25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
3 Ocak 1960 CUMHL'KIYET UkinUCULAUIA BAŞBAŞA Belediyeden bir rica «| renköyünde Etemefendi caddesin» çıkan Haeı Hakkı | Bey sokağı oldukça düzgün ve kısmen beton yaya kal, dırımı mevcut olan,. bir şose yol idi. Üç sene evvel Belediyenin müteahhidi bir inşaat şirketi tarafından'bütün civar yollar asfaltlandığı sırada bu sokak da güya tesviye edilmek maksadiyle msirinelerle taşlan ve yaya kaldırımları kâmilen sökülerek alt üst edilmiş ve fakat her nedense şimdiye kadar hiç bir şey yapılmıyarak toprak yığınları ve çukurlardan ibaret berbat bir halde bırakılmış, eski hayrât da yok edilmiştir! Bu (Hacı Hakkı Bey) sokağı üzerir.de evleri olanlar ve geçmek zorunda bulunanlar kışın çamur ve bataklardan yazın toz, topraktan son derece azap ve sıkıntı çekmektedirler. Bu yüzden müteahhit şirkete yapılan müracaatlar da hiç bir netice vermemiştır. Bostancıdan Göztepeye çıkmaz sokaklara varıncaya kadar bütün yollar asfaltlanmış, yaya kaldınmları beton döşenmiş, oralarda oturan vatandaşlar bu imar niymetlerinden müstefit olurlarken bizlerin üç seneden beri ç/kmekte olduğumuz tahammülü güç ıstıraplar artık kâfi görülerek bir an evvel bu sokağımızın da tanzim ve islâhı çaresine bakılması için sayın Belediye Reisimizin dikkat ve merhamet nazarlarının çekilmesine delâletinizi rica eder saygılarımızı sunarız. Sözâ geçen sokakta No: 13, 15 de Hatice özçelik Nâdide Erengil IIIIIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIII Cüzzamlı 23 çocuğun "Annesi,, •Dr. Schtreizer'in, vaktiyle film yıldızlığı yapmış olan asistanı Miss Preminger bir basm toplantısında, evlât edindiği çocukların tedavi edildiklerini söyledi 19591960 ^nrtnajjanı JUNUS NAD DlL &AVAMIZ Kır Dünıeni Ali Dayı! Milyon x Milyon = 0 Fazîa uzatmıyalım Eş mâna! Yangma körük GüJü tarife ne hacet... Kır dümeni Ali dayı! politika hayatı da, Meger. Âtıf Topaloğlu'nnn benzerkarar şeymiş. bizim eski evlenmelere bir H3ni, senelerce aileler arasında. verilir. behçileri «rtadan k»ldınp karakollan takviye etmeli. Tabut tîcareti hakkında Belediye diyor ki Gazetenizin 25/11/1959 tarihli nüshasında intişar eden «Tabut Ticareti yapanlar» başhklı yazı ilgililer tarafından incelenmiştir; «Bazı kabirlerin 2 metreden kı sa veya dar kazılması ve tabut ticareti yapılması iddiası yarit değildir. Kadimen yapılan kabirler müs tesna idaremiz zamanında yani 1952 yıhndan beri yapılan lahitlerin keşif ve şartnamesine uygun inşası sıkı bir kontrol* tâbi tutulmaktadır. Her hangi blr yolsuzluğu onlemek maksadiyle evvelce tatbik olunan teberru tabut usulü de kaldırılmış, ambardan çıkan tabutlar sarfiyata esas alınmıştır. Cenaze hizmetlerinde kullanılan motorlü araçlar ihtiyaca *Sfi geimediğinden, hizmetlerin ak samaması için cenaze arabası yapılmak üzere 215 bin liraya 5 adet jeep satın alınmıştır. 5 adet Opel marka otonun >iparişj yapılmış, iki adet cenaze otosunun alınma sına da teşebbüi edilmiştir. Şâyet şikâyetçi varsa gerejcli soruşturma yapılmak üzere isim ve adresiyle şikayetini madde tâ yini suretiyle yapması lâzımdır.» Bilginizi rict ederim. saygılarımla. Neşriyat r» îstaHstik Müd. Rakım Ziyaoğlu Y. R. Onay Sular İdaresinin cevabı Sayın gazetenizin 5/12/1959 ta rihli nüshasının beşinci sahifesinin birinci sütununda (Susuz mahalle) başlığı altında intişar eden bir okuyucunusun yazısı hakkında aşağıda yazılı hususatı arz etmekliğime müsaadenizi rica ederim. Yazıda adı geçen Şehremini •emtinde Başvekil Caddesinin bir kumına kadar şebekemiz mevcut olup normal olarak su aldıkları bir hakikattir. Ancak bu ead denin diğer kısmında kalan sâkin ler tarafından Idaremize bu güne kadar abonelik talebi v^ki ol mamıştır. Bu sebepten maalesef şebekemiz caddenin nihayetine kadar uzama imkânını sağlıyama mıştır. îdaremiz her zaman halkın hiz metinde olup günden güne artmakta olan şehir nüfusuna rağ' men su ihtiyacını temine çalışmak ta ve abone kabul etmektedir. Keyfiyeti ittilâınıza arz vesile' siyle hürmetlerimi teyit «yle' rıra. 47 yıldan beri Afrika'da cüzzamlılar arastnda çalışan ve bu «ebeple Noel Sulh mükâfatım kazanan Dr. Albert Schweitzer'in asistanlarından Miss Preminger evvel ki gün şehrimize gelmiş ve dün bir basın toplantısı yapmıştır. 35 Bu basın toplantısında Miss PreSıhhatli bir millet ancak temiz Milletin vicdanında J'er tutmuş minger: «Dr. Schweitzer Afrika'da ve saf liçanıyle yaşar ve gelişir. canh kelimelerin yerine bir çok âlelâde bir doktor gibi çahşır. Fa Herhangi his. fikir ve hareketin cansız, mânasız veya iltibaslı, kökat aramızda o bir semboldür. O en küçük farklannı ifade edebi tü cinaslı, hattâ müstehcen mânanun yaptıkları değil ondan ilham lecek kadar kelime bakımından lı rfc kaçan yeni terimler, üstelik alarak diğer doktorların yaptıkları zengin olan dil, tabii mâna bakı de Türk dilinin kaidelerine, gramühimdir. O etrafına mürit top mından da çok çengindir. merine, şivesine. zevkine, âhengilamıyan tek Peygamberdir.» deBir dil üç şekilde mütalâa edi ne aykırı terimler sokulmak istenmiştir. nji;, bunların neticesinde dilimiz lebilir: Afrika'ya gitmeden önce Hollykelimelerden I Halk dili. II Edebiyat di /engin ve nüansh wood'da artist olarak çalışan ve li III llim dili. rrdiııum kalma tehlikesiyle karşı şehrimize, Florance Nightengel Halk dilini yapan cemiyetin, mil kar^ıya bırakılmıştır. Fakat unuttesislerini görmek üzere gelen îetin. halkın kendi kollektif şuu m:>ahm ki bir millet. kendi olmak Miss Preminger daha sonra, 9 yıl ru. zevki ve duygusudur. tan çıkarsa başkası hiç olamaz. dan beri Dr. Schweitzer'in yanınEDEBİYAT Dİİî: ni şairler, sanVatandaşın kendi diliyle konuş da çalıştığını belirttikten sonra atkârlar, edipler, fikir adamlan ve ma ve yazma hürriyetinin, hüküşunları söylemiştir: muharrirler işler. Bun'.ar cemiye met kuvvetine danılmak suretiyle «Ben felsefe ve müzik doktoru tin sezişlerini. temayüllerini ken ihlâl edilmesi. demokratik zihniyum. Afrika'da 28 memleket do di ruhları, derinliklerinde olgun yetle de bağdaşamaz. Tarih, böyle laştım. Afrika yerlilerine kadın laştırıp kendi sanat üslubiyle şe b r hâdiseyi şimdiye kadar kayhaklarının kprunması için telkin kiliendirir. Dilinin hususiyetini be detmemiştir. Fikir ve söz hürriyelerde bulundum. Bu sebeple Af nimsetir. tine karşı gelen hükümetler burika'da iki köye benim adımı verİLtM DÎLÎ: ni İse; mütehassıs gJne kaaar gelip geçmiştir. Fakat, diler. Leeion D'Honneur nişanı lar, ilim cemiyetlerinde prensip fikre tahakküm eyliyenlerin dile aldım. Afrika'h cüzzamlı 23 çocu lere istinaden dilin engin ve akıcı tahakküm ettikleri asla görülmeğu da evlât edindim. Şimdi bu ifade kabiliyetinden faydalanarak miştir çocukların tedavileri yapılmıştır.» işlerler. llim dili, kelimeleri âlim Simdi güzel Türkçemlzi nasıl Miss Preminger, cüzzam tedavisi ve münevverler tarafından şuur geliştirebiliriz, sorusunu cevaphakkında izahat verdikten sonra la varatılmış kelimelerdir. landırmaya çalışalım: Dr. Sch\veitzer'in felsefesini anYalnız dilin düşünceden evvel I Dilimiz son zamanlarda bülatmış ve onun. atom ışınlannın olmayıp sonra olduğunu, herhangi yük bir gelişme göstererek sade100200 sene sonra tehlikeli ola bir şey duyulup düşünmeden ifa leşmekte ve halkın diline yaklaşbileceğini düşünerek, insanların desini bulamadığını işaret etmek makta iken sunî müdahaleler negeleceği bakımından endişeli ol isteriz ticesinde ilerleme yolundan ayrılduğunu söylemiştir. Şu halde dil, sadece kendi ken mış gibi görünmektedir. Türk didine gelişmez. Her yaşıyan şey linin bünyesini zedelemekte olan bu nevi müdahale ve baskılardan değişir Cemiyetin canh bir varlığı olan vazgeçilmesi lâzımdır. dil de zamanla değişecektir. Bir II Halkın diline geçmiş olan dil ne kadar mükemel ve kusur kelimelerin köklerini aramaya lüsuz olursa olsun değişmediği tak rum yoktur. Türkçenin grameridirde ölü diller arasıns girdiğini ne.ahengine ve zevkine uymıyan görürüz. bir takım kelimeler icat etmek ve güzelleşebilir Yazan: Ziya Işıldak Eş mâna! selesi arapsaçına dönmekte devam ediyor. Her katadan bir ses. Ar» sır» ben de siterali mektoplar alıyornm. ttiraf edevim ki bo eerey»n«, bütfln iyi nivctime ragmen, pek ayak nydnramıyonım. Sehebi pek basit: Kelime icat kabiliyetlm yok. Başkalarının ieat ettiklerini de nasıl knllanacaiımı dofrasn, şasırıyomm. ŞByle aklıma geldl. MeseU «eş» kellmest. Nedir bn eş? Çocnk mektepten geliyor. «Eşim şnnn yaptı. bnnn yaptı» diye hikâyeler anlatıyor. (Rnrads eş sınıf arkadaşı, hattâ ayni sırada oturan arkadaş. demek.) Matbaaya gidiyornm. Lutnfkir blr dâvetiye. «... sayın eşinizle birlikte», (bnradaki ef, refika, levee mânasıns.) Aksam evde blzimkiler konoşuyor. cBir knmaş gördüm. Geçen sene aldıjımın tıpkı eşi.» (Bnradaki de aynı demek.) Bir de. yine • kökden (!) esitllk tftbiri kallanılıyor. Esitlik, yani müsavi «Imak. Aransa, daha kimbilir, kaç tane balnnnr. «Bir berber bir berbere bire berber ..» tekerlemesi gibi bir şey. Bn gidişle «eşe nşn işidi de gişi oşi eşedi» ne\inden lfiflarla birbirimize dert anlatmıya calışacağız. Hani. orasından burasından ke.serek. gözelim türkçe tarn knşa, knsa değilse de herhalde diline, benziyecek. şnnger A rapça kelimeleri, fistfine blr bizim dilçekip atmak gayretinden mi, nedir? me ; söz kesilir, hazırlıkla^r yapılır ve. neden sonra, damat karısının yüziinü ancak zifaf odasında görürdü. Onon gibi. tstad. 1946 danberi (şaka defil, 13 sene bu') Halk Partili. Durmadan, dinlenmeden seçinılere de çiriyor. 46 da mebns olmuş. 54 de kaybetmiş. 57 de yine olmnş, ve, güzel jüzel oturup dornrken, geçen gün pat diye partisinden çıkıverdi Sebep malum: C.H.P. Uderleri tnttuklan volu değiştirmisler. Halbuki beriki degiştirir mi? Ankara Konva yolu gibi düpedttı gidiyor' Gelçelelim, bn eins sebepler »rtık karın doynrmaz oldu Bir defa, çok partili hayata çirdijimizden beri, yoluııu kavbetmiyen lider kaldı mı? Politikalıktan çıktı, körebe ovnnuna döndn mfibarek. Kimse birbirini bülamıyor. Fransız muharriri Marcel Achard, bn »üturıların sonnnda okoyacağınız lâfı, sanki bizim «siyasiler» için söylemiştir. Milyon x Milyon = 0 Oizim bütçe ayları (yani şimdi) memleket •* dâvslarının ortava dököldügü zamandır. Zaten başkaca pek öyle üzerlerinde durulmaz. Havdi, Ankara'daki Büyflğiinü bir kenara bırâkalım da, Belediyelerinkine bakalım. Rakam, çakam, rakom. Millî Piyangonun ikramiye kazanan numaralar Ilstpsine benziyor. Yalnız işitmesi. duvması. görmesi bile insanın basıııı döndürmeğe kâfi. Müdürler, yine senelik atmnsyon maratonana basladılar. Biri söz alıvor: Bu sene sa kadar yüz bin kilovatsaat fazla elektrik veriyornz. (Bn sırada cere>an kesilir) Bir başkası çıkıyor: Sn sarflyatımız bn kadar milyon metreküp artmıstır. (Muslnklardan hırıltılar gelir.) Derken, öteki durnr mn1? Yeni dösfdifimiz bornlarla her semte bol bol bavarazı verlyomz.' (Tam bn sırada size. o gün gaz olmadıgt için, yemeçin pişemedigini haber verirler.) Ve hep böyle. Bir tarafta şu kadar yeni kamyon, bir tarafta sokak ortalarında çöpler. Bir tarafta bn kadar kllometre yeni künkler, bir tarafta lâgam koknlan. Bn sayın zevat «âyinesi isdir kişinin lâfs bakılmaz»! ne de kolay nnntnyorlar. Aksilige bakm ki, halk d» yalnıı bnnn bilir. *** Yangma körük *** Ist. Sular Idaresi Md. Y. Kerim Esmpr Galatasarayda seçimi Refik Selimoğlu kazandı Eski Başkan S. Giı tekzip müessesesinden hoşlannıadığmı söyledi, basına şiddetle çattı Tasnif geç vakte kadar sürdii Galatasarayın kongresi dün taat 16.30 da 270 âzanın iştirakiyle Galatasaray Lisesi salonunda yapılmış v» Refik Selimoğlu tekrar Kulüp Reisliğine getirilmiştir. Osman Miieyyet Binzed haskanlığında, Suphi Batur, S. Kantoğlu, A Dedeoğlu, H. Şahinbaş'tan müteşekkil kongrt divanı seçildik ten sonra kongre saat 17 de açılmıştır. Ruznam» hakkında konuşulurken âzaların salona usulsüz ahndıği belirtilerek aidatını ödemiyen Stalann balkona çıkmalan teklifinde bulunulmuştur. Mütaakıben ümuml Kitip Mustafa Pekin idare heyetl raporunu okurken bir ara elektrikler sönmüş, Pekin, raporunu yakılan çakmağın ışıklan altmda okumağa devam etmiştir. İdare heyetl raporundan tonra mali rapor okunrauştur. îdare heyetinin yeni idare heyetine borçlarla beraber 90 bin liralık para devrettiği raporda belirtilmiştir. Murakabe raporunu Fethi özışık'ın okumasmı mütaakıp tenkidlere geçilmiştir. Biitçe hakkında yapılan bir tenkidden sonra Mükerrem Taşçıoğlu istiialann açıklanmasını istemiş, • Ben bu kulüpte oldukça ayağını buraya atamaz» sözlerinin söy lenmemis olmasını çok isterdik, demiş. Bahriyelilerin düğünlerinde kılıçlar havaya kalkar ve gelin ıle güvey bu kılıçların altından geçer. Biz de bu kılıçları sembolik olarak kullanalım, birbirimize batırmıyalım, bu kıiıçların altından idarecilerin kolkola geçmesini istiyoruz, diye sözlerini bitirmiştir. Şehri Namık, «Sadık Giz hususi iş lerle uğraşmayıp, kulüp işleri ile ıiiraşsaydı bu böyle olmazdı» demiş. Tevfik Tiryakioğlu, «Bir senp hasınla teşriki mesıi yapan İdare Heyeti basına bir teşekkürü çok mu gördü?» riiye sözlprine başlanıış, fakat komısması yarıda kesilnıiştir. Mahmut Kefeli, M. Taşçıoglu ile Ş. Namıkın sözlerine cevap vermiştir. Semih Türkrîoğan, amatör hranşlarda hep kendilerine çatıldığını belirterek, Bir atletizm takımı 63 kişidir. Bir çift avakkabı ise 50 lira. Bu şube 7.500 ijra ile kalkınamaz. Umumi Heyet bize çok para versin, 1 2 sene sonra şampiyon oluruz» diye sözlerini bitirmiştir. Daha sonra t. Heyetinden ılk sözü Sadık Giz almış ve evvelâ istifa sebeplerini açıklamıştır. «Uhdeme daha fazla vazife verildiği için vazifemi tam mânâsı ıle yapamıyordum. Vazifesini yapamıyan biı reisin toplantılarda bulunmaması dolayısıyla arkadaşUr arasında da huzursuzluğa sebep ol du diye sözlerine başlamiş ve şöyle devam etmiştir. «Bia çalıştık, muvaffak olduk diye buraya gelmedik. Daha sonra Gündüz meselesine temas etmiş ve basma çatmıştır. Giz «Gündüz Kılıç meselesi diye bir şey yok. Ben kulüpte başkan İken n, maaçlı bir memurriu. Aramızda ne olabilir?» demiçlir, Sadık Giz. Gündüz hpdi.'e'prinde bu sekil.ie bir beya".;>f ve'inedigini, böyle hâd'^eloH as'etccirin yarattı*ını aöylp ^ıiç bir beyanat vermediğini ve tekzib de et mediğini, çünkü, tekzip müessesetinden hoşlanmadığmı beyan etmiştir. Mali ve idari raporlar ibra edildikten sonra reis serimine geçilmiştir, 270 âzadan 143 âza reis »eçimine katılmış ve Refik Selimoğlu 98 oyla reisliği kazanmıştır. Refik Selimoğlu reis seçiıdikten sonra bir tek gaye için toplandıklarını kulübün iyi ve doğru yolda esi hakkında bilgi istemisler, muhgitmesi için çalışacaklarını söyle elif sorular sormuşlardır. miştir. Eski reis Sadık Giz de R. Gülek'in şehrimizdeki temasları Selimoğlunu tebrik etmiş, muvaf 6 ocaâa kadar devam edecektir. fakıyetler dilemiş, «Bizim başaramadığımız işleri inşaallah sizler başarırsınız» demıştir. Tasnif sonunda idare heyetine şu zevat seçilmişlerdir: Refik Selimoğlu 98. Turgan Ece 79, Ali Tanrıyar 76. Rüçhan Adh 74, Şevket Polat 66, Osman Solakoğlu 61, Adnan Dede 59, Lemi Ra«tarafı 1 inci sahifede Ipekçi 57, haksızlığı önlemiş. ve subayın terfi Yedekler: Adnan Demirci 58. Ya etmek için mutlaka ağustosu bekle»ef Pepo 53, Vahit Orhan 49 mesi usulü kaldırılmıştı. Ancak Tnnçer BENOKAN tatbikatta bu kanun yürütüleme Acaba, her dil için mukadder o bvmları dilimize mal etmek meklan bu değişme ne kadar kısa ve tep ve devlet dili ile halk ve edearasında bir ikiliğin Baştarafı 1 incf «abifede uzun vâdelidir? Işte, esas mesele biyat dili Diger taraftan, Belediye Meclisi budur! Her dii, tâbi oldugu iç ve noğnıasına sebep olmuştur. Zararbugün öğleden sonra olağanüstü dış hatlanna göre tekâmüliinü ya lı olduğu aşikâr olan bu türlü habir toplantı yaparak, Menderes'in par. Yalnız evleviyetle hatırda rketlere son verilmesi. III Türkçede mevcut olmıyan gelişi dolayısivle imar konusunda tutmamız lâzım gelen mesele şualınacak kararlan tesbit etmek ü dur: Herhangi tesire kapılarak ani bir takım ekler ve kaideler icad zere, on gün müddetle devamlı denecek kadar süratle değişmek ederek veya sözde bir kıyasa uytoplantı halinrte kalma karan ver Evolution Brusqe denilen marazt mak suretiyle yeni kelimeler übir haldir. Bu halden kendini kur retmeye çalışmak, Türkçemizin tamijtir. Başbakanı getirecek uçak yarın taramıyan dilin, akıbeti ölümdür. bii bünyesini bozmaktadır. saat 10.30 da «ivıl hava alanına ine Beşerl tarih bize gösteriyor ki; giIV Dilimizin sadeleşmeslne cektir. Menderes, alandan doğruca den vatanlar, dilleri diri kalan doğru gidilirken batı dillerinden mılletler tarafından tekrar kurta lüzumsuz ve bir ihtiyaç karşılığı Belediyeye gidecek ve kısa bir i»tirahatten tonra saat 11 de konuş rıldı. Fakat dili giden milletlerin olmaksızın alınma bir takım kelimasını yapacaktır. Hazırlanan ne vatanları kaldı, ne kendileri... melerin dilimizde çoğalmakta olDiğer taraftan, hudutlarının dar duğu görülmektedir. Türkçemizin programa göre, Başbakan saat 16 da da ilcelerden gelen temsilci he lığını olduğu gibi muhafazaya ça güzelüSini, ahengini ve birliğini yetlerini kabul edecek, kendileriy lışan dil, gelişme ve ilerlemekten bozan böyle kelimelerden kaçınılmahrumdur. İfade vasıtası olduğu ması lâzımdır. le görüşecektir. Civar il ve ilcelerden gelen he milleti olduğu yerde tutar. Geride V Terim meselesi, ihtisası geyetler, davul ve zurnalarla bugün bırakır. Muhitinin ileri hareketle reken bir iştir. Üniversite Içinde den itibaren bir bayram havası rine hemâhenk gidemediji için di söz sahibi kimselerden teşkil edimağı ve ruhu sönüp gider. estirmeje baslamışlardır. lecek bir komisyona havale edilBurada sözü «bilgi mahdut bir mesi, Gülek'in Adanadaki temaslsn Adana, 2 (Telefonla) C.H.P. zümrenin inhisannda kaldıkça hal VI Hayırlı, doğru ve güzel ten eski Genel Sekreteri ve Ad.ana kın düşünme gücü körlenir, bu da kidlere arka çevirmeden aldırmazMilletvekili Kasım Gülek bugün mânevi kısırlığa sebep olur. «di lık etmemeye çalışmak. Müneksaat 17,30 da parti merkez binasın yen» Einstein'e bırakarak mevzuu kitlerin asgarl bir nezaket içinde da, teşkilât idarecileriyle gizli bir muza dönelim. (1) fik'r'erine hürmet etmek, toplantı yapmıştır. Gülek'in bu Dilimizin bugünkü duruma gelDil, cemiyet fertlerinin koyacakoplantıda bilhassa parti tesanüdü mesind.e, dil anarşiai doğmasında. ları kanunlarla değil: ancak. kenüzumu üzerinde durduğu bildiril ferdi müdahalelere karşı hassas di kanunlarının tetkiki sonunda mektedir. Partililer de kendisin bir içtimai müessesenin gerekli işlenebilir. Bu çalışma idarî değil, den milletvekillerinin istifası ve istiklâline riayet edilmeyişi âmil ilim çalışmasıdır. Bunu da ancak hracı mevzuu ile otomobil mese olmuş kanaatindeyiz. ehliyetli ilim adamlanndan müNihayet, hepimizin bildiği «Dilciler», «Kurumcular», «Tasfiyeciler», «Öztürkçeciler», «Zoraki Türkçeciler», «Zorlamacılar», hangi sıfatı kullanırsak kullanalım bu suni dil cereyanları başlamıştır. Bu cereyanlann ifratıdır ki kısa zamanda yaşıyan üç nesli birbirini anlamaz hale sokmuştur. Hat+î bu eski ile yeni ne?li değil. yeni neslin birbirlerinden iki üç FJ farklı olanları da birbirini an.. amaz hale solttu. Bıırada büyük ;î'k mütefekkiri Ziva Gökalp'ın şu mısralan terennüm ediynr: Türklüfün vicdanı bir Dini bir, vatanı bir Fakat hepsi ayrılır Olmazsa lisanı bir! Şimdi, Frankfurt Üniversitesi Rrk* irü olan ve memleketimizde uzun seneler kalmış bulunan Profesör Neumark'm bir gazeteyi ziyarete geldiğinde. pürüzsüz Türkçesine hayran olarak: Türkçeyi ne güzel konuşuyorsunuz? Denildiği zaman, gülerek diği: Hangi Türkçeyi?.. Ben şimdiye kadar üç türlü Türkçe öğrendim. Allah dördüncüsünden korusun... Bir türlü Türkçe öğrenmek kâfi gelseydi şimdiye kadar iki dil daha öğrenmiş olurdum!.. Profesörün hakkı vardı. Dildekı kararsızlık hakikaten esef edilecek derecede idi. Bu muydu sürat. Bir dilin mutlaka zamana bırakılması gereken işleri de vardır. Nihayet bu dil anarşisi karşısında; lisanlarını kötü müdahaleden kurtarmaya azmetmiş Istanbul Muallinıler Birliğinin. meslek ii'ur'ıannın bir defa uyanmış buîunmjsından dolayı aktediien BirinO Dil Kongresi «Dâvamızın harek"1 noKtasında sırf tekr.ik bir meselenin halli için. mektepte kullanıian bu pibi ifade ve terimleri istinıy] işının boyi£İikle neye varamğını soğukki'iı'' | ıkla ve ilmi me*odlarU bedberce ele almak için ha/ırlanrıış ve icabında her zaman hazırlanacaktır...» diyordu (2). söylerekkep zevk. bilgi ve ölcü şuuruna sahip l|iç bir tesire tâbi olmadan mııtlak bir iiim hürriyeti içinde M7un zaman cal'Şacak kanunî muhtanyeti haiz Dil Akademisi» yapaı. Türk dilini ihtiyaçlara gore tstikametlendirecek daimî bir teşekkiile ihtiyaç vardır. Gidişe yüksekten istikamet verecek di! akademisi olduüu söz götürmez bir hakikattir. Bugünün yüksek medeniyet ve harsmı temsil eden ve dil ıslâhına duyulan ihtiyacın karşılanması, asırlarca evvel Fransada ve hususiyle Alrranyada bu vaziyette halledilmiştir. Bİ7 dünya dilleri arasında bir ist;?na teşkil edemeyiz. Lugat, imlâ. gramer meselelerine ait dâvalar orada . incelenir. Maarif Vekâleti de varılan neticelerin tatbikçisi olursa, güzel Türkçemiz benliğine kavuşur kanaatindeviz. (1) Einstein ve Evren «The Universe and Dr Einstein.» New York 1957 Lincoln Barnett. (2) Ist Muallimler Birligi Birinci Dil "Konsresi 2331 ekim 1948. (3) Hiir Fikirleri Yavma Cemiyeti «Türk Dili hakkında bir beyanname» 13/2/1948 Istanbul. Menderes, 1960 ın ilk konuşmasını bu sabah Adana'da yapacak Fazla uzatmıyalım (niye Beyoglu bekçilerineEmniyet yalnız Beynğln acaba?) Kuledibi Sarayında kriminolo.ji dersleri verilmesi kararlaştınlraış. Her Terfileri geciken subaylara 1 yıllık tanınıyor çarşamba saat 17 ile 19 arasında. Pek anlıyamadım. *Tnhaf bir karara benziyor. Mahalle çöpçülerini hıfzıssıhha enstitülerine, yahut. Haliç sandaleılarını Deniz Ticaret Okuluna göndermek gibi bir şey. Halbnki, nmnmiyetle babacan ve iyi kalbli insanlar olan, bizim bekçilerin arasından maalesef sık sık da eanavarlar çıkıyor. Kıskançlık yüzünden karısını, evlenmiye razı olmadığmdan sevgilisini, beylik tabancayı çekip, yere serenleri az mı gördiik? Ankara'da bir gece, vedalâşmak için nlşa'ilısını öpen bir assubayı, hemen oracıkta «temizleyiveren» bir bekçinin daha geçen gün ağırcezada 10 sene hapsi istendi. Maamafih, yine de, bir kriminoloji lüznmu var. Var ama başka türlü. Evvelâ oraya bekçileri değil, daha ziyade, bekçi olmak istiyenleri sevk etmeli. Sonra da bunları dikkatli bir gözden geçirip aralarından me.şhur Iombroso tipinde olanları ayırmalı. Daha sonra da. her şey yolunda giderse. ,,\Tlm demiş memlekette Jrtlea var ,dlye ea^«T^nım? Hani Irtica? Nerede bn irtica?» diye kızıvor tktidar. Adamın biri hilâfetin geri getirilmesinl utemiş? fster a. Vatandaş degil mi b«? Ne i»terae işter. Bir başkası yine dört kan Isrlyerf tster efendim, berkes ne isterse «nm I«temekte serbesttir. Biri de arap harfleriyle egitime •.fisaade edilmesini, bir başkası da Anayasada lSik yerine «müslüman devlft» denmesinl lstemis? Allah, Allah Dilin kemiği yok ya, blrader. Vatandaş istiyorsa, istiyor. Size ne? Pekiiüiyyy... Ta, kandil mi, yılbaşı mı miinakaşası, ya enma tatili istenmesl, ya beyefendi Ile hanımetendinin, teşrinisani Ile kânnnnevvelin iadeleri meseleleri? Hülâsa, iktidar hep kıııyor, sinlrli slnlrli «irtica yoktur» diye direniyor. tyi amma, olnr olmaz her Tecile ile eskinin milyonlarını şimdiki milyarlarla mnkayeseden pek hoşlanan sözcüler, acaba ba bahiste neden yakın geçmise şByle bir g«« atmazlar? trtica yoktur, amenna. Toktnr ya, esklden bnnları böylesine açık, bBylesine korknsnı, böylesine hotbehot istiyen de yoktu? Kim çıkardı bunları ortaya? *** Gülü tarife ne hacet... KAPÎTALfST Karısının sarf edebtldifinden daha fazla para kazanan adana. (Bernard Blier.) HlDDETLt Kızmak, layıf bir adamın, knvvetliyi taklldidir. (Newsweek. NewYork.) DOKTOR ... Üç ay sarılık tedavisi yaptıktan sonra, hastasının, Japon oldnfnnn anladı. (Srttimo Giorno. Milâno.) tDEAUST Prensiplrrlne sadık kalarak yaşamanın tek yolu prensipi olmamaktır. (Marcel Achard). Konya'da dün Nurculara karşı gecildi Baştarafı 1 inci sahifede yen Hasan Nevruz'un ifadesi üzerine arama kararı alınmış ve Sadullah Nutku'nun evi ve muayenehanesi aranmıştır. Fakat mektubun başka surpt ve nüshası bulunamamıştır. Hâlen Sorgu Hâkimliği dosyasında bulunan ve ilk tahkikata konu olan bu mektubun bir tane olduğu ve elden ele dolaş tırıldığı söylenmektedir. Gene söy lendiğine göre mektupta «tçtimaî düzeni bozacak ve milli bütünlüğü sarsacak» ifade ve ibareler vardır Mektupta soyadları olmıyan bir kaç kişinin imzası htılunmaktadır. Zaten bilindigi gibi nurcular. mecbur olmadıkça soyadı kullanmamaktadırlar. Tatil nlmasına ragmen Vali Cemil Keleşoğlu da durumla yakmdan ilgilenmiş ve tevkif hâdisesini biz7at lc'sleri Bakan'ıŞına duyurmuştur. Yarın Adanada Başbakanı karşılayacak olan Keleşoğlu bu yüzden volculuğunu akşama bırakmıştır. Olayın en enteresan taraflarından biri de tevkifevine yollanan Hasan Nevruz'un üzerinde 43 bin liraya yakın bir paranın cıkmış olmasıdır. Antalya'da 16 köyü sular bastı Baştarafı 1 itıci sahifede yurtla irtibatı kesilmiş gibidir. Muhabere ancak Antalya Manavgat Konya Ankara üzerinden zorlukla yapılmaktadır. Fırtına yüzünden dün Hmanımıza gelen Marmara vapuru yükünü boşaltmadan gitmiştir. Ege denizinde büvük fırtına Izmir 2 (Telefonla) Izmirde ve bütün Egede soğuklar şiddetini artırmaktadır. Suhunet bugün 2 dereceye kadar düşmüjtiir. Manisa ve civarına kar yagdıgı bildirilmektedir. Diğer taraftan Ege denizinde de şiddetli fırtına hüküm sürmektedir. Gemiler. limanlara sığınmaktadır. Burdnr'da da kış. hayati felce nğrattı Burdur 2 (Hususi) Şiddetli kar fırtması sonunda bütün yollar kapanrmştır. 3 gündenberi şerîîrlerarası muhaberat yaDilamamaktadır. Antalya istikametine çiden vasıtalaıdan haber ahnam?maktadır. Sehrimizdp bugün yağış bekienmiyor Meteoıolojiden büdirildiftine göre. bugün şehrimizde ha%7alar. yer yer parçalı bulutlu geçeoek. rüz gârlar poyra7dan hafif surette esecpktir. Yağıs olmıyacak ve en düşük hava sıoaklıîı üc, en yüksek sıraklık onhir derece olarak tır. Dün şehrimizde havajar, vag'ş sız ve parçalı bulutlu geçTiis. en diişük sıcaklık üç. en yüksek sı caklık onbir dereceyi bulmu>;tur. miş ve eskisi gibi mağduriyetler devam etmiştir. Bu arada tegmenlik üç yıl olduğu halde hemen hemen bir kaç bin subay üç yıldan daha fazla bir müddet subaylık yapmışlar ve fakat bu fazla müddetleri için herhangi bir kıdeme hak kazanamamışlardır. Mezkur kanuna dayanarak, kendilerine bir yıl kıdem verilmesini talep eden subaylar. bu talepleri reddedilince Danıştay'a. müracaata başlamış lardır. Danıştay bu müracaatları devamlı surette subay lehine halletmiş, ancak teker teker yapılan miiracaat'arın çoklugu sebebiyie kararların verilmesi fazla zaman almıştır. Nitekim henüz Danıştayda karara baglanmıyan yüzlerce müracaat mevcuttur. Bütün bu sebeplerle, subaylan hakları olan kıdemlere kavuşturmak gerekçesiyle Millî Savunma Bakanhğı tarafından bir kanun tasarısı hazırlanmıştır. Hakları müspet olan subaylara birer yıl kıdem vermek üzere hazırlanan bu tasarı pazartPfi toplanacak olan Yüksek Askeri Sura tarafından son bir defa gözden gecirilecektir. Askeri Şura aynca Kıbrıs'a gidecek olan hirlikle ilgili meseleleri gnrüşecektir. Saidi Nursî ne yapmak istiyormuş? Baştarafı 1 inci sahifede ! 13 sıralarında, gazetecilere: « Üs tad, pazartesi günü notere gidecek. oradan da Eyüp Sultan Hazretlerini ziyaret edecektir.» dediği halde, bu karar bir saat içinde değiştirilmiştir. Nitekim, saat 13.50 sıralarında. Piyer Loti Oteli'mn önüne yanaşan «20001 Isparta H. plâkalı otomobile, Saidi Nursi'nin seyahat eşyalannı teşkil eden teneke ibriği, j'organı su testisi ve içinde bir lâzımlık bulunan sepet yerleştırilmiş ve otomobil yan sokaklardan bırine götürülerek camları kâğıtlarla kapatılmıştır. Beşaltı dakika sonra tekrar otel önüne dönen otomobile Saidi Nursi bindirilmiş ve otomobil, Kabataştan Üsküdar'a geçmiş, oradan da Ankara'ya müteveccihen hareket etmiştir. Ancak, Saidi Nursi'nin kaldığı otel odasından otomobile bindırilmesi, nornıal bir şekilde olmamış ve Saidi Nursî talebeleri tarafından şemsiye altında saklı tutulm.ış ve bu şekilde foto£;rafının çekilmesine mânı olunmak istenmiştır. Halhuki. bazı ga/.ete foiografçıları, karsı taraftakı bir apartmanın damına çıkarak, hiç haberi olmadan, Saidi Nursi'nin fotograflarını çek mişlerdir. na inerek, gazete fotografçılarına hitaben Saidi Nursi'nin şu sözlerini nakletmiştir : « Fotograf çekmekte ısrar ettiklerini görüyorum. Halbuki Risalei Nur'dan parçalar okusalar kendileri için daha faydalı olur. Ben 50 senedenberi gençliği kurt?rmak istivorum.» Bu ve buna benzer. Nurculann propagandasını ihtiva eden söz ve hareketlpr otel salonunda ve sivil nolislerin gözleri öniinde cerevan ettigi halde polislerden müdahale °den olmamıştır. Otetde Nnrcnloîa dair seminer! Bundan başka bir avukat, sabahIpyin. ttelin salonunda adeta bir spminpr çalısrrıası yapmış ve Risalei Nur'dan «th'as» risalesini okumuştur. Dün gece geç vakte kadar. SaiHi Nursî ve talebeleri için tutulan ^8 ve 29 numaralı otel odalarının anahtar'arı otel idaresine iade edilmedigi aihi otelin hesabı da kapntılmamiştır. Bu iki odada bpş vatik olHııS'i haldp dnkuz kisi vatmıştır Buna karşılık. .ıksarn ve ötrle vempk'pri icin otplrten hiç hir şev isfenmemiş. sadecp ıkı çav irilmiştir. Esrar perdesi Konya'da feci bir aile faciası Konya, 2 (Telefonla) Cihanbeyli ilcemizde çok hazin bir aile f r ; r o'^ustur. Pancar bekçilep. ~, rinden Halis Bayrak admda bir sphıs dün gece evinde karısı ve bir misafi'i ile oturmuş, saat ?4 e doğru Halis. uvumakta olan 2 vaşmdaki kızmı kııca&ma alarak dicer odaya eeçmiştir. Odadan çıkarken de «H^kkinızı helâl edin» diven Halisin bu sözlerini 2 kad'n saka olarak karsîlamıslardır. Misafir kadın gittikten sonra di»er odava geren Halisin karısı feci manzara ile karşılasmiş ve bir çığlık atarak bayılmıştır. Kom^ular. Hali=i ve 2 yaşındaki kı?ını tavandan sarkan aynı inle asılı olarak bırmuşlardır. Hali^" 1 . önce yavrusunu astığı, sonra dn aynı ipi kendi bo^a^ına geçirdıfti anlası'.mıştır. Tahkikata başlanrr.ıstır. înönü'nün; mahkum bir gazeteciye sövledikleri 19<S1 tfl^He ovi'niarı Sofya'da yapılacak Cannes, 2 (Hiısusit Burada toplanan Talehe Oyunları Oreanizasyon Kjrutesi 1961 Tr.lebe Oyunlarmın 25 ngustos 3 eylül tarihleri arasındîi Sofya'da yapılmasını kararfaştırmı?tır. Bu oyunlarda. atletizm. yüzme. tenis, eskrim. baskptbol. voleybol, sutocu branşlarında müsabakalar yapılacaktır. Baştarah 1 inci sahifede Ve yine Hür Fikirleri Yayma yapacaktır. Cemiyeti «Türk dili hakkında» yaPu'lianı dâvala»! mahkumlarmyınladığı beyannamede «Ya«n\'an dan Sahan Balcıo»'u'nun Inönü'yü Türkçemizi her yerde ve herk^se dünkü ziyaretinde, Kim dergisi karşı cesaıetle müdafaa etrr=vi, mensupları da hazır bulunmuştur. uvnurma keümelere karşı boytnönü mshkum es'Pteciyi teselli kr.U u ve «nil bahsindeki umumi n<s*ir BalnnSlu Inönü'ye, sönküskünlügü Türkive Büyük Mi'let derdİEİ «Keçmis olsıın» telarafının JT=>c'i5İne miimküh olabilen vasıta Ifi aylık hapish?.ne hayatında kenile riuyurmayı tavsiye ediyordu. disi için manevi bir destek olaca(3). Jını sövleyinre tnfinii şöyle muKaracaoğlanın şiirindeki. K^rk kabele etmiştir: «P»u, bir neslin n «basreti» «Ö7Îem» şerpfli mucadelesidir. Şerefi ka Yı ık Güzelim dar eziypti de büvüktür. Kalbimizi ] «hâkimi' kairtıde bpraber götürüyorsun». Şahap Balcıoğlu'na, dün akşam fm vr»rine iy^' [i"» ı oHırtmn'da. • Ruh» yerine «Tin» dpmeyi ve Kim mersupları bir ziyafet ver«zcki» ye 'anÎE :1ı» d^mcldc. Erhard'ın bir tavsiyesi Bonn 2 (a.a.) F'drea! Almanya Iivtisat Hakanı Erljard dün iik sayısı yavınlanan «Gelişmpkte olan memlekeMere yardım» adlı iktisadi riprfiide çıkan bir yszıs.nda, «A7 gehsmis veya gelişmekte o'.an nıcm'rketlere vardım etnıeâe kara1 vcrmis olan hiikümet ve mü lefebhİR fırmnların, k=ndi arala rında malum?! teatisinde hulunm^'; rı f.T J j' • • ' • '"rıpkte^ir Saidi Nıır=;. sphrınıizde kaldıâı kısa zamanı bir esrar perdesi al tında geçırmek ıstemiş ve bun la da muvaf'pk olmuştur Kendisinı uzak ve vskmdan tanıyanlar, ismi etıafında efsaneleı yaratmıya çahşanlar türlü hikâyeler uydurmuş lardır. Dün de bütün gününü otel odasında îeçiren Saidi Nursi'nin öğle namazını Beyazıt Camiinde kılacağı söylentisi çıkarılmış, bu söylentinin hemen tesiri görülmüş olacak ki cami etrafını kalabalık Saidi Nursî'nin tavsiyesi çevirmiştir. Ci• Dün sabah saat 9 dan 1 ya ka bir halk kütlesi 6 dar. Saidi Nursi'yi görmek için varda gf.vülen 5 atlı polisin Saidi Baştarafı 1 inci sahifede yüze yakın nurcu otele gelmiş fa Nursi'yi korumak için geldiği ve kabu! iki .polis arabasivla gelen memurbüste bulunan 30 yolcu. bu kazayı, kat Sairli Nursî hiç birini ların da ödevli o'riuğu söylentilemucize kabilinden ölümsüz olarak etmemiş ve yanındaki sahıslar vasıtasiyle bu ziyaretçilere kendi e ri de y%vılmıştır. Zamsnla bu söy ?tlatmışlardır. Kazada. sadece allenti'er hüvıi'prek orada tonlsnan tı kişi hafif surette yaralanmıştır. serlerini okumalarını tavsiye ettirhalk arasına yayılmış ve Saidi Nur Yarahlar. Içerenköy'deki P.T.T. miştir. Hattâ, Saidi Nursî'nin yakınl.v si'nin gizlice camiden cıkarılıp kahnstahanesine götürülerek tedavi çırıldıc; kulaktan kulağa söylen"dilmiştir. Tahkikata başlanmış rından olan Ali adında bir üniversitpli. ni'eden evvel otelin sa.lotvı mi^tir. tır. Nurcu'Iar Başbüitana telçraf çekfiler Konya 2 (Telefonla) Bugiin Hasan Nevruz adındaki Nurcunun tevkifinden sonra. şehrimizdeki Nurcu'lar Faik Gpcesezpn'in imzası ile. bir 590 kelimPİik adi, Saidi Nursi şemsiye altında otel di.Seri 38 kelimelik vıldırım tel kapısından otomobile bındirildığı grafla Başbakan Mpnderes'e mü sırada, otelin bitişiğindeki bir ta racaat etmişlerdir. kbe yurdunun öğrencılerı, bu ga Kendisıyle görüştüğiimü? Faik rip davramş tarzını ıslıklamışlar. Gecegezer 'elgrafların mealini ver kaışı apartmanlarda balknnlara çımeğe yetkili olmadıŞını. fakat kan kadın ve kızlar da kahkahaMenderesin vakın ilgisinden emin larla gülmüşlerdir. bulunduğunu söylemiştir. Bu ıslık ve kahkaha seslerine sinirlenen nurcular, fotografçılara hücum etmişlerdir. Kücükyah'da bir üs takla attı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear