Catalog

DÖKT liesı.nl. K.:ıııan 30fi H A $ K 4 S I N | N ÜÜ MA Ul CUMHUKİYET Çt2en : VVLS SAVOL Çevİr«D ı Mashaı HUN'I CUMHURİY t l ın fdehl letrllnsj: Jg 9 Subat 19ül FAKIK BAYKUKT Çıftı Dirakan KalabaliK. okuzierı önlerine katıp köye akıyordu. Dedetaşı'na gelmeden dilleri çözülmuyordu. Ancak Dedetaşı'na geldıkleri zaman bırıbirlerine: «Ula!.» diyorlar, «Ul^ dürzü, bu öküzün sırtını niye taramıyorsun ula?» • Bak. daşşağınm arasında iki dene kene duruyor, bak, boynuna da boyurduruk dokanmîs! Bak. dırna| ı daşırgamış...» «Bak, derisinde kılkurdu var. Kuru Hasan'a bir göster...» «Eyı adam eşşeğinden. eyı karı doşşeğınden belli olur. O eşşeğin semerinı de bir yaptır... Bak, kolanı da kopuyor. Yelesini de bir kırk'..» Köye gırınce, konuşma bollaşıyordu Evlerine güler yüz, tatlı dil varıyorlardı tçıne toprak dolmuş çarıklarını çıkarıyorlar, çoraplarını atıyorlar, ellerini yüzlerini yumadan, öküzlerıni bir okşuyorlar, taraksa tarak, gebreyse gebre bir tımar ediyorlar. kuyruğı..pn rfkıvorlar. nküzlerinı i'ofuk müyor musun? Vuksa böyıe Ku.un beleş yemeğini yemeğe devam mı edeceksin?» «Beleş değil canım çahşıp yıyorum » «Feni değil.. ben evlenme ışini sormuştum.» «Düşünüyoruz. Bir tane bulacağız Kız al diyorlar. dul al diyorlar. Ekmekçi al dıyorlar. tşine yararsa aile yap. yaramazsa ver parssını. çıkar diyorlar.» «Iyisını bulup evlenmek geıpk. Sonunda bırakmanı pek hos kaışılamîizlar.. bilmem va...» «Ama bırakmak gerekiıseV» • Tabii o da var • «Bakarsın işler ters gider Çekip gıtmpk. valnız olmak gerekir » • Yahu. sen de bir çekıp gitmevi 1 bılıyorsun Otur oturduğun yerde be! Çingenenin çadır rleftistirdiğiçihi köv mü riegiştirilir?» • Gerpkırse nive de.siştiritmpsin?» «tvt baba. ne vauarsan vap, sana akıl neretecek değiliz tsteı kız al, ıster dul.. Eğreti al. ekmekci al.. mesele iyisine düşmek Yok mu kövde?» .Rurrlan olması sart değil Çevre kövlerden filân arıyoru? birini> Doktor guldu «tyi...» dedı Bir gün de çektı Pire Kızı geldi Damalı'dan. Eeşeğın üstüne bır heybe atmış Oelıı Sülevman'ı Ha vanına rlüşürmüş. süriip gelmiş • Vav henim kara gözlü karciaşım vayv' Gelmiş de hu ellerin kövlerine demirei mı durmuşsun? Nıve eelıp Damalı'vü otıırmamışsın? Damalının okulıına kendinden öS,retmen riursan. köylü sana bakama7 mıvmış? Eee. nasılmıssın bakalım? trâtların evi mivmiş? • Kapıda sarmaştılar Pire Kızı, basını alriı, ğögsünp bastırdı. gözler'ni riptü Ağlamağa başladı Dnmirci T « = sı Hos »pldin haT» cı can'> dedi Can, Damalı'nın sözuvdu Ortakov de pfk kullanı!mıvordu «Sen nasılsın eyı misin?" «Ben nasıl olayım? Eyi kötü sarığımı sudan kurt^rıp gidiyorum.» • Komsular nas'l?» «Hep selâm ederler. eyidirler.»' «EJitmen nasıl?» 4rfca*i var Mımi doktorun elını tutarak öptü ve tıtıeyen bir sesle: Mösyö size çok teşekkıir ederıtn, beııı buradan ne zaman çıkaracaksınız? diye ^ordu Doktor elini çekti: «Sakin ol kızım, dedi Söz veriyorum hemen bugün ailene yazacağım > Burıu duyan kızın sevinci yarıda kaldı ve: Aileme mı? diye sordu. Evet aılenıze. Lakın doktor bev benı buraya getırenlerle benim alâkatn yok O hay dutiar benı kaçırıp buraya kapattılar. Doktoı kıza acıyarak bakıyurdu Mımı devam ettı. Mosyo madem ki benimle roeşgul olmak lutfunda bulunuyorsunuz, mektubu Mösyö Ramel'e yazıniz. Adresi... Georges Ramel mı? Yanı Ressam Ramel ovle mi? Evet efend:m Sizin neyinız olur? Nişanlımdır... Bu cevap üzerine doktor başını ••alladı ve «Peki kızım, hemen bugün kendisine yazarım. dedı Şımdılik gideyı/ı .. Bahçeye istedığınız zaman çıkabilirsiniz...» Doktor koğuşlan gezdıkten sonra muduru gordü ve kendiv.ne şunları söyledi: «Dün akşam getırilen hastayı muayene ettim Gardıyanlara kendisini mümkün olduğu kadar serbest bırak malarını ve ayrı bir oda vermelerini sövledim Tehlikeli değil ya? Yok, yok hıç tphlikelı değil... (Arkası var» Tanımad.q.mız düşman: Neden evdeki gürültü sokaktakinden daha tehlikelidir? Sadece şunun için: İnsanlar dışarının hay huyundan kaçıp evlerine sığınırlar. Ev, bir sığınaktır. Dışarıdan sesler gelince insan, hürriyetine saldırılnıış gibi olur. Pariste ve Fransanın bbür şehirlerinde meslîpn buhranına karşı yapılan hantal, beton binalara bir ad takıldı son günlerde: «Hastalık fabrikaları» Bu binalarda oturanlardan 140 ı bugun psikiyatri kliniklerinde tedavı altındalar. Sebebi de gürültü. Birçok âilenin bir arada yaşadığı bu bölgelerde sinir kriz leri facialan, intiharlar başka yer lerden çok daha sıktır. Buralarda hekime baş vuranların sayısı nor mal şehirlerin iki mislidir. Aradaki fark, sinir çöküntüleri ve mide ülseri, yüksek tansiyon, devamlı yorgunluk, aşırı şişmanlık, inatçı zayıflık, çeşit çeşit ağrılar gibi hep psikolojinin büyük payı olan hastalıklardan doğmaktadır. Istatistikler bu bölgelerde çocuk suçluiarın da açıkça arttığım gös teriyor. Bütün bunların çeşitli sebepleri var. tabii. Günlük yaşama ahenginin değişmesi, yerini ya dırgamak v.s. Fakat hepsinden önemlisı: gürültüdur. Gürültü. tek başına insanı çıl dırtabilir mı? Bu soruya her çeşit fizik ve mo ral zehirlenmeleri konusundaki in celemeleri ile tanınmış bir uzman şu cevabı veriyor: Doğrudan doğruya sınirlerin fi/ik olarak hırpalanmasını soru yorsanız. hayır. Topçular, tepkili uçak motorlarının yakınlarında ça hşanlar sağır olabılirler ama pek âlâ normal kalırlar. Yalnız ne var, bütün duyularımızdan psikolojik muvazenemize en fazla etki yaDa nı, işıtmektır. Alimler ışığın değil acmın bile reflekslerimize ses kariar etki yapmadığını görmüşlerdır. Neden evdeki gurultü sokaktakinden, fabrikadakinden daha teh likeli? Sadece şunun için: İnsanlar dışannın hay huyundan kaçıp evlerine sığınırlar. Ev, insanın gö zünde kimsenin ilişercij eceği bir çeşit sığnaktır. Tek başına hükmettiği birıcık yerdir. Dıçardan kahkahalar bağırıp çağırmalar, kavgalar, eğlence sesleri gelirse hürriyetine saldırılmış. buraya zorla sıkıştırılmış gibi duyar ken dini. Bir Alman Profesörüne göre zaten «gürültü dediğimiz şey, baş kalarının yaptıklandır.» Gürültünün niteliğini. aslında hesaba katmak gerekmektedir. Uz man hekimlerden biri anlatıyor: «Bir vakitler bizim apartmanın üstünde bir konservatuar profesö rii oturuyordu. Doğrusu dersleri ni dinlemekten zevk almıyor da değildim. Bir gün o taşındı. O kata taşınanlann elektrik süpürgelerınin gurultusü başladı. «DesibeNle ölçulse daha kuvvetli değil di bu ses. Yâni fizik, fizyolojik terimlerle iki ses de birbirine mü savi idi. Yalnız uzun bir gelenekle müziğe alışığız Oysa ınsan mo tor gürültülerine. medeni vâsıtaların seslerine karşı hâlâ o ijk tepkilerini muhafaza etmektedir. Şehirde bir gece geçiren köylülerin gozü uyku tutmaz. Ama şehirdekilere de köyde aynı şey oluyor. Sebep bir. Gürültünün şiddeti değil, «ses peyzajı» nın değiş.nesi uykuyu kaçınyor. Birdenbire sessizliğe gömülen şehirli tetetikte bekliyor. En uzak ses şüpheli geliyor ona.» Geçenlerde bunun, çok tıpık bn örneği gorülmüştür. Bir kere koca kalorifer pompasının sesinden uykularının kaçt ğından dert yanarlar. Bu sesı duymamak ıçn yaîak odalarını bırakıp raiyator bulumnı yan koridora taşımışlardı vataklarını. Fa'rat eksperler gelınce hiç bir ses duymazlar Onların âletlerinin karı kocan.n kulakları ka| dar hassas olmaması imkânsızdı. Yoksa onlara mı öyle gelmısti? Hayır. Çünkü kalorifer dairesine | indirilen bu adam, karı kocanın her ses duyduklarını söyledik'eri zaman gerçekten pompanın işlediğini haber vprdi Bütün bunlar. gürültünün. şiddetli de olrnasa. hattâ âletlerın alamıyacağı kadar hafiı te olsa insanda psikolojik etkiler. rahatsızl.klar yaptığını apaçık gö.*termektedir. Sebep neımiş? Geçenleıde JVİosiKo\ a r.ın buyuk gazetelerınden bırı Marylin Monroe'ya çatıvordu Bunu ojrenen Amenkalı gazeteciler yıld zın sekreterıni sorguya çektiler. Aldıkları cevap şu oldu: «Eğer Hrutçef'le maiycti Mar>lın Monroe ile ilgilenmeye başladılarsa hayra alâmettir bu. Demek dünyada ger ginlik azalıyor, sul h yaklaşıyor Yazıyı ben okudunı Misis Mönroe'yu rezaletleri ılf meşhur «Me? salına» ya benzetiyorlardı. Fakat inanın kendisinde hiç etki yapajadı bu. Çünkü: birincisi, gazete okumaz. İk'ncisi Rooıa tmparatoru I. Cıande'un sefih karısı Messali na'nın kinı olduğu lıakKiıviı en ufak bir şey bümez. Gözü i?e... Duyup geçemeyiz Soınestr tatılı ıç'u on beş gunluğune Istanbul'd. donen yedek subay oğretmenltr «yaş lı gozlerle» Mzlamnışlar Boyle olacağı bellı ıdı Bır karaı. bır emir. oııları Anadoluya serpiverdık «Gidiıı, îfik olun> dtfiık Anadoluya ışık olmak Hayal çok guzel ama. nasıl olacaklardı" Tecı ubeeızdiler Çoğu, Anadoluyu bümıyurdu. Aındoluyu bilmemek bir şelırı bilmemek değıldir tkı jyrı duıı; a Anadolu ıle aydın şehirli Bırinin ak dediğine obürü kara diyor. Bırinıiı «ıyı» dir bildiğıne öbürü d'ü.şman değilse, yabancı. Dınleyınız. Çocuklar an • lattılar. Bır uykuda ki Anadolu. düşman başına. Kimi köy daha Atatürk'ü. kimı turkçeyı bilmiyor 30 yıldır bayrak görnvyeni var. Başımızda kımlerin olduğundan haber•«ızier var Yirnıilerın ıçmde bır deıkar.lı okuisuz. defteısız. kıtapMZ,. güvensız, bir yıtıp gitm'ş knyde çocuk yetiştirecek Gençler, doğrusu, çok ıyı niyetli. çok ateşli yine. «Bır üniforma verin de köylü bizi adam yerıne koysun» div e derf yanıyorlar R'r. (? kı : tap. kalem iç n gazete der gi. akıHarının kestieı heı ye re mektuplpr yasrim.ı orlar Tek işp varıvalım dive. çırpı nıyorlar Bızım gıbı gerı bır 'îTPm lekette eğitim seferberlığı bır d°v adımdır «Ha» deyip vola çıkılmaz. Jlkin bu çocuklar hazırlanmalıydı. Gıdecek leri yerde işe yarıyabılecek leri bir ortam bulmalı ıdiler Yani önce köyleri bugünkü vıtmişlikler'nden kurtarmal) idik Bunu yapmadan adımı attık Hiç değilse gidenleri aklımızdan silıverme sek destek olmaya çalışsak. Başımız sıkıştı mı «iyi ni yet» e, «idealizm» P sığınıvo ruz. Tek başına iyi niye*1kendı evcesizini bile «ürüte mez insan Bin yokluğu için de çırpınmanın adına «idea lizm» de desek çırpmmadiTEdebiyatı bır?k?'ım Bu •ucuk<arın gözlerinde gider'•" i nırıltılar vardı, şimdı *aIşık yolladığımız verlerde ışıkların göişelenmemesine bakalım. NETYİR Bakka Ame 1 riukkânin onünd • kı „ ...>•!• .luruıur vereuıye deterını oııune alıp »ktanyor. bir kâğıda bırşeyler vazıyor. birısı hir şey almağa gelirse. gözündekı tcl saplı gözlüğünü çıkarıp «Ne ı^tedin. bir şev mı alacaksın?» di ye soruyor. sonra kalkıp istenenı veriyor, verdikten sonra da. Erikdibindeki bev tarlaları üstüne laf o lstaıılıuldan bir ögretınen yaz: rak. tstanbııl Beledıyesı Neşnyat açıyordu. Karşısındaki ağzını yuYassıada'dakı duruşmalar gelış Müdürlüğünden aşağıdaki meit mujnr. Erikdibinin lâfı açılınca tıkçe. ı>:eııen yolâuzluklardan. en tup alınmıştır: usııica gıkıp gidiyordu. Köy icine aşağı duşük Menderes kadar. her • Yazıda isimlerı geçen yollar ta çıktıktan sonra. Bakkahn boynu ışde onu de»ıeklıyen «sallabaşlar» ! mir pıogıamına alınmış ve tamır altınlı avradından filân bahsedeın da sorumlu oldukları daha a lerıne başlanmıştır » rek. tennz bir sövgü düzüyor, yeçık ortaya çıkıyor. 1954 yıhndan bu re tüküruyordu yana çıkarılan Anayasaya aykjrı Muhtar Kadır. Bakkahn dukkâbütün kanunlarııı altında bu salnına eeldi: «Kalk bir tütün ver.» labaşlann da ımzası yok mudur? dedi Yüksek Soruşturma Kurulunda Bykkal. tütünü verdi. veya Yüksek Adalet Dıvanı huzuIstaııbul'djıı .Nesjme Sijavuş ) a z : Dükkânın önünde ayaküstu durrunda. Anayasaya aykırıtıklarını • OKuyuculatia başbaşa» sutununileri surerek beğenmediklerını söy da benim durumur.ıda bir »etimin dular «Sen bu köyden değil misın ulediklerı kanunları, Parti Grupun ıstejini okudum Ben de a<ker veda alkışlarla kabul edenler vine t'miyim. Sıhhatım ve yaşım çaiış. la?« dedı Muhtar «Niye süruden . bunlar değil mid'r? mağa müsait değil Ben, bakmaga aynl.yorsun? Ellen bırlıkt. ıkı çız Ya mebus. ya vali. ya da ıdare mecbur kimscm de yok. Bızim gı B de sen sursen > olmuyor mu? âmıri olarak karşımıza çıkan. üç biierı bir çatı alt:nda toplayıp son j Yoğsam damağının altında ayrı ga mı var? Bak. sna peşin kurusluk maaslarından, rahatların gCınlerimizi huzur içinde geçırte yaların dan. buyurına zevklerinden feda cek bi: hayır sah'bi veya bır mü cuvap veriyorum. eninde sonunkârlık etmemek için memleket essese olsa büyük bır hayır ışle da bu komşuyla ^eçineceksin. yamenfaatlerini de. sahsi şereflerini m ! S olur zıp çizip bir şeyler ulaştırma beyde ayaklar altına alan bu sallabaşlere. Sonıı çok kötü olur Bu kom lar olmasaydı. bütün düsüklüğüne şunun ölüzgeriyle harman savrulrağmen Menderes. davranışlarmda maz gayrü...» bu derece pervasızhk gösteremezBakkal Amed dartındı : «Get tiuiaıııii taıı .Iralaıı Dozru >«ız: di. Onun için bütün bu jtup biü)55 yılında t.eıfı elmeme ıkı ay yavu! Akıllı bir lâf konuş Allahı ten yolsuzluklardan valnız Yassııçıkarı A» severspn Bana bir gireri Hadakileri dpğil. 1957 seçııi'icrnı kala. yedck subaya alır.duıı kerlik Röi'evımı y.';pıp teıhı^ ulun yok ki. gıdip ulastırayım Duyarkaybettikleri için Mechse ı;iıi'nıiDuyyen bütün öteki sallabasl.ıı ria cn. asıl görevım o!an oğretnıcnlik sa boyler kendileri duyar bilmeyin vazıfeme baş!adıın' Nuımal rtrfii dukİBrı zaman benden sorumlu tutmak lâzırrdır n ın yipılnuısı ıcajı eıierkcı !8 ay sakın Aha bnk. bert şurada oturup oluyorum. lık askerük hîiın'lın sozonur e a kendi ışimle nıesgul lııımıyarak o tvriîılen busüne Ka Başkasının işine burnumu sokmak : ı ar. bu hızmtîım riıkk.ılt Hİınmj dabivatım yoktur.. » Oku> ucularla başbasa» sut'in ı mıştıı Yaptığını nıüraf aa'leıe. bu «Dabiyatın yoktur da niye kommuzda çıkan (Yassıada'dakı PTT durumuıı bir kanun ııi"vzuu jlıiu şuyla birlikte iki çızı da sen sürmemurlarının durumu) ya/ısıvle ğunu. bonını durumumda beş bine' müyorMin? Neve yan yan gidiilgili olarak PTT Genel Müdürlü \ yakın memur bulunduğunu bildir i Vnr<;un?» ğünden a.şağıdaki mektup alınmış diler. Bu haksızlığın tamiri için ' «Ha bak. h?n elın tapulu topratır: gereklı kanunun çıkanlniHmı rica ' • ı ılicmpm Muhtar! Hemi de «Yassıada da hıznıet gören I'TT eoerını mohtaç değilim. Yeterim kadar var. personeline, 6245 sayılı Harcırah CEVA8IMİZ: , BakKanurıu muvacehesınde yolluk veAskerliklerinı yedek sır.Sy ola' K " y u p g l d e n k n y u p sıtmıs. diye nlmesıne ımkân gorülemediğıne rak yapmış memurlarııı. askerlık kal, bey toprağı sürmüş!» bilgi edinılmesinı rica ederim> te geçen sureleri terfilprınrtp dık Erle ovasında kendimi şâyi edek;'e alınvnamakla beraber. emek mrm ....• l'lik sürelerine eklcnmeklclır AsSurenler hep ihtıyaçları oldukeıiik gorevlenni er olarak yapmış ' ğunrlnn sürüyor. öyle mi?» olan memuriar hu haktan da mah j «Helbet canım! thtivacı olmasa y Erenkö.Vden A. Atlınm bu su rumriur bir bütün olarak kimse varıp vavsılı deriye ta? attunlarda çıkan yaziMyle ilgili ola ele al.nmas. gerekmekted.r. ktd maz. Emnıe benim ihtiyacım yok. beylerin toprağı sürene mübarek Bütün suç saüabaslarda «Bizim gibileri bir çatı altında toplıyacak bir müessese yok mudur?» askerde geçen siue'eri hakkında İstanbul Bclediyesi «»•HÎK TtVATROLARl Tepebası Tiyatrosu Opera T OSCA Prrşınıbp Cumartesi ?1 de C'um.ırtpsi . P i ı a t If. rtf Yassıada'^î»ki PTT memurlarının durumıı Bu Melek Satılık Oegil D(e»"l gfCfleı 21 rl* MEKTEP ARKADAŞI YENİ TÎYATRO Her e*in 18 de İKİ EFENDtNİN UŞAĞI Her gece 21 d<" LÛTFEN DOKUNMAYIN Çjrçamba Cumarteel 14.30 da (Çocuk Piyesl) PETF.R PAN Salı günleri temsil yoktur. Yollann tamirine başlanıuış İSTANBIIL BÖLÜMÜ HergUn 2] dP HACJVATMAZ Yazan Cpvat Fehmi Eaçkut Curr>ırte=i Pazar 15 d« ISTANBLL ",27 Açılış ve program 7.30 tki 7.35 Sabah jimnastiği 7.45 Karışık sabah müziği 8,00 Haberler 8.15 Saz eserlen ! B.30 Plâk dolabından 9,00 Kuçuk j konser 9,20 Şarkılar 9.40 Dans mviziği 10.00 Kapanış. b : Gesfıar şapkaîarı hazır YAZISIZ.. ' '" Açılıs ve günün prn^ramlan 7.00 H:ıfıf muzilt 7.15 Türkü• '30 Haberier 7.45 Bugün 8.00 Sevilen melodıler 8.30 Sanatkarlar gççıdı ".00 Çes'.tli.müzik 9.30 tsmet Yazar'dan şarkılar ve saz eserleri 10.00 Kapanış 11.57 Açılış ve progıamlar 12,00 , 11,57 Açılış ve program 12,00 , çış pg 2 , j Ikı marş 12.05 Küçük Orlrestra G e c r l i f Siinlerın sevilen melodileri 1215 S i i 12.15 Sizin için 12.20 Ziya Tas 12.30 Şarkılar (Behiye Aksoy) i 13.00 Kansık hafıf şarkılar kent'ten şarkı'sr 12,45 Haherler 13.15 Haberier 13.30 Beraber şar 13.00 Hafif müzik 13.10 Türk özetler 13.15 Öğle kılar 14.00 Perşembe konseri basınından ( R. Wagner «Meıster Singer Prelü konseri 13.45 Nurettin Dadalogdü«. A Glazunov «Keman konçer lııdpn türkii'er 14.00 Spvilen iki 14.30 Hüseyin Gnkmen' tosu». P Hindemıth «Mathis Dtr soiıst Maler.) 15.00 Şarkılar ve türkü den sevılmış şarkılar 15.00 KaIer 15.20 Haftanın bestecisi (Ce panış. 16.57 Açılış ve programlar sar Franck «Coral) 15.35 Caz müziği 16.00 Yeni plâklar 16,30 17,00 Eski ça^lardan fasıl sesleri sevilen Yıırttan sesler 17,00 Eski çağla 17,30 Zekı Yılmazcan'dan rın müzıqı 17.30 Radyo Fasıl He melodiler 17.45 Radyo ıle İngıyetı 18.00 Okul spor saati 18,10 lizce 18.00 Fikret Kozinoğlu'dan şarkılar 18.15 Ahmet Borcakh' Dtskotekten mıkrofona 18.30 dan şan soloları 18.30 Sızın için Türküler (Muzaffer Akgün) 18,45 Haberler 19.00 Çeşitli stüd 19,00 Haberier 19.15 Yaşadıgt yolardan 19.3U Olaylar ve yankı mız günler 1S.30 Olaylar ve yartları 19.45 Şarkılar (Mülkiye Ece kıları 19.45 Eski Sesler'den anılar 20.00 Yassıada saati 21,00 vit) 20,00 Yassıada saati 21.00 Radyo sanatkârlarının haftalık Radyo Tiyatrosu 22.00 Çeşitli konseri 22.00 Memleket konulan stüdyolardan 22.30 Dünya rad 22,10 Devamı varın akşam yolarından «Köln Radyosundan» 23.00 Haberler 23.15 Solo müziği 22.30 Haberler 22.45 Gece konseri (Beethoven «5. Piyano koncerto(Mozart «Piyano konçertosu> su») 23,30 So'.ist ve orkestralar 23.55 Proaram 24.00 Kapanış. geçidi 24.00 Kapanış. I e r ANKAKA Muhtar ayrıldı: «Öyle olsun ba'm...» dprli. • Öylf olsun enıme, sonunda bir şov olursa benden bilmeyin...» Demirci Ustası. Çolak Osmanın Mnsayia. akşamüstlerine kadar calışıyor. gelen i.şleri bitiriyor, boş vakit bulursa, maşadır. çapariır, bir şeyle yapıp riuvara asıyor du Çevre kövlerden ee'r>n!er isBir şün Doktor îsmet geldi kasabadan Ciole Yakacığa gidiyormuş Vo!u buraya uğratmış. Sora sora işliği buldu. Usta. işı bırakıp Doktora sigara verdı Doktor: «lyisın maşallah!» dedi. «Çalıs da çahşırken gö'eyim seni. havdi! Çok sevindım. kendıne iyi bakıvorsun...» «Benim değil. Ortaköy'ün yiğitlıği....» dedi «Yemekleri köylüden mı yıyorsun?» «Köv esnaflığında yol budur. Semercı. dikici. kalaycı.. hep böyle yaparlar...» 'Af°rin kövKive. san^ ıvi bakmış! Ara sıra kasabada adın geçiyor. Şehır Kulübü nam verde de konuşuluyorsun. Valilik senin ışi onaylamış Alibey köyüne gitmediğin için de üstüne yakmda biı çizik çekilecekmiş • 'Ve'İ U'ta da heo «eni siiylüyor. Çok özledim, işleri azaltıp ta bir; gıtsem yanına diyor Bır bacım ; olsa verirdim çok esaslı arkadaş I diyor Evlenmek için birşey düşün I BÜYÜK ÇINAR PazartesJ giînleri temsil yoktur. KADIKÖY TtYATROSU Her gün 18 de BAŞ SAYFA Fft gPCP '1 rto T UZ A K Persembp günleri temsil yoktur. Kom«<ıı 3 p«rde • Suut 21 0 = < Cuma. Cumartneı. Pazar matıne 17 de relr «4 05 7B • • •**• KAKACA TtVOTKO rfiMHtttt PAI.AS Muamnıer K^rucâ TARKUM Nahncıyan rnltlnde HHT skşam 21 lf te Çarşamba. Cumart*»! M»tın* l« ds TP) 44 fe **• KÜCÜK SAHNE G A Z E BO 8111. VAK rlVATKOhü GKNFŞAI.İN AijKI (Torfadorldi valsi) Suarf 21 lf cumartt9i. pazat rridtıne IA.IS r»l 21 48 «2 Istmıtıııi rı>d(rusu FAKI 1 VE KAZAK1 Htı dkşarr 2 ı de Çarsamha tHnzııatlJ matınp Cumartpsl Pazaı TPİ «4 » l«>.3f> d a W KAV OSCAK: Bir çift cici şapka seçtik: a) Beyaz gipürden. Bır yanı kalkık. Gülü kırmızı. Kordelesi sa â J ten. b) Kumaji ha.^ır b:çımii: kasket j gibi. ,• I I 11 11 I I I I I ! I I I I I 1 I I ! I I I I | 11 I I / Satıhk A D R E M A Adres Makineleri j f j f t ' Abone, muhaberat, rtklâm. propagar.da. personel ve daha birçok işlerde kulianılmağ;. tam elverişli GÜRÜN HAN 9 911 SIRKECİ Tel: 22 43 70 den 16 p \ \ r ı 164 t'KOF NîMBÜS'ün MACEKALAK1: ' o p t ' D m^nd'