26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
tKİ CUMHURİYETİD CUMHUBIYET 34 26 Eylul 1S58 Ounanh Doaumuuım Taribtnde Kanafak Snyfabr c 30 yılda diinya bdndfiğinden jonuncutagı teasik edihnesiıte doğru... MEŞRUTİYETİN İLK YILLARINDA... Ikinci Abdülhamid 1908 yılı temmuzunda Makedonyada ayaklanan, ' ittâ Yüdız sarayına karşı açıktan açığa isyan edip silâha sarüan genç Türk zabitierinin ve bu hamıyeüi subayların mensubu bulunduklan «Osmanlı İttihat ve Terakı.iu Cemiyetinin baskısı altında kamınu esasiyi tekrar yürürlüğe koymuj, merruekette Meşrutiyet Uân olunmuştu ama herkesi hiylekâr. dfsiseci, vehimli ve sözünde durmaz bir hükümdar olarak tanıdığı padişahtan çekindiği, açıkcası, ne ken disine, ne de sözüne aslâ güvenip inan caiz olmadığınj bildiği için bilhassa ilk bir iki gün tereddütler içinde geçmij, ancak ondan goura İstanbul kıpırdam:ya başlaraıf, harekete geçmijti, Artık taraf taraf kanunu esast lehinde niimayişler yapılıyor, cYaşasın hürriyet, adalet, müsavat, uhuwet!...> âvâzelerüe koca tehir çmbyor, 33 yıl »ürmüj istipdat idaresini yerip yerlere geçiren nutuklar çekiliyor, lâfın kısası her kaiadan bir ses çıkıyordu. Yülarca korkunç bir baskı altında kalmı» bir milletin, biraz da haklı görülmesi gereken, bu ilk galeyanı, yani hürriyet farhoşluğu böyle açık hava temsilleri, toplu halde Yüdıı sarayına padişahı görüşe gidişler, jurada burada bir iskemlenin, bir masanın üstüne tırmanıp Abdülhamidin müstebit pasalarına, melun hafiyelerine atıp tutuşlar, hattâ bazan padişahın fahauıa da tatatı$lar aürüp giderken Yüdız sarayı yârânı tamamile ainmis. bir halde bulunuyor, zâta sâhâne varlıguu hissettirmekten çekiniyor, nâzırlan da yalnız mevkilerinden değil, başlarından bile korkuyorlardı. *** O sıralarda deniz subayı olup o bâdireleri ve heyecanlı gfinleri yaşamış olan üstad All Haydar Emir merhum bu gürültü patırdı arasında bahriyenin ve donanmanın durumunu da şöyle anlatır: «Askerî mektepler talebesi mekteplerinden çıkarak aokaklara dökülmüş, nümayişcilere karışmıştl. Henüz yerinde duran istipdat zabıtası, vazifesini ifa edemiyordu. Sultan Hamid devrinin o dillerde destan inzibat sirazesi bir anda kesilmişti. Bütün devlet dairelerinde işler de yüzüstüne kalmıştı. Bununla beraber âsayişi bozacak •va* kalar olmuyordu. Matbuat ihtiyabt kâr neşriyatla halkın galeyanım sükuna sevk ediyordu. Maruf bazı istipdat ileri gelenleri, evlerine kapanmış, bu hâlin ftklbetini bekliyorladı. Askeri Tıbbiye mektebi talebesi, mekteb nazırı olan Hüsnü Pş.ya kar şı mektebin kapüannı kapamii, gon ra nümayişçilerin başına geçmıslerdi. Bu zat ayni zamanda hem bahriye mektebi nâzırı, hem de donanma müfettişi olan birinci ferik Hüseyin Hüsnü Paşa idi (2). Heybeliada bahriye mektebi de ayaklanmışlar, müdürlerinin ve bazı zabitierinin azledilmesini istemışlerdi. Her tarafta resmî ve hususl, sivil ve askeri her yerde Jamık Kemal merhumun «Vatan» piyesi oynanıyordu. «Ahali, Babıâliye ve nâzırlar meclisine gelen nâzırların arıhalarma hücum ile onları tahkir «>tmişti. Bunun üzerine de kabine çekilmiş, ve 24 temmuzda kurıılan yeni kabinede bs^rivp nâzi"""» »n. sâbık donanmayı hümayun komodoru Alej Mehmed Paşa zade bahriye feriki Arif Hikmet Paça tayin olunmuştu. Yeni nâzır Birinci Ferik Halil Paşayı bahriye erkânı harbiye reisliğina, nizam dairesi reisi Ferik Mehmed Pasayı da furayı bahriye reisliğine getirdi. v'.îl temmuz)...» İste bu tarihten, yani İkinci Mejrutiyeün ilânından tam on ıs^\ gün sonra Türk bahriyesi faal bur rol oynamıya ba»lamıştır. Kasunpaşa tersanesinde İtalyan «Ansaldo» fabrikası işçileri tarafından guya yenileştirilmiş olup tecrübeleri yapılmadan teslim edüen *Fechi bülend», «Avni ilâh» ve «Muu.ı zafer» korvetlerinin tecr ibe'prinır» yapümasma yeni lurayi bahr! tarafından lüzum gösteriliyor ve İngiltereden bir bahriye ıslah heyeti getirilmesini kararlaştınyordu. Şurayı bahrtnin \erdiği bu «ırara göre: «Donanmayı hümayunun dünyada kaydedilen yeni terakkilere göre tertip ve tensiki ile zabitlerin bahriye fenlerini lâyık4le ögrenip hakkile öğretmeleri tle mümarese peyda etmeleri en ehem miyetli işlerden olup İngiltere donanmasından muktedir bir amiral celbedilerek icabı kadar topçuluk ve torpidoculuk ve «a ir muallimlerinin tayini hu susunun ona havalesi ve kendisine tam salâhiyet verilmesi» isteniyordu. Bunun üzerine hariciye nezareti «Böyle lktidar erbabmdan bir İngiliz amiralinin kaç sene ve ne miktar ücret ve ne gibi yartlarla celb ve istihdamı mümkün olabileceğinİD Londra sefaretimizden sordu ve kısa zamanda da bir anlajmaya varılarak tngiliz 'mırali «Gamble» bir takım ihtisas saMbi fugiliz subaylarile İstanbuıa gelip Osmanh devletinin hizmetiae eirdi v° Tijrk donanmasını yetıştirmeğe başladı. Devamı var lahriyemizin ıslah ve Yazan: CEMAJ^EDDtN SARACOGLÇ =luıberleri Polise ateş eden hırsızlar Emniyet 2 nci şube raemurları ev velki gece sabaha karşı bir tabanca düellosu sonunda yaman bir hırsızı yaralıyarak ele geçırmişlerdir. Ali Özmen ismindeki bu hırsız, Le ventte Nusrstiye caddesindeki bİT inşaattan çaldığı demiri, bir arkadaşile Baltalimanma getirmiş ve ar saya gizlemiştir. Evvelki gece hırsız lar, bu demirleri sandalU kaçırmak isterlerken kendilerimi yakalamaya kalkışan polise ateş açmışlardır. Kar şılıklı başhyan tabanca düelloıu *ı rasında, Ali Özmen kolundan yaralanarak ele geçmış, arkadaşı ise kaç maya muvaffak olmuştur. Yaralı tlkyardım hastanesinde te davi altına ahnmış, kaçan hırsızın aranmasını başlanmıştır. | TARİ H î BAflİSLER | € fSABAH Örnek bir çal'şma Levendde bir inşaattan çaldık ları demirleri kaçırmak istiyen hırsızlardan biri yaralı Gazeteler İstanbul surlarının resolarak yakalandı. diğeri kaçtı tore edıleceğinden bahsederek bu iş için seksen milyon lıra tansis oiunacağını yazmaktadırlar. E.cseıiyetle proje hâlinde bile bulunan teşebbüsleri kaeırmak isteıned'U. erinden gazetelerin bu husus.ta fazla tehalük gösterdikleri tahmin edilmektedir. Eski çağ tarihine aid minıarl harabelerinin restore edilmemesi hakkında âdeta dinî bir kaüyet mevcuttur. Esasen eski tarih devrinden zamanımıza intıkal eden »strlerden hiç biri tam ve sağlam değildir. Elde mevcut istifadeye fiâyan mimarî nümuneler ortaçağ tarihine aittir. Roma devrine ait mimarî eserler, Roma şehrinde bir yığın enkaz ve harabe halinde ziyaretçilerin hayret ve takdirine arz edilmişür. Ziyaretçi, bu taş yığınlannı, bu kuık sütunları, bu par çalanmıs başlıkları, kendi tarihl bilgisi ile canlandıracak, o iki bin yıl önce geçmiş âlemi kendi muhayyelesi ile tekrar yaşatacaktır. Bu bilgiden, bu zevkten mahrum olan bir kimse için bu harabelerin bir gün önce yıkılıp, meydanın açıl ması, düzeltilmesi lâzımdır. Maziyi bilmek, anlamak. idrâk etmek isteyenler için ise bu harabeler kıymettar birer hazinedirler. Tarihi ancak bıraktığı izler ve eserlerIe anlıyabiîiriz. Onlar mahvolunca mazi derinliği olmıyan düz bir satıh hâline geçecektir. Bu mülâhazaların tesiri altında kalmca vesikalara verüen kıymetin ehemmiyeti tebarüz eder. Eski çağın bize kalan harap ve perişan eserlerinin hiç biri istisnasız bir surette hakikatte restore edilmemistir. Hakikatte Jiyor'z yoksa kâğıt üzerinde hadsiz ve "iesapsız bir surette yapılmış niimunelerine tesadüf olunur. Esasen res tore kelimesi de bu mânâda kullanılır. Eski çağ tarihinin en önemli harabelerinden biri, Atinada Akropol tepesi üzerindeki .Partenon» tapınağıdır. Bina, milâttan yirmi dört asır önce tanriçe Atene namıua yapılmıs, hıristiyanlığın intişarnda kiliseye tahvil edilmig, fürklerin Atinayı zaptmdan sonra :ami, \ aşa dairesi ve mühimmat deposu o İ s t a n b u l su r 1 a r ı restore edilmeli mi? Emin Âii Çavlı Yeşilköy Hava Alanı genişletiliyor Tepkili yolcu uçaklarının yakında »ervise girmesi münasebetile Yeşilköy hava meydanmın genişletilmesjle alâkalı faaliyetlere başlanmı* tır. Alınan bir kararla eyvela dış Te iç hat binalarının ayrılması kesinleş miştir. Bahardan itibaren iç hatlar yolcu uçakları hftlen Türk Hava Kuvvetleri istifadesine verilen eski hava yolları meyd.ınına inecekler ve yeni meydan tamamen dış hat yolcu uçaklarına tahsis ediletrktir. tlgili ler hergün meydana 130 ile 180 arasında yolcu uçağınm inip kalktıguu belirterek iç ve dış hat terminal binalarının ayrılmaMjıuı lüzumlu oldu ğunu belirtmişlerdir. Diğer taraftan tepkili yolcu uçak larınuı inişlerine elverişli bir jekile sokulmak üzere inis pisti 15 metre genişletilecek ve yarım misli daha uzatılacaktır. Sanayiclerin ihtiyaçlan Belediye Medisi DP. Grup Başkanlığından Belediye Meclisi Demokrat Parti meclis grupu, 30/9/958 salıgttnü laat 15 de Meclis ısloounda toplanacaktır. Belediye Meclisl azalannm teşrlfleri rica olunur. (S2302>. Şehrirrazdeki tamajnla ./^naınif sanayi müeıesselerinin ve (abnikaların bir an evvel istihsale gecınesini temin maksadıle, bunların ihtiyaç nis betlerınin tesbit edilerek Vekâlete bildirilmesi istenmisü. İstanbul Sanayi Oduı, bir müddetten beri devam eden çahşmalar sonunda, şehrimizde tamamlanmıs 44 fabrıka ve imalâthane bulundbğâ nu tesbit etmiş ve bunların faaliyete MF.V? ,SERIF geçebilmesi için ihtiyacı olan (J6vi« Altıncı vefit senei crfvrlyesi mtlnlmiktarını Türkiyc Odalar BırKiri» bildirmi^tir. ÎSMAtL SEGBAN'ın Ûğrendiğimize före, bu ihtiyaclar ruhuna lthaf edilmek üzere z« eylul (2) Abdülhamldln meşhur Bah Odalar Birliği tarafuıdan Bakanhğa 195* cuma günü cuma namazım müaksettirilmij bulunmaktadır. •tcnkıp SIsli Camii Şerifinde Hatmi riye Nftzın Bozcaadah Hasan Hüs$erıf dua«ilo Meviidi Şerif okutturunü Paşa ve onun vefatı üzerine Tehdid nıektubu gönderen ve lacafrından. arzu eden akraba, dost yerine geçen Selânikll Hasan R»m\ karısından boşanan Tekel ve din kardeçierimiztn tesrlflerinl »ay irılanmla rica edprim Pasa ile bu rat birbirlerine 'carıştımemurunun çocuğu yok Eşi Semine Segban rümamalıdır. Tuhaf bir le^ıtJ.''f « . Devlet büyüklerine tehdid mektubu larak her üçünün de ismi birbirine benzemektedir o kadar... A.C.S. yazdığı iddiasile hakkında kovuşturma açılan Tekel memuru Ali Arsanm 2. asliye hukuk mahkemesinde boşandığını yazmıştık. Alakahlardan öğrendiğimize göre boşanen karıkoca çocuk sahibi değillerdir. Kıbrıs Türk temsilciliğine tayin olunacağı ısrarla söylenen Amman Büyük Elçimiz Mahmud Oıkerdem dün saat 16.45 te uçakla şehrimize febniştir. Mohmud Dikerdem Hava alanında kendisile görüşen arkadaşunıza,, bir aylık mezuniyetini geçirmek üzere şehrimize geldiğini. Kıbrısa tayin olunacağma dair çıkan söylentilerin henüz resmi bir tarefı olmadığım söylemiş ve vaki sual üzerine Ürdündeki durvuna temas ederek demistir ki: «Kral Hüseyin çok cesur bir hükümdardır ve vaziyete hakimdir.» oksullara Yardım Derneğınden, o derneğin faaıiyetindeD, o faaliyeti yaratan fedakâr ve ÇAIışkan kuıuculaıdan ve üyeltrden, iıriat du^tukçe bahsetmek betüm içıu uaıiıde bir zevk oldu. Bana Oerneğin 1957 senesi bizmet ve taaıi>.ıini gösterir raporunu göo deıdıler. Kendısmden bir kere daha bah^ctmcme vebilc verdiği için Dernege teşekkur ederim. Bir cemiyetiu yukselmesi jçin j bajlıca şartlardan biri, hattâ belki de okşayabilır. Fakat bug\ın görYAZAN düğumüz yıkılmış duvarlar isü bınncisi tesanud olduğuna şüphe lânın değil, Istanbulun geçirdiği yok. iş sahasından şefkat sahasına kabüyük sarsıntıların bir neticesidir. İlk muvaffakiyetli hücumun küçük dar üutun alaıı'arda tesanud. Ben, bir menfez gibi olan «Sirkaporta» Yoksuılara Yardım Uerneğinin, kularak kullanılmıştır. On yedinci ıhtiyacına göre tamir edip istifade dan olduğu muhasara ruznamele ruluş tarihi olan 1952 den bu yaııa, asrır ikinci yarısuıda 1683 senesi etmek çok mümkündür. Fakat ma rinden tahmin edilrnektedir Hicbir insaııiara merhamet ve yardım fU Vıyana muhasarasile başhyan har ziye hürmet hissi, mazinin ancak müverrih hücumun hangi mınta uzatoıa kunusunüa, bu tesanuüan be Lehistan. Rusya, Venedik de bu perişan kalıntılarile. tarihî ve kadan ba<;'adığını kat'iyetle tesbit en guzel orneğini vermiş oldug.ına inanıyorum. dahil olmuş, cidal on altı yıl de sikalarile anlasılabileceği telâkkisi edemer tir. vam etmiştir. Harbin dördüncu se bu harabelerin dindârâne bir teDerncğin, i^lemeğe niyet ettiği Ekserıyetle acemi ustalar tanes: Venedikliler Yunanıstana as vekkül ile muhafazasını temin ey r. .lan yapılan tamırîer bu ha bu\uk sevabı nabil yerine gctirdiğiker çıkardılar. Akropol'ü muhasa liyecektir. kikati ebediyen gizliyebilir. Sur nı aniamak ivin bu 1957 faaiiyet rara edip topa tuttular. Partenonu İstanbul surlarına gelince bun ların kolayca ziyaret edilebilmesi poıuııu okumak kâfi. bir yığm taş haline getirdiler. lar küçük bir müsamaha ile bin için yapılacak yollar, zarurî yıkmSessız suuas.î ^o.ı^an Derneğin, Seyyah Evliya Çelebi Girid *e beş yüz seneliktir. Roma impara tılar, lüzumsuz tecavüzler, tehlike kuıuluş taıihinden bu yana, muteferine giderken, tapınağın tahribin torlarından Kostantin sarkta yeni arz eden mıntakalar hiç şüphesiz vazı imkanlarını da a^arak neier den yirmi yıl kadar önce Parteno bir hükumet merkezi tesis etmek tamire maruz kalacaktır. Esasen yapmağa muvaffak olduğunu, daha nu gezmiş ve tarif etmiştir. 'slâm istemiş, milâttan sonra 330 sene şi 1\ yapılan term'm'e '• ' a neler yapmağa hazırlandığını bu dininde heykellere karşı hüvük bir sinde İstanbul şehrini Nova Roma tecavüz etmemektedir. Öyle muaz raporda cirafile goruyoruz. Buııu memnuiyet olmasına rağmen ka ye.ı. .,omı namı altında kurmuştu. zam bir sermave ve para sarfı ile goren bir kimsenin, bağrından böyle bartma heykellerin hiç birine do Şehir; mâbetler, saraylaj at mey bir tpmir ba'ıis mevzuu dcğildir. bir heyet çikarmağa muvaffak olkunulmamış, mümkün olduğu ka danlarile süslenmiş. Fatıh tepele AVsi hal arkeo'oii tarihine nâsenHe muş bir camiaya nıen^ub olduğu dar aslî şekli muhafaza edılmisti. rinden geçerek Lânea taraflarında bir fasıl açacaktır. Eski çağ tarihi için itühar duj maınasına ' iltıkau On dokuzuncu asırda binayı as nihayet bulan bir sur ile muhafaza nin bize miras bıraktığı eser'er hiç tabavvur edilemcz. lî şeklinde tamir etmek fikri orta altına ahnmıştı. Kostantinin bu su bir yerde hiç bir suretle, hiç bir Vulvsullara Yardım Derneğinin ya atıldı ve şiddetli bir itiraz fc ru yüz sene sonra yıkılarak İkinci zaman restore edi'rpemi?lerdir. Bu faaiiyet pıogranıı, ilk bakışta pck tınasına uğradı. Binayı restore et Teodos zamanmda şimdiki surlar | t?bir. nr'ent â*;r!c!erinde kullanılbasit. İlkokul çağındaki yoksul çomek, eski vaziyetini tamamile ih yapılmıştır. Eski çağ ile ortaçag'n mağa ba='anmıstır. cuklaıvı ya.rdımlar, uıuhtaç aile» e müfterek fashnda inşa olunan bu ya eylemek isteyenlere karşı nıeve kımısiz ihtiyariaıa bakım, yükdeni>et âleminin âlimleri nrtaya surlar tarihin en muazzam müdabek uhsil yapmakta olan fakir 6ğfaa hattıdır. Yani Çin serMi müs büyük bir siper gibi çıktılar. Her rencileri himaye. TESEKKÜR yıl yüz biıılerce seyyah bu harabe tesna esi dünyada yoktur. Roma Fakat üç kalemde hulâsa ediliveyığınlan içinden iki bin dört v iz imparatorluğunun doğu müdafaası Plasent» Prvela teşhislie nıuvaffa rcn bu işlerin leferruatı, doğrusunu senelik maziyi derin bir hayretle olan Diyarhakır suriarı. îstanbul kıvctll bir sezarien amellyatı yapasurlarına arkadaşhk edfb'lir. se\Tetmege çahsmaktadırlar. rak eşimin hayatını kurtaran ve h^na sjyleyclim, cemiyet anlajışı üstün, Şimdi bu surların tamiri. bugün bir ovlât kazandıran ve ha<t^"')" hcmcinsi için feragati iıısanlık borRoma şehrinde tarihî kalıntıların bir çoğu kırık sütunlardan, parca lerde çok kullanılan tabir ile res y.ittıeı müddrtce gördügümOı .•'<. cu bellemii, sayıları bir avuç denilanmıs başlıklardan. yıkık duvar torc edilmesi bahis mevzuudur. Bi ,tpmizlik ve iyl bakımdan dolayı Pv lecek kadar az insanın. yoktan >a' ofchı tlkyardım ha«tane«l Do^ıım Kliratabileceğ'.ne inanılmıj acak derelardan ibarettir. Fakat bir kaçı ta zim verdiğimiz izahat. eski çağ e nifi Şefi mir gördükten sonra mükemmelen serlerinin katiyen arz üz.erinde rescede çcşidli. DOÇENT kullanılacak bir vaziyettedir. Bun tore edilmemesi tarzındadır. TürkHer türlü maddî endişeden uzak, Dr. ÜMtT KIRDAR'a ların başmda «Kolize» gelir. Glâd lerin İstanbula Ririş tarzı elâ» hal kıymetli zamanlarinı hRyır uğrunyatör gürcşlerine, hıristiyanlann edilmemistir. Ka'e duvarlarının yı »»Istsnlar. Dr Jalp. Dr. Ruben. Dr. da harcamayı bilen, yokbulun yüzüNearslanlara parçalattırılmasına, harb kılıp istilâ ordularının coşkun bir .Ar.n ^P phrlrr Titrkân. Münire. bnrç nu guldürürse kendi yuzü de gülcn riTian ve Scvimr tosrkkOrO bir oyunlarına daha yüzlerce eğlence sel gibi hücum ettiklerini söylemek bilirlm. bu insanlar, kendi içlerindeki mule. ^ sahne olan bu binayı bugünün heyecanımızı, hayalimizi pck ziyaSOREYYA OZDEMtR kaddes ateşle muhitlerini dc ısttmsını çok iyi bildikleri için, dernek, kuruluş tarihindeki hedefleıini de ?smış, cemiyet derdlcrinın derinlerine doğru kök salmağa başlaraıştır. Yoksullara Yardım Derncği, gerek çeşid, gerck şümul baknumidn gitgide yayüan. gitgide genişleyeıı, büyüyen bu esaslı hayır hizmetlerinden ayn, iki mühim teşebbüse daha girmi; bulunuyor. Bu iki teHalaskârgazi caddesi No: 284 SİŞLİ İSTANBUL şebbüs, dernek kurucu ve idareci SAYIN MüŞTB«İt,ERİMİZ» Mamulâtımız hava kompresörü. teçhizat, alât ve yedek aksarn ihtiyaçlarınızın yeni üyelerinin ne kadar etraflı bir cedış ticaret rejimi dahilind* karşılanmasını tern.in etmek üzere Şirketimizle acılen (2 miyet anlayışına Sajttib olduklarını Ekim 195P e kadar) teı#as**uyurmanızı say gılarımızla «ca ederiz. gösteriyor. JiUosCopco TİCARET VE SANAYİ T.A.S. Telefon: 47 36 46 Telgraf: ATLASCOPCO İstanbul Posts Kutusu 189 Şisü İstanbul Amman Büyük Elçimiz geldi YAPI'^c KKEDİ BANKASI Yıl sonuna kadar iki çekilişte Derneğin, yeni kurduğu bir şefkat kolu var. Hayatta yegâne nasibi hastanede ıstırab çckmekten. yegâne âlemi, mıhlandığı yatağından ve hastane koğuşunun dört duvarından ibaret yoksul, kimsesiı ve dermansız hastalara şefkatli bir kucak atıyor. Hayatuı yalnıı ıstırablı yüzünü tanıyan bu biçarelere, dün yada kendilerini de düşünen kimseler bulunduğunu, maddî Te manevi alâkasile, güler yüzü, ııeak yakınhğı Ue anlatıyor. İkînci büyük teşebbüs. derneğin yoksullar lcin insasına karar verdiği «gaadet yuvası» dır. Daha şimdiden, Avrupaya, yüksek tahsile talebe gönderen dernek, bu yuvada. yoksul yüksek tahsil öğrencilerini banndıracak, kendisinden yardım görmekte olan yoksul ailelere burada iş verecek: 15e gidcn anaların yavrularım bu yurd da koruyacak. Her bakımdan çağdas. cemiyet ruhu ve zihniyeti içinde, sistemli bir çalışma programile verimli aduular atmakta olan Yoksullara Yardım Derneği, daha şimdiden, garptaki benzerlerine yaklaşmıştır diyebiliriz. Her birlmiz, kendimizi, gerek bu derneğin, gerek aynı kutsal gayeler nğrunda çırpınan diğer hayır cemiyetlerinin tabll azası telâkki ermeğe çalıstığınm gün, birbirimize daha fazla bağlanmı; olmanın sonsuz hazzinı tadacağımıza inanalım!. Bu hafta Cumartesi ve Pazar günleri siri Fenerbahçe ve Adalara nanr tkbaliye Mahallesindeki ikrami ye apartmanlannı gezmeye davel eder. Kadıkoy şubemizin önünden her saat başı hususî vasıta kalkacakür. •< İTHAL KOTALARI Tam metinli ALMANCA tercümesl hazırdır. Yakut TERCÜME SERVİSt Galata Mertebanl sok. Han Tel: 44 84 25 24 APARTMAN DAİRESİ Horeket saatleri; Cumartesi: 14, 15, 16, 17 Pazar t 10, 11, 12, 13, 550.000 para ikramiyesi Eylul 26 Rebiülevvel 12 YenJ lthalftt talimatnamesl ile hazine hissesi muafiyet l'etesi ve yeni rejim ile ilgili §air mevzuatın tercümeleri mevcuddur. İNGİLÎZCE lthâl kotalan hazırlanmaktadır. V. ] 5.51J12 0V15.27J18 01İ19 33I 4 12 E. |11.M' «.041 9.27Jİ2.OO; 1.31(10.10 14, 15, 16, 17 v**r**m Ramdi VAROĞLU çıdan, tunçtan b" ' 1ar, pişnılş ^>j • ucu aslan pençesi biçiminde olan .u gösteren tabloyla ortasından ya rında çoraplarile birleşmiş tunçtan ar vardı. Yeşil krepon kâğıtla sakCUMHRİYET'in Tefrikasu 1 4 bir çoban çocuğu lüle lüle saçları raktan, porselenden köpekler, Jif yemek masası, avizeler, yastıklar, «xsx kaplanmış bir lâstik ağacı, va rılmış karpuz tablosunu Abdullah ile kaval çalıyor, bir kuzu ayağı lânlar, atlarla kaplıydı. Radyon'in işlemeli örtüler. yastıkların üstüne zolardan birini arkasına alıp giz Savaştolga hediye etmiş «şu kar nın dibinde ona bakıyordu. Çoban altındaki vitrinde. kehribar tespi^ konmuş Jülideden daha büyük bez emişti. Onun önünde kimsenin puza bakınız, çekirdekleri bile can çocuğun yanında aepet biçiminde ler, ağızlıklar, fincanlar arasıu '.a den bir bebek, divan, turuncu renk elini sürmediği kuyruklu bir kon lı, insanın yiyeceği geliyor» demiş Sevr işi büyük bir çiçeklik, mineli kakmalı bir Çerkes bıçağı, egri bir atlasla kaplanmış arkalıksız bir isNüshası 25 Kuruştur ser piyanosu vardı. Piyanonun üze ti. Öbür tablolar da Abdullah Sa bir saat. bir gümüş ayna, Eskişehir Arap hançeri, bir Osmanlı nijvu, kemle, abajurlar, aplikler, halılar, Ahone Şfraltl Türkly* Harlcl rinde çaprazlamasma bir Hint şall vaştolganın zevkine göreydi. Fo taşmdan yapılmış bir kuru kaia. bir de yeşil boyalı. ''""*'~ toprakseccadeler, sigara masaları, perdekonmuştu. Şalın üzerinde büyük toğraflar, Memduh Tuzcuyia Sali kapağınm tepesinde bir konca gül tan bir timsah göze çarpıyorio 150.00 Senelik "5 00 ler ne yeni ne de eski hir biçime bir gümüş vazo. penbe mumları hanın, Perihanla Babürün evlen bulunan bir şekerlik, siş karnı bağ Radyonun üzerine işlemeli bir ci'l 80 00 6 aylık 40 00 uyuyorlardı, ne de birbirlerine. 44 00 hiç yakılmamış iki yaldızlı şamdan, melerini. bütün cocukların küçük daş kunnuş ayaklarımn arasından 3 aylık 22 00 örtülmüş, üzerine vesikalık fototArtık fındık fıstığı, eldeki bardört porselen tabla, Wagner'in al üklerini. İbrahim Tuzcuyia Hatice j yere sarkan fildişi bir mandaren. Basan ve Vayan çerçeveler gençliklerini gösteren Igene fildişinden yapılmış, portakal rafları alacak boyda Gazetecilik TUrk Anonim Şırketl çıdan yapılmış on santim boyunda Tuzcunun konmuşt'i. dakları buakıp «ofranın başına geçfotoğraflardı. Bunlardan birinde bir ' büyüklüğünden başlayıp fındık bü içinde aile fotoğrafları Cajaloglu Kalkevi sokak No 3a41 bir büstü, plâstikten bir Miki, par(Hlenin vakti geliyordu. Fatma, böSahibi Genç karıkoca yakın akrabalar kırar diye ter döküyor, ikide bir mak boyunda iki porselen köpek, kaç aylık olarak görülen Mete, çır yüklüğüne inen boy, boy filler, içi Bunların yanında bir de Remus )!e dandı, fakat paraca epey yoksul ol çocuklarınm yanma gidıp onları a gümüş çerçeve içinde Olcayın püs çıplak yüzükoyun yatmış, elinde ne kâğıttan karanfil konmuş bü Romulusu emziren bir kurt hey rekleri kızartmıya başlamıştı. MutNAZİME NADt duklanndan bambaşka bir yaşayış» zarhyor, çimdikliyor, korkutuyordu. küllü kolej şapkasıyla çekihniş bir kemik halkalı bir çıngırak sallıyor yük bir kristal vazo, kristal sigara kelciği vardı. Radyonun arkasımla faktan bir türlü çıkamıyan Babür Vas nlerinl fi'len tdsre eden Mes'ul MüdUr ları vardı, onlarla az. aşağı yukan Böyle durumlar çocuklann gözün fotoğrafı, Samsun hapishanesinde du. Abdullah Savaştolganın mav lık, kristal şekerlik, kristal = >ıa ki aynanın yüzü ile çerçevesi n için Perihan «Ne yava» adam, ne bayramdan bayrama görüşuljyur den hiç kaçmadığından Refik ile yapılmış işlemeli bir kutu içinde lerli efe fotoğrafı şerefile uygun vardı. Kimi sedef kakma olan Xı sına Mengüden, Demlrden, Mete genls içll insan, aman yarabbi! diÖMER SAMİ du. Evde çocuk olarak Meraduh Şefik, fakir akrabanın çocuklar.uı bezik kâğıtlan ile fişler vardı. Mar bir yere konmuştu. Mengünün A lü biçimlerde başka si""" •'•aîaia den gelen kartlarla gene bir takım yordu, on saattir kebablarla uğra Gazetemize gcnderilen evrak vv yazılar ne;redilsin edilmesin l.de Tuzcuyia Salihanm on ıkı ya»ın kışkırtıyor, çelme atıyor, itip <akı kası çok tanmmış olan değerli pi merikadan gönderdiği fotoğraflar, rınm üstleri de günüş, krlst?l, <» aile fotoğrafları »ıkıstırılmijtl. Koljıyor.» olunmaı. tlânlardan meeuliyet kabul daki oğulları Refik, yedi /aş'ndaki yor. onlara zorla yaramazlık ettı yanonun bir yanında iki metre bo Adelaidın, Emil'in, Rasin'in resim selen sigara tabakları, vazolar, li • tuklar, kanapeler, büfe, ayaklannm edllmeı. (Arkasi var) cğulları Şefik, bir de Perihanla rerek annelerine çimdikletmekten, yunda bir abajur yükseliyor, bir leri gümüş çerçevelere geçirilrrdşBabürün üç yaşındaki oğullan Ve hırpalatmaktan keyif duyuyor, İbPROF NİMBÜS'üi) MACEK ALARİJ yanında da lâke, üç kanatlı Japon ti. Mengü, Washington'un çok ünfik ile küçük Jülide vardı. tbra rahim Tuzcunun torunlan olmanın lü bir sokağında fötr şapkaslle, piişi bir paravan duruyordu. Par> him Tuzcu. biraz daha çocuk ka tadını çıkarıyorlardı. Genç kadınm vanın üstüne, ucu üçgen biçiminde posu ile bir resim aldırmış, Mac labalığı istemiş, genç karısocay» korkusu yerindeydi. Gerçekten orsarkan bir İspanyol şalı atılmıştı. bu fotoğrafı ilk gördüğünde «buraiki çocuğuyla çağırmıştı. Perıhm talıkta pek çok devrilecek Iskemle, sı neresi?> diye sormuştu. Duvaronları hiç istemediği halde oaha sigara masası, pek çok kırılacak çi Duvarlarda aynalar, tabaklar. yal lardan birinin önünde Perihanın sına karşı ses çıkaramamış, faKat çeklik, şekerlik, sigaralık, tabla. dızlı çerçeveler içinde arapça yazı zoru ile yaptırılan, hiç yanmıyan, geldiklerındenberi onlarla hiç <o biblo, m»sa saati, masa çakmağı lar, tablolar, fotoğraflar asılıydı. yanmca ortahğı dumana boğan bir Arapça yazılardan biri bir leylek nuşmıyarak surat etmişti. İnce, ıçli vardı. resmi çizmişti. Eski İllustration şömine vardı. Şöminenin üstünde bir hanım olan Hatice Tuzcuysa Ancak çok parayla çok «vksizkısa yeşil pantalonlu, ak çoraph, genç karıkocayı hiç yalnız bırak Hğin birleşmesile bir araya gelebi dergilerinden kesilerek camlattınl tüylü şapkalı, ağaçtan yontma, bir mıyor, küçük salonda hep onlarıa lecek bir yığm eşya, hiç bir iş gör mış resimler de vardı. Bunlard karış boyunda Tirol köylülcri, tsoturuyordu Utanan. sıkılan. ezilen. meden, bir birlerini tutmadan. bir birinde güzel bir kadın kuşlara viçre işi tahta tabaklar, oyuncak yem atıyor, birinde de Otello Desbüzülen genç kadın, çocuklarından birlerine yabancı olarak yanyana demona'yı boğuyordu. Karanlıklar bir Eyfel kulesile yanyana dizilbiri bir yaramazlık eder, iki salonüst üste gelmişlerdi. Büyük «a)" içinde dalgaların dövdüğü bir deniz mişti. Ortadakî yuvarlak masanın da, yemek odasmda tıklım tıklım nun köşelerinde sehpalar üzerinde fenerinin dibinde bir deniz savajı üstünde pantalonu diz kapajdadolu olan esvadan birlne çarpar da Şeflğin boyunda Çin taklidi vazo CUMHURİYET
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear