I< di. öteyandan sahsi dosyalan da her geçen gün biraz daha kabanrV. J 5.02|12.12[16.02|19.02|20.«! 3.09 dı. (Arkaaı var) E. ]10.001 5.101 9.00] 12.00' l . « | 8.07 MEVLİT übediyete intikali 6ebebiyle bızlerı derin acı içinde bırakan e=im ve sevgilj babamız ınn ruhuna hediye etmek üzer«30 nisan 1961 pazar günü 6ğle namazını mütaakıp okutulacak Mevlide bütün akraba. dostlamızın ayrıea arzu eden zevatm tesriflerini rica ederiz. OZGE AİLESİ MEHMET SAİT ÖZGE JOHN STEINBECK| bir hesaplaşma mahiyetinde olan ilk eserinde olduğu gibi, asıl hedefi Napoleon olmakla beraber, genel anlamda, bütün müstebitler ve despotlarla bir hesaplaşma mahiyetini taşıyan ve her devir için aktüel bir değer ve önem arzeden «Fetih ve Gasıplık P.uhuna» dair isimlı kitabında; bütün müstebitlerin kötülüklerini ve mukadder olan âkibetlerinı en ilgi çekici dille tasvir etmiş, olgun bir kültüre sahip, gelişmiş bir toplumda despotluk için yer olmadığım, böyle bir felâket herhangi bir sebeple vuku bulsa da, devam edemiyeceğini açıkça göstermiş, tarihte sayısız misallere ilâve olarak, nihayet memleketimizde 28 nisanda nihai safhaya giren ve 27 Mayıs Devrimi ile tamamlanan hareket kendisini bir kere daha teyid etmiştir. Gerçekten, bilhassa son aylarda, hak ve hukukla, devlet ükri il» hiçbir alâkaıı olmıyan hareketleri yaptı ran bir zümre artık sosyal bir müessese sayılamazdı. Bu teşekkül hakikatte sosyal bir kurum olmak vasfını kaybetmis bulunuyordu. Meşruiyet bakımından da durumu aynı idi: Bir bakımdan meşruiyet sadece menşeinde yani iktidara gelişinde değil, iktıdarda da kendisini bu mevkiye getiren Anayasaya riayeti ve millet efkân, ordu, kaza ve ilim müesseseleri gibi müesseselerle işbirliği yaparak hukuk nizamı içinde yaşaması ve devamı ile mümkündür. Aksi takdirde 1933 te Almanya' da serbest seçimlerle iktidara gelen Hitler ile, 1946 da Arjantinde iktidara gelen Peron'u da yıkılıslarında meşru add"etmek gibi bir garabete düşmek mukadderdi. Halbuki Düşük iktidar bir taraftan Anayasava tamamen aykın kanunlar çıkarnm, kanunsuz icraatte bulunmuş, diğer taraftan da bir muvazene, sükun ve huzur âmili olması gereken hükümet, devlet müesseselerini. politik ve sosyal bütün müesseseleri ve hattâ bunların içinde yaşıyan insanlan biribirine düşürmek, halka ve dış ftleme kar^ı bunları kötüliyerek bir anarşi âmili haline getirmek suretiyle meşruiyetini de kaybetmiştir. Filozof Goerres'in dediği gibi : «tnsafsız, vicdansız olan kimselerin ayağma ergeç kendi kötülükleri dolaşır. Böyle bir kimse, kendi mugalâtaları içine yuvarlanır ve bunun kötü âkibetlerine uğrar.» a sabah Türkiye ulkanda dogan gnneş, acı oldnğn kadaı da ttmit doln bir gfinün yıldönümünü aydınlattı Bir sene evvel buçün, Atatürk'ün, yıilann pensınden gurleyen gesine kulak verip damarlarındakl ssiı kanır tntnsingnnn hisseden Türk gençliği, ölümü gSze alarak, kurşu na taşla, copa yumrukla karşı koyarak, haksızlığa, adaletsiztiğe. cebernta karşı bngfin bütün eoşkonlngnyl» direnmiş, diktatBrle rin çalmak istedlkleri hürriyetin bayragını bngfln ellne feçirmlfti. Tefermatını saten bilditimiı kahramanca saldınşlann eereyan tamnı Tassıadada cereyan eden mnhakemelerde bir kerr daha dinlerken, bir sene evvelki bngflnn bfitfin dehşetlyle yaşı vornı. BagHn ona, rfireklerimizde yalnı» ıstırapU degil, geleeeb vıllara bakan gSzlerimizde ümid ışıklan da parlayarak anaca*ı» Bir sene evvel bngfin, genç v« aydın yüreklerde tutnsan hürriyet kıvılcımı bir gün sonra Ankaraya sıçramıştı. önümüzdekl ırnnler, belkl kflllenen, fakat hiç bir zaman sön miyen, hattâ sSnükleşmiyen bn kıvılcınun bir and» tntnştnrdu gn gönüllerin gUnüdflr. Azmin, iradenin, hürriyet, insanbk vü adalet askının bn kı vıleımı, geçen sene bngftn, kalbden kalbe reçerek, her de|difi yerde bir ateş tntnştnrmnştn. Bn kıvılcımın tntnştnrdnğn o mu kaddeı ateş, vatandasm kalbinde rizll hürriyet idealinl nnriyle aydınlatırken, onnn temasına Ityık olmıyan yürekleri de kavnr dn. Bir sene evvelki tstanbnl olaylannda dökülen Türk gencli tinin kanı. boşnna akrms değildir. Bngnn o acı gnn&n yıldö nümünü, gSzlerimiz vaşü, yüreklerimiz bnrknlarak vaşarken, azametli bir knrtnlnş savasınuı ilk riinünü müjdellyen blr yıldönümünü de kntlamaktayız. Türk gençliginin o günkfl asil i'Mamfi. bfttfln heybetiyle bize bn günü mfljdelemlşti. O günfl ve onn takip eden günleri, d&nmfiş gibi nstırlıy» rnm. Bfitün memlekette anıızın bir başk» hava esmiş, bfltün yn reklere bir anda ümid, gfiven ve eesaret dogmnştn. Türk milletl, Atatürk emanetinin, hakiki bekçisinin eline teçtifini hissetmişt!. Gençlikle Ordn sarma» dolaş olnrken gözler, gençligin elindekl mesale ile Ordnnnn eündeki bsyrağın da kncrklaştığıru gSrflr gibi olmnstn. O gün, bn gün, bfitün kalblerde gençllge karsı »ynı güven biitnn çözlerde ileriye arnı flmidli bakı», «ynj Ssfldeiik avnı cesaret! Mustarip vatanın yfizilnü dfinkfi eesnr hamlesiyle. dünkü T e rağati, dfinkfi civanmerdliti ile knrtarmayi bilen Türk Rencliii huzur ve banş içinde, aydın kafası, şnnrln hamlesiyle memleketin bufününü ve yannını kornmayı da elbette bilecektir. Bir kere daha selSm sana, asil Türk Hamdl VAROGLr Bakırköy Fabrikasının piyasa için ilk defa imâl etti5i her renk v» endeki su geçirroez: TENTELİK CADIRMK YEI.KEM.IK bez mamullerİBİ mağazalaruıda ttyın ragbetine arzetmi^tir. ^^Ikırnın^ Çeviren: RASJH GÜRAN Resimli 2. baskı Resimli 2 cilt bir arada Fiyat: 15 lira. REMZİ KİTABEVİ CUMHURIYET Nüshası 25 Kuruş Senıllk « «Tlık S aylık Türkiye Haricl I Llra Kr. Lira Ki I I WflIHTED MECHANICAL ENGINEERS The Şhell Company of Turkey Limited (P.OB. 542, Taksim, îstanbul) needs experienced mechanical engineers between 28 and 33 years of afie who are graduates of the Technical School or the Faculty of Mechanical Engineering. Those who possess the above qualifications should please apply to his Company in English vvith an application in their handwritin2 with a photo. 7300 150.00 40.00 80.00 22.00 44.00 BasaD ve Yayan Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazctecillk Türk Anontm Şlrkeiı Cağaloğlu Halkevl Sokak No. Sfl41 Sahlbi AUM SÜMERBANK VE SATIM MÜESSESESİ NAZtME NADİ Yazı islfrtnJ öllen Idare «Jen Mesu) Müdflı VECDt KIZILDEMİR Gazetemıze gonderllfn fvtak vt yazılat nesredtlsin edllmesjn tad«edilmez tlânlardan mesuliyet kabu) edllmeı * Abone ve Ilân ışlerl tçın. «arfır, Ustüne «Abone» veya «tlân Servisb kaydının konması lâzımdır BU GAZETE BASIN AHJLAK YASASINA UYMAYi TAAHHOT ETTMlSTlR. Sankt Georg Avusturya Erkek Llsesi ve • Ticaret Okulu (Almanca Tedrisat) 1961/1962 ders yılı hazırlık sınıfına girif imtihanı 22 hazi. ran 1961 perşembe günü saat 8.30 da yapılacaktır Namzet kayıtları okulun açık bulunduğu ders günleri olmak uzer* 2 mayıstan 3i mayısa kadar devam edecektir. tçinde bulunduğumuz ders yılında ilk okuldan mezun olacak ögrenciler kaydolunur. Adres: tstanbul. Galata Bankalar Caddesi, Kart Çınar Sok No. 2 (Osmanlı Bankası karşisı) Tel: 44 18 82 MEVLİT SUivri eşrafından merhum Cemal Elendlnln kızı ve merhum emekli Binbası Nihat Alpar'ın eşl kıymetli annemiz TEŞEKKUR Heste Nalbantoğlu'nun dogumunu bilgfll ve tecrübeli müdahaleleriyle kolaylıkla yapan Haydarpasa Nümune Hastahanesj Dogum Klinigl Şefl çok muhterem Jinekolog Operatör vefatınm 40 ıncı fününe tesadüf eden 1.5.1961 pasartesi günü Bgle namazını mütaakıp Teavlkiye Camlinde ezlz ruhuna ithaf edilmek Ozere Mevlidi Şerif olcutulacagından akraba, do«t ve arzu edenlertn t«çrlflerl rtca olumır. Evlâtlan NAHİT ve FAİKA ATPAR HAFIZ GAVStYE ALPAR'm OSMÂNLI BÂNKASI A.Ş. OSMANLI BANKASI A. Ş. Hissedarlar Umumi Heyeti N'isan 1961 günü Londra'da toplanmıştır. 26 Komite tarafından Hissedarlann tasvibine arzedilen kararlar kabul edilmistir. K Mayıs 1961 tarihinden itibaren 88 sayıh kuponun ibrazı mukabilinde hisse basına 10 silinlik blr temettü hissesi ödenecek. tir Dr. HİDAÎ RONA'ya Dr. Iffet Nalbantoğlu'na ve Uyakatli aslstanlan Dr. Semih Demirkent, Dr. Adnan Tüzün, Dr. Perihan Ergür'e ve bütün klinik personellne teçekkürleri f mlzl arzederiz. Â Nalbantoğltı ve Bllgen i allelerl \ .PLASTİK KAY NAK MAKİNELERİ = = = ^ = = ~ ^ = ~ = E 3 = r = =j = E = Ş E E Iktisadî ve kolay kullanışlı PENİZAUCI YAMAN KOKAY Kahveye eırmeği, canı hiç mi hiç ı;ekmiyordu. Evde boğulacak çibı oluvordu. Sokağa çıktı mı. ayakları. gözleri onu hep a.nı taraia çekip çötürmege çalıçıyordu . Oray*... o eve o n u n hulundufu yere doğru . Zor tutu\ crdu kendini, sahil \o!uııa Uoşmatnak için... Ne yapıyordu acaba simdi Meryem? Uyanmış mıydı? Kalkmış mıydı? Tabiî. Ru saatte k<m kalır. yatakta?... Belki temizlife... yahut çamaşıra bile haşlamıştı. Acaba hangisine? Çamasır mubakkak! övle ya. pazartesi bugüıı. Ahmet onu. çamasır teknesınin başına çömelmis. gözünün önüne getirdi. Içi titredi. Henüz bir gün. bir gece olmuştu. Meryemi görmeyeli... Nasıl da deli gibi özlemişli! Gece geç vakit uyuyabilmiş, sızıp kalmıştı. Sabah gözlerini açtı|ı zaman, artık Hüseytni duşünmediuini hayretle farkettî. Talııız Merjem virdı sabalı aklında; onıınla, onun hasretiyle uyanmıstı birden. Nasıl dayanacaktı? Gflnleree... haftalarca.. «Of.1.. Hey AlIahım! Sen sabır ver.» Acaba onu düşünüyor mnydn Meryem? Herhalde... Çok mn? Az mı? Kimbilir... Gece de, »klına getiriyor ınuydu Ahmedi? Yoksa hep uyuyor mnydn?... Acaba rüya görüyor mnydn? Xe görüyordu rüyasında? Belki de.. Ahmet silkindi. Toplamalıydı kendini. Bu böyle devam ederse, kendini böylesine kapıp koyverirse, sonu ne olacaktı? Bir türlü de kalkacağa benzemiyordu şu motor. Ne bekliyordu daha sanki? Evet. iyi yapıyordn Erdege gitmekle. Hareket, degişiklik... Etrafına bakarak, oyalanmağa karar verdi: Motora daha evvel binenlerin çoğu, bilhassa kadın ve çocukların hepsi, alçacık tavanlı, koca branda çadırın altında, tamamen kaybolnıu*lârdı. önde oturan bir kaç kişitıin, sade dizlerinden aşağısı çörünüyordu. Nahiye müdürü. buzhanenin veni kantarcısı, sonra Goco Mustafa, aceleyle gelip atladılar motora. 40 «Eh artık kalkanıj. diye dü«ündü Ahmet. tskelenin üstü, bayagı kaUbalık olmustu. Teknenin içinde, henüz brandanın altına girmemi; erkeklerle dısardakiler, hep bir ağızdan bağıra bağıra konnsnyorlardı. Bir hayhuydur gidiyordu. Kimi bir şey ısmarlıyor, yahut birine selSm yollnyor... Kimi «falandaki alacsğinın bir voklanıvermesini» irtiyor... Kimi, Parti Baskanına löylenecek seyleri tekrar ediyor... çoğn da, bos gezenin boş kalfası, nrf rahatça gevezelik edebilmek için «ispatı vüeut» eyliyordn, nhtımın üzerinde. «Kaymakama tidece|im:.. Tok öyle şey, gideceğim kendira! Kaymakama... anlatacağım hepsini... Bir dâva açsın benim için...» tstemiyerek gülümsedi Ahmet. «Halime Kadın» çeliyordn. Her zaman oldnğu gibi, sar baş darmadafın, üst bas perişan, çıplak koca ayaklannda, delik. eski lâstikler, bafıra çafıra geliyordn. «Buldular zavallı kadını! Açacağım divayı, görsfinler, bakalım. Kaymakama çıkacağmı... bir bir anlatacağun... Ka pıma boy» sördüler... Eşigimin altını kazdılar, bfiyfi yaptılar diyeceğim. Koskoca Kaymakam! Açsin bir dâva. benim için...» On iki tane yetismiş çocnğn vardı Halime kadının. Tam oniki tanc! Hiç biri bakmazdı anasina. Gaı tenekelerinden yapılmış bir göz odada, tek basına otnmrdn. Her Pazsrtesi, her Cnma, giderdi Erdege. Hep böyle sikâvet ederek, ağlıyarak .. Herkes tanırdı Halime kadını. Motorda, ondan para aimazlardı. Pazar dönüşü, kimi yanm şişe yag, khni bir kahp sabnn, kimi bir paket tuı rerirdi, bn altmışını geçmlş rarip kadmeagıza. «Zavallı kaçık!» derlerdf. Bol bol da «sSyletir», kndınr, gulerlerdi... Sahiden kaçıktı Haline kadın. Onun akıllı hallnl, k l s s e hatırlamıyordu. «Koskoea bir Ksymakam! O da benim için dâva açmazsa. kim açsr? Kimlm var benim? Bir knm kafamdan gayri? .. Hü... hü... hü...» tşte şimdi de ağlam» faslı başlamıştı. Halime kadın, patlak gözlerini nğnştnra nfnştnra, bnmnnn çeke çeke, tekneye girdi. Branda çadınn hemen ağzinda, her zamanki yerini alıp, çömeldi oturdu. Başladı yamndakilere, şiddetli el kol hareketleriyle şikâyet sebeplerini hikâye et. meye... Halatlann çiıfilüp »lınmasını beklemekten usanan Ahmet de, motora girmege davrandı. Saat en asağı 7 vardı, Atladı içeri. Baş taraf» jeç ti, dnrdn. Tam o sırada, iskelenln dibin den başlayıp Sne doğm yayılan blr sessiıllk oldn. Kalaba. lık blr dslgslandı, sonr» aralanıp blrilerine y*l »etı. Evveli jandarmalan ffrdü Ahmet. Sonra aralanndakl adamı: Süleymanı tamdı. A» evvel ortelığı kaplayan sessislik, İIkin a«ele«i fmltıIar; arkasından da yer yer pat layan hayret, merak doln so. mlarla dağıldı gittl. < Ne o!d«T» • Ne yapmışt» • Süleyman bn y»ba!...» « Anladık yahn, «• yapBUŞ?» (Yüksek frekans ve itme kudretini sahip) ) Termoplastik maddelerin lehiralenmesi, ) Fantazi maraullerin konfeksyonu ^ Ambalaj maddelerin imâli v. s. için MÖNHASJR İHRACATÇISI: SOCIETE P0L0NA1SE A RESP. LIM. POUR LE COMMERCE EXTERIEUR DE L'EQUIPEMENT ELECTROTECHN1QUE « Agabeyini vnrasafl» 4edl blr ses hafifçe. Gitgide siddetlemB yantaUr yaptı bn haber. « Agabeyini vnrmnf...» • Agabeyini vnrmnş...» « Süleyman agabeyini vnrmuş! Bıçaklamış!» « öldürmüş mn?» « öldürmüş mö?» « Ağır yaralı. Sabah erken, Bandırmaya ggtürdüler. Jlasta haneye. Ben gördüm... Hep kan knsnyordn... Onmaz jay. ri!» « Bak sen, İse bak! Kardes kardeşl ha!» (Arkası var) = E E = = ^ E = = = = = = ^ E = = 2, Cıackiego 15/17 Pologne Telex: 10415, 66271 Telegr: Etoktrlm.War«awa Boîte Postale : 254 Türkiye umum acentesl: H A N S GEELMUYDEN Rıhtıoı Cad. Veli Alemdar Han No. 202204, Galata Tel: 44 34 16 44 76 29 1125 /6/961'de XXX uncu Poznan Enternasyonal Fuarında, 11 No. lu paviyonumuzu ziyaret ediniz
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear