24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
tKÎ Hamursuz zamanı İsrael e gidenlerin karşılaştıkları inanılmaz müşküller Sehir HEM Hükümetin almıs olduğu fevkalade tedbirler E haberlerl Anayasa ve Milliyetçilik C İs r a e 1 Mektupları GÜNÜN KONULARI Cüzeiiik Yazan: Mazhar Kunt İsrael faanın netice yorlar hukuk otoriteleri. müdabu şekildeki bir itirazınm verecegini sanmıyorlar. Diki: Dünya dünya olalı Naziler tarafından ve onların zoruyla Yahudi milletine karşı reva eörülmüş zulüm hic bir kavme karşı islenmemiçtir. Bu hensâmeHe alt: müyon Musevi imha edilmiştir. Geçmiste eşi olmıyan hu har*ketler karşısında bizim de hukuk alanında bazı yenilikler yapmamız gerckiyordu Naziler cinayetlerini ika ettikleri ciine kariar hukukta ve bilhassa ceza hukukunda destısmez bazı pp^enekîer VP kaideler mevcuttu. Fakat burada gözönünde tutulma?ı lüztıaılu bazı hususlar da var: Harb nihayet bulduîıı zaman galip devletler Nazi harb mücrim lerini yakalıyarak muhakeme ettiler. Bi?im için ayni ?pki!dp harpket etmek imkânsızdı, çiinkii o ta rihte henüz miistakil bir devlet olarak nıevcut cîeğildik Bu vüzden de suçluların muhakeme pdilmek iizere bize tesltmlerini istivemezdik. Snnrîi ar*ık bu imkân mevcut tur. 5710 numaralı kanunu tatbik etmek farzdır. Çünkü Nazilerin gö. rülmemis cürümlerinin üzerinden sünger geçirmek olamazdı.» *** îsrael ivi hos ama. hamursuz za manı bulunmaga pek gelmez. Neden mi? Çünkü bir hafta ekmek yüzü göremezsiniz. Haonursuz da yivemezseniz artık «iz düsünün. Bereket versin hamursuzlan gayet ince. iyi pijmis ve lezzetli... Hep^i bu kadar da deSi). bavram ve cumartesi giinleri trenler. Evet trenler bile isslemiyor! Bu hafta sonıı iki bucuk gün bayram vardı. Posta ijlemiyor, otobüs vok benzin yok. eczahane yok. Koca Kudüste bir tek lokanta acık dediler. o da... Bakın anlatayım Perşembe günü ög!e vakti bu lokantada yemek vivorduk Sahibi vanımıza celerek cuma ve cumartesi günleri ne yapacağımızı sordu Ne gibi? Yani vrntk huMi«unrla yapaf^ksınız. riemek istivnmm Hiç. yine hurava ff O halde naras'm vatırıp cimdiden hir miktar fi$ alıni?. Yarın ve öbür gün biz narava el «ür»meyiz. Simdiden fi? temin eder»pniz yempk ver«in'z Sonra ac kalır sınız! tnanilatak gibi deîil' A>na hiylei şeriyp her tarafta var' Onlar da kolavını bulmus Ne vaztk ki parayı aldıkları halde lokantayı yine de cuma ve cumartesi kapaİı bulduk' Şehri görmeyin. tam mânasiyle ölü. Sinema dahi yok! Ama bizim otel pırıl pırıl... Cumartesi günleri ate? tutulmadılından elektrikler bir aksam evvelinden aÇ'lıyor ve durmadan yanıyor Yalnız •sabahlevin cay biraz soguktu. Meğer bir gün evvelden yapılmıs ve termosta saklanmış... «Yapacafımız işlerin neticesi hakkında açık bir bilgiye »abip olmamızı Tanrıdan niyaz etmeliyiz.» Goethe I. Son 15 gün içinde Belediye Sıhhi Insarı'arı devlet hahnde bırleştiMurakabe Şubesi tarafından konn e n '5 bağhlık olduğunu trol edilen müessselerden 169 ek1 ™ ? y> 1 mkâr edebiUr? Bu iç bağlılımek. suçuk. pevnir. pastırma zey1 ^ ın tinva», ve memba suvu nümune<i | â »osyolojik bakımdan tezahür alınarak tahlile gönderilmistir. Mu I Şeklııse Millet realitesinde tecelli rfikabe ekipleri. bu kontrolünde j etmektedır B r a n l y i Ş a g o r e M l U e t t e e k k u l temizüle riavet etmedikleri icin ; J ' , ? ? , e d e m e k b a d ? tt U 1 I n 2 fınn. 1 gazoz imalâthanesi. 1 lo . ^ J '«« " ' " f. '! . . varlığına ihtiyaç vardır. Bu unsur kanta. 1 işkemci ve 1 mahallebici lar ırk, dil ve din'dir. Bu anlayı? diikkânına kapama cezası veriltaraftarlarına göre, Millet. bunlamiştir. rın birliğinden meydana gelir. Bu anlayışa Milliyetler Prensiüi adı Yurdanur. Örfi îdare hudut da verilmiştir Milliyetler Prensipi. Milietin oblan dışina cıkarıldı jektif telâkkisine delâlet eder. Bu Şehir Hattı vapurlannda, tram görüş Fichte'nin fikirlerinden mülvaylarda v otobüslerde iilpt, hem olmakla beraber, objektif milesans satan Yurdanur i^imli şah liyet telâkkisının asıl dayanağı, bir sm. son zamanlarda vatandaşla''i Fransi2 yazan olan Comte, de G» taciz ettiği Örfi tdare makamları bineau'dur. Kendisinın geçen yüztarafından tesbit olunmuştur. K»n yılın ortasında yayınladığı «İnsan riisine yapılan ikazlara da aldırış Irklarının Eşitsizliği Üzerıne De» etmiyen Yurdanur. dün Örfi tdare neme» adlı eserinde savunduğu 1ez sır.ulan disıtıa cıkarıimntır. şu olmuştur: Üstün ırklar ve aşağı ırklar vardır. En üstün Cermen ır4 aylık terkedilmis bir kıdır. Bu gibi görüşler sonraları Nasyonal Sosyalistlerin müfrit ırkcocuk huiundu çı milliyetçilik (Alman Millet TeAlemdar'da Çalalçeşrne sokağınlâkkisi) nazariyesine müncer olda 19 sayılı apartımanın kapısında muştur. 4 5 avlık bir erkek tocugu buMilietin sübjektif telâkkjsine gelunmuştur. lince: her ne kadar bu telâkkinm Yalçın Catalçe?me ismi verilen esaslarına, liberal bir milliyetçi ococuk Darülâcezeye teslim edilmi? lan îtalyan Mazzini'nın eserinde tir. Polis, çocuğunu terkeden ana tesadüf edilmekte ıse de, bunun yı aramaktadır. sistemli ızahını yapan. 4 ka?ım 1882 de Sorbonda verdiğı «Que est ce que une nation • Millet nedir» adlı konferansında Ernest Benan olmuş Bağlarbasındaki «Surp Garabet» tur. Renan'a göre: Millet bir ruhkiliiesinp giren meçhul bir hırsız, tur, ruhi bir esastır. Millet, ferdi içinde 600 lira kadar para bulunan varlığımızın en mahrem dokularına bağlı bir duygudur. Bu duygu bir kumbarayı çalıp kaçmıştır. Bu suretle son dört gün icinrle fertleri bir arada yaşamak iradesehrimizde iki kilisede hırsızlık lerinde birlestiren bir dayanışma duygusudur. Milietin var oluşu vakası olmuş, ikisinin de fâili bulunamamıştır. CÜMHURIYET 11 Nisan 1961 Müsabakalart Kudüs. 9 nisan İsraelliler, ırk larının e n amansız düşmanlarmdan biri olan Adolf Eichmann'ın muhakeme edileceği günü beklemekle meşgul gcrünmektedirler Maamafih ortalıkta büvük bir heyecan ve sabırsızlık pek sezibniyor. Her ihtimali hesaplıyan hükümet, halkın intikajn hislerini de göz önünden ayumıyarak Eichman'ı n bulunduğu binayı çcce aündüz askerî murtafaza aîtında tutmaktarlır. Binanjn etrafı avrıca tel örgü içine almmış, hattâ önünden geçen sokak kapatı!rmşt:r. Eichmann'ın muhakeme edüirken yer alacağı cam hücre bile bir nöbetçinin daimî nezaretâ altmda bulunuyor. Her halde bu tedbirlere lüzum hissedilmis olacak ki almmış. Eiehmann, 5710 numacalı kanun eereğince muhakeme edilecektir. Bu kanuna Eöre Nazi reiimi za manında hrrhangi bir memlekette Yahudilere ve Yahudili§e kar?ı işlenmiş olan sucla'' icin Israe mahkemeleri ceza verebilir. Kanunun hükmü.'btıjjün^ kadar alısılmıs olan hukuk sıJamına pek uymamaktadır. Bilha.tsa ceza hukukunun kabu! ediimiş bulunan geleneklerinden *>*a*lı bir şekilde aynlmaktadır. Bir kere bu 5710 numaradı kanun, ika edildikleri zaaıan suç addedilmiyen hareketleri ceaalandır maktadır. Bundan başka sözü geçem kanun gereSince. İsrael hudutlan dışmda cürüm işlivenler bile tsraelde muhakeme ediiebilmektedör. Bu da şimdiye kadar alışılan kgidelere aykıri düşmektedir. Üçüncüsü. kanun mâkabline şamildir. Halbukl ceza hukukunda buna cevaz yoktur. Nihayet 5710 numaralı kanun za man asımı tanımamaktadır. Galiba Eichmann'ı rnüdafaa edecek olan meşhur avukat Servatius ilk oturumdan itibaren bu noktalardan hareket ederek mü' vfkkilinin îsraelde muhakeme eHilmesine itirazda bulunacaktır. Umıımi kanaat bu merkezdedir Fakat bu hususta cör Sıhhî murakabe ekiplerinin faaliyeti Yazan: Doç. Dr. İsmet Ciritli her gün tekrarlanan bir plebisiitir. Gerçekten, milietin sübjektif telâkkisinde millet birhğinı yoğuran objektif âmillere karşıhk, tamamen «milli duygu» kelimesi ile ifade edebileceğimiz hissin temelini teşkil eden mânevi faktörler gözönünde tutulmaktadır. Bu mânada olmak üzere N'azzini şöyle diyordu: Vatan, her şeyden önce vatan şuurudur. Bastığınız toprak, tabiatin sizin toprağınızla baskasının toprağı arasında çizdiği sınır, toprağımızda duyulan güzel lisan vatanın sadece görünen seküleridir.. Pakat hayatımızın «Şuur» adını taşıyan mâbedinde Vatanın ıuhu çarpmıyorsa, bu şekil hareketsiz bir cesede benzer. Vatan, Vatana olan imandır..» II. Objektif Millet Telâkkisi veya Müliyetçilik görüşü, çağımızın tatbikatında Milietin geniş, müsamahalı ve yatkın telâkkisi yerine sert. dar ve mütaassıp izah tarzını getirıniş, daha mükemmel bir insanlık geleceğine ulaşmak için ban? için> de elbirliği ile kardeşçe yaşamaîa' rını sağhyacak iyi niyet ideali yerine. bir milietin diğerleri üzerinde üstünlük ve onları ram'etme ira desini ikame etmiştir. Yani bugünkü Milliyetçilik tatbikatı çok kere Mazzini'nın ve Wilson'un değü. Hitler'in ideallej i rinı takıp etmış. rnaalesef liberal i değil, çob deıa NeoFaşist olmuştur. Modeın müeüıfler Millet ve Milliyet probleminı hukukî ve ahlâkl kıymet hükümlerindetı mücerret olarak sosyolojik bir esasa bağlamak temayülündedirler. Buna göre Millet: Herhangı bir esas etrafında toplanmış bir insan topluluğu, demektir. Bu esas. yukarda saydığımız objektif ve sübjektif faktörlerden biri olabilir. Millet, bu sayılan faktörlerin doz ve sıra değiştirerek dahil bulundukları bir terkip olduğuna göre, her millet için gerekli dozun tâyini bir millî politika dâvasıdır. Eger bu farkla görüş ve kanaatler teşkilâtlı siyasi partilerın doğmasına müessir olmussa, parti programlaıı o partilere mensup olanların Millet ve Milliyetçilik hakkındaki teiâkkilerini aksettiren bir ayna hizmetini göriirler. III. Anayasa Tasarısıııı hazırlıyanlar, mücerret Milliyetçilik prensipinin Anayasada zikredilip muhtevasınm belirtılmemesinin mahzur ve tenlikelerıni, Turancıhktan başhyaıak kısmi bir Anadoluculuğa kadar değişen görüşlerin memleketimiz yonünden sakıncalarını gözönünde tutarak Milliyetçilik esasını Milli Mücadeleden beri Devlet yapımızın temelini teşkil eden Milli Hâki miyet prensipine dayandırmışlar (m. 4). Türkiye Devletinin ülkesi ve milleti ile bölünmez bir bütün teşkil ettiğini ifade etmişler (m. 3) ve nihayet 1924 Anayasasının «Türkiyede din ve ırk ayırdedilmeksizin vatandaşlık bakımmdan herkese Türk denir» hükmünü ihtiva eden ve bu suretle sübjektif Millet telâkkisini benimsiyen 88. madde hükmünden mülhem olarak. «Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür» fıkrası ile (m. 52) aynı görüşü kabul etmişler. Milliyetçilik ilkesine ise Tasarıda ayrıca bir yer vermemislerdir. umartesi güaft akşamı Spor ve Serfi S»r*yınds yapılan Türkiye Güıellik KıraUçeliti ceçüni hâdiseli jeçmi». Evvelinde n kararlaıtınlıp telkjn edildi^i söylenen netice çnrültüler ve protestolarla karsılanmış. Ezilenler, bayıUnlar, bol bol (yaha) çekenler görülmüf. Güzellik müsabakasmı Türkiyede ilk tertip eden (Cumhnriyet) olmustu. Ama o zamanlar hedef başka «Idnğa gibi fkrtlar da başka idi. Biz bu ise girerken Avrnpa ve dflnya, inkılâplanmudan hsbenizdi. Türk kadunnın içtünaî hayatunızda geçirdiği değişiklikleri hernen bemeo bizden ba*k» bilen yoktn. Batı dfinyasındaki ludınlar gibi giyinen, onlar gibi otnnrp kalkan genç ve rtıel bir Türk kızı bn memleketlere giderse Türkiyeyi tsnıtmak bakımmdan fsydah olnr diye dü«nnmüstük ve böyle bir miisabakadan, ba«ka hiç bir fayda oekletneden, işi gayet ciddi tutmnş. mOsabakalan ?»jet agırbash bir hava içinde yapmıstık. Bir kazımızın Dünya Güzellik Kıraliçesi, bir diğerinin de Avrupa Kıraliçesi seçilmeleri bu gayretlerimizin mükâfatı olmustu. Binnetice inkılâplarımızı tanıtmak hedefine de güzellik müsabakalarınm çapı nispetinde nlaşmıştık, Ondan sonra isin neuna bu aktık. Bu nevi miUabakalar Batı memleketlerinde ciddiyet ve mabiyetlerini jlttikçe degiftinnekte olduçondan bnnda isabet etti ğimizi de anladık. Fikrimizi tekrarlıvayım, bugttn bu mGsabakalar railletçe alfikamızı toplıyacak ehemmiyette el maktan çok nzaklaşmntır. Hedefi tamamen para kazanmak olan b ir ticarî teşebbttı, bir gazino numaran haline gelmistir. tstanbtıl da da yapıhr, Londrsda da y*pılır, Pariste veya Brökselde de yapıhr. Hafif, efiendiriei, oyalayıcı bir harekettir. Biz bundan değil de. gazete lerimize bakarak milletçe buna verdiğimizi gördügümüz ehemmi yetten sikâyetçiyiz. Gaye eski gaye değil, sartlar eski $artlar değildir. Sadece iki satırla öğrenip çeçelim. Gerisini ortada suç teşkil edecek bir hareket varsa zahıta ve mahkeme halleder. • Cevat Fehmi BAŞKLT ııııınııııııııııııııııııııııın Denizcilik Bahisleri I İFEET ve KAZIM TÜRKER Kızları FATMA ALEV TÜRK ., ER'in doğumunu. dost. akraba SiS ve arkada«lannd müjdelerleı. 1.1.4.961 Güzelbahçe Atışa koşan filo Yazan: Amiral Afif Büyüktuğrul Kuzey Afrıkadaki Alman ltal| tikametine çevirdi. yan kara ordusunun BaşkumandaBu sefer îtalyan tayyareleri dört nı General Rommel, büyük Mkıne n murekkep olan duşman tıda idi. Uzun zaroandanberi Itaih a k İ k i mevkiıni han£, yadan benzin gelmemiş; Afrikadaseyretmekte olduğunu ki tank ve tayyareler hareketsiz kalmıştı Benzin taşıyan ttalyan bildirdüer. Fakat bu işareti Bahnakliye gemileri, ya tayyareler ve riye Ne/.areti aldığı halde Amiral yahut da denizaltı gemileri tara Toscano'nun gemisi alamamıştı. fından batınlıyor, karşıya geçmek mumkün olmuyordu. Harp gemi Amiral Toscano bu işareti almış leri himayesinde bir ticaret gemi olsa, duşman muhriplerinin kendi si kafilesi hazırlanmış, fakat bu üzerine doğru gelmekte olduğunu kafilede nlgiliz filosuna yakalanave bir müsademenin muhakkak rak imha edilmişti. Bütün bu im olduğunu bilecek ve kararını dekânsızhklar karşısında Îtalyan ğiştirecekti. Çünki benzin dolu ve Başkumandanlığı durumu büyük bir endişe ile tetkik ettikten son toplan atamaz bir halde bulunan ra. Kommel'in istediği benzinı, kruvazörler ufak bir mermi isaharp gemilerine yükliyerek gön beti ile bile birden havaya uçacaklardı. dermeğe karar verdi. Bahriye Nezaretine gelince; TosKarara, Îtalyan denizcileri iti raz ediyorlardı. Bununla beraber cano'nun ilk keşif işareti üzerine baskumandanlık, kendi karannı bir müddet geriye doğru «eyredip kendisi beğenmiş ve plânm tatbi tekrar Trablusgarp istikametine kat sahasına konması için emir ver dondüğünü bilmediği için, herhanmi»ti: Saatte 40 mil sürat yapan gi bit karşıl^joıanın vukua geleBarbiano v> Guissano kruvazörle cegini hes'aplıyamamıştı. Ona gÖri, Sicilya adasının bir limanında re Ingiliz muhripleri, Îtalyan rotepeleme benzin yükliyecek ve tasma geldiği zaman, îtalyan kruyüksek süratinden istifade ederek vazörleri bu rotadan fazla uzak. Trablusgarp lımanma ulaşacaktı. laşmış olacaktı. Çünkü kruvazör*** ler 40 mil sürat yapmasına mukaKruvazörler, çok değerli bir ami. bil Ingiliz muhripleri ancak 34 ral olan Toscano kumandasında yo mil seyir yapıyorlardı. *** Bahriye Nezareti memnundu: , çünkü yürüttüğü hesaplara göre iingilİ2ıer " j k a l m ı ş t l . Amik ] . , * «•«»«. nuu ral Toscano memnundu; çunkü geri dönüp tekrar Trablusgarp istikametini almakla düşmanı atlattığını zannediyordu. Bahriye Nezareti, düşmanın bulunduğu hakiki mevki hakkında onu ikaz etme mişti. Fakat memnunluğun en büyüğü. îngilizlerde idi. Îtalyan kruvazör leri onlardan hiç bir haber alamadığı halde Ingiliz muhripleri. radarları vasıtasiyle. kruvazörleri çok yakından takip ediyorlardı. Kuzey Afrikanın yalçın kayalan ömine gizlendiler ve avlarının buradan geçmesini beklediler. Sabaha karşı beklenen av tuzak mevkiine geldi. Dört muhripten atılan t'irpiller kruvazörlerin her iki.=ine birden tesadüf etmişti. tsabetler. her iki kruvazörü de bir anda ateş d?*ı haline getirmisti. Gemilerden kimse kurtulamadı. fi talyan filosu, kendi arzusu hilâfına, ateşe koşoıuş ve akıbeti feci o'mustu. IIIIIMIIHIIIIMIMIlllllllllll Bir kilisenin kuınbarası çalındı â TEŞEKKÜR Rahmetli pçim Emekli Tümamiral muhteşem cenaze merasimini idarc eden 1. Ordu ve örfi Idare Kumandanlığı ile Boğazlar ve Marmara Kolordu Kumandan ve mcnsuplanna. meratime istırak eden «ubay ve erler». Deniz ve l«çi SİJortaları ha»tahaneleri hekün ve hemşireleriyle mensuplarına. cenazesıne gelen. çelenk görıderen, telgrafla taziyette bulunan bütün arknda*. do»t ve meslektaslanna teşekktlre büyük acun mâni olduğundan gazetenizin tavassutunu rica ederim. K?i: Nafia Kuntol Doktor REFİK KUNTOL'un Camiden esva calarken yakalandı Çok genç yaşia bir kalb krizi neticesinde aramızdan ebediyen ayrılan Karabük Demir ve C«lik İsletmeleri Hartahanesi DİŞ TABlBt hastalıih anında kurtanlması içln güirtermlş olduklan gayret ve yakın alâkalanndan dotayı vefakar v« kadlrftnas kıymetli doktor arkadaşlariyle. bütün hastalıane mensubinine, cerıaze merasimine iştirak etmek zahmetini ihtiyar eden Demir ve Celik îşletmelert Umum Müdürtl ve personeüne. meslektaşlarlyle dost. akraba ve ahbaplarımıza. gerek bizzat gerekse telgrai. telefon ve mektupla bizleri teselli eden muhterem zevata te. «ekküre büyük acımız mâni olduğundan. minnet ve jükranlanmızın arzını gazetenizden rica ederiz. Baı>ay Memişoğlu . özkan ve Uluates aileleri TEŞEKKÜR Usküdar'daki bir camide yatsı namazı kılınırken içeriye girerek Kızlannın dog^ımunu dost ve namaz kılan Mustafa Başoğlu'nun ^ ayakkaplarını, Hikmet Batur'un da fc akrabilanna müjdelerler. tlkyardım el çantasını çalan 17 yaşlarında A ??* 9.4.10P1 kif Taç ısimli hırsız suçüstü yakalarmıstır. Dü1 arilıveye sevkp<lilen Akif Taç. Üsküdar Sulh Ceza mahkemesi tarafından sorgusunu müteakip tevkif olunmustur. 1^ MESUT BtR DOĞUM £ ZEHRA DURGUN S ve f6 HÜSEYİN DURGUN V E F A T Bay Jorj Arabul. Dul Bayan Annik Gasparyan, Bay Onnik Gasparyan. Bay ve Bayan Gaspar Gasparyan. Rupinyan. Gasparıan. Kupeliyan ve Arabul sileleri anneleri. evlâtları. kız kardeçlerL halalan ve akrabalan DUL BAYAN vefat »ttiğini teessürle bildirirler. Cenaze merasimi yannki çar»amba günü 12 nigan 1961 »aat 14 te TakBim Surp Ohan Voskiperan Ermeni Katolik kilisesinde icra olunacağı ilan olunur. tsbu ilân davetiye yerine kaimdir. Taziyrt ziyaretlerinden imtina edilmcsi rica olunur. Cenaze Işleri Servisi BECİDYAN Tel: 44 12 29 . 43OT< > OSMAN F. BAŞAY'm Sanayici ve Inşaaiçıların Nazarı Dikkatitıe Asbest ve Ç Çimentodan yapmakta olduğumuz Ondüle ve Düz basladık. ORALİT Çatı ve tavan kaplama levhaları imalâtına ba Fabrikamız Rodezyadan getir diğimiz Mavi Amyantla bu ima lâtı yapmaktadır. Müeışeseler inizin çatılarını ve tavanlarını bu levhalarla kaplarsanız her türlü sıcak, soğuk. yağmur ve kar nüfuzundan kurtulursunuz. Bizden alacağınız ORALtT lev. halara her türlü teknik garanti verebiliriz. Mühendis ve Tek. nisyenlerimiz emrinize âmadedir. İnsaat Malzemesi Ltd. Şti. Telefon: Yazıhane 44 23 21, Fabrika 53 41 45 Kartal ı........ i ft r f f ' f OJENİ GASPARYAN'ın Kartal cinayetinin faili aranıyor Kartal'da boeazı atkı ie sıkılarak ö'.dürülen Muzaffer Taç isimli yaşlı şahsm kaatilinin. dört yıldan beri beraber yaşadığı cinsî sapık Rahim Yakar olduğu polis tarafından kat'î olarak tesbit olunmuştur. Polis. şehrin muhtelif semtinde yaptığı ara.ştırmalara rağmen Rahim Yakar'ı henüz yakalıyamamıştır. Öteyandan bu olayla ilgili dosva Kartal Savcılıgı tarafından Sulh Ceza mahkemesine verilecek. kaatil hakkında gıyabi tevkif müzekkereri kesilecektir. Siimerbank Umum Midiiriiğânden: P.T.T. Idaresince görülen teknik zaruret dolayısiyle santrahmıza bağlı 110000 110009 numaralar 105001 105010 numa. ralarla 14.4.1961 tarihinden iti baren değiştirilmiş olacaktır. Santralımızı arama numaras ı 105001 dir. Sayin halka ilân olunur. t CÜMHURIYET Nüshası 25 Kurus Tntkiye Haric) Lira Kr. Lira Kr. 75.00 130.00 40 00 80.00 12.00 44.00 Baıan ve Yayan Curnhıariyet MatbaacıMk ve Gazetecilik Türk Anonım Şırketı Cagalogiu Halkevl Sokak No 3941 Sahibi Senelik « aylık 3 aylık Vazı ışlennı fıılen ıdare MfKUI Müdilı ALENI TEŞEKKÜR Oglum Vıldır Olgaç'ın uzun zamandanberi çekmekte olduğu ve siyatik diye tedavi gördügü ajnlannı derhal te»hi» eden ve bunun hakikl «ebebinin belindeki DİSK fıtıgı olduğunu »öyliyen ve ameliyatını büyük bir hazakatle yapan memleketimilin medan iftihan. in»anlık ve fazilet kaynağı Haydarpaşa Nümune HaMahanesl Sinir ve Cerrahi Uirektöri* pek muhteppm Beyefentii ile gece«ini gündüzüne kntarak hastaian ile me?gul olan üstün insan Dr. VEDAT ÖGE'ye ve değerli asistanlan Dr. Şeraf«ttin Oyan i!e Dr. Adnan Gürka>nak'a ve bütün »ervi» per^ineline ebedî minnet ve şukran hi?lerimizin iblâğın^ sayın g&zetenizin tavapsutunu rica ederim. Bütün aile adma: GüLER KÜCÜKOCLU VEF AT Söziinü tıitmadı j Ankara eşrafından ve e»ki Ankara Belediye Rei9lerind«n merhum Mehmet Tevfik Mavağa ve Hasibe Mavaga^nın oftulları Suzan Maviogln'nun kıymetli eışi. Tevfik. Kemal ve Demefin sevgiii babalan. Suat Mavioglunun biraderi ve Kemal Fllm Müdürü Şakir Seden'in damadı. Kızılay eski Genel Müdürü Af kanunundan istifade ederek tahliye edilen ve bir daha suç işlemiyeceğine dair polise söz vermiş bulunan sabıkalı dolandırıcılardan Sansar Feridun dün Unkapanmda bir kahvede oyun oynarken yakalanmıştır. Sansar Feridun hakkında 6 hırsızlık ve 16 da dolandmcılık suçu t°sbıt edılmıştir Polis iki aydanberi sabıkalıyı aramakta idi. ARIZAU VE ÜZUN YOLURIN ŞAMPİYONU \ VOLVO NAZÎME NADİ eden Dr. MAHİR MAVİOĞLU Op. Dr. HÂMt DİLEK tutulduğu amansız hastalıktan kurtulamıyarak tstanbul'da tedavi edilmekte oldugu Alman Hastahanesinde 9 nisan 19öl •pazar günO vefat etmiştir. Ankara'ya götürülecek olan cenazesi 11 nisan W61 salı günü 11 ikindi namazını mütaakıp H" Bayram Camii Şerifinden kaldınlarak aile kabrifltanma defnolunacaktır. Allah rahmet rylesin. AtLESİ NİSAN 11 ŞEVVAL 25 Gazetenıızt gcnü^rıleıı t^vıab ve yazılar ne^redilsın edıitnesın ıade edilmez tlânlardan mesuliyet teklif j GEMLİK Müessesesi ıçm 20 0 Ton Sudkostik kapah kabul Pdilmez suretiyle satın alınacaktır. if * 1 Evsaf ve mütemmim mâlumat Al. IV. servisinden ahoa. İ Abone ve tlân ışleıt tçin. zarfın bilir. } üstüne «Abune» veya «tlân SenrisİJ 2 Tekliflerın 17.4.1961 akşamına kadar Müessesemiz holün i kaydının bnnması lazımdır deki veya Galata Sümerbank tstanbul şubesindeki teklif kutu. BTJ GAZETt. BAS1N suna atılması. VASAS1NA UYMAY1 TAAHHÜ'J 3 Müessesemiz ihaleyi yapıp yapmamakta ve miktarlan ETMİSTtR. azaltıp, çoğaltmada ve dilediğine vermekte serbesttir. 4334/61 SÜMERBANK Alım ve Satım Müessesesi Sudkostik Alınacaktır. ŞAHÎN PERESE la çıktılar. Bir müddet seyrettikten sonra Bahriye Nezaretinden aldıkları emirle geri döndüler. Keşıf tayyareleri kruvazörlerin yolu üze nnde bir duşman fılosunun nıevcut bulunduğunu haber vermiş ve dolayısiyle kruvazörlerin yola devamı tehlikeli bulunmuştu. Kuzey Afrika ordusunun benzı ne şiddetle hissettiği ihtiyaç karşısmda, iki gün sonıı. harekat tekrarlasdı ve kruvazjr'er t benzin yükü ile tekrar hareket ettiler. Gemilerin alt ve üst*üvertelerine tepeleme benzin vaıılleri yüklenmiş,; toplar hareket edemez bir hale gelmişti. *** Şans bu ya!... İtalyan kosif tayyareleri yeni baştan bir duşman filosunun mevcut olduğunu haber verdiler. Amiral Toscano, tekrar geri dönmek kararı verdi ve fnkat bu kararını Bahriye Nezaretine bildirmedi. Bahriye Xezareti hâlâ onu yoluna devam edıyor bıliyordu. Böylece bir müddet gerıye doğru seyreden amiral. heıhalde düşman, kendi yolundan kaçmıştır diye, rotasmı tekrar TrablUFgarp ıs V. E. | 5.23 12.13,15.57;18.44'20.20 3.42 110.44! S.32! 91.4 12.00" 1.36' S.5S ıııııııııııır/^. «Sornyor musnn daha?» «Senden... senden bir §ey ijtfgem... aeaba... fuctnir milin bana?» Ahmet ayağa kalktı. Omuzlanndan tntarak, kızı da kaldırdı, ayafa. EUerîni çekmeden, öyle karşılıklı dnrdolar, bir an. Mervemin gSılerinin içine bakarak, tane tane. «Peki» dedi Ahmet. «Olur! Kılıç merılmi feçip, düjün yapacak, evlenecek parayı kazanana kadar buluşmıyalım. Tamam mı? Buvdu değil mi. istediğin?» Minnetle pırıldadı, kızın eözleri. Başını talladı. Hafif bir sesle, ilâve etti Ahmet: «Gene de ıöz vermiyomm bunn yapmağa. Elimden geldi| i kadar çalısaca|ım. Gayret edeceğim. sesini, kokunu duymadan dayanmağa. Yalnız şu nu bil ki, seni görmeden vapamam. Yaşıyamam. Arada sırada, pencerenin önünden geçerim Orada olursun. değil mi? Perdenin aralıgından da olsa, seni göreyim. Hiç olmazsa, oradaıı bana baktıemı bilejim.» Bir an sustu. Fısıldayarak «bağırdı» sonra: «Ab bilsen seni ne çok seviyornm!» Meryem, önünde, siyab mermerden, acayip Oir hevkel misali doran adama. bütün kuvvetiyle atıldı. Tıüzyıllar sürecek bir hasrct. çok nzun bir yolculuk arifesindevdiler sanki. Birbirini; «örme, dokonma, tatma, koklama gibi bütün hisleriyle, hattâ daha fazlasiyle, tam olarak kavrayıp, gene tam olarak hatırlayabilmek için, sımsıkı kucaklaştılar. Kollarında tnttuğu rarlığı. daha şimdiden ö z l e m i s t i Ahmet. «Evlenecek hale gelene, o parayı bnlana kadar bnluşmıyalım» derken, ne korkunç bir imtibana karar verdi|ini anlıyordu yavas yavas. Bn ince beli «ıkamıyacak. bu çöğsön, bu karnın, bn bacakların sıcak temasını hissedemiyeeek, bn saçlann koknsunu içine çekemiyecek, bn minik bnrnon kesik kesik soluyujnnn, e yosnn yumnşaklığındaki sesi işitmiyecek, bn gözleri. (,„ b o y . nu, bu knlakları böyle yakından göremiyecek, ağzında şeker çibi eriyen o alev alev dudakların, o minnacık sivri uçlu dilin tadını dnyamıyacaktı. kimbilir ne kadar zaman için... Kolları arasında titriyen tatlı sıcaklık. daha şimdiden, dokunulması yasak bir meyva imişçesine başkalaşıyor. uzaklara uzaklara kaçıyordu. = = = E E Ş E E E ş s E E E E E = =: = E ^ Ş = = = E E ^* E' E. =; =, Sağlamlığı ile dünyada şöhret yapan S O T7O Kamyonlarına sahip olan işini rahat yapar, para kazanır. VA7AN.0 YAMAN KOKAY tşte o zaman. iiç çocuğunu da çönıeli epey olan Veli Reis, karuesınin k'zını cve alıp. baenna bascnştı. eviât diye... Ahnıet. tııhnt. doııuk bir sesİe «Meryeuı!» dcdi. Seııi seviyorıırn. Seııi ilk görüste sevdim. Seninle evlenmek istiyorum. Bütün güciimle. yalnız bunun için ralısıvonım. Bilivorsun buııları hem iyi biliyorsun. \'eli Itcisin. fakirim dive heni rcfM°dece5ini saıımam. ö y l e hile olsa kaçarız beraber dem<>dik mi? Hattâ son defa hesaplam?.dık mı? Bu sene iyi bir Uılııçılık olursa climizdek! bir kaç knrusun uzerine koydufc mu. hempn evleniriz. dive? Övle konvimadık mı? Bak hıiüiin Uinısf hahk vnrmadı. hen ' urdnm Hem de brlki çörtirsün dive kıvıdan freçtim «<inrrtiim. dive mırıldan dı. J'frvcm. «Ne sriizeldi!» «Peki hü'ür, iınnian bilivorsun da. di'in n^sıl varıvor aramırrl^ o'an m>vl(>rr crospu lnk d"me*e". B<"lKi he"'m nayıma hps jltı < ii7 lirn dti>;pc<"U o balıktan Oy!e onbr«ı virmi balık vurf?m, tamam! Nasıl dilin varıyor da böyle konuşuyorsun? Mervemin gözieri parladı. Ahmedin elini tntnp afztna götürdü, avucunun tam ortasını öptü. Ahnıet. koca elinin için de. âdeta kaybolan yüze, artık yalnız vuvarlaklığı belli olan kafacığa. içi titreyerck baktı. Avucuna değen dudaklar. vücudanun hütün hücrelerini bir anda koşup dolaştı sandı. Meryem başını kaldırdı «Affedersin.» diye mırıldandı. «Affedersin, ne dediğimi, ne vaptığımı bilmiyorum. Bir tarsftan da a Aziz meselesi Ölüyorum. üzüntöden... Ahmet homurdaııdı: «Ne oldu sene?» «cllıç. ııe olacak? Anasının. kom.ii kadını yollayıp, yeııgemva ai/ını. arattıçını. onun da «daha kızımız küçük, sonra düşünürüz havırlıvsa dcdieinı bilivorsun. Geçen defa anlattımdı saııa. «Beni sokaia at o adama vtrme vençe!» drdinı O da övle sövl»di selen kadına » Ahmet aceleyle kesti. «Bunları biliyorum Başka. veni bir şey mi var? 23 «Bngün, sabahleyin Haççanımların kızı geldi. Ayşe, canım. Komsuıu oluyor ya onlar, Fuat Reisin Dün kızın karşısına çıkmış Aziz, durdnrmuş... Benim için «Git söyle ona. demiş beni istememesinin başka bir sebebi varsa, çok pisman olnr!» tlki n anlıyamadım. ne demek istediğini. Ayşe bîraz aptalcadır. bilirsıi. Herhaldr yanhs bir şevler söylüyor, dedim. Ama kıza ezberletmiş lâfları, hep ayni şeyleti tekrarladı durdu. Ban a öyle geliyor ki, o da vaziyetimizi öğrendi mnhakhak . «Ah namussuz Seyfi! Satılmış köpek!» dedi. Ahmet, içiııden. (Hattada iki gün vurduğu tav şanlarııı hept''ii. Aziz alırdı Seyfinin.) «Yok canım» diye mırıldandı. Sonra, nereden öfrenecek? Bo$ atıp doln tutfnak istcmiçtir alcak...> Pek kuvvetsiz çıkmıştı sesi. «Ahmet:» dedi Meryem: sustu. «Söyle. ne var?» «Beni hakikaten seviyorsun. defil mi?, Bir an Meryemi, sahildeu git iride açılan bir motordan, keıı ' disine, ufala ufala el sallıyor sandı. Meryem oradaydı halbnki. Göğsünde! Ama az sonra. ; bu çöğüstc giteide soğnyan lıa • fif bir sıcaklıktan, uçup kaybo • lan hir kokudan başka nc kala : caktı ki? : Hayır, havır! En zoru bııv : du. ; CArkası var) : MAZOTLU 6 ve 8 TONLUK yeni modellerinin ilk parfei gelmiçlir. Türkiye uınuıni distribülörü: ÇİFTÇlLER TİCARET T.A.Ş. Şişli meydanı Halaskârgazi Cad. 342 Tel: 48 57 55 Telg: ÇIFTÇİLER • İSTANBUL
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear