22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Pages
mı ^ CUMHURIYET 11 Mayıs 19«© S0M8AIAR ALVNDAM AKVENtlOt ıtıı|ıııııııııııııııııııııııııııııııuıuıımıııııııııııııııııııııııııiiiııımııııııııııııııııııııııımııııııııııııııı§ıııı Yazan ŞEFIK GÖĞEN Yılanlarla doîu gölde yttzen bir kurbağa 2 llllllfti'Mt » =haberleri Eski diiâünlerimize dair Bahar ve Çiçek Bavramı bu yıl 4 haziranda başlıyacak Haluk Y. Şehsuvaroğlu | TARİHÎ MÜSAHABELER 1 HEM Annelerle NALINA. MIHINA Dertİeşme G Bu tekne şayet batar=a İdare ve Bizim de kimseyi vurmıya niyetinihayet Hüküet büyük zararlara miz olmadığına göre mesele ' yokgirmi? sayılmıyacaklardı. Böyle tu. bir gemi ile bu kadar tehlikeli bir Çanakkale boğazını buz gibi kar macerava atılmak için bizim se lı bir hava ile geçtik ve karasuçilmemize gelince, o bir piyango larımız boyunca yol almıya baçladan ibaretti. dık. Anadolumuzun böğrüne so Tuncu sevmemiştim, ama ikinci kulmuş bir hançer gibi tâ Edrekaptamna derhal kanım kaynamış mıt körfezi içlerine kadar uzayan tı. Tunç ne kadar uydurma bir şi Midilli adasını dolaştık. İyi komlep ise ikinci kaptan o kadar mü şu olmadıklarını gösterenlere karkemmel bir insandı. Ticaret filo şı elimize geçmiş olan o büyük muzun bu kadar zeki. bu kadar fırsatta hangi talihsizliğin sevkiyterbiyeli, bu kadar çalışkan bir e le bu Anadolu parçasmı hudutlalemanı ile teşriki mesai edeceğim rımız içinde bırakmamışız, bunu düşüncesi beni bayağı sevindir üzülerek düşündük. miş, Tunç'un üzerimde bıraktığı Sakız, Sisam. tstanköyde, bu kötü tesiri silip gotürmüştü. Birlikte gemiyi gezdik. Bazı kı kara«ı da suyu da birbiri içine gir sımları bizi uzun uzun düşündür miş sahillerde karasularımızı nadü. Henüz fırtına mev?imi içinde sıl tayin edecektik? Bunu o kadar İdik. Bir çok derme çatma taraf ince eleyip sık dokumanıak lâzımlan olan bu tekne azgın denizlere dı. Bu şerdengeçti sefere yakışan ne dereceye kadar dayanabileeek da bu idi. Fazla üstüne düşmiyeti. Harb tehlikesinden başka bir rek verilen vazifeyi yapmıya çade bu tehlike vardı ve bu sonun lıştık. Durumumuzu yılanlarla dolu bir gölde yüzen kurbağaya ben cusu belki de daha mühimdi. zetenler oluyordu. Fakat endişe tkinci kaptan ümitsizlik içinde hiç bir meseleyi halle yaramıyan başını sallıyordu: ağır ve müziç bir yük olduğuna Ne yapalım, bir tecrübe ede gnre bir de onu yüklenmekle ne riz! dedim. fayda bulacaktı. Tevekkül ile tasdik etti: O gün gurup Karaburun önleriEvet efendim. Bir tecrübe ene rast geldiğinden ilk gecemizi dert* Hedefimiz, çok zor şartlar altın geçirmek üzere münasip bir yere d» tasıyacağımız kıymetli yükleri demirledik. Güverte ve bordamııslstmadan, hasara uğratmadan za resmedilmiş olan bayrağımızın mahallerine ulaştırmaktı ama bu uzaklardan görünmesini sağlıyacak hedefe varacağımız süpheli görü reflektörleri yaktık. (Arkaiı var) nüyordu. Geminin bazı tarafları bizi bir h»yli güldürdü. Meselâ kaptan ka marasının tavanı su tutmadığından buradan akan suların yatağa sızma T E Ş E K K Ü R ması için bir tente germişler, ke7 mayıs 1960 günu geçirdigım ' n ı n n ı olup yapmı?lardı. Yepyeni rtomobil kazast üzerine yatınlzil tertibatı kablosuzdu. Baca şüp dığım Eolu Devlet Hastahaneheli bir durum arzettiğinden sert «inrie diğer yarahlarla birlikte rüzgar ve yalpalarla devrilmesin çalısırr.a Itarşı gösterdikleri «adiye ayrıca desteklerle takviye emiml alaka, ihtimam ve tedavi karşıstnda kendilerine daima dilmiçti ve direkler ile zaviye aminnettar kalacağım ba«ta Bolu çısı Piza kulesi gibi çarpık durum Valisi da idi. Sayın HAKKI ÜLKEN Eh. harb içinde bu kadar sevi Beyefendi olmak üzsre. Bo!u kuıur saymak müşkülpesentlik oDevlet Hastahanesi Başhekiml lurdu. Tekne su almadıktan, usOperatör. Dr. EİFAT ERSOY'a. kur da döndükten sonra daha ne Dr. Kemal Beve. hemçire N«anyacaktık? z i h ı t ögütücü'ye, pansumancı Gemide dolasırken yegâne müMehmet cfendiye ve diğer pcrBonele alenen teçekkürlcrimi dafaa vasıtamız olan bayrağımızın Funanm. gerek uçaklar tarafından görünebilmesi için güverteye ve gerek Ahmet nğ)u Mehmet Yılmaz su üstü harb tekneleriyle denizalMüteahhit Çayeli tılardan görünebilecek şekilde bordaya boya ile yapılmıç resimlerinin ebatlarını kontrol ettik. Bu bizim için en hayati mesele idi. T E Ş E K K Ü R Bunlan nizama uygun bulduk. Ani VP istıraph rahateıziığınıGüverte agaç ve kalafatlan ve d;ı hemen imdadıma koşarak diğer teferrüat fena degillerdi. Bu kendi arah;»fiyle hastahanc^c ; gÖtürÜİD gcce ameliyat yaparak durum.'""yüklerf ıstatfnadan taşıbeni rahata ve sıhhate kA\ijçmayı mümkün kılacak gibi görünT turan Ordinar> üs Profosör kıydüğünden sevindik. meîH Operatör büyük insan Bu ara başmakinistimiz ile rie KÂZIM İSMAİL Gürkan'a tanıştim. Kendi halinde ve belki ve Cerrahpaşa Haîtahanesi bide meslekdaşlarımın en terbiyelirinci crrrah! nervisinin çöstersi olan bu arkadaşın eski tâbirle diği dpğerli ve sırak alakayg ! ne efendi bir adam olduğunu zasonsuz tcşekkür ve minnetieriman gösterdi. Üçüncü kaptan, dimi arzoyleriın. ğer zabitan ve mürettebat hepsi Ressam . birhirinden daha iyi insanlar olFevhamsn Duran duklan hissini veriyorlardı. Hâdisat da bunu ispat etti ve onların sayesinde güç işimiz kolay çevrilACI BİR KAYIP di. M"rhum tbrahim Y<?v?.i ve 3 Rabıa Koralın evlâtlan ^U: tLK SEFER beyde Knral'ın eşi ve Can KoGemimki teslim aldıktan bir kaç gün sonra cenup limanlarırrnzın ihtiyaçlarını yükliyerek ilk sefere baçladık. Talimata göre karasularımızdan katiyen aynlmıyarak yalnız gündüzleri seyir edecek ve gurup nerede olursa oraya demirliyerek ge ceyi geçirecek idık. O günlerde adalardan motorlarla sürü sürü insanlar kaçıyorlardı. Bunlar aç ve perişandılar. Kor sanlığa kalkışmaları v e ellerine geçecek seyleri gasp etme ihtimalı. leri daima vardı. Bu ve bunun gibi tehlikelere karşı müdafaamız için de altı piyade silâhı verilmişti. Fakat bu silâhlar çaptan düsük olduğundan daha ziyade gös termelik gibi idi. Attığımız yere vurmasa bile gürültüsü ile fena niyetlilerin cesaretini kırabilirdi. ral'ın bsbssı. t. E. T T. Muha•srbe şoflprinden Mehmet Kcırsl. Meliha Sirmen, merhi.ını ATİZ Koral ve Ray Sigorta muhanrbe şefi N>cdet Koral'ın agabeyleri. Avukat Semih Sirmen'in dayı?ı. Melih ve Vefik Knral'm amcalan. Kapsiil Tabrikası Mtidürtl Merımet Slrmenin kayınbiradori. tsmail DPmirer'in baranagı. Belkıs Dcmfrpr'in enişfe? i YUSUF KOKAL 9.5.1960 günü feci bir trafik Vazası netiresi vefat etmistir. CcnazeFi 11.5.1960 çarşamba günü ikincii namazını mütaakıp Tcşvikiyp Camiinden kaldınlarak Zinrirlikuyu kabristanına drfıvdilecektir. Mevlâ rahmet eyliyp. ÇelPnk gönderilmemLSİ rira olunur. Koral ailesi !ll!llllllll!l!li|||!l||!l||||l!||||!|||]|||[in Yazan Içtımai hayatını açıp Damat Pamızda duğünlerın jaya da bir temühım bir yeri m menna eder?k busınıf vardı. Her yurunuz efendüğünlerde halk dim» diyince Davarlığını bütun ~~~ ~ 7" "" mat paşa yafc'ai orîaya koyar. evler, kıyafetler en ve bazı hizmetlilere hilâtlar dağıtı şıp yerden bir temenna ile sultan o süslü şekline getınlir, en nefis ye lıyordu. hazretlerinin arabadan inraelerini Sultan düğünlerinde debdebeli rica etti. O devirde gelinlerin heHer sene mayıs ayında açılan ve mekler yapılır, kudrete göre oyun üç ay devam eden «Bahar Bayra ların, eğlencelerin envaı düeün e merasimler. göz kamaştmcı çeyiz men çıkmayıp nazlanarak bekletmı» adı altındakı eğ'.ence yerleri vine toplanır. saz heyetlerı. ha alayları kadar verüen hediyeler mesi âdetti O kadar vüzlerce nanin bu sene 4. haziranda açılması nendeler, en seçkın eserlerinı bu de pek parlak olurdu XVII nci zarların kendilerine mâtuf olduasırda Dördüncü Mehmedin kızı ğunu bilen Sultan efendi de DaIstanbul Belediyesinee karar altı evlerde çahp söylerlerdi. na alınmış ve hazırlıklara baslanDüğünierimızde «çeyız» ehemmi Hatice Sultanın Ali Paşa ile udi mat paşa da pek sıkıldtlar Nihamıştır. yetli bir yer tutar ve eski zaman vacı münasebetiyle verilen hedi yet Damat Sultan hazretlerini aÖğrendiğimize göre. bu cümle larda bu çeyizin düğün evine nak yeler de pek mutena idi. O devir rabadan indirdi. Sağdan zevci paden olarak, Vatan caddesi, Sergi li münasebetiyle «çeyiz alayları» de nişan hediyelerine nişan esvabı şa, soldan Darussaade ağası koldeniliyordu. Paşa Sultana nişan tuklıyarak içeri getirdiler Orada j Sarayı ve Yenikapıda açılacak o da tertip edilirdı. Asırlarca düğünlerin en mute esvabı olarak (mücevher taç. mü hazır bulunan haremi hümavun | lan eğlence yerlerine Italyadan Luna park ve sirk getirilmek üze naları Osmaniı saraylannda yapıl cevher sorguç, mücevher pullu incesaz takımı icrai âhenge başla ' mış, bu düğünlerde büyük servet duvak. mücevher kemer kuşak, di. Damat paşa gelini köşesine o ' re teşebbüse geçilmiştir. 1er sarf edilmiş. kıymetli taşların, zümrüt küpe, mücevher bilezik, turtup çıktı. bir harem ağası ve i kumaşlann ve eşyanın en göz ka mücevher ayna. mücevher nalın, diyie para serptirip gıtti. mücevher topuk mest, mücevher maştıranları ortaya konulmuştu. Gelin Sultan efendinin entarısı Sultan düğünlerinde çeyizlerin mü çizme, diba kaplı samur kürk ve koyu mavi üzerine sırma. inci ve him kısmını hazine hazırlar, bil ayak bezi tabir, olunan telli ku pırlanta çiçeklerle iflenmiş. kena j hassa bazı ağır mücevherler hazi maş> hediye etmişti. Ayrıca sul rı sırmalı. incili. dantelli. belden ; ne tarafından verilir. ayrıca sulj tanın hademesine, valde sultana. iliklenir. üç etekli, üstü endamına ! Yeni inşa edilen Istanbul Bele tanlara evlenmeleri münasebetıy valde sultan hademelerine. haseki göre kısaca etekli Avrupa biçim | diye Sarayı 1 haziranda törenle le yalılar ve saraylar da tahsis e sultana ve diğer harem mensup lerı başlamıştı. Mücevheratı. pe | açılacaktır. Bu hususta Belediye dilirdi. Fakat gerek bu mücevhe larına da muhtehf hediyeler ver derinin gelinlik olarak yaptırdığı ilgililerince hazırhğa başlanmış rat ve kerekse ikametgâhlar kay mişti (1). yüksek tac. gerdanlık, göğüslük, tır. Belediye Meclisi Haziran top di hayat şartiyle oiur, sultanların XIX uncu asırda da bu düşünler küpe, bilezikti. Ellerinde beyaz el lantılarını yeni binada yapacak ölümunde kıymetli eşya ile saray eski rengini muhafaza etmiş, sul diven vardı. yüzük görünmüyortır. lar tekrar hazineye intikal eder tanlara pek mutena çeyiz alayları du. Papuçları da entarisinin ayni Difier tvaftan öerendiğımize gö di. tertip edilmiş. ve yabancı sefir uzunca bottu.) re. 1 hazırana kadar Riyaset mâEski asırlarda sultan düğünleri lerin de istirâki ile Haydarpaşada. îkinci Abdülhamit zanıanmda kamı, yazı işleri, encümenler, za Haydarpaşa sahrasında, Dolma Dolmabahçede büyük senliklerle da bazı sultan düğünleri eski sabıt muamelât ve yetiştirildiği tak bahçe meydanında, Baltalimanı ça meydan düjıinleri yapılmıştı. t ray ananelerine uyularak yapılmıs dirde Hesap t.şleri Müdürlüğü ye yırında olmak üzere umumi yer kinci Mahmudun kızı Atiye Sul tır. tkinci Abdülhamit kendi kızni binava nakledilecektir. Diâer lerde yapılır, çeyiz. ikametşâhla tanın izdivacı da pek parlak ol larından başka. amcası Abdülazişubeler de peyderpev Belediye Sa rın bulunduğu yere göre üzerleri mu$. sultana pırlanta ve elmas zin büyük biraderi Beşinci Muraravına yerleşeceklerdir. kırmızı çuhallarla örtülü öküz ara ile müzeyyen on bir adet elbise dın kızlarını da mükellef düğünİŞVERENLERIN DIKKATINE Imar Müdürlüğünden boşalacak baları ile, katırlarla. yah.it pazar yapılmıs. elmas, inci, sırma işle lerle evlendirmişti. 7467 sayılı İzin Kanunu ve talimatnamesini muhtcvi olan bina. Konservatuara, hâlen kayıkiarı ile götürülürdü. meli ve şal kaplı bir bütün ve beş Belediye Riyasetinin bulunduğu (YILLIK UCRETLİ İZİN DEFTERİ) basılmıştır. 50 Kanuni Sultan Süleyman hem kısa kürk hazırlanmıştı. Sultanın (1) Surnamei Sultan Mustafa bina ise Eminönü Belediye Şubesi şiresi ile Ibrahim Paşanın Atmey çeyiz masrafı olarak da 13513 kese İşçilik Deflerler 750 kımistur. Han. Topkapı Sarayı Kütüphanesi ile Belediye Zabıta Müdürlüğüne danında yapılan dügünlerine me sarf edilmişti (2). Sipariş: YAHYA TÜRKAN, Babıâli Büyük Mites Hazine 1573. tahsis edilecektir. rasimle gelmiş ve burada yemek Şair Leylâ Hamm Sultan Abdül (2) Topkapı Sarayı Müzesi ArşiHan No: 121 İstanbul P.K. Ü82 •Amasya" şilepindeki kaçak yemişti. Atmeydanı sarayında Ka mecidin kızı Refia Sultanın dü vi D. 980/1. nuninin önüne kurulan sofranın ğününde bulunmuş (Harem ve Saçılık hâd!«»«!İnin duraşması tepsileri, sahanları altındandı. Sa ray Adatı KadimeM) isimli hâtırahaşladı han kapakları, kaşık sapları ise, Silâh kaçakçılıgı yaptığı iddiasiy muras=a'dı. Sofra crtüleri. ppşkir larında bu düjünü tafsilâtiyle anle mahkemeye verilen «Amasya şi ler incilerle müzeyyen bulunuyor latmıştır. Leylâ Hanım bu hâtıralarında söyle demektedir: lepi» ambar memuru Alı Rıza Çe du. ( perşembe günü valde ve lik'in duruşmasına. dün. 5 Asliye XVIII inci asırda Sultan Mufta hemşiremle dügüne gittik, müteCe?a Mahkemesinde başlanmıştır Hatırlanacajı gibi. bundan bir fanın kızı Emetullah Sultanın dü ehhile sultan efendiler. dâvetli vükaç hafta önce, Atlantik seferin ğününde evvelâ Şeyhülıslâm Top kelâ haremleri evvelce gelmişler. den dönen «Amasya şilepinde» ya kapı sarayına gelmiş, onu donatıl Gelin sultan efendi müriebdep pılan aramada, 150 tabanca ile 20 mış atlariyle sağdıç olan Nişancı muhtesem alay ortasında dört atlı Mustafa Pa.şa, Kapıcılar EPM ve saltanat arabasiyle geldi. Arkasınbin kaçak mermi bulunmuştu. Dünkü duruşmada şahit olarak Selâm Agası takip etmişlerdı. Bun da bir çok arabalar vardı. Biz gedinlenen 7 gümrük muhafaza me dan sonra nişan alayı eörünTiüştü. lin sultan efendinin arabası gömuru, verd'kleri ifadelerde, kaçak Bu alayın başında kırk aca tara rünen pencerelerde yer bulmıya ikramiyeler 1 Kişiye Erenköy'de tabanca ve mermileri nasıl bulduk fından çiçek tablaları. sonra al gittiğimizden takip arabalarından larını anlatmışlar ve eşyalann bir boyama puşidelerle örtülü, yirmi kimlerin çıktıgmı görmedim. 40,000 Lira değrerinde kaç kişi tarafından arnbara sokul adet nakışlı şeker tablaları ve arKapının karşısında muzikai hü, kalarından da akçe keseleri ve cedu*unu söylemişlerdir. APARTMAN DAİRESİ mayun çalıyordu Hazine kethüda I Sanflf^mbar memuru ise,$ ' *.feaarüî&a"3e™*ÇatSıi"&a«iMusahip F tığı müdafaasında, ker.disine is rı Damat Paşanın Kapı Kethüdası ağa, diğer ağalar üniformalariyle 2 Kişlye 1O.OOO ' er Llr» nat edilen ?uçları tamamen reft ile yslsi'i .takip edt,vorl»rdı ; . B sofeak krrJ'Sinrian îstfkbât r t yerDamat S'rke Oşman Paşa tara ><ieTi tempnnaile araBamn tarafey„ 5.0OO ' er „ ettikten sonra. vazifesini başka .ar kadaşiyle nöbetleşe yaptığını ve fından o gün hükümdara ve sul nınde yürüyorlardı. Saf bestei ihhâdiseden haberdar olmadığını tana takdim olunan nişan hediye tiram olan hademei hümavun bü43O Kl*lye 70.000 Liralık leri şunlardı: Bir donanmış at, 2000 yük zabitan arasından geçip sarasöylemiştir. dolgun para Ikramlyeleri Mahkeme netieede. kaçakçıhğm altın, bir elmas yüzük, bir elmas yın iç kapısında durdu. Araba ile birden fazla şahıs tarafından vapıl çaprast, bir elmas bilezik, bir çift kapı arasına toplarla sallar gerilmış olduğuna kanaat getirerek, zümrüt küpe, mücevher murassa di. arabadan gelin odasına kadar bu dâva için «vazifesizlik kararı» ayna, bir çift üzerleri incili altın iki yol ustufa serildi. Gelin aranalın. bir çift incili papuç, sulta bası durunca Darüs.saade ağası büvermiştir. Dâvaya bjndan sonra, Ağır Ce nın yoluna yayılmak üzere bir a yük bir temenna ile araba kapısıza Mahkemesinde devam olunacak det diba, harem ağalarına muhtelif hediyeler. ferace ve samur tır. kürkler verilmişti. Maden ihracafı artıvor j Düğünden evvel sultanın ceyizi Son haftalar zarfında dış piyaD O Ğ U M BostancıKartal arasında Ankara asfaltından deniz kenarına kadar oj divanhanei hümavuna nakledilmiş f salardan maden talepleri yeniden j ve harem kapısından teberdarlar 1 lan sahada satılık .parsellenmiş her kese ^ BİRSEN ve FAZIL artmıştır. Belçikadan bir firma Titarafından çıkarılarak on katar caret Odasma yazdıgı bir yazıda, ye uygun arsalar ALEMDAR'ın katıra yüklenmiş ve diğer bazı memîrketimizdcn demir. antimumühimmat da üç kapaklı arabaya d Mayıs 1960 günü bir an. manganez. bakır. kurşun, krom konuimuçtu. Gümüş e\'ani ile mü kız çocukları dünyaya ve grafit gibi cesitli madenler sacevherler eski saray trberdarları gelmiştir. Ana ve babatın almak istediğini bildirmiştir. tarafından kafesler içinde ve tabDiSer taraftan. son senelerde ma lalar üzerinde taşınmıştı. yı tebrik eder, yavruya den cevheri ihracatmda bir artış uzun ve sıhhatli ömür Hükümdar bu çeyiz alayını, aBosiancı Fınn Yam No. 538 İSTAMBUI Strküler Isteyinlz. müsaherle edilmektedir. Verilen dileriz. lay koşkü penceresinden seyretmalumata göre bu senenin ocak ve mart ayları arasında muhtelif miş ve çeyiz alayı başta Ase.'başı, memleketlere 17.3 milyon liralık Subaşı neferleri olduğu halde Cebecibaşı, Yeniçeri efendisi, Sekm.iden ihraç edilmiştir. Geçen senenin aynı devresinde banbaşı, Sipah ve Silâhtar ağalayapılan ihracat 10.8 milyon lira i rı ve teşrifata dahil diğer şahısTasarruf Sahipleri Iş Bankasım neden tercih ediyor (51) Basan ve yayan lar'a sultanın ikametine tahsis edi. Cumhunyet Matbaaeılık ve dilen Sü'.eymaniyede Ataka^ısı kurbinıdeki Hayli Efendi hanesine Gazıtecilik Türk Annnım ŞirkeM MAYIS 11 ZİLKADE 15 gidilmişti. Çeyizin saraya gitme Cagalnglu Halkfvı «.kak No 3y41 Sahlhi sinden sonra Emetulah Sultan da Adı ve Soyadı: Sntıka Dafn/niıı V. | 4.47 12 10 16 06 19.16 2!.O." 2.45 NÂZİME NADt nakı'lar arasır.a alınan arabK^'vle Medeni Hali fjııl 1 {•octıyıı var Yazı LSİHrinı fiütn iftarf «Ipn ve diğer arabalarla ve alayla ye| 4. Mesleği ni evine gitmiş, orada Damat Osliv l\;ıılınt a. £ VECDİ KIZILDEMİR man Pasa tarafından karşılanmışo tı. Bu esnada misafirlere tatlı, kah Gaz*î«*mîze göndi'rtlert **vrak ve yazı 1 E. 1 9.32 4.55 8.S0 1200 1 48 7.10 lar neşrpdilsin fdilmPRtn tad«> ve ve şerbetler ikram olunuyor tlânlardan tnesulivet kahu) 1 Betediye Sarayı 1 haziranda açüıyor eçen pazar ç8n« bfitfin «ehirlerde «Anneier Gnnö» knt landı. Müsamereler verüdi, n«tnkl»r söviendi, »iirler o kundu. Kadınlar ve anncler birlikleri törenler yaptılar. Yılın Annesi seçildi. Bunlardan maksat nedir, ne netice »lınır, bn heves daha ne kadar siirer? lcat etHfimlı difer «s«n» ler ıribi bir mâddet sonra «Anneier Gfinn» de nnutulop fider miî B» noktalar ü*erinde dnrmıyalım da hemen maksada girelim. Bizim «Türk Anne«l> için «kunacak «iirimif, nntkurau», hiUbemiz yok. Hattâ »öyleneeek çüzel ve tatlı sözlerimiz de vok. Bi7im »nlatılacak dertleriraiz, ortay» dökölecek şikâvetle rimiz var ve «Anneier Gnnü» mnnasebetiyle bunlan sıralamsnın methedici şiirler. parlak hitabelrr ve nutnklardan çok daha favdalı olacafına inanıvoruı. Türk annesine anlatılmak liıımdır ki: 1 Çocusunun terbiyesi ile mf«snl olmuyor. Alâkası. dikkati zavıf ihtimamı kifavetsizdir. Zaman zaman su veva bu şe hirde mevriana oıkan cocuklardan kurnln hırsıı ve eansster re teleri terbiye dâvasınrla ailenln roliinü iyi oyn»madığını ispat etmistir. Z Evine iyi bakmıvor. Erkeftin dı»anda para kazanmal< için calısmasınamııkahil kendisinin ioeride aynı derecede a£ır vazifeleri oldufnnu nnutmu» «örönmektedir. Aiit fertlerı ara «nda «ayeı ve «evçi baflan «vjemistlr. Aile vnva.ında niram bozulmustur. Sükunet. disiplin kalmamıstır. Bueünün Turk f^diiniin Türk evi olmaktan çikmış. hattâ dillere destan Turl* mııt'pSı bile ortadan sır olmustur. Bütün bnnlardan mesul o lan odur 3 Giyinmesi. süslenmesi. eeıraesi için »arfettiji VPTB »ar fedilmesini istediei para evin bfitçesi ile mütpnasip dejildir Ev ve ai'e karimı olarak fazta süsiü fazla boyalı. fazla şıktır. Bu volda mpmleketimrıe «reten Batılı turistlerin hile dikka tini cpkeceU kadar amn jtitmektedir. Hulâsa boeanBn anne«i c«c«fu icin terbiveei. erketi icin arkadnş. evi irin mııhaseheoi ve mürtire deçildir. Eski prensiplerini terUpfmis. saşkın bir hali vardır. "tunlarla ne hötnn T8rk annelerini kasdediv»rum. ne de bnı'arın eerici bir buhran eseri dejil de tashih kabol etmez kusurlar oldn*unu «ö»lö»omın. H'ttS <iz hnnlara hir takim süpheîjr ve enıiiscliT de divehilirKİniı. Teesifiratn. dönön hakikaten iftihar edilecek «Anne» tipinin vasıflanm kaybetmesine razı olamamamdan doînyor. Cevat Fehmi BAŞKCT Yarın akşama k a d a r hesap açtmnız 150.000Liral.lc EMNIYET®SANDIGI A3 Ki TAKSiILE «FAIZS.Z» Müracaat: EMLAK V6 TİCARET A. Ş. CUMHURIYET 1 liı < • > § CUMHURtYET'in Edebî Romanı: 2 Yazan: RİKKAT KÖKNAR | = 1 = = = = = = § ş ğ H = ş = % g % % = ] % İ = ğ ğ = p = 3 1 Dünkü kısmın hülâsası «S» Vilâyeti Tekel muhasehecisi Hilmi Beyin karısı Dürnev Hanım, ev isleriai bitirdikten sonrs scele acele kocisının seV inhisar müdürünüu hanımının kabnl gününe çitrnt k irin ha nrlanıyor. Kınnın çeşit çeşit renk renk elbiselerinin asılı olduğn gardroptan iki gene.iü eski emprimesini alıp giyiyor. Epey zayıflaraış. Elbise, üstüne bol geliyor. Aynada, harap yuzüne, beyaılanmış saçlarına bakarak kaç an gençlijıne hayıflanıyor. Fakat buna çok aldır mıyor. Artık o kendisini düşüıı müyor. Bütün îayeleri, hevesleri, yalnız kızı Aynur içindir. En büyük derdi, kızının mesu» olmaması. Oittifl tnhisar Müdürlerinin evinde, Defterdann hsntmı. Ra< bia Hanım isminde 65 lik bir ıhtiyar ku, Nümune hastahanesi föı tnütehassısının hınımı ve ortamektep tarih • coğrafya mn»lliminin annesi var. Defterdann karısı, «afrcı kesesi sancılarındaıı şikâvet edi • yor. Hepsi şimdfvt kadar ee • çirdikleri hastalıkları anlatarak konusuyorlar. (Roman devara ediyor). Tarih coğrafya mualliminin annesi, demin itibarlı tnisafiri görünce utanarak katlayıp arkasına sakladıfı örgü işini o gider gitmez tekrar ortaya çıkarmış, şisleri koltufa altına almış, hanl harıl yün örtiyor, bir taraftan da: Ebe bir telâşa düşsun Me^er çocnk ters gelmiyor mu imı?!...» diye 45 sene evvel oğıiınu nasıl doğarduğuna hikâve ediyor. N'ihayet herkes sermayesini tfiketti. Başka bahislere eeçtiler. Birisi, paşalarm bu ak«am mezuniyetle lstanbula hareket edeceklerini söyledi. Göz mütehacsısının karısı: «Ss tenhalaşıyor, dedi; bu mevBim bep böyledir. Bilim Arif beyler Bogazda, otelde yer ayırtmı>lar. Mühendis Ferit beyler bir ay kadar Adada kalacsklarmış. Başhekimler sıhhiye müd"rleri, hepsi gidiyorlar. Biz de istemiyornı ama...» litanbul, dışarıda yaşamıya mecbur olanların büyük şayesi, eözlerini diktikleri yıldızdı. saııki. Fırsat huian bir iki hafta irin dahi olsa oraya ko<uvordu. Dürnev hanım da içinde daııssıla gibi bir sey duyuyor Çocukluğunun, şençliğinin Erenköyü gözünde tütüyor: Beyaz köşkler, çam ağaçlannın gölgelendirdiği huzur dolu bah çeler, istasyon kahvesi .. Deni«e inen cadde 4 seneden fazladır oralannı görmemişti. Vaktiyle, annesi ile babası hayattayken o da her ya* sıderdi. Kızı Aynurla birlikte hir müd 1 det onlarda kalırlar, hiıvii / seh rin ha^asını tenetfüs ed.'rler.tie ğişmiş. canlanmış olarak yerle rine dönerlerdi. Ama onlar hloükten sonra... Vakıâ afabeysi var. Fakat son defa onu ken disine o kadar alakasız, e kadar yabancı bulmiiştu ki: Zanı.n aralanna girroi*. iki kar d"sı birleştiren bagı çevşetmisii artık! Kjbia hanım. Ben herke«iıı aksine, kışlan lstanbulda geç.rırim, dedi. Sizin vaptıfınız daha doğru. Buranın soğugu çekilmez ıüııkü. Hele bu sene... bu yılın korkunt kısını konuşujorlardı. Bir siirü vaka: Uı 1 kapısının tokmağına yapı1 ?>p kalan çocuğuıı hikâyesi, nıutfaklarda donan yumurtaiar, lımonlar; kurt masalları .. Göz doktorunun karısı heyecanla anlatıyor: Bir gün oturup ağladım \allahi. taşlıkları sildirmek istijnrum, ıslak bez hemen buz laıııyor. Sıcak su lecrübe ettik. o da olmadı. Bcsleme kapıdan başını nza tarak hanımını çağırdı. Ev sahilıesi çıktı. Biraz sonra arkasutda hizmetçi ile geri döndü. Kı7 elindeki tepsiden birer fin can ıhlamur rengi demsiz çavı misafirlcrin önlerine koydu. Hanım da hükümel meydanınriakı pastacıdan alınan reçel1: kekle, kendi yaptığı içleri hamur hamur knrabiyelerden ısrarla her birine ikram etti. Dürnev hanım ağır ağır ça vını yudumlarken. etrafına bauıyor. Salon şreniş güzel. PenCfreler esaslı yapılmıs. bina Kaloriferli... Kendi kocası da müdür olsa. onlar da böyle bir aııartmanda o'nrıırlardı. Valitıvle buna pek uzenmisti ama artık ümiıiini kesmi«ti. Aniamış lı Kimbilir dıha np kadar zanıaıı muhssebecilikte kalacak!ir. sonra tekaüt edilecekler Kocası Hilmi bev ıktidarsız degildi, çalışkandı da. fakat aksi tai ıatli. şeçimsiz. asabi, idaresiz Hep ba yüzden bir türlâ mtvkf alamıvor. ontı kırar, di»erine aîır bir lâf söyler, kimseye kendisini sevdirmez. tnsana her şeyden evvel iyi huy. lijzımliük Iâzımdı. r»üşüncelerii)den sıynlarak sÖTienenleri dinlemiye koyuldn. Defterdann hanımi: Geçen akşam Ferit . beylcdf>dik, diyordu, onlardan duvduin. Liva kumandanının kızı Gülçün ün düğünü pek ukınmıs. Doktor faruk bey ev'fıımek içiıı acele ediyormuş. lfempn Amerikaya jidecekler cimkü... tçi cız etti. Ah o ne kadar istemişti kendi Aynur'unu bu doktor Faruk'a vermeğe... Ama oîmamıştı işte! Tarih hocasının annesi: Yeni nisanı duydunuz mu? diye atıldı. Dürnev banım bir önsezi ile âdeta titredi. Sanki boğazı tıka"dı. Yüzüne ateş bastı. Adeta nefes almadan bekledi. Öteki devam etti: Seher nişanlanmış. Enstitü mualümesi Seher. Fabrikadaki ıı/un boylu sarısın mühendisle. Dün söz kesmişler . Hilmi beyin karısı. yürceinrîen vıırolnıuş hir havvan gibi lıaîırm^mak için kendisini güç tuttu. Demck. o dile gelmiş Seher de koca bulmuştu. Herkes herkes evleniyor. Yalnız kendi kızı. talih tarafından tcrkedilmis. unutulmuş. hS!â bekliyor. Damadı anlatıyorlardı: tyi ailedenmis, kazancı yerindeymis. (Arkası var) Bu sene Törkiye lş Bankası 70 Apartrnan Daıresı ile 5.200.000 liralık para ıkritııııyelerı : cem an 8 Milyon lııa ıliiiıtıyyr. 1960 ikramıye ke<ııJeleı ımı/.ııı lalılılı ıııüşlermıız Buyan Sııiıkaya ve tuıtıın tasarruf salııplenne hayırlı (ilnıasıııı dılerız. "Açtırdığıra uiak bir hesap karşılığı sene sonu keşidesinde bir Apartman Dairesi kazanmam Türkiye lş Bankasma inancımı bir kat daha artırdı.,. * Apui'tnıau Ll;ııresı kH/.aıiiiııluı ılılediklerı 40.U00 lira para ikramıyesı .alnbilırler takdırde paramztn... tstikbattmzm emniuetı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear