24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DÖRT KestmÜ Komao . • 315 BAŞKASININ U Ü N A U I CUMHURIYET rVES SAYOL Oviren : Mazhat KUN1 CUMHURÎYLTin edebl tefrlkHsl: 65 18 Subat 1961 Adarncağızın tereddüdünü göreln hâkım: «Ne düşünüyorsunuz, elinizi verin, dedı. Böylelikle beni aıfettiğimzi de anlamış olurum.» Mourillon hemen hâkimin elini elleri arasına aidı: Hâkira Bey, demek hakikati biliyorsunuz... O halde serbestim değıl mi? dedı. Hâkim şöyle cevap verdi: «Evet artık hürsünüz. Sizi arabam ile evinize götürecefim...» Hâkını Bertrand ıhtıyar Mourıllon'u arabasına aldı. Yolda söz arasında Mourillon'a dedi ki: • Size bir şey soylemegı unuttum: Mösyo Broussel son hâdiseleı üzerirte eski evınue dörımen'zi doğru bulmıyarak size başka bir yer tuttu ve eşyanızı oraya naklettirdi. Autupah hadm, giyimin esitidit Bu yazı; kadm, erkek bizi yakından ilgilendirmektedir. «Çin kadını ayacıklarını kurtardı. Avrupalı kadm neden yüksek ökçeye baş kaldırmıyor. Asıl Çin işkencesi bu!» zel kadmları po^tlara bürünmüş görmek değildi. A?ıl yürüyuşleri idi bu düşünceyi veTen. Bellerini kıra kıra, bir tuhaf yürüyorlardı hepsi de. Sanki hiçbir vakit yetişemıyeceği bir yere doğru koşuyordu herkes. Bilemediğim bir tehlikeden, bilemediğım bir yere kaçıyorlardı. Hepsinin yüzleri gergindi. Bütün yüzlerde aynı bilinmez korku vardı. Ne kadar da benziyor lardı birbirlerine. İlk günler bu yürüyüş meselesi gerçekten bir problem oldu benim için. Tıpkı «Charlot. nun ıilrmlerindeki gibi yürüyorlardı burada insanlar. Çok yoruluyor olsalar gerekti. Ben baktıkça değil aklıma getirdikçe bile yorgun düşu«Uzak bir ülkeden gelmek bir yordum. Bır türlü uyamadım, alıinsanın acayip bir yaratık gibi gö şamadım da. Denedim. Ama bu hırulmesine yetiyornraş meğer. Pa la ayak uydurmağa ne fizik. ne de ris'e ayak basarken bunu hiç bil moral kabılıyetim yetiyordu. mjyordum. Ben bir kertenkeleye. Çin iskfnfrsi ciedikleri tavanda yürüyüp de nasıl düşmedii<sle bn! gini «ormayı aklımdan bile geçirAyakkabı denılen şey de yürumemişimdir. Parisliler geçiriyoryüşü kolaylaştıracağma güçleştirilar. yor. Hemen bir çift iskarpin aldim. Daha i'k adımda sorular yağdı : Herkese uymak için yüksek ökçe«Sari Hintli elbibesi ile rahat eler seçtim. Çin ışkencesı dedikleri debiliyoT mu idim? Hindistanda işte bu. Batılı kadın bu işkenceye sari ile nasıl bisiklete biniyor, 1eneden baş kaldırmaz, aklım erminis oynuyorlardı? yor bir türlü.. Çınliler ayacıklarıHint kadınları sari ile çok ra nı kurtardılar. Avrupalı kadm nehattırlar. Onu giyip ihtilâl yaptı den hâlâ kurtaramıyor bilmemkı?!. lar. onunla savaş yaptılar.. Hani yüksek okçelerle yürümek Fransa'yı hiç bilmiyordutn. îlk zarif görünse yine anlıyacağım. asabah pencereden bakıyordum. Her ma değil ki. Vücutta denge diye kesin elinde bir sopa gordüm. Se bir şey kalmıyor. Bel bükülüyor. petlere, süt şiselerinin, meyvala Erkek gibi bir ; 'rüyuş geliyor. rın yanına koyuyorlardı bu sopa Baş düşecekmiş pıbi oiuyor. ları. Sari, upuzun, ciuzgün bir soSonra kendime bir tergal etek, pa. Ama kimse onu kapıp da birinin üstüne yürümüyordu. Yemeğe indim. Bir de ne göreyim?!.. Her masada o sopalardan bir tane.. Kesip kesip yiyorlar. Ekmekmiş bu meğer! Sonraları ben de «Lutfen yarım sopa» diye ekmeğimi çarşıdan almayı öğrendim. Garip bir şarkı gibi belledim bu sözleri. Hâlâ Paris"e yolum düîünce, lüks lokanfalardaki yemeklerimi bırakıp da bir kerecik o ekmekçiye uğramadan edemem. însan yabancı yerlerde en çok vücudunun yüziinden çekiyor. En korkunç çile, bu. Paris caddesine çıkar çıkmaz anladım. Etrafımdaki lerle aym soydan bir hayvan degildim. Kıştı. Bütün kadınlar kürk giymişlerdi. Kürk... Yani ölmüş bir hayvanın postu. Korkunç şeydi bu benim için. Ama onlardan olmadıgımı düşündüren çey bütün o güDoğuya, Uzakdoğu'ya giden Avrupahlan çok dinledik. Bir Uzakdoğulu, acaba, Avrupayı ilk görünce neler duyar, ne duşünür? Bunu, bugüne kadar «Sonali das Gupta» kadar güzel anlatan olduğunu sanmıyoruz. Sonali, bir Hint dilberi ve artisti idi, biliyorsunuz. îngrid Bergmrnı'm kocası Rossellini, Hindistan'da ontı görür görmez büyülendi »anki, îngrid ve bütün dünya göninden silindı. O gün bugündür ScmaU Ile Rossellinl Italya'da büyük ajklardan birini yaçıyorlar. Böyle bir kadmın Avrupayı ilk nasıl gördüğü, doğnısu, merak edileeek şey. Hele görüşleri biıl de bu kadar ilgilendirince.. birkaç süveter, bir nunto v^nta, eldıven filân aldını. Tabiî, çoraplar için bir de jartıver. Zaman g?çince unutuluyor ama jartnerın demırleri ılkın o kadar garıp gelıyorki insana.. Kadın teni üstünde demir!. Bu küçük âletlerin küstahlığına neden katîanır Avrupalı kadın acaba? Ne rahat. ne de hoş şey bu. Ellerinde esir oluyors nuz. Vücudunuza biçim veren onlar. Siz onlar ne yaparsa razı oluyorsunuz. Oysa «sari» giyince kadın vücudu emreder. elbise başeğer. Bence Avrupalı kadının elbisesi ona kadınhk dediğimiz şeyi zorla kabul ettiriyor. Bizim csari» mizîn sadeliginde, bizim jüponlarımızda. plılerimizde, tam tersine, kendi kadınlıgımızı yaşıyor ve ya: satıvoruz biz.ı Hintli bir kadm artistin iddiası 20 senede birbuçuk santîm kısalıyoruz Uzun boy... Bi/vume çağındaki her ınsanın tatlı bır ruvasıdır. Modern ilım de onun bu rüyasını gerçekleştirmek için çeşit çeşit şeylere başvuruyor. Her gun bir yeni umut yaratıyor. tleri memleketlerde ıstatıstikler, ortalama omür gibi ortalama boyun da arttığını gösteriyorlar. Yabancı gazete ve dergilerin hangısini açsanız «boyunuzu «Ortakoy çııtçılerı Kimsenın hak kını yememistır Yıllardanberi isledikleri toprak. kendilerinin! Bir hakkı zayi olan varsa. gitsin asıl onlar kanun yoluyla müracaatlarını yapsmlar.» J.K.K. tekrar arkasma kaykıldı: «Peki Demırci ustası, peki! Sen şimdi yaylan bakatım. Kfiye gıt, işini isle. Kumandanlık gereken Tİşlemi yapar, yukarıya arzeder. anladın mı? Şimdi marş marş, bakalım...» Demirci ustası, çıktı. Adamlar bekleşiyorlardı. Hâkim Bey. «ır benım olmadığı ıçın sıze Mourillon: Mösyö Broussel mplek eibi bir inKapıdaki er, tekrar. kimini Içebir şey söyliyemezdim. Hem o zaınan ben Mosyo sandir. Her şeyi duşünür. Fakat yeni adresimi ri almaSa, kimini dışan çıkarmaBorussel'in Rusyaya gittığini de bılmiyordum. Osizden sorabilır miyım? Artık Villenruve'rie ğa başladı nun için nasıl olsa gelir benı kurtarır, dıvor ve oturuyorsunuz. Herhalde Moçyö Broüssel eM'ihtar Kadir'in »U htçkinyorbeklemekte mahzur görrruıyordum. Lâkin o küvımde bulduğunuz muhtelif kostümleri ve takdu. Bindi. sürdü. peleri kimin evime sakladığını bir türlu anlıyama sakalları ne maksatla kullandığımı size izah madım. Biz anladık... etmiştir. Evet dostum evet hepsini biliyorum, Kırlar bomboştu. AraköyÜn amerak etmeyin.» (Arkası var) damları gübre çekiyorlardı Bugün yarın bir yaîmur ya&sa anızları bozacaklar. aiizlükleri ekeceklerdi XL. Ortakovde millet vaemur bekliyordu «Kendi topraklarımızrlan süreceâiz Erdemli'den şarkılar 9,45 Türkü önce bey topraklarını ISTANBUL geçen yıllarda ortak ektiğimiz yer 7.27 Açılış ve program 7.30 tki ler 10.00 Kapanış. 11,57 Açılış ve p r o g r a m l a r leri paylaşıp kendimize ekecegi? • marş 7.35 Sabah jimnastiği • 12,00 Cevdet Bolvadin'den şarkılar diyorlardı. Gözler. havada. beli 7.45 Karışık sabah müziği 8.00 rip kavbola'n bulutlardaydı «Ula Haberler 8.15 Bağlama Ekipin 12,25 Sizin için 12,30 Öğle konha bir yağ. ha bir bosan!» diyorden oyun havaları 8,30 Plâk do seri 13.00 Üç radyodan beraber labından 9.00 Küçük sabah kon şarkılar 13,30 Haberler ve Türk lardı ö'zetler 13,45 Cum Cema) Beyin oğulları, bir boz seri 9.20 Şarkılar 9,40 Dans basınından hurbaskanlığı Armoni Mızıkası kirpiye benziyen o ciple eene eelmüziği 10,00 Kapanış. 14.15 diier. Bakkal Amed'in orava indi11.57 Açılış ve program 12,00 14.10 Kayıp m e k t u p l a n şarkılar ler Kövlüden bazılarını caSırın İki marş 12.05 Yemek müziği Mustafa Seyran'dan f 12,30 Şarkılar ( T ü r k â n Dızer) 14,30 P a t Boone soylüyor 14.45 konuştıılar Bir i$ çıkarmadan ei sev 13,00 Sevilen sansonlar 13,15 Ha Sizin için 15.00 Gençler için sen tilpr Kinr;» ağzını açıp bir berier 13.30 Şarkılar (Sami Gö fonik muzik 16.00 Necdet Tokat «övlpmiyordu. uüş) 13.45 Şarkılar (Nimet Ergü lıoğlu. Ulviye Taşkent'ten şarkılar • Tarlaları sürPrek mi'iniz?» cier) 14,00 Populer eserler (Bee 16.30 Şarkı ve dans 17.00 Ço • . .. » Yok cuk saatı 18.00 Spor saati 18.15 thoven «Egmont uvertürü» ve «2 • BPV bi««"l verecek mi'iniz?» Romans», F. Schubert •Bitrhemiş Şarkılar 18.30 Sizin içtn 19.00 i Yok Haberler 19.15 Yaşadığımız gunSenfoniO 15.00 Şarkılar ve tür«Sizi yedidrn vtmişe karakoüa küler 15.25 Haftanın bestecisi ler 19.30 Olaylar ve yankıları ra döktürürüz. Korkmuypr aıusu(H. Berlioz «Romeo ve Jülyet») 19.45 Bölge bölge memleket 20,00 16.00 Amerikadan yeni caz plâkları Bizden ve dünyadan portreler 16.30 Yurttan sesler 17,00 Me 21.00 Yassıada saati 21.40 Sevim lodiden melodiye 17.30 Radyo Erdi'den sevilmiş şarkılar 22,10 Neşeli müzik 22.30 Haberler Fasıl Heyeti 18.00 Bır varmış bır 22.45 Cumartesı gecesinin müziği yokmuş 1R.1S Şarkılar (Gülizar ANKARA CAO. J15 24,00 Kapanıs. Ersel) 18.45 Haberler 19.00 Çeşitli stüdyolardan 1 9 3 Olaylar ve yankıları 19.45 Viyolonist Darvaş 20.00 llham Gençerie tatil gecesi 21.00 Yassıada saati 22.00 Çeşitli stüdyolardan 22,30 Ibrahim Solmaz Dans Seksteti 22,45 Orhan Avşar Taneo Orkestrası 23.00 Haberler 23.15 Cumartesi gecesi için müzik 23.55 Program 24.00 Kapanıs. « » Yok. • Yatırıp sabahlara kadar döğdürürüz.» « » Yok. «Kürtlerin buralara sürüldüsü gibi/ sizi de Kürtellerine sürdürürüz.» « > Yok. «Perişan ettiririz.» « , Yok. «Karakolda tabaniannuı dıliirip tuz bastınrız.» • » Yok, yok... Sadece *3tnlerini çekiyorlar. su suyorlardı Sinemalardaki avakîph mış yerlilere benziyorladı BPV oBulTarı, ne yapacaklarıni. ne dıyeceklerini şasırıyorlardı Kızıp ko pün'iyorlardı «Siz eskidpn bövle deSildiniz. sizi o oröspu analı Demirci ayarttı, biz bil* oruz!» diyerek kalkıp gidivorîardı Kuru Hasan, köyttivfi cevresine alıp bastıyordu anlatm«2a: •Tapuları yok.» «Yok.» diyorlardı. «Olsa böyle ellerini mi oğuçtururlar?» «Oâuşturmazlar.» «Ayaklarımıza kadar mı gelirler?» • Gelmezler.» «Nerdeyse aglavıp aman diyecekler.. «Elleme ağlasınlar. elleme desinler » «Bildikleri yere gitsinler. Ankara'dan adam getirtsinler!» • Şahit bulamazlar.» • Bakkalı saymayız, bir kişinin şahitligi kabul olmaz!» «Bevlerden tarafa yalan konuşanı yakarız!» • Evini başma yıkanz. Karaltısını yer üstünden sileriz.» diyorlardı. ÂPYOİBIJGÜNKIJPROGRA • GALERI NET Üç gün üç eece bir yağmur yaSdı. bir yağmur yağdı! Damlar delindi! Sel sele karıştı! Toprak suya iyi kandı. Görülmemiş bir tav oldu. Koca Duraman deresi çostu. Kızılca topraklı kel tepelerden süpürüp getirdiâi selıntiyi, tarlalara, harımlara. sokaklara, evlere, ahırlara yaydı, ortalığı düz etti. (Arkası var) ANKARA Ama ne yemek yedik... 6.57 Açılıs ve günün p r o g r a m l a n 7.00 Hafıf müzık 7.15 Türkul e r 7,30 Haberler 7.45 Bugün 8.00 Perez. Prado. Randy Carlos ve Xavier Cugat O r k e s t r a l a n •8.30 S a n a t k â r l a r geçidi 9.00 Pertv Faith Orkestrası 9.30 Necdet Devlet Opera ve Baie böliimü büyuk eserîere hczırlanıyor ber yaşta uzatan metotlar» ını vaadediyorlar size. Fakat bütün bunların yanında tatsız bir gerçek de var: Erkek. kadın, büyüme çağını aşmış herkes 20 yılda 1,5 santim kısalır. Yani 80 yaşındaki bir insan 20 yaşındaki boyundan 4 santim daha kısadır. Sebebi de. sorumluluklar, iş ve üzüntülerdir. Bu iddia, bu hafta, Dr. Trevor Hugk adında bir İngiliz hekimi tarafından ortaya atıldı. Dr. Hugk'a göre, insan vücudunun, geçen yıllarla, bu «çöküş» ünü belkemiği disklerinin aşmmasmda. ayak tabanlarının düzleşmesinde, bacak oynak yerlerınin çökmesinde aramak gerekir. Bütün bunlara, üzüntü, sorumluluk ve işin ağırlığı.yüzünden kötü duruşlara alışmak yol açmaktadır. lstanbtıl Belcdiyesi SKH'K TtYATROLARI Tepebası Tiyatrosıı Opera SEVİL BERBERİ ve S^Dt 21 fie fri: Pfrşembe Cumartefi Bu Meiek Satılık Değil MEKTEP ARKADAŞI YENİ TİYATRO HPT Cumartesl P<zar If rte Dleeı gecflcı " ' «> İKİ EFENDİNİN UŞAĞ1 LÛTFEN Rer eecp 21 dp S'in ı n d' j DOKUNMAYIN İnsanoğtu 3OOO yütnda an köftesi yiyecehmiş! Bir Amerikan âlıminin açıkladığina göre 3.000 yılında insanlar an köftesi yiyeceklermiş. Çünki çok besleyici imis. Balın birçok hastalıklara iyi geldiğme, normal insan lara da bol bol vitamin verdifine bakıhrsa şaşmamak lâzım.. Türiyede ilk defa bir bale esenni bütünüyle ve başlıbaşına oı. temsil içinde dün yaca tanınmış Coppelıa> da büyük başarıyla sunmakta olan Ankara Dev let Tiyatrosu Bale Bölümü. gelecek için dâhi bestecilenn en ünlü bale eserlerini hazulamaya başlamıştır. Fransız bestecisi Leo Delıbes'in oynanmakta olan «CO,Jpelia»sından sonra, klâsik Ruî bestecisi Çaykovski'nın dünya ca en çok tanınmış ve büyük bale eseri «Kuğular Go!ü» temsil edilecektir. cKuğular Goîü» balesinı. Türk balesinin kuruluşunda büyük yardımı olan tngiliz bale üstadı Dame Ninette ds Valois ve yardımcısı değerlı koreograf Ailne Phillips hazırlayacaklardır. Çahşmalara başlanmıştır. Devlet Tiyatrosunup değerlı Türk balerinlerinin temsil edeceği «KuğuUr Gölü» için tngiltereden iki so list balerinin dâvet edilmiş jl ması bu sanat olayının en sansasyonel tarafım teçkil ede cektir Memleketimızde ilk defa 1947 yıhnda tstanbulda Yeşilköydeki yatılı okulda temeli Çaresi basittir ama erken başlan mahdır. Hattâ daha erginlik çağına varmadan. Yapılacak şey şu: Eiden geldıği kadar, olanca kabiliyetıyle ve her fırsatta gerilmek, zorla boyunu uzatacakmış gibi dikelnı atir. bale denemeleri, sonra f mek. Yaşla kısalmak istemiyenleNinette de Valois ve Miss Joy (' rin asla ihmal etmemeleri gereken Nevvtor'un eğitimlerı sayesin ( • bir şey de: Uyurken, yatarken de de geiişerek 1950 yıhnda An f boylu boyunca iyice uzanmak, torkara Devlet Konservatuanna top olmamak, kıvnlıp büzülrnemek naklettı ve sonra Miss Beatrıtır. ce Appleyard ve günümüzd? Mıss Ailne Phillips'in çalışmj lanyla bugünkü mutlu durumuna erişti. Devlet Balesinin ilk müstakıl temsillere ka\*uş masında, Devlet Tiyatrosunun t sanat ve idare işlerinin başın i da bulunan değerli sanatçı Cüneyt Gökçer, Opefa OrAlimlerm faıeler üzerinde ugraşkestras. şefi Ulvi Cemal Erki.ı ması biteceğe benzemiyor. Onların ve eltmanları, dekoratör L'lsayesinde her yıl yeni yeni şeyler rich Dsmrau ve her işte bütün buluyorlar. Vazgeçerler mi? gayretiyle çalışan Şeref Gür«Montreal» Mikrobiyoloji Enstisov'u ne kadar övsek azd.r. tüsü profesörlerinden Dr. Lemonde Büyük Tiyatro'da Devlet f son günlerde garip bir şey keşfetOperası tarafından ünlü Almiştir: Kan kanserine tutulmağa man bestecisi Richard Wagistidatlı farelerden erkeklerin çocu ner'in tanınmış «Uçan Holândişilerinden daha geç ve daha hadalı» adh operasının oynanma fif tutuluyorlar bu hastahğa. Er5 için hazırlıklara başlanmış1 kek fareyi koruyan şeyin dövüşgen tır. Eserı Feridun Altuna sah liği oldufiu anlaşılıyor. Çünkü döneye koyacaktır. vüşmekten menedilince, ya da sakinle«tirici ilâç vererek dövüşmeKONSER leri önlenince onlar da tıpkı dişi• Genç solistlerimizden ı*iler gibi çabucak lösemi olmaktayoionist Ayhan Turan bugün dırlar. saat 18.30 da Filârmoni DerBu gerçek bugüne kadar bilinineğinde bir resital verecektir. yordu ama dövüjmenin neden bu Piyanrda Tuana Bilen eş'ıik hastahğı önlediği bilinemivordu. yapacîktır. Dr. Lemonde bunu meydana çıkardı. Çünkü dövüşürken vücutta Selmi • cnrtıersteroide» maddesi artmaktad:r. Çar?amba Cumartpsl 14 30 da (Çocuk Piyesit PFTFR PAN 5lniı günlerı temsil v^kHır İSTANBUL BÖLÜMÜ HACIYATMAZ Yazan: Civ.it Fehmi Baçkut Ctımarte=i • PI7TT İS d# ... gene de midemiz rahat! Vaa ile pışmimış yemekieraen sonro mıöenız ne kadar rahattırl hakıkaten netıs oiur çunku vna'nm fevkaiâde bir lezzeti vardır Vita'nm lezzeü daınna nefısiır çunku Vıta daıma tozedir Yemekier besiey*ci oiur çünkü Vita vucuda bol kaion venr Ancak bunların hepsmden daha mühimi mıdenız hatit oiur çünkü Vıta'nın hazrnı koiaydır Evet, Vita tasfiye edilmiş ve asidi aimmış olan en iyi nebati yağ^aria yap^ır Fareîer ve kaıt kanseri BÜYÜK Ç1NAR Faıartesi günkrı tPm=ıl yoktur. KADIKÖY TİYATROSU BAS SAYFA TUZAK Pprçembp ffün'pn tpmsii T<">ktur. Bakkalınızdan hakikî VİTA'yı israrla isteyiniz. Bl'l V 4 I I T İ V « ITHOSU GRVFRM A'JKl (T'irfariııı•İHI valsi) Su«re 21 }> Çarfamha. curnar 1H9L pazaı matin*11 1^15 TPI n <• Istanbul riTstrcıto M K H V 8 KAZAN1 RPT ak;am 11 dc matlne CumartpsJ Pazar l«J0 da Tel H 1 2 3II yemeğin lezzeti midenin dostudur. OSCAB: »»»»»*•~*~ V 1 1 Itllllllllllllllllllllillllllllllllllll' P A I T İ 173 PROF. NTVIBÜS'ün MACERALARI: ':"" f i ÎCT' ^ IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII mı •••IIIIIÜIIIIIIIIHIIIIIIIIIIIIIIIIIIII'IHIIIIIIK iıııııııııııııiMiıııııııııınnı ıı ııı •ıııııııııııııın.'
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear