28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CÜMHURİVLT llllllllllllllllllllllllllllllll Ekim 1961 I İKT1BASLAR | Birleşmiş Milletlere inanmış adam «Adem oğlunun en güzel duası zafer için değil, barış için ettiği duadır». Dag Hammarskjoeld. 10 »isan 1953 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri olduğu gün zikrettiği bir isveçli şairin bu sözü, elli yasında olduğu halde, son aylara kadar bır genç adam gür• büzlüğunü muhafaza etmesini bi. len bu dıpdirı Vikıng'ler çocuğunun felsefesini çok güzel hulâsa ediyordu. Dag Hammarskjoeld, misyonuna inanmış ve kendini ona vermişti. Okuma ve çalışma, tek başma dağ gezintileri, ötedenberi, bekâr hayatının bahşettiği bütün imkânlarla nefsini bunlara hasredebilen bu gayretli adamın tek emeliydi. Bu asrın başında, Isveçin guneyinde, kibrit dıyarı olan Jonköping'de dünyaya gelen, adı zor telâffuz edilir bu adam belki biraz çekingen, fakat o bölgelere has insanlar gibi herhalde soğuk ve katı yaradılışh idi. Büyük çoğunluğun Mösyö «H» diye adlandirdığı Ham marskjoeld, aslında, derin bılgi sahibi, hoş sohbet, zarif ve son derece mutavazı bır insandı. On yedinci asırdanberi Hammarskjoeld ailesinden bir çok Bakan ve bir çok banker yetismiştır. Dag^n babası Mjalmar, 1914 ten 1917 ye kadar, memleketinin son muhafazakâr hükumetini idare etmışti. Dag'ın kendisi de, hukuk ve iktisat tahsilini yaptıktan sonra lsv«ç Devlet Bankası sekreterliği, henüz 31 yasında iken Maliye Müsteşarlığı, beş sene sonra Emısyon Müessesesi Idare Meclısi Başkanlıgı etmisti. Harbden sonra, Isveçin Marshall plânına katılması, Dag'ı diplomat yapmıstı. O zaman Dag, Milletlerarası muhtelif konferanslara iştirak etti, Dısişlöri Bakanhğı Genel Sekreteri oldu, Avrupa islerıne memur Bakan Yardımcısı oldu, Avrupa lktisadî îşbirliği Başkan Yardımcısı oldu ve nihayet, Bırlesmıs Mületlerde Isveçin daimi temsiteiliğine tayin edildi. Möayo H. c«miyet hayatındaa bucak bucak kaçar, Park Avenue' deki geniş çalışma odasında gecenin ^eç vakitleriıy; kadar dosyalmnm i»c«le«»»kle veya ııyaretçi kabuliyle vakit geçirmeği tercih e<terdi. Cumart««i gunleri sayfiyesine gid»r, her Skandinavyalı gibi, şehirlere yeniden getirmeği tahayyül ettiği tabiatin sükununa gomülmekten zevk alırdı. Gözlerinin içi hafifçe gülen, dur madan piposunu çekistiren Hammerskjoeld, son derece ciddi, tahammüllü ve nazik edasiyle, kendi tabiriyle, problemleri «politika hüviyetlerinden tecrit etmeğe» yani bütün ihtirası, nefis ve ideoloji unsurlarından, bu problemterin hallini eüçleştiren bu âmüierden Dolmabahçedeki M B.JC. Irtibat ayırmağa çalışırdı. Bürosunun görevi, dün sabahtan Prensipten seyrek bahsederdi. itibaren sona ermiştir trtibat Bü Çünki, önünde sonunda. üyeleri rosunun çalıştığı Dolmabahçe canin yüzde doksanı, Yemen dere mii. dün tamamen boşaltılmıştır. beyliğinden Arnavut bolşevizmin'? Burası. evvelce olduğu gibı yiue kadar değişen fikirlerin temsilci Deniz Müztsi olarak kuüanılacakleri bir müessesenin icra ajanı tır. idi. Bu üyeler, ister Hıristiyan olIrtibat Bürosu ıle ılgilı hususlarsun, ister Marksist, Müslüman, Bu da, bundan böyle doğrudan doğrudist olsun, yahut hiç bir şey ol ya M.B.K. Sekreterliğine miiracaat masın. imkân nispetinde iyi ge edilecektir. çinmeğe merburdular. Ama Dag, h*r zaman uzlışma Bugün hava daha da stcak olacak yolunu, imkânHr yolunu arar, işleri karma karısık etmek pahasıSon gunlerde yağan şiddetli yağ na da olsa buna muvaffak olur murlardan sonra havaların açıldu. Hayranlarından biri onun hak ması ile halk, dün yıne mesıre kmda söyle demişti: «Dag'ın yap yerlerine akın etmiştir. Meteorolo.iden bildirildıgin» göğ tığı ise akıl erer de, söyledigi re, dun 25 derece olan ısı, bugun nadiren anlaşılır.» bıraz daha >ukselecek ve oğleden sonra hava lodosa çevirecektır. tımir tüccarlanndan Aksekili merhum Hacı Hasan Kocademir'in kızı, Emine Gflvenç, Dr Bekjr Kocademir, Muzaffer Uğurluojlu, Behice Ünaal ve Mehmet Kocademir'in kardesleri, tbrahim Bozkurt'un e$i. Oya, HUlya ve Salih Bozkurt'un anneleri. tüccardan Mehmet Bozkurt ve *hmet Bozkurt'un kardeslerinin refikast, Nazmi. Rahmi, Salih v« Hasan Snrper'in vengeleri * vefat etmistir. Cenaze nam&zı I.1C961 pazartesi bgle namazını mütaakıp Sisli Camiindc kılınarak Zincırlikuyu Aıri mezarlıgındaki ebedt tctirahatgahına tevdi edilecektlr. Çeltnk gönderilmemesi rica olunur. Cumhunyet 5378 =haber eri Hürriyet ve kalkınma IIIIİİIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIEII" | G Ü N Ü N K O N U L A R I | HEM Müzelerimiz ve turizm Dolmabahçe camii dün boşaltıldı Yaxan: Dr. İSMET GİRİTLİ «Yalnız gelecekteki ckonomik selâmetimiz değil, fakat demokratik müesseselerimizin âkıbeti dahi hükümetlerimizin tembel, issiz ve boş jezen insanlara bir iş ve meşgale bulma ve verme azmine bağlıdırjt F. D. Roosevelt I Birçok demokrasilerin sırf küçümsedikleri veya mevcudiyetınden haberdar olmadıkları «konomik ve sosyal kuvvetler taraimdan perişan edildiklerine dair tarıhte sayısız misaller vardır. Geçen ay Uruguay'ın Punta del Este şehrınde toplanan ve esas gayesi Lâtın Amerika memleketlerinın ekonmik ve sosyal kalkınmalarına realist ve pratik hal çarelen aramak ve bulmak olan Amenkalılararau Sosyal ve Ekonomik Konferans dolayııiyle iktısaden geri kalmıg bütıin memleketleri ılgilen diren çok önemli gerçekler bır kerc daha ortaya atılmif bulunmskta dır. Güney Amerika memleketlerınjn, daha yuksek bir hayat seviyesi, servetın âdil bır tarzda dagıtımı, sadece kâgıt (jstünde kalmıyan İş hakkı, toprak reformu, okul. has tahane ve yaşanmağa yaratır mecken divaları veya kısaca «So»yal Adalet» ısteklerinı karşılamalarını temın ve bu memleketlerin iktisadı kaikınmada, Küba'nın yaptığı gibi, Komünist Blokuna ve metotlarına kaymalarını önlemek için, Amcrika Birle«ik Devletlerının teşebbusu ile toplanmış olan bu konferanıa memieketinı temsılen kstılan Amerika Maliye Bakanının Mr. Kennedy adına okuduğu mesajda bu onemlı ve fakat maalesef çok defa gozonunde tutulmıyan gerçeklere ezeümle şu şekilde temas olunmustur : «Başlıca vazıfemiz hürriyetin sadece soyut bir kelime değil ve fakat insanoğlunun refahının artısında kullanılacak muessır bir vasıta olduğunu ıspat etmektır. Bu konferanı kalkınma konuıunda teknik ve ilml bir tartışma olmaktan ziyade ve evvel, hür milletlerin modern dünyanın her tüp lü ıhtiyaçlarını karşılıyabıljnek konusundakı ehlıyet ve kabiliyetlerınin bir gosterısıdır. Geri kalmi) m«ml«k«tler iein ihtiyaçların karşılanması demek her şeyden evvel itinalı mıllî plânlama, varılacak • •IIMIIIMIllMllllllllllllullllilllMlllllllltlllllllllllllll T VEFAT NECMİYE BOZKURT Istanbul Belediyesi Fen ve Imar Işçileri S»ndikası dün sabah olağanüstü bır kongre yapmıştır. Gıindem gereğince, sendika tüzüğündeki tadil t»kliii müzakere edilerek kabul edildikten sonra dilekler fashnda, isçiler hayat şartlarına gore ücretlerinin artırılmasını ist^mislerdir. Belediye Fen işçileri zam istiyor A Ümit Yaşar Yayınlan Sanar: ŞİİRİMİZDE AŞK ve KADİN Çıkıı, 3 üra Defterdar (abrikasında çahşan iki bin işçi. zam için is ihtilâfı çıkarmış ve gerekli formaliteyi ikmal ederek tl Hakem Kuruluna müracaatmı yapmıştır. Isçiler ucretlerine yuzde 40 nisp«tinde zam istemektedirler. tl Hakem Kurulu bu hafta içinde müracaatı görüşerek ksrara bağlıyacaktır. Defterdar fabrikası işçileri ihtilâf çıkardılar Şiirimizde Ölüm Şiirimizde İsUvnbul Çıkıyor Hazırlıyanlar: Ümit Yaşar Tank Dursun K. Genel dağıtımP.K. 1275 îst. Çumhıuiyet 5315 Aynahçeşme Rum okulunda öğretmatılik yapan Nallı Kaptapuloi'un 8 bin lira parast çaUnımştJTOkulda yapılan bir toplantı sırasında içinde 8 bin lira parası bulu n»n çantayı, toplant» salonundaki masanın uzerinde unutan ögretmen, okula dondüju zaraan çant» ve parasını unuttuğu yerde bulamadığım ıddıa etmıştır. Polu, olayın tahkikıne başlamıştır. Caddebostan Mehtap sokak JO/6 numarada oturan Mustafa önal'm iki yaşındaki oğlu balkonda oynarken düşmüştür Üçüncü kat balkondan düşen ve başından a£ır şekilde yaralanan çocuk tedavisi için Haydarpaşa Nümune hastahanesine ystınînuş^ tır. Evvelki gece Boğaz'da ve Londra asfaltında sabaha kadar süren bir trafik kontrolu yapılmıştır. Bu kontrollar sırasında 23 vasıtanm plâkası sökülmüş, yüze yakm soför hakkında ceza zaptı kesilmiştır. Ceza zaptı dah ziyade trafik kaidelerine aykırı hareket ve fr«n boıukluğu sebebiyle tutulmu»tur. Bir öğretmenin mcktepto 8 bin lira parası çalınmış ilk hedeflerin titizlikle tesbiti, uzun vâdeli programlar, belU başh ürünler için müitakar ve yeai pazarlar teminj ve bilhassa gerçekleş tirilecek kalkınmadan mahdut bır zümrenin değil, bir memleketin bütün vatandaşlannın faydalanması demektir. Zira umumun ihtiyaçlsrını görmemezlikten gelmek paha«na kücük bir zümreyi aşırı dereeede raüstefit kılan kurumların yeri demokratik bir sistem içinde yoktur ve olamaz. Toprak ve vergı reformlan gerçekleştirilemediğı, eğıtim, sağlık ve raesken dâvalan konusunda ıstenilen gayeye varmak için gerekli d«ğişiklikler ve fedakârlıklar yapılmadığı ve tedbırler alınmadığı tak dirde gayıetlerınuz hiçbir başarıya ulaşamıyacaktır.» Evet! «llerleme için ittıfak = AHiance for Progrest» adı verileo ve fimdiden Auıcrıka Birleşik Devletleri tarafmdao 20 milyar dolâr gibi muazzam bir yardım vadediîen bu iktisadi ve sosyal teşebbüsün tam bir başarıya ulaşmasının yanı ıktisaden geri kalmış Guney Amerika memleketlerinin iktisadi kalkınmalarını başarmalannın en önemli ve zaruri şartı; btzzat bu memleketlenn ve hukümetlerın bu kenuda kendilerine düfen bütun tedbirlerı almaları ve fedakâr lıkları yapmalarıdır. Gerçekten bugıin dünyanın çok büyük bir kısmını teşkil eden iktisaden gen kalmış memleket ve mıl letleri çağımızın ortalama refah seviyesine ulaştırmağa yalnız baIina ne Batı ve ne de Doğu Blokunun maddi imkânları kâfi gelmiye cektır. Nıtekım, bunun en güzel misali; bundan bir müddet evvel Pravda gazetesinde yayınlanan Sovyet Komünist Partisinin takriben 50.000 kelimelik muazzam yirmi yıllık programında, bugün değil Amerika Birleşik Devletlerinin hatti birçok Avrupa memleketlerinin artık meçhulü olmıyan yaşama seviyesinin, ancak 19S0 senelerinde, o da programın derpıs ettiği bütün diğer şartlar gersekleştığı takdirde, Sovyet vatandaşına vadedilmiş olması değil midir? II Kurueu Meelie tarafından kabul ve Türk milletinee tasvip edilmif olan yeni Anayasamızda «Hürriyet ve Kalkınma Septezinin gerçekleş 10X11 Balkooda oynarken aşağı düşen çocuk ağır yaralandı tirilmesi işi» Türk toplumunun temel meselesi olarak ve çağımızın her turlü icaplarına en uygun ve etraflı bir şekilde yer almış bulun maktadır. Gerçekten Anayasamn «Başlangıç» kısmında da ifade edildiği gibi, Ikinci Cumhuriyet Hukümetlerinin ana hedefi; «tnsan hak ve hurnyetlerini, milli dayamşmayı, sosyal adaleti, ferdin ve toplumun huzur ve refahını gerçekleştirmeği ve teminat altına almayı mümkün kılacak demokratik hukuk devletini bütün hukuki ve sosyal temelleri ile kurmak» olacaktır. Bu suretle, arzettiği bütün geniş imkânlara rağmen yuzyılların ihmalleri ve yanlış ıcraati yuzunden gelişmemiş olan Türkiyemizin sosyal ve ekonomik yapısını kalkındırma ödevi bundan sonraki iktidarlara duşmektcdir. Nitekim bu konuda âdeta bir dırektif mahiyetınde olan /^nayasaBIB 41 inci maddesinde ayaşn şöyle denilmektedir: .tktisadi ve sosyal hayat, adalete, tam çalışma esasına ve herkes için ınsanlık haysıyetine yaraşır bır yaşayıs seviyesi sağlanması amacına göre düzenlenir. lkti«adi, soıyal ve kultürel kalkınmayı demokratik yollarla gerçekleştirmek; bu maksatla milli tasarrufu artırmak, yatınmları toplum yararının gerektirdiği öncehklere yoneltmek ve kalkınma plânlarını yapmak Devletın odevıdir.» Kısaca, bır taraftan çağımızın ye toplumumuz ana dâvası olan hürriyet ve kalkınma sentezi yeni Anayasada gayet ıyı ve ilmî bir şekilde vazedilmiş, dığer taraftan Mıllî Birhk Komıtesi ve Hukumeti tarafından ihdas edilen Devlet Plânlama Teşkılâtı 27 Mayıs Devnmıni mutaakıp çalışmalarına başlamıştır. Türk toplumunun ana dâvası ve demokrasımızin gerçek temınatı olan hürriyet ve kalkınma sentezınin tatbikatta gerçekleştirilmesi ısı ise bundan sonraki iktidarlarımıza duşen çok çetın ve önemli ve o nıspette şereflı bir odevdır. Bu işı başaramadığımu takdırde, yeni yeni ve çok ciddî buhranlara suruklenebıleceğımizi şımdıden söylemek buyuk kehanet sayıimamak icap ed«r. Zıra bır düşünurun, gayet yerınde olarak ıfade ettiği gibi: «Geçmişı hatırlıyamıyanlar onu bir kere daha yaşamağa mahkumdurlar.» ••••••••llllllllllll uristten medet uman, hel e bizim gibi, tnrizmi en verimlı endüstri haline getirmek için var knvvetiyle didinen bir memlekette, müzelerin en basta gelen propaganda vasıtası oldnğuna süphe yoktur. Bövle olunca da, müzeler, içlerinde teshir edilen tarih malzemestnin deteriyle müt»na*ip fckilde intizamla işliyen, turis tik propaganda icaplarını hakkiyle yerine getiren müesseseler olmak gerek. Bu ıcapların başında, elbette, müze hakkınds ve müzedekı teshir malzemesi hakkında etrafiı ve sahih bilgiye s«hip, müzeyi ziyaret eden turisti, bu malzemenin hio değilge ana hatlan bakırnından aydınlatabilecek personel gelir. Doğrusunu söyliyelim, bizim müzelerimiz bu bakımdan ma alesef pek cılız. Vazifesi bakımından, tnristlerle yakın ilgisi oldufıı için mü zeleri sık sık dolaşan bir dostum, geçenlerde Ayasofya müzesind e sahit olduğu bir sahneyi anlatırken ideta aflamaklı olmuştu. İçlerinde birkaç mülete mensap turist bulunan kalabalık bir heyetin müze personeli içinde hiç bir yabaneı dil bilmedigi için ancak isaretle konaşan kimseler arasmdaki saşkın halleri gfatimüıı öniine geldi. tsaretle anUsnuğa çahşan bn kalabalık. bir dilsİ7İer konçresine kimbilir ne kadar benziyordu. Her müze, içinde barındırdıfrı tarihî değerde malzeme ile sbhret ve kıymet sahibidir. Ayasofya müzesi bizzat tarihtir. Bi zans tarihinin en satvetli devirleriyle Osmanlı tarihinin en şanl> çünleriui bu müzenin her köseainde bir araya gelmiş bulabilir siniz. Bu vasıfta bir veri turicte anlatvak rehberin, her iki ta rihi de defilıe bile hiç almzasa binanın bn iki tarihte ifade ettiği m&nayı dile cetlrebileeek kabiliyette bir kimse olması icap etmez mi? Yine hıı dilsiz oyunnna sahi< olan arkadaşım anlattı. Turist lerin, kendilerine izahat verilemmesinden sikâyet etmeleri Üzerine, müze per«oneli. dısanda dolasarı rehberler bnlondagıına, onlara miiracaat edebileeekierini söylemişler. Son zamanlarda, uzerinde en fazla durdu^umnr, üzerine titrerceiine ilgilendiğimiz turizm dâvannın hazin taraflanndan biri de bu. Bütün süvretlere, bi'tün ivi niyetlere rafmen, reh ber mcselpsi de, eöriilüyor ki, hâlâ kokünden halledilebilmis değildir. fhtiyao halinde, vine mtize etrafında dolaşan, çatra patra dil bilir, yalan yanlış bilgi sabibi tereümanlara başvuracak olduktan sonra, rehber işiııi aeaba ne diye bir takım esaslara bağlamağa uğrasıp durdnk? Hamdi VAROGH IL 9005/5351 ATLASTA Bugun Suareden itibaren Fevkalâde heyecardı, aşk ve macera dolu bır fox fılmı RENKLİ SİNEMASKOP J A P O N GÜLÜ (THE BARBARIAN AND THE GEISHA) JOHN WAYNE EİKO ANDO Seanslar: 1200 14,15 16J0 18.45 21.15 Telefon: 44 08 35 IL 75349 AKIS hir Sser^ B ir ifiâsm kronolojisi 20 AY VADE İLE t . Arçelik buzdolabı, ayda 250 J , üra taksıtle (5 sene garantılı ğ ı' dir.) Ayrıea Radyo, Pikap, i ı Saat, Daktilo ve Dikiş makı f nası, Bisıklet, Âvize . vesaire j 810 ay tak»itledir. (Peşin sa â tışlarımız % 10 kârlıdır.) t RAMİZ ARGUS, Beyoğlu, * Tarlabaşı Cad. Bekâr Sok. f 23/2. RekUmcıhk: 2207 5369 t 1950 19*0 UYÂRMALAR Trafik kontrolu 1M HARİTASI Türkiye Ticaret Odaları, Sanayi Odaları ve Ticaret Borsalan Birliği Binası Proje Müsabakası İlânı Ankara'da İn«a ettirilecek olan Törkiye Ticaret Odalan, Sanayi Odaları ve Ticaret Borsalan Birliği binası mimari projeleri (TMM..0B.) Mimarlar Odası Şehircilik ve Mimari Proje Müsabakası Talimatnamesi) hükümleri dairesinde mttaabaka me\Tzuu yapılmıştu. Bu müsabakaya Türkiye Mühendls ve Mi> mar Odaları Birliği Mimarlar Odası ve İnşaat Mühendisleri Odası üyesi olanlar iştirak edebilirle» nı <!>••••••••• 4 • J • J • • • • • • • • *•••*••••<> Alfabe Kitabı Okula yeni başlıyan veya gelecek sene başlıyacak olan yavrular için çok nefis, plâstik kapakh, renkli Avrupa baskıh CANLI ALFABE isimli bir Alfabeyi BİRYAYIN ^ EVİ 250 kurus fiatla satışa • çıkardı. 4 Milli Eğitim Bakanhğı ta * rafından yardımcı ders kita \ bı kabul edilen canlı Alfabe, • Türkiyede bu güzellikte eşi J olmayan tek alfabedir. • Reklâmcıhk: 2222 6371 • Ekim 2 Rebiülâhır 22 O fi ç K> tmaak i V. E ] 12 04 c s ] 5.5» 12 03 18.21|17.51 19.Z3I 4 1» Cumhuriyet/5373 6 ı: 9 30 n 00 l.Sl 10?7 sını bulacakjıon. Bu yazılar ayrıea o cöküsün nedenleri hakkında dogrn bir yargıya rarmanısa da yardımcı olacaktır. Dü nün hatalan uzerinde nıun boylu dormak \\ ve düşünmek zorundafiı. Yann aynı hatâla. n önlemenin başka çaresi yoktur. Müsabaka Jürisi: Müşavir Jüri Üyeleri: Bülent Yazıcı, Nuri Ciritoglu, Berrin Beydağı Orhan Deniz, Orhan Ciner Aslî Jüri Üyeleri: Ferzan Baydar Y. Mimar, Şevki Vanh Y. Mimar, Fatin Uran Y. Mimar, Orhan Alsaç Y. Mimar, Feyyaz Köksal Y. İnşaat Müh. Avrupanın Onder Havayolu Faal 2853/5346 » • • • • • » • • • • • • • • • •• • • • 3 Bütün kiUpçılarda v« matbaarauda bulabilinlnlz. Cumhuriyat/5376 CUMHURİYET > Türkiye Harlcl Lira Kr. Ura Kr. Senellk 75.00 15O.«) 6 aylık 40.00 80.00 3 aylık 22.00 44.00 Basan v« Yayan Cumhuriyet Matbaacıhk ve Gazeteeillk Türk Anonlm Şirketl Cağaloğlu Balkevl Sokak No. 3941 Sahlb) HER EVDE BULUNOURULACAK en MÜHİM İLÂÇ Teessürle bırdenbire bayılanlar, binir buhranı geçııenlet, Yürek çarpıntısı çekenler 20 daml» İle derhal fetahlaf. TL 8980/5352 Nüsbası 25 Kurus Yedek Jüri Üyeleri: Bedii Görkem Y. Mimar, Muhittin Toköz Y. Müh. Vedat Dalokay Y. Mimar, Nejat Tekelioğlu Y. Mimar, * NEVROL CEMAL dr . Raportör: Yunm Erk Y. Mimar, E C U M H U R t Y E T . . in E D E B Î T E F R İ K A S I : ÇAUESAZ Lâkırdıyı fees, Selçuk, belki hakkın var. Eğer o razı olnrsa bir imam nikâhı yaparız, o isterse ben bırakırım \ e iistündeki leke silinir.. Hem beni din. le, Selçuk, sana şerefim adına yemin ederim ki, aramızda karı kocanın maddi teması olmamıştır. yani senin anlıyacağın, kız oğlan kızdır.. Hayret, hayret!.. Haydi aynlalım. Selçuk, sen kafama bir knrt soktun. Bi raz düşüneyim, Çaresaz ve benim için en hayırlı yolu bulmağa çalışacaçım. IV ÎMAM NÎKÂHI VE RESMİ .NÎKÂH O akşam Mediha tngilizce alan talebeleri gittikten sonra büyük hanımı odasında yoklamış, hiç bir seye ihtiyacı olmadığını anlayınca kendi odasına donmüş, talebelerin kâğıtlannı tashihe baslami!>tı. Mayısın ilk sünleri. hava değişmez hir ılıklık içinde. Medihanııı tuttuğu bır babçıvan bilhassa onun odalarının pencereleri altında çiçekler büyötmüş. tki fıstık ağacının gölgesi altın da rengârenk bir çiçek tarlası meydana getirmişti. O gün dört yeni hokaklu ile edebiyat fakültesinden bir talebe miiracaat ederek, haftsda fiç saat ders vermesini Mediha'dan rica etmişlerdi. Mediha, esasen her seans için beş talebeden faz Ia alamıyordu. Hoealığı çok eid diye aldığından, bu dersler ana iyiee yoruyordu. Bu gençler kü çüklerden ziyade emek ve irade istiyordu. Mediha'nm o kadar kudretli ve sâkin bir tavrı vardı ki, gençler onan karşuında Üniveraitedeki berhaııgi bfiytk bir profesöriin dersinden fazla dikkatli ve sessiz dururlardı. Münir bir çün ,'iapı aralığından bunları gördükten sonra gülerek demişti ki: Sen bizim azgın gencleri mum yapıp samdam dikmişsin. Fakat nedense o gün belki ha vanın lâtif sıcaklığından belki de başka şuuraltı düşüncelerin tesiriyle epeyce zaman ise başlnamamıştı. Nihayet eoraplarını çıkardı. Sırtına kolları kısa bir robdöşambr aldı. Öniine n a sayı çekerek işe başladı ve beş on dakika sonra her seyi nnutarak talebenin kâğıtlanyla mesgııl oldu. Kulağının dibinde bir aeı; Ho«» hanım biraı lamanınızı alabilir miyim? Mediha ?aşırdı. Mflnir odaya pirmis, yanında diz çökmüştü. Gözleri onun gözlerindeydi, Ne zaman geldin, hâkim bev?.. Müsaade buyurun bu kâfıtlan bitireyim senra konafuraı. Hayır, söyliyeceğim çok ciddî ve acele. Ya, öyle ml? SSyle bakalım. önündeki küçfik masayı itti. Münir'e biraı ötedekl Ukemleyi gösterdi. Fakat o daha fazla Mediba'ya sokularak dizlerinin dibine yaklasmıştı. İnce kolla•m Mediha'nm beline lardı. Ne tuhaf, dışarıda o kadar ciddî görfinen hâkim bngfinkfi yüzünün mânasiyle Mediha'ya onu ilk defa Yeşil köşkfin kapısında gördüğü zamanı hatırlattı. Evet, arzu ve heyecan anlannda dişlek olur, gösleri pırıl pınl yanardı. tnce kollan şimdi Mediha'ya sanlmak ister gibiydi. Çaresaz! ., Seninle bir imam nikâhı yapmamm teklife geldim. Neden icabetti bo? Selçuk bana, belki senin biriyle evlenmek ihtima 9 lin oldaiunu töylediti ıajnan... AcabaT.. OUbilir . Sen de ben de evlervbiliris. Benira size doıtlu|um beni alın diye değil ki Birden bire o uznn ince kol lar aaafıya indi. Şimdi elleri Mediha'nm çıplak ayaklanm yakalamıs, dudaklan birini bı. rakıp fibttrttne âdeta ihtiraıU ya«ifiy«r. var) = NÂZİME NADİ Vazı Ulerlnl «11 en ldare eden Memıl Müdüı = ŞAHÎN PERESE E Gazetemlze gfindcrüen evrak TB E yazılar naçredllsin edllmesin tade edilmes. tlAnlardan me»ully«t kabul edllmex. Abene »e llan lslerJ İçin, «rftn ustfln* <Aboa«> veya «îlin Scrvtei* kaydınıo kecunan lanmdır * BU GAZCTK BASTM ABLAK YASASINA ÜYMAYI TAAHHÜT tTMÎSTlB Müsabakada derece alanlara verilecek ""• mükâfatlar: Birinei mükâfat 25.000, TL. (Brüt) Üdnci mükifat 18.000, TL. (Brüt) Üçürteü mükâfat 12.000, TL. (Brüt) 3. adet mansiyondan beherine 5.000, TL. Sdeneeektir. Müsabaka 27 kasım 1961 tarihinde saat 17 de bitecektir. MUsabaka evrakı Türkiye Ticaret Odalan, Sanayi Odaları ve Ticaret Borsalan Birliğinin Şehit Teğmen Kalmaz caddesi No. 30 daki Merkezinden, TJ,lJtf.O.B. Mimarlar Odası Ankara, İstanbul ve İzmir Şubelerinden (20) TL. mukabili temin edilebilir. Basın 7570/5367 TAK\S I Subay Bilumum r t ı m i d a i r e ve bankalarda çahşan memurlar taksitli satışlardan istifade edebilirler. MAĞAZASINDA HER TÜRLÜ GİYİM EŞYASI VE SON MODAYA UYGUN HAZIR PALTO PARDESÜ CEKET PANTALON VE ELBİSELER SEDEF REKLÂM OİLBERLER MAHMUTPAŞA 202 • 2O6 ^ 4iııııım.m<m.mmm..ım.ı , '•''••«•ıım«ııımHii""iııroıımuHiııımiH...ıı.«Hi«,..Hmm^ İL 8888,5354
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear