25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Pages
1KI CUMHUKIYET 25 Mayıs löbU Ydyııı Haber IjeK 0E R LEYCN: 5 * tarihleri Mifâdi'ye çevirme • Anadolu Kaleleri * Hierî Tarihleri Milâdi Tari şünceler. Denemeler. Yazan: Oshe Çevirme Kılavuzu. Genişletil mancık (Çorum) Cumhuriyet Savmis 3. basım. Hazırhyan: Faik Re cısı Ismet Kemal Karadayı. Istanşit Unat. Ankara 1960. XVI + 175 bu! 1 6 Hatipoğlu Yayınlan P K. QO S. 17 lira. «Turk Tarih Kurumu 1014 63 S. 2 lira, (Yazarın: gezi, Yaymlanndan. VII. Serı No. 37» rtostluk ve başka konularda çeşit(Daha önce: 1940 ve 1943 de ba»ı li vazılan bu kitapta bir araya ge lan bu kitapta once kıiavuzun na tinlmistir ) »ıl kullanılacagı üzerir.de bı'ıi ANTOLOJt: verilmiftir. Cedveller: HicriKame ^ Veteriner Sairler Antolojisi. ri tarihleri Milâdi tarıhe çevirme Ha7irhyan: Mehmet Turan Yarar cedvelleri; Malî (Rumi) tarihler.n Ankara 1960 Yazarın adresı: AnHicri Kameri ve Milâdi karşıhk kara Üniversıtesi Veteriner Fikül ları (birinci ve ikıncı c.ıfhrı: H'c tesi Protozoiloji Kürsü=ü 152 S. rî S"m.«î v'ların F ' T Î . v•>. re'imli 10 lira (Mehmet Akıf Ermerî ve Milâdi karçılıklan Türk sov'dan bugünün vetenner «aırlerin kullandıkları takvim usulle lerine ve öŞrencilerine kadar bir Tİnin tarihçesine bir bak:s Krono çok şairin hayatları, fotograflan, loji cedvelleri Biblıyografya ) şiirlerinden örnekler.) •if. Anadolu Kaleleri. Yazan: Naz mi Sevgen. 1. cilt Ankara 1960 Yazann adresi V K 1 ' ' " 4 ya. Ankara. 372 S. re=imli. 25 lira. (Başta. Kale üzerinde eenel bilgiler verildikten sonra Türkiyenin çeşitli yerlerindeki 51 kale, tarihlerivle, askerlik bakımından mimarileriyle, efsaneleriyle, bugünkü durumlariyle incelenmektedir. Kitaba bibliyografva eklidir. (Bu yazılar daha önce bir gazetede yayınlandıŞı sırada Türkiye Turing ve Otomobil Kurumunun 1959 Turizm armağanmı kalanmıstır.) AHlAK: J|C Tekâmfilun Altın Anahtarlan. t. cilt: örnek tnsan. Yazan: Osman Haluk Alpander. Ankara 1960. Yazann adresi: P.K. 37 Bahçelievler Ankara (4)4256 S. 12.5 lira. (Içindeküer: Insan, insanlık, örnek insanlık ve hareket tarzları; vicdan, vicdan huzuru, «aadet, tlim, din ye ıhlâk münasebetleri; Modern fakat makul ve makbul zihniyet telâkkisi ve olgun insanlar dünyasının panoraması; Canh milal; Sonsöz.) * Çocnk Şiirleri Antolojisi. Hazırlıyan: Ibrahin Tekelioğlu. Ankara 1960 Meşale Yayınları PK. 56 Oaziantep. 140 S 250 kuru? «Me^ale Yavmları: 2». fTevfik Fikretten Yalçın Dai've kadar bir çok şairimizden seçilmiş cocuk şiirleri bu kı'anta bir arava eetırılmiçtir Biblivoğrafya ekiidir ) $z Tercüme Şilrler Antolojisi. Derleven: Melih Ergün. Ankara 1960. Güven Matbaası. 64 S. 2 lira. (Dünvaca tanınmışı şairlerin hayatı ile manzum olarak şairlerimiz tarafından yarıilmıs şiirlerinden örnekler. Yazarın adrefi: Yeni Mahalle Oğuzlar sok. 165'5 Ankara.) ÇOCUK KÎTAPLARI: ^ Annem. üç perdelik piyes. Yaran: ÖÇretmen Talia Denli. Ankara 1960 Yazarın adresi: Maarif Vekâleti tlkösretim Umum Müdürlüg'inde 32 S. 125 kuruş. * Gün^vdın. Cocuk «ı:rleri Ya zan: Gungör Gençay. tstanbul 1959. Adres: P K 111 Şi?li. 32 S. re'im'i 100 kuruş DERGtLER *Ne»ter. Ege Üniversıtesi Tıp Fakültesi Talebe Cemiyeti Kültür Ocagı'nın organı. Tıp Psikoloji Felsefe Sosyoloii Sanat Edebivat Müzik Sinema Tiyatro Neşriyat Olaylar 3. sayısı Nisan 1960 tarihi ile çıktı. 100 kuruş. =haberleri Emirgânda Bogaziçı kıyılar:nda k u r u 1 a n Türk medeniyetinin bes asırlık zen gin bir tarihi varBinada tek tip cclik masa ve dır. Bu tarib devmobilya knllanılacak TARİHl BAHISLER HEM hane, Saraçhane, Mısırçarşısı, Galatasaray, Tophane NALINA MIHINA Belediye Sarayı 2,5 milyona , tfifris erJilecek 1764 deıt K kalma eski bir yalı Yazan : w Son nükte alenderligi, neş'esi, meclisârâlığiyle, bayatı anlayışı ve etrafına anlatısı ile, muhitine, hiç ölmeyecekmis hissini asılavan nadir insanlardan biri daha aramızdan çekildi. DtL: * L* probleme de la parentS des langnes Tnrqne» et IndoEurope'eone. Yazan: Ahmet Cevdet I m r e . Ankara 1960. 3 lira. Yazann adresi: P.K. 6 Pendik • * Havacılık ve Turİ7m. Ankatstanbul. (A.C. Emre bu inceleme linde Türkçe ile Hint Avrupa rada 32 33. sayısı çıktı. 5 lira. P.K. dilleri arasında akrabalık proble 682 Ankara. mini araştırmakta, Ramstedt ile Meilet'nin nazari dersleri"» r^'P Isledigi knnusunda bir çözüme var NURAN BENT maktadır.) İle EKONOMt: Askerî Hâkim * Merkez Bankarılıfı ve TBrklMES'UT KÖK ye Cnmhnriyeti Merkez Bankası. Ya7an: Nevzat Alptürk. 10 lira. Evlendiler s)s Ticaret Hukukn Dersleri. 24 Mavıs 1960 tstanbul 1. cilt. 2. basım. Yazan: AnVrara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Tica •.ıiıııııııııııııımıiHiıııııiMiımımı ret Hukuku Dnçenti Dr. Yaşar Kimya Y. Mühendisi Karayalçın. 35 lira. SABAHAT BAYDUR (Geçen yazımızda tanıttığımız İle bu iki eserin «dlannı ve yazarlarını, verdiâimiz bibliyografik künMakine Y. Mühendisi yedeki eksiklik dolayısiyle tekrar ^ EROL AYMAN edivoruz. Okuyucudan özür dileEvlendiler riz.) 21 Mayıs 1960 Şişli EGITtM: sc Tembel Çocnklar Hakkında ) Bir tnceleme. Yazan: Cezmi Tahir Berktin. Ankara 1960. 13 S. «Türk MÜSLÜMAN TGRK EVİNİMJ TEMEL O İ H EŞitim Derneği Ankara Koleji tlk Kısım Okul Aile Birliği Yayınları: 2». ^; tştahsız Çocnklar Hakkında Bir tnceleme. Yazan: Cezmi Tahir Berktin. Ankara 1960. 12 S «Turk! EŞitim Derneği Ankara Koleii t l k ! Kısım Okul Aile Birliği Yaym' lan: 3». jjt Annem. Derleyenler: Siret îs, temi Halil Güvenr Istanhul ' DaŞareık Çocuk Yayınlan. P K. 459 Îstanbul. 48 S. resimli. 125 kurus. (Anneler günü müna^ebetiyle ve Maarif Vekâletinin direktifine göre hazırlanmış olan kitapta konu ile ilgili yazılar, şiirler, resim ve nota bir araya geti'Ll HAM0İ rilmiştir.) MÜZtK: * Türk Bestekârian Küllivatı. Rahmi Karaca tarafından derlenen bu seriden yeni çıkan sayılar: Sadettin Kaynak Küllivatı, 1. sayı; Zeki Arif Ataergin Külliyatı, 1. sayı; Emin Ongan Küllivatı, 1. sayı; Sadi îşılay Külliyatı, 1. sayı; Melâhat Pars Küllivatı. 1. sayı. Her biri 3 lira. Adres: îstiklâl cad. 65 Beyoğlu îstanbul. DENEME. ^ Gezi ve Dostluk Üzerine DünilllllllllllllllllllllllllllllllLIIIIIM' çeşmesi, Tophane mevkileri işaretlenmistir. resi içinde, Boğaziçi hakkında e ritadaki bn malumat Topkapı Sa1 Mevzuubahs ettiçimiz harita, EBelediye Reisı Kemal Ayfiun, saslı malumatı onyedinci asır mii ravı kütüphanesinde mevcut bir' mirçân kıyılarında sırasiyle yalıdün sabah Î.E T.T tdaresinde ça ellıfleri vermiye haslamış, on se minyatörle de telabuU etmekte; ları göstermiş, fakat bunların sa! hiplerini zikretmemiştir. O devirlışarak. tdarenin 'aalıvet ve ihti kiz ve ondokuzuncu asırlarda ise dir (3). bu mevzuda yeni eserler yazılHaritada Beylerbevi sarayı da deki Emirgân valıları hakkında, yaclar'r.ı tetkik etmıstir. m ı '*lrgösterilmekte, Üsküdır sarayı ve yukarıda adı geçen eserlerde topÖğleden sonra Ayeün. bir ara Beledıve Sarayma usrıyarak tek Evliya Çelebinin meşhur Seva sahilde muhtemelen Ijerefâbad In ve bazı tarihlerimizde de mütetip çelik masaiar ^erıimesını bil • hatnamesinden sonra, «on yıllarda yer almaktadır. ferrik malumat vardır. Biz bn dirmiştir Türkçe olarak >ayınlanan Eremya Rumeli kıvısında. Oolraabahçe mfinasebetle ilk yapısı onyedinci Bilirdigi gibi. Beledive, peyder Çelebinin (îstanbul Tarihi) ve tn de Sultan sarayı, Kesiktasta Yah asra ait olan ve son zamanlara pey, B?lediye Sarayma taşınmak ciciyan'ın (Onsekizinci Asırda ls; ya efendi türbesi ve b»hçesi Or kadar «Seriflerin yalısı» dive anıtadır. Belediye Reisi ve Reis nnı tanbul) isimli eserleri BoÇaziçl taköyde de\rin «adrâzaroı Bahir lan binadan tekrar bahsetmek isavinlerinin odalan tamamen do • hakkında etraflı malumat vermek Mustafa Pasanın vjiuı, Defterdar tiyomz. Ba mevznda bir müddet şenmistir. Reisin dairesi, 5 oda bnrnunda Neşetâbad, Knruçeşme evvel (EmirgSnda eski bir yalı) dan müteşekkildir. Çalışma maOnsekizincl asır «otıunda ve on de Ali Paşa yalısı, Bebek koynn ismi ile bir makale yazmış ve bn sasının boyu 5 metre olup, dairenin mefrusatı 300 bin liravı bul dokuzuncu asrın birinci ^arısında da Humayunâbad ve yine Bebek makalede yalının tarihine temas yazılmıs Bostancıbası risaleleri ise te iki saray, Tarabva eivannda Ha' ile bncünkü acıklı vaziyetini bemuştur. lirtmistik (4). Bütün Saravın mefruşatı için 2,5 Bo^az kıvılarındaki valıların isim sanaga sarayı gösterilmektedir. lerini vermelerl bakımından ehem Reben haritasında, tstanbul şeh ı Emirgân caddeslnin genişletîlmilyon avrılmıçtır. mivetlidir. rinde mevcut mühim noktalar da m esi münasebetivle bu tarihî yalıSon defa tetkik imkânını bnl . tesbit edilmiştir. M3car mühendl nın durumu evvelce mevzuubahs Yenî yolların tanzimine dnfumuz 1764 tarihiî bir Boğaziçl' »i, Topkapı sarayını da göstermiî olmuş, ve o tarihlerde basınımızba«;lanıyor haritası ise, bütün bu eserleri ta ' ve su izahatı vermi$tir: (Saravın da yalının muhafazası mevznnda Sehrm muhım ve trafik akımımamlayifu mahiyettedir (1). birinci avlasu, saravın Ikinei av geniş neşriyat yapılmıştı. tstanbul nın fazla hulunduftu A7apkapı . Bu harita Macar mühendis yüz lnsn, divan yeri, nciinca avln ve belediyesi bn tarihî binavı yıkmaKaraköv Saraçhane Unkspanı hasılarından Johann Baptist von ya endernn, a n odaiı, padiîahın mak icin tedbirelr almıs ve vol yollannm insaatına bir kaç güne Reben tarafından çizilmiç ve Ho ikametçâhı ve hinaları, harem, ie vazlyeti yalıyı zarara sokmıyacak kadar b^lnnacaktır. moenne'lerin vârisleri tarsf'"dan j o.tlanları ve enderun halkının ika bir şekilde mütalâa edilmisti. BuBu arada Beyazıt meydanının Nürnberete basılmıştır (2). HariI meteâhları, eski Yunan blnaları. gün, seneler evvel gösterilmis bu tanzimine de gelecek haftadan iti ta, Bo£azın iki kıvısındaki köylekubbealtı). Ayrıca Babıâli, Bostan hassasiyet ve yapılan fedakârlıkbaren bilfiil başlanacaktır. tlk ola ri, sarayları, köskleri, valıları ve cıkapısı, harem aSalan kapısı, pa lar unutulmuşa benzemektedir. rak Üniver«i»e kapısı önünde bir su vollarım göstermektedir. Haridi«ahın »emive binmek için knllan Çünkü tarihi valı. cıd^e iist>""de alt geçit yap'lacak. bu geçitin ü ta üzerindeki yerlerin tesbitinl dıgı kapı. kö<:kler. ahırlar, eski sa yıkılmıya terk edilmiş bir vaziyet zerinde köprü bıılunacaktır. Bu ve tarifini Baron von Gudenus rav gosterilmistir. tedir. Bahçe dnvarları ver yer alt geçit savesinde Eminönü Beyaomıştır. Haritada Îstanbul surları üzerln dökülmüş, köşe pencereleri bütün J yazıt yolunun Üniver?i«e kapısı öReben'in bu Boîaziçl haritasmı dekl kapılar 49 adet olarak gös kış açık bırakılmış. dökülen tasniinde yayalarn trafiği aksatda, bilhassa Kandilli saravının ye terilmis. ayrıca Yerebatan, su sar lar, sarkan tahtalarla yalı artık ' maları onienecektir ri, sedll bahçelerivle çok iyi bir nıçları, su yollan, Constantin sa bfisbütün çöküp gidecegi günü şekilde tebarüz ettirilmntir. Kan rayı harahesi, Bizanslılardan ka1 bekler blr hâle gelmiştir. Eski bir Yüzde onlar hakkında dilli sarayı bugün Edip efnndi ya lan eski belediye dairesi, vahşi Boîaziçl yalısının yıkılmıya terk yeni tesebbüs lısının yerinde bulünmaKtad'r. H» hayvanlann bulunduf yer, tımar edilmiş bn hâll insanın içine hüYüzde on yatırarak normai «üzün vermektedir. Eski asırlardan re«ine ek bir süre almış olan ithabnrüne ne kadar binamız kaldı? lâtçılar, bu müddet içinde malı Tarihî, mimari de^eri olanları mnyüklemiş olsa dahi gümrüklerimıhafaza etmek endişesini katiyen ze ma\ı getirip çekmedigi takdirduvmuvoruz. Bir kaç yıl evvel de de birinci vüzde onları irad kavpek münevver bir şahsiyetimiz dolunmakta ve ikinci defa tekrar Kanlıea koynndaki nefis bir yalıKıymetli aile büyuğumüz vüzde on va'ırmak «uretiyle müdyı yıktırıp yerine beton bir bina det alabilmekte idiler. yaptırtnıstı. Şimdi bir eski ve taBu hususların halli için Bolge rihi yalının da nasıl vıkılmıva Ticaret Müdürlügü. Ticaret Bakan terk edilmiş oldngnnn her gün telığına bir yazı yazmış ve durumu vefatı dolayısiyle cenaze mfjiimınf ve evimize gelmek nezaessürle rörüvoruT. tstanbul Belearzetmijtir. ketıni gosteren, telefon, telgraf. ve mektupla acılarımızı payladiyeslnin böyle bir hâle mOsaade san akraba, dost ve ordu arkadaşlarına en derin şukran ve Müdurluk bunda, yÜ7de on yatıetmiyeeeginl ve bn nefis Bogazminnet hislerimizi sunarı/.. nlarak alınmış olan müddet içinIçi binasını çöküp gitmekten knrYe£<n!eri: Falıde Baykal, Feride Üner, Mukaddej Tay de mal vapura yüklendiSi fakat taracağını Smit etmekteyiz. mal ihtilâf sebebiyle gümrükten Haluk Y. Şehsuvaroğlu \ Dün Çallı"nın cenaze natnazı kılınırken, Baki'nin meşhur bevtini batırladım: «Kadrini sen?i musallada bilip ey Baki Durup el bağlıyalar karşına vârân saf saf.» Hatırladım. ama sadece, son volcnlnçunnn son dnra^ında, onun karsısında el bağlıyanlarla beraber olduSum için hatırladım. Yoksa. Çallı. hayattayken kadri bilinmemiş insanlardan degildi. O, kalenderliğini, neş'esini en büyük badlreler karşısında bile kaybetmivecek kadar hayatın kadrini nasıl bildiyse. hayat da onun kadrini bildi. Çallı. herseyden ev\el hareket demek olan hayatın ta kendisivdi. Zekâ pırıltıları saçan gözlerinde, daima gülen yüztinde. nükteden nükte ye koşan dilinde, kendisine has ahenkli sesinde hayat tasar, hayat coşardı. Hayatın, kendisine bu kadar fazla, bu kadar kuvvetle bağlı adamdan nasıl a^ rılabildijine saşmamak elde degil. Onu hiç ölme>eceUmis gibi aörmemiz. onunla beraberken havatı ölümsüz farzedeeek kadar kendimizi unutusumuz, onun havatı elinde böyle ovunca'; et"ie?i bilmesindendi. Çallı adı nükte müteradifi idi. Hayatında böyle olunca Blümün den sonra hiç süphe vok, Çallı'nın nükteleri büsbütün dillere destan olacak. Hatta Elif N'aci'nin söyledi|i gibi. Çallı nüktelerini toplavıp bir eilt haline jetirmek, Çallı adını böylece ebedilestirmek çok yerinde bir hareket olur. Çallfyı yakından tanıyanlar, büyük Türk filozofn Nasreddin hoca ile onun arasında knlayca bir baç kurabilirler. Çallı'da, Nasreddin Hocanın ruhundan bir eser bulmamağa imkân yoktur. Hayatla, bâdiselerle, insanlarla Ince istihzalarında, ikisi de aynı karakteri tasıdı. Nasreddin Hoca'dan bahsederken (hoea bir gün) diye söze başlamak âdet olmustur. Hoca o kadar bizdendir. Ressam Çallı tbrahim'den lâf açıldıîı zaman da (Çallı gün) dem»^e diltrrimiz alışıktır. O da o kadar bizdendi. bir Çallı tbrahim, uzun yıllar Giizel Sanatlar Akademisinde hocalık etti. Evi de akademinin bulundugu Fındıklı sarayında idi. Ge ce eündüz. böylece kürsüsünden ayrılmamış oldu, ölümün, fırçasını elinden aldıjı gün de ben onu aynı kürsünün ba.sında eördüm. Fındıklı camiinin restorasyonu tamam olmadı&i için, henüz mnsalla tası konmamış. Tstanın tabutunn. çıraklar, akademiden getirdikleri bir masanın üstüne koydular. Böylece, cemaat, musalla yeriııe. Çallı'nın kürsüsü karşısında el baglamış oldu. Hayata karşı durmadan attışı kahkahalann cosknn seli ortasında akıp çiderken de, Çallı'nın, kürsüsüne bu baglılıgını ben bir In takı hak gibi. fırç3sını elinden kapan zalim ecelle bile bir istihzası bize de son bir nüktesi gibi gördüm. Hamdl VAROGLl ,:yy TEŞEKKUR Sait Mehmet Kozoğlu' nun çekilemediği takdirde uzıyacak müddet için tekrar yüzde on yatırılması mecburivetinin kaldırılmasını istamektedir. Fındk fiyatiarı Yeni *ene fındık mah«u!ü üzerine alivre satı^'ar normal seyrini takip etmektedir. Eylul ortasında te^lim sartiyle yeni mahsul^fiyatı 97 dolardır. E«ki mah^uller i'e 91 doiardan satılmaktad'r. Bir habere göre ttalyada badem mah.sulü geçen seneye nispetle çok noksandır. Bu haber iç fındık fiyatlarının yükselmesine tesir etmiştir. * Odamızdan Ithalâtçı Vesikası J { Alan Tacir ve Sanayicilerin { J D i k k t Nazanna: Dikkat N 1 Ithalâtçı ve sanavicilere ait Uhalâtçı vesikalarının vizesine 1 haziran S60 çarşamba ^ününden itibaren başlanacaktır. 2 Haziran ayı içinde vize ettirilmiyen vesikalar hükümsüzdür. Bu husustaki dsha fazla malumat 26 mayıs 1960 tarihli (îstanbul Ticaret Odası Gazetesi) ndedir. \ ı ( Eski medenivet eserlerimizi, sivil mimarimizin güzel örneklerini birer birer yıkıvoruz. Bu gidisle tstanbulda bunlardan hiç bir örnek kalmıyacak ve o vakit me*enlyet dünyası, belki bize şöyle bir sual soracak: «Siz tstanbulda beş yüz sene çadırlarda mı oturdannı?. Böyle bir hitaba mâruz kalmamak irin huçüne kadar ayakta durabilmis sivil mimarî örneklerimizi muhafaza edelim ve şimdi en başta olarak Emirgândaki tarihî valıvı vıktırmaktan kurtaralım. (1) Bu harita 29 Mayıs 1960 da Topkapı Saravında acılacak olan (Istanbul Harita ve Plânlan) sergisinde teşhire konulacaktır. (2) Bu harita Yüksek Mimar Mplih Birsel'e aittir. (3) Topkapı Saravı Ba5d?» Kütünhane«i No. 200. (4) 8 Temmuz 1959 tarihlı Cumhuriyet gazetesi. Bu yıl h'ibubat reko'*esi iyi On gün kadar evvel Ankarada toplınan Toprak Mahçulleri Bolge Mudürleri, dün müzakerplerini bitirerek dasılmısİTrdır. Bu arada Îstanbul Bo'ee Müdüru dp şehrimize gelmiçtir. Haber aldığımıza göre. Ofis, bu ytl hububat reknlte'îinin gavet iyi oldugu çeticesine varmıştır Bu arada mahsulün satın ahnması icin gereken ha7irhklar kararlaştırılmış. depolama ve nakliyat i^lerı gözden geçiriİTiiîtir. VAZIK) fstanbul Ticaret Odası tırihinde Bankamıtın y a p ı l a c a k keşidtsine hangi k u r ' ı numaralarile iştırak ettiğinizi hesabımzın bulunduğu şubunizden Bğrenebilirsiniz. 4 HAZİRAN İ LA N SAYÎN TÜCCARLARÎMIZA 1 haziran 1960 güniinden itibaren Bankomız şubeleri tarafmdan. a ISTANBUL, ANKARA, İZMİR, ESKİŞEHİR dahili ve bu şehirlor arasında karşıhklı senetlerin tahsili, b Kezalik bu şehirlerdeki şube'.erimiz arasında havale muameleleri ( j $ i f J BÜTÜN TASARRUFLARINIZI CUMHURİYET Nüshası 25 Kuruş Turklve Harte! Lira Kr Llra Kr « arük 3 ıvhU 75 00 40 (XI 22 (10 TURK TİCARET BANKASI'nda Toplayınız * 9 ciltlik Türkçe Teft sirin 3 üncü cildi de j ÇIKTI. i İyı cins kâğıda basılan koyu t nefti renkli bez cildi (50) i liradır. t Kitapçılardan arayınız. t Odemeli gönderılir. f t f Nâşiri: MUHTAR YAZIR Aşırefendi caddesi Elkâtıp han No. 8 tstanbul. Vita ya§>na zam vamldı Dündenberi Vita yaSının kilosuna 30 kuruş zan edilmiştir. Böyle'ikle evvelce fabrıka satış fiyatı 475 kur'> olan bu y a | bundan böyle 505 kuruşa satılacaktır. 150 00 BO 00 «4 00 MAYIS 23 ZİLKADE 29 t c a E. JB HİÇ BİR KOMISYON VE MASRAF ALlNMAKSlZlN YAPlLACAKTlR. Fazla taıVlât için gijelerimize mü acaat r edilmesi Basan VP yaynn Cumhuny**t Mnthaacılık ve Gszctpcllik l'Urk Ancınım Şlrketl Cagaloglu Halkfvı «okali No 3y 41 Sahib! Yazı ışlennl fıllen lda^^ eden M^suı MOddı m?m* 1 YARA. YANIK MERHEMl 4* r. « rica NÂZİML NADt < V. ] 4 34 12.11 16 09 19 29 21 24 ] 9.06 4 42 8.40 12.00 1 56 2 23 6.55 BOGUBANK T.A.Ş.J ^^^^^ k VECDİ KIZILDEMİR k^bul ECZHCIBHŞI G a z e t t ' m ı z e gondprlİFn e v r a k ve y a u I l â n l a r d a n m**8ulivpt edılmez CUMHTJRtTET'in Edebî Romanı: 16 Yazaıı: KİKKAT KÖK.NAR 4b şu dayı bcy .. Bırakmısker bari çöyle es?slı, yekunluea bir sev bırAHsaydı. MeseİS 100 000 lira. O zaman bas istifayj... At mddürün kafasına, git tstanbulda yerUs! Istânbnl... Nedense birdenbt tt 4 sene evvel Terranla kocaIinın onları götürdükleri çazino aklına geldi. Orada Viyana valsi yapan kadın . Tüzünü ha tırlmıyordu. Yalnız mavi bir dumana bürünmüş gibi ince bir tüliin altında kıvrılan, dans eden nefis bir çıplak vücut. örtüsünü üstünden attı. öteki yataŞa. karısının yanına girdi. İKtNCt KISIM 1 Dürnev kanım bavullardan çıkardığı eşyaları dolaba yerleştirirken. Ayntır b?l' "da etrafı seyrediyordu. Ne harikulide bir yerdi, burası. Derin bir nefes aldı. fstanbul havası nı hasretle eiğerlerine doldurdu. Gözlerinin önünde alabildirrine ufuk Deniz Küçük bir motor, burnu havaya kalkmış, suyu ikiye yararak koyn dotanıyor. tskelede bir vapur düdügünfi Sttürdü. Akşam oluyor. Karsıda bir kaç ısık yandı. Aşağıda. yoldan, srup grup kızlar, delikanlılar geçiyor. Aynnr kendisini serbest. mesnt hissediyor. Kalbi, aşk macera ümitleri ile tatlı tatlı çarp tı. Çabuk. o da bn bayata karışmak istiyor. Artık ieyirci ol maktan kurtulmak, doğrndan doğruya aktörler arasında bu lunmak. Döndü. Odaya girdi. Annesine: Bn işleri sonra yaparsın. dedi; haydi üstünfl giy de ve mive inelim. Kendisi de hazırlanmıva kovuldu. Aynanın karşısına ren ti. ttina ile boyandı. Arada ö teberisini arıyor: «Anne, göT kalemleriiBi nereye koydun?, «Yeni beyaz papnçlarımı bnlamıyornm.» «Jüponumu versene...» Saçlarmı unzn nzun taradı. Bir yanını kaldırdı. Bir yanını indirdi. Kısa, kesilmis perçemlni sağ gözünfin Üstüne düsürdü. Bn tarzı vüzüne çok yakıstırıyor. Kendisini bir sinema artistine bpnzetti. Kirpiklerine biraz rimel .. Kulaklarımn arkasına bir kaç damla esans Tuvaleti tamamlanınca. siyah n " V " ' ı P"nhe tafta pitivi. ni üzerine çeçirdi. Elbisenin eteîi bavuîda bütün buruşmuş. «3ira»rl.ın üstümde yine düzelirv dive düşündü. Arkamdan fermnvanmı çe ker misin anne? Dürnev hanım da hazırdı. Yine o iki senelik yeşilli emprimesini giymiş. Ama o da süslenmiş. Aynur, benim bovum yetismivor Seninki daha uzun. Bir yardım et de su bosalan çantaları dolabın üstüne knyalım. Şövle, biraz arkava do* ru itiver. Sunn da ötekinin yanma. Daha kaldır Tamam Oldu. Biraz ruîunu versene ba na Ben de durl^jıma süre vim. Odadan çıkacakları sırada jenç kız hir defa daha avnaya baktı. Güzeldi. Memnun oldn. O nes'e ile annesine biraı çıkıştı. Şu saçlarının hali ne 5y fe? Onları bir toplamayı bile beceremiyorsun. Oradan buradan sarkıyor. Otur şuraya .. N'erede firketelerin? Nihayet asaâıva indiler. Garson vol gösterdi. Arka kapıdan, çakıl döseli ufak bir bahçeye çıktılar. Yemek orada veniliyordn. Ma saların arasından geçerek kendileri için hazırlanmış olan küçük bir sofraya karsılıklı yerleştiler. Temiz bir örtü; beyaz tahaklar; ekmek, salata .. Hilmi Bevin karısının içinde tuhaf bir his var. Senelerdenberi ilk defa kendi pişirmedifi yemekleri yiyeeek. Aynur etrafına şöz gezdirdi: önlerinde ihtiyar bir karıkoca sessizce çorbalarını içiyorlardı. Ortada dört kişilik bir grup kır saçlı blr beyle hanımı ve çocuklan, her halde. 20 yaşlarında zarif bir kız ve hos bir delikanlı. «Bunlar çok kibar bir aile» dive düşündü. Arkada birleri bağıra bağıra münakaş* edivorlardı. Dönüp baktı; dinledi. Gayet dekolte bir elbise giymiş, omuzları meydanda, sışman bir kadın: Bıı çece kulübe gidemem, diyordu. t stüm basım da berbat. Bundan sonra giyinemem üşenirim. Karşısındaki genç hanım ısrar edivor. Demin «pekı» demiştin. O sırnaşık arkadasın poker > apmak için telefon edinc>" ca»dın. tmkânı yok vazgeçmem ben... Canım dans etmek ııttıyor. öteki «olmaz. diye ayak diretiyor. Yanlarındaki erkek bir kah kaha attı: Haydi bakalıra, Ti>kut. Anneni kandırabilı sen aşk olsujı sana derim. H gavırt, & evlâ dım . Aynur, bn Yakutnn küpelerıni, çoı; oejişik b'uzuna ve iav •uAaı;tme havrar oldu. l.âUi.ı en enteıesan masa, mu hakkak ki, biraz ileride, pansi von sahibi madamın başında oturduSu uzun sofra idi. Orada iki orta yaşlı hanım, ihtiyar blr mösyö ve üç şenç adam hep heraber konusupp çüliişüyorJar. Erkeklcri uzu.i uzun 'etkik ettı. Hele bir taneVrti çnk yai ;)kh buldu. ~ Patatesli rostosunu yerker, hayıflanıyor: «Bizi de oraya koysalardı olmaz mı idi sanKi'.' Pekâ.'â yer de var. Borada yalnız oturacağımıza * Çok boyalı, geçkin bir madamla kocasırın kapıdan girmesi ile gözlerini oradan ayırdı. Teni çelenlere baktı: Kadın, yaşına raâmen müthiş şık. Pem beler giymiş; elmaslar takmış; omuzlarını da pıi'ltı'ı bir şal la örtmüş. Pek de müttefit bir hali var. Herkese selâmlar veriyor. Kimine Frınsızca, kimine Türkçe «âfivet olsmı» diyor. Kocası Türk. her ha'de, (^ünkü geçerken, demin k'ilübe e'tmek için ısrar edrn Yakutun babası ona «Merhaba Tevfik Be> diye seslenmişti. Rostodan »onra zeytinyaglı barbunya fasulvesi ve nibsyet kremalı bir pasta gel<1i. Dürnev Hanım Otelın aşçısı hiç defa de£il. dedi; rosto gayet lezzetli idi. Pasta da hoşuma gitti. Süslü madam yemeîini yerken, bir taraftan da Avnur'un çok kibar bulduğu aile ile karşıdan karşıva ahbaplık ediyor: Bugün galiba siz de kızı nızla beraber şehre indiniz. ma dam Arif... Ne kadar sıcak vardı, de»il mi? Köprü üstü âdeta yanıyor. Arkadaki konuşmalardan Yakutların deminki münakaşalarına bir hal çaresi bulduklan anlaşılıyorda. Anne: Peki, ben şimdi Melihaya telefon ederim, •Jivordu; giderken uğrayıp jeni de alsınlar. Belki kardeşi Fikret de onlarla beraberdir. Onunla dans edersin. Canım, ben kulüpte ken dime kavalye bulurum. Baba soroyor: Ali ne oldn kuzum? Nerelerde? Çoktandır hiç gözfikmüvor. Kavga ettiniz. galiba. Aranız bozuldu. O varken raha«tık. Beraber ,,'ikıp eezerdiniz Bize musallat olmazdın... Yemek «ona eriyordu. Evvelâ pansiyon »ahibinin masasın dakiler kalktılar. Sonra Ya l;utlar gittiler. avas vavas herkes bir tarafa dajılıvor. Nihavet hahcede süslü madamla kocasından başka kimse kalmadı. Aynur sıkıldı: Anne, biz de çıkalım... Dışarıda, denizin karşısında pansiyon müşterilerinden bazılan şezlonşlara yerlesmişler, aralarında sohbet ediyorlar. Ana, kız durup etrafı seyrettiler. Tatlı bir meltem esiyordn. Kıyıya çarpan dalgaların hışırtısı... Mehtapla cümüşlenen sular... ASaçların dalları arasından pınldıyan Ay... Genç kızın kalbinde bir şeyler titredi. AJır ajır yflrüyerek caddeye çıktılar. Burası aydmlık, kalabalıktı. Kadınlı erkekli neseli eruplar eülüşerek. şakalaşarak dolaşıyorlar. Bir dükkânın önünde durup birer dondurma aldılar. Sonra sahile, iskeleve kadar gidip döndüler. Yanlarından, birbirlerine sokulmuş seveililer gecivor. Sanki bir ask rüzsârı bütün etrafı sarmış. Herkes çift çift. Sadece Aynur, ihtivar anası ile tek başına yürüyor. Biraz mahzunlaştı. Kendi ken disine acıdı. O sırada alâkası başka tarafa çevrildi. Kulübün kapısı önünde iki kadın otomobilden inivorlardı. Onları sevre daldı. Ne kadar sıktı'ar! Elhiseleri ne süzel, ne zarif... Bas tuvaletleri de hem çok sade, hem çok değişik. Oteldeki Yakutun saçlan da bu tarzda taranmı«tı. Demek moda bövle. simdi. Birden kendisini biçimsiz. fena çiviıımis bulflu. Bu fışır fışır tafta entari ona tasralı hali verivor. Bütün öteki esvapları da kötü idi. Hattâ o kadar severek, beğenerek diktirdigi beyaı döpiyesi bile. Hiç birisi gi yilmezdi tstanbulda. Şimdi içinde hırslar, arzular kaynasıyor: Annesinin itina ile bavuldan çıkarıp astıjı, binbir fedakârlıkla yaptırılmı; bütün o renk renk ipekli, keten, pop lin elbiseleri tortop edip fırlatıp atmak istiyor. Her şeyini yeniliyecek. Kıya fetini, tuvaletini . Hepsi son modaya uvmalı. Omuzlarına ka dar düşen bn çirkin gaçları kestirecek, düzelttirecek. O kadar sahırsızlanıvordn ki. Eündüz olsa, hemen simdl çarşı lara, terzilere, berberlere koşacak. Daha fazla böyle kalamazdı. Oh! Çok şükür: Parası var. Ne isterse yapabilir. Derhal. vakit kaybetmeden, tstanbullulaşması lâzım. Senin bizim için bn kadar fedakârlık yapmana razı ola • mam. Yok efendim .. Fedakârlık filân deâil, kardes arasmda böyle büyük lâflar etmiyelim. Anlastık, dejil mi? Söz sözdür. Alnıanların dediçi gibi, «Ein mannein \Vord». Tapuva eider, muamelevi vaparız. Siz de bu dert ten kurtulursunuz. Ellerini uğusturdn. Karısına döndü: Eh, Nehahat, artık sofraya oturalım mı? Meldayı bekliyoruz. o gelsin de .. (Arkası var) iTtrmrnınnTnRinfnınfmınııifiırttı.'! lituMUTiiıtıutuiMiUHiiHtıııtMMiMiHiiiniiMtıntEintıtttHiıtiMHtMtHtıııuınMnıtiı rttHtiriNititttıntıtrtıinrtMiiHnHiuınfinniiriHiMiMiifitiiittiE^ııu^ lUMMunutnu; ^ıiiMHîtMH ı;:Mitn<.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear