28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
(Kf l t Eylul İM» Siz de gülün! Bizzat içki yapıp saten, bizzat tütün bayiliği yapan bır devletın keyif verici maddedir diye kahveyi bu kadar mühimsememeğe hak kı olanvsz. Kahve fakir ve orta tabaka halkm yegâne luksüdür. Parah tabeka lüksün envaı içinde yüzerken ötekilere bu biricik madBunun gibi biz de Ifebeşistana denin çok gdrülmemesi lâzımdır. heyet yolluyormuşuz. Heyet kahv« Cevat Fehmi BAŞKUT ziraati hakkında tetkik ve temasNot: Kızılayın SO hrahk kahvenlar yapacakmıs. Bundan sonra bu kahve cinsinin memleketimizde ye nin hâlâ tatılamamasına bakarak tiştirilır.esıne tesebbüs edilecek, halkm kaht>« istemediğı neticeî»ni yetıştirilecek h'hveler ucuz ucuz çtfconnak hata ohır Buna sebeb haika satılacakmış. Onun için yeni fakir ve orta *tmf ha";m kah'e ithal listelerinde kahveye yer ve aramaması değil. ondan evoe] kahveyi alacak 80 lirayı aramandır rılmemiş. Farkmdayız; siz de Hocanın ala Anyor, anyor ve bir riirlü caklısı gibi gülüyorsunuz ama ne mıyor. C U M H U K l Y t r ı n 27 Hikâye malumdur: Hoca Nasreddin kapıyt dayanan alacaklıya yol boyunca diktiği palıları gostermiş. Yoldan geçen koyunların yunleri bu çahlara takllacak. Onlar toplanıp iplik yapılactk. Iplıkler pazarda satılacak ve paıalar alacakhlare verılecek... Herif bu ızalvta gülünce Hoca. «Peşin parayı gördün ya, elbet gülersin» demiş. çare ki biz Nasreddin Hoca olmadığımız için bir nükte ile işi tathya bağlamayı beceremiyeceğiz. E haber erı fiatlan yükseliyor 3 odalı, kaloriferli bir apartıman dairesi 85 ilâ 130 bin Hraya müşteri buluyor Kı? mevsiaıinde istimlâk i^lerinin durdurulaeagın*. daır verıien haberler pıyasada memnunluk ujandırmujür. Emlâkçılerden aldıgımu malumata nazaran geyrunenkul fiatlan her zamankinden yüksektir. Üç odalı, banyolu, parke ve kaloriferli bir «pBrtıman dairesi 85 bm ilâ 130 bin lira «rası müjteri bulmaktadır. Diğer taraftan kiralık emlâk hemen hemen yok gibidir. Malzemenin gayet pahalı oluşu ve bulunmayışı yüzünden bu sene esasen çok az bina inşa edilmiştır. Yeni rejimle bilhessa demir, sıhhî malzeme vesaire temin olunduğu takdırde gelecek inşaat mevsimi dsha fazla bır.a inşa edıleceği tahmin edılmektedır. MİLLETLERARASI MESELELER SABAH] •XYeni ıedenb*rt •öyltrim, ken* dlmM wkl zamanın k»< eakan Uiçlanna alıştıralım, derlm de kimseyi dinletemem. Ifte, dediğltn* geldlk. Bund&a lonra, b»îimı» »ğndıgı laman bile, asplrlni uç mlsll flata yutaeağıı. Hapı jratmak tâbiri, blıim dlle. ga11 ba böyl« bir ÜAç pahalılığı zamanında glrmlt olacak. Hanl, Araba lıafe rdllen bir tekrrIfme vardır. Racı baba, öksürukten flkiyet eden blrlnc ll»ç tarlf ederAlırejn blr beyda, yanl omurta. Dly« baslar, jrumurayı ateşe koydurur, yarl buçuk plflrtlr, lçlne tuz blber ekrirlr, tonra: Kaldlrdl, lçti. ohomoho oksuruk kulluhum geçtl... der. Bundan «onra, bu tarlfe uyE'in llâçUrla kifafl nels edrceğlı galiba. Bu Sksüruk Utcı tarifl de, o kadar cskl blr tarihe alt değildir. hanl. Ba•ımızı s6yle çevlrlp arkamıza bak•ak. yakın yıllara kadar, çeşitll hastalıklanmın bu türlu lllçlarla ttdavi etmlş olduğumuıu gbrurüz. Onun İçin. telâta mahal yok. Avrupa Utçları, U'ediğl kadar pah»lılaş»ın; hara maddesl dıtmndan grldlgi İçin. burada blzim yaptığımız Ivruua llâeı muadlllerl, lstedlğl kadar nç be« mlsllne mal olsun, bize vız gelroell. Mısırçarsısı Urlhe kansalı funun flırasmda ne kadarcık oldu* Kutuların. kavannzlann dlblnde kalmış zen erfiller. kakuleler, yedl dükkan «nprüntuleri, mercan köfkler. eüce mahnıutlar, feytan terslerl fllftn. elbelte kiMda bucaktA halâ mevcuttur. Blr evvam onlarla Idare ederi*. Öksııruğr çfftall çeklrdeği; yarava, krsiğe kantaron yagl. boğaz ağrısına kopek *rrsl; soğuk algınlığına kırmız; pekllğe menekfc surubu; İ6hale ki7ilcık peltesl: mlde ı ğ n n n ı nane ruhu: çarpınnya mellsa; «oenVt algınhğına ate«te kııdınlmıs tuğla, nemize jermez. Blr akraba çocuğunda tenya vardı. Doktorlar türlo lliçlar Uvslye ettller. »onra, blr ahbap hanım. kah.îU cekirdfgl yedirln, dedi. Çocuk. sabahtan. akşama kadar. glttl. geldl, blr klio kahak «ekirdeğlnl yedl. Bu yerll Uae has v alığa blreMr gel»nrr ml? O zaman, kocakan llacı < be• Kenmedlğlıniı llâçlann tes r iman ettlmdl. tnıcan vücudn, mazlde ne tdi>sr, »imdl de o olduguna g5re, eskiden her hastah^a blreblr gelen yerll HAçlarımız. slmdt neden kullanılmasın? Ama. diveeeksinlt kl, kocakan Uaçlan. basit haıtaJıklara gSre tertip cdiimls baslt Hiçlardır. Ağır hastallklar. Avnıpanın hncıinkn harika llaçl«'iv|j ancak tedavi edilebilir. tste hurarta, büyük blr haklkatle kartılasıyoruz. \vrupall bllglntrr. «eeel grldl clhane. ba* «tn»ı bahane» hlkmftlne Inanmaga batlamıslardır. Dlyorlar kl: «ölume mahkftm blr ağır hastayı, ecelln pcnçejlnden mu'laka kurtaracağız dlye, antiblyotiklerl». petılslHnlerle. »treptomlslnlfle, fennln son zainanlarda lcad rttiği biıtun hdrlka llâelarla nka basa doldurııp. ezlyetlerle, ran acılarile hir nıüddet daha. zorakl Taşarmağa hak~ kıır.ır var mıT Tablatl» bu »ekilde müeadelr etmrk, n hastayı aıaba ınk mak demek olduguna göre, aslında, harlka M ç dedlfimte '»açlann va7İA fe<l, daha riyade, t«kenceclltk olıl? or » Gorduniiı mü? Dok'orlar boyle »oy lcrse, bcn. kocakan "lUçlannı tavsl> P etmişim çok miı? Ols» olsa. hıı Işln ucnnda blrm acemlUk çrkmek var, n kadar. Aıtifllvat masatına yatırılan hastayı bavıltmak Içln anesterl HAcl bulunm.ivınca. doktor Tardımcılan, bu ba>Finlı»ı. karikaturlerde oldugiı glbj. bastanın kafasına balyor vurarak temin edecıklerl lcin. bu lil bir parça talim etmelrrl lârıra gelecek. Eczacılar. \itrlnlerl boş kalma«m di>e. bir parca yorıılup, kBçe bıtcak t»n, Mmrçartısı baklyesl yerll ll*ç!ar tedarik ftmeğe mecbur kalacaklar. Doktorlar. rpçete Taıark'n bira» Mkıntı cek>cpk. snnti^ram besabı ye. Hne dlrhm. eekirdek. mlskal hesahı : e«kl IUc tertiplerlnl erIp. asel'l muspffa He temer'1 eekfrdejlnin nr nl^pctte h't «filecetinl. ne kadar ııman sahk »dlleeeğin! belleyecPkler, reçrtelerinl vazarlarken Ae. sonuna «hasta Isbu marıından, Ikl (hî»s blr fatiha okıırarak blr ka«sık ylve. bflznlllaht te. HİS «(f«Si) ola« cümlrslnl yazmagi ihmal ^rmevPcekîer. Bıı Uidircıtt 7a!'mpt lfln. llâçlar nahalıl»«ıvnr dlje hayıflanıni»k. doğrıiTO. değmez. Ramdl VAROĞI.U i? Tarih tedrisatıdeğiştirilmeli nıi. Milletlerarası tarih kitablanm tetkik konferansı geçenlerde son» erdi. Bir hafta muddetle memleketimizde 6 ncı toplantı&ını yaparak gbruşmelerini açıklamış olan ou konferansın 16 memlekete mensup 32 delegesı, dunya milletlerini, İkinci Cihan Harbmden sonra ebedî bir barışın kurulması yoluna teşvık etmek maksadıle ilk defa ve ! 'akh olarak tarıh kıtaplarından işe başlamış bulunuyorlardı. Bugune ka dar her mılfctin tarıh kıtaplarL, uluslararası bitip tükenmek bılmiyen savaşların, müzmin ihtılâfların uzun uzun hikâyesinden bahsetmiş, yapılan muahedelerin ağu ve ezici şartlarını âdeta tefahürle ilân etmiş tir. Karsılıkh kin ve intikam hislerinin könikledıği bu laferler ve maSlubiyetler serisinin genç dımağlar üze'in' 1 ^ varstacatı yeni tesirlerin ardı arkası alınmayınca, bu yolda yeni hevesîerin ve yeni jların uyanmıyacağını iddia etmek oldjkça güçtür Sayın hocamız Köprülü zarle Fuat Beyin eskı Eminönu Haıkevınde Tarih tedrisatı nasıl olmalıdır? mevzulu ilgi çeken konferansmda soylediği gibi, yalnız 70 sene içınde Alman mılleti bu körüklenen ^ıtikam hislerinin tesirile üç lefa kanlı savaşlara katılmış birisinde parlck bır zafer elde etmesine nukabil iki cihan harbinde feci mağlubiyetlere uğr'.yarak ülkesini harabiye uei€mış. halkını tahamrrülü rnıiskıl sıkmtılara sokmustur. Saym Kdprülü bundan ömek alarak ır ı'îetlcr, bundan boyle tarih kıtaplarında ssdece kültür ve medeniyete, fen ve edebiyata. güzel sanatlere velrâsı! içinde yas^dıŞımız dünya neclenıvetine hizmetleri i!e unutulmıvacak meşhurlardsn ve bunUrm büyük kı\metler ifade eden eserlerırden bahsetmeli, yapıcılık bahsinie filır yiiıütmeli, bir tskım kumandanlar, dıktatörler. imparatorları methetmek ten vazgecmeli, dünya milletlerini bübirıle iyi geçinmeğe tefvik fylemeli. s»vaş hikâyelerini, bastakil«rin lüzumsuz ihtiraslarını, telkin eylemekten uzaklaşmalıdır. Yen! tarih kitapları ve tarih tedrisatı bu rm,ksada göre bastan basa değıştirilmeli 1 YAZAN Samih Nafiz Tansu l DoouanMusa Taribmcte Kanalık S*yfal*r 30 yılda diinya İkftıciligffideıı sonuncutaga C E M A L E D D t f t Sisam hâdisesl Yasan: S A R A C O C L U Et ve Balık Kuramunun yeni teşebbüsleri Et ve Balık Kurumunun aldığı b3zı tedbi r sayesinde bu sone bol ve ucuz balık yiyeceğımiz anlaşıîmaktadır. Kurum son gunlerde Adlıye Bakan lığile bır protokol imza etmıs'ir. Bu anlaçmeya göre İmralı mahkumlarının kendi imkânlarile tutacakları bütün balıklar bundan bovle Et ve Balık Kuruıruına devredilecek ve Kurumun mağaz^larında satışa çıkanlacaktır. Et ve Balık Kurumu şimdiki halde majazalarında Imral'.da yetijtirılen üzümleıi satmktadır. Diğer taraftsn Kunım Trakvada iki büyuk çiftlikle snlasarak bıınların yetiştirdiği tavuk, piliç ve hindileri sstışa çıkaracaktır. Çiftliklerin Kuruma herfun 46 bin tnyvan temin edpcekleri bildnılmpk'erlir. Avrıca haber ald'ğımıza göre Et ve Balık Kurumu bu sene şehirdeki 3S mağazasından bir milyona yckın bir kâr elde edereşini tahmin etmektedir. Kurum yüzde on kâria çalışmaktadır. Padişahın bu acaibin aeaibl io deniz kuvvetleini otur dört yu iıanmayı guya modernleetinne po sürmüş saltanat devresi içinde, nlitıkasından rahmetll üstad A l cak bir tek defa kul'.andı: şeame>!i Haydar Ernir föyle bahseder: «1902 saltanatı süresinin son yılı içınde, edıidîkji yılında İngüterede inşa •ttirılen İkinci Meşrutıyetin ilân «Hamidiye» il« ayni tarihte Am« 1908 yılmın ortalanna doğru harerkada Kramp tdgâhlannda ympa kete geçirdi. 1"7 yılındaki Osmanlı Yunan rilnus «Meddiye» ve gene • talihte İtalyan tezgâhlarına «parif avasını konu dışı bırakıyoruz, eoilmij olan cDrmme» hafif kru çünkü o harbde azametli Turk dovazörleri, bahriye dairesinin rey ve nanmasının ne halde bu'.unduğu x e mütalâam alınmağa bile lflzum gö ancak Istanbuldan, o da tiırlü zorr<ümeden Yıldu «arayı hümayu luklar içinde, Çanakkaleve kadar nunca düsünülmü* v» rnnarlanmış gıdebilen donanman:n, Boâazdan laıdı. niçin ve hangi sebepler vüzünden Ne hacim, n« nrh, n« d« lil&h bir türlü dısarı cıkıp Tiırk ordunoktai nazarından Osmanlı d«vleti ı n n m karada kazandıkları şanlı nin hiç bir ihtiyacjna tekabol ede zaferler silsilesine neden dolayı bir mezlerdi. Aynı evsafı haiz üç g« dtniz savaşı zaferini de katarn~dığımimn üç ayn devlet tenane«İB« nı evvelce uzun uzadıya anla'.mışeiparişi de Sultan Hamid devri 1da tık. resine has olan (aribelerdandL «Ha * * * midiye> ile «Mecidiye» tulanmııa Evet, tam 34 yü Halicin ölgün gelıp hemen Halice sokuldular. «Drarne» kruvazörü taksiüeri rak • kirli tularında derrur üzerinde tınde ödenmemi} olmam yüzünden yatmağa mahkum edıüp zorla çüteslim edılmiyerek; yıllarca İtalyada rütülen Türk bahriyesi ancak DevKaldı. Nihayet Trabluagarp harbi H Hamidînin bu son yılında kımılnin zuhuru üzerine İtalyan donatı danmıs, tasıdığı siiâhın gcrcek top masına «Ljbya» adı altmda katddı. olduğunu Sisam âsüerıne gosterjnis v« bu kımüdamş müddeü içinde * * * " Ikhıcı Meşrutivet de ilân ediliverİşte tkinci Abdülhamld, Sultan Azizden deyir aldıgı mUM*f#rğmtlen Tttfk "dohanmasi "aftık zam bir deniz kuvvetinl, mânisız başka memleketler bahriyeleri gibi, korkularma, yersdz •»•hmine bu «udevresine girmiştir. retle kurban etti, e muhtescnı varTürk donanmasını, çeyrek asırlığı sıfıra irca •tmiş oldu. Bunun n fa*'a h ' m'iddet içinde debegebebi donanmanın, amcası gibi lenip durduğu miskinâne hareketkendisıni de tahtından, tâcmdan «iziık ve yıpratıcı atalet uykusunrnahrum bırakabileceği myjesi idi. uyandırıp nihayet harekete geTarihin ne ibret verici bir cil.esı çiren «Sisam hâdisesini» üstad /Ji dir ki, bütün hu tahrip ve imha Haydar Emir merhum şöyle anlagayretlerine ragmen büyük bir yar İ,T: * lıktan hiçlig* sürüklediği e donan• 1324 (1908) senesinin başmdanmanın küıç artıklanndan «Mesudiberi, Abdülhamidin mutlakiyet hüye» zırhlısı 31 mart iayarundan ıon kâmeti tizerine tesirler yapan basra, hareket ordusu İstanbula gikılar p«k liyade artmıstı. Humerince, Besiktaa önlerine gelip ağır lıde. Anadoluda, Adalarr'i s'^Mançaplı toplannı Yıldız sarayı hümamalar, isyan'ar kanlı bir sekil alyununa çevirecek, bu »uretle »amıstı. Büyük devletler kabineleri raydaki muhafız kuvvetin maneviyatını büsbütün sarsaeak ve tkinci arasında dikkate şayan müzakereAbdülhamidin tahtından indirüme ler yapdıyor, ötede beride gizli koeinde başlıca amillerden biri ola nusmalar oluyordu. Bu siyasî olaylar hakkında sızan dedikodular, Oseaktı. manlı imparatorluği'nun mnkadrleİkinci Abdülhamid, vehmine kur ratı hakkında hiç de memnunluk ban ettiği amcası AbdUlâzizin yaverici şeyler değildi. digân azametli bir deniz kuvveti«Nihayet 1908 yılı mayıs ayınm ni Ha'icin pis sulannda yıllarca ve Silam yıllarca muattal, metruk bırakarak başlangıcında patlavıveren çürütecek, lâkin bu hal de gayre •dası ayaklanması islere başka bir tullaha dokunmua olacak ki, « yıp renk verdi: Adada Rum ahaliden ranmıs, çürümüs, hiç olmus muh Sisam beyi Kupas'a muhalif Sofiteşem armadanm nâçiz bir vahidi los adındaki haydudun taraftarları gene onun tahtından yuvarlanma ayaklanarak askerl kışla ile hükusında baslıca rolü oynıyacak, kor met dairesine hücum, ile telgrafkak, vehimli padişahı korktuğuna haneyi tahrip etmişler, memurlan vazifelerini yapmaktan alıkoymu»uğratacaktı. lardı. SİSAM HADİSESİ İkinci Abdülhamid, kendi deniz kuvvetlerinden korkan bu vehimli Osmanlı padişahı, tâcmdan tahtın>eLn olmamak vehminin çılgınlıkJarı, asabî buhranlan içinde pisipisir.e cürüttüğu, harap ettiği r urk «Asker, silaha sarılıp nefislerini müdafaaya izinli olmadığından kışîaya kapanıp muhasara altında kalmışlardı. İslâm ahaliden bir kısmı da ö'dürülmüştü. (Arkası var) d ı r . » m u t a l â a s m d a b u l u n m u j t u . B ı r kültür v* medeniyet »alnamesi dtç o k t a r ı h h o c a l a r m ı n b u l u n d u ğ u b u ğildir. Milliyet fıkrinin kuvvetle yaenteresan k o n f e r a n s ı d i n l e n İ 5 b ı r şadığı bir asırda, milli terbıy» ve tarihçi olarak s a y m h o c a m ı z ı n bu rrulli şuxıru yaratacak yalnıı o milherkese uygun gelen sözleri u/eırıde letin tarihidir. Zaferlerden duyulan, o zaman deruı derın düş unmujtum. kanlı ihtüaslann zevki değıl, insan Konuştuğum meslekdaşlar^mdan pek öldürmek sadizmi d« hiç değıldir. coğu bu fıkre büyük bir değer ver Haksız istilâ ve tecavuzlerm haklı nuşlerdi. Aradan yıllar geçti. Şimdi mukabelesi olan zaferlerden duyacaBirleşmış Milletlerın ilım kolları, ğımıı zevk, yerinde bir gurur, aâl dunya kardeşlıği uzerinde kuvvetb bir tefahürdür. Şanlı tarıhimizın bir çaiışmalara girışmiş bulunuyor. Ta çok milletlere örnek olan »ayfalarmdan ve Türk olarak doğrmış olrih kitabları nasıl yazümab, nasıl dukları için iftihar duyan büyükhazırlanmalıdır? lerımizin dünya milletlerine o>r.k Bu cıdden güç mevzu üzerinde ne olan hareketlerinden bahseın.ek bu k?dar söz söylense yeri vardır. Fabakımdan yerinde olacaktır. B'i bir kat işin üzerinde dikkatle durduğul k muz ve kendı tarihimizi, millî bün t a r i h ç i o l a r a k h e r z a m a n yemizi düşündüğumüz zaman, afla t a n a s l â v a z g e ç m ı y e c e ğ i z k i H a ç lılar K u d ü s e dahil o l d u k l a n 7«rn<in, ruıa istinaden hem sayın hocamız 70 b i nkadınlı, erkekli, :o^uk ıhtiKöprülü zade Fuad Beyden hem de yar b i rm ü s l ü m a n kalabalı*ını k ı tarih kitaplarını yalnız gelmij ve lıçtan geçirdiklerı devirden bııaz gecmiş medenivctle'in bir tanıtması sonra F a ü h Sultan Mehmeri, tstanseklinde telâkki eden kongre âza b u l k a p ı l a r ı n d a n i ç e r ı g ı r e r k e n , c a n , larmdan ayrıldığımı ifade etmek is m a l v e ı r z e m n i y e t ı n i i l â n e H y o r terim Bu konuda kendil°rile bera d ı n v e m e z h e b s e ı b e s t i s m i k a b u l e y ber olduçum taraflar da vardır. O kı l . y o r , U g a l e d ı l e n t o p r a k l a r jzejınsım sudur: deki azıiılıklara hayiliirınden geçmı Tarih kitapları hiç bir zaman ilâh > e n b i r h ü r r i y e t banıedıvoıdu. > lpştırümıs insanlardan bahse' ,ı •i( iı. Biz s ö y l e m e k t e n hiç bir ' a m a n çezaferleri ve ınkılâpları muayyen çs k m m i y e c c ğ i z k i O s m a n l ı 'mparatj'hıslara mâl etmek sistemınde an>r l u ğ u o r d u l a r ı n ı n A v r u p a i v ' e r l e ' ı n e eylememelidir. Genç nesillere, bu d o ğ r u y ü r u y u ş u , b i ? z a t A v r ıo.ıriin yuk işlerin yalnız büvütülm ı^ in k a l k ı n m a s ı n d a . k ü l t ü r v e n e d c n . v e t saDİarın yapabilecçğı fıkirl^rıni tel s e v i y e s i n i n y u k s e l m e s ı n d e e ı ı b u y u k kin etmemelidir. Bilâkis onlara bü r o l ü o j n a m ' ş t ı . yük dâvalarm Hahakkuku kütBiz g e n e tafsılât v e r m e k t e n vaz geç lelerin i^i olduğu. raferler ve in m i y e c r ğ i z k i T ü r k d e n ı z c ı l e v i n ı i ı A ' ; irrha kilâblar milletçe tutulmuş azimli yol d e n i z d e V e r e d i k k o r s a n l ı ğ m ı For ların varabileceği amaçlar olarak gös e t m e s i s a y e s i n d e I s p a n y o l i s ı r v y terılmelidir. tekizliler kendilerine başka yollar aAncak, hâdipe'er tıu yoldun tah ramışlardı da bu zaruret coğıafi kelile tabi tutulursa saym onferans şiflere sebeb olmuştu. Biz Türk adaâzal?rmın mâşeri vıcdan letinı. Turk müsan'ahasmı, dunya yolundaki arzuları tahakkuk etrnış J milletleri için en büyuk ornekler oolur. larak ilân edeceğız. Biz istıklâl mu( Kendilerinden ayrıldığım nok ı cadelesinin, hak ve hürriyetlerine ta sudur. Tarih kitapları yatnız bir I çok menfur bir düşünce ile el uza 3 geldiğini öğretoceğiz, •öyliyacaüı •• haykıracağız ki, Anadolu sava«ları, bu vaziyeıa düşürülecek her mületin tekrar edeceği bu harekertir. Atatürk bu sebepl» dünya milletlerinin h«nüz istiklal hasretini hayal olarak düjünen kalabalıkları için her zaman gözlerde tüten bir önderdir. Velhâsü varlığını millî hislerinin kuvvetine istinad ettirmis, soyu, «x>pu belii olan bir milletin, Kendi mefahirini anlatan tarihinden uzak kalması, onu sadece mucidler, mütefekkirlerin hayat hikâyelerınden ıb»ret antiklopedık bir sisteme irca eyleme^i mümkün değildir. Bu belki Amerikalılsr gibi bir çok milletlerın tarih! zaruretlerle bir araya gelmesinden doğmus, mazisi kısa, rcefahiri pek az milletler için belki say:n kongre üyelerinin dusündüğu gibi böyle bir tarih telâkkisi il» yürütülebilecektir. Fakat bizim ğibi bütün zenginliği tarıhinde olan, asker doğmus ve asker ölmeğe ahdetmı», zinde bir milletin dimdik durmasında. asırlarm yürüyüşün» rağmen tarihin her devrınde müstakil bir hükumete mâlik bulunmasındaki mânâyı oiun taııhine, mıll! geleneklerine bBelılığında aramak hiç süphe . yok ki doğru clacaktrr. Şayed saym hocamı» Fuad Koorülü ve değerli Tarih Kitaplarını Tetkik Konferansı üyeleri. istiyorlarsa ki bu miîll mtfahirimizi genç ne<;illere naklederken tarih kitaplar.mi7 biraz daha az heyecanlı. daha az kin telkin edici olsun. belki bu bir dereceye kadsr mütalâa edilebilir bir mevzu olacaktır. Fakat elimizdeki ders kitaolarında da hiç bir zaman böyle müfıit hisler hâkim değıldir. Bilâkis bu k;t^pl=ırın hemen hepsi tSezprm hakmı Sezara. krijlünün hakkını köyliiye vermektedır.» Tarh kitsplarını de'iştirmek, . nlan yalnız kültür ve medeniyet dünvas'na cevirmek arzusu mi'liyet hislerini b1. tarifa atarak ins.>nlık â l e m i n e d o ğ ı u v ü ' t j e n c i r c c c y a n m öncülüğiinü yapn't.ktadıı B u g ü n nasıl birlesmis milletler fikri y a n m d a her rrillstin kendi istik'ali, gelenekleri yafiyorsa. b u f'kıin yanı bısınca d aher nıilletin k e n ü tarihîni. kendi nesillerin* 0 5 etmek sekli v ekerdi tarıhini y a zjırken dikkat edeceSi ana prensipler de TESEKKÜR Oeirdiğım m ü h i m kax«nın akabinde vuksek hazakatile müdahale cdip lüzumlu amelivatı yaparok »ıhhatünln lad"sını» âmil olan S a v m B a y Kemal Ayçiin Ankaraya gitti Bolediye Reisi Kemal Aygün dün Dr. OSMAN ÜÇER sabph »aat 8 de uçakla Ankarava v e m i " ı a r k " d n « i gitm!>;tir. Beledive Re^si şphir meDr. ZİYA URASa seleleri hakkında ileili vekâlstiarle ve tedsvimın ikinci «afhasının d e temajlarda bıılunacak, muhtemelen v a m e t t ı g f J G ( ' , 7 « I B a h ç e k l k ı i j i ' . m ü cumartesi günü şehrim;7e dönecek e * " î « i S i v m B S T tir. Ord. Prof. TEVFİK REMZİ amelıv atı^ıın emnıyet v e selâmetl* varılmasım temin rden Teşvıkiye S d ğ l ı k f v l« ? h ı h i S a y ı n B a v Prof. Dr. Oneratör DERVİŞ MANTtZADE'ye CHP İLE İLGİLİ SON DERECE ALAKA ÇEKİCİ BİR YAZl OKUYACAKSINIZ BU HAFTA A K î S DE kalacaktır. TESEKKÜR Sevglll v» kıj'metll varlıjhmı*: *»lm, bab»m, ağ"beylmiz. davımız ve amcaTrır Bir Alman turist gem'si geldi •A r i a d n e » a d ı n d a 8.000 t o n l u k A l yakın alâka v p ihtimama m a n turist g e m i s i d ü n s a b a h H m a v e kllni?)n nfi«fik m e n « n b i n i i e v e nınııza gelmi'tir. Dr. KÂMRAN YÜCEL'e G e n ı i b u s a b a h M u d a n y a ' y a h a v e ~>(ie«sp«t>nın kıvmetll dnktorlannıeket edecpktir KAZAN'CİGİL'in Diinkü frafik kazaiarında 2 o l a n ş ü k r a n b o r c u m u n f t a z e t e n i z v a isçi ve 1 coruk yaralandı m * ulaştın]ma«ını rıca ederim S e h r i m i z d e d ü n i k i trafık kazası o l m u ç , kazalaröVsn biri'sinde i k i isçi, d i ğ e r î n d e 7 v a ş l a r m d a b i rç o c u k y a ralanmiş'ır. Yaralılar histeneve yatınlmış. şof6rler hakkında kovuşturm s y a başlanmiîtır Z e y t i n b u m u semtiıyleki 1 . kazeda Beykozdi» oturan Musadd'k Aydoğan adb şoför idaresindeki 81412 plfka ranlı k a m y o n , Z e v t i n b u r n u K u m iskelesinde se>Tetmekte iken. başka W r k a m y o n v=nından geçprken yolda b u l u n a n Ş a h i n G ö z c ü v et b r a h i m C e beci adb iki i=çi sıkısarak yara!anmi5 tır. Yaralılar l'çi Sigortelan hsstanesine kaldınlmıs, kovusturma be«lamıstır. Faüh Yasemin sokağmda oturan Rüstem Kızılın 7 yasındV>ki kızı Yasemin. defter almak için Y:ldırım caddeHnden geçerken, Unkapanı yBnünden gelen 53872 plâkah Heceb Erk ldaresindeki takslnin sadmesine ugramıstır. Sol avaîhnclen yaralanan çocuk Sişli Çoeuk hastanesine kaldtnlmıs. şoför yakalanarak hakkında kovuştumrK>ya baslanmıstır. Tacettin Artunkal Dr. OSMAN BENİAN'a AKİSsauısrçıktı m 228 na" Yıl sonuna kadar iki gezmeye önunden davet her v f a t ı dol^^ ı^ıle errrk r n a z f m»r^«lmire lst'rak. ıf^n»kse çclonk h İ 7 z a t jfeldemıek. t»1efcn. m e k our«'1tle hiiytik pierrimizi p n v l a s»n akrnb» V P donttnnrmra. naı<tıılıjff Cu^termi» olduklan lhtle*ın«9inda dolavısile m c m v e " W n.zilc a i â k a a'îistan. A l m a n h s tine^f B'<"b"kim. h*n*«1re v edT> Birincl Ordu ra«irrl t ^n l»t?nbul Merkez K u m a n dsn''*ı. 8«. Ttirripn B»ndo">u. M e r a s f m kıt'p^ı k u m ^ n d i n l a n n a . U m u m ! M a «i7alar T A Ş Müdür. Muavin v e r"»r«unlarına. vaVminiz FalftV* v e R u h l B c t o n c u y a . t•*yz'•7^demiz H'.lsarrettin Altınyıldız» rl'%rm m l n n e t V P «iikranlanmizı *r7"d"rlz. Ayrrdera. t*'"'ir v e P u l a t EmftkU Nakl've AH>ayı RIFK1 AYERDEMin ri ye apartmanlannı şubemizin KKEDİ fBiCi\KASI Bu hafta Cumartesi ve Pazar leri sizi Fenerbahçe ve Adalara zır İkbaliye Mahallesindeki ikramieder. Kadıköy saat başı hususî vasıta kalkacakür. < Horeket saatleri: Cumart»»!: 14, 15, 16, 17 Paıar ı 10, 11, 12, 13, •••••••••••••••••••••••••••••••••••«1 'i 24 ÂPARTMAN DAİRESİ ME VLİD HJ»"> HAVDİ 550.000 oaıa ikramiyesi. Eylul 19 Rebiülevvel 5 5 44 12 08 15.36 18 13 19.47 ~E |11.31 5 5 5 ' 92 3 ' H O O 1 I I ü | 1 4.04 1.32|~» 50 Ikindi J4, 15, 16, 17 vefatır.ın 52. g ü nı'n** r a ^ t l ı y a n ? 1 E''fı! I»"ı8 p a z i r frllnü 6 S ' e n a r r a zını takiben B e v oğlu A g a Camıl Serifinde Kur'.inı K^rim v e MevlicH Srrif kıraıt olunacağından. büttln akraba. dn«t ve Ihvanı dinin teçrif bujTirmalarını rica ederlm. Allesl: Fikrct özpr ÖZERin CUMHRİYET'in Tefrikası: 6 Bu onun kendi kendısile olan çalışmalarından biriydi. Bir yandan alıkların karıdırılmasına, inançlı olanların inanlarmm sömürülmesine kızıyor, öbür yandan kendini güçlu görerek Amer'»' s "'içsüzisn alt edip sivrilmeye yol verei' ğımsızlığa imreniyorau. ±OK sözlü idi, doğru özlüydü, iki yüzlü değilj di, bu çerçeve içinde sağlam bir ^ahlâkı vardı. • Fakat inançsızlığı ile öviinü yor, ona karşı koyanlara, istekleri•ne engel olanlara bile bile, seve "seve kd'ülük etmekten çekinmiyordu. Babasının bencilliğini kötü gözle gordüğü haîdo kendisinin bencilliğini iyi gozk görüyoıdu. Babası iki yüzlu bencil. kendisi ise doğru özlü. açık bencildi. Bireycıliğini ilerletmış, Kolejli arkadaşlarıle bir «existentialiste» tophıluğu kur»nıuştu. Bu topluluklarını, bireyciliJin son kertesi olarak görüyordu Bir ara saçlarını yağlı bırakmıs 'Ustüne başına bakmamıs, sonra eay yuvarlak asümıştı. Yuvarlağın iki yüzünd» karışık, okunmaı biçimde sıralanmış harfler vardı, fakat bir fisk* vurunca yuvarlak dönüyor, iki yüzdeki harfıer bir araya gelerek şu okunuyordu: «I love you». Ondan on iki yaş büyüktü, onunla olan ilgisi benliğini olcsuyordu ama doyurmuyordu. Sadece benlığiran okşanmasıle bu ilginlm sürdürülmesini iyi bulmuyordu. UY a z a n : N Ü C İ P A l S A N yuşsalar, anlaşsalar daha iyi olurdu. Fakat anlaşamazlardı, o Olcay mıştı. Kimseye metelik vermemek, gibi bireyci değildi, kendi düşünyalnız kendisi için yaşamak yolun celerini de ona aşıhvamıyordu. tkida gittiğı, evdekalerin hiç birini a si ayrı çevreîerin kişiîeriydi. ©nu dam yenne koymadığı, kardeşlerın aldatmak istemiyordu, onunla Ame den hiç biriyle ilgilenmediği halde rik^ya gitmiyecekti. Olcaysa oraya onlaran hepsirun kendisine düşkün gitmeyi kafasına koymuştu. Olcay oimalarıru, onunla uğrasmalarını hâlâ Amerikayı eski goçmenler Adiliyor, sevgisini açıklamak, sevgi merıkası olarak bir «Yeni Ojinya» lısile her yerde gorunmek, onu a olarak görüyordu. Ona artık Ameğabeylerile döğüştürmek, babasını rikar.ın «Yeni Dünya> olmaktan kahrmdan öldürmek, rezalet çıkar çıktığım, göcmenlere doyduğunu mak, gebe kalmak istiyordu. anlatamıvordu. Eskiden oraya AvO gider gitmez bır sigara yaka rupanın yoksul kisileri göç ederdi, cak, sokağa çıkarak akşam kalaba bizde bövle olmuyordu, bizde oraüğır.a karışacaktı. Dalgın olacak, ya zenıji^er zer^in çocukları söç düşünceü, düşünceli dolaşacaktı. ediyordu. Aradaki ayrıhğı Olcay Arkadaşlarından birini bulmak, ka kavrarrıyor, ya da kavrmak is* fasında evirıp çevirdıği bir tasarı miyord'j Olca\~ın kendisine olan üzerinde onunla konuşmak geıe sevgisini de kabarmış. taşkın duydurulduğu ğini duyuyordu. Olcaysa içinı bi gularmın to^andığı, tirmiyor. aynanın önünde ovalanı c'inlend'si bir kan olarak görüvoryordu. Kolunun kalkıp inrr'esine du. Sadece rock'n'roll yaparktn gore. bıleğıideki hilezik kımı'dıyor, muşambalan yırtmak, iskemieler suıgırdıyordu. Bu, bir Amerikan pencere'ere savurmak onun taskın bileziği idi, küçuk bir zincirin u duygularını yatıştırmaya, içindeki enna bir liradan biraz büyük bir boeluğu doldurmıya yetmîyordu. Bir ayak önce giyinip gitsin dıye bekliyordu. Etekiiğinin kemerıni sıktıktan sonra Olcay yanına gelip dudaklaruıı uzattı. Gene o konu açıbnadan, tartışmaya başlamadan lynlularsa iyi olacaktı. Geç oır.tv^, ©rtaîık kararmıstı, konuşmaktan sa kınarak onu kollarmm arasına aidı, sesini çıkarmadan uzatdan du dakian öptü, uzun, uzun öpsd. ra Fatmayı darıltmak isteme'ivginden öfkesini sessiz, yumuşak ba^lı ocasından alıyordu: «Ne 'zenıs îçli adamsm!» Babür etleri doğruyor, keha^'.aı mesi Perihanın tnnirine dokunmuJiçin önceden hazırladığı hardaîh ru. Bunu ötede beride, k«pı?t!ann domates suyundan tadıyordu. «Hiç önünde söylers* adlan tatiiçly» çişenin kadar geniş içli adam göru!memiştır dünyada.» kardı. Şimdi ooa gercken yumurMac'ın sevdıği pasta yapılamıyata idi, yumurtal .Babür caktı. Yumurta yoktu. Rimelleri belli olmayan biri yiyecek tsteroiî lım? Allah a | i m ı blr nin akmasından korkmasa ağlardı. PROF NtMBÜS'nn MACKR 4LARI: «Şimdi ne olaak? Çar« bul bakalan!» Babür kestiği etlerin hep bir boyda olmasına bakıyordu. Perihana göstermeden ağzına bir dolma attı. «Bir şey yap, bir aey söyle, bir çare bul Babür!» Bakkal, «narh yirmi kuruş, toptancı yirmi bir istiyor, biz de alıp satmıyoruz» demişti. Perihan Fatmayı gene yollamıs, «kaç para isterlerse ver, aman» demiş, fakat Fatma gene boş elle donmüştü uBabür! ne olarak şimdi?» F«lma, «zevtinyağı da yokmusı dedi. Evin bir yıllık yemeğine, salatasina yetecek ıeytinyeğı taneka'«•rU Idlerde. socan ci'valuıın arka sınd ' koşedeydi. «Allab. ' ıdı babanıza uzun ömürler versin. Kuru fasulye de bulunmuyormus iüçük hanım. Allah fakir kiraya ıcıaın. Efendi babanız ohnasa su günde pirinçsiz de kahrdık. Ama yumurta pirinç gibi değil ki, ai da sakla. Allah efendi babanızı başımızdan eksik etmesin. Allah raillet« acısın> Fatma salatalar», ıiclmalara, çerkes tavuğuna bakarak bileklerine kadar hamura batiiıış unlu ellerini açıp «çok fükür yarabbim» dedi, İçerde sıcak, dışarda soğuk; kilerde bolluk, bakkaîda kıtlık olursa Fatma kendini diha bir mutlu bulur, şükreder, dua ederdi. Bir gece, kaloriferin ana borusunun içinden geçtiği od^i'iıua uyurken kapı çalınmıs, apartrranın dış kapısından nasıl girdıği ti. Fatma ona bir seyler vermis, sonra tipi içinde uzaklaşmasını pen cereden gözetlemij, arkasından uzun uzun bakmıştı. O gec* tespih çekmis, namaz kıirnış, dua «taüs, dolu karnını iki »lile ovalarken g«ğirmiş, fükretmisti. İste Fabna böyleydi. Yeryüzünde soğuk, yoksulluk, açlık gördükç» dua adcr, {ükrederdi. Dııamndan aonra esn«ye esneye, kaşına kaşına yatağına girerken içi htfiflenüs, odacığuu daha bir sscak, yorganını daha bir vumusak bulm'is, buyuk bir mutluluk içind» iürültüyle yellenmifti. Fatmanın tilsw dolu dıy« âvün bir çare bul. A/ ne vurdum âuvmaz şeysin, aaaaaî» Fatmanm ZÎVtinyağı da yoıcmuş demesi, Baburün zeytinyagh lâhana dolmasına karsı isteğini gıciKİamış, ağzına bir dolma daha atmıştı. Perihan eline bir tokat indirdi: «çek elini dolma tabağından!» Bıçak kayınca kestiği •tlerden biri öteküerin boyunda çıkmadı. Onu ayırdı. Bütün kebablar bir boyda olmalıydı. (Arkıtn var) Nüshası 25 Kuruştur Abone Şeraltl Senelık 8 aylık 3 ayhk Turkıje 75 00 40 00 Î2 00 Harlcl 150.CO 80 00 44 00 Y Ü K S E L fl« I I C A İ I I N A L Ö Z G Ü K Gazetecillk Türk Ancnim ŞirkPtl C a f a l o j l u H a l k e v ı s c k a k N o3 » 41 Sahibi Basan ve Yayan NÂZtME Y a n NADt eden işlerinl filen ldare Me«'uJ Müdür Nisanlandılar. Ç«mb«rhtaf 18.DC.1958 ÖMER SAMt Gazetemıze gbnderilen evrak v n yazjlar ne$redilfln edilmesın lade jolunmas. tlâslardan mesuliyet kabul •dilmea.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear