26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
IKI CUnHURllET 6 A&iutoı 1958 İTİRAZ Türkiyemizde canlara kıymış, ocaklar simdürrnüş adam hâkimin verdıği karara itiraz edebilir de ma sumların mastımu vatandaş havagazı, su, elektrik. telefon şırket ve idartlerinin h;.kkındakı hükümlerine gık diyemez Bu. böyle gelmış, boyle gider. Hele yanılıp da teşebbüs etFin. ilk gordüğü mukabele havagazının. suyun. elektriğin. telcfonun kepilmeFİdir. Bari bu hüküm ve kararlar adalet. h4tt.ı mant!k ölçülerile müna^ebPtleri bulunan şpyler oİEa.... Ne gfZ€T? tste kui.ğımıza gelen son bir tanesr. Bundan altı ay kadar evvel bir tstar.tıul hfit.çehriFinin kullandığı havaşazı saati bozuluyor. İdareye müracat edip: Y<jnısini t;>kın! diyor. S;'at yok! Evyy ne olacak? £a?tinizin bozuk olmadığı aylarda odedıjriniz paraîara bakıp ortalama bîr rrîktar bulacak ve onu tnhsil edereğiz. Ehhh pekâlâ! Hakikaten başka yapacak Is de yoktur Bu hemşehrimiz altı ay müddetle garfcttıği havagazı mukabilinde idarenin takdir ettiği parayı öriüvor ve bu hai yeni saat gelip y r i n e tr.kIınopya kadar devam edıyor. Hikâyenin buraya kadar olan kısnıında bir fevkalâdelik v>k degil mi? Ha şimdi gerisini dinleyin! Yeni saatin yerir>e takıldığı tarihten bir ay sonı? memur elinde rr'îkbıız ile kapiva öavamyor. VOK! Saat îu kadar mttre küp yazmış. Şu parayı vereceksiniz. Alâ! Derhal. Ama bu rakam bizim evvelce tesbit ettiğimiz vasatî mıktarın üstünde! Olabilir. Binaenaleyh saatsiz geçen altı ay için vasatl rakaram üstüne çıkan miktann yekCnunu da ödiyeceksiniz An'.amadım Yeni saatiniz mazideki sarfıjMtm miktannı da mı tâyin eriıyor? Brim altı ay müddetle bu ay yaptığım sarfiyat kadar havagazı harcadığım ne malum' Evet ama o zrmanlar 8iz saatsiz sarfivat yaptınız Saatsiz sEriiyat yapmağa ben mi talıb olrîum' Saat koysaydınız ya.. Maalesef fazla münakaşaya vaktim yok. Usulümüz budur Bu parayı ftdiveccksiniz tşte işin icınden çapanoğlu çıkacagı anlaçılınca bsşvurulan malum çare: «îtiraz yok. usul budur. par=*yı verin!» Neye itiraz yok pfendi tstediğin havagazı ücreti midir, yoksa cezayı nakdl midir' Cezayı nskdl dahi olsa muhEkemesi. karan. itirazı, temyizi var Bu şlrket ve idarnlere hem su veya havagazı vermek. hem dp Temyiz mahkemesinin rolünü oynamak hak ve «alahivrtini taıııyan acaba t t • bııl hPms<>hri«inin eşsiz sabır ve tahammülü müdür. diye «oruyoruz. Cevat Fehmi B.'VKIT lovYtrk'U *ir «ettliifffı bîMraları 4 GULGEDEKİ ADAM Reisi La Guardia da buna oenzer sözler sarfetmiş ve hayretinı açıklamaktan kendıni alamamıştı. Halbuki bır sene önce kendisine \cnlen Bayne. raporunda hemen iı^men aynı şeyler mevcuttu ve bu raporun neşredilmesınden çekinilmişü. La Guardia bu olayı biraz çabuk ınuimuştu. Ben tam bir Yankee olduğum için kolay kolay tuttuğum yoldan lönecek bir adam değıldim. Fakat bu son skandal beni her şeyden ığ'erjdirmişti. Şefe gıderek artık bu işden ayrılrrak niyetüıde olüuğunıu bildirdım. O hayretle sordu. Peivi neıeye gideceksiniz Mr. Danfoı th"» «Eve döneceğim» dedim «biraz tia temiz hava teneffüs etmek ihtiyacındayım!» Detektif olma yolunda Anlaşüan Vali artık iyıden iyiye kızmıştı. Helbring, valiye şöyle bır cevap verdı: «Müessesemıze teslim edilmij olan genç mahkumlara karşı vazife ve mesuliyetlet imızi müdrik bulunmaktayız, Bunların arasmda en kötülerinin dani manevi değerlere, bir ruha sahip oldukları muhakkaktır ve biz onlar içuı muktedir olduğumuz her şeyi yapıyoruz.» Fakat iş böylec* kapanmıs »ayılamazdı. Nıtekım bir müddet sonra vali ve savcının da hazır bulunacaklorı bir komisyon huzurunda biz, müstahdemlerın ifade ve mütalâalarınm alınacağı bildirildi. Bunun üzerine Direktör Helbring, beni odasına çağırtarak sordu: «Bu toplantıda nasıl ifade vermek niyetindesiniz Mr. Danforth?» Ben gayet »oğukkanlı cevabı yapıştırdım. «Tabü hakikati açıkhyacağım Sir!». Helbring bir şey söylemedi. Aradan bir hafta geçti. Bır gün gene beni çağırt mış, gıttim. Beni güler yüzle karşıladı: «Mr. Danforth, uzun zamandır tızin çalışmanızı yakından takip ediyorum. Hemen şunu ilâve edeyim ki sizden çok nıemnunum. önümüzdeki hafta Dobbs Ferry çocuklar köyünde bir sosyoloji ve psikoloji kursu açılıyor. Bu kurslara devamıruzı sağlamak üzere bir burs aldım. Siz benim en güvenilir adamunsımz. Ileride gene sizinle beraber infaz müessesesinde çalışmak benim için bir zevk olacak. Fakat bazı şeyleri öğrenerek daha da mütekâmil bir duruma erişmeniz gerekiyor. Bu kursu kabul ediyor musunuz?» Bu benim için iyi bir fırsattı. Derhal kabul ettim. Kurs çok iyiydi. Burada kısa zamanda çok şeyler öğrendim. Fakat «New York Parental School» denen müesseseye geldiğım zaman öğrendiklerim hepsinden fazla oldu. Bu müesessede küçük »uçlular kendi pavyonlarında ve ebeveynlerinin nezaretinde tutuluyorlardı. Müesse^e, vilâyet idaresinin murakabesine tâbiydi. Işler bir müddet iyi gitti. Sonra günün birinde New York savcı muavüılerinden Colden, gazetelerin tazyikile müessese hakkında bir tahkikat açılmasmı talep etti. Suçlu çocuklar ve müstahdemlerin ifadeleri almacaktı. Ben de difier müstahdemler gibi bildiklerimi söyledim. Fakat çocukların ifadeleri çok gaıip ve hakikate uygun değildi. Sonradan öğrendim ki savcı Colden onlara, kendi arzusuna göre ifade verdikleri takdirde çok daha iyi bir terbiye müessesesine nakledileceklerini ve jeşid oluncıya kadar da orada kalabileceklerini vaad etmiş. îşe gene matbuat kar'ştı ve müessesenm mesulleri hakkında ceza mahkemesinde bir tahkikat açıln.ası için devamlı neşriyatta bulundu. Şehrın en kıdemli ceza hâkimi James C. Kadien, bunu okuduğu zaman şöyle demişti: «Bu memleke'te böyle şeyler de olabileceğine l'olay kolay inanmak istemiyorum. Hayretim tariflere sığmaz!» Belediye Arap âleminde degışmelerin temposu çok aüratlendi. Iıakt» v* Lübnanda son olaraK vukubülan hâdiseler Arap âlemini bir müddettir harekete getıren cereyanların son tezahurlerdır. Araplar çok yakın komşulanmızdlr, onlara çeşıtli bağlarla bağlıyız. çeşitli sebepler, bizi, Arap mem j t i y o r 3 u n tlk yazl, A r a b ni bir devlet kurmak değildi. Istekm i ıiiyetçimânen ve harbi ler, imparatorluk d&hilnide Tuzlada kuruîacak fabrikanın leketierındekı ola.\larla icbar eder. liğinin mcnşeine, ikı dünyagelışme niş bir mahallî muhtariyetin daha gemaddetpn ilgilendirmeğe elde earaBindak müddet zarfında nıakineleri getirldi Soralım kendi kendımıze, son se sine ve Türkıyenin bu cereyan üze dilmesile Otmanlı idare sisteminin nelerde bu ülkelerin inkişafiyle, fık rinoeki tesirlerine mütealliktir. ıslahı ve liberalleştirilmesi etrafmda Çaytrova ile Tuzla arasında kural rî ve siyasî cereyanlarıle kâfı mkArap milliyetçiliği cereyanı 19 un toplanıyordu. 1 ınci Dünya Harbi masına karar verilen pencere camı tard. meşgul olduk mu? Hâdselere doğru başlamış ve esnasında bir çok Arapların bızün c u a s n n E 0 n ı a n n a fabrikasının inçaFin bugünlerde baş tarihl bir zaviyeden bakmağa çaiı j t I p i l T ü r k millıvteçıliği gibi. garp safımızda sadf.katle döğüştüklerı bir Janacaktır. şarak. bunları sogukkanlılıkla ve t a n g e I c n y e n i fikirlenn tesirı al vakıâdır. Fakat diğer taraftan, İnFabrikanın makmeleri kısmen geti layıkile değtrlendirrr.eğe çalıştık mı? I tında gelişmiştir Milletlerin kendi gilizler, 1915 »ıralarında, bazı Arap rilmiş bulunmaktadır. Bina tamam Hâdiselerın menşeır.de bulunan ın1 mukadderatlanna hâkim olması gibi. lıderlerini islemege başlamışlar. bun landıkta makinlprin montajına baç san davranışlarını anlamıya gayret hürriyet ve müsavat gıbı. millet iş lara, nihal zafer kazanıldıktan sonlanacak ve önürr.tızdeki yılın sonlajettık mı? 1 lerinde müıakabenin tesisı ve mill! ra, müstakil Arap devletl veya devrına doğru fabrıka ilk mamullerini [ Çok korkanm kı bunlann hıç bi i r a denın tecellist gibi Batı düşünce letlerınin kurulacağını ve kendılerivaad piyasaya arzedecektir rini yapmadık veya yapmak ısteme leri her ikı millıyetçilığin gelişme ne de krallıklar verileceğini Bu fabrika rr.emUket cam lhtiyacı dik. Bılakıs, peşin hükümlere, sabıt sinde büyük rol oynamıştır 2 ağus etmeğe başlamışlardı. Ingilizlerin bu eden ve Osmanlı nın yüzde kırkını karşılıyacaktır. fikirlere saplanarak çok mutlak ten, t o s 1 9 5 3 tarihli Cumhuriyette çıkan vaadlerini kabul kıtlerde bulunduk. şunu mahküm yazısında. Hasan Ali YUcel. Arap Imparatorluğuna karşı isyan edenlerin başında Haşimllerin sülâlesınden ettık, dığ.Tİni gcklere çıkardık. Bır milliyetçiliğinin menşeinde Türk Havayolları uçakları leşik Arap Cunîhuriyeti mutlaka ko u n s U r l a n tahlil t ederek. „., bulunan Mekke Emiri Şerif Hüseyin bulunuu . . t ^ . bir , » „ „ „ , yandan yord.ı. Böylece, Arap isyanından tüdür. bize düşman, Batıya düşman 1739 ihtilâli prensiplerine pay ayırırParis, Londra, Roma ve yeni bir dır, Nâsır da bir komünist veya ko, k e r i ı d i g e r milliyetç'illğin sonra, Arap milliyetçiliği y a n d a n Frankfurt'a seferle • münistlerm âletıdır dedık durduk. | halktan kuvvet alan tarafına isa şekil almaya başladı ve Türkivpri'" müstakil clan bir devlet kurmak yapacak Hâdiseleri daıma tek zaviyeden ölç betle işaret etmistır. Haber aldığımıza gore uçakla dıç tük, her şeyi beyaz ve siyah olarak Osmanlı Impi.ratcrluğunun son anmemlekctlcre yapılan seyahatler ıçm mütalaa etmekt»; ısrar ettık. NâBir larına kıdar. Arar milliyetçiliğinin Bu milliyetçiliği besleyen diger bir muhteüf ecnebi şırketlere her sene ve onun temsil ettiği her şey fena, hedefi imp.mıtorluktan müstakil yeun<=ur da, mazıdeki Aıap ittıhadını ödPnen dovız 30 miljon lira kıyme rakipleri (başta Nurı Sait olmak üzetindedır re) ve japlıkları işler daıma iyi oBu hususu goz onünde tutan Türk luyordu. Havayolları ısmarladığı uçaklar gelir Artık bu sabıt fikırlerden, bu acegelm^z Paris, Londra, Frankfurt, le ve peşın hukümlerden sıynlmak Roma gtbi mühim Avrupa şehirle zamanı, hissî davranıçlan kenara attstimlâke tâbi olmayan rine munfazam servisler kurmak nl mak, anlayış ve sükünetle hareket yetindedır • etmek zamanı gelmiştlr. Yoksa, bu Bu surPtle ödenen disvizlerden mü hıssl davranışlaı bızt pek pahalıya him bir kısmını.n mrmlekete kalacağı mal olacaktır. Son hâdiselerle dış hesablanmaktadır. polıtık^mız an! ve şiddetli darbelere Oda oda satılıyor manız kalmıştır Araplarla munaAmerikan Hdrografi sebetlprımizı zt Kirlemege devam egemisi yeldi dersek. hiç yoktan yeni yeni düşman Kaloriferli, asansörlii AmerıSan donanmasına mensup 890 lar kaZrimıCf.gız ve tekrar çok müştonluk Pursuit hidrosrafl genisi 'lma kül vazıvctlerde kalacapız. Anahtarı, tapusu derhal teslim nımıza gelmiştlr. Gavrl resmi oıaArap me'flelerındc daha ar hissl rak llmanımızı zlya*et etmekte tu bir şeki'de duşüıımemize yardım etSirkeci, Tramvay caddesi lunan gemı 14 ağustosta llmaniııs mek gaypsıle. Arap rr.ıllıjetçıliği ce•• T avrı acaiîtır. reyanın, bununla ılgili başlıca hâOrtüilopııdaki Büyük Elçilerin ziyaretleri diselen. t'iha>et kendi Batı politka*;ını ve tutumumuzu Pederal Aimanya Buvuk Elçısl Ek tetkık ednn bırkjç yazı yazmak isselâns Fntz Dellers ve Kanada Buyuk Elçisl Ekselâns Benjamln Rogfrs. dün sabah VİIâye'te Vali Ethem Ye:kınprl zlyaret ederek kendlsl'e bir müdiet =haberleri Arab milliyetçiliği ve Türkiye Pencere camı fabrikası kuruluyor Osman Okyar YAZAN GUNUN MEVZDLAUI KSABAH] Müstakıym olmak abancı köktan gebne kellmeler dildcn azar azat afıldıkça, eski nesille yeni nasil arasında konu?up anlaşmak zorlaşıyor. Çocuk, alelâde blr konuşma sıra«ında bile, büyüğünün her söylediği sözü anlıyabilmek için elinde bir lugat kitabı bulundurmağa muhtaç. Çünkü, büyük. abşkanlık, eskidenberi konuştuğu jekilde konuşuyor, sözlerinin büyük bir kısmı, bu »ebeble gürültüye gidlyor. Gerci devirler değiştikçe, osmanbcamn revacU bulunduğu zamaıılardaki tâbirlerin, kelimelerin bir çoğuna kendiliğinden lüzum kalnuyacak; bunlar, modası geçnıiş medîulleı olarak lugat kitaplanııın sabifelerine gömülü kalacaklar. Yerlerine bz türkçe kelime aramağa da belki hâcet kalmıyacak. Bir mecliste ata sözlerinden bah'S açılrtnştı. Söz, döne dolaşa, manzum atasözlerine geldi. Herkes. rihninde bir manzum atasö'zü aradı, hazır bulunanlardan ikisi. «Yardımcısıdır doğrulann Hazreti Allah. ı ve «Müstakıym ol. Hazreli Allah utandırmaz seni» yi hatırladılar. DOÛUBANK İ Ş HAN1 23 Ağustos'ta TURKİYE Belediye Sarayı inşaatı Be ediye Reısı Kemal Aygun, 'lün saat 18 de yanmda alakalılar oldJiu halde Beiedlye Saravı lnşaatma gide rek Mtklklerde bulunmuş, mlmar ve müheadUlerden lzahat ainış, geretll dire'ktiflert vrrn's! 1 ' Fransız Raskonsolosu Belediyede l«tanbu'da Konso oslar duvayenl Fransız B£uşltonaolosu M Marc Potllec, dün Belediye Rrlsi Kemal Ay?ünü makamında ziyaret etmlş, kendlal le ysnm saat kadar görüsmüstur. İBANKASI Mücadeleden tamamen vazgeçmevi C'ezalandırılan şoförler biran olsun düşünmedim. Yalnız ı l Trafık. Müduriü^ü resmi vo BITII çaklık, kanuna kar§ı gelme ve ce eklplerl, dün de kontrollard» bulıınmiyeti tehdid eden cürümlerle mü muşlar, takai lstasyon:»rında «aatiert cadele için yeni bir yol seçmeyi ka iapalı olarak bekleylp yolcu almıyan 24. müşterlde n faz'a para lsteyen s, fama koymuştum. Bu tasavvuıum yoicu almak lsteneven 6, mü^terlve da bir müddet sonra gerçekleşti. kaba muaırele eden ikı soforü eezalan Kew York saVcüığına taym edflen dıımışlardır. A Thomas Dewey (ki yakın zaniana kaBu "arada dtreküvon Te fr«n tertlba" darpeütilca sahasında ismi dillerden tı bozuk olan 10 arabanın p akası sö düşmüyordu), gayet bilgili ve ener külmü«tür jik, karakteri sağlam bir adamTmflk Müdürlüğü. yolcu almayan. dı. ilk I91 ıslâh evleri ve in fazla para lateyen ve kaba muamele faz müesseseleri ile yakından ed«n do'muş ve taisl soförlerlnln teilgilenmek oldu. Kısa zamanda bu lefon veya moktubla derhal «ltâyet müesseselerin başına daha dirayetii olunmasını bl'dİT'nektedİT. adamlar getirildi ve hariçten yapılan Beyazıd Yıldiztabya otobüs yersiz müdahaleler de önlenmeğe çaseferleri lışıldı. Bu sahadaki müspet icraauna Bir müddet e w e ' Edlrnekapı Hagüvenerek bir gün kendisini iıususi ml yolunun taı.nlrl münaaebetile »e. surette ziyaret ettim ve kendimi taferden kaldınlan Beyazıd . Yıldız'ib nıttun. Sosyoloji sahasındaki bi'gi 7» otobüslerl tekrar normaı «ef=rl.Tl min derecesini ve bu işdeki vccrü ne bs^Bm^lardır belerimi öğrenince benim kendisine Şoförlerin toplantılan çok yararlı olabileceğime kanaat get^anbul bl'umum şofor'eri lâsr1k. tirdi ve savcıhk nezdinde çahşmak isteyip istemediğimi sordu. Teklif yedek parça yokluğu do'.muş v« ta:»l mevzuurıcia ettiği iş, takip bürosunda »utmrın ücretlerlnln artt'.nlmssı ç tahkıki ve faillerin tesbitiydi. Derhal konuçmak uzere U 21ın muddetle frp vapmayı karaTlaştırmışlarrtır kabul ettim. O günden sonra dfetek lantı Bellrt!ld»ıne pöre. toolantı için jofor tiflik sahasında tecrübelerimi artuı er çlm't'n haekete cecmlsierdlr. mak için hummalı hir faaliyete cıDün 670 turist geldi riştim ve kısa zamanda bir çok jey öğrendim. T. Dewey. bana ÇOK S U İtalyan banci'r?'ı (San G!o?:o) vaveniyordu. Sık sık «Siz benim *as puru. dun s?at 12.15 de 73 İstanbul kolusunuz. Mr. Danforth» diyor yolcusu ve 70 turlstle limanımıza eel du. Çok iyi anlaşıyorduk. Sık sıV ınlştlr Gene dun sabah 800 turig.ie Uırnnı beni çağırtarak bir mesele hakkuıcıa mıza gelen İtalyan bandırnl! (Svdpevı fikrine müracaat ederdi. Ben düşür vaotıru aSsam saat 20 de Mtnanı.tıız cemi söyledikten sonra, kendısinn dan a v r' 'T.ış'ir de aynı fıkirde olduğunu açıkla.ılı «Adana" vapuru döndii En çapraşık işlerin takibine beni ın>fAdar.ai vapuru dun saat 16 30 da mur ediyordu ve ben bu işlerı b.»294 yolcu. 349 ton yuk ve 20 otojnobli şarıyla sonuçlanduıyordum. En 0.1 İle Umanımıza gelmiştlr. Rıng seıeyük basarım o âna kadar iki FBİ rınd? çahsan (Sa.m5Un) vapurunun memurunun takib ettiği halde so mürettebatından olan ve B^yrut l'..na nuçlandıramadığı Lucky Luciano ı&i nında kaçakçılıktan nnık olarak ;/«ni kısa zamanda çözmem olmuştu fcalanan 4 gemlcl de f Adana )yla oısm Üç yıl içinde bir savcılık tahkikat leketimlze getlri LTiişlerdlr. memurunun bilmesi gereken bütun hukukî eserleri ve kriminolojik tah 1 Ağustos 6 Muharrem 20 lilleri okuyup öğrendim. Fakat bunS lardan daha önemlisi bir polis ulaS « rak tecrübelerimm artmasıydı. i u n u z :S da sağlamakta gecikmedim. Zira < milyonluk şehir olan New York beV ] 5 01,12 20 16.13 19.2021.07' 3.02 nim için büyük bir dershane ve iâboratuardı. Arkası var K~l 9 40i 4 59 8.55' 12.00' 146I 7.41 İki ııdi liralık ikramiye I paranuın utıkbilınauı emmyeü Kretli... vani borç degil. tamamı ikramiyedir Son Para Yatırma Tarihi 9 Ağustos BU AKŞAM Saat 21 de ihya etmek, butun Araplan tek bir bayrak altmda toplamak arzusu idl. Birinci Dünya Harbi nihayete erdikten sonra, müttefik ordulan Ortadoğuyu ışgal ettiler. Birleşik ve müstakil bir Arap devleti kurulmadı. Bunun yerine gaıba bağlı küçük sunl devletler vüoude getirildi. Diğer taraftan Fılistin müstemlekç oldu. tngıltereye hizmet etmiş olan Haşiml sülâlesinden Şerif Hüseyinin ogullanna, sıra ile, Irak. Ürdün ve Suudi Arabi^tan krallıklan verildi. tşte, müttefikler. Arap milliyetçiligini âdeta hiçe sayarak, Ortadogunun siyasî nâvalarını kendılerine uygun görünen şekilde hallettiler. Bu hal çaresi, kuvvetlenmeğp başlıyan ATH* milliyetçiliğini tatmın etmedıği gibi, kukla vaziyetinde bırakılan krallan dahi memnun etmedi. Diger yandan. müttefikler ve Yunanlılar Tüıkiyeyi de işgal etmişler ve Anadoluya tparruz etmişlerdi. Ta arnız3 karşı koyan Atatürk ve arkadaşları, yeni Türkıyenin başlıca siyast hedeflerini, Erzurum ve Sıvas kongrelerinde hazırlanan Milll Misak ile dünvaya ilân ettiler. Bu vesıkada Ortadnğunun nıukadderatile ilgili Ev sahibinin küçük oğlu da, mecçok mühim bir m?dde vardır. O da liste hazır bıılunuyordu. Sekiz, doşudur Eskiden Ormanlı imparatorluğuna baglı bulunup Arapların ek kuz yaşıııda bir küçük. Birinci vecizenin mânâsını anl.ımış seriyette bulunduğu ve mütarekede düşman ordularının isgal ettiği top tı. Fakat ikincideki «müstakijm» keraklann mukadderatı. mahallî halkın limesini sökememişti. serbestçe tpcelli edecek iradesıne Babasına ddndü: bırakılmalıdır. Baba, dedi; müstakıym ne deGörülınor ki Atatllrk. tstiklâl Harmektir? binin »â basında, Arap ülkelerinin Doğru demektir, oğlum. Yani mukadrieratilp alâkadar olmuştu. ayrılmıyaıı Bu mukadderatın halkın iradesine namuslu, doğru yoldan bırakılmasıpı istımekle. esas itıbari adam ol, Allah senin yüzünü kızartle. Arap mılliyflçilğının ana hedefi nıaz, demek. ni tasvip etmişti Yeni Türkiye. mütKüçük. bu izahı kavradı mı, kavter«clerin Ortadrğuda ihdas ettikleri ramadı mı bilmiyorum ama. .niasiyasî dıırumu ve kukla de%Metler (irlerden biri, bu müstakı>m ol tavkurmak hususunda kullandıklan usiyesine takıldı. sulleri tasvip etrrivordu. Atatilrk milllyptçilik rrcnsiplerinın. sade Tür , Dikkat ediyor musuııuz. derfi; kivpve degıl butm, Ortadoğuya tat atasözlerinin eski mânâlan gitgide bikini talfp ecicrken. fiilen bütün başka şekiller alıyor; bu sözier taOrt ıdoğuda. milliyetçiliğinin önderli kır takır söyleıımiş hakikatlerden /iğini vapıyordu yade, altmda gizli mânâlar tasıyan Müttefıkler bu ıkazlara kulak ver birer hikmet şekline gijiyor. Müsmedıler Arap mıllıjttçılıgı ve Arap takıjm ol. Hazret'i Allah utnndırmaz l a r n bırlpsmesı fıkrı, evvelâ Arap seni de bunlardan. Artık bu sözü münevverleri arasırda, sonra tedrı eski mânâsile değil yeni nıanasile cen halk arasında kuvvet kazanmaku'lanmak lâzım. ya oaşiadı Bu sefer. ana hedef garSordulnr: bın vasıtasız veja vasıtalı tahakkü Yeni mânâsı nedir? münden kurtulmak olmuştu. Müttefik vaadlennin tahakkuk etmediğını Anlatayım. Müstakıym olmık ne göreıı Araplar. gayet tabü olarak demek? Hak yolundan ayrılmamak. Garba karçı acı hısler beslemeğe başnamuslu olmak, kimsenin hakkma ladılar. Bununla beraber, iki dünya harbi arasındaki devrede çok kuv teca\uz etınemek. kendi haklına ravetli olan garb devletlerine karşı zı olmak, filân falan. Şimdi. böyle ciddî bir mukavpmrt gosteremedikr. bir adnm tasavvur edin. Bu adam, Maamafıh. şurada burada. hoşnut bu devirde. alnının akı ile yaşamak suzlugun ve dü^manlığın tezahürlen için ne yapar? Ya aç kalmağa ra/ı olan hâdıseler vukubuldu. Suudl A olur. ya hüsnüııiyetle. «unu hunu rabistanda Vahubllenn lngilız do r tu kafese koyar. Sonra. istemive tet'imiolan Haşiml kralııu t.httan uzak ye knfese koyduğu insanlard.m ulaştırmaları, Mısırda V aft Partısının tandığı icin. bucak bucak kaçmağa Ingiliz işgali alejhıne şıddetle ve dekalkışır. Müstakıym ol, tavsiyesinin vamlı pıotestolan, Suriyede Fransızyalan olduğuna inanmağa ha^l.ır. lara karşı yapılan ayaklanmalar gibi hareketler dikkate şayan ıdi. 1941 de Ciinkü müstakıym olduğu İcin şunRaşid Ali Gaylaninın Irakta. rejıme dan bundan ulanma mevkiine dii?ve Ingılızlere karşı tertıp ettiği hü müştür. Sonra, utana utana. çümın kumet darbesi. trakta da aynı mu birinde kanıksar. Bakar ki, ulanmakavemet ruhunun yaşadığını gosterl dan. sıkılmadan, eline bir şey erçI yordu mivor. utannır>vi. sıkı'mavı bi • 'a Acıkhava Tiyatrosunda Büyük Musiki Geeesi MÜNİR NURETTİN SELCUK VE Büyük Ses Sa.jtkârı YENİ KOROSU Bujıik Ses Saııatkarı En güzel ve seçkin eserlerden mür ekkeb büyük ve muazzam programla Büyıık Ses Sanatkârı İki dün*» harb: arasında, Tl^d1' ^bırakır. yü/iı kasap. sünerile sHmnımmshırtnr, yede yapılan irkılipların ve modern mis hâle ge«ir. Genp bır dtvlet kurmak uzere atılan a namnsu ile ya«:amaktadır. müstakıym dımj.jnn Arap nııl!ı>e»eilıği uzerfcde olmakta berdevamıfct. • Ama. csi dosbüyuk tesirler yaratrhış' oldugu ftu tu kafese koymaktan. bakkala, çakhakknktır. Oılaooğu kültürüne men kala karsı girtlağa kadar borca girsup olan bir menr.leket ilk defa. mekten. bir bakkaldaki hesao f.isıntam ıstıklâl şartları altmda, cumhu ] ca başka bir bakkalın kapı<ına dariyetçi ve halkçı bır rejim kurmaya balşamış ve aFiıların ataletini üze yanmaktan bnşka gerim Qar><si de rinden atmaya kcyulmuştu. Bu gay kalnıamı^tır. Ute o zaman «Müstaretlenn. ayni Tıedefleri bemmsemış kıym ol. Hazrct'i Allah ııtandı<ma7 olan diçtr Or1ari( ğu rr.illetleri üze seni» sözünün ne derin bir hiki"et rınde denn ızler bırakmamasına ım ifade ettiğinl kavrayiverir. Müstakân yoktu. Türkiye, Ortadoğuda kıym olduğu için, ar ve ha>5 damasosyal ve siyasî aeğıçmenın. e»ki n patlamıstır, utanma kabiliyeti knlfeodahte usulerine bağlı mutlaki mamıstır da onun icin utanmamakyetçi krallık rejimlen vasıtasile de tadır. \<ie. bevler. eski tâbirler böyğıl. ancak halkçı vc cumhurıyetçı le böyle yeni mânâlar alıyor. Krisbir rejmı vasıtasıle tahakkuk edebıtof Kolombıın yumurtası kadnr ba^it leceğıni gosteıiyordu Bu misal. Ortadognda, kı:]l:klsrm aleyhine uya şey. ama arayıp bulm,>k lâüiın. Hamdl nan husumetin b.,<.iıCd sebeplerinden birıni te^kil etnııstıı Diğer bır sebep de. trakta ve Ürdünde olduğu gibi. kralJarınm pcnebı bır kuvvetin dest.'ğı ile tahtı gelmi» olmaları veya Mısırda oldugu gibi. bir ecnebi kuvvet tırafından hımayf edilmeleridir Bu suretlp. Arap efkân umumiyesinAnkara esrafindsn, Alim.thır de, kr.ılları eıııoeryalist kuvvetlerin zade Nurı bnyın kızı. Ncfise müt'efıki addıtmek temayulü uyanmıştır îkın^i Dıinva Harbinden sonrl hTd"! inin U'yzcsi ra. Arao milliyetı;ılifınn. Arap krallannın rleyhine dcrimesinı hazırlaS1DÎKA CEVDET AKIN yan srbepler bunUrdır lı rımt'ffndınin kı«a bır has VEF AT Bestekâr ve kemanî üstad SADİ IŞILAY ve seçkin saz heyetile büyük ses sanatkârı RECEP BİRGİT Seçkin saz heyetile ustad EMİN ONGAN idaresinde Üsküdar Musiki Cemiyeti Topluluğu ile memleketimizin en sevilmiş ve tanınmış büyük musiki üstadlarının ve bestekârlarının iştirak edeceği büyük bh gece Hâtıralardan silinmiyecek bu geceje llâveten büyük skeç sanatkârunız '«İEDIHA DEMİRKJRAN AHMED ISTÜN TLLIN KORMAN TEŞEKKÜR 21.7.'.958 müz günü vefat eden büyüğü talığı mUtfiıkıp Anksrada vefat ettıgı tt'PSjSurle oerpnılmı^tır K^CİPrli aile=ıip hj«ağlıeı düeriz. AZİZ BASMACI ve Büyük Skeç Grupu ile EKREM TÜMER BETLX CİCİ İHSAN UNAN Geç saatlere kadar devam edecek nlan bu gecede daha birçok sürprizler ile NOT: Büyük ve muazzam gece için her tarafa vesait temin edilmiştir. Davetiyeler: 1 Açık Hava Tiyatrosundan 2 Taksim Sinemasından, 3 Şen 3ınçmasından. 4 Atlas Sıneması karşısmda İFA. Foto Ajansından temin edilebilir. Her husus i c r 1 el: 36 98 97 K O N T İ B A L Y. Müh. İBRAHİM FİKRİ DEMİRSEREN'in cenazesine hızz.ıt ıştırak eden. telefon. telgrıflii tazıyedt bulunan akraba ve doFtlarımızla çelenk gonderen daire ve tesekküllere alenen tesekkiiril brrc bıliri^ Dımirbeıen pılesi TEŞEKKÜR Uzun senolı j rdt'"beri beni hayatımdan bczdiron müzmin hemern'ti ve fiitüli* fl"ktrı'f|»' tamam.n tedavı ederek sağlığımı b'in ı h^r'ıslıyan Ti\neibaıaı Tünel Pasaıı «"r^viri =nktk 2P J 1 (sı Dr. ()p MUSTAFA Kart'a MEVLİDİ ŞERİF 8 8^58 cuma gunu oğle namazını rr.utpakıp Şis!' Cpmiı Şerifinde :UMHRİYET'in Tefrikası: 25 «Bılmem valla.» dedi Bayram. yokaiı...» «Sevmeli sevmeli.» dedi trazca. «Geliyorum, köpeği tutun.» • Dunyeda insan biribirini bevmeli. «(Çok gacara bir köpek gibi ..)» Sevmezse günler tükenmez. Düıı>a dedi Bayram. Kalkıp merdiven bazından olur. Sen somurt, konışun Sinda yatan Toman'ın boynuna bassomuıtsun, ne olacak sonu? İnsan tı. «Gel gel.» dedi bekçiye. dediğin millet, sevişnıeli kusım .» Mustafa çıktı, içeri girdi: Bdyram: «Iraz hala, dedi, «önce şu elli ku«Temelı çok çirküı attılar.» dfdi. i ruşu ver. Sonra da seni Muhtar ça«Bu i^in tadı olmaz...» ' ğırıyor, evine .. Seni de, Haceli'yi «Onları buraya geldiklerine pış de. . Ekmeğini yedinse hemen düş man ederiz.» dedi Irazca. «O 2 'man yanıma.» kslkıp kendi gönülleriyle başka yerIrazca topaılandı: lere giderler » «Hemen şimdi mi çağırıyor?» BEyram başını kaldırıp baktı: Ha• Hemen şimdi.• celi ekmeğini yemişti. Fatma sofıayı •Haceli'yi de.mi şimdi çağırıyor?» tophıyordu. Ortada ne varsa kalbura «Haceli'yi de şimdi...» dolduruyordu. Kalburu bir ken^ra «Ona da söyledin mi? dedi Baykoydu sonra. Yavaş yavaş karanlık ram. çöküyordu. Köy kopkoyu kara bir «Söyledim. O gitti belkim şimdiye.» çarşafa giriyordu. Fatma'nuı yüzü Bayram: gözü kayboluyordu •Kalk bakahm ana.» dedi. «Ben de : XII. seni ?ötürev m.» G e c e İ s i Irazca• Hatice sofrayı toplprken bekçi Mus • Yok luzumu.» dedi. Ben valnız tafa'nm sesi duyuldu: gıdeıim.«Halaaa!... A Iraz hala!...» «Olur mu? Ortalık zindan gibi. Bayrsm cevap verdi: Göz gözü görmüyorj •NP O Mustai'emmi? Tohan srîl «Bana bi şey obnas.» # M B Trazr: Mustala: •Siz çabuk karar verıp kalkın, benim işim çok.» dedi. «Çakır dayıya uğrayacam. Bal tembehleyecem. Kay makam efendırrize bal çıkacak...» Irazca: «Kaymakam hava alır bal yerine.» dedi. «Bana da öyle geliyor.» dedi Muıtafa. «Neden, söyle bakayun?» «Neden olacak? Adam }u tıra heç kovan açar mı?» Doğru . Çakır dayı, Çakır dayı olalı, buğday orakları başlamadan an kovanı açmamıştır.» Mustafa: «Ben gidip bir söylüyecem. Emir, emir! "Git söyle,, dediler. Gidip söyleyecem. Gidip söyleyecem emme sen de çabuk ol biraz hala. Muhtar bana kızar sonra. Hemi de Haceli pideli epey oldu. Senden önce varır cİ3 dâvnyı hfk eHer Sen sonra varırsan kaybedeısin • Bekci gitti. • Arriından Irazca'yJa Bafism d merdivenleri indiler. «Gördün mü şu Muhtarın irezilliğini?» dedi. «Hem bizi «almada birinci boya geçirdi, hemi de dişeyli halinde seni oda'ya çağurtıyor ana. Hemen Haceli'nin tarafına iltizam etti dürzü...» «Etsin.» dedi Irazca. «Bildiğini yep sın.» • Köylük yerinde namustur ana bu!...» •Namus olup da .. Yüzümün mlını alacak değiller ya? Gider dinlerim ne diyecekse...» Temellerin ortasuıda bir karaltı oturuyordu. Üç adun kala durdular. Karaltı kıpırdadı: Hatice: açtudı gene nasolsa kocası. Bayram, «Beni de istedirse ana?» dedi. anladm mı koçum? Sevaptır.. » «tstetmez. İstedirse gıtmezsin. O «(Sevaptır.)» Bayramlın yüreği davul gibi vuruyordu. «(Çukurları aç kadar uzun değil gayri Hele şimâı biz bir gidelim de...» tu"dı. Ortalık zindan gibi...)» «Çabuk gelin ana.» dedi Hatice Irazca: «Ben Ahmed'i alayım yanıma. Sen «Ben evde korkuyom yalınız.» • Korkulur mu kız? Kuş kendi yu kal da söndürüver şunun alafmı.» Ses soluk çıkmadı Bayram'dan. vasrnda korkar mı heç gadm kızım Oturdu kaldı yerinde. Yürek, deli Sen korkma. Biz çabuk geliriz.» Ahmed'i aldı gitti Irazca. Ayak deli vuruyordu yürek .. Bendini yarmış sel suyuydu, dünyanuı atesüıi sesleri yaklaşırken Bayram duvarır. dibine yaslandı iyice. Ayak sesleri söndürmeğe gücü yeterdi. Irazca usulca kalktı. Merdivenlere geçti. Irazca'yla Ahmed avludan çık tılar. Bayram yavaşça doğruldu. Yüyöneldi. Toman hrrladı. I reği güm! güm! vuruyordu. Suuust!...» dedi. •Eyi bas!» dedi Irazoa Ahmed'e. «Hala .» diye fısıldadı. «Siz misiniz Hemen Hatice dikeldi karşısına: «Önun çukur!» «Sen misin ana?» hala?» «Basıyorum.» dedi Ahmed. 'Eyi ba«Benim gadın kızım.» Fatma'ydı. sıyorum işte ya! Düşmedim ki ben?» .Bayram nerde?» Irazca seslenmedi. Irazca bağırıyordu: «Hala, Iraz hala! Ahmed! .» •Gitti bekçiylen. Ahmed'i de gö«Düşmedin emme düşersin. Eyi bas Irazca, Bayram'a bir işaret çaktı, türecem. Muhtar onu da istiyormuş. dedim. Önün çukur! Dikkat et!» dürterek. Nerde Ahmed?» Arkası var Biziz Fatma.» dedi. «Yalnız mı•Burdayım.» dedi çocuk. ?» PROF NİMBÜS'ün MACEK \LAR1: «Yarnızun hala.» dedi Fatma •Haceli'yi Muhtar sesletmiş, gitti.» «Bizi de çağırtmış bakahm. Ne diyecekse, gidip bir bakalım dedik.» Sonra «Aaaa!» dedi Irazca. Birdenbire. «Gördün mü Ahmed?» dedi. «Elli kuruşunu unuttuk Muhtarın a ninem! Bekçi şimdi söylediydi. Dön de şunu alıp gelelim.» Hemen döndüler. Avlupa gelip dur dular. •Çok Bayram.» dedi Irazca. Yskasından tuhıp Bayıam'ı çöktürdu. Kli ayağı tirtir titriyordu oğlunun. «Bayram,» dedi, «bu gancık ne zamandır cayır cayır yanıyor oğlum. Alaf «dmuş yanıyor n* lamandu, bunu asfaııtiB. Temeüer! SAİME SEKBAN'ın ruhunı ithaf edılmek uzere vefatının :2 ntı günü dolayı?ıle devir hatm: dua'i ve Mevlıdi Şerif okunaraktır Arzu eden \ aknba ve düı karcleçlerimizin te<»riflerini rica ederim. Niishasi 25 Kurustur Turkıvf 75 00 40 1IO Sencî ık 6 aylık 3 avlık ?2 nr 15ii.no Sfl fO '4 U0 TEŞEKKÜR 24 VII 958 tarihinrie Ankarada müpssif bir otrmobil kazası r.etieei vrfat eöen Rasan ve Yay«n rupıhunvi'l Malhajı ilık ve Gazetccılık Ttlık Annnım Şır>etl C.ıgjlc.ghı Hslktvı <=..k»k Nn Ss. 41 S?hihi VEDİDE BAHA PARS'm cenazi' tcreninde bizzat bulunan, çelenk gonderen, telefon. telgraf, mcktubİJ veya ziyareti I mize gelerek büyük acırpızı pay j laşan dnst ve yakmlarımıza , sonsuz şükranliTirrızı sunarız PARS AtLESl NÂ7İÎME NADİ Ya7l ısl^rmı tı ı<r lclnrt Hü^n Mes'ul M u n u ı NUYAN YİĞİT Gjzplpmızp gor.dfrılen fvrak ve yazılar neşredılsin edılmts!n ıade rlunm.ız tlânlardan mpsuliyp) kabul edilmez
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear