26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İK\ CUMHUBÎYET 28 Mart jııibiujntııııııııııııtıımı [ Beyrtıt'taki Kongre | Yine Beyrut'datı Yazan: Ord. Prof. Kâzım Isnail fiürkan 4 Lübnan'm blr buçuk milyon nüfusunun üçte biri Beyrut'ta oturuyor. (I0I70) kilometre kare yüz ölçümü olan bu memlekette nüfusun a ş m kesif olduğu meydandadır (128). Fakat durum memleketin W tarafında aynı değil! Beyrut üçte biri/ıi alınca diğer birkaç büyük kasabaya yüz binden fazla düşmüs, artar.ı da kaylere yayılmış ve nihayet yer yer küçük boşluklar da teşekkül etmiştir. • Ah şu meshur turizm!. Vatan hudutlanndan her dıjarı çıkışımızda yabancj diyarlarda kafile kafüe gezdiklerinı gördüğü müz bu öğrenme ve eğlenme merakhları şu küçücük memleketin de misafiridirler ve sanki bizim dertlerimizi tepreştirmeye geimiçlerdir! Burada gski Yunan yok, içiçe üç medeniyetin izleri kançmamış, Franliı ve îtalya gibi Ortaçağ teşhıi edilmiyor, mütevazi Lübnanlı Baalbek var, Bilyos var, Lübnan kıyılannı Beyruttan ku jiita mağarası ve bir kaç şetıir arTransformator m«rk«slerindefci zeye doğru giderken baslıca Şam tığı ile kitabe var. tamirat sebebiyle pazar günleri bir Tarablusunu, güneye î«rael huçok semtlerin cereyanmın kesilFakat onlarm yanıbaşıhda induduna inerser.iz Baabda, Sadiye, rae?i vata.idaşlar v e iy »a^ipleTİ sanları buraya getirtecek. geleni Sayda, Sur (Tyr) i bulursunuz. arasında huzursuzluk j'aratmaktakaçutmıyacak teşkilâtı yapmış aDoğuya Suriye hududuna girdır. kıl var, düzen var! Pazar günü dikçe Baalbek, Cedide, ve o çapBunun yanında âni cereyan ke> oldugumuz taki kasabalar hep yiiz binlerin akşamı için davetli silmelerinin de son günlerde sık(Lübnan gazınosu) nda methini, etrafında dSnen büyüklüktedir, îaşması gözden kaçmamaktadır. Bu sarfedilmiş olan paranm azametlraeviiıda gorüftüğümüz İ. E. T. T. yflıünde yüjr Slçümü bu ks ni çltndiden duyuyoruz. U. Müdürii Orhan tlt^r ?unları dar az meml'îket belki daha birkaç söylemiştir: tane vardır, fakat nüfusunun bu Üçüncü gün yine öğleden sonra < Bugüne kadar şehrin elektrik k » 4 w buvük Mr kıırmı htikUmet çah?an kongTenin ieanrnd» tstaa mprkSTİnde toplanmış olan mem bul delegelerinden biri reis, diğa şebekesi'.iın ve fabrikalarının tekleket hemen de yok jgibi! Ama ri raportör, Ankara delegelerinin nik gücü gözönünde bulundurul' bunun sebebi var: Beyrut yalnız ise ikiari de raportör idiler. Bu m«dan tamamen politik sebeplerle Lübnanın cografya?ı göz 8nün* gün münazara edilen yedl konu» rasgele cereyan verilmiş, ?eb»ke almarak seçilmiş blr hükÜTnet mer dan üçünü Türkler almı» ol«rak teknik bakımdan takviye ediİ0M> kezi defil H... Beymt'un özelligi denebilir kl « a n s t a zamanın ço diği gibi transformatör merkezlerinin bakım ve onanmı da yapıltarihten geliyor, bu liman, hattâ ğunu da b u doldurmuş oiduk. matnıçtır. Biz de bunîarı yapmağa tarihinden önceki zaman'.ardanberi Gün, aynı zamanda Cumhuriyet Yakin . Orta Uzakşark içln bir Bayramımıza rastlamıştı. Seanstaa mecburuz. înkıtaların da öVnilne geçmega çahşıyoruz.» giHs çıki» ltapısı vszifesinl güv çıkıp hepimiz naziK dâvete kaUl müştür. Evvslce de sösünii ettifti dlk. (Re'ri Beyrut) da Amerıkan miz halki'.nın çesiîliliSi de buradan küüiyesine Koeası ile kavga eden şahsı çolt yakın bir yerde KeMr. Beyrut dün olduğu gibi bulunan sefaretimiz, Türk kolobıçakla yaraladt bueün de hattS artan bir nisbette nisini, Lübnanda yerleşmiş bir kaç Şerife Kkici ariında 33 ya.şındaki Orfaşsrînn blr komisyoncusu gibi Türkü ve bu arada bir meslekdabir kadın dün, Zeytinburnu Sümer çalışıyor! şırnızı ve bir kaç da yabancıyı bir Mahallesinde koeası Halil'le kavga araya toplaraıjtı. Fakat hiç şüphe verilen köeucük rehbere yok ki, misaflrler aTasında benim eden komşusu Hasan Gülşen adınbir bakar?anız hayret etmemeniz gözümle en çok dîkkate ?»yan dalri şahsı, bıçakla ağır surette yaıtrimkiin deffildir: Rsltık memle olanı, Refet Paşamız idi. Hurriye laramıştır. Karnından ağır surette ketleri. îngllter, Fransa, Alman tin genç zabitlerinden biri, Birin yaralaaan Kasan Gülşen, koma ya. îtalya.. Hssılı Avruparun bü ci Cihan Harbine Şeria muharebe halind» Guraba Hastahanesine kal tiinü, AmeriVa. Afrika'da Dakar' lerinin Refet Beyi, At«t\lrk ile dınlmış, sanık kadın ile koeası dan, Kazablanka'dan, Tunugtarı.. Samsuna giden heyetin miralay yakalanmıştır. Tahkikata devaoı ltibaren hemen her büyük uçak Refet Beyi, Milll Mücadelenin Da edilmektedir. Hmanı bursya doğrudan doğruya hiliye Vekili Refet Beyi, Duraluplr Nezarethaneden kaçti ve baSlanmış+ır. Beyrut oolan Şsma.a narın Refet Paşası, büyük zaferyakalandı Tahran'a Asya'nın dort bucagına, den sonra Istanhula ilk giren MılK Riride\ ClnMaçuna bsg!ar. «Büttln Kuvvetlerin Kıımandanı olarak Esrar satmaktan sanık olarak 3. yollar Romadan geçer» gibi Çsr Kabatas iskelesinde karsılanan Re Ağır Ceza Mahkemesinde yargılaka Beyruttan geçlllr. fet Paşa... Şimdi bu civarın givas! nan Sıtln Birgül adındaki bir tuYalnız bu uçak bağlanttsı Bey ve göçmenler komis^'onunda Türk tuklu, dün sabah, Adliye Sarayındelegesidir. daki nezarethanede.ı kaçmıştır. An rut'ucı dfinya ticaretindekl aracı cak sanık, firannı mütaakıp durolünü de myedana koymaya yeter. tstanbula gelişlerinde fırsat bulFranradan alıp Kuveyt'e »atar, dukça beni aramak lutüfkârlığm rumdan derhal haberdar olan jandarmalar tarafıridan tekrar yafcaSuudl Arabistanden alıp yukarı da bulunan Refet Paşamız, bu ftevkeder. Hsıılı öylesine bir düzen defa da sıcak muhıti ile beni kav lanarak, cezaevine götürülmüştür. kuruîmuştur ki Beyrut'un aracılıgı radı. Taptaze hâtırasından, tarihTroleybiis hatti He iljcflî olman'sn i«!»r y ten seslenircesine fıkralar, hikâyeçalışmalar Böyle bir sehirde acente, kum ler söyliyen sevimli ve muhterem Şehriraizde traleybüs işletmecipaşa, yarınki pazarın da progjrsm panya, ceşitli dil, Adet... Bugünün Hği için haıırhklara devam «dilzaruretleri olarak omın tarihinin içine ahnmı; oldujŞunu öğrsninca, mktedir. îlgiliIeT mayı«n ilfc hafEeleaeklerine eklenlnce Beyrutun beni paMrtesi günü için bir tasında troleybüsün Hürriyet mey m a m ı * f i kandlnt ortay» koytnak gezintisine çafırdı. danı Topkapı arası.ıda işliyebilece. tadır. Bugünün çalışmalan da Briitol ğini ifade etmektedirler. Beyrut, eivannın yalnız iktisa otelinde organizasyon komiteslnin Amerikan dsnİ3cil«min dt ihtiyaçlan Içln btr egltim mer vereceği ziyafetle kapanacaktı. Yemek sonu da merajimli oldu. kezi olmakla kalmamı;, Amerikan bağışı kan, Fransız (iniverslteleri, Fran Sağlık Bakanı doktor llyas Huri, Limanımıza misafir olarak gelen bu çahşmalarda başanları görülen sı« Tıp Fakültesi, Arkfcöloji MüAmerikan 6. filo harb gemilerine ze»i, nihayet Lübnan tarlht hara cemiyet temsilciierine, Prof. S i e mensup subay ve erler. salı gtinü 11* Yakın Şarkın bir bilgi ad da ilmî alanda ilerlemeler ya sabahından itibaren 40 »r kişilik merlreıi halinl de laÇlsm bir nı pan yerli doktorlara nişan ve be pruplar halinde Kızılay fstanbul r*tt» karanmiîtır v e b9ylece tesi ratlarım verdiler. Böylece (Beyrut Kan Merkezini ziyaret <;derek bir Tıp Oünleri), fiilen kutlanmış o l rlni dünyaya da duyurmujtur. du. Yarın (30 ekim pazar), arkeo dostluk hâtırası olarak kan bağısın BOtün bu hayhuy içinde bizzat lojik turistik bir gezme günü o da bulunaoaklardır. Beyrut, hattâ Lübnan ne istih&al lacaktır. Amerikah Deniz Subay ve erleeder, kendinden ne çıkanr ve erinin kan bağışt iki gün de\'am konomisini nasıl lağlar? î?te beedecektir. nim bllgim r e kavrayı?ım içinde Bir ressantımız Paris'te oevabmı kolay Teremiyeceğim »usergi açacak »II Sade I U kadar löyleyebilirim Çok kısa fasıla l!e ebedlyete ki bütün bu sağı sola, a;ağıyı yuintikal eden babamız Paris'te resim sergisi açacak olan kanya ikticaden bağlayı? göreviY. Mimar ve Ressam Cihat Borak HASAN KARABEY nin fistüode Lübnanda bir de tudün Fransaya hareket etmiştir. ilı? annemiz rlım hikâyesi varl Cihat Borak kendi yaptığı S0 adet REMZJYE KARABEY'in tabloyu Paris'te teshir edecektir. ruhlanna ithafen 26 mart 1 T O1 Ressamın bu arada «27 Mayıs înkıpazar günü (Bugtln) ikindi nalâp hareketi» ni belirten büyük mazindan sonra Levent Camiinde Mevlit okunacaktır. Dostfcir tablosu da vardır. lanmız ve arzu eden din karAvrapa biıden baJık istiyor deşlerimizin gelmeleri rica oluBirçok Avrupa memleketlerinden nur. devamlı surette baîîk talepleri Çocuklan N^anlandılar gelmektedir. Hikmet v# Inmet Karabey Mamafih havaların son durumu 25^.961 Iznıir Fikret Yüceoral yüzünden balık avı biraz durmuştur. Dahilî istihlâk bil» zor karsjlar:maktadır. Dün havanı.i tekrar düzelmesi üzerine balıkcılar ava çıkmıslarr>ır. Oğlumuz Nejat Topa'nuı dilindeki kekemeliği çok kısa denecek bir 2aman içinde (İstildâl eaddesi Santral handaki MART 2& muayenehanesinde) büyük bir hazakat ve şefkatle teda\'l ederek yavrumuzu yeniden sıhhate ka\nJşturan memleketimizin medan iftihan Sitrir ve Rnh Hastalıklan Müfciassisı PSyehpaMalisl r E haberleri Dar | ııııiıııııııııııııııııııııııııııııınıııııııııııiHiııııııııııııııııııııııııımııııııııııifiııııııııııııııııııımıııııiEıııı Hukukî Bahisler | ııııİııııııuıııııııııııııııııııııımıııııınnıııııııııııııııııınıniiiııııımııııııııiMiııııııııııııııııııııııııııısıııı HEM Pehi, ne NALINA MIH1NA X. MEVLİT MÜZETYEN AŞAR te l ZÜHTÜ PALA TEŞEKKÜR Dr. M. Kemâl Keskintl' e teşekkiirlerimizi büdirir sonsuz şükranlarımızı arzederiz. TOPA AİLESİ mevzuları hi konusu edilirken, dar ve geniş bölgeden bahsetme, , bu m e v z u l t n çevrenin hakiki mâaesaili •lmutj noksan bırakmak demek tır. Seçimleröe dar ve genis böi bulunrasktadır. Bunun neticcft o . vöeuda geyi esas ittihaz etmek usulü, bir larak f&yie bir vsttytt seçim sistemi olmayıp, çoftunluk gelmektedir. Seçilen kimse, Biün.sisteminın birer kolundan ibaret hasıran kendi şahsiyeti terillyle bulunmsktadır. Dar bblge i » oy alsntk seçilmiş •Imac: delayımek, seçim çevresi olarak ancak siyle, mensup olduğu partiden zi. mahallin tek bir milletvekili çıkaracak, KÜ yade. seçilmiş olduğu çük bölge demektir. Bilihdiğl U menfaatTeriyre alâkadar olmakfa, zere se»imlerde memleket, bir ta maserî olan milli hayat ve menkım seçim çevıelerine aynlmak laatîer, kendisi için, ildnci derecede kalmaktadır. Kendistni mün ta ve o çevrenin nüfus sayısına g» hasıran sahsının o çevrede haiz re milletvekili çıkarmaktadır. olduğu i t ü a r dolayısiyl» seçmiş Bizde öteden beri seçim çevresi btriırnanlınn, h*tta trker t*kcr olarafc iller el« alırmns ve iUerta m#nfaatl«rfnJ korumak, ilerikf M çıkaracağı milletvekili sayısı, her çimler için de menfaati iktizasınilin kendi nüfus sayısına göre a dandır. Görülüyor ki, hangi açı. yarlanmı? bulunmalrtadır. E | e r dan bakılırsa bakılsın, dar bölge geçim çevresi ol*rafc üçel«r ele usulü seçimde hikim olan noktaalınmış olsa idi de, her ilçenin bir yı. seçm ile Mçilen arasmdakj tek milletvekili çıkaracagı asulü kuvvetli bağda aramak lâzımdıc kabul edilmiş bulunsa idi, o za. man bizde de dar bölge usulü ka i Dar bölgeıün yine inkâr edileml bul edilmiş olurdu. Müteaddid il i yen fayda.anndaVı birisi de, azm çelerden vücuda gelen illerin, yâ lıklarııf milletvçkilı çıkartabilni tek milletvekili çıkarscak çev mek imkânından mahrum kalma. relerden daha büyük, birkaç mil mış olması keyfiyetidir. Geniş böl letvekili çıkaracak çevreleri esas ge usulü seçimlerde, büyük ve in tutarak yapılan seçimlere ise, ge sicaBMız bir kitle seçim e iştirak niş bölge asulü denilmektedir. etmBİtte. azınlık teşkil eden topGerek dar bölge v e gereks e ge lumlar. ba büyük kitlenia içeriniş bölge usullerinin faide ve sinde varlıklarım gastererneınekte, mahıurları işaret olunurken, her erbnektcdtrler l*»al olarak, t s . hangi başka bir memleketi misâl tanbulun Beyoğlu ve Fatih ilçelealarak, o memleketteki seçim osul ri ele ahrdığı takdirde^ her iki illerinden her hangi birisimn mu çenin de gerek içtimai ve gerek vaftak olmuş olduğunu ve binaen se sınai. iktisadî, ve ticari bakım aleyh bizim de bu usulü kabul et lacdan «JTI ayrı veçheler gfrstermemiz icabedeceğini ileri sürmek, dtMert ve nüruslan itıbariyle bizannımızca hatalı bir yoldaa y ü . rer il kadar büyük olduklan hal. rümek olacaktır. Çünkü, yine ya de. îstanbnl Ustesine rey îilarımızm birisinde isftret ettiği le, kendi seçmen olmak hüviyetilinin moazzaaı. miz gibi, gerek seçim sistemieri lerini, tstanbul ve gerekse seçim asuİleri ne ka benliği içerisinde kaybetmektedirdar mükemmel olursa olsoh, her ler seyden evvel, tatbik edildikleri Dar bölge usulünün mahzurları mılletin büny e ve karakterine uy daha göz alıcı ve daha düşündürügur. olması lâzımdır. îngilterede cü manfyettedir. Seçilen kimse, muvaffakiyetle tatbik olunan ni. bizzat kendi şahsiyetinin tesiriyle ce pransipler ve usuller mevcut seçilmiş olduğu için, seçmen üzetur ki, bunların Türkiyetnizde tat rinde hâkim bir nüfuz tesis etmebiki, oradaki neticenin aksini v e . ğe çalıjacak, buna mukabil seçrebilmelt istirfadınr göstereijilir men de, aynı şahıs üzerinde, kenler. Bunun sebebini, işaret etti disini şahsiyeti ve sevgisi dolayığimiz gibi, tatbik olunan prensip siyle seçmiş olduğu için, karşılık ve usullerin millet karakter ve olarak seçtiği ftimse örertnde bir bünyesine uyup uymadıîı nakta otorite kurmağa heveslenecektir. Daha doğrusu seçilen, kendisini find» aramak la«m<fcr. seçmiş olmalan dolayısiyle bunun Dar bölge seçim osalünde, bit minnetini Upat etmege kalkışatabi nispî seçim sistemi duşünü eak, seçenler ise bu mfnnetin «19lemez. Zir» seçilecek tek üı mil metlerini gdrmedikleTİ takdirde, letvekili mevcut olup, seçime kaç temin etmek yollarını arıyacaklar parö iştirak ederse etsin, h«T par dır. Bunon netieesi 8İar»k aeç> tinia göstereceği aday, fekr bir ki Ien kimse. mahallî menfaatleri koşiden ibaret bulunmaktadır. B i . rumak için, seçildiği yerin işlerinaenaleyh seçim, çoğunluk üze» ni sade memleket bakımından derine müesses bir seçim olacaktır. ğil, fert bakımından da ön plâtıa N~ıtekim bizde dc Cumhurîyet Mec alacak ve bu suretle, mensup oll i » (Senato) seçimleTİnin bu usul dugu parti veya memleketin umuüzerine cereyan etmesi icabetmek oni menfaat ve faydalan ikinci tedir. Yüzelli karfar Cnmhurryet plâna atılmış olacaktır. Böylece, Meclisi üyesi seçileceğine gare baeş tîrnıek, de zı illere bir ve baaılanna iki aday mokratik hayata bir veçhe vermek düşacektir, ki bu adetlerle nispî için kurulmua olan partiler, matemsil sistemini tatbika, geçen ya hallî nüfuz tesiriyle kuvvetli «ahzılarımızda gormüş olduğumuz nis siyetlerden mahrum o l a c ı i l a r ı gipî temsil usullerine gore, imJtân bî, programlannı gerçeklettirmek yoktur. husu*unda da büyük güçlüklerle Dar ve geniş bölge seçim usulle kar5ila?acaklardır. rinin. her birisinin kerîdisine göBize gelince. bizde dar bölge sis re, fayda ve mahzirrlan mercnt teminin muvafîak olacağına hiç bulunma4ctadır. bir suretle ihtimal vermemekteDar bölgenin münakaşa götüryiz. Çünkü yukanda teoıas etmiş mez en büyük faydası, seçen ile olduğumuz mahalli nüftıznn vücuseçilen arasında kuvvetli bir bade »etireee$i tesirlerden başka. bu ğın mevcut bulunması keyfiyeti mahalli nüfuz dolayısiyle teçilendir. Seçmen, seçmiş olduğu mil lerin insicamh bir mecli» vücude letvekilini tan:makta, ona reyini getirip getiremiyeceği meselesi şahsen tanıdığı ve takdir ettiği fçin vermektedir. Her hangi bir parti disiplini veyahut her hangi bir ideoloii dolayısiyle oy veril. memekte, verilmiş olsft bile, bu Porrü»«f»ita cihetler ikinci plânda yer almak DarOşçafaks mezunlanndan. tadırlar. Seçmen münhasıran seçCemiyetimiz fahri âzası, eski tigi kimseyi. kendisini Mecliste tfLare Beyeti Hemlerindcn esbak temsil edecek bir şahıs olarak Sehremini ve MilU Saraylar tanımakta, buna inanmakta, bu Müdürü inanç dolayısiyle de reyini vermiş SEZAİ HELEK bulunmaktadır. Bunun içindir ki, Hakkın rahmetine kavuşmuşdar bölge usulünde en büyük rolii tur. Cenazesi. bugün öğle namaoynayan husus, seçilen kimsenin zrnrfsn sonra ŞMl Camiinden şahsiyetidir. Bunda n başka dar nlınarak ZineirTikuyu kabrtstabölge şahsi seçime yol vermektenındaki ebedl istirahatgâhıno dir Seçilen kimse, hangi partiye tevdi olunacaktır. V. ) 5.54 12.2O|15.5O|1B.28| 19.59; 4.12 mensup olursa olsun. sahsiyetinin Merhumun ailesl «fradın JJ.1.271 5.5Îİ 9.22İ12.00[ 1.32[ 9.48 kuvvetiyle seçilmiş; binaeoaleyh, başsağlıgı dileriz. tek milletvekili çıkaran o küçük Elekfrik inkıtaları ile ilgiH çahşmalar ve geniş bölge Yazan diyetim? Seçim Baha Arıkan de, üzerinde durulacak bir keyfiyettir. Tutulacak, t ak i p olunacak yollardan emin elabilmek için, hakendisiyle karfi tdkatin bizzat karşıya gelmekten korkmamak 14zıoıdır. Bundan başka dar bölge ••çim usulünü kabul edebilmek için, tdarî Ukaünaü tamamiyle değiştirmek, ilçeleri, çıkacak aıilletvekili sayısına göre yeniden ayarlamak Ifrzim geiecektir ki, bugün için, buna imkân vermeğe ihtimal olmadığı giM, yarın için de millî büayenin böyle bir takıim* enüsait olup olmadıfmi kestirmeğe imkân mevcut değildir. Dar bölg» usulüne göre segimin çoftınluk uzerine kuralmu» olduğunu yukanda işaret etsnis idik. Bu çoğunluk bazı memleketlerde mutlak oîarak kabul edilmekte, bazılarında ise nispî olarak ele alınmaktpdıı. Mntlak çoğunlukta seçilebilmek tçin, se^ime iştirak cdenleria sayuının yandan bir fazlannı kazanmak İâzımdır. Akli takdııde, « ç i m ikinci ve üçüncii tnr olarak tekıarlanmaktadır. Nispi çoğunlukta i»*,. part'Ierin ileri sürdükleri tek adaylardan, hangisi iaala rey almıs ise o, seçilmektedir. Bütün bunlardan başka dar böltfi seçimitıde, çcğunlnk sistemir.de ileri «oTalen esaslı mahzuron mev eudıyetini de hatırlamak yerinde btr hareket olacakttr. Dar bölge usulüne göre seçime üç partinin katıldığını ve dar bölgenin de altı bin seçmeni Bulundugunu tasa»vur ettiğimiz takdirde, iki bin bir rey almış olan p»rtimn adayı aeçimi kazanacak, diğer üç bin dokuz yüz doksan dokuz oy, yanacaktır. Geniş bölge usulü, bugünkü bizim usulanrazdor. lller birer t » çim çevresi olduğuna ve nüfuslan sayısınca milletvekili cıkardıklanna göre, geniş bölge sistemi kabul edilmiş demektir. Geniş bölgenin en büyük faydası, mahallî menfaatlere yer vermemesi, demokrasınin ana dâvası olan parti ideolojilerinin istikrar kesbetmesine yaramasidır. Bu usulde, küçük bölgelerin kendilerine mahsus bir temolmayıp, bütün il çevresindeki seçmenlerin beraber paylaşmış bulundokîan temnlciIeTİ mevcut buiunmaktadır. 491 sayılı Teşkilâtı Esasiye KsmımunnTi on üçüncü mad(tesindeki «Her mebus yalnız kendini intihap eden dairenin dejbl. umura nilletin »ekilidir hükmünün mahiyetini bu noktada aramak lâzımdır. Bundan başka, geniş bölge usu lünde, Mecliste partilerin istikrar lı hükümetler çıkarmasın* her za man için, imkân mevcut bulunmaktadır. Çünkü geniş bölge usu lünde, siyasi partiler seçmene tel kin edebildikleri kuvvet derece. smde milletveluli çıkarmakta, nar tinin doktrin, teşkilât ve progra. mı ne kadar kuvvrtli olur, geniş seçmen kitlesi nazannda kendini ne kadar beğendirmiş bulunursa, Mecliste o derecede bir ekseriyet kazanabdlmektedirler. Çoğunlnğun miktarı nispetinde de istikrarh hü kümetlerin mevcudiyeti sağlanabil raektedir. Bu neticeji elde edebilmek için de paTtilertn siyasi bün yelerinin kuvvetli bnlnnması ikti za etmektedir. Geniş bölge usulünün de, dar bölge usulünrie olduğu gibi, mahzurl»n bnlunmaktadır. Evvelemirde, bilhassa çok sayıda mil letv«kili çıkaran bölgelerd« seçmen, oy verdigi kiınsevi ekserıva lanımamakta veya çok az tanımokta. raensup bulunduğu par+inin ideülo;İ5i bahımjidan rev vermektetiir. Yani seçmen, her bölge ujrnlünde alduğu gibi. »eçtiği kimseyi rahsiyetinin tesiriyle îeçmemekte, feçilecek kimsenin aday bulunduğu partiye vâki sempatisi dolayısıyle rey \^ernıektedir. Buna mukabil seçilen kimsenin de, dar b'ilge usulünde olduğu gibi, seçmenle alâkası azalmaktadır. Geniş bolge usulünde seçilen kimse. evvelemirde kendi partisinin politikasmı ön plânda telâkki etmekte, seçilmiş olduğu bölffenm menfaatlerici ikin ci plâna almak mecburiyetini duymaktadır. Hattâ daha ileri gidüerek. denilebilir ki. geniş bölgede seçilen kimsenin, yalrnz »eçildiSi bölgenin milletvekili olmayıp, bütün milletin temsilcisi bulunması dolayısiyle, milli meniaatlerin gerektirdigd hallerde, leçılmiş olduğu bölgenin meofaatlerini nazar» dahi almamak zaruretinde kalmaktadır. Yukanda da işaret ettiğimiz gibi, dar bölgenin tamamen mahalli (regionalUte) bir takım icaplar doğurma.'i dolayısiyle, tatbüu hem £Üç, hem de tehlikelidir. tngiltere veya herhangi bir memleket tniaalini Türkiyeye tatbik etmeğe kalkışmak, hakikatten uzaklaşmak olur. Türk milleti kendi seçim rejimini, geçirdiği ve geçireceği tecrübelerîe, kendi hüviyetine uygun olarak, yine kendisi tâyin edecektir. Y enl kurulan bütün partilerin liderleri ağız birliği etmiş, nasihat fistüne naslhat veriyorlar; Knyruk demeyin, düsttk demeyin! Hatt& basına verilen bu ögütlerin bazı llderler tarafından blr azarlama tono içinde tekrarlandığı bile olnyor. Bir tarafta bn sozler sBylenlrketı dlfef tarafta imltt f8T» yorni: Müteaddtt «ehlrlerimizde blr takım eskl DJ». lilrr nesarei altına alınıvorlar. Evleri aranıyor, kaçanlar takip olunny*T »f b« htdlıeler tekerrür edip gidiyor. Nihayet Devlet Reisi vaptıji basin toplantınnda «tınları aty lüyor: « Türk mllletini ceberat v e menfaatei idareden hurtarma ya çalışıyoruz. Bnnun Bnüne ?eçmek Istiyenler hfisranla kar»> Iasacaklardır. Demokrat Partinin meennn takipcileri bn ttrHi hareket etmektedirler. Fakat elbette tra. 45 50 kisintn haırfc«1* değildir. Bnnlann başlan var. Bn başların peşft»4eyim. Ele çe çirdlğim zaman vahşivane teşebbüslerinin cezasını eörecekler Devlet Reisini dinlediktrn fonra kafalarda çakan aydınbfında parti HderUHnln oğtitlerine tcrs mana görmemeye lmkSn yok. Bnnlar hlç »Sphesiz Knyrnk demeyin, dflşflk demeyin! SSzleriyle bn tâbirlpri aı ve hafif baldnklarmı anlatmah ıs tlyorlar. Başka tflrlfl dftsflnmek Içln her şeyden e r r e i bn IW«T lerin vatanseverliklerinden «fiphe etmek ISzım fetivur bî frnna da elbette bn topraklar dstünde hiç kimsenin hakkı olmadıfı a şikSr. Evet, knyrnk demiyelim, düşflk demiyelim, knrtnlnş TO1»I> dakl bn feltketzede milletin hnznrnnn dinamitlemeye kalklfar vatansızlara ne diyeceçianizi lutfen liderler kararlastırsınlaı Bnna kentfilrrinden rlca •delhn. Ankaradaki Çocnk Hastahanesi rangınıma tafsnttmt tstrtr lerde okudnnnz. Hastahanede yatan 180 talihsiz yavrnvo hnrtar mak için halk emniyet knvvetieri ve itfaiyecilerle heraher bi naya hücntn etmiş. Neticede bfltfin çocnklar knrtnlmn« am? Hastahanenin dnvar laatlerlnin, bir çok tlbbî ciha» ve Sletleri nin, hatlâ blr kı«ım vatak v» vorıanlann da kayıplsra kan» tığı fijrülmüf. Ba şenf hareket karsısıoda her vatandasın rflreŞintn gizl» dıjhm, hattâ tGvlerinin flrperdlitin! tövliyehiliriz Kmlı kaatil lerin, kaşarlanmış hırsızlann bile kaatil ve hiraız nld«klarınf nnnttnkları anlar vardır. O l f Myocalarını da geride bırakan bu canavarları hangi analar doğnrdn? Cevat Fehml BASKT'T Ö LU M TÜRKİTE GARANTİ BANKASI A.Şv İDARE MECLİSİNDEN İdare Meclisimiz Reisi Bay Cabir Selek'in babası SEZAİ SELEK Hakkın rahnaetine kavuşmuştur. Cenazesi 26 mart 1961 pazar günü öğle namazını mütaakıp Şişli Camiinden kaldırılaTak Zfncirlikuyu'da ebedi istirahateâhına tevdi edilecektir. Ö LÜ M TİRKİYE GARANTİ BANKASI A.Ş. ÜMUM MTDTRLÜĞÜVDEN Bankarmz İdare Meclisi Reisi Bay Cabir Selek'in babası SEZAİ SELEK vefat etmiştir. Cenazesi 26 mart 1961 pazar günü öğle namazını mütaakıp Şişli Carriinden kaldmlarak Zincirlikuyu'da ebedî istirahatgâhina tevdi edilecektir. ÖLÜM Bankamız İdare Meclisi Reisi Bay Cabir Selek'in babası SEZAİ SELEK vefat etmiştir. Cenazesinin 26 mart 1961 pazar günü öğle namazını mütaakıp Şişli Camiirden kaldırdarak Zincirlikuyu'da ebedî Mrtirahatjfâhına tevcfi ediîeceğhıi bildirir. kederîi aiktuıe başsağlığı dileriz. TÜBKİTE GARANTİ BANKASI A ^ . Mensupları VEFAT VEFAT Güldeste Selek'in kı>Tr.etIi eşi, Türkiye Garanti Bankasr A.Ş. İdare Meclisi Reisi Cabir Selek. ECca Şirketi murahhas â z ^ ı Ya\Tjz Selek, Bercegte Anter, Sütude Aras'ın pek sevgili babalan. Yök. Mühendis Hikmet Anter, Meliha Selek, Avukat Ferzan Aras ve Meral Sefek'in muhterem kaympederleri ve Ülkü Koraltan, Metin Koraltan. Önder Evrenol, İpek Evrenol, Oya Karamızrak. Türker Karamızrak, Alp Evrenol, Sevinç Selek, Gülden Selek, Gülsevil Aras, Gülru Selek, Ömer Aras ve Murat Selek'in dedeleri İstanbo] eski Sefcrenmri Vekili, Belediye Meclisi eski Reisi ve M3H Saraylar eski Müdürii SEZAİ SELEK Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 26 mart 1961 bugünkü pazar günü öğle namazını mütaakıp Şişli Camiinden kaldınlarak Zincirlikuyu'daki ebedî istirahatgâhma tevdi edilecektir. ııııımmıııııınmııımmıiüug. Hem kakrca, hem de npkına b«flı ipe asıhyordn, olanca ffic#yle. Bahk, dnrdnjfu çffte acıyla, katılıp kshmş fibiydi Çenselfn bofazraa battıfı yer den, koya kırmızı. ince bir kan şertdi, bemfecyaz, pırıl pırıl gtrianma unyvrdc B*rdsya 4*frn haft£?e kıvrıfc, Syleee davalı dnrnyordn, koca cüssesiyle. Oaaaan bit haaıle daba yaptı. Gene b«*a. Jîillaytt, flçüncü denemede sapan geçti, • koca. koyruiuu dfbfne, bir dev bileğini hatırl» tan yere. Hemen sıktı Osman, ilmiği. «Bafls, cab«k, a c a n direfe bağla!» diye kükredi Ahmet. «Testereyi, e«vato al gcl sonra...» Osman, gene elleri dolaşarak. acayip bir düğümle bağladı sapao ipinin Steki ncnnn, gözetlcme diğerinin dibine. Sonra başladı aramağa. Abmet, zıpkJn ipini yere bırakıp, Üttnne ukıea baıtı, iki eKyle kanınyordm kakıct, değru ynfcarı. Balıfm az önce su dan yalnız ncu çıkan kılıcı dimdik, pırıl pınl yükseldi ha vaya, u n ı a bunu lıııı • 1 1 bir 1 ka*» tadiiy ettr. Frldir fıldır dSnen, k«ea %m lü, koca kulaklı bir kafa! «Tıpkı bir fil kafası!» diyf diMOndü Oanaa. Sbıeroada jö* miştü. tiü. «•yılır* Tarzaa fi lîmlerine. cTi]»kı fit kafaaı, tant burnundan ozanan kılıcı da dîmdik yükselen bir hortnm SBoki. Hcie « > » ğ n » bak, ku• çfik, iJvri bfr yank, tıpkı fil Alnnet (rtaıtra kmTvettrle a*ı larak, babjt> neredeyse y a n beline kattar t ı y ı n fistüne çıkar= E = 3 ~ ;• Ş = z 5 = = 5 E = = = VAZAUS YAMAN KORAY r = = = ^ = = = = ~ = = E = = = E = = ^ = = E ^ = = Yavaş yavas. arkalanndafci Trakya dağlarının mor tepelerine ysklaşan güneşin, kavvetiııden kaybetmişe benıiyen ışıkları, yalnız gümüş tellerden yapılfltış kocaman şemsiyeler halinıie. helezonlar çiıerek, y»na tör.e. derinlere iniyor; mdikçe de zayıflayıp, görftnmez olnyorlardı. Birden, bir beyazlık parlatfı aşajıda. Git?ide böyöyen. yttkselen, ve teknenin attında bir • yana, bir bn yana kavışları S>t$ide hralanan, eanlanan bir beyazhk. «Geliyor!» diye bağırdı Os« a n . «Geliysr:» Ahmet de egildi. baktı. Türö hafifee bnruştu. «Ayıldı kerata!» deıli. «Çekeeeğimrâ var. Çabnk ol, ver kakreı bana. Hazır et, sap»n ipfni. Haydi sallaıfma simdi, artık.» psn ipini alıp, ilmiğini hazırladı. Bekledi. «Allah vere de, tekneyi deldirmesek;» diye nınldmndı Ahmet. Elinde inee, »iddetle, saea sola hamie ediyordv. «Fena ayılıyor, namassnz!» Osman ç»a ncnyla baknak için. küçük bir bareket yaptı. Avni anda, Ahmedin arnennda*i ip, tamamen bosaldı, fev ?e*... Dcnizin içinden, koyn renfc, k«eaman bir sey, hızla kopoy yökseldi. Aa 1lerde, sular vanlıp ayıldı ve kocaman kılıe, fırtadı denizin yüzfine. Belki iki üç saniye jeçtl, belki daîta »a. Osraan, balıfın, bir msnda yavmsnniınkini hatırlatan siv»h sırtında dikilrn, pınl pınl. keskin batlı koea yelenin az yamnda, dışanda, sade ipin düğiimnna bırakaeak kadar ^ömülmüş zi]»kının, öst «evan, zor fitrkeaVlriMH. 7 k*ynrtı vııruşia, dahmftı bahk Ama boşlamadı Ahmet. Direndi. tp, şöyle bir gerildi, gerildi... sonra gene gevseyiveraU. Bir iki knlaç drt» çektf Ah met... sonra biraz daha. Bslık. gene hai» Wr scneariik g«eirivordu. Tam bardMina. gelmiş ti «Kaderim* in. Sn tatbnm. hemen iki karıs »Uw4», bSylece yatıyor çibiydi. Ahmet, lağ eliyle, artık bir kulaç kadar bile kafasamıs ipi. hızla ynkan kaldirdı, ve »ol elinde sıkı sıkı tattvÇn kakıcın çengelini, haistın sndan dı^an $ıkar gjbi lıfın bfffazins, tam yanaklarının altta birleştifi noktaanc» azıcık solana, birâen batımrerdi. Sonra kanır*ı, kanırdı, yakarı kaldırdı kakıcı. Ayni anda ds bajırıvordu: CUMHURIYET NSshası 25 Ktmtş flmtn, safa »ofa, şaşkmca bir kav saldırıştan sonra, eski Ahmet ipi n boşunu? bnzl» adevirlerin tek kalln korsanları lıp, bir elle yr.nındaki kakıca, m haln'^tan. kalm bir s&pa u ancak sanlabildi. Koca bir şey. curı» !uttunı)mus koca blr em sadan dışarı çrkıp. tekrar, «pat^ gelden ibaret kakıeı balap, Ah diye çarptı auya. Serpintileri, medin yanına koyds. Eline «ayüzönde biseetti Osman. IHr Balığın knyruğuna ilmek geçince, h«le bir ncn da direğe bağlanınca Ahmet seniş bir nefes almış, farkında olmadan. ipi, kakıcı azıcık ?evşetmişti. Balığın anî bir kıvranışiyle, aklı başına geldi. «U)an, ne •nMuyorran b* Osman?» «Vur vtn upanı, ea4»*k Os «Testereyi butaaaryorum man!» diye, âbi...» Elinin hemen altında olması «Arkanda be... arkanda n 3 rafmen, ilk hamlede, Os be. . Ulan baksana arkana be... man ilmiği geçiremedi balığın Basıyorsurt üstüne ulaıv... Çaknymğnna. buk ol be... «Çabuk!» diye bağırıyordu Osman eğilip, yerden testereAhmet. «Çabnk, fazla dayanayi aldı, bir hamlede, geldi Ahmımlı medin yanına. ^*MmııııııııııııııııııınnifiıııııııımiHrııııınıııınifiınıııııııııııııiHiııııııııııııııııııııııııııIııııııııııııııııııı|l||iııııııııIİInııiHnmiFHinm THTktre Barfet Koca, kalın bir hayvandı bu. = Llra Kr. Lira Kr. Gövdesinin çevresini, ı ı r ta= Senelik 75.00 150.00 rardı insan. = 8 aylık 40.09 80.00 «En aşafı yetmiş beşlik var!> E S «ylık 22.00 44.00 diye düşündü Ahmet. Sıcak E Baıaa ve Yayan bir şey yükseldi içinden, tS bo = Cvrmhuriyrt Hatbaacılık ve ğazına seldi, düğümlendi. = Gazetecilik Tttlk AaoBfn Şirketl Balık giddetle debelendi bu E Cağaloğlu Ealkert Sohalı No. 3941 defa. = Sahfbl «Oıman nerde çnval ya ku •£• NÂZİME NADİ znm?» ^ Yazı lşlerinJ fUTen Idare eden «Çuval mı? Evvah! Kıç al = MesuJ MUdiir tuttfs. Alaa»<tiM > E VECDt KIZILDEMİR Bir kartzl pençesi gibi indı = Gazetemize gönderilen evrak ve Ahaedfn «D, cmamn kafası ^ cesredilsin edilmesin iade na. Osman şaşrr*. Başındaki edilmeı. tlânlardan mesuliyet kabul edllmez bir yana kaymış kaskeif, ka.pl ı = fı gibi eline vermişti Ahmet. = «Al olsıı, ı a r famıı ga = ."bone ve ilân IBICTI İçin, zarfın gaya. Tnt çabnk. Ha şöy E üstüne «Abone» veya «llân Servisl» le. Değdirme elini. Doğ kaydının konması lâzımdır. * rar a4a* btçalt alM. Ra tvyle. = GAZETE BASIN AHLAK (Arhası var ı = BU VASASINA UYMAY1 TAAHHÜT ETMtŞTta VddtüzWOUraycı \htr1utrn. ftîtfrfomsı f ÇeUliş |Z7 Mayıs SATILIK li, otobüs durağı karçuında 355 No. İu banka v.s. büyük ialcr* dverisli nnağaza elden satılıktır. Tel saat 16,30 18 arRsı 44 69 81
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear