Catalog

17 Ocak 1961 CUMHURİYET DÜNYÜ Hem az veriyorlar, hem minneltarlık kazanıyorlar! HüBERLERI BİR DAKIKA: Hddıse/er yaptıkları yardım tenkid ediliyor B. Almanya Sendikalar Birliği Başkanı Rosenberg Batının az gelişntiş memleketlere yaptığı iktisadi yardımların tezatlarla dolu olduğunu söyledi gelişmiş mem'eketlere yapılan ıktisad.i yardımlar tezadlarla doludur ve sanayi devletlerinin faaliyetirde hiç bir ahenk yoktur» demistir. i Batılıları plânsızlıkla suçlandıran Alman sendikacı sözlerine şöy le rievam etmiştir: • Her teknik kaikınma plânını bir de sosyal kaikınma plânı takip etmeiidir Batı âleminde bir kıymet ifade eden iktisadi prensipîeri bu memleketlerde tatbik etrr.ek hir fayda vermez.» Zenginlik Karamanoğlu Mehmet Beyin 1261 senesinde. jarscayı bir tarafu bırakarak. Türkçeyi ılk ieja «resmî diU ilân edişinin 700 ÜTICÜ yıldönümü, önihnüzdeki aylarda büyük törenlerlç kutlanacakmış. Çok iyi bir jikir! İslanb'al iethinin 500 üncü yıImt bir türlü tes'id edemedikti. İnşalloh düimizin resmiyete girişinin 700 üncii yt!ı?ım bayrnınını ağız tadiyle kıttlarız. Ya/ıur hangi diUe kuthyacağı~? Malim v« o zamandan beri Türkeeler çoğaldı. Şimdi. nuşuUah. Osmanh Türkçesi var. eski Türkçe var, yeni Türkçe var. öz Ti'trkçe var. Hepsi de kullan'thyor. Bence. törenlerin huzırlanması işiııe. evvelâ bunlardan bir müıuifibini seemekle başlamalı! D. N. Ben ne sordum? air deroiştir: «Ben ne sorduTn. sen ne fehmettin. garip efsanedırS Cene bir fikir kargaşalıjı içine girdik.. Ne alan belli. ne satan. Bir oUuyucumdan söyle bir nıtktup aldım: « . Orta okulu ikinci sınıf tal°besirıden bir çocuk din dersleri hocasından almış olduğu uç sualı cevaplandıramadığından yardımımı istemiş. sualler yazdırılmak suretivle değil takrir suretiyle verilmis olmasmdan. çocuk tarafından tabiatiyle noksa.ı olarak yazılrms:ır. Sualleri aynen yazıyorum: 1 İslâmiyetten evvelki Arapların dini ile Hıristiyanhk dini arasm daki farkı izah ediniz. (Bu sııal çocuğa anlıyacağı şekilde izah dilmiştir) 2 Cenabı Hak il» henüz bu âleme teşrif etmemis peygamberlerin ruhları ile Cenabı Hak arasında muhaverelerin ahdı misak mahiyetlerini izah ediniz. 3 Resulüı Resulü. müvekkilin Resulü olduguna göre AUahın indinde müvekkilin Resulü muteber midir? Çocuğa soruyorum: « R"sul nedir?» bilmiyor. « Müvekkil nedir?» bilmiyor. « Muhavere, ahdı misak nedir?» bilmiyor, bilmiyor. Bu gibi suallerin. bu seviyedeki çoouklar tarafından hazmedilip edilmiyecesini takdirinize bırakıyorum.» Teni neslin bu suallerden birşey anlamıvacajı muhakkak ya!. Bicim gibi vaktiyle idadi ve hukuk mekteplerinde akait. kelâm ve fıkıta oknmııs oianlar dahi bundan birşey anlıvamazlar. Sadece anlıyacakarı bu suali soran kimsenin (ejer sualler çocuk tarafından yanlış zaptedilmediyse) Muhammedi'liçin baslıca vasfını bilmediğidir. Zira ikinci sualdeki «Henüz bu âleme tesrif etmemis peygamberler» söIÜ, bu âleme daha peygamberler celeceti mânasına gelir ki biz Muhammedi'lerin inaaciyle taban tabana zıddır: çünkü hep biliriı ki Hazreti Muhammed, peygamberlerin sonuncuRudur, Bunun için ;endisi Arapça olarak «HatimüienbiyS» tesmiye edilmiştir. Şo halde gelecek baska peygamberler hikâvesi nenin nesidir? Onların ruhu ile Tanrı arasındaki muhavere ne demek? Mnhavere konusmak mânasına eelir. Halbuki Jenabı Hak içfo tslâm akaidi «Bihurufü lafzn savt» der. Doğnısu da budur. Tani Allah bizler gibi konusmaz. Ondan sonra o «Resulün nıuvekkili, Resulün Resulü» ne snıller? Bunların bir çocoğa öğreti[ecek din bileisî ile alâkası ne? tste bizim din uleması maalesef tslâmhgın altın devri olan Ilk yıllardan sonra böyle kısır bir takım mevzuları ele alarak birbirlerine çirmis, Islâmları türlü türlü kollara ve mezheplere ayırmıştır. O derecr ki bu mezheplerin sâlikleri birbirlerine kâfir demis ve bnldukları yerde birbirlerini kirmışlardır. Halbuki din insanların bir ahliki kemal içinde rahatça yaşamaları ıçın. yani nızamı alem için trsis olunur. Ben. din bilgisini de dil sribi insanın anasından öjrenmesi liizumuna kaniim. Ancak maalesef simdiki analarımız ne dili, ne dini çocuklarına öfcretecek çibi vetişmedifinden. çocuklarımızın din bilsisini devletin kontrolü altındaki mekteplerde öŞrenmesi lüzumnna inanıyorum. Ama bunun bir miifredat proeramı vok mu? Bu yukarıdaki suallerin hangi Kelâm ve Akait eserinde mevcut, oldujunu kestiremiyorum: ama varsa. bunlara bizim müftü efendiler dahi cevap verebilirler mi? Maarif miidürlerimiz ve mektep müdiirlerimiz rocnklarımıza ne okutnldnîunu gözetseler ivi olnr.. B. FELEK Isasen Almanya da, kendi inisiyatifi ile şözlerini Afrikaya çevirmiş ve buradaki düsük seviyeli hayatın dünya sulhünii tehdit etme si tehlikesi karşısında. bir şeyler yapabilmek için iü.şünmeçe başlamıştı. Bu cümieden olarak bütün zenci Afrika memleketlerinin mü • O messillerini Aln^anyaya dâvet etBelçikanın ekonomik bünyesini değiştirecek miş. onları Alman iktisat ve endiistri cevreleri ile temasa çeçirteklifler yapıldı mişti. Bütün bu mülâhazalardan sonra da Federal Almanva 19611 Brüksel. 16 f AP) Belçika Sos ler, Kırala gönderdiklerı bir mek yılı içinde üc ilâ dört milyar DM. lık bir yardımı söze almıstı. Bu yalist liderlerinden bir grup Bel tupta, iktisadi bakımdan sıkı ted Vekiller yılda 25 bin dolar aylık alacaklar yardım Alman maliye'sini zorlujaj çikanın ekonomik bünyesini de birler alınmasını derpis eden «tek u*ratmamak kayd'vle Almanyanın ğiştirecek bazı tekliflerde bulun kanun»un. halledeceği iddia ediWashingtfin. 15 (AP) Başkan katlanaraîı fedakârlıgın âzamisini muşlardır. Bunların başında kö len meseleler için tatminkâr bir mür madenlerinin devletleştiril hâl çaresi o!amıyaca?ını hildirmek seçilen Kennedy'nin kabinesi şim if.ide ediyordu. tedirler. mesi gelmektedir. diye kadar olanlardan çeşitliliğiyBu meblâeın bir buçuk milyarı Sosyaüstler ve sendikaalar bun le ayrılmaktadır. Sosyalist Partisi Başkanı Leo ralık tarihine kadar bu obligasyon Collard pazar günü Kıral Baud dan sonra, Eyskens'in tek kanunu Kahınede zenginler bulunduğu ları yoluyla elde edilecekti. 16 a ouin ile hiç beklenmedik bir gö yerine tatbik edilmesini istedikle gibi orîa halli insanlar da yer alrahk tarihine kadar bu oblieation rüşme yaparak bu konuda parti ri plânı açıklamaktadırlar. mıştır. Vekillerden 7 si protestan, ların karsılığı yani bir bncuk mil sinin noktai nazarını belirten Sosyalistlerin bu mukabil plâ 2 si Yahudi. biri de (Kennedy'nin' yar DM. toplaıınıış olaeaktı. Fakat j programı açıklamıştır. I nı, sosyal meselelerin, milli istişa kardeşi) katoliktir. tabminler isabetli çıkmadı. AnKabine üyelerinden bazılarının Proğramda şimdi tatbik edilmek re heyetlerinde incelenmesini der cak bir milyar iki vüz milyon te olan «Loi Unique» (Tek Ka pis etmektedir. Bu hakem heyetle uzun süreli politik tecrübeleri ve DM. toplanabildi. llristiyan Denun)in devlet maliyesini düzelt rinde sendikalar da temsilci bu Kennedy ile arkada.şhklaTı oldumokrat Parti'i bu durumu olduSu meye asla kâfi gelmiyeceği belir lunduracaklardır Meselâ. hasta Iu gibi bazılarının da siyasî haya sibi kabul etti. riinkü keııdilerini tilmekte. vukubulan son grev hâ lık ve sakatlık sigoıtası ile ilgili tı ve Kennedy ile tanışması çok tutan sanayicilerin iizerine seçimdiselerinin de bunun bir sonucu meseleler «Millî Çahşma Konseyi yenidir. 1er arifesinde tazyik yapmak isBunların her biri yılda 25.000 do olduğu kaydedilmektedir. ne» havale edilecektir. temediler. lar alacaktır. Kırala müracaat Bu mukabil plân ayrıca, milî Bundan başka vine Almanyanın I Bruxelles 16 (a.a.) Belçika'refoım kcnusunda derhal bir kaııivetlendigi bu yardımı tahakkuk | da sosyalist ve sendikacı idareci nun hazırlanması.nı bu kanun ile ettirebilmek için mahallî idarelej mâli mevzuatın sadeleştirilmesini rin çelir fazlalarının merkeze nak1 ve •Vergilerin daha doğru bir şeledilmesi de düşünüldü. | kilde tahsüini» derpiş etmektedir. Almanyayı böyle harekete eetiren sebeplerden biri de Bonn'daki Amerika Elcisinin Dillon ve AnSilâhlı bir adam, zenci bir derson'dan sonra. yaptıjı yeni müBelgrad 16 (a.a.) Yugoslavya kız talebenin kaldığı rıcaatlardır. Filhakika. Büvük ElDevlet Başkanı Mareşal Tito ile ıi Walter Dowlinç, Alman tktisat yatakhaneye girmeğe Pakistan Cumhurbaşkanı Mareşal Nazırı Erhardt'ı çörerek vaitlerin Eyüp Han arasmdaki görüşmeler tahakkuk safhasma intikal etmeçalıştı bu akşam sona ermiştir. Müzakesini talep etmiş ve bu hususta ısrarla durmustur. Bu ısrarını 6 oAthens, Georgia 16 (AP) Si relerin sonuçlarından her iki tara Jakarta, 16 (AP) Hrutçef'ın fın da memnun oldukları belirtilcak tarihli müracaati ile tekit etIndonezyaya vadetmiş olduğu iki lâhh bir adam 18 yaşında bir zen mektedir. nıistir. atom reaktörünün yapılması için ci talebenin kaldığı buradaki üniGürüşmelerle ilgili tebliğin yaÇok kuvvetle tahmin edilir ki.; iki devlet arasında bir mukavele versitenin kadınİKr yatakhanesine rın yavınlanması beklenmektegirmeye teşebbüs etmiş ve polis şu sıralarda Amerikadan gelen: imzalanmıştır. dir. yeni bir deleg:asyon Almanyanın; Bu iki reaktörden küçük olanı hâdise yeıine gelmeden kaçmaya Amerikanın yüklendiSi malî so j Jakarta'da yapılacak ve bu yıl bi muvaffak olmustur. Zenci kız talebe buraya beyazrumlulugu nasıl paylaşacagı hak1 tirilmiş olacaktır. Daha büyük okındaki müzakerelere Boıın'da de lan ikincisi ise 3 milyon dolara larla zencilerin birlikte okumasımalolacak ve ancak 1963 te bitiri nı sağlıyan karar gereğince yazıl vam etmektedir. mış bulunuyoıdu. 1954 yılından bu yana Amerika. j lecektir. 18 yaşındaki Charlıyne Hunter iktisaden zayıf olan memleketlere j Indonezya ilinı adamları bu işyirmi milyar dolar değerinde yar le ügili incelemelerde bulunmak bu sırada Atlantada bulunmaktay üz^re Rusyaya gitmektedir. dı. dım yapmış bulunuyor. Aynı müdKahire 16 (R.) Birlesik Arap det zarfında Sovyet Rusyanın yapCumhuriyeti ile tngiltere arasında, elçilik mertebesinde normal diplotı?ı yardımın yekunu bunun onda! matik münasebetler kurmak husubiridir. Buna rafcmen hâdiseler sunda anlaşmaya varı!mışt:r. çö'stermiştir ki. Sovet Rusyanın Durum. Kahiredeki tngiliz MasModa iskelesi civannda vergi nıuafiyetli satılık katlar. 5 odalı yaptıfcı zayıf yardımlar. çok daha j lahatgüzan ile Birlesik Arap Cum80.000 lira ve 4 odalı 70.000 liradır. Müracaat: Mesai saatlerinde makbul olmakta ve Sovyet Rusya 44 27 65 ve 182100 arasında 3li 45 50 huriyeti Dışişleri Bakan Vardımda bu yardımları kendi lehine Acısı Hafız Ismail arasında bugün merikadan çok daha fazla imkânyapılan göcüsmeleri rnı'jtaakıp a la istismar etmektedir. çıklanmıştır. Bunun sebebi. Asva ve Afrika Saym Doktorlara da sömürgeciliğe karşı duyulan Romatizma tedavisine mahsus Londra'da altın düştü ihtirazdır. Yeni milletler AmerikaLondra 16 (A.P i Altın bir aynın ekonomik yoldan yeni bir emdanberı ilk defa olarak pazartesi peryalizm lecrübesi yaptiîi kanagünü Londra borsasında 35.35 doatindedir. Sovyet bloku da bu kadraje lara düşmüştür. ııaati kuvvetlendirmek hususunpiyasaya arzedilmiştir. Bununla beraber alış veris durda gayret sarfetmekten geri kalgun geçmektedir. İlşililer Amerimamaktadır. Amerikan yardımıKNOLL* A.G. Lısansı ile Istanbulda kanın dışanda altın bulundurmayı nın sevinç ve nıemnuniyet uyanyasak etmesinin bu düşüse sebep felRLEŞİK ALMAN İLÂÇ FABHİKALARI dırmamasmın bir b3şka sebebi de olduğunu ileri sürmektedir. Şu anbn yardım mevzuonun bir sürü da Amerika altın stokları 21 yılT. Ltd. Şti. nde imâl edilmiştir. proçram. plân ve kırtasî muamedanberi en aşağı durumuna gelmişleler. kanunlar. nitamliir ortasınTavzi ve propaganda: Kimya va Ecza Maddeleri Ltd. Şti tir. 1960 taki altın tutarı 17 milyar da mânasını kavbeder görünmesi600.000.000 milyon dolar idi. dir. Bu yardımları ayarlıyan teşekküllerin isimlerini haf'Zada tutmak dahi bir meseledir. Bunn anlıyan Amerika, bu dajımk teşekkülleri (tnternational Development Assoeiation) (t.D.A.) namı aliında toplamayı düşünmüştür. z şelişmiş milletlere yardım edebilmek ve bu su, retle Amerikanın gayretlerine katılabilmek için Federal Almanya hükümeti, Millî Ekonomi, Hariciye, Maliye. Hazi>ıe Bakanlıklarına ait mütehassısların iştirakiyle bir kotnite kurmuş ve bu meseleyi en hurda teBergeustadt 16 (a.a ) Federal ferruatına kadar tetkik etmeğe Almanya Sendikalar Birliği Başbaşlamıştır. Hatırlardadır ki 21 kanı Ludwig Rosenberg yaptıfı kasım 1960 tarihinde Robert Ankonupms sırasmda Batılıların yar ricrson ile Douglas Dillon Almanyaya srelmisler ve Almanyayı böy dım programım tenkid ederek «Ba le bir eöreve dâvet eylemişlerdi. tı âlemi tarafından iktisaden az Sosyalistler Beicika'da devletcilik ıstiyorîar Anayasa altKennedy'nin komisyonları kabinesinde 2 çalışmalarını Y^hııdi. 1 Katolik tamamladılar 7 Protestan var EVLLNDİ Arkadaşımız Kayhan Sağlamer ile Güler Vâfi'nin r.ikâh tör=nleri dün Beyoğlu Evlendirme Dairesinde yapılmıştır. Tören de basın mensuplan, aile yakınlan ve şehrimizin bir çok tanınmış siması hazır bulunmuştür. Kayhan Sağlamer'in şahitliğıni N'eşriyat Müdürümüz Cevat Fehmi Bankut yapmıştır. Arkadaşımız ile eşini tebrik eder. yeni kurdukları yuvaya saadetler dileriz. Almanya Mektupları Ankara. 16 (CumhuriyetTeleks) Anayasa Komisyonunun 4 Ait Komitesi bugün çalışmalarını bitirmişlerdir. Bu komiteler Anaya sa Komisyonunun üzerinde duracağı prensipleri tesbit etmişlerdir. Bu raporlar çarşamba veya perşembe günü toplanacak olan Koı.nisyon umumî heyetinde müzakere edilerek bir neticeye bağlanacaktır. Ait komiteler ikinci Meclisin seçimiyle kurulmasını ve ikinci Meclisi seçeceklerde tahsil aranmama.sını teklif etmektedirler. İstanbul Üniversitesi profesörlerinin hazırladığı anayasa tasansı taslağında ikinci Meclisin korporatif bir sistemle tesbiti ve seçicilerin en az ortaokul mezunu olmaları istenmekte idi. Raporlarda ayrıca. bir anayasa mahkemesinin kurulması teklif edilmektedir. Eski tasarıda Danıştayın yetkisi daraltılmakta idi. Yeni tasarıda ise. Dan.ştayın yetkileri aynen bırakılmakta ve bir yüksek hâkimler şurasının kurulması kabul edilmektedir: Moskova yola geldi Yazan: Seyfeddin AKERSİN ihtilâfı dolayısiyle bozulmuş*bulunan anlaşmayı Batı Almanya'nın istediği şekilde imza etmeğe âmade olduğunu büdirdi. Ve böylece müzakerelere yeniden başlandı. Fakat esas anlaş'ma kapanmış vaziyette bulunduğundan, artık Rus ticaret heyetinin tekrar Bonn'a gelme sine lüzum görülmemişti. Bunun için anlaşma 31 aralık 1960 ta. yani 1960 ın son günü. Sovyet Rusya adına Büyükelçi Zmirnof ve Batı Almanya adına da Müsteşar van Schrepenberg tarafından Bonn'da imzalandı. 1 ocak 1961 den itibaren üç sene müddetle'yürürlükte kalacak olan bü anlaşma gereğince: Sovyet Rusya ile Batı Almanya karşıiıklı olarak 6,848 milyar Türk lirası değerinde mal mübadelesinde bulunacaklardır. Fakat bir ticaret anlaşması olmasına rağmen. bu anlaşmanın asıl ehemmiyetli tarafı daha ziyade siyasi cephesinde görülmektedir. Ve bu sebeple. Batı Almanya'nın Sovyet Rusya ile yaptığı anlaşmaya «Berlin» i dahil edebilmesi. yalnız bu memlekette değil. aynı zamanda diğer Batılı dost memleketlerde de Bonn'un bir zaferi olarak «lkış lanmaktadır. Rusların bu meseleye ne kadar ehemmiyet verdikleri, sekiz hafta süren müzakerelerden sonra ijnza masasına oturdukları halde. Berlin lâfını işitir işitmez anlaşmayı imzalamadan Bıtı Almanya'yı terk etmelerinden açıkça anlasılmaktadır. Malum olduğu gibi «Berlin» halen Sovyet Rusya ve onun arkasındaki Doğu Bloku ile Batı Almanya ve onun yanındaki NATO arasında. mevcut tehlikeli meselelerin hemen en basında yer almaktadır. Böyle olduğu halde. Moskova' nın birkaç gün içerisinde daha evvelki fikrinin tamamen aksine olarak, anlaşmayı Batı Almanya'nın istediği şekilde imza etmesinin sebebini iki nokta etrafında toplamak mümkündür. Evvelâ, Rusya Batı Almanya'dan alacağı. son beş senelik plânı ile alâkalı bulunan ve «bilhassa zirai sahada kullanılacak olan» traktör ve emsali gibi makineleçden vazgeçememiştir. Diğer taraftan ve şüphesiz daha ehemmiyetli bir nokta olarak da; Moskova Hrutçef'ın yeni Amerikan Cumrıurbaşkam Kennedy ile yakında yapacağı görüşmeden evvel, bu mevzuda Batı Almanya ile bir muhatap olarak münakaşaya gırişmek istememiştir. Zira. Moskova'ya göre; Berlin üzerinde hakiki söz «ahibi olan memleket Batı Almanya değil, İkinci Dünya Harbinin dört galip devletleri, yani Birlesik Ame rika. İngiltere, Fransa ve Sovyet Rusya'dır, Bu itibarla Berlin üzerinde nihai olarak, ancak Hrutçef in daha evvel Batı devletlerine ver miş olduğu nota ile alâkalı konuşmalar netjcesinde bir karara varılacaktır. Işte Hrutçef böylece Amerikan Cumhurbaşkanı Kennedy'nin karşısma. Batı Almanya ile Sovyet Rusya arasındaki bir anlaşmazlıkta onun arabuluculuğunu talep eder vaziyette değil, büâkis Batı Almanya'yı mevzuun tamamen dışında bırakıp, Berlin meselesinde birinci derecede söz sahibi olarak çıkmak istemektedir. \ Bonn. Bundan bir müddet evvel Sovyet Rusya Dış Ticaret Bakan Yardımcısı Borisof'un başkanhğı al tındaki Rus ticaret heyeti. Batı Almanya ile bir ticaret anlaşması yapmak üzere Bonn'a gelmiş bulunuyordu. Borisof ile Alman diplomatları arasında tam sekiz hafta süren müzakereler karşılıkh bir anlayış havası içerısinde devam etmiş ve neticede tarafları memnun edecek bir anlaşmaya varılmış idi. Bu itibarla, son dakikada ortaya çıkan Berlin şehri ile alâkalı bir ihtilâfın. artık müspet bir netice ile kapanmış bulunan ve sadece imza merasimini bekliyen bu anlaşmayı bozması, yalnız Batı Almanya ile Sovyr' Rusya'da değil bütün dünya un ıi efkârında akisler uyandırmıştı. Batı Almanya, Sovyet Rusya ile yapılan anlaşmanm. bütün (DM = Deutsche Mark) Alman Markı kullanılan topraklara samil olduğunu ileri sürüyordu. Berlin'de aynı para kullanıldığından, böylece Almanlar bu şehri Rusların imza edeceğı bir anlaşmada Batı Almanya içerisinde göstermis olacaklardı. Ruslar ise. halen Rus işgali altın daki Doğu (komünist) Alman toprakları içerisinde kalmış bulunan eski Alman başşehri Berlin'in Batı Almanya ile aiâkası olmadığım iddia ediyorlardı. Moskova'ya göre. Jkinci Dünya Harbinden sonra Berlin şehri. galip devletler tarafından «müstakıl şehir» ilân edildiğinden, Sovyet Rusya ile Batı Almanya arasında yapılacak bir ticaret anlaşmasında bu şehirden bahis edilemezdi. Ve bunu tal*p etmekle cAlmanlar bir ticaret anlaşması içerijinde, siyasi bir dolap çevirmek istemekte> idiler. Iste ticari anlaşmanın bu beklen miyen siyasi ihtilâfı, imza masasına oturmuş bulunan Rus ve Alman heyetlerini anlaşmayı imzalamaktan alıkoymuştu. îki gün sonra ise, Moskova ile daimi irtibatta bulunan Rus ticaret heyeti diplomatik kaideleri dahi bir tarafa bırakarak, kimseye haber vermeden sessiz sadasız Bonn'u terk etti. Ki böylece Amerikan malî ve iktisadi heyetinden sonra. Rus ticaret heyeti de Batı Almanya'dan elleri boş olarak aynlmış oluyordu. Bonn'da daha evvel anlaşmanın nasıl tam bir muvaffakiyetle kapandığına inanılmış ise; bu defa Rus ticaret heyetinin veda dahi etmeden Batı Almanya'yı terk edişi karşısında da. artık bu anlaşmanın bir daha imzalanamıyacağı kanaati uyanmıştı. Nitekim Rus heyetinin Moskova'ya dönmesini mütaakıp, Sovyet Rusya Haberler Ajansı TASS'ın bu münasebetle Batı Almanya'ya karşı yaptığı çok ağır hücumlar bu kanaati kuvvetlendiriyordu. Fakat netice tamamen aksi oldu. 1960 yılının bitmesine iki gün kala «büyük bir sürpriz olarak> Sovyet Rusyanın Bonn Büyükelçisi Zmirnof. Moskovadan aldığı emır gereğince. Batı Almanya Başbakanı Conrad Adenauer'den bir görüşme talebinde bulundu. Adenauer ile uzun bir konuşma yapan Zmirnof, neticede Sovyet Rusya'nın Berlin v i Sovyetler Endonezya'da alom reaklörü kuruyor TifoEyüp Han görüsmeîeri sona erdi Buğday fiatları arfınca 4 un fabrikası kapandı Konya, 16 (Telefonla) Şehrimizde buğday fiyatları anormal bir yükseliş kaydettiği için dört büyük un fabrikası çahşmasını durdur.nuş, birisi de ordunun ihtiyacını karşılamak amaciyle kiralanmıştır. ' Nitekim buğday fiyatlar: son iki gün içinde 70 kuruşa varmış ve zahire borsasına arz çok azalmıştır. Bu yüzden genel tonajı günlük 1000 tonu geçen şehrimiz un fabrikalarmdan dördü resmen müracaatta bulunarak çalı$maları nı kesmişlerdir. Ekin durumu için havaların müsait gitmesinin buğday fiyatlarına tesir edebileceği ve fiyatları düşüreceği sanıl.Tiaktadır. B.A.C.' İngiltere arasında yeni diplomatik baclar SATILIK KATLAR OSADRİN KNOLL Kavga eden iki deliden biri öldii Osman Ayazoğlu adında bir akıl hastası, diğer bir akıl hastasiyle yaptığı münakaşa sonunda. karyoladan dü"=?r»K ril.Tiüştür Hâdise evvelki gece, Bakırköy Akıl Hastahanesinin 16 numaralı koğusunda vuku bulmuştur. Iddiaya göre. 48 yaşındaki Osman Ayazoğlu, aynı koğuştan Salâhattin Engin adındaki hastayla önce şakalaşmıştır. İki hasta arasmdaki «aka, kısa zamanda münakaşaya dönmüş ve bu sırada Osman. kar yoladan düşerek, beyin kanamasından ölmüştür. Bakırköy jandarma teşkilâtı olaya elkoymuştur. I Bir Rus gemisi Boğazdaki açları parçaiadı Karadenizden Marmara'ya geçmekte olan bir Rus gemisi daha Karadeniz Boğazı önündeki çelik ağları parçalamıştır. Rus bandıralı «Od°ssa» şilepi, içinde Türk kılavuz kapta^ı olduğu halde Boğaz önlerue gelince yol kesmek istemiş fakat bilâhare makinelerinde arıza olduğu için gemi duramamaış ve ağlara bindirerek 100 metre kadar parça!> mıştır. 7 bin tonluk Rus şilepinin yaptığı hasar 150 bin liranın üstün dedir. Rus şilepi «Odessa» Kireçburnu önü.ıde alıkonulmuştur. o CIKTI t.D.A., baraj, yol, enerji istasyonları kuratak; az faiz. uzun vâde, ve elâstikî ödeme usulleri ile fakir milletlere yardım edeeektir. Önümüzdeki on sene içinde bu müessesenin yapması icabeden ikraz miktarı 70 milyar dolan bnlmaktadır. Amerikayı ve onun yeni Reisini meşgul eden en möhim meselelerden biri de budur. M. PİRÎ Gökay, siyasî hayata atılnıaya kararlı Yassıada'dan tahliye edildikten srnra Ankara ve Eskişehir'e giden Ord. P^of. Dr. Fahrettin Kerim Gökay dün akşam Istanbul'a donmüstür. Gckay, gazetecileri.i sordukları çesitli sorulara c*vaben: c Siyaîi hayata atılmak hususu.ıdaki kararım katidir. Esasen, simdiye kadar siyasetten uzak ka!ı«mın sebebi memur oluşumdur. Hangi partiye gireceğim belli değildir. Şimdilik kafa laborattıvarımı çahştırıyorum. Elbette ortaya bir müstahzar çıkacaktır.. demiştir. KÜÇÜK SAHNE HALDUN DORMEN Bu akşamdan tibaren Roma hava alanı 50 milyon dolara mal oldu Roma »16 (A.P.) Roma'nın 30 kilometre kadar batısmda bulunan büyük hava alanımn açılişı pazartesi günü yapılmıştır. Açıhş törer.inde siyasi parti temsilcileri. basın mensuplan ve hava yolları raemurları bulunmuştür. Tiber nehrinin ağzındaki Fiumicino'da yapılan Leonardo da Vinci hava alanı 50.000.000 dolara mal olmustur. Ve Roma'nın güneyindeki eski Ciampino hava alanının yerini tutacaktır. İlgili makarr.lar bunun dünyanın en modern hava alanı olduîunu idcia etmektedir. İnşaatına 12 yıl önce başlanan hava alanındaki baslıca pistlerin uzur.luğu 4000 metre kadardır. • Genç kızların ve kadınların ehemmiyetle baş vurdukları haftalık ansiklopedt A Z E B O KOMEDİ 3 PEPDE Devlet Tiyatrosu Konyada «Hacıyatmaz» ı temsil etti Konya 16, (Telefonla) Bölge tiyatrolarında ilk adım olarak 1956 da girişilen ve bu yıla gelmceye kadar bir ara duraklayan ça lışmalara yeniden başlanmıştır. Ankara Devlet Tiyatrosunun geçen hafta şehrimizde oynadığı İsbsen"in «Hortlaklar» piyesinden sonra bu gece de Cevat Fehmi Başkut'un «Hacıyatmaz» piyesi Konyahlara temsil edilmiştır. 750 kişilik Kitaphk Sarayınm yerleri daha cumartesi gününden satıhp bittiği için bugünkü binlerce müracaat karşılanamamıştır. • Hacıyatmaz>m gelecek haftalarda da tekran düşünülmektedir. i DAİMA çok zengin desenler DAİMA hususiveson moda renkler i FÜSUN TÜMER (Omay) : İle SELİM BERBEROĞLU (Piroğlu) Nişanlandılar 15 Ocak 1961 İstanbul ^ % 1OO NYLON ERKEK ÇORAPLARI Sağlamlığın timsalidir Her yerde ısrarla arayınız TEŞEKKÜR Arel aüesinin muhterem rüknü GANİME AREL'in vefatı dolayısi> !e bizzat cenazeye i$tirak edfn. eve kddar zahmet buyurm. mcktup. telpfon ve telgraila Miyük acımızı paylasan muhterem akraba. ehihba ve dostlarımıza. ayrı ayrı minnpt ve sükran borcumuzu bildirmpğe büyük tepspürümüz mâni olduğundan bu vazifenin ifasında muhtrrpm gszetenizin tava??utunu rica edoriz. Arcl ailr^i 5 renkli ofs«t kapak içinde yepyeni bir göröşte temiz bir şekilde hazırlan^ mış olan 20 sahifelik fasiküller halinde İzmir Devlet Tiyatrosundaki yenii istifa ARÇELÎK 494400494401494402494403 numaralı yeni >ele<onlannı Sayın Dosf ve Müşferilerine arzeder. BİR YAYINEVI İSTANBUL Ankara, 16 (Telefonla) Devlet Tiyatrosundan Melek Ötke. İzmir tiyatrosunun başına getirilmiş, fakat hakkmda ileri sürülen bazı iddialar üzerine bu vazifeden ayrılması Hizumu hasıl olmuştu. Müfettişlerce yapılan ve uzun müddet devam eden lahkikat sonunda ortaya atılan iddialarm hep sinin birer iftira olduğu tahakkuk etmiş, bunun üzerine kendisi eski vazifesine iade olunmustu. Melek Ötke bu defa kendi arzusuyla Izmir tiyatrosunun başından aynlmiş, tekrar Ankaraya T)evlet Tiyatrosuna dön^ıüştür.